fatih kısaparmak balon baskılı balon Bakkallar birleşsinmi sizce? - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bakkallar birleşsinmi sizce?


Seyyah
04-05-2010, 12:40
Daha önce tartısıldımı bilmiyorum ama. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.

Ukbâ
04-05-2010, 14:32
Böyle sorumu olur Turkuas kardeş :) küresel sermaye güçlerinin aktığı son noktada paranın kazanım bölgesini tek noktada da birleştirse bile , bakkal kültürü sokak aralarında her daim yaşamaya devam edecektir. Alışveriş merkezlerinin cazibesi günden güne artıyor olsada erimenin son noktası yaşanmayacaktır.

romakudüs
04-05-2010, 14:36
Bakkallar kalkacağına rekabet için ortak olsalar süper olur.
Mesela birlik kurup alacakları malları toptan çok büyük miktarlarda alsalar hem böyle daha ucuza mal olur. Böyle olunca fiyatlarıda yüksek tutmak zorunda kalmaz Bim gibi market zincirleriylede rekabet edebilirler.
Böyle davranırlarsa ortak kiralayacakları yada satın alacakları depo da daha ucuza gelecektir.
Az masraf yapıp çok kazanabilirler.
Kapanmalarınada gerek kalmaz

Seyyah
04-05-2010, 14:46
Zaten kalksın derken yok olsunlar değil, birleşim kendi aralarında marketleşsinler deniyor.
Bunun sebebi tam araştıramadım fakat tahminimce;
Bakkallar basit usul vergi sistemine tabidir. Ve yıllık cok kücük bir oranda vergi vermektedir. Fatura kesilmez genelde. Hatta %90 ında.
Bence amaç vergi kaçakçılığını önlemek.
Bakkal deyip geçmeyin cok fazla sayıda olduğu için büyük bir pazara sahip.
Yani market usulune geçilirse sakıza bile fatura kesilmek zorunda.
Bakkallar suan 10 lira vergi veriyosa, marketleşirse satışlar takibe alınacak ve 100 lira verilecek. Bununda ekomiye katkısını tahmin edersiniz.
Tabi bunlar benim tahminim bu yüzdenmi birleştirilmek istemiyo kesin bilgim yok.

Seyyah
04-05-2010, 14:57
Şunuda söylemek isterim, ticari olarak gözlem yapabilme şansımda oldu.
Ortalama bakkallar en az 2000 tl kar elde ediyorlar ki bu dediğim en az miktar.
İnanmayın siz para yok pul yok diyenlere gidin gözlemleyin.
Aylık 4000 5000 hatta daha fazla kazanan işlek bakkallarda sayıca cok fazla neden bunlar yıllık 100 150 lira gibi vergi ile ticaret yapsınlar?
Çünki kültürel bir geleneğin arkasına sığınılmış bir kurum.
Dikkat edin bunların odaları savunma yaparken hep kültür, gelenek vs.. söyler.
Tamamda kardeşim bu ülkenin kültürü say say bitmez. 1000 yıllık bir ırk bu.
Madem o kadar kültür felan deyip ülkeyi düşünüyorsun, neden basit usul vergiyi gerçek usul yaptırıp birisi sigara bilse alsa fatura kesmiyorsun?
Arkadaşlar dediğim gibi bakkallar isim anlamı ile küçük, ama finansal olarak bütünü incelediğimizde pazarı cok büyük. Türkiye genelinde Milyarlira ile ifade edilir. Burda vergi sistemi düzenlenmelidir. Bunun yolu birleşip market olun deniliyor bu tartışılır ama bir yol bulunmalıdır bence.

Ukbâ
04-05-2010, 14:57
Zaten kalksın derken yok olsunlar değil, birleşim kendi aralarında marketleşsinler deniyor.
Bunun sebebi tam araştıramadım fakat tahminimce;
Bakkallar basit usul vergi sistemine tabidir. Ve yıllık cok kücük bir oranda vergi vermektedir. Fatura kesilmez genelde. Hatta %90 ında.
Bence amaç vergi kaçakçılığını önlemek.
Bakkal deyip geçmeyin cok fazla sayıda olduğu için büyük bir pazara sahip.
Yani market usulune geçilirse sakıza bile fatura kesilmek zorunda.
Bakkallar suan 10 lira vergi veriyosa, marketleşirse satışlar takibe alınacak ve 100 lira verilecek. Bununda ekomiye katkısını tahmin edersiniz.
Tabi bunlar benim tahminim bu yüzdenmi birleştirilmek istemiyo kesin bilgim yok.




