8 aylık bir çocuk annesi ve evvli bir kadın olan Defne Joy Foster'ın bekar bir adamın evinde ölmesine Hıncal Uluç farklı bir açıdan baktı. "Mahalle baskısından korkmam ve düşündüğümü yazarım" diyen Uluç, asıl sorulması gereken sorunun evli bir kadının bekar birinin evinde ne aradığı olduguna dikkat çekti. İhaneti yok sayan medyanın yayınlarını da eleştiren Uluç: "Ölmüş, Allah rahmet eylesin. Ama kimse onu Azize ilan ederek gençliğin önüne 'rol model' diye koymaya kalkmasın" dedi. İşte o yazı...

Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?..

Perşembe sabahı, evde kahvemi içip gazetemi okurken, Fatoş geldi. Evdeki yardımcım..

"Hıncal Bey haberiniz var mı, Defne Joy ölmüş.. Evinde ölü bulmuşlar" dedi..

Defne Joy'la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığım için, sokakta yanımdan geçse tanımam.. Ama hele son zamanlardaki ününü hemen her gün gazetelerin magazin sayfalarında okuyorum. Acun'un, her programı olay olan, bence günümüzün 1 nolu yapımcısı Acun'un son yarışması "Yok Böyle Dans"ın yıldızlarından.. Yarışmayı kazanacağını kimse tahmin etmiyor, ama kimse de elenmesini istemiyor. Öyle sempatik, öyle hayat doluymuş..

Hatta Sevgili Yüksel (Aytuğ) "Acun bu kız elenirse onu sunucu yap, kaybetme" diye öğüt de veriyordu geçen hafta, Yakın Kumanda'da..

İşte ölen, o daha iki gece evvel seyircilerini coşturan hayat dolu kız..

Hemen TV'ye davrandım.. Haberleri izliyorum.. Ekranın başında donup kaldığımı hatırlıyorum..

Arka arkaya şoklar..

Defne Joy'un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi..

Bekar erkek, benim küçük kuzenim, Sanem'in kardeşi Kerem..

Beni donduran, Defne'nin ölü bulunduğu evin önünde canlı yayın yapan NTV habercisinin sözlerinden biri oldu.

"Defne Joy Foster'in kocası İlker Yasin Solmaz, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.."

İşte o an, orda kalakaldım.

O çarşamba sabahı, dünyada yerinde olmayı istemeyeceğim bir tek kişi vardı.. İlker Yasin Solmaz..

Düşünebiliyor musunuz?..

Sabaha karşı telefonunuz çalıyor ve haber veriyorlar.

"Eşiniz öldü. Gelin cenazeyi alın.."

"Nerde, nasıl, ne zaman?.."

"Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruşturuyor.."

Ne hale gelirsiniz?.. Ne düşünürsüz?..

Ne olursunuz?..

Dün sabah gazeteme baktım..

Tonla haber, tonla yazı.. Defne üzerine.. Ölen Defne'nin dramı üzerine..

Ama asıl ölü, hem de "Yaşayan Ölü" İlker Yasin Solmaz'la ilgili tek satır yok.. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor nerdeyse, haberler ve yorumlarda..

İnsanlık ölmüş sanki..

Defne öldü.. Onun için her şey bitti..

Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..

Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde "Baba bana annemi anlat" diyecek?..

Ne anlatacak İlker Yasin?.

Gencecik, hayat dolu karısı, 18 aylık bebeğinin annesi beklenmedik şekilde ölmüş.. Ona mı ağlayacak İlker Yasin.. Yoksa bir bekar evinde, sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?..

Empati, mempati.. Hadi kendinizi İlker Yasin'in yerine koyun dostlarım..

"Acun yarışmayı durdursun.. Kupayı da Defne'nin 18 aylık bebeğine versin" diye hamasi bir tavsiyede bulunan Sevgili Yüksel'e sorum var..

Defne senin eşin olsaydı, dikkat et, sadece "Olsaydı" diyorum.. O "Mesela" yı okurken bile ne hale geldiğini tahmin ettiğim için.. "Defne senin karın olsaydı, gene bu yazıyı yazar mıydın.."

Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..

"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem..

Defne'yi nerdeyse "Azize" ilan eden Ayşe kardeşim..

İşte anlatmak istediğim bu..

Bizim zamanımızda Aşka düşülürdü.. Falling in love..

Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..

Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok..

