|
![]() |
#1 | |
![]() Alıntı:
Bilmiyorum farkındaysanız 28 Şubat gibi bir siyasi olaydan bahsediyoruz. Kaldıki cevap yazdığım konu ne islam ile ilgili nede cihatla... Taktik ve stretejik bir boyuttadır yaptığım değerlendirme. Bile bilede lades olunmaz derler.Yenileceğini bildiğin savaşa girmenin anlamı yok.
![]() Konu Yıldırım tarafından (04-16-2012 Saat 19:56 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Müsadenizle ufak bir reklam girmek istiyorum araya....
Cihad akideleri ile siyasi kavramların karışmamalı vurgunuza binaen akıllardan kalan istifham şudur.. Münazara ve tenkit edilen mevzuuda bu iki mefhumun (cihad akideleri ile siyasi kavramların ) karıştırılıp karıştırılmadığı, islami mantık çerçevesinde murakebesinde sonra yanlış veya vebalin ilgili şahıslar üzerinde vuku bulup bulmadığıdır ? Öyle zannediyorum ki; _ednâ_ hanımın ve şahsımın da aydınlığı kavuşturulmasını beklediği derinlik bu idi ? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
Bir başkasıda Eğer Hataların örtülmesi Müslüman akideye göre ise ! Başaran grub adına diğer grubun hatası şuydu ! Der ise Bir başka grupta İkinizde hatalısınız diyebilir manasının unutulmadığını işaret etmek ! Lakin tüm siyasi akidelerin doğruları yanlışları bir kenara ! islami Mantıkla devam etmek gerektiği hakikattir !!! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Öyle zannediyor ve kabul ediyorum ki; her doğruyu söylemek sizin haddiniz olmadığı gibi, yanlışa bu platfom içerisinde yanlışlığını vurgulamak ve deklare etmek yorumlarınıza aldığımız ciddiyet babında sizin boynunuzda bir yük ve vebaldir.
Kaçarak münazara etmek ve kelime oyunları ile yelpazeyi farklı taraflara çekmek, mevuuya göre tabular oluşturmak, ne islami ne de diğer mantık çerçevelerinde demogaji'den öte gitmeyen nesirler bütünü olduğu realitesidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Çevik Bir'in Sincan ceza evine tıkılması bir dönemin de sonu anlamına geliyor.
İsmail Hakkı Karada'yı dönemin Genel Kurmal Başkanı Çevik Bir'i MAŞA olarak kullandı Elini hiç kirletmemiş oldu Ve bu soruşturma da adı bile geçmedi 28 Şubat hesaplaşması yapılırken ise bir kesim özellikle GÜLEN ismini de tartışmalara çekmek istiyor. Gülen'in varsa hatası Erbakan'ın hatalarından daha büyük değil. Gergin ortamda yaşanan siyasi kaos ortamında ülkenin önemli isimlerini bir araya getirip hoşgörü ve diyalog uzlaşma mesajları vermek ayıp bir şey değil aksine GERÇEKTEN ülkesini düşünen insan davranışıdır. İnsanların kırıp döktüklerini onarmak için bir çaba ve gayrettir. Olayları çarpıtıp kafamıza estiği gibi yazabilir çizebiliriz de ama pek tesiri olmaz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() 28 Şubatı icad eden kimler ? tetikçilerini yakalatmak yahutta intikam almaktan kasıt nedir ? 28 Şubat neyin engelidir ? O engeli kaldıranı gösteriniz
![]() Bu sorulara cevap Garibizzaman yahutta Bur-Ak kardeşlerimden istirham ederim... Susarlar ise edeb ve haya olarak kardeşlerim olduklarını asla hırsi yahutta şahsiyete indirgemediğimi bilmelerini isterim ! Aksi cevaplamak isterler ise yazacaklarımı şahsi olarak algılamamalarını istirham ederim...! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 | |
![]() Alıntı:
Cihat bile bile ölüme,yok olmaya gitmek olmadığını hepimiz biliyoruzdur umarım.Ben cemaatin tutumu ile ilgili yorum yaptım. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Çevik Bir'den İsrail itirafları