Öylemi ilk anda farklı algınıyorda söyledikleriniz , bakkalların geçmişte vergi kaçırmaları mümkündü ama artık bakıyordum bakkalda olsa kredi kartı ile alışverişlerin olması girdi çıktıların takip edilmesini zorunlu tutuyor , hiç yok demekte mümkün değil ama eskiye nazaran çok daha iyi konumda. Bakkalların bir araya gelerek AVM ler gibi olması mümkünmüdür bilinmez ama insanların bir araya gelmesi kazanımlarını birleştirmelerinin önünde zihniyet sorunu var . Ben kazanayım benim olsun az olsun mantığı ile ortak kazanma duygularından mahrumlar , zamanın ezici sistemi bile bunları bir araya getiremiyor. Ben merkezli anlayış yerine biz demeleri kısacası zihinlerde dönüşümü gerekli kılıyor. Bakkalların alım güçü zayıf olduğu için ürünleri alırken fiyatlardaki yükseklikler toptan çok mal alamadığı için bir çok indirimden faydalanamaları , hatta avm lerin içerlerindeki ürünlerin bir çoğunu kendi ürettikleri ile birinçi elden satışlara sunulması her zaman bakkalların önünü kesen sebeblerdir.Her tür zorluğa rağmen bizim bakkal amcalar kendilerini geçindirecek kadar satışları yapmaya devam edecektir.

Seyyah
04-05-2010, 15:05
Galiba öneri AVM değilde, şey gibi düşünün daha büyük dükkan daha büyük reyon sonuç olarak, basit usulden cıkıp, gerçek usule girmek. Yazar kasa bulundurma zorunluluğu.
Yani 5000 tl lik mal alıp, 200 liralık gösterme sanslarının olmaması.
Bakkal amcalar kültürel olarak çökmek üzere zaten, şimdi uyanık abiler devri :)

Ukbâ
04-05-2010, 15:10
Galiba öneri AVM değilde, şey gibi düşünün daha büyük dükkan daha büyük reyon sonuç olarak, basit usulden cıkıp, gerçek usule girmek. Yazar kasa bulundurma zorunluluğu.
Yani 5000 tl lik mal alıp, 200 liralık gösterme sanslarının olmaması.
Bakkal amcalar kültürel olarak çökmek üzere zaten, şimdi uyanık abiler devri :)


Bildiğim kadarı ile ufakta olsa yazar kasasız çalışamıyorlar. AVM gibi olmak dediğiniz gibi mümkün değil ama yinede üç dört bakkal bir araya gelerek stratejik olarak güzel bir yerde rahatca dolaşabilecek market haline dönerlerse bu piyasadan silinip gitmeleri güç olabilir.

Seyyah
04-05-2010, 15:24
Yazar kasa olunca gerçek usul vergi sistemine geçilmiş oluyor. Ama %70 80i basit usulde yani yazar kasasız bu yüzden bu olay gündemde.
Türkiye en çok vergi alan ülkelerden birisi, hep yakınırlar bundan dolayı ama işde bakkallarda bunun sebeplerinden birisi. Devlet bir yerden alamazsa diğer yere yüklenir. Vergi kaçağı olmasa, kaçak enerji kullanımı olmasa bunun gibi sebepler bitse vergi oranlarıda düşüş Türkiyeyi uluslararası vergi sıralamasında bayağı bi geriye çeker bence.
Galiba bu konu pek dikkat çekmiyor katılım az, ama yakında gündemi oluşturacak.

Ukbâ
04-05-2010, 15:33
Yazar kasa olunca gerçek usul vergi sistemine geçilmiş oluyor. Ama %70 80i basit usulde yani yazar kasasız bu yüzden bu olay gündemde.
Türkiye en çok vergi alan ülkelerden birisi, hep yakınırlar bundan dolayı ama işde bakkallarda bunun sebeplerinden birisi. Devlet bir yerden alamazsa diğer yere yüklenir. Vergi kaçağı olmasa, kaçak enerji kullanımı olmasa bunun gibi sebepler bitse vergi oranlarıda düşüş Türkiyeyi uluslararası vergi sıralamasında bayağı bi geriye çeker bence.
Galiba bu konu pek dikkat çekmiyor katılım az, ama yakında gündemi oluşturacak.


Muhakkak öyle olur. Maliye denetimleri bu yönde artarsa boşluklar giderir farklı alanlardaki vergi yüküde kalkmış olur. Aslında bakkallardaki vergi denetiminden daha çok farklı alanlarda çok daha fazla kazanan ve büyük avm gibi firmaların vergi kaçırma riskleri masaya yatırılsa çok daha mantıklı olur. Merak etmişimdir büyük firmalar şirketler de vergi kaçırma kolaylığı bakkalara veya kobilere oranla çok daha fazlamıdır.

