Orijinalini görmek için tıklayınız : Deniz Gezmiş
webfatihi
11-14-2008, 00:39
*Deniz Gezmiş kimdir?
- 31 Ağustos 1966'da İstanbul - Taksim'de* Çorum'dan İstanbul'a kadar yürüyen adamlarıyla birlikte ayaklanma başlatan ve ortalığı birbirine katan.Bu kargaşada çok vatandaşın yaralanmasına sebep olan kişi.
- 19 Ocak 1967'de o zamanki bir öğrenci yurdunun devir edilmesi sırasında adamlarıyla birlikte ayaklanma yapan ve yine çok sayıda vatandaş yaralanmasına sebep olan.
- 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesini adamlarıyla birlikte işgal edip pek çok öğrenciyi öldüren.
- 7 Mart 1968'de İstanbul Üniversitesi'nde yapılan AIESEC Genel Kurul toplantısında adamlarıyla birlikte salonu savaş alanına çeviren.
- 16 Mart 1969'da karşıt görüşlü bir öğrenci hareketinin İstanbul'da bir miting yapması üzerine adamlarıyla birlikte bu miting yapan öğrencilere saldıran...
- 31 Mayıs 1969'da İstanbul Üniversitesi'ni adamlarıyla birlikte işgal eden. Bu işgal sırasında polisle girdikleri çatışmada yaralanan
- Üniversitede yapılan bir aramada dürbünlü tüfekle (suikast tüfeği* bu tüfek türü kesinlikle savunma amaçlı kullanılamaz) yakalanan..
**- 11 Ocak 1971'de adamlarıyla birlikte İş Bankası* Ankara - Emek Şubesini soyan
Bunların yanı sıra bu çapulcu vatan haini bir dönem Türkiye'den kaçıp* Filistin'deki kamplarda eğitim görerek geri Türkiye'ye döndü.
Nihayet 6 Mayıs 1972'de Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edildi. İdam sehpasına götürülürken ayakkabılarının askerlere kesinlikle bırakılmamasını özellikle isteyen. Bu derece de ordu ve asker düşmanı bir soysuzdur.**Yalan deyin yazdıklarıma* diyemezsiniz hepsi gerçek değil mi? *
*Deniz gezmiş eline silah alıp kurtarılmış bölge dediği komünist çöplüklerinde bekleyip gelenden geçenden haraç kesen* polis ve jandarma karakollarını bombalayan bir cani değil midir? Bugün gördüğümüz Kendilerini Soysuz Gençlik(Apocu Gençlik) Olarak İlan Edenlerden Farksızmıdır?. Davranış olarak da farkı yoktur; onlar gibi önüne gelenden haraç keser* evleri taşlar* kurşunlar* geceleri sabaha kadar sokaklarda bağırarak gezer.*
*Kanunu* yasayı tanımayan ve zorbalığı hak bilen birisi.*
Silah zoruyla sistemi değiştirebileceğini sanan ayrıca orduya* polise* millette silah doğrultarak kendini kahraman ilan eden.*
Tam bağımsızlık diyerek Türkiye'yi rusyanin kuklası haline getirmek isteyen. Soygun* yaralama* haraç alma* dövme ve cinayete sebebiyet verme* cinayete teşvik etme* cinayet işleme ve işkence suçlarını isleyen birisi.*
*Giyimi*kuşamı ve ideolojisi tamamen zorbalık üzerine kurulu. Bu milleti solcu* sağcı diye bölmeye çalışan* ülkeye* ekonomiye* siyasete kısacası her şeye zarar veren biri. Yakalanmasaydı şehir eşkiyalığından dağda teröristliğe terfi edecekti. *
*Bu nasıl..Atatürk"çülüktür böyle* hangi Atatürk"çünün resimleri pkk sitelerinde ermeni sitelerinde denizden ve hranttan başka; TSK düşmanı* Atatürk düşmanı ve Atatürk"çülük karşıtı sitelerde yayınlanıp bu insan adeta idol olarak lanse ettiriliyor bu nasıl Atatürk"çülük sorarım size? Bu arada yeni idolünüz hrantınızda hayırlı olsun. **Bu nasıl Atatürk"çülüktür ki son nefesinde bile ayağındaki o lanet botlarını askere vermek istemiyor sen kimin askerinden neyini sakınıyorsun sen kimsin?** işte bu kadar vatan ve asker ordu düşmanı birisi. *
*Atatürk"çülük bumuydu* kardeşlik bumuydu hangi şehit ailesine gidersen git yine de vatan sağ olsun der üstünde başında ne varsa çıkarır verir bu vatan için bu asker için. *
*Hangi Atatürkçüler deniz gezmiş gibi ölürken dahi son nefesinde"Yaşasın tam bağımsız Türkiye! **Yaşasın Marksizm-Leninizm!** Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!! **der.*
Atatürkçülük ve Leninizm marksizim nasıl aynı cümlede telaffuz edilebilir**? Dehşet içindeyim.*
(idamı haklı mıdır değil midir* o ayrı hukuki tartışma konusudur)
Son bir söz 6.filoya abd"ye kafa kaldırmakla* 2 taş atmakla Rusların altına girmekle vatansever olunmuyor* Türkiye'ye Türklüğe bir damla dahi hayrı olmamıştır bu insanın aksine derin yaralar bırakmıştır. Kardeşi kardeşe düşürmüştür* ne çabuk unuttular o günleri.*
Kaynak : http://www.dindarforum.com/biyografiler
:güzel:
FarukARSLAN.
11-15-2008, 15:28
*Hangi Atatürkçüler deniz gezmiş gibi ölürken dahi son nefesinde"Yaşasın tam bağımsız Türkiye! **Yaşasın Marksizm-Leninizm!** Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!! **der.*
Atatürkçülük ve Leninizm marksizim nasıl aynı cümlede telaffuz edilebilir**? Dehşet içindeyim.*
Şu yazıya karşılık bende bir tane vereyim:
Yavuz Bahadıroğlu;
İdam cezası kalkana kadar, bu ülkede, kimi haklı kimi haksız, pek çok insan asıldı. İstiklâl Mahkemeleri’nin astığı insan sayısı ise hâlâ tam olarak belirlenememiştir. Ancak Cumhuriyet döneminin meşhur celladı Kara Ali (Nedendir bilinmez, Menderes’i asan cellat dahil, bildiğim tüm cellatların adı “Kara Ali”dir) 3 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi’ne verdiği röportajda, “12 yıl içinde 5 bin 216 kişiyi sallandırdırdığı”nı iftiharla belirtmiştir. İbret ve dehşet!
-
Görebildiğim kadarıyla bazıları idamlar konusunda bile ayırımcılık yapıyor. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamları söz konusu olduğunda “ah vah” edenler, defalarca seçim kazanmış siyasetçilerin siyasi kararları sebebiyle idamlarına vesile olan askeri darbeyi yüceltmekle hiç beis görmüyorlar. Ayrıca da, “Şartlar tamam olunca ihtilal meşru olur” hezeyanını savurup gidiyorlar. Aynı yaşlarda asılan ülkücüleri ise nefretle hatırlıyorlar. Bu bir tarafa, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın suçsuzluğuna inanmamızı istiyorlar.
O dönemi yaşamış biri olarak bunu kabul etmem mümkün değil.
6 Mayıs 1972'de, Ankara Cebeci Sivil Kapalı Cezaevi'nde idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, ülke çapında terör estiren, banka soyan, banka soymayı değil kurmayı suç sayan, devletin güvenlik kuvvetlerine kurşun sıkan (kurşunların isabet etmemesi ayrı bir konudur), Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun (THKO) kurucu ve yöneticileridir.
Bu örgütün militanları defalarca banka soymuş, polisle, askerle defalarca çatışmış, silahlı dağ kadroları oluşturmuş, üniversiteleri işgal ve tahrip etmiş, kısacası silah zoruyla anayasal düzeni değiştirmeye çalışmıştır. Yani suçludurlar. Yine de idam cezası verilmemeliydi. Bu ne kadar yanlışsa, onları mazlum ve mağdur göstermek de o kadar yanlıştır.
Bu çocuklar, halkın ve işçinin yanlarında yer alacağına dahi inandırılmışlardı. Bazıları bugün siyasi parti, gazete, televizyon yöneticiliği yapan ağabeyleri tarafından sözün tam manasıyla kandırılmışlardı.
Asıl onların yargılanması gerekirdi, ne var ki böyle bir hukuk yoktur.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve diğerleri çok genç ve toydular. Çoğu samimi ve dürüst gençlerdi. Gençlik heyecanları ve tecrübesizlikleri kullanıldı. Sırtlarına birilerinin bastığını, üzerlerinden iktidar hesapları yapıldığını, komünist darbeler planlandığını, kısacası acımasızca kullanıldıklarını hiçbir zaman fark edemediler.
İnanırlarsa kazanacaklarını zannettiler. Halkın kıblesini, yürek pusulasını hesaba katmadılar. Çünkü beyinleri fena halde yıkanmış, çok kötü biçimde kandırılmışlardı. Bildik bazı isimler onların hayatları üstüne kumar oynadı. Hayatlarını kaybettiler. İşin en dramatik, en acınası boyutu ise sehpaya giden gençlerin dini telkin kabul etmemeleriydi. Çünkü herhangi bir dine değil, sadece Marksizm-Leninizm’e inandırılmışlardı. Son sözleri de buna paralel oldu.
Deniz Gezmiş: “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!.. Yaşasın işçiler, köylüler. Kahrolsun emperyalizm!” diyerek öldü.
Yusuf Aslan: “Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika’nın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!” diye bağırarak öldü.
Hüseyin İnan ise, “Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı (Marksizm-Leninizm bayrağını) bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum” derken, “sosyalist devrim”in gerçekleşeceğine kuşkusuz hâlâ inanıyordu. Bayrağı devrettiği halkın yüzde elliye yakının AKP’ye oy vereceğini elbette bilemezdi. Çünkü halkı okuyamayacak kadar toydu. Son cümlesi: “Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!” oldu. Boşu boşuna öldüler.
Bir de “ötekiler” vardı: Ülkücü gençler. Onların hikâyesini İrfan Sönmez’in Vakit’teki yazısında okuyunca sarsıldım.
“Bugün” diye başlıyor yazı, “Selçuk Duracık ile Halil Esendağ’ın idam edilmelerinin 25. yıldönümü…”
Ve idamı kesinleşen gencecik cezaevi arkadaşlarını anlatmayı şöyle sürdürüyor:
“Halil her zaman olduğu gibi metindi, hiç ceza almamış gibi ölümle dalga geçiyordu: “Bize devletin verdiği kefenlerle asılmak istemiyoruz. Onlar torba gibiymiş. Bize kollarımız dışarıda kalacak şekilde, rahat can çekişeceğimiz iki kefen yaptırın” dedi.
Konuşa konuşa mahkemeye geldik. Ellerimiz birbirine bağlı olduğu için yan yana sandalyelere oturduk. “Nasıl sehpaya gitmeyi düşünüyorsun” dedim, “Slogan atacak mısın?”