İnsan evliyken de âşık olabilir. Evli birine de âşık olabilir.. Gönül ferman dinlemez, demiş eskiler.. Durup dururken dememişler.. Yüzlerce yıllık deneyim..

Gönül ferman dinlemez tamam ama, 18 aylık bebeği olan evli genç kadın da, daha o gece tanıştığı erkeğin evine koşmaz..

Bunu bana kimse kabul ettiremez. Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim..

Defne boşanma kararı almış mı?. Mahkemeye baş vurmuş mu?. Evini ayırmış mı?. Ayrı mı yaşıyor eşinden, bebeğinden..

Bilmiyorum.. O konuda satır okumadım, ne öncesinde magazin sayfalarında. Ne de ölümü sonrası haberlerde ve yorumlarda..

Yani..

Ortada çok açık, çok seçik bir "İhanet" var.. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..

Ölmüş.. Allah rahmet eylesin..

Ama böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin..

Kimse de, onu Azize ilan ederek, gençliğin önüne "Rol model" diye koymaya kalkmasın..

Defne Joy Foster'in ölüm sebebi bilinmiyor..

Astım hastasıymış. Fena halde sarhoşmuş. Bilinen o.. Alkol mü?. Son zamanlarda zararı bilimsel araştırmalara konu olan, bir nevi doping, enerji içeceklerinin aşırı kullanılması mı?. Uyuşturucu mu?. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.

Ama benim görüşüm değişmeyecek.

Defne'nin ölümü tipik bir "Su testisi, su yolunda kırıldı" olayıdır!..

Sittin sene geçse bu adamın bir sözüne katılacağım aklımın ucundan geçmezdi.
Ama hayat bu işte o konuma getiriyormuş.
Açık söyleyeyim ölünün arkasından konuşmayı sevmesemde arkasından yapılanları yapanlara sözümü esirgemem.
Neydi O Azize ilan ettiniz?

Bizim Milletin bu anlamsız alışkanlıklarını anlayamıyorum.
Kel ölür sırma saçlı olur; Kör olur badem gözlü olur.

***

Ama şimdi birde yazıyı yazana bakıyorum.
Hıncal Uluç...
Şimdi bunları söyleyen ve gençlerin önüne rol model diye koymaya çalışmasın diyen adam.
Hıncal Uluç..
Bre sen değil miydin? Ünlü edeceğin kızları -kızın yaşındaki hemde- bir geceliğine yatağına götüren.
Şimdi Adab-ı Muaşeret dersi mi veriyorsun...


Bu ülkede kimin eli kimin cebinde biri bana açıklasın?

Gerçekleri görmüş diyebiliriz bu sefer ölmeden önce görüntüleri izledim de hiç de normal değil Ewli ve çocuklu alkollü başka bi ewde başka insanla duygusal yaklaşma belki dahada ötesi olucakdı. Su testisi, su yolunda kırıldı katılıyorum.

Ben prim yapmaya çalıştığını düşünüyorum Uluç akrabasını kerata diye adlandırıken diğer şahısları farklı yerlere oturmuş bence yanlış bir yaklaşım hoş bir ölüm olmayabilir ama bizde bir laf varddır ölünün arkasından konuşulmaz

Prim değil de bizim görmediğimiz gerçekler yanlış bişey olduğunu düşünmüyorum Son görüntüleri izlesen eğerki hıncala hak verirsin yaptığı iyi bişey değil bunu söledim ben sadece.

Konuşmak bir hak ise susmak edebten olmalıdır. O yüzden bu konunun konuşulmasını doğru bulmuyorum. En azından, müslümanım diyen insanın hakka girmemek için yaftalamalardan, kötü konuşmalardan, gıybetten kaçınması müslümanca bir duruştur.

olayın hemen sonrasında böyle şeyler yazması bence çok can acıtıcı,
ölümü her ne kadar bizim tasvip etmediğimiz şekildede olsa, hemen sonrasında bunları yazması çok ilginç bence...

Defne hanım kimdi? Televizyondaki sempatik bir sunucuydu. Çocuksu tavırlarıyla da insanların beğenisini kazanmıştı.Bundan ötesi var mı? Yok.

Bu bayan bir erkeğin evinde ölü bulunmuş olabilir. Bizim kavramakta sıkıntı çektiğimiz bir özel yaşamı da olabilir. Ama bunun hesabını soracak olanlar bellidir. Hoca sandığımız şeytan çıkmış değil ki.

