fatih kısaparmak balon baskılı balon Fatih İle Napolyon Arasındaki Fark - B.M.? [45] - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Fatih İle Napolyon Arasındaki Fark - B.M.? [45]


FarukARSLAN.
06-20-2009, 16:01
Adı dünya tarihindeki büyük kumandanlar arasında anılan Napolyon Bonapart'a, Saint Helena adasında hapis bulunduğu sırada "Kimler büyük adamdır?" diye sormaları üzerine Bonapart'ın Fatih Sultan Mehmed'den bahsederek:

"Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. 'Niçin?' derseniz, bana pek acı gelen bir gerçeği açıklamam icap eder ki o da şudur; ben kılıçla fethettiğim yerleri, hayatta iken geri vermiş bir bedbahtım. O ise, fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır" diyerek bir hakikati ortaya koyduğunu...



Biliyor muydunuz?
Kaynak: Hilmi Yücebaş - Fatih Sultan Mehmed, Memleket Yayınları, 1981, sahife-31

Supraliminal
06-20-2009, 16:07
Atalarımızın değerini yabancılar bizden daha çok biliyorlar.
Fatihin yolundayız.
Fatihin torunlarıyız.

Seyyah
06-20-2009, 16:13
oo adanalı geldi :)

LeyaL
06-20-2009, 16:15
O zaman defol gıt onun mezarının yanına uzan. Fastıhın torunu ımıs. Bu ulke ATATURKUN ve Bızler ATATURKUN genclerıyız ve sızın gıbı hasta adam kalıntılarına artıklarına asla ızınvermeyewcvegız

Sende atatürkünün yanına uzan o halde burada ne işin var??

Ertuğrul ÖZGÜL
06-20-2009, 16:19
Dedelerimizin büyüklüğünü Dünya kabul ediyor ama biz kabul etmemek için diyoniyoruz niye direniliyor onu bi anlasam...

LeyaL
06-20-2009, 16:32
Anlamak için "beyin" gerekli hocam..
O nedenle çok görmeyin onlar anlamaz..Ki anlamasınlar ihtiyaç yok çok şükür onlara.

FarukARSLAN.
06-20-2009, 16:34
Dedelerimizin büyüklüğünü Dünya kabul ediyor ama biz kabul etmemek için diyoniyoruz niye direniliyor onu bi anlasam...

Görmek isteyen görüyor, gözleri kör olan ne güneşin ışığını görür ne de karanlığın yıldızını..

Şu da bir gerçek ki Osmanlı güneşi Avrupa'dan doğuyor..
Osmanlı'ya atılan iftiraları çürüten en sağlam delilleri yine yabancılar sunuyor önümüze.
Biz şaşkınız, onlar ütopyayı yaşanmış olarak gördüklerinden böyle sonuçlar çıkıyor ortaya işte..

Ertuğrul ÖZGÜL
06-20-2009, 16:39
En körü Grmeyi istemeyendir en sağırı duymayı istemeyendir görmeyi isteyenler görüyor.....
şöylede bişey varki bizim ülkemizde görmeyi isteyenlerin görmesi engelleniyor engelleme olmasa görenler çoğunluğa rahatça geçer...

Evet ne yazıkki avrupa Osmanlıyı bizden daha çok araştırıyor......

Supraliminal
06-20-2009, 18:58
Arkamdan neler konuşmuş öle bu adanalı yine :)

Ne söylesem boş banlanmış zaten :)

nazLI
06-20-2009, 18:59
hmmmm ... teşekkürler :)

Saltuk Buğra Han
06-20-2009, 20:42
Aslında çok basit.Eğer aşağıdaki Fatih Sultan Mehmet'in yazılı olan vasiyetnamesini ,ya da deyim yerindeyse reçeteyi okuyup uygulasaydı aynı bahtiyarlığa kendiside kavuşabilirdi.Atlamış olmalı.Ne de olsa Fransız.

Fatih Sultan Mehmet'in Tabâbetle İlgili Vasiyetnamesi

Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmet, bizzatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun aldığım İstanbul'un Taşlık mevkiinde kâin ve Malûmu'l-budut olan 136 bap dükkânımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sehih eylerim.

Şöyle ki:

Bu gayrı menkulâtımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.

Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye 20'şer akçe alsunlar; ayrıca 10 cerrah, 10 tabib ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim.

Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkalar bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası ya da mümkün ise şıfayab olalar. Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacizeye kaldırılarak orada salâh bulduralar.

Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vâki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silâh, ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.

Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedânın harimleri ve Madine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizzâtihi kendûleri gelmeyûp yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle...

alıntıdır........

FarukARSLAN.
06-21-2009, 02:57
Aslında çok basit.Eğer aşağıdaki Fatih Sultan Mehmet'in yazılı olan vasiyetnamesini ,ya da deyim yerindeyse reçeteyi okuyup uygulasaydı aynı bahtiyarlığa kendiside kavuşabilirdi.Atlamış olmalı.Ne de olsa Fransız.

Fatih Sultan Mehmet'in Tabâbetle İlgili Vasiyetnamesi

Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmet, bizzatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun aldığım İstanbul'un Taşlık mevkiinde kâin ve Malûmu'l-budut olan 136 bap dükkânımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sehih eylerim.

Şöyle ki:

Bu gayrı menkulâtımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.

Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye 20'şer akçe alsunlar; ayrıca 10 cerrah, 10 tabib ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim.

Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkalar bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası ya da mümkün ise şıfayab olalar. Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacizeye kaldırılarak orada salâh bulduralar.

Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vâki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silâh, ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.

Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedânın harimleri ve Madine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizzâtihi kendûleri gelmeyûp yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle...

alıntıdır........

İlginçtir ki; o vasiyetnâmenin aslı da ülkemizde değildir..
Danimarka'daydı sanırım.. :)

ak sevda
08-19-2009, 09:15
onların büyüklüğüne tarih şahttir
biz Fatihin torunlarıyız