mehmetakif24
06-08-2010, 01:00
Kalkanların müzeye kaldırıldığı,
Kurşunların vizesiz sınırları aşıp yüreklere saplandığı,
Çocuk yüreklerini zehirli gazların yaktığı,
Hamam böceği ilaçlar gibi insanların zehirlendiği,
Zehirleyenlerin boynuna madalya takıldığı,
Bir dünyada,
Mazlumların yanında yer alanlar
Diriltir bu dünyayı.
Onun içindir ki, bunca kötülemelere rağmen dünya genelinde yükselen değer İslam'dır.
Yalnız kendisine bir anıt mezar yaptırmak için
Yüz bin insanı otuz yıl kırbaç altında çalıştıran,
Tehlikeyi ana rahminde iken önlemek için,
Beni İsrail'in erkek çocuklarını doğarken öldüren,
Firavun'un adı lanetle anılırken
İslam aleminde yüz binlerce Musa onun adını yaşatırken
Milyarlarcası "Musa aleyhisselam" diyerek rahmet okuyorlar.
Afrika'nın ortasındaki bir Büyük Elçimiz, İHH temsilcisine
"Çarşıda gördüğünüz her beyaz adam,
Bu ülkeyi soymak için burada.
Şehir halkı bu soygunu biliyor.
Ve onlara uluslararası hırsız gözüyle bakıyor.
Siz beyazlar ise buralara çalmak için değil,
Dağıtmak, vermek için geliyorsunuz" diyor.
İki beyaz insan arasındaki fark,
Gönüllerinde taşıdıkları iman ile inkar.
Afrika'da okul açan,
Yüreği bütün dünyayı içine alan
İnsanlarımızdan biri:
"Okulumuzun zenci öğrencilerinden biri annesine
"Başımı beyaz bir öğretmen okşadı" diye
Sevincini bildirdiğini anlatmıştı.
Allah'ın kullarının malları, canları ve imanları çalınmasın diye oralara gidenler başarılı olacak,
Hızsızlar, soyguncular, katil kasaplar, ellerinin ve elbiselerinin kan kokusuyla can verdikten sonra
Servetini zorla elinden aldığı insan sayısınca karınca kabirde cesedini parça parça yerken karıncaları da zehirleyecek,
Oradan cehennemi boylayacak ve tarih kitaplarında lanetle anılmaya devam edecekler.
"Minik kuzuları yarattın, katil kurtları neden yarattın?" diye
Yaratıcıya sorulmaz.
Sorarsanız Yaratanımız,
"Çobanı da ben yarattım" derse ne dersiniz?
Çoban, kurtla stratejik ortak olursa,
Kuzuların kanına girerlerse,
Kabahat kimin olur?
Zalimler, mazlumların kanına girerken
Kendilerini adil sayanlar,
Servet sarayında şöhret sarhoşu olunca,
Allah'ı, zalimlerin üzerine salmak
Hiç bir kitaba sığmaz.
İman hırsızları, inkar fırtınaları estirirken,
Servet soyguncuları dünyayı sömürürken,
Taş yüreklilerin üzerine
Ferhat'ın balyozuyla yürümek yerine
Kafirin kurşununu Müslüman kanıyla çelikleştirenler,
Allah'ın azabından değil,
Kafirin kınamasından korkanlar,
Umut dağlarımızı yele verenler,
Dirlik ormanını sele verenler,
Hakimiyetimizi ele verenler,
Anladılar Hanya ile Konya'yı.
Farkettiler dost ile düşmanı,
Bin yüzlü insanlık düşmanlarının
Kara vicdanlarının sızlamadığını
İşkembelerinin doymadığını
Gördüler ve döndüler
Zulüm denizinin içinde inci gibi büyüyen
İnsanlığın vicdanına gerdanlık gibi takılan
Nur yüzlü,
Bal sözlü,
Umut ağaçlarında çiçek açan,
Karanlık vadilerin zehirli otlarından bile bal süzen,
Akrebin zehrinden panzehir üreten,
Özgürlük ve adalet gemisinde
Dokuz yiğidi şehit eden katili yakaladığında,
Silahını denize atan,
Korkudan ağlayan katilin gözyaşını silen,
Mahmut Toptaş
Kurşunların vizesiz sınırları aşıp yüreklere saplandığı,
Çocuk yüreklerini zehirli gazların yaktığı,
Hamam böceği ilaçlar gibi insanların zehirlendiği,
Zehirleyenlerin boynuna madalya takıldığı,
Bir dünyada,
Mazlumların yanında yer alanlar
Diriltir bu dünyayı.