Ayrıca Defne hanımın babası Amerikalı bir hristiyan. Defne hanım da babası gibi hristiyan olsaydı ne olacaktı? O zaman arkasından tukaka mı diyecektik?

Biz sadece gördüğümüzü biliriz. Defne hanım tv karşısında sempatik, çocuksu bir kişiydi. Biz onu öyle gördük ve onun için üzüldük. Zalim, gaddar olarak tandığımız bir kişi için üzülmedik. Görmediklerimiz için yargılayacak olanlar da bizler değiliz. Ölmemiş olsaydı belki bunu bir nebze sorgulayabilirdik. Şimdi takdir Allah'ındır.

Bu yazıyı yazan Hıncal beye şunu sormak isterdim. Farz edelim ki bu kız bir kumpasa getirildi. Olamaz mı? Olabilir. Dünyada neler neler oluyor. Peki o zaman ne olacak?

Kendini savunacak biri yokken, biz görmediklerimiz için sorgulamayı değil, susmayı tercih edelim ve konuyu Allah'ın takdirine bırakalım. Ne olur ne olmaz. Sonra yoktan yere birilerinin namusuna leke sürmüş, günaha girmiş olabiliriz.

Bu konu duygusallığa açık bir konu değil.
Evli ve çocuklu bir kadın başka bir adamın yatağında can vermiştir.
Mesele budur,ne ahlaki ne insani nede vicdani hiçbir değer bunu kabul edemez
Bu kadın için ağlamak yerine Hıncal Uluç'un dediği gibi karısı başka erkeğin yatağında can vermiş bir adamın ve annesinin ahlaksızlığnı ömür boyu boynuda taşıyacak bu evladımız için üzülelim

Ecel kıskıvrak yakalamış,utanç verici bir ölüm,ibretlik bir son..Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz.
Ölümün de şereflicesi ve şerefsizcesi var..
Allah inananları bu tür akıbetlerden muhafaza buyursun..

Olayı ilk öğrendiğimde verdiğim tepki bu konu üzerineydi :hmm:hmm
Hoş bir durum olmadığını düşünüyorum.

Birde yukarıda Muhammet bu adama katılacağım aklıma gelmezdi yazmış, gerçekten benim de bu adamla aynı reaksiyonu vereceğim aklıma gelmezdi :şaşkın:

Bu konu duygusallığa açık bir konu değil.
Evli ve çocuklu bir kadın başka bir adamın yatağında can vermiştir.
Mesele budur,ne ahlaki ne insani nede vicdani hiçbir değer bunu kabul edemez
Bu kadın için ağlamak yerine Hıncal Uluç'un dediği gibi karısı başka erkeğin yatağında can vermiş bir adamın ve annesinin ahlaksızlığnı ömür boyu boynuda taşıyacak bu evladımız için üzülelim

Ecel kıskıvrak yakalamış,utanç verici bir ölüm,ibretlik bir son..Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz.
Ölümün de şereflicesi ve şerefsizcesi var..
Allah inananları bu tür akıbetlerden muhafaza buyursun..


Katılıyorum kardeşim sana ben öldüğünü duyduguğumda gerçekten çok üzülmüştüm ama görüntüleri izleyene kadar.

yazıyı okurken içim acıdı.

Bize ne?! Nasıl öldüğü bizi neden bu kadar çok ilgilendiriyor? Sosyal hayatında nasıl biri olduğunu, neler yaptığını, nelerle ugrastıgını hangimiz bilirdik? Tv de birkaç kez görme dışında hangimiz onun hayatının birebir içindeydik? Nasıl bir kişilikte oldugunu ne kadar bilirdik? Hangimiz onun yanındaydık? O saatte orada bulunma sebebinin ne olduğunu hangimiz tam manasıyla biliyoruz?

Bayanın ölümünden sonra bin tane dedikodu çıktı. Herkes ayrı kafadan bir şey söyledi.
Yaşayan birinin arkasından konusmak ne kadar günahsa, ölmüş birinin arkasından bilip bilmeden varsayımlarla konuşmak çok daha fazla günahtır!

Müslümanlığa yakışmaz bu! Bize sadece rahmet okumak düşer arkasından o kadar. Hatalıysa günahı varsa bunun hesabını siz biz değil YARADAN dışında kimse soramaz şu saatten sonra.

Ölen birinin arkasından konuşmayı bırakın artık. Ayıp yahu!

serdar arsevenin yazısını daha çok beğenmiştim...

