|
![]() |
#1 |
![]() Öncelikle Ahmed Hulusiye yapılan reddiyelerden bazı örnekleri buraya yapıştırıp iman telakkisine irmek istemiyorum çünkü Ameller niyetlere göredir...!
Sonuç bakımından yetiştirdiği insnların tehlikesine sosyolojik olarak baktığımızda durum tehlikeli ve vahim görünmektedir...! Lakin eğer bu kişilerin şahsıyla alakalıdır diyorsanız doğru olabilir ! Lakin yinede Ehli Sünnet Vel Cemaat itikadından sapmaları çok görünmektedir...! Tasavvuf bir edep ilmidir ! Bu İlim terbiye, ahlak ve İslami olgunluk kazandıran bir zenginliktir ! Lakin Tasavvuf ve Metafizik gibi kavramlar yine onlara bağlı olan Evliyaların sabit görüşleriyle apaçık bellidir ki ! Ahkam ve Hüküm sınıflarına girmez ! Keşf yahut kalbe nakşeden güzelliklerin tanımlaması şahsa aittir ve delil teşkil etmez ! Bu itibar ile ''O derinlikte olmayanlar sözlerimize laf etmesin'' inceliğinden bahseden Beyazit Bistami yahutta keşf büyüklerinden İbnul Arabi tarzı alimlerin sözleri cımbızla alınamaz ! Lakin Kur'an ve Sünnet İcma ve Kıyas sıralaması Her Alim ve Evliya tarafından alınmış, söylenmiş ve hudud belirtilmiş yegane gerçek ve hakikattir...! Son olarak Ahmed Hulusi'nin şahsından çok talebe yahut öğretilerinden etkilenenlerin sonuçlarından bahsetmek istedim ! Ahmed Hulusi münazarası yapmak salt ve hakikatte sevenlerini üzebilir ! Çünkü Onun sayesinde İslam'a ısınmış olduğunu iddia edenler mevcut ! Bu kişiler sizin belirttiğiniz üzere DERECELERE göre ise bir sorun teşkil etmez zannediyorum !
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Dediğim gibi Ahmed Hulûsi'de eğer bazı sınırı aşmış gibi görülen yorumlar varsa bu zaten çoğu mutasavvıfta vardır fakat hikmetini bilen için bir problem teşkil etmez.
Ahmed Hulûsi'ye yönelen bazı insanlar var, daha evvel İslam'a hiç ısınmamış insanlar ki bunlar yeni yeni İslam'a, tasavvufa, şeriata ısınmaya başlamışlardır fakat onlardaki hata bazı eski görüşlerini devam ettirmeleridir yani mesela sabah namazına başladı diyelim, ama henüz diğer 4 vakte başlamadı diyelim, gerek yok diyebilir, hatta bazısı şart değil de diyebilir (bu küfürdür ama bunun ciddiyeti zamanla anlaşılır), yani bu bir süreç, imana ısındıkça ve imanın gereklerini yerine getirildikçe İslam kabullenilecektir. Zikir konusuna gelirsek. Zikir'e geliyorum çünkü zikir ile karışmış çok insan var. Birincisi ben çok ön planda, meşhur olmayan ve kendi halinde, kendini Allâh'a vermiş, sade mürşid-i kâmillere intisap edip onlardan zikir alma taraftarıyım (tabi bu benim meşrebimce doğrudur, ben böyle insanlara çekiliyorum). Mürebbinin kontrolü altında olarak şarttır. Sizinle ilgilenmeyen bir insanın size faydası olamaz. Kontrolsüz kendi başına yapılan zikir sağlığı bozabilir. Ama mesela hadislerde geçen genel zikirlerin bir mahsuru yoktur. Kelime-i tevhid, lafza-i celal gibi... Ahmed Hulûsi çok yüksek hazım isteyen aşırı fazla sayıda zikir veriyor, sayıları çok yüksek yani kanaatimce muhakkak kontrol istiyor. Yalnız şöyle bir şey var Ahmed Hulûsi tüm önemli hususları kitaplarında yazıyor fakat ya bir ya iki kere, o yüzden uygulama yapmak isteyenin bir iki değil tüm kitaplarını okuması şart, ya tüm kitapları okunmalı ona göre bir şeyler yapılmalı ya da bir iki kitabı okunup hiç biri yapılmamalı çünkü ikaz ve uyarılarının bazılarını kaçırırsanız yandınız. Bir kere Ahmed Hulûsi'nin talebesiyim diyenlerin bazı kaçırdığı mühim hususlar var. Kitaplarında der ki kurtuluş için şart olan en azami farzlar olan 5 vakit namazı vaktinde kılmak, bunu yapacaksın üstüne nafileleri kılacak, zikirleri yapacaksın ki Allah'a yakîn elde edesin, ama 5 vakit olmadan olmaz diyor. Tesettür konusu farzdır diyor. Bir "yetiştirici" şarttır diyor! Mutmain nefsine yetiştiricisiz olarak %999,999,999 geçilemez diyor. Kimseye bağlamayın şeyh, şıh, imam gibi diyor fakat işin hakikatini de söylüyor, bir bilene danışmadan belli bir yerden tekamülünü sağlayamazsın diye. Diyor ki, Hakk'a giden bir kervana rastlarsanız ona tutunun. Bir arif-i billah'a denk gelirseniz o hayatınızdaki en büyük nimettir, sıkı sıkı sarılın diyor. Bir yetiştirici bulursanız ona uyun diyor fakat ekliyor "benim kitapların bir yetiştirici bulamayanlar içindir" Eğer tek başınıza kaldıysanız, kendi kendinize bir şeyler yapmak istiyorsanız Ahmed Hulûsi'nin kitapları uygundur fakat mürşidin var da kendi başına da bu kitaplardakileri yapmak istiyorsun, o olmaz işte bana göre. Ahmed Hulûsi zikir bölümlerinde çok mühim olarak diyor ki (ki tekrarlıyorum, her satırının okunması şarttır o kitapların) "eğer bu zikirleri yapıyorsanız HAZMINI DA ALLAHTAN İSTEYEN LAKİN HAZIMSIZLIK BAŞA BELADIR!" İşte bu hazımsızlıktır zaten insanı karıştıran zikirlerde! Zikir benzindir, zikirsiz bir adım yol alamazsınız fakat ilim de şarttır ki yolunuzu bilesiniz. İlimsiz zikir de zikirsiz ilim de olmaz. Zikir var ise kitaplar okunmalı ilim elde edilmeli. Neyse çok yazdık, bu kadar yeterli... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Makedonya'nın Tetova kentinde Ahmed Hulusi'nin tum kitaplarini gördüğümde çok şaşırdım. Burada maddi desteksiz hiçbirşey olmaz. En görülen yere koyulması bende şüphe uyandırdı. Başka bir işle uğraşmaması ve kitapların parasız dağıtılması, hep Amerikada yaşaması doğal mı karşılanır? Kitaplar düzgün tamam. Ama hiç din okumadan din yazarlarını yazar kabul ettiğimizden dolayı biz darbe yaşamadık mı? Iki yıl önce paylaşılan video hakkında ne düşünceniz var? Karma cezbe devran gibi görülenden bahsediyorum. Ikinci adnan oktar değilse iyi bir yazardır mutlaka fakat o kadar zikir verilmesi kişinin kendi yürüyebieceği yol olamaz, bu yollarda kontrolsuz ermek ya delirtir ya saptırır ki bu şahsi düşüncem. Tabi suizzanlıysak o zaman kendisi bir filozof sayılır.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|