ROL

Aklımda bir şey var,doğduğumda bana miras kalan,
Çekilmesi gereken bir film,
Oynanması gereken bir rol,
Bir nokta belki başka hayatlar da varlığım,
Belki de bir dönüm noktası başrolünde oynadığım,
Adı hayat oynanan ne varsa,
Acısı tatlısı,üzüntüsü sevinci yalan,
Rol hepsi günün ilk ışıklarıyla başlayan,
Hata mı bu karede olmaması gereken,
Yoksa bir şaka mı arkasından gelen.
Rol değil miydi?
Sevmek, sevilmek;ağlamak, ayrılmak
Birer yalansa,
Kameralar nerede ?

06:24
01.01.2005
Celal GEZER

Bir gün gelirde gidersen

Bir gün gelirde gidersen,
Uyandığımda hatırlanması güç bir rüya
Ve sonbaharda dökülen son yaprak gibi kuruyan
Dönüşü olmayan bir yolcu ol terminalde uğurlanmayan.
Dumanı ol sigaramın uçup kaybolan,
Bir gün gelirde gidersen,
Hayalini de alıp git hayatımdan uzaklara...

14.11.2004
Pazar
Sensiz geçirdiğim ilk bayramım benim...
Ve senden ayrı kalışımın 7.ayı...

ya celal abi sen bu kadar romantik miydin?

eline sağlık güzel şiirler allah devamını nasip etsin

ne sandın ne ararsan var bizde

paylaşım için saol :D

reca ederim dahasıda var

harıka ya tsk paylasım ıcınn

SEN OLSAYDIN

Zaman gece yarısını çoktan geçmiş,
Gün ağarmak üzere sensiz cesedime,
Bakışların kaybolurken sonsuz karanlıkta
Kendimi kaybetmeliydim hüzün kokan bu terasta.
Dumanını çektiğim bir sigara ellerimde
Sensizken içmeyi bir türlü beceremediğim.

Ah sen olsaydın da,
Sigaram olsaydın,yakmaya kıyamadığım,
Çekmeliydim kokunu ciğerlerime,
Almam gereken son nefesimmiş gibi,
Uyuşmalıydı beynim, geçmeliydim kendimden,
İzmaritim olsaydın yanmayan,yanan kısmı da ben.

Ah sen olsaydın da,
Geç kalan saatim olsaydın,zamanı yanlış gösteren,
Yelkovan sen olmalıydın,akrepte ben,
Bekleseydim gelişini,itiraz etmeden.
Geciken sen değil de ben olsaydım kendime,
Hep aynı yerde bekleyen.

Ah sen olsaydın da,
Kavgalarım olsaydın sızlatarak ağlatan.
Kapatsaydın telefonu yüzüme,
Cevapsız çağrıların olsaydım.
Bağırsan da bana parçalasanda yüreğimi,
Seni seviyorum demeyi bekleyen,
Yine ben olsaydım her şeye rağmen

Ah sen olsaydın da,
Ayrılıklarım olsaydın,gelişinle son bulan.
Bakışlarında merhabalarım olsaydın,
Geciken bir öpücük gibi eve saklanan,
Tenin olmalıydı beni hasretle kavuran.
Ateş ben olmalıydım su da sen,
Sabaha karşı sönen bir tek ben olmalıydım
Bir tek ben.

22:29
21/10/2004
Celal GEZER

tşk. paylaşım için eyv.

