MEB’in “Atatürk milliyetçiliğine bağlı vatandaş yetiştirme” ve “Milli Güvenlik Siyasetine bağlı olma” kuralı kaldırıldı.

Bakanlığın görevleri yeniden belirlendi...
Milli Eğitim Bakanlığı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırıldı. 32 birim 17’ye indirildi, bakanlık tüm yöneticileri görevden aldı. Bakanlığın “Atatürk milliyetçiliğine bağlı vatandaş yetiştirme ve “Milli Güvenlik Siyasetine bağlı olma” kuralı kaldırıldı.


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, göreve geldikten 3 ay sonra bakanlığa neşteri vurdu. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK ile, “Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılarak, bakanlık merkez teşkilatlanması yeniden yapılandırıldı. Yapılan değişiklik ile bakanlığın görevleri arasından “Atatürk milliyetçiliğine, laik sosyal hukuk devletine bağlı vatandaş yetiştirme” çıkartılırken, Bakan’ın görevleri arasında yer alan “milli güvenlik siyasetine bağlı” olma şartı da yeni KHK’da yer almadı.
Vatan gazetesinde yer alan habere göre yapılan düzenlemede dikkat çeken diğer unsurlar özetle şöyle:

BİRİM SAYISI: Halen 32 olan hizmet birimi sayısı, fonksiyon açısından birbirine yakın birimlerin birleştirilmesi yoluyla 17’ye düşürüldü. Müsteşar Yardımcısı sayısı 7’den 5’e indirildi. Bakan Dinçer düzenlemenin gerekçesini anlatırken, ‘Uruguay’ın ardından en merkeziyetçi yapıdaydık’ dedi.

TALİM TERBİYE: Talim ve Terbiye Kurulu da gözden geçirildi ve yapısı ile üye sayısı değiştirildi. 15 olan üye sayısı 10’a düşürülen kurula hizmet süresi şartı olmadan öğretim üyeleri ve kamu görevlileri atanabilecek.

DENETMEN: Müfettişlik kadroları ‘denetmenliğe’ dönüştürüldü. Denetçiler her türlü gizli belgeye ulaşabilecek.

BAKANLIĞA 450 UZMAN: Milli Eğitim Bakanlığı da kariyer uzmanlığı sistemine geçiyor. Bu amaçla 4 yıllık fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakülteleri hizmet birimlerinin görev alanına giren ve yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından bakanlığa 450 uzman yardımcısı alınacak.
Bakan Dinçer yapılan düzenlemeyle ilgili ayrı ayrı bir araya geldiği gazetecilerin Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirlerine KHK’nın detaylarını anlattı, soruları yanıtladı. Dinçer özetle şu bilgileri verdi:

DİN ÖĞRETİMİ: (Mesleki eğitim toplandı, neden Din Öğretimi Genel Müdürlüğü eklenmedi? sorusu üzerine) Mevcut yapıyı değiştirmedik. İdeolojik hassasiyetlere, tartışmalara neden olmak istemedim. O birime dokunmadım.

SÖZLEŞME: Bakanlık üst düzey yöneticileri ile uzmanlar için kadro karşılığı sözleşme öngörülmüştür. Yöneticilerin atanmasında sadece hizmet süresi değil, aynı zamanda performans ve yeterlilikleri esas alan bir ilke getirilmiştir. Kadro karşılığı sözleşmede süre yoktur. Başbakanlıkta da bu uygulama yer almaktadır.

GÖREVDEN ALMA: KHK ile Bakanlık merkez teşkilatındaki yöneticiler ile taşra teşkilatında İl Müdürü kadrolarında bulunanların görevleri sona erdi. Tüm genel müdür yardımcıları, şube müdürleri de Bakanlık Müşaviri olarak atandı. Yeni birimlerde daha önceki yöneticiler ile devam edeceğiz. Bir kısmını değiştireceğiz. Çalışmalar sürüyor. Birim sayısı azaltılması nedeniyle görev veremeyeceğimiz arkadaşların her birisini bir özel projenin yöneticisi haline getireceğiz. Bu kişiler şu anda hangi görevi yapıyorsa o statüdeki maaş ve konumunu koruyacak. Aynı statüde aynı maaşla çalışacak ancak ünvanı eskisi gibi olmayacak.


haksöz

helal olsun derinden derinden ne düzenlemeler yapıyoruz...

Yavaş yavaş heyecanlanmadan...

Ağır ağır..

Sözde değil..Özde temizlik. ;)
"Gardrop Atatürkçüleri" bu habere çoook kızacak..:D:D:D:D

daha hızlı !

Hayaldi! Gerçek oldu!
Akparti'nin farkı..