Onun içindir ki, bunca kötülemelere rağmen dünya genelinde yükselen değer İslam'dır.
Yalnız kendisine bir anıt mezar yaptırmak için
Yüz bin insanı otuz yıl kırbaç altında çalıştıran,
Tehlikeyi ana rahminde iken önlemek için,
Beni İsrail'in erkek çocuklarını doğarken öldüren,
Firavun'un adı lanetle anılırken
İslam aleminde yüz binlerce Musa onun adını yaşatırken
Milyarlarcası "Musa aleyhisselam" diyerek rahmet okuyorlar.
Afrika'nın ortasındaki bir Büyük Elçimiz, İHH temsilcisine
"Çarşıda gördüğünüz her beyaz adam,
Bu ülkeyi soymak için burada.
Şehir halkı bu soygunu biliyor.
Ve onlara uluslararası hırsız gözüyle bakıyor.
Siz beyazlar ise buralara çalmak için değil,
Dağıtmak, vermek için geliyorsunuz" diyor.
İki beyaz insan arasındaki fark,
Gönüllerinde taşıdıkları iman ile inkar.
Afrika'da okul açan,
Yüreği bütün dünyayı içine alan
İnsanlarımızdan biri:
"Okulumuzun zenci öğrencilerinden biri annesine
"Başımı beyaz bir öğretmen okşadı" diye
Sevincini bildirdiğini anlatmıştı.
Allah'ın kullarının malları, canları ve imanları çalınmasın diye oralara gidenler başarılı olacak,
Hızsızlar, soyguncular, katil kasaplar, ellerinin ve elbiselerinin kan kokusuyla can verdikten sonra
Servetini zorla elinden aldığı insan sayısınca karınca kabirde cesedini parça parça yerken karıncaları da zehirleyecek,
Oradan cehennemi boylayacak ve tarih kitaplarında lanetle anılmaya devam edecekler.
"Minik kuzuları yarattın, katil kurtları neden yarattın?" diye
Yaratıcıya sorulmaz.
Sorarsanız Yaratanımız,
"Çobanı da ben yarattım" derse ne dersiniz?
Çoban, kurtla stratejik ortak olursa,
Kuzuların kanına girerlerse,
Kabahat kimin olur?
Zalimler, mazlumların kanına girerken
Kendilerini adil sayanlar,
Servet sarayında şöhret sarhoşu olunca,
Allah'ı, zalimlerin üzerine salmak
Hiç bir kitaba sığmaz.
İman hırsızları, inkar fırtınaları estirirken,
Servet soyguncuları dünyayı sömürürken,
Taş yüreklilerin üzerine
Ferhat'ın balyozuyla yürümek yerine
Kafirin kurşununu Müslüman kanıyla çelikleştirenler,
Allah'ın azabından değil,
Kafirin kınamasından korkanlar,
Umut dağlarımızı yele verenler,
Dirlik ormanını sele verenler,
Hakimiyetimizi ele verenler,
Anladılar Hanya ile Konya'yı.
Farkettiler dost ile düşmanı,
Bin yüzlü insanlık düşmanlarının
Kara vicdanlarının sızlamadığını
İşkembelerinin doymadığını
Gördüler ve döndüler
Zulüm denizinin içinde inci gibi büyüyen
İnsanlığın vicdanına gerdanlık gibi takılan
Nur yüzlü,
Bal sözlü,
Umut ağaçlarında çiçek açan,
Karanlık vadilerin zehirli otlarından bile bal süzen,
Akrebin zehrinden panzehir üreten,
Özgürlük ve adalet gemisinde
Dokuz yiğidi şehit eden katili yakaladığında,
Silahını denize atan,
Korkudan ağlayan katilin gözyaşını silen,
Mahmut Toptaş