HÜKÜMSÜZ DUYGULARIM

Duygularımı karanlık sokaklarda dolaşırken kaybettim,
Şimdi hükümsüzdür.
Yokluğunda dinlemiştim ilk yalnızlık şarkısını,
Daha önce dinlediğim mutluluk şiirine ne kadar da benziyor.
Oysaki sen vardır benimle yalnızlıkta,
Ve hiç olmamıştın mutluluğumda.
Yanımda olup yalnızlığı,
Benden uzaklarda mutluluğu yaşattın bana.
Sevmeyi seninle öğrendi,
Sevmek hayata öldürtmekmiş kendini,
Yaşamayı unutmakmış sevmek,
Yalnızlıkta bulduğun aşkına kapıları açmak,
Ve yalnız kalmakmış sevmek.
Gece soğudukça koyulaşıyor,
Koyulaştıkça korkutuyor sensizlik.
Bozuk yatağım,
Çıktığın kalbim dağınık düşüncelerim gibi.
Sinmiş kokun her yere toplamak gelmiyor içimden.
Daldıkça bahtım kadar kara yatağıma,
Dalıyorum hasret kokan anılara.
Seni görmeye çalıştım hayallerimde.
Yataktan çıkışın,çıplak oturup koltuğa,
Sigara diye beni yakıyorsun kalkarak yanımdan,
Sen dumanını çekerken sigaranın,
Bense hasretini çekiyorum içime teninin.
Sen vardın içimde
Yüreğimde…

27.02.2004
28.02.2004
29.02.2004
01.03.2004
Celal GEZER

YOLLAR

Bir başıma yürüdüm
Nefesin kadar serin esen rüzgarla beraber bu ıssız yollarda.
Bir aldı seni benden kopardı zamansız fırtınaları içimde,
Bir kavuşturdu seni bana,
Dindirdi yüreğimin hasretinle çırpınışlarını.
Yollar bitmek tükenmek bilmeyen şu yollar,
Nereye giderse gitsin ürkütmüyor insanlığımı,
Acıtmıyor hiçbir şey,
Mezarlığa giden yol kadar duygularımı.
Varsa dönüşü her giden yolun,
Olmasın yollar dönüşü olmayan mezarlığın.
Ayrılıp kavuşmak varsa kaderimde,
Varsa kaderimde ,
Ayrılığın bittiği zamanda yol almak,
Şikayet etmem kavuştuğum gün sana.
Unutamam seni gezinirken bu yollarda,
Geçtiğim yollara yazdım adını,
Ve attım imzamı altına seni seviyorum diye.
Nereye giderse gitsin yollar,
Alamaz yalnızlığıma gömdüğüm seni.
Yollarımda içime çektiğim rüzgarım,
Kavuştuğum an mutluluğum,
Ayrıldığımda hüzün kokan beyaz güllerim oldun.
Kalbimin yalnızlık mezarına da yazacağım seni,
Yazdığım gibi yollara seni sevdiğimi..

13:13
31.03.2004
Celal GEZER

Tanrıya olan borcum

Tanrıya olan borcumdur bu suskunluğum
Her doğan güneş aydınlatmıyor içimin karanlığını,
Çözemiyor kırılan ümitlerimin soğukluğuyla buz tutan yüreğimi.
Varlığım hayatın borçlusu,yarınlar benim için yok,
Olmamıştı hiçbir zaman,olmayan zaman gibi her şey sıradan,
Senin gibi.
…
Suskunluğumun haykırışlarında,
Tüketmiştim hayallerimi sana sormadan.
Yakmıştım bedenimi hasretin kavuran sıcaklığında,
Ölümün savuran yalnızlığında anlamıştım,
Acı çektiğini yaşamaktan.
Acılarda dolaşmaktan dağılan kalbinle.
Yakacak mektuplarım yok artık,
Kül oldu sevgin gibi.
Senin gibi.
…
Suskunluğumun bakışlarında,
İsyan ettim gözlerime bakmayan resimlerine.
Kestikçe kan damladı gözlerimden yüreğime,
Anlamıştım ağlayışların yalan aşklara verilen sadaka olduğunu.
Bir de doğarken ağlamıştım yazılan kaderime.
Ölüm gerçekse sevgiler yalan.
Her şey yalan benim gibi,
Senin gibi.

09:23
09.03.2004
Celal GEZER

saol devamını bekliyoruz...

