Orijinalini görmek için tıklayınız : Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
rikopasa
04-17-2008, 18:15
http://www.youtube.com/watch?v=yPUVfxzIFNI
Biri bana bunu açıklayabilirmi lütfen ? Bugün gördüm.
baslik tarafimca düzeltilmistir isim Fethullah dir lütfen dogru yaziniz
Mavera
tayyipleyiz
04-17-2008, 18:22
Biz dinleri ikiye ayırıyoruz. Semavi dinler-beşeri dinler. Semavi dinler aslında Rabb’imizin gönderdiği İlahi kitaba ve Peygamber’e dayanan İlahi dinlerdir.
Hıristiyanlık ve Musevilik gibi. Bu iki semavi dinin mensuplarına ‘ehli kitap’ diyoruz. Bize göre ehli kitap, diğerlerinden ayrıdır. Hem o kadar ayrı ki, ehli kitapla akrabalık bile kurabiliyoruz. Nikahla kızlarını alabiliyor, çocuklarımızın anası yapmayı düşünebiliyoruz. Kestiklerini yemede de tereddüt göstermiyoruz…
- Neden bu kadar yakınlaşabiliyoruz?.. Onlar da Rabb’imizin gönderdiği bir İlahi kitaba inanıyor, Peygamber’e dayanıyor da ondan… Sadece bir eksikleri var, onu da onların takdirlerine havale ediyoruz.
- Nedir o eksikleri?
- Kendi kitaplarını, kendi peygamberlerini inkar etmeden, eksiklerini tamamlamaları, yani Hazreti Muhammed’le Kur’an’ı da tanımaları…
Nitekim biz onların peygamberlerini ve kitaplarını tanıyoruz. Onlardan da aynı centilmenlikte bulunmalarını makul ve mantıklı buluyoruz…
Bu, onlar için zor bir kabul de değildir. Çünkü kendi inançlarını inkar etmeleri gerekmiyor, kendi inançlarını korumakla birlikte sadece eksiklerini ikmal etmelerinin gereği oluyor bu kabul.
Her ne ise… Bu ayrı bir konu aslında. Burada yine de biz kendi nefsimizi sorguluyor, İslam dünyası olarak İslam’ın güzelliğini halimizle gösteremeyince onlar da şimdilik seyirci kalmakta kendilerini haklı buluyorlar, diye düşünüyoruz. İslam’ın imrenilecek güzelliklerini ekonomik, sosyal, kültürel yaşayışımızla tam gösterebilseydik durumu çok farklı olacaktı diye değerlendirme yapıyoruz…
Gelelim semavi olmadıkları halde din ismi verilen beşerin iyilik ekollerine…
Onların dinin emir ve tavsiyelerine aykırı düşmeyen faydalı söylemlerine de itibar ediyor, destek veriyoruz. Ama ehli kitap gibi bir akrabalık ve kestiklerini yeme gibi bir yakınlığımız söz konusu olmuyor…
Demek ki bizler, farklı dine mensup insanların ortak doğrular etrafında birlik meydana getirmelerinden yanayız. Nitekim onlar da böyle birlikten yanalar.
Hal böyle olunca farklı dinin dindarları, insanlığın hayrına olan konularda bir araya gelseler, dinsizliğin dini değerleri yok etme çabalarına karşı çareler bulmaya yönelseler, bu yakınlaşmadan ne ehli kitap zarar görür ne de bunun öncülüğünü yapan Müslümanlar…
Bu konuda Hucurat Sûresi ayet 13 çok net mesaj vermektedir:
- Ey insanlar! (Ey müminler! demiyor, tüm insanlığa hitap ediyor.) Biz sizi bir erkek ve dişiden yarattık. Kabile ve milletlere ayırarak yer yüzüne yaydık ki, tanışasınız, yardımlaşasınız, iyilikte birbirinize destek veresiniz!..
Bakın, birbirinizle vuruşasınız, savaşasınız, düşmanlık edip de güçlü olanınız zayıf olanlarınızı ezesiniz.. diye farklı yarattık demiyor… Tanışmayı, diyaloğu ve iyilikte yardımlaşmayı dikkatimize sunuyor…
İşte bunun için diyoruz ki, semavi din mensuplarının insanlığın hayrına olan doğrularda yakınlaşmaları, yardımlaşmaları İslam’ın verdiği mesajın da gereğidir. Böyle faydalı birliği sağlamakta öncülük, evrensel İslam’a yakışmakta, geçmişine de uygun düşmektedir. Her ne kadar bazılarının ufku henüz buralara kadar ulaşmasa da…
Ahmet ŞAHİN
Bu yazı belki ufuk olur... :-\ :-*
maviinsan
04-17-2008, 18:31
birisiyle tokalaşmakla birşey olmaz...
rikopasa
04-17-2008, 18:36
birisiyle tokalaşmakla birşey olmaz...
ben orada tokalaşmak dışında 90 derece eğilmiş bir arkadaş gördüm ...
01:50 de "papa hazretleri" lafını duydum
01:36 da eğilme refleksi gördüm ... el öpmek içinmidir bilemem ama eğilme refleksi çok açık , el öptürmek istemeyen büyüklerimize karşı verdiğimiz refleks gibiydi sanki ...
Sn tayyipleyiz , benden önce Zaman gazetesinin ufkunu açsanız hiç fena olmayacak ....
DEĞİŞİM ÖNCESİ :
"Papa yine sahnede...
(Zaman, 22 Nisan 1990).
"Vatikan ve İngiltere Tarsus'u ABD Patrikhane'yi Merkez yapmak istiyor".
(Zaman, 17 Haziran 1990).
"Patrikhane entrika peşinde ... İstanbul'a gelen Yunan milletvekilleri hezeyan kustu: "Patrikhane İstanbul'da mahpusmuş".
(Zaman, 18 Haziran 1991).
"Hıristiyan teşkilatlarının Müslümanlara yönelik çalışmaları endişe ile takıp ediliyor. İslam Dünyası'nda Hıristiyanlık atağı".
(Zaman, 31 Ekim 1991).
"...Bizans Hayali: "Bir yıl önce kararlaştırılan ve adım adım hayata geçirilen bu plana göre;
l- Ortodoks dinine mensup Sırp milletinin devleti olan Sırbistan kurulacak.
2- Hıristiyan halkların tarihlerinin, törenlerinin tanınmaları için yoğun faaliyetler yapılacak.
3- Son olarak güçlü bir Ortodoks-Hıristiyan ittifakı ile başkentin İstanbul olacağı... Büyük Bizans İmparatorluğu kurulacak".
(Zaman, Ekim 1991).
"PKK Hıristiyan işbirliği..."
(Zaman, 25 Şubat 1992).
"Maddi vaatlerle diyalog kurdukları çocukların beyinlerini yıkamaya çalışıyorlar".
"İşte misyonerlerin merkezi".
(Zaman, 24 Temmuz 1992).
"Kiliseden sinsi tuzak; îslamî değerlere saygılı görünerek Müslümanlara Hıristiyanlığı anlatacaklar..."
(Zaman, 9 Haziran 1993).
"Patriğin cihan rüyası: Gazetemizin sempozyumu izlemesine yasak getiren Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos; "Rum Fener Patrikhanesi ekümeniktir dedi"
(Zaman, 25 Eylül 1995).
"Çift başlı kartal bulunan Bizans bayrakları ile süslenen Patmos Adası'ndaki kutlamalarda, Patrik Bartholomeos, Sırp Ortodoksları temsilcisi Eirineos'a plaket verdi".
(Zaman, 27 Eylül 1995).
"Patrikhane Lozan'ı zorluyor. Bartholomeos ve beraberindeki 13 patrik Türnepa Yön. Kur. Başkanı Rahmi Koç"un verdiği yemeğe katıldı".
(Zaman, 22 Eylül 1995).
DEĞİŞİM SONRASI :
"Vatikan'dan sıcak mesaj...
(Zaman/17 Nisan 1996).
"Patrik Bartholomoes ve F. Gülen Hocaefendi toplumsal barışın önemini vurgulayan konuşmalar yaptılar".
(Zaman, Ekim 1996).
"Medeniyetler arası diyalog için ilk adım; Fener Rum Patriği Bartholomoes konuşmasının ardından, F. Gülen'e bir hediye takdim etti".
(Zaman, 2 Ekim 1996).
"Vatikan'da uzlaşma zirvesi".
(Zaman, 9 Şubat 1998).
"F. Gülen Hocaefendi, İslam ve Hıristiyan dünyasını temsilen "Dinlerarası Diyalog" çerçevesinde Papa 2. Jean Paul ile yarım saat görüştü". Bartholomoes: "Bol ürün bekliyoruz".
(Zaman, 10 Şubat 1998).
"Yunanistan'dan gelen 45 delegenin iştirak ettiği toplantıya Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomoes de katıldı.
Patrikten hoşgörü mesajı".
(Zaman, 19 Şubat 1998).
"Ehl~i Kitap iftarda. İftara Rum Ortodoks Patriği Bartholomoes'un yanı sıra, Ermeni Ortodoks Patriği Mutafyan, İstanbul Musevi Hahambaşısı David Aseo... katıldı."
(Zaman, 24 Aralık 1998).
"F. Gülen'in başlattığı diyalog çalışmaları sürüyor. Gülen önceki gün İstanbul'da Yahudi Örgütleri Başkanları Konferans Heyetini kabul etti".
(Zaman 10 Mart 1998).
"F. Gülen ile Papa görüşmesi önemli bir olaydır".
(Zaman, 12 Nisan 1998).
"Zaman'a özel açıklamalarda bulunan Protestan Kiliseleri Birliği İslam Dünyası ile İlişkiler Başkanı..."
(Zaman, 30 Kasım 1998).
"Harran'da Semavi Dinleri bir araya getirecek İlahiyat Okulu açılmasının, hoşgörü ve uzlaşmaya katkı sağlayacağı vurgulandı".
(Zaman, 15 Şubat 1998).
Dönüşüm yalnızca Zaman gazetesinde değildi elbette; Zaman camiasında da topyekün bir değişim yaşanıyordu.
tayyipleyiz
04-17-2008, 18:41
birisiyle tokalaşmakla birşey olmaz...
ben orada tokalaşmak dışında 90 derece eğilmiş bir arkadaş gördüm ...
01:50 de "papa hazretleri" lafını duydum
01:36 da eğilme refleksi gördüm ... el öpmek içinmidir bilemem ama eğilme refleksi çok açık , el öptürmek istemeyen büyüklerimize karşı verdiğimiz refleks gibiydi sanki ...
Sn tayyipleyiz , benden önce Zaman gazetesinin ufkunu açsanız hiç fena olmayacak ....
DEĞİŞİM ÖNCESİ :
"Papa yine sahnede...
(Zaman, 22 Nisan 1990).
"Vatikan ve İngiltere Tarsus'u ABD Patrikhane'yi Merkez yapmak istiyor".
(Zaman, 17 Haziran 1990).
"Patrikhane entrika peşinde ... İstanbul'a gelen Yunan milletvekilleri hezeyan kustu: "Patrikhane İstanbul'da mahpusmuş".
(Zaman, 18 Haziran 1991).
"Hıristiyan teşkilatlarının Müslümanlara yönelik çalışmaları endişe ile takıp ediliyor. İslam Dünyası'nda Hıristiyanlık atağı".
(Zaman, 31 Ekim 1991).
"...Bizans Hayali: "Bir yıl önce kararlaştırılan ve adım adım hayata geçirilen bu plana göre;
l- Ortodoks dinine mensup Sırp milletinin devleti olan Sırbistan kurulacak.
2- Hıristiyan halkların tarihlerinin, törenlerinin tanınmaları için yoğun faaliyetler yapılacak.
3- Son olarak güçlü bir Ortodoks-Hıristiyan ittifakı ile başkentin İstanbul olacağı... Büyük Bizans İmparatorluğu kurulacak".
(Zaman, Ekim 1991).
"PKK Hıristiyan işbirliği..."
(Zaman, 25 Şubat 1992).
"Maddi vaatlerle diyalog kurdukları çocukların beyinlerini yıkamaya çalışıyorlar".
"İşte misyonerlerin merkezi".
(Zaman, 24 Temmuz 1992).
"Kiliseden sinsi tuzak; îslamî değerlere saygılı görünerek Müslümanlara Hıristiyanlığı anlatacaklar..."
(Zaman, 9 Haziran 1993).
"Patriğin cihan rüyası: Gazetemizin sempozyumu izlemesine yasak getiren Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos; "Rum Fener Patrikhanesi ekümeniktir dedi"
(Zaman, 25 Eylül 1995).
"Çift başlı kartal bulunan Bizans bayrakları ile süslenen Patmos Adası'ndaki kutlamalarda, Patrik Bartholomeos, Sırp Ortodoksları temsilcisi Eirineos'a plaket verdi".
(Zaman, 27 Eylül 1995).
"Patrikhane Lozan'ı zorluyor. Bartholomeos ve beraberindeki 13 patrik Türnepa Yön. Kur. Başkanı Rahmi Koç"un verdiği yemeğe katıldı".
(Zaman, 22 Eylül 1995).
DEĞİŞİM SONRASI :
"Vatikan'dan sıcak mesaj...
(Zaman/17 Nisan 1996).
"Patrik Bartholomoes ve F. Gülen Hocaefendi toplumsal barışın önemini vurgulayan konuşmalar yaptılar".
(Zaman, Ekim 1996).
"Medeniyetler arası diyalog için ilk adım; Fener Rum Patriği Bartholomoes konuşmasının ardından, F. Gülen'e bir hediye takdim etti".
(Zaman, 2 Ekim 1996).
"Vatikan'da uzlaşma zirvesi".
(Zaman, 9 Şubat 1998).
"F. Gülen Hocaefendi, İslam ve Hıristiyan dünyasını temsilen "Dinlerarası Diyalog" çerçevesinde Papa 2. Jean Paul ile yarım saat görüştü". Bartholomoes: "Bol ürün bekliyoruz".
(Zaman, 10 Şubat 1998).
"Yunanistan'dan gelen 45 delegenin iştirak ettiği toplantıya Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomoes de katıldı.
Patrikten hoşgörü mesajı".
(Zaman, 19 Şubat 1998).
"Ehl~i Kitap iftarda. İftara Rum Ortodoks Patriği Bartholomoes'un yanı sıra, Ermeni Ortodoks Patriği Mutafyan, İstanbul Musevi Hahambaşısı David Aseo... katıldı."
(Zaman, 24 Aralık 1998).
"F. Gülen'in başlattığı diyalog çalışmaları sürüyor. Gülen önceki gün İstanbul'da Yahudi Örgütleri Başkanları Konferans Heyetini kabul etti".
(Zaman 10 Mart 1998).
"F. Gülen ile Papa görüşmesi önemli bir olaydır".
(Zaman, 12 Nisan 1998).
"Zaman'a özel açıklamalarda bulunan Protestan Kiliseleri Birliği İslam Dünyası ile İlişkiler Başkanı..."
(Zaman, 30 Kasım 1998).
"Harran'da Semavi Dinleri bir araya getirecek İlahiyat Okulu açılmasının, hoşgörü ve uzlaşmaya katkı sağlayacağı vurgulandı".
(Zaman, 15 Şubat 1998).
Dönüşüm yalnızca Zaman gazetesinde değildi elbette; Zaman camiasında da topyekün bir değişim yaşanıyordu.
Senin gördüklerin, görmek istediklerin sanki...
Baktığın yerden de ötesi görülmez. Zaman gazetesinin benim ufkum olabilir, ama ben ona ufuk olamam...
Yazılanlardan bu kadarını mı anladın? Hani bir vurgu vardı en sonunda... Onu tekrar oku istersen...
Ne yani şimdi hristiyan mı oldu??
Hıfz-ı lisan
04-17-2008, 18:48
Haberin sadece bir cümlesi alınıp sanki onların lehine çalışıyormuş gibi lanse edilmiş..haberler tek cümle (!) ile okunmadığı ve yazılmadığı için devamını da okusak daha anlam kazandırır...:-*
annem de evangelist kadınla kolkola gezdi ama çok şükür hala müslüman... gösteri zamanı ha?
tayyipleyiz
04-17-2008, 18:51
Ricopaşa güzel kardeşim ben sizin bu tür haberlere teslim olacağınızı hiç düşünmemiştim sizler gibi güzel insanların , halkına milletinde devletine hizmet edenler hakkında bu denli lafızlara gark olmasını hiç beklemezdim. Toplum ve halkın gönlünde makes tutmuş hizmet tablolarına bu kadar yabancı kalmak etik değildir diye düşünüyorum
O onun misyonu hocam...
Ama önemsiz bişey bu..:-*
rikopasa
04-17-2008, 18:53
Ne yani şimdi hristiyan mı oldu??
"Hristiyan oldu" mu dedim. El öpmek nedemek ? ... Büyüğüdür öper dimi ....
Bu ülkede zamanında "Papa Türkiye'ye gelmesin" diyenler el kaldırsın ... Bunuda demediniz dimi ?
Senin gördüklerin, görmek istediklerin sanki...
Baktığın yerden de ötesi görülmez. Zaman gazetesinin benim ufkum olabilir, ama ben ona ufuk olamam...
Yazılanlardan bu kadarını mı anladın? Hani bir vurgu vardı en sonunda... Onu tekrar oku istersen...
Gönderdiğin yazıyı okudum ... sen okudunmu ?
Onların dinin emir ve tavsiyelerine aykırı düşmeyen faydalı söylemlerine de itibar ediyor, destek veriyoruz. Ama ehli kitap gibi bir akrabalık ve kestiklerini yeme gibi bir yakınlığımız söz konusu olmuyor…
Gönderdiğin yazıya katılmıyor değilim , yazı güzel
EL ÖPMEK nedendir , "Papa hazretleri" demek nedendir ... bunu soruyorum ... çarpıtmayalım
tayyipleyiz
04-17-2008, 18:56
Ne yani şimdi hristiyan mı oldu??
"Hristiyan oldu" mu dedim. El öpmek nedemek ? ... Büyüğüdür öper dimi ....
Bu ülkede zamanında "Papa Türkiye'ye gelmesin" diyenler el kaldırsın ... Bunuda demediniz dimi ?
Senin gördüklerin, görmek istediklerin sanki...
Baktığın yerden de ötesi görülmez. Zaman gazetesinin benim ufkum olabilir, ama ben ona ufuk olamam...
Yazılanlardan bu kadarını mı anladın? Hani bir vurgu vardı en sonunda... Onu tekrar oku istersen...
Gönderdiğin yazıyı okudum ... sen okudunmu ?
Onların dinin emir ve tavsiyelerine aykırı düşmeyen faydalı söylemlerine de itibar ediyor, destek veriyoruz. Ama ehli kitap gibi bir akrabalık ve kestiklerini yeme gibi bir yakınlığımız söz konusu olmuyor…
Gönderdiğin yazıya katılmıyor değilim , yazı güzel
EL ÖPMEK nedendir , "Papa hazretleri" demek nedendir ... bunu soruyorum ... çarpıtmayalım
Vurguyu oku, ya da okuma. anladığını! anlatabiliyorsun zaten... :-X
Saygılar... :-*
rikopasa
04-17-2008, 18:58
annem de evangelist kadınla kolkola gezdi ama çok şükür hala müslüman... gösteri zamanı ha?
Tabii validehanım (saygım sonsuz) ve evangelist arkadaşı zümrelere hitab ediyorlar dimi ...
rikopasa
04-17-2008, 19:00
Ricopaşa güzel kardeşim ben sizin bu tür haberlere teslim olacağınızı hiç düşünmemiştim sizler gibi güzel insanların , halkına milletinde devletine hizmet edenler hakkında bu denli lafızlara gark olmasını hiç beklemezdim. Toplum ve halkın gönlünde makes tutmuş hizmet tablolarına bu kadar yabancı kalmak etik değildir diye düşünüyorum
Sn Yalçın arkadaş ... sizinle yaptığım tartışmalar olsun atışmalar olsun gerçekten keyifli ama bu konuda size katılamayacağım.
Adam "Papa hazretleri" demiş ...
Üzerine konuşacak laf yok aslında ...
Çıkmam lazım ... gerekirse devam ederiz ...
Üç mevsim
04-17-2008, 19:03
(Tayyibleyiz'in mesajından alıntıdır)
"Bu konuda Hucurat Sûresi ayet 13 çok net mesaj vermektedir:
- Ey insanlar! (Ey müminler! demiyor, tüm insanlığa hitap ediyor.) Biz sizi bir erkek ve dişiden yarattık. Kabile ve milletlere ayırarak yer yüzüne yaydık ki, tanışasınız, yardımlaşasınız, iyilikte birbirinize destek veresiniz!..
Bakın, birbirinizle vuruşasınız, savaşasınız, düşmanlık edip de güçlü olanınız zayıf olanlarınızı ezesiniz.. diye farklı yarattık demiyor… Tanışmayı, diyaloğu ve iyilikte yardımlaşmayı dikkatimize sunuyor…
İşte bunun için diyoruz ki, semavi din mensuplarının insanlığın hayrına olan doğrularda yakınlaşmaları, yardımlaşmaları İslam’ın verdiği mesajın da gereğidir. Böyle faydalı birliği sağlamakta öncülük, evrensel İslam’a yakışmakta, geçmişine de uygun düşmektedir. Her ne kadar bazılarının ufku henüz buralara kadar ulaşmasa da…
Ahmet ŞAHİN"
:-*
Çok basit şeylerle uğraşıyorsun riko. Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda bir görüşme yapılıyor, sorun yok.
Papa bozuntusu mu deseydi? Adam koskoca cemaatin dini lideri, ancak gösterdiğin kadar saygı görersin.
Alaattin Kaya saygıyı fazla abartmış, doğru bulmadım Papa'nın elini öpmesini, o kadar da değil.
Ancak, Gülen Hoca kendisine yakışan şekilde musafahada bulunmuş.
Necip Fazil
04-17-2008, 19:05
Herşey ortada, kimse kimseden bir şey gizlemiyor, saklamıyor. Fethullah Gülen Hocaefendinin de hizmet tarzı, ve tutumu ortadadır. İsteyen taktir eder, istemeyen beğenmez.
Burada Fethullah Gülen HocaEfendinin avukatlığını yapmak kimsenin haddine olmadığı gibi, onu eleştirmekte kimsenin haddine değildir. Kimse kimseye birşeyi zorla empoze etmiyor.
Sadece Fethullah Gülen'in dinler arası diyalog konusunu merak edenler, Elmalılı Hamdi Yazır'ın Ehli kitaplar ile münasabet konusunda ki ayetlerinin tercümesine baksınlar. Kimsede işkembe-i kübradan konuşmasın.
VesseLam
hipermuhafazakar
04-17-2008, 19:12
Bu zamanda atılacak en doğru adımı en güzel hamleyi MÜNAFIK HAİNLER / DERİN VE PİS ODAKLARIN ADAMLARI işlerine gelecek şekilde saf cahillerimizi inandıracak şekilde ayarlıyorlar. Buna sevinen sinsi hainler emin olun bugün peygamberimiz gelmiş olsaydı onada aynı çarpıtmalarla karalamaya çalışacaklardı :-* :-*
Terör örgütü El-Kaide / Basın / ayarlanan sahte şeyhler / mason locaları / misyonerler islamın ak yüzünü müslümanlığın imajını kararttılar dünya çapında. Hristiyan ülkelerde müslümanı terörist zannettirmeyi başardılar. İşte bu ön yargıları kırmak için yapıldı o bir araya gelmeler. :-* Yeni yazılacak 11 eylül saldırılarında amaçlananı hedefleneni bozmak boşa çıkarmak için yapıldı o bir araya gelmeler :-* Medeniyetler dinler çatışmasının önüne geçilmesi için yapıldı HOŞGÖRÜ VE DİYALOG çalışmaları. Ve STV'de DİYALOĞUN MEYVESİNİ izleyenler ne kadar isabetli bir çalışma yaptıklarını görmüşlerdir :-*
Peygamberimiz Hudeybiyede müşriklerle bir araya gelmiştir. Şartlarını sahabenin içine sindiremediği ağır şartları imzalamıştır. Neden bunu yaptı ?? Çünkü savaşsız barış ortamında diyalogla müslümanlığı göstermek içindi ve müslüman olanların sayısı o zamana kadar 2 binken çok kısa bir süre sonra 10 bine çıkmıştır. :-* Fetih suresi bunun için inmiştir :-* Peygamberimiz bugün gelse oda aynı F.Gülen'ın ve cemaatinin yaptığı bu şeyi yapmalarını isteyecektir :-*
Umarım anlaşılmıştır.
Hıfz-ı lisan
04-17-2008, 19:13
Hazretleri kelimesi;büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak anlamında kullanılıyor..
ve bizler biliyoruz ki Fethullah Gülen şimdiye kadar hakkında (olumsuz) yayımlanan gazete yazarlarına dahi saygı içerinde cevaplarını vermiş ve doğruyu açıklamıştır..Papaya inanlara saygısından en önemlisi insana olan saygısından bu kelimeyi kullandığını düşünüyorum.. :)
Necip Fazil
04-17-2008, 19:16
Ne gariptir ki, Müslümanlıktan gem vuranlar ile, Ergenokoncu solcular aynı kefede iş pişirmeye çalışıyorlar. Birileri oy alamadığı için, birileride oyunları bozulduğu için ...
VesseLam
tayyipleyiz
04-17-2008, 19:28
[
Soru: “Amentüde ittifakımız var” cümlesi Ehl-i Sünnet anlayışına ters değil midir?
El-Cevab: Bahse konu ‘Amnetüde ittifakımız var’ ifadesini, muhterem Ahmet Şahin Hocamız, Zaman Gazetesi 14.07.2000 tarihili Köşe yazısında şu şekilde beyan etmişti:
” Zaten dikkatlice bakıldığında görülecektir ki ehl-i kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır. Çünkü Allah’ın gönderdiği kitapların hemen hepsinde tekrarlanan amentüdür: Allah birdir. Peygamberler haktır. Melekler vardır. Kitaplar gönderilmiştir. Ahiret vardır. Ölen insanlar bir gün dirilecek, yaptıkları iyiliklerin mükafatını, kötülüklerin de mücazatını göreceklerdir.
Bu temel noktalar bir amentüden başkası değildir ve biz ehl-i kitapla bu amentüde müttefikiz. Garip olan şudur ki ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da ihtilaf ettiğimiz teferruatı ileri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. “
Aslında bu yazısında ki gayet makul ve doğru tesbitlere rağmen, Bardağın sürekli boş kısmını görmeye alışmış bazı Yazarların yanlış anlaşılmalarını bertaraf etmek için, değerli Hocamız yine Zaman Gazetesinde 15.03.2005 tarihli Köşe yazısında konuyu daha net bir şekilde açmıştır:
“Bakara Suresi ayet 4’te, müminler tarif edilirken, “Hem Kur’an’a, hem de Kur’an’dan önceki İlahi kitaplara iman ederler.” diye tarif ediliyor.
Bu sebeple biz müminler de hem Kur’an’a, hem de Kur’an’dan önceki İlahi kitaplara iman ediyor, onları tebliğ eden tüm peygamberleri de tasdik ediyoruz. Çünkü o peygamberlerin tebliğ ettikleri kitaplarda tüm insanlığın değişmeyen doğruları vardır. Bu değişmeyen doğrular: “Allah’a iman, peygamberlere iman, meleklere iman, öldükten sonra tekrar dirilerek ahirette hesap vermeye iman.” Bunlar semavi kitapların ittifak ettikleri bir bakıma amentüleridir….
Bizler de bu amentüde müttefikiz. “Ehli kitapla Amentüde ittifakımız var.” derken de bu değişmeyen doğruları saymıştım geçmişteki bir yazımda. Çünkü biz de Allah’a, peygamberlere, meleklere, ahirete iman ediyoruz. Yani ehli kitapla bu değişmez doğrularda ittifak ediyoruz. Ancak ehli kitabın bazılarının bu doğruları tarif ve tavsif ederken yanlışa düştüklerini de görüyor, Allah’a babalık, peygambere de oğulluk ve krallık sıfatını isnat etmeleri gibi yanılgılarına da şahit oluyoruz. Onlardan bazılarının bu gibi yanlış tarif ve tavsiflerinin doğrusunu anlatma görevi de yine bize düşüyor. Uzaktan seyirci kalma yerine yaklaşıp kendi doğrularımızı anlatma imkanı aramamız icap ediyor. Bunun için de diyaloğa, konuşmaya ihtiyaç oluyor. Zaten atasözünde, “İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar, hayvanlar da vuruşa vuruşa uzaklaşırlar.” deniyor. Bizler konuşa konuşa anlatmayı tercih ediyoruz, vuruşa vuruşa uzaklaşmayı hizmet telakki etmiyoruz. “Siz konuşa konuşa bir şey anlatamazsınız! ” diyenlere de “Siz de konuşmaya konuşmaya bir şey anlatın öyle ise…” diyerek kendi mantıklarıyla baş başa bırakıyor,”
[color=red]SONUÇ:
Muhterem Ahmet Şahin Hocamız,
1-) Hz.Adem’den günümüze gelen tüm peygamber ve Kitablara İman noktasında Ehl-i Kitab ile Amnetüde bir birlikteliğe vurgu yapmaktadır, ki bu Kur’anın bir emridir!
2-) Bu İttifakın, günümüz Tahrif olmuş Hz.İsa (AS) mı Allah’ın oğlu kabul eden Hıristiyanlık veya yine tahrif olmuş yahudilik ile değil, Asılları ile olduğunu beyan etmiştir! Dolaysıyla bundada itiraz edilecek bir husus yoktur!
3-) Ayrıca, Amentüde İttifakımız olduğunu beyan ederken, bu hususu vesile yapıp, Allah’ın sıfatlarında yanlışa düşen Ehl-i Kitab ile bir konuşma zemini oluşturduklarını ve bunu başardıklarını yazının devamında görmekteyiz.
Tüm bu açık ve nezih yaklaşımlara rağmen, “Amnetüde ittifakımız var “ ifadedesinden sanki günümüz tahrif uğramış Ehl-i Kitab ile bir ittifak şeklinde anlamak, en hafif tabiri ile Anlayış Kıtlığı ile telif etmek mümkün olabilir!
Hıfz-ı lisan
04-17-2008, 19:32
Allah Razı Olsun.. anlayanlardan olabilme (!)temenisiyle.. +
Sukut-u Hayal
04-17-2008, 19:35
George Marovich, Turkiyedeki vatikan temsilcisi. O'da bir kac kez hocaefendinin elini opmek istemis ama hoca efendi, okadar ince bir insanki bunu hep reddetmistir.
murat kurt
04-17-2008, 19:46
Ayyy ayy bıktım ya bunlardan.Binlerce kez söylendi binlerce kez cevaplandı.Papanın elini ben de
sıkarım..Ne olacak yani.Gerek Tayyipleyiz gerek Necip Fazıl benim vereceğim cevabın üstünde cevap
vermişler.Ben bu konuya girmeyeyim en iyisi.
Yalnız gerek nihat genç denen herif gerek Fethullah Hocaefendiye dil uzatanlar(ne abiyim ne abim
var)iftira etmekten hiç mi korkmazlar.Eğer F.H.E. kötü biriyse bizi kandırıyorsa ben Hüsnü zandan
yırtarım.:)Ama eğer bizim dediğimiz doğru ise iftiradan sınıfta kalacakları kesin.
Benide_Kapatın
04-17-2008, 19:51
Fethullah GÜLEN, radikal İslamcıların yaptıklarının İslam'a muhalefeti artırdığını, insanları korkutarak İslam'dan uzaklaştırdığını söyler.
Said Nursi de bundan 70 yıl önce benzer şeyleri savundu.
Nursi'ye göre aslında mantık çok basitti.
İslam mükemmel bir şeydi. Hiç karışılmasa kendi kendine güçlenebilirdi.
Ama hep İslam'ın önüne çıkıldı, baskı altına alındı. Bunda Müslümanım diyenlerin yaptıklarının da payı vardı.
Oysa örneğin tam bir demokrasi olsa ne İslam başkalarına karışır, ne de başkaları İslam'ı engeller.
İslam en mükemmel örnek olduğunu bir süre sonra herkes görür sorun kalmaz.
Ayrıca peygamberimizin hayatına bakmak, onu örnek alan insanların takip etmesi gereken yolu aslında gösteriyor.
Örnek; Habeşistan kralı Necaşi Peygamberimiz (sav) ve sahabelerin en zor zamanlarında yanındaydı.
Şimdi o gayrimüslim di diyerekten silinip atılabilirmiydi?
tayyipleyiz
04-17-2008, 20:06
[center][i]SORU : Dünya’da Müslümanlara Zulmeden ve Müslüman kanı dökenlerle Diyalog yapıyor ve bunu Şer’i Delillerle izah etmeye çalışıyorsunuz. Dünya’da Müslüman kanı dökenler Hıristiyan (ABD) ve Yahudiler (İsrail) değil mi ?
El-CEVAB : [i] Günümüz dünyasında müslümanlara zulmeden ve kardeşlerimizi mağdur eden Evangelist Hıristiyanlar (ABD) ile Siyonist Yahudiler (İsrail) dir.
Halbuki , Diyalog toplantılarında , ne Evangelsitler nede Siyonistler yoktur , olamazlar. Onlar bu toplantılara girmek istediklerinde karşılarına ilk önce bu zulümlerden vazgeçmeleri isteneceği için katılamamaktadırlar. Diyalog Dünya Barışına katkı sağlama sloganı ile ortaya çıktığı için , onlar barış istememektedirler.
[color=blue]Dolaysıyla , nasıl ki , Şii veya Vehhabi müslümanlığına bakıp İslamın tümü hakkında yorum yapmak yanlış ise , evangelist hıristiyanlara bakıp tüm hıristiyanları aynı kefeye koymak veya siyonist Yahudilere bakıp tüm yahudileri siyonist addetmek aynı yanlışın bir tezahürü olacaktır.
[color=brown]
İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilahımız ve sizin ilahınız birdir (aynı ilahtır). Biz sadece ona teslim olmuş kimseleriz.” (Ankebut Suresi , 29/46)
[color=red]Bu açıdan , bugün olduğu gibi Doğru kişilerle yapılan Diyalog çalışmaları Dünya Barışını tesisi adına en etkili bir yöntem olarak karşımızda durmaktadır ve inanıyoruzki inşallah önümüzdeki birkaç sene içinde, başta Filistin olma üzere Ümmet-i Muhammedin mazlumiyeti ve mağduriyeti sonuçlanacaktır. Diğer alternatif yaklaşımların , bu mazlumiyeti gideremediği ortadadır. Bu zaviyeden , tek çözüm Ehl-i Kitabın ehl-i vicdan ve insaf Sahiblerini insanlık adına Dünya Barışı adına Diyalog yapıp , bunu müsbet bir baskı unsuru olarak değerlendirmektir.
Bir hususa daha değinemden geçemiyeceğim : Diyalog yapanlara karşı yukarıdaki soruya ilave olarak :” Filistinde , Irakta müslüman hanımların ırzlarını iğfal edenlerle nasıl Diyalog yapılır ?” şeklinde eksik bilgilenme sonucu yapılan ithamlara üzülüyor ve şunu demek geliyor içimizden : ” Siz bu yaklaşımınızda samimi iseniz , neden hala oradaki mazlum kardeşlerimizin yanına gidip savaşmıyorsunuz ? Neden -bağışlayın - bu işin lafazanlığı yerine gereğini yerine getirmiyorsunuz o zaman ?
Evet , Diyaloğu doğru muhatablarla yapılmasını emreden Kur’an-ı Kerim olduğu göz önünde bulundurlmalı ve Ülkemizin Dünya muvazenesinde hak ettiği yeri alıncaya kadar , Kavl-i Leyyineyi elden bırakmamalaıyız…
tayyipleyiz
04-17-2008, 20:09
Sevgili Yalçın bey; ufuk verici paylaşımınız, ve fikir birlikteliğimiz mutluluk verici... +1
annem de evangelist kadınla kolkola gezdi ama çok şükür hala müslüman... gösteri zamanı ha?
Tabii validehanım (saygım sonsuz) ve evangelist arkadaşı zümrelere hitab ediyorlar dimi ...
...........
Gercekleri Görelim
04-18-2008, 23:51
Hazretleri kelimesi;büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak anlamında kullanılıyor..
ve bizler biliyoruz ki Fethullah Gülen şimdiye kadar hakkında (olumsuz) yayımlanan gazete yazarlarına dahi saygı içerinde cevaplarını vermiş ve doğruyu açıklamıştır..Papaya inanlara saygısından en önemlisi insana olan saygısından bu kelimeyi kullandığını düşünüyorum.. :)
ne alakasi var kardesim ;) madem saygisini gösterecek o zaman Sayin veya bey efendi demesi yeterli olmamismi nereden cikti Hazretleri demek ;) madem fetullah bey saygisini Bir hiristiyana yani Patrik e Hazretleri diyerek gösteriyor sizde sayginizi M.Fetullah gülene basharfindeki M nin anlamini söyleyerek gösterin
Gercekleri Görelim
04-19-2008, 00:03
George Marovich, Turkiyedeki vatikan temsilcisi. O'da bir kac kez hocaefendinin elini opmek istemis ama hoca efendi, okadar ince bir insanki bunu hep reddetmistir.
vay duygulandim simdi :'(,elini öpmemis amma sag kolunu ne kadar güzel yetistirdiyse papa nin elini öpüyor elini öpüyor.aceba biriniz bana sözde bir din adami olan kendilerin sözleri ile Siyasete karismayan M.Fetullah bey in Grahaham Fuller ile ne iliskisi var veya olabilir bu konuda beni aydinlatirsaniz sevinirim
Kemalist59
04-19-2008, 00:09
Fetullah Gülen benim için hiçbir anlam ifade etmemektedir.Ben kimseye hakaret etmeden Fetullah Gülen cemaatine inanan ve benim de saygı duyacağım bu arkadaşlara soru sormak istiyorum
1.Yahudilere sabahtan akşama küfreden caniliklerini tüm dünya önünde gördüğümüz bizler niçin hocaya şu soruyu sormuyoruz Neden yahudi denetimindeki Amerika'da yaşamaktadır?Üstelik CIA kayıtlarında CIA korumasında?
2.Kelime i şehadetten Muhammeden Resulullah bölümünü çıkarmadı mı bu adam?La ilaheillallah demek yeterlidir demedi mi?
NOT:Provakatör demeyin bildiğim soruların cevaplarını istiyorum.
Saltuk Buğra Han
04-19-2008, 00:43
Bir adamı savunacağız diye söylediklerinize bakın.Semavi dinlermiş hangi semavi dinler.Biri doğuda Müslümanları keser ,biride batıda semavi dinin papası ,bir papağan gibi tekrar tekrar müslümanlara etmediği hakareti bırakmaz.O semavi dinlerin hiç birinin hükmü yokdur sadece paygamberlerine bizde iman ederiz o kadar gerisini at çöpe kutsal kitapları bile artık kul yapısıdır.Bayram değil seyran değil papa şekermi verecekte el öpülüyor.
Tamam dine hizmet vermişde olabilir ama her hareketide meşruymuş gibi savunmanında saçmalıktan başka bir şey olmadığını söyleyebilirim.
"Ben ölünce cennete gideceğim,oradada arapca konuşacakmışız onun için şimdiden arapca öğreniyorumki orada rahat anlaşabileyim." Demem ne kadar sizce saçma ve komik gelirse sizin savunmanızda bana o kadar saçma geliyor.
En azından bu konu adına.
bu konunun açılması iyi oldu aklımdaki sorulara inşALLAH buradaki arkadaşlar cevap verebilirler. ilk başta şunu söyleyeyim benim bu soruları sormamda ki amacım sizleri köşeye sıkıştırmak değil gerçekten cevabını bilmek istiyorum. ilk başta sizlere aklımdaki karışıklığı anlatayım. ben 3 yıldan beri nur cemmatinin içinde sayılırım. lise bir de onların dersanesine yazıldım bu vesileylede hizmetle tanışmış oldum. daha ilk günden beri acizane biraz dini bilgim olması sebebiyle beni sohbetlerine davet ettiler. bende hiç aksatmaksızın gittim sonra hocalarım beni diğer öğrencilerden ayrı tutup sadece cemmaat üyelerine yapılan hizmet anlatılan ve Fethullah Gülen kasetleri dinlenen programlara çağırdılar. her öğrencinin bunlardan haberi yoktu. bizzat kendi isteğimle ve irademle katıldım o programlara. memnunda kaldım hatta dini bilgilerimin çoğunu o programlar sayesinde edindim. daha sonra yurtlarında yatılı kaldım ve hocalarımın her söylediğine itirazsız uydum lise 2 ye geldiğimde artık kesin kararımı vermiştim hizmete girip hizmet edecektim ama sonra birden işin rengi değişti lise 2 de hocam benimle sadece zaman üyeliği sızıntı üyeliği bundan başka birşey konuşulmaz hale geldi sonra ben dersanemin eğitiminden memnun kalmayıp başka dersaneye yazılmaya karar verdim ama bana hememn vefadan bana verdikleri emeklerden bahsetmeye başladılar başka dersanede ALLAH benim yardımcım olmayacakmış gibi konuşmaya başladılar. o gittiğimiz ablalarda artık eskisi gibi değillerdi bizlere sanki nereden çıktı bunlar dermiş gibi bakıyorlardı. artık herşey çıkar üzerine kurulduğunu eğer onlardan biriysen iyisin değilsen kötüsün diye birmantık benimsediklerini yavaş yavaş anladım. bu arada yavaş yavaş internetten milli görüşü araştırmaya başladım ve anladım ki nur cemaati milli görüşü hiç sevmezmiş babama söyledim babam aman ha milli görüşcü olduğunu hocalarına belli etme senin yüzüne bile bakmazlar dedi. sonra düşündüm bu ne mantıktı YARABBİ ben onların dersanesine para ödüyordum onlardan olunca iyi başka görüşten olunca seni dışlıyorlardı. ve üstelik durmadan kurbanlarınızı bize verin zamana üye olun üye olduk oda yetmedi başkalarını üye yapın sızıntıya üye olun diye üzerimizde baskı kuruyorlardı. yani sadece kendi çarklarını dönsün diye uğraştıklarını farkettim ve iyice soğudum. yine birgün bize sohbet veren hocamız göz yaşları içinde Fethullah Gülen'den bahsetmeye başladı ve konuyu daos zirvesine getirdi ağlayarak mubala yapmıyorum şu sözleri sarfetti: "sayın ecevit ALLAH rahmet eylesin daos zirvesinde türk okullarını övdü ve hocam diyorki sırf bu yüzden ECEVİT CENNETLİKTİR." sonra oradan Demirele geçtik yine göz yaşları içinde sayın Demirel diye söze başladı ve kendileri hocamla görüşme yapmıştır dedi. ben tabi şok oldum sonra öğrendimki akp den önce nur cemaati Ecevite oy veriyormuş. sonradan öğrendiklerim beni dahada şok etti Fetullah Gülen zamanında çıkıp Erbakan hocamın hükümetinin gitmesi için açıklama yapmış. bu video gibi birçok video izledim ben. ama halada kötü düşünmüyorum Fetullah Gülen hakkın da çünkü biliyorum ki o benden kat kat daha imanlı ve Peygamber aşkıyla yanıp tutuşan bir insan hatta şimdi onun kitabı olan sonsuz nuru okuyorum. bununla beraber aklım çok karışık. zamanında Kur'an kurslarını kapatan ecevit niye türk okullarına destek verdi? sonuçta müslümanlara zulm eden bir adam niye nur cemaati tarafından cennetlik yapıldı niye sırf ecevit türk okullarını destekledi diye bütün cemaat SOL bir partiye oy verdi? niye Erbakan hocaya ve milli görüşe bu kadar düşmanlar? bir yandan bakıyorum Peygamber aşkıyla yanan benden kat kat imanlı bir yandan bakıyorum papaya yazdığı mektupla onu göklere çıkartan bir insan. ben Fethullah güleni eleştirmiyorum çünkü o makam ve mevkide değilim yine tekrarlıyorum o benden kat kat daha imanlı. bu sorularıda inananın bana bütün samimiyetimle sırf kafam karışık olduğu için soruyorum. umarım beni tatmin edecek bir açıklama yapabilirsiniz :(
Bostancı
04-19-2008, 01:17
milli_mücahide kardeşim Erbakan hoca Dinler arası diyaloğa şiddetle karşı olan birisi çünkü Dinler arası diyalog Dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır...