“Hayır” dedi, “Slogan atmayacağım, Allah’a giderken slogan atılmaz. Ama namazımı kılacak, duamı yapacak, tekbir getire, getire gidip sehpaya çıkacağım. Kelime-i şahadet getirdikten sonra sehpaya tekmeyi kendim vuracağım ama, intihar olur mu diye tereddüt ettiğimden bu işi cellâda bırakacağım.”
“Peki nasıl bir gecede asılmak istersin?” dedim.
“Yağmurun hafif çiselediği bir gecede asılmak isterim” dedi.
“Asıldığı gece yağmur çiseliyordu.”
FarukARSLAN.
11-15-2008, 22:19
Gericilere inat diyorsunda.. Gericilik tanımını bi yapsana?
Sonra da şu savunduğun şahsiyete bağlılığınla o gericilik tanımını karşılaştır..
Sonra gel!
Tamam?.. :karizmatik:
akgençlk
11-16-2008, 00:01
Deniz Gezmiş teröristin tekidir...
webfatihi
11-28-2008, 20:31
Yazılanlardan hangileri yanlış. bu adamı savunan arkadaşlar bi söylesinde görelim. Bu saydıklarımızı yapmamış mı şahsiyet.
AK_Genclik
12-16-2008, 14:55
Ankara'da Oyun Havası var. Gemerekte çevirmişler deniz gezmişin yolunu diye :)
Yaw Deniz Gezmiş İle Pkkli Bir militan arasında ne fark var... Oda Düzeni yıkmak istiyo onlarda .. Zaten 1980 sonrası bunu fark ettilerde o zihniyette birleştiler. :D
FarukARSLAN.
12-16-2008, 20:59
o şarkı çok acılıdır deniz gezmis bir kahramandır faşizm düzenine karşı ATATURK laik cumhuriyeti savundular..vatan kahramnlardır vatan hainleri belli başı hain vahdettin ceker
Sen bu kafayla bu çapulcuları ulu görürsen Vahdettin'ide hayli hayli hain görürsün..
Ama sen ne diye görünürsün toplumda orasını bilmiyorum..
Padişahıma Vahdettine Hayin diyenin Soyundan şüpe ederim...
vahdettin padisaha hain d gezmise kahraman diyenler bir kere olsun bir tarih kitabina baksinlar
ne önlerine koyuluyorsa ona inaniyorlar bazi insanlar yazik ...
vahdettin pasaya hain d gezmise kahraman diyenler bir kere olsun bir tarih kitabina baksinlar
ne önlerine koyuluyorsa ona inaniyorlar bazi insanlar yazik ...
Vahdettin Sade Bir Paşa DEğİlDi...
PaDİŞAH idi... Kardeşim
Saygılarım ile...
AkSa- 34
12-16-2008, 22:30
deniz gezmiş ve onun peşinden sürüklenen devrimci sol kafalı kuşak==>NEDEN BİRŞEYLERİ DEVİRMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ BİRAZDA SÜRDÜRMEYE ÇALIŞSANIZA...
keske seviyenizi düsürmeden tartisabilseydiniz
bu saldirgan kisiliginizin ön plana cikarmakla amaciniz ne
ahmetermiş
12-16-2008, 23:58
Vahdettin, Atatürk'ü Anadolu'ya gönderdi
http://i35.tinypic.com/drb2o8.jpg
Sivas'ta çıkan İrade-i Milliye gazetesinin 14 Eylül 1919 tarihli ilk sayısında çıkan Mustafa Kemal Paşa'nın Vahdettin'e çektiği telgrafın orijinali.
İşte Vahdettin'in Kuva-yı Milliye'yi destekleyen hatt-ı hümayunu
2006 yılında bir çağrıda bulunmuştum bu köşeden. Gelin, demiştim, Milli Mücadele'nin Sivas'ta çıkan ilk yayın organı "İrâde-i Milliye" gazetesinin tamamını yeni harflere çevirip yayımlayalım. Doğrusu gösterdiğiniz alaka, heyecan aşılıyor meyus kalbime. Hâlâ cevap verenler, hazır olduklarını söyleyenler oluyor.
Şimdi size ve o gönüllülere buradan duyurmak boynumun borcu oldu: Çağrımız Sivas'ta yankılandı ve bir grup öğretim üyesi elbirliği etmek suretiyle 40 kadar "İrade-i Milliye" nüshasını Latin harflerine çevirdiler, Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Bey'in destekleriyle Buruciye Yayınları tarafından Osmanlıca orijinaliyle birlikte 2007 yılında yayınlandı. Yani eksik de olsa bu ilk resmi yayın organının bir koleksiyonuna sahibiz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Keşke diğer gazete koleksiyonları da aynı bahtiyarlığı yaşayabilse.
Yine de bir iki noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Birincisi, kronik problemimiz olan ciddi okuma hataları. En basiti, kapı, eşik anlamına gelen 'südde' kelimesinin ısrarla 'sedde' yazılması (msl. s. 19) ya da "istiksâratımızın" (s. 159) kelimesinin doğrusunun "istiksar etmezler" olması gibi. Bunlar ufak tefek kusurlar gibi görünüyor ama yapılan işin önemi karşısında daha ciddi olunması gerekirdi.
"İrade-i Milliye" gazetesinin maalesef tam bir koleksiyonu hiçbir yerde yok. İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde de sadece mikrofilmleri mevcut. Asıllarını isteyince yok diyorlar. Nasıl yok olur? Anlamak mümkün değil. Allah'tan Amerikalılar var da, gazetenin Türkiye'de dahi bulunmayan bazı nüshalarını Chicago Üniversitesi Arşivi'nden temin edebiliyorsunuz.
Benim asıl üzerinde durmak istediği nokta, şeklinden şemailinden ziyade "İrade-i Milliye" gazetesinde yazılanlar. Kuva-yı Milliye dönemine ait çok önemli ve dikkatlerden kaçmış beyanlar ve telgraflar, haberler, sıcağı sıcağına tepkiler, en azından Ankara'ya gitmeden önce Mustafa Kemal tarafından yazılan başyazılar. Her biri önemli bizim için.
Mesela 14 Eylül 1919 tarihli nüshada daha önce de dile getirdiğim bir telgraf yer alıyor. Çeken "Üçüncü Ordu Müfettişi, Yaver-i Hazret-i Şehriyarileri Mustafa Kemal", çekilen kişi "Zat-ı Şahane" yani Sultan Vahdettin, çekildiği yer Havza. Tarih 14 Haziran 1919.
Burada Mustafa Kemal Paşa, son görüşmelerini hatırlatıyor padişaha ve şöyle diyor: Huzurdayken İzmir'in işgali karşısında "pek mahzun olan" kalbinizin "bu nokta-i necâta ait ilhamatı"nı, yani ülkenin sizin öncülüğünüzde millî mukaddes bir kudretle kurtulacağına dair verdiğiniz ilhamları şu an gibi hatırlıyorum. Sizin "ilkâ"nızdan, yani Şemseddin Sami'nin "Kamus-i Türkî"sine bakılırsa, benim fikrimi çelmenizden aldığım imanın azmiyle görevime devam ediyorum.
http://i38.tinypic.com/13zbc07.jpg
Sivas'ta çıkan İrade-i Milliye gazetesinin 14 Eylül 1919 tarihli ilk sayısında çıkan Mustafa Kemal Paşa'nın Vahdettin'e çektiği telgrafın orijinali.
Müthiş bir metin tabii. Ancak telgrafın bu şeklini başka kaynaklarda bulabileceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz. "Nutuk" dahil diğer kaynaklarda "ilkâ" kelimesinin "ilham"a dönüştürüldüğünü görüp hayrete düşüyorsunuz (mesela "Atatürk'ün Bütün Eserleri", c. 2, s. 375). Meğer, diyorsunuz, Atatürk'ün kendi sözleri de zamanla kitabına uydurulmuş.
Peki sonradan tamamen unutulacak olan bu "fikir çelme" hadisesi neyin nesiydi? Ona dair de bazı ipuçları bulabiliyoruz aynı telgrafta. Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a çıktıktan bir ay kadar sonra şu gerçeği itiraf ediyor:
"İstanbul'da iken milletin bu kadar kuvvetli ve az vakitte felaketlerden bu derece müteyakkız [uyanmış] olduğunu tahayyül edemezdim."
İlginç değil mi? Devam ediyor Paşa:
"Millet baştan aşağı uyanık olup istiklal-i millet ve devleti ve hukuk-i âliye-i saltanat ve hilafeti teyid için kavi bir azim ve iman ile mücehhez bulunuyor." Yani uyanmış olan millet, milletin ve devletin bağımsızlığı ile saltanat ve hilafetin yüce haklarını desteklemek için sağlam bir kararlılık ve imanla donanmış durumda.
Mustafa Kemal Paşa'nın bir ay içerisinde çektiği bu net resim çok mu çok önemli. Neden? Piyasadaki inkılap tarihlerinde o yıllarda milletin yere serilmiş olduğu ve sonra Atatürk'ün gelip onu dirilttiği anlatılır da ondan. Oysa gerçek hiç de öyle değilmiş. Üstelik bunu bizzat kendisi söylüyormuş.
Daha neler söylüyormuş? Devam edelim okumaya.
Mustafa Kemal'e göre Vahdettin son hatt-ı hümayunuyla bütün milletin azim ve mücadele gücünü uyandırmış imiş. Peki kime karşıymış bu mücadele? Cevabını telgraf sahibi veriyor zaten:
Milletin beka ve varlığına düşman olanlara karşı. Yani İngilizlere ve İngilizlere yaltaklanmayı meslek edinen zayıf karakterlilere karşı.
Şimdi düşünelim:
Beni Anadolu'ya ikna ettiniz diyen kim? Atatürk.
Anadolu'ya geçmeden önce milletin bu kadar uyanık ve mücadeleye hazır olacağını hayal bile edemezdim diyen kim? Yine Atatürk.
Uyanmış olan milletin bağımsızlık ateşiyle tutuşmuş olduğunu ve saltanat ve hilafetin haklarını desteklemek için kararlılık içinde olduğunu söyleyen kim? Yine Atatürk.
Vahdettin'e, hatt-ı hümayununuz milletin mücadele gücünü uyandırdı diyen de o, İngilizlere ve onların destekçilerine karşı mücadele etmek üzere anlaştıklarını söyleyen de.
Peki Turgut Özakman neyi savunuyor: Canım Vahdettin gönderdi ama Atatürk'ün ne için gittiğini bilmiyordu ki. Bilse asla göndermezdi.
Şimdi Havza telgrafıyla görüyoruz ki, ikna eden de, gönderen de, hatt-ı hümayunuyla halka direniş mesajı veren de, İngilizleri barışa ikna etmek için Mustafa Kemal'le gizlice mutabakat sağlayan da Vahdettin'den başkası değil. Aralarında bütün bunlar önceden konuşulmamış olsa Mustafa Kemal ne diye anlatsın ki derdini sultana?
