Ertuğrul ÖZGÜL
08-03-2010, 11:48
İngiliz bir tekstil firması, Allah'a İslam'a ve Müslümanlara hakaret ve küfürler içeren tişörtleri satışa sunuyor. Söz konusu tekstil ürünlerinin üzerindeki figürler kan donduracak cinsten... İŞTE DETAYLAR;
Biritanya’da İslamafobi: Ürünler, İsimler ve Suretler
Gilad Aztmon*
İslamafobi kendi piyasasını oluşturdu. Cafepress.co.uk, açık ve arsız bir şekilde Müslüman ve arap karşıtı yüzlerce ürün sunuyor: Tişörtler, şapkalar vb. Ama tabi yanlışa düşmemek lazım, Cafepress sıradan bir yabancı düşmanı ürünler satan, ‘evrensel’ sayılan basit bazı yabancı düşmanı perakendeci değil. Bu site Yahudi yanlısı, iarail yanlısı, savaş yanlısı, Arap ve Müslüman karşıtı eşyalar sunduğu gibi, tek bir tane bile Yahudi karşıtı, Antiseminist, zenci karşıtı, Polonyalı karşıtı ya da göçmen karşıtı ürün sunmuyor. Bu gerçekten iyi bir haber. Bir çok Müslüman karşıtı ve Yahudi yanlısı ürün çok ilginç. Özellikle de, başka hiçbir ‘nefret’ ürününün bulunmaması bağlamında baktığımızda.
Öyle zannediyorum ki ‘Yahudi yanlısı’, ‘savaş yanlısı’ ve ‘ ‘İslam karşıtı’ ürünlerin aynı kitleye hitap ettiği ihtimalden de öte. Ve sanırım bunların kim olduğunu biliyorsunuz.
İtiraf edebilirim ki, kafam biraz karışmış durumda. Kendi kendime soruyorum, Britanya’nın neresinde bir kişi, üzerinde Kuran imajı basılı olan bir tişört varken dolaşabilir? Britanya’nın neresinde herhangi bir kişi üzerinde ‘İran’ı bombalayın’ yazılı bir tişörtle dolaşabilir?
On beş yıl önce Britanya’ya göç ettiğimde burası çok toleranslı bir yerdi. Beni tutan üniversite, ‘post-kolonyal çalışmalara yoğunlaşmıştı. Öğrenciler ve Profesörler, Britanya’nın geçmişteki suçlarına yas tutarak saatler geçirdiler. Bazı noktalarda Britanya hala çok toleranslı bir yer. Britanya kamuoyu hala çok açık görüşlü.Daha da fazlası, burada beyaz bir yabancı olmak çok hoş bir tecrübe. Buna rağmen, Cafepress’in Müslüman Karşıtı koleksiyonuna baktığım zaman, öyle sanıyorum ki Britanya’da bir Müslüman, bir Arap ya da bir Asyalı olmak çok karmaşık bir deneyim olmalı, en azından bazıları için böyle olmalı. Siyonist-merkezci ideoloji bileşiminin nüfuzculuğunda olduğu gibi, Müslüman karşıtı hisler ve İsrail lobisi, Biritanya kültürüne felaket derecesinde bazı yobazlık tohumları ekti.
Öyle düşünüyorum ki, savaş ytaraftarlarını, yahudi taraftarlarını ve Müslüman karşıtı ideolojilerin kimliğini tesbit etmek bizim insani görevimiz. Bunu yapmak için, önder konumunda olan bazı Britanyalı Siyonistlerin ve Cafepress’in Neo-con tarzı dizaynlarının izini süreceğim.
Mesela Jewish Chronicle yazarı Nick Cohen’e bakalım. Nick Cohen Iraq savaşının savunuculuğunu yapmış, savaş yanlısı ahlakın tarafgirliğini yapmış, İsrail ordusunun Gazze saldırısını (Cast Lead) desteklemiş, ama her şeyden daha fazla olarak, Cohen, İslam’ı gerçekten sevmiyor. O, Cafepress’in bu son dizaynlarını çok seviyor gibi.
