![]() |
#11 |
![]() Öncelikle beni genelde en çok düşündürenler Liberaller olmuştur. Yıllarca kendi politikalarını bize demokrasi budur, laiklik budur diye yutturan kemalist cepheye göre çok daha akıllıca düşünürler. Madem demokrasiyi laikliği ithal ettik kemalistlerin elindeki yalanlarıyla değil liberallerin elindeki gerçekleriyle uygulayalım daha iyi.
Kendilerine katıldığım noktalar; İdeolojiler bireyi "öğüt"memeli. İnsan "devlet" gibi, "laiklik" gibi, hatta "demokrasi" gibi soyut, içi herşeyle doldurulabilen kavramlar için yaşamaz, bu kavramlar insan için, insana hizmet için yaşar. Düşünceye gem vurulamaz. Doğrudur; şiddete yönelmeyen her düşünce ifade edilebilmeli. Müslümanların geleneğinde "Allah var mıdır? yok mudur ?" tartışması bile yapılmıştır. Kur'an müminleri şöyle tarif eder: "Onlar "her" sözü dinler, güzel olanı tercih eder" LDP başkanının harika bir yaklaşımı vardı. "Madem demokrasi var bu ülkede şeriat partisi de kurulabilir, şiddete yönelene kadar kimsenin birşey demeye hakkı yoktur ama şiddetin başladığı yerde devlet ensesinde biter" Öyle değil mi? Madem düşünceyi serbest bırakacağız, herşey ama herşey düşünülsün. Hatta madem liberaller bu kadar cesur, demokrasinin bile akılcılığını tartışalım. Madem milli irade esastır, milli irade kaynağını aldığı demokrasiyi istemezse onu bile kaldıralım. (Ahmet abi kabul etmese de 8) ) *** Katılmadığım yönleri; Devlet diye bir ideal peşinden koşmayalım ama. Akıllı, vicdanlı bir bireyin toplum hakkında "ahlaki kaygıları" olması gerekir. "Toplum" diye bir idealin peşinden koşmak zorundayız. Toplumu dikkate almadığımız noktada "ideolojik devlet" toplumu "öğütmesin" derken toplumu "liberalizme" öğüttürmüş oluruz. Bir liberal arkadaş buraya gelip. "İnsanlar yanlarında bilmem ne yapanlara karışmamalı, rahatsız olmamalı..." vs gibi inciler dökmüştü. Kusura bakmayın da hani "bireylere" müdahale etmeyecektik. Türk insanının kültür genlerinde bu var, sen ne hakla insanlara "...." olmayı bir ideoloji adına dayatıyorsun, kemalistlerden ne farkın kaldı ? Hani ideolojiler ahlak dayatmazdı. Otobüste bilmem ne yapanların özgürlüğü var da orda rahatsız olan bir otobüs dolusu insanın rahatsız olmama özgürlüğü yok mu? Dolayısıyla sloganımızı "özgürlük" yerine "adalet" koymalıyız. Adalet özgürlüğü içerir ama özgürlük adaleti içermez. Her uygulama halkın hassasiyetlerini gözetmelidir. Şimdi eşcinsel evlilik bir hak olur. Ama Türk toplumunda değil. Liberaller istiyor ki Avrupada'ki uygulamaların hepsini aynen taklid edelim. Bir Avrupalıyla bir Türk'ün eşcinselliğe bakışı aynı mıdır? Burada "kamu vicdanı, kamu sağlığı, kamu yararı" gibi olguları nasıl gözardı edebiliriz ? Özgür düşünceye sonuna kadar evet ama özgürlük her isteyenin her istediğini yapabilmesiyse buna hayır.Zaten bu namümkündür ve terör doğurur, şer'e döner. Laik hukuk bile birtakım ahlaki değerler edinmiştir kendine: "Genel ahlaka aykırı sözleşme yapılamaz." "Kamu yararı gerekiyorsa bireyin belirli hakları, karşılığı ödenmek karşılığı devlet tarafından gasbedilir." Liberal demokrat(!) Avrupa devletlerinde uyuşturucu satmak hala yasak, buna ne diyeceğiz? Devlet insanlara zulum mu ediyor ? Bırakalım içsinler, bırakalım alsınlar.. diyebilir miyiz ? Bir örnek daha. Devlet içki yasağı koyar mı? Kamu yararı varsa koyabilmeli. "Özgürlükçü" Amerika koymuş: buyurun. Bence demokrasi iyi birşeyse demokrasi budur ![]() Tarihle sabit ki ahlakla denetlenmeyen özgürlükler şer'e dönmeye, toplumu kökünden dinamitlemeye hazır bir bombadır. Vesselam... |
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|