AK Parti Hükümeti'nin neredeyse 8. yılına yaklaşıyoruz.

Türkiye'de hâlâ bir başörtüsü yasağıdır sürüp gidiyor.

Pazar günü yapılan üniversite sınavlarında da başörtüsü yasağı bütünüyle uygulandı.

Hem de hiç tavizsiz.

Değil başörtüsü, peruk takan kızlar bile sınava alınmadı.

Sanırsınız ülkede sekiz yıldır CHP iktidar.

Her soruna çözüm arayan, Kürt sorununda bile açılımlara imza atan AK Parti Hükümeti'nin bu soruna çare bulamaması, bu konuda bir çözüm üretememesi ilginç değil mi?

AK Parti her soruna çözüm getirebilir ama bu başörtüsü yasağına çözüm getiremez.

Çünkü, AK Parti Hükümeti'nin bu sorunu çözmesi yüksek yargı tarafından kökten engellendi!

Dolayısıyla artık AK Parti'nin gündeminde başörtüsü sorununu çözüme kavuşturmak diye bir şey yok.

AK Parti, iktidarının ilk döneminde seçmenine verdiği sözün gereği olarak başörtüsü yasağı problemini çözmeyi denedi.

Başaramadı.

Bilindiği gibi başörtüsü yasağına lehte bir çözüm önerisinde bulunmak Türkiye'de parti kapatma sebebi sayıldı.

Hatırlayın Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma gerekçesi başörtüsü yasağına karşı bir çözüm getirme çabasıydı.

Türkiye'deki bu anlamsız yasağın sorumlusu yine yüksek yargıdır.

Yüksek yargı başörtüsü yasağına getirilecek herhangi bir çözümü "irticaya odak olmak" olarak algılıyor.

Ülkede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dindar olarak bilinir. Eşi başörtülüdür, dinin emirlerini gözardı etmeden giyinmeye çalışan bir hanımdır.

Ülkede Başbakan Tayyip Erdoğan imam hatip mezunudur. Başörtüsü konusundaki tavrı bilinir. Eşi Emine Hanım başörtülüdür.

Ülkede TBMM Başkanı aynı partidendir, dindardır, eşi başörtülüdür.

İktidar partisi Meclis çoğunluğu bu konuda taraftır.

Yasağa karşıdır.

Buna rağmen bu yasak devam ediyor.

Aslında çok garip!

Çünkü yüksek yargı bu konuda herhangi bir çözüm üretilmesinin önünü kesmiştir.

Hiçbir seçilmiş kurum bu konuda bir adım atamamaktadır.

Evet hükümet bu ahlaksız ve çirkin yasağa karşı daha fazla kayıtsız kalmamalıdır ama şu aşamada Meclis'te yapacak bir şey de maalesef yoktur.

İşte bütün bunlara rağmen nasıl oluyor da bu mantık dışı yasak sürdürülebiliyor sorusunun cevabı bu.

AK Parti de bu durumu fırsat bilerek bu sorunun çözümü için kılını kıpırdatmıyor!

Hatırlıyorum, mesleğe başladığımın ilk yıllarıydı.

Kenan Evren Cumhurbaşkanı; Turgut Özal başbakan. Yarın da üniversite sınavı vardır. Müthiş bir yasakçılık rüzgarı esmektedir ülkede.

Turgut Özal, Evren ile görüşmüş köşkten çıkmaktaydı. Ve ben ilk defa bir başbakana soru sormanın heyecanı içindeydim. Soruyu sordum ve son kelimeleri de ifade edemeyip yuttum.

Ama rahmetli Turgut Bey sorumu anladı ve cevabını da verdi: "Eğer yarınki üniversite sınavlarında başörtüsü yasağı uygulamaya kalkan görevliler olursa onların hakkında gereken yasal işlemleri yapacağız."

Bu haber o akşam TRT ana haberde birinci olmuş, ertesi gün yapılan üniversite sınavında birkaç lokal hadise dışında yasak uygulanamamıştı!

