fatih kısaparmak balon baskılı balon CHP İstanbul’u baştan kaybetti! (Murat BİRSEL) - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : CHP İstanbul’u baştan kaybetti! (Murat BİRSEL)


siyah gül 07
10-09-2008, 09:50
Ahmet Hakan’ın CNN Türk’te yayımlanan Tarafsız Bölge programında CHP lideri Deniz Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak baktığını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu ise Ruhat Mengi’nin Star televizyonundaki Her Açıdan programında -kendi adına- İstanbul Belediye Başkanı olmayı gönlünden geçirmediğini ama bunun sonuçta bir parti kararı olabileceğinden bahsetti.

Hepimiz biliriz, liderin dudakları arasından, isim bir kere çıkınca kolay kolay değişmez.

Öte yandan Kılıçdaroğlu da kolay kolay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmaz, olursa çok şaşırırım; hatta kendime ceza veririm, uzun süre siyaset üzerinde kalem oynatmama cezası mesela (böyle desteği de bugüne kadar kimseye vermedim gerçi ama yine de çok zor).

Kemal Kılıçdaroğlu fevkalade bir Devlet Bakanı olur, Maliye Bakanı olur -arzuya tabi olarak- Başbakan da olur ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı konumunda akla gelebilecek başka formüller olsa gerek...

Neden?

1- Kılıçdaroğlu kendisi istemiyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı. Yılın bürokratı olarak performansından ekrana yansıyan karakterine bütün sinyaller hiç de öyle ‘yan cebime koy’ bir mizaç sergilemiyor. Dobra, düz, açık, net olarak isteseydi ‘ülkem için her görevi yaparım’ türü bir cevap vermekten çekinmezdi.

2- Velev ki İstanbul kendisinden soruluyor olsun İstanbul Kılıçdaroğlu’nu ve Kılıçdaroğlu da İstanbul’u kilitler, ikisi de çok bunalır. Kılıçdaroğlu hesap kitap adamı, kontrollü, sistematik, sabit. İstanbul hesapsız, kozmik, kaotik, değişken.

Gerçi şu aşamada işi Kılıçdaroğlu boyutundan çıkartıp nasıl bir ‘İstanbul Belediye Başkanı’ diye ele almak isterim. Burada sayacağım bazı özellikler kendisinde mutlaka vardır ve aslında kötü niyetle bakılacak olursa ‘Sen demek İstanbul’da hırsızlığa göz yuman başkan arayışındasın’ diyen de çıkabilir ama hem benim kalbim temiz hem niyetim iyi...

Asla dürüstlükten taviz yanlısı olmam. Dikkat çektiğim sadece ülke gerçekleri; Kemal Bey köprülerden geçen otomobillere baksa bir de sahibi ne kadar vergi veriyor ki altına bu arabayı çekmiş acaba diye taksa: Gitti bir yıl!

* * *

İstanbul 2010 yılına Avrupa Kültür Başkenti olarak girecek ve burası bir anlamda ülkemizin ‘resepsiyon’u; dünyayı burada karşılıyoruz, tümü oluşturan her parça örnekleniyor, her şey bu potaya akmış ve en görkemli eser, İstanbul, şekillenmiş.

İnsan ‘resepsiyon’a girdiğinde kozmopolit, halden anlayan, tecrübeli ve dünyayı bildiği (-yetmez- dünyanın da onu bildiği) tarzı tavrından belli bir müdür tarafından karşılanınca yüzü güler.

Gönül ister ki Dışişleri Bakanı olabilecek veya Başmüzakereci olarak düşünülebilecek bir isim İstanbul’u şu önümüzdeki dönemde idare etsin. Son tahlilde resepsiyonda güleryüzlü bir mimar (aynı zamanda babacan ‘Gourmet Patissier’), minibar dökümü gelmediği için -uçağı kaçırma pahasına- çıkış vermeyen görevliye evladır.

İstanbul Belediye Başkan adayı olarak kimi görmek isterdiniz diye bir anket yapılacak olsaydı ben beş isme hemen oy verirdim:

1- Oya Eczacıbaşı

2- Ümit Boyner

3- Ali Koç

4- İlber Ortaylı

5- Güneri Civaoğlu



Tarih: 9 Ekim 2008 Perşembe