İstanbul Fatih’te eşofmanlarıyla belediye otobüsüne binmek isteyen 21 yaşındaki Yağmur Yılmaz, bir grup çarşaflı kadın ve erkek tarafından “Bizi günaha sokuyorsun” denilerek otobüsün içine alınmadığını söyledi.

Evrensel gazetesinin haberine göre geçen yıl şortla bindiği otobüste “çıplak bacaklarınla bu otobüste oturamazsın” diyen bir kişinin saldırısına uğrayan 19 yaşındaki Nurcan İbrahimoğlu’nun yaşadıklarına benzer bir olay yaşandı.

Pazar günü olduğu için üzerinde eşofmanları ve tişörtüyle işe gittiğini belirten Yılmaz, Edirnekapı’da bulunan üst geçitte, Vezneciler yönüne giden bir belediye otobüsüne binmek isterken engellendiğini anlattı.

Genç kadın, otobüs merdivenlerine yönelmek üzereyken, aralarından cübbeli erkeklerin ve çarşaflı kadınların bulunduğu 15 kişilik bir grup tarafından otobüse bindirilmediğini belirtti. Kadınların otobüs merdivenlerinde önünü keserek, “Sen bu otobüse binemezsin” dediklerini aktaran Yağmur Yılmaz, bunun üzerine kendisini engelleyen kadınlara “Bu otobüse binmek herkesin hakkıdır” dediğini, ancak kadınların “Eğer sen binersen biz günaha gireriz, bizi günaha sokuyorsun” diye yanıt verdiklerini söyledi.

Gruptaki sarıklı ve cübbeli erkeklerin de kendisine sözlü tacizde bulunarak, “Başı açık, yazık yazık şuna bak!” şeklinde sözler sarfettiklerini kaydeden Yağmur Yılmaz, otobüsün içindeki başka yolcuların ve durakta kendisi gibi otobüs bekleyen başı açık kadınların olduğuna, ancak hiç kimsenin tepki vermediğine dikkat çekti. Yılmaz, aynı şekilde otobüs şoförünün de yaşananlar karşısında tepkisiz kaldığını vurguladı.
kaynak (http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1339488170&year=2012&month=06&day=12)

Bu haber'e pek inanmiyorum.

Ramazan yaklaştı ya ondandır:)
Fatih'teki insanların bakış açısı gerçektn böyle olsa bunca yıldır bu tipimle ben rastlardım:)

KAOS plancıları Devrede demektir..
Provakatörler iş başında 90 yıldır dur durak bilmeksizin.

Provokasyon gibi geliyor bana yalan olabilir

Malum internette yalan haber dolu

Bari mini etekli diye haber yapsaydılar daha inandırıcı olurdu eşorfman çok komik durmuş..

Fatihte millet askılıyla,mini etekle dolaşıyor bir sürü lise var orda kimseye bir şey demezler sallamasyon haber..

Fatihte millet askılıyla,mini etekle dolaşıyor bir sürü lise var orda kimseye bir şey demezler


Bu daha kötü ya !:utangaç:

Bu daha kötü ya !:utangaç:
Açık giyinenlere bir şeyler demeleri daha mı iyi?
Niyet iyi olsa bile biz buna kaş yaparken göz çıkarmak diyoruz:)

Açık giyinenlere bir şeyler demeleri daha mı iyi?
Niyet iyi olsa bile biz buna kaş yaparken göz çıkarmak diyoruz:)

Emri Bil Mağruf, Nehyi anil münker'in derecesi ve üslubu vardır !!! Asıl bunu terk etmek gözü çıkarmaktır :utangaç:

Emri Bil Mağruf, Nehyi anil münker'in derecesi ve üslubu vardır !!! Asıl bunu terk etmek gözü çıkarmaktır :utangaç:
O üslubu çok az insan tutturabilir bence.Yine de tesettürü tebliğ etmek için sokak ortamı,otobüs gibi yerler hiç hiç uygun değildir,ters teper:)

O üslubu çok az insan tutturabilir bence.Yine de tesettürü tebliğ etmek için sokak ortamı,otobüs gibi yerler hiç hiç uygun değildir,ters teper:)


Tesettürü Setere ve str köküyle tebliğ etmek lazım gelir ki ikna kuvvetli olsun ! ''Asiyatun Cariyatun'' örneğiyle başlanabilir ! Tesettür Örtünmek ve Sakınmak manasındadır ! Takva örtüsü iffet daha hayırlıdır ! Örtündün ama sakınmadın ! Tesettür olmaz ! Sakındın ama örtünmedin ! Oda tesettür olmaz !

Bu itibarla Hakkı söylerken Batıl zihniyetten korkmamalıyız ! Üslup Hakikati örtmez !

Emribil Mağruf Nehyi Anil Münker asla terk edilmez ! Sen zaten ancak Allah'tan korkanları, Allah'tan haya edip sakınanları uyarır öğüt verirsin ! Ve Ancak düşünüp, samimi bir kalple dinleyenler alacağını alır ! Diğerleri büyülü nefislerinde coşmaya devam ederler ! İşittiren Allah'tır ! Yargıya bakılmaksızın tebliğ edilir ! Kim dinler kim dinlemez ! ANCAK ALLAH C.C. BİLİR !!!

Korkaklıkta Ar İlerlemekte Şeref var ! :utangaç:

Tesettürü Setere ve str köküyle tebliğ etmek lazım gelir ki ikna kuvvetli olsun ! ''Asiyatun Cariyatun'' örneğiyle başlanabilir ! Tesettür Örtünmek ve Sakınmak manasındadır ! Takva örtüsü iffet daha hayırlıdır ! Örtündün ama sakınmadın ! Tesettür olmaz ! Sakındın ama örtünmedin ! Oda tesettür olmaz !

Bu itibarla Hakkı söylerken Batıl zihniyetten korkmamalıyız ! Üslup Hakikati örtmez !