![]() ![]() 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan Çevik Bir'in tam 10 yıl önce bir ABD dergisini yazdığı makale itiraf niteliğinde. Çevik Bir, ABD dergisine yazdığı makalede, postmodern darbenin sadece ‘irtica’ya karşı değil, İsrail’le dostluğun sürmesi için de yapıldığını itiraf ediyor. Makalede Çevik Bir'in "Koltuklarımızda öylece oturup, ülkenin yüzünü İslam’a dönmesini, İsrail-Türk askerî ilişkilerinin tehlikeye atılmasını izlemeyeceğiz." sözleri yer alıyor. FORMÜL: TÜRKİYE ARTI İSRAİL Çevik Bir’in Martin Sherman’la yazdığı makale 2002’de “Middle East Quarterly” adlı dergide yayımlandı. “İstikrar için formül: Türkiye artı İsrail” başlıklı yazıda, Erbakan’ın Başbakanlığı ile İsrail menfaatlerinin tehlikeye girdiği, postmodern darbe ile de bunun bertaraf edildiği anlatılıyor. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in, 2002 yılında Amerika’da yayımlanan bir dergiye yazdığı makalede 28 Şubat darbesi ile İsrail ilişkileri hakkında çarpıcı ifadeler kullanmış. Bir, Middle East Quarterly dergisinin 2002 Güz sayısında İsrailli stratejist ve siyaset bilimci Martin Sherman’la ortak kaleme aldığı makalede, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin 1990’lı yılların ortalarında tam bir bahar mevsimi yaşadığı belirtilirken, Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı ile İsrail menfaatlerinin tehlikeye girdiği, uygulanan ortak baskı ile bu tehlikenin bertaraf edildiği anlatılıyor. ERBAKAN, SÜRECİ YIPRATTI “İstikrar İçin Formül: Türkiye artı İsrail” başlıklı makalede 1990’lı yıllardaki Türkiye-İsrail ilişkileri şöyle anlatılıyor: “İkili ticaret iki ülke arasındaki bağda önemli bir faktör olmuştur. İsrail-Türk ticaret hacmi 1990’lar boyunca sürekli olarak artmıştır. İsrail, Türkiye’nin baş Orta Doğu ihracat pazarı bugün. Sivil değişim hacmi (turistik, akademik, mesleki, sportif ve kültürel) de önemli ölçüde genişledi ve Türkiye 1990’ların ortalarına gelindiğinde İsrail’in en popüler turizm merkezi oldu.” Bir ve Sherman’a göre bu ahenk rahmetli Başbakan Necmettin Erbakan’ın iktidara gelmesi ile bozuldu. İşte o dikkat çeken satırlar: “Bu bağlar 1996 yılında İsrail karşıtı ve İslamcı Refah Partisi’nin başkanı Necmettin Erbakan’ın iktidara yükselişi ile yıprandı. Erbakan, görevinin ilk günlerinden itibaren iç ve dış politikada İslami bir gündeme girişti. Eğitim sisteminin İslamlaştırılması, Türkiye’nin Arap dünyasına daha yakın hale getirilmesi ve İslam devletlerinin NATO benzeri ittifak oluşumuna girişmesi bu sürecin parçaları. İLİŞKİLERİ DONDURACAKTI Erbakan’ın İsrail karşıtı söylemi, geleneksel Yahudi karşıtı motifler ve efsaneler ile dolu idi. Erbakan için, İsrail bir ‘ebedi düşman’ ve ‘Arap ve İslam dünyasının kalbinde bir kanser.’ Erbakan, İsrail ile Ankara’nın ilişkilerini dondurmaya ve iki ülke arasındaki ikili anlaşmaları iptal sözü verdi.” Çevik Paşa makalesinde bu tutumu sert bir şekilde eleştirirken Türkiye-İsrail ilişkilerinin sekteye uğramasına rıza göstermediklerini kaydediyor. “Olmadı. Anayasadan aldığı yetkiyle Türkiye’de ordu laik Cumhuriyet’i korumakla yükümlü. Ordu Erbakan’a açıkça dedi ki: Ülkenin yüzünü İslam’a dönmesini ve İsrail-Türk askerî ilişkilerinin tehlikeye atılmasını izlemeyeceğiz. Erbakan kontrol altında tutuldu. Türkiye ve İsrail, MGK baskısıyla İslamcı Başbakan istifasını sundu.” ANLAŞMALAR İPTAL EDİLECEKTİ Çevik Bir, “Erbakan, İsrail’i bir ‘ebedi düşman’ görüyordu. İsrail ile Ankara’nın ilişkilerini dondurmaya ve iki ülke arasındaki ikili anlaşmaları iptal sözü vermişti.” dedi. Kaynak İnternethaber 14.02.2012 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|