atatürkçüyüm
03-31-2008, 22:39
ASIL DÜŞMANIMIZ KİM?
Bu yazıya konu olan harita 1855 yılında ABD' nin New York eyaletinde yapılan ve kararları New York Güney Bölge Mahkemesince onaylanan konferansta alınan kararlar uyarınca hazırlanmıştır.(Bu ifadeyi haritanın altında görebilirsiniz. Bu güne kadar emperyalist amaçlarla ABD tarafından hazırlanmış en eski bölücü harita olup, ülkemizde yayımlanan yayınlarda yer almamış olmasına rağmen(Sayın H.CEVİZOĞLU'nun İşgal ve Direniş adlı kitabında ve TEORİ dergisinde yayımlanan ABD haritalarındaki strateji makalesinde bu haritadan söz edilmemekte ve en eski harita tarihi 1919 ve 1920 olarak verilmektedir.) haritanın orijinalini www.oldprintshop.com adresinde "Asyadaki Türkiye ve Rusya'nın Kafkasya vilayetleri" adıyla bulabilirsiniz .
ABD' de eğitim gördüğüm 1993 yılında, New York eyaletinin SYRACUSE şehrinde elime geçen bu harita dikkatle incelendiğinde ; bu günkü sınırlarımız içerisinde kalan yurdumuzun yaklaşık 10'a bölündüğü,Anadolu yarımadası üzerinde ayrı ayrı devletler olarak kurulması öngörüldüğü, 1948 de kurulan İsrail'in yerinin GAZZA adıyla hazırlandığını, Dağlık Karabağ ve Nahcıvan'ın ermenistan’a verildiğini, Hatay ve Halep'in ALEPPO adlı ayrı bir devlet olarak kurulduğunu, Musul'un ayrı bir devlet ,Kerkük'ün ise Kürdistan'a dahil edildiğini, bu gün şiilerin yaşadığı Irak'ın güneyinde IRAKARABI, sünniler için RAKKA adıyla ayrı bir devlet kurulduğu ve PALU-MUŞ-DİYARBAKIR-URFA ve MARDİN'ide içine alan KÜRDİSTAN'ın ve Ermenistan ile Kars'ın ayrı devletler olarak topraklarımız üzerinde kurulmasının kararlaştırıldığı açıkça görülmektedir.
Yüce Atatürk'ümüzün doğumundan 26 yıl önce çizilen bu harita Büyük Ortadoğu Projesinin temelini oluşturmaktadır. Doğumundan 26 yıl önce planlanan bu projeyi Kurtuluş Savaşımızı kazanarak bozan tek lider Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'tür.
1949 yılında Türkiye NATO'ya girmek için müracaat ettiğinde itiraz eden ülkelere ABD Dışişleri Bakanı DULLES "Amerikanın Dostu Yoktur, çıkarları vardır" cevabını vermiştir.
Yapılmak istenen nedir sorusunu biraz daha detaylandırarak sorarsak,
ABD nasıl bir Ortadoğu istiyor? Washington `un izlediği politikaya bakarak bu soruya şu yanıt verilebilir:
1- ABD ve İsrail çıkarlarına tehdit oluşturan örgüt ve yapıları ortadan kaldırmak ve bunları destekleyen ülkelerde yönetimleri değiştirerek yandaş yapılar oluşturmak,
2- Bu yolla ABD çıkarlarıyla birlikte İsrail `in güvenliğini sağlamak,
3- Enerji kaynaklarını kontrol altına almak. Yeni küresel güç ve aktörler denge konumuna ulaşmadan Ortadoğu `da hakim duruma gelmek.
Yeni harita taslakları da gösteriyor ki, ABD tek süper güç olarak, Birinci Dünya Savaşı sonunda çizilen Ortadoğu `nun artık miadını doldurduğuna inanıyor. 20. yüzyılın başında küresel hakim güçlerin çizdiği Ortadoğu yerine şimdi yeni bir Ortadoğu çizmeye çalışıyor.
20. yüzyılın başlarında onlarca harita ortaya atılmıştır.Bu haritaları Rusya ve Anadoludaki iki devrim çöpe göndermiştir.
