acizane44
08-08-2007, 19:33
>Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı...
>Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
>görünüyordu. Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını fark
>etti.
>Üzerinde "Babama" yazıyordu.
>Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen
>elleriyle mektubu okudu:
>
>Sevgili baba;
>Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kız
>arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
>rezaletten uzak
tutmak
>istedim.
>Gerçek tutku ve aşkı ben Sedef'le buldum ve o öyle tatlı ki
anlatamam...
>Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri,
derisine
>işlettiği
>dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla
>onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olması da bir sorundu.
>Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk... Baba
>Sedef hamile!
>Sedef'in dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir
karavanı
>ve tüm kış
>yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi
>rüyalarımızı süslüyor.
>Sedef benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar
>kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve
>yine bu
sayede
>ihtiyacımız
>olan kokain ve ekstaziye ulaşacağız.
>Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
çaresi
>bulunsun ve
>Sedef sağlığına kavuşsun diye...O kesinlikle iyileşmeyi hak ediyor.
>Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine
>bakabilirim.
>Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak,
seveceksin
>Oğlun Cahit
>
>NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet
>lerdeyim.
>Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin
>olduğunu hatırlatmak istedim.
>Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
>görünüyordu. Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını fark
>etti.
>Üzerinde "Babama" yazıyordu.
>Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen
>elleriyle mektubu okudu:
>
>Sevgili baba;
>Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kız
>arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
>rezaletten uzak
tutmak
>istedim.
>Gerçek tutku ve aşkı ben Sedef'le buldum ve o öyle tatlı ki
anlatamam...
>Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri,
derisine
>işlettiği
>dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla
>onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olması da bir sorundu.
>Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk... Baba
>Sedef hamile!
>Sedef'in dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir
karavanı
>ve tüm kış
>yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi
>rüyalarımızı süslüyor.
>Sedef benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar
>kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve
>yine bu
sayede
>ihtiyacımız
>olan kokain ve ekstaziye ulaşacağız.
>Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
çaresi
>bulunsun ve
>Sedef sağlığına kavuşsun diye...O kesinlikle iyileşmeyi hak ediyor.
>Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine
>bakabilirim.
>Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak,
seveceksin
>Oğlun Cahit
>
>NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet
>lerdeyim.
>Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin
>olduğunu hatırlatmak istedim.