Süleyman Demirel, türbanın İslamın şartı olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Türbanı İslamın şartı haline getirirseniz bugün uyulmayan o kadar çok husus var ki, onları da teker teker istemek durumunda kalacaksınız. Bugün dini kurallar yerine çağdaş hukuk uygulanmakta. Yarın siz, çağdaş hukuk kurallarına, 'Biz İslamı yaşamak istiyoruz, İslama uygun değildir' deyip onlara da itiraz edebileceksiniz. Netice itibariyle bu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin üstüne oturduğu devrime itiraza varabilecek hususları bünyesinde taşır. Türkiye Cumhuriyeti bir modeldir. Derseniz ki, 'dünyayı tanzim eden İslami kuralların dışına çıkamazsınız' o taktirde dar-ül harb (kavga meydanı) olursunuz. Umarım ki, bu tartışmalar buraya kadar varmaz."

konu başlığı içeriğe uymamış...

konu başlığı içeriğe uymamış...


ZATEN BÖYLE BİR BAŞLIK ATARAK İRONİ YAPMIŞ. SÜLEYMAN DEMİREL'İN EN AZINDAN BİZİM GÖRDÜĞÜMÜZ KADARIYLA BU VASIFLARA UYMADIĞI ORTADA. AMA TABİ İÇ ALEMİNİ BİLEMEYİZ. :)

anlamıyorum! baş örtüsünden neden bukadar korkuyorlar!! baş örtüsü far değilmiş! tamam farz değil diyelim, fakat herşeyin belli bir kuralı vardır.. baş örtüsüde islamiyetin belli kurallarından biridir..birbirini takip eden dengelerdir bunlar..yani bunu bukadar kurcalamanın ne anlamı var!! sonuçta islamiyeti gerçekten ve hakiki yaşamak isteyenleri neden bukadar engellemeye çalışıyorlar!!

anlamıyorum! baş örtüsünden neden bukadar korkuyorlar!! baş örtüsü far değilmiş! tamam farz değil diyelim, fakat herşeyin belli bir kuralı vardır.. baş örtüsüde islamiyetin belli kurallarından biridir..birbirini takip eden dengelerdir bunlar..yani bunu bukadar kurcalamanın ne anlamı var!! sonuçta islamiyeti gerçekten ve hakiki yaşamak isteyenleri neden bukadar engellemeye çalışıyorlar!!


bu kadar masumane bir dille yakınmanın onlar için hiç bir anlamı yok malesef. zira bu sözler bu durum, onların hergün gözlerinin önünde cereyan ediyor. örtünmenin farziyeti husunuda şüphemiz yoktur elbette ama, anlamak istemeyen, artık ruhsuzlaşmış, bu feryatları tabir-i caizse, birer düşman iniltisi olarak gören zihniyetlere ne denilebilir ki..

anlamıyorum! baş örtüsünden neden bukadar korkuyorlar!! baş örtüsü far değilmiş! tamam farz değil diyelim, fakat herşeyin belli bir kuralı vardır.. baş örtüsüde islamiyetin belli kurallarından biridir..birbirini takip eden dengelerdir bunlar..yani bunu bukadar kurcalamanın ne anlamı var!! sonuçta islamiyeti gerçekten ve hakiki yaşamak isteyenleri neden bukadar engellemeye çalışıyorlar!!


bu kadar masumane bir dille yakınmanın onlar için hiç bir anlamı yok malesef. zira bu sözler bu durum, onların hergün gözlerinin önünde cereyan ediyor. örtünmenin farziyeti husunuda şüphemiz yoktur elbette ama, anlamak istemeyen, artık ruhsuzlaşmış, bu feryatları tabir-i caizse, birer düşman iniltisi olarak gören zihniyetlere ne denilebilir ki..


bende bunun için üzülüyorum ya.. neden bukadar kör bakarlar dünyaya..ben türbanlı değilim fakat türbanlı arkadaşlarımızı neden sanki uzaydan gelmiş yaratık gibi görüp muamele yaparlar anlamıyorum..buna hakları yok!!!

Süleyman Demirel, türbanın İslamın şartı olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Türbanı İslamın şartı haline getirirseniz bugün uyulmayan o kadar çok husus var ki, onları da teker teker istemek durumunda kalacaksınız. Bugün dini kurallar yerine çağdaş hukuk uygulanmakta. Yarın siz, çağdaş hukuk kurallarına, 'Biz İslamı yaşamak istiyoruz, İslama uygun değildir' deyip onlara da itiraz edebileceksiniz. Netice itibariyle bu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin üstüne oturduğu devrime itiraza varabilecek hususları bünyesinde taşır. Türkiye Cumhuriyeti bir modeldir. Derseniz ki, 'dünyayı tanzim eden İslami kuralların dışına çıkamazsınız' o taktirde dar-ül harb (kavga meydanı) olursunuz. Umarım ki, bu tartışmalar buraya kadar varmaz."


başıl eh fena değil ama güldürdü beni, kenan evren, deniz baykaldan sonra şimdide demirel imam olmaya karar verdi başımıza imam kesildiler ;D ;D :D, sırada acaba kim var çok merak ediyorum tuncay özkanında aramıza alalım diyeceğim ama ondan cacık olmaz.