1. dünya savaşı henüz bitmeden gizli bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşma, ileriki yıllarda Türk yetkililere dayatılacak; ancak kabul edilmeyecek olan sevr anlaşmasına temel oluşturmuştur. İngiltere ve Fransa 1916 yılında imzaladıkları gizli sykes-picot anlaşmasıyla ortadoğu’ yu kendi aralarında paylaşmış, bu anlaşma gereğince Suriye ve Lübnan Fransa’ ya, Mısır, Irak, Filistin ve Ürdün İngiltere’ye bırakılmıştır.
HULKİ CEVİZOĞLUNUN İŞGAL VE DİRENİŞ ADLI ESERİNDEN ALINANKENDİ İFADELERİ:
Bakınız, o tarihte ABD Başkanı olan Wilson, gitmiş Paris’te oturmuş; yanına Fransa Başbakanı Klemenso, İngiltere Başbakanı Lloyd Corc ve Yunanistan Başbakanı Venizelos’u almış, Türkiye’yi
paylaşmak için “emirler” veriyor.
Bizlere de yıllarca “tek düşman”
olarak Avrupa gösterildi. Oysa o Avrupalı
ülkelere emirleri veren ABD Başkanı Wilson..
Türkiye’yi dörde bölen haritayı yapan da ABD Başkanı
ABD Başkanı WİLSON’ DAN BAZI SÖZLER:
“İstanbul bir Türk kenti değildir”
“İstanbul Boğazı ve çevresini ABD
mandasına almalıyız”
“Boğazlara ve İstanbul’a Amerikan askeri yerleştireceğiz”
“Yunanistan Başbakanına söyledim” diyor..
Yine aynı tarihte,
“Türkler’i medenileştirmek!” için
ülkemize 100 bin Amerikan askeri
göndermeyi planlıyor..
(Bugün Irak’a yaptıklarını bize yapacakmış da Mustafa Kemal’i
aşamamış!..)
1919’DA DA AVRUPA’YA EMİR VEREN ABD..
Su anda 100 bin adet sınırına dayanan “İsgal ve Direniş” adlı kitabımı yazarken, karşıma ABD çıktı.
Bugün PKK’ya destek veren, onu yok etmek için silahlı mücadeleye karsı çıkan ve “sabredin!”diyen,
Irak’ın kuzeyinde bir Kürt Devleti kuran, ülkemizdeki Kürt ayrılıkçılara siyasal destekveren ABD, 1919’da da karsımızda imiş de haberimiz yok!..
Sayın HULKİ CEVİZOĞLU, yukarıdaki ifadeleriyle İşgal ve Direniş adlı eserinde ABD nin düşmanlığının 1919 da karşımızda olduğunu belirtmesine rağmen asıl düşmanlığın 1855 tarihindeki New York Konferansında başladığı 1855 tarihli bu haritayla belgelenmektedir.
Daha sonraki yıllarda ortaya atılan ABD Başkanı Wilson’un haritası, Sevr Antlaşması haritası, ABD Silahlı Kuvvetleri yayın organında yayımlanan Kanlı Sınırlar haritası, Avrupa Birliği haritası, Kenan Evren tarafından çizilen 8 eyaletli harita(7 coğrafi bölgeli Türkiye’nin neden 8 eyalete bölünmeye çalışıldığı ayrı bir inceleme konusu olmalıdır.) ve Suriye’nin büyük hayali haritaları incelendiğinde hepsinin temelini size sunduğum 1855 tarihli haritanın oluşturduğu ve diğer haritaların ezbere ve rastgele çizilmediği ortadadır. Çünkü bu haritaları bu kadar ortak yönüyle, rastgele ve ezbere çizmek ,çizen kişileri incelediğimizde olanaklı görülmemektedir. 8 eyaletli Kenan Evren haritası, AB nin bölünmüş Türkiye haritaları dikkatle incelendiğinde, 1 Mart 2003 teskeresinde ortaya atılan Trabzon –Adana –Mersin kavisi net olarak görülmekte ve kimin kime hizmet ettiği ve kimin adamı olduğu açıkça görülmektedir.
CIA'in Türkiye ve orta doğu masası şefi Graham FULLER birkaç yıl önce hazırladığı Türkiye raporunda kürt sorununu ortaya atmıştır.
Bu raporda" Irak'ın üniter yapısını koruması ABD nin çıkarlarına uygun değildir, Türkiye Kürtlere özerklik verirse, kuzey ıraktaki kürtlerle birleşme gerçekleşebilir,en kötü şey Türkiye'nin Irak'a yakınlaşmasıdır." ibareleri yer almaktadır.