YALAN "aşk"LAR

Günahsız aşkım doğduğum gibi,
Düşündükçe arındığım duygular yalan.
Kabaran okyanuslar gibi engin olmayı denedim,
Ama olmadı.
Sen vardın en derin okyanuslarda,
Battıkça kurtarılan duygularımda,
Yaşarken öldürdüğüm masum rüyalarımda.
Sen varsın diyorum ya.
Yalan tüm bunlar.
Baktığım yerler ıssız yoksun sen.
Hayalin gözlerime çekilen perde,
Her şiirde karşıma çıkan sen değilsin aslında.
Tüm kadınlar gibisin işte.
Gezinirken duygularımda,
Senin olmadığın aşklarda anlamıştım,
Yokluğun gerçek,gerçeğin ise acı olduğunu.
Acı çekmek özgürlükmüş.
Özgür olmadım hiçbir zaman,
Sevdim derken seni acı çektim,
Oysa ki hep kalbinde esirdim.
Aşkmış boş bunlar hepsi yalan,
Freud’un aforizması duyduğu açlıktan,
Doyduktan sonra anlamış,
Annesine dair aşkları hepsi yalan.
Aç kaldım ben yaşarken seni,
Doymadı gözü kalbimin.
Bilirim hiçbir zamanda doymayacak.

10:08
06.03.2004
Celal GEZER

YALNIZLIKSIN SEN

Sebepsiz gidişinin ardında kırık bir kalp bıraktın,
Hiçbir şeyin anlamı, yok donuk arık bakışların,
Yalanlar uydurup unutmaya çalıştım seni,
Unutmuşum senin her yalan içinde gizlendiğini.
Kaçsam sonum yalnızlık,her yalnızlıkta sen,
Terk edemezsin sen beni,ölsem de yalnızım ben.

24.11.2003
Celal GEZER

O KADIN

Oyunun tam ortasında uyandı,
Hayat sandı önce yaşamaya çalıştı,
Bilmiyordu yaşamanın kuralını.
Islak gözlerle uyandı her sabah.
Utanıyordu kaderinden,
Belliydi seçtiği isimlerden.
Yıllanmış şarap gibi asil,
Sonrasında sarhoşluğunda hayatın.
Kimi zaman enkazlar arasında yıkandı gözyaşlarıyla,
Kimi zamansa beş yıldızlı bir otelin sıcak suyunda.
Bulmaya çalışırken kendini,
Platonik aşklarda kayboldu gençliği.
Gözleri şişti ağlamaktan sevdiği için,
Mahallede tanınan sulu göz Necla,
Evde kalmış bir kadın.
Gecelerin karanlığındaki havalı Necla,
Cesur kadın.
Uyandığında yabancı bir erkeğin kollarında,
Bir çizgi çekiliyor yüzüne ,
Ve ağlıyor kaderine.
Suçu sevmekti bir erkeği.
Cezası ise terk edilmek.
Şimdi ise o erkeklere ait.
Oyun bitti,
Kendisi de terk etti bedenini.
Masum,korkak,günahı yok,
O kadının adı yok,
O kadın yok,
O yok

12:05
18.05.2004
Celal GEZER

MEKTUPLAR

İlk mektup okumadan ağlattı beni.
Okudukça daldım derinliklere,
Boğulmak varsa sonucunda,
Hazırım ölmeye hasret denizinde.
Bekledim sonraları,duyduğum heyecanımı,
Okudukça sevinçlerimi paylaştım yalnızlığımla.
Gelmedi mektubun dün,
Gözü açık gitti kalbimin,
Yas tutan benliğimle,öksüz kalan duygularımı,
Canlı sarıp bir kefene,
Gömdüm gözlerindeki hasretine.
Gelmedi mektubun bugün,
İçimde biri ölüyor,
Öldükçe heyecanım,
Yeni bir umut doğuyor,
Gelecek mektubuna,
Cevap yazdım bugün.
Gelmeyecek mektubun yarın,
Sen,n gibi terk etti beni duygularım,
Birde doğdukça ölen umutlarım,
Daha kaç gün yazacağım,
Daha kaç yarın.
Birer birer gelmeye başladı,
Önce sevindim,
Oturdum ağladım,
Bir günde dört mevsimi,
Geri dönen mektuplarımla yaşadım.
Adresin değişmiş taşınmışsın belli,
Beni senin gibi ümitlerimde terk etti,
Elveda ümitlerim,
Evlada bedenim.