Ukbâ
04-05-2010, 15:35
Hoşuma giden bir kesit konuya dair.
Küreselleşme ve tüketici davranışlarındaki değişiklikle birlikte, 2000 ve 2004 yılları karşılaştırıldığında, yüzde 10'luk düşüşle sadece bakkalların sayısında azalış gerçekleşirken, orta büyüklükteki marketler yüzde 15, hipermarketler yüzde 18, büyük süpermarketler yüzde 29, süpermarketler yüzde 49, hipermarket zinciri yüzde 61, küçük süpermarketler yüzde 75 oranında arttı. Tüketicilerin, bakkalları ve küçük marketleri tercih etmemesinin, seçenek ve sürat azlığı, alan ve teşhir eksikliği, imaj sorunu, yüksek fiyat, çalışma saatlerinin azlığı, kredi kartı kullanılamaması gibi nedenlerden kaynaklandığı tespit edilirken, rakip firmanın, üreticiden alım yapması, müşterilerine promosyon uygulaması ve çalışma saatlerinin uzun olması, rakip firmaya alım büyüklüğüne bağlı olarak fiyat iskontosu ve uygun vade yapılması gibi durumlar ise rekabeti olumsuz etkileyen unsurlar olarak sıralandı. Proje çerçevesinde küçük marketlerin birleşerek malların direkt üretim noktalarından iskontolu ve uzun vadeli alımını yapacak ve promosyonlu tanıtım yapacak bir kooperatif kurulması öngörülüyor. Banka ve sigorta işlemleri, muhasebe işlemleri ve reklam çalışmaları konuları ise projenin detayları arasında sıralanıyor

Seyyah
04-05-2010, 15:41
İllaki onlarda yapıyordur, bunuda toptancı bayiliklerle yapabilirler ancak.
Mesela bir adet 2,5 lt kola 2,5 lira fiyatı. Dükkan bunu toptancıdan 1,8 ile 2,0 tl arasında alır. 50 kurus kar eder.
Ama market sistemi farklıdır.
Bakkal mesela haftalık 10 koli alır yada 20, market ise 1 kamyon. Dahada büyük marketler günlük kamyon cagırdıgı bile olur.
Marketin bunu kendine özel indirimle alır ki tahminimce 1,5 1,6 civarında ama asıl farkı market kolayı firması ile anlasır. Ben senin malını satırıyorum ve sen bana kar payı vereceksin diye. Yani burda güzel bir kar eder. Hem bakkaldan ucuza satar, hem daha cok kar eder, hem daha fazla satar.
Bu taktikle geliri bir hayli artar. Ama buradaki büyük kazançla orantılı bir vergi olmadıgını sanıyorum. Ama yine bakkallarla kıyaslanırsa satışları takip altında oldugu için vergi yönünden düzgün calışır. Sadece alımlarda büyük karlar ederler.

Ukbâ
04-05-2010, 15:46
İllaki onlarda yapıyordur, bunuda toptancı bayiliklerle yapabilirler ancak.
Mesela bir adet 2,5 lt kola 2,5 lira fiyatı. Dükkan bunu toptancıdan 1,8 ile 2,0 tl arasında alır. 50 kurus kar eder.
Ama market sistemi farklıdır.
Bakkal mesela haftalık 10 koli alır yada 20, market ise 1 kamyon. Dahada büyük marketler günlük kamyon cagırdıgı bile olur.
Marketin bunu kendine özel indirimle alır ki tahminimce 1,5 1,6 civarında ama asıl farkı market kolayı firması ile anlasır. Ben senin malını satırıyorum ve sen bana kar payı vereceksin diye. Yani burda güzel bir kar eder. Hem bakkaldan ucuza satar, hem daha cok kar eder, hem daha fazla satar.
Bu taktikle geliri bir hayli artar. Ama buradaki büyük kazançla orantılı bir vergi olmadıgını sanıyorum. Ama yine bakkallarla kıyaslanırsa satışları takip altında oldugu için vergi yönünden düzgün calışır. Sadece alımlarda büyük karlar ederler.


Evet haklısın market işi ile uğraşan Hakan Özkan arkadaşımız var yukarıdaki verileri takip ederek bize bu konu hakkında etkin bilgi verebilir. :)

Saltuk Buğra Han
04-05-2010, 15:48
Bu gün Süpermarketlere karşı ayakta kalabilmenin en büyük mücadelesini veren bakkalarımızın tek tek kapanması bana göre üzücüdür.
O Bakkal ki gün gelmiş vaktiyle hepimizin amcası olmuştur.
Yeri gelmiş derdini dinlemiş ,yeri gelmiş seninle beraber gülüp ,seninle ağlamış.
O bakkal ki gün gelmiş Ne olacak bu memleketin hali sözünün çıkış yeri olmuş, zam gelince ilk azarı o işitmesine rağmen gene de metaneti elden bırakmamıştır.
O Bakkal ki adres sorana derman ,ay sonunu zor getirene hızır olmuş ,küçücük kutu kadar yerinde ,en sıcak ve huzur dolu alışveriş ortamını sana bedava sunmuştur.
Süpermarketler ise bunları bulmak nerdeyse imkansızdır.Buz gibi bir ilişki vardır.Duygudan yoksun birer robot gibi çalışan kasiyerler ya da reyon görevlileri akşam olsada eve gitsek düşüncesinden başka bir düşünceleri yoktur.
Varolsun bakkallarımız diyor ve onların yaşatılabilmesi için ,en azından marketlerle kafa kafaya olan ürünlerinin onlardan satın alınarak desteklenmesini tavsiye ediyorum.