Emribil Mağruf Nehyi Anil Münker asla terk edilmez ! Sen zaten ancak Allah'tan korkanları, Allah'tan haya edip sakınanları uyarır öğüt verirsin ! Ve Ancak düşünüp, samimi bir kalple dinleyenler alacağını alır ! Diğerleri büyülü nefislerinde coşmaya devam ederler ! İşittiren Allah'tır ! Yargıya bakılmaksızın tebliğ edilir ! Kim dinler kim dinlemez ! ANCAK ALLAH C.C. BİLİR !!!

Korkaklıkta Ar İlerlemekte Şeref var ! :utangaç:
İşte sen muhatabınla(bu kadar hassas bir konuyu)yüz yüze konuşurken de bu 'sert' üslubu kullanırsan,karşındaki öğüdü uyarı veya tehdit olarak algılar

Laik, Liberal kesimin kaygılarının ne kadar hak verici olduğu bariz derecede görülmüştür... Nokta..

İşte sen muhatabınla(bu kadar hassas bir konuyu)yüz yüze konuşurken de bu 'sert' üslubu kullanırsan,karşındaki öğüdü uyarı veya tehdit olarak algılar

Allah c.c. sertliğe karşılık yumuşak(rıfkı) öğütler ! Lakin bazı büyüler irhab(sertlik) le giderilir !

Zehirlerin temizlenmesi olmadan Tebliğ edilmez ! Bu daha çok zehirlemek olur !

Laik, Liberal kesimin kaygılarının ne kadar hak verici olduğu bariz derecede görülmüştür... Nokta..

Hak kelimesini kullanırken daha dikkat etmen lazım gelir kardeşim ! Manasından ve kavramından çıkarırsan Haksızlık etmiş olursun !

Allah c.c. sertliğe karşılık yumuşak(rıfkı) öğütler ! Lakin bazı büyüler irhab(sertlik) le giderilir !

Zehirlerin temizlenmesi olmadan Tebliğ edilmez ! Bu daha çok zehirlemek olur !
Ooo Türkiye'de kemalizm büyüsünü irhab giderseydi 80'lerde piyon edilen onca genç telef olmazdı.İki taraftan da...

Ooo Türkiye'de kemalizm büyüsünü irhab giderseydi 80'lerde piyon edilen onca genç telef olmazdı.İki taraftan da...

Bu sizin görüşünüz...! Bizler izzet gözünden bakarız !

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi” (alimran 154-155 ayetleri)
154 “Kederden sonra, birtakımınızı kendinden geçi-recek şekilde size huzur ve emniyet indirdi; oysa birtakı-mınız da kendi dertlerine düşmüşlerdi Haksız yere Allah hakkında, cahiliye devrinde olduğu gibi inanıyorlar, “Bu işte bizim bir fikrimiz var mı? “diyorlardı; Ey Muhammed! De ki: “Buyruğun hepsi Allah'ındır “Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlar, “Bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, bu-rada öldürülmezdik” diyorlar De ki: “Evlerinizde olsaydı-nız haklarında ölüm yazılı olan kimseler, yine de devrile-cekleri yere varırlardı “Bu, Allah'ın içinizde olanı dene-mesi, kalplerinizde olanı arıtması içindir Allah gönüllerde olanı bilir”

Üslup elbette önemlidir ! Lakin Samimi olmayan, Allah'tan Korkmayan, Haya etmeyenlerden korkmakda neyin nesi ???

Bu sizin görüşünüz...! Bizler izzet gözünden bakarız !

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi” (alimran 154-155 ayetleri)
154 “Kederden sonra, birtakımınızı kendinden geçi-recek şekilde size huzur ve emniyet indirdi; oysa birtakı-mınız da kendi dertlerine düşmüşlerdi Haksız yere Allah hakkında, cahiliye devrinde olduğu gibi inanıyorlar, “Bu işte bizim bir fikrimiz var mı? “diyorlardı; Ey Muhammed! De ki: “Buyruğun hepsi Allah'ındır “Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlar, “Bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, bu-rada öldürülmezdik” diyorlar De ki: “Evlerinizde olsaydı-nız haklarında ölüm yazılı olan kimseler, yine de devrile-cekleri yere varırlardı “Bu, Allah'ın içinizde olanı dene-mesi, kalplerinizde olanı arıtması içindir Allah gönüllerde olanı bilir”

Üslup elbette önemlidir ! Lakin Samimi olmayan, Allah'tan Korkmayan, Haya etmeyenlerden korkmakda neyin nesi ???
Korkmak?:)

Hak kelimesini kullanırken daha dikkat etmen lazım gelir kardeşim ! Manasından ve kavramından çıkarırsan Haksızlık etmiş olursun !

Bu kadar tasdik kafi.. Haksızlık hükmü uygulanıp uygulanmadığını karar verecek merci siz değilsiniz kardeşim. Keza cümle içerisinde ki anlam bariz derecede ortada.

Korku sevginin merkezindedir ama bu üslupla değil...

Bu kadar tasdik kafi.. Haksızlık hükmü uygulanıp uygulanmadığını karar verecek merci siz değilsiniz kardeşim. Keza cümle içerisinde ki anlam bariz derecede ortada.

Korku sevginin merkezindedir ama bu üslupla değil...

Siz İslam dendiğinde rahatsız mı oluyorsunuz ? Yoksa açıklığı saçıklığı destekleyen cümlelerinizini üslupla mı örtme gayretiniz var ?

Laikleri ve Liberalleri mi ? Müslümanları mı dert edinirsiniz ???

Siz İslam dendiğinde rahatsız mı oluyorsunuz ? Yoksa açıklığı saçıklığı destekleyen cümlelerinizini üslupla mı örtme gayretiniz var ?

Laikleri ve Liberalleri mi ? Müslümanları mı dert edinirsiniz ???
Uzun lafın kısası,bir insanı ancak muhabbetle kazanabilirsin ki ondan sonra tebliğ vazifeni gerçekleştirebilesin.Kavga ederek değil

Korkmak?:)

Onlardan çekinipte eğip bükülmemek ! Kastedilen budur !

Bu üsluptaki müslümanlara karşı laikleri ve liberalleri müdafaa ederim..
Marka müslümanlığından öte gitmeyen güruhu müdafaa edeceğimi düşünme..

Daha açık da konuşurum ama şahsi algılarsınız, kalbinizi kırmış olurum.