Türkiye'nin kürtlere özerklik vermesi giderek federasyonu peşinden getirir. Bir sonraki adımda komşu ülkelerin parçalanması ile bağımsız bir kürt devletinin oluşturulmasıdır. Her zaman ABD'ne muhtaç böyle bir devlet Amerikan çıkarları için en iyi çözümdür. Ancak bu formülün uygulanabilmesi için ilk koşul, TÜRKİYE'DE ATATÜRK'ÜN VE İLKELERİNİN YIKILMASIDIR.
ABD' nin Türkiye'yi bitirmeye ve tasfiyeye yönelik son düşmanlığı Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) ve Ilımlı İslam Projesidir. Bu iki proje açık bir düşmanlık ve hatta gizli savaş ilanıdır.
Büyük Ortadoğu Projesi ile gerçekleştirilmek istenen asıl gizli hedefler aşağıda tek tek açıklanmıştır:
VAAT EDİLMİŞ TOPRAKLAR
Moses Hess 1862 yılında Roma ve Kudüs adlı eserinde kutsal toprakların yeniden düzenlenerek yahudilerin buraya yerleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Nil ve fırat arasındaki bölge vadedilmiş topraklar olarak tanımlanmıştır. Yahudiler ve kürtler arap olmayan millet olarak araplar tarafından çevrilmişlerdir. Yahudiler bağımsız ancak kürtler değildir. Yahudi toplumu kürtlerin doğal ittifakçısıdır.
YAŞAM DOLU SULAR
Şimon Peres yeni ortadoğu ve uzun bir yol adlı kitabında Fırat ve Dicleden yaşam dolu sular diye bahsetmiş ve ortadoğudaki suların herkese ait olduğu ve bu sular için savaşılabileceğini yazmıştır.
BÜYÜK ORTADOĞU DEĞİL ORTADOĞU BİRLEŞİK DEVLETLERİ PROJESİ
1983 yılında dışişleri bakanı İshak Şamir Türkiyeyi kürdistanı işgal altında tutan devletlerden biri olarak tanımlamıştır. su kaynakları üzerinde kurulacak bir kürt devleti sadece İsrailin amaçlarına hizmet edecektir.
Yukarıdaki hedeflerin iki aşamada gerçekleştirileceği TIME dergisinde açıklanmıştır.
27 OCAK 2004 TIME DERGİSİ
1.Aşamada hedef: ABD,İngiltere ve İsrailin ele geçirmek istediği bölgede yeni bir kürt devleti oluşturmak ,Irak’ın başına yahudi asıllı birini getirmek, vaat edilmiş toprakları birleştirmek.
2.aşamada hedef: ABD,İngiltere ve İsrail beyinli ortadoğu birleşik devletlerini kurmaktır.
Bu hedefleri destekleyen en önemli açıklama ise ABD Başkanı iken Bill Clinton’ dan gelmiştir:
" 19. ve 20. yüzyıllar Osmanlı imparatorluğunun paylaşılması ile geçti. 21. yüzyılı Türkiye belirleyecek. "
BİLL CLİNTON
Yukarıda açıklanan hedefler ve ABD başkanının sözünden çıkarılacak sonuç; stratejik bölge ve kaynakların ele geçirilmesi, birleşik devletlerin kurulması, ulus devletlerin yok edilmesi, etnik kökene dayalı mikro devletlerin kurulması, demokratikleştirme ve liberalleştirme (yönetim sistemlerinin değiştirilmesi.), tek dünya pazarının oluşturulması,
küresel imparatorluğun kurulmasıdır.
Büyük ortadoğu projesi (BOP) ; ortadoğu birleşik devletleri (büyük israil devleti)’ nin kurulmasına ve IRAK,İRAN,SURİYE ve TÜRKİYE’ nin parçalanmasına yöneliktir
Yukarıda açıklanan hedeflerin gerçekleşebilmesi analiz edildiğinde, sonuç olarak, tehdit ABD ve Avrupa Birliğidir ve bir gün ABD ile silahlı çatışma kaçınılmaz olacaktır.
Düşmanın tanımı yapıldığına ve işbirlikçilerinin kim olduğu açıkça bilindiğine göre bu tehdide karşı ne yapılmalıdır?