Üstelik Vahdettin'in Anadolu halkına, yanınızdayım mesajını veren bir beyannamesi var ki, gazete sütunlarında alkışla karşılanmış. Mustafa Kemal, 28 Eylül 1919 tarihli nüshada bu beyannamenin Osmanlı tarihinde her bakımdan benzersiz olduğunu yazıyor. "Padişahımız" diyor, "Anadolu harekâtının tamamiyle meşru olduğunu ilan ederek mevcut cereyanı, yani Kuva-yı Milliyeyi lütfen teşvik etmekte ve hatta katılarak kuvvetlendirmektedir."
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir.Ücretsiz Üye olmak ve forumdan tamamen yararlanmak icin
Mustafa ARMAĞAN
webfatihi
12-19-2008, 14:53
Artık hala vahdettin hain diyenler varya... hiç yorum yapasım gelmiyor onlara..
suayip_caliskan
01-10-2009, 10:55
deniz gezmiş bu ülkenin en düzeysiz koministlerinden di sonuda kendisi gibi oldu astılar bu adam bu ülkede gençleri solculuğa alıştırdı.asla sevmem sevenede kızarım...
Deniz gezmişi sevmem ama bana göre vahidettin hain neden hain dedelerinin kemiklerini sızlattı gitti ingilizlere sığındı sonra damat ferit paşayı korudu kolladı önümüze sevr anlaşmasını getirdi sonra ingilizleri istanbula getirtti her istenen kararı onaylattırdı bumudur vatan sevgisi bumudur daha var ne naneler var daha mustafa kemali anadoluya gönderen bu devleti sen kurtarırsın diyen padişah neden idam kararı aldırıyor ingilizlerin baskısıyla çok yazılarınızla çelişiyorsunuz arkadaşlar vahidettin öyle koca padişah değildir ingilizlerin ve emperyalistlerin kuklasıdır... bu ülkeyi paylaştıran bi padişah mı olur kanuni sultan süleymandan utanmadımı peki gitti fransaya ültimatom verdi fatih sultan mehmetten utanmadımı gitti bizansı çökertti istanbulu feth etti peki vatanını satan ve parçalayan kurtuluşu hıristiyan birliğinden gören bir padişah olurmu?
İntifada
07-04-2010, 05:21
Deniz gezmişi sevmem ama bana göre vahidettin hain neden hain dedelerinin kemiklerini sızlattı gitti ingilizlere sığındı sonra damat ferit paşayı korudu kolladı önümüze sevr anlaşmasını getirdi sonra ingilizleri istanbula getirtti her istenen kararı onaylattırdı bumudur vatan sevgisi bumudur daha var ne naneler var daha mustafa kemali anadoluya gönderen bu devleti sen kurtarırsın diyen padişah neden idam kararı aldırıyor ingilizlerin baskısıyla çok yazılarınızla çelişiyorsunuz arkadaşlar vahidettin öyle koca padişah değildir ingilizlerin ve emperyalistlerin kuklasıdır... bu ülkeyi paylaştıran bi padişah mı olur kanuni sultan süleymandan utanmadımı peki gitti fransaya ültimatom verdi fatih sultan mehmetten utanmadımı gitti bizansı çökertti istanbulu feth etti peki vatanını satan ve parçalayan kurtuluşu hıristiyan birliğinden gören bir padişah olurmu?
görülmekteki ne osmanlı tarihine ne türkiye cumhuriyetinin kuruluşuna neden sevre dair bir bilginiz yok...
sizinle her türlü tartışırım bu konuları ama tahminen yine yarın gece kimsecikler yokken girip birşey yazıp çıkacaksınız...
ilkin şunu öğren sevr bir antlaşma değil teklifdir atatürkün nutukta yazdığı gibi projedir...ve projeler devletin başındakiler tarafından kabul edilir..Osmanlının mebusanları bu projeyi imzalamamıştır.Bilmediğiniz konular hakkında yorum yapmayın..
ikincisi sizin herhangi bir tarih bilginiz olduğunu düşünmüyorum..Kelimelerinizin arasına şanlı halifelerimizi yazarak eyyamcılık yapmaya çalışmayın...Siz Vahidettin hanın hakkında şimdiye kadar size anlatılanların haricinde ne araştırma yaptınız acaba?
görülmekteki ne osmanlı tarihine ne türkiye cumhuriyetinin kuruluşuna neden sevre dair bir bilginiz yok...
sizinle her türlü tartışırım bu konuları ama tahminen yine yarın gece kimsecikler yokken girip birşey yazıp çıkacaksınız...
ilkin şunu öğren sevr bir antlaşma değil teklifdir atatürkün nutukta yazdığı gibi projedir...ve projeler devletin başındakiler tarafından kabul edilir..Osmanlının mebusanları bu projeyi imzalamamıştır.Bilmediğiniz konular hakkında yorum yapmayın..
ikincisi sizin herhangi bir tarih bilginiz olduğunu düşünmüyorum..Kelimelerinizin arasına şanlı halifelerimizi yazarak eyyamcılık yapmaya çalışmayın...Siz Vahidettin hanın hakkında şimdiye kadar size anlatılanların haricinde ne araştırma yaptınız acaba?
Akıncı kardesim, sevr teklifi demişsin bunun altında duran damat ferit avrupada ortaelçilik yapan bir kişi aklıma gelmiyor ve bir kişi ile daha imzalanmıştır ama son sözü vahidettin söyliyecekti ve zaman kazanmak için imzalamadı ama ne oldu avrupalılar direk mondorosun 7. maddesini ilerisürdüler ve istanbul boğazını ve başkenti işgal ettiler sizce bundan diğer padişahların kemikleri sızlamamışmıdır. Şanlı halifelerimiz demişsin eyyamcılık demişsin valla en güzel eyyamcılığı sen yapıyorsun ben bitek vahidettini sevmem ve bana sevdiremezsiniz ama osmanlı padişahlarına çok büyük saygım ve sevgim vardır biri hariç vahidettin. İlla herkes herkesi sevecek diye bir kural yok ama kin tutamam ben müslüman bi adamım o adam yaptığı hatalar ile ahirete göç etmiştir. Benim içn 2. en önemli olayda ingilizlerden ve emperyalist güçlerden medet ummasıydı istanbulun polsi teşkilatına kadar hepsi ingilizlerin kontrolü altındaydı padişah bunların hiç birisine karışamıyordu eğer bir olay olursa padişah ingiliz subaylarına hesap vermek zorundaydı. en sonunda ingilizlerin piyonu yunanistan savaşlarda yenilince ingilizlerle beraber malta adasına kaçtı. Vahidettin görevi süresince ingiliz himayesini isteyen bir politika sürdürdü belki o zamanlar yanında bulunanlardan dolayı kafası karışıktı belkide kendi rızasıyla bunu istemiyordu ama bir gerçek var ki ne olursa olsun vahidettin gerçekten başarısız bir padişahtı...
Ayriyetten kendinizi kasmayın tarih konusunda lütfen...
İntifada
07-04-2010, 21:23
tarih konusunda kendimi kasmama gerek yok...
zaten izahı ve kanıtı belli olan konuları size öğretilen biçimde konuşuyorsunuz...
Sevr bir projedir ve osmanlının o döneminde projelerin kabulu mebusan meclisine aittir...
sevrin kabul sürecinden önce mebusan meclisi dağıtıldığı ve mebuslar tutuklandığı için sevrde bir tane mebus imzası bulamazsınız...
Zaten sevri vahdettin hana yıkmak isteyen cahil zümre lozanında atatürk ve inönünün bir zaferi olarak görür ama bilmezki lozanda kazanılan bir zaferde yoktur...
Şimdi ben sana bir soru sorayım çanakkale savaşı neden yapıldı?İngilizler çanakkalede ne arıyorlardı neden oradalardı?
Lozan bir zafer değildir diyenin ben tarihinden kuşku duyarım heee senin için değildir hangi pencereden bakarsan bak bir zafer vardır birde soru işareti vardır ama şunu söyliyim ki harap düşmüş milletin senelerce savaşmış ülkede ekonomik sıkıntılara göğüs gererek o masadaki emperyalistleri saf dışı bırakarak yeni cumhuriyeti avrupaya kafasına vura vura kabul ettirmek ve tanıtmak acaba zafer değilmidir.
Aslında 1.Dünya savaşı emperyalist güçlerin yeni sömürge kaynaklarının başlamasıyla oluştu şu var bir ingiliz hindistana ordaki kavuçuk ham maddesini almak için afrikada ümit burnunu dolaşması vardı birde anadoluyu kendi himayelerine alarak akdenizde de baskın güç olarak süveşten hindistina ulaşmaları vardı akıllarınca 2. bir olayda rusya'ya yardım etmek ordaki rejimi korumaktır. VS... gibi konular açık bir penceredir. Daha çanakkale için ingilizler için çok söylenecek konu var fakat gıdım gıdım ilerleyelim ki birbirimizi iyi anlıyalım....
Bende sana bir soru sorayım peki Anzakların ne işi vardı çanakkalede?
İntifada
07-05-2010, 03:59
Lozan bir zafer değildir diyenin ben tarihinden kuşku duyarım heee senin için değildir hangi pencereden bakarsan bak bir zafer vardır birde soru işareti vardır ama şunu söyliyim ki harap düşmüş milletin senelerce savaşmış ülkede ekonomik sıkıntılara göğüs gererek o masadaki emperyalistleri saf dışı bırakarak yeni cumhuriyeti avrupaya kafasına vura vura kabul ettirmek ve tanıtmak acaba zafer değilmidir.
ya çok merak ettim bunları size kim öğretiyor?Lozanla ilgili hangi bilgilere sahipsin?
Aslında 1.Dünya savaşı emperyalist güçlerin yeni sömürge kaynaklarının başlamasıyla oluştu şu var bir ingiliz hindistana ordaki kavuçuk ham maddesini almak için afrikada ümit burnunu dolaşması vardı birde anadoluyu kendi himayelerine alarak akdenizde de baskın güç olarak süveşten hindistina ulaşmaları vardı akıllarınca 2. bir olayda rusya'ya yardım etmek ordaki rejimi korumaktır. VS... gibi konular açık bir penceredir. Daha çanakkale için ingilizler için çok söylenecek konu var fakat gıdım gıdım ilerleyelim ki birbirimizi iyi anlıyalım....
Bende sana bir soru sorayım peki Anzakların ne işi vardı çanakkalede?
sen önce benim soruma cevap versene ingilzilerin çanakkaleye çıkartma yapmasının sebebi nedir? sen onu bir söyle ..
İntifada
07-05-2010, 04:01
Bak bunu iyi oku....
LOZAN'DA KAYBETTİKLERİMİZ
Lozan anlaşmasında kaybettiklerimiz şöyle:
- 1920-1922 arasında Yunanistan'a karşı verilen İstiklal Harbi'nin galibi olarak Yunanistan'dan tek kuruş savaş tazminatı alınamadı.
- Misak-ı Mili sınırları içindeki Musul, Kerkük ve Süleymaniye İngilizlere, Hatay Fransızlara bırakıldı.