Laikçiler, gâvur gibi yaşama anlayışlarına buldukları kılıfa Atatürkçülük demişlerdir. Senin dinin sana benim dinim bana. Laikçiler istiyorlarsa gâvur gibi yaşasınlar; ama kendi gâvur yaşam tarzlarını ülkemizin Müslüman halklarına dayatmasınlar. Ülkemizdeki; Müslüman Türklerin, Müslüman Kürtlerin, Müslüman Arapların ve diğer Müslüman halkların, Müslüman Türkler, Müslüman Kürtler, Müslüman Araplar ve diğer Müslüman halklar olarak kendi dinlerini ve kültürlerini yaşamalarına karışmasınlar.

çok sevindim beklentilerimizde bu ve benzerleridir.

Ülkemizdeki; Müslüman Türklerin, Müslüman Kürtlerin, Müslüman Arapların ve diğer Müslüman halkların, Müslüman Türkler, Müslüman Kürtler, Müslüman Araplar ve diğer Müslüman halklar olarak kendi dinlerini ve kültürlerini yaşamalarına karışmasınlar.[/FONT]
ülkemizdeki müslümanların demek çok mu zor cihannur...
ya hu bu ırksal takıntılar neden...

ülkemizdeki müslümanların demek çok mu zor cihannur...
ya hu bu ırksal takıntılar neden...


İnsanların kendi dinlerini yaşama haklarına saygı göstermek gerektiği gibi, insanların tarihten bugüne getirdikleri kültürlerini yaşamalarına da saygı göstermek gereklidir Akıncı. Halkların tarihten bugüne oluşturdukları kültürler arasında farklılıklar da oluyor. Halklar arasındaki kültürel farklılıkları zenginlik olarak görüyorum. Farklılıklarımız zenginliğimizdir.http://img143.imageshack.us/img143/2686/okeydiyensmiley1.gif (http://img143.imageshack.us/i/okeydiyensmiley1.gif/)

eyyam yapma sana kültürünü yaşamasın insanlar demiyorum...
ülkemizdeki müslümanları demek varken niye ırk-islam sıralaması yapıyorsun...

eyyam yapma sana kültürünü yaşamasın insanlar demiyorum...
ülkemizdeki müslümanları demek varken niye ırk-islam sıralaması yapıyorsun...


Eyyam yapmıyorum. Müslüman halkların kültürleri arasında bazı farklılıklar olduğu için, Müslüman halkların farklı kültürlerini de özgürce yaşamalarına vurgu yapmış oldum o mesajımla.

çok güzel gelişme,
birisinin ilke ve inkılaplarına bağlı yetişmesi,yaşamasını söylemek çok mantıksız..
aklını ilke ve inkılap bağı ile bağlayanlar bu bağı çözmedikçe mantıklı düşünemeyecekler..çok üzülecekler bu habere..

İnsanların kendi dinlerini yaşama haklarına saygı göstermek gerektiği gibi, insanların tarihten bugüne getirdikleri kültürlerini yaşamalarına da saygı göstermek gereklidir Akıncı. Halkların tarihten bugüne oluşturdukları kültürler arasında farklılıklar da oluyor. Halklar arasındaki kültürel farklılıkları zenginlik olarak görüyorum. Farklılıklarımız zenginliğimizdir.http://img143.imageshack.us/img143/2686/okeydiyensmiley1.gif (http://img143.imageshack.us/i/okeydiyensmiley1.gif/)



namazları farklımı kılıyoruz hepimiz Allaha yönelmiyormuyuz.
siz yakında arap camilerine kürt camilerinede gitmezsiniz galiba
tövbe yarabbim yau

Allahu Akbar..!! Hamd olsun... Nihayet körpe beyinleri kemalizm belasıyla doldurmayacağız..!!

namazları farklımı kılıyoruz hepimiz Allaha yönelmiyormuyuz.
siz yakında arap camilerine kürt camilerinede gitmezsiniz galiba
tövbe yarabbim yau

Müslüman halkların kendi farklı kültürlerini yaşamaları İslam Birliği'ne zarar vermez. Arap Camisi, Kürt Camisi diye ayrım mı olur? Camiler Müslüman camileridir. Halklar kendi kültürlerini yaşarlarken ölçü elbette ki İslam şeriatı olmalıdır. İslam şeriatına aykırı kültürel özellikler varsa onlar kabul edilemez.

4 hak mezhep (Hanefilik, Şafilik, Malikilik, Hanbelilik) olmasını yani hak mezheplerin birden fazla olmasını bu konuyu açıklamada bir misal olarak gösterebiliriz. Kiminin Hanefi, kiminin Şafi, kiminin Maliki, kiminin de Hanbeli olması normaldir. 4 hak mezhebin hepsi de Ehl-i Sünnet'tir ve doğru yoldadır. Bunun gibi dünyadaki Müslüman halkların, diğer Müslüman halklara göre farklı kültürlere sahip olmaları ve diğer halklara göre bazı farklılıkları olan kültürlerini yaşamaları da normaldir. Önemli olan şey, Müslüman halkların kültürleri arasında İslam şeriatına aykırı kültürel özellikler varsa, o kültürel özelliklerin uygulanmaması ve yaşatılmamasıdır.

