Mehmet Ufuk
09-11-2010, 01:27
'Anayasa gibi mühim bir konunun, halka sorulması tehlikelidir' Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Çoşar...
Değerli arkadaşları, biliyorsunuz referandum önecisinde çeşitli sokak röportajları yapılıyor... Yukarı da zikr olunan sözü, ismi geçen zât-ı kendinden muamma şahıs, hafta arası söyledi... 'Höykürdü' diyecektim, sanırım bize yakışmaz... Bu röportajları dinlerken, hayırcılar cenahında yer alanların, ne kadar bî haber, ne kadar ısmarlama fikirli ve ne kadar da önyargılı olduklarına şahit olarak kendimle gurur duydum... Biliyorsunuz! Bu gibi şahsiyetler 22 Temmuz seçimşlerinde alınan oy oranı karşısında dumura uğrayarak, bizleri göbeğini kaşıyan ve bidon kafalı olarak tanımlamışlardı. Röportajlar esnasında, bir hanım abla diyeceğim artık ki kendisi dinlediğiniz zaman, hani gördüğünü hemen kabul etmeyen, belli bir araştırma-soruşturma kültürüne sahip olduğunu zannedeceğiniz kişi, yukarıdaki cümleyi sarf etti. Bu nasıl bir bağnazlıkdır? Bu nasıl bir bilinçsizliktir? Bu ne haddini bilmez, ne serkeşliktir? Arkadaş, devleti yönetecek kimseleri halka soruyorsunuz ki elinizden gelse bunu da engellersiniz, yönetecek kimslerin, nasıl yol izlemesi gerektiğini anlatan mutabakat zaptı, anayasayı nasıl sormuyorsunuz? Halkın kararından neden korkuyor, başınıza ne geleceğine inanıyorusunuz? Halkın hata yapacağını düşünüyorsunuz da seçimi aypmasını istediğiniz mekanizmanın doğru karar vereceğini de nerden çıkardınız? Bugün gelinen nokta da verdikleri kartarda sıhat noktası olarak nereyi görtüyorsunuz? Ve madem halka sormak tehlikeli, halkın kendi iradesini ortaya koyma mefkûresini taşıyan CUMHURİYET rejimini neden benimsedik? O zaman size göre bu ülkenin adı da Türkiye Cumhuriyeti yerine, Türkiye Hakim ve Savcılar Devleti'mi olmalı? Rejimini de Jürokrasiye bağlayalım olsun bitsin... Dostlar başınızı şişirdim:( Ama sizle paylaşmazsam gözlerim açık gider di sanırım:( Hakkınızı ne olur helâl edin...
Değerli arkadaşları, biliyorsunuz referandum önecisinde çeşitli sokak röportajları yapılıyor... Yukarı da zikr olunan sözü, ismi geçen zât-ı kendinden muamma şahıs, hafta arası söyledi... 'Höykürdü' diyecektim, sanırım bize yakışmaz... Bu röportajları dinlerken, hayırcılar cenahında yer alanların, ne kadar bî haber, ne kadar ısmarlama fikirli ve ne kadar da önyargılı olduklarına şahit olarak kendimle gurur duydum... Biliyorsunuz! Bu gibi şahsiyetler 22 Temmuz seçimşlerinde alınan oy oranı karşısında dumura uğrayarak, bizleri göbeğini kaşıyan ve bidon kafalı olarak tanımlamışlardı. Röportajlar esnasında, bir hanım abla diyeceğim artık ki kendisi dinlediğiniz zaman, hani gördüğünü hemen kabul etmeyen, belli bir araştırma-soruşturma kültürüne sahip olduğunu zannedeceğiniz kişi, yukarıdaki cümleyi sarf etti. Bu nasıl bir bağnazlıkdır? Bu nasıl bir bilinçsizliktir? Bu ne haddini bilmez, ne serkeşliktir? Arkadaş, devleti yönetecek kimseleri halka soruyorsunuz ki elinizden gelse bunu da engellersiniz, yönetecek kimslerin, nasıl yol izlemesi gerektiğini anlatan mutabakat zaptı, anayasayı nasıl sormuyorsunuz? Halkın kararından neden korkuyor, başınıza ne geleceğine inanıyorusunuz? Halkın hata yapacağını düşünüyorsunuz da seçimi aypmasını istediğiniz mekanizmanın doğru karar vereceğini de nerden çıkardınız? Bugün gelinen nokta da verdikleri kartarda sıhat noktası olarak nereyi görtüyorsunuz? Ve madem halka sormak tehlikeli, halkın kendi iradesini ortaya koyma mefkûresini taşıyan CUMHURİYET rejimini neden benimsedik? O zaman size göre bu ülkenin adı da Türkiye Cumhuriyeti yerine, Türkiye Hakim ve Savcılar Devleti'mi olmalı? Rejimini de Jürokrasiye bağlayalım olsun bitsin... Dostlar başınızı şişirdim:( Ama sizle paylaşmazsam gözlerim açık gider di sanırım:( Hakkınızı ne olur helâl edin...