Şimdi...

Bu konuda hükümetin ciddi kararlılık içinde olması ve yasağa karşı olduklarını kesin dille belirtmeleri gerekiyor.

AK Parti milletvekillerinin yasağın uygulandığı yerlere gidip öğrencilerin yanında yer almaları ve bu konuda yasal bir düzenleme olmadığını, yasağı uygulamanın eğitim hakkının gaspı anlamına geldiğini vurgulamaları gerekiyor.

YÖK'ün her fırsatta üniversitelerde böyle bir yasağın geçerli olmadığını vurgulaması dolayısıyla yasağı uygulamaya kalkan üniversite yönetimlerini uyarması gerekiyor.

Aslında yapılacak çok şey var, yeter ki hükümet partisi bu konuda bir şeyler yapmak istesin.

Hükümet Ergenekon operasyonu gibi bir operasyonun arkasında durabiliyor, hükümeti devirmeye çalışan generallerin yargılanmalarını sağlayabiliyor ama bir başörtüsü yasağına çözüm getiremiyor.

Bunu millete anlatmak hiç de kolay olmaz!

Millet anlamaz bu "çaresiziz" sorumsuzluğunu...

NUH GÖNÜLTAŞ-BUGÜN

-kadınların sokaga başı açık ve kot pantolonla çıkması engellenmeli.
-erkeklerin sakal bırakması mecburi olmalı
-iett otobusleri kadın erkek ayrı olmalı
-tiyatro ve sinemalarda kadın erkek ayrı olmalı

-kadınların sokaga başı açık ve kot pantolonla çıkması engellenmeli.
-erkeklerin sakal bırakması mecburi olmalı
-iett otobusleri kadın erkek ayrı olmalı
-tiyatro ve sinemalarda kadın erkek ayrı olmalı


Novek buna kendinde inanıyormusun ?

Yok Ezel kardeş...
Aklı sıra olabilecekleri yazıyor...
hayal dünyasına dalmış bunu uyandırmak lazım...=))

-kadınların sokaga başı açık ve kot pantolonla çıkması engellenmeli.
-erkeklerin sakal bırakması mecburi olmalı
-iett otobusleri kadın erkek ayrı olmalı
-tiyatro ve sinemalarda kadın erkek ayrı olmalı


Arkadşım niye böyle düşündüğünüzü anlamıyorum.Yazar yazısında yasal bir düzenleme olmadığı için diyor, lütfen doğru okuyalım. Yani demek istemem o ki illaki hükümet kalksın çatışmada çıksa irtica korkusu olanları bir hortlansın demek değildir bu. Yasal bir düzenleme yoksa uygulamadaki aksaklıkları kimseyi kargaşaya sokmadan ürkütmeden herkesin eşit haklardan yararlanmasının sağlanması gerekir.

Bu korku ne zaman hükümet muhasliflerinden silinecek mereak ediyorum.sanıyorlar mı ki hükümetonlardan çekindiği için bazı şeyler olmuyor.Yazık Bu düşünce sadece eşitliğe aykırı olanların yıllarca elit hissini kendilerine vermelerindendir. Hi,ç halkla olmadılar ki hiç halkın nabzını alamadılar ki, bu gün korkuları aslında yetişmişliklerinden.

Bu ülkeye irtica gelmeyecek....... Aen o kavramın ma-sadakı yani hak edeni Bugün ki korkarlar onlar irticacı......

Bu ülkeye demokrasi eşitlik en önemlisi adalet gelecek zalimler istemesede..........

Büyük bi zevkle iki şamar atardım buna haa (:

Gündem zaten çok karışık vaziyette, anayasa değişsin, uygun zemin hazırlansın oda olur herşey zamanla.. az daha sabır :)

Ne yazık ki bu zorba yasak devam ediyor!Özelikle eğitim-öğretim sisteminde okuyan başörtülü öğrencilere reva görülen zulümler yapılan sınavlarda birkez daha tekrarlandı.En temel haklarından bile yoksun bırakılmaya çalışılan bu insanlar,artık bıçakın kemiğe dayandığı dereceyi yaşıyorlar!Hükümetimizin biran önce bu darbe ürünü yasağı kaldırması gerekir.Sonucu ve bedeli ne olursa olsun...