- 12 Ada İtalyanlara, İmroz, Bozcaada ve Tavşanlı Adaları dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a, 1571'den beri Türklere ait olan Kıbrıs, İngiltere'ye verildi.
- 1923'ten itibaren 6 sene boyunca Türkiye, Dış Ticaret yönetimine müdahale edemedi ve bu süre içerisinde Avrupa'nın açık pazarı haline getirildi. Türkiye'nin Lozan'da tam bağımsızlığına kavuştuğu iddia edilirken, ağır bir borç altında bırakılarak yabancı şirketlere imtiyazlar verildi ve tam bağımsızlık bir kenara itilerek Batı bloğunda yer almaya zorlandı.
İntifada
07-05-2010, 04:02
aynı mesaj...
Neyin peşindesin çok merak ediyorum, aklınca lozanı kötülemeye çalısıyorsun fakat sen ve ben çok farklı pencerelerden bakıyoruz öncelikle boğazları kurtardık ve millileştirdik musul kerkük lozanda kaybedilmedi ki lozanda görüşmeler askıya alındı bu konu ingiltere ve türkiye arasında olduğu için ileri bir tarihte görüşüldü, Hatay'ı kaybettik diyorsun gözün görmüyorki hatay şu anda nerede, 12 adayı osmanlı devleti verdi aynı kıbrısı ingiltereye kiralayarak, 12 ada biliyorsun balkan savaı patamadan önce italyanlara verildi, ve savaş sonrası bize vereceklerini açıkladılar fakat daha sonra vermediler sözlerini yerine getirmediler yunanistanla ada sorunu TBBM'de görüşülmüştür ve İmroz, Bozcaada ve Tavşanlı adaları anadoluya yakınlığı ile stratejik bir öneme sahiptir ve bu nedenle daha çok bu 3 adayı istediler elimizde kalmasını söylediler. Diğer adaları ise kesin suretle silahsız ve askersiz yani adalar askerlikten tecrit edilmesini istiyorlardı müstakil ve tarafsız adalar olarak karşımıza çıkarlar biliyorsun ki o adalara asker çıkarttıkları anda karşılarında türk gemilerini görüyorlar... Öyle birşey söylemişinki belki yazarken bile sen de gülmüşsündür napmaya çalısıyorsun ben küçükmü düşürcen neyse onada elimden geldiğince cevap vereyim sana aydınlanmış olursun!!
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, yeni yönetim Osmanlı Devletinin dış borçlarını kabul etmekle beraber, Düyunu Umumiye idaresi'nin varlığını bağımsızlıkla bağdaştıramamıştır. Lozan Barış Konferansı sırasında ele alınan Osmanlı borçları, uzun görüşmelere konu olmuştur (*). Türkiye, Konferans sırasında, Cumhuriyet sınırları dışında kalan 16 bağımsız ülke bulunduğunu, Osmanlı Devleti zamanında alınan borçların bir kısmının bu yeni bağımsızlığını kazanan ülkelere harcandığını belirterek, borçların ilgili ülkeler arasında dağıtılmasını istemiştir. Daha sonra 1925' te toplanan Paris Konferansı sonucunda Osmanlı borçlarının, bu ülkelerden toplanan vergi ve resim gelirleri esas alınarak bölüştürülmesi uygun bulunmuş ve Osmanlıların 1912 yılından önceki borçlarının %62'ni, 1912' den sonraki borçlarının ise %77'ni Türkiye Cumhuriyeti üstlenmiştir.
1933 Paris Anlaşması ile Türkiye'nin kabul ettiği borç miktarı 6 milyon dolar olarak yeniden belirlenmiş ve üç ay önce ihbar şartıyla erken ödeme hakkı elde edilmiştir. Sonuç olarak 161.3 milyon TL'Iik Osmanlı borçlarından 84.6 milyon TL' Iık kısım Türkiye'nin payına düşmüş ve Cumhuriyet Hükümeti bunu ödemeyi kabul etmiştir. Son Osmanlı borcu 25 Mayıs 1954 tarihinde ödenmiş, böylece Kırım Savaşı dolayısıyla 4 Ağustos 1854'de başlanılan dış borç tuzağından tam 100 sene sonra kurtulmuşuzdur.
.:Ay_Yıldız:.
07-05-2010, 13:10
Lozan'a ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi inanırsanız yanılgıya düşersiniz.
Lozan maddeleri neden gizli tutulmuştur bir düşünün? Bugün size gösterilmediği öyle karanlık yüzü var ki. Lozanda yalnızca toprak değil sistemlerde konuşulmuştur. Size şöyle bir örnek vereyim. Birincisi; Atatürk Lozan'a muhafazakar bir heyet gönderecekken son anda İsmet inönü heyetini göndermiştir. İkincisi; İsmet İnönü Lozan görüşmesine yakın zamanda Avrupa'da bir otelde konaklarken çevresinde hep yahudi insanlar dostuymuş gibi davranmıştır. Bu birşeylerin kanıtı olmalıdır. Zira Osmanlı'yı ikinci dünya savaşına sokan Osmanlı yönetimi değil İttihat ve Terakkidir!
Vahdettine söven adamla tarih tartışılmaz. Atatürk Vahdettin'in askeriydi. Atatürk Türkiye'de değil Osmanlı'da doğmuştur. Osmanlı'da asker olmuştur. Anadoluya elini kolunu sallaya sallaya gidemezdi. Onu Vahdettin göndermiştir. İlkokul kitaplarına pek inanmayın. Çocukları güzel devşiriyorlar(!)
Osmanlı'nın kötü durumuna sevre ona buna gelince.Osmanlıyı yıkan örgüt İttihat ve Terakkidir. Islahat Fermanını kim yayınlattı? Islahat Fermanıyla Osmanlı devletinde azınlıklar bazı haklar elde etti.Bugün ki Ermeni meselesi ıslahat fermanına dayanır. Zira Bu fermanla okul açma yetkisine sahip olup Osmanlı'nın kolları altında okullarda Türk düşmanlığı ve misyonerlik empoze edilmiştir! Bu sadece bir örnek. İkincisine gelince.Bu ıslahat fermanını yayınlatan ittihat terakki hep türkçülük akımını savunurdu. Ne tuhaf ki o zaman Osmanlıya en tehlikeli akımdı zira içinde bir çok ırkı barındırıyordu. Üstelik Bu ittihat Terakkicilerin kurucularının arasında tek bir Türk kökenli yoktu!
Her neyse konudan sapmayalım. Bu Türkiye'deki solcuların cahilliğinden yakınırım. Adamın bi elinde Atatürk posteri,diğer elinde Deniz Gezmiş posteri,dğer elinde Karl posteri. Bre cahiller! Ne alaka derler adama. Deniz Gezmişçi adam Atatürk'ü savunamaz. Deniz Gezmiş Atatürk'ün kurduğu sistemi yıkmaya çalışıyordu zaten. Amerikan emperyalizmine hayır diyor,Rus emperyalizmini kabul ediyor. Bu nasıl iştir!
.:Ay_Yıldız:.
07-05-2010, 13:10
Lozan'a ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi inanırsanız yanılgıya düşersiniz.
Lozan maddeleri neden gizli tutulmuştur bir düşünün? Bugün size gösterilmediği öyle karanlık yüzü var ki. Lozanda yalnızca toprak değil sistemlerde konuşulmuştur. Size şöyle bir örnek vereyim. Birincisi; Atatürk Lozan'a muhafazakar bir heyet gönderecekken son anda İsmet inönü heyetini göndermiştir. İkincisi; İsmet İnönü Lozan görüşmesine yakın zamanda Avrupa'da bir otelde konaklarken çevresinde hep yahudi insanlar dostuymuş gibi davranmıştır. Bu birşeylerin kanıtı olmalıdır. Zira Osmanlı'yı ikinci dünya savaşına sokan Osmanlı yönetimi değil İttihat ve Terakkidir!
Vahdettine söven adamla tarih tartışılmaz. Atatürk Vahdettin'in askeriydi. Atatürk Türkiye'de değil Osmanlı'da doğmuştur. Osmanlı'da asker olmuştur. Anadoluya elini kolunu sallaya sallaya gidemezdi. Onu Vahdettin göndermiştir. İlkokul kitaplarına pek inanmayın. Çocukları güzel devşiriyorlar(!)
Osmanlı'nın kötü durumuna sevre ona buna gelince.Osmanlıyı yıkan örgüt İttihat ve Terakkidir. Islahat Fermanını kim yayınlattı? Islahat Fermanıyla Osmanlı devletinde azınlıklar bazı haklar elde etti.Bugün ki Ermeni meselesi ıslahat fermanına dayanır. Zira Bu fermanla okul açma yetkisine sahip olup Osmanlı'nın kolları altında okullarda Türk düşmanlığı ve misyonerlik empoze edilmiştir! Bu sadece bir örnek. İkincisine gelince.Bu ıslahat fermanını yayınlatan ittihat terakki hep türkçülük akımını savunurdu. Ne tuhaf ki o zaman Osmanlıya en tehlikeli akımdı zira içinde bir çok ırkı barındırıyordu. Üstelik Bu ittihat Terakkicilerin kurucularının arasında tek bir Türk kökenli yoktu!
Her neyse konudan sapmayalım. Bu Türkiye'deki solcuların cahilliğinden yakınırım. Adamın bi elinde Atatürk posteri,diğer elinde Deniz Gezmiş posteri,dğer elinde Karl posteri. Bre cahiller! Ne alaka derler adama. Deniz Gezmişçi adam Atatürk'ü savunamaz. Deniz Gezmiş Atatürk'ün kurduğu sistemi yıkmaya çalışıyordu zaten. Amerikan emperyalizmine hayır diyor,Rus emperyalizmini kabul ediyor. Bu nasıl iştir!
FarukARSLAN.
07-05-2010, 13:55
O bir… banka soyguncusuydu.
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/16.jpg
O bir… bombacıydı.
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/23.jpg
O bir… adam kaçırandı.
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/33.jpg
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/42.jpg
O bir… polis yaralayandı.
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/52.jpg
O yakalandığında kendi cezasını -zaten- kendi söyleyendi.
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/62.jpg
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/72.jpg
O bir… El-Fetih terör örgütü mensubuydu
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/81.jpg
http://akgercekler.com/wp-content/uploads/9.jpg
www.akgercekler.com (http://akgercekler.com/deniz-gezmis-dosyasi/)
[QUOTE=.:Ay_Yıldız:.;764508]Lozan'a ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi inanırsanız yanılgıya düşersiniz.
Lozan maddeleri neden gizli tutulmuştur bir düşünün? Bugün size gösterilmediği öyle karanlık yüzü var ki. Lozanda yalnızca toprak değil sistemlerde konuşulmuştur. Size şöyle bir örnek vereyim. Birincisi; Atatürk Lozan'a muhafazakar bir heyet gönderecekken son anda İsmet inönü heyetini göndermiştir. İkincisi; İsmet İnönü Lozan görüşmesine yakın zamanda Avrupa'da bir otelde konaklarken çevresinde hep yahudi insanlar dostuymuş gibi davranmıştır. Bu birşeylerin kanıtı olmalıdır. Zira Osmanlı'yı ikinci dünya savaşına sokan Osmanlı yönetimi değil İttihat ve Terakkidir!
