Zaman zaman CHP'nin hırçınlığına bakıp, "Ne oluyor acaba? Yine yakında eski günlere mi döneceğiz? Yine mütedeyyin insanlara baskı kurulacak günler mi geliyor?" diye endişe ediyoruz.
Neyse ki, CHP'lilerin, başta Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm sözcüleri, endişelerimizi boşa çıkarıyor, bizi hemen rahatlatıyorlar.
CHP'nin içinde bulunduğu bir koalisyonun ufukta görünmediğini, CHP'lilerin de kafalarında böyle bir ihtimal olmadığını kendi ağızları ile itiraf ediyorlar.
Bilinçaltlarındakini ele veriyorlar..
Nasıl?
Şöyle..
Kemal Bey dün Antalya'da konuşuyor: "Yasanın (4+4+4) geliş nedeni şudur: 2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık ihale yapacaklar. Bununla ilgili olarak iki madde var, 24 ve 25. maddeler... Bu maddeler diyor ki, 'Yapılacak bu ihaleler, Kamu İhale Yasası'nın dışında olacak.' Kutsal kitabımızı 20 milyar dolarlık yolsuzluğa örtü yaptılar."
Ufka bakın.
Politikacıya bakın..
Muhalifinin 20 yıla yayılan projesini; "3 sene sonra iktidara geliyoruz. Bu projenin 20 yıl değil, en fazla 3 yıl ömrü var. İhaleyi alacak firmalar da fazla sevinmesinler.. 3 sene sonra, hukukdışı bu ihaleyi yırtıp çöpe atacağız" eleştirisi ile bombardımana tutacağına..
Bu siyasi parti, önümüzdeki 20 yıl da iktidarda kalacak, CHP bu süreçte hiçbir şekilde iktidara gelemeyecekmiş gibi, "2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık ihale yapacaklar" diyerek kabullenmiş görünüyor.
Ve işi bitiriyor.
Bundan sonra, artık kim, CHP'nin iktidara geleceğini söyleyebilir ki?
Kendi Genel Başkanları, 2030'a kadar ihalelerin AK Parti tarafından yapılacağını, şimdiden kabul etmiş.
CHP'nin Genel Başkanı'nın bilinçaltındaki gerçek, demek ki şu: "İktidar olabilme ihtimalimiz sıfır!"
Böyle olmalı ki, "2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık ihale yapacaklar" diyor..
İkinci bir gerçek daha var..
CHP, 4+4+4'e karşı çıkıyor ya..
TBMM'de kanun kabul edildi ama..
Aslında pratikte değişen bir şey yok.
Uygulama, (seçmeli dersler hariç) 2015 seçimlerinden sonra başlayacak.
Çünkü CHP'nin ortalığı toza dumana katan bağırtıları arasında hiç tartışılmadı. Kanunda, geçici bir madde var. Buna göre, halen ilköğretimin 5, 6, 7 ve 8. sınıflarına devam eden öğrenciler, "eğitimlerini bu kurumlarda tamamlarlar" ifadesi ile, İmam Hatip ortaokuluna gidebilme imkanından mahrum bırakıldılar.
Yani, kanun bir yandan 4+4+4 sistemini getiriyor, hemen önümüzdeki yıl İmam Hatip ortaokullarının açılacağı şeklinde bir mesaj veriyor.
Bir yandan da, bu yıl 5. sınıfta olanların bile, farklı bir ortaokula gidebilme imkanının olmayacağı imasında bulunuyor.. (Amaç, İHO'ları açmak, ama sadece birinci sınıfına öğrenci kabul etmek mi, o da belirsiz!)
Buradan, 2012-2013 öğretim yılından itibaren 3 sene daha, İmam Hatip ortaokullarının açılmayacağı anlamı çıkmıyor mu?
Yani, İmam Hatip ortaokullarının açılması 2015 seçimleri sonrasına kalmıyor mu?
CHP'nin Genel Başkanı'nın bile önümüzdeki 20 yılda iktidara gelme ümidinin olmadığını deklare ettiği bir ortamda, AK Parti'nin bu gevşekliğini not edip, tekrar Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına dönelim..
Ne diyor Kemal Bey: "Anayasaya aykırılık konusunda hukukçu arkadaşlarımız çalışıyorlar. Anayasaya aykırı gördüğümüz maddeleri doğal olarak Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız."
Kemal Bey şimdilik açıklamıyor, hangi maddeleri Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini..
Hani kendisi diyordu ya, "Kutsal kitabımızı 20 milyar dolarlık yolsuzluğa örtü yaptılar" diye..
Kemal Bey bu fikrinde samimi mi, değil mi, şimdi göreceğiz.
Kur'an dersi ve İmam Hatip ortaokulları konusundaki maddelerle ilgili, anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal talebinde bulunacak mı, bulunmayacak mı, bir testin de göstergesi olacak..
Kur'an-ı Kerim dersi için iptal talebinde bulunurlarsa, dertlerinin yolsuzluk değil, "Kur'an-ı Kerim" olduğu ispatlanmış olacak..
Sadece "ihale ile ilgili madde"nin iptalini isterlerse.. İşte o zaman, gerçekten Kur'an-ı Kerim dersi ile bir sorunları olmadığını, amaçlarının kıyak ihaleleri önlemek olduğunu anlayacağız.
Hodri meydan..
Görelim bakalım, dert ne imiş?
Kur'an-ı Kerim mi? İhalelerdeki kıyak mı?