DEMOKRASİ Mİ, POLİS DEVLETİ Mİ?

Sevgili okurlarım, bu yazıyı gelecek kuşaklar için, 19 Mayıs 2008'deki Türkiye'nin durumunu anımsatmak amacıyla yazıyorum:

Eğer bir ülkede, iktidar partisine "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak" iddiasıyla kapatma davası açıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili, izlendiği ve dinlendiği kuşkusuna kapılıyorsa...

Eğer bir ülkede, dinlenme ve izlenme kuşkularının ardından "orada tesadüfen başka görevle bulunan bir polis aracı" gündeme geliyorsa...

Eğer bir ülkede, ikinci büyük medya grubuna genel seçim öncesi tartışmalı bir biçimde el konulabiliyor ve el konulan medya grubu bütün seçim dönemi boyunca iktidar denetiminde tutuluyorsa...

Eğer bir ülkede, el konulan medya grubunun seçimden sonraki satışı, yerli ve yabancı bütün isteklilerin açıklanmayan nedenlerle geri çekilmesi sonucunda, tek talip olarak kalan şirkete satılıyorsa ve bu şirketin en üst düzey yöneticileri arasında Başbakan'ın damadı varsa...

Eğer bir ülkede, milletvekillerinin, hırsızlık, rüşvet, nüfuz suiistimali, zimmete para geçirme vb. suçlardan yargılanmaları, dokunulmazlık zırhı ile engelleniyorsa...

Eğer bir ülkede, köşe yazarlarının en kıdemlilerinden biri ve muhalif bir gazetenin imtiyaz sahibi, sabah 4:30'da evi basılarak gözaltına alınıyorsa...

Eğer bir ülkede, insanların telefon konuşmaları resmen dinleniyor ve tutanaklar medyaya sızdırılıyorsa...

Eğer bir ülkede, iki-üç insan arasındaki konuşmalar gizlice ve yasalara aykırı olarak kaydediliyor ve bu kayıtlar internet sitelerinde yayınlanıyorsa...

Eğer bir ülkede, suçüstü yakalanan bir yargıç cinayeti sanığının bir gazeteye attığı bombalarla ilgili çete soruşturmasında, mağdur olan o gazetenin imtiyaz sahibi, sorumlu olarak sorguya çekilmek üzere gözaltına alınıyorsa...

Eğer bir ülkede, azınlık mensubu bir gazeteciyi öldürmekten sanık olan kişinin soruşturmasında emniyet ve istihbarat personeli ve örgütleri arasında çelişkiler gözleniyor ve katilin ardındaki güçler bulunamıyorsa...

Eğer bir ülkede, misyoner olduğu için katledilen insanların soruşturmasında, katillerin ardındaki azmettirici güçlere ulaşılamıyorsa...

Eğer bir ülkede, dinci örgütlenmelere ve yabancı oyunlarına karşı duruşuyla ünlenmiş bir aydın öğretim üyesinin katili yıllarca sonra bile hala bulunamamışsa...

Eğer bir ülkede, insanlar yeme içme, giyinme kuşanma, günlük yaşam konularında bile bir mahalle baskısı hissediyorlarsa ve bu baskı yerel ve merkezi yöneticiler tarafından da özendiriliyorsa...

Eğer bir ülkede, yüksek dereceli memur tayinleri ve ihaleler, eşleri tesettürlü olan insanlar dikkate alınarak yapılıyorsa...

Eğer bir ülkede, 1 Mayıs'ı ülkenin en ünlü meydanında kutlamak isteyen işçilere en üst düzeyde şiddet uygulanıyorsa...

Eğer bir ülkede, zaten hiç de bağımsız olmayan yargı, yasa değişiklik önerileriyle daha da net bir biçimde siyasal iktidarın etkisine alınmak isteniyorsa...

Eğer bir ülkede, sabah erkenden kapıları çalınan insanlar "Acaba polis mi?" diye korkuyorlarsa ve telefonla konuşanlar veya arkadaşlarıyla sohbet edenler "Acaba dinleniyor ve kayıt ediliyor muyuz" diye kuşkulanıyorlarsa...

Siz "Bu ülkede demokrasi var" diyebilir misiniz?


19.05.2008
EMRE KONGAR

Emre kongar gibi darbe yanlisi, birilerinin masasi, halka uzak, halkin degerlerine uzak kisilerin ne söylediklerinin, ne yazdiklarinin halk nezdinden hic ehemmiyeti yoktur!

HAYIR (!), Paranoya var demektir ... ;)

Öyle bir paranoya ki, olduğundan farklı görmek ve de göstermek amacına haiz yaşam süren köhne zihniyetin tezahürü olan bir paranoya hani ...