Vahdettine söven adamla tarih tartışılmaz. Atatürk Vahdettin'in askeriydi. Atatürk Türkiye'de değil Osmanlı'da doğmuştur. Osmanlı'da asker olmuştur. Anadoluya elini kolunu sallaya sallaya gidemezdi. Onu Vahdettin göndermiştir. İlkokul kitaplarına pek inanmayın. Çocukları güzel devşiriyorlar(!)
PEH Peh ben sövmedim etmedim kardesim ammada sallamışsın sadece hain dedim sövmek başka bişey başka manalar çıkar ama sonradan hain lafını geri alıp sevmiyorum dedim bana o zaman neden Maltaya Giderken İngilizlere sığındı bana bunu açıkla çok çok doğru tarih bilgin varsa bana açıkla kardeşim Akıncı arkadaş bana kaçıyorsun diyorda bak burdayım ben sen nerdesin.
Yok muhafazakar heyet göndercekmiş yok inönü seçilmiş yani arkadaşım neden insanları böyle ayırıyorsun muhafazakar gibi cümlelerle hepimiz eşitiz bu dünyada böyle ayrımcılık yaparak kutuplaştırma yapma Atatürk bu konferansa zaten İsmet paşanın gitmesini istiyordu ilk defa senden duydum ben bu işi. Ozaman açıkla neden senin değiminle MUHAFAZAKAR bir heyet göndermek istemiştir ve sonradan neden vazgeçti. Bunu söyleyen bir adam cevabınıda çok çok iyi bilir benim sevgili muhafazakar kardesim selamatle...
.:Ay_Yıldız:.
07-05-2010, 17:31
[QUOTE=.:Ay_Yıldız:.;764508]Lozan'a ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi inanırsanız yanılgıya düşersiniz.
Lozan maddeleri neden gizli tutulmuştur bir düşünün? Bugün size gösterilmediği öyle karanlık yüzü var ki. Lozanda yalnızca toprak değil sistemlerde konuşulmuştur. Size şöyle bir örnek vereyim. Birincisi; Atatürk Lozan'a muhafazakar bir heyet gönderecekken son anda İsmet inönü heyetini göndermiştir. İkincisi; İsmet İnönü Lozan görüşmesine yakın zamanda Avrupa'da bir otelde konaklarken çevresinde hep yahudi insanlar dostuymuş gibi davranmıştır. Bu birşeylerin kanıtı olmalıdır. Zira Osmanlı'yı ikinci dünya savaşına sokan Osmanlı yönetimi değil İttihat ve Terakkidir!
Vahdettine söven adamla tarih tartışılmaz. Atatürk Vahdettin'in askeriydi. Atatürk Türkiye'de değil Osmanlı'da doğmuştur. Osmanlı'da asker olmuştur. Anadoluya elini kolunu sallaya sallaya gidemezdi. Onu Vahdettin göndermiştir. İlkokul kitaplarına pek inanmayın. Çocukları güzel devşiriyorlar(!)
PEH Peh ben sövmedim etmedim kardesim ammada sallamışsın sadece hain dedim sövmek başka bişey başka manalar çıkar ama sonradan hain lafını geri alıp sevmiyorum dedim bana o zaman neden Maltaya Giderken İngilizlere sığındı bana bunu açıkla çok çok doğru tarih bilgin varsa bana açıkla kardeşim Akıncı arkadaş bana kaçıyorsun diyorda bak burdayım ben sen nerdesin.
Yok muhafazakar heyet göndercekmiş yok inönü seçilmiş yani arkadaşım neden insanları böyle ayırıyorsun muhafazakar gibi cümlelerle hepimiz eşitiz bu dünyada böyle ayrımcılık yaparak kutuplaştırma yapma Atatürk bu konferansa zaten İsmet paşanın gitmesini istiyordu ilk defa senden duydum ben bu işi. Ozaman açıkla neden senin değiminle MUHAFAZAKAR bir heyet göndermek istemiştir ve sonradan neden vazgeçti. Bunu söyleyen bir adam cevabınıda çok çok iyi bilir benim sevgili muhafazakar kardesim selamatle...
Evet cevabını biliyoruz. Üzerine basa basa söylüyorum,Lozan'da sadece toprak değil sistemler konuşulmuştur. Bi 10 yıl önce kaç yaşlı insanla röportaj yaptılar Lozandan sonra ki sistemin bi anda nasıl değiştiğini anlatıyorlar bunlar devletin kayıtlarında da var. Muhafazakar kelimesinin anlamını bilmiyorsunuz sanırım. Onu orada siyasi bir terim olarak değil geçmişini muhafaza eden insan anlamında kullandım. İsmet İnönü heyeti değerlerimizden ödün vermiştir Lozanda. İsmet İnönü'nün nesini savunuyor sizin kemalistler hala anlamış değilim. Atatürk ölür ölmez paradan devlet dairelerinden resmini kaldıran kimdi? Liderlik egosundan başka bir haltı yoktu. Ülkemize masonları doldurdu. İttihat terakki zaten yahudi doluydu.
Hain demek sövmek değil midir? Lafını geri almak diye birşey yoktur Zira iki dudağın arasından çıkan tekrar içeri girmez. Sövmek illa küfür etmek değildir bilmem biliyor musunuz. Bugün Rehberiniz Nutuk'un İsmet İnönü tarafından değiştirildiğini bile bilmiyorsunuz siz. Nutuktan sayfalar açıp bana Vahdettini kötülemeyin.
Pardon ama benim rehberim Nutuk değildir Kuran-ı Kerimdir bunu aklına sok illa bi kaç entel laf ettik diye hemen kemalist damgasını vurmayın ben kemalistte değilim kemalizm nedir yaa insanların tek ilahı vardır bunu unutma peki bak nette nutukun 1. baskısı var onu oku derim ben pdf formatında tabii osmanlıca biliyorsan okursun ben buldum ve arkadaşlarımla beraber çevirdik sana şunu söyliyeyim o zamanın anayasasını bul aç eğer lider öldümü başa geçen kişinin paraları basılır daha sonrakiler bu uygulamayı yapmadılar ve mustafa kemalin resimlerini koydular. o zamanlar kapitalist rejim daha yeni gelişiyordu bu nedenle 1930 yıllarda dünya ekonomik kriz çıktı newyorkta insanlar kaç ay aç kaldı normaldir bu durumlar her zamanın ayrı ayrı yaşanmışlıkları vardır ama 10 yıl öncesindeki insanlar bu zamanla o zamanı mukayese edemez. Mustafa Kemal milli ekonomi sistemini benimsemiş sen mustafa belgeselini seyrettiysen eğer onda bile mustafa kemal'e herkes tabloyu pespembe gösterirler ama bir gün yurt gezisine gittiği zaman herşeyi anlamıştır ekonomik krizin boyutlarını. Koca imparatorluk bile sefalet içinde yüzerken borç batağı içindeyken bunların olması gayet normaldir 1923'te hangi fabrika var yani sanayi varmı bunu söyle.
Atalarımız hakkında yorum yaparken sağlam delilli olmadan yazılan mesajlar silinecektir...
.:Ay_Yıldız:.
07-06-2010, 00:31
Pardon ama benim rehberim Nutuk değildir Kuran-ı Kerimdir bunu aklına sok illa bi kaç entel laf ettik diye hemen kemalist damgasını vurmayın ben kemalistte değilim kemalizm nedir yaa insanların tek ilahı vardır bunu unutma peki bak nette nutukun 1. baskısı var onu oku derim ben pdf formatında tabii osmanlıca biliyorsan okursun ben buldum ve arkadaşlarımla beraber çevirdik sana şunu söyliyeyim o zamanın anayasasını bul aç eğer lider öldümü başa geçen kişinin paraları basılır daha sonrakiler bu uygulamayı yapmadılar ve mustafa kemalin resimlerini koydular. o zamanlar kapitalist rejim daha yeni gelişiyordu bu nedenle 1930 yıllarda dünya ekonomik kriz çıktı newyorkta insanlar kaç ay aç kaldı normaldir bu durumlar her zamanın ayrı ayrı yaşanmışlıkları vardır ama 10 yıl öncesindeki insanlar bu zamanla o zamanı mukayese edemez. Mustafa Kemal milli ekonomi sistemini benimsemiş sen mustafa belgeselini seyrettiysen eğer onda bile mustafa kemal'e herkes tabloyu pespembe gösterirler ama bir gün yurt gezisine gittiği zaman herşeyi anlamıştır ekonomik krizin boyutlarını. Koca imparatorluk bile sefalet içinde yüzerken borç batağı içindeyken bunların olması gayet normaldir 1923'te hangi fabrika var yani sanayi varmı bunu söyle.
Sistem derken Ekonomik sistemden mi söz ediyorum.Komik olma.siz alışmışsınız devşirilmiş kitaplar okumaya.Biraz ufkunuzu açın. Kütüphanede ,ilkokul kitapları okumaya benzemez bu ufuk açma.
Sistem derken Ekonomik sistemden mi söz ediyorum.Komik olma.siz alışmışsınız devşirilmiş kitaplar okumaya.Biraz ufkunuzu açın. Kütüphanede ,ilkokul kitapları okumaya benzemez bu ufuk açma.
Açıkla o zaman hangi sistemden bahsediyorsun. Çok şükür ben senin gibi beynim yıkanmış ve devşirilmiş değilim sabırlıyımdır. Çok zeki isen hangi sistem olduğunu açıklarsın kusura bakma ben anlayamadım veya dediğimi sen anlamadın olabilir kapasiteni aşmış olabilir yani açıklarsan sevinirim hangi sistem olduğunu?
Ayrıca muhafazakarın ne olduğunu biliyorum sadece senin bakış açından sormuştum ama neyse sen hala dar ufkunla piyon gibi kullandır kendini
İntifada
07-06-2010, 00:54
biz kimsenin keyfine gelenine sövmeyiz YÜREĞİN varsa hakarat edersin ama senin seviyene düşmeyeceğim klavye delikanlılığı yapıyorsun şimdi çünkü karşında senden daha iyi birini görünce hemen ben şimdi hakaret edersem diye başlayan sözler sarf edersin bu anca senin gibi insanların sarf edeceği sözler ALLAH C.C bana terbiye vermiş onun göstermiş olduğu ve ailemin verdiği terbiyeyle sana cevap vermiyeceğim çünkü senin gibi seviyesizler bu memleketi küçük düşürüyor her platformda lütfen biraz sende kütüphaneye git ufkun genişlesin kültür ve terbiye al biraz daha çok içine uhte olduysa PMden mesaj atabilirsin senle her türlü tartışmaya açığım akıncıcık
benden daha iyimi?