Uzun lafın kısası,bir insanı ancak muhabbetle kazanabilirsin ki ondan sonra tebliğ vazifeni gerçekleştirebilesin.Kavga ederek değil

Bu kavga değildir münazaradır ! Garibüzzaman kardeşimiz irhab kelimesini, izzet kelimesini kabakuvvet, baskı, zorlama gibi algılıyor ! Anafikri kaçırıyor ! Bu itibar ile Meselenin anafikri üslup değil Hakikattir ! Ama üslup önemlidir ! Amma Allah'tan korkmayan ve Allah ve Resulüne şiddetle karşı çıkanlar üslup dinlemezler ! O itibarla Üslup gibi kavramların arasına bina edilen !!! Bırakalım istediği gibi insanlar yaşasın Emri Bil Mağruf Hükmünü kaldıralım!!! diyenlerden beri oluruz !!!

Tehlikenin farkındamısınız?
Sinemalarda...

Bu üsluptaki müslümanlara karşı laikleri ve liberalleri müdafaa ederim..
Marka müslümanlığından öte gitmeyen güruhu müdafaa edeceğimi düşünme..

Daha açık da konuşurum ama şahsi algılarsınız, kalbinizi kırmış olurum.

Kimleri korumaya çalıştığın netleşiyor ! Entellektüel bakışlar zihin algılarının Hakkiniyet ortaya çıktığında kıvırmaya çalıştığı bir mekan olsa gerekir ! Şahsiyetle işimiz olamaz ! Belki siz daha hayırlı ve samimiyetlisinizdir ! Bahsimiz o değildir !

Milleti yoldan çıkarıyorlar sonra oturup paranoya üretiyorlar.

Bu kavga değildir münazaradır ! Garibüzzaman kardeşimiz irhab kelimesini, izzet kelimesini kabakuvvet, baskı, zorlama gibi algılıyor ! Anafikri kaçırıyor ! Bu itibar ile Meselenin anafikri üslup değil Hakikattir ! Ama üslup önemlidir ! Amma Allah'tan korkmayan ve Allah ve Resulüne şiddetle karşı çıkanlar üslup dinlemezler ! O itibarla Üslup gibi kavramların arasına bina edilen !!! Bırakalım istediği gibi insanlar yaşasın Emri Bil Mağruf Hükmünü kaldıralım!!! diyenlerden beri oluruz !!!

Karşındakinin önyargılı yaklaştığını,münazarayı kaldıramayacağını bile bile niye sevgisini kazanman gereken insanların nefretini kazanmaya çalışırsın be kardeşim?

Karşındakinin önyargılı yaklaştığını,münazarayı kaldıramayacağını bile bile niye sevgisini kazanman gereken insanların nefretini kazanmaya çalışırsın be kardeşim?

Nefret kazandığımı düşünmüyorum naçizane... Herşeyde bir hayır vardır ! Paylaşımlar, yazılar çok sert gibi görülebilir oysa çok yumuşaktır !

Şurada naçizane yazdıklarımı baştan sona bir defa daha kuyunuz anlatılmak istenen mi ? Yoksa duyulmak istenen mi görülmekte ???:utangaç:

Nefret kazandığımı düşünmüyorum naçizane... Herşeyde bir hayır vardır ! Paylaşımlar, yazılar çok sert gibi görülebilir oysa çok yumuşaktır !

Şurada naçizane yazdıklarımı baştan sona bir defa daha kuyunuz anlatılmak istenen mi ? Yoksa duyulmak istenen mi görülmekte ???:utangaç:
Yok yaa ben korkağım ya ondan yanlış algılamışımdır problem yok;D

Yok yaa ben korkağım ya ondan yanlış algılamışımdır problem yok;D

Est. yazım dili genel kavramlarının mahiyetlerini sizin şahsınıza gibi gösterdiyse hakkınızı helal ediniz... Hatta özür dilerim !:utangaç:

Size korkak demedim ! Bilakis Korkaklık edilmemesi gerekir demek istedim naçizane ! Sizin korkak olmadığınız zaten belli;1

Est. yazım dili genel kavramlarının mahiyetlerini sizin şahsınıza gibi gösterdiyse hakkınızı helal ediniz... Hatta özür dilerim !:utangaç:

Size korkak demedim ! Bilakis Korkaklık edilmemesi gerekir demek istedim naçizane ! Sizin korkak olmadığınız zaten belli;1
Estağfurullah:)En çok müslümanlar arasına girmiş fitneden rahatsızlık duyduğumuza göre 'laik' müslümanlarla da arayı bozmamıza gerek yok.Adam tesettürlüye sıkma baş der,Atatürk varken peygambere ne hacet der ve çevresindeki insanlar da böyle düşünürse tebliğ vazifesini önemseyen bir müslümanın yapacağı en iyi şey SÖZLERİYLE DEĞİL DAVRANIŞLARIYLA kafalardaki önyargıları yıkmaktır-bana göre-.
Ki münazara yöntemini de,muhabbet yöntemini de tecrübe etmişimdir.Hangisinin işe yaradığını söylememe gerek yok heralde:)

Kimleri korumaya çalıştığın netleşiyor ! Entellektüel bakışlar zihin algılarının Hakkiniyet ortaya çıktığında kıvırmaya çalıştığı bir mekan olsa gerekir ! Şahsiyetle işimiz olamaz ! Belki siz daha hayırlı ve samimiyetlisinizdir ! Bahsimiz o değildir !

Netleşmek ve kıvırmak.. Ya gözleriniz çok sisli veya çok buğulu olduğu beni itham ediyorsunuz. Savunduklarım başından beri bellidir..


Başka bireylerin kişisel tercihlerinin olur olmadık kişilerin burnunu sokması hoşuma gitmez. Uyarı ve nasihat hangi sıfatla mukabele ederse etsin. Tavrım çok sert olur.

Kişisel Tercihler açıklamanız yeterince net...! Aslında bu tarz hastalıkların tahlilini yapmak isterdim ! Lakin sizin üslup ve sertliğe karşı takıntınız ! Hatta Yobaz ! diye sınıflandırdığınız gruba olan kininiz ! Sizi entellektüel cümleleri duymak istemenize zorlamakta !!!