Ukbâ
04-05-2010, 16:01
Bu gün Süpermarketlere karşı ayakta kalabilmenin en büyük mücadelesini veren bakkalarımızın tek tek kapanması bana göre üzücüdür.
O Bakkal ki gün gelmiş vaktiyle hepimizin amcası olmuştur.
Yeri gelmiş derdini dinlemiş ,yeri gelmiş seninle beraber gülüp ,seninle ağlamış.
O bakkal ki gün gelmiş Ne olacak bu memleketin hali sözünün çıkış yeri olmuş, zam gelince ilk azarı o işitmesine rağmen gene de metaneti elden bırakmamıştır.
O Bakkal ki adres sorana derman ,ay sonunu zor getirene hızır olmuş ,küçücük kutu kadar yerinde ,en sıcak ve huzur dolu alışveriş ortamını sana bedava sunmuştur.
Süpermarketler ise bunları bulmak nerdeyse imkansızdır.Buz gibi bir ilişki vardır.Duygudan yoksun birer robot gibi çalışan kasiyerler akşam olsada eve gitsek düşüncesinden başka bir düşünceleri yoktur.
Varolsun bakkallarımız diyor ve onların yaşatılabilmesi için ,en azından marketlerle kafa kafaya olan ürünlerinin onlardan satın alınarak desteklenmesini tavsiye ediyorum.

Yeni dünya düzeni sadece sermaye savaşı verenleri değil duygularımızı hayatlarımızı değiştirmiştir. Hayatın gerçekleri ile yüzleşmek ona göre yeni normlar kazanmak canlı ve diri kalmanın şartı , tarihsel geçmişsel duygusal her yönü ile değerlendirdiğimizde tabiiki bakkalların büyük hatırası vardır. Uluslararası sermaye güçleri ufak caplı bütün sektörleri ezdiği gibi bakkalların da varlığını etkilemiştir libarel ekonomi veriler ile çalışan ekonomik sistem bu noktda güçlüye verdiği imkan yatsınmayacak kadar fazla bu asrın gerçeği , küreselleşen pazar teknikleri piyasalardaki orta ölçekli firmalar yerine her şeyi ile güçlü firmalardan yana seyir izlemesi acaba libarel ekonomilerde engellenebilir mi , küresel dünyadan koparak liberal çizgi yerine zayıf ve güçsüz olanı güçlü ve sömürü oluşumlarına rağmen muhafaza etmek kaynakları bu yöne akıtmak acaba mümkünmüdür bizler devleti piyasa regabetinden kaydırmaya çalışırken ,devlete tekrardan bu şekilde zayıfı kayırabilecek modele geçmesi müşteri memnuniyetini alımdaki rahatlığı bakkala kaydırması bu asırda mümkünmüdür. Sonuçta avm catısı altında çalışan dükkanlarda da işçi calışıyor dükkanların büyük coğunluğu sokaklardan çekilmiş bu catı altına girmiş esnaflar değilmi bakkal amcaları özel koruyalım derken devletin serbest ekonomiye müdahalesi olmayacakmıdır bu hareket. Her türlü değerlendirmeye açık mevzu.

Seyyah
04-05-2010, 16:04
Kültürel yönden güzel diyosun, peki 2 yada daha fazla bakkal amca dese gelin su işi az yenileyelim. Az büyütselerde ufak market açsalar.
Bakkal amca kimliği altına sıgınan diğer uyanıklara vergi kaçırtmasalar?
Bu bir girişimcilik işidir ve her insan beceremez buradada devreye yaptırımlar girebilir.
Bakkal yine muhabbet eder, sadece fiş keserek.

Ukbâ
04-05-2010, 16:10
Arkadaşlar lütfen dikkatlice okuyalım harika bir yazı Atilla Yayla'dan


Korumacılık devletçiliği besler. Devlete ister ekonomik ister sosyal-ahlaki gerekçelerle toplumsal hayata müdahale hakkı vermek tilkiye kümes emanet etmekle eşdeğerdir. Bu devlet gücünü kullananları azdırır ve haksız kazanca boğar. Devletlerin fakirleri daha çok gözettiği tezi bir masaldır. Devletler her zaman güçlülerden yanadır. Güçlüler ise bürokratlar, politikacılar, onlara eklemlenen asalak zenginlerdir. İşçi, köylü, esnaf devletten menfaat elde edemez. Bir elde eder görünürse iki kaybeder. Elde ettiğini de yine diğer güçsüz toplum kesimlerinin aleyhine elde eder. O yüzden devleti korumacılık yoluyla toplumsal hayata müdahaleden uzak tutmak devleti meşru sınırları içinde tutabilmek için şarttır


