Ahmet Hakan, 'Üç eşliyim kime ne' diyen Tekbir Giyim'in sahibini eleştirdi.
Ahmet HAKAN/Hürriyet http://www.ensonhaber.com/images/news/90554.jpg

KİRLİ ZİHİNLİ ADAM

BİR "kıtır" attım ortaya...

Dedim ki...

"İkide bir İslam’da tesettür falan gibi mevzularda fikir beyan eden şu tesettür tüccarına bir sorun bakalım, kaç eşi varmış."

Meslektaşlarım sordular...

"Kaç karın var?" diye...

Adam gayet pişkin...

"Üç karım var, kime ne?" deyiverdi...

Ardından da nasıl da kirli mi kirli bir zihne sahip olduğunu kanıtlayan laflar etmeye başladı...

"Ne yani? Metres mi tutsaydım? Kerhaneye mi gitseydim?" demeye getirerek... Çirkin, bayağı, kusturucu ve pespaye mazeretler üretmeye kalktı...

* * *

Bu adama buradan "Kudurdun mu be adam?" diye seslenmek isterim...

Ne yani?

"Metres tutmak" ya da "kerhaneye gitmek" ile "üç karıyla evlenmek" arasında bir tercih yapmak zorunda mı erkekler?

Sanki ömürlerini birbirlerine adamış erkek ve kadınlar hiç yaşamamış gibi, "Erkek çokeşlidir" falan diye genelleme yapıyor...

Sanki bütün erkekler, üç-dört ev açıp oradan oraya zıplamaya fena halde temayüllü imiş gibi, "Ne var bunda?" diye şaşabiliyor...

Sanki "metreslik", bu ülkede meşru, hoş görülen, geçerli ve hiç yadırganmayan bir kurummuş gibi, "Ama onların da metresi var... Biz ona bir şey diyor muyuz?" diye çıkışabiliyor...

Yaptığı kıyaslamanın nasıl bir sonuca gittiğinin farkında bile değil!

Tutmuş, "Çocuklarımın anaları" dediği kadınlarla metresleri kıyaslıyor...

"Çocuklarımın anaları" dediği kadınların karşısına kerhaneyi çıkarıyor...

Yuh olsun bu mantığa! Yuh olsun bu kirli zihne!

* * *

Aslında olay gayet basittir:

Adam parayı bulmuş, üç karı almış, fantezi yapıyor...

Ancak...

İkide bir ekranlara çıkıp fetva verdiğinden...

Ayet, hadis okuyarak tesettür ticaretine dini alet ettiğinden...

Ve bütün parasını İslami kesimden kazandığından...

"Fantezi yapıyorum... Kime ne?" diyemediği için...

Tutmuş, durumuna dinden imandan meşruiyet sağlamaya çalışıyor...

Bu toplumda "tekeşlilik" bir norm haline gelmiş, umurunda bile değil...

Dinin verdiği cevaz, bin tane şarta bağlanmış, umurunda bile değil...

"Babamızın üç karısı var" demek durumunda kalan, sayılarını bile açıklayamadığı çocukları ne düşünür, ne hisseder, umurunda bile değil...

Hangi kadının böyle bir durum içine siner, umurunda bile değil...

"Ben Müslüman’ım... Benim inançlarım var" falan diye şişinip duruyor ama dinin en önemli prensibi olan "kendine hákim olmak" düsturundan zerre kadar nasip almamış...

Ruhu üç karıyı, üç evi, oradan oraya zıplamayı kaldırabiliyor!

* * *

Ben aslında bu adama kızmıyorum...

Benim asıl kızdığım, bu tür adamları yeşerten atmosferi sağlayanlardır...

Şundan eminim:

Her konuda din adına ahkám kesen kalemler, bu kirli zihinli adam karşısında "gık" bile demeyeceklerdir...

Ne adam gibi kalkıp, "İslam’da çokeşlilik vardır... Hacı Mustafa Efendi dine, kitaba uygun bir yaşama sahiptir" diyeceklerdir...

Ne de Hacı Mustafa’nın "din" diye takdim ettiği kirli muhayyilesinin ürettiği tezlere küçük bir itirazda bulunacaklardır...

Susacaklardır...

Onlar sustukça da Mustafa Efendi, elindeki dini kılıfla, hem tesettür üzerinden para kazanmaya devam edecek, hem de dördüncü evliliğini yaparak fantezi dünyasını çeşitlendirecektir...

Ne diyelim...

Ortam müsait, istifade et Mustafa...

Bu adama buradan "Kudurdun mu be adam?" diye seslenmek isterim...
Ne yani?
"Metres tutmak" ya da "kerhaneye gitmek" ile "üç karıyla evlenmek" arasında bir tercih yapmak zorunda mı erkekler?
Sanki ömürlerini birbirlerine adamış erkek ve kadınlar hiç yaşamamış gibi, "Erkek çokeşlidir" falan diye genelleme yapıyor...
Sanki bütün erkekler, üç-dört ev açıp oradan oraya zıplamaya fena halde temayüllü imiş gibi, "Ne var bunda?" diye şaşabiliyor...
Sanki "metreslik", bu ülkede meşru, hoş görülen, geçerli ve hiç yadırganmayan bir kurummuş gibi, "Ama onların da metresi var... Biz ona bir şey diyor muyuz?" diye çıkışabiliyor...
Yaptığı kıyaslamanın nasıl bir sonuca gittiğinin farkında bile değil!
Tutmuş, "Çocuklarımın anaları" dediği kadınlarla metresleri kıyaslıyor...
"Çocuklarımın anaları" dediği kadınların karşısına kerhaneyi çıkarıyor...
Yuh olsun bu mantığa! Yuh olsun bu kirli zihne!

[/b][/color]


doyru soylemis

Ben Ahmet Hakan'a bu yazısında kısmen katılmadım.
Mesela ''Hacı'' kelimesini kullanmasını.Bi adamı eleştirmek için bu kelimeyi kullanmaması lazım.Hacı'nın çok büyük anlamı var.

''Ortam müsait, istifade et Mustafa...'' derken sanırım Vakit Gazetesi sahibine seslendi.

Hakaret dolu bir yazı,haklı değil.Haksız da değil.Sadece cahil.

''Ortam müsait, istifade et Mustafa...'' derken sanırım Vakit Gazetesi sahibine seslendi.

Hakaret dolu bir yazı,haklı değil.Haksız da değil.Sadece cahil.

Yok Vakit Gazetesi sahibine değilde Tekbir Giyim'in sahibine seslendi.Onun adı da Mustafa.

Doğru bişeyler yazmaya çalışsada bu şahsiyete hak verecek kadar ne saygım var ne sevgim.

Ben Ahmet Hakan'a bu yazısında kısmen katılmadım.
Mesela ''Hacı'' kelimesini kullanmasını.Bi adamı eleştirmek için bu kelimeyi kullanmaması lazım.Hacı'nın çok büyük anlamı var.


Bana orada kullandığı "Hacı" kelimesine, bir sitem yüklemiş gibi geldi. Dİni alet ettiği için yapılmış bir sitem. Pek sakınca göremedim ben.





Yaptığı kıyaslamanın nasıl bir sonuca gittiğinin farkında bile değil!

Tutmuş, "Çocuklarımın anaları" dediği kadınlarla metresleri kıyaslıyor...

"Çocuklarımın anaları" dediği kadınların karşısına kerhaneyi çıkarıyor...

Yuh olsun bu mantığa! Yuh olsun bu kirli zihne!

* * *



Yazının en can alıcı noktası bence burasıydı. Adamı geçtim. Ne hali varsa görsün. Ama böyle çirkin bir kıyasa konu olmuş eşlerin ruh dünyasını düşünemiyorum bile. Ben insanlığımdan utandım. O analardan ben özür diliyorum. Allah insanoğlunu ıslah etsin!

Yazının can alıcı noktasında katılıyorum.En can alıcı noktası orasıydı.

yazılanların bazısına katılıyorum... adam ortaya çıktı tüm türkiye'ye 3 karım var kimene , islamiyette de bu var dedi ... .. herkes 3 kadın almakta serbest anlamına getirdi.. Yuh olsun bu zihniyete. islamiyette 3 kadın almanın adabı vardı. Senin gibi sonradan görmeler 3 te alır 5 te...

bu haberi izlediğimde sadece gülmüştüm
3 kadının almanın nedeni zamanın şartları çok farklıydı şimdiki zamanın şartları farklı
ne diyim kimsenin ne yaptığına karşmak yakışmaz bize hayırlısı olsun

bu haberi izlediğimde sadece gülmüştüm
3 kadının almanın nedeni zamanın şartları çok farklıydı şimdiki zamanın şartları farklı
ne diyim kimsenin ne yaptığına karşmak yakışmaz bize hayırlısı olsun


Aslında biliyormusunuz, bu konuyu boşuna tartışıyoruz. Rabbimiz bu hususta fikrini açıkça gösteriyor bize. Nasıl mı? Nüfustaki kadın-erkek dağılımına bakın. Neredeyse cetvelle kesilmiş gibi yarı yarıya. 70 milyonluk bir ülkede, böyle bir dengenin olması çok şaşırtıcı. Sizce bu eşitliğin bizlere verdiği bir mesaj yok mu? Yada tesadüfçüler gibi mi düşünüyorsunuz?

bu haberi izlediğimde sadece gülmüştüm
3 kadının almanın nedeni zamanın şartları çok farklıydı şimdiki zamanın şartları farklı
ne diyim kimsenin ne yaptığına karşmak yakışmaz bize hayırlısı olsun


Aslında biliyormusunuz, bu konuyu boşuna tartışıyoruz. Rabbimiz bu hususta fikrini açıkça gösteriyor bize. Nasıl mı? Nüfustaki kadın-erkek dağılımına bakın. Neredeyse cetvelle kesilmiş gibi yarı yarıya. 70 milyonluk bir ülkede, böyle bir dengenin olması çok şaşırtıcı. Sizce bu eşitliğin bizlere verdiği bir mesaj yok mu? Yada tesadüfçüler gibi mi düşünüyorsunuz?

karaesref kardeşim çok güzel bir konuya değinmişin.evet bu bir tesadüf değildir.tevafuk olabilir.tevafuklarda da çok büyük anlamlar gizli olabiliyor...

Ahmet hakanı hiç bir zaman sevmedim. ve bu yazısındada samimi bulmuyorum. tamda hürriyetin vizyonuna uygun bir yazı yazmış. ALLAH aşkına sanki adamı değilde İslamda çok eşliliği eleştirmiş. tekbir giyimin sahibini savunmuyorum tabi ama eleştiri yapılırken şu da unutulmasın Efendimiz (S.A.V) de çok eşliydi.

bikere güzel bir tespit yapmış adamın ne war metres mi olsaydı lafına falan ben onu kastediyom haklı işte

[i][b]Aslında yazdıkları kesinlikle doğru ama A.Hakan hakkında bu yazısı için yorumum ''güzel olmuş'' değil ''bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir'' olacak...

KİRLİ ZİHİNLİ ADAM

Bu adama buradan "Kudurdun mu be adam?" diye seslenmek isterim...

Ne yani?

"Metres tutmak" ya da "kerhaneye gitmek" ile "üç karıyla evlenmek" arasında bir tercih yapmak zorunda mı erkekler?

Sanki ömürlerini birbirlerine adamış erkek ve kadınlar hiç yaşamamış gibi, "Erkek çokeşlidir" falan diye genelleme yapıyor...

Sanki bütün erkekler, üç-dört ev açıp oradan oraya zıplamaya fena halde temayüllü imiş gibi, "Ne var bunda?" diye şaşabiliyor...

Sanki "metreslik", bu ülkede meşru, hoş görülen, geçerli ve hiç yadırganmayan bir kurummuş gibi, "Ama onların da metresi var... Biz ona bir şey diyor muyuz?" diye çıkışabiliyor...

Yaptığı kıyaslamanın nasıl bir sonuca gittiğinin farkında bile değil!

Tutmuş, "Çocuklarımın anaları" dediği kadınlarla metresleri kıyaslıyor...

"Çocuklarımın anaları" dediği kadınların karşısına kerhaneyi çıkarıyor...

Yuh olsun bu mantığa! Yuh olsun bu kirli zihne!

* * *

Aslında olay gayet basittir:

Adam parayı bulmuş, üç karı almış, fantezi yapıyor...

Ancak...

İkide bir ekranlara çıkıp fetva verdiğinden...

Ayet, hadis okuyarak tesettür ticaretine dini alet ettiğinden...

Ve bütün parasını İslami kesimden kazandığından...

"Fantezi yapıyorum... Kime ne?" diyemediği için...

Tutmuş, durumuna dinden imandan meşruiyet sağlamaya çalışıyor...

Bu toplumda "tekeşlilik" bir norm haline gelmiş, umurunda bile değil...

Dinin verdiği cevaz, bin tane şarta bağlanmış, umurunda bile değil...

"Babamızın üç karısı var" demek durumunda kalan, sayılarını bile açıklayamadığı çocukları ne düşünür, ne hisseder, umurunda bile değil...

Hangi kadının böyle bir durum içine siner, umurunda bile değil...

"Ben Müslüman’ım... Benim inançlarım var" falan diye şişinip duruyor ama dinin en önemli prensibi olan "kendine hákim olmak" düsturundan zerre kadar nasip almamış...

Ruhu üç karıyı, üç evi, oradan oraya zıplamayı kaldırabiliyor!



bu adama cok kızıyorum ama bu sefer adam haklı !!!güzel söylemiş...

[b]Aslında yazdıkları kesinlikle doğru ama A.Hakan hakkında bu yazısı için yorumum ''güzel olmuş'' değil ''bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir'' olacak...


[i]Aynen katılıyorum...ama bunu bile doğruları söylemek adına değil yine dindarları renci edici şekilde haber yapmış...hani farklı bişeyde beklemiyordumda neyse..