Din bir seçimdir ! Seçimi yapmak istemeyen, samimi olmayanlara zaten tebliğ bir işe yaramazken ! Siz hangi üslub anlayışı ile hakikatin yerine batılın kavramını koruyor olabilirsiniz ???

Bu araba nerede, plakası ne ?
Bunlar muamma bir tane şahit yok...kadını olay yerinde gören yok gelmiş gazetecinin birine böyle böyle oldu demiş onlarda yazmış...boş işler bunlar boşş.

Bu araba nerede, plakası ne ?
Bunlar muamma bir tane şahit yok...kadını olay yerinde gören yok gelmiş gazetecinin birine böyle böyle oldu demiş onlarda yazmış...boş işler bunlar boşş.

O haberleri yapanların Amaçları farklı ! psikolojik harekatın bir ürünüdür ! ''Mahalle Baskısı'' üretip ! Bu Amaçla Fatih gibi yere olan Kinleri Derinlerde iyi biliriz !

Lakin kendi insani nefretlerini Din diye sunma gayreti olanların hastalıkları ile ! Onlara mukabele edenlerin hastalıklarını derinlemesine tahlil ettiğimizde ! Kalbleri bozulmaması adına kendi nefislerini ancak zorlama ile tutan KENETLEYİCİ grubuda yıkmalarına izin vermeyeceğiz !!! Ama onların hastalıkları yoktur demeyiz !

Ayrıca o eşortman diye yazılır;DNokta.

O haberleri yapanların Amaçları farklı ! psikolojik harekatın bir ürünüdür ! ''Mahalle Baskısı'' üretip ! Bu Amaçla Fatih gibi yere olan Kinleri Derinlerde iyi biliriz !

Lakin kendi insani nefretlerini Din diye sunma gayreti olanların hastalıkları ile ! Onlara mukabele edenlerin hastalıklarını derinlemesine tahlil ettiğimizde ! Kalbleri bozulmaması adına kendi nefislerini ancak zorlama ile tutan KENETLEYİCİ grubuda yıkmalarına izin vermeyeceğiz !!! Ama onların hastalıkları yoktur demeyiz !

Üstadım hatırlarsanız bir arada mini eteklilere kezzap sıkılıyor haberleri vardı :)

Bu yalan olacak, yarın yalan olacak ama bir gün gerçek olacak... Hepimiz iyi biliyoruz..

Şu meşhur slogan varya HAYALDİ GERÇEK OLDU.. diye bu da gerçek olacak...


Ama yapacak bir şey de yok.

Üstadım hatırlarsanız bir arada mini eteklilere kezzap sıkılıyor haberleri vardı :)

Bu tarz psikolojik harbin iki ana teması vardır !

Birini zikrettik ''Mahalle Baskısı'' Türetmektir ! Lakin bu Avam için geçerlidir !

Bir diğeri ve Tehlikeli olan ise ! Hedef göstermek suretiyle Dini kavi olanları sisteme boyun eğdirmek için bilinçaltını zorlamaktır ! Bu İlimsel ve Bilimsel bir parçanın ürünüdür ! Mahalle Baskısı ile insanlar endişeye çevrilmesi bile bir örtüdür ! İstihbari düzeyde amaç sisteme dönüştürmektir ! Bu sistem çok başarılı olsuduğu için Masonlar bu kavramları Müslümanların hastalığı haline getirmeye odaklanmışlardır !!!

Aslında herkez çok iyi bilir lakin kabul etmezki ! Bu ülkede zulüm görenler ancak İslam'ı kor ateşi gibi savunmaya kalkanlardır !!!

AKP nin Derdi ADAM YETİŞTİRMEKTİR ve AKP İnsana Yatırım YAPIYOR...
onun için Kafirlerce, Münafıklarca ve Canilerce Saldırılara maruz kalıyor..
Bi çocuk bile 9 ayda dünyaya geliyor Yarınlar UMUT DOLUDUR...

Bu daha kötü ya !:utangaç:

Bu haberde ki gibi ordan buradan kovalayıp kötü söz söylemezler demek istedim yoksa Emribil maruf için bara bile girmekten çekinmezler :)

açık insana dinsiz kapalı insana gerici diyen zihniyetteki insanlardan nefret ediyorum malesefki var bunlar bu ülkede sanane arkadaş yaa türban takmış mini etek giymiş abdesti kaçarmış eğer sen adamsan o abdeste bişey olmaz işinize geldimide güzel bakan güzel görür diye ahkam kesersiniz

açık insana dinsiz kapalı insana gerici diyen zihniyetteki insanlardan nefret ediyorum malesefki var bunlar bu ülkede sanane arkadaş yaa türban takmış mini etek giymiş abdesti kaçarmış eğer sen adamsan o abdeste bişey olmaz işinize geldimide güzel bakan güzel görür diye ahkam kesersiniz


-90 yıldır bu AYRIMCILIK TOHUMUNU ne yazık ki Statükocu Sol ve Laikçi vede Atatürkün ardına saklananlar EKTİLER..
Müslüman kimsenin kılı tüyü ve kıyafetiyle uğraşmıyor ve uğraşmazda Aczimendileri ORTAYA salanların da kimler olduğu AÇIĞA çıktı...
Aczimendilerin Asker kökenli olduğu da DEŞİFRE oldu ..
MASKELER YIRTILDI...

Bu haberde ki gibi ordan buradan kovalayıp kötü söz söylemezler demek istedim yoksa Emribil maruf için bara bile girmekten çekinmezler :)

Eyvallah...;1

açık insana dinsiz kapalı insana gerici diyen zihniyetteki insanlardan nefret ediyorum malesefki var bunlar bu ülkede sanane arkadaş yaa türban takmış mini etek giymiş abdesti kaçarmış eğer sen adamsan o abdeste bişey olmaz işinize geldimide güzel bakan güzel görür diye ahkam kesersiniz


Kimse Kimseye Dinsiz demez ! Diyenler varsa da içindeki konuşmaların sahihliğine göre Kur'an ve Sünnete götürürüz mesele çözülür ! Eğer Dinden bahsediyor isek !