Ilımlı islamla bütünleşmiş yarı çağdaş bir TÜRKİYE olmamak için, bağımsız olarak hareket edemeyecek kadar güçsüzleştirilmemek için, ortadoğuda ve bölgesinde büyük bir güç olabilmek için;
Tam bağımsız ve ulus devlete sahip çıkılmalı,
Ulusal onurumuz ve tam bağımsızlığımızdan ödün verilmemeli,
Dış borç almadan kendi öz kaynaklarımızla ülkemizi kalkındırmalı,
Savaş temelli değil barış temelli paktlar oluşturulmalı,
Onurlu ve saygın dış politika izlenmelidir.
Yüce Atatürk bunları aynen uygulamıştır.
(Osmanlı borçlarınıda ödeyerek.)
Ülkemiz üzerinde yüzyıllardır oynanan oyunlara karşı uyanık olmak ve mücadele etmek için çözüm: geçmişte ortadoğuyu huzurlu kılan yeni uyarlanmış bir sadabat paktı anlaşmasıdır.
sadabat paktı; Türkiye,İran,Afganistan ve Irak arasında 8 temmuz 1937 de imza edilmiştir.
Ulus devletleri ortadan kaldırmayı amaçlayan BOP’u önleyecek en etkin önlem, güçler birlikteliğidir.
Eğitim sistemimizde yok edilen Atatürkçülüğü ve Atatürkçü Düşünceyi, Anayasamızdan çıkarılmak istenen Atatürk ilke ve devrimlerini korumak için mücadele etmek en önemli görevimiz olmalıdır.
Atatürkçüler olarak bu önemli görevi yerine getirmek için çalışmalıyız.
Mukbil GÜLKOKAN
Kaynakçalar:
1] Ayşe Hür, “Ortadoğu’da yeni haritalar (1)”, 16/03/2003 tarihli radikal gazetesi.
[2] Ralph Peters, “Kanlı sınırlar: daha iyi bir orta doğu nasıl görünür?”, 06/2006.
Bilgay Duman ortadoğu’da harita savaşları gse 05/10/2006
muharrem ekşi a.b.d.’ nin orta asya politikasının çöküşü
gse 08 ekim 2007
Haluk Dural A.B.D. haritalarındaki strateji teori dergisi Ekim 2006
J.J. Colton New York konferansı asya’ da ki Türkiye ve Rusya’nın kafkasya vilayetleri haritası 1855
Hulki Cevizoğlu İşgal ve Direniş 2006
Bu yazıya konu olan harita 1855 yılında ABD' nin New York eyaletinde yapılan ve kararları New York Güney Bölge Mahkemesince onaylanan konferansta alınan kararlar uyarınca hazırlanmıştır.(Bu ifadeyi haritanın altında görebilirsiniz. Bu güne kadar emperyalist amaçlarla ABD tarafından hazırlanmış en eski bölücü harita olup, ülkemizde yayımlanan yayınlarda yer almamış olmasına rağmen(Sayın H.CEVİZOĞLU'nun İşgal ve Direniş adlı kitabında ve TEORİ dergisinde yayımlanan ABD haritalarındaki strateji makalesinde bu haritadan söz edilmemekte ve en eski harita tarihi 1919 ve 1920 olarak verilmektedir.) haritanın orijinalini www.oldprintshop.com adresinde "Asyadaki Türkiye ve Rusya'nın Kafkasya vilayetleri" adıyla bulabilirsiniz .
ABD' de eğitim gördüğüm 1993 yılında, New York eyaletinin SYRACUSE şehrinde elime geçen bu harita dikkatle incelendiğinde ; bu günkü sınırlarımız içerisinde kalan yurdumuzun yaklaşık 10'a bölündüğü,Anadolu yarımadası üzerinde ayrı ayrı devletler olarak kurulması öngörüldüğü, 1948 de kurulan İsrail'in yerinin GAZZA adıyla hazırlandığını, Dağlık Karabağ ve Nahcıvan'ın ermenistan’a verildiğini, Hatay ve Halep'in ALEPPO adlı ayrı bir devlet olarak kurulduğunu, Musul'un ayrı bir devlet ,Kerkük'ün ise Kürdistan'a dahil edildiğini, bu gün şiilerin yaşadığı Irak'ın güneyinde IRAKARABI, sünniler için RAKKA adıyla ayrı bir devlet kurulduğu ve PALU-MUŞ-DİYARBAKIR-URFA ve MARDİN'ide içine alan KÜRDİSTAN'ın ve Ermenistan ile Kars'ın ayrı devletler olarak topraklarımız üzerinde kurulmasının kararlaştırıldığı açıkça görülmektedir.