11:25
28/05/2004
Celal GEZER

ZİYARETÇİN VAR

Eza bu sesleniş yokluğuna,
Ceza bu dokunuş camlar arkasına.
Sevgimi haykırmak yasak,
Zor bu dört duvar arasında susmak,
Nezaret gibi kapkara gözlerine,
Bir başkası bakmasın bensiz.
Sinmiş kollarına yosun kokusu yatağının,
Birde soğukluğu vurmuş duvarların.
Ayrılık engel değil aşkıma,
Parmaklıklar yüreğinde olmadıktan sonra.
Unutmak imkansız seni,
Kelepçeler vurulmadıkça düşüncelerime.
Karanlığı deler koridorun sessizliği,
Bir de yalnızlığı bozar,gardiyanın sesi,
Ziyaretçin var…
00:53
04.09.2004
Celal GEZER

SENİ SEVİYORUM

Devrik hayatımın,en anlamlı cümlesi sen oldun.
Bütün aşklar virgül,sen noktam oldun.
Parantez açtım sevgiye,aşka kana kana,
Sen acı keder doldurup üç nokta koydun.
Soru işaretim oldun aradığım aşklarda,
Sorularıma soruyla cevaplarım oldun.
Dolaylı tümleçleri olmadığı mekanlarda,
Zarf tümleçlerinin olmadığı zamanlarda sevdik seni.
Gizli öznesi,nesnesi ve yüklemi oldun,
Bir cümlelik hayatımın,
İki kelime…
Seni seviyorum diye

17:11
13.06.04
Pazar
Celal GEZER

VE ANSIZIN GİTTİN

Geceleri saydım gidişinle bana bıraktığın,
Korkuların serbest kaldığı,
Ümitlerin kaybolduğu sonsuz karanlığı.
Sensiz yaşayamam diyişlerim geldikçe aklıma
Yaşayıp yaşamadığımı sorguluyorum hala.
Sensiz geçen kaçıncı gün bugün.
Yapamam diyordum
Sensizde oluyor işte.
Yaşamla ölümün arasındaki farkı
Yalnızlıkta kaybolan hayalinden öğreniyordum.
Kayboldukça döneceğinin ümitleri,
Kalbime yeniden serpiştiren hayalinden
Zaman geçtikçe koyulaşan düşüncelerime,
Daha güneş ışığı vurmadan daldığım uykudan
Uyanmamak için yaptığım dualarım geliyor aklıma.
Ritüel bir geceden kalmış gibi yorgun düşen ruhum,
Kendine geldikçe,
Anlıyordum sensiz de yapabileceğimi.
Sende uyandıkça her sabah,
Rüyalarıma gelme ne olur ansızın.
Ve geldiğin gibi gitme düşlerimden.
Teninin kokusunda yıkarken benliğimi,
Vücudunun en kuytu köşelerinde dolaşırken,
Ansızın gitme.
Celal GEZER
23:55
18.02.05

FAHİŞE DUYGULARIMSIN

Aklıma geldikçe arzu ettiğim,
Fahişe duygularımdın sen benim.
Gün geçtikçe eskiyen benliğim,
Şeffaf bir perde çekiyor üstüne senin.
Sendin benim nefesim,gözbebeğim,
Unutulmaz ilk gece ilk deneyim,
Sendin benim ilk eşim ilk sevdiğim.