Almi sana katılmıyorum..Öğrenciler yanıma geldi "hocam defne joy ölmüş haberiniz var mı?" bende kim bu diye merak ettim sonra bu kadıncağız olduğunu öğrendim.
Yani çocuklarımıza gençlerimize kadar siyaret etmiş bir şahsiyet evet bizi ilgilendirir.
Nasıl yaşadığı da nasıl öldüğü de bizi ilgilendirir/ilgilendirmelidir.
DAYISINI tanımayan gençler bu tür TV modellerini tanıyor.
Ve ölümü ile öyle bir propaganda başladı ki bir aziz bir melek!..ne üzüntü ne keder.!
Oysa YALIN gerçeği söyleyebilecek cesaretleri de olmalıydı.
Ne yalan söyleyeyim hiç üzülmedin,"Allah-u a'la külli şey'in kadir"

Almi sana katılmıyorum..Öğrenciler yanıma geldi "hocam defne joy ölmüş haberiniz var mı?" bende kim bu diye merak ettim sonra bu kadıncağız olduğunu öğrendim.
Yani çocuklarımıza gençlerimize kadar siyaret etmiş bir şahsiyet evet bizi ilgilendirir.
Nasıl yaşadığı da nasıl öldüğü de bizi ilgilendirir/ilgilendirmelidir.
DAYISINI tanımayan gençler bu tür TV modellerini tanıyor.
Ve ölümü ile öyle bir propaganda başladı ki bir aziz bir melek!..ne üzüntü ne keder.!
Oysa YALIN gerçeği söyleyebilecek cesaretleri de olmalıydı.
Ne yalan söyleyeyim hiç üzülmedin,"Allah-u a'la külli şey'in kadir"
Bu gibi insanlar yaşarken ilgilendirir bizi. Eleştirirken de yaşarken eleştirelim ÖLDÜKTEN SONRA DEĞİL.

Tekrar yineliyorum:

Konuşmak hak ise susmak edebtendir.

Bu gibi insanlar yaşarken ilgilendirir bizi. Eleştirirken de yaşarken eleştirelim ÖLDÜKTEN SONRA DEĞİL.

Tekrar yineliyorum:

Konuşmak hak ise susmak edebtendir.

Hocam bu senin fikrin,oysa daha da gür konuşmalıyız.Defne Joy'un şahsını değil onun ve onun gibilerin bu çarpık yaşam ve hayvani düzenlerini gençlerimize dostoğru anlatmalıyız ve bu ibretlik sondan hepimiz gibi gençlerin de pay çıkarmasını sağlamalıyız.Sustukça cesaretleniyorlar sustukça meşrulaşıyorlar.
Hıncal Uluç çok güzel bir yazı yazmış..defneyi değil geride kalan utanç içinde ji kocayı ve o evladı.ECEL mutlaka haktır gelecektir defne de ölecekti ama bir insan böyle son ile karşılaşmamalı.

Hocam bu senin fikrin,oysa daha da gür konuşmalıyız.Defne Joy'un şahsını değil onun ve onun gibilerin bu çarpık yaşam ve hayvani düzenlerini gençlerimize dostoğru anlatmalıyız ve bu ibretlik sondan hepimiz gibi gençlerin de pay çıkarmasını sağlamalıyız.Sustukça cesaretleniyorlar sustukça meşrulaşıyorlar.
Hıncal Uluç çok güzel bir yazı yazmış..defneyi değil geride kalan utanç içinde ji kocayı ve o evladı.ECEL mutlaka haktır gelecektir defne de ölecekti ama bir insan böyle son ile karşılaşmamalı.
Bakın bu konu hakkında münakaşa ettiğim herkes şöyle diyor: defne'yi değil bu yaşamı eleştiriyoruz.

İyi de bu yaşamı bir özne üzerinden eleştiriyorsunuz ki o özne ölmüş biri.

Bu yaşamı eleştireceksek bu, böyle olmamalı. Yani bu benim ahlakıma sığmıyor.

Bakın bu konu hakkında münakaşa ettiğim herkes şöyle diyor: defne'yi değil bu yaşamı eleştiriyoruz.

İyi de bu yaşamı bir özne üzerinden eleştiriyorsunuz ki o özne ölmüş biri.

Bu yaşamı eleştireceksek bu, böyle olmamalı. Yani bu benim ahlakıma sığmıyor.