şurada mesajları geriye dönük okuyalım hatta senin yazdığın ve benim cevap yazdığım bütün konulara hangisine cevap verdin...
sana belgeler bilgiler sunuyorum ertesi gece boş vakitte girip çıkıyorsun kesin okumuyorsundur bile...
senin kast ettiğin herhalde lise kütüphanesi kitapta A.İ.İ.T ama ben tarihi o kitaplardan öğrenmeyi reddediyorum asıl kaynağından gerçekleri öğreniyorum ve sana gerekli bütün cevapları veriyorum...
daha neyi savunduğunu bilmeyen bir adamın senden daha iyiyim sözü karşısında sadece gülüp geçecerim...
ben pm den atmıyorum işte buradan yazıyorum sana bir kaç konuda yazdım hadi cevap bekliyorum ...
Rabbibim verdiği terbiyeyi İslam dünyasının son halifesine hain diyerekmi gösteriyorsun?
Yazık...
İntifada
07-06-2010, 00:58
daha sevrin lozanın ne olduğunu bilmeyen adam kalkmış vahdettin hana hain diyor...
milli ekonomi demişsin sordum sana liberalizm milli ekonomimi?
.:Ay_Yıldız:.
07-06-2010, 00:59
Açıkla o zaman hangi sistemden bahsediyorsun. Çok şükür ben senin gibi beynim yıkanmış ve devşirilmiş değilim sabırlıyımdır. Çok zeki isen hangi sistem olduğunu açıklarsın kusura bakma ben anlayamadım veya dediğimi sen anlamadın olabilir kapasiteni aşmış olabilir yani açıklarsan sevinirim hangi sistem olduğunu?
Ayrıca muhafazakarın ne olduğunu biliyorum sadece senin bakış açından sormuştum ama neyse sen hala dar ufkunla piyon gibi kullandır kendini
Ne oldu? Elin ayağın mı dolandı? Çirkefleşmeye başladın. Dur ya şurada iki dakika bilgi alışverişi yapıyorduk. Asabileşme bu kadar. Siyasi sistemdir o. Genelde siyasi meselelerde sistem kelimesi direk siyasi sistem manasına gelir. Bunu anlatmaya çalışanın mı kapasitesi yoksa anlamayanın mı kapasitesi tartışılır orası meçhul. Lozan antlaşmasından önce ve sonra toplumsal hayattaki değişikliği araştır biraz bakalım. . Siz piyonu put gibi duran şahın yönettiğini sanarsınız. "Şah"a itaat edersiniz. Senin gibilere satrancıda öğretmek zaman alacaktır.
Gönülden
07-06-2010, 02:19
Konuya yapılan yorumlar atalarımız, geçmişimiz olunca ince eleyip sık dokumak lazım.Sağlam delili olmadan karalama amaçlı yapılan mesajlar silinip gereken yaptırım uygulanacaktır.Saygı çerçevesinde tartışmaya devam edelim
liberalizm milli ekonomi diye ne zaman söyledin benim milli ekonomiden kastımı anladınmı sen bi bakalım ben sana osmanlının 1874ten başlayan dış borçlarla ilgili bir yazı yazdım buna istinaden milli ekonominin önemine vurgu yapalım.
Özel teşebbüsün(Liberalizm) gücünün yetmediği durumlardı devletin(devletçilik) öncülük etmesi. İşte liberlizm ve milli ekonomi. Siz zannediyormusunuz sanayisiz bir yere sadece lideralizm yani bugün kü özel yatırımcıların gücünün yetmediği yerde devlet olaya el atacak yani bugün kü yap işlet gibi düşünelim veya özel yatırımcı yapacak denetimci devlet olacak senin sorduğun sorunun cevabı burada yatıyor.
Yerli malı kullanımı artacak buda milli ekonomidir. Gene yerli yatırımcının yetşemediği yerde devlet el atacak aynı şey liberlizm içinde geçerlidir.
Ayrıca bana cevap alamıyorum demişsin beh beh ben sana anzakların ne işi vardı dedim sen hala bunun cevabını vermedin.
Biri demiş elin ayağınamı dolandı demiş yoo öle bişey yok öle bişey olsa zaten yazmam tartışmam şu var peki osmanlı imparatorluğu ne olduda parçalandı bizim kitaplarımız yalan söylüyor bari sizinkiler nediyor ben hep benim kitaplardan konuştum biraz da sizin kitaplar ne diyor çok merak ediyorum acaba ???
İntifada
07-06-2010, 02:56
sen önce çanakkalede ingilizlerin ne işi vardı onu bir söyle amaçları neydi?
http://hotfile.com/dl/37215630/c4ff7b2/Lozan_UpByKaRma.rar.html
Bu kitabı indirin Lozan tutankları tıpkıbasımıdır ve sizin öğrendiğiniz kaynaklar ile bu kaynak arasında farkları görün 408 sayfadan oluşmaktadır. okuyun öğrenin gerçekleri Lozan türk tarihinin şerefidir...
İntifada
07-06-2010, 03:16
http://hotfile.com/dl/37215630/c4ff7b2/Lozan_UpByKaRma.rar.html
Bu kitabı indirin Lozan tutankları tıpkıbasımıdır ve sizin öğrendiğiniz kaynaklar ile bu kaynak arasında farkları görün 408 sayfadan oluşmaktadır. okuyun öğrenin gerçekleri Lozan türk tarihinin şerefidir...
ohooo sen daha çanakkaleye cevap vermeden oradan oraya zıplıyorsun..
sana lozanıda sevride gerçekleriyle ortaya koydum...
al lozanı iyi anla izle bak gerçek belgelerdir sundukları...
zaten gerçek olmasa senin kemalistler kovmazdı memleketten adamı...
http://www.youtube.com/watch?v=7QIC3GvbE5Q
Şimdi verdiğin dieoyu ancak izleye bildim kadir mısırlıoğlu anlatıyor herkesin tarihi kendine ama herkes çok iyi biliyorki o şahsın ne kadar tarihi çarpıtarak anlattığını cümle alem biliyor. Neyse konumuza dönelim ingilizler neden çanakkalede diye bir soru sordun hemen sana cevabını verelim;
İngilizler bizlere tarih kitaplarında ruslara yardım etmek amacıyla gittikleri yazardı fakat işin aslı o değil ingilizler istanbulu kuşatıp anadoludan musul ve kerküke geçmeyi ordaki petrol kaynaklarını kontrol etmek istiyorlardı laki ingilizer bunu tek başına yapmadı sömürge yaptıkları ülkelerdeki müslümanları Almanlar sizlerin halifesini kaçırdılar bizde halifeyi almanların elinden kurtarcağız diye çanakkaleye götürdüler buna inanmayan diğer müslümanları ise ailelerini tehdit yani ölüm tehdiyle çanakkaleye götürdü. sana sorduğum anzakların işi ne oraya geliyorum iyi oku anzakları ise çeşitli propaganda yaparak nasıl propaganadalardı bunlar tipik ingiliz oyunu dağıtmış olduğu bildirilerde Dünyayı barbar türklerden kurtaracağız ve bunun için haçlı seferlerini başlatıyoruz diyerek avustralya ve yeni zellanda askerlerini çanakkaleye götürdüler hatta bu askerlere türklerin eline düşmeyin onlar barbar insan eti yiyorlar diyerek gözlerini savaş alanlarında böyle korkutuyorlardı. Bu nedenle ingilizler bğazlardaki kontrolü ele almaya ve ortadoğuya ordaki petrolleri himaye etmek istiyorlardı. 18 martta imzalanan mondoros mütarekisyle boğazları ele alan ingilizler emellerine bir adım yaklaşmışlardı fakat istiklal savaşında yunanlılar şaşırtıcı yenilgileri ingilizlerin başına kabus gibi çöktü. İngilizler istediklerini lozanda dile getirdiler ama inönü ve kurmaylarının usta manevraları ingiliz başkanı kızdırmış lozanın ilk etap görüşmelerinde umduğunu bulamadı 2. görüşmelerde diğer devletler ingilizler ve türklerin iç sorunu nedeniyle nu konuyu çıkardılar ve 1926 yılında ingilizlere verilmiştir. İnşallah yardımım dokunmuştur ama elinde başka belgeler varsa buraya koyabilirsin video olmasın yazılı kaynak olursa daha iyi olur
İntifada
07-06-2010, 23:47
Şimdi verdiğin dieoyu ancak izleye bildim kadir mısırlıoğlu anlatıyor herkesin tarihi kendine ama herkes çok iyi biliyorki o şahsın ne kadar tarihi çarpıtarak anlattığını cümle alem biliyor. Neyse konumuza dönelim ingilizler neden çanakkalede diye bir soru sordun hemen sana cevabını verelim;
o videoyu gerçekten izledinmi 18 parttır bak o...
içinde lozanın sevrin herşeyini anlatır...
belgelerle...
kadir mısıroğlu çarpıtıyor öylemi?Peki bana kadir mısıroğlunun bir çarpıtma örneğini söylermisinz...
adam çarpıttığı içinmi ülkeden kovdunuz...
herkesin tarihi kendine ama
bu ne demek bana bir açıklarmısınız?
ngilizler bizlere tarih kitaplarında ruslara yardım etmek amacıyla gittikleri yazardı fakat işin aslı o değil ingilizler istanbulu kuşatıp anadoludan musul ve kerküke geçmeyi ordaki petrol kaynaklarını kontrol etmek istiyorlardı laki ingilizer bunu tek başına yapmadı sömürge yaptıkları ülkelerdeki müslümanları Almanlar sizlerin halifesini kaçırdılar bizde halifeyi almanların elinden kurtarcağız diye çanakkaleye götürdüler buna inanmayan diğer müslümanları ise ailelerini tehdit yani ölüm tehdiyle çanakkaleye götürdü. sana sorduğum anzakların işi ne oraya geliyorum iyi oku anzakları ise çeşitli propaganda yaparak nasıl propaganadalardı bunlar tipik ingiliz oyunu dağıtmış olduğu bildirilerde Dünyayı barbar türklerden kurtaracağız ve bunun için haçlı seferlerini başlatıyoruz diyerek avustralya ve yeni zellanda askerlerini çanakkaleye götürdüler hatta bu askerlere türklerin eline düşmeyin onlar barbar insan eti yiyorlar diyerek gözlerini savaş alanlarında böyle korkutuyorlardı. Bu nedenle ingilizler bğazlardaki kontrolü ele almaya ve ortadoğuya ordaki petrolleri himaye etmek istiyorlardı. 18 martta imzalanan mondoros mütarekisyle boğazları ele alan ingilizler emellerine bir adım yaklaşmışlardı fakat istiklal savaşında yunanlılar şaşırtıcı yenilgileri ingilizlerin başına kabus gibi çöktü. İngilizler istediklerini lozanda dile getirdiler ama inönü ve kurmaylarının usta manevraları ingiliz başkanı kızdırmış lozanın ilk etap görüşmelerinde umduğunu bulamadı 2. görüşmelerde diğer devletler ingilizler ve türklerin iç sorunu nedeniyle nu konuyu çıkardılar ve 1926 yılında ingilizlere verilmiştir. İnşallah yardımım dokunmuştur ama elinde başka belgeler varsa buraya koyabilirsin video olmasın yazılı kaynak olursa daha iyi olur
Arkadaşım sana basit bir soru sordum ingilizlerin ne işi vardı diye...
bu kadar ıvız zıvıra ne gerek var...