Serbest ticaret kaynakları etkin oldukları alanlarda kullanıma yönlendirirken korumacılık tam tersini yapar. Kaynak tahsisini çarpıtır. Kaynakları çoktan çekilmeleri gereken sahalarda ve terk edilmiş olması gereken teknik ve yöntemlerle kullanılmaya mahkum eder. Bu fakirlik üretir. Artan fakirlik paylaşım kavgasını yoğunlaştırır. Korumacılık keyfidir. Kimin kime karşı korunacağına karar vermek eninde sonunda keyfi bir karardır. Sınırlar nerede çizilecektir ve korumacılık nerede son bulacaktır, bilinmez. Bugün bakkallar süpermarketlere karşı korunma istiyor ama bakkalların eski çerçilerin yerini aldığı unutuluyor. Çerçiler daha az erdemli ve daha az kıymetli insanlar mıydı ki hızla şehirleşen Türkiye'de doğmakta olan bakkal esnafına karşı korunmadı? Son otuz senede korumacılık uyguluyor olsaydık veya mevcut korumacı politikaları takip etseydik ben bu yazıyı bilgisayarla değil daktiloyla yazıyor olurdum. Siz bugünkü konforlu aracınıza değil efsanevi Reno 12 veya Anadol otomobile biniyor olurdunuz. Daktilolar ilk çıktığında hayatını elle yazarak kazananlar kim bilir ne sıkıntılar çekmiştir. Otomobillerin yaygınlaşması at arabalarıyla insan ve eşya taşımacılığı yapan insanları nasıl da sahneden silmiştir. Konfeksiyon atölyelerinin gelişmesi yarım asır öncesinin gözde mesleği terziliği ve terzileri kim bilir ne acılarla yüzleştirmiştir. Hayatın akışı budur. Belli meslekler silinmiş veya o işi yapanlar emekliye ayrılmak zorunda kalmıştır. Ama onların çocukları babalarını ekonomik alan dışına iten gelişmeler sayesinde meslek ve iş sahibi olmuştur. Babaları korunsaydı çocukları işsizliğe, en iyisinden baba mesleğine mahkum olurdu. O zaman hayat durağanlaşır ve refah seviyesi asla yükselmezdi. Ekonomik hayatın nasıl aktığı bellidir. Devletçi masallara inanmamalı, devleti lehimize başkalarına baskı uygulamaya çağırmamalıyız. Korumacılık hem adalete aykırıdır hem de etkinsizlik yaratıcı bir yöntemdir. Kimse toplumları Tanrısal bir yönetim ve denetime tabi tutabileceği hayaline kapılmasın. Herkes önüne baksın ve kendisi için en iyi işi en iyi şekilde yapmaya çalışsın.

Hakan Özkan
04-05-2010, 16:32
Ukba kardeşim benim söyleyeceklerimi, anlatacaklarımı neşretmişsin.Daha bunun üstüne laf olurmu.Ama market işi benim işim değil ben sadece kontrol mekanizmasıyım.Sende bunları bilir iken neden hala bana sarkarsın anlamış değilim ukbacım.

Saltuk Buğra Han
04-05-2010, 16:39
Yeni dünya düzeni sadece sermaye savaşı verenleri değil duygularımızı hayatlarımızı değiştirmiştir. Hayatın gerçekleri ile yüzleşmek ona göre yeni normlar kazanmak canlı ve diri kalmanın şartı ,
Elbette katılıyorum.Ülke ve vatandaşımız için hangisi hayırlı ve yararına ise o olmalıdır tabiki.
Benim bakış açım daha çok işin nostalji tarafıdır.
Eskiyi ya da çok eskiyi yaşamadık belki ama ,ben kendi adıma ,yaşmamamıza rağmen hep o günlerin özlemini çekerim.
Büyüklerimizden duyduğumuz o gaz lambalı tv'lerin olmadığı sohbet geceleri,sütün yoğurdun dışardan alınması,İstanbul sokaklarının o siyah beyaz resimlerinin şimdi ki renkli halinden bile güzel olması ,domatesin hormonsuz ,komşuluk ilişkilerinin sorunsuz olduğu yılları büyüklerimiz sık sık anlatır ve baya bir ilgi duyarım.
Benim bu bakkal olayına yaklaşımım da bunun bir uzantısı olmalı.

Hakan Özkan
04-05-2010, 16:47
Bizim yörenin domatesleri yine hormonsuz dur dostum rahatlıkla tüketebilirsiniz.:)Dostane ilişkiler, komşuluklar binaların çoğalmasıyla sekteye uğramış hekesin dünya telaşına kapıldığı günümüzde anadolunun bir çok yerlerinde komşuluk ilişkileri hala sıcak ve samimidir.Ogünlere özlem sadece muhabbet kazanında kaynayıp servis edilme ve bu arzdan da haz duyma herkesin arzuladığı bir durumdur.