Şimdi millet bu yaşamı nasıl görmüş oluyo sence bu da var hıncal uluç gerçeklerde kaçmamış diyebiliriz bende sevmiyorum ölmüş kişinin arkasından konuşulmasını ama hıncal uluç'un yazdıklarınada katılmıyorum diyemem zaten bu yaşam tarzı bize çok ters gelen bişey

Eleştirenlerde haklı...
Eleştirenleri eleştirenlerde haklı...:)

Şimdi millet bu yaşamı nasıl görmüş oluyo sence bu da var hıncal uluç gerçeklerde kaçmamış diyebiliriz bende sevmiyorum ölmüş kişinin arkasından konuşulmasını ama hıncal uluç'un yazdıklarınada katılmıyorum diyemem zaten bu yaşam tarzı bize çok ters gelen bişey

Herkes kendine baksa.. Hatasına.. Başkalarını eleştirmeye vakit bulamayacak.

Onu kucakta zıplatılırken görmüştüm bir kez...
Birkaç kez de magazin sayfalarında takılmıştı gözüme...
Bir baktım; dünya alêm onu konuşuyor...
Aman ne muhabbetler;
"Şimdi Cennet'te dans ediyordur bi tanem!.."
Çıkmış yumuşağın teki, kırıta kırıta anılarını anlatıyor...
Elma şekerini çok severmiş; hayat doluymuş, bir keresinde ayağı kaymış düşmüş de çocuk gibi ağlamış...
O öyleymiş...
Olduğu gibiymiş...
Özgürmüş...
Hayat dolu, cıvıl cıvıl..
Ne muhabbetler...
Ah ah çok iyi kızdı!..
"Tanrı böyle istedi... Dansa dansa yarışmasına el sallayışı gibi hepimize el sallaya sallaya gitti!.."
Menajer mi ne...
Diyor ki;
"O gece, kulağıma eğildi ve beni ne kadar sevdiğini söyledi!.."
Oh oh suyundan da koy; işleri iyice açılır artık...
E kolay mı;
Joy Foster'in ölüme saatler kala kalbini açtığı menecır!..
¥
Bir de Pascal Nouma var, o da bizim "Türk kızını" zıplatıp durmasıyla ünlü...
Bir arada bütün "Türk tribünlerine" orasını göstermişti!..
Şimdi o.
Pek üzgün.....
"Oh MY GOD!!!" diyor...
"UNBELIAVABLE!!!"
¥
Ne muhabbetler...
Kimsenin "asıl mesele"ye geldiği yok...
Çıkacam ekrana, patlayacam yine...
Fena olacak!..
"İçin aksırıncaya, tıksırıncaya kadar için!.."
Foster bir kurban; öyle alıştırılmış, öyle yaşatılmış...
Ve...
Testi misali su yolunda kırılmış!..
¥
Onun için üzgünüm ve Allah'tan taksiratının affını niyaz ederim...
Amma velâkin, olan biten, ders almadıktan sonra neye yarar!..
"İçki bütün kötülüklerin anası!.."
Vaziyet bu!..
¥
Çocuklar görsün, gençler görsün...
Bu yollar yol değil!..
Pislik!..
Gece kulüpleri, "dansa mansa"lar, "pop star"lar, "yetenek yarışları", kâzip şöhretler, yalancı bahar!..
Defne, gecenin üçünde "sevgilisi"nin evine gitmiş...
Evli ha; bir de erkek bebeği var, Maşallah nur topu gibi, bir buçuk yaşında...
Kocası onu çok severmiş, o da kocasını severmiş...
Ancak, farklı duygularını "arkadaşlarıyla" tatmin edermiş!...
Evinde öldüğü oğlanla o gece tanışmışlar...
Ve ilk geceden "oğlan evine" gitmişler!..
Türkiye laiktir laik kalacaaaaaaaaaaak!..
¥
Hayat bu!..
Bir astım hastası, bakıma ihtiyacı var...
Birilerinin kucağında hoplatılıp zıplatılmaya değil, sıcacık yuvasında naneli, ıhlamurlu ilgiye ihtiyacı var...
Kızcağızın babası, anası taaa öte diyarlarda...
Kızları, gecenin üçünde sevgili evindeki "ölüm seansına" doğru yol alırken...
Ne alemdeydiler kim bilir?..
Ölüm acı...
Ölümün yüzü soğuk...
Lâkin bir gerçek var; sımsıcak...
Şair demiş ya; "Öleceğiz ne çare!.."
Evet ölüm...
İlle de güzel ölüm!..
Ne denir ki;
Kahrolsun popüler kültür!..
Kahrolsun, reyting!..
Kahrolsun, sorumluluklarını yerine getirmeyen ana ve babalar!..
Kahrolsun tıksırıncaya kadar içenler değil de...
"Tıksırıncaya kadar içmeyi" tavsiye edenler!..
Kahrolsun laikliğin böylesi!..
Ve kahrolsun çağdaşlığın!..
Yazıyı 10'ncu yıl marşı ile bitireyim mi!..
Evvvetttt!..
Aynen öyle...
Çıktık açık alınla!..

