El Emin
12-19-2009, 07:07
İmralı’daki “istifa edin” diyor.
Toplanıp karar alıyorlar. Sanki kendileri karar almış gibi: “TBMM’ye istifa dilekçemizi toplu olarak vereceğiz.”
İmralı’daki, avukatlarla görüşüyor.. “İstifa etmesinler” diyor.
İstifa dilekçesinin verilmesini beklerken, yeni haber geliyor: “İstifa etmiyoruz. İmralı’nın görüşü de bu yönde!”
İmralı “Amuda kalkın..” dese, amuda kalkacaklar.
İmralı “yat, sürün” dese, hiç çekinmeden yatıp sürünecekler!
Sözümona, Doğu ve Güneydoğu halkının temsilcileri olarak ortalıkta dolaşıyorlar ama..
Sergiledikleri tavır, “İmralı’nın emireri” olunduğunu gösteriyor.
Sözlerine bakarsanız, temsilcisi olduklarını ileri sürdükleri bölgenin, feodal yapısını değiştirmek üzere yola çıktıklarını sanırsınız..
Ama bir bakıyorsunuz, feodal yapının en kral örneğini sergiliyorlar..
“İstifa et!”
Hemen “emredersiniz”.
“İstifa etme!”
Ona da “emredersiniz”!
Siz “emredersiniz” demekten başka bir şey bilmez misiniz?..
İmralı’daki zâtın odası bilmem kaç dm2 küçülmüş!
Haydaaa sokaklara..
İmralı’daki adamın odasında küçücük bir azalma sebebi ile, insanlar sokaklarda ölüyor, yaralanıyor!
Adeta, “İmralı’daki için canımız feda” diyorlar!
İmralı’daki için canınız feda ise, her sözünüzün başına, niye “Kürt halkı” diyorsunuz ki?
“İmralı’daki adam için ...” diye söze başlayın, öyle bitirin cümlelerinizi.
Amacınız Kürt halkı ise, Kürtlerin temel hakları ise; Kürt olup olmadığı bile belli olmayan İmralı’daki adam için, Kürtlerin hayatını niye tehlikeye atıyorsunuz?!
Şimdi İmralı’daki haber yollamış: “Odama bir pencere açtılar!”
Devam etmiş, “Odama pencere açıldı, milletvekilleri istifalarını geri alsınlar!” diye emretmiş!
Milletvekilleri de “Hemen efendim!” diye karşılık vermişler..
Peki bir iyilik daha yapsalar, ne emri verecek teröristbaşı?..
Bir iyilik daha.. Bir iyilik daha yapılsa..
Daha ne emirleri verecek?
Ve; bu iyilikler(!) karşılığı verilen emirler, Kürt halkının temel hakları doğrultusunda mı olacak, yoksa İmralı’daki zâtın şahsi menfaatleri doğrultusunda mı olacak?..
Şöyle düşünün bir de.. Kürt halkının temel haklarını hiç dert edinmeyen, olaylara politik pencereden bakan bir siyasi iktidar işbaşında olsa, “Al sana Apo.. Al sana pencere. Al sana TV. Al sana bilgisayar.Al sana gezme-tozma” der..
Sonrasında da, ne sokaklarda olay kalır, ne tantana... Kıyameti kopartan milletvekillerinde de, ne itiraz kalır, ne de bir istek!..
Öyle mi?
Bence durum öyle gibi görünüyor.
Her şey, İmralı’daki adamın menfaatlerine odaklanmış gibi..
İmralı’dakinin menfaatine bir şeyler yapılırsa, gerisi önemli değil. Belki Kürtçe TV’yi bile kapatsanız, kimsenin çıtı çıkmayacak!
OHAL’e dönseniz, sıkıyönetim ilan etseniz, “Hiç önemli değil, yeter ki Apo rahat etsin” diyecekler.
Görüntü aynen böyle..
Yoksa, “Bütün partilerimiz kapatıldı. Ama bugün demokrasiye, barışa olan inancımızı koruyoruz” diyen, 3 gün önce partisi kapatılmış bir genel başkan, cezaevindeki bir teröriste nasıl atıf yapar?
Hem “barış” deyip, hem de “teröristbaşı”nı ön plana nasıl çıkartır?..
Kendileri ile, oyuncakla oynar gibi değişik emirler veren bir teröristbaşına, bu kadar önemi nasıl verir?
Ama esas sorun, bölge halkında.. Bölge halkı, kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yaşamayan ateist kafalara, artık temsil hakkı vermemeli..
Haklarına sonuna kadar sahip çıkmalı, ama derin devletle irtibatlılara da artık prim vermemelidir!