Erbakan hoca İslam ülkelerini birleştirip İslam birliğini kurmak ister Amerika ve Avrupa ilede sadece insani münasebetlerde bulunup bunun ötesine(Dinler arası diyaloğa) kesinlikle girmek istemez Fetullah Gülen hoca ise Dinler arası diyaloğa önem verir Ehli Kitabın tuzağına düşer onun yüzüne gülen kafirlerin arkasından kuyusunu kazdıklarını anlamıyor gibi gözüküyor...
Allahü Teala "Siz onların dinine girmediğiniz müddetçe onlar sizden asla razı olmazlar"buyuruyor..
Diğer mesele Erbakan hoca başka cematlere yakınlık duyuyordu
İşte bu sebeblerden dolayı olacaktır ki Fetullah Gülen hoca Erbakan hükümetinin gitmesini istemiştir.. :-*
Başka sebeblerde olabilir tabi ki ama benim aklıma gelenler bunlar
Bir müslüman liderin yolunu gazabına uğramışlar ve sapmışlar'la bukadar icli dışlı olması hoş değil.
tayyipleyiz
04-19-2008, 10:33
TEBLİĞ KAHRAMANLARI
Cenab-ı Hakk’ın hikmetine sual olunmaz. Bu yüzden İslam’ın gerçek anlamıyla yeryüzünde temsil edilme meselesini bazıları asla anlayamazlar. İslam’ın bütün yeryüzünün tek dini olması ve gittikçe batan bütün insanlığı Şeytanî ve nefsî bataklıklardan çekip çıkarması için bütün insanlarla diyalog kurulmasının, yine bunlarca idrak edilmesi zor görülüyor. Anlayamadıkları için de, güya İslam adına saldırdıkları diyalog faaliyetlerinde bulunanları (Tebliğ Kahramanlarını) İslam’ın “gıybet etmeyin, hüsnü zanda bulunun, kardeşlerinizi küfürle itham etmeyin” gibi emirlerine rağmen, gıybet ederek İslam’a ve İslam’ın aziz şanlı Resulü’nün emirlerine taban tabana zıt davranışlarda bulunuyorlar.
Her şeyin bir yolu ve yordamı, üslubu olduğu için eleştirinin de bir üslübu vardır. Belli bir edep, ahlak ve nezaket dairesinde yapılan eleştirilere herkesin açık olduğu gibi Allah ’ın izniyle İrşad Kahramanları da açıktırlar. Ama nereden geldiği ve yönlendirildiği pek belli olmayan! Ve her fırsatta, her platformda akıl almaz bir kin ve gayzla yapılan itham, hakaret ve küfür dolu ifadeleri de ciddiye almanın asla bir anlamı yok.
Oysa böyle yapacaklarına bu insanlar yani, böyle büyük bir vebale gireceklerine neden araştırmazlar, neden sormazlar?
Ve neden şöyle demezler:
Ey Diyalog yoluyla insanlığa hizmet etmeyi düşünenler!
Madem Allah sizlerin samimi gayretlerinizden dolayı en azından bu ülke için insanlara diyalog kurma gibi peygamberane bir görevi sizlere nasip etti. Hele bir gelin bakalım, oturun Allah için hiç riya ve benlik karıştırmadan anlatın ne yaptınız? diye sormazlar…
Sormazlar, soramazlar, zira anlatılsa bile dinleyemezler çünkü onlar şartlı. Yine bu bir avuç şartlı güruh: Bu yüreklerinin temizliği ve samimiyet yüzlerine akseden samimi insanlara, anlatın hele bir sizler neler yapıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz? Şimdiye kadar kaç kişi sizin şahsınızda vurulduğu İslam’a girdi? Sizden kaç kişi onların sistemlerine vuruldu? Diye sormazlar…
Evet dostlar sormazlar bu insanlar! Çünkü onları sevk ve idare edenler onlara bu soruları sordurmazlar, sordursalar da kasıtlı sordururlar. Cevapları alsalar da yanıltarak yayınlar.
Bu sorular istikamet üzere olan mümin bir kitleye karşı suizanda bulunup günaha girilmemesi için her Müslüman’ın kendisine sorması gereken elzem sorular.
Ama bakın bu diyalog faaliyetlerinde bulananlardan (Tebliğ Kahramanları) bir teki haşa ve kella milyon kere haşa ve kella… Allah ‘ın insanlık için gönderdiği en son din olan İslam’dan geri dönmüş mü? Allah ‘a onun şanlı Resulüne kalp’ten yürekten bağlı bu Allah dostlarının bir tekinin kalbinde en ufak bir pürüz ve şüphe meydana gelmiş mi? bunların namazında, orucunda, zekatında, tebliğ görevlerinde en ufak bir sapma olmuş mu?
Evet milyon kere haşa ve kella: Bırakın bunların bir tekinde bile böyle bir düşünce, bu aziz hicret erleri hayallerinin bir tekinde bile böyle bir düşünceden dolayı kendilerini elli bin defa cehennemin alevleri arasına atmaya hazırlar. Bütün işleri Allah ve Resulü olan, bu aşkla dünyanın bütününe hitap eden, bu uğurda hicret eden, anadan, yardan, gerektiğinde serden geçebilecek kalbî ve aklî, ruhî donanımlara sahip bu gönlü yücelerin yeryüzünde yaşarken tek hedefleri Allah Rızası. Bunu elli bin kere deklere eden bu insanları ısrarla anlamak istemeyenlere söylenmesi gereken şey yine Allah dostlarının her zaman yaptıkları gibi “Allah Selamet versin” den başkası olmuyor.
Olmuyor ama bütün bunlara rağmen onlar: “Dudaklarında muhabbetten tebessüm, gönülleri sevgiyle harman, bakışları insanî duygularla buğu buğu; herkese ve her şeye şefkatle gamze çakan; doğup-batan güneşlerden, yanıp-sönen yıldızlardan hep muhabbet mesajları alan sevgi kahramanları” dırlar. (Ölçü veya Yoldaki Işıklar, 192) öyle oldukları için de en yakınlarından en uzaktakilere karşı hep aynı mantıkla yaklaşır ve öyle kabul ederler.
tayyipleyiz
04-19-2008, 10:39
Gözden kaçan noktalar ve bu davanın büyüklüğünü anlatan, "gerçek hizmet erlerini" ifade eden paylaşımı lütfen "Milli Mücahide" sizler de okuyun. Bunun dışındaki her şey, hizmet adına yapılan herşey ferdi, fevri ve menfidir. Bakış açınızın değişmemesi de temelinizin sağlam ve ferdi hataların güruha atfedilemeyeceğinin ifadesi olmuş. Tebrik eder, saygılar sunarım...
http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=39811.msg344856#msg344856
tayyipleyiz
04-19-2008, 10:50
Diyalog kopunca tebliğ imkânı da ortadan kalkar.
Profesör Doktor Hayreddin Karaman, İslam hukuku uzmanı. Günümüzde yeni yeni ortaya çıkan problemlere ilişkin konularda yaptığı açıklamalarla bir yol gösterici, bir otorite konumunda. Hayreddin Karaman’ın “Dinlerarası Diyalog Nedir?” isimli kitabı Da Yayıncılık Ufuk Kitapları’ndan bugünlerde 50 bin adetlik ilk baskısıyla piyasaya çıktı.
Karaman, kitabında Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sas) Allah’ın elçisi olarak ortaya çıkışı ve sonrasında insan toplulukları ve onların liderleriyle olan ilişkilerini derin bilgi birikimi ve yorum gücünden gelen net bir dille açıklıyor. Yeni Şafak gazetesindeki diyaloğu işlediği köşe yazıları ve bu konuyla ilgili röportajlardan oluşan kitabında anlattığı insan ve topluluklar arası ilişkileri, Yalova’daki yazlık evinin bahçesinde kendisiyle bir kez daha konuştuk. Karaman Hoca, diyaloğun mantalitesini anlatırken karşı çıkanların bilgisizliğine dikkat çekti.
Diyalog, olmasa da olur bir şey mi günümüzde? Veya olması faydalı, gerekli mi? Diyalog yapmakla yapmamak arasında neyi, niye tercih etmeliyiz?
Bugün acaba herhangi bir ülke, dünyanın diğer ülkeleriyle ve o ülkelerin halklarıyla tamamen alakasını keserek, ilişki kurmayarak, ya da şöyle söyleyeyim savaş hali ilan edip bunu idame ettirerek yaşayabilir mi? Benim buna verebileceğim cevap ‘hayır’dır. Bugün hiçbir ülke dünyanın bütün ülkeleriyle -ki dinleri aynı olsun farklı olsun hatta yönetim biçimleri rejimleri aynı olsun farklı olsun-, tamamen alakasını keserek, hiç ilgilenmeyerek, bu ilgisizlik hali ya da savaş hali ilan ederek yani devamlı mücadele içerisinde yaşayamaz. İlişki kopukluğu ya da savaş hali. Bu iki ihtimali ortadan kaldırdığımızda üçüncü bir ihtimal var. O da diyalogdur. Başka bir ihtimal mevcut değil.
Diyalog ne demek?
Şu demek. Başka milletleri ‘öteki’ sayarsanız tabii ki o milletlerin kendi değerleri, çıkarları, menfaatleri, amaçları, hedefleri vardır. Bunlar bazen paralel düşer bazen çatışır. Bu dünya yüzünde milletler, halklar birbirinden en az zarar görerek ve en fazla fayda elde ederek maddi ve manevi nasıl yaşayabilirler diye soruyorum ben kendi kendime. Cevaben diyorum ki ilişki kurarak. Bu sadece devlet olarak değil halk olarak da böyledir. Halk içerisindeki sivil toplum kuruluşları olarak da böyledir. Onlar da dünyada aynı amaç ya da zıt amaçlı olanlarla bir şekilde diyalog kurarak yollarına devam edebilirler. Bu, ülkemizle diğer ülkeler, halkımızla diğer halklar arasındaki tasavvurdan yola çıkarak diyaloğun zorunlu olduğu sonucuna varışla alâkalı bir düşünce, bir mantık.
Şimdi gelelim Türkiye’nin içine…
Türkiye’nin içinde de belli bir inanca, belli bir değerler sistemine bağlılığı bakımından ve o değerler sisteminin diğer değerler karşısındaki durumu bakımından üç hal tasavvur edebilirim, ben ediyorum. Bunlardan bir tanesi ülkede bir inanç vardır, bir hayat tarzı vardır başkası yoktur. O zaman farklılık da yoktur. Diyaloğa ihtiyaç yoktur. Böyle bir ülke mevcut mudur? Ben diyorum ki hayır. İkincisi ülkede farklı inançlar, ideolojiler ve hayat tarzları vardır. Fakat bu farklı gruplar birbirleriyle gerginlik ve mücadele hatta mukatale, savaş hali yaşıyorlardır. Bu şu demek. Her biri varlığını ötekinin yokluğunda görüyor. O yok olsun ki ben varlığıma devam edeyim. Yani bir devletin halkı inanç ve yaşayış tarzı bakımından gruplara ayrılıp, her biri diğerini yok ederek hayatını idame ettirmeyi düşünebilir mi? Bunu denedi dünya. Bu da hiçbir gruba başarı, huzur, mutluluk getirmedi. İdeolojiler, dinler, menfaat grupları ‘sadece biz olalım ötekiler olmasın’ dediler. Bunun için de iktidar ellerinde olduğu için mesela komünizmde, faşizmde olduğu gibi bir süre dayattılar kendi inaçlarını, ideolojilerini ve hayat tarzlarını. Diyalogsuz yani ‘öteki’siz. Fakat bunun çıkar yol olmadığı anlaşıldı ve görüldü. Bazen de iktidar değil sivil olarak halk gruplara ayrıldı. İşte dindir, mezheptir, ideolojidir menfaattir şudur budur, partidir. Bu gruplar özellikle de gençleri kullanarak birbirleriyle, hatta şiddet kullanarak mücadele ettiler. Bu da ülkelere huzur, başarı getirmedi ve hiçbirine kazanç getirmedi. Şimdi üçüncü bir hal ortaya çıkıyor zorunlu vaki, yaşanabilir.
Nedir bu yeni hal?
Hiçbir ülkede tek bir inanç tek bir ideoloji tek bir hayat tarzı olmaz. Mutlaka farklı olur. Bu farklılıklar içerisinde birini diğerlerine karşı üstün kılıp ötekileri zaman içerisinde yok etmek üzere dayatmak mümkün olmaz. O halde mümkün olan nedir? Farklı gruplar birbirleriyle bir şekilde ilişki kurarlar. Biz bunun adına diyalog diyoruz. Diyaloğu bu manaya alıyoruz. Ve bu ilişkinin bir amacı vardır. Karşı tarafı eritip kendisine entegre ya da asimile etmek değil bu ilişki kurmanın maksadı. Birbirine zarar vermeden tıpkı halklar arasında olduğu gibi birbirlerine zarar vermeden her birinin yoluna huzur mutluluk ve başarı içerisinde devam etmesini sağlamaktır. Amaç budur. Bu ilişkinin adı diyalogdur. O halde ben bu üç hal tasavvurundan bir sonuca varıyorum. O da şudur: Herhangi bir ülkede bugün dünyanın neresine giderseniz gidin farklı gruplar vardır. Ve bu farklı gruplar arasında bir çeşit beraberliği -milli birlik diyorlar ya şimdi- oluşturabilmek için gruplar arasında diyalog zorunludur.
Diyalogsuz tebliğ yapmak mümkün mü günümüzde?
Dinleri ve ideolojileri, davet eden ve etmeyen, içine kapalı ve dışa açık diye iki gruba ayırmak lazımdır. Bazı dinler ve ideolojiler içine kapalıdır. Onlarda davet, misyonerlik yoktur. Kendilerini korumak isterler. Bir de misyonerlik yapan, davet eden, tebliğ eden, ötekini kazanmak isteyen dinler ve ideolojiler vardır. İslam bunlardan biridir. Ama Hıristiyanlık da öyledir. Şimdi örnek olarak Hıristiyanlığı alalım. Müslüman olarak siz ötekilerle eğer maksadınız tebliğ ise birçok yol ve yöntemden birisi de canlı temastır. Canlı olarak yan yana gelmek ilişki kurmak çok çeşitli ilişki biçimleri kurmak hem de. Sadece gelip bir çay kahve için selamlaşıp kalkıp gitmek değil. Çok çeşitli ilişki biçimleri kurmak. Ve bu ilişki biçimi içerisinde karşı tarafı incitmeden, güvenini sarsmadan kendinizi anlatmak ve tebliğ etmek, zorlamadan.
Peki topluluk öncüleri ne yapabilir?
Her iki tarafın da liderleri olabilir. Müslümanların liderleri olur, önde gelen alimleri olur, daileri olur. Hıristiyanların da din adamları, misyonerleri olur. Bunlar arasında diyalog olmalı mı olmamalı mı meselesine gelince. Bunlar arasında diyalog olmazsa şayet her iki tarafın da amacına doğru yürüyüşünde birtakım arızalar meydana gelir ve bundan her iki taraf da zarar görür. O halde amaçlarımızı bilerek ben biliyorum ki karşımdaki insan Hıristiyan’dır o da dinini yaymak istiyor. O da biliyor ki karşımdaki insan Müslüman’dır o da dinini yaymak istiyor. Ve her ikimiz de lider seviyesinde şu veya bu derecede lider seviyesinde bir araya gelmemizde fayda görüyorum.
Nasıl bir fayda görüyorsunuz?
Dünyada farklı dinlerin, ideolojilerin, inançların işleri sadece tebliğ ve misyonerlik; karşı tarafı kendine kazanmaktan ibaret değildir. Dünyada farklıların ortaklaşa gerçekleştirebilecekleri ve farklıların hepsinin de müştereken ortak olarak hayırlı iyi olarak kabul ettikleri birtakım işler, faaliyetler ve amaçlar vardır. Bunları gerçekleştirmek için liderlerin bir araya gelmeleri icap edebilir, gerekir yani. Bir ikincisi de misyonerlik yaparken biz ona tebliğ ve davet diyoruz. Karşı taraf mesela Hıristiyanlığı örnek olarak alırsak onlar ona misyonerlik diyor. Her ikimiz de bunu yaparken haddi, sınırı aşabiliriz, gerginlik yaşayabiliriz. Yani gruplar olarak gerginlik yaşayabiliriz ve birbirimize zarar vermeye kalkışırız. Zarar verdiğimiz takdirde diyalog kopar. Diyalog kopunca tebliğ imkanı da ortadan kalkar. O halde tebliğin de normal yürüyebilmesi için diyaloğa ihtiyaç vardır. Ben böyle düşünüyorum.
Hıristiyan dünyası maddeten güçlü duruyor, biz de dinimizden eminiz. Müsademe-i efkar doğsa kim kazançlı çıkar?
Tabii burada tarafların yetişmişliği, temsil kabiliyeti, ehliyeti çok büyük rol oynar Ben bir örnek vereyim size. Hıristiyanlığın resmî, dinî ve ruhanî lideri olarak en başta geleni papa. Müslümanlıkta bu manada bir ruhani lider yok ama Türkiye Cumhuriyeti’ni nazar-ı itibara aldığınızda resmi olarak dini temsil eden kişi Diyanet İşleri başkanı. Dünyada kötü beslenmeden dolayı ya da tedavisizlikten dolayı ölen çocukların durumuna çare bulmak üzere bir medyanın önünde bir araya gelseler. Bundan nasıl bir sonuç çıkar. Bakın şöyle sıralayalım: Müslümanlar papayı görürler papa kimmiş nasıl bir şeymiş, nasıl konuşuyor, fikirleri düşünceleri ne bunu öğrenirler. Hıristiyanlar da bir Müslüman’ı görürler. Ve onun şahsında İslam’ı görürler. Bundan sonrası nedir? Bundan sonrası kimin dini insanların dine olan ihtiyaçlarını en iyi tatmin ediyorsa kazanç onun olur. Benim çıkardığım sonuç budur. Bir Müslüman da papayı görünce şu Hıristiyanlığı ben bilmiyorum bir okuyayım da öğreneyim diye Hıristiyanlığı okuduğunda Müslüman Hıristiyan mı olur, Hıristiyan Müslüman mı olur hangi ihtimal daha fazladır derseniz bana göre Hıristiyan’ın Müslüman olması ihtimali daha fazladır. Müslüman’ın Hıristiyan olması ihtimali sıfır derecesinde zayıftır eğer o Müslüman Müslüman’sa. O bakımdan demek ki bu tamamen dinî bir konuyu tartışmanın ötesinde hepimiz için önemli olan bütün dinler ahlak sistemleri ve felsefeler içinde bir değer mahiyetinde olan bir probleme çare buluyorsunuz. Yani çocuklar açlıktan ve tedavisizlikten ölmesin diye bir konu konuşuyorsunuz. Diyaloğun konusu bu. Din tartışmıyorsunuz. Ama bu diyaloğun sonucunda ben İslam’ın kazanacağını düşünüyorum. Peki İslam kazanmadı Hıristiyanlık da kazanmadı. Ama diyelim ki yüz tane çocuğu tedavi ettirdik ve bin tane çocuğu da doyurduk. Bu hayır, mı şer mi?
Geçen hafta Londra’da yine bombalar patladı. Müslümanlar yine terörist olarak gösterildi? Bu doğru mu? Buna karşı ne yapmak gerekir?
Tabii ki bu doğru değil. Fakat Müslümanlar orada dehşete ve korkuya kapılsalar, kaplarına çekilseler. “Biz bunların yüzüne nasıl bakacağız bizden birisi bunu yaptı; insanların kanını akıttı. Şimdi bunlar bize kötü niyetle bakarlar. Ben bunların yanına gitsem şimdi benim şahsımda bir teröristi görür.” deseler. Yani korkuya ve vehme kapılsalar kaybederler. Burdada kazanmanın yolu diyalogdur. Orada Müslümanlar kendilerine güvenen, teröre bulaşmamış, terörü ve şiddeti mahkum eden Müslümanlar karşı tarafa gidecekler. Hazm-ı nefs diye bir tabir vardır. Onur gurur meselesi yapmadan ötekine gidecekler, geçmiş olsun diyecekler, taziye verecekler onlarla ağlayacaklar; çünkü bir masum ölmüştür. Yani ağlanır tabii üzülür insan üzülmez mi üzülür. Onların acılarına iştirak edecekler, yaralarını birlikte saracaklar. Yapılan eylemin İslam’da, herhangi bir dinde ve ahlakta yeri olmadığını ifade edecekler. Ve böyle kazanırlar. Bu bir diyalogdur ve böyle kazanırlar.
Diyaloğun kökenleri İslam’ın altın devrinde var mı? Günümüze uyarlanabilir mi? Bazı gruplar onu yapan peygamberdi, o da yaşamadığına göre, o çapta biri olamayacağına göre bu yapılamaz günümüzde, diyorlar. Medine Vesikası’nın örnek oluşturmasını reddediyorlar. Siz ne dersiniz?
Peygamberimiz’in yapıp ettiklerinden bize örnek olanlarına sünnet diyoruz. Peygamberimiz (sas) en önemli vazifesi, işi, Kur’an-ı Kerim’i Allah’tan vahiy yoluyla aldığı gibi bize tebliğ etmenin yanında onu açıklamak anlatmak ve uygulayarak bizim anlamamızı ve sonra da nesiller boyu uygulamamızı sağlamaktır. Onun için de Peygamberimiz’in dine dahil olan bize örnek olan davranışlarına ne diyoruz; sünnet diyoruz. Ve sünnet bizim dini hayatımızda ikinci kaynağımız oluyor. İkinci bilgi kaynağımız oluyor. Ve dini bakımdan ikinci otorite oluyor. Peki o zaman biz Peygamberimiz (sas) nasıl taharet ediyordu, bunu öğrenip O’nun gibi taharet ediyoruz da yani taharette bile O’nun yaptığını yapmaya çalışıyoruz. Öteki dediğimiz yani İslami bakımdan ya iman ya amel ya ahlak bakımından farklı olanlara O’nun davranışını nasıl örnek almayız? Eğer O’nun davranışını örnek almazsak, yani ötekilere olan davranışını örnek almazsak O’nun sünnetinin önemli bir kısmını kaale almamış olmaz mıyız? Yani kaale almamış yani o sünneti terk etmiş olmaz mıyız? Ne demek istiyorum yani açıkçası şu: Peygamberimiz’in ötekilerle ilişkisi O’nun sünnetinin bir parçasıdır. İbadetinde, ahlakında, taatında, nasıl O’nun yapıp ettiklerini örnek alıyorsak ötekilerle ilişkisinde de yapıp ettiklerini örnek alırız. Müslüman olarak bu bizim vazifemizdir. Allah da Kur’an’da O’na ve O’nun şahsında ümmetinde mesela orada ehli kitabı zikrederek işte, “Ey ehli kitap gelin aramızda ortak olan bir kelimede birleşelim. Allah’a şirk koşmayalım ve birbirimizi rab edinmeyelim. Böyle de.” diyor. Yani bu sadece bunu de ,karşı tarafla sadece bu anlamda diyalog kur manasına gelmez. Bu, ön notlardan bir tanesi. Peygamberimiz’in (sas) müşriklerle Yahudilerle, Hıristiyanlarla görüşmesi, onlarla ilişki kurmasının belki 20-30 şekli olmuştur. Çeşitli amaçları olmuştur. Bunlar içerisinde İslam’ı tebliğ de vardır. Sadece İslam’ı tebliğ değil; kendini koruma, ümmetini koruma, belli bir meşru amaca ulaşmak için karşı tarafın yardımını sağlama, ya da karşı tarafın engellemesini ortadan kaldırma gibi birçok sebeple diyaloglar kurmuş Peygamberimiz. Biz de hem şekli hem amacı nazar-ı itibara alarak bunu günümüze adapte eder ve diyaloğu yürütürüz. Yani diyalog olsun diye diyalog yapmayız. Buna ihtiyaç olduğu sürece ve fayda gördüğümüz sürece diyaloğu yürütürüz.
tayyipleyiz
04-19-2008, 11:18
Bir adamı savunacağız diye söylediklerinize bakın.Semavi dinlermiş hangi semavi dinler.Biri doğuda Müslümanları keser ,biride batıda semavi dinin papası ,bir papağan gibi tekrar tekrar müslümanlara etmediği hakareti bırakmaz.O semavi dinlerin hiç birinin hükmü yokdur sadece paygamberlerine bizde iman ederiz o kadar gerisini at çöpe kutsal kitapları bile artık kul yapısıdır.Bayram değil seyran değil papa şekermi verecekte el öpülüyor.
Tamam dine hizmet vermişde olabilir ama her hareketide meşruymuş gibi savunmanında saçmalıktan başka bir şey olmadığını söyleyebilirim.
"Ben ölünce cennete gideceğim,oradada arapca konuşacakmışız onun için şimdiden arapca öğreniyorumki orada rahat anlaşabileyim." Demem ne kadar sizce saçma ve komik gelirse sizin savunmanızda bana o kadar saçma geliyor.
En azından bu konu adına.
Bediüzzaman’a göre Hristiyanlar dinlerini terk değil, ta’dil etmelidir.
Bediüzzaman’ın -Peygamber Efendimiz’in(a.s.m.) müjdesi üzerine- Hıristiyanlık’ta vuku bulmasını beklediği tasaffi (aslına dönmesi - tevhid inancına dönmesi) , hıristiyanların dinlerini bütünüyle terk ederek İslâmiyet’e girmeleri şeklinde bir beklenti değildir.
Çünkü, İslamiyet eski dinlerin güzelliklerini ve şeriatlarının prensiplerini barındırdığı için, ta’dil ve tekmil edicidir. Yalnızca, zaman ve mekanın değişimiyle hükmü kalmayan fürüat kısmında yenilikler getirmiştir. Bu sır gereğince, hıristiyanlar zaten sahip oldukları dinlerinin esaslarına dayanmakla ve inançlarını tekmil etmekle asli dinlerine kavuşacaklardır.Bu yaklaşımın gereği olarak Bediüzzaman Hazretleri ” Ey ehl-i kitap! İslamiyeti kabul etmekte size bir meşakkat yoktur; size ağır gelmesin. Zira, size bütün bütün dininizi terk etmenizi emretmiyor. Ancak, itikadatınızı ikmal ve yanınızda bulunan esasat-ı diniye üzerine bina ediniz” (100) diye teklifte bulunuyor.
Yani ,
- Teslis inancınızı Tevhid inancına ,
- Allah’ın son peygamberi Hz.İsa (AS) inancınızı , Hz.Muhammed (SAV) şekline
- Allah’a haftalık yaptığınız ibadetlerinizi , günlük 5 vakit namaz şekline
- İncil ‘e olan imanınızı, Kur’an’a da göstererek
İtikadınızı tadil ve tekmil ediniz ! Yoksa , dininizi tamamen terk ediniz değil !
100 İşârât’ü-l İ’câz s.52
Murad Karşıdakini yok saymak değil, hakkaniyeti göstermektir... Semavi dinler, hangi semavi dinler ifadesi bile ön yargı ifadesi ve onun iradesine gem koymak, ötekileştirmektir.
Murad islam ise bunu yapamassın. islami tebliğ bunun önünde metodlar gerektirir. Bu ifadeleri kullanabiliyorsan, paylaştığım metinleri hiç okumamışsın demektir.
Muhterem Hocaefendi her zaman "Basit bir kul" olduğunu ifade etmiş, biz ise yaptıkları ve onun iç dünyasını yakından tanıdığımız için onun ne kadar büyük bir hizmet, dava ve İslam büyüğü olduğunun farkına vardığımız, hareketin de bunun ispatı olduğu için hakettiği değeri veriyoruz. Senin gibi gerçeklerin önüne set çekse idik, senden farklı ifadeler kullanmazdım.
Bu hakaretvari ifadelerini, bile hem o büyüğümüze hem de ona gönülverenlere yapıyorsun. Bunu ifade edeyim. Seçtiğin sözcükler incitici olmamalı...
Sevgilerimle...
tayyipleyiz
04-19-2008, 11:30
Fetullah Gülen benim için hiçbir anlam ifade etmemektedir.Ben kimseye hakaret etmeden Fetullah Gülen cemaatine inanan ve benim de saygı duyacağım bu arkadaşlara soru sormak istiyorum
1.Yahudilere sabahtan akşama küfreden caniliklerini tüm dünya önünde gördüğümüz bizler niçin hocaya şu soruyu sormuyoruz Neden yahudi denetimindeki Amerika'da yaşamaktadır?Üstelik CIA kayıtlarında CIA korumasında?
2.Kelime i şehadetten Muhammeden Resulullah bölümünü çıkarmadı mı bu adam?La ilaheillallah demek yeterlidir demedi mi?
NOT:Provakatör demeyin bildiğim soruların cevaplarını istiyorum.
Değer ifade etmemesi, önyargılarından kurtulup aklı selim ile araştırıp, önyargısız tanımaya çalışmamandan kaynaklı olsa gerek.
Fethullah Gülen neden ABD’de yaşıyor?
CEVAB : Kanaatimce soruyu biraz tashih etmekte fayda var: Fethullah Gülen Hocaefendi sağlık sorunları ile gittiği ABD’den neden geriye dönememiştir ?
Evet, 1986 yılında gittiği Hac yolculuğunda: ”Şayet bu Kutsal Topraklardan geri gelmek istemez, oralarda kalırsam, başıma bir ip bağlayın ve beni sürüye sürüye Türkiye’ye getirin” diyen bir Zat, nasıl olur da, -haşa- keyfi veya nefsi bir sebebten ötürü kendi memleketi dışında biryerde yaşadığı varsayılabilmektedir? Mescid-i Nebeviyye’de Efendisi (SAV) huzuruna giderken, Medine sokaklarında dönüp dolaşan ve “ ben şimdi hangi yüzle Rasulullah’ın huzuruna gideceğim? Ümmet-i Muhammedin mağdur ve mazlum hali karşısında nederim ? ” endişesi taşıyan bir insan, nasıl oluyordu da, kendi memleketinda yapılacak Kudsi Hizmetleri uğruna yaşamaktan bile feragat ettiği Mekke ve Medine ‘ye rağmen, memleketi dışında bir yerde yaşarken, onun hakkında farklı düşünce ve su-i zan yelkenleri açılıyor?
Konuya ilişken değerlendirmeleri kendi beyanatlarından dinliyelim:
Amerika’ya gelişimin öncesi var. 1997’de anjiyo için gelmiş ve 2-3 ay kalıp dönmüştüm. Hatta o zaman Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel referans olmuş, Cleveland’da bulunan Dr. Murat Bey’i aramıştı. Sağ olsun, alakadar oldu, yol gösterdi, ameliyat üzerinde ısrarla durdu. O zaman da ‘niye Amerika, niye orada kalıyor, kaçtı’ gibi şeyler söylendi. Oysa buraya geldiğimde -kalbimden dolayı- üzerimdeki yorganı kaldıramayacak kadar halsizdim. Doktorların tavsiye ettiği ilaçları kullanıyordum. Bant üzerinde ve açık havada yürüyüşlere devam ediyordum. Ama durumum zordu. Bu seferki gelişim de yine aynı hastalıkla alakalı oldu. Mayo Kliniği’nde Kırım Türklerinden Dr. Sait Bey vardı. Türkiye’ye geldiğinde halimi gördü, ısrarla buraya gelmemi söyledi. Bu davet Almanya’dan olsaydı, Almanya’ya giderdim. Amerika’ya geldim, tedavi başladı, 1-2 ay sonra Türkiye’de o komplo fırtınası koptu. Kalakaldım burada. Gideyim dedim, doktorlar izin vermedi. ‘Kendini büyük tehlikeye atıyorsun’ dediler. Bu mevzuda dünya kadar rapor var. Sağlık durumun ortada. Niye kaçayım, kaçacak neyim var benim? “Bir ayağı Amerika’da, bir ayağı Suudi Arabistan’da” deniyor.
Suudi Arabistan’a en son 1986’da hac için gitmiştim. 20 yıldır gitmedim. Bir ayağı Suudi Arabistan’da diyenler, eğer gitseydim, o zaman daha farklı yorumlar getirecek, iki ayağı da orda falan diyeceklerdi. Belki başka türlü sorgulamalar olacaktı. İran, daha büyük problem olurdu. İran’la, işin doğrusu münasebetim olmadı. Menşei Türkiye olan eğitim, kültür, hoşgörü faaliyetleri mevzuunda, müşterek bazı şeyler yapalım teklifine de sıcak bakmadılar. Bana ve beraberimde birkaç arkadaşım oraya gitmesine sıcak bakacaklarına ihtimal vermiyorum. Öyle bir düşüncemiz de hiç olmadı. İran’a gitseydim, şimdi çeşit çeşit yorum yapanlar, o zaman da; “Batı’nın oradaki eli ayağı, gözü kulağı” diyeceklerdi. Kalp bozuk olunca, kendi hayallerinde sizi bir yere oturtunca, bir şeyle bağlayınca sizi, ne yaparsanız yapın yine öyle şeyler diyecekler. Ağızlarını kapamak diye bir vazifemiz de yok. Düşünce ve fikir hürriyeti var. Eğer öyle bir kısıtlama varsa onu sadece bize uyguluyorlar ve o da yeter.
Amerika yılları sizi nasıl etkiledi?
Fıkıh tabiriyle söyleyecek olursak, benim burada kalmam iki şerden hafif olanı tercih kabilinden oldu. Ben gelmek istemiyordum buraya, fakat Dr. Sait Bey çok ısrar etti, sağlık durumunun ihmale tahammülü olmadığını ifade etti. Bana çok ağır gelse de, ya ülkemden, kendi insanımdan uzak, yabancı bir devlette bulunmayı tercih edecektim, ya da bir devlet adamımızın dediği gibi küçük şeyleri büyüterek, her gün yeni bir komplo kuranlarla karşı karşıya kalmayı tercih edecektim. Birtakım kötülükleri görüp kendi insanımıza darılmamak için, istişare ettiğim arkadaşların da kanaatini alarak hasret çekmeye razı oldum. Haziran komplosunu (kasetlerle ilgili) önceden bildiğim halde yayımlandığı zaman bazı yerlerine baktım. Komplocularla beraber olanların yazılarını onlara karşı içimde bir ukde olmasın diye okumadım.
Türkiye’den hasretle bahsediyorsunuz, ama dönmüyorsunuz. Neden?
Belli bir yaştan sonra vücudun tahammülü olmuyor. Bir Arap şairinin ifadesiyle, yakın hissetmeme mani şeyler olmasın diye uzakta durup kalben, vicdanen orada bulunmayı tercih ediyorum. Bir espriyle söyleyeyim, tasavvufta âşıklar üstü bir makam vardır. Orada bulunanlar vuslatı bile istemezler. Yani içime ateşler sal, hep hicranla inleyeyim fakat vuslat istemem derler. Türkiye’ye karşı böyle zevkli bir hasret, zevkli bir hicran bana daha derince, daha vefalıca ve yürekten geliyor.
Bunlar dönmeyeceğiniz anlamına mı geliyor?
Zaten dönüş için yasal bir engel yok. Türkiye’ye dönmeyi bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Yine de Türkiye’de önemli yerlere sordurdum. “Bir şey yok, gelebilir” dediler ama, “gelebiliri” söyleyiş tarzlarından sanki gelince onların başını ağrıtırım gibi bir şey hissettim.
Devletten birileri mi?
Evet, önemli bir vazifedeyken emekli olmuş bir yakınlarına, “Benim gelmem kendileri için ne ifade eder? ” diye sordurdum. Tebessüm ettiler ama gelmese daha iyi olur dediler. Benim dönüşümün herhalde bazı şeyleri tetikleyebileceği düşünülüyor. Sanki bazıları bazı kimseleri sokağa dökecek, huzursuzluğa sebebiyet verecekler. Ben, Türkiye’de oluşmuş istikrar ortamının bozulmasına fırsat vermek istemem.
Türkiye’ye Humeyni gibi döneceğinizden endişe edenler de var…
Dönersem kendim gibi, Ramiz Efendi’nin üç şerefeli camide imamlık yapan oğlu gibi dönerim. Size komik gelebilir ama, döndüğüm zaman acaba bana yine o camide imamlık verirler mi, yine aynı pencerede kalsam; ya da Kestane Pazarı’nda idarecilik vermeseler bile, tahta kulübem gibi bir kulübede kalmama müsaade ederler mi diye düşünüyorum. Bir diğer düşüncem de, bütün samimiyetimle ifade edeyim, köyümde, dedelerimin arsası üzerinde yapılmış bir misafirhane var, gitsem orada kalsam diyorum. Doğduğum, büyüdüğüm köyde bir köylü gibi ölsem.
‘Doğduğum köye gitsem, orada ölsem’ diyorsunuz. Köye gidip susacak mısınız?
Dünyada, beklentilerim değil, derdim oldu. Aynı derdi terennüme devam edeceğim; şartlar ne olursa olsun, sözüme kıymet verenleri eğitim faaliyetleri için dünyanın dört bir yanına koşmaya teşvik edeceğim. Mezara konulurken bile fırsatım olursa yine, gidin okul açın, Türk dilini dünya dili haline getirme mevzuunda gayretten dur olmayın diyeceğim. Esnafımıza, dünyanın dört bir yanına sürgünler halinde açılın ve sonra ağaçlar haline gelin, lobiler oluşturun ve Türkiye’yi destekleyin; dünyadan kopmuş bir Türkiye’nin ayakta durması mümkün değildir, demeye devam edeceğim. Eğer bir gün hususi kanun çıkarıp ağzıma kilit vursalar bile, elimle, ayağımla bunları yazacak ama yine anlatacağım. Çünkü, bunları cami kürsülerinde, devletin memuru olarak açık açık ve herkese anlattım; ifade ettikleri gibi “müritlere” değil. Belki diğer hocalarımızdan farklı olarak dedim ki: Türkiye’yi geliştirin, her yerde Türk insanının sesi duyulsun. Bence millilik de, ulusalcılık da ancak böyle olur; meselenin hikâyesini yaparak değil. Türkiye’nin davası büyük bir davadır. Ona topyekûn bir milletin, milli mücadelede olduğu gibi sahip çıkması lazımdır, demeye devam edeceğim. Bu hususta sesimi kesecek ve bana bunları söyletmeyecek bir kanun da bilmiyorum. Milletime karşı bir vefa borcu olarak bunları söylemeye devam edeceğim.
Merak edilen konulardan birisi de, böyle fakirane yaşayan bir insan ABD gibi pahalı bir ülkede nasıl yaşayabiliyor?
Bu konu farklı maksatlarla ortaya atıldığı için, sizi tenzih ederek, hazımsızlık yapanlara söyleyeyim: Benim hakkımda böyle diyenlerden hiç birisi için ben böyle bir soru sormadım. Benim gibi, şeker hastası, günde 1200 kalori alan, ağır şeyler yiyemeyen, yemek ihtiyacını çok defa yoğurt ve çorbayla karşılayan bekâr bir insan, ABD’de olsa 500 lirayla (dolar yerine lira diyor) geçinir. Bu tür şüpheler uyararak karalamak isteyenlerin tavrını fevkalade yakışıksız ve münasebetsiz buluyorum.Bunları hiç söylemek istemezdim. Çünkü, isterdim ki, imkânım olsaydı da, o telif ücretlerini de yemeseydim. Buradaki ikametim için arkadaşlar gönderiyorlar ben de kerhen kabul ediyor ve ancak zaruri ihtiyaç çerçevesinde kullanıyorum. Zaten burada başka türlü durmam mümkün değil ve böyle bir telif ücretini alma mevzuunda da kimsenin bana bir şey demeye hakkı yoktur.Soruldu, açıkça söyleyeyim: Arkadaşlar, -rahatsızlıklarım da olduğu için- ihtiyaten bir miktar bankada bulunduruyorlar; her sene için de 30 bin gönderiyorlar. Az önce dediğim gibi, zaruri ihtiyaçlarımı gideriyor, geri kalanını da millete tavsiye ettiğim üzere eğitim hizmetlerine bağışlıyorum. Bana gönderilmeyen ve birikmiş olan teliflerin de Allah rızası için bazı yerlere ve muhtaç kimselere verilmesini söylüyorum. Allah’ın huzuruna girerken arkada beş on kuruş bile olsa bir şey bırakmak istemem. (Kaynak: Mehmet Gündem ile röportaj, Milliyet, 01.2005)
Konu ile ilgili birde Hüseyin Gülerce ‘nin köşesinden:
Önce “neden gelmiyor? ” sorusundan başlayalım. Cevabı ararken bir soru da biz soralım: Gelmek istemez mi? Hem de nasıl ister. O halde neden gelmiyor? Merak edenlerin dışında, bazı küçük insanlar; “korkmasın, gelsin, mahkemelere çıksın, gerekirse hapis yatsın..” diye ileri geri konuşuyorlar. Bu gibiler öncelikle Sayın Gülen’i tanımıyorlar. Sonra, sevmiyorlar ve saygı duymuyorlar.Çünki Sayın Gülen gibi ömrünü milletine, dinine vakfetmiş insanların şahsî takıntıları olmaz. Şahıslarıyla ilgili hesabı da olmaz. Sayın Gülen’in dönüp dönmemesinde asıl etken, atacağı adımın omuzladığı dâvâsına ne faydası olacağıdır. Eğer, O`nun Türkiye’ye dönmesiyle birileri yeniden ülke gündemini değiştirerek, Avrupa Birliği üyelik sürecini bir başka zeminde daha zora sokacak bir siyasî krizin hesabını yapıyorsa, Sayın Gülen neden âlet olsun? Yakalanan siyasî istikrarın devamı adına yüreğine taş basmayı elbette tercih edecektir.
Evet, Hicret Hz.Adem (AS) mın Cennetten Dünyaya gelmesi ile başladı, Hz.Nuh(AS) ile gemiye bindi, Hz.Musa (AS) ile Tur-i Sinaya çıktı, Hz.İsa (AS) mın göğe yükselmesine vesile oldu, Efendimiz (SAV) min Medine’ye yolculuğuna şahitlik yaptı, Sahabe-yi Kiram ile Hırsitiyan Habeşistanda tanıştı, Emir Sultan Hazretleri ile Bursa’da buluştu, Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretlerinin Hindistana götürdü, Sultan Vahdettini Romaya sevk etti, Mehmet Akif Ersoy’u Mısır ile hasbihal ettirdi, Bediüzzaman Hazretlerinde sürgün şekilini aldı, Esat Coşan Hocaefendi ile Avustralya’nın ihyasına çalıştı, nice ışık süvarisine Rehberlik etti ve muhterem büyüğümüz ile Asrın Hicretine eşlik etti!
Amerika Küfrün Merkezi deniyor. Bizde şöyle diyoruz, daha iyi, Küfrün Merkezinde yapılan İslami Hizmet, diğer Küfür beldelerinden daha faziletlidir. Teşbihte hata olmaz fehvasınca ; Hz.Musa(AS) mı Firavun sarayından koruyan Allah değilmiydi ? Evet, gerek Amerikada gerek AB ülkelerinde İslama dehaletler fevc fevc artmaktadır. Boş oturarak nasıl artacak? Mücahede ve Tebliğ olmadan?
Hicretler bitmez, yeterki talib olunsun, Hicreti sıradan bir seyahat görenler, Hicret ufkuna bilmemki ulaşabilirlermi?
Bir çok merak edilen, birinci ağızdan yanıt bulmuştur inşaallah.
Selametle...
tayyipleyiz
04-19-2008, 11:35
Bu konuların yeniden pişirilip önümüze konması manidar... Biz hüsn-i zan ile yanılmış da olsak, buna değer. Böyle basit soruların cevapları, muhteremin kendi ağzından alıntılarla yanıtlandı.
Bize de hizmet imkanı doğdu... Önyargısız bakıldığında, okunduğunda tatminkar olduğu da açıktır. Tatmin olmayanlar da ön yargıları ile olabiliyorlarsa mutlu olsunlar...
Sevgilerimle...
tayyipleyiz
Neden müslüman liderlerle dini önderlerle diyalog kurmayı denemiyoruz? Müslümanlar dağınık halde değilmi?