Serdar arseven


Bu da serdar arsevenin yorumu ...

Herkes kendine baksa.. Hatasına.. Başkalarını eleştirmeye vakit bulamayacak.

efendim bakın hıncal ulucu hiç sevmem ama eleştrilerıne katılıyorum hıncal uluc cok mu iyi birisi desek karaktersizin teki ben ölünün arkasından konusulmasını savunmuyorum.

Tamam isteyen eleştirmeye devam etsin ''ÖLMÜŞ BİRİNİ'' . Eleştirirken de bir delil ile değil tamamen varsayımlarla eleştirmeye devam edin. Nasılsa bu varsayımlara cevap verecek biri artık olmayacak bu hayatta. Söylediklerinizi kabul edecek ya da çürütecek biri de olmayacak aynı zamanda. Siz söylediklerinizle, tepkinizle kalacaksınız sadece. ve yazıp çizdiğiniz her kelime her söz onun sadece ailesine zarar verecek. Kızlarının ölüm acısı onlara yetmiyormuş gibi her kafadan bir ses çıkan bu dedikodular yaralayacak bir de üstüne üstlük.

Hıncal Uluç çok mu düzgün çok mu karakterli biri? Zamanında neler yaptıgını çok iyi biliyoruz hepimiz. O ölen onun kızı olsaydı ya da çok sevdiği bir yakını olsaydı acaba yazabilir miydi bunları? Sırf ön plana çıkmak için, ilgi çekmek için yazılmış bir yazı.

Önce bi kendimize bakalım . Kendi kusurlarımızı, hatalarımızı görelim. Başka birinin hatalarını görmek çok basitken ; ölmüş birinin yanlıslarını söylemek ise çok çok daha kolaydır.

Allah'ım hastayım şu konuya...
ölünün arkasından konuşulmaz..
Niye?
ayette hadisde konuşmayın diye birşeymi var?
o zaman namazda niye soruyorlar nasıl bilirdiniz diye?
oda arkasından konuşmak değil mi?
bırakın bu işleri..
nasıl öldüğü belli...
kafa güzel alkollü...
neden Allah rahmet eylesin diyeyim ki?
baskı budur esasında...
ölen ölmüş kalan kalmış..
ben sağyım...bu kadında umrumda bile değil..
yolda görsem zaten tanımazdım...

Sorgu meleği olan "Münker Nekir"in bir eksiği yoktur çok şükür. (!)

Sorgu meleği olan "Münker Nekir"in bir eksiği yoktur çok şükür. (!)


Bu kadar işte..

bu konu haddinden fazla uzatildi.. kendi adima bu konuyu görmezden geliyorum zaten ölen bayani tanimazdim kaldiki tanisam bile suizan üzerinden pek yorum yapmayi düsünmezdim..

var diyen olduda benmi görmedim?
bugün kim ölürse ölsün yanlış icraatlerde bulunduysa konuşurum..
siz masum rolü oynayın...
aferin sizlere...

Valla pes diyorum artık size.. Başka da bir şey yazmayacağım artık bu konuda.. Kendi kusurlarımız hatalarımız bitti sıra ölenlerin yanlışlarına taktık kafayı..Allah akıl fikir versin..

Dikkaaattt !
Buraya bakın şu saatten itibarennn öhöhöm defne coy foşterin ölümüyle ilgili konuşmak yasaklanmıştır !
damdadudaudaudamada

Nayırr eleştiremezsiniz ibret alamazsınız nolamaz o bir melekti azize defne şehit defne !

yav yok böyle birşey...
bu olay sanki herşeyi yaptıkta bu kusur kaldı olayına benziyor...
kendi eksiğim var elbet ki...
var diye yanlışı görüp söylemeyecekmiyim?
olmaz...neden?
o öldü...
çok iyi adamdı ya...