Doğru ve yerinde bir uygulama. Müfredat, 1960 dönemine aittir. Zaten ondan önce Atatürkçülük diye yasal bir kavram yoktu. Kimse bu uygulamadan hareketle, "Atatürk yok sayılıyor" vesveseleri yaymasın. Özellikle de çakal misali fırsat kollayan chpliler. Bu ülkede yıllarca Atatürkçülük adı altında kendi ideolojilerini halka aşıladılar. Artık buna dur deme vakti çoktan gelmişti.

adamların ideolojisi 6 ok...
bu çerçevede hareket ediyorlar...
o ilkelerinde kime ait olduğunu biliyoruz eşref...
ben aralarında bir fark görmüyorum...
chp 23 te ne idi ise 2023 te de o olacak...

Sukurler olsun o koruma kanunu da kalkacak !

İnşallah hep böyle devam eder.Hayırlı uğurlu olsun.

işte özlenen tablo,hayırlı olsun..

adamların ideolojisi 6 ok...
bu çerçevede hareket ediyorlar...
o ilkelerinde kime ait olduğunu biliyoruz eşref...
ben aralarında bir fark görmüyorum...
chp 23 te ne idi ise 2023 te de o olacak...


Böyle yorumlarsan, en başta başbakanımızı bile anlayamazsın. Bu haberi alkışlar, bir önceki laiklik haberinde "başbakanımızı kaybediyor muyuz?" der, başbakanımıza çelişkili gözlerle bakarsın.

Atatürkçülüğü farklı yorumlayıp Kemalist ruh ile bezenmiş sistemin dayattıklarından kurtulmanın bütün akıl sahiblerine büyük faydası olacaktır.

suna herkes emin olsun eger bu ülkede milli egitim alaninda bir devrim yapilacaksa bu is icin bicilmis kaftan sayin dincerdir..
o acidan artik tabularin yikilmasi adina sayin dincer sansini cok iyi kullanmaliyiz.. atilan adimi cok olumlu buluyor ve basta koruma kanunu, saygi duruslari, resmi dairelerdeki intizam olmak üzere bir cok noktadaki izlerin Muassir medeniyetler! seviyesinde olacak sekilde degismesini temenni ediyorum..

Atatürkçülük devletin rejimi değil, devletin yapısını oluşturan temel taş değil. En azından olmamalıdır. Atatürkçülük bir siyasi düşünceden öte değildir, ve bu görüşler kimseye dayatılmamalıdır. Tıpkı diğer fikir ve akımlar gibi.

Bu fikriyata inanan, bunu benimseyen kişiler elbette olabilir, fakat yeni nesile bu düşünceleri sunarak onların beyinlerini yıkamak çok yanlıştır. Ve tek tip koyun insanlar yaratmaktan da başka bir işe yaramaz.

Kimse milliyetçi olmak zorunda değil, kimse devletçi olmak zorunda değil. Demokrasi, cumhuriyet bunu gerektirir, herkes fikir edinme konusunda özgürdür, hürdür. Kimse bu haklarını onların elinden alamaz.

Uzun lafın kısası, büyük bir adım olmuş bu.

ya hu bu ırksal takıntılar neden...



ülkemizdeki müslümanları demek varken niye ırk-islam sıralaması yapıyorsun...


Halklar denilince sadece ırkı anlama. Halklardan bahsedilince halkların kültürlerinden de bahsedilebilir. Ben halklardan bahsedince genellikle onların ırklarını değil, kültürlerini kastederim.

Toplumların binlerce yıldan bugüne getirdikleri kültürleri onların hayatlarında önemli yere sahiptir. Müslüman halkların İslam'a aykırı olmamak kaydıyla sahip oldukları kültürlerini yaşamaları ve yaşatmaları doğaldır.

Atatürkçülük devletin rejimi değil, devletin yapısını oluşturan temel taş değil. En azından olmamalıdır. Atatürkçülük bir siyasi düşünceden öte değildir, ve bu görüşler kimseye dayatılmamalıdır. Tıpkı diğer fikir ve akımlar gibi.

Bu fikriyata inanan, bunu benimseyen kişiler elbette olabilir, fakat yeni nesile bu düşünceleri sunarak onların beyinlerini yıkamak çok yanlıştır. Ve tek tip koyun insanlar yaratmaktan da başka bir işe yaramaz.

Kimse milliyetçi olmak zorunda değil, kimse devletçi olmak zorunda değil. Demokrasi, cumhuriyet bunu gerektirir, herkes fikir edinme konusunda özgürdür, hürdür. Kimse bu haklarını onların elinden alamaz.

Uzun lafın kısası, büyük bir adım olmuş bu.

Güzeldi.

çok güzel bir haber..Bu hükümet durmuyor, durmuyor.. Durmadan çaışıyor.. Birileri Bıraksın artık her şeye kılıf bulmayı!