Terennüm
07-08-2011, 14:50
Görünen adı Bilderberg görünmeyen adı ”Şeytani Toplantı” İsviçre’de başladı. Gündem’de Türkiye dahil bölge ülkelerinin yeni politikaları tartışılıyor.
Bilderbergciler 9-12 Haziran 2011 tarihlerinde İsviçre’nin güneydoğusundaki St. Moritz kentinde toplandı. Toplantıya katılanların uzmanlık alanlarının bankacılık ve biyo-savaş uzmanlarından oluşan kişiler olması toplantıyı daha ilgi çekiçi kılıyor. Özellikle Avrupa’da son günlerde ortaya çıkan hastalıkların bu toplantı ile bir ilgisi var mı?
Bilderberg toplantılarını yakından takip eden uzmanlara göre ABD’nin son Libya saldırısına destek vermeyen AB ülkerine karşı hem finans hemde bio saldırılar başlatıldıgı yönünde iddialar var. Yine iddialara göre Bildergber toplantılarının İsviçre’de yapılıyor olmasıda bu iddiaları destekliyor. Amaç AB’nin finans merkezinin çöküşünü hızlandırmak mı?
BİLDERBERG ŞEYTANİ BİR TOPLANTI MI?
Toplantı yapılmadan önce Rusya’da yayın yapan haftalık NoviDen dergisi adını vermediği üst düzey bir İsviçre’li bankacı ile bir röportaj yaptı. Bankacının anlattıkları komplo teorisi gibi görünmekle birlikte gerçekliği zaman içinde anlaşılacak bilgilerden oluşuyor. Eğer söyledikleri doğru çıkarsa İlluminati Teorisinin (dünyanın 10 kişi tarafından yönetildiği, onların altında 300 kişilik bir alt yönetimin olduğu ve nihai hedefin Kudüs’ün başkent olduğu bir dünya devleti olduğunu iddia eden komplo teorisi) doğruluğu da ispatlanmış olacak.
Öncelikle röportajı meçhul bankacının ağzıyla özetleyelim;
“Yıllarca İsviçre bankalarında üst düzey yöneticilik yaptım. Bir ülke liderini öldüren katile bizzat elimle ödeme yaptım. Ödeme talimatını gizli servisler veriyordu. Bütün İsviçre’li bankalar bu tür kirli işlere alet olmuşlardır. Ödemeler bankanın merkezinde, kayıt dışı, denetlenmeyen hesaplardan yapılırdı. Bir çok suikast, saldırı ve devrim için ödemeler yaptık. Bazı ödeme emirleri Bilderbergci kişilerden gelirdi. Öldürelen kişiler arasında IMF, Dünya Bankası ve Bilderberg’in emirlerini uygulamayanlar vardı. İsviçre bankalarını artık İsviçreliler yönetmiyor. Yöneticilerin çoğu Anglo-Saxon kökenli Amerikalı ve İngilizler. Bunlar İsviçre bankalarını illegal işlerini gerçekleştirmek için kullanıyorlar. Çok büyük meblağda para, ülkeleri yok etmek için kullanılıyor. Bilderberg toplantısı 2009′da Yunanistan’da yapıldı, Yunanistan battı. 2010′da İspanya’da yapıldı, İspanya da battı. 2011′de İsviçre’de yapılıyor. Demek ki İsviçre’yi de batıracaklar. Amaçları parayla Avrupa’yı batırıp Çin’i köleleştirmek.
IMF Başkanı Strauss-Kahn Bilderbergcileri tanımamız için iyi bir örnek. Bunlar beyni hastalıklı, ahlaksız, kadınların ırzına geçen, hatta Satanizm’e ilgi duyan insanlar. Zürih’teki Rothschild gibi bazı bankalara gittiğiniz zaman Satanizm’in sembollerini görürsünüz. Şimdiki hedefleri interneti kontrol etmek. Çünkü internet hala serbest. Terörizm gibi bir bahane bularak ya da internet üzerinden korkunç bir saldırı yaparak interneti kontrol etmeyi meşrulaştıracaklar.