Vallahi, tüm ölenlerin arkasından ağzı olan konuşunca bir şey değişseydi..

Ben ister onu göğe çıkarayım, ister yerin dibine sokayım, o ne bir şey kazanır, ne bir şey kaybeder.

Ama o yazar gibi "kucakta zıplatılırken gördüm" gibi iğrenç cümleyi kullanırsam, ben küçülürüm, ölen kişi değil. Herkesin günahı kendine. bunu ağzına sakız yapan yazar düşünsün bakalım, nerde görmüş zıplatıldığını. Çok ahlaklıyız ya.

herkes iyi konuşacak diye bir kaide yok...
gördüğüm kadarıyla şimdi tartışılan da arkadan konuşulup konuşulmayacağı...
millet şimdi onu azize bile yaptı ya..
bizde neden bu kervana uyalım?
kötülüğü varsa söylerim...
siz konuşmazsınız o sizin tercihinizdir..
konuşan için de münker nekir herşeyi biliyor gibi yaklaşım tarzı dikta etmenize gerek yok...

Azize yapan millet umurumda değil, şahsen kendini çok da sevdiğim bi oyuncu sayılmaz. Eleştirilebilir de. Normal. Ama eleştiri ölçüsü artık kaçıyor bazı yazarlardan. Mide bulandırıcı seviyeye ulaşıyor. Sizce o "kucakta zıplatılma" cümlesi hoş mu? Bunu yazan yazar kim Allah aşkına? Rezilliktir,rüsvalıktır. Hiç yanaklar kızarmaz mı? O kirli cümleyi ağza aldıktan sonra utanç duyulmaz mı? Diyorum ya, kendisi o iğrenç olayı nerede görmüş. Çok ahlaklı ya. Ki görmeyi geçtim. Bazı insanlar gerçekten midemi bulandırıyor, ayıp.

böyle derseniz canımı yiyiverin...
yazdığın ilk yorumu şahsıma algıladım...
o konuda hem fikiriz...

Azize yapan millet umurumda değil, şahsen kendini çok da sevdiğim bi oyuncu sayılmaz. Eleştirilebilir de. Normal. Ama eleştiri ölçüsü artık kaçıyor bazı yazarlardan. Mide bulandırıcı seviyeye ulaşıyor. Sizce o "kucakta zıplatılma" cümlesi hoş mu? Bunu yazan yazar kim Allah aşkına? Rezilliktir,rüsvalıktır. Hiç yanaklar kızarmaz mı? O kirli cümleyi ağza aldıktan sonra utanç duyulmaz mı? Diyorum ya, kendisi o iğrenç olayı nerede görmüş. Çok ahlaklı ya. Ki görmeyi geçtim. Bazı insanlar gerçekten midemi bulandırıyor, ayıp.

serdar arseven abinin yazısı...
hiçte utandığını sanmıyorum...
bu tarz insanları insanların önüne rol model olarak sürenler,ölünüze üzülünmesini istiyorsanız onun gibi olmasınız mesajı verenler utanmıyorda serdar abi neden utansın...
bu kadın dans yarışmasında yarışmacıymış...o söze neden o kadar sinirleniyorsun?

serdar arseven abinin yazısı...
hiçte utandığını sanmıyorum...
bu tarz insanları insanların önüne rol model olarak sürenler,ölünüze üzülünmesini istiyorsanız onun gibi olmasınız mesajı verenler utanmıyorda serdar abi neden utansın...
bu kadın dans yarışmasında yarışmacıymış...o söze neden o kadar sinirleniyorsun?

Herkesin ahlaksızlığı kendine.
Bunu ağzına sakız yapan yazarında ahlaksızlığı kendine.
Yapan iğrenç,izleyip afişe eden iğrenç.
Yapandan beklerim, ama muhafazakar görünen insanın ağzına aldığı kelimeyi tartmasını beklerim.

Benim zihniyetim o yazıyı kaldıramıyor, iğrenç geliyor.

Siz kaldırıyorsanız, o da kişisel meselenizdir.

Birilerine ahlak dersi vermeden önce diline hakim olmalıdır yazar.

Herkesin ahlaksızlığı kendine.
Bunu ağzına sakız yapan yazarında ahlaksızlığı kendine.
Yapan iğrenç,izleyip afişe eden iğrenç.
Yapandan beklerim, ama muhafazakar görünen insanın ağzına aldığı kelimeyi tartmasını beklerim.