Açıklık dendiğinde ise Her Müslümanın erkek yahut Bayan'ın Dinde nasıl giyineceği nettir ! Dinden bahsediyor isek !

Dinden bahsetmiyorsak sorun yok ! Dinin emirlerini KASITLI VE BİLEREK kaale almayanı ! Kimse kaale almaz zaten !!!

Tesettürü Setere ve str köküyle tebliğ etmek lazım gelir ki ikna kuvvetli olsun ! ''Asiyatun Cariyatun'' örneğiyle başlanabilir ! Tesettür Örtünmek ve Sakınmak manasındadır ! Takva örtüsü iffet daha hayırlıdır ! Örtündün ama sakınmadın ! Tesettür olmaz ! Sakındın ama örtünmedin ! Oda tesettür olmaz !

Bu itibarla Hakkı söylerken Batıl zihniyetten korkmamalıyız ! Üslup Hakikati örtmez !

Emribil Mağruf Nehyi Anil Münker asla terk edilmez ! Sen zaten ancak Allah'tan korkanları, Allah'tan haya edip sakınanları uyarır öğüt verirsin ! Ve Ancak düşünüp, samimi bir kalple dinleyenler alacağını alır ! Diğerleri büyülü nefislerinde coşmaya devam ederler ! İşittiren Allah'tır ! Yargıya bakılmaksızın tebliğ edilir ! Kim dinler kim dinlemez ! ANCAK ALLAH C.C. BİLİR !!!

Korkaklıkta Ar İlerlemekte Şeref var ! :utangaç:
kardeş bide turkcesini yazsana bisey anlamadım

kardeş bide turkcesini yazsana bisey anlamadım

Anlayacağınız dille ifade etmek gerekirse !

Tesettürü Setere ve str köküyle tebliğ etmek lazım gelir ki ikna kuvvetli olsun !

Yukarıdaki alıntının açıklaması şudur ;

Tesettür Örtünmek ve Sakınmak manasındadır ! Takva örtüsü iffet daha hayırlıdır ! Örtündün ama sakınmadın ! Tesettür olmaz ! Sakındın ama örtünmedin ! Oda tesettür olmaz !

''Asiyatun Cariyatun'' örneğiyle başlanabilir !

Samimiyetin ve iknanın kuvveti adına ''Asiyatun Cariyatun'' Ahir zaman hadisinin bir parçasıdır ! Bu bölüm yalnızca Açık saçık olanlar için değil ! Bilakis Tesettürü olduğunu zanneden Müslümanların AHİR ZAMAN vesilesiyle Cennetin kokusunu alamazlar Başları deve hörgücü gibi olur ! hadisinin Kapalı olduğunu zan edenlerin bir kısmına Peygamberimizin en önemli uyarı hadisidir ! Yani Bırakın Açık saçıklığı Kapalı olduğunu zan ettiğimiz bazı Müslümanlara bile Tehlike içeren hadisler mevcuttur ki ! Bu kavramlara dikkat etmeliyiz hepimiz Allah'ın ipine sımsıkı sarılmalıyız manasındadır !

Bu itibarla Hakkı söylerken Batıl zihniyetten korkmamalıyız ! Üslup Hakikati örtmez !

Emribil Mağruf Nehyi Anil Münker asla terk edilmez !(İyiliği emret, kötülükten men et) Sen zaten ancak Allah'tan korkanları, Allah'tan haya edip sakınanları uyarır öğüt verirsin ! Ve Ancak düşünüp, samimi bir kalple dinleyenler alacağını alır ! Diğerleri büyülü nefislerinde coşmaya devam ederler ! İşittiren Allah'tır ! Yargıya bakılmaksızın tebliğ edilir ! Kim dinler kim dinlemez ! ANCAK ALLAH C.C. BİLİR !!!

Korkaklıkta Ar İlerlemekte Şeref var !

soyledigin kelimelerden gene bişey anlamadım kelimelerin turkce karsligi varken insanlar neden yabancı dilde ısrar ederler anlamam. turkiyede yaşıyoruz biz .

yabancı dilde keramet var sanki..

soyledigin kelimelerden gene bişey anlamadım kelimelerin turkce karsligi varken insanlar neden yabancı dilde ısrar ederler anlamam. turkiyede yaşıyoruz biz .

yabancı dilde keramet var sanki..

Yabancı dil dediğin Kur'an arapçasıdır ! Bildiğin Arapların Arapça konuşmasına da benzemez ! Bir Meselenin tam olarak anlaşılabilmesi için kelime kökleri önemlidir ! Yoksa sizin gibi sol görüşlüler ! Türkçe'den okur ! Sonra ''eşitlik'' manasında çevirir ! İşine geldiğini alır !!!

Bu itibar ile Köklerin mana ve işaretleri önemlidir !

Sen Meseleyi anlamak mı istiyorsun yoksa Dilde mi takılıp kalacaksın ???

tamam işte bende onu diyorum turkce karsligi varken neden baska dil kullnıyorsun . turkce nin nesi eksik?
turkce gayet zengin bir dildir.

tamam işte bende onu diyorum turkce karsligi varken neden baska dil kullnıyorsun . turkce nin nesi eksik?
turkce gayet zengin bir dildir.

Sizin yaptığınız çevrileri görünce ne kadar zengin olduğunu apaçık görmekteyiz !!! Ayrıca Türkçe deyip durma Latince diyeceksin ! Arapça ile Kur'an arapçası nasıl çok farklı ise ! Türkçe adı olan o dil Latincedir !!!

Söz Konusu İslam olunca Tefsirlerde şöyle derler ! Türkçe şifaen Haram ve Helallerin öğrenilebilmesi içindir ! Münazara ve İlim seviyesi için !!! Kur'an Arapça İlim ve Bilgisi ŞARTTIR !!! Belagat'ı Kelime köklerini bilmessen anlayamassın !!!

Sonra Yaşar Nuri gibi ''Silm'' kökünü Barış diye çevirmeye kalkarsın !!! Haşa !

gunluk hayatta siz boyle konusuyorsanız yani arapça
sizi kimse anlamaz

gunluk hayatta siz boyle konusuyorsanız yani arapça
sizi kimse anlamaz

Siz hangi kısmı anlamadınız ? izah ediniz tekrar izah edip anlatayım ! Bu görev olur benim için !