Seyyah
04-05-2010, 16:56
Arkadaşlar lütfen dikkatlice okuyalım harika bir yazı Atilla Yayla'dan


Korumacılık devletçiliği besler. Devlete ister ekonomik ister sosyal-ahlaki gerekçelerle toplumsal hayata müdahale hakkı vermek tilkiye kümes emanet etmekle eşdeğerdir. Bu devlet gücünü kullananları azdırır ve haksız kazanca boğar. Devletlerin fakirleri daha çok gözettiği tezi bir masaldır. Devletler her zaman güçlülerden yanadır. Güçlüler ise bürokratlar, politikacılar, onlara eklemlenen asalak zenginlerdir. İşçi, köylü, esnaf devletten menfaat elde edemez. Bir elde eder görünürse iki kaybeder. Elde ettiğini de yine diğer güçsüz toplum kesimlerinin aleyhine elde eder. O yüzden devleti korumacılık yoluyla toplumsal hayata müdahaleden uzak tutmak devleti meşru sınırları içinde tutabilmek için şarttır


Serbest ticaret kaynakları etkin oldukları alanlarda kullanıma yönlendirirken korumacılık tam tersini yapar. Kaynak tahsisini çarpıtır. Kaynakları çoktan çekilmeleri gereken sahalarda ve terk edilmiş olması gereken teknik ve yöntemlerle kullanılmaya mahkum eder. Bu fakirlik üretir. Artan fakirlik paylaşım kavgasını yoğunlaştırır. Korumacılık keyfidir. Kimin kime karşı korunacağına karar vermek eninde sonunda keyfi bir karardır. Sınırlar nerede çizilecektir ve korumacılık nerede son bulacaktır, bilinmez. Bugün bakkallar süpermarketlere karşı korunma istiyor ama bakkalların eski çerçilerin yerini aldığı unutuluyor. Çerçiler daha az erdemli ve daha az kıymetli insanlar mıydı ki hızla şehirleşen Türkiye'de doğmakta olan bakkal esnafına karşı korunmadı? Son otuz senede korumacılık uyguluyor olsaydık veya mevcut korumacı politikaları takip etseydik ben bu yazıyı bilgisayarla değil daktiloyla yazıyor olurdum. Siz bugünkü konforlu aracınıza değil efsanevi Reno 12 veya Anadol otomobile biniyor olurdunuz. Daktilolar ilk çıktığında hayatını elle yazarak kazananlar kim bilir ne sıkıntılar çekmiştir. Otomobillerin yaygınlaşması at arabalarıyla insan ve eşya taşımacılığı yapan insanları nasıl da sahneden silmiştir. Konfeksiyon atölyelerinin gelişmesi yarım asır öncesinin gözde mesleği terziliği ve terzileri kim bilir ne acılarla yüzleştirmiştir. Hayatın akışı budur. Belli meslekler silinmiş veya o işi yapanlar emekliye ayrılmak zorunda kalmıştır. Ama onların çocukları babalarını ekonomik alan dışına iten gelişmeler sayesinde meslek ve iş sahibi olmuştur. Babaları korunsaydı çocukları işsizliğe, en iyisinden baba mesleğine mahkum olurdu. O zaman hayat durağanlaşır ve refah seviyesi asla yükselmezdi. Ekonomik hayatın nasıl aktığı bellidir. Devletçi masallara inanmamalı, devleti lehimize başkalarına baskı uygulamaya çağırmamalıyız. Korumacılık hem adalete aykırıdır hem de etkinsizlik yaratıcı bir yöntemdir. Kimse toplumları Tanrısal bir yönetim ve denetime tabi tutabileceği hayaline kapılmasın. Herkes önüne baksın ve kendisi için en iyi işi en iyi şekilde yapmaya çalışsın.

Kültürel yaklaşıma güzel cevap vermiş.
Mademki serbest ekonomi modeli uygulanıyor. O zaman bu göreceli değildir. Kişilere ve kurumlara ayrı yaklaşımda bulunulmaz.
Bakkallar sizin değişinizle bakkal amcalar benim değişimle yeni uyanık abiler basit usulde kalalım yıllık 150 200 lira vergi verelim bize karısmayın dememelidir.
Türkiyede binlece bakkal var ve cok büyük para akısı var bunun vergisi alınmazsa diğer sektörlerden karsılanır bunun acıgı buda ne olacak bu memleketin hali dedirtir millete.

EZEL
04-05-2010, 17:15
Maliye müfettişlerini Ve Belediye zabıtalarını daha aktif bir yapıya büründürülmesi gerekiyor Belediye zabıtaları yattığı yerden para kazanıyor .. Bakkalın olması gereken yer var olmaması gereken yer var ..