Eğer kontrolü kaybettiklerini anlarlarsa yeni bir Gladio’yu çıkarırlar. Medya ellerinde olduğu için medyanın onlardan bahsetmesini beklemeyin. Bazen gazetecileri de toplantılara çağırırlar ama ne gördüklerini ve ne konuştuklarını anlatmamalarını tembih ederler. Bilderberg’in en iç dairesinde olanlar her şeyi bilirler. Daha dış dairelerde olanlar çok şey bilmezler.”
Röportajın özeti bu şekilde. Bugüne kadar IMF gibi Batının kontrolündeki finans kurumlarıyla ters düşen bir çok ülkenin battığına şahit olduk. Bu batışlar da hep bankalar üzerinden olmuştur. 2001′deki Türkiye krizini hatırlayalım. Dolar bir gecede iki katına çıkarken, piyasadan milyarlarca dolarlık para yurtdışına çekildi. Faiz yüzde 5000′e çıktı. Herkes masumane bir biçimde işini yaparken bankalar yüzünden nice esnaf battı. Dolar, yurtdışı, banka, krizden sonra Türkiye’ye davet edilen IMF. Tüm bu terimler röportajda da geçiyor. Bunun yanında suikastlere kurban giden yüzlerce devlet başkanı ve bürokrat var. Bir çoğu yabancı gizli servisler veya yerli işbirlikçileri tarafından yapıldı. Çoğu Batıyla uyuşmadıkları için kurban edildi.
Dolayısıyla bankacının söylediklerine katılmamak elde değil. Fakat yine de Bilderberg denen örgütün iddia edildiği kadar büyük bir gücü olduğunun anlaşılması için daha fazla delile ihtiyaç olacak. Belki altı çizili ve siyah cümlelerin gerçekleşip gerçekleşmemesi Bilderberg mefhumunu ortaya çıkarabilir. Eğer İsviçre de ekonomik krize girerse ve de internet için tüm dünyada yeni yasaklar çıkarsa isimsiz bankacının söyledikleri doğru çıkacak.
(www.netpano.com, Haziran 2011)
Bilderbergciler 9-12 Haziran 2011 tarihlerinde İsviçre’nin güneydoğusundaki St. Moritz kentinde toplandı. Toplantıya katılanların uzmanlık alanlarının bankacılık ve biyo-savaş uzmanlarından oluşan kişiler olması toplantıyı daha ilgi çekiçi kılıyor. Özellikle Avrupa’da son günlerde ortaya çıkan hastalıkların bu toplantı ile bir ilgisi var mı?
Bilderberg toplantılarını yakından takip eden uzmanlara göre ABD’nin son Libya saldırısına destek vermeyen AB ülkerine karşı hem finans hemde bio saldırılar başlatıldıgı yönünde iddialar var. Yine iddialara göre Bildergber toplantılarının İsviçre’de yapılıyor olmasıda bu iddiaları destekliyor. Amaç AB’nin finans merkezinin çöküşünü hızlandırmak mı?
BİLDERBERG ŞEYTANİ BİR TOPLANTI MI?
Toplantı yapılmadan önce Rusya’da yayın yapan haftalık NoviDen dergisi adını vermediği üst düzey bir İsviçre’li bankacı ile bir röportaj yaptı. Bankacının anlattıkları komplo teorisi gibi görünmekle birlikte gerçekliği zaman içinde anlaşılacak bilgilerden oluşuyor. Eğer söyledikleri doğru çıkarsa İlluminati Teorisinin (dünyanın 10 kişi tarafından yönetildiği, onların altında 300 kişilik bir alt yönetimin olduğu ve nihai hedefin Kudüs’ün başkent olduğu bir dünya devleti olduğunu iddia eden komplo teorisi) doğruluğu da ispatlanmış olacak.