Senaristleri de kilitlenmiş kalpleri ve dar korteksleri ile yaşamaya çalışan paranoyaklar olsa gerek ...

KONGAR' a olmayan şapkamı çıkarıp selam ederim ... ;)

Emre kongar gibi darbe yanlisi, birilerinin masasi, halka uzak, halkin degerlerine uzak kisilerin ne söylediklerinin, ne yazdiklarinin halk nezdinden hic ehemmiyeti yoktur!


Sahi hangi yüzle demokrasiden bahsediyorlar ? İnsan biraz ciddi olur.

DARBE YANLISIMI ARKADAŞIM SEN EMRE KONGARIN HİÇ OKUMAMIŞSIN ANLAŞILAN NEYSE SEN VE SENİN GİBİLER FİKİRLERİNE UYMAYAN HERKEZİ DARBECİ YAPARLAR HEMEN

Emre kongar gibi darbe yanlisi, birilerinin masasi, halka uzak, halkin degerlerine uzak kisilerin ne söylediklerinin, ne yazdiklarinin halk nezdinden hic ehemmiyeti yoktur!


Sahi hangi yüzle demokrasiden bahsediyorlar ? İnsan biraz ciddi olur.


Onlarda kendilerince demokrat!..onlar demokrasiyi kendi cikarlarina giden bir arac olarak görürler evet bana anlatsin sayin kongar demokrasi arac midir, amac midir ;)

DARBE YANLISIMI ARKADAŞIM SEN EMRE KONGARIN HİÇ OKUMAMIŞSIN ANLAŞILAN NEYSE SEN VE SENİN GİBİLER FİKİRLERİNE UYMAYAN HERKEZİ DARBECİ YAPARLAR HEMEN


Emre Kongar asla darbe istemez, özellikle televizyonlarda ve gazetesinde.

DARBE YANLISIMI ARKADAŞIM SEN EMRE KONGARIN HİÇ OKUMAMIŞSIN ANLAŞILAN NEYSE SEN VE SENİN GİBİLER FİKİRLERİNE UYMAYAN HERKEZİ DARBECİ YAPARLAR HEMEN


Evet cumhuriyet yazarlarini okumak pek huyum degildir!..ben emre kongari ntv deki programinda yillardir izliyorum öyle, böyle degil tam bir darbe yanlisi, asker yalakasidir!..
Ak partiyi devirmek icin darbeyi bile mübah gören bir zihniyete sahip olan kongari bize demokrasi havarisi diye yutturmaya calisma istersen ;)

Üstüne binilinen bir araçtır DEMOKRASİ!

Gerektiğinde darbe de mübah kılınır, Demokrasi penceresinden bakınca tabi ki ...

DEMOKRASİ ARAÇ MIDIR AMAÇ MIDIR BU SÖZÜ İLK KİMDEN DUYDUGUMU ÇOK İYİ HATIRLIYORUM ZATEN ASLA UNUTAMAM VE GERİSİNİDE SÖYLELEYİM... ''DEMOKRASİ AMAÇ MIDIR ARAÇ MIDIR BİZİM İÇİN DEMOKRASİ ASLA AMAÇ OLAMAZ DEMIKRASİNİN ARAÇ OLDUGUNU GÖRECEKSİNİZ''

BU SÖZ KİME AİT BİLEN VARMI ŞİMDİ BEN SÖYLERSEM DEMOKRAT SİTENİZDEN ATILIRIM...

Eğer bir ülkede, iktidar partisine "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak" iddiasıyla kapatma davası açıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili, izlendiği ve dinlendiği kuşkusuna kapılıyorsa...
İlk önce halkın yüzde 47'sinin oyunu almış bir partinin kapatılmasını tartışalım sonra takip meselesine geçeriz...!

Eğer bir ülkede, dinlenme ve izlenme kuşkularının ardından "orada tesadüfen başka görevle bulunan bir polis aracı" gündeme geliyorsa... Eğer şüphelenilen birileri varsa dinlenmesi normaldir..Bu bir suç değil...

Eğer bir ülkede, ikinci büyük medya grubuna genel seçim öncesi tartışmalı bir biçimde el konulabiliyor ve el konulan medya grubu bütün seçim dönemi boyunca iktidar denetiminde tutuluyorsa...

El konulan medya grubunun usulsüzlükleri ispatlanmışsa el konulur...El konulmasaydı bu seferde ''yolsuzlukla mücadele edemeyen parti'' mi olacaktık?