Hakan Özkan
04-05-2010, 17:25
Millet zaten nefes alamaz duruma gelmiş,zaten vergiyi veren alt kesim zabıtadan ziyade devlet yere sağlam bassın ki büyük şirketlerden vergilerini alsın türkiyedeki bakklları toplasan alacağın vergiyi birtane iş adamından alırsın.Herşey bitti evine üç kuruş para götüren garibim mahalle arasında çocuklara balon,şeker satacağım diye yırtınan adamamı sıra geldi ben karşıyım vergi sistemini,vergi alınması gereken kuruluşları dizayn edip deve yüküyle kaçıranların ensesinden yakalamak makul ve mantıklı.bakın doğan grubuna ve daha birçok büyük işletmelere kaçı vergi veriyor ki...

Seyyah
04-05-2010, 18:51
Bu zaten kesin birşey değil sadece görüşülüyor.
Ama duygu sömürüsünü milletçe bırakmadıkça ne devlet üsttekinden alabilir, nede alttaki kendi verir.
Yolunu bulan gider...
Aşağı doğru gitmek kolaydır ama manzara yukarıdan izlenir.
Herkes elini taşın altına koyacak.
Doğan holdinge değinmissinizde onun başına gelenler ortada. Bunca yılın düzenini bir günde yıkamassın, yavaş yavaş akıllıca kararlılıkla.
Zaten konu okadarda dramatik değil, tek denen birleşin aranızda güçlenin.

novek
04-07-2010, 14:57
Türkiyenin üretim ekonomisine geçmesi lazımdır. öyle market açıyım ucuza alıyım pahalıya satıyıp bundan kolay iş varmı.
sermayesi olan uretim yapmalı.
o yuzden bakkallarda marketlerde kaptılmalı devlet kendi marketini açmalı.
ozel sektor üretime yöneltilmeli.

EpiVaTeS
04-07-2010, 15:00
Türkiyenin üretim ekonomisine geçmesi lazımdır. öyle market açıyım ucuza alıyım pahalıya satıyıp bundan kolay iş varmı.
sermayesi olan uretim yapmalı.
o yuzden bakkallarda marketlerde kaptılmalı devlet kendi marketini açmalı.
ozel sektor üretime yöneltilmeli.
Devlet bakkal yönetcek...;D
Size neler ezberletip salıyorlar buralara bilmiyorum ama her mesajınızda kahkaha atacak hale geliyorum...
Devletin işi gücü yok bakkal açacak...
Özel sektör diye bir kavram yok ki Komunizmde burada da özel sektör diyorsun...
Komunizm de herşey devletindir...
Özel sektör nereden çıktı...???

AKDemir
04-07-2010, 15:05
Süpermarketler veresiye vermeye başlayıncaya kadar, bakkallar ve bakkal kültürü var olmaya devam edecektir. :)

novek
04-07-2010, 15:18
Devlet bakkal yönetcek...;D
Size neler ezberletip salıyorlar buralara bilmiyorum ama her mesajınızda kahkaha atacak hale geliyorum...
Devletin işi gücü yok bakkal açacak...
Özel sektör diye bir kavram yok ki Komunizmde burada da özel sektör diyorsun...
Komunizm de herşey devletindir...
Özel sektör nereden çıktı...???
ETRAFINIZA BİR BAKIN HERYER MARKET OLMUS BİR CADDEDE YANYANA 3-4 MARKET BİTİŞİK OLARAK AÇILMIS. sermayeyi bulan alıp satma işine giriyor kimse uretim işine girmiyor. AYNI YERE 1 MARKETTEN FAZLASI İSRAFTIR.
hem devlet marketleri kurunca oradan gelen karıda yine vatandaşa hizmet etmek için kullanıcak.
Bugun market sahipleri amrkette çalışan işçilerin sırtından ve musterinin sırtından geçiniyor.

EpiVaTeS
04-07-2010, 15:20
ETRAFINIZA BİR BAKIN HERYER MARKET OLMUS BİR CADDEDE YANYANA 3-4 MARKET BİTİŞİK OLARAK AÇILMIS. sermayeyi bulan alıp satma işine giriyor kimse uretim işine girmiyor.
hem devlet marketleri kurunca oradan gelen karıda yine vatandaşa hizmet etmek için kullanıcak.
Bugun market sahipleri amrkette çalışan işçilerin sırtından ve musterinin sırtından geçiniyor.
Sizin bu kafa ile yönettiğiniz devlet kavramı geride kaldı paşam kusura bakmayasınız...
devlet yönetmek ciddi iştir...
ve Komunizm ile devlet yönetilmeyeceği bütün dünyada sabittir...

novek
04-07-2010, 15:21
Sizin bu kafa ile yönettiğiniz devlet kavramı geride kaldı paşam kusura bakmayasınız...
devlet yönetmek ciddi iştir...
ve Komunizm ile devlet yönetilmeyeceği bütün dünyada sabittir...
BEN PAŞANIZ DEGİLİM USLUBUNUZA DİKKAT EDİNİZ.

