Ak Parti, 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra, köklü bir anayasa değişikliği sözü veriyor..
Veriyor da, bu değişikliği nasıl yapacak?

Muhtemelen yeni meclis, AKParti, CHPve bir ihtimal MHP’den oluşacak.

AKParti’nin anayasa değişikliğine, CHP ve MHP onay verir mi?
Hiç sanmıyorum.

Ak Parti “2x2=4 eder. Bunu anayasaya yazalım” dese, CHP ve MHP mutlaka bir kulp bulur, “Hayır, destek vermiyoruz” der..
Adım kadar eminim bundan.

Önceki değişiklikte, öyle yapmadılar mı zaten?!.
Sadece TBMM’de değil, bir de meydanlara çıkıp, halkın “hayır” oyu vermesini istemediler mi?

12 Haziran sonrasında, 12 Eylül referandumundaki tavrı sergilememeleri için ne sebeb var?
Dolayısıyla, 12 Haziran’dan sonra da, Ak Parti’nin CHPve MHP ile anlaşarak bir anayasa değişikliği yapması mümkün değil.

TBMM’deki partilerin uzlaşması mümkün görünmüyorsa, geriye hangi ihtimaller kalıyor?
Anayasa değişikliğini tek başına yapmanın dezavantajları bir kenara, Ak Parti’nin 367 milletvekili kazanması.. Evet, anayasayı tek başına değiştirebilecek milletvekili sayısı olursa, CHP ve MHP’ye ihtiyaç olmaz.

Ancak, Ak Partili yöneticiler dahi, 367’den fazla milletvekili alacaklarını iddia etmiyorlar ki!.
O halde, vaad edilen anayasa değişikliği nasıl olacak?

El mahkum, 12 Eylül 2010 anayasa değişikliğindeki gibi, referandumla olabilecek.
Yani, Anayasa değişikliğine TBMM’de 330 ile 367 arasında oy çıkacak. 367 sayısına ulaşılamadığı için, değişiklikler halkoyuna sunulacak.

12 Eylül Anayasa değişikliğinde, AkParti seçmen tabanına ilaveten, SP,BBP, HAS Parti ve hatta MHP içinden bazı muhafazakar seçmenin de desteği vardı..

O destekle % 57.5 evet oyu alındı.
Peki 12 Haziran sonrasındaki anayasa değişikliği referanduma giderse, aynı çevreler, aynı desteği verirler mi?

Burada benim endişelerim var..
SP seçmeni dese ki, “Madem Anayasa değişikliği istiyorsunuz. 12 Haziran aday listesinde bu değişiklik için gerekli uzlaşmayı sağlasaydınız ya. Bizi dışlayıp, sonra halkoyunda bizden destek istemek, ne derece samimidir?”

Ne cevap verebilirsiniz, bu itiraza?

BBP seçmeni dese ki, “12 Eylül Anayasa değişikliğine evet oyu verdik. Peki bu desteğimiz, bir takdirle karşılık buldu mu? Hayır. Madem bizim desteğimiz bir takdirle karşılanmıyor, o zaman ülkeyi yönetenler, kendi başlarının çaresine, kendileri baksınlar.”
Ne cevap verirsiniz, bu haklı çıkışa?

HAS Parti’ye gönül veren seçmen dese ki, “12 Eylül’de evet oyu veya hayır oyu çıkmasının, bizim partimizle direkt bir ilgisi yoktu. Biz gönülden destek verip, evet oyu çıkmasına katkı sunduk. Ama, neticelerin alındığı ilk saatlerdeki sayın Başbakan’ın teşekkürü dışında, bu desteğin bir karşılığını göremedik. Bu sefer de, siyasi iktidar, kendi imkanları ile anayasa değişikliğini yapsın.”

Ne diyebilirsiniz, bu adaletli tepkiye?
Evet, gözler Ak Parti yönetiminde.
Ya anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına gerek olmayacak şekilde milletvekili kazanacak. Bunun için de SP,BBP ve HASParti ile birlikte seçime girecek.. Bir uzlaşı ile halkın karşısına çıkacak.

Ya da, TBMM’de 367 oyla geçireceği anayasa değişikliklerini, halkoyuna sunma riskine girecek.
Ki, bu riskte, hayır oyu çıkma ihtimali de olabilecek.
Akıl için yol birdir..

Seçmene Anayasa değişikliği vaadi yapılırken, bunun nasıl başarılacağı da düşünülmelidir.
Daha adaylar açıklanmadan gereken yapılmalıdır.
Aksi takdirde, küçük hesaplarla, ülkenin önü tıkanmış olur..

Seçmenin en fazla teveccüh gösterdiği parti, üzerine düşen vazifeyi yapmalı, paralel siyaset anlayışı olan partileri kucaklamalı..

Seçimden sonra kendi partilerine dönseler de, onlarla aynı çatı altında seçime girmelidir.
1991’deki RP+MHP+IDP ittifakının, üç partinin tek tek alabildikleri tüm oyların çok üstünde bir oyu getirdiğini hepimiz biliyoruz.

Ak Parti de, aynı ittifakı 12 Haziran’da uygulamalıdır.

Tek başına iktidar için buna muhtaç değilse de, Anayasa değişikliği için buna ihtiyacı vardır.