Yüce Atatürk'ümüzün doğumundan 26 yıl önce çizilen bu harita Büyük Ortadoğu Projesinin temelini oluşturmaktadır. Doğumundan 26 yıl önce planlanan bu projeyi Kurtuluş Savaşımızı kazanarak bozan tek lider Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'tür.
1949 yılında Türkiye NATO'ya girmek için müracaat ettiğinde itiraz eden ülkelere ABD Dışişleri Bakanı DULLES "Amerikanın Dostu Yoktur, çıkarları vardır" cevabını vermiştir.
Yapılmak istenen nedir sorusunu biraz daha detaylandırarak sorarsak,
ABD nasıl bir Ortadoğu istiyor? Washington `un izlediği politikaya bakarak bu soruya şu yanıt verilebilir:
1- ABD ve İsrail çıkarlarına tehdit oluşturan örgüt ve yapıları ortadan kaldırmak ve bunları destekleyen ülkelerde yönetimleri değiştirerek yandaş yapılar oluşturmak,
2- Bu yolla ABD çıkarlarıyla birlikte İsrail `in güvenliğini sağlamak,
3- Enerji kaynaklarını kontrol altına almak. Yeni küresel güç ve aktörler denge konumuna ulaşmadan Ortadoğu `da hakim duruma gelmek.
Yeni harita taslakları da gösteriyor ki, ABD tek süper güç olarak, Birinci Dünya Savaşı sonunda çizilen Ortadoğu `nun artık miadını doldurduğuna inanıyor. 20. yüzyılın başında küresel hakim güçlerin çizdiği Ortadoğu yerine şimdi yeni bir Ortadoğu çizmeye çalışıyor.
20. yüzyılın başlarında onlarca harita ortaya atılmıştır.Bu haritaları Rusya ve Anadoludaki iki devrim çöpe göndermiştir.
1. dünya savaşı henüz bitmeden gizli bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşma, ileriki yıllarda Türk yetkililere dayatılacak; ancak kabul edilmeyecek olan sevr anlaşmasına temel oluşturmuştur. İngiltere ve Fransa 1916 yılında imzaladıkları gizli sykes-picot anlaşmasıyla ortadoğu’ yu kendi aralarında paylaşmış, bu anlaşma gereğince Suriye ve Lübnan Fransa’ ya, Mısır, Irak, Filistin ve Ürdün İngiltere’ye bırakılmıştır.
HULKİ CEVİZOĞLUNUN İŞGAL VE DİRENİŞ ADLI ESERİNDEN ALINANKENDİ İFADELERİ:
Bakınız, o tarihte ABD Başkanı olan Wilson, gitmiş Paris’te oturmuş; yanına Fransa Başbakanı Klemenso, İngiltere Başbakanı Lloyd Corc ve Yunanistan Başbakanı Venizelos’u almış, Türkiye’yi
paylaşmak için “emirler” veriyor.
Bizlere de yıllarca “tek düşman”
olarak Avrupa gösterildi. Oysa o Avrupalı
ülkelere emirleri veren ABD Başkanı Wilson..
Türkiye’yi dörde bölen haritayı yapan da ABD Başkanı
ABD Başkanı WİLSON’ DAN BAZI SÖZLER:
“İstanbul bir Türk kenti değildir”
“İstanbul Boğazı ve çevresini ABD
mandasına almalıyız”
“Boğazlara ve İstanbul’a Amerikan askeri yerleştireceğiz”
“Yunanistan Başbakanına söyledim” diyor..
Yine aynı tarihte,
“Türkler’i medenileştirmek!” için
ülkemize 100 bin Amerikan askeri
göndermeyi planlıyor..
(Bugün Irak’a yaptıklarını bize yapacakmış da Mustafa Kemal’i
aşamamış!..)
1919’DA DA AVRUPA’YA EMİR VEREN ABD..
Su anda 100 bin adet sınırına dayanan “İsgal ve Direniş” adlı kitabımı yazarken, karşıma ABD çıktı.
Bugün PKK’ya destek veren, onu yok etmek için silahlı mücadeleye karsı çıkan ve “sabredin!”diyen,
Irak’ın kuzeyinde bir Kürt Devleti kuran, ülkemizdeki Kürt ayrılıkçılara siyasal destekveren ABD, 1919’da da karsımızda imiş de haberimiz yok!..