Seyyah
04-07-2010, 15:34
Market sayısı ile üretim seviyesinin ne alakası var?
Aksine pazarlama hizmetleri ve rekabet çok oldukça, ihtiyaç artar ve üretim canlanır.
Rekabetle hem halk kazanır uygun fiyata, hem devlet kazanır vergiden, hem üretici kazanır ihtiyaçdan.
Devlet market açsın diyosun sence bunda bir mantık varmı?
Devlet yine TEKEL ciliğemi başlasın?
Serbest ekonomi modeli ne olacak o zaman?

İdeolojik çekişme yüzünden doğruya yanlış, yanlışa doğru demeyi bırakın artık, saçma sapan şeyler söylemeye başladınız...

novek
04-07-2010, 15:37
ideolojik dedinizde aklıma geldi geçen gun halk kutuphanesine gittim dedimki kapital kitabı varmı dedim oyle ideolojik kitaplar bulundurmuyoruz dediler.
bir insan bir kitaptan neden bukadar korkar.
bir söz vardır
bir kitabı size oku diyenden korkmayın o kitabı yasaklayandan korkun..

Ömer Bekir
04-07-2010, 15:40
Türkiyenin üretim ekonomisine geçmesi lazımdır. öyle market açıyım ucuza alıyım pahalıya satıyıp bundan kolay iş varmı.
sermayesi olan uretim yapmalı.
o yuzden bakkallarda marketlerde kaptılmalı devlet kendi marketini açmalı.
ozel sektor üretime yöneltilmeli.

Çinde ki gibi değil mi..Kimse para kazanmayacak,herkes devlete çalışacak..Zenginler sadece devletin üst düzey memurları olacak..Hem kominist değilim;diyorsunuz..Hemde kominist düzenini savunuyorsunuz..

Konuya gelecek olursak;bakkallarda iş yapıyor kardeşim..İsteyen istidiği kadar kazanabiliyor..Sadece daha çok yatırım yapan daha çok kazanıyor..Herkesin rızkı bellidir;Allah'ü Zülcelal Hazretleri kime az rızkın kime çok rızkın hayırlı olduğunu en iyi bilendir..O yüzden bu tartışmanın pek yerinde olduğu kanaatinde değilim..

Seyyah
04-07-2010, 15:44
ideolojik dedinizde aklıma geldi geçen gun halk kutuphanesine gittim dedimki kapital kitabı varmı dedim oyle ideolojik kitaplar bulundurmuyoruz dediler.
bir insan bir kitaptan neden bukadar korkar.
bir söz vardır
bir kitabı size oku diyenden korkmayın o kitabı yasaklayandan korkun..

Hmm anladım,
Demagoji alanındada okuyosun galiba?
Neyse Devlet market açsın diyen biriyle daha fazla tartışmak istemem, işlerim var İyi günler.

novek
04-07-2010, 15:49
1970 lerde halktan bazıları birleşerek kendi marketlerini kurdular aslında market denemez bir çeşit kooparatif.
marketin amacı kar etmek degildi. tuketiciler sadece marketin masraflarını paylaşmışlardır.
fakat komunist işidir deyip buda devlet tarafından engellendi.
market kar amacı olmadan toptancıdan aldıgı fiyattan tuketiciye ulaştırıyordu.

Ahmet Yasin
04-07-2010, 16:02
Hmm anladım,
Demagoji alanındada okuyosun galiba?
Neyse Devlet market açsın diyen biriyle daha fazla tartışmak istemem, işlerim var İyi günler.
:w::w::w:

Ahmet Yasin
04-07-2010, 16:06
1970 lerde halktan bazıları birleşerek kendi marketlerini kurdular aslında market denemez bir çeşit kooparatif.
marketin amacı kar etmek degildi. tuketiciler sadece marketin masraflarını paylaşmışlardır.
fakat komunist işidir deyip buda devlet tarafından engellendi.
market kar amacı olmadan toptancıdan aldıgı fiyattan tuketiciye ulaştırıyordu.
Çok iyi biliyorum o kooparetifleri devlet engellemedi hatta teşvik ederdi devlet kurumlarında çalışan iişçilere sadece orda harcamak için fiş bile verirlerdi peki kooparetiflerdeki ne yaptılar suandaki marketlerden daha cok kazanıp parayı cebine indirdiler nasıl bugünkü sendikacılar işçilerin maaşının azlığından şikayet edip kendileri işçilerden aldığı paralarla huzur hakkı adı altında milyarları cebe indiriyorlar. geç bunları sen