Bu ülke Avrupa'dan ve Amerika'dan geri kaldıysa en büyük nedeni idda ediyorum bu heriftir!

Başörtüsü FARZ dır...Allah'ın müslüman kadınlara örtünmeyi emretmesidir...
Evet İslam'ın beş şartı arasında geçmiyor...Yani başörtülü olmayanlar da İslam'ın beş şartının gerektirdiklerine uyuyorlarsa elbette müslümandırlar...
Cümlelerimiz birileri tarafından sürekli çarpıtılıyor...Bizim başörtülü olmayanları ve başörtüsüne karşı çıkanları dinsiz olarak gördüğümüz empoze edilmeye çalışılıyor sürekli...
Bu konuda dikkatli olalım...
Dini bir simge olucak olsa hem erkek hem de bayanlar için geçerli olması gerekirdi...
Bizim dinimizin simgesi KUR'AN dır...

Ama bu herif lafını döndürüp dolaştırıp çağdaşlığa getirmiş...Ve başörtüsünün çağa ayak uyduramayacağı mesajını vermiş her zaman ki gibi....Devrimlere aykırıdır demiş...
Hiç bir devrim Allah'ın tek bir ayetinden üstün görülemez !
Zaten başörtüsü de rejimi, laikliği, cumhuriyeti tehlikeye sokan birşey değildir...

Sayın Demirel in siyasi tarihi çelişkilerle dolu....
başbakanlığı döneminde en fazla imamhatip açan sayın Demirel, Çankayada ise bu tutuma muhalif bir siyaset izleyerek gerçek hayat görüşünün özü olan ve açtıklarını kapatma mevzisine geçmiş bir devlet Büyüğümüzdür! Demek ki Halkımızın manevi değerleri üzerinden siyasi rant uğruna istifadeyi kar sayan bir zihniyetin izdişümüdür demirel.
Geçenlerde de Sayın Baykal a "ii gidiyorsun, bir tek sen kaldın" diyen de Demirel değilmiydi. Aslında gerçek izdüşümünü bu perspektif net olarak da ortaya koydu bu zat.
Boyutlar ötesi bir zihin muhasebesine gerek kalmadan, ülkemizin bir zamanlar kimlere kimler tarafından bizi yönettiren zihniyeti de sorgulamak gerekir sanırım.
Bu kafaların son aman çığlıkları da fos çıkacak inşaallah. Bu şahs-ı manevisi pek yüce! olan zatın sööledikleri bizi pek de ilgilendirmiyor. şimdi son temsilcisi sayın Baykal a çok güveniyor ama Baykalda çok güvendiği yerlerin serzenişi ile karşılaştı.
Bu zihniyetin vay haline...:)

Sayın Demirel in siyasi tarihi çelişkilerle dolu....
başbakanlığı döneminde en fazla imamhatip açan sayın Demirel, Çankayada ise bu tutuma muhalif bir siyaset izleyerek gerçek hayat görüşünün özü olan ve açtıklarını kapatma mevzisine geçmiş bir devlet Büyüğümüzdür! Demek ki Halkımızın manevi değerleri üzerinden siyasi rant uğruna istifadeyi kar sayan bir zihniyetin izdişümüdür demirel.
Geçenlerde de Sayın Baykal a "ii gidiyorsun, bir tek sen kaldın" diyen de Demirel değilmiydi. Aslında gerçek izdüşümünü bu perspektif net olarak da ortaya koydu bu zat.
Boyutlar ötesi bir zihin muhasebesine gerek kalmadan, ülkemizin bir zamanlar kimlere kimler tarafından bizi yönettiren zihniyeti de sorgulamak gerekir sanırım.
Bu kafaların son aman çığlıkları da fos çıkacak inşaallah. Bu şahs-ı manevisi pek yüce! olan zatın sööledikleri bizi pek de ilgilendirmiyor. şimdi son temsilcisi sayın Baykal a çok güveniyor ama Baykalda çok güvendiği yerlerin serzenişi ile karşılaştı.
Bu zihniyetin vay haline...:)



+1 Fikir havuzunuzun güzelliği yerinde teşekkürler yorum için, yalnız hocam aklıma ne takılıyor o kadar risaleler ile demireli muhattap ettiniz bu kadar gönül karalığı mı vardı da hiç bir algıya ve fikre teslim olmadı bu adam ya ;D ;D ;D

Hocam onun kültüründe ve donanımında ben olsam hesap günündeki hesabımdan tir tir titrerim... Bilmem anlatabildimmi? ;) :D