Müslümanların birbirlerile diyoloğa ihtiyacı kaldığını düşünmüyormusun?
Papanın ne tür bir diyalog çağrısı yaptığını biliyormusun?
Vatikan bu diyalog gelişmeleri nasıl değerlendirdi biliyormusun?
Kemalist59
04-19-2008, 12:45
Tayyipleriz arkadaşım sorun şu
Hepsine tamam da fakirane bir insan pahalı amerikada nasıl yaşıyor?
Şimdİ Fetullah Gülen'in arkasında müthiş bir medya-ticaret gücü olduğunu biliyoruz bunu inkar edemezsiniz nasıl oluyorda fakirane yaşıyor?
tayyipleyiz
04-19-2008, 12:52
Tayyipleriz arkadaşım sorun şu
Hepsine tamam da fakirane bir insan pahalı amerikada nasıl yaşıyor?
Şimdİ Fetullah Gülen'in arkasında müthiş bir medya-ticaret gücü olduğunu biliyoruz bunu inkar edemezsiniz nasıl oluyorda fakirane yaşıyor?
O gücün gelirinin Hocaefendinin Kullandığını ispatla, sana cevap vereyim... :-*
tayyipleyiz
04-19-2008, 12:55
tayyipleyiz
Neden müslüman liderlerle dini önderlerle diyalog kurmayı denemiyoruz? Müslümanlar dağınık halde değilmi?
Müslümanların birbirlerile diyoloğa ihtiyacı kaldığını düşünmüyormusun?
Papanın ne tür bir diyalog çağrısı yaptığını biliyormusun?
Vatikan bu diyalog gelişmeleri nasıl değerlendirdi biliyormusun?
İKÖ nün en büyük destekçisi kimdir bilirmisin ?
Soruna cevap olmuştur sanırım...
Yazıları okumadığın, son 2 sorundan belli, istersen tekrar oku...
ben bile defalarca okurum, hataya düşmemek için...
Sevgilerimle...
Kemalist59
04-19-2008, 13:03
FETHULLAH GÜLEN DAVASI
İddianame (3)
III-FETHULLAH GÜLEN GRUBU:
1-AMACI:
Devletin tüm sistemlerinde İslam hükümlerini egemen kılarak teokratik bir İslam diktatörlüğünü kurmaktır.
Fethullah GÜLEN laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sona erdirip, yerine şer'i yasaların hakim olduğu İslam devletini kurmak için okullarında beyinlerini yıkadığı gençlik ile oluşturacağı toplumu kullanmayı planladığı tespit edilmiştir.
Fethullah GÜLEN, demokratik usuller ile ılımlı İslam görüntüsü ile kamufle edilmiş yöntemi,
Toplumun önemli bir kısmı tarafından kabul görmesine neden olan yurt içi ve yurt dışındaki okulları vasıta olarak kullanması,
Papa ile görüşerek sadece Türkiye'de değil, Dünyadaki Müslümanları yönetmeyi amaçlayan ruhani liderliğe olan ilgisi,
Siyasi parti, kişi ve bazı devlet kadroları tarafından kabul görmesi nedeniyle hedefine ulaşmada devlet rejimini istismar etmesi,
Dini ve siyasi yapısını sürekli canlı tutan kaynağı belirsiz finans desteği ile,
Ülkemizdeki en güçlü ve etkin irticai yapılanma olarak değerlendirilmiştir.
2-STRATEJİSİ:
Fethullah GÜLEN, İslamcı ideolojik bir yaklaşımla, bulunduğu legal yolu muhafaza ederek, sahibi olduğu etkin mali gücü ile;
A- Bünyesinde bulunan vakıf, okul ve dersaneleri kullanarak eğitilmiş gençlerden oluşan bir taban oluşturmak,
B- Devletin bütün kadrolarında, bütün bürokraside, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatında kadrolaşmak,
C- Yurt dışında Türkiye’de kurulacak siyasal islama sempati ile bakacak bir gençlik oluşturmak istemektedir.
Çizilen hoşgörü ve barış tabloları ile bazı devlet çevrelerini etkileyen Fethullah GÜLEN, hedefine ulaşıncaya kadar kamuoyu faaliyetlerine destek verdiği imajını yaratarak, toplumun gerçeği görmesinin önünü, ılımlı görünüşü ve demokrasi şemsiyesine sığınarak kesmektedir.
Cumhuriyet düzenine "Kefere düzeni" diyen bu şahıs, bugün bu düzeni ister görünerek, bazı kesimleri bu davranışına inandırabilmektedir.
Fethullah GÜLEN oluşturduğu öğrenci seçme ekipleri ile köy ve semtleri dolaşarak zeki ve becerikli öğrencileri seçmekte, sağladığı imkanlar ile kendisine bağlamaktadır. Fethullah GÜLEN’in düşünceleri öğrencilere evlerde, okullarda, kamplarda beyin yıkama metotları ile öğretilmektedir. Bu toplantılarda Atatürk, devrimleri ile toplumun İslam’dan ve inançtan uzaklaştırıldığı için Deccal (Ahir zamanda ortaya çıkacak fitnenin başı) olarak tanıtılmaktadır.
Fethullah GÜLEN sahip olduğu imkanlar ile semavi dinlerin temsilcileri ile başlattığı diyalog vasıtası ile “Dünya Dinler Birliği” adı altında bir oluşuma zemin hazırlamış ve bu oluşum yönünde İslam Dini’nin temsilcisi olma yönünde uluslararası alanda izlenen ve karşılıklı çıkarlara dayanan bir stratejinin ilk sayfalarını da açmıştır.
Fethullah GÜLEN faaliyetlerinde gösterdiği gizlilik, taraftarlarının kendisine bağlılığı, etkili, kararlı ve merkeziyetçi yönetimi ile ülkemizin en güçlü irticai yapılanmasıdır.
Fethullah GÜLEN şeriat düzeni hedefine ulaşmak için özellikle gençlik kesimini sabırlı bir yöntem ile kendisine bağlamayı hedefleyen bir strateji takip ederek, bunlar vasıtasıyla toplumun bütününe hakim olmayı ve diğer yönden yürütme ve yasama erklerini hedefi doğrultusunda kullanmayı amaçlayan bir politika izlemektedir.
3-TEŞKİLAT:
Zirvede Fethullah GÜLEN olmak üzere, silsile yolu ile bir yere kadar inen bir yapılanmayı kapsamaktadır.
Tarikatın başı: Fethullah GÜLEN,
Danışman Kadrosu,
Şehir imamları,
Esnafı organize eden imamlar,
Semtlerden sorumlu imamlar,
Ev düzeyinde görevli imamlar,
Bireyleri kontrol eden imamlar,
Fethullah GÜLEN öğrencilerin örgütlenmesine özel bir önem vermektedir. Fethullah GÜLEN yapılanmasının özünü teşkil eden Işık evlerinde tecrübesiz öğrenciler, kendilerini Fethullah GÜLEN’e tam bir teslimiyete götürecek eğitimden geçmektedirler.
4-YURT İÇİ FAALİYETLERİ:
Fethullah GÜLEN grubunun faaliyetleri bütün yurt sathında yaygın bir görünüm arz etmekte ise de, özellikle Samsun-Adana hattının batısında kalan illerde, üniversite çevrelerinde ve Doğu’da Erzurum İli’nde yoğunlaşmıştır.
Fethullah GÜLEN Grubu yurt sathına yaygın 88 vakıf, 20 dernek, 128 özel okul, 218 şirket, 129 dershane ve yaklaşık 500 öğrenci yurdunun yanı sıra biri İngilizce olmak üzere 17 yayın organı, ortalama 250 bin tirajlı gazete, TV İstasyonu, ulusal düzeyde yayın yapan 2 radyo istasyonu, faizsiz finans kurumu, bir sigorta şirketini denetimi altında bulundurmaktadır.
Fethullah GÜLEN Grubunun özellikle eğitim alanında zaman zaman devletten de ileri imkanlara sahip olduğu gözlenmektedir. Fethullah GÜLEN Grubu, planlı, programlı, sinsi çalışmalarının önünde tek engel olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini görmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı uyguladığı politika, hoş görünme, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bazı politikacılardan alınmış tavizlerle polisi güçlendirme, böylece denge sağlama, etkinleştiği polis camiasını gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı kullanma şeklindedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirme amacıyla sızma politikasını sessiz ve derinden devam ettirmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasına sızma çalışmalarının yanı sıra subay ve astsubay çocuklarını kendi okullarına ve dershanelerine kaydettirmeye, yetiştirilen bu çocukları askeri okullara sokmaya çalışmaktadır.
Fethullah GÜLEN tarafından, silahlı kuvvetler içinde yapılanabilmek ve ileride etkinliğe kavuşabilmek amacıyla yeni projeler üretilmeye başlanmış, bu çerçevede askeri okullarda okuyan öğrenciler önce fiili hedef olarak belirlenmiş, kültür düzeyi yüksek, kendine bağlı, türban takmayan bayanların askeri öğrenciler ile tanışmaları ve evlenmelerinin sağlanabilmesi için gerekli vasatı sağlayacak bir yapılanmaya gitmiştir. Fethullah GÜLEN, bu yöntem ile 10 yıl içinde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde söz sahibi olacağı bir konuma gelmeyi planlamaktadır.
5-YURTDIŞI FAALİYETLERİ:
Fethullah GÜLEN, planlı bir şekilde yurtdışı örgütlenmesine yönelmiştir.
Bu yönelişte:
Sosyo ekonomik ihtiyaçları fazla olan yeni Türk Devletlerinde taban oluşturmak,
İran’ın Şii propagandasının etkisini kırmak,
Finans ihtiyacını karşılayacak olan ticari şirketlerinin ticari atılımlarını sağlamak,
Bu devletlerde ihtiyaç duyulacak bürokratik kadroları yetiştirmek,
Türk İslam Birliğini oluşturmak, gayeleri güdülmüştür.
Dünya İslam Birliğini sağlamak amacını güden Fethullah GÜLEN, Türk ve Müslüman olmayan ülkelerde de faaliyet göstermektedir.
Bu faaliyetlerinin amacı:
Kendisine bağlı bürokratik kanalların oluşturulması,
Globalleşmenin sonucu oluşan bilgi transferini hedefi doğrultusunda kullanma,
Kendisine bağlı kişilerin refah düzeylerini artırmak ve etki alanlarını genişletmektir.
Fethullah GÜLEN grubu, 1992 yılında başlattığı yurtdışı açılımı sonucu 35 ülkede:
6 üniversite ve yüksekokul,
236 lise,
2 ilkokul,
8 yabancı dil ve bilgisayar merkezi,
6 üniversiteye hazırlık kursu,
21 öğrenci yurdu olmak üzere toplam 279 eğitim kurumunu faaliyete geçirmiştir.
Yurtdışındaki okulların kuruluş amaçları:
Kuruldukları ülkelerde ileride devleti yönetecek nitelik ve nicelikli kadroları yetiştirmek,
Bu kesimin Türkiye’de kurulacak İslami Devlete sempati ile bakmasını sağlamak,
Uzun vadede Türkiye’de kurulması planlanan siyasal İslam’a uluslararası alanda siyasi destek sağlamak,
Fethullah GÜLEN, hükümetin bilgisi dahilinde Papa 2 nci Jean Paul’un daveti üzerine 9 Şubat 1998 tarihinde Vatikan’da Papa ile görüşmüştür. Görüşme İslam ve Hıristiyan Dünyalarını temsilen dinler arası diyalog zemininde oluşmuş ve Fethullah GÜLEN, uluslar arası platformda Türkiye’de İslami kesimin lideri olarak gösterilmiştir.
6-FİNANS KAYNAKLARI:
Fethullah GÜLEN yoğun ve kapsamlı faaliyetlerini yürütebilmek için geniş finans kaynaklarına sahiptir. Bu finans kaynakları genel olarak bilinmekle birlikte diğer irticai gruplara oranla mali ilişkilerini büyük bir gizlilik içinde yürütmektedir.
Fethullah GÜLEN müminlerin zengin olmalarını şart olarak görmektedir. Ancak, şahısların tek tek çok zengin olmalarından ziyade büyük sermayeli, ancak çok ortaklı şirketlerin kuruluş şeklinde bu görüşünü uygulamaya koymaktadır. Çünkü çok zengin olan kişi dünya işleri ile uğraşmaya önem vererek hedeflere ulaşma yolundaki çalışmalarını aksatacaktır.
Fethullah GÜLEN grubunun büyük bir gayrimenkul varlığı vardır. Bu gayrimenkullerden yüksek rakamlara varan kira geliri elde etmektedir. Örneğin gruba bağlı Akyazılı Vakfı'nın 23 ilde çok miktarda konut, dükkan, büro, okul, mağaza, dershane, yurt binası bulunmaktadır.
Fethullah GÜLEN grubunun siyasi partilere siyasi destek sağladığı yolunda duyumlar mevcuttur.
1997 yılı Eylül ayında kendisine bağlı Asya Finans Kurumu, devletten 553 milyar Türk lirası teşvik almıştır. Bu iki husus birlikte değerlendirildiğinde finans desteği için siyasi partileri ve bürokratları kullandığı, böylece bu kişiler vasıtasıyla devlet imkanlarından yararlanmasına göz yumulduğu sonucuna varılmıştır.
Fethullah GÜLEN eğitime finans sağlamak amacıyla kendisine bağlı kişi ve kuruluşlardan vergilendirme adı altında aylık ve yıllık aidat toplamaktadır. Özellikle Fethul1ah GÜLEN'in Kazakistan'daki okulları için Denizli’deki taraftarlarınca 1 milyon dolarlık kaynak aktarıldığı, Afyon, Malatya, Kayseri ve İzmir illerinde de bu yolda faaliyetler yürütüldüğü bilinmektedir.
Fethullah GÜLEN grubu yurt dışındaki üniversite, orta dereceli okul, ilkokul ve dil eğitim merkezlerinden büyük gelir elde etmektedir. Bu gelirlerin bu kurumların finansmanı ve geliştirilmesinde kullanıldığı düşünülmektedir.
Işık Sigorta, Asya Finans gibi büyük kuruluşların gelirleri,
İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) ve Genç İşadamları Derneği (GİAD) bünyesindeki işadamlarının bağışları da Fethullah GÜLEN’in finans kaynakları arasında büyük bir yer tutmaktadır. Ayrıca televizyon, radyo, gazete, dergi gibi yayıncılık alanından da büyük gelir sağlanmaktadır.
Fethullah GÜLEN'in çalışma sisteminde "imkanlar nispetinde maddi yardım yapmak, yapamayacaksa bedenen çalışmak" kuralı mevcuttur. Bu bedeni çalışma karşılığında ücret almaması veya ucuz bir ücret alması maliyeti düşürmektedir.
Dış güçlerin Fethullah GÜLEN'e verdikleri yurt dışı desteği karşılığında, onu kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmelerinin kuvvetle muhtemel olduğu unutulmamalıdır.
7-FETHULLAH GÜLEN’İN SİYASİ HEDEFLERİ:
Fethullah GÜLEN ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş, bu nedenle mevcut sistemi yıkma yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir.
Bu nedenle tüm devlet organlarında yerel yönetimlerde sivil sektörde örgütlenmeyi hedeflemiştir.
İleride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara yandaşlarının getirilmesi veya bu kadroları işgal edenlerin kendisine bağlanmasını hedeflemektedir. Uzun vadede ise tam bir kontrol sağlayabilmek amacıyla eğitim sektöründe yoğun bir faaliyet göstererek teşkilatlanma ve kadrolaşmayı yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.
Ilımlı ve modern imajı ile siyasi partiler ve hatta Atatürkçü laik kesim içinde desteğini artırmaya çalışmaktadır.
Böylelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yandaşlarının mutlak çoğunluğu elde etmelerini sağlarken, hedeflediği teokratik diktatörlüğe yumuşak geçişi sağlamak için Başkanlık sistemini desteklemektedir. Fethullah GÜLEN hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında Atatürk ilke ve inkılaplarını ortadan kaldırmayı, laik demokratik, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırarak şeriat devleti kurmayı hedeflemektedir.
Fethullah GÜLEN tüm dinler ve uluslar ile iyi ilişkiler kurarak onlardan gelecek karşı girişimleri engellemeyi hatta kendini desteklemelerini sağlamayı düşünmektedir. İleride kuracağı şeriat devletini desteklemek üzere birçok ülkede ileride yönetime gelecek gençleri yetiştirmektedir.
8-FETHULLAH GÜLEN GRUBU’NUN BÜYÜK KURULUŞLARI:
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tespitlerine göre Türkiye'nin dört bir yanında, bütün illerimizde şirketlerini, okullarını, yurtlarını, dershanelerini, vakıflarını, yayın organlarını kurarak faaliyete geçirmiş bulunan Fethullah GÜLEN grubu, ülkemizin her yanını bir ağ gibi sarmış bulunmaktadır. Bu kuruluşların en önemlilerini şu şekilde sıralayabiliriz.
a) Zaman Gazetesi: Feza Gazetecilik AŞ. Adına İstanbul ili, Bahçelievler, Çobançeşme Mahallesi Kalender Sokak, No 21 sayılı yerde gündelik olarak yayınlanır.
b) Samanyolu TV: Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri AŞ. Adına İstanbul İli, Ferah Mahallesi, Ferah Caddesi, Reşitbey Sokak, No : 12/22 Çamlıca adresinde faaliyet gösterir.
c) CHA (Cihan Haber Ajansı): Cihan Haber Ajansı ve Reklamcılık AŞ. Adına İstanbul İli, Bahçelievler, Çobançeşme Mahallesi, Kalender Sokak No:19 sayılı yerde faaliyet gösterir. Günlük olarak yayın yapar.
d) Sızıntı Dergisi: Türkiye Öğretmenler Vakfı (TÖV) adına 1374 ncü sokak No:10 Kat: 1 Durmaz İşhanı İzmir adresinde faaliyet gösterir.
e) Aksiyon Dergisi : Feza Gazetecilik AŞ. Adına Bahçelievler Çobançeşme Mahallesi Kalender Sokak, No : 21 sayılı yerde haftalık olarak yayın yapar.
f) İş Hayatı Dayanışma Derneği (İSHAD) : Emniyet Evleri Mahallesi, Yeniçeri Sokak, Emin Han İş Merkezi No : 6/5 4. Levent adresinde faaliyet gösterir.
g) Asya Finans Kurumu: Altunizade, Kısıklı Caddesi, Kuşbakışı Sokak, İlim Yayma Vakfı Blokları A-13 Blok, No: 12 Üsküdar İstanbul adresinde faaliyet gösterir.
h) Işık Sigorta AŞ. : Kozyatağı Ankara asfaltı, Yan yol Mega Plaza B Blok, Kadıköy İstanbul adresinde faaliyet gösterir.
ı) Çağ Öğrenim İşletmeleri A.Ş. : Derviş Ali Mahallesi, Dolaplı Bostan Sokak No: 25 Fatih İstanbul adresinde faaliyet gösterir.
j) Fatih Eğitim ve Öğrenim Kurumları AŞ. : Atatürk Mahallesi, Alemdar Caddesi No : 80/4-51 Ümraniye İstanbul adresinde bulunur.
k) Samanyolu Basın Yayın Sanayi ve Ticaret AŞ. :Koeaüveys Mahallesi, Sarıgüzel Caddesi, No : 78/1 Fatih İstanbul adresinde bulunur.
l) Feza Gazetecilik AŞ. : Çobançeşme Mahallesi, Kalender Sokak, No : 21 Yenibosna Bahçelievler İstanbul adresinde bulunur.
m) Ufuk Eğitim İşletmeleri Ticaret AŞ. : Merkez Mahallesi, Ali Galip Caddesi, No: 19 Gaziosmanpaşa İstanbul adresinde bulunur.
n) Fırat Eğitim Merkezi İstanbul Ticaret AŞ. : Küçükçamlıca Caddesi No: 20 Altunizade Üsküdar İstanbul adresinde faaliyet gösterir.
o) İstanbul FEM Dershaneleri : Ufuk Eğitim Hizmetleri Ticaret AŞ. adı altında İstanbul ilinde 21 adet şubesi bulunmaktadır.
p) Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı : Genel Merkezi İzmir Bahçelievler, 50272 nci sokak No : 39 adresinde faaliyet gösterir. Nafi Akyazılı ve Eşi Pembe Zehra Akyazılı isimli şahıslar tarafından kurulmuştur.
r) Türkiye Öğretmenler Vakfı (TÖV) : Ankara İl Merkezinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
s) Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı : Ankara İl Merkezinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
t) Özel Maltepe Dershaneleri : Ankara İl Merkezinde 12 adet şubesi bulunmaktadır.
u) Fatih Üniversitesi : Merkezi İstanbul’da bulunmaktadır. Ankara İli Yenimahalle ilçesi Şenyuva Mahallesi, Alparslan Türkeş Caddesi No: 53 adresinde faaliyet gösteren üniversitenin 128 yatak kapasiteli Tıp Fakültesi hastanesi vardır. Ayrıca üniversiteye bağlı Çankaya Tıp Merkezi bulunmaktadır.
IV- FETHULLAH GÜLEN HAKKINDA ASKERİ YARGITAY 3 NCÜ DAİRESİNİN 1973/146 ESAS, 1973/242 SAYILI KARARI:
Devletin temel nizamlarını dini esas ve inançlara uydurmak maksadıyla propaganda yapmak suçundan sanık Fethullah GÜLEN’in TCK.nun 163/4 maddesi gereğince 3 yıl müddetle Ağır Hapsine, aynı kanunun 31 nci maddesi uyarınca aynı müddet kadar Hidamatı Amme’den Memnuiyetine, TCK.nun 173 ncü maddesi gereğince 1 sene müddetle Sinop’ta genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 20.09.1972 gün ve 1972/3-36 sayılı kararıyla karar verilmiştir. Bu hükmün askeri savcı tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
SONUÇ VE KARAR:
Sanık Fethullah GÜLEN Grubu hakkında tesis edilen mahkeme hükmünde usul, kasıt, sübut, vasıf ve uygulama yönlerinden bir isabetsizlik görülmediğinden sanık vekillerinin usule, kasta, sübuta, vasıf ve uygulamaya ilişkin bir cümle temyiz sebeplerinin 353 sayılı kanunun 217/2 maddesi gereğince reddine,
Ancak bu sanıkla ilgili bölümde izah edildiği veçhile sanık hakkında TCK.nun 163/4 maddesi gereğince tayin edilen ceza miktarının takdirinde isabet görülmediğinden hükmün yalnız bu yönden 353 sayılı kanunun 221 nci maddesi gereğince itirazen ve resen bozulmasına, karar verilmiştir.
Mahalli mahkemenin direnmesi üzerine:
Sanık Fethullah GÜLEN hakkında:
Sanığın İzmir dahilinde Nurcu olarak bilinen ve gerekçeli hükümde isimleri açıklanan kişilerin evlerinde gruplar halinde yapılan Nur toplantılarına iştirak ettiği, bu toplantılarda Nur risalelerinden muhtelif parçalar okuyup açıklamalarda bulunduğu, kendi evinde de bu tip toplantılar tertiplediği, öğretmenliğini yaptığı Kur’an kurslarında öğrencilerine Nurculuk propagandası yaptığı, 1969 yılı yaz aylarında İmam Hatip ve İlahiyat Fakültesine öğrenci yetiştirme derneği tarafından Buca yakınlarında açılan dinlenme kampında yöneticilik görevi yaptığı sırada öğrencilere Risaley-i Nur okuttuğu, aynı öğrencilere Nurculuk usulü veçhile maslah giyip, başlarına sarık sarmalarına ve sarıkların uçlarını “taylaşan” tabir edilen bir şekilde sarkıtmalarına ve sarıklı bir imam imametinde namaz kılmalarına müsaade ettiği gibi kendisi de aynı şekilde bir kıyafet ile kamp dahilinde dolaştığı, namaz esnasında sarık sarmak suretiyle şeklen de öğrencilere örnek olduğu, giyimi ile Said-i Nursi’ye örnek olmaya çalıştığı, Nurculuğun ilkelerinden biri olan “Atatürk’ü gençliğe din düşmanı olarak” tanıttığı ve bu şekilde laikliğe aykırı olarak devletin içtimai veya iktisadi veya siyasi veya hukuki temel nizamlarını kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak maksadıyla propaganda da bulunduğu, şahadet, arama zabıt varakası ve dosya münderecatını teşkil eden diğer deliller ile sübuta erdiği sabit bir keyfiyet olup mahkemece delillerin değerlendirilmesinde suçun sübutunun kabulünde, suç vasfının tayininde ve kabul edilen vasfa göre TCK.nun 163/4 maddesinin uygulanmasında bir isabet görülmemiştir.
Tayyipleriz arkadaşım ben sana atma tutma belgeler değil dava iddianamesini sunuyorum şimdi sen bana o gücü kullanmadığını ıspatlarsan sevinirim uzunca bir süredir bilgisayarımda sakladığım bu belge sonunda bir işime yaradı...
Saygılarımla
Bir kısmını okudum diğer başlıkları okudum gectim
Soruma soruyla karşılık vermeyin lütfen munazaranın'da bir ahlakı vardır.
Madem bukadar malumat yığınını laf kalabalığını seviyormusun sorularıma cevap verme nezaketini gösterebilirseniz sevinirim.
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:07
Kararı okudunmu? :-X
Kemalist59
04-19-2008, 13:09
Sizin dediğiniz kararı yargıtay geçen hafta bozdu biliyor musunuz?Suçlu bulundu.
Yine aynısını yaptın sen bu uslubunu değiştir bence ÖYLE GEL
Kemalist59
04-19-2008, 13:11
Şimdi gelelim mal varlığını tartışmaya:
Malları tehlikede
Gülen ve cemaatinin 25 milyar doları bulan akıl almaz malvarlığına el konulabilir. Ankara DGM Savcısı Yüksel, konuyla ilgili bilgi, belge ve raporları istedi. Yüksel, bilgi ve belgelerin toplanmasından sonra Gülen hakkında tutuklama kararı çıkartılmasını isteyebilecek. Ardından da kırmızı bülten çıkarttıracak.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Nur Cemaati lideri Fethullah Gülen ve cemaat üyelerinin, büyüklüğü 25 milyar doları bulduğu iddia edilen akıl almaz malvarlığını masaya yatırıyor. Yüksel dün ABD'deki Gülen'in, perde gerisinde yönettiği şirketlerin mali durumu, cemaat, okul ve yurtların tüm bağlantıları hakkında bilgi, belge ve raporları istedi. Savcı Yüksel, bu bilgi ve dökümanlar geldikten sonra bir tek kuruşu bulunmadığı iddia edilen Gülen ile cemaat üyelerinin malvarlığına da tedbir konulmasını isteyebilecek. TCK'nın 146/1 maddesindeki, ‘‘Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs’’ suçundan idam talebiyle başlattığı soruşturmayı derinleştiren Yüksel, ayrıca Gülen'in devleti ve laik düzeni hedef alan konuşmaları ile ilgili istihbarat birimlerinden bilgi, belge ve kaset istedi. Gülen'in kasetlerinin sayısının da 50'yi bulduğu öne sürüldü. Yüksel'in, Gülen'in gerçek yüzünü ortaya koyan şok kasetini ilgili televizyon kanalından getirttiği ve deşifresi yapılmak üzere Emniyet'e gönderdiği öğrenildi.
GENELKURMAY'DAN RAPOR
Yüksel'in, Genelkurmay'dan Gülen ve cemaati ile ilgili Batı Çalışma Grubu'nun raporunu ve islami sermayeye ilişkin bilgi ve belgeleri de isteyeceği öğrenildi. Refahyol dönemindeki şok Genelkurmay brifiginde yeralan ‘‘İrticai sermaye’’ ile ilgili bazı bilgilerin de soruşturmaya ışık tuttuğu öğrenildi. Yüksel, Gülen'in başta Türk cumhuriyetleri olmak üzere okullarını da mercek altına yatırıyor. Yüksel, belge ve bilgilerin toplanmasının ardından Gülen'e gıyabi tutuklama kararı çıkarılması konusunda talepte bulunacak. Ardından da Gülen'e kırmızı bülten çıkarılması sözkonusu olabilecek. Ancak, savcılık gıyabi tutukluma kararı konusundaki kararını tüm belgelerin toplanmasının ardından netleştirecek. Gülen'in, Türkiye'ye dönmesi halinde ise Ankara DGM Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrılacağı bildirildi. DGM Savcılığı'nın Gülen'in, 1982 yılı Mayıs ayında Konya'daki Nurcu liderlerle düzenlediği toplantı, 7.8.1982'de Keşan'ın bir köyündeki çalışmalarını da soruşturma kapsamına aldı. Gülen'in, ‘‘Molla ve Dahak’’ ile ‘‘M. Abdülfettah Şahin’’ takma adıyla yazdığı kitapları da inceliyor. Gülen'in, Sızıntı Grubu tarafından Mekke'de satışa sunduğu kasetlerle ilgili de araştırma yapılıyor.
Sarsılan imparatorluk
Devleti içten ele geçirme planları yaptığı anlaşılan Fethullah Gülen'in, ‘gizli hedefi’ne ulaşmak için 5 kıtaya yayılan yüzlerce okul, üniversite, kurs ve öğrenci yurdu, onbinlerce öğrencisi, sermayeleri milyarlarca dolara vuran şirketler, devlet destekli vakıflar, basın ve yayın kuruluşları ile tam bir imparatorluk kurduğu belirlendi. Fethullah cemaatinin Türkiye dahil ve 54 ülkeyi içine alan eğitim ağı içinde onbinlerce çocuk ve genç, ‘‘Işık askeri’’ olarak yetiştiriliyor. Dershane ve kurslar aracılığıyla, başarılı çocuklar cemaat içine çekiliyor. Tüm dünya üzerinde inanılmaz boyutta bir güçle hüküm süren Fethullah Gülen İmparatorluğu'nun finans kaynakları ve etki alanlarının özeti şöyle:
EĞİTİM AĞI
Türkiye'de Fatih, Azerbaycan'da Çağ Öğretim İşletmeleri'ne ait Kafkas ve Kazakistan'da Feza Gazetecilik AŞ'ye ait Fatih olmak üzere üç üniversitesi, Ankara'da Fatih Üniversitesi'ne bağlı Ahmet Örs Hastanesi, Türkiye genelinde 200'den fazla özel okul, binlerce ışık evi, 460 dershane ve kurs, 500 öğrenci yurdunun yanısıra Türk Cumhuriyetleri'nden Kanada'ya, Nijerya'dan Singapur'a uzanan 54 ülkede toplam 250 özel okul, bu ülkelerde 21 öğrenci yurdu, 6 üniversiteye hazırlık kursu ve onbinlerce öğrencisi var. Cemaate bağlı bu eğitim kurumlarında 7 binden fazla öğretmen, 500-1500 dolar karşılığı görev yapıyor. Gülen'in ‘Altın nesil’ yetiştirme iddiasıyla yola çıkarak açtığı okulların mali portresi ise 1.5 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
PARA
50 milyar dolara ulaşan İslami sermayenin yarısının, Fethullah Gülen cemaatinin destekleyicilerine ait olduğu belirtiliyor. Büyük bölümü kayıt dışı olan bu sermayeyi, cemaatin kontrolündeki şirketler elinde tutuyor. Bu şirketlerin yıllık iş hacmi ise 2 milyar doları aşıyor. Cemaat, Asya Finans, Samanyolu TV, FEM Dershaneleri, Zaman Gazetesi dahil 56'sı büyük kuruluş olmak üzere 500 şirket tarafından destekleniyor.
İŞADAMLARI
Gülen'in icazetiyle kurulan ve 2000'i aşan üyesi bulunan İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) bünyesinde 500'ün üzerinde iş adamı ve şirket bulunuyor. İŞHAD ile birlikte Türkiye genelinde 17 işadamı derneği Gülen'i destekliyor.
ASYA FİNANS
Fethullah Gülen cemaatinin ekonomik alt yapısını oluşturan ve 1996'da kurulan Asya Finans Kurumu'nun kuruluş bütçesi 2 trilyon lira. Günlük işlem hacmi trilyonları aşan kurumun başında Mehmet Emin Hasırcılar var. Kurumu destekleyen işadamları arasında, Asya Finans'ın yönetim kurulu başkanı da olan İhsan Kalkavan, Demir Ali Bayraktar, Sadık Pişan, Mehmet Şirin, Beyhan Nakipoğlu, Faruk Berksan, Selçuk Berksan, Mustafa Fırat gibi isimler bulunuyor. Asya Finans'nın öncelikli hedefi uluslararası düzeyde bir banka olmak.
IŞIK SİGORTA
Cemaatin izlerini büyük ölçüde taşıyan Işık Sigorta, 200 milyar TL. sermayeyle 1996'da kuruldu. Yönetim Kurulu üyeleri arasında İhsan Kalkvan, Mehmet Emin Hasırcılar, Ahmet Kurucan ve Fazıl Karaman gibi isimlerin yer aldığı şirketin, Türkiye genelinde 400 acentesi bulunuyor.
GEBZE ARAŞTIRMA VE PAZARLAMA AŞ.
Cemaatin Asya ülkelerindeki eğitim atağı, başta Gebze Araştırma ve Pazarlama AŞ. olmak üzere Çalık Grubu ve Yengin Holding tarafından destekleniyor.
VAKIFLAR
Cemaatin vakıf sayısı 200. Yasa uyarınca, bu vakıflar gelir, veraset, intikal, emlak, gümrük vergileri ve harçlardan muaf tutuluyor. En büyüğü ‘‘Akyazılı’’ olan bu vakıflar teşvik kredileri kullanıyorlar. Cemaatin vakıf zincirinde trilyonlar dönüyor.
AKYAZILI VAKFI
1972 yılında İzmir'de bir evde kurulan Akyazılı Vakfı, bugün 300 gayrimenkul, 46 yurt, 16 dershane, işyeri, arsa, otel ve lokanta gibi yerlerle Gülen ve cemaatine en büyük parasal desteği sağlıyor.
MEDYA KURULUŞLARI
Gülen'in kamuoyuna sesini duyurmak için Burç FM ve Mert FM en ünlüleri olmak üzere 25 radyo, Samanyolu TV, Feza Gazetecilik adına yayımlanan Zaman Gazetesi ile Aksiyon ve Sızıntı Dergileri bulunuyor.
Okullarına gözaltı
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fetullah Gülen'in yurtlarında sabah namazından sonra üçer, beşer ve yedişer defa erkek öğrencilerin ellerini aşağı doğru çevirerek yaptıkları, ‘‘Allah'ım kadınların şerrinden, belasından ve fitnesinden koru esirge’’ duası yaptırılıp yaptırılmadığını ve şeriat kurallarının uygulanıp uygulanmadığını da araştırma konusu yaptı. Bu yüzden Gülen'in okul ve yurtları da gözaltına alınacak.
SAYGILARIMLA
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:13
Yine aynısını yaptın sen bu uslubunu değiştir bence ÖYLE GEL
eyvallah sevgili kardeşim..
Saygılarımla...
Burada kanitlanmak istenen nedir!...bir kesim Fethullah Gülenin irticaci ilan ediyor, din devleti kuracagini idda ediyor, bölücükle sucluyor..
Bir kesimde papayla isbirligi yaptigini, hristiyanlik propagandasi yaptigini, misyonerlige neden oldugunu idda ediyor..
Yani ak parti gibi marjinal kesimler Fethullah Güleni elestiriyor cünkü islerine gelmiyor ;)
buda acizane benim görüsüm 8)
Müntesip
04-19-2008, 13:15
güzel kardesim sizin niyetiniz belli size ne anatılsa boşta yine de söylemeliyim.sizin amacınız dinin izzetini korumak mı ? yoksa dini kanaat önderlerine camur atarak insanların gözünde dini zedelemek mi ?? burada gelmiş yok fethullah gülen niye papaya hazret dedi ?? hazretin kelime anlamının ne oldugunu biliyormusun ??(hazret= sayın-bilgin olsun :-* ) ne el öpmesinden bahsediyorsun kardesim papa kambur oldugundan tokalasırken onun seviyessine inmek için,yanakyanaga olmak için egilmiş
sizin niyetiniz belli aslında papayla görüşmeden baslamıssınız cıa ajanı-misyoner-irticacı-terör örgütü kuruyor vs EL İNSAFFFF !!!
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:16
Şimdi gelelim mal varlığını tartışmaya:
Malları tehlikede
Gülen ve cemaatinin 25 milyar doları bulan akıl almaz malvarlığına el konulabilir. Ankara DGM Savcısı Yüksel, konuyla ilgili bilgi, belge ve raporları istedi. Yüksel, bilgi ve belgelerin toplanmasından sonra Gülen hakkında tutuklama kararı çıkartılmasını isteyebilecek. Ardından da kırmızı bülten çıkarttıracak.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Nur Cemaati lideri Fethullah Gülen ve cemaat üyelerinin, büyüklüğü 25 milyar doları bulduğu iddia edilen akıl almaz malvarlığını masaya yatırıyor. Yüksel dün ABD'deki Gülen'in, perde gerisinde yönettiği şirketlerin mali durumu, cemaat, okul ve yurtların tüm bağlantıları hakkında bilgi, belge ve raporları istedi. Savcı Yüksel, bu bilgi ve dökümanlar geldikten sonra bir tek kuruşu bulunmadığı iddia edilen Gülen ile cemaat üyelerinin malvarlığına da tedbir konulmasını isteyebilecek. TCK'nın 146/1 maddesindeki, ‘‘Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs’’ suçundan idam talebiyle başlattığı soruşturmayı derinleştiren Yüksel, ayrıca Gülen'in devleti ve laik düzeni hedef alan konuşmaları ile ilgili istihbarat birimlerinden bilgi, belge ve kaset istedi. Gülen'in kasetlerinin sayısının da 50'yi bulduğu öne sürüldü. Yüksel'in, Gülen'in gerçek yüzünü ortaya koyan şok kasetini ilgili televizyon kanalından getirttiği ve deşifresi yapılmak üzere Emniyet'e gönderdiği öğrenildi.
GENELKURMAY'DAN RAPOR
Yüksel'in, Genelkurmay'dan Gülen ve cemaati ile ilgili Batı Çalışma Grubu'nun raporunu ve islami sermayeye ilişkin bilgi ve belgeleri de isteyeceği öğrenildi. Refahyol dönemindeki şok Genelkurmay brifiginde yeralan ‘‘İrticai sermaye’’ ile ilgili bazı bilgilerin de soruşturmaya ışık tuttuğu öğrenildi. Yüksel, Gülen'in başta Türk cumhuriyetleri olmak üzere okullarını da mercek altına yatırıyor. Yüksel, belge ve bilgilerin toplanmasının ardından Gülen'e gıyabi tutuklama kararı çıkarılması konusunda talepte bulunacak. Ardından da Gülen'e kırmızı bülten çıkarılması sözkonusu olabilecek. Ancak, savcılık gıyabi tutukluma kararı konusundaki kararını tüm belgelerin toplanmasının ardından netleştirecek. Gülen'in, Türkiye'ye dönmesi halinde ise Ankara DGM Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrılacağı bildirildi. DGM Savcılığı'nın Gülen'in, 1982 yılı Mayıs ayında Konya'daki Nurcu liderlerle düzenlediği toplantı, 7.8.1982'de Keşan'ın bir köyündeki çalışmalarını da soruşturma kapsamına aldı. Gülen'in, ‘‘Molla ve Dahak’’ ile ‘‘M. Abdülfettah Şahin’’ takma adıyla yazdığı kitapları da inceliyor. Gülen'in, Sızıntı Grubu tarafından Mekke'de satışa sunduğu kasetlerle ilgili de araştırma yapılıyor.
Sarsılan imparatorluk
Devleti içten ele geçirme planları yaptığı anlaşılan Fethullah Gülen'in, ‘gizli hedefi’ne ulaşmak için 5 kıtaya yayılan yüzlerce okul, üniversite, kurs ve öğrenci yurdu, onbinlerce öğrencisi, sermayeleri milyarlarca dolara vuran şirketler, devlet destekli vakıflar, basın ve yayın kuruluşları ile tam bir imparatorluk kurduğu belirlendi. Fethullah cemaatinin Türkiye dahil ve 54 ülkeyi içine alan eğitim ağı içinde onbinlerce çocuk ve genç, ‘‘Işık askeri’’ olarak yetiştiriliyor. Dershane ve kurslar aracılığıyla, başarılı çocuklar cemaat içine çekiliyor. Tüm dünya üzerinde inanılmaz boyutta bir güçle hüküm süren Fethullah Gülen İmparatorluğu'nun finans kaynakları ve etki alanlarının özeti şöyle:
EĞİTİM AĞI
Türkiye'de Fatih, Azerbaycan'da Çağ Öğretim İşletmeleri'ne ait Kafkas ve Kazakistan'da Feza Gazetecilik AŞ'ye ait Fatih olmak üzere üç üniversitesi, Ankara'da Fatih Üniversitesi'ne bağlı Ahmet Örs Hastanesi, Türkiye genelinde 200'den fazla özel okul, binlerce ışık evi, 460 dershane ve kurs, 500 öğrenci yurdunun yanısıra Türk Cumhuriyetleri'nden Kanada'ya, Nijerya'dan Singapur'a uzanan 54 ülkede toplam 250 özel okul, bu ülkelerde 21 öğrenci yurdu, 6 üniversiteye hazırlık kursu ve onbinlerce öğrencisi var. Cemaate bağlı bu eğitim kurumlarında 7 binden fazla öğretmen, 500-1500 dolar karşılığı görev yapıyor. Gülen'in ‘Altın nesil’ yetiştirme iddiasıyla yola çıkarak açtığı okulların mali portresi ise 1.5 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
PARA
50 milyar dolara ulaşan İslami sermayenin yarısının, Fethullah Gülen cemaatinin destekleyicilerine ait olduğu belirtiliyor. Büyük bölümü kayıt dışı olan bu sermayeyi, cemaatin kontrolündeki şirketler elinde tutuyor. Bu şirketlerin yıllık iş hacmi ise 2 milyar doları aşıyor. Cemaat, Asya Finans, Samanyolu TV, FEM Dershaneleri, Zaman Gazetesi dahil 56'sı büyük kuruluş olmak üzere 500 şirket tarafından destekleniyor.
İŞADAMLARI
Gülen'in icazetiyle kurulan ve 2000'i aşan üyesi bulunan İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) bünyesinde 500'ün üzerinde iş adamı ve şirket bulunuyor. İŞHAD ile birlikte Türkiye genelinde 17 işadamı derneği Gülen'i destekliyor.
ASYA FİNANS
Fethullah Gülen cemaatinin ekonomik alt yapısını oluşturan ve 1996'da kurulan Asya Finans Kurumu'nun kuruluş bütçesi 2 trilyon lira. Günlük işlem hacmi trilyonları aşan kurumun başında Mehmet Emin Hasırcılar var. Kurumu destekleyen işadamları arasında, Asya Finans'ın yönetim kurulu başkanı da olan İhsan Kalkavan, Demir Ali Bayraktar, Sadık Pişan, Mehmet Şirin, Beyhan Nakipoğlu, Faruk Berksan, Selçuk Berksan, Mustafa Fırat gibi isimler bulunuyor. Asya Finans'nın öncelikli hedefi uluslararası düzeyde bir banka olmak.
IŞIK SİGORTA
Cemaatin izlerini büyük ölçüde taşıyan Işık Sigorta, 200 milyar TL. sermayeyle 1996'da kuruldu. Yönetim Kurulu üyeleri arasında İhsan Kalkvan, Mehmet Emin Hasırcılar, Ahmet Kurucan ve Fazıl Karaman gibi isimlerin yer aldığı şirketin, Türkiye genelinde 400 acentesi bulunuyor.
GEBZE ARAŞTIRMA VE PAZARLAMA AŞ.
Cemaatin Asya ülkelerindeki eğitim atağı, başta Gebze Araştırma ve Pazarlama AŞ. olmak üzere Çalık Grubu ve Yengin Holding tarafından destekleniyor.