......

miş miş,muş muş..
Başörtülülere ise yıllardır yapılanlar miş miş muş muş değil.
Hem açıktan hem aşikarca hem herkes şahitken..
Bunlar için Evrensel hangi haberleri yapmış
Şimdi otobos muhabbeti yapıyor

Meseleyi birde ''doğru olduğunu varsayarak'' alalım ki ! sonra işine geldikleri kısımları cımbızla alırlar ! İrtica yaftası vurmaktan çekinmezler !!!

Eğer bu haber doğru ise ;

Tesettür yahutta Dinin emirleri üzerine yaşamayan tanım olarak ''Günahkar bir Müslüman'' bile olsa otobüsten indirilmesi hatalıdır ! Çünkü bu kul hakkına girer ! Tesettürsüz olması farklı onun otobüse bindirilmemesi farklıdır !

Sert ve saldırı üslupları ise İslami edep ve hayaya uymaz ! Ama Müslümanlar böyle giyinmez bizi günaha sokuyorsun kızım şeklindeki Din motifli cümleler uyarıcı ve ''kavli leyyin'' yani yumuşaklıkla olmalıdır ki ! Hakikat yerini bulsun ! Ama şortla binen kişi için aynı şeyi söylemek mümkün olmaz ! Lakin yinede Onun otobüse binme hakkını kimse gasp edemez ! Arkanı dönmek Haramdan gözünü saklamak daha hakikatlidir !!!

Hep realiteden uzak düşünüyorsun.. Sen bana ileride bu tablo yaşanmayacağı garantisini verebilir misin ? Atılan adımlar bir takım muhafazkar kesimin attıkları özgürlük naralarının altında yatan gizemi göremeyecek değiliz.

Tahayyül edin, yaklaşık 50-60 yıl önce hayatta oldğunuzu varsayalım. Ve geleceği sezebilecek yüksek bir basiret yeteneğinin ruhunuzda vaki olduğuna kanaat getirelim. Siz o dönemin insanlarına, ileride tesettürlü kadınlar toplumda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görecek deseydiniz. Muhtemeldir ki size bir çoğu ebleh gözü ile bakardı.

Şimdi ben belki elli sene sonraki değil bir kaç sene sonra ki fotoğrafın bundan farklı olmayacağını söylüyorum.

Öyle son demde, hakikat belirttiğinizi söyleyip buram buram nezaket kokan kelamlara hiç mi hiç gerek yok kardeşim.

Sen bana ileride bu tablo yaşanmayacağı garantisini verebilir misin ? Atılan adımlar bir takım muhafazkar kesimin attıkları özgürlük naralarının altında yatan gizemi göremeyecek değiliz.



Daha açık yazınız ! Amacınızın ve beklentinizin altlarını kalın çizgilerle çekiniz ! Ayrıca İslami Fıkıh mahiyetindeki genel açıklamalar ile Siyasi manadaki kavramları birbirinden ayırınız !

Perdeler hepsi teker teker kalkmış hala daha açık ifade etmem gerektiği söylüyorsun..Özür dilerim bundan daha açık ifade edecek liyakat mevcut değil..

Perdeler hepsi teker teker kalkmış hala daha açık ifade etmem gerektiği söylüyorsun..Özür dilerim bundan daha açık ifade edecek liyakat mevcut değil..

Her Kavramın mefhumları konusunda hatalı algılamalara sebebiyet vermemek için ! Bunu sizden istirham ettim !

Yoksa niyetinizi sorguladığımı zan ederek açık kapı bırakmayalım !

bu haber bu kadar yoruma hiç değmiyor

Yalan, yalan diye mukabele edilen haberlerin bir çoğu ileride gerçek olacak ve bu tablolardan daha çok ve acı bir şekilde yaşanacak... Basına yansımayan kısımlarına şahit oluyoruz.

Yalan, yalan diye mukabele edilen haberlerin bir çoğu ileride gerçek olacak ve bu tablolardan daha çok ve acı bir şekilde yaşanacak... Basına yansımayan kısımlarına şahit oluyoruz.

Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz ! Siz gaybdan haberler veriyorsanız paranoya oluşturulan kavramları iyi tahlil edelim !

Siz neden açıkça ne istediğinizi nasıl olması gerektiğini yazmıyorsunuz ! Yazın altını çizin bizde Müslümanların durumu ile Türkiye'nin durumunu izah edelim ! Basına yansımayanlar bizim şikayetimizdi ! Bizden çalmaya başladığınızı düşüneceğiz !

bu haber bu kadar yoruma hiç değmiyor
Helal olsun be.

Toplumun genel ahlak seviyesini değiştirecek tutumlar bertaraf edilmelidir elbette. Şimdi misal bi kadın baştan aşağı çıplak gezse belki ferdi bir bunalım, bir cinnet sözkonusu olur da toplumsal mânâda onun önüne geçilir, genel ahlak seviyesini düşürmez. Fakat inceden inceden kadınların bazı mahrem kısımlarını açması ve toplumun buna zamanla alışması, ahlak seviyesini dibe indirir. Düşünün 100 sene önce nasıldı şimdi nasıl. Türkiyenin sahil bölgelerinde tanga ile gezen kadınlar, buna aldırış etmeyen erkekler vs. Şimdi erkekte bir nefs hakikati var. Kadın açarsa mahrem bölgelerini erkeğin "günah işlememe" "nefsine uymama" özgürlüğüne müdahale etmiş olur. Apaçık günaha davet yani. Haberde bazı kısımlar abartılmış orası belli. Fakat kadınların da bu konuda hassas olmaları gerekir. Örtünmek; kadına şahsiyet giydirmek demektir. Örtülü olmayan, bütün vücud hatlarını ortaya sermiş bir kadına bakış açısı sadece cinsel beden olurken, örtülü bir kadına bir ürperti ile bakarız. Aklımıza nefsi herhangi bir hadise gelmez. NFK'in "Aynadaki Yalan" romanından bir bölüm aktarayım alta.