-kadınların sokaga başı açık ve kot pantolonla çıkması engellenmeli.
-erkeklerin sakal bırakması mecburi olmalı
-iett otobusleri kadın erkek ayrı olmalı
-tiyatro ve sinemalarda kadın erkek ayrı olmalı

- Kadınlar; istedikleri takdirde başı açık veya başörtülü olarak kamusal alanda da dahil olmak üzere istedikleri her alanda özgür bırakılmalı...

- Erkekler;Sakal kesme mecburiyetinden kurtulmalı...

- İETT ve Özel ulaşım araçları da dahil olmak üzere isteyen haremlik ,isteyen karışık olarak seyahat etme özgürlüğü sağlanmalı...

-Tiyatro ve bilumum sosyal alanlar da dahil olmak üzere bu haktan yararlanmak istiyorlarsa ise ayrı ayrı veya karışık olarak sosyalleştirimelidir...

Karşı olduğunuz yada taraf olduğunuz başka ne var???

"Sizi seviyorum ama artık dersime giremezsiniz" diyen Hoca'nın ,bir daha ilelebet hiçkimseye öğretebileceği hiçbirşey yoktur ...:@

habertürkte geçenlerde iki değerli hukukçu türkiyede başörtüsü yasağı yok dediler üniversiteler için.üniv. yönetimlerinin keyfi uygulamaları yüzünden ve demokrat rektör olsa bile cesaret edemedikleri için sözde yasağa boyun eğiliyor gibi bir kaç söz söylemişti.hukukçular da onaylamıştı.

1,5 sene öncesine kadar boğaziçi üniversitesinde başörtülü derslere giriliyordu.yeni atanan rektörle özgürlükçü diye nam salmış boğaziçi de teslim olmuştu hatırlarsanız.

fatih üniversitesinde başörtüsü serbest.kanunlar özelde farklı uygulanır gibi bir kural olmadığına göre bence ortada irade yok.

bana kalırsa bu sorunu hükümet değil üniversite yönetimleri ancak halledebilir.şimdilik

NOVEK konuyu değiştirmek istemiş muhtemelen de başarılı oluyor!

Konuya dönmek gerekirse:

Bu hükümet başörtüsü konusunda da derhal bir açılım yapmalıdır.

kendilerine oy veren bu milletin hasassiyetleri doğrultusuda bunu yapmalıdır.

Sayın nuh gönültaşa katılıyorum.

Hükümet bu alçakca başörtüsü yasağına DUR demezse bu millet bu hükümete ve iktidar partisine DUR diyecektir.

Refaronduma gidecek paketin içinde yer alabilirdi mesela böyle bir şey.

Hükümete güzel bir uyarı yapmış sayın gönültaş.

destekliyorum.

Arkadşım niye böyle düşündüğünüzü anlamıyorum.Yazar yazısında yasal bir düzenleme olmadığı için diyor, lütfen doğru okuyalım. Yani demek istemem o ki illaki hükümet kalksın çatışmada çıksa irtica korkusu olanları bir hortlansın demek değildir bu. Yasal bir düzenleme yoksa uygulamadaki aksaklıkları kimseyi kargaşaya sokmadan ürkütmeden herkesin eşit haklardan yararlanmasının sağlanması gerekir.

Bu korku ne zaman hükümet muhasliflerinden silinecek mereak ediyorum.sanıyorlar mı ki hükümetonlardan çekindiği için bazı şeyler olmuyor.Yazık Bu düşünce sadece eşitliğe aykırı olanların yıllarca elit hissini kendilerine vermelerindendir. Hi,ç halkla olmadılar ki hiç halkın nabzını alamadılar ki, bu gün korkuları aslında yetişmişliklerinden.

