Abant Platformu'nda Anayasa Vurgusu

**_Ednâ_** · 03-10-2012, 14:50

Abant Platformu'nda anayasa vurgusu

Yeni anayasayı masaya yatıran 26. Abant Toplantısı’nda farklı isimlerin çarpıcı çıkışlar gündeme damgasını vurdu...

TBMM BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK: Yeni anayasa yapamazsak postmodern suçlama dönemi başlar.

ANAYASA HUKUKÇUSU LEVENT KÖKER: Meclis, elini taşın değil kayanın altına koydu. Hedef çoğulculuk.

YAZARLAR VAKFI BAŞKANI MUSTAFA YEŞİL: Kışlar yaşatan Anayasa yeni baharla birlikte hepimizi ısıtmalı.

AGOS GENEL YAYIN YÖNETMENİ ROBER KOPTAŞ: Demokratik Türkiye'de, bir arada yaşama perspektifiyle Ermeni olduğumu unutmalıyım.

YAZAR ORHAN MİROĞLU: Annemden öğrendiğim iki dili kendi çocuğuma aktaramadım.

26. Abant Toplantısı, 'Yeni Anayasa'nın Çerçevesi' başlığıyla Abant Palas Otel'de başladı. 3 günlük programda 'Vatandaşlık ve kimlikler, Anadilde Eğitim, Üniter Devlet-Özerklik dengesinde yerel yönetimler, yeni anayasada Cumhurbaşkanı'nın konumu ve İnanç özgürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Dersleri' başlıklı 5 oturum gerçekleştirilecek. Toplantının açılışına TBMM Başkanı Cemil Çiçek de katıldı.

SORUNLAR GERİDE KALACAK

Çiçek, her anayasa toplantısına katılmaya gayret ettiklerini ve bu konuyu gündemde tuttuklarını ifade etti. Çiçek, yeni bir anayasa sorunu olduğuna inandığını vurgulayarak "Her derde deva, hastalara şifa olmayacak ama yeni anayasa sorunların çözümünde önemli katkı sağlayacak" dedi. Denge ve felsefesinin doğru kurgulanıp düzgün bir Türkçe ile yazılabildiği takdirde anayasadan kaynaklanan sorunların geride bırakılabileceğini ifade eden Çiçek şöyle devam etti: "Bu sefer olumlu sonuçlandırmak zorundayız. Bu birmecburiyettir. Yapacak olanlar önce kendisi inanmalıdır. Evvela suçlama dilinden kurtulmak lazım. Çünkü suçlayıncamesafeler açılıyor. Bir bayram havasına ihtiyaç var. Suçlama ve sertlikten uzak durmak lazım. Yapmazsak son 30 yılda yaşadığımız sıkıntılar katlanarak devameder. 30 yıldır anayasanınne kadar kötü ve anti demokratik yöntemle yapıldığını tartıştık. Artık 4 siyasi parti taşın altına kafasını koymalı. Bu işi başarmak mecburiyetindeyiz. 30 yılı da sen engel oldun izin vermedin tartışmaları ile geçiririz. Uzlaşma olmazsa, postmodern suçlama ve ithamlar dönemini başlatmış oluruz. Yani anayasayı yazmıyor beraber yapıyoruz."

ÖZGÜRLÜK VE ÇOĞULCULUK MESAJI

Kanaltürk Ankara Temsilcisi Faruk Mercan'ın sunduğu program, önceki toplantılardan kesitlerin oluşturduğu kısa film ile başladı. Ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Abant Paltformu Dönem Başkanı Prof. Levent Köker, çoğulculuk ve özgürlük ortamını üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini söyledi. Yeni anayasanın da bunları sağlayacağını vurgulayan Köker, "Meclis, elini taşın değil kayanın altına koydu. Mayıs ayında anayasa tartışmaları daha da hızlanacak bu toplantılar da çalışmalara katkı sağlayacaktır" dedi. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil de "Değişik kışlar yaşatan bu Anayasa'nın yeni baharla birlikte hepimizi ısıtmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

‘Türk değilim ama vatandaşım’

Abant Paltformu'nun ilk oturumu Vatandaşlık ve Kimlikler başlığıyla yapıldı. İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman'ın oturum başkanı olduğu toplantıda Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Birol Caymaz, Agos Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Gazi Üniversitesi'nden Vedat Bilgin ile yazar Orhan Miroğlu konuşmacı olarak yer aldı. Doç. Dr. Birol Caymaz, Kürt, gayrimüslim, Türk gibi sade vatandaşların eğitim düzeyleri düştükçe 'insan yerine konmamaya' başladıklarına dikkat çekti.

Vatandaşlığın halk arasında 'Türk olmak' şeklinde algılandığını söyleyen Caymaz, kendisine Türk denilen bir Kürt vatandaşının 'Türk değilim ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşıyım' dediğini aktardı. Vedat Bilgin, vatandaşlığın belirli bir toprak parçasında yaşayan insanlar bütünü olduğunu söyledi. Bilgin, ortak bir anayasa yapılması gerektiğinin altını çizdi. Rober Koptaş, Ermeni bir Türkiye vatandaşlı olarak sadece azınlıklara yönelik talepleri olmadığını anlattı.