VAKIFLAR
Cemaatin vakıf sayısı 200. Yasa uyarınca, bu vakıflar gelir, veraset, intikal, emlak, gümrük vergileri ve harçlardan muaf tutuluyor. En büyüğü ‘‘Akyazılı’’ olan bu vakıflar teşvik kredileri kullanıyorlar. Cemaatin vakıf zincirinde trilyonlar dönüyor.
AKYAZILI VAKFI
1972 yılında İzmir'de bir evde kurulan Akyazılı Vakfı, bugün 300 gayrimenkul, 46 yurt, 16 dershane, işyeri, arsa, otel ve lokanta gibi yerlerle Gülen ve cemaatine en büyük parasal desteği sağlıyor.
MEDYA KURULUŞLARI
Gülen'in kamuoyuna sesini duyurmak için Burç FM ve Mert FM en ünlüleri olmak üzere 25 radyo, Samanyolu TV, Feza Gazetecilik adına yayımlanan Zaman Gazetesi ile Aksiyon ve Sızıntı Dergileri bulunuyor.
Okullarına gözaltı
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fetullah Gülen'in yurtlarında sabah namazından sonra üçer, beşer ve yedişer defa erkek öğrencilerin ellerini aşağı doğru çevirerek yaptıkları, ‘‘Allah'ım kadınların şerrinden, belasından ve fitnesinden koru esirge’’ duası yaptırılıp yaptırılmadığını ve şeriat kurallarının uygulanıp uygulanmadığını da araştırma konusu yaptı. Bu yüzden Gülen'in okul ve yurtları da gözaltına alınacak.
SAYGILARIMLA
Benden bu suçlamaları yeni imiş gibi önüme koyup tekzip mi beklyiorsun, sevgili kardeşim...
Bunun kitabı yayınlandı " Fethullah GÜLEN Gerçeği" tekziplerin hepsi orada...
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:18
Yeni kanıtınız yoksa konu benim açımdan noktalanmıştır... Artık veriler de gerçek niteliği taşımıyorsa, sizin için yapılabilecek bişey yok...
Sevgi ve saygılarımla.
Müntesip
04-19-2008, 13:19
Sizin dediğiniz kararı yargıtay geçen hafta bozdu biliyor musunuz?Suçlu bulundu.
evet tempo dergisinin uyarısı üzerine son gün karar bozuldu.ülkeye dömesini istemmeynler var korkuyorlar galiba hükümeti ele gecirecek diye ..
İslam coğrafyası ateş altında Ne barışı ne diyaloğu?
Müslümanların yaşadığı coğrafya işgal edilecek henüz işgal edilmeyenler tehdit edilecek ama
Müslümanlar öfkelendirilmeden barış diyalog söylemiyle uyutulacak öyle mi?
Kemalist59
04-19-2008, 13:22
Yok arkadaşım ben bu adama pek değer vermediğimden o kitabı okumadım bir gün internette aramıştım bazı bilgileri kaydetmiştim.Ben Fetullah Gülen'i suçlamak niyetinde de değilim malı vardır olabilir bu iddiaların çoğu yalan da olabilir ancak benim istediğim bu malları kullanmadığını maddi destek sağlamadığını söylediniz ilk mesajınızda şimdi soruyorum bu gücü olan adam sizce hiç mi kullanmaz?
Kullanmadığına siz inanıyor musunuz?Sebepleri nelerdir?
NOT:Bu soruların cevabı bana yetecektir.İnançlara saygılıyım aramızda Fettullah Gülen e saygı duyan inananlar var o halde provakatör gibi olmamalıyım.Bu sorularımın dışında konuya cevap yazmayacağım.
İslam coğrafyası ateş altında Ne barışı ne diyaloğu?
Müslümanların yaşadığı coğrafya işgal edilecek henüz işgal edilmeyenler tehdit edilecek ama
Müslümanlar öfkelendirilmeden barış diyalog söylemiyle uyutulacak öyle mi?
Peki dünyada o isgali normal göre, orada öldürülen müslümanlari terörist gören milyonlarca insan oldugunun farkinda misin?..
O insanlara terörist olmadigimizi, islamin terörizmle uzaktan yakindan ilgisi olmadigini anlatacagimiz bir yol söyler misin?
Müslümanlar arasindaki daginikligi sadece Fethullah Gülen hocaefendiye yikmanin izahini anlatir misiniz?
Müslüman cografyalarda yasanan zulme o ülkelerin yöneticilerinin göstermis oldugu ilgisizligi izah eder misiniz?
Diyalog denilince neden sanki hristiyanlasacakmisiz gibi bir algiya sahip onuldugunu anlatir misiniz?
11 Eylül sonrasi Müslümanlarin basta abd ve avrupa olmak üzere bütün dünyada potansiyel terörist olarak gösterilmesini nasil anlatabiliriz?
Peki icinde bulundugumuz durumdan cikis icin bir alternatifimiz var mi?
Simdilik bunlari cevaplarsan cok sevinirim kardes, konunun akisina göre daha soracagim cok cevap var ;)
selametle..
Müntesip
04-19-2008, 13:28
ne yapalım güzel kardesim ?? alalım ekmek bıcaklarını savasalı mı ??? yazık günahtır yahu !!
birileri mal varlıgını saymıs önceden de zeytin ciftlikleri var diyorlardı ama hocaefendi söyle cevap veriyor ;
"bırakın diyor zzeytin bahcelerini bir tek zeytin dalım olsa onuda onların akiidelerine göre BARIŞ için onlara verirdim"
biliyorum ki bu söylenenler fikirlerinizi zerre kadar degiştirmeyecek işte bu an sözün bittigi an'dır.şimdi düşünün gercekten bu kişinin çok kötü bir insan olduguna söylenen sözlerle degil yaptıgı icraatlarla saglam delilleriniz var mı ??eger yoksa biraz daha yapılanları arastırın(kolejlerin ne işler yaptıgını-yurtdısında insanların bu kişileri nasıl tanıdıkları-hoca efendinin mal varlığını(amerika'da ki ev dayısının cocuklarının !!) -ki bu kişinin bircok kitabı,bircok kasedi ve bircok siiri var bunların telif hakkından gecinecek parayı temin eder degil mi ??(ve birgünde neler yiyormus-orucunu nasıl tutuyormus bir arastırın size zahmet) eminim dogruyu bulursunuz
İslam coğrafyası ateş altında Ne barışı ne diyaloğu?
Müslümanların yaşadığı coğrafya işgal edilecek henüz işgal edilmeyenler tehdit edilecek ama
Müslümanlar öfkelendirilmeden barış diyalog söylemiyle uyutulacak öyle mi?
Peki dünyada o isgali normal göre, orada öldürülen müslümanlari terörist gören milyonlarca insan oldugunun farkinda misin?..
O insanlara terörist olmadigimizi, islamin terörizmle uzaktan yakindan ilgisi olmadigini anlatacagimiz bir yol söyler misin?
Müslümanlar arasindaki daginikligi sadece Fethullah Gülen hocaefendiye yikmanin izahini anlatir misiniz?
Müslüman cografyalarda yasanan zulme o ülkelerin yöneticilerinin göstermis oldugu ilgisizligi izah eder misiniz?
Diyalog denilince neden sanki hristiyanlasacakmisiz gibi bir algiya sahip onuldugunu anlatir misiniz?
11 Eylül sonrasi Müslümanlarin basta abd ve avrupa olmak üzere bütün dünyada potansiyel terörist olarak gösterilmesini nasil anlatabiliriz?
Peki icinde bulundugumuz durumdan cikis icin bir alternatifimiz var mi?
Simdilik bunlari cevaplarsan cok sevinirim kardes, konunun akisina göre daha soracagim cok cevap var ;)
selametle..
Ne alaka kardeşim Fettullah Güleni yıkmak gibi bir niyemiz olduğunu nereden cıkardın hoca efendiyle bir cok konuda aynı fikirleri paylaşıyoruz islam dinine olan sevgisinden süphem yok ama ben dinler arası diyalog konusunda aynı görüşlere sahip değilim şu halde ben fettullah güleni yıkmış oluyorum öylemi
gel ben sana güzel bir tavsiyede bulunayım
İmam Ebu Hanife oğluna derki oğlum biz insanlarla tartışırken onlar tartışmayı kaybedecek diye korkuyorduk siz ise onalar kazanacak diye korkuyorsunuz.
selametle
herkes olaya kendi cercevesinden bakar..kimi olayin maddi boyutuna takili kalir, kimisi manevi boyutuna ancak icinde hizmet aski olmayanlar bu gazetelerin, tv lerin, okullarin fethullah gülene ait oldugunu sanip onu maddiyatci ilan edebilirler..
Dünyalik mallarda gözü olmadigi asikar ortada olurken onu zamane karunlariyla karsilastirma cürretinde bulunanlara ictenlikle sasirmaktayim!..
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:35
Soru: Münafık veya kafir birine ‘Efendim’ diye hitab etmek Hadis-i Şerifce men edilmişken, neden Hocaefendi mektubunda ‘Papa Ali Cenabları’ diyerek hitab etmiştir?
“Papa Ali Cenabları” bir taltif veya tazim değil, bir diplomatik uslubtur! Efendimiz (SAV) , nasılki Hristiyan Bizans Kralı Heraklius’u yazdığı mektubunda, “Rumların Büyük Reisi Heraklius’a” (bakınız.M.Hamidullah, İslâm Peygamberi, I/219) ifadesinde geçen ’Büyük Reis’ hitabı nasılki bir diplomatik uslub ise , aynı şekilde ‘Papa Ali Cenablarıda’ veya “Hazretleride” bir övgü veya tazim değil, Diplomatik bir uslubtur! Efendimiz (SAV) ‘min bir Devlet Başkanı olarak , komşu Devlet Reislerine gönderdiği Mektublarda sizin yukarıda belirttiğiniz şekliyle hem Allah’ın İsmi ile başlaması söz konusu isede , örneğin yine Hudeybiye Barış Antlaşmasında imzaladığı Sözleşmede , muhatabların isteği üzerine sadece kendi isminin geçtiği “Muhammed” şeklinde imza attığını gözden uzak tutmamak lazım.
Hudeybiye Barış Antlaşması , İslam’ın müşrik ve gayrimüslimlerle Diyalog kurmasına zemin hazırladığı ve bu vesile ile İslam’ın temsil edilmesine ve tanıtılmasına imkan sağladığı bir dönem olması ayrı bir husustur , Efendimiz (SAV) ‘in diğer Devlet Başkanlarına yazdığı doğrudan Tebliğ içeren mektublar yazması ise apayrı bir husustur ! Siz dininizi temsil etmeye çalıştığınız muhatabınıza herhalde ; “Ey ebedi cehenneme namzed kişi“ kabalığında Hitab edecek değilsiniz! Pek muhterem Yüksek Mühendis Ahmet Beyfendi veya Saygıdeğer Prof.Dr. Mehmet Bey nasılki bir övgü değil bir diplomatik ünvandır . Hadis-i Şerifde geçen “Efendi demeyin” , onu övmeyin anlamındadır. Yoksa , günümüzde bir çok meslek dalındaki insanlarada ”Efendi” diye hitab edilmektedir. Diploması terminolojisinden bihaber olan kardeşlerimizin , “Ali Cenablarını” bir övgü ifadesi olarak görmeleri onların bu noktadaki bir Diplomatik uslub fukeralığının göstergesidir.
Chatlak benimki kizim sana diyorum, gelinim sen duy örnegiydi yani özelde sana genelde muhatablarina sordum o sorulari yok zaten sorunun muhatabi degilsen biz geride almasini biliriz ;)..
Tabiki kendi görüslerimizi güzel bir dille izah edebiliriz ama bazi marjinal cevreler hocaefendiyi resmen vatikanin temsilcisi ilan edip, kendilerince fetvalar veriyorlar..
benim mesajimin adresi belliydi, yoksa senin fikirlerin hakkinda suizanda bulunmak haddime degildir ;)
Müntesip
04-19-2008, 13:38
Yok arkadaşım ben bu adama pek değer vermediğimden o kitabı okumadım bir gün internette aramıştım bazı bilgileri kaydetmiştim.Ben Fetullah Gülen'i suçlamak niyetinde de değilim malı vardır olabilir bu iddiaların çoğu yalan da olabilir ancak benim istediğim bu malları kullanmadığını maddi destek sağlamadığını söylediniz ilk mesajınızda şimdi soruyorum bu gücü olan adam sizce hiç mi kullanmaz?
Kullanmadığına siz inanıyor musunuz?Sebepleri nelerdir?
haddim olmayarak cevap veriyorum kusuruma bakmayın !!
1)evet sahsı adına hiçbir destek almıyor,hatta askerdeyken(görevi=yazıcı) kendi işlerim için bir tek kagıdını bile kullanmadım ve son zamanlara dogru kendi paramla patates alıp onu yedim diyor kendisi..
2)bugün corum gibi bir ilden bu vakıflara 3-4 trilyon yardım yapılıyor(belki inanmazsın ama öyle 3-4 trilyon)düşün ülke capında ne kadar para toplanıyor bu paraları yönetecek vaktinin olmadıgını sende takdir ederrsin umarım.
3)bu gücü tabi ki kullanır ama dedgim gibi şahsı adına degil bu hizmet adına kullanır,mesela kolejler yaptırılır,100 ülkeden cocuklara türkce olimpiyatları düzenlenir vs
4)dinini bilen bir insan kul hakkı konusunda cok hassastır, bir vakıfa bagıslanan para sahsi emeller içiin kullanılamaz.sohbetlerinde diyor ki eger ben hesab verecegime inanııyorsam baskasının gazetesini izin almadan okumam,yurt'ta yürürken ayaklarımı yerlere sürüyerek gidemem(halıların asınmaması için)
umarım yeterli olmuştur...
_Yeniden_
04-19-2008, 13:38
Yahu hangi mal varlığı ??
Ne kazanmış ki bu kadar biriktirebilmiş....Adamlar gidiyorlar bilmem kaç dolara bizim asla diyeceğimiz ülkelerde hizmet adına çalışıyorlar...
Bu sayılanları tek başına çalışarak kazanamayacağına göre cemaatin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan mal varlığı olduğunu iddia ediyorsunuz...Bu resmen iftiradır!!
Cemaatin harcamaları Fetullah Gülen'in keyfi için değil, hizmet adına yapılıyor...Türkiye'de ve yurt dışındaki çalışmalara bir bakın...Bunları Fetullah Gülen ödemiyor elbette...O kadar para cemaate mensup iş adamlarından çıkıyor....Ve Fetullah Gülen'in dillere destan bir mal varlığının olması demek, bu iş adamlarının paralarını cebe götürüyor demektir.....Birileri hakkında hüküm verirken dikkatli olalım...İftiraya varabilecek sözlerden kaçınalım... ;)
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:40
Yok arkadaşım ben bu adama pek değer vermediğimden o kitabı okumadım bir gün internette aramıştım bazı bilgileri kaydetmiştim.Ben Fetullah Gülen'i suçlamak niyetinde de değilim malı vardır olabilir bu iddiaların çoğu yalan da olabilir ancak benim istediğim bu malları kullanmadığını maddi destek sağlamadığını söylediniz ilk mesajınızda şimdi soruyorum bu gücü olan adam sizce hiç mi kullanmaz?
Kullanmadığına siz inanıyor musunuz?Sebepleri nelerdir?
haddim olmayarak cevap veriyorum kusuruma bakmayın !!
1)evet sahsı adına hiçbir destek almıyor,hatta askerdeyken(görevi=yazıcı) kendi işlerim için bir tek kagıdını bile kullanmadım ve son zamanlara dogru kendi paramla patates alıp onu yedim diyor kendisi..
2)bugün corum gibi bir ilden bu vakıflara 3-4 trilyon yardım yapılıyor(belki inanmazsın ama öyle 3-4 trilyon)düşün ülke capında ne kadar para toplanıyor bu paraları yönetecek vaktinin olmadıgını sende takdir ederrsin umarım.
3)bu gücü tabi ki kullanır ama dedgim gibi şahsı adına degil bu hizmet adına kullanır,mesela kolejler yaptırılır,100 ülkeden cocuklara türkce olimpiyatları düzenlenir vs
4)dinini bilen bir insan kul hakkı konusunda cok hassastır, bir vakıfa bagıslanan para sahsi emeller içiin kullanılamaz.sohbetlerinde diyor ki eger ben hesab verecegime inanııyorsam baskasının gazetesini izin almadan okumam,yurt'ta yürürken ayaklarımı yerlere sürüyerek gidemem(halıların asınmaması için)
umarım yeterli olmuştur...
Tebrik ve takdirlerimle, sevgili kardeşim...+1 :-*
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:42
Yahu hangi mal varlığı ??
Ne kazanmış ki bu kadar biriktirebilmiş....Adamlar gidiyorlar bilmem kaç dolara bizim asla diyeceğimiz ülkelerde hizmet adına çalışıyorlar...
Bu sayılanları tek başına çalışarak kazanamayacağına göre cemaatin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan mal varlığı olduğunu iddia ediyorsunuz...Bu resmen iftiradır!!
Cemaatin harcamaları Fetullah Gülen'in keyfi için değil, hizmet adına yapılıyor...Türkiye'de ve yurt dışındaki çalışmalara bir bakın...Bunları Fetullah Gülen ödemiyor elbette...O kadar para cemaate mensup iş adamlarından çıkıyor....Ve Fetullah Gülen'in dillere destan bir mal varlığının olması demek, bu iş adamlarının paralarını cebe götürüyor demektir.....Birileri hakkında hüküm verirken dikkatli olalım...İftiraya varabilecek sözlerden kaçınalım... ;)
Tebrik ederim, anlayış farkının anlamlara hükmetme üslubu bu olsa gerek...+1
Kendi adına bir tek iğnesi de yoktur, belirtmek istedim...
Müntesip
04-19-2008, 13:42
Ne alaka kardeşim Fettullah Güleni yıkmak gibi bir niyemiz olduğunu nereden cıkardın hoca efendiyle bir cok konuda aynı fikirleri paylaşıyoruz islam dinine olan sevgisinden süphem yok ama ben dinler arası diyalog konusunda aynı görüşlere sahip değilim
güzel kardesim sana hayrettin karaman'ın "dinler arası diyalog" kitabını tavsiye edebilirim.orada peygamber efendimizin papazlarla olan ilişkileri anlatılıyor,cok orjinal bir kitab ve akıldaki tüm soru işaretlerini kaldırıyor..
Arkadaslar bir hatirlatma yapacagim isim Fethullah Gülendir, Fetullah degil evet iyi niyetli kullandiginizin farkindayim ama bazi artniyetlilerle ayni dili konusmak bile rahatsizlik vericidir diye düsünüyorum..
Evet ayrintiya takiliyorum ama bazen gercek ayrintilarda saklidir ;)
tayyipleyiz
04-19-2008, 13:46
Ne alaka kardeşim Fettullah Güleni yıkmak gibi bir niyemiz olduğunu nereden cıkardın hoca efendiyle bir cok konuda aynı fikirleri paylaşıyoruz islam dinine olan sevgisinden süphem yok ama ben dinler arası diyalog konusunda aynı görüşlere sahip değilim
güzel kardesim sana hayrettin karaman'ın "dinler arası diyalog" kitabını tavsiye edebilirim.orada peygamber efendimizin papazlarla olan ilişkileri anlatılıyor,cok orjinal bir kitab ve akıldaki tüm soru işaretlerini kaldırıyor..
Ona haizbir paylaşım eklendi, okuyana... :-*
http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=39790.28
Müntesip
04-19-2008, 13:47
Tebrik ve takdirlerimle, sevgili kardeşim...+1 :-*
saygı ve hürmetle güzel kardeşim...
_Yeniden_
04-19-2008, 13:49
Arkadaslar bir hatirlatma yapacagim isim Fethullah Gülendir, Fetullah degil evet iyi niyetli kullandiginizin farkindayim ama bazi artniyetlilerle ayni dili konusmak bile rahatsizlik vericidir diye düsünüyorum..
Evet ayrintiyami takiliyorum ama bazen gercek ayrintilarda saklidir ;)
Evet ama bana Fethullah Gülen demek daha zor geliyor tek sebebi budur ;) Bir de ağız alışkanlığı, çevremdekilerden öyle duya duya...
Yoksa kendilerine saygımız sonsuz...
Bundan sonra daha dikkatli olucam.. ;)
Arkadaslar bir hatirlatma yapacagim isim Fethullah Gülendir, Fetullah degil evet iyi niyetli kullandiginizin farkindayim ama bazi artniyetlilerle ayni dili konusmak bile rahatsizlik vericidir diye düsünüyorum..
Evet ayrintiyami takiliyorum ama bazen gercek ayrintilarda saklidir ;)
Evet ama bana Fethullah Gülen demek daha zor geliyor tek sebebi budur ;) Bir de ağız alışkanlığı, çevremdekilerden öyle duya duya...
Yoksa kendilerine saygımız sonsuz...
Bundan sonra daha dikkatli olucam.. ;)
Kardes birilerine ak parti söylemek receb tayyib erdogan söylemekte zor geliyor o yüzden akp ve rte söylemlerini kullaniyorlar..
Onlarin amaci bu söylemlerle bir gönderme yapmak, asagilamada bulunmaktir ama sizin amaciniz halis bu belli ediyor ancak onlarla ayni söylemlerde bulunmak bile kerhende olsa gölge düsürebilir ;)
Diyalok konusunda düşüncelerimi paylaşıyorum lütfen eğip büküp lafın başını döndürmeyelim.
Diyaloğa karşı değil diyoloğun metodu hakkında pıroblekemlerin olduğunu düşünüyorum.
Bizim icin insanları islama yönlendirme olduğu gibi
Dinlerarası diyalog Kilise icin insanları kilise ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır.
Bu acıdan var sayımları bırakıp iyi düşünmek gerekir
MAVERA KERDEŞ BAŞKA YOLUNU SORMUŞTUNUZ BUYRUN KARDEŞİM
“Darda kalmış kişi dua ettiği zaman onun yardımına kim yetişiyor da sıkıntıyı gideriyor ve sizi yeryüzünün hakimleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir Allah mı var? Ne kadar az düşünüyorsunuz..” (Neml 62)
“Onlara sorsan; “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye, kesinkes “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Allah’ın yakınından neyi çağırdığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermeyi istemiş olsa, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da Allah bana iyilik etmeyi istemiş olsa, onlar onun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Dayanacak olanlar ona dayansınlar.” (Zümer 3 8 )
Kemalist59
04-19-2008, 13:57
akepe şeklinde söylenmesinde ki amaç Ak dememektir.....Ben ak diyorum...
Ne Kitap ehlinden, ne de müsriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayir indirilsin istemez. Allah ise, üstünlügü, rahmetiyle diledigine mahsus kilar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir." [BAKARA: 105]
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
"Ey kitap ehli! (gerçegi) gördügünüz halde, niçin Allah'in âyetlerini inkâr ediyorsunuz?" [AL-I IMRAN: 70]
"De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eger aksine giderlerse, süphe yok ki Allah kâfirleri sevmez." [AL-I IMRAN: 32]
"Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmis olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik." [NISA: 80]
"Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdigi Kitab'a, ve daha önce indirdigi kitaba iman edin. Kim Allah'i, meleklerini, kitaplarini, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapikligin en koyusuna düsmüs olur." [NISA: 136]
"Ey iman edenler! Yahudileri ve hiristiyanlari dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, süphesiz o onlardan olur. Süphesiz Allah, zalim kavmi dogru yola iletmez." [MAIDE: 51]
"Onlardan birçogunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmistir. Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardir." [MAIDE: 80]
ENGİNEER
04-19-2008, 14:00
Hz. Muhammed İslam'ın ilk yıllarında henüz sayıları az iken o yıllarda bir savaş çıktı...
Savaşın bir tarafında Kitap Ehli olan Bizans devleti diğer tarafta Putperest İranlılar vardı ve bu savaşta ilk müslümanlar ile Hz. Peygamber Bizans'ı desteklemiştir!
Hristiyanlık yada Musevilik'te birer ilahi dindir ve bu dinlerede her ne kadar sapmış olsada hürmet gösterilmelidir...
İslam hoşgörüsü budur!
Burada başka bir din adamının eli öpülüyor...Ne var bunda?
Saygıdır bu..Git sende öp!
İslam'ı içine kapanık veya modern Batı'ya karşı diye yobazlık ilan edenlerin bu görüntüleri alkışlamaları gerekirdi...
(Şahsen görüşüm kesinlikle şudur ki koyu bir Hristiyan'a saygım, içimizde ki Müslümanım diyen ama içten inanmayan münafıklara saygımdan kat kat fazldır...)
hiç şaşırmadım......mediniyyet dedikleri bu işte
Hz. Muhammed İslam'ın ilk yıllarında henüz sayıları az iken o yıllarda bir savaş çıktı...
Savaşın bir tarafında Kitap Ehli olan Bizans devleti diğer tarafta Putperest İranlılar vardı ve bu savaşta ilk müslümanlar ile Hz. Peygamber Bizans'ı desteklemiştir!
Hristiyanlık yada Musevilik'te birer ilahi dindir ve bu dinlerede her ne kadar sapmış olsada hürmet gösterilmelidir...
İslam hoşgörüsü budur!
Burada başka bir din adamının eli öpülüyor...Ne var bunda?
Saygıdır bu..Git sende öp!
İslam'ı içine kapanık veya modern Batı'ya karşı diye yobazlık ilan edenlerin bu görüntüleri alkışlamaları gerekirdi...
(Şahsen görüşüm kesinlikle şudur ki koyu bir Hristiyan'a saygım, içimizde ki Müslümanım diyen ama içten inanmayan münafıklara saygımdan kat kat fazldır...)
Hz Mevlana papazın önünde eğilmiş müridleri neden eğildiğini sormuş cevap şu tevazu okadar büyüktür ki bunu bir papaza kaptırmak istemedim
DİYALOG KONUSUNDA Meseleleri birbirine karıştırmamak sap ile samanı ayırmak gerekir
_Yeniden_
04-19-2008, 14:11
Hz. Muhammed İslam'ın ilk yıllarında henüz sayıları az iken o yıllarda bir savaş çıktı...
Savaşın bir tarafında Kitap Ehli olan Bizans devleti diğer tarafta Putperest İranlılar vardı ve bu savaşta ilk müslümanlar ile Hz. Peygamber Bizans'ı desteklemiştir!
Hristiyanlık yada Musevilik'te birer ilahi dindir ve bu dinlerede her ne kadar sapmış olsada hürmet gösterilmelidir...
İslam hoşgörüsü budur!
Burada başka bir din adamının eli öpülüyor...Ne var bunda?
Saygıdır bu..Git sende öp!
İslam'ı içine kapanık veya modern Batı'ya karşı diye yobazlık ilan edenlerin bu görüntüleri alkışlamaları gerekirdi...
(Şahsen görüşüm kesinlikle şudur ki koyu bir Hristiyan'a saygım, içimizde ki Müslümanım diyen ama içten inanmayan münafıklara saygımdan kat kat fazldır...)
Hz Mevlana papazın önünde eğilmiş müridleri neden eğildiğini sormuş cevap şu tevazu okadar büyüktür ki bunu bir papaza kaptırmak istemedim
DİYALOG KONUSUNDA Meseleleri birbirine karıştırmamak sap ile samanı ayırmak gerekir
Arkadaşım tamam işte sen de farkındasın ne güzel örnek verdin şimdi....
Hz. Mevlana eğilmiş, Fethullah Gülen elini öpmüş...İkisi de erdemdir....
Orda papazın elini öpmesi ona attığı en büyük hoşgörü tokatıdır aslında...
Tevazuya bu kadar önem veren bir insan olarak o papazın elinin öpülmesini yadırgıyorsan aynı erdemli davranışı gösteremiyorsun demektir...
Ne Kitap ehlinden, ne de müsriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayir indirilsin istemez. Allah ise, üstünlügü, rahmetiyle diledigine mahsus kilar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir." [BAKARA: 105]
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
size bısey soracam ehli kitabı ALLAHTAN daha ıyı tanıyan varmı.
Allah katında geçerli olan din İslâm'dır kitap verilenler kendilerine bilgi geldikten sonra karşılıklı ihtirasları yüzünden anlaşmazlığa düştüler kim Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, Allah'ın hesaplaşması çok çabuktur.
Bız muhammedi metod dıyoruz.ve bunun dısındakılerı kabul etmıyoruz.kuranın ve sunnetın cercevesınde ne emredılmısse ona uymaya calısırız kendı heva ve heveslerımıze gore yorum yapmayız islamın cizgisi vardir biz o cizgiye baska cizgiler ekleyıp islamın tek olan cızgısını degıstıremeyız bu bızı ıslam cızgsınden saptırır ALLAHIN emır ve yasakları acıktır.
Hz. Muhammed İslam'ın ilk yıllarında henüz sayıları az iken o yıllarda bir savaş çıktı...
Savaşın bir tarafında Kitap Ehli olan Bizans devleti diğer tarafta Putperest İranlılar vardı ve bu savaşta ilk müslümanlar ile Hz. Peygamber Bizans'ı desteklemiştir!
Hristiyanlık yada Musevilik'te birer ilahi dindir ve bu dinlerede her ne kadar sapmış olsada hürmet gösterilmelidir...
İslam hoşgörüsü budur!
Burada başka bir din adamının eli öpülüyor...Ne var bunda?
Saygıdır bu..Git sende öp!
İslam'ı içine kapanık veya modern Batı'ya karşı diye yobazlık ilan edenlerin bu görüntüleri alkışlamaları gerekirdi...
(Şahsen görüşüm kesinlikle şudur ki koyu bir Hristiyan'a saygım, içimizde ki Müslümanım diyen ama içten inanmayan münafıklara saygımdan kat kat fazldır...)
Hz Mevlana papazın önünde eğilmiş müridleri neden eğildiğini sormuş cevap şu tevazu okadar büyüktür ki bunu bir papaza kaptırmak istemedim
DİYALOG KONUSUNDA Meseleleri birbirine karıştırmamak sap ile samanı ayırmak gerekir
Arkadaşım tamam işte sen de farkındasın ne güzel örnek verdin şimdi....
Hz. Mevlana eğilmiş, Fethullah Gülen elini öpmüş...İkisi de erdemdir....
Orda papazın elini öpmesi ona attığı en büyük hoşgörü tokatıdır aslında...
Tevazuya bu kadar önem veren bir insan olarak o papazın elinin öpülmesini yadırgıyorsan aynı erdemli davranışı gösteremiyorsun demektir...
EĞER ÖYLE BİR davranışı yadırgıyor olsaydım bu Mevlana örneğini yinede verirdim.
Ama buna emin ol ben bunu yadırgamıyorum bu tasavvufi bir olaydır her kapasita anlayamaz kavrayamaz.
Ben diyalog noktasında konuşuyorum ve tek taraflı düşünmüyorum
Ehli kitabın bu diyalog'dan ne anladığını ne anlamaya calıştığını'da anlatmaya calışıyorum.
ENGİNEER
04-19-2008, 14:19
Karşı tarafa sert davranarak, onları birer öcü olarak görerek ve tavır alarak İslam'ın onlara anlatılabileceğini düşünmüyorum!
Bu Peygamber ahlakınada uymaz!
İslam güzel ahlaktır ve orada büyük bir din adamının eli öpülmüş...
_Yeniden_
04-19-2008, 14:26
Bu yöntemi beğenmeyenler kendi çözüm yollarını da belirtsinler...
El öpülmesine karşı değilsin, dinler arası diyaloğa karşı değilsin ancak bunun uygulanış şekline karşısın...
O zaman dinler arası diyalog başka nasıl olur, olmalıdır anlatınız....Şuan yanlış ya da abartılmış olan nedir açıklayınız...
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
İşte bunu yazınca karşınızdakileri ağır ithamlarla suçlamış oluyorsunuz...Lütfen sözcüklerimizi seçerek kullanalım...
Diyalog ve hoşgörü adına ilişkiler karşılıklıdır bu acıdan baı sakatlıklar doğabilir
Öncelikle dinler arsı diyalog kapsamında yaptıklarımızı aslında (din icin diyalog adına yapmalıyız)
Bu resulu ekremin sav sünneti seniiyesi üzerindir
Ben nurun timsali tüm kardeşlerimi birlikte parcalara dağınıp bölünmeden yanımızda istiyorum
Müntesip
04-19-2008, 14:31
Ne Kitap ehlinden, ne de müsriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayir indirilsin istemez. Allah ise, üstünlügü, rahmetiyle diledigine mahsus kilar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir."
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
size bısey soracam ehli kitabı ALLAHTAN daha ıyı tanıyan varmı.
Allah katında geçerli olan din İslâm'dır kitap verilenler kendilerine bilgi geldikten sonra karşılıklı ihtirasları yüzünden anlaşmazlığa düştüler kim Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, Allah'ın hesaplaşması çok çabuktur.
Bız muhammedi metod dıyoruz.ve bunun dısındakılerı kabul etmıyoruz.kuranın ve sunnetın cercevesınde ne emredılmısse ona uymaya calısırız kendı heva ve heveslerımıze gore yorum yapmayız islamın cizgisi vardir biz o cizgiye baska cizgiler ekleyıp islamın tek olan cızgısını degıstıremeyız bu bızı ıslam cızgsınden saptırır ALLAHIN emır ve yasakları acıktır.
[b]kalemine sağlık kardesim :-*
ENGİNEER
04-19-2008, 14:33
Hz. Muhammed'in Cehil'in ayağına gidişlerinin haddi hesabı yok...
Kuran'ı en iyi anlayan ve uygulayan o olduğuna göre bu konuda da sorun yok...
Kimse kendini alim sanmasın...Yarım yamalak bilgisiyle fetva vermesin!
Sukut-u Hayal
04-19-2008, 14:38
Hoca efendinin yaptiklari ortadadir. Onun tek sucu vatana yaptigi hizmettir.
Siz kafanizi buna yoracaginiza birde kahraman olarak gordugunuz Deniz Baykal, Dogu perincek vs. hakkinda bir arastirma yapsaniz. Aslinda buna bile gerek yok adamin adini google'a yaz apoyla sarmas dolas fotograflari cikar...Sizin vatana olan sevginiz bukadar iste..
_Yeniden_
04-19-2008, 14:39
İslam'ı hoşgörüsüyle hissettirmek, anlatmaktan çok daha etkili ve kalıcıdır...En azından bugün için...
Bu davranışlarda dinimiz adına bir taviz verme söz konusu değil, aksine onun bir Hristiyanı, eli öpülüyor diye şaşırmasına yol açıp belki de hayran olabileceği bir din olduğunu, herkese kanıtlamaktır....
Yapılanlar zaten dinimiz adına yapılmaktadır...İslam dinine damgalanmış tabuları kırmadan önce onun hak din olduğunu anlatmak çok daha zordur!
Bu yöntemi beğenmeyenler kendi çözüm yollarını da belirtsinler...
El öpülmesine karşı değilsin, dinler arası diyaloğa karşı değilsin ancak bunun uygulanış şekline karşısın...
O zaman dinler arası diyalog başka nasıl olur, olmalıdır anlatınız....Şuan yanlış ya da abartılmış olan nedir açıklayınız...
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
İşte bunu yazınca karşınızdakileri ağır ithamlarla suçlamış oluyorsunuz...Lütfen sözcüklerimizi seçerek kullanalım...
Ayeti nasıl anladınız bilemiyorum ama bir gariplik olsa gerek Allah cc ayetleri nezamandan berli başkalarını suclamak icin kullanılıyor haşa nasihat babında sözümüzü söyleriz isteyen isteyen alır isteye atar
kitaplardan Rasûlullah (sav) zamanındaki Mescid-i Dırar müessesesini hatırlıyormusunuz?
Ne Kitap ehlinden, ne de müsriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayir indirilsin istemez. Allah ise, üstünlügü, rahmetiyle diledigine mahsus kilar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir."
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
size bısey soracam ehli kitabı ALLAHTAN daha ıyı tanıyan varmı.
Allah katında geçerli olan din İslâm'dır kitap verilenler kendilerine bilgi geldikten sonra karşılıklı ihtirasları yüzünden anlaşmazlığa düştüler kim Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, Allah'ın hesaplaşması çok çabuktur.
Bız muhammedi metod dıyoruz.ve bunun dısındakılerı kabul etmıyoruz.kuranın ve sunnetın cercevesınde ne emredılmısse ona uymaya calısırız kendı heva ve heveslerımıze gore yorum yapmayız islamın cizgisi vardir biz o cizgiye baska cizgiler ekleyıp islamın tek olan cızgısını degıstıremeyız bu bızı ıslam cızgsınden saptırır ALLAHIN emır ve yasakları acıktır.
[b]kalemine sağlık kardesim :-*
Eyvallah Kardeşim Teşekkür Ederim
Kısacası İslam'ın (bugünkü) anlamda bir diyalog meselesi yoktur islam kendisine teslim olunması gereken bir dindir islam kendisine iman edenlere müslümanca yaşamayı ve İslam'ı bütün insanlara tebliğ etme görevini yüklemiştir
Cok güzel, ak genclige yakisan paylasimlar oluyor arkadaslar, yüreginize saglik ;)
_Yeniden_
04-19-2008, 14:50
Bu yöntemi beğenmeyenler kendi çözüm yollarını da belirtsinler...
El öpülmesine karşı değilsin, dinler arası diyaloğa karşı değilsin ancak bunun uygulanış şekline karşısın...
O zaman dinler arası diyalog başka nasıl olur, olmalıdır anlatınız....Şuan yanlış ya da abartılmış olan nedir açıklayınız...
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
İşte bunu yazınca karşınızdakileri ağır ithamlarla suçlamış oluyorsunuz...Lütfen sözcüklerimizi seçerek kullanalım...
Ayeti nasıl anladınız bilemiyorum ama bir gariplik olsa gerek Allah cc ayetleri nezamandan berli başkalarını suclamak icin kullanılıyor haşa nasihat babında sözümüzü söyleriz isteyen isteyen alır isteye atar
kitaplardan Rasûlullah (sav) zamanındaki Mescid-i Dırar müessesesini hatırlıyormusunuz?
Endişelerinizi anlıyorum...Kaleyi içten fethetmek isteyenlere karşı dikkati olunması gerektiği kanısındasınız....
Belki de kaleyi içten fethedecek olan bizleriz ... ;)
Allah (c.c) hakkımızda hayırlısını nasip etsin...
Bu yöntemi beğenmeyenler kendi çözüm yollarını da belirtsinler...
El öpülmesine karşı değilsin, dinler arası diyaloğa karşı değilsin ancak bunun uygulanış şekline karşısın...
O zaman dinler arası diyalog başka nasıl olur, olmalıdır anlatınız....Şuan yanlış ya da abartılmış olan nedir açıklayınız...
"Kitap ehlinden bir grup sizi saptirmak istediler, halbuki sirf kendilerini saptiriyorlar da farkina varmiyorlar." [AL-I IMRAN: 69]
İşte bunu yazınca karşınızdakileri ağır ithamlarla suçlamış oluyorsunuz...Lütfen sözcüklerimizi seçerek kullanalım...
Ayeti nasıl anladınız bilemiyorum ama bir gariplik olsa gerek Allah cc ayetleri nezamandan berli başkalarını suclamak icin kullanılıyor haşa nasihat babında sözümüzü söyleriz isteyen isteyen alır isteye atar
kitaplardan Rasûlullah (sav) zamanındaki Mescid-i Dırar müessesesini hatırlıyormusunuz?
Endişelerinizi anlıyorum...Kaleyi içten fethetmek isteyenlere karşı dikkati olunması gerektiği kanısındasınız....
Belki de kaleyi içten fethedecek olan bizleriz ... ;)
Allah (c.c) hakkımızda hayırlısını nasip etsin...
Eyvallah Kardeşim
İlim cercevesinde bilincli olarak tartışmak güzeldir cahille tartıştığımda hep kaybettim der alimin biri
Düşünce ve fikirlerimize saygılı olmak zorundayız benimki seninkini döver muhabbetiyle burnunu havalara diken insanlardan uzak durmamız gerekir bunlar bize hic bir yayar sağlamıyacak laf kalabalığı ile tarihe malumat yığını olarak gececektir.
Gözden kaçan noktalar ve bu davanın büyüklüğünü anlatan, "gerçek hizmet erlerini" ifade eden paylaşımı lütfen "Milli Mücahide" sizler de okuyun. Bunun dışındaki her şey, hizmet adına yapılan herşey ferdi, fevri ve menfidir. Bakış açınızın değişmemesi de temelinizin sağlam ve ferdi hataların güruha atfedilemeyeceğinin ifadesi olmuş. Tebrik eder, saygılar sunarım...
http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=39811.msg344856#msg344856
tamamda hala ecevit konusunda ki soruma cevap alamadım fevri demişsinizi ama eceviti cennetlik yapanın Fethullah Gülen hoca olduğunu söylediler. ben sorularıma cevap arıyorum yoksa hizmet hakkında birçok şey okudum ve biliyorum. ekstra bilgiye gerek yok. saygılarımla....
Bir adamı savunacağız diye söylediklerinize bakın.Semavi dinlermiş hangi semavi dinler.Biri doğuda Müslümanları keser ,biride batıda semavi dinin papası ,bir papağan gibi tekrar tekrar müslümanlara etmediği hakareti bırakmaz.O semavi dinlerin hiç birinin hükmü yokdur sadece paygamberlerine bizde iman ederiz o kadar gerisini at çöpe kutsal kitapları bile artık kul yapısıdır.Bayram değil seyran değil papa şekermi verecekte el öpülüyor.
Tamam dine hizmet vermişde olabilir ama her hareketide meşruymuş gibi savunmanında saçmalıktan başka bir şey olmadığını söyleyebilirim.
"Ben ölünce cennete gideceğim,oradada arapca konuşacakmışız onun için şimdiden arapca öğreniyorumki orada rahat anlaşabileyim." Demem ne kadar sizce saçma ve komik gelirse sizin savunmanızda bana o kadar saçma geliyor.
En azından bu konu adına.
Bediüzzaman’a göre Hristiyanlar dinlerini terk değil, ta’dil etmelidir.
Bediüzzaman’ın -Peygamber Efendimiz’in(a.s.m.) müjdesi üzerine- Hıristiyanlık’ta vuku bulmasını beklediği tasaffi (aslına dönmesi - tevhid inancına dönmesi) , hıristiyanların dinlerini bütünüyle terk ederek İslâmiyet’e girmeleri şeklinde bir beklenti değildir.
Çünkü, İslamiyet eski dinlerin güzelliklerini ve şeriatlarının prensiplerini barındırdığı için, ta’dil ve tekmil edicidir. Yalnızca, zaman ve mekanın değişimiyle hükmü kalmayan fürüat kısmında yenilikler getirmiştir. Bu sır gereğince, hıristiyanlar zaten sahip oldukları dinlerinin esaslarına dayanmakla ve inançlarını tekmil etmekle asli dinlerine kavuşacaklardır.Bu yaklaşımın gereği olarak Bediüzzaman Hazretleri ” Ey ehl-i kitap! İslamiyeti kabul etmekte size bir meşakkat yoktur; size ağır gelmesin. Zira, size bütün bütün dininizi terk etmenizi emretmiyor. Ancak, itikadatınızı ikmal ve yanınızda bulunan esasat-ı diniye üzerine bina ediniz” (100) diye teklifte bulunuyor.
Yani ,
- Teslis inancınızı Tevhid inancına ,
- Allah’ın son peygamberi Hz.İsa (AS) inancınızı , Hz.Muhammed (SAV) şekline
- Allah’a haftalık yaptığınız ibadetlerinizi , günlük 5 vakit namaz şekline
- İncil ‘e olan imanınızı, Kur’an’a da göstererek
İtikadınızı tadil ve tekmil ediniz ! Yoksa , dininizi tamamen terk ediniz değil !
100 İşârât’ü-l İ’câz s.52
Murad Karşıdakini yok saymak değil, hakkaniyeti göstermektir... Semavi dinler, hangi semavi dinler ifadesi bile ön yargı ifadesi ve onun iradesine gem koymak, ötekileştirmektir.
Murad islam ise bunu yapamassın. islami tebliğ bunun önünde metodlar gerektirir. Bu ifadeleri kullanabiliyorsan, paylaştığım metinleri hiç okumamışsın demektir.