Öncelikle röportajı meçhul bankacının ağzıyla özetleyelim;
“Yıllarca İsviçre bankalarında üst düzey yöneticilik yaptım. Bir ülke liderini öldüren katile bizzat elimle ödeme yaptım. Ödeme talimatını gizli servisler veriyordu. Bütün İsviçre’li bankalar bu tür kirli işlere alet olmuşlardır. Ödemeler bankanın merkezinde, kayıt dışı, denetlenmeyen hesaplardan yapılırdı. Bir çok suikast, saldırı ve devrim için ödemeler yaptık. Bazı ödeme emirleri Bilderbergci kişilerden gelirdi. Öldürelen kişiler arasında IMF, Dünya Bankası ve Bilderberg’in emirlerini uygulamayanlar vardı. İsviçre bankalarını artık İsviçreliler yönetmiyor. Yöneticilerin çoğu Anglo-Saxon kökenli Amerikalı ve İngilizler. Bunlar İsviçre bankalarını illegal işlerini gerçekleştirmek için kullanıyorlar. Çok büyük meblağda para, ülkeleri yok etmek için kullanılıyor. Bilderberg toplantısı 2009′da Yunanistan’da yapıldı, Yunanistan battı. 2010′da İspanya’da yapıldı, İspanya da battı. 2011′de İsviçre’de yapılıyor. Demek ki İsviçre’yi de batıracaklar. Amaçları parayla Avrupa’yı batırıp Çin’i köleleştirmek.
IMF Başkanı Strauss-Kahn Bilderbergcileri tanımamız için iyi bir örnek. Bunlar beyni hastalıklı, ahlaksız, kadınların ırzına geçen, hatta Satanizm’e ilgi duyan insanlar. Zürih’teki Rothschild gibi bazı bankalara gittiğiniz zaman Satanizm’in sembollerini görürsünüz. Şimdiki hedefleri interneti kontrol etmek. Çünkü internet hala serbest. Terörizm gibi bir bahane bularak ya da internet üzerinden korkunç bir saldırı yaparak interneti kontrol etmeyi meşrulaştıracaklar.
Eğer kontrolü kaybettiklerini anlarlarsa yeni bir Gladio’yu çıkarırlar. Medya ellerinde olduğu için medyanın onlardan bahsetmesini beklemeyin. Bazen gazetecileri de toplantılara çağırırlar ama ne gördüklerini ve ne konuştuklarını anlatmamalarını tembih ederler. Bilderberg’in en iç dairesinde olanlar her şeyi bilirler. Daha dış dairelerde olanlar çok şey bilmezler.”
Röportajın özeti bu şekilde. Bugüne kadar IMF gibi Batının kontrolündeki finans kurumlarıyla ters düşen bir çok ülkenin battığına şahit olduk. Bu batışlar da hep bankalar üzerinden olmuştur. 2001′deki Türkiye krizini hatırlayalım. Dolar bir gecede iki katına çıkarken, piyasadan milyarlarca dolarlık para yurtdışına çekildi. Faiz yüzde 5000′e çıktı. Herkes masumane bir biçimde işini yaparken bankalar yüzünden nice esnaf battı. Dolar, yurtdışı, banka, krizden sonra Türkiye’ye davet edilen IMF. Tüm bu terimler röportajda da geçiyor. Bunun yanında suikastlere kurban giden yüzlerce devlet başkanı ve bürokrat var. Bir çoğu yabancı gizli servisler veya yerli işbirlikçileri tarafından yapıldı. Çoğu Batıyla uyuşmadıkları için kurban edildi.
Dolayısıyla bankacının söylediklerine katılmamak elde değil. Fakat yine de Bilderberg denen örgütün iddia edildiği kadar büyük bir gücü olduğunun anlaşılması için daha fazla delile ihtiyaç olacak. Belki altı çizili ve siyah cümlelerin gerçekleşip gerçekleşmemesi Bilderberg mefhumunu ortaya çıkarabilir. Eğer İsviçre de ekonomik krize girerse ve de internet için tüm dünyada yeni yasaklar çıkarsa isimsiz bankacının söyledikleri doğru çıkacak.
(www.netpano.com, Haziran 2011)