![]() |
#20 |
![]() Ankara Bir Ankara sabahıydı hiç unutmuyorum, Yeni gelmiştim daha. Özlemelere, iç kanamalarına, Ve oksijensiz yaşamalara alışamamıştım henüz. Hala kanıyordum sana, Hala öksüzdüm ardından, Ve hala ağırdım kendime hiç olmadığım kadar. Yağmur vardı, Üzerimde ince bir mont, Ve içimde sen. Bir Ankara sabahında Sen içindeyken insanın, Yürümek bile ağır geliyordu üşüyen yanlarıma. Kaybolmuş bir iklimde buz kesmişken şarkılarım. Seni hala Tren garlarında karşılayabileceğim hayali, İçimi yedikçe kalıyordum ortada. Belki de bir hiç uğruna ama ‘’neyse’’ diye düşünüyordum. Zaman geçmek bilmiyordu Ve seni unutmayı isteyecek bir vedayı İçimden uğurlayamamıştım hala. Durmadan yıkılıyordu beynime cümlelerin. Hatırladıkça hala sen oluyordum, Sen oldukça daha bir eksiliyor Daha bir kanıyordum. Cümlelerim sen gittin gideli öznesiz kuruluyordu Ve anlamsız bir yüklemle sonlanıyor Sonrada haberim yokmuş gibi Ankara’ya savruluyordu. Ben ise zaten Hiç olmadığım kadar yoktum Ankara’da. Dedim ya yeni gelmiştim daha. Sırtımda yıllarının hayal acıları vardı. Artık her şeyi bir çırpıda unutacaktım, Artık ardından ağlamayacak Yeni hayallere savrulacaktım. Böyle anlatıyordu çünkü son cümlelerin. ‘’Mutlu kal’’ diyordu. Mutlu kalınabilecek bütün yanlarımın Başı sağ oldu o gün. Benle beraber öldüler. Şimdi ben Ankara’da Yalnız yas tutuyoruz hala Gidenlerin ardından... Bu yüzden midir nedir? Her Ankara güncesi, İçimi acıtır yıllardır, Her ayrılık acısı, Ardında kalan her yürek sancısı, Ve buğulu her Ankara levhası, Hala acıtıyor içimi, Ve her Ankara’da olduğumda, Hiç olmadığım kadar, Yokumdur aslında. Şakir Açıkgöz |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|