Bu ülkeye irtica gelmeyecek....... Aen o kavramın ma-sadakı yani hak edeni Bugün ki korkarlar onlar irticacı......

Bu ülkeye demokrasi eşitlik en önemlisi adalet gelecek zalimler istemesede..........

Üstat gereken açıklamayı yapmışsınız novek kardeşimize , birilerinin sisteminde birilerinin mağdur edilmesi varsa düzen bu alışverişe muhtac ise gereken acı ve korku yaşanması lazım , kendi hayatını yaşam bicimini garanti aldına almak için farklı olanın üstüne cullanmanın faşistlik olduğunu güzel dille bu kardeşimize anlatmamız lazım.

habertürkte geçenlerde iki değerli hukukçu türkiyede başörtüsü yasağı yok dediler üniversiteler için.üniv. yönetimlerinin keyfi uygulamaları yüzünden ve demokrat rektör olsa bile cesaret edemedikleri için sözde yasağa boyun eğiliyor gibi bir kaç söz söylemişti.hukukçular da onaylamıştı.

1,5 sene öncesine kadar boğaziçi üniversitesinde başörtülü derslere giriliyordu.yeni atanan rektörle özgürlükçü diye nam salmış boğaziçi de teslim olmuştu hatırlarsanız.

fatih üniversitesinde başörtüsü serbest.kanunlar özelde farklı uygulanır gibi bir kural olmadığına göre bence ortada irade yok.

bana kalırsa bu sorunu hükümet değil üniversite yönetimleri ancak halledebilir.şimdilik


Üniversite yönetimlerine de yine iktidar işaret edecek arkadaşım.

Ancak bu geçici bir çözüm olur, yarın rektörler değiştiği zaman gene bu kanunsuz yasak uygulanmaya başlayabilir.

bu sebeple mutlaka ve mutlaka başörtülü okuma özgürlüğü kanunla, yasa ile garanti altına alınmalıdır.

Aman ortamı germeyelim, irtica diyenlerin eline koz vermeyelim gibi şeyler yanlıştır.

Akp kürt açılımı yaptı... bunun için akpye pkklı dediler, teröristleri affediyorsunuz dediler her şeyi dediler bölücü bile dediler.

bu açılımda bu kadar gürültüye,eleştiriye direnen hükümet başörtüsü konusunda da gerekli direnci göstermelidir.

Bunu yapmazsa kendi varlığını inkar etmiş olur hükümet.

Üniversite yönetimlerine de yine iktidar işaret edecek arkadaşım.

Ancak bu geçici bir çözüm olur, yarın rektörler değiştiği zaman gene bu kanunsuz yasak uygulanmaya başlayabilir.

bu sebeple mutlaka ve mutlaka başörtülü okuma özgürlüğü kanunla, yasa ile garanti altına alınmalıdır.

Aman ortamı germeyelim, irtica diyenlerin eline koz vermeyelim gibi şeyler yanlıştır.

Akp kürt açılımı yaptı... bunun için akpye pkklı dediler, teröristleri affediyorsunuz dediler her şeyi dediler bölücü bile dediler.

bu açılımda bu kadar gürültüye,eleştiriye direnen hükümet başörtüsü konusunda da gerekli direnci göstermelidir.

Bunu yapmazsa kendi varlığını inkar etmiş olur hükümet.

başörtü yasağını tabi ki derhal düzeltmeli ama basamakları birer birer değil beşer beşer atlamasını nasıl bekliyorsunuz akpartiden.paçalarına chp yapışmışken ,yargı yapışmışken ,demokrat olmayan basın ve basın yoluyla ses getiren sivil örgütler yapışmışken her basamağa istenilen hamleyi hemen değil zamanında yapmasını beklemeliyiz.

parti kapatmayı düzeltsin, yargı reformunu gerçekleştirsin,ondan sonra yapmazsa tabi ki eleştirelim.bu yasağı ortadan kaldıran kanunu çıkardığında chp nin yargının bilmem nerelerin birlik olup yüze 47 oy almış partiyi nasıl EtKİSİZLEŞTİRDİKLERİNİ hep beraber gördük.

muktedir olması için herşeyin sırası var.