Celal GEZER
23:47
13.12.2003
cumartesi

SENSİZ KALACAKSAM

Sensiz kalacaksam bir gün,
Kollarında olsun son günüm.
Sensiz boğulacaksam bir gün,
Gözlerim olsun son gördüğüm.
Sensiz seveceksem bir gün,
Mekanım toprak olsun küstüğüm.
Sensiz kalacaksam bir gün,
Yolcu bir ben olayım,
Yolculuğum kollarında olsun o gün,
Son gördüğüm öldüğüm gün…

Celal GEZER
23:51
30.10.2004
Cumartesi

paylaşımlar için +1

VE AŞK ÖLDÜ İÇİMDE

Hasretin ölmüş içimde,
Düşündükçe duaları kustuğum,
İlahi bir şarkısın dilimde,
Gözlerin güneşten önce batmış,
Baktıkça yolları kaybettiğim,
Issız çöllerimsin içimde,
Sensiz ilk kayboluşum değil,
İlk ölüşüm değil hasretten,
Ve aşk öldü içimde…


Celal GEZER
22:24
27.10.2004
Çarşamba

TEŞEKKÜR EDERİM

UMARIM BEĞENİYORSUNUZDUR...

HAİN ZAMAN

Seni gördüm,sesini duydum,
Ama dokunamadım ellerine,
İlki olmuştu vedalaşmanın,
Beni öpmeden ilk uğurlayışın,
Arkandan ilk ağlayışım özgürlüğe,
Son kelepçeler vurulurken kalbime.
Son tablo kalan gözlerimde,
Çıkışımda sondu biliyorum,
Seni son gördüğüm o yerden,
Yüreğimi bırakıp çıkmıştım,
Gecelerce ağlamak,
Toprağı çekip yorgan gibi üzerime,
Göz yaşlarımda boğularak uykuya dalmak,
Düşlerimde yoktu sensiz bir gün ağlamak,
Yoktu sensiz bir gün,
Hatta senden bir saniye bile ayrı kalmak,
Şiirlerim yokluğunda yazılmayacaktı,
Zaman sen hainsin.
ARALIK 2004

RÜYA

Ellerinin arasından kayıp,giderken gençliğin,
Dönüp baktığında sadece yaşanılması gereken,
Bir zorunluluğun olduğunu düşünürken,
Kendinden habersiz görülen rüyalar gibi,
Bir rüya olduğun aklına gelir,
Bitmek zorunda kalan.

Celal GEZER
15:39
13.03.2004
Pazar

ÖLÜM KOKAN SEVGİLİYE

İşim şiir yazmak olsaydı.
Kısacık bir hayatım olurdu,
Seni yazardım bir tek,
Kısa sürmezdi kurduğum cümleler,
Tek kelimede anlatırken seni,
Bir ömür,onun için yaşadığımı,
Yazardım ve ardından,
Vazgeçerdim yaşamaktan.
Ölümü sevdiğimi söylerdim sana,
Bunu ihanet sayma,
Ölümü sen olduğun için sevdim aslında.
Belki de ölüm koktuğun için seni sevdim.