Sayın HULKİ CEVİZOĞLU, yukarıdaki ifadeleriyle İşgal ve Direniş adlı eserinde ABD nin düşmanlığının 1919 da karşımızda olduğunu belirtmesine rağmen asıl düşmanlığın 1855 tarihindeki New York Konferansında başladığı 1855 tarihli bu haritayla belgelenmektedir.
Daha sonraki yıllarda ortaya atılan ABD Başkanı Wilson’un haritası, Sevr Antlaşması haritası, ABD Silahlı Kuvvetleri yayın organında yayımlanan Kanlı Sınırlar haritası, Avrupa Birliği haritası, Kenan Evren tarafından çizilen 8 eyaletli harita(7 coğrafi bölgeli Türkiye’nin neden 8 eyalete bölünmeye çalışıldığı ayrı bir inceleme konusu olmalıdır.) ve Suriye’nin büyük hayali haritaları incelendiğinde hepsinin temelini size sunduğum 1855 tarihli haritanın oluşturduğu ve diğer haritaların ezbere ve rastgele çizilmediği ortadadır. Çünkü bu haritaları bu kadar ortak yönüyle, rastgele ve ezbere çizmek ,çizen kişileri incelediğimizde olanaklı görülmemektedir. 8 eyaletli Kenan Evren haritası, AB nin bölünmüş Türkiye haritaları dikkatle incelendiğinde, 1 Mart 2003 teskeresinde ortaya atılan Trabzon –Adana –Mersin kavisi net olarak görülmekte ve kimin kime hizmet ettiği ve kimin adamı olduğu açıkça görülmektedir.
CIA'in Türkiye ve orta doğu masası şefi Graham FULLER birkaç yıl önce hazırladığı Türkiye raporunda kürt sorununu ortaya atmıştır.
Bu raporda" Irak'ın üniter yapısını koruması ABD nin çıkarlarına uygun değildir, Türkiye Kürtlere özerklik verirse, kuzey ıraktaki kürtlerle birleşme gerçekleşebilir,en kötü şey Türkiye'nin Irak'a yakınlaşmasıdır." ibareleri yer almaktadır.
Türkiye'nin kürtlere özerklik vermesi giderek federasyonu peşinden getirir. Bir sonraki adımda komşu ülkelerin parçalanması ile bağımsız bir kürt devletinin oluşturulmasıdır. Her zaman ABD'ne muhtaç böyle bir devlet Amerikan çıkarları için en iyi çözümdür. Ancak bu formülün uygulanabilmesi için ilk koşul, TÜRKİYE'DE ATATÜRK'ÜN VE İLKELERİNİN YIKILMASIDIR.
ABD' nin Türkiye'yi bitirmeye ve tasfiyeye yönelik son düşmanlığı Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) ve Ilımlı İslam Projesidir. Bu iki proje açık bir düşmanlık ve hatta gizli savaş ilanıdır.
Büyük Ortadoğu Projesi ile gerçekleştirilmek istenen asıl gizli hedefler aşağıda tek tek açıklanmıştır:
VAAT EDİLMİŞ TOPRAKLAR
Moses Hess 1862 yılında Roma ve Kudüs adlı eserinde kutsal toprakların yeniden düzenlenerek yahudilerin buraya yerleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Nil ve fırat arasındaki bölge vadedilmiş topraklar olarak tanımlanmıştır. Yahudiler ve kürtler arap olmayan millet olarak araplar tarafından çevrilmişlerdir. Yahudiler bağımsız ancak kürtler değildir. Yahudi toplumu kürtlerin doğal ittifakçısıdır.
YAŞAM DOLU SULAR
Şimon Peres yeni ortadoğu ve uzun bir yol adlı kitabında Fırat ve Dicleden yaşam dolu sular diye bahsetmiş ve ortadoğudaki suların herkese ait olduğu ve bu sular için savaşılabileceğini yazmıştır.
BÜYÜK ORTADOĞU DEĞİL ORTADOĞU BİRLEŞİK DEVLETLERİ PROJESİ
1983 yılında dışişleri bakanı İshak Şamir Türkiyeyi kürdistanı işgal altında tutan devletlerden biri olarak tanımlamıştır. su kaynakları üzerinde kurulacak bir kürt devleti sadece İsrailin amaçlarına hizmet edecektir.
Yukarıdaki hedeflerin iki aşamada gerçekleştirileceği TIME dergisinde açıklanmıştır.