Jack Straw, Irak savaşını destekledi. Chilten Soruşturmasına söylediğine göre, “İsteseydi işgali durdurabilirdi.” Straw aynı zamanda peçe takan Müslüman kadınlarıda sevmiyor. Cfepress, Straw’ın bu duruşunu, anti-peçe ürünleriyle destekliyor.
Sırası gelmişken, Jack Straw bir Yahudi deği, o sadece kısmen Yahudi.
Cafepress yarı Yahudi tisörtleri yaptı. Bu soya ‘yarım’ olarak mensup olanların uzaklaşarak ‘kendilerinden nefret etmemeleri’ için.
David Miliban, bir İsrail propaganda sitesi tarafından , İsrailli Hasbara(Propaganda) olarak listelendi. O Britanya Evrensel yargı sistemini, Britanya’yı ziyaret etmek isteyen İsrailli savaş suçlularına yardım etmek için iyileştirmeyi deniyordu. Endişe etmeyin başaramadı, İsrail’in Muyafazakar Arkadaşı, Milibandın başarısız olduğu bu noktada başarılı olmuş görünüyor. Gazze savaşından (Cast Lead) sadece birkaç gün önce Milband, Sderot’u ziyaret ederek, İsrail’in ‘her şeyin üzerinde’ ilk önce ‘kendi vatandaşlarını koruması’ önerisinde bulundu. David Milband da demokrasi adına cinayet işleyebilecek birisi. Çok şükür Hükümet’de değil.
Davit Aaronovitch’de Chronical yazarı olan bir Yahudi, anti-semitizm savaşçısı ve aynı zamanda çok iştahlı ve aktif bir İslam muhalifi. Tahmin edebileceğiniz gibi, o da Irak savaşının savunucusuydu. Aynı zamanda İranla ilgili olarakta ‘çok geç olmadan’ bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor.
Savaş yanlısı, İsrail yanlısı ve Müslüman karşıtı liste çok uzun.Bence bunların toplu olarak tanımlasak daha iyi olur. Şimdi biz onları bu tişortlerin içine yerleştitebiliriz. Ama bu tişört stokları bitmeden elimizi çabuk tutsak iyi olur.
Gilad Aztmon*: Politik ve sosyal sorunlar, Yahudi kimliği ve kültürü hakkında yazılar yazıyor. Yazıları dünya genelinde birçok gazetede yayınlanıyor.
Turgut Alp Boyraz / TİMETURK
Biritanya’da İslamafobi: Ürünler, İsimler ve Suretler
Gilad Aztmon*
İslamafobi kendi piyasasını oluşturdu. Cafepress.co.uk, açık ve arsız bir şekilde Müslüman ve arap karşıtı yüzlerce ürün sunuyor: Tişörtler, şapkalar vb. Ama tabi yanlışa düşmemek lazım, Cafepress sıradan bir yabancı düşmanı ürünler satan, ‘evrensel’ sayılan basit bazı yabancı düşmanı perakendeci değil. Bu site Yahudi yanlısı, iarail yanlısı, savaş yanlısı, Arap ve Müslüman karşıtı eşyalar sunduğu gibi, tek bir tane bile Yahudi karşıtı, Antiseminist, zenci karşıtı, Polonyalı karşıtı ya da göçmen karşıtı ürün sunmuyor. Bu gerçekten iyi bir haber. Bir çok Müslüman karşıtı ve Yahudi yanlısı ürün çok ilginç. Özellikle de, başka hiçbir ‘nefret’ ürününün bulunmaması bağlamında baktığımızda.
Öyle zannediyorum ki ‘Yahudi yanlısı’, ‘savaş yanlısı’ ve ‘ ‘İslam karşıtı’ ürünlerin aynı kitleye hitap ettiği ihtimalden de öte. Ve sanırım bunların kim olduğunu biliyorsunuz.
İtiraf edebilirim ki, kafam biraz karışmış durumda. Kendi kendime soruyorum, Britanya’nın neresinde bir kişi, üzerinde Kuran imajı basılı olan bir tişört varken dolaşabilir? Britanya’nın neresinde herhangi bir kişi üzerinde ‘İran’ı bombalayın’ yazılı bir tişörtle dolaşabilir?
