![]() |
#11 |
![]() Erdoğan'ı itham ettiğin her şeyi birebir kendin yapmaya başladın. "Tek adam" diyordun, partinin yetkili organlarını toplayıp "Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bana tek adam yetkisi verin" dedin.
"Tek adam" dediğin Erdoğan'ın karşısına, "tek adam" çıkarmak için parti kapılarını aşındırıp durdun. Abdullah Gül işinde de başarılı olamadın. O da yakında seni kandıracak, görürsün! Zaten kurban olduğum Allah seni öyle zelil duruma düşürdü ki bundan ötesi olamazdı yani... Daha önce Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirmemek için, "367 milletvekili gerekiyor" diyerek bir hukuk garabeti icad edip, Meclis'i boykot eden partinle el ele vererek, Gül'ü seçtirmek için fellik fellik uğraşıyorsun. Bir insan daha ne kadar rezil olabilir söylesene? SÜLEYMAN ÖZIŞIK |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#12 |
![]() Düşünün CHP gibi 95 yıllık bir parti, kendi mensubu olan, farklı kesimlere güven verip oy alabilecek bir siyasetçi çıkartamıyor.
Ve çaresizce eski AK Partili Abdullah Gül'e sarılıyor. Bu tam anlamıyla bir FETÖ yöntemi... FETÖ'cülerin, 2010'dan bu yana siyaseti ele geçirmek için nasıl kirli yöntemler kullandığını biliyoruz. MAHMUT ÖVÜR Konu akses tarafından (04-27-2018 Saat 09:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#13 |
![]() Gül, sevildiği ve sayıldığı için aday yapılmaya çalışılmıyor. Erdoğan’a ve AK Parti’ye zarar vermek isteyenler onu kullanmaya çalışıyor.
HÜSEYİN GÜLERCE |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 |
![]() Bir dönem kendisini istemeyen, kendisi Cumhurbaşkanı olmasın diye Meclis'i boykot eden CHP'lilerin niyetini anlayamadı ve onların gazına gelip tüm dava arkadaşlarını küstürdü.
HDP'liler, "Eğer aday olursa biz destekleriz" derken tek kelam etmedi. --CHP'liler kazan kaldırıp, "Bizim gündemimizde Abdullah Gül diye biri yok" diyerek onu istemediklerini ilan etti. --İyi Parti de onun tek ve ortak aday gösterilmesine rıza göstermedi. --MHP, onu istemediğini açıkladı, AK Parti seçmeninin bir tekinden dahi oy alamayacağı zaten ilk günden belliydi. --Şu tabloya baktığımızda seçmenin neredeyse yüzde 90'ı kendisini istemediğini açıklamış durumda. Ama o, hâlâ Temel Karamollaoğlu'nun kayığından inmemek için direniyor. HDP'nin yüzde 9'uyla Saadet'in yüzde sıfır bilmem kaçına güveniyor herhâlde!.. Tek hayali ve tek hedefi, Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek olanlarla bir olup, bir zamanlar bütün makamları ayağının altına seren eski dava arkadaşına kumpas kurması... Kusura bakılmasın lakin, bu benim midemin kaldıracağı bir şey değil... Bir zamanlar kendisini destekleyen, Cumhurbaşkanı olması için oy veren ve dahi şehir şehir dolaşıp kendisine destek toplamaya çalışan biri olarak bu durumu hazmedemiyorum. Gördüğüm manzara beni tiksindiriyor. Bu partinin lideri, sizi Cumhurbaşkanı yaptırabilmek için e-Muhtıra yedi. Bin tane kumpasa, bin tane kanlı ve kansız eyleme tek başına göğüs gerdi. İl il, ilçe ilçe, meydan meydan dolaştı sizin için. Darbenin eşiğinden döndü bu ülke, siz Cumhurbaşkanı olabilesiniz diye... Bunların hiç mi kıymet-i harbiyesi yoktu yani? Size ve eşinize hakaretler edilirken, cansiparane bir şekilde sizi savunan bu partinin seçmeninin çektiği hatırı sayılır acılar oldu. Onların, HDP'liler ve CHP'liler kadar değeri yok muydu gözünüzde? Zor gününüzde yanınızda olanların, zor günlerinde yanında yoktunuz. Arkadaşlarınız apaçık bir savaştayken, siz bilerek ve isteyerek geride kaldınız. Yetmedi, savaş nidalarıyla saldıranların saflarında yer aldınız. Yazık... Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi gelmesin diye ailece 'hayır' oyu verdiniz. Şimdi ise, "Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde beni çatı aday yapsınlar" diye fırsat kollayıp zemin yokluyorsunuz. Ama kaybettiniz... Yani bundan sonra Erdoğan kürsüye çıkıp, "Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimizdir" dese dahi, kazanma şansınız yok. Geçmiş olsun! ![]() ![]() ![]() SÜLEYMAN ÖZIŞIK |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Abdullah Gül'ün 10 temel yanlışı