Eğer bir ülkede, el konulan medya grubunun seçimden sonraki satışı, yerli ve yabancı bütün isteklilerin açıklanmayan nedenlerle geri çekilmesi sonucunda, tek talip olarak kalan şirkete satılıyorsa ve bu şirketin en üst düzey yöneticileri arasında Başbakan'ın damadı varsa...
Madem öyle ülkenin en zengin kesimini oluşturan laiklerden bir delikanlı çıkıp alsaydı medya grubunu...

Eğer bir ülkede, milletvekillerinin, hırsızlık, rüşvet, nüfuz suiistimali, zimmete para geçirme vb. suçlardan yargılanmaları, dokunulmazlık zırhı ile engelleniyorsa... Melih Gökçek hakkında 60 tan fazla dava açıldı bir tanesi bile haklı çıkmadı..Hepsi beraat...Kanıtlanamayan suçlar için konuşmayalım...

Eğer bir ülkede, köşe yazarlarının en kıdemlilerinden biri ve muhalif bir gazetenin imtiyaz sahibi, sabah 4:30'da evi basılarak gözaltına alınıyorsa...
Merve Kavakçı'nın evini geceyarısı basanlar kimlerdi acaba?

Eğer bir ülkede, azınlık mensubu bir gazeteciyi öldürmekten sanık olan kişinin soruşturmasında emniyet ve istihbarat personeli ve örgütleri arasında çelişkiler gözleniyor ve katilin ardındaki güçler bulunamıyorsa... Bunun baş sorumlusuda sanıyorum hükümet değil şu ulusalcu Ergenekon örgütü...Biz yine elimizden geldiği kadar çökerttik...Sizde o cesarette yoktu..

Eğer bir ülkede, insanlar yeme içme, giyinme kuşanma, günlük yaşam konularında bile bir mahalle baskısı hissediyorlarsa ve bu baskı yerel ve merkezi yöneticiler tarafından da özendiriliyorsa... Yıllardır başörtüsü ve katsayı zulmüyle karşı karşıya olmadığınız için baskınında ne olduğundan bi habersiniz...

Eğer bir ülkede, 1 Mayıs'ı ülkenin en ünlü meydanında kutlamak isteyen işçilere en üst düzeyde şiddet uygulanıyorsa... Orada işçi göremedim ama dayak atılan PKK yandaşlarını izlerken gayet mutluydum...

DEMOKRASİ ARAÇ MIDIR AMAÇ MIDIR BU SÖZÜ İLK KİMDEN DUYDUGUMU ÇOK İYİ HATIRLIYORUM ZATEN ASLA UNUTAMAM VE GERİSİNİDE SÖYLELEYİM... ''DEMOKRASİ AMAÇ MIDIR ARAÇ MIDIR BİZİM İÇİN DEMOKRASİ ASLA AMAÇ OLAMAZ DEMIKRASİNİN ARAÇ OLDUGUNU GÖRECEKSİNİZ''

BU SÖZ KİME AİT BİLEN VARMI ŞİMDİ BEN SÖYLERSEM DEMOKRAT SİTENİZDEN ATILIRIM...


bende o sözü söyleyene katiliyorum "Demokrasi topluma huzurlu, rahat ve ferah ortam hazirlamak icin aractir"..araclarda bazen belli basina amac olur ;)
biz hic degilse halkimiz icin demokrasiyi arac görüyoruz, halkin mutlulugu icin arac görüyoruz senin gibiler ise ranti, cikari icin demokrasiyi arac görüyor!

Eğer bir ülkede, iktidar partisine "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak" iddiasıyla kapatma davası açıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili, izlendiği ve dinlendiği kuşkusuna kapılıyorsa...

Bence izlenilmesinden asıl rahatsız olan asıl Emre Kongar gibi ergenokncu gizli militanlar. Anayasa mahkemesi başkanı bir cinayete kurban gitmezse nasıl darbe yapacaklar değil mi? Yazık tabii..

Hani Uğur Mumcu'nın cesetini siyasi pazara meta yapmaları gibi.

Ülkemizde demokrat gecinen sayın Emre kongar hocamızın sozlerinden ülkemizde demokrasinin varlıgını sorguluyorum!

Eger bir ülkede 27 nisan 2007 de verilen askeri muhtırayı "Ordu bir elektronik bildiriri ile demokratik ve laik düzenin koruyucusu olduğunu anımsatma gereği duydu" diyebiliyorsa..

Eğer bir ülkede Cumhurbaşkanını halka seçtirecek bir anayasa değişikliğine karsı sistemle inatlasmak olarak goruyorsa..

Eğer bir ülkede Gazetesine atılan her bombadan sonra daha kim attıgını bilmeden "Türkiye irtica tehlikesi altında "diyebiliyorsa..