8 sene oldu arkadaşım 8 sene.. ne basamağından bahsediyorsunuz?

8 senede insanlar çin seddini aşarlar yahu.

"parti kapatmayı düzeltsin, yargı reformunu gerçekleştirsin" demişsin... bende bunu söylüorum ama geç kaldıklarını söylüyorum.

Bunlar ilk dönemin sonuna doğru yapılmalıydı, yargı reformu vs. o zaman olmalıydı, o zamanki ortam bugünkinden daha iyiydi üstelik, ergenekon felan yoktu, şimdi söylenen yargıyı siyasallaştırıyorlar lafını o zaman söyleyemezlerdi de.

Her şeyin sırası var demişsiniz de gelecek seçimde tekrar iktidar olacaklarının garantisi mi var?

Yalçınkaya, “Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” iddiasıyla AK Parti’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştı ve Ak parti kapatılmasa da belli bir ceza almıştı.. Birde başörtü özgürlüğünü gündeme getirseydi neler olurdu ? ???

bence türkiyenin gerçeklerini bir an unutmuş gibi konuşuyorsunuz.

madem 8 seneden bahsediyorsunuz,8 sene öncesine tekrar gidelim.

8 sene önce akparti ilk kurulduğunda seçim meydanlarında bu şeriatçılara mı oy verecek milletim diye tvler gazeteler ile adeta iş birliği yapmış chp nin borazanlığını üstlenmiş ,daha yeni kurulmuş parti için demedikleri şeyleri bırakmamışlardı.

lailklik tehditini 2007 seçimlerine kadar chp ve borozancıları ellerinde bir koz varmış gibi akparti üzerine dillendirmediler mi gün gün her kürsüde laiklik tehditi varmış gibi siyasi projelerini bu saçma şey üzerine kurmadılar mı

ergenekondan bahsediyorsunuz

ergenekon günlüklerinde 2002 ve 2004 yılları arasında türkiye 4 tane kocaman darbeyi kıl payı atlatmış.

ister paşaların beceriksizlikleri de ister başka bir sebep bul.sonuçta darbeyi yapmak isteyen tsk cuntacıları ve bunları destekleyen 4.kuvvet basın.

akpartinin kapatılması sadece 1 oy yüzünden engellenmiş.daha fazlası çıksaydı akparti saçma sapan nedenler yüzünden kapatılmış olacaktı.

başörtü yasağını kaldırmadı mı kaldırdı.sonra anayasa mahkemesinden döndü.

şimdiye geldiğimizde daha yargı reformu ve parti kapatmak için kıyameti koparanları 8 yıl boyunca nasıl muhalafet ettiklerini hükümete bir sürü alanda zorluk çıkardıklarını unutmak ilk öncelikle tarihi sonra siyaset bilimini budamak olur herhalde.

Yalçınkaya, “Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” iddiasıyla AK Parti’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştı ve Ak parti kapatılmasa da belli bir ceza almıştı.. Birde başörtü özgürlüğünü gündeme getirseydi neler olurdu ? ???


ne olurdu?

En fazla kapatılırdı.

Sonra ne olurdu?

Yeni bir parti kurulurdu yola devam edilirdi.

ki kapatılırsa da bu iktidarın kendi suçu olurdu.

çünkü ipi germeyelim diye anayasa mahkemesinin yapısını değiştirmeden kuzu gibi beklerseniz sonuç bu olur.

Aman bizi kapatmasınlar düşüncesiyle insanlar inançlarından, fikirlerinden düşüncelerinden vaz mı geçecek?

Onlar görevini yapacak sizde görevinizi yapacaksınız.

başörtüsü özgürlüğüne gündeme getiremeyen bir akp aslını inkar eder arkadaşım bu iki iki daha dört eder gerçeği kadar gerçek bir olaydır.

