fatih kısaparmak balon baskılı balon Gülelim eglenelim Ngereklinsan ' dan 100 FIKRA - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gülelim eglenelim Ngereklinsan ' dan 100 FIKRA


Ngereklinsan
07-12-2007, 17:37
söyle pek komik olmiyanindan basliyayim

Gerçek olmus

Ders yine kalkülüs. hoca büyük bi sevkle anlatiyo. tamamen konuya konsantre olmus. ama tebesirinin ufacik kaldigini farkediyo. uyuklayan bi öğrenciye
- "e hadi çık tebeşir bul yan siniftan" diyo. çocuk çikiyo harbiden. ama yan sinif diye ayni amfiye diğer kapidan giriyo ve yine bizim hocaya
-"hocam yan siniftan tebeşir istiyolar" diyo. hoca da derse konsantre ya,
-"ya ben de az önce bi öğrenci gönderdim alsin diye. bizde de yok" diyo. cocuk da
-"haa taam" diyip çikiyo. sonra diger kapidan tekrar girip
-"yokmus hocam. aa nasi yani ya" diyince hoca da öğrenci de durumu çakıyolar. inanilmaz ama gerçek

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:39
Hirsiz gecenin bir vakti boş olduğundan emin olduğu bir eve
girer. cep feneriyle evin içinde dolanmakta, değerli eşya bulmak için salonda gezinmektedir. gecenin sessizliğini yirtan bir ses: "isa seni izliyor" hirsizin yüreği ağzına gelir, donar kalir. sonra yine sessizlik.. hirsiz bunun son işi olduğuna dair yüz
kere yemin ettikten sonra feneri tekrar yakar ve yine dolanmaya devam eder.
tam müzik setini götürmek üzere tellerini kestiğinde ses yine
duyulur:"isa seni izliyor"
hirsiz, elinde fener korkuyla döndüğü anda fenerin işiği bir papağan üzerinde sabitlenir. hirsiz derin bir oh çeker ve papağana sorar:"sen misin
lan,deminden beri konuşan?" papağan cevap verir:"evet. seni uyarmaya çalişiyorum." hirsiz: "ne uyarmasi yahu! sen kendini ne saniyorsun?
"papağan: "ben musa'yim"
hirsiz: "musa mi? hey allahim! bu insanlarda nasil bir kafa var ki, tutmuş papağana "musa"adini vermişler."
papağan: "özel eğitimli alman kurt köpeğine "isa" adi veren kafanin aynisi!

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:43
Hitler'in gözü İngiltere'de ama oraya gitmesine imkan yok. Çünkü bir sürü tankı var ama savaş gemisi yok..

Bir gün yardımcıları ile Manş denizinin kıyısına geldiğinde "Denizi kurutup tankları karşıya geçirmek" gibi müthiş bir fikir geliyor aklına..

Ve hemen emir veriyor. Tüm Alman ordusu denize girecek ve denizin suyunu içip bitirecek...

Hitler emir verdimi akan sular durur.. Eline kaşık, kepçe, maşrapa alan tüm asker denize giriyor ve komutan emri veriyor.

"Bir iki üç iç..

Bir iki üç iç..

Bir iki üç iç.."

Bu komutla askerler bütün gün deniz suyunu içiyorlar ve gece olunca istirahate çekiliyorlar. Bir hafta sonra müthiş planının ne halde olduğunu görmek üzere Hitler deniz kenarına geliyor. Görüyor ki denizde bir litre bile eksilme yok