Eğer bir ülkede bir savcının actıgı sorusturmalardan dolayı "Van savcısının meslekten ihracı, adalet mekanizmasının üzerine düşen gölgeden kurtulması için önemli bir adım" diyebiliyorsa...

Eğer bir ülkede merkez bankasına atanan vekile "Eşi türbanlı bir başkan vekili ve bu vekilin atadığı İslamcı ekonomik görüşleri savunduğu makaleleriyle gazete manşetlerine taşınan bir başkan yardımcısı" diye söz ediliyorsa...

Eger bir ülkede demokratik hakla secılecek cumhurbaskanlıgı icin "sivil darbe" olarak goruyorsa..

Eger bir ülkede gazete küpürleri ile hazırlanmıs parti kapatma iddanamesi icin"İster iktidarda olsun, isterse muhalefette, ister binde 1 oy alsın ister yüzde 99, siyasal partilerin demokrasiye uygun davranmasını gözetmek ve denetlemek Anayasal yargının görevidir" diyebiliyorsa...

Seçmenin % 99'u, yani "ezici çoğunluğu" bile istese temel hak ve özgürlükler sınırlanamaz ve kısıtlanamaz; kısıtlanır veya sınırlanırsa o rejimin adı demokrasi olmaz deyipte % 20 nin istedigi rejime demokrasi diyebilorsa...

Eger bir ülkede "Seçilmiş olmak hiçbir makamı yargı denetiminin dışında bırakamaz, hiçbir seçim sonucu, yargı kararlarını değiştiremez." diyebiliyorsa

Eger bir ülkede "367 kararı" hukuki goruluyorsa..

Eger bir ülkede demokrat hocamız "Darbe gunluklerini" "Ergenokon örgütünü" sorgulamaktan kacıyorsa...

Bende bu ulkenın hala demokrasi oyunuyla oyalandıgını dusunuyorum.

Ülkemizde demokrat gecinen sayın Emre kongar hocamızın sozlerinden ülkemizde demokrasinin varlıgını sorguluyorum!

Eger bir ülkede 27 nisan 2007 de verilen askeri muhtırayı "Ordu bir elektronik bildiriri ile demokratik ve laik düzenin koruyucusu olduğunu anımsatma gereği duydu" diyebiliyorsa..

Eğer bir ülkede Cumhurbaşkanını halka seçtirecek bir anayasa değişikliğine karsı sistemle inatlasmak olarak goruyorsa..

Eğer bir ülkede Gazetesine atılan her bombadan sonra daha kim attıgını bilmeden "Türkiye irtica tehlikesi altında "diyebiliyorsa..

Eğer bir ülkede bir savcının actıgı sorusturmalardan dolayı "Van savcısının meslekten ihracı, adalet mekanizmasının üzerine düşen gölgeden kurtulması için önemli bir adım" diyebiliyorsa...

Eğer bir ülkede merkez bankasına atanan vekile "Eşi türbanlı bir başkan vekili ve bu vekilin atadığı İslamcı ekonomik görüşleri savunduğu makaleleriyle gazete manşetlerine taşınan bir başkan yardımcısı" diye söz ediliyorsa...

Eger bir ülkede demokratik hakla secılecek cumhurbaskanlıgını icin "sivil darbe" olarak goruyorsa..

Eger bir ülkede gazete küpürleri ile hazırlanmıs parti kapatma iddanamesi icin"İster iktidarda olsun, isterse muhalefette, ister binde 1 oy alsın ister yüzde 99, siyasal partilerin demokrasiye uygun davranmasını gözetmek ve denetlemek Anayasal yargının görevidir" diyebiliyorsa...

Seçmenin % 99'u, yani "ezici çoğunluğu" bile istese temel hak ve özgürlükler sınırlanamaz ve kısıtlanamaz; kısıtlanır veya sınırlanırsa o rejimin adı demokrasi olmaz deyipte % 20 nin istedigi rejime demokrasi diyebilorsa...

Eger bir ülkede "Seçilmiş olmak hiçbir makamı yargı denetiminin dışında bırakamaz, hiçbir seçim sonucu, yargı kararlarını değiştiremez." diyebiliyorsa

Eger bir ülkede "367 kararı" hukuki goruluyorsa..

Eger bir ülkede demokrat hocamız "Darbe gunluklerini" "Ergenokon örgütünü" sorgulamaktan kacıyorsa...

Bende bu ulkenın hala demokrasi oyunuyla oyalandıgını dusunuyorum.Tessekurler Emre hocam


Dostum tebrikler :-*

Eyvallah kardes...