"Toplumun farklı kesimlerine yeni anayasada yer veremezsek asıl o zaman ayrışacağız" diyen Koptaş, şu görüşleri dile getirdi: "Resmi dil Türkçe olabilir ama farklı dillere izin veren bir altyapı mutlaka oluşturulmalı. Lozan'ın bana tanıdığı hakları biz artık kendi vatandaşlarımıza tanımalıyız. Ben artık Ermeniliğimi unutmak istiyorum. Anayasaya çok dinli çok dilli çok kültürlü olmayı destekleyen bir devlet anlayışını sokmalıyız." Yazar Orhan Miroğlu, Türkçeyi iyi konuşmak için çocukluğunda dilin altına şeker konulması gibi icatların olduğunu belirtti. Miroğlu, şöyle devam etti: "İnkar edilen ama sürekli inkar edilen kimliğimiz oldu. Diyarbakır Cezaevi'nde 'Türkçe konuş çok konuş' yazıyordu. Annemden öğrendiğim iki dili kendi çocuğuma aktaramadım. Hak talebinin KCK gibi kaotik ortam ile yine şiddet temelinde bloke edileceği ve Kürtler’in yine referandumdaki gibi yanlış bir tercihe yönlendirileceğini düşünüyorum."

CHP’Li TOPRAK: HESAPLAŞMA METNİ DEĞİL

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Anayasa ile her sorunun çözülemeyeceğini vurguladı. Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ancak herkesin beklentisinin farklı olduğunu savunan Toprak, "Anayasa bir hesaplaşma metni değildir, olmamalıdır. Farklılıklara saygı duyan ve herkesin üzerinde anlaştığı bir metin olmalıdır. İktidar Anayasa değişikliğinin entelektüel bir faaliyet olduğunu unutuyor. Hiçbir tartışma ve müzakereye izin vermeden Anayasa meselesini kotarmaya çalışmaktadır. Bir irfan havuzu ile hukuksal faaliyete geçilmeliydi bu ihmal edildi. İktidar olmak farklı sesleri yadsımak anlamına gelmemelidir" diye konuştu. Bolu Valisi İbrahim Özçimen de devleti değil insanı ele alan bir anayasa olması gerektiğine dikkat çekti.