-**************

Adına yüksek sosyete dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor:

-Bütün sır örtüde Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor) , böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor, yavanlaşıyor, çirkinleşiyor

Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu.

Mini etekli bir kız haykırdı:

-Paradoks! Buna paradoks derler!

Genç şair acı acı güldü:

- Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar Sonra da saçma yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz!

Bu defa kahkahalar daha sert patladı.

Genç şair devam etti:

- Bütün sır örtüde Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdealİdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.

Bir ses yükseldi:

-Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin!

-Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum.

Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı:

-Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?

-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.


Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

* * *

İlerici kızlar ve arkadaşları, genç şaire bir oyun oynamaya karar verdiler. Baş rolü de mini etekli kıza ısmarladılar.

Mini etekli kız, yüzündeki koyu makyaj sıvasını silip attı. Başına sımsıkı bir türban sardı ve uzun etekli bir elbiseye büründü. Kendi gerçek şekline dönen kız tanınmaz hale gelmişti; onu bir partide, tesadüfen evde bulunan terzi işçisi diye genç şaire takdim ettiler:

-Sizi tanıyacak gibiyim. Siz, şu bizim ileri, ilerici, İngiliz Filolojisi öğrencisi mini etek
Kahkahalar boşandı:

-Ayol, o birazdan gelecek, nerdeyse damlar Ufak bir benzerlikten ibaret
Kız, mahcup mahcup, müsaade alıp çıktı ve beş dakika sonra her zamanki kılığı içinde döndü.

Alkış, kahkaha, kıyamet

Genç şair afallamıştı.

Kısa bir zaman sonra, örtülü kılığıyla, genç şairin yoluna çıkıp, verdiği randevuyu kabul eden kız, Eyüp sırtlarında, Çamlıca tepelerinde ve Boğaziçinde birkaç gün süren masum gezintilerden sonra, onu kolundan yakaladığı gibi, arkadaşlarının muhitine götürdü ve herkesin hayret nazarı önünde haykırdı:

-Bu adamı gülünç düşürmek için oynadığımız oyuna son veriyorum! Ben bu adamın kendisine olduğu kadar, fikirlerine de tutuldum! Artık bu kılıktan çıkmayacağım!

Evlenme dairesinde, sımsıkı örtülü kızla yanındaki genç şairin arkasında bir sürü mini etekli ve favorili tipler Biri, öbürüne fısıldıyor:

-Bütün sır örtüde

Ve içinden inanarak söylediği bu söze, dışından inanmadığını gösteren bir eda ile sırıtıyor (1967)



Necip Fazıl KISAKÜREK

Bir de şu var:


Mini Etek / Hikâyelerim'den

Miralay mütekaidi 87’lik Hasan Sabri Beyefendi, torunu 25’lik Birsen’in suratına kezzap döküp yüzünü hurdehaş ve gözlerini kör etme suçundan Ağır Ceza Mahkemesi huzurundadır:
Reis sordu:

-Müdafaanız, hazır mı ?
-Değil, Reis Bey!
-Müdafaa yapmayacak mısınız ?
-Kanunun suç saydığı hareketimi bu vasfından kurtarmak için ne söyleyebilirim?
-Sizi bu harekete zorlayan sebeplerin neler olduğunu söyleyebilirsiniz!
-Ne çıkar, Reis Beyefendi; bunlar mahkemece kabul edilebilir şeyler olmadıktan sonra ?...
-Hafifletici sebepler olabilir.
-Böyle bir gayret, bana yöneltilen suçu kabul etmemek olur. Bense onun cürüm değil fazilet olduğunu iddiasındayım. Kendimi müdafaaya nasıl tenezzül edebilirim ?
-Müdafaanız bu kadar mı?
-Hepsi bu kadar …
Avukat parmağını kaldırıp yerinden fırladı:

-Muhterem başkanım! Sanık, yaşadığı ruh haleti bakımından nefsini savunmak istemiyorsa, bu nokta, belki masumiyetinin ayrı bir delilidir. Bu hal, mahkemeyi hissiz bir karara götürmekte amil olamaz.
Sanığın, hadiseden birkaç ay evvel torununa yazdığı bir mektubu ele geçirmiş bulunuyoruz. Müsaade ederseniz okunsun ve müdafaaların en parlağı halinde dosyaya konulsun…
Mahkeme başkanı, kendisine uzatılan mektubu alıp bir göz attı, sağında ve solundaki üyelerle küçük bir fısıltıdan sonra mektubu zabıt kâtibine verdi:

-Okunsun!

Zabıt Kâtibi, virgül ve nokta tanımayan donuk bir tekerleme ile okuyor:

-Torunum Birsen !... İşte, felaket senin isminden başlıyor. 50’lik annenin adı Jale, 75’lik anneanneninki de Fatma…
Bak, anneannenden sana kadar gelen iç nesil birbirinden, isimlerine kadar ne keskin ifadelerle ayrılıyor,
ben 87 yıllık hayatımda, belki modası geçmiş bir örnek şeklinde feraceyi, sonra hayatın malı olarak kapalı çarşafı, derken açık robu, peşinden “ Tango-çarşaf” dedikleri kılığı gördüm.
Arkasından manto, tam açık Avrupalı robu, gittikçe kısalan etek, mayo, bikini-mayo ve nihayet mini etek… Bu sonuncusu, benim gördüklerimi görene ve inandıklarıma inanana ölüm darbesi kadar ağır gelmeliydi. Sabahlara kadar ellerimi açıp Allaha “ canımı al ve bu manzarayı bana gösterme “ diye ettiğim dua kabul edilmedi. Ölemedim! Evet, anneannenden başlayıp yine onda devam eden kapalı, açık ve tango-çarşaf, annende büsbütün açık kostüme ve sende mini-eteğe kadar ulaştı. Muazzam terakki…
Çizgileri bu derecede keskin hiçbir terakki grafiği gösterilemez. Anneanneni, birici dünya harbi mütareke yıllarında, cephe dönüşü tango-çarşaf içinde gören ve tokatlayan ben, annendeki açık roba, ancak, arkasındaki nesillerin getirmeye başladığı felaket yüzünden tahammül edebildim.
Ama sende her şey değişti. 87 yaşında, senin getirdiğin son örnekledir ki, öküz arabasından otomobile ve (jet) uçağına kadar neslimin zaman çerçevesine sığdığını gördüğüm korkunç inkılâpların manasını sezer gibi oldum.
Dünya ve insanlık, sonsuz bir mesafe hattı üzerinde, fezanın dipsiz bir noktasına doğru kaymakta ve ruh, ahlak, din, edep gibi mefhumları, gittikçe küçülen ve sönen yıldızlar gibi gerilerde bırakmaktadır.
Felsefe tahsili gören senin, ne demek istediğimi anlayacağın ümidi içinde, dili 5- 10 kelimelik bir kurbağa lûgatçesine indirilmiş, dimağî cihazı iptal, hazım cihazıyla tenasül cihazı ise ihya edilmiş bir “kuşak” tan geldiğine göre hiçbir şey anlayamayacağın korkusunu da içimde taşıyorum. Her neyse !.. Beni anlamaktan ziyade kararımı bilmen yeter! Ben bu devirde en sönük bir kıvılcım taşıyan bir babanın bile takdir edebileceği hakikat olarak, kız evlada sahip olmayı, kanser illerinden daha felaketli görüyorum! Kız evlat sahibi olanlar, varsın, başlarına toprak çalsın!
Ben bu felaketi annende biraz, sendeyse yüzde yüz tattım. Ne yapayım ki, hem annende, hem de sende, kız evlat sahibi olmak nasibimi değiştirebilmek elimden gelemezdi. Öyle bir hengame ki, bu küfür devrinde kız evlatlarını diri diri gömen ve mukaddes dinimizle cinayetleri durdurulan babalara şimdi sorabilirsiniz : “ İşlediğiniz korkunç cinayetlere 14 asır sonra özür biçecek bir devir gelebileceğini tahmin edebilir miydiniz? “ Dinimizde yeri olmayan böyle bir özrü, günahların en büyüğü olduğunu bile bile kabullenmekte ve din gayesi yolunda kullanmakta, bilmem affı kabil bir nokta var mıdır ? Yoktur ! İnsanı bu çapta alçak bir özrün yanına kadar getiren kötülük şartlarından Allah’a sığınmaktan başka yapılacak şey mevcut değildir. Ama ben bunu da tam yapamadım ve tesellimi bulamadım. Bu halleri görmemem için gözlerime toprak dolmalıydı; o da olmuyordu. Allah bu manzarayı seyretmeye beni mahkûm etmişti. Ne senin sürdüğün, ne de annenin sürdüğü iğrenç hayat üzerinde durmaya değer ! Ne annenin içkisi ve kumarı, ne senin “ Ye-Ye”ciliğin ve esrarkeşliğin bana fazla bir acı verebilir. Şu, suratınızda tek rikkat ve merhamet çizgisi bırakmayan inkâr ve ihtilaç halinizi, ruhi sefalet ve şenaat hayatınızı örnekleştirmek, içtimaileştirmek gayretinizdir ki, taşıdığı sosyal mana bakımından beni çıldırtıyor! Bu işin temsilcisi mini etektir; ve yarım asırdır yukarıya doğru çekile çekile bayraklaştırmak istediği manaya doğru yükselen örtü, nihayet mini etekle gayesine varmıştır. Her kadını her erkeğin malı kabul edici sosyal bir vitrin…Ayrıca bu vitrinde, kadın vücuduna ait hiçbir mahrem nokta tanımamak gibi bir sosyal ölçü.. Beni kıvrandıran, inleten nokta, mini etekte her şeyin içtimai bir manaya gittiği, cemiyet meydanında aleni bir kıymet hükmüne misal olduğu ve ferdi sınırı aştığıdır. Eğer sen, anadan doğma çıplaklar diyarına gitsen ve onlardan olsan, bu kadar acı duymazdım. Bu şekilde sen, batan bir cemiyette batış sebebini heykelleştiren örnek tiplerden oluyorsun demektir ve bütün felaket, işte körüklediğin bu içtimai mana üzerindedir. Kanımdan böyle bir son örnek fışkırdığını göre göre ölümü bekleyemem !

Sana, her şey bir tarafa, sadece eteklerini diz kapaklarından aşağıya indirmeni ve öbür günahlarını, günah olduklarını bilerek ve biraz utanarak işlemeni, hiç değilse gizlemeyi bilmeni ihtar ederim ! Mini etek, günah utancını atmanın ve gizliliği kaldırmanın sembolü olmuştur ki, diz kapaklarının üstünde açtığı dört parmak mahrem yere karşılık ruhlarda yırttığı ve kanattığı mıntıka bakımından belaların en büyüğü makamındadır.

Ben her an bu manayı torunumun diz kapakları üstünde bir nişan gibi seyrederek yaşayamam ! Hiç değilse onu yaşatmam ve neslimi kuruturum. Beni anlayacaksan anla ve şu pek basit işi kabul et! Eteklerini diz kapaklarından bir iki parmak olsun, aşağıya indir ki, ben nefes alabileyim, nefes aldığımı hissedebileyim…”

Miralay mütekaidi, 87’lik Hasan Sabri Beyefendi birden doğrularak haykırdı:

-Ve suratına kezzap döküp eve mıhlanmaya mecbur ettim kahpeyi… Siz de beni zindana mıhlayın ki, bu cemiyeti seyretmekten kurtulmuş olayım…

( 1967 )


HİKAYELERİM'DEN - NFK

Ramazan yaklaştı ya ondandır:)
Fatih'teki insanların bakış açısı gerçektn böyle olsa bunca yıldır bu tipimle ben rastlardım:)

Helal olsun arkadaşımız on numara cevap vermiş bende bu tıpımle hiç bi şekilde sözlü tacize uğramadım aksıne bana daha yakın davrandılar adam olyım diye Şaka bi yanada öyle bi şey yok o cüppeli erkekler bayan gordumu kafalarını cevirirler birde szolu tacize uradım diye yalan atmış kım attıysa bu haber ortaya full yalannnn

Komik bir haber... Buna laikler bile güler...