Alevi açılımı diye günlerdir, aylardır toplantı üstüne toplantı yapılıyor, demokratik açılım diye sürekli konuşuluyor... başörtüsü açılımı yapamadıktan sonra bu açılımların ne önemi var?

Onlara da da tamam ama bizim sıkıntımızı da görmek lazım.



bence türkiyenin gerçeklerini bir an unutmuş gibi konuşuyorsunuz.

madem 8 seneden bahsediyorsunuz,8 sene öncesine tekrar gidelim.

8 sene önce akparti ilk kurulduğunda seçim meydanlarında bu şeriatçılara mı oy verecek milletim diye tvler gazeteler ile adeta iş birliği yapmış chp nin borazanlığını üstlenmiş ,daha yeni kurulmuş parti için demedikleri şeyleri bırakmamışlardı.

lailklik tehditini 2007 seçimlerine kadar chp ve borozancıları ellerinde bir koz varmış gibi akparti üzerine dillendirmediler mi gün gün her kürsüde laiklik tehditi varmış gibi siyasi projelerini bu saçma şey üzerine kurmadılar mı


Kurdular da ne oldu?

akp yüzde 47'ye yükseldi.

Bu ne demek oluyor?

Milletimiz laiklik, irticaaaaa diye bağıranlara hayır sen dur demiş ve onların söylediklerinin tersini yapmış.






ergenekondan bahsediyorsunuz

ergenekon günlüklerinde 2002 ve 2004 yılları arasında türkiye 4 tane kocaman darbeyi kıl payı atlatmış.

ister paşaların beceriksizlikleri de ister başka bir sebep bul.sonuçta darbeyi yapmak isteyen tsk cuntacıları ve bunları destekleyen 4.kuvvet basın.


Yahu ben atlatmamış felan diyor muyum?

Bu konuda bu kadar ısrar eden bir iktidar başörtüsü konusunda da israr etmeli diyorum.






akpartinin kapatılması sadece 1 oy yüzünden engellenmiş.daha fazlası çıksaydı akparti saçma sapan nedenler yüzünden kapatılmış olacaktı.

başörtü yasağını kaldırmadı mı kaldırdı.sonra anayasa mahkemesinden döndü.



Anayasa mahkemesinin yapısını değiştirmeden acemici yapılan bir şeydi ve ters tepti.

Öncelikle anayasa mahkemesinin, danıştayın, hsyknın yapısı değiştirilmeli.

Bunun için geç kalındı diyorum.

Bunlar ilk dönemin sonuna doğru yapılmalıydı.

Bunları yapmadan yapılan anayasa değişikliği tam bir amatör işiydi.



şimdiye geldiğimizde daha yargı reformu ve parti kapatmak için kıyameti koparanları 8 yıl boyunca nasıl muhalafet ettiklerini hükümete bir sürü alanda zorluk çıkardıklarını unutmak ilk öncelikle tarihi sonra siyaset bilimini budamak olur herhalde.


Unutmuyoruz görüyoruz ve yol gösteriyoruz.

Ortamı germeyelim diye siz onların peşinden gitmeyceeksiniz, gerekli değişiklikleri yapıp önünüzdeki setleri kaldıracaksınız.

tamam ilk yıl ikinci yıl dendi hemen olmaz dendi saygı ile karşıladık.

ama bir hükümet için 2 yıldan fazlası tahammül sınırlarını aşar.

Bakın şunu söyleyim size?

Akpnin çoğunluğuyla bir chp iktidar olsaydı sekiz senedir neler yapardı?

Bunu düşünün ve öyle konuşun.