Evet nihai hedef boğazlardan geçerek istanbulu kuşatmaktı...Ve bütün güçleriyle saldırdılar ama başaramadılar...
Peki şimdi ingilizler daha sonra istanbulu işgal ettiler...
Ve ankara hükümetiyle karşılıklı müzakerler sonucu istanbulu terk etmişlerdir?
Peki bana cevap verirmisin ingilizler neden bu kadar çok istediği istanbulu terk ettiler?
Vahdettine hain diyorsun ya buyrun anlaşmanın taraflarından birisi vahdettin değildir sence neden çekildi ingilizler?
Yoksa yeni hükümet onalra bazı garantilermi verdi ne düşünüyorsun?
İntifada
07-06-2010, 23:47
Şimdi verdiğin dieoyu ancak izleye bildim kadir mısırlıoğlu anlatıyor herkesin tarihi kendine ama herkes çok iyi biliyorki o şahsın ne kadar tarihi çarpıtarak anlattığını cümle alem biliyor. Neyse konumuza dönelim ingilizler neden çanakkalede diye bir soru sordun hemen sana cevabını verelim;
o videoyu gerçekten izledinmi 18 parttır bak o...
içinde lozanın sevrin herşeyini anlatır...
belgelerle...
kadir mısıroğlu çarpıtıyor öylemi?Peki bana kadir mısıroğlunun bir çarpıtma örneğini söylermisinz...
adam çarpıttığı içinmi ülkeden kovdunuz...
herkesin tarihi kendine ama
bu ne demek bana bir açıklarmısınız?
ngilizler bizlere tarih kitaplarında ruslara yardım etmek amacıyla gittikleri yazardı fakat işin aslı o değil ingilizler istanbulu kuşatıp anadoludan musul ve kerküke geçmeyi ordaki petrol kaynaklarını kontrol etmek istiyorlardı laki ingilizer bunu tek başına yapmadı sömürge yaptıkları ülkelerdeki müslümanları Almanlar sizlerin halifesini kaçırdılar bizde halifeyi almanların elinden kurtarcağız diye çanakkaleye götürdüler buna inanmayan diğer müslümanları ise ailelerini tehdit yani ölüm tehdiyle çanakkaleye götürdü. sana sorduğum anzakların işi ne oraya geliyorum iyi oku anzakları ise çeşitli propaganda yaparak nasıl propaganadalardı bunlar tipik ingiliz oyunu dağıtmış olduğu bildirilerde Dünyayı barbar türklerden kurtaracağız ve bunun için haçlı seferlerini başlatıyoruz diyerek avustralya ve yeni zellanda askerlerini çanakkaleye götürdüler hatta bu askerlere türklerin eline düşmeyin onlar barbar insan eti yiyorlar diyerek gözlerini savaş alanlarında böyle korkutuyorlardı. Bu nedenle ingilizler bğazlardaki kontrolü ele almaya ve ortadoğuya ordaki petrolleri himaye etmek istiyorlardı. 18 martta imzalanan mondoros mütarekisyle boğazları ele alan ingilizler emellerine bir adım yaklaşmışlardı fakat istiklal savaşında yunanlılar şaşırtıcı yenilgileri ingilizlerin başına kabus gibi çöktü. İngilizler istediklerini lozanda dile getirdiler ama inönü ve kurmaylarının usta manevraları ingiliz başkanı kızdırmış lozanın ilk etap görüşmelerinde umduğunu bulamadı 2. görüşmelerde diğer devletler ingilizler ve türklerin iç sorunu nedeniyle nu konuyu çıkardılar ve 1926 yılında ingilizlere verilmiştir. İnşallah yardımım dokunmuştur ama elinde başka belgeler varsa buraya koyabilirsin video olmasın yazılı kaynak olursa daha iyi olur
Arkadaşım sana basit bir soru sordum ingilizlerin ne işi vardı diye...
bu kadar ıvız zıvıra ne gerek var...
Evet nihai hedef boğazlardan geçerek istanbulu kuşatmaktı...Ve bütün güçleriyle saldırdılar ama başaramadılar...
Peki şimdi ingilizler daha sonra istanbulu işgal ettiler...
Ve ankara hükümetiyle karşılıklı müzakerler sonucu istanbulu terk etmişlerdir?
Peki bana cevap verirmisin ingilizler neden bu kadar çok istediği istanbulu terk ettiler?
Vahdettine hain diyorsun ya buyrun anlaşmanın taraflarından birisi vahdettin değildir sence neden çekildi ingilizler?
Yoksa yeni hükümet onalra bazı garantilermi verdi ne düşünüyorsun?
Arkadaşım herkesin tarihi kendine derken burada herkes tarihe ayrı bir katkı yapar herkes aynı düşünmek zorunda değil.
Arkadaşım 18 part diyorsun ama ne yazık ki kotalı olduğu için netim seyredemiyor. tatmin edici bir açıklama yaptım güzel :) neyse biliyorsunuz ki lozana ingilizler istanbul hükümetinden bir temsilcide davet etti ve sonradan olanlarıda biliyorsunuz senin dediğin ankara ne garanti ettide istanbuldan gemiler çekildi. İngilizlerin korkusu Türkiyenin Rusya ile yakınlaşmasıydı çünkü güçlü bir rusya türkiyeyi yanına çekerse biliyorki ingilizlerin başı çok ağrıyacaktı. Bu İngilizlerin rusyanın gücünden korktuğunu gösterir ayrıca İngiltere o zaman içten içe kaynamaya başladı muhalifler başkandan savaşı neden kaybettiklerinin hesabını vermeye çağrıyorlar, ingilizler Bir SAVAŞA daha sıcak bakmıyordu. Ne garanti verdi ne yaptı garanti ne olabilirki o zamanda bile lozanda ingilizler türklerin ingiliz mandasında olacağını düşündüler fakat yanıldılar çünkü ingilizler zaten kopardıklarını kopardılar neyin garantisinden bahsediyorsun eğer sen biliyorsan açıkla, İngilizler savaşmak istemiyorlardı ne buna ekonomik gücü vardı artık neden askeri gücü belki devrin en güçlü silahlanmalara sahip ama günümüzde bile amerika ıraka 1 trilyon dolar bütçeden yediği konuşuluyor o devri düşünürsek ingilizler maddi sıkıntılar baş gösteriyordu.
Mız mız demişsin ama ben sana, sorduğumun cevabınıda verdim onun için biraz uzun olmuştur...
Arkadaşım herkesin tarihi kendine derken burada herkes tarihe ayrı bir katkı yapar herkes aynı düşünmek zorunda değil.
Arkadaşım 18 part diyorsun ama ne yazık ki kotalı olduğu için netim seyredemiyor. tatmin edici bir açıklama yaptım güzel :) neyse biliyorsunuz ki lozana ingilizler istanbul hükümetinden bir temsilcide davet etti ve sonradan olanlarıda biliyorsunuz senin dediğin ankara ne garanti ettide istanbuldan gemiler çekildi. İngilizlerin korkusu Türkiyenin Rusya ile yakınlaşmasıydı çünkü güçlü bir rusya türkiyeyi yanına çekerse biliyorki ingilizlerin başı çok ağrıyacaktı. Bu İngilizlerin rusyanın gücünden korktuğunu gösterir ayrıca İngiltere o zaman içten içe kaynamaya başladı muhalifler başkandan savaşı neden kaybettiklerinin hesabını vermeye çağrıyorlar, ingilizler Bir SAVAŞA daha sıcak bakmıyordu. Ne garanti verdi ne yaptı garanti ne olabilirki o zamanda bile lozanda ingilizler türklerin ingiliz mandasında olacağını düşündüler fakat yanıldılar çünkü ingilizler zaten kopardıklarını kopardılar neyin garantisinden bahsediyorsun eğer sen biliyorsan açıkla, İngilizler savaşmak istemiyorlardı ne buna ekonomik gücü vardı artık neden askeri gücü belki devrin en güçlü silahlanmalara sahip ama günümüzde bile amerika ıraka 1 trilyon dolar bütçeden yediği konuşuluyor o devri düşünürsek ingilizler maddi sıkıntılar baş gösteriyordu.
Mız mız demişsin ama ben sana, sorduğumun cevabınıda verdim onun için biraz uzun olmuştur...
İntifada
07-07-2010, 01:47
Arkadaşım 18 part diyorsun ama ne yazık ki kotalı olduğu için netim seyredemiyor. tatmin edici bir açıklama yaptım güzel
izlemediğin programı neden izledim diyorsun o zaman?
Kaidr mısıroğlu orada belgeleriyle konuşuyor...
çarpıtma asla yok hiç bir zamanda olmadı...
neyse biliyorsunuz ki lozana ingilizler istanbul hükümetinden bir temsilcide davet etti ve sonradan olanlarıda biliyorsunuz senin dediğin ankara ne garanti ettide istanbuldan gemiler çekildi. İngilizlerin korkusu Türkiyenin Rusya ile yakınlaşmasıydı çünkü güçlü bir rusya türkiyeyi yanına çekerse biliyorki ingilizlerin başı çok ağrıyacaktı. Bu İngilizlerin rusyanın gücünden korktuğunu gösterir ayrıca İngiltere o zaman içten içe kaynamaya başladı muhalifler başkandan savaşı neden kaybettiklerinin hesabını vermeye çağrıyorlar, ingilizler Bir SAVAŞA daha sıcak bakmıyordu. Ne garanti verdi ne yaptı garanti ne olabilirki o zamanda bile lozanda ingilizler türklerin ingiliz mandasında olacağını düşündüler fakat yanıldılar çünkü ingilizler zaten kopardıklarını kopardılar neyin garantisinden bahsediyorsun eğer sen biliyorsan açıkla,
AİTT ders kitabı sayfa kaç bu söyledikleriniz?
İstanbulu işgal etmek için elinden geleni yapan gemilerinden olan askerlerini feda eden çanakkaleye dünyayı yığan ingilizler istanbulu işgal ediyor ve sonra ankara hükümetiyle bir görüşme yaparak çekilmeyi kabul ediyor..
Şimdi sizin bu anlattıklarınız lay lay lom geliyor adama...
Aslında olayı kurgulamak için tek bir cümleyi vermek yetiyor..
İngiliz Büyükelçisi Ronald Lindsay:Laik Türkiye'nin müslümanları artık İngiliz İmparatorluğu için bir tehlike olmaktan çıkmıştır. bu söz herşeyi apaçık özetliyor..
İntifada
07-07-2010, 01:47
Arkadaşım 18 part diyorsun ama ne yazık ki kotalı olduğu için netim seyredemiyor. tatmin edici bir açıklama yaptım güzel
izlemediğin programı neden izledim diyorsun o zaman?