Benim zihniyetim o yazıyı kaldıramıyor, iğrenç geliyor.

Siz kaldırıyorsanız, o da kişisel meselenizdir.

Birilerine ahlak dersi vermeden önce diline hakim olmalıdır yazar.
sert bir dil...
ama sonu?
sonucu doğrular söylenmiş....

Herkesin ahlaksızlığı kendine.
Bunu ağzına sakız yapan yazarında ahlaksızlığı kendine.
Yapan iğrenç,izleyip afişe eden iğrenç.
Yapandan beklerim, ama muhafazakar görünen insanın ağzına aldığı kelimeyi tartmasını beklerim.

Benim zihniyetim o yazıyı kaldıramıyor, iğrenç geliyor.

Siz kaldırıyorsanız, o da kişisel meselenizdir.

Birilerine ahlak dersi vermeden önce diline hakim olmalıdır yazar.

cevabım cevabında gizli...
benim zihniyetim kaldırıyor...
sizin ki kaldırmıyorsa o da kişisel meselenizdir...
kimsenin sizin zihniyetinize göre yazı yazmak gibi bir misyonu yok...
facebookta ki 300 bin kişilik sayfada zihniyetinize göre bir çok yazı bulabilirsiniz...

Aslında bu tür eleştirileri TÜRKAN SAYLAN'ın ölümünden sonra da yaşadık.O öldü niye artık arkasından konuşuyorsunuz diye belki haklı olarak sitem edenler oldu.O öldü ama ismi MALTEPE BELEDİYESİNİN CHP li başkanı tarafından BELEDİYE BİNASINA verildi.O öldü ama ismi hala birçok sokakta yaşıyor.O öldü ama onun adına yapılan dizi film hala tvlerde fink atıyor.Musibetler ölümlü değil işte.
Kör öldür badem gözlü olur.

5317 - hz. aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"ölülere sövmeyin. çünkü onlar (sağken hayırdan ve şerden) gönderdiklerine kavuştular."
buhârî, cenâiz 97, rikâk 42; ebu dâvud, edeb 50, (4899); nesâî, cenâiz 51, 52, (4, 52, 53).
5318 - muğîre ibnu ş'u'be radıyallahu anh anlatıyor: "resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"ölüler hakkında kötü konuşmayın, sonra dirileri üzersiniz."
tirmizî, birr 51, (1983).
5319 - abdullah ibnu ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"ölülerinizin iyiliklerini zikredin, kötülüklerini zikretmeyin."
ebu dâvud, edeb 50, (4900); tirmizî, cenâiz 34, (101)

cevabım cevabında gizli...
benim zihniyetim kaldırıyor...
sizin ki kaldırmıyorsa o da kişisel meselenizdir...
kimsenin sizin zihniyetinize göre yazı yazmak gibi bir misyonu yok...
facebookta ki 300 bin kişilik sayfada zihniyetinize göre bir çok yazı bulabilirsiniz...

Herkes özgürdür elbet. İsteyen istediğini yazar, kiminin midesi kaldırır, kimininki kaldırmaz.

Yazar yazdığıyla kendini kimi gözlerde düşürür, kimisinde yükseltir.

Yazar madem o meselelere ilgili, görüyor, iğrenç bir uslüpla yayıyor.

Benim midem kaldırmadı ve bu konuda serzenişte bulundum.

Ne de olsa gideceğimiz yer aynı yer.

Bir şey yanlış anlaşılmış galiba.
Ben diğer yorumda da konuyu açma sebebimi belirttim.
Konu defne joy fostor mi veya ölümü değil.
Fakat bu ölüm ve akabinde basındaki gelişmeleri hepimiz biliyoruz diye bu konuyu denek olarak kullanıp başka bir noktaya vurgu yapmak istedim.

Bizim ülkede biri öldükten sonra hemen başlarlar methiye düzerler.
Hadis- şerifte efendimiz demiyor mu Ölünün arkasından sahip olmadığı hasletleri söylemeyin diye.
Ama yok.
Bizde kel ölür sırma saçlı olur;Kör ölür badem gözlü olur.


Ne yani ne.Ben bunu anlamıyorum.
Dinimiz ne? Niye dinimize göre azıcık olsun yaşamıyoruz.
Neden hep kafir sıfatları etrafında durdurak bilmeksizin fing atıyoruz.,