Toplanıp karar alıyorlar. Sanki kendileri karar almış gibi: “TBMM’ye istifa dilekçemizi toplu olarak vereceğiz.”
İmralı’daki, avukatlarla görüşüyor.. “İstifa etmesinler” diyor.
İstifa dilekçesinin verilmesini beklerken, yeni haber geliyor: “İstifa etmiyoruz. İmralı’nın görüşü de bu yönde!”
İmralı “Amuda kalkın..” dese, amuda kalkacaklar.
İmralı “yat, sürün” dese, hiç çekinmeden yatıp sürünecekler!
Sözümona, Doğu ve Güneydoğu halkının temsilcileri olarak ortalıkta dolaşıyorlar ama..
Sergiledikleri tavır, “İmralı’nın emireri” olunduğunu gösteriyor.
Sözlerine bakarsanız, temsilcisi olduklarını ileri sürdükleri bölgenin, feodal yapısını değiştirmek üzere yola çıktıklarını sanırsınız..
Ama bir bakıyorsunuz, feodal yapının en kral örneğini sergiliyorlar..
“İstifa et!”
Hemen “emredersiniz”.
“İstifa etme!”
Ona da “emredersiniz”!
Siz “emredersiniz” demekten başka bir şey bilmez misiniz?..
İmralı’daki zâtın odası bilmem kaç dm2 küçülmüş!
Haydaaa sokaklara..
İmralı’daki adamın odasında küçücük bir azalma sebebi ile, insanlar sokaklarda ölüyor, yaralanıyor!
Adeta, “İmralı’daki için canımız feda” diyorlar!
İmralı’daki için canınız feda ise, her sözünüzün başına, niye “Kürt halkı” diyorsunuz ki?
“İmralı’daki adam için ...” diye söze başlayın, öyle bitirin cümlelerinizi.
Amacınız Kürt halkı ise, Kürtlerin temel hakları ise; Kürt olup olmadığı bile belli olmayan İmralı’daki adam için, Kürtlerin hayatını niye tehlikeye atıyorsunuz?!
Şimdi İmralı’daki haber yollamış: “Odama bir pencere açtılar!”
Devam etmiş, “Odama pencere açıldı, milletvekilleri istifalarını geri alsınlar!” diye emretmiş!
Milletvekilleri de “Hemen efendim!” diye karşılık vermişler..
Peki bir iyilik daha yapsalar, ne emri verecek teröristbaşı?..
Bir iyilik daha.. Bir iyilik daha yapılsa..
Daha ne emirleri verecek?
Ve; bu iyilikler(!) karşılığı verilen emirler, Kürt halkının temel hakları doğrultusunda mı olacak, yoksa İmralı’daki zâtın şahsi menfaatleri doğrultusunda mı olacak?..
Şöyle düşünün bir de.. Kürt halkının temel haklarını hiç dert edinmeyen, olaylara politik pencereden bakan bir siyasi iktidar işbaşında olsa, “Al sana Apo.. Al sana pencere. Al sana TV. Al sana bilgisayar.Al sana gezme-tozma” der..
Sonrasında da, ne sokaklarda olay kalır, ne tantana... Kıyameti kopartan milletvekillerinde de, ne itiraz kalır, ne de bir istek!..
Öyle mi?
Bence durum öyle gibi görünüyor.
Her şey, İmralı’daki adamın menfaatlerine odaklanmış gibi..
İmralı’dakinin menfaatine bir şeyler yapılırsa, gerisi önemli değil. Belki Kürtçe TV’yi bile kapatsanız, kimsenin çıtı çıkmayacak!
OHAL’e dönseniz, sıkıyönetim ilan etseniz, “Hiç önemli değil, yeter ki Apo rahat etsin” diyecekler.
Görüntü aynen böyle..
Yoksa, “Bütün partilerimiz kapatıldı. Ama bugün demokrasiye, barışa olan inancımızı koruyoruz” diyen, 3 gün önce partisi kapatılmış bir genel başkan, cezaevindeki bir teröriste nasıl atıf yapar?
Hem “barış” deyip, hem de “teröristbaşı”nı ön plana nasıl çıkartır?..
Kendileri ile, oyuncakla oynar gibi değişik emirler veren bir teröristbaşına, bu kadar önemi nasıl verir?
Ama esas sorun, bölge halkında.. Bölge halkı, kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yaşamayan ateist kafalara, artık temsil hakkı vermemeli..
Haklarına sonuna kadar sahip çıkmalı, ama derin devletle irtibatlılara da artık prim vermemelidir!