Bu konu ülekmizin en büyük gündem maddesini teşkil etmemeli, sayın Başbakanımızın bu konuyu görmezden geldiğini kimse düşünmesin. Hükümet işe öss ile başladı sonuçlarını hepimiz gördük, ama işin benim için en önemli boyutu ülkenin çıkarıdır. Şu andaki hükümet başörtüsü sorunu için partisi kapatılırsa yada başka bir nedenle düşürülse, kimse kusura bakmasın bir başörtüsü için bunlar alınacak riskler değildir. Şu anda yapılan çalışmalar, vatandaşın özgürlüğü için daha açık bir yol sunuyor, elbet ki ilerleyen zamanlarda başörtüsü sorunu çözülecektir, herşeyin bir zamanı vardır.
Vesselam...

söyledikleriniz demokrat ve özgürlükleri iliklerine kadar işlemiş bir devlet,yargı,basın olsaydı başörtüsü özgürlüğü için 2 yıl değil 1 ay bile tahammül edilemezdi.

başörtüsü yasağını gündeme getirmeyi bırakın askerden yöke emir verilmesinden sonra iradesini ortaya koymuş tek hükümettir.sebep olan hükümeti ve yasağı ortadan kaldırmak için bağırmaktan öteye gidemeyenleri de hepimiz biliyoruz .

aslını inkar ediyor demeniz siyaseti bel aşağı vuranların söylemlerinden farksız iddalardır.iddalarda gerçeklerin ölçüsünü belirlemeyeceğine göre gerçeklerin ölçüsü yine gerçeklerdir.

başörtüsü insanların bizzat dini haklarıdır.bu hakkın karşısına alevi açılımını getirmeyi bırakın açılım a sını bile koyamazsınız.

yargı reformları için geç kalınmış değil bu da basının ağzına kanmanızdan ibarettir.çünkü akparti 2007 seçimlerinden hemen sonra anayasa komisyonunu kurdu ve 3 senedir bu komisyon faal.basının lanse ettiği gibi 1 aydır veya aceleye gelen iddaalar gerçek dışı.bu komisyona katkıların herkesler tarafından sağlanması için 3 senedir çalışmalarını sürdürüyor.

2007 e kadar geçen 4 senede laiklikle akpartiyi vurmaya çalışan kesime karşı başörtüsü yasağını kaldırma girişimleri parti kapatmak için darbe heveslileri için planlarına kaymak olmak demekti.

sizde zaten alttarafı kapanır ne olur gibi beyanlarınız fevri bir partinin temelinden gelen düşüncelere sahip olduğunuzu kabullenerek 4 tane kapatılan partinizin ülkeye daha çok yararı olacakken büyük kozlar verip kapatılmanız eliniz kolunuz bağlanmanız yarardan çok zarar vermiştir.meydanları boş bıraktınız.

akparti yerine chp 8 yıl olsaydı kabusunu düşünmek dahi istemiyorum.
burada baş örtüsü yasağına karşı irade koyan bir hükümet gerçeğine odaklanmanız daha gerçekçi olur.

gerçeklikten bahsederken türkiyenin son 8 yıl ki siyasi hayatını bir daha gözden geçirin derim.

-kadınların sokaga başı açık ve kot pantolonla çıkması engellenmeli.
-erkeklerin sakal bırakması mecburi olmalı
-iett otobusleri kadın erkek ayrı olmalı
-tiyatro ve sinemalarda kadın erkek ayrı olmalı

Yeter ki iste (!) :güzel:

kendi hayatını yaşam bicimini garanti aldına almak için farklı olanın üstüne cullanmanın faşistlik olduğunu .


Çok güzel bir deyim ,ama nedense bunu zihni kapalılar anlamıyor...

Konuyu açan arkadaşımıza katılıyorum. Onca açılım yapıldı , yapılmaya da devam ediliyor.Bunlar çok güzel şeyler. Fakat eksik olan bir şey var 'başörtü yasağı' nın hala devam edilmesi..
Tamam biliyoruz yolunu tıkamak isteyenler de var her zamanki gibi bu iktidarın ama yine de ağır ilerliyoruz , çok fazla diretmiyoruz gibi..
Sabır da ediyoruz ama yine de koskoca 8 yıl..az değil..