27 OCAK 2004 TIME DERGİSİ
1.Aşamada hedef: ABD,İngiltere ve İsrailin ele geçirmek istediği bölgede yeni bir kürt devleti oluşturmak ,Irak’ın başına yahudi asıllı birini getirmek, vaat edilmiş toprakları birleştirmek.
2.aşamada hedef: ABD,İngiltere ve İsrail beyinli ortadoğu birleşik devletlerini kurmaktır.
Bu hedefleri destekleyen en önemli açıklama ise ABD Başkanı iken Bill Clinton’ dan gelmiştir:
" 19. ve 20. yüzyıllar Osmanlı imparatorluğunun paylaşılması ile geçti. 21. yüzyılı Türkiye belirleyecek. "
BİLL CLİNTON
Yukarıda açıklanan hedefler ve ABD başkanının sözünden çıkarılacak sonuç; stratejik bölge ve kaynakların ele geçirilmesi, birleşik devletlerin kurulması, ulus devletlerin yok edilmesi, etnik kökene dayalı mikro devletlerin kurulması, demokratikleştirme ve liberalleştirme (yönetim sistemlerinin değiştirilmesi.), tek dünya pazarının oluşturulması,
küresel imparatorluğun kurulmasıdır.
Büyük ortadoğu projesi (BOP) ; ortadoğu birleşik devletleri (büyük israil devleti)’ nin kurulmasına ve IRAK,İRAN,SURİYE ve TÜRKİYE’ nin parçalanmasına yöneliktir
Yukarıda açıklanan hedeflerin gerçekleşebilmesi analiz edildiğinde, sonuç olarak, tehdit ABD ve Avrupa Birliğidir ve bir gün ABD ile silahlı çatışma kaçınılmaz olacaktır.
Düşmanın tanımı yapıldığına ve işbirlikçilerinin kim olduğu açıkça bilindiğine göre bu tehdide karşı ne yapılmalıdır?
Ilımlı islamla bütünleşmiş yarı çağdaş bir TÜRKİYE olmamak için, bağımsız olarak hareket edemeyecek kadar güçsüzleştirilmemek için, ortadoğuda ve bölgesinde büyük bir güç olabilmek için;
Tam bağımsız ve ulus devlete sahip çıkılmalı,
Ulusal onurumuz ve tam bağımsızlığımızdan ödün verilmemeli,
Dış borç almadan kendi öz kaynaklarımızla ülkemizi kalkındırmalı,
Savaş temelli değil barış temelli paktlar oluşturulmalı,
Onurlu ve saygın dış politika izlenmelidir.
Yüce Atatürk bunları aynen uygulamıştır.
(Osmanlı borçlarınıda ödeyerek.)
Ülkemiz üzerinde yüzyıllardır oynanan oyunlara karşı uyanık olmak ve mücadele etmek için çözüm: geçmişte ortadoğuyu huzurlu kılan yeni uyarlanmış bir sadabat paktı anlaşmasıdır.
sadabat paktı; Türkiye,İran,Afganistan ve Irak arasında 8 temmuz 1937 de imza edilmiştir.
Ulus devletleri ortadan kaldırmayı amaçlayan BOP’u önleyecek en etkin önlem, güçler birlikteliğidir.
Eğitim sistemimizde yok edilen Atatürkçülüğü ve Atatürkçü Düşünceyi, Anayasamızdan çıkarılmak istenen Atatürk ilke ve devrimlerini korumak için mücadele etmek en önemli görevimiz olmalıdır.
Atatürkçüler olarak bu önemli görevi yerine getirmek için çalışmalıyız.
Mukbil GÜLKOKAN
Kaynakçalar:
1] Ayşe Hür, “Ortadoğu’da yeni haritalar (1)”, 16/03/2003 tarihli radikal gazetesi.
[2] Ralph Peters, “Kanlı sınırlar: daha iyi bir orta doğu nasıl görünür?”, 06/2006.
Bilgay Duman ortadoğu’da harita savaşları gse 05/10/2006
muharrem ekşi a.b.d.’ nin orta asya politikasının çöküşü
gse 08 ekim 2007
Haluk Dural A.B.D. haritalarındaki strateji teori dergisi Ekim 2006
J.J. Colton New York konferansı asya’ da ki Türkiye ve Rusya’nın kafkasya vilayetleri haritası 1855
Hulki Cevizoğlu İşgal ve Direniş 2006