Konu ayyuka çıktığı halde hâlâ kapalı kapılar ardında kalmaya devam etmesi . Israrla ve inatla armudun pişip ağzına düşmesini beklemesi. Bir projenin adamı olmadığını kanıtlayacak herhangi bir atılım yapmaktan ısrarla kaçınması. Temel derdinin ne olduğunu bir türlü ifade etmemesi... Herkesler hakkında “asla risk almaz” hükmünü verirken bu hükmü yerlere çalmak için kılını bile kıpırdatmaması. Milleti ikna etmeye çalışan bir aday olmak yerine liderlerin tercih ettiği bir aday olmaya çalışması. Bir meselesi, bir davası, bir derdi, bir siyaset anlayışı, bir projesi, bir gelecek tahayyülü olup olmadığını bile söylemekten imtina etmesi. 15 Temmuz gecesi herkes bir tarafa saklanırken sağına soluna bakmadan ortaya çıktığı gerçeğini bile ifade etmekten kaçınması. Ortaya çıkacaksa ne için çıkacağını, ortaya çıkmayacaksa ne için çıkmayacağını bir türlü söylememesi. “Hem başım derde girmesin hem de baş olayım” cümlesini şiar edinmesi. AHMET HAKAN |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
![]() Armut pişmedi, ağza düşmedi
“Herkesin adayı olayım” dersen olmaz. “Hazır lokma olsun, çiğnemeden yutayım” dersen olmaz. FATİH ALTAYLI |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#17 |
![]() İnsan girmediği seçimi kaybeder mi?
Siyasette ‘sağlamcı’ olarak bilinen Abdullah Gül’e bu huyu bu kez büyük kaybettirdi . Kendisine göz kırpan karşı mahalle, “Ha Fethullah, Ha Abdullah” başlıklı yazılar yazarken, eski yol arkadaşları da ‘vefasız’ olmakla suçladı Gül’ü.. Anlayacağınız kimseye yaranamadığı gibi eldeki avuçtaki tek sermayesini de tüketmiş oldu. Girmediği bir yarışı kaybetti. Hem de diskalifiye olmuş halde.. ERSOY DEDE |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
![]() “Ey muhalefet partileri, Gül’ü ortak aday gösterseydiniz, hatadan dönmek için önemli bir fırsat elde etmiş olacaktınız. Çünkü Gül eski siteme dönmek istiyor.”
O halde soralım Abdullah Bey’e: Nesini beğeniyordunuz ki eski sistemin, bir an önce dönmek istiyorsunuz? Kısacık “parlamenter sitem” tarihine sıkıştırılmış beş darbeyi, sayısız darbe girişimini, muhtıraları, Yassıada Mahkemeleri’ni, Sıkıyönetim Mahkemeleri’ni, darağacında sallandırılan siyasetçileri, iç savaşı, koalisyonları, 16 aylık ortalama ömre sahip başarısız hükümetleri, milletvekili borsalarını, gensoru rezilliklerini, müseccel bir “izm”in ya da örgütün arkabahçesi haline getirilmiş yargı düzenini pek mi özler oldunuz? Nesini sevdiniz eski sistemin? Henüz uygulanmamış “Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline” karşı hangi üstün taraflarını keşfettiniz de, “ille de parlamenter sistem” diye tutturmaya başladınız? Dava arkadaşınız Erdoğan eski sistemin yaydığı hastalıklara itiraz etmeseydi, yani risk alıp erken seçime ve referanduma gitmeseydi, siz Cumhurbaşkanlığı makamını zor görürdünüz. Eski sistemin hangi rezilliklere imkân tanıdığını, 367 krizinde bizzat kendiniz yaşadınız... Hâlâ nesini seviyorsunuz? AHMET KEKEÇ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
![]() Gül hala sesiz kalmakla milliyetçi muhafazakâr tabanda kendini bitirdi.
Bu saatten sonra ne dese acı bir tebessüm ile karşılanacak. Rahmetli babamın en sık lafıydı: Kendi düşen ağlamaz... Muhafazakârlardan sadece oy alma hesabının yapılması, derinlere inemediklerini, meselenin künhüne vakıf olamadıklarını gösteriyor. Hadi anlayacakları dilden söyleyeyim; bu milleti tanımamanın, bizi biz yapan değerleri benimsememenin bedelini ödüyorlar. Siz millete Fransız kalırsanız, millet de sizi Erdoğan karşısında yenilgiye mahkûm eder. 25 Haziran sabahı bu satırları hatırlarsınız… HÜSEYİN GÜLERCE |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#20 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|