Kaidr mısıroğlu orada belgeleriyle konuşuyor...
çarpıtma asla yok hiç bir zamanda olmadı...
neyse biliyorsunuz ki lozana ingilizler istanbul hükümetinden bir temsilcide davet etti ve sonradan olanlarıda biliyorsunuz senin dediğin ankara ne garanti ettide istanbuldan gemiler çekildi. İngilizlerin korkusu Türkiyenin Rusya ile yakınlaşmasıydı çünkü güçlü bir rusya türkiyeyi yanına çekerse biliyorki ingilizlerin başı çok ağrıyacaktı. Bu İngilizlerin rusyanın gücünden korktuğunu gösterir ayrıca İngiltere o zaman içten içe kaynamaya başladı muhalifler başkandan savaşı neden kaybettiklerinin hesabını vermeye çağrıyorlar, ingilizler Bir SAVAŞA daha sıcak bakmıyordu. Ne garanti verdi ne yaptı garanti ne olabilirki o zamanda bile lozanda ingilizler türklerin ingiliz mandasında olacağını düşündüler fakat yanıldılar çünkü ingilizler zaten kopardıklarını kopardılar neyin garantisinden bahsediyorsun eğer sen biliyorsan açıkla,
AİTT ders kitabı sayfa kaç bu söyledikleriniz?
İstanbulu işgal etmek için elinden geleni yapan gemilerinden olan askerlerini feda eden çanakkaleye dünyayı yığan ingilizler istanbulu işgal ediyor ve sonra ankara hükümetiyle bir görüşme yaparak çekilmeyi kabul ediyor..
Şimdi sizin bu anlattıklarınız lay lay lom geliyor adama...
Aslında olayı kurgulamak için tek bir cümleyi vermek yetiyor..
İngiliz Büyükelçisi Ronald Lindsay:Laik Türkiye'nin müslümanları artık İngiliz İmparatorluğu için bir tehlike olmaktan çıkmıştır. bu söz herşeyi apaçık özetliyor..
AİTT nedemek yaa onun içinmi izmirin kurtuluşunda hala ingiliz kraliyet gemileri türk sularında duruyordu? onları yollayan kim msutafa kemal ingiliz büyükelçiliğine nota verdikten kısa bir süre sonra o gemilerde ülkelerine dönüyor artık nereye gidiyorlarsa şimdi diyeceksin ki buda hangi sayfa eğer bunları çokmu görmek istiyorsun arkadaşım bu belgeleri gidersin tbmm arşiv dairesine orada istemediğin kadar belge var. Hem diyorsun ki garanti verdiler sonrada ingilizler türkler tehlikeli olmaktan çıktılar diyorsun arkadaşım sen kendinle söylediklerin çelişiyorsun yapma bunu yapma çok güldüm ama ben ona yaa neyse daha varmı açılaması gerekn şeyler ben sana söylerim verdiğim linkteki kitabı oku sadece oku tıpkıbasımıdır arkadaşım birebir tutanaklardır..
İntifada
07-07-2010, 02:27
AİTT nedemek yaa onun içinmi izmirin kurtuluşunda hala ingiliz kraliyet gemileri türk sularında duruyordu? onları yollayan kim msutafa kemal ingiliz büyükelçiliğine nota verdikten kısa bir süre sonra o gemilerde ülkelerine dönüyor artık nereye gidiyorlarsa şimdi diyeceksin ki buda hangi sayfa eğer bunları çokmu görmek istiyorsun arkadaşım bu belgeleri gidersin tbmm arşiv dairesine orada istemediğin kadar belge var. Hem diyorsun ki garanti verdiler sonrada ingilizler türkler tehlikeli olmaktan çıktılar diyorsun arkadaşım sen kendinle söylediklerin çelişiyorsun yapma bunu yapma çok güldüm ama ben ona yaa neyse daha varmı açılaması gerekn şeyler ben sana söylerim verdiğim linkteki kitabı oku sadece oku tıpkıbasımıdır arkadaşım birebir tutanaklardır..
pardon kitabı okumaya okumaya kısaltmasını unutmuşum AİİT ydidimi pardon...
Hem diyorsun ki garanti verdiler sonrada ingilizler türkler tehlikeli olmaktan çıktılar diyorsun arkadaşım sen kendinle söylediklerin çelişiyorsun yapma bunu yapma çok güldüm ama ben ona yaa neyse daha varmı açılaması gerekn şeyler ben sana söylerim verdiğim linkteki kitabı oku sadece oku tıpkıbasımıdır arkadaşım birebir tutanaklardır..
Hacım ne diyosun sen ya...sen zaten tarihide bilmiyorsun hiç değilse türkçeni düzelt hem okuduklarını anlamanıda sağlar...
Sen çokmu biliyorsun ALLAHIM yaa hem Atatürk ilke ve inkilapları adlı kitabı milli eğitim talim terbiye kurulu yapmıyormu demekki sizlerde tarih bilmiyorsunuz? git o zaman milli eğitim bakanına söyle bunlar yanlış kardesim dersin benim hocam var kadir mısıroğlu onu okutun dersin hem o sizlerden daha iyi biliyor dersin. Eğer sende rahatsız oluyorsan o AİİT dediğin kitaptan okuma kardesim lisedeykende uçak yapmışındır onunla Allah bilir sen kurtuluş savaşıda yok dersin. Ben senin hacın değilim türkçeyide senin gibi kahve ağzıyla konuşan bir arkadaştanda öğrenmek istemem açıkçası ne yazık ki böyle.
Eğer ben tarih bilmiyorsam ne yazdım buraya bana bunların asılsız olduğunu gösteren belge göster bak ben sana belge bu dedim lozanın tutanaklarını koydum önüne ama sen okumamakta direndin direndin okusan ne olur kör bilgilerin aydınlanır dimi? sana söylüyorum tarih sosyoloji bile olur ya hemen küçümseyici laflar sen zaten tarih bilmessin yokya benim türkçem sana zayıf geliyorsa kendi türkçene bak bi zahmet...
AİİT ydidimi pardon..
İntifada
07-07-2010, 05:10
Sen çokmu biliyorsun ALLAHIM yaa hem Atatürk ilke ve inkilapları adlı kitabı milli eğitim talim terbiye kurulu yapmıyormu demekki sizlerde tarih bilmiyorsunuz? git o zaman milli eğtim bakanına söyle bunlar yanlış kardesim dersin benim hocam var kadir mısırlıoğlu onu okutun dersin hem o sizlerden daha iyi biliyor dersin. Eğer sende rahatsız oluyorsan o AİT dediğin kitaptan okuma kardesim lisedeykende uçak yapmışındır onunla Allah bilir sen kurtuluş savaşıda yok dersin. Ben senin hacın değilim türkçeyide senin gibi kahve ağzıyla konuşan bir arkadaştanda öğrenmek istemem açıkçası ne yazık ki böyle.
Eğer ben tarih bilmiyorsam ne yazdım buraya bana bunların asılsız olduğunu gösteren belge göster bak ben sana belge bu dedim lozanın tutanaklarını koydum önüne ama sen okumamakta direndin direndin okusan ne olur kör bilgilerin aydınlanır dimi? sana söylüyorum tarih sosyoloji bile olur ya hemen küçümseyici laflar sen zaten tarih bilmessin yokya senin tahsilin neki böyle konuşabiliyorsun eğer benim türkçem sana zayıf geliyorsa kendi türkçene bak bi zahmet...
AİİT ydidimi pardon..
bir buçuk saatte bu kadar düzeliyor demek ki yazın...
Ne yaptın yazdıktan sonra 3 kere okudunmu...
Merak etme zaten hiç bir zaman o kitaptan okumadım tarihi...
Kurtuluş Savaşından kastın nedir?Benim bildiğim tek kurtuluş savaşı vardır Müslüman halkın fransızı italyanı kendi gücüyle yenmesini bilirim ben...
Yoksa kurulan kurtuluş savaşı yaptı denilen ordunun italyana fransıza tek bir kurşun bile sıkmadığını iyi bilirim...
Sana lozanın taa kendisini anlatan video koydum içinde inönünün hatıraları bile var...
Keşke kadir mısıroğlundan öğrenseydik tarihi...
Ben sana bişey diyemem o senin görüşlerin yanlış ifade kullanmışım onu düzelttim bilmeni isterim sana çok fazla söylenecek bişey yok sen zaten kendi kafanda belirlemişin neyin ne olduğunu o kurşun sıkan halkta kuvayi milliye ruhu vardı herkes bu ülkenin toprakları parçalanmamsı için mücadele ediyordu ama kurtuluş savaşına olan saygısızlığını kendine sakla bence...
Keşke sende tarihi tarafsız kişilerden öğrenseydin...
İntifada
07-07-2010, 15:59
Ben sana bişey diyemem o senin görüşlerin yanlış ifade kullanmışım onu düzelttim bilmeni isterim sana çok fazla söylenecek bişey yok sen zaten kendi kafanda belirlemişin neyin ne olduğunu o kurşun sıkan halkta kuvayi milliye ruhu vardı herkes bu ülkenin toprakları parçalanmamsı için mücadele ediyordu ama kurtuluş savaşına olan saygısızlığını kendine sakla bence...
Keşke sende tarihi tarafsız kişilerden öğrenseydin...
Kuvayi Milliye ruhu ...
İçinde iman olan anadolu halkı italyanı fransızı kendi çabalarıyla attı memleketten...
Sen bana kurtuluş savaşını kazandı denilen düzenli ordunun fransıza italyana tek bir kurşun sıktığını ispat edemezsin...
Bir tek yunanlılarla savaşmışlardır..Yunanlılarda o zamanın en sefil devletlerinden öyle olmasına rağmken altıntaşta 80000 yiğidimizi öldürdüler savaşta inönü sağolsun bu kadarmış askerliği...
Ordular ilk hedefiniz akdenizdir ileri?Peki ikinci hedef neresi?İkinci bir hedef olmayınca nasıl birinci hedef denilebiliyor?Zaten tek hedef bir şekilde yunanla savamak...
Bir arkadaş neden devirmeye çalışıyorsunuz demiş. onun devrinde yaşamış olsaydın sen de çalışırdın.
atatürk'ün de bir devrimci olduğunu aklınızda bulundurup ona göre devrimciliğe laf etmek gerek.
hatta şunu söyleyelim,
dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimini de HZ. MUhammed Mustafa (s.a.v.) yapmıştır.
herşeye sünnet diyen zihniyet çıkıp da devrim sünnettir dese sesimizi bile çıkaramayabiliriz.
O yüzden deniz gezmişin sadece delikanlılığıyla, sözünün eri olmasıyla incelerim.
elbette ki kullanılmıştır.
polat alemdarın iskendere söylediği gibi "satılmış adamların hiçbirşeyi olmaz". düşünmemek lazım.
önce okuyup araştırmak gerek.
bilmek ve bilmenin güzelliğini bilmek gerek ki bu bizler için en büyük ölçütlerden birisi olacaktır umarım.
selam ve dua ile.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.