HABER: SERBEST ÖZDEN-BUGÜN GAZETESİ

03-10-2012, 14:50	#1
Kullanıcı Adı _Ednâ_	Abant Platformu'nda Anayasa Vurgusu Abant Platformu'nda anayasa vurgusu Yeni anayasayı masaya yatıran 26. Abant Toplantısı’nda farklı isimlerin çarpıcı çıkışlar gündeme damgasını vurdu... TBMM BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK: Yeni anayasa yapamazsak postmodern suçlama dönemi başlar. ANAYASA HUKUKÇUSU LEVENT KÖKER: Meclis, elini taşın değil kayanın altına koydu. Hedef çoğulculuk. YAZARLAR VAKFI BAŞKANI MUSTAFA YEŞİL: Kışlar yaşatan Anayasa yeni baharla birlikte hepimizi ısıtmalı. AGOS GENEL YAYIN YÖNETMENİ ROBER KOPTAŞ: Demokratik Türkiye'de, bir arada yaşama perspektifiyle Ermeni olduğumu unutmalıyım. YAZAR ORHAN MİROĞLU: Annemden öğrendiğim iki dili kendi çocuğuma aktaramadım. 26. Abant Toplantısı, 'Yeni Anayasa'nın Çerçevesi' başlığıyla Abant Palas Otel'de başladı. 3 günlük programda 'Vatandaşlık ve kimlikler, Anadilde Eğitim, Üniter Devlet-Özerklik dengesinde yerel yönetimler, yeni anayasada Cumhurbaşkanı'nın konumu ve İnanç özgürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Dersleri' başlıklı 5 oturum gerçekleştirilecek. Toplantının açılışına TBMM Başkanı Cemil Çiçek de katıldı. SORUNLAR GERİDE KALACAK Çiçek, her anayasa toplantısına katılmaya gayret ettiklerini ve bu konuyu gündemde tuttuklarını ifade etti. Çiçek, yeni bir anayasa sorunu olduğuna inandığını vurgulayarak "Her derde deva, hastalara şifa olmayacak ama yeni anayasa sorunların çözümünde önemli katkı sağlayacak" dedi. Denge ve felsefesinin doğru kurgulanıp düzgün bir Türkçe ile yazılabildiği takdirde anayasadan kaynaklanan sorunların geride bırakılabileceğini ifade eden Çiçek şöyle devam etti: "Bu sefer olumlu sonuçlandırmak zorundayız. Bu birmecburiyettir. Yapacak olanlar önce kendisi inanmalıdır. Evvela suçlama dilinden kurtulmak lazım. Çünkü suçlayıncamesafeler açılıyor. Bir bayram havasına ihtiyaç var. Suçlama ve sertlikten uzak durmak lazım. Yapmazsak son 30 yılda yaşadığımız sıkıntılar katlanarak devameder. 30 yıldır anayasanınne kadar kötü ve anti demokratik yöntemle yapıldığını tartıştık. Artık 4 siyasi parti taşın altına kafasını koymalı. Bu işi başarmak mecburiyetindeyiz. 30 yılı da sen engel oldun izin vermedin tartışmaları ile geçiririz. Uzlaşma olmazsa, postmodern suçlama ve ithamlar dönemini başlatmış oluruz. Yani anayasayı yazmıyor beraber yapıyoruz." ÖZGÜRLÜK VE ÇOĞULCULUK MESAJI Kanaltürk Ankara Temsilcisi Faruk Mercan'ın sunduğu program, önceki toplantılardan kesitlerin oluşturduğu kısa film ile başladı. Ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Abant Paltformu Dönem Başkanı Prof. Levent Köker, çoğulculuk ve özgürlük ortamını üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini söyledi. Yeni anayasanın da bunları sağlayacağını vurgulayan Köker, "Meclis, elini taşın değil kayanın altına koydu. Mayıs ayında anayasa tartışmaları daha da hızlanacak bu toplantılar da çalışmalara katkı sağlayacaktır" dedi. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil de "Değişik kışlar yaşatan bu Anayasa'nın yeni baharla birlikte hepimizi ısıtmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. ‘Türk değilim ama vatandaşım’ Abant Paltformu'nun ilk oturumu Vatandaşlık ve Kimlikler başlığıyla yapıldı. İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman'ın oturum başkanı olduğu toplantıda Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Birol Caymaz, Agos Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Gazi Üniversitesi'nden Vedat Bilgin ile yazar Orhan Miroğlu konuşmacı olarak yer aldı. Doç. Dr. Birol Caymaz, Kürt, gayrimüslim, Türk gibi sade vatandaşların eğitim düzeyleri düştükçe 'insan yerine konmamaya' başladıklarına dikkat çekti. Vatandaşlığın halk arasında 'Türk olmak' şeklinde algılandığını söyleyen Caymaz, kendisine Türk denilen bir Kürt vatandaşının 'Türk değilim ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşıyım' dediğini aktardı. Vedat Bilgin, vatandaşlığın belirli bir toprak parçasında yaşayan insanlar bütünü olduğunu söyledi. Bilgin, ortak bir anayasa yapılması gerektiğinin altını çizdi. Rober Koptaş, Ermeni bir Türkiye vatandaşlı olarak sadece azınlıklara yönelik talepleri olmadığını anlattı. "Toplumun farklı kesimlerine yeni anayasada yer veremezsek asıl o zaman ayrışacağız" diyen Koptaş, şu görüşleri dile getirdi: "Resmi dil Türkçe olabilir ama farklı dillere izin veren bir altyapı mutlaka oluşturulmalı. Lozan'ın bana tanıdığı hakları biz artık kendi vatandaşlarımıza tanımalıyız. Ben artık Ermeniliğimi unutmak istiyorum. Anayasaya çok dinli çok dilli çok kültürlü olmayı destekleyen bir devlet anlayışını sokmalıyız." Yazar Orhan Miroğlu, Türkçeyi iyi konuşmak için çocukluğunda dilin altına şeker konulması gibi icatların olduğunu belirtti. Miroğlu, şöyle devam etti: "İnkar edilen ama sürekli inkar edilen kimliğimiz oldu. Diyarbakır Cezaevi'nde 'Türkçe konuş çok konuş' yazıyordu. Annemden öğrendiğim iki dili kendi çocuğuma aktaramadım. Hak talebinin KCK gibi kaotik ortam ile yine şiddet temelinde bloke edileceği ve Kürtler’in yine referandumdaki gibi yanlış bir tercihe yönlendirileceğini düşünüyorum." CHP’Li TOPRAK: HESAPLAŞMA METNİ DEĞİL CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Anayasa ile her sorunun çözülemeyeceğini vurguladı. Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ancak herkesin beklentisinin farklı olduğunu savunan Toprak, "Anayasa bir hesaplaşma metni değildir, olmamalıdır. Farklılıklara saygı duyan ve herkesin üzerinde anlaştığı bir metin olmalıdır. İktidar Anayasa değişikliğinin entelektüel bir faaliyet olduğunu unutuyor. Hiçbir tartışma ve müzakereye izin vermeden Anayasa meselesini kotarmaya çalışmaktadır. Bir irfan havuzu ile hukuksal faaliyete geçilmeliydi bu ihmal edildi. İktidar olmak farklı sesleri yadsımak anlamına gelmemelidir" diye konuştu. Bolu Valisi İbrahim Özçimen de devleti değil insanı ele alan bir anayasa olması gerektiğine dikkat çekti. HABER: SERBEST ÖZDEN-BUGÜN GAZETESİ

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)