On beş yıl önce Britanya’ya göç ettiğimde burası çok toleranslı bir yerdi. Beni tutan üniversite, ‘post-kolonyal çalışmalara yoğunlaşmıştı. Öğrenciler ve Profesörler, Britanya’nın geçmişteki suçlarına yas tutarak saatler geçirdiler. Bazı noktalarda Britanya hala çok toleranslı bir yer. Britanya kamuoyu hala çok açık görüşlü.Daha da fazlası, burada beyaz bir yabancı olmak çok hoş bir tecrübe. Buna rağmen, Cafepress’in Müslüman Karşıtı koleksiyonuna baktığım zaman, öyle sanıyorum ki Britanya’da bir Müslüman, bir Arap ya da bir Asyalı olmak çok karmaşık bir deneyim olmalı, en azından bazıları için böyle olmalı. Siyonist-merkezci ideoloji bileşiminin nüfuzculuğunda olduğu gibi, Müslüman karşıtı hisler ve İsrail lobisi, Biritanya kültürüne felaket derecesinde bazı yobazlık tohumları ekti.
Öyle düşünüyorum ki, savaş ytaraftarlarını, yahudi taraftarlarını ve Müslüman karşıtı ideolojilerin kimliğini tesbit etmek bizim insani görevimiz. Bunu yapmak için, önder konumunda olan bazı Britanyalı Siyonistlerin ve Cafepress’in Neo-con tarzı dizaynlarının izini süreceğim.
Mesela Jewish Chronicle yazarı Nick Cohen’e bakalım. Nick Cohen Iraq savaşının savunuculuğunu yapmış, savaş yanlısı ahlakın tarafgirliğini yapmış, İsrail ordusunun Gazze saldırısını (Cast Lead) desteklemiş, ama her şeyden daha fazla olarak, Cohen, İslam’ı gerçekten sevmiyor. O, Cafepress’in bu son dizaynlarını çok seviyor gibi.
Jack Straw, Irak savaşını destekledi. Chilten Soruşturmasına söylediğine göre, “İsteseydi işgali durdurabilirdi.” Straw aynı zamanda peçe takan Müslüman kadınlarıda sevmiyor. Cfepress, Straw’ın bu duruşunu, anti-peçe ürünleriyle destekliyor.
Sırası gelmişken, Jack Straw bir Yahudi deği, o sadece kısmen Yahudi.
Cafepress yarı Yahudi tisörtleri yaptı. Bu soya ‘yarım’ olarak mensup olanların uzaklaşarak ‘kendilerinden nefret etmemeleri’ için.
David Miliban, bir İsrail propaganda sitesi tarafından , İsrailli Hasbara(Propaganda) olarak listelendi. O Britanya Evrensel yargı sistemini, Britanya’yı ziyaret etmek isteyen İsrailli savaş suçlularına yardım etmek için iyileştirmeyi deniyordu. Endişe etmeyin başaramadı, İsrail’in Muyafazakar Arkadaşı, Milibandın başarısız olduğu bu noktada başarılı olmuş görünüyor. Gazze savaşından (Cast Lead) sadece birkaç gün önce Milband, Sderot’u ziyaret ederek, İsrail’in ‘her şeyin üzerinde’ ilk önce ‘kendi vatandaşlarını koruması’ önerisinde bulundu. David Milband da demokrasi adına cinayet işleyebilecek birisi. Çok şükür Hükümet’de değil.
Davit Aaronovitch’de Chronical yazarı olan bir Yahudi, anti-semitizm savaşçısı ve aynı zamanda çok iştahlı ve aktif bir İslam muhalifi. Tahmin edebileceğiniz gibi, o da Irak savaşının savunucusuydu. Aynı zamanda İranla ilgili olarakta ‘çok geç olmadan’ bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor.
Savaş yanlısı, İsrail yanlısı ve Müslüman karşıtı liste çok uzun.Bence bunların toplu olarak tanımlasak daha iyi olur. Şimdi biz onları bu tişortlerin içine yerleştitebiliriz. Ama bu tişört stokları bitmeden elimizi çabuk tutsak iyi olur.
Gilad Aztmon*: Politik ve sosyal sorunlar, Yahudi kimliği ve kültürü hakkında yazılar yazıyor. Yazıları dünya genelinde birçok gazetede yayınlanıyor.
Turgut Alp Boyraz / TİMETURK