Güzel kardeşim, sanırım hem yazmanda, hem de okumanda sorun var. Ben islam dininde olan birşeye hangi satırlarımda yok demişim? Lütfen bir gösterir misin? Merak ettim.

Eğer bahsettiğin şey "gün haram olmaz" sözüm ise, orada izah ettiğim şey, Sevgililer günü değil, 14 Şubat günüdür. Bunu okumasını bilen herkes, rahatlıkla yazdıklarımdan anlayabilir.

14 Şubat'ın bizler için 13 Şubat'tan veya 15 Şubat'tan hiçbir farkı yok. Tekrar yazıyorum, günler için, "haram gün" demek doğru değildir. Gün niye haram olsun ki? Her yeni gün bizim için nimettir, güzelliktir. Güne haram demek, onu Yaratan'a bir saygısızlıktır.

Beni, Malezya'nın verdiği fetva ilgilendirmez. Cahiliye döneminde yaşamıyoruz ki her fetvayı sorgusuz sualsiz kabul edelim. Sen her fetvayı sorgulamadan kabul ediyorsan, yarın birgün bir bakarsın, bambaşka yerlere sürüklenmişsin.

Bizim dinimiz önce "oku" der. Elinde kutsal kitabımız var. Hele bir oku. Sana verilen aklı bir kullan. Peygamberimizin hayatını, mezhebinin ışığında katıksız olarak bir incele. Ondan sonra fetvaya bak. Eğer onlar "14 Şubat haram gün" demişlerse yanlış yapmışlar. Bunu Rabbimizin verdiği aklı bir parça kullanarak fark edebilirsin.

Nasıl fark edebilirsin biliyor musun? Şöyle bir örnek vereyim. Ramazan ayı bizler için mübarek bir aydır. Ramazan yarın 14 Şubat'a denk gelince, "Ramazan, haram oldu" mu diyeceğiz? "Ramazana haram karıştı" mı diyeceğiz? Yada "Ramazan sayesinde 14 Şubat'ın haram özelliği geçici olarak kalktı" mı diyeceğiz?

Bunların hiçbirini diyemeyiz. O gün gelince ne deriz biliyormusun? Benim şimdi dediğim gibi "Haram olan 14 Şubat günü değil, dini bir ritüel olan Sevgililer günüdür" deriz.

İşte, gördüğün gibi "Haram gün" tabiri, hem yanlış anlamaya sebebiyet vereceği için, hem de Yaratan'a karşı bir saygısızlık olacağı için doğru değildir. Yanlış olan şey, başka dinlere ait etkinliklerin bizler tarafından kutlanmasıdır. Bu sevgililer günü olur, bu noel olur, bu cadılar bayramı olur. Hiç fark etmez.

Benim yazımın başında "haram gün" sözüne karşı çıkmamın sebebi işte budur. Şimdi soruyorum sana; bunun neresi yanlış? Bunun neresi dinimize aykırı? Söyler misin?

bak abi sen fetvayı yanlış anlamışsın benim için malezyanın verdiği fetva önemli değil diyorsun garip herhalde alimsiniz

500 BİN HADİS EZBERLEMİŞSİNİZDİR,9 DİLDE KURANI TEFSİR EDİYORSUNUZDUR MATEMATİK VE FEN BİLİMLERİNDE ÜSTÜN SEVİYEDESİNİZDİR...

bana dediklerinizi ayet ve hadislerle açıklayınki bu fetva geçersiz olsun ve peygamberimizn dediği gibi içinizde ateşe atlamaya en cesur olanlar fetva verenlerinizdir......
fetvayı sorgularsın ama bu fetva kabul edilir çünki bu imani bir mesele buna benzer bir olay İMAM RABBANİNİN MEKTAUBAT KİTABINDA GEÇİYOR okuyun öğrenin öyle tartışalım yoksa ikimizden birisi imani bir hatay düşüp imanından olacak

Sevgili kardeşim, başlıkta ne yazıyor? "14 Şubat Yılın en haram günü" Yani 14 Şubat, gün olarak haram denmiş. Belki Murat kardeşimin dediği gibi bir çeviri hatası da olabilir. Bende böyle düşünüyorum. Ama bu şekliyle yani 14 Şubat'ı haram etmek doğru değil. Gün niye harm olsun ki? Haram olan unsur 14 şubat'taki sevgililer günü olabilir. Şimdi anlatabildim mi? Yine anlamadıysan, boşver anlama.

Sonra bana demişsin ki dediklerini ayetlerle açıkla. Yahu kardeşim, 14 Şubat günü haramdır diyen ben miyim ki açıklayayım? İddiayı ortaya atan kimse, bunu dayandıkları hadis, ayet neyse, kaynak göstererek ispatlar. Bizde tamam deriz.

Şimdi ben sana desem ki "5 Nisan haram gündür." itiraz etmez misin? Edersin. Peki o zaman ispatla 5 Nisan'ın haram olmadığını! Böyle bir rezalet olur mu? Olmaz tabi.Haram diyen kişinin yada kurumun ispatlaması gerekir. Demek ki senin bu konuda benden istediğin şey, kabul edilebilir bir şey değil.

Son olarak yazında yok 500 bin hadis demişsin yok bilmem kaç dilde Kur'an'ın tefsiri demişsin. Peki soruyorum sana, dünyada bunları yapabilen kaç kişi var? Çok az. O zaman her ne kadar bize "oku" emri verilsede okumanın bir anlamı yok. Okumayalım. Okursak da sadece okumuş olmak için okuyalım. Bu mudur yani?

Ben dediğin gibi öyle bilmem kaç dilde Kur'an'ın tefsir edemem. O dediğin kadar hadisi de ezbere bilmem. Ama bize emredildiği gibi okumasını çok çok iyi bilirim. Bu nedenle müslümanım. Bu nedenle bir mezhebim var. Ve şunu da çok iyi biliyorum ki benim inandığım o kutsal kitapta "9 dilde tefsir edin, şu kadar hadisi ezberleyin" demiyor.

Bunları bilenler muhakkak bizlerden daha üstündür. Fetva vermek de bu nedenle onların işidir. Ben fetva veremem. Ben, her dini konuyu yorumlayamam. Ama fetva veren kişiler; fetvalarına dayanak göstermezse, bunu şüphe götürmez bir şekilde ispatlamazsa, ben bu fetvaya itibar etmeyebilirim. Vahabi değilim ki her fetvayı senin gibi sorgulamadan kabul edeyim.