Celal GEZER
16:16
13.03.05
Pazar

GELEN GİDENİ ARATIR

Eskisi gibi olmayacak artık hiçbir şey,
Döndüğünde yüzümde fazladan birkaç çizik
Fazladan birkaç çürük düşüncelerimde
Mühürlenmiş olacak sevgiler kalbimin bir köşesinde
Aşklar hatıralardan ibaret olacak,
Sevdikçe hatırladığım,sevdikçe ağladığım,
Sevdikçe sen olduğunu sandığım hatıralardan.
Beklerken yarını, ansızın doğan güneş
Aydınlatamayacak dünde unuttuğu seni
Ayna tutmayacak geçmiş geleceğe,
Yaşanılan ne varsa, saklı kalacak hücrelerimde.
Verilen yeminler, yaşananlar
Ne varsa unutmak istediğim,
Hatırlanması zor birer acı tomurcuğu olacak yalnızlığın,
Hasreti yaşadığım da unutulacak.
Eskisi gibi olmayacak yalnızlığım
Acı vermeyecek artık öncekiler kadar
Çünkü ;
Gelişlerim olmayacak artık gidişlerine
Aldanışlarıma ağlarken,
Küsmeyecek gururum yaşanılanlara.
Eskisi gibi olamayacak artık hiçbir şey
Döndüğünde tanımak istemediğin ,
Farklı bir beden duracak karşında ,
Aynı ruhu taşıdığını anlamak istemeyeceksin.
Ben istemez miydim sana saklamayı gençliğimi.
İstemez miydim bir anıyı benimle getirmeyi
Olmadı işte ne varsa geçmişte kaldı ,
Birde unutamadığım saniyelerde.
Hani yanında nasıl geçtiğini anlayamadığım saniyelerde.
Gün bizim dedik yarın bizim dedik ,
Ama biz onların olduk delice harcanan.
Korkular heyecanlar bekleyişler ve sabırsızlanmalar hepsi geride kaldı,
Yine heyecanlansam da bu senin gidişinle son bulmalıydı.
Andıkça adını atışı değişen kalbimin ,
Son kez atması için dualarda bulundum.
Dualarım eskidi artık ne biri kabul,
Ne de eskisi kadar samimi.
Eskisi gibi olmayacak artık içtiğim çayların tadı.
Karşımda oturup demli aşkları bol şekerli içmeye çalıştığımız gençliğimiz, bitti artık.
Çok gençtik çok şekerliydi içtiğimiz çaylar
Attıkça kızdığın şekerlerime değil,
Attıkça yaşadığım hayallerime kızardın,
Kızardın ya en çok kızmalarını severdim,
Bu yüzden içerdim bol şekerli çayları kahve
köşelerinde.
Şimdi ise bir sabahçı kahvesinde,
Önümde en ince bellisinden bir bardak ,
Gelme diye aklıma ,
Sabaha kadar boğuldum deminde aşkların.
Geceden önce soğudu tenim.
Eskisi gibi olmayacak gecelerim.
Kollarında uyanmak için kaldığım uykusuzluklar Anlamını yitirdi artık.
Görmemek için seni rüyalarımda ,
Uyumaya son verdim uzun zaman önce.
Tadını unuttum uykuda gülümsemenin.
Eskisi gibi olmayacak artık bekleyişler.
Zamansız gidişinin dönüşünü yazmamış kitaplar.
Not tutmak yok artık ,
Kısa günlerden arta kalan zamanlarda.
Seni yazmaya son vermişti kalemler benden önce Beyaz sayfalarına yazmak istedim hayallerimdeki çizgilerle.
Bir yandan yazıyorum hemen ardından okumayı unutuyordum.
Geçip gitti o günler ben, ben değilim artık,
Senden kalan yıkılmış düşlerin arasında
Hala ağlamaya çalışan enkaz yığınıyım artık.
Yaşamaktan vazgeçmeyi denedim
Ama yapamadım,
Bu sevdiğimden değildi hayatı.
Seni düşünememekten korkmuştum .
Ölümü senden çok sevemedim
Ama senin için her gün ölmeyi seçtim .
Bakışlarım donuk artık,
Baktığım yerde seni gördüğümü düşünüyorum ,
Düşünüyorum ama olmadığın hiçbir yerdesin aslında,
Baktıkça kaybolduğum.
Bana mutluluk veren sen değildin,
Olmadın da hiçbir zaman ,
Sadece ben oldum hayallerde yaşayan.
Geçip gitti o günler,
Eskisi gibi olmayacak artık, yaşamak
Ne kaldı ki geriye.
Bak, bak yüzüme ve cevap ver ne görüyorsun ?
Hatırlıyor musun adımı yoksa tanıyabildin mi.
Bak geçip gitti o günler.
Bekleyişler bekleyiş değil artık.
Ne sen Havva oldun ne ben adem,
Nasıl beklersin beni yetmiş yıl,
Ben seni bulmamak için, düşünmekten kaçarken,
Nasıl bakarım gözlerine bulduğum gün seni
Sen bana gelmedin ki
Benim için yaratılmış olsan da.
Eskisi gibi değil artık aşkların kırmızılığı,
İlki ya da sonuncusu ne fark eder ki.
Gelenler gideni elbet aratır…

28.05.2005
Cumartesi
celal GEZER

ABUHAYAT

Yağmurlu bir günün ıslak sabahında,
Güneş geç kalmış doğmaya,
Bir çığlık karanlığı delerek yükselirken,
Çıkmaya korkmuştum o delikten.
İlk nefes alışımı hatırlıyorum,
İçimde volkanlar patlıyordu sanki,
Ben ağladıkça gülen o gözleri,
İlk öpücük konunca kanlı tenime
Tanıdık bir dokunuş vardı bedenimde.
Güven veren bir koku burnumda,
Bir de kulaklarımda ilk sözleri,
Yavrum diyişini hatırlıyorum.
İlk tadına bakışımdı aşkın,
Geldikçe aklıma açlıktan ilk ağlayışım,
Güneş doğdukça içimde her sabah,
Sancılı öykülerinde büyüdüm,
Dizleri üzerinde annemin
Attığım adımlarda duyduğum
İlk kalp atışıydı ayaklarımda,
Çocukluğumun fay hatlarında,
Yaşandı en büyük korkularım,
Üstümde hissettiğim karanlık yarınlarım,
Tokadıydı bana hiç görmediğim tanrının.
Kanatlarının yamacında büyürken bir kadının,
Hayallerimdi kuyruğuna takılan,
Kırmızı bir uçurtmanın
Yalın ayak kaçarken düşlerimden,
Sevmeyi öğrendim yalanlarımı,
Kendi yalanlarıma inanışlarımı,
Söyledikçe büyüyen yalnızlığımı,
Ve yalnızlıkta özlenen ilk aşkımı.
Sevmeyi öğrendim ihanet etmeyi.
İlk ihanetim değildi bu anneme.
Birde rüyalarım vardı ıslak uyandığım
Yoruldum artık,
Çocukluğumdan bana miras kalan koşmaktan,
Patladıkça yüzümde sivilceler,içimde hayaller,
Vazgeçtim yaşamaktan,
Az kalsın ölüyordum.
Anlıyordum zamanın acımasızca aktığını,
Birde güneşin benim için doğmadığını.
Üç yıl sürmüştü ilk aşkım,
Sadece ilk değil son olduğunu sandığım,
Ne güzeldi o delikanlı lise yıllarım
Uyandıkça her sabah kollarımda sardığım,
Hayali duruyordu,tadına bakamadığım.
İlk defa ölmüştüm sevdiğim gözlerinde,
Kapatan ilk o olmuştu gözlerini benden önce.

İlk yolculuğumu hatırlıyorum,
Arkama dönüp bakmadan ayrılışımı kendimden,
Boş olan herşeyi okumayı öğrendim,
Kısa yolculuğun hayat olduğunu önce
Sonra koltukları ve oturanları,
İlk okuyuşum değil di eflatunu başka bir şehirde
Ama ilkiydi karşılıksız aşkı tattığım
Hani daha önce bir daha olamam sandığım.
Armağan etmeyi öğrendim şarkıları,
Ve gönderdiğim isimsiz mektupları.
Mektuplarımda defalarca öldürdüm kendimi,
Yeniden doğmak için sevdiklerimde.
Düşünmeyi sevdim var olduğumu hatırlatan,
Sonra beni hatırlasınlar diye,
Beni düşünenleri düşündüm ardından,
Ve ilk intihar edişimdi başkasının düşüncelerinde.
Oysaki ben hep hayatı düşünmüştüm..


Başlangıç: 25.02.2005
Bitiş : 27.02.05
CELAL GEZER