Muhterem Hocaefendi her zaman "Basit bir kul" olduğunu ifade etmiş, biz ise yaptıkları ve onun iç dünyasını yakından tanıdığımız için onun ne kadar büyük bir hizmet, dava ve İslam büyüğü olduğunun farkına vardığımız, hareketin de bunun ispatı olduğu için hakettiği değeri veriyoruz. Senin gibi gerçeklerin önüne set çekse idik, senden farklı ifadeler kullanmazdım.
Bu hakaretvari ifadelerini, bile hem o büyüğümüze hem de ona gönülverenlere yapıyorsun. Bunu ifade edeyim. Seçtiğin sözcükler incitici olmamalı...
Sevgilerimle...
Bediüzzaman'ı ben çok severim kendisi çok zeki bir insandır. hatta bir rus subayı odaya girince ayağı kalkmamıştı bile ÇÜNKÜ BİR MÜSLÜMAN BİR KAFİRİN KARŞISINDA AYAĞI KALKMAZ DEMİŞTİR. sırf bunu için idam edilmeye kalkmıştır. yinede kafirlere boyun eymemiştir. ama Fethullah gülenin sağ kolu papanın önünde bırak ayağı kalkmayı eğilip elini öpüyor bu ne yaman çelişkidir??
bu konunun açılması iyi oldu aklımdaki sorulara inşALLAH buradaki arkadaşlar cevap verebilirler. ilk başta şunu söyleyeyim benim bu soruları sormamda ki amacım sizleri köşeye sıkıştırmak değil gerçekten cevabını bilmek istiyorum. ilk başta sizlere aklımdaki karışıklığı anlatayım. ben 3 yıldan beri nur cemmatinin içinde sayılırım. lise bir de onların dersanesine yazıldım bu vesileylede hizmetle tanışmış oldum. daha ilk günden beri acizane biraz dini bilgim olması sebebiyle beni sohbetlerine davet ettiler. bende hiç aksatmaksızın gittim sonra hocalarım beni diğer öğrencilerden ayrı tutup sadece cemmaat üyelerine yapılan hizmet anlatılan ve Fethullah Gülen kasetleri dinlenen programlara çağırdılar. her öğrencinin bunlardan haberi yoktu. bizzat kendi isteğimle ve irademle katıldım o programlara. memnunda kaldım hatta dini bilgilerimin çoğunu o programlar sayesinde edindim. daha sonra yurtlarında yatılı kaldım ve hocalarımın her söylediğine itirazsız uydum lise 2 ye geldiğimde artık kesin kararımı vermiştim hizmete girip hizmet edecektim ama sonra birden işin rengi değişti lise 2 de hocam benimle sadece zaman üyeliği sızıntı üyeliği bundan başka birşey konuşulmaz hale geldi sonra ben dersanemin eğitiminden memnun kalmayıp başka dersaneye yazılmaya karar verdim ama bana hememn vefadan bana verdikleri emeklerden bahsetmeye başladılar başka dersanede ALLAH benim yardımcım olmayacakmış gibi konuşmaya başladılar. o gittiğimiz ablalarda artık eskisi gibi değillerdi bizlere sanki nereden çıktı bunlar dermiş gibi bakıyorlardı. artık herşey çıkar üzerine kurulduğunu eğer onlardan biriysen iyisin değilsen kötüsün diye birmantık benimsediklerini yavaş yavaş anladım. bu arada yavaş yavaş internetten milli görüşü araştırmaya başladım ve anladım ki nur cemaati milli görüşü hiç sevmezmiş babama söyledim babam aman ha milli görüşcü olduğunu hocalarına belli etme senin yüzüne bile bakmazlar dedi. sonra düşündüm bu ne mantıktı YARABBİ ben onların dersanesine para ödüyordum onlardan olunca iyi başka görüşten olunca seni dışlıyorlardı. ve üstelik durmadan kurbanlarınızı bize verin zamana üye olun üye olduk oda yetmedi başkalarını üye yapın sızıntıya üye olun diye üzerimizde baskı kuruyorlardı. yani sadece kendi çarklarını dönsün diye uğraştıklarını farkettim ve iyice soğudum. yine birgün bize sohbet veren hocamız göz yaşları içinde Fethullah Gülen'den bahsetmeye başladı ve konuyu daos zirvesine getirdi ağlayarak mubala yapmıyorum şu sözleri sarfetti: "sayın ecevit ALLAH rahmet eylesin daos zirvesinde türk okullarını övdü ve hocam diyorki sırf bu yüzden ECEVİT CENNETLİKTİR." sonra oradan Demirele geçtik yine göz yaşları içinde sayın Demirel diye söze başladı ve kendileri hocamla görüşme yapmıştır dedi. ben tabi şok oldum sonra öğrendimki akp den önce nur cemaati Ecevite oy veriyormuş. sonradan öğrendiklerim beni dahada şok etti Fetullah Gülen zamanında çıkıp Erbakan hocamın hükümetinin gitmesi için açıklama yapmış. bu video gibi birçok video izledim ben. ama halada kötü düşünmüyorum Fetullah Gülen hakkın da çünkü biliyorum ki o benden kat kat daha imanlı ve Peygamber aşkıyla yanıp tutuşan bir insan hatta şimdi onun kitabı olan sonsuz nuru okuyorum. bununla beraber aklım çok karışık. zamanında Kur'an kurslarını kapatan ecevit niye türk okullarına destek verdi? sonuçta müslümanlara zulm eden bir adam niye nur cemaati tarafından cennetlik yapıldı niye sırf ecevit türk okullarını destekledi diye bütün cemaat SOL bir partiye oy verdi? niye Erbakan hocaya ve milli görüşe bu kadar düşmanlar? bir yandan bakıyorum Peygamber aşkıyla yanan benden kat kat imanlı bir yandan bakıyorum papaya yazdığı mektupla onu göklere çıkartan bir insan. ben Fethullah güleni eleştirmiyorum çünkü o makam ve mevkide değilim yine tekrarlıyorum o benden kat kat daha imanlı. bu sorularıda inananın bana bütün samimiyetimle sırf kafam karışık olduğu için soruyorum. umarım beni tatmin edecek bir açıklama yapabilirsiniz :(
yazı uzun olduğu için mi okunup cevap verilmedi arkadaşlar?? nur cemaatinden olan arkadaşlardan cevap bekliyorum. neden ecevit zamanında desteklendi ve Fethullah Gülen tarafından cennetlik yapıldı?
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Sukut-u Hayal
04-19-2008, 22:21
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Ecevite oy felan verilmedide ondan..
Simdi hepsi akpartiye oy veriyor ama ondan once saadetpartisine felan oy vermislerdir.
Arastirmak lazim..Ama ecevite felan vermemislerdir.
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Ecevite oy felan verilmedide ondan..
Simdi hepsi akpartiye oy veriyor ama ondan once saadetpartisine felan oy vermislerdir.
Arastirmak lazim..Ama ecevite felan vermemislerdir.
nur cemmati hiçbir zaman milli görüş partilerine oy vermemiştir. ecevite madem oy vermediler niye hocamız diyorki ecevit cennetliktir lafını ediyorlar?
_Yeniden_
04-19-2008, 23:33
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
yinede ilgilendiğiniz için teşekkür ediyorum :-*
_Yeniden_
04-19-2008, 23:38
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
yinede ilgilendiğiniz için teşekkür ediyorum :-*
Rica ederim...Merakınız sayesinde bu konu açıklığa kavuşursa biz de nasibimizi almış oluruz...Babam gelsin bir de ona sorayım ben.. :)
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
yinede ilgilendiğiniz için teşekkür ediyorum :-*
Rica ederim...Merakınız sayesinde bu konu açıklığa kavuşursa biz de nasibimizi almış oluruz...Babam gelsin bir de ona sorayım ben.. :)
evet meraklı ve araştırmayı seven biriyim bir şeyi araştırmadan incelemeden körü körüne bağlanmam. bu sorulara alacağım cevaplar çok önemli benim nur cemaati içindeki tavrımı belirleyecek :-\
_Yeniden_
04-19-2008, 23:47
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
yinede ilgilendiğiniz için teşekkür ediyorum :-*
Rica ederim...Merakınız sayesinde bu konu açıklığa kavuşursa biz de nasibimizi almış oluruz...Babam gelsin bir de ona sorayım ben.. :)
evet meraklı ve araştırmayı seven biriyim bir şeyi araştırmadan incelemeden körü körüne bağlanmam. bu sorulara alacağım cevaplar çok önemli benim nur cemaati içindeki tavrımı belirleyecek :-\
Ben birebir bağlı olmadığım için pek ilgilenmedim...Ancak zamanında gördüğüm ilgiyi yok sayarak nankörlük edemem...Hizmet adına yapılanları görmemek vicdansızlık olur...Ancak bu değindiğin nokta gerçekten beni de meraklandırdı... :-\
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\
yinede ilgilendiğiniz için teşekkür ediyorum :-*
Rica ederim...Merakınız sayesinde bu konu açıklığa kavuşursa biz de nasibimizi almış oluruz...Babam gelsin bir de ona sorayım ben.. :)
evet meraklı ve araştırmayı seven biriyim bir şeyi araştırmadan incelemeden körü körüne bağlanmam. bu sorulara alacağım cevaplar çok önemli benim nur cemaati içindeki tavrımı belirleyecek :-\
Ben birebir bağlı olmadığım için pek ilgilenmedim...Ancak zamanında gördüğüm ilgiyi yok sayarak nankörlük edemem...Hizmet adına yapılanları görmemek vicdansızlık olur...Ancak bu değindiğin nokta gerçekten beni de meraklandırdı... :-\
ilk mesajımda belirttim zaten ben de onlardan çok şey öğrendim nankörlük edemem ama her zaman içime sinmeyen şeyler oldu ve bazen çok çıkarcı olduklarına ne yazıkki şahit oldum. neyse benim aklım zaten karışık sizinde aklınızı karıştırmayayım ama inşALLAH sorularıma cevap veren birileri çıkar. :-\
Sukut-u Hayal
04-20-2008, 01:19
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Ecevite oy felan verilmedide ondan..
Simdi hepsi akpartiye oy veriyor ama ondan once saadetpartisine felan oy vermislerdir.
Arastirmak lazim..Ama ecevite felan vermemislerdir.
nur cemmati hiçbir zaman milli görüş partilerine oy vermemiştir. ecevite madem oy vermediler niye hocamız diyorki ecevit cennetliktir lafını ediyorlar?
Yazinizi siz degistirmeden evvel de gormustum. Neyseki degistirmisiniz yoksa benim cevabimda biraz sert olacakti.
Iyi niyetle cevap vermistim. neyse..
Sorunuzun cevabi:Hoca efendi herkesin hakkinda iyi seyler soyler. Hele bu kisi olmus ise..
Hocaefendi yanlış mı yaptı? Yoksa bizemi öyle geliyor gercek yüzünü biz bilemiyoruz ama dışarıdan bakıldığında bana göre hocaefendi eceviti destekleyerek yanlış yaptı karaoğlan marksizmin bayraktarlığını yaptı marksistti. Dönüş yaptığını da sanmıyorum genel manada dindar grupları değil sadece fethullah hocayı savundu.
tayyipleyiz
04-20-2008, 12:13
Hangi Parti?...(1)
Soru: Muhterem Efendim, siyasetten uzak kalmadaki ısrarınızın sebebini lütfeder misiniz?
Cevap: Aslında, siyaset bugünü yarınla, yarını da öbür günle bir arada düşünmek ve halkın hoşnutluğunu Hakk'ın rızasıyla beraber mütâlaa etmek gibi geniş perspektifli bir idare sanatıdır. Fakat, günümüzde siyaset sadece parti, propaganda, seçim ve iktidar mücadelesi şeklinde anlaşılmaktadır.
Servet, şöhret, güç ve kuvvetle elde edilen hakimiyet gelip geçicidir; bâki olan, hak ve adaletin hakimiyetidir. Onun içindir ki, en büyük siyaset, hak ve adalet taraftarlığında aranmalıdır. Heyhât; dünyanın pekçok ülkesine baktığımızda, nerede adalet ve hak düşüncesiyle bütünleşen siyaset; nerede çoğu yalan ve tezvirden ibaret olan sokak şarlatanlıkları..!
Maalesef, günümüzde insanların büyük bir bölümü, günlük politika oyunlarını, kitlelerin aldatılıp iğfal edilmesini, iktidar ve menfaat mücadelelerini ve bu uğurda bütün gayr-ı meşrûların meşrû gösterilmesini siyaset telâkki etmektedir. Bu yanlış yorum ve telakkiden dolayı, kalbî hayatım, düşünce istikametim ve Hak'la münasebetim adına her türlü siyâsî hareketten uzak kaldım ve bundan sonra da uzak kalmayı zarûri görmekteyim.
tayyipleyiz
04-20-2008, 12:15
Soru: Amerika’ya gelmeden önceki birkaç sene içinde farklı siyasî anlayıştan insanlarla bir araya geldiğiniz, görüşüp konuştuğunuz medyaya yansımıştı. Bu görüşmeleri siyaset dışı olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Ben düz bir vatandaşım ve bir vatandaş olarak herkesle görüşme hakkım olduğunu zannediyorum. Siyasilerle görüşmelerimde onların bazı siyasi mülahazaları olabilir. Fakat, şimdiye kadar benim hiçbir siyasi mülahazam olmadı. Zaten görüşme teklifleri hep muhataplarımdan gelmiş ve ben de bunu memleket meselelerini anlatmak için bir fırsat kabul etmiştim. Mesela; bir Terör Kanunu mevzuu olduğu zaman, hem parlamanterlerle, hem de Başbakan ile görüşmüşümdür. Milletimizi yeniden akrebin kıskacına çekme meselesi olunca, içimde ürperti hasıl olmuş, ben de endişelerimi devlet büyüklerine anlatmışımdır. Görüştüğüm her insana da “keşke en sağdakinden en soldakine kadar bütün partiler, memleket meseleleri üzerinde anlaşabilseler, milli meselelerde zıtlaşmaya gitmeseler” demişimdir ve bu şekilde fikir alışverişinde bulunmamın da çok normal olduğunu düşünüyorum.
Hükümet, adalet ve asayiş demektir. Bunların bulunmadığı bir yerde hükümetin varlığından söz edilemez. Hükümet bir değirmene benzetilecek olursa, çıkardığı un, nizam, huzur ve emniyettir. Bunları çıkarmayan bir değirmen ise, kuru bir gürültüden ibarettir ve hep hava öğütür. İşte, adalet ve asayişin yara aldığını/alabileceğini zannettiğim hususlarda milletimizin yararına olacak bazı tedbirler alınmasını tavsiye ettiğim zamanlar olmuştur.
Görüşmelerde hep günlük siyasetten uzak, umumi ve kalıcı mevzuları dile getirmeye çalışmışımdır. Mesela, bir defasında şunları söylediğimi hatırlıyorum: “Bir hükümetin milletine "Benim milletim" demesinden ziyade, bir milletin başındaki hükümete "Benim hükümetim" demesi daha önemlidir ve zannımca her zaman aranan da işte budur. Aksine millet, başındaki hükümeti bünyesine musallat olmuş tırtıl silsilesi görüyorsa, o bünye ile o baş, çoktan birbirinden kopmuş demektir.
Halkın kalbinde devlete saygı, hükümete hürmet, memurun şiddetiyle değil, devleti idare edenlerin tavır ve davranışlarındaki ciddiyet, iş ve hizmetlerindeki samimiyetle kazanılmaya çalışılmalıdır. Şimdiye kadar, ne zalim memurların istibdadıyla, ne de kitlelerin iğfaliyle hiç kimse hiçbir yere varamamıştır.
İrfan ve asaletten mahrum, devlet işlerinden de anlamayan nasipsizler, şayet yanlışlıkla birer vazife başına getirilmişlerse, hükümetin gücünü kullanmaktan, onun iktidarını istismar etmekten, her yerde kendi çıkarlarını aramaktan ve despot birer kral gibi hüküm sürmekten geri kalmayacaklardır. Böylelerinin iktidarda olduğu bir ülkede sadece zalimlerin "hay-huy"u ve mazlumların iniltisi duyulacaktır ki, bu şeâmetli seslerin yükseldiği hemen her yerde Âd ve Semûd'un âkıbeti kaçınılmaz olagelmiştir.”
Evet, bir hükümet, milletinin yalnız iş, hareket ve davranışlarını değil, düşünce ve anlayışını da tanzime çalışmalıdır. Böyle bir tanzimde en önemli esas ise, düşünce birliği, his birliği, tâlim ve terbiye (öğretim ve eğitim) birliğidir. Bir milleti meydana getiren fertler, ayrı kültür, ayrı düşüncelerle besleniyor, birbirleriyle zıtlaşıyor ve birbirlerine karşı farklı anlayışların kavgasını veriyorlarsa, o milletin kendi kendini yeyip bitirmesi mukadderdir. Ben milletimizin bir ferdi olarak onun böyle bir akıbete uğramaması için doğru bildiğim hususları her fırsatta söylemeye çalıştım
tayyipleyiz
04-20-2008, 12:17
Soru: Zat-ı âlinizin o görüşmelerini “pazarlık” olarak anlayanlar ve bazı partileri desteklediğinizi iddia edenler olmuştu. Herhangi bir partiyi desteklediğiniz oldu mu?
Cevap: Maalesef, bugün de o türden asılsız iddialarda bulunanlar oluyor. Fikirleri siyasetle bulanmış ve her şeyi dünyevî çıkarlar ve siyasî maksatlarla açıklama eğilimindeki bazıları anlayamasa veya anlamamakta diretse de, Kur'an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz'in Sünnet-i Seniyyesi ve Selef-i Salihin'in safiyane içtihadlarından çıkardığım dinime ve milletime hizmet çizgimde siyasetin ve dünyevî ücretlerin en ufak bir yeri olmadığına hayatım şahittir. Adımı dünden bugüne bazı partilerle birlikte ananlar olmuşsa da, bütün bunlar, bir kasda dayanmıyorsa, mutlaka bir yanlış değerlendirme ve yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Hizmet felsefem gereği, her türlü iç bölünme ve anarşiye, din, medeniyet ve demokrasi gibi sahalardaki inhisarcılığa, onları memleket içinde menfî kullanmaya ve insanımız arasında bölünmelere vesile kılmaya karşı olduğum ve daima devletin, ülke bütünlüğünün ve memleket içinde istikrarın yanında bulunduğum herkesin malûmudur.
Fakat, bir zaman Adalet Partisi'ni, bilâhare Anavatan Partisi'ni, daha sonra Doğru Yol Partisi'ni ve önceki seçimde de DSP’yi desteklediğim gibi bir vehme kapılanlar veya böyle bir vehim üretmekte kendileri açısından yarar görenler olmuştur.
Şu ana kadar sayın Başbakan dahil, hiç ama hiç kimseyle siyasî maksatlı görüşmem ve -kullanılması ve bir kelime olarak anılması bile rahatsızlık verici- herhangi bir pazarlığım olmamıştır, olması mümkün değildir ve ileride de olmayacaktır. Ben, şu kadar milletvekili koltuğuna değil, Kur'an-ı Kerim'de, her mü'minin arzusu olan Cennet dahil, her şeyden daha büyük ve daha değerli olduğu ilan edilen Allah'ın rızasına talibim. Şu ana kadar hiçbir partiye doğrudan veya dolaylı, yazılı veya sözlü en küçük bir destek vermediğim gibi, bu konuda ve herhangi bir parti ya da adayın seçim çalışmaları veya seçimde desteklenmesi hususunda en yakınlarıma bile herhangi bir ihsasta bulunmuş değilim.
tayyipleyiz
04-20-2008, 12:18
Soru: Merhum Turgut Özal’ı ve en son da sayın Bülent Ecevit’i desteklediğiniz iddia edilmişti. Onların dindar kesimden de oy almalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Bir insanı takdir etmek ve ona saygı duymakla onun siyasi destekçisi olmak farklı farklı şeylerdir. Merhum Turgut Bey takdir ettiğim ve saygı duyduğum bir insandı. Fakat, benim ona oy verilmesi için tavsiyelerde bulunduğum iddiası doğru değildir. Bu meseledeki sır milletimizin vefasında ve basiretinde gizlidir. Turgut Bey, hayatı boyunca yüksek gayeler arkasında koşmuş, hep ufuklu yaşamıştı. Büyük bir düşünce ve devlet adamıydı. Eğitim adına yapılagelen hayırlı faaliyetlerin de sürekli destekçisi olmuştu. Onu bu şekilde tanıyan halkımız da bir vefa duygusuyla ona destek çıkmıştı.
Sayın Bülent Bey’e oy verilmesi hususunda da kat’iyen bir tavsiye ve teşvikte bulunmadım. Zaten, sayın Ecevit’in böyle bir talep ve beklentisi olmadı.
Münasebetlerinde oy almayı hedef edinmedi. Bülent Bey dürüstlüğün sembolü oldu. Dün farklı bugün farklı konuşmadı. Solu, Türkiye gerçeklerine göre yeniden şekillendirdi; "din"iyle "ulusal değerleri"yle barışık bir sol kültür oluşturmaya çalıştı. Onun içindir ki, her dindarı mürteci görmedi. Solun, samimi dindarlarla barışık olabileceğini gösterdi. Basiretli Türk halkı da, dürüst ve tutarlı tavrının karşılığı olarak onu destekledi. O, kendisine yöneltilen bütün tenkitlere rağmen, özellikle yurtdışındaki kültür elçilerimiz olan fedakar öğretmenlere ve eğitim faliyetlerine sahip çıkarak halkın gönlüne taht kurdu. Zannediyorum, seçimlerden sonra ayrılacak olmasaydı bu halk yine onu desteklerdi.
Milletimiz samimi gayretleri hiçbir zaman karşılıksız bırakmadı. Kim vefalı ve hasbi davranmışsa halk da ona karşı aynı vefa ve samimiyetle muamelede bulundu.
tayyipleyiz
04-20-2008, 12:20
Soru: Efendim, son haftalarda medyada "Fethullah Gülen Cemaati falan partilere oy verecek” şeklinde haberler çıktı. Sizi sevenler oylarını hangi partiye verecek?
Cevap: Evvelâ, daha öncede defaatle söylediğim gibi; "Fethullahçı" şeklindeki ifadelerden tiksinti duyuyorum. "-cı", "-cu" türü sözlerden hiç hoşlanmıyorum. "Cemaat lideri" gibi yakıştırmalardan küfür işitmiş gibi rahatsız oluyorum. Sadece müşevviki olduğum eğitim faaliyetlerine gönül vermiş insanları “cemaat” şeklinde değerlendirmenin de yanlış olacağını düşünüyorum. Sevgi, diyalog, hoşgörü, barış ve karşılıklı anlayış esaslarına dayanıp eğitim seferberliğine çıkan samimi insanların faaliyetlerini "Gönüllüler Hareketi" şeklinde ifadelendirmenin doğru olacağını zannediyorum.
Saniyen, Fakiri tanıyan insanların, benden ferdin hür iradesiyle vereceği kararları etkileyen siyasi telkinlerde bulunacağımı ve bir başkasına "oyunu şu partiye vermelisin" demek gibi bir nezaketsizliğin içerisine gireceğimi bekleyeceklerine inanmıyorum. Başkaları parti kurabilir ya da bir partiyi destekleyebilir. Bu, o insanların kendi hizmet anlayışlarıdır. Onları da kınamaz ve yadırgamayız. Fakat, kendilerini baştan beri siyasetin dışında tutan ve farklı bir çizgide insanlığın hizmetine adanmış ruhların, değil bir partiyi desteklemeleri, dünya sultanlığı bir altın tepside sunulsa; "Yanlış anlaşılırız, sevgi kahramanlarıyla ümide kapılanlara inklisar-ı hayal yaşatırız. Demek ki bunlar da makam-mansıp sevdasına tutulmuş; meğer bunca gayret iktidar içinmiş; şimdiye kadarki sevgi ve hoşgörü mesajları yalanmış dedirtiriz.” diyerek o altın tepsiyi de yere çalmaları gerekir.
Biz bütün partilere “eşit yakınlıktayız.” Daha önce de ifade ettiğim gibi, “eşit uzaklıkta" demiyorum; "eşit yakınlıkta"yız; çünkü her partinin müntesipleri, sempatizanları bizim insanımızdır. İnsanların partileri, siyasi anlayışları bizim onlarla dost olmamıza mani değildir.
Herkesi kucaklayanlar, muhabbet fedailiğine soyunanlar geçici politik çıkarlar için kimseyi dışlamaz, kimseyi siyasi anlayışına ve partisine mahkum etmez. Kim ne yakıştırırsa yakıştırsın, kim hangi vehim, beklenti ve suizanlarını seslendirirse seslendirsin onların çizgisi bellidir: Onlar ne herhangi bir partiyi destekleyip diğerlerini bir kenara iter ve ne de bir şartlanmışlık ve önkabulle herhangi bir partiye karşı cephe alır.
Evet, bugüne değin sözlerimde ve yayınlanmış eserlerimde partilerüstü (bu ifadeyi bir fazilet göstergesi olarak kullanmıyorum) konumumuza gölge düşürecek herhangi bir ifade vaki değildir. Esas itibariyle memleketimizin kargaşa ve kavgalardan dolayı ağır zarara uğrayacağını düşünen bir insan olarak toplumda her meseleye diyalog, uzlaşma ve hoşgörü ortamı içinde çare aranması gereğine inanıyorum. Buna karşılık çatışmalardan medet uman ya da gündelik siyasi çıkarlarını ön planda tutan bazı çevreler, beni de siyasi çekişmelerin tarafı haline getirmek istemektedirler. Ancak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da benim herhangi bir biçimde politik tartışmalara katılmam sözkonusu dahi değildir.
Bu vesile ile bir kez daha ifade etmeliyim ki; bütün vatandaşlarımızın kendi serbest tercihleri yönünde demokratik anayasal haklarını kullanmaları tavsiyesi dışında; herhangi bir partinin desteklenmesi ya da engellenmesi gibi bir düşünce ve davranış içinde değilim ve bundan sonra da asla olmayacağım. Ben milletimizin basiret ve firasetine güveniyor, onların partilerüstü düşüneceğini, herhangi bir partiden ziyade millet ve memleket menfaatlerini öne çıkaracaklarını ümit ediyorum. Kaynağı kim olursa olsun, bu kanaat ve beyanım dışındaki her tür iddianın gerçekten uzak bir yakıştırma, vehim ve suizan olduğunun bilinmesini istiyorum.
Malum zihniyete sahip insanlar birilerine husumet besliyorlar ve bu husumetin sebebini açıkça söylemek yerine, yaçma sapan iddialarda bulunabiliyor ve bunlara sıkı sıkı sarılabiliyorlar. Bu iddiaların asılsız olduğunu -iddia edenler dahil- herkes biliyor. “Çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket ederek amaçlarına ulaşmaya çalışsalarda bunu başaramayacaklardır. Çok şükür bu oyunları görecek insanımız az değil...
Bu zihniyetin parçası olmayanlar da önyargısız yaklaşırlarsa meselenin özünü ve o güzel insanların niyetini net olarak anlayacaklardır. Bu da kendilerinde var olan önyargıyı kabul etmekle başlar.
Konuyla ilgili o kadar güzel açıklamalar yapılmış-yapılıyor ki, anlamak isteyen herkesi ikna edebilecek nitelikte......
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Ecevite oy felan verilmedide ondan..
Simdi hepsi akpartiye oy veriyor ama ondan once saadetpartisine felan oy vermislerdir.
Arastirmak lazim..Ama ecevite felan vermemislerdir.
nur cemmati hiçbir zaman milli görüş partilerine oy vermemiştir. ecevite madem oy vermediler niye hocamız diyorki ecevit cennetliktir lafını ediyorlar?
Yazinizi siz degistirmeden evvel de gormustum. Neyseki degistirmisiniz yoksa benim cevabimda biraz sert olacakti.
Iyi niyetle cevap vermistim. neyse..
Sorunuzun cevabi:Hoca efendi herkesin hakkinda iyi seyler soyler. Hele bu kisi olmus ise..
o zaman başka bir şeye sinirlenmiştim sizinle alakası yoktu ama size patladım yaptığım şey doğru değildi ve düzelttim her insan hata yapar sizi kırdıysam özür dilerim :-*
ya bence ortada hiç bir yanlış yok
insanları kandırmaca
bakarsanız film de ses yayını yapan şahıs her karede hoca yı aşalamak ve karalamak üzerine belki 100 lerce yayını var
el öpülür
hz kelimesi ise sadece büyük insanlara sölenir
bizim için küçük olabilir papa ama
sonuçta bazı insanlar için çok büyük
her ne olursa olsun saygısızlık etmeden bir şeyi dile getirmektir
Bostancı
04-20-2008, 15:28
Fetullah Güleni beğenmeye bilirim ama şu işe çok kızarım, bizim çağdaş geçinenleri Aydın doğan gibi ülkede iç savaş çıkarmak isteyen yahudi uzantılı adamların tonla parası olması ne ilginçtir hiç ilgilendirmiyor bu paraları nasıl elde ettiği umurlarında değil..
Ama ne zaman bir Dindarda bir cemaat liderinde biraz fazla para olsun ortalığı velveleye verirler yok efendim müridlerinden para topluyorlarmış :),yok efendim devletin içinde ki bazı adamlarla iliş ki içindeymişlerde ordan para alıyorlarmış :) yok efendim karanlık ilişkileri varmış atarlarda,atarlar.
Fetullah Gülen'de zengin olabilir,Başka bir cemaat lideride zengin olabilir ne yani hep sosyetiklermi zengin olacak..?? Dindar insanlar zengin olamaz mı bu ülkede..??
atabey02
04-20-2008, 16:08
İNSANLAR SEVDİKLERİYLE HAŞROLACAKLARDIR.......
Bilmiyorum işin aslını ama lütfen arkadaşlar bizim dinimiz hoşgörüyü ön gören bir dindir
fetullah gülene bişey diyemem sadece kızdığım papa hazretleri kelimesidirrrr hazret ne demektir ya bilmiyo yada..........
atabey02
04-20-2008, 16:11
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
hala sorularımın cevabını alamadım ben. lütfen kes yapıştır yapmayın kendi cümlelerinizle cevap verin. bende barış köprüleri adlı bir kitap var bunun baş yazarı ecevit. ecevit herkezin bildiği üzere solcudur ve dini oluşumlara karşıdır. hatta iktidarı zamanında Kur'an kurslarını kapatmıştır. müslümanlara tabiri caizse eziyet etmiştir. peki Kur'an kurslarını kapatan ecevt neden türk okullarına destek verdi? türk okullarının amacı Nam-ı Celili yaymak değilmidir. peki o zaman neden ecevitin desteğini aldı? neden ecevit diğer cemaatlere karşıyken birtek Nur cemaatini desteklemiştir. yoksa Kur'an kursları ve türk okulları ikisininde amacı islama hizmet değilmidir? bir başka soru neden islam birliği kurma yolunda adım adım ilerleyen Erbakan hükümetinin gitesini istemişlerdir. tamam milli görüşcü olmayabilirler Erbakanıda sevmeyebilirler buna saygı duyarım sevmek zorundada değildirler ama Erbakan hocam islam adına islamın daha güçlenmesi adına islam birliği kurmak istedi peki neden Fethullah Gülen bırakın destek olmayı hatta kanallara röportaj vererek köstek oldu.
bu arada yukarıdaki yazılarda Nur cemaatinde herkezin siyasi fikrinin şahsi olduğu ima edilmiş. bu bana pek inandırıcı gelmiyor. ben geçen sene nur cemaatine hizmet edeceğimi ama aynı zamanda saadet partisene oy vereceğimi söylediğimde bana nur cemaatine bağlı kişiler ikisinin bir arada olamıyacağını milli görüşcü bir nurcunun olmayacağını söylediler. hala kafamdaki karışıklıklara cevap alamdım :(
politikaci
04-20-2008, 16:29
bi muhalif dahamı geldi ?
cemaatler neden bu kadar büyük problem bu memlekette?
Sukut-u Hayal
04-20-2008, 16:31
ya niye kimse soruma cevap vermiyor :-\
Ecevite oy felan verilmedide ondan..
Simdi hepsi akpartiye oy veriyor ama ondan once saadetpartisine felan oy vermislerdir.
Arastirmak lazim..Ama ecevite felan vermemislerdir.
nur cemmati hiçbir zaman milli görüş partilerine oy vermemiştir. ecevite madem oy vermediler niye hocamız diyorki ecevit cennetliktir lafını ediyorlar?
Yazinizi siz degistirmeden evvel de gormustum. Neyseki degistirmisiniz yoksa benim cevabimda biraz sert olacakti.
Iyi niyetle cevap vermistim. neyse..
Sorunuzun cevabi:Hoca efendi herkesin hakkinda iyi seyler soyler. Hele bu kisi olmus ise..
o zaman başka bir şeye sinirlenmiştim sizinle alakası yoktu ama size patladım yaptığım şey doğru değildi ve düzelttim her insan hata yapar sizi kırdıysam özür dilerim :-*
tmm cnm onemli degil
ya bence ortada hiç bir yanlış yok
insanları kandırmaca
bakarsanız film de ses yayını yapan şahıs her karede hoca yı aşalamak ve karalamak üzerine belki 100 lerce yayını var
el öpülür
hz kelimesi ise sadece büyük insanlara sölenir
bizim için küçük olabilir papa ama
sonuçta bazı insanlar için çok büyük
her ne olursa olsun saygısızlık etmeden bir şeyi dile getirmektir
size sadece BEDİÜZZAMAN dan örnek veriyorum ve başka yorum yapmıyorum:
Üstad kurtuluş savaşında ruslara esir düşmüştür. bir rus komutan onun yanına girmiştir ve O ayağı kalmamıştır sonra şunu söylemiştir:
"BİR MÜMİN BİR KAFİR KARŞISINDA AYĞI KALMAZ" ve sırf bu davranışı yüzünden idam edilmek istenmiştir ve Üstad Hazretleri (bu sıfat sadce onun gibilere yakışır) tereddüt bile etmemiştir. her zaman müslümanların eğilip bükülmeyeceğinin savunucusu olmuştur.
Sukut-u Hayal
04-20-2008, 16:37
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
bi muhalif dahamı geldi ?
en baştaki mesajımı okuduysanız ben bu soruları gerçekten aklım karışık olduğu için sorduğumu nur cemaatinin 3 yıldır içinde olduğumu hatta bu cemaate geçen seneye kadar hizmet etmek istediğimi yazmıştım. amacım kimseye mualiflik değil sadece aklım karışık sadece bir görüşe körü köürüne bağlanmıyorum. eğer bir cemaate hizmet edeceksem aklımda soru işareti kalmaması gerektiğini düşünüyorum. sorularımın cevaplarını biliyorsanız buyrun siz cevap verin. bu arada ben hep buradaydım :-*
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
kesinlikle katılıyorum
tayyipleyiz
04-20-2008, 16:40
hala sorularımın cevabını alamadım ben. lütfen kes yapıştır yapmayın kendi cümlelerinizle cevap verin. bende barış köprüleri adlı bir kitap var bunun baş yazarı ecevit. ecevit herkezin bildiği üzere solcudur ve dini oluşumlara karşıdır. hatta iktidarı zamanında Kur'an kurslarını kapatmıştır. müslümanlara tabiri caizse eziyet etmiştir. peki Kur'an kurslarını kapatan ecevt neden türk okullarına destek verdi? türk okullarının amacı Nam-ı Celili yaymak değilmidir. peki o zaman neden ecevitin desteğini aldı? neden ecevit diğer cemaatlere karşıyken birtek Nur cemaatini desteklemiştir. yoksa Kur'an kursları ve türk okulları ikisininde amacı islama hizmet değilmidir? bir başka soru neden islam birliği kurma yolunda adım adım ilerleyen Erbakan hükümetinin gitesini istemişlerdir. tamam milli görüşcü olmayabilirler Erbakanıda sevmeyebilirler buna saygı duyarım sevmek zorundada değildirler ama Erbakan hocam islam adına islamın daha güçlenmesi adına islam birliği kurmak istedi peki neden Fethullah Gülen bırakın destek olmayı hatta kanallara röportaj vererek köstek oldu.
bu arada yukarıdaki yazılarda Nur cemaatinde herkezin siyasi fikrinin şahsi olduğu ima edilmiş. bu bana pek inandırıcı gelmiyor. ben geçen sene nur cemaatine hizmet edeceğimi ama aynı zamanda saadet partisene oy vereceğimi söylediğimde bana nur cemaatine bağlı kişiler ikisinin bir arada olamıyacağını milli görüşcü bir nurcunun olmayacağını söylediler. hala kafamdaki karışıklıklara cevap alamdım :(
Sizin meseleleri algılama süreciniz soğuk savaş dönemlerinde kalmış bir serzeniştir bütün meseleyi ecevit in siyasi kazanç maksatı ile hizmetin önünü acma meselesini ezeyip bezeyip kendi islami persfektifinize uygun olmayan ara tonlara yaşam hakkı vermeyen bir aklın arka planında kalan kırıntılardır. Hizmet eksenli bir gelişmeyi siyasi arenaya cekerek olmamış söylemleri siyasi arenada anlam kazandırma alışkanlığı sanırım bu misyonda yoktur ama sizin ısrarla anlamak istemediğiniz mesele geçmişte fazilet ve refah partisinin insanların islami yönlerini kullanarak siyaset yapma ahlakının düşüş sancısını hizmet ehline de yaşatma ufkundan başka bir şey değildir . Bu tür şartlanmışlığa inanmış bir insanın nur cemaati ve misyonu hakkında pek bilgiye ulaşma aşkı yoktur , kendisini tatmin edecek tek çıkış noktası kendi bildiklerine ve Sayın Erbakan hocanın ufkuna teslim olmaktır.Ama küreselleşen dünya da meselelere farklı boyut kazandırma ve farklı yöntemler ile islama hizmet etme güzellikleri birileri tarafından her zaman gereken görevini icra edecek nesli bulacaktır inşaallah
Aklınızdaki bir çok meselenin çözümü için gerekli bilgileri sizin önünüze sermemize rağmen hala kısa yolları kullanarak büsbütün hizmeti hedef almanın geleçek olan bütün bilgilere kapalı olduğunuzun imasıdır.
tayyipleyiz
04-20-2008, 17:14
Malum zihniyete sahip insanlar birilerine husumet besliyorlar ve bu husumetin sebebini açıkça söylemek yerine, yaçma sapan iddialarda bulunabiliyor ve bunlara sıkı sıkı sarılabiliyorlar. Bu iddiaların asılsız olduğunu -iddia edenler dahil- herkes biliyor. “Çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket ederek amaçlarına ulaşmaya çalışsalarda bunu başaramayacaklardır. Çok şükür bu oyunları görecek insanımız az değil...
Bu zihniyetin parçası olmayanlar da önyargısız yaklaşırlarsa meselenin özünü ve o güzel insanların niyetini net olarak anlayacaklardır. Bu da kendilerinde var olan önyargıyı kabul etmekle başlar.
Konuyla ilgili o kadar güzel açıklamalar yapılmış-yapılıyor ki, anlamak isteyen herkesi ikna edebilecek nitelikte......
Tebrik ve takdirlerimle... +1
Tebrik ve takdir bizden, sağolasınız...
Müntesip
04-20-2008, 17:42
ya bence ortada hiç bir yanlış yok
insanları kandırmaca
bakarsanız film de ses yayını yapan şahıs her karede hoca yı aşalamak ve karalamak üzerine belki 100 lerce yayını var
el öpülür
hz kelimesi ise sadece büyük insanlara sölenir
bizim için küçük olabilir papa ama
sonuçta bazı insanlar için çok büyük
her ne olursa olsun saygısızlık etmeden bir şeyi dile getirmektir
size sadece BEDİÜZZAMAN dan örnek veriyorum ve başka yorum yapmıyorum:
Üstad kurtuluş savaşında ruslara esir düşmüştür. bir rus komutan onun yanına girmiştir ve O ayağı kalmamıştır sonra şunu söylemiştir:
"BİR MÜMİN BİR KAFİR KARŞISINDA AYĞI KALMAZ" ve sırf bu davranışı yüzünden idam edilmek istenmiştir ve Üstad Hazretleri (bu sıfat sadce onun gibilere yakışır) tereddüt bile etmemiştir. her zaman müslümanların eğilip bükülmeyeceğinin savunucusu olmuştur.
kardesim sana yine bediüzzaman'ın sözüyle cevap vermek istiyorum.üstad hazretleri diyor ki;
"su zamanda dine karsı bir saldırı var (rusyanın komunistlik rejiminin en büyük hedefi din terimini kaldırmaktı,evrim teorisi gibi fikirlerle...) müslümanların bunlara karsı hristiyan ruhanilerle işbirliği yapması uygundur tarzında hatırladıgım kadarıyla...
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 22:24
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
Sukut-u Hayal
04-21-2008, 22:27
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
:D :D
Ziyaret ettigi papayla simdiki papa (peygamber efendimize hakaret eden) bir degil bunu biliyorsun degilmi ;)
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 22:35
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
:D :D
Ziyaret ettigi papayla simdiki papa (peygamber efendimize hakaret eden) bir degil bunu biliyorsun degilmi ;)
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 22:54
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
ahmet kardes kanitlarimin dogrulugunu irdelemeden istersen önce yanlis oldugunu ispatla, Bekliyorum ;)
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
ahmet kardes kanitlarimin dogrulugunu irdelemeden istersen önce yanlis oldugunu ispatla, Bekliyorum ;)
Kardes hangi kanittan bahsediyoruz...ben cemaatlar arasi bu cekismelere bir anlam vermeiyorum, avrupada yasiyorum ve burada cemaatler birbirlerine sanki düsman gibi bakarlar..
son yillarda kutlu dogum merasiminde bir araya gelmeleri olumlu bir hareket..evet bende önceligim müslümanlar arasi diyaloga verilmesi taraftariyim ama bu diyalog konusunu asla gözardi etmemeliyiz..
Basta Sayin Gülen olmak üzere bu konuda yogun ugras verenlerin bu isten ne gibi bir karlari olabilir, bunu Allah Rizasi icin yaptiklari, islam dini icin yaptiklari asikardir eger aksini idda eden varsa suizanda bulunmus olur..
Tabiki bazi konularin uygulamalarinda sizlere göre hatalar olmus olabilir ama sizlerin laikci yobazlarla ayni agzi kullanmasi ve onlardan daha fütursuzca elestirmesi beni cok üzüyor...
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savunacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:03
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
ahmet kardes kanitlarimin dogrulugunu irdelemeden istersen önce yanlis oldugunu ispatla, Bekliyorum ;)
Kardes hangi kanittan bahsediyoruz...ben cemaatlar arasi bu cekismelere bir anlam vermeiyorum, avrupada yasiyorum ve burada cemaatler birbirlerine sanki düsman gibi bakarlar..
son yillarda kutlu dogum merasiminde bir araya gelmeleri olumlu bir hareket..evet bende önceligim müslümanlar arasi diyaloga verilmesi taraftariyim ama bu diyalog konusunu asla gözardi etmemeliyiz..
Basta Sayin Gülen olmak üzere bu konuda yogun ugras verenlerin bu isten ne gibi bir karlari olabilir, bunu Allah Rizasi icin yaptiklari, islam dini icin yaptiklari asikardir eger aksini idda eden varsa suizanda bulunmus olur..
Tabiki bazi konularin uygulamalarinda sizlere göre hatalar olmus olabilir ama sizlerin laikci yobazlarla ayni agzi kullanmasi ve onlardan daha fütursuzca elestirmesi beni cok üzüyor...
Ahmet kardes birak ta onu bunu bana aklimi kurzalayan sorunun cevabini ver Grahaham fuller kim ve fetullah gülen nin bu kisiyle görüsme amaci nedir?, ondan sonra suizanda mi bulunuyoruz ondan sonra görüselim
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savaşacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
Bunlari haziralyanlar haydar bas ve ahalisidir..tamamen yalan, iftira ve hakaretler iceren bu gibi carpitilmis seylerle o güzel insani zan altinda birakmak bu kadar kolay olmasa gerek!...
haydar basi tanitmama gerek yok, sahte prof, bir cok kisiyi dolandirmis, ayak oyunlariyla seyhlik almis sözde bir siyasi partinin lideri!..o kisinin sirf hasetlikle yapmis oldugu bu görüntüler ne kadar inandirici olabilir..
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
ahmet kardes kanitlarimin dogrulugunu irdelemeden istersen önce yanlis oldugunu ispatla, Bekliyorum ;)
Kardes hangi kanittan bahsediyoruz...ben cemaatlar arasi bu cekismelere bir anlam vermeiyorum, avrupada yasiyorum ve burada cemaatler birbirlerine sanki düsman gibi bakarlar..
son yillarda kutlu dogum merasiminde bir araya gelmeleri olumlu bir hareket..evet bende önceligim müslümanlar arasi diyaloga verilmesi taraftariyim ama bu diyalog konusunu asla gözardi etmemeliyiz..
Basta Sayin Gülen olmak üzere bu konuda yogun ugras verenlerin bu isten ne gibi bir karlari olabilir, bunu Allah Rizasi icin yaptiklari, islam dini icin yaptiklari asikardir eger aksini idda eden varsa suizanda bulunmus olur..
Tabiki bazi konularin uygulamalarinda sizlere göre hatalar olmus olabilir ama sizlerin laikci yobazlarla ayni agzi kullanmasi ve onlardan daha fütursuzca elestirmesi beni cok üzüyor...
Ahmet kardes birak ta onu bunu bana aklimi kurzalayan sorunun cevabini ver Grahaham fuller kim ve fetullah gülen nin bu kisiyle görüsme amaci nedir?, ondan sonra suizanda mi bulunuyoruz ondan sonra görüselim
O dedigin sahsi tanimiyorum, konu hakkinda da malumatim yok madem actin konuyu, bizide bilgilendirsene ;)
BİLMEDİĞİNİZ KONULAR HAKKINDA KONUŞMAYIN KARDEŞİM
Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz. HUCURAT-6
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:09
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savunacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
hazirlayanlar hakkinda süphemiz olabilir ben onlari savunmuyorum sadece bunu hazirlayanlar belge sunmus bence hemen yalandir deyip gecmektence dogrulugunu arastiririm
BİLMEDİĞİNİZ KONULAR HAKKINDA KONUŞMAYIN KARDEŞİM
Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz. HUCURAT-6
bilmedigim konu dedigin haydar bas ve tarikatiysa o konu hakkinda yeterince bilgiye sahip oldugumu söyleyebilirim, bu konuyla ilgili yeterince arastirmam olmustu..
Sayin basin, gülene mektup yollamasindan, insanlarin umutlariyla oynamasina kadar..
Ayrica bu sahis partimize, basbakanimiza her hafta kanalinda söylemedik iftira birakmiyor...
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savaşacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
Bunlari haziralyanlar haydar bas ve ahalisidir..tamamen yalan, iftira ve hakaretler iceren bu gibi carpitilmis seylerle o güzel insani zan altinda birakmak bu kadar kolay olmasa gerek!...
haydar basi tanitmama gerek yok, sahte prof, bir cok kisiyi dolandirmis, ayak oyunlariyla seyhlik almis sözde bir siyasi partinin lideri!..o kisinin sirf hasetlikle yapmis oldugu bu görüntüler ne kadar inandirici olabilir..
yanlış biliyorsun kardeşim Bunları hazırlayanlar selefiyyecilerdir
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:11
Simdi bir karar verelim önce..sayin gülen Türkiye ye seriat mi getirmek istiyor yoksa vatkinanin türkiyeyi hristiyanlastirma projesinin bir temsilcisi mi...
Yok iki tarafta kendince gercekci kanitlar sunuyor, tavsiyem odur ki önce bu iki fikri ortaya sunanlar söyle bir fikir tartismasi yapsinlar sonra bilahare bizde görüslerimizi belirtiz ;)
ahmet kardes kanitlarimin dogrulugunu irdelemeden istersen önce yanlis oldugunu ispatla, Bekliyorum ;)
Kardes hangi kanittan bahsediyoruz...ben cemaatlar arasi bu cekismelere bir anlam vermeiyorum, avrupada yasiyorum ve burada cemaatler birbirlerine sanki düsman gibi bakarlar..
son yillarda kutlu dogum merasiminde bir araya gelmeleri olumlu bir hareket..evet bende önceligim müslümanlar arasi diyaloga verilmesi taraftariyim ama bu diyalog konusunu asla gözardi etmemeliyiz..
Basta Sayin Gülen olmak üzere bu konuda yogun ugras verenlerin bu isten ne gibi bir karlari olabilir, bunu Allah Rizasi icin yaptiklari, islam dini icin yaptiklari asikardir eger aksini idda eden varsa suizanda bulunmus olur..
Tabiki bazi konularin uygulamalarinda sizlere göre hatalar olmus olabilir ama sizlerin laikci yobazlarla ayni agzi kullanmasi ve onlardan daha fütursuzca elestirmesi beni cok üzüyor...
Ahmet kardes birak ta onu bunu bana aklimi kurzalayan sorunun cevabini ver Grahaham fuller kim ve fetullah gülen nin bu kisiyle görüsme amaci nedir?, ondan sonra suizanda mi bulunuyoruz ondan sonra görüselim
O dedigin sahsi tanimiyorum, konu hakkinda da malumatim yok madem actin konuyu, bizide bilgilendirsene ;)
memnuniyetle grahaham fuller Türkiye sorumlusu CIA Baskani
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savaşacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
Bunlari haziralyanlar haydar bas ve ahalisidir..tamamen yalan, iftira ve hakaretler iceren bu gibi carpitilmis seylerle o güzel insani zan altinda birakmak bu kadar kolay olmasa gerek!...
haydar basi tanitmama gerek yok, sahte prof, bir cok kisiyi dolandirmis, ayak oyunlariyla seyhlik almis sözde bir siyasi partinin lideri!..o kisinin sirf hasetlikle yapmis oldugu bu görüntüler ne kadar inandirici olabilir..
yanlış biliyorsun kardeşim Bunları hazırlayanlar selefiyyecilerdir
Kardes bu tarz ve daha agir bicimde cd ve görüntüleri hazirlayanlar haydar bas ahalisidir hatta bu konuda bir site bile actilar(diyalog masali)..
haydar bas ve cemaatinin, gülenle bir alip veremedigi vardir hatta bu konuda mahkemelik bile oldular bu arada selefiyyeciler kim?
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savunacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
hazirlayanlar hakkinda süphemiz olabilir ben onlari savunmuyorum sadece bunu hazirlayanlar belge sunmus bence hemen yalandir deyip gecmektence dogrulugunu arastiririm
Eyvallah ama böyle ortaya bir laf atıpta köşeye cekilmek olmaz
fikir sahibi olmadan söz sahibi olunmaz
peki sayin gülen o sahisla ne zaman, nerede ve hangi sifatla ne görüsmüs buraya kanidiyla beraber koyabilir misin güzel kardesim ;)
ÖNCE Bİ FİKİR SAHİBİ OLALIM SONRA KONUAŞALIM
MAVERA kardeşim selefiyeciler vahhabilerin etimolojik bir diğer başka adı :)
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:15
http://www.youtube.com/watch?v=CPmN7BQS6KA&NR=1
arkadaşlar birde bunu izleyelim vallaha şok oldum yorumun tamamını öyle yapalım
Ben bunu daha öncede izlemiştim size göre bazı gercek noktalara işaret ediyor gibi gözüksede işin aslı sizin anladığınız gibi değil. Hazırlayanlar hakkında şüphem var zaten.
PEKİ NEDİR İŞİN ASLI bu iddaaları nasıl savunacaksınız diyecek olursanız burda tefsire girmek zorunda kalırız bu konuda kendini hazır ve tamam hisseden arkadaşım varsa buyursun gelsin Allah icin tartışalım cedelleşelim.
hazirlayanlar hakkinda süphemiz olabilir ben onlari savunmuyorum sadece bunu hazirlayanlar belge sunmus bence hemen yalandir deyip gecmektence dogrulugunu arastiririm
Eyvallah ama böyle ortaya bir laf atıpta köşeye cekilmek olmaz
fikir sahibi olmadan söz sahibi olunmaz
pardon köseye cekilen yok nereden cikardin amma malesef biraz sonra Pars Dizisi baslayacak belki o zaman pc nin basini terk edebilirim :)
Düş Sokağı Sakini
04-21-2008, 23:17
sen forumu terketsen beni daha mutlu edersin biliyonmu. bence çok iyi bi fikir, bi düşün derim
Mavera kardeşim yangına körükle gelme BÖYLE OLMAZ AMA ben burada fethullah hocaya atılan iftiraları art niyetli bakış acılarını ortaya cıkarmaya calışıyorum
ÖNCE Bİ FİKİR SAHİBİ OLALIM SONRA KONUAŞALIM
MAVERA kardeşim selefiyeciler vahhabilerin etimolojik bir diğer başka adı :)
kardes benim kastettigim haydar bas ve ahalisinin sitesi http://www.diyalogmasali.com/ budur..söyle bir incelersen bu video gibi bir cok bulursun, sayin güleni biraktim üstad saidi nursiye bile laf atma cürretinde bulunuyor, onu bile misyoner ilan ediyorlar..
vahhabilik demisken bu siralar vahhabilerleden cok cekiyroum 3 tane bosnali vahhabi arkadasim var islami öyle bir anlatiyorlar ki acaba biz nerede yanlis yapiyoruz diyorum..
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:18
ÖNCE Bİ FİKİR SAHİBİ OLALIM SONRA KONUAŞALIM
MAVERA kardeşim selefiyeciler vahhabilerin etimolojik bir diğer başka adı :)
ilginc bu konuda belge sunabilirmisin Tesekür ederim :),bana göre kim hazirlamis fark etmez dogrulugunu arastiririm
Mavera kardeşim yangına körükle gelme BÖYLE OLMAZ AMA ben burada fethullah hocaya atılan iftiraları art niyetli bakış acılarını ortaya cıkarmaya calışıyorum
kardes ben ne yaptim ki..bende acilimlar yapmaya calisiyorum yok varsa bir yanlis düzeltirsen bizde ona göre dogrusunu ögreniriz ;)
ÖNCE Bİ FİKİR SAHİBİ OLALIM SONRA KONUAŞALIM
MAVERA kardeşim selefiyeciler vahhabilerin etimolojik bir diğer başka adı :)
ilginc bu konuda belge sunabilirmisin Tesekür ederim :),bana göre kim hazirlamis fark etmez dogrulugunu arastiririm
İslami bitirmek müslümanı öksüz bırakmak misyoner faliyetleri turuva atı yakıştırılması yapılan fethullah hoca efendi munafıklık alametleriyle isnat edliyor
Bu nasıl bir bakış acısı bu nasıl bir anlayış bicimi bence bunun altında hızla uyanan bir islam gencliginin önünü kesmek fitne ve nifak tohumları ekerek yönünü islama dönen kardeşlerimizin beynini sulandırmak
ÖNCE Bİ FİKİR SAHİBİ OLALIM SONRA KONUAŞALIM
MAVERA kardeşim selefiyeciler vahhabilerin etimolojik bir diğer başka adı :)
ilginc bu konuda belge sunabilirmisin Tesekür ederim :),bana göre kim hazirlamis fark etmez dogrulugunu arastiririm
İslami bitirmek müslümanı öksüz bırakmak misyoner faliyetleri turuva atı yakıştırılması yapılan fethullah hoca efendi munafıklık alametleriyle isnat edliyor
Bu nasıl bir bakış acısı bu nasıl bir anlayış bicimi bence bunun altında hızla uyanan bir islam gencliginin önünü kesmek fitne ve nifak tohumları ekerek yönünü islama dönen kardeşlerimizin beynini sulandırmak
Cok güzel deginmissin kardes ;)..icimize öyle bir nifak tohumu ekildiki birbirimizle ugrasmaktan düsmanla ugrasamiyoruz ki..
Müsrikten korkmam Münafik kadar..müsrik bellidir, ona tedbirini alrisin ama münafik icin ayni seyi söyleyemiyiz ki..
Tarihte cemaatleri hızla büyüyen bütün islam alimleri aynı yakıştırmalara maruz kalmıştır.
Yani fathullah hocaya isnad edilen yakıştırmalar yeni birşey olmadığı tarihle sabittir.
Ben fethullah hocanın her muhammet dediğinde ağladığını bilirim
Siz inanıyormusunuz ki fethullah haca efendi muhammed allahın resulüdür demeye gerek yok diyebileceğine
Tarihte cemaatleri hızla büyüyen bütün islam alimleri aynı yakıştırmalara maruz kalmıştır.
Yani fathullah hocaya isnad edilen yakıştırmalar yeni birşey olmadığı tarihle sabittir.
Ben fethullah hocanın her muhammet dediğinde ağladığını bilirim
Siz inanıyormusunuz ki fethullah haca efendi muhammed allahın resulüdür demeye gerek yok diyebileceğine
Bu iftirayi atanlar hangi akla bunlari söylerler anlamiyorum, birde bunu islam adina yapiyorlar ya bu beni dahada üzüyor...
mavera Kardeşim asıl mesele iman maselesidir iman üzerine gelindikce saldırıya maruz kaldıkca artan bir mucizedir onlar istedikleri kadar imanımıza inancımıza saldırsınlar nakadar saldırırlarsa saldırsınlar müslümanların sayısı o oranda artar bunun islam tarihinde örnekleri coktur mekkede endülüste anadoluda vs vs ama biz müslüman genclik uyanık ve acık gözlü olmalıyız evet müslüman uyanıktır diyor allah resulü uyanık olalım
Kardes sayi önemli midir? Su anda islam dünyasi azimsanamayacak bir rakamda ama cogu islam beldesinde zulüm var yoksa bizler gelisen dünya gercekleri karsisinda yeterince uyanik olamiyor muyuz?
Necip Fazil
04-21-2008, 23:39
Bu konu hakkında çok yorum yaptım, çok kelime sarfettim. Ve şunu anlıyorum ki, insanlar bazı şeyleri görmeden, gerçeğin idrakine varamıyorlar. Bunun için dışarılardan örnek aramaya da luzum yok. En büyük örnek benim.
Milli Görüş çizgisi adına hizmette bulunduğumuz zamanlar, bize bu görüşü aşılamaya çalışan büyüklerimiz tarafından, Fethullah Gülen HocaEfendi'yi öyle tanıyorduk ki, vaazları ile dalga geçecek hale gelmiştik. Hiç unutamadığım bir rezilliğimiz vardır, Fethullah Gülen HocaEfendi vaazında Efendimiz (s.a.v.)'e edilen işkencelerden bahsediyor ve şu konuşmalar arada geçiyordu ;
- Münafıklar Efendimiz (s.a.v.)'e hakaret ediyor, O susuyordu,
- Münafıklar Efendimiz (s.a.v.)'e işkence ediyor, O susuyordu,
- Münafıklar Efendimiz (s.a.v.)'e " Seni bizim elimizden kim kurtaracak " diyordu, O Allah diyordu ...
İşte bu olayı vaaz şeklinde anlatıp, hıçkırıklara boğulurken Fethullah Gülen HocaEfendi, bizlerde bunu bırakın ciddiye almak, alaya alıp gülüyorduk. Neden mi? Fethullah Gülen HocaEfendi'nin bize münafık, misyoner tanıtıldığı için ! Kimler tanıtıyordu bize böyle peki? Müslüman geçinen, dava dediğimiz olgunun önünde, en azından bizden daha önde gidenler !
Şimdi her zaman Allah'a yalvarıyorum, o günler nedeni ile beni affetmesi için. HocaEfendimizden bir özür dileyebilmek için vakit kolluyorum.
Neden mi?
Geldim ve gördüm !
Avrupanın pisliği içerisinde yoğrulan gençler tanıdım. Namus kelimesini sadece " anne " sine yakıştıran gençlerle hasbihal oldum. Sonra bukadar çirkefliğin içinden, 5 vakit namazını kılan tesbihatını yapan gençlerin sıyrıldığına da şahit oldum. Milli Görüş kisvesi altında bir karış sakalı ile, diğer insanları hor gören kişilerin çocukları, köşe başlarında avrat derdine düşerken, malı ve gücü ile Hizmete gönül verenleri ve onların çocuklarını seccade üzerinde gördüm. Ve tövbe ettim ...
Ben görüp ibret alabildim, Allah c.c. görmeyenlere, daha doğrusu bakıp göremeyenlere de bunu nasib eylesin.
Şimdi sizler istediğiniz videoları yayınlayıp, istediğiniz insanlara sövmeye devam edin. Ama unutmayın ki çetin bir hesap günü var.
VesseLam
Bu karalamalara inanmaya kalkarsanız çok iddia var ortada...Mesela Fethullah hocanın (Allah uzun ömürler versin) vefat ettiği ona benzeyen başka bir kişiye estetik yapılıp amerikanın planları adına kullanılacağı gibi komik ve saçma sapan iddialar...Meyve veren ağaç taşlanır...Altın yere düşmeyle pul olmaz... İslam abu kadar hizmet eden ömrünü bu yola adamış ve kimsenin başaramadığı biçok şeyi başarmış bir dava adamıdır Fethullah Gülen...İnsan onun hakkında yorum yaparken bi düşünür... Kim başarmış onun başardıklarını... Attığı ve atacağı her adımda bir bildiği vardır bize şer gibi görünüp hayırlara vesile olucak şeyler bunlar... Şu önyargılardan kurtulup önünüzü görün sabit fikirlerle hareket edip herşeyi dar kalıplara sığdırmayın...
Allah Resulü buyuruyor bu dava garip gelmiştir garip devam edecek ve agrip bitecek
bu manada ABESE surasinin ilk ayetlerinin tevsirini sana okumayı cok isterdim
işte bu sorunun gercek cevabını ancak orda bulabilirsin o yürekten kalpten sana gelene koşana bak sen mekkenin ulu önderlerinin o burnunu havaya dikenlerin o Allah a ihtiyacı yokmuş gibi davrananların islama gelmesi sana ne fayda verecek fakat o ümmü mektum o kör sahabe o yürekten geldi o kalbini verdi o ortaya kalbini koydu işte bu kardeşim işte bu
Allah Resulü buyuruyor bu dava garip gelmiştir garip devam edecek ve agrip bitecek
bu manada ABESE surasinin ilk ayetlerinin tevsirini sana okumayı cok isterdim
işte bu sorunun gercek cevabını ancak orda bulabilirsin o yürekten kalpten sana gelene koşana bak sen mekkenin ulu önderlerinin o burnunu havaya dikenlerin o Allah a ihtiyacı yokmuş gibi davrananların islama gelmesi sana ne fayda verecek fakat o ümmü mektum o kör sahabe o yürekten geldi o kalbini verdi o ortaya kalbini koydu işte bu kardeşim işte bu
Fakat sen yüzünü ona ekşitip cehreni döndün sakın böyle birşey yapma diyerek Allah cc peygamberini uyardı
MAVERA KARDEŞİM BURDA RESULULLAH ŞUNU ANLIYORDU BU DİNİN ASIL MÜTTEFİKLERİ EZİLENLER BAŞI KABAKLAR AYAĞI YALINLAR YÜREĞİ FAKİRLER OLACAGINI
Gercekleri Görelim
04-21-2008, 23:50
hosgeldin yusuf kardes herseyi iftira oldugunu iddia etmek yerine sürütsen daha iyi olmaz mi yüce Mevlam akli bize bu adam yapmaz önyargisi ile yaklasmamiz icin vermemis, eger öyle olmadigina karsi belgen varsa koy ortaya bu durumda iddia,iftira ne anlama gelir onun bir tanimini yapalim,söylenenlerin yalan oldugunu ispatlaya bilmen gerekir ki iftira olsun kaniti olan gercekleri iftira olarak tanimlamak cehalettir
_Yeniden_
04-21-2008, 23:50
Milli Mücahide'ye
Cemaatin bir dönem Ecevit'i desteklemesine anlam veremediğimizden bahsetmiştik...Bu doğru ya da yanlış...Cemaatin bütünüyle Ecevit'e oy verdiğine inanmıyorum ancak diyelim ki bir kısmı verdi ya da vermiş gibi göründü...Ben bunu şuna bağlıyorum:
Önü açık, Türkiye'ye gelecek vaad eden ve halkın isteklerine gerçekten cevap verebilecek olan partiler bildiğimiz gibi kapatılıyor özellikle masonların oyunlarıyla....O zaman eğer cemaat tarafından Refah Partisine oy verilseydi, ileride Refah Partisinin kapatılması durumuyla karşılaşıldığında ya da kapatıldığında cemaatin Refah Partisini desteklediği bilindiğinden, bağlatısı olduğu bilindiğinden onun da önünü tıkamak isteyeceklerdi...Ama buna rağmen topluca Ecevit'e oy vermediler...Belki tek tük vardır...Veya iktidara muhtemelen Ecevit yerleşeceğinden onun iktidar gücünden bir nebze de olsa faydalanmak.....Güçlünün yanında olarak varlığını daha rahat sürdürebilmek...
Bizler nasıl ki Sezer cumhurbaşkanı olduğunda onun söylemlerinden etkilenerek desteklediysek ya da en azından karşı çıkmadık...Aynı safta olalım, isteklerimizi yerine getirsin diye düşündük...Ama ne oldu? Sezer beklendiği gibi çıkmadı....Vetocu kralı oldu....
Bunlar sadece varsayımlarım.....Ben o dönem Ecevit'e oy verdiklerine inanmıyorum....Ki öyle oldu diyelim...Bunun sebebi cemaatin malum şahısların dayatmalarından uzak, varlığını devam ettirebilmesi, hizmetin aksamaması adına yapılmıştır...
Allah Resulü buyuruyor bu dava garip gelmiştir garip devam edecek ve agrip bitecek
bu manada ABESE surasinin ilk ayetlerinin tevsirini sana okumayı cok isterdim
işte bu sorunun gercek cevabını ancak orda bulabilirsin o yürekten kalpten sana gelene koşana bak sen mekkenin ulu önderlerinin o burnunu havaya dikenlerin o Allah a ihtiyacı yokmuş gibi davrananların islama gelmesi sana ne fayda verecek fakat o ümmü mektum o kör sahabe o yürekten geldi o kalbini verdi o ortaya kalbini koydu işte bu kardeşim işte bu
Fakat sen yüzünü ona ekşitip cehreni döndün sakın böyle birşey yapma diyerek Allah cc peygamberini uyardı
MAVERA KARDEŞİM BURDA RESULULLAH ŞUNU ANLIYORDU BU DİNİN ASIL MÜTTEFİKLERİ EZİLENLER BAŞI KABAKLAR AYAĞI YALINLAR YÜREĞİ FAKİRLER OLACAGINI MADDİ SAYININ VE GÜCÜN GERCEKTE BİR YARAR SAGLAYAMAYACAGINI
Sukut-u Hayal
04-21-2008, 23:52
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
:D :D
Ziyaret ettigi papayla simdiki papa (peygamber efendimize hakaret eden) bir degil bunu biliyorsun degilmi ;)
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
Simdiki papayla hocaefendinin gorusmek istedigini nerden biliyorsun??
Necip Fazil
04-21-2008, 23:56
Ben ortaya kanıt olarak yaşadıklarımı koyuyorum. İsteyen sözüme iman eder, isteyen yüzünü döner. Yaşamadığım tek kelimeyi buraya yazmıyorum. Çok farklı pencereler çıktı karşıma, hepsinden azda olsa bakmaya çalıştım. Malesef çok güvendiğim pencerelerden nefret ve kini, hiç ummadığım pencerelerden ise, muhabbeti, hoşgörüyü gördüm.
Hizmet, Avrupa'da yaptığı faliyetlere, gayri müslimleri davet ederek, onlara 17 Eylül palavralarının gerçek olmadığını, aslında Müslümanların bir karıncayı hadi incitmeyeceğini gösterip, gençlere eğitim verebilmek için dershaneler, yurtlar açarken, bizim kılık kıyafetinden, sözde imanından taviz vermeyenler, gayrı müslimler ile kanlı bıçaklı olup, sadece bilardo salonu açmakla yetiniyorlardı.
Şimdi bunlarada belge istersiniz, amma bizim sözlerimiz belgedir, yaşanılmış birer gerçek olarak. Dediğim gibi, sözümüze isteyen iman eder.
VesseLam
Sukut-u Hayal
04-21-2008, 23:59
Ben ortaya kanıt olarak yaşadıklarımı koyuyorum. İsteyen sözüme iman eder, isteyen yüzünü döner. Yaşamadığım tek kelimeyi buraya yazmıyorum. Çok farklı pencereler çıktı karşıma, hepsinden azda olsa bakmaya çalıştım. Malesef çok güvendiğim pencerelerden nefret ve kini, hiç ummadığım pencerelerden ise, muhabbeti, hoşgörüyü gördüm.
Hizmet, Avrupa'da yaptığı faliyetlere, gayri müslimleri davet ederek, onlara 17 Eylül palavralarının gerçek olmadığını, aslında Müslümanların bir karıncayı hadi incitmeyeceğini gösterip, gençlere eğitim verebilmek için dershaneler, yurtlar açarken, bizim kılık kıyafetinden, sözde imanından taviz vermeyenler, gayrı müslimler ile kanlı bıçaklı olup, sadece bilardo salonu açmakla yetiniyorlardı.
Şimdi bunlarada belge istersiniz, amma bizim sözlerimiz belgedir, yaşanılmış birer gerçek olarak. Dediğim gibi, sözümüze isteyen iman eder.
VesseLam
..
Milli Mücahide'ye
Cemaatin bir dönem Ecevit'i desteklemesine anlam veremediğimizden bahsetmiştik...Bu doğru ya da yanlış...Cemaatin bütünüyle Ecevit'e oy verdiğine inanmıyorum ancak diyelim ki bir kısmı verdi ya da vermiş gibi göründü...Ben bunu şuna bağlıyorum:
Önü açık, Türkiye'ye gelecek vaad eden ve halkın isteklerine gerçekten cevap verebilecek olan partiler bildiğimiz gibi kapatılıyor özellikle masonların oyunlarıyla....O zaman eğer cemaat tarafından Refah Partisine oy verilseydi, ileride Refah Partisinin kapatılması durumuyla karşılaşıldığında ya da kapatıldığında cemaatin Refah Partisini desteklediği bilindiğinden, bağlatısı olduğu bilindiğinden onun da önünü tıkamak isteyeceklerdi...Ama buna rağmen topluca Ecevit'e oy vermediler...Belki tek tük vardır...Veya iktidara muhtemelen Ecevit yerleşeceğinden onun iktidar gücünden bir nebze de olsa faydalanmak.....Güçlünün yanında olarak varlığını daha rahat sürdürebilmek...
Bizler nasıl ki Sezer cumhurbaşkanı olduğunda onun söylemlerinden etkilenerek desteklediysek ya da en azından karşı çıkmadık...Aynı safta olalım, isteklerimizi yerine getirsin diye düşündük...Ama ne oldu? Sezer beklendiği gibi çıkmadı....Vetocu kralı oldu....
Bunlar sadece varsayımlarım.....Ben o dönem Ecevit'e oy verdiklerine inanmıyorum....Ki öyle oldu diyelim...Bunun sebebi cemaatin malum şahısların dayatmalarından uzak, varlığını devam ettirebilmesi, hizmetin aksamaması adına yapılmıştır...
size teşşekkür ediyorum. şimdi açıkçası refah partisinin zor durumda kalmaktan kurtarmak için böyle birşey yapıldığını düşünmüyorum. ben nur cemaatini çok iyi tanıtım amaçlarını vizyonlarını hedeflerini çok iyi bilirim bunlar içersinde çok iyi mamaçlar ve hedefle var buna sözüm yok. ama hala sol partilerin desteklenmesi içime sinmiyor. belki bu benim karakteristik özelliğim hiçbir zaman hangi görüş olrsa olsun milli görüşte dahil kendi çıkarlarını korumak amacıyla birşeylerden taviz veriyorsa bu bana ters düşer. zannetmeyinki bu soruları geldim burada sadece size yönelttim milli görüş forumdada buna benzen bir konuda onlara sorular sordum. hatta buradaki sorularımdan daha sert bir uslupla. size teşekkür ediyorum. ALLAH razı olsun bizi aydınlatmaya çalıştığınız için. ALLAH bizi doğru yoldan ayırmasın ne diyeyim
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 00:17
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
:D :D
Ziyaret ettigi papayla simdiki papa (peygamber efendimize hakaret eden) bir degil bunu biliyorsun degilmi ;)
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
Simdiki papayla hocaefendinin gorusmek istedigini nerden biliyorsun??
kardesim kusura bakmada sen herseyi tersinden anliyorsun heralde papa nin fetullah hazretleri ile görüsmek istedigini nereden cikardin :D ben öyle birsey demedim ;)
Neden Fethullah hazretleri deme gereginde bulunuyor sunuz?
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 00:21
Eger hurriyet, milliyet, cumhuriyet, kanal d, showtv vs. ve bunun gibi medya gruplari bir insani kotuluyorsa bundan adin gibi emin olabilirsinki o vatana hizmet eden biri.
Eger Fetullah Hazretleri Ecevite sahip cikiyorsa ve ecevit Fetullah hazretlerinin yaninda yer aliyorsa ,eger Fetullah hazretleri Grahaham Fuller ile görüsüyor vekendisinden taktir aliyorsa, eger fetullah gülen hazretlerinin Dinler arasi diyalog mücadelesine ragmen Papa dostu dinimize ve Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden kosuyorsa ,eger Fetullah hazretlerinin diyalog ugrasina ragmen filistinde ve bir cok yerde Müslüman kardeslerimiz sehit edildigi halde bu yolda devam ediyorsa kesinlikle kötü insandir ;),yok saydiklarin fetullah hazretlerini kötülüyormus :D o kötülemeler olsa olsa iltifattir kendisine Saadetle kal :-*
:D :D
Ziyaret ettigi papayla simdiki papa (peygamber efendimize hakaret eden) bir degil bunu biliyorsun degilmi ;)
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
Simdiki papayla hocaefendinin gorusmek istedigini nerden biliyorsun??
kardesim kusura bakmada sen herseyi tersinden anliyorsun heralde papa nin fetullah hazretleri ile görüsmek istedigini nereden cikardin :D ben öyle birsey demedim ;)
Pardonnn >:( Ben oyle bisey dedimmi :-X
Iyi okursan hocaefendinin simdiki papayla bir baglanti kurmadigini soylemek istedim :-*
Papanin hocaefendiyle gorusmek istedigini yazmadim..
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 00:21
Ben ortaya kanıt olarak yaşadıklarımı koyuyorum. İsteyen sözüme iman eder, isteyen yüzünü döner. Yaşamadığım tek kelimeyi buraya yazmıyorum. Çok farklı pencereler çıktı karşıma, hepsinden azda olsa bakmaya çalıştım. Malesef çok güvendiğim pencerelerden nefret ve kini, hiç ummadığım pencerelerden ise, muhabbeti, hoşgörüyü gördüm.
Hizmet, Avrupa'da yaptığı faliyetlere, gayri müslimleri davet ederek, onlara 17 Eylül palavralarının gerçek olmadığını, aslında Müslümanların bir karıncayı hadi incitmeyeceğini gösterip, gençlere eğitim verebilmek için dershaneler, yurtlar açarken, bizim kılık kıyafetinden, sözde imanından taviz vermeyenler, gayrı müslimler ile kanlı bıçaklı olup, sadece bilardo salonu açmakla yetiniyorlardı.
Şimdi bunlarada belge istersiniz, amma bizim sözlerimiz belgedir, yaşanılmış birer gerçek olarak. Dediğim gibi, sözümüze isteyen iman eder.
VesseLam
Yusuf kardes ben senin yasadiklarinla yetinmem iman da etmem,ona bakacak olursan senin gibi iclerinde yasadiklarini ve bir cok yanlislar gördüklerini de iddia eden de var sen bana Fetullah hazretlerinin sag kolu neden egilip papa nin elini öpüyor aciklarmisin ,eger en iyi yetistirdigi sag kolu bunu yapiyorsa vay halimize
Necip Fazil
04-22-2008, 00:25
Bende o nedenle diyorum ki bakmayı değil görmeyi öğrenirsiniz inşaAllah. Sizi çok iyi anlıyorum ki, bende sizin gibi idim. O nedenle sizi yadırgamıyorumda.
Atalarımızın bir sözü vardır " El öpmek ile, dudak aşınmaz " diye. Bizde burada gayrı müslim amma yaşlı olan insanların ellerini öpüyoruz, Müslümanın yaşlılara karşı saygısını alasınlar, Müslüman olmayan gençler ile aramızdaki farkı farketsinler diye. Sizin mantığınız ile gidersek, yakında bizide misyoner ve kafir ilan edebilirler. Ama buda gam değil. Kalpleri yanlız bilen Allah'tır. Yunus Emre " Bilmeyenler bilsin bizi, bilenlere selam olsun" demiş, Bizlerde ; "Bilmeyen ne bilsin bizi, Bilenlere selam olsun". Diyoruz.
VesseLam
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 00:27
Neden Fethullah hazretleri deme gereginde bulunuyor sunuz?
Ilgi istiyor nolacak :o
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 00:30
Ben ortaya kanıt olarak yaşadıklarımı koyuyorum. İsteyen sözüme iman eder, isteyen yüzünü döner. Yaşamadığım tek kelimeyi buraya yazmıyorum. Çok farklı pencereler çıktı karşıma, hepsinden azda olsa bakmaya çalıştım. Malesef çok güvendiğim pencerelerden nefret ve kini, hiç ummadığım pencerelerden ise, muhabbeti, hoşgörüyü gördüm.
Hizmet, Avrupa'da yaptığı faliyetlere, gayri müslimleri davet ederek, onlara 17 Eylül palavralarının gerçek olmadığını, aslında Müslümanların bir karıncayı hadi incitmeyeceğini gösterip, gençlere eğitim verebilmek için dershaneler, yurtlar açarken, bizim kılık kıyafetinden, sözde imanından taviz vermeyenler, gayrı müslimler ile kanlı bıçaklı olup, sadece bilardo salonu açmakla yetiniyorlardı.
Şimdi bunlarada belge istersiniz, amma bizim sözlerimiz belgedir, yaşanılmış birer gerçek olarak. Dediğim gibi, sözümüze isteyen iman eder.
VesseLam
Yusuf kardes ben senin yasadiklarinla yetinmem iman da etmem,ona bakacak olursan senin gibi iclerinde yasadiklarini ve bir cok yanlislar gördüklerini de iddia eden de var sen bana Fetullah hazretlerinin sag kolu neden egilip papa nin elini öpüyor aciklarmisin ,eger en iyi yetistirdigi sag kolu bunu yapiyorsa vay halimize
Madem hocaefendi o kadar kotu birisi neden onca okullar aciliyor, adini bile duymadigin ulkelerde kara kara cocuklar istiklar marsini senden iyi okuyo..BUnu Amerika icin yapmiyor herhalde ???
hala sorularımın cevabını alamadım ben. lütfen kes yapıştır yapmayın kendi cümlelerinizle cevap verin. bende barış köprüleri adlı bir kitap var bunun baş yazarı ecevit. ecevit herkezin bildiği üzere solcudur ve dini oluşumlara karşıdır. hatta iktidarı zamanında Kur'an kurslarını kapatmıştır. müslümanlara tabiri caizse eziyet etmiştir. peki Kur'an kurslarını kapatan ecevt neden türk okullarına destek verdi? türk okullarının amacı Nam-ı Celili yaymak değilmidir. peki o zaman neden ecevitin desteğini aldı? neden ecevit diğer cemaatlere karşıyken birtek Nur cemaatini desteklemiştir. yoksa Kur'an kursları ve türk okulları ikisininde amacı islama hizmet değilmidir? bir başka soru neden islam birliği kurma yolunda adım adım ilerleyen Erbakan hükümetinin gitesini istemişlerdir. tamam milli görüşcü olmayabilirler Erbakanıda sevmeyebilirler buna saygı duyarım sevmek zorundada değildirler ama Erbakan hocam islam adına islamın daha güçlenmesi adına islam birliği kurmak istedi peki neden Fethullah Gülen bırakın destek olmayı hatta kanallara röportaj vererek köstek oldu.
bu arada yukarıdaki yazılarda Nur cemaatinde herkezin siyasi fikrinin şahsi olduğu ima edilmiş. bu bana pek inandırıcı gelmiyor. ben geçen sene nur cemaatine hizmet edeceğimi ama aynı zamanda saadet partisene oy vereceğimi söylediğimde bana nur cemaatine bağlı kişiler ikisinin bir arada olamıyacağını milli görüşcü bir nurcunun olmayacağını söylediler. hala kafamdaki karışıklıklara cevap alamdım :(
Sizin meseleleri algılama süreciniz soğuk savaş dönemlerinde kalmış bir serzeniştir bütün meseleyi ecevit in siyasi kazanç maksatı ile hizmetin önünü acma meselesini ezeyip bezeyip kendi islami persfektifinize uygun olmayan ara tonlara yaşam hakkı vermeyen bir aklın arka planında kalan kırıntılardır. Hizmet eksenli bir gelişmeyi siyasi arenaya cekerek olmamış söylemleri siyasi arenada anlam kazandırma alışkanlığı sanırım bu misyonda yoktur ama sizin ısrarla anlamak istemediğiniz mesele geçmişte fazilet ve refah partisinin insanların islami yönlerini kullanarak siyaset yapma ahlakının düşüş sancısını hizmet ehline de yaşatma ufkundan başka bir şey değildir . Bu tür şartlanmışlığa inanmış bir insanın nur cemaati ve misyonu hakkında pek bilgiye ulaşma aşkı yoktur , kendisini tatmin edecek tek çıkış noktası kendi bildiklerine ve Sayın Erbakan hocanın ufkuna teslim olmaktır.Ama küreselleşen dünya da meselelere farklı boyut kazandırma ve farklı yöntemler ile islama hizmet etme güzellikleri birileri tarafından her zaman gereken görevini icra edecek nesli bulacaktır inşaallah
Aklınızdaki bir çok meselenin çözümü için gerekli bilgileri sizin önünüze sermemize rağmen hala kısa yolları kullanarak büsbütün hizmeti hedef almanın geleçek olan bütün bilgilere kapalı olduğunuzun imasıdır.
işte orada durun hakkımda bilginiz olmadan görüşlerimi kimden aldığım hakkında yorum yapmayın isterseniz. ben 3 yıldır nur cemaatinin içindeyim ve son zamanlara kadar hizmet aşkıyla yanınıp tutuşmuş bir insanım. her hafta sohbetlerine katılırım yatılı programlarına katılırım . ALLAH onlardan razı olsun nankörlük edemem onlardan çok şey öğrendim. ben sadece gerçekten cevabını almak istediğim soruları sordum. hizmet hakkında en az sizin kadar bilgim vardır. ben hiç milli görüşle ilgili kitap okumadım ama hizmetle ilgili okudum. hiç milli görüşcülerin programlarına katılmadım teşkilatına girmedim ama nur cemaatine katıldım. ama siyasi görüş olarak milli görüşü benimsedim yani bana refah partisinden bir miras kalması imkansız. ben hep şunu savundum. nur cemaati bir islam cemaatidir milli görüş ise bir siyasi görüştür ben hem nur cemmatine hizmet eder hemde saadete oy veririm ama bana ne yazıkki bunun olmayacağını ikisinden birini seçmemi nur cemmatindeki tanıdıklarım söyledi. yani beni taraf olmaya iten onlardı. siz zannediyor musun ki böyle soruları sadece size sordum milli görüş forumda dahada sert uslupla onlarada soru sordum. sizden daha yumuşak bir cevap beklerdim ama siz hemen karşı tarafı suçlama politikasına girip benide gerçekleri görmeyen insan ilan ettiniz bide stüne üstük ben hizmti hedef almakla suçladınız ALLAH aşkına soruyorum size hangi mesajımda hizmetin yaptığını eleştirdim ben sadce olaya siyasi yönden baktım.. ama herşeye rağmen sorularıma cevap vermek için uğraştınız teşekkür ediyorum size ALLAH razı olsun.(bu sorulara alacağım cevaplar benim için çok önemliydi)
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 00:48
Neden Fethullah hazretleri deme gereginde bulunuyor sunuz?
Patrik e hazretleri demektense patrik ile dostluk kurana ve kendisine hazretleri diyene hazretleri diye ifade etmemin sebebi kendisinin müslüman oldugunu söyleyene kullanmayi tercih ederim
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 01:18
Bende o nedenle diyorum ki bakmayı değil görmeyi öğrenirsiniz inşaAllah. Sizi çok iyi anlıyorum ki, bende sizin gibi idim. O nedenle sizi yadırgamıyorumda.
Atalarımızın bir sözü vardır " El öpmek ile, dudak aşınmaz " diye. Bizde burada gayrı müslim amma yaşlı olan insanların ellerini öpüyoruz, Müslümanın yaşlılara karşı saygısını alasınlar, Müslüman olmayan gençler ile aramızdaki farkı farketsinler diye. Sizin mantığınız ile gidersek, yakında bizide misyoner ve kafir ilan edebilirler. Ama buda gam değil. Kalpleri yanlız bilen Allah'tır. Yunus Emre " Bilmeyenler bilsin bizi, bilenlere selam olsun" demiş, Bizlerde ; "Bilmeyen ne bilsin bizi, Bilenlere selam olsun". Diyoruz.
VesseLam
vay be kusura bakmada bu kadar sasma aciklama beklemedim,yusuf kardes eger acikladigin gibi düsünüyorsan Fetullah gülen in sag kolu ve ileri gelenleri de geri durmayacaktir biliyormusun cevap verim diye sasmalamaya basliyorsunuz elini öpecek baska birini bulamadiniz mi ?,
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 03:05
Fetullah Gülen harekâtı
Bu okullar ABD-Türkiye işbirliğinde, ABD nin adım atmak istediği ya da kesin yerleşmek istediği yerlerde "öncü karakol" olarak görev yapmaktadır.
[b]Bu okullar ABD-Türkiye işbirliğinde, ABD nin adım atmak istediği ya da kesin yerleşmek istediği yerlerde [color=red]"öncü karakol" olarak görev yapmaktadır. Eğitim dilleri "İngilizce" , Türkçe "seçmeli dil" olduğu halde, "bu okullar yolu ile Türk kültürü" yayılıyor yalanı söylenmektedir. Okulların eğitim dilinin "İngilizce" olduğu MEB'nda arşivde mevcuttur. Hatta bu arşivlerde "ABD devlet görevlilerine verilen 'Resmi Görevli-CIA' pasaportlu" kişiler olduğu gerçeği vardır.
Laik-Antilaik çatışmanın tırmandırılarak, "İslam"a bir darbe daha vurma peşinde olan AB-D, Fetullah Gülen’e ait okulları teşvik etmekte, onun için sempozyumlar düzenlemekte, İngiliz hükümetince "İngiliz Kültürüne Katkı Ödülü" verilmekte, ABD'de "Dünya barışına hizmet" ettiğinden dolayı "Araştırma" tezleri hazırlanmaktadır.
Tamamen reklama dayalı, Türk’ün vicdanını aldatmaya dönük organizasyonlarla, Türk Milletine karşı oynamaktadırlar. "Türkçe Olimpiyatı" düzenleyebilmek için, Dünyanın dört bir yanına dağılmış bu okullarda ”Türkçe Eğitim“ yapılması icap eder. “Seçmeli Türkçe” ve özel yetiştirilmiş çocuklar ile "Türkçe Olimpiyatı" yapmak, akıllıca hazırlanmış senaryonun parçasıdır.
Amerikalı görevli Graham Fuller Zaman Gazetesi ile yaptığı bir röportajda bakın neler diyor?
-------------------------------------------------------------------------------
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 03:06
Aynı gazetede yazdığım arkadaşlarıma cevap yazmak farz oldu. Bu en son yapmak istediğim hareket olmakla birlikte. Gülen hakkında (mesnetsiz) konuşmayı kul hakkı olarak gören Süleyman Özışık ve ideolojik gözlük taktığımı, inancı ağzıma yakıştıramadığım için Gülen hakkında yazdığımı ve ırkçı olduğumu ( hem de Yahudiler gibi) söyleyen Murat İlkter beylere cevap hakkım doğmuş oldu böylelikle.
Made In Fetullah Gülen hareketine karşı yazdığım her satırda, yapmam gerekeni yapıyorum. Şer odaklar hakkında yazabilmek için "davranışlarına" bakılır. "Rüşvetin belgesi mi olur" dense de, bu grubun bıraktığı izler ortadadır. Ezbere konuşmuyorum.. Bu örgütü ve benzerlerini yıllarca izleyen, İslam başta olmak üzere İslam’ın koruyucusu Türk Milletine yaptıkları tahribatı görerek susmanın bana yakışmayacağını söylüyor ve kendimi "dilsiz şeytan" olarak görmemek adına yazıyorum.
Önce birkaç kişi diyor ki, nüfusta "Fethullah Gülen" yazan birine niçin "Fetullah" diyorsunuz?
Cevap: Doğduğunda kulağına ezanla okunmuş olan adı "Fetullah" tır..
(Bu sahtekarın gerçek Nüfus müdürlüğünde kayıtlı ismi, Fetullah’tır; biz de bunu vurgulamak için sürekli FeTTullah deyip durduk. 30,01,1986 yılında İzmir Nüfus Müdürlüğünden, değişme sebebi ile aldığı 3881 kayıt no'lu kimliğinde ismi FeT-ullah' tır. Daha sonra adına bir H harfi ekleyip, Allah'ın fetihçisi anlamına gelen Fet-H-ullah'a dönüştürerek saf insanlar üzerindeki etkisini arttırmaya çalışmıştır (Ergun Poyraz, Fetullah' ın Gerçek Yüzü, s.26, Nisan 2000)
Fetullah müritleri yolu ile uçurulma işini de bizzat kendi yüklenmiştir:
"Birgün bu arkadaşlardan biri rüya görüyor. Hatice validemiz kapının dışında. Efendimiz de içerde oturuyor. Ders yaptığımız bu dört-beş kişiyi kastederek Hatice validemiz, efendimize: ‘Ya Resulullah’ bunlar ‘Bizden hoşnut musun Ya Resulullah’ diye soruyorlar diyor. Ve Efendimiz’den cevap geliyor: ‘Evet hoşnudum. Hele birisi, hele birisi!...’ diyor." Dikkat edilirse, Fetullah, tevazu göstermekten de geri kalmamakta; burada sözü edilen “hele birisi”nin kendisi olduğunun anlaşılmasını okurlara bırakmaktadır" (Bizzat okuduğum F.Gülence yazıldığı iddia edilen şişirme kitaplarından birinde- Adını hatırlayamadım.)
Kul hakkı mı alıyorum?
Binlerce yıllık Türk-İslam diyarında "Müslüman"ın papaza ön yargısını yıkan ve onu savunmasız bırakan bu ekip, "Vatikan’ın üçüncü bin yılda Asya’yı "Hıristiyanlaştıralım" vizyonunun aciz kulu başlarında olmak üzere çalışmalar sürdürmektedirler. Kuran ayetlerini "Yahudiler" lehine değiştirecek kadar da acımasızdılar. "Yahudiler hakkında ki hükümlerin günümüz Yahudilerini" kapsamadığını söyleyerek, "kuran" hükmünü değiştirenler hakkında konuşanları, "kul hakkı alıyorsun" diye suçlamaya bakıyorum da, "Allah’ın kullarının aldatılmamasına vesile oluyorum." diyorum.
Fetullah ekibini yine onların yayını Zaman gazetesinin bir haberi ile anlatalım:
“Gülen'e akademik mercek” –30.4.2001 (Ali H. Arslan-Washington)-Zaman Gazetesi
Kaynak: http://arsiv.zaman.com.tr/2001/04/30/yazarlar/AliHalitASLAN.htm
Georgetown Üniversitesi'nde 26-27 Nisan tarihlerinde yapılan 'İslami Moderniteler: Fethullah Gülen ve Çağdaş İslam' konulu uluslararası konferansta birbirinden ilginç tebliğler sunuldu
Gülen olgusunu farklı boyutlarıyla bilim merceği altına yatıran tebliğlerin kısa birer özeti şöyle: Vatikan Dinlerarası Diyalog Bakanı Peder Dr. Thomas Michel'in tebliğ konusu 'Bir eğitimci olarak Fethullah Gülen' idi.. Fethullah Gülen'in eserlerinde serd edilen eğitim prensipleri ve bunların okullarda nasıl tecessüm ettiğini anlatan Michel, Gülen'in 'tarihsel geçmişiyle bütünleşmiş ve geleceğe zekice hazırlanan' bir nesil yetişmesine vesile olduğunu söyledi.”
Bu yazıdan ne anlamalıyız? (Tamamına erişmek için Zaman gazetesi arşivine bu tarihe bakılabilir.)
· İslami modernite: Saptırılıp, kontrol altına alınma işlemi
· Çağdaş İslam: Siyonizmin kontrolünde ki İslam.
· Önce Işık evlerinde “Risaleler” ile amel eden ve Fetulah’ı Mehdi (Halife) gibi gören, emre amade, “Altın Nesil” olduğuna inandırılan “Sorgulama yetisinden mahrum” gençliğin yetiştirilmesi.
· Bu gençliğin, ABD’nin emri Fetullah’ın işareti ile Dünya’nın çeşitli yerlerinde “Karın tokluğuna” konuşlandırılmaları.
· Şakirtlerin “geleceğe zekice hazırlanması”
· Fetullah okullarına kabul edilen öğrencilerin “İngilizce eğitim“ ile kültürlerinden koparılması, geleceğe Batı emperyalizmi yandaşı devlet görevlisi olarak formatlanması.
Bu okullar ABD-Türkiye işbirliğinde, ABD’nin adım atmak istediği ya da kesin yerleşmek istediği yerlerde “öncü karakol” olarak görev yapmaktadır. Eğitim dilleri “İngilizce”, Türkçe ”seçmeli dil” olduğu halde, “bu okullar yolu ile Türk kültürü yayılıyor” yalanı söylenmektedir. Okulların eğitim dilinin “İngilizce” olduğu MEB’nda arşivde mevcuttur. Hatta bu arşivlerde “ABD devlet görevlilerine verilen Resmi Görevli-CIA pasaportlu” kişiler olduğu gerçeği vardır.
Laik-Anti laik çatışmanın tırmandırılarak, “İslam”a bir darbe daha vurma peşinde olan AB-D, Fetullah Gülen’e ait okulları teşvik etmekte, onun için sempozyumlar düzenlemekte, İngiliz hükümetince ”İngiliz Kültürüne Katkı Ödülü“ verilmekte, ABD de “Dünya barışına hizmet” ettiğinden dolayı "Araştırma" tezleri hazırlanmaktadır.
Tamamen reklâma dayalı, Türk’ün vicdanını aldatmaya dönük organizasyonlarla, Türk Milletine karşı oynamaktadırlar. “Türkçe Olimpiyatı” düzenleyebilmek için, Dünyanın dört bir yanına dağılmış bu okullarda ”Türkçe Eğitim“ yapılması icap eder. “Seçmeli Türkçe” ve özel yetiştirilmiş çocuklar ile “Türkçe Olimpiyatı” yapmak, akıllıca hazırlanmış senaryonun parçasıdır.
Amerikalı görevli Graham Fuller Zaman Gazetesi ile yaptığı bir röportajda bakın neler diyor?
“Batı, Fethullah Gülen gibi örnekleri görünce çok umutlanıyor. Çünkü Gülen, modern devlet ve toplumda İslam’ın nasıl bir rol oynaması konusunda geniş bir vizyonu temsil ediyor.”
Peki kim bu Graham Fuller? F.Gülen’in Müslüman yaptığı bir Amerikalı mı? ..Hayır efendim , bu kişi ünlü bir CIA görevlisidir.
Fetullah Gülen’e verilen görev ile öncelikle içinde bulunduğu toplumu arkasına alması sağlanarak, geçmişte halifeliğin Türklerde olduğu gerçeği de kullanılarak, ”Tahrif edilmiş" Kuran ile “İslam Dünyasını” kontrol altına almaktır. “Modern devlet de İslam’ın alacağı rol”ün senaryosunun ise Washington’ca yazıldığını söylemek için “kahin“ olmaya gerek yok sanırım. (Unuttukları gerçek Kuran-ı Kerim’in bizzat Allah tarafından koruma altına alındığıdır.)
“Sözde Kürdistan”da kurulan iki Gülen kolejinin eğitim dili “İngilizce”dir. Bu okulların yine ABD nin teşvik ve onayı ile kurulduğu pek tabidir. Burada ki okulların varlığını bizzat “nurcu” kanat, “barış köprüleri” kuruyoruz açıklaması ile duyurmuştur.. “Sözde Kürdistan”ın temelinde “Binlerce Türk Vatandaşının“ kanı vardır. Uluslararası arenada her cepheden sarılan Türkiye Cumhuriyetinin topraklarını bölmeye yönelik PKK hareketinin, askerlerini oluşturduğu “Israkürt” devletinde “okul kurmanın” vicdani açıklaması nedir? Binlerce askerimi şehit eden, “Kürtçü unsurun” yapılandığı K.Irak topraklarında ki “sözde devletin“ nihai hedefleri arasında “G.Doğumuz“ da var iken, hangi mantık bu okulları bana “Barış Köprüsü” olarak kabul ettirebilir?
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 03:07
Sovyetler Birliğinin kendi derdine düştüğü, dağılma günlerinde, Türkçesi Türk Cumhuriyetlerinden çekildiği yıllarda, ABD'nin icazeti- Türkiye’nin kefaleti ile Fetullah Gülen okulları buralarda hızlı bir şekilde açılmaya başladı. Kozadan çıkan “şakirtler” , “altın nesil” olmanın gurur ve şuuru ile ABD'ye yol açmaya gittiler.. Aynı dönemde Türkiye’de başlayan PKK terörü ile Türkiye Cumhuriyeti ve insanın dikkati, Türk Devletlerinden çekilmesi de sağlandı. Böylelikle, bağımsızlıklarına kavuşan bu devletlerdeki tek önemli yapılanma “Amerikan Kolejleri “ oldu.
Türkiye’de eğitim dilinin İngilizce olduğu “Anadolu Liseli” ve üniversiteli gençlerimizin “kendi kültürüne yabancı” olarak yetiştiği gerçeğini, aradan geçen onca zaman sonra yakın gözlemlerim neticesinde belirtiyorum. Çocuklarımızı “İngilizce eğitim“ yolu ile Türk Milletinden koparmışlardır. Anadili ile eğitim yapılmayan ülkelerin sadece “sömürgeler” olduğunu hatırlatmaya gerek var mıdır?
“Amerikan Yüzyılı” projesi sadece "Amerikalı askerle” kurulmayacaktır. Yandaş siyasetçi, medya, aydın ve cemaatler stratejik ortağın neferleri olarak yola çıkarılmıştır.
Fetullah Gülen cemaatinin yayın organı Zaman Gazetesinde on yıl başyazarlık yapan, yazdığı kitapla Gülen’i “Anadolu Müslümanı'nın lideri” konumuna yükselten Fehmi Koru’nun “Bilderberg”e katılması az mı bir iştir? Dünyayı kendi lehlerine değiştirmek isteyen “Küresel-Siyonist baronların” kontrolünde, sadece hizmetkarların çağrıldığı bir organizasyondur. Güvenlik tedbirlerinin abartılmasında “Dikkat çekme ve güç gösterisi” hâkimdir. Katılımcılara, döndüklerinde ki “görevleri” verilir. Burada konuşulanlar kesinlikle açıklanamaz. Fehmi Koru, Bilderberg’e “gazeteci” sıfatı ile değil, Gülen örgütü içindeki “etkin kişilik” olması sebebi ile çağrılmıştır.
Bilderberg’de “konuşulanları yazıyorum“ saçmalığına “uzaktan kumandalı cemaat” ve Gülen’in kimliğinden habersiz temiz Anadolu insanı inanır.
Fetullah Gülen’in "onursal başkanı" olduğu, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfınca hazırlanan, “Diyalog ve Hoşgörü” toplantıları ile sadece “Müslüman’ın” gönlüne gönderme yapılmaktadır. Dünya Barışı için yola çıktıklarını söyleyen bu grubun seyircileri sadece “Müslüman“ kitledir. “İslam”ı din olarak kabul etmeyen, Hz. Muhammed’i şair, Kuran-ı Kerim’in de onun eli ile yazıldığını söyleyen Papaz ya da Hahamlar ile neyin diyaloğu yapılmaktadır?
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 03:08
15-18 Nisan 2000 tarihinde Urfa ve İstanbul’da yapılan “Uluslararası Halil İbrahim Sempozyumu"nda neler yapılmıştır?
· Haham, Papaz ve hoca imal edilen “sırat köprüsün”den geçirilerek, son dinin İslam olmadığı vurgusu yapılmıştır. (Elinin beğendiğini seç göndermesi yapılmıştır. İslam gelene kadar elbette ki önceki dinler geçerlidir. İslam’ın gelmesi ile diğerlerinin geçerliliği kalktığı halde bu düzenekler ile İslam’ın aklı niçin karıştırılıyor? )
· "Ortak ata İbrahim" denilerek, Hıristiyan ve Yahudiliğinde benimsenebileceğine vurgu yapılmıştır.
· Çift dinli olunabileceğinin örneği Lester’in şahsında verilmiştir.
Avrupa’nın göbeğinde binlerce Müslüman-Boşnak’ın katliamında, Afganistan ve Irak’ta hala süren katliamlara sessiz kalışları ile destek veren Vatikan – Kudüs hattı ile neyin diyalogu yapılıyor?
Vatikan ve Yahudiler, “İslam dinini“ kabul ettiğini resmen açıklamadan yapılan bu toplantılar “misyonerlik çalışması” olmaktan öteye geçemez.
“Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi bozarlar. Amerika’nın bize yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur. Buna rağmen şurada bulunmamıza izin veriyorsa, bu bizim için bir avantajsa, bu avantajı sağlıyor demektir." (Fethullah Gülen İle New York Sohbeti- Nevval Sevindi) diyerek doğruyu söyleyen Fetullah Gülen’e niçin inanmıyorsunuz?
“Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır." (s.6- N.Sevindi- F.Gülen ile New York Sohbeti) diyen Gülen yalan mı söylüyor diyorsunuz? (ABD ye tam teslim olmuş görüntü çizilen bu satırların sahibi, hangi İslam için çalışır diye sormak hakkımız değil mi?)
"Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinden hiçbir is yaptırmazlar. simdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz." (s.8- N.Sevindi- F.Gülen ile New York Sohbeti) diyen Gülen, ABD'den habersiz “yaprak dahi kımıldamaz” mesajını kendisi vermiyor mu?
Bunlar aradan çekilen ya da uydurulan sözler değildir. Kitabın tamamı okunduğunda da bu manalar çıkmaktadır.
İçinde bulunduğumuz çağı “Amerikan Yüzyılı“ yapmak için yola çıkmış, öncelikle İslam coğrafyalarında kan döken stratejik ortağın, “Müslüman Fetullah Gülen ve ekibine!” izin vermesini hangi mantık kabul edebilir? George W. Bush Müslüman mı olmuştur? Ki Fetullah ekibinin önünü açsın. K.Irak’ta “İlan edilmek“ için geri sayıma geçen, İsrail’den sonra ikinci çıbanbaşı olmaya hazırlanılan “Sözde Kürdistan”daki okulların ABD “himaye ve kontrolü” dışında olması mümkün müdür? “Normal prosedürdeki ”Türk okulunu”, normal şartlarda“ Peşmergeler ‘olası Devletlerinin’ içinde yapılandırırlar mı?
"Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı." (s.7- N.Sevindi- F.Gülen ile New York Sohbeti) diyen F.Gülen, icazet almadan yani ABD gerçeğini kabul etmiş, “hakiki manada inanmış!” bir insan olarak Washington’a entegre olduğunu daha nasıl açıklayacaktır?
Fetullah Gülen sadece vitrindir. Nasıl ki Türkiye’nin zengini diye geçen bir takım kişiler “Türk kimliği“ taşıyan paravanlarsa, F.Gülen’de ayni öyledir. İslami coğrafyalarda “Türk”e yakınlık duyulması (Halifelik ve adalet sebebi ile), M.Fetullah Gülen’in ABD tarafından yaratılmasına vesile olmuştur. Stratejik ortak, Gülen vesilesi ile tüm cemaati kontrol altında tutmaktadır , diyen rahmetli Hablemitoğlu’na katılıyorum.
“Yönetim sisteminde, kâinat imamından, düz müride kadar inen hiyerarşik sıralama önem taşımaktadır. ABD için hiyerarşinin sadece tepesini kontrol altında tutmak yeterlidir, çünkü cemaat disiplini nedeniyle tabanda sıkıntı yaşanmayacaktır. Oysa, ulus-devlet yapılanması içinde sömürüye dur diyenler her zaman var olacaktır, dolayısıyla da hedef ülkeye yönelik her yatırımının maliyeti ve riski yüksek olacaktır. ABD'nin tarikatlara öngördüğü modelde, önemli olan hiyerarşinin tepesinde yer alan tek karar vericiyi ve veliahtlarını-varislerini sımsıkı kontrol altında tutabilmektir. Bu modelde, hocaefendinin yanısıra, kıta imamları ülke imamları ve de az sayıdaki danışman ABD'ne (CIA) muhataptır." ( N.Hablemitoğlu)
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı organizasyonu, ”Abant Platformları”,”Sivil inisiyatif - her görüşten insanın yer aldığı oluşum" olarak tanıtılması yalandır. Oluşumun çekirdeğinde ve yönetiminde “belli kişiler” yer alır. Değişenler sadece, adlarını kendi menfaatleri için kullandıkları, Türk Milletinin önem verdiği kişilerdir. Konuşulacak konular hatta sonuç bildirgesi önceden hazırdır. Katılımcılardan konuşup bunu sonuç bildirgesine yazdırması (amaçlanan neticenin dışında) mümkün değildir. Batı emperyalizminin Türkiye Cumhuriyetinden istediklerinin sivil inisiyatif olarak, işte halkta istiyor adı altında, “hükümetlerce” yapılamasının önünü açmaktır. Bilderberg’in yerlisidir.
Yapılan Abantlarda şimdiye kadar sonuç bildirgesine yazılanlardan örnekler, yorumlarınıza açıktır efendim:
1- Vahiy’in akla hitap etmesi gerçeğinden yola çıkılarak, İslami problemlerde “salt aklın“ kullanılabileceği, çağdaş çözümlerin bulunulabileceği, (1. Abant)
2- Atatürk’ün “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” ifadesindeki milletin Türk Milleti değil siyasi irade olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle bu sözün içi boşaltılmıştır. Kabul edilen bu hali ile “Türk Milletinin” Anadolu’da hakimiyeti yoktur denmektedir. (1. Abant)
3- Türk Milletince kutsal görülen “Devlet” inancı için “Kutsal devlet” yoktur, sivil inisiyatif vardır. ( 1. Abant)
4- Mevcut merkeziyetçi hantal, bürokratik yönetim yerine, yerel topululukları, il, ilçe, belde ve köy düzeyinde sisteme ortak eden, katılımcı yönetimi, üniter devlet anlayışı içinde yapılandıracak bir idari reform gerekmektedir. (3. Abant- Yerel yönetimler yolu ile öncelikle G.Doğunun fedarasyon yapısına geçişi)
5- Ülkenin sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu, İslam'ın demokratik-hukuk devletinin önünde bir engel olmadığı vurgulandı (3. Abant - Sivil anayasa denilen Türkiye’de yaşayan tüm kimliklerin ortaklaşa anayasası- İslam..Hangi İslam? Gülen’in başını çektiği “Kontrol altında ki İslam" modeli mi?)
6- Prof. Dr. Tunçay ve Prof. Dr. Öktem, Abant benzeri toplantıların demokratik duyarlılığı artırdığına dikkat çektiler; 4. Abant'ta anayasanın tartışılmasını önerdiler. ( 3. Abant)
7- Çoğulculuğu gözeten bir uzlaşma, toplumsal sözleşmeye dayanan yeni bir anayasada ifadesini bulmalıdır. Bu husus, toplumun farklı kesimlerinin eşitlik statüsünde bir araya gelerek…(4. Abant- Türkiye’yi Türkler kurdu diyen anayasa yerine, barış için ‘Türkiye’yi Kürt, Gürcü, Çerkez, Rum, ermeni, Yahudi, Kürt..vb etnik kökenler kurdu' demek)
8- Uzlaşmayı hedefleyen çoğulculuk anlayışı ve farklı kimliklerin birarada yaşaması her kimliği ve kültürü zenginleştirebileceği gibi; onların etkileşimine ve değişimine de imkan sağlar.(4. Abant)
9- Modernleşme adına homojen bir toplum yaratma çabaları kabul edilemez;… Türkiye'nin, bütün vatandaşlarına ve her toplumsal kesime eşit mesafede duran, bütün farklılıkların kamusal alanda temsil edilmesini mümkün kılan bir devlet anlayışına ihtiyacı vardır..( 4. Abant)
10- Çoğulculuk ve uzlaşma ile ilgili olarak alınan bu kararların hayata geçirilebilmesi için, eğitim ve öğretim, Türkiye'nin sosyo-kültürel gerçeklikleri doğrultusunda, sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla yeniden düzenlenmelidir.(4. Abant)
11- Küreselleşme, devletin geleneksel işlevinde bazı değişiklikler meydana getirmektedir. Ancak, ulus devletler bu süreçte temel aktörler olarak varlıklarını yeni şartlar çerçevesinde sürdüreceklerdir.(5. Abant)
12- Tarihi-kültürel değerleri, toplumsal dinamikleri ve coğrafyası dikkate alındığında, Türkiye’nin yersiz korku ve kaygılarından kaynaklanan içe kapanma eğilimlerini bir kenara bırakarak, küreselleşmeye kendinden emin olarak ve cesaretle yönelmesi ve olumlu katkılarda bulunması mümkündür..( 5. Abant)
13- Türkiye’nin küreselleşme sürecine katılmasının önemli aşamalarından birisi Avrupa Birliği’dir. Esasen bu, Türkiye’nin genel yönelimine uygun bir hedeftir. Bu süreçte, Türkiye’nin varlık ve çıkarlarını gözeten bir anlayışla üyelik için gerekli hazırlıkların yapılması uygundur.( 5. Abant)
14- Toplantının bilimsel koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Aydın bugüne kadar tartışılan konuların hep birbirinin devamı ve tamamlayıcı nitelikte olduğunu anlattı.(5. Abant)
15- İslam’la demokrasi arasında çelişki yoktur. Küresel güvenin pekişmesi için İslam ülkelerinde demokratikleşmenin gerekliliğine inanıyoruz..(6. Abant)
16- Savaşı engellemenin ve barışı egemen kılmanın önemli bir esası barışçı bir zihniyetin yerleştirilmesi ve insanların barışa yönelik olarak eğitilmesidir… Bunun için sivil alanın genişletilmesi, sivil toplum örgütlerinin gelişimine müsait zemin oluşturulması, elitlerle toplum arasındaki iletişim sorunlarının giderilmesi gerekmektedir.(6. Abant)
17- Genellikle uluslararası düzenlerin savaşlardan sonra kurulduğu ve galiplerin kuralları koyduğu bir vakıadır. Bu kez olup-bitmiş bir savaştan sonra kurulacak düzenin yeni çatışmalara yol açmayacak esaslara dayalı olarak kurulması gerekmektedir. (6. Abant)
18- 11 Eylül sonrası, oldukça hassas hale gelen (veya getirilen) ve adeta “Müslüman paranoyası”na sevk edilen Avrupa kamuoyunda İslam’ın, barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü emreden yönü hiç mi hiç bilinmemektedir. Bu nedenle, Johns Hopkins Üniversitesi işbirliği ile 19-20 Nisan’da Washington’da gerçekleştirilen Abant Washington Toplantısı, bu eksikliği gidermek amacıyla organize edilmiştir. ( 7. Abant)
19- Daha önce de belirttiğim gibi, Osmanlı deneyimi, sandığımızın, takdir ve/ya teslim ettiğimizin ötesinde demokrasi filizi için toprağı hazırlamıştır…. İslam ile birlikte: Modernleşme ortamında dinin mütalaa ve yorumlanmasına ilişkin diyalojik ilişki. Öyle bir diyalojik ilişki ki, modernleşmeyi hem kalıp, hem de içerik olarak etkilesin!... Son onyıllar içinde “ orta yol “ reformculuk özellikle gelişmektedir. Bu yeni oluşum, bir bakışla hem liberal ve modernisttir; fakat bir başka açıdan da kadim dinsel ılımlılığın temel dokusuna sadıktır. Evet, “ dine rağmen çağdaşlaşma“yı reddetmektedir…..Bir mütevazı uyarı yapmak istiyorum. Demokrasinin ya da kendi semavi dini değerlerimizin faziletlerinden bahsederken onları bir şekilde tekelimize alacak kıskançlıkla davranmamalıyız. Kur’an’ın “maruf“ hükmüyle yüzyıllardır öğrettiği değerler başka kültürlerin de geleneğinde ve uygulamalarında yok mudur? Bunlar sadece Hıristiyanlığa ya da Yudeo - Kretien kültüre veya İslam’a özgü (münhasır) değillerdir. Hepimize aittir…( 7. Abant- Mehmet Aydın’ın açış konuşması)
20- 7 Abant’ın ABD ye taşınması üzerine..dış politika alanında Washington’ın en prestijli mekanlarından biri olan Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Bölümü’nde (SAIS) gerçekleştirildi. Anladığımız kadarıyla SAIS bir nevi lisansüstü eğitim merkezi olup, elan dekanlığını ünlü CIA uzmanı, Japon asıllı Francis Fukuyama yapmaktadır. Kendisinden önce buranın dekanı Paul Wolfowitz…(Mehmet Durmuş)
21- Atatürk’ün ‘muasır medeniyet’ ve ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ hedeflerine kenetlenmiş, iç ve dış sorunlarını çözerek uluslararası camiayla daha fazla entegre olmuş, komşularıyla barışık, Avrupa Birliği ile bütünleşmiş, ABD ile dostluğunu pekiştirmiş, NATO’da yerini muhkemleştirmiş, demokrasi, laiklik ve İslam’ın en güzel yorumlarıyla taçlanmış bir Türkiye, medeniyetler arasında köprü kurmaya daha iyi namzet teşkil edecektir..(7. Abant-F.Gülen)
22- Abant toplantısı ve kararları bütün dünyayı ilgilendiren ABD'nin başkentini mekân olarak kullanıyor. Burada konuşulanlar bir yolunu bulup muhataplarına ulaşabilirse, global köyün bütünüyle sahipsiz olmadığını onlara hatırlatabilir... Zaten, toplantının Washington'da yapılmasıyla amaçlanan da bu. Bakalım Abant kokusu Washington'u etkisi altına alabilecek mi? (Taha Kıvanç(Fehmi Koru), 21 Nisan 2004 - Yeni Şafak)
23- "Türkiye'nin AB'ye Üyeliği Sürecinde Kültür, Kimlik ve Din" (3-4 Aralık 2004, Brüksel) Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Hüseyin Gülerce, farklı din, dil, kültür ve geleneğe sahip olmalarına rağmen Türkiye ve Avrupa'nın entegrasyonunun güzel neticeler verebileceğini kaydetti. (8. Abant)
24- Katolik Kilisesi'nin İtalya ve İspanya'nın demokratikleşmesinde önemli rol oynadığını anlattı. Broglio, “Neden Türkiye'de Müslümanlık böyle bir rol oynamasın?” sorusunu yöneltti. (8. Abant)
25- İsveç'in İstanbul Başkonsolosu İngmar Karlsson, ‘Avrupa İslamı' kavramını ele aldı. Karlsson, İslam'ın Avrupa'nın bütünleyici bir parçası olduğunu belirterek çok yakında “Batı İslamı”ndan bahsedileceğini söyledi..(8. Abant)
26- Atatürk’ün gösterdiği “muasır medeniyet” hedefi Avrupa Birliği vesilesiyle yeni bir noktaya gelmiştir… Önceki hükümetlerle başlayan, şimdiki hükümetle zirveye ulaşan AB reformları için ilgili her kurum ve kuruluşun gösterdiği gayret takdire layıktır…(8.Abant-F.Gülen’den mesaj)
27- 9. Abant Toplantısı: "Eğitimde Yeni Arayışlar" (1-3 Temmuz, Erzurum) eğitimle “Dünya vatandaşı” yetiştirilmelidir.. Eğitimin bu yeni hedefi için, eğitim kurumları yeniden yapılandırılmalıdır denmektedir.
28- Evrensel barış için Türkiye’de bulunan; Gürcü, Kürt, Rum, Ermeni, Çerkez, Boşnak vb..ların eğitimi önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
29- Çoğulculuğu kabul etmiş, içinde ki toplumluklara yönelik, sosyolojik verilerine bakarak oluşturulan eğitimle bölge dünya barışına katkıda bulunmak gerekir. Bölge barışına katkıda bulunmak için İsrail politikalarını da kabul ederek, ayni zamanda dünya barışına katkı sağlanmalıdır. (9. Abant)
30- Eğitim merkezden değil, her grubun kendi inisiyatifi doğrultusunda olmalıdır. Türkiye milli devlet değil ve milli eğitim değil, yöresel, kendi inisiyatiflerinde eğitim gerçekleştirilmelidir. Bunun içinde bir an önce yerel yönetim yasası çıkmalıdır.(9. Abant)
31- Eğitim temel bir haktır. Bu hak kılık, kıyafet, etnik, dinsel, cinsel vb. gerekçelerle engellenmemeli; toplumsal, kültürel eşitsizlikler giderilmeli ve diğer halkların anadil de eğitimleri başlatılmalıdır.(9. Abant)
32- Yurt dışındaki Türk okullarının Türkçenin ve Türk kültürünün yaygınlaştırılması konusundaki başarılı deneyimlerinden istifade edilmelidir. (Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışındaki okulları hangisidir? Bahsedilen okullar Fetullah Gülen’in okullarıdır. Toplantıda Millî Eğitim Bakanı H.Hüseyin Çelik’te vardır.) (9. Abant)
Amerikan Yüzyılı için yola çıkmış “İnançlı” görünümleri ile bu müfreze, “Türkiye, Türk Milleti” ya da daha genel anlamı ile “İslam alemi” için mi çalışmaktadır?
"Abant Platformu, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Düşünce Kuruluşudur.” Şeklindeki ifadeye ve Dinlerarası diyalog çalışmaları için kullanılan paranın büyük kısmının Amerikan Ulusal Demokrasi Fonu (NED) tarafından finanse edilmesine bakarak, buradaki sonuçlarında stratejik ortak tarafından kaleme alındığını söyleyebilir miyiz?
Son olarak, Gülen Cemaatini yine kendilerinden dinleyelim diyorum:
“Fethullah Gülen sürekli olarak diyalogdan ve hoşgörüden söz ediyor. Bence bu kavramların, görünenin ötesinde anlamları var. Mesela şöyle: Gerçek dünyada diyalogun karşılığı “pazarlık”, hoşgörünün karşılığı ise “centilmence rekabet”tir. (İlk buluştuklarında Fener Rum Patriği Bartholomeos’un Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun açılması için Gülen’den destek istediğinde, Gülen’in Selanik’te bir Atatürk Lisesi açılmasını tavsiye etmesi, Gülen’in gerçekçi ve yaman bir pazarlıkçı olduğunu gösterir.) Ayrıca içine kapanık Müslümanları, küreselleşen dünyada Hıristiyanlarla “dinî rekabete açmıştır.“ (Hüseyin Gülerce, Zaman, 07.01.2005-Yükselen Değer “ Gülen Hareketi”)
kaynak: http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=129370
Şimdi sözü tekrar ben alayım:
Bu söylem, yaman pazarlık mıdır, emperyalizme teslimin kamuoyunca yadırganmasının önüne geçme operasyonu mudur?
Ruhban Okulu, 1971’de 'Özel Yüksekokulları Kapatan Kanun'un yürürlüğe girmesiyle kapanmıştır. Devletin denetiminde olmak şartı ile Özel okulların açılması gündeme geldiğinde, Patrikhane “Devlet kontrollü eğitimi” kabul etmemiştir. İstedikleri, “Vatikanvari” devlet içinde devlet olmak projesini hayata geçirmektir. “(N.Kavcar–Heybeliada Ruhban MYO- 4 Aralık 2005)
Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz .
Geçmişte ve günümüzde yapılanlar ortadadır. Bu sebepten cemaatin tamamına “Fetullah Gülen hareketi” değil, “Fetullah Gülen Harekatı” demek daha yerinde olur düşüncesindeyim.[/b][/color]
Kaynak: http://www.cemaatler.com/haber_detay.asp?haberID=88
Ne güzel kopyalayıp yapıştırmışsın ama kaynak istesek kızar mısın?
Malumunuzdur ki forum ortamında kopyala yapıştır yapıyor isek eğer kopyaladığımız yerin ismini de yazmak hem forum kuralları olarak hem de etik kurallar açısından daha doğru olacaktır... :-*
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 03:18
Ne güzel kopyalayıp yapıştırmışsın ama kaynak istesek kızar mısın?
Malumunuzdur ki forum ortamında kopyala yapıştır yapıyor isek eğer kopyaladığımız yerin ismini de yazmak hem forum kuralları olarak hem de etik kurallar açısından daha doğru olacaktır... :-*
sorun degil hemen eklerim :-*
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 08:57
Neden Fethullah hazretleri deme gereginde bulunuyor sunuz?
Patrik e hazretleri demektense patrik ile dostluk kurana ve kendisine hazretleri diyene hazretleri diye ifade etmemin sebebi kendisinin müslüman oldugunu söyleyene kullanmayi tercih ederim
Bos islerle ugrasiyorsun
Müntesip
04-22-2008, 10:48
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
kardesim sen bu konuda pek gercekleri göremiyorsun galiba ;
1)peygamber efendimiz(sav) dinimizi anlatmaya calısırken edilen hakaretlerden haberin var mı senin ??? dönmüş mü yolundan ALLAH'ın resuşu (sav) ki biz de dönelim bu yoldan !biz sade ve sadece O(sav)nu örnek alırız.ebu cehil'in kapısına 200 defa gittigi rivayet ediliyor.simdi sen gelmişsin hangi kıstas'a göre konusuyorsun burada kur'an'dan mı hadis'ten mi yoksa kendi vicdanından mı ??önce bunun cevabını bekliyorum senden ..bu biiiiiiiiiiiiiirrrrrrrrrrr
2)ecevit'le hocamızı bagdastırmıssın ama sunu bil ki ecevit acık yürekli birisidir.onca laf yiyecegini bile bile vahdettin hain degildir diyor !!ayrıca din hakkındaki görüşlerini de bir dinlemeni tavsiye ederim.su an din alimi gibi görünen insanlar bence dine onun kadar yardım etmemiş olabilirler.hatta a.nejdet sezer'in c.baskanı olmaması için cok ugrasmıstır ama bahceli sagolsun ...
3)filistin'deki kardeslerimiz ölüyor diyorsun peki bunun önüne sence nasıl geceriz ?? kassam füzeleriyle mi ?? ne kadar komiksin be kardessim eleştriyorsun ama ne diye eleştirdigini bile bilmiyorsun..yazık vallahi önce bir arastırrrr.eger bu katliam durdurulacaksa bu silahla olmaz artık anlayın bunuuu.israil'in silah gücünün önüne gecebilecekmisiniz..cevab verin lütfen gecebilirmisiniz.eger bu katliam duracaksa barışarak olur...savasarak degil..hocaefendiyi dinleyenler israil'de barış köprüleri kurmaya calısıyor,filistine yardım toplamak için için cablıyorlar.acaba sen neyapıyorsun...
rikopasa
04-22-2008, 11:05
Ya bu adam "önce anayasayı ele geçireceksiniz" demiş , "sabırsızlanıp civciv çıkmadan önce yumurtayı kırarasanız tüm yapılanlar boşa gider" demiş , siz hala bu adamı savunuyorsunuz.
Adam Türkiye Cumhuriyeti nin düşmanı bu aşikar , istediğiniz kadar değil diye ısrar edin. Adımları yavaş yavaş atacak hissettirmeden gelmeye çalışacak ama Allahın izniyle başaramayacak.
Müntesip
04-22-2008, 11:13
bu kadar güzel kopyala yapıstır yapmıssın ama eksik.sunlarıda ekle ;
1)susurluk olayı
2)necib hablemitoğlu olayı
3)ugur mumcu olayı
bunları sen bilmiyorsundur yakına gelelim ...yerlere dikkat et ;)
4)şemdinli-kitapcı bombalandı
5)trabzon-papaz öldürüldü
6)ankara-danıstay saldırısı
7)istanbul-cumhuriyet gazetesi bombalandı,hrant dink öldürüldü
8)izmir-minübüs'e bomba konuldu.
istisnasız bunların hepsinde hocaefendiyi sucladılar.bunlarla ilgili dökümanlarıda kopyala yapıstır.ya hu kardesim demişsin bunlar amerikanın öncü karakolları..nereden biliyorsun be heyyy CAHİLLL.
gittin gördün mü okullarda neler yapılıyor.dur ben sana anlatayım..
1)her okulda türkçe ögretiliyor.
2)her ögrenciye ATATÜRK anlatılıyor.
3)her ögrenciye müslümanlıgın terör dini olmadıgı HİSSETTİRİLİYOR.
4)istiklal marsı her okulda okutuluyor
5)tüm sınıflarda TÜRK BAYRAGI var.
6)cocuklar türklerin barbar olmadıklarını( ve bu cocuklar sayesinde aileler) ögreniyor.
7)ileride ülkeyi yönetecek olanlar türklerin dost oldugu suuruyla yetiştiriliyor.
daha sayayım mı ??hadi sende bir tane birşey söyle AMERİKA için yapılan...veya bunları bosver TÜRKİYE için neler yapıyorsun...
daha fazla can sıkmayın.zamanında irticacı dediniz,ülkeyi ele gecirmek istiyor dediniz şimdi de kalkmış cıa ajanı,amerikan dostu,misyoner diyorsunuz.
kulaktan dolma ve aslı asstarı olmayan bilgilerle burada sacmalamayın !!
BİLMİYORSANIZ SUSUN ADAM SANSINLAR !!!
Müntesip
04-22-2008, 11:26
Ya bu adam "önce anayasayı ele geçireceksiniz" demiş , "sabırsızlanıp civciv çıkmadan önce yumurtayı kırarasanız tüm yapılanlar boşa gider" demiş , siz hala bu adamı savunuyorsunuz.
Adam Türkiye Cumhuriyeti nin düşmanı bu aşikar , istediğiniz kadar değil diye ısrar edin. Adımları yavaş yavaş atacak hissettirmeden gelmeye çalışacak ama Allahın izniyle başaramayacak.
önce askeriye !! yanlış biliyorsun...
ele gecirmek nasıl bir tabir.onu suanki ler daha iyi bilir %5'lik kesime ait insanlar cöreklenmiş anayasa mahkemesine..soruyorum simdi %5 lik kesim o makama geldigi zaman mı ele gecirilme olur %75 lik kesim mi ?? cumhuriyet düşmanı demişsin neye dayanarak ??basörtüsünü engellediler sesimiz cıkarmadık sadece vatanımızı düşündügümüz için ,şimdi gelmiş laf söylüyorsun ..asıl cumhuriyet düşmanı sizlersiniz.3-5 kisinin egemonyası altına soktunuz cumhuriyeti kimse koklatmıyorsunuz.cumhuriyet maras'taki basörtülü bacımın,kurtuluş savasındaki beli bükülmüş ama gücünü dininden alan ninemindir.ona sahip cıkmaya kalkısmayın !!
ya bırak kardesim ya hu size cevap vermekten usandım artık !!
rikopasa
04-22-2008, 12:10
başörtüsünü kim engellemiş kardeşim , yasakmı başörtüsü takmak ... siz kaşımadan önce daha özgürdü türban ...
devletimiz laik ve buna uyulması gerekiyor.
özel bir maddeyle üniverseitelerde bu konu aşılabilecekken anayasayı hedef aldınız.
bırak bu mağdur ağızlarını ...
kurtuluş savasındaki beli bükülmüş ama gücünü dininden alan ninemindir.ona sahip cıkmaya kalkısmayın !!
"ananıda al git" ... senmi sahip çıkacaksın beli bükük nineye ... senin başındakiler sahip çıksınlar sen ondan sonra gel burda mangaldaki külleri üflemeye ...
Üç mevsim
04-22-2008, 13:15
Yapılan Abantlarda şimdiye kadar sonuç bildirgesine yazılanlardan örnekler, yorumlarınıza açıktır efendim:
1- Vahiy’in akla hitap etmesi gerçeğinden yola çıkılarak, İslami problemlerde “salt aklın“ kullanılabileceği, çağdaş çözümlerin bulunulabileceği, (1. Abant)
2- Atatürk’ün “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” ifadesindeki milletin Türk Milleti değil siyasi irade olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle bu sözün içi boşaltılmıştır. Kabul edilen bu hali ile “Türk Milletinin” Anadolu’da hakimiyeti yoktur denmektedir. (1. Abant)
3- Türk Milletince kutsal görülen “Devlet” inancı için “Kutsal devlet” yoktur, sivil inisiyatif vardır. ( 1. Abant)
4- Mevcut merkeziyetçi hantal, bürokratik yönetim yerine, yerel topululukları, il, ilçe, belde ve köy düzeyinde sisteme ortak eden, katılımcı yönetimi, üniter devlet anlayışı içinde yapılandıracak bir idari reform gerekmektedir. (3. Abant- Yerel yönetimler yolu ile öncelikle G.Doğunun fedarasyon yapısına geçişi)
5- Ülkenin sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu, İslam'ın demokratik-hukuk devletinin önünde bir engel olmadığı vurgulandı (3. Abant - Sivil anayasa denilen Türkiye’de yaşayan tüm kimliklerin ortaklaşa anayasası- İslam..Hangi İslam? Gülen’in başını çektiği “Kontrol altında ki İslam" modeli mi?)
Abant toplantılarının ne kadar faydalı olduğu bu sonuç bildirgesiyle ortaya çıkıyor. Bir Milli Görüşçü bu maddelerin hiçbirinden rahatsız olamaz.
Bir Milli Görüşçü; Ergun Poyraz, N.Kavcar, N.Hablemitoğlu gibilerinin düşünceleriyle inançlı kardeşlerine saldıramaz, bunu yaparsa kendisi kaybeder ve Milli Görüş'e zarar verir.
Bu noktada Necip Fazıl'a katılıyorum. Yıllarca, Nur Cemaati hakkında atıp tuttuk veya öyle yönlendirildik. Ama, kainatın Milli Görüş'e sığmayacağını ve Mili Görüş'ün 'ufuk' sorunu olduğunu, Türkiye'nin geleceğini ancak Nur Cemaati'nin inşa edebileceği gördük.
İşçi Partililer,CHPliler, komünistler küfür misali tek millet olmuş üzerimize geliyor, Milli Görüşçüler de buna destek veriyor. Bugün laikçilerden duyduğumuzu ertesi gün Milli Görüşçülerden duyuyoruz. Üzülüyorum kendileri için...
Müntesip
04-22-2008, 13:26
başörtüsünü kim engellemiş kardeşim , yasakmı başörtüsü takmak ... siz kaşımadan önce daha özgürdü türban ...
devletimiz laik ve buna uyulması gerekiyor.
özel bir maddeyle üniverseitelerde bu konu aşılabilecekken anayasayı hedef aldınız.
bırak bu mağdur ağızlarını ...
gercekten böyle mi düşünüyorsun sen,yasak degil mi başörtüsü.bu ülkenin hastanelerinde kimliğinde basörtülü fotografı var diye insanlar ölüyor insafsızlık edip damarıma basma !! kim kaşıyor söylesene milleti koyun sürüsü sanıp belli ideolojilerini yürütmek için akla mantıga sıgmayan kısıtlamalar getiren zihniyet mi,yoksa özgürlüğü için ugrasan insanlar mı ?? laiklikten bahsediyorsun.senin anladıgın laiklik dinsizlik mi ?devlet ne karısır insanların dinine ?? laiklik, devletin her din mensubuna esit haklar vermesi durumudur.aksi takdirde bu laiklik degil zorbalık olur.ne olur bırakın artık kendiniz gibi olmayanların önünü kesmeyi..özel bir maddeymiş !!ne kadar basit konusuyorsun ?? su an ki rektörler mi o özel maddeyi degiştirecek ??komik olma rica edecegim.. magdur ayaklarından bahsediyrsun her fırsatta anıtkabir'e yürüyen benim di mi ??atam bunlar bizden coklar bizi eziyorlar ayaklarını bırakın isterseniz..
kurtuluş savasındaki beli bükülmüş ama gücünü dininden alan ninemindir.ona sahip cıkmaya kalkısmayın !!
"ananıda al git" ... senmi sahip çıkacaksın beli bükük nineye ... senin başındakiler sahip çıksınlar sen ondan sonra gel burda mangaldaki külleri üflemeye ...
önce bir basbakan'la nasıl konusacagını ögrenecek daha sonra huzuruna cıkacak ? edep denen bir olgu vardır bilirmisin ?? ben sahip cıkacagım sana bırakacak degilim yaaa !!
Başbakanın ananıda al git dediği şahıs o bölgeye gelen hemen hemen her siyasi lidere aynı şekilde tacizlerde bulunan, çiftçilikle alakası olmayan bir kimsedir. O kişi evvela bu ülkenin başbakanıyla adam gibi konuşmayı ögrenmelidir. Yaptıgı terbiyesizlikten bir ün sonra amacına ulaşmış bir tv kanalına çıkmayı başarmıştır. Çıktıgı haber bülteninde başbakandan özür dileyen bu dengesiz insan birkaç gün sonra tekrar aynı gayelerle yine saçma sapan konuşmaya başlamıştır. Bu kimse önce adam olsun dansöz gibi oynamasın devlet büyügünede edepli olsun.
rikopasa
04-22-2008, 14:23
Bak arkadaşım bu ülke Şevki Yılmaz ları gördü , "hepinizi domuz bağından beter edeceğiz" diye bağıranları gördü.
Bu ülke korkuyor bunu göremiyormusunuz , rahatlatmak yerine üzerine giderek dahada germedinizmi türban meselesini ?
İsteyen istediği kılıkla kıyafetle dolaşsın ama bu işin suyu çıkmayacakmı ? yarın öbürü yeşili sarıyı kırmızıyı takıp pkk propagandası yapılmayacakmı ?
Bu gibi kapıların açılmasına şimdilik gerek yok , ileride bazı tehtidler ortadan kalkar ondan sonra özgürlükler kendiliğinden gelir.
AB de hangi ülke hatırlamıyorum ama bulurum , aşırı sağcı hükümet diğer AB ülkelerinin baskısı sonucu istifa etmedimi ?
tayyipleyiz
04-22-2008, 14:26
hala sorularımın cevabını alamadım ben. lütfen kes yapıştır yapmayın kendi cümlelerinizle cevap verin. bende barış köprüleri adlı bir kitap var bunun baş yazarı ecevit. ecevit herkezin bildiği üzere solcudur ve dini oluşumlara karşıdır. hatta iktidarı zamanında Kur'an kurslarını kapatmıştır. müslümanlara tabiri caizse eziyet etmiştir. peki Kur'an kurslarını kapatan ecevt neden türk okullarına destek verdi? türk okullarının amacı Nam-ı Celili yaymak değilmidir. peki o zaman neden ecevitin desteğini aldı? neden ecevit diğer cemaatlere karşıyken birtek Nur cemaatini desteklemiştir. yoksa Kur'an kursları ve türk okulları ikisininde amacı islama hizmet değilmidir? bir başka soru neden islam birliği kurma yolunda adım adım ilerleyen Erbakan hükümetinin gitesini istemişlerdir. tamam milli görüşcü olmayabilirler Erbakanıda sevmeyebilirler buna saygı duyarım sevmek zorundada değildirler ama Erbakan hocam islam adına islamın daha güçlenmesi adına islam birliği kurmak istedi peki neden Fethullah Gülen bırakın destek olmayı hatta kanallara röportaj vererek köstek oldu.
bu arada yukarıdaki yazılarda Nur cemaatinde herkezin siyasi fikrinin şahsi olduğu ima edilmiş. bu bana pek inandırıcı gelmiyor. ben geçen sene nur cemaatine hizmet edeceğimi ama aynı zamanda saadet partisene oy vereceğimi söylediğimde bana nur cemaatine bağlı kişiler ikisinin bir arada olamıyacağını milli görüşcü bir nurcunun olmayacağını söylediler. hala kafamdaki karışıklıklara cevap alamdım :(
Sizin meseleleri algılama süreciniz soğuk savaş dönemlerinde kalmış bir serzeniştir bütün meseleyi ecevit in siyasi kazanç maksatı ile hizmetin önünü acma meselesini ezeyip bezeyip kendi islami persfektifinize uygun olmayan ara tonlara yaşam hakkı vermeyen bir aklın arka planında kalan kırıntılardır. Hizmet eksenli bir gelişmeyi siyasi arenaya cekerek olmamış söylemleri siyasi arenada anlam kazandırma alışkanlığı sanırım bu misyonda yoktur ama sizin ısrarla anlamak istemediğiniz mesele geçmişte fazilet ve refah partisinin insanların islami yönlerini kullanarak siyaset yapma ahlakının düşüş sancısını hizmet ehline de yaşatma ufkundan başka bir şey değildir . Bu tür şartlanmışlığa inanmış bir insanın nur cemaati ve misyonu hakkında pek bilgiye ulaşma aşkı yoktur , kendisini tatmin edecek tek çıkış noktası kendi bildiklerine ve Sayın Erbakan hocanın ufkuna teslim olmaktır.Ama küreselleşen dünya da meselelere farklı boyut kazandırma ve farklı yöntemler ile islama hizmet etme güzellikleri birileri tarafından her zaman gereken görevini icra edecek nesli bulacaktır inşaallah
Aklınızdaki bir çok meselenin çözümü için gerekli bilgileri sizin önünüze sermemize rağmen hala kısa yolları kullanarak büsbütün hizmeti hedef almanın geleçek olan bütün bilgilere kapalı olduğunuzun imasıdır.
işte orada durun hakkımda bilginiz olmadan görüşlerimi kimden aldığım hakkında yorum yapmayın isterseniz. ben 3 yıldır nur cemaatinin içindeyim ve son zamanlara kadar hizmet aşkıyla yanınıp tutuşmuş bir insanım. her hafta sohbetlerine katılırım yatılı programlarına katılırım . ALLAH onlardan razı olsun nankörlük edemem onlardan çok şey öğrendim. ben sadece gerçekten cevabını almak istediğim soruları sordum. hizmet hakkında en az sizin kadar bilgim vardır. ben hiç milli görüşle ilgili kitap okumadım ama hizmetle ilgili okudum. hiç milli görüşcülerin programlarına katılmadım teşkilatına girmedim ama nur cemaatine katıldım. ama siyasi görüş olarak milli görüşü benimsedim yani bana refah partisinden bir miras kalması imkansız. ben hep şunu savundum. nur cemaati bir islam cemaatidir milli görüş ise bir siyasi görüştür ben hem nur cemmatine hizmet eder hemde saadete oy veririm ama bana ne yazıkki bunun olmayacağını ikisinden birini seçmemi nur cemmatindeki tanıdıklarım söyledi. yani beni taraf olmaya iten onlardı. siz zannediyor musun ki böyle soruları sadece size sordum milli görüş forumda dahada sert uslupla onlarada soru sordum. sizden daha yumuşak bir cevap beklerdim ama siz hemen karşı tarafı suçlama politikasına girip benide gerçekleri görmeyen insan ilan ettiniz bide stüne üstük ben hizmti hedef almakla suçladınız ALLAH aşkına soruyorum size hangi mesajımda hizmetin yaptığını eleştirdim ben sadce olaya siyasi yönden baktım.. ama herşeye rağmen sorularıma cevap vermek için uğraştınız teşekkür ediyorum size ALLAH razı olsun.(bu sorulara alacağım cevaplar benim için çok önemliydi)
Öncelikle sizden üslubu ağır bulduğunuz için özür dilemek isterim... Ben kişilere haiz yazı genelikle yazmam.
Ancak burada 1. ağızadan verilen siyasete bakış ve siyasi partinin yanında olma tavırları Hocaefendiye ait olması hasabi ile kesinlikle telife ve tekzibe ihtiyaç duymayacak niteliktedir.
Bizim amacımız kimsenin kalbini kırmak değil, yargılamka hiç değildir. eğer üslubumuz bu yönde fevri algılandı ise; maksadımız o olmasa da özür dilerim kendi adıma...
Bu kadar büyük bir davanın siyaset gibi bir areneda koşuyor gibi gösterilmesi bizi rencide etmiştir. Hocaefendi böyle bir sürece kendinin sözüne iktibas etmiş, değer vermiş insanları asla bu sürece sokmamış ve sokmayacaktır da... bunu kendi de açıklamsında net ifade etmiştir. Ama murad gösterilen deliller ile kanıtlankmışken aynı sorulara muhattap olmak, konuyu başka saflara da kaydırmak gibi algılanmaz mı?
Biz bu konuda diyeceklerimizi, Kes, kopyala, yapıştır niteliğnde değil;- her ne kadar da öyle görünse de- asıl kanıtlar ortaya konularak bir yaklaşım tarzı izlemek istedim. Bunun da en doğrusu olacağı konusunda bu konunun ehemmiyeti bakımından fikrim değişmedi.
eğer üslubumuz incitici, rencide edici oldu ise, hakkınızı helal etmenizi rica eder, saygılar sunarım...
rikopasa
04-22-2008, 14:29
Neyse arkadaşlar ,
Bazı konularda tereddütüm var , çekincelerim var ve akp bunları gidermeyi başaramadı ...
Tek başına hükümet olduklarında sevinmiştim ama umduğum gibi olmadı.
6 senedir tek başına iktidar olan bir partinin ülkeyi bugün yaşadığımız kaos ortamının çok uzağında tutması gerekirdi diye düşünüyorum. Kaosun sebebi ne olursa olsun bu güç ellerinde vardı ve hala var ...
Üç mevsim
04-22-2008, 14:38
Bak arkadaşım bu ülke Şevki Yılmaz ları gördü , "hepinizi domuz bağından beter edeceğiz" diye bağıranları gördü.
Bu ülke korkuyor bunu göremiyormusunuz , rahatlatmak yerine üzerine giderek dahada germedinizmi türban meselesini ?
İsteyen istediği kılıkla kıyafetle dolaşsın ama bu işin suyu çıkmayacakmı ? yarın öbürü yeşili sarıyı kırmızıyı takıp pkk propagandası yapılmayacakmı ?
Bu gibi kapıların açılmasına şimdilik gerek yok , ileride bazı tehtidler ortadan kalkar ondan sonra özgürlükler kendiliğinden gelir.
AB de hangi ülke hatırlamıyorum ama bulurum , aşırı sağcı hükümet diğer AB ülkelerinin baskısı sonucu istifa etmedimi ?
Nesi varmış Şevki Yılmaz'ın. Siz medyaya kandınız da adamı irticacı ilan ettiniz. Milli, manevi değerlere bağlı vatansever bir Rize'li. Öcülerinizi kendiniz oluşturuyorsunuz.
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 14:59
al iste ben ziyaret ettigi papyi degil papa nin Peygamber efendimize hakaret ettigi halde diyalog pesinden gittigini belirttim yoksa ziyaret ettigi papa peygamber efendimize hakaret etti diye ifade kulanmadim ;)
kardesim sen bu konuda pek gercekleri göremiyorsun galiba ;
1)peygamber efendimiz(sav) dinimizi anlatmaya calısırken edilen hakaretlerden haberin var mı senin ??? dönmüş mü yolundan ALLAH'ın resuşu (sav) ki biz de dönelim bu yoldan !biz sade ve sadece O(sav)nu örnek alırız.ebu cehil'in kapısına 200 defa gittigi rivayet ediliyor.simdi sen gelmişsin hangi kıstas'a göre konusuyorsun burada kur'an'dan mı hadis'ten mi yoksa kendi vicdanından mı ??önce bunun cevabını bekliyorum senden ..bu biiiiiiiiiiiiiirrrrrrrrrrr Peygamber erfendimize elbette hakaretlere ugramistir ve elbette davasindan dönmemistir amma velakin Peygamber efendimizde Misyonu ve amaci belli olan sahte diyalog pesinde gitmemistir ,kardesim biz Tek Hak Dinin Islam olduguna Inaniyoruz ve gerisinide kabul etmiyoruz,bir tarafta Müslümanlar öldürülüyor ve halen sizin diyalogdan bir ses yok,kardesim eger diyalog pesinden gideceksen tek tarafli olmaz
2)ecevit'le hocamızı bagdastırmıssın ama sunu bil ki ecevit acık yürekli birisidir.onca laf yiyecegini bile bile vahdettin hain degildir diyor !!ayrıca din hakkındaki görüşlerini de bir dinlemeni tavsiye ederim.su an din alimi gibi görünen insanlar bence dine onun kadar yardım etmemiş olabilirler.hatta a.nejdet sezer'in c.baskanı olmaması için cok ugrasmıstır ama bahceli sagolsun ... fazla söze gerek yok, yüze Mevlam seni Ecevit ile Hasreylesin desem Amin dermisin veya diye bilirmisi samimi cevap bekliyorum ;)
filistin'deki kardeslerimiz ölüyor diyorsun peki bunun önüne sence nasıl geceriz ?? kassam füzeleriyle mi ?? ne kadar komiksin be kardessim eleştriyorsun ama ne diye eleştirdigini bile bilmiyorsun..yazık vallahi önce bir arastırrrr.eger bu katliam durdurulacaksa bu silahla olmaz artık anlayın bunuuu.israil'in silah gücünün önüne gecebilecekmisiniz..cevab verin lütfen gecebilirmisiniz.eger bu katliam duracaksa barışarak olur...savasarak degil..hocaefendiyi dinleyenler israil'de barış köprüleri kurmaya calısıyor,filistine yardım toplamak için için cablıyorlar.acaba sen neyapıyorsun...
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor, siz ne yapiyorsunuz söyle bakalim filistindeki Müslüman kardeslerimize Militan yakistirmasi yaparak mi gösteriyorsunuz desteginizi
Müntesip
04-22-2008, 15:50
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor, siz ne yapiyorsunuz söyle bakalim filistindeki Müslüman kardeslerimize Militan yakistirmasi yaparak mi gösteriyorsunuz desteginizi
bak komik kardesim el öpme diye bir olay olmadıgını bir daha hatırlatmak isterim.ne getirdigini sen görecek yaş'ta ve zamanda degilsin,ekilen her tohum anında meyve vermez... bambu agacının nasıl yetiştiğini bir ögren istersen.. bak simdi konuyu farklı mecralara cekmeyelim istersen.ricopasa'yla aynı zihniyette oldugunuz asikar,o dda basörtüsüne getirmiş,hükümetin icraatlarına getirmiş vs konuyla alakası yok bunların bu biiirrr.
ikincisi soruma soruyla karsılık verdiğine göre verecek cevabın yokkk.ben sana yine de cevab vereyim...
bizim arkadaslarımız 10 senedir israil'de bilimsel calışmalar yapıyorlar.burada teblig sözkonusu degil sadece temsil ediyorlar dinlerini ve ülkelerini...kimse yok mu dernegini bilmem duydun mu ???
hocamızında misyonu ve amacıda belli ancak bakmasını bilmeyenler göremez.tek taraflı diyorsun da peygamber efendimiz(sav)e inanacaklarını taahhüt etmişlermiydi de peygamber efendimiz(sav) defalarca kapılarına gitti..
hemende ecevit'le hasreylesin lafını yapıstırmıssın ne kadar güzel bir cevap.tebrik ederim sana yakısanı yaptın yine..simdi ne alakası var da olayı ecevit'e indirgiyorsun benim oradaki cevabım ecevit'in kötü bir insan olmadıgını ispatlamak içindir
Üç mevsim
04-22-2008, 16:50
Gerçekleri Görelim kırıcı olmaya başladığınızın farkında mısınız? Sizin yaptığınız şekilde bir akıl yürütmeyle Erbakan Hoca'nın da bir dolu kabahati bulunur. Ama bunları seviyeli şekilde konuşursak daha uygun olur. 'Tek millet olup üzerimize hücum eden küfür'ün ağzıyla konuşuyorsunuz. Yakışıyor mu Milli Görüş'e, yakıştırabiliyorsunuz demek ki.
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 16:56
Ya sabiiirr :o
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:01
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor, siz ne yapiyorsunuz söyle bakalim filistindeki Müslüman kardeslerimize Militan yakistirmasi yaparak mi gösteriyorsunuz desteginizi
bak komik kardesim el öpme diye bir olay olmadıgını bir daha hatırlatmak isterim.ne getirdigini sen görecek yaş'ta ve zamanda degilsin,ekilen her tohum anında meyve vermez... bambu agacının nasıl yetiştiğini bir ögren istersen..ölme esegim ölme müslüman kardeslerimiz sehit ediliyor siz tohumdan söz ediyorsunuz Basörtüsü Futurattir,Lailahe ilallah deyip Muhammeder Resulullah demeyene hosgörü ile yaklasilmali,Kurani kerimde bazi ayetler agir gelmekte,Graham fuller ile gizli görüsme ile ne tohumlar ekildigi gayet net görülmekte bak simdi konuyu farklı mecralara cekmeyelim istersen.ricopasa'yla aynı zihniyette oldugunuz asikar,o dda basörtüsüne getirmiş,hükümetin icraatlarına getirmiş vs konuyla alakası yok bunların bu biiirrr. ortak yönümüz olabilir amma bu demek degildir ki ayni görüs deyiz
ikincisi soruma soruyla karsılık verdiğine göre verecek cevabın yokkk.ben sana yine de cevab vereyim...
bizim arkadaslarımız 10 senedir israil'de bilimsel calışmalar yapıyorlar.burada teblig sözkonusu degil sadece temsil ediyorlar dinlerini ve ülkelerini...kimse yok mu dernegini bilmem duydun mu ???
hocamızında misyonu ve amacıda belli ancak bakmasını bilmeyenler göremez.tek taraflı diyorsun da peygamber efendimiz(sav)e inanacaklarını taahhüt etmişlermiydi de peygamber efendimiz(sav) defalarca kapılarına gitti..
Evet Peygamber efendimizin (sav) defalarza gitti amma velakin Peygamber(sav) efendimizin elcilerinden hic biri egilip el öpmedi (sav) ,sasma hiristiyanligi yaymak amaci belli olan Diyalok pesinden gitmedi,Patrike hazretleri diye hitap etmedi,Bence Peygamber efendimizle Fetullah i kiyaslamadan büyük gaf yoktur ,aceba kiyaslamaya salismanin sebebi M.Fethullah gülen basinda yer alan M sebep olabilirmi
hemende ecevit'le hasreylesin lafını yapıstırmıssın ne kadar güzel bir cevap.tebrik ederim sana yakısanı yaptın yine..simdi ne alakası var da olayı ecevit'e indirgiyorsun benim oradaki cevabım ecevit'in kötü bir insan olmadıgını ispatlamak içindir
eger iyi bir insan olduguna inaniyorsan Dua ma Amin de gitsin ;),bence sekinmene gerek yok insan iyi insan olarak bildigi insan ile hasrolmakta cakinsasi yoktur degilmi,
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:05
Gerçekleri Görelim kırıcı olmaya başladığınızın farkında mısınız? Sizin yaptığınız şekilde bir akıl yürütmeyle Erbakan Hoca'nın da bir dolu kabahati bulunur. Ama bunları seviyeli şekilde konuşursak daha uygun olur. 'Tek millet olup üzerimize hücum eden küfür'ün ağzıyla konuşuyorsunuz. Yakışıyor mu Milli Görüş'e, yakıştırabiliyorsunuz demek ki.
Nerde kirici olmaya basladim belirtirmisiniz,ayrica üzerimize gelen Küfür agziyla demissin kardesim ben degilim o küfür ,ile isbirligi diyalog yapan gercekci olalim lütfen,o küfrün elini öpen de ben degilim ;)
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 17:06
Gerçekleri Görelim kırıcı olmaya başladığınızın farkında mısınız? Sizin yaptığınız şekilde bir akıl yürütmeyle Erbakan Hoca'nın da bir dolu kabahati bulunur. Ama bunları seviyeli şekilde konuşursak daha uygun olur. 'Tek millet olup üzerimize hücum eden küfür'ün ağzıyla konuşuyorsunuz. Yakışıyor mu Milli Görüş'e, yakıştırabiliyorsunuz demek ki.
Nerde kirici olmaya basladim belirtirmisiniz,ayrica üzerimize gelen Küfür agziyla demissin kardesim ben degilim o küfür ,ile isbirligi diyalog yapan gercekci olalim lütfen,o küfrün elini öpen de ben degilim ;)
Biziz, varmi bi diyecegin. Hayret bisey yav.. Erbakan hocani seviyorsun git bu forumdan yaaav!!!
Kırık_Çocuk
04-22-2008, 17:07
Taraf olmak hiçbirzaman hoş bişey değil :)
Müntesip
04-22-2008, 17:07
çocuk,
yaşın küçük gailba anlayamazsın sen bu yapılanları ve idrak edemezsin sonuclarını ne kadar anlatsam boş.hala el öpmekten bahsediyorsun ben söz söylerken namusumu düşünüpte söylerim.sen öptü derken gercekten namusunu düşünerek mi söylüyorsun ki gercekte bu olay yok !!
eger başkasıyla haşrolunma fırsatı verilse şüphesiz bizim tercihimiz bellidir.biz O(sav)den baska kimsenin dediklerine harfiyyen dogrudur demiyoruz.sadece dogru buldugumuz yanlarını savunuyoruz.bu ithamlarını hamlıgına veriyorum güzel çocuk.
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 17:09
çocuk,
yaşın küçük gailba anlayamazsın sen bu yapılanları ve idrak edemezsin sonuclarını ne kadar anlatsam boş.hala el öpmekten bahsediyorsun ben söz söylerken namusumu düşünüpte söylerim.sen öptü derken gercekten namusunu düşünerek mi söylüyorsun ki gercekte bu olay yok !!
eger başkasıyla haşrolunma fırsatı verilse şüphesiz bizim tercihimiz bellidir.biz O(sav)den baska kimsenin dediklerine harfiyyen dogrudur demiyoruz.sadece dogru buldugumuz yanlarını savunuyoruz.bu ithamlarını hamlıgına veriyorum güzel çocuk.
:D :D
Müntesip
04-22-2008, 17:11
Gerçekleri Görelim kırıcı olmaya başladığınızın farkında mısınız? Sizin yaptığınız şekilde bir akıl yürütmeyle Erbakan Hoca'nın da bir dolu kabahati bulunur. Ama bunları seviyeli şekilde konuşursak daha uygun olur. 'Tek millet olup üzerimize hücum eden küfür'ün ağzıyla konuşuyorsunuz. Yakışıyor mu Milli Görüş'e, yakıştırabiliyorsunuz demek ki.
Nerde kirici olmaya basladim belirtirmisiniz,ayrica üzerimize gelen Küfür agziyla demissin kardesim ben degilim o küfür ,ile isbirligi diyalog yapan gercekci olalim lütfen,o küfrün elini öpen de ben degilim ;)
Biziz, varmi bi diyecegin. Hayret bisey yav.. Erbakan hocani seviyorsun git bu forumdan yaaav!!!
güzel kardeşim,arkadasın yaptıgı ne kadar yanlışsa onun bu fikirlerine bu sekilde cevap vermekte o kadar yanlış.muhakkak söylediği her söz kalbime bir hancer gibi geliyor ama ne diyelim herkes bizim düşündügümüzü düsünmek zorunda degil..
FARKLILIĞIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR..
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:11
çocuk,
yaşın küçük gailba anlayamazsın sen bu yapılanları ve idrak edemezsin sonuclarını ne kadar anlatsam boş.hala el öpmekten bahsediyorsun ben söz söylerken namusumu düşünüpte söylerim.sen öptü derken gercekten namusunu düşünerek mi söylüyorsun ki gercekte bu olay yok !!
eger başkasıyla haşrolunma fırsatı verilse şüphesiz bizim tercihimiz bellidir.biz O(sav)den baska kimsenin dediklerine harfiyyen dogrudur demiyoruz.sadece dogru buldugumuz yanlarını savunuyoruz.bu ithamlarını hamlıgına veriyorum güzel çocuk.
Papanin elini öpen sahis alattin Kaya Fethullah in Sag kolu izle
http://www.youtube.com/watch?v=yPUVfxzIFNI
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:13
çocuk,
yaşın küçük gailba anlayamazsın sen bu yapılanları ve idrak edemezsin sonuclarını ne kadar anlatsam boş.hala el öpmekten bahsediyorsun ben söz söylerken namusumu düşünüpte söylerim.sen öptü derken gercekten namusunu düşünerek mi söylüyorsun ki gercekte bu olay yok !!
eger başkasıyla haşrolunma fırsatı verilse şüphesiz bizim tercihimiz bellidir.biz O(sav)den baska kimsenin dediklerine harfiyyen dogrudur demiyoruz.sadece dogru buldugumuz yanlarını savunuyoruz.bu ithamlarını hamlıgına veriyorum güzel çocuk.
:D :D
izledikten sonra güle bilecekmisin bakalim
http://www.youtube.com/watch?v=yPUVfxzIFNI
Müntesip
04-22-2008, 17:15
AZ ÖNCE M.FETHULLAH GÜLEN diyordun yaaa .simdi ne oldu da yanındaki diyorsun..ben bunları ve bunun gibi videoları cok izledim..merak etme
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 17:16
çocuk,
yaşın küçük gailba anlayamazsın sen bu yapılanları ve idrak edemezsin sonuclarını ne kadar anlatsam boş.hala el öpmekten bahsediyorsun ben söz söylerken namusumu düşünüpte söylerim.sen öptü derken gercekten namusunu düşünerek mi söylüyorsun ki gercekte bu olay yok !!
eger başkasıyla haşrolunma fırsatı verilse şüphesiz bizim tercihimiz bellidir.biz O(sav)den baska kimsenin dediklerine harfiyyen dogrudur demiyoruz.sadece dogru buldugumuz yanlarını savunuyoruz.bu ithamlarını hamlıgına veriyorum güzel çocuk.
:D :D
izledikten sonra güle bilecekmisin bakalim
http://www.youtube.com/watch?v=yPUVfxzIFNI
:D :D :D
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:18
AZ ÖNCE M.FETHULLAH GÜLEN diyordun yaaa .simdi ne oldu da yanındaki diyorsun..ben bunları ve bunun gibi videoları cok izledim..merak etme
kardesim Ben Fetullah hocaniz el öptü demedim istersen eklediklerimi tekrar oku eger bulursan öyle birsey hodri meydan,böyle videolari cok izledim diyorsun orada fetullah gülen in sag kolunu görmüyormusun ,M ne anlama geliyor aciklarmisin
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:25
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
Sukut-u Hayal
04-22-2008, 17:31
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:34
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Bir Cahilin verdigi cevap örnegi sanirim,cevap veremeyince gülenler nadir degildir malesef ;)
politikaci
04-22-2008, 17:35
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Bir Cahilin verdigi cevap örnegi sanirim,cevap veremeyince gülenler nadir degildir malesef ;)
asıl cahil sensinç.. yorumunun saçmalığına gülüyo ANLAYANA
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:36
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Bir Cahilin verdigi cevap örnegi sanirim,cevap veremeyince gülenler nadir degildir malesef ;)
asıl cahil sensinç.. yorumunun saçmalığına gülüyo ANLAYANA
ne yorumu kardesim resmen soru sordum :D
politikaci
04-22-2008, 17:37
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Bir Cahilin verdigi cevap örnegi sanirim,cevap veremeyince gülenler nadir degildir malesef ;)
asıl cahil sensinç.. yorumunun saçmalığına gülüyo ANLAYANA
ne yorumu kardesim resmen soru sordum :D
ozmn sorunun saçmalığınadır :-* :-*
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:39
Cevap bekliyorum Graham Fuller ile fetullah gülen in neisi olabilir?
:D :D :D
Bir Cahilin verdigi cevap örnegi sanirim,cevap veremeyince gülenler nadir degildir malesef ;)
asıl cahil sensinç.. yorumunun saçmalığına gülüyo ANLAYANA
ne yorumu kardesim resmen soru sordum :D
ozmn sorunun saçmalığınadır :-* :-*
ozmn ne demek,ve sorumun sasmaligi nerede aciklarmisin Graham Fuller ile fetullah gülen in ne isi var ;)
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:43
yok mu soruma cevap verecek yigit Fethullah gülen in Türkiye sorumlusu Cia Baskani graham fuller ile ne görüstü Graham fuller ile hangi düzeyde iliskisi var bekliyorum
Müntesip
04-22-2008, 17:47
[quote=asimov ]
kardesim Ben Fetullah hocaniz el öptü demedim istersen eklediklerimi tekrar oku eger bulursan öyle birsey hodri meydan,böyle videolari cok izledim diyorsun orada fetullah gülen in sag kolunu görmüyormusun ,M ne anlama geliyor aciklarmisin
güzel çocuk hocamın TC kimliğindeki ismi MUHAMMET FETHULLAH GÜLEN'dir.bu sebeple M de MUHAMMET'İN kısaltılmasıdır.gördüm sağ kolunu bunuda sana acıklamam imkansız bunu anlayacak seviyeye inmen lazım..
Müntesip
04-22-2008, 17:50
yok mu soruma cevap verecek yigit Fethullah gülen in Türkiye sorumlusu Cia Baskani graham fuller ile ne görüstü Graham fuller ile hangi düzeyde iliskisi var bekliyorum
adam ortadogu istihbarat baskanı ..ülkessinde yasayan ve tüm dünyaya yayılan bir fikrin öncülüğünü yapan bir kişiyle muhakkak ki görüşür ve görüşecegi meseleler olur.bu graham fuller'le görüşen her insan cıa ajanı mı oluyor. komik olmayalım lütfen..
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:51
[quote=asimov ]
kardesim Ben Fetullah hocaniz el öptü demedim istersen eklediklerimi tekrar oku eger bulursan öyle birsey hodri meydan,böyle videolari cok izledim diyorsun orada fetullah gülen in sag kolunu görmüyormusun ,M ne anlama geliyor aciklarmisin
güzel çocuk hocamın TC kimliğindeki ismi MUHAMMET FETHULLAH GÜLEN'dir.bu sebeple M de MUHAMMET'İN kısaltılmasıdır.gördüm sağ kolunu bunuda sana acıklamam imkansız bunu anlayacak seviyeye inmen lazım..
Tesekür ederin cevabindan dolayi sadece el öpme konusunu anlama ceviyesinde olmadigimi söyleyerek cevapsiz birakman kendinin de bir anlam ifade edemediginden dolayidir istersen diger soruya gecelim Graham fuller Gülen gizli görüsmesi
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:54
yok mu soruma cevap verecek yigit Fethullah gülen in Türkiye sorumlusu Cia Baskani graham fuller ile ne görüstü Graham fuller ile hangi düzeyde iliskisi var bekliyorum
adam ortadogu istihbarat baskanı ..ülkessinde yasayan ve tüm dünyaya yayılan bir fikrin öncülüğünü yapan bir kişiyle muhakkak ki görüşür ve görüşecegi meseleler olur.bu graham fuller'le görüşen her insan cıa ajanı mı oluyor. komik olmayalım lütfen..
Cia ajani ve Fethullah gülenin Amerika nin erisemedigi yerlerde Okullar acmasinin sebebini gösteriyor
Müntesip
04-22-2008, 17:55
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor
hodri meydan demişsin ya işte cevab... yeterli mi ??
Müntesip
04-22-2008, 17:57
Cia ajani ve Fethullah gülenin Amerika nin erisemedigi yerlerde Okullar acmasinin sebebini gösteriyor
amerikanın erişemedği yerler derken 120 ülkeden mi bahsediyorsun ?? veya kültür merkezleriyle 150 ülkeden mi (unutma ki dünya da 194 ülke var)ve şunu da unutma ki okul açtıgımız her ülkeye ne yazık ki önceden hristiyan misyonerler gelmiş hristiyanlıgı anlatmıslar cahil halka,hediyeler vermişler,haç dagıtmıslar vs bizim gayemiz ulvi ve her akıl almaz bu davanın büyüklüğünü zorlama istersen kendini
Gercekleri Görelim
04-22-2008, 17:59
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor
hodri meydan demişsin ya işte cevab... yeterli mi ??
Tesekür ederim cevabindan dolayi ,fetullah gülenin kimlere hizmet ettigini daha iyi anladim tezimi destekler düzeyinde cevap aldim :-*
Müntesip
04-22-2008, 18:01
sizin Diyalogunuz Papazlarla Samimiyetiniz ne getirdi gösterde görelim bu isler Papanin elini öpüp Kuyrugunda dolasmakla olmuyor
hodri meydan demişsin ya işte cevab... yeterli mi ??
Tesekür ederim cevabindan dolayi ,fetullah gülenin kimlere hizmet ettigini daha iyi anladim tezimi destekler düzeyinde cevap aldim :-*
komiksin be güzel çocuk komik..şimdi de üste cıkmaya mı calışıyorsun :D
Üç mevsim
04-22-2008, 18:03
'Fetullah', 'papanın kuyruğunda dolaşanlar', 'işbirlikçiler'... >:( Ayıp oluyo ama, biz saygı duyuyoruz bişey demiyoruz!..
Üslubumuza dikkat edelim, insanın cinlerini tepesine çıkarmayalım!!!
Gülen Hoca, Dünya çapında bir cemaatin lideri, Fuller'lede görüşür, Papa'yla da görüşür, Bush'la da görüşür. Dünya çapında böyle büyük faaliyetler yapmak, kavgayla 'Kahrolsun Amerika' diye bağırarak olmaz. Öyle yaptın mı 11 ayda iktidardan düşersin, 28 Şubat olur, ve yurtdışında büyük çalışmalar yapamazsın.
Yine yazıyorum, daha çok yazacağız bu gidişle
Saygı gösterdiğin kadar saygı görersin. Koskoca bir katolik cemaatin lideri adama Papa Bozuntusu mu deseydi?.. Ne var yani Papa Hazretleri demekte?.. O da Gülen Hazretleri der.. Alaattin Kaya saygıyı fazla abartmış, Papa'nın elini öpmesini yakışıksız buluyorum. Ancak Gülen Hoca kendisine yaraşır şekilde musafahada bulunmuş.
Gercekleri Görelim
04-23-2008, 00:29
'Fetullah', 'papanın kuyruğunda dolaşanlar', 'işbirlikçiler'... >:( Ayıp oluyo ama, biz saygı duyuyoruz bişey demiyoruz!..
Üslubumuza dikkat edelim, insanın cinlerini tepesine çıkarmayalım!!!
Gülen Hoca, Dünya çapında bir cemaatin lideri, Fuller'lede görüşür, Papa'yla da görüşür, Bush'la da görüşür. Dünya çapında böyle büyük faaliyetler yapmak, kavgayla 'Kahrolsun Amerika' diye bağırarak olmaz. Öyle yaptın mı 11 ayda iktidardan düşersin, 28 Şubat olur, ve yurtdışında büyük çalışmalar yapamazsın.
Yine yazıyorum, daha çok yazacağız bu gidişle
Saygı gösterdiğin kadar saygı görersin. Koskoca bir katolik cemaatin lideri adama Papa Bozuntusu mu deseydi?.. Ne var yani Papa Hazretleri demekte?.. O da Gülen Hazretleri der.. Alaattin kaya saygıyı fazla abartmış, Papa'nın elini öpmesini yakışıksız buluyorum. Ancak Gülen Hoca kendisine yaraşır şekilde musafahada bulunmuş.
ne demek fullerle de görüsebilir kusura bakma eger fetullah bey fuller ,ve bush ile görüsürse kusura bakma Rusya da hakli olarak Fetullah bey in ve okullarinin amerikani istiharatcilikla suclarsa sasirma yok fuller o bölgenin temsilcizi olarak fetullah beyle görüsmesi dogalmis buna kargalarda güler buna kendiniz de inanmiyorsunuz Fetulah sözde Din adami olarak ne görüsüyormus fuller ile gülün s arkadaslar gülünc ne zaman amerikanin kuyrugunda dolasmayi birakacaksiniz
Üç mevsim
04-23-2008, 01:10
Hala daha inatla Gülen Hoca'nın ismini aşağılıyorsunuz. Sizi o kadar uyardık, daha fazla tahammülüm kalmadı.
Hala daha inatla Gülen Hoca'nın ismini aşağılıyorsunuz. Sizi o kadar uyardık, daha fazla tahammülüm kalmadı.
kimse birbirine derdini anlatamamış heralde... 18 sayfa... :o
Üç mevsim
04-23-2008, 01:18
Hala daha inatla Gülen Hoca'nın ismini aşağılıyorsunuz. Sizi o kadar uyardık, daha fazla tahammülüm kalmadı.
kimse birbirine derdini anlatamamış heralde... 18 sayfa... :o
Ya eddie herşeyi bir kenara bırakalım. Arkadaşımıza iyi niyetle yaklaşıyoruz. Evet haklısın 18. sayfa oldu ama hala 'Fetulah' diyorsa biri insanın asabı bozuluyor...
Hala daha inatla Gülen Hoca'nın ismini aşağılıyorsunuz. Sizi o kadar uyardık, daha fazla tahammülüm kalmadı.
kimse birbirine derdini anlatamamış heralde... 18 sayfa... :o
Ya eddie herşeyi bir kenara bırakalım. Arkadaşımıza iyi niyetle yaklaşıyoruz. Evet haklısın 18. sayfa oldu ama hala 'Fetulah' diyorsa biri insanın asabı bozuluyor...
'Fetulah'
bence sonuna kadar haklısın... hiçkimseye faydası dokunmayan alelade bir insan gibi bahsediliyor resmen..
Benide_Kapatın
04-23-2008, 01:26
Evet böyle tartışmalarda kimse birbirine birşey anlatamıyor malesef,Çünkü önyargılar var bilgi ve birikim konuşmuyor,! Kulaktan duyma , internetten görme yazılarla hareket ediliyor.Dışarda bunları bilimsel cercevede tartışacak insan katiyyen yok!
Gülen'in bir tane kitabını okumadan yorum yapıyorlar.Daha fazla bişey anlatmanıza da gerek yok kanımca :)
Üç mevsim
04-23-2008, 01:28
Hala daha inatla Gülen Hoca'nın ismini aşağılıyorsunuz. Sizi o kadar uyardık, daha fazla tahammülüm kalmadı.
Ya eddie herşeyi bir kenara bırakalım. Arkadaşımıza iyi niyetle yaklaşıyoruz. Evet haklısın 18. sayfa oldu ama hala 'Fetulah' diyorsa biri insanın asabı bozuluyor...
'Fetulah'
bence sonuna kadar haklısın... hiçkimseye faydası dokunmayan alelade bir insan gibi bahsediliyor resmen..
Keşke dediğin gibi olsa, hakaret ve aşağılamak için kullanıldığına kalımı basarım. Din düşmanı güruhun sözüdür bu ama maalesef bizim Milli Görüşçülerden de aynı telaffuzu duyuyoruz.
biraz birşeyler kapayım diyorum ama öyle yorumlar yapılmış ki kafam almıyor.. ben kim milli görüşçü kim değil bilmiyorum.. ama bu konunun çok dallandırılıp budaklandığını düşünüyorum... Gülen hocaefendinin de bu kadar çok olaya sebep verecek bi iş yaptığını düşünmüyorum..
Akmehmet_Akif
04-23-2008, 03:30
GÜLENMİ ÖPÜYOR İYİ BİR BAKKKK. >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:( >:(
Akmehmet_Akif
04-23-2008, 03:33
HADİNİZİ BİLİN UYARI PUANI ALIYORSAM ALYIM ZATEN 1 HAFTADIR SİTEYE GİREMEDİM.GÜLEN HIRİSTİYANMI OLDU YANİ HEM KENDİSİ ÖPMÜYOR. >:( >:(
Akmehmet_Akif
04-23-2008, 03:36
GÜLENİN SUÇU
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINA OKUL AÇMAK.VE BU OKULLARDA 1 KURUŞ ALMAMAK.AÇTIĞI OKULARDA BİRÇOK KİŞİYİ MÜSLÜMAN OLMASI..ÜLKEMİZİN TANIMLAMASI.DÜNYADA 150 YE YAKIN OKUL AÇMASI. BUNLAR SUÇMU SİNİR TEMEYİN ADIMI >:(
yok mu soruma cevap verecek yigit Fethullah gülen in Türkiye sorumlusu Cia Baskani graham fuller ile ne görüstü Graham fuller ile hangi düzeyde iliskisi var bekliyorum
Arkadaşım adam cia başkanı...
Cia bir Abd kurumu
Abd nin en önemli müttefiklerinden birisi Türkiye
Türkiyenin en önemli kişilerin birisi Fethullah Gülen...
Muhtemelen CİA başkanı hoca efendiye nasıl olduda bu kadar inançlı ve aklı başında insanı bir araya getirdin diye sormuştur...
Sonra da bölge ile ilgili görüş alışverişi yapmış olabilirler.
Müntesip
04-23-2008, 11:53
ne demek fullerle de görüsebilir kusura bakma eger fetullah bey fuller ,ve bush ile görüsürse kusura bakma Rusya da hakli olarak Fetullah bey in ve okullarinin amerikani istiharatcilikla suclarsa sasirma yok fuller o bölgenin temsilcizi olarak fetullah beyle görüsmesi dogalmis buna kargalarda güler buna kendiniz de inanmiyorsunuz Fetulah sözde Din adami olarak ne görüsüyormus fuller ile gülün s arkadaslar gülünc ne zaman amerikanin kuyrugunda dolasmayi birakacaksiniz
cocuk ;
edepsizliğin alemi yok.ya insanlara ve onların isimlerine karşı saygılı olursun,ya da konuyla ilgili yorum yazmazsın.kimse sana gercekleri örtelim demiyor öyle degil mi ???
yazdıgın kelimeleri biraz daha dikkatli yazarsan iyi olur (istiharatci degil = istihbaratcı,ya hu bak sende bizim kolejlerimize gel cok güzel türkce ögretiyorlar ;) ).burada anlatılanlar senin için hiçbirsey ifade etmiyor farkındayım.ama eminim bundan 50 sene sonra ne kadar büyük hata yaptıgını anlayacaksın ,inşallah senin için geç olmaz.bizler sana birşeyleri anlatmak için ugrasıyoruz.bizim bu işten hiçbir cıkarımızda yok kazancımızda yok.ben sadece din adına faydalı işler yapan insanlara karsı saygılı olunması kanaatindeyim.olursun veya olmazsın senin bilecegin iş ama söyleyecegin her sözün hesabını verecegini düşünerek konuş olur mu ?? çünkü;
bir kafir'e dahi kafir demek müslüman'a birşey kazandırmaz ama bir müslüman'a kafir demek ,diyen müslüman'ı kafir yapar...bunu sakın unutma.bu da son mesajımdır eger bilgilenmek istedigin veya eleştri yapacagın konular olursa kişilere veya kurumlara saygılı olmak sartıyla özel mesaj atarsın.
Kırık_Çocuk
04-23-2008, 12:04
tek bir kuruş bile almaması diye bi ibare gördüm...
Yalandır hakkı olmayan parayı bile üstelik faiziyle alıyor.Bunu bizzat yaşadım..
Kurumları faiz de yiyor yani :)
Müntesip
04-23-2008, 12:09
tek bir kuruş bile almaması diye bi ibare gördüm...
Yalandır hakkı olmayan parayı bile üstelik faiziyle alıyor.Bunu bizzat yaşadım..
Kurumları faiz de yiyor yani :)
yanlış bilgi
kardesim yazmayacagım diyorum tutamıyorum kendimi !!
bak güzel kardeşim tüm firmalar bankadan anaparayı alırlar..faiz'i banka kendisi alır.lütfen daha dikkatli olalım,ayrıca o arkadasımız biraz abartmıs sadece durumu kötü olan ama okumayı cok isteyen fakir ögrenciler ücretsiz okuyorlar(yurtdısındaki okullarda daha cok burslu ögrenci mevcuttur).herkese ücretsiz egitim vermelerini bekleyemeyiz öyle degil mi ?? çünkü her kurumun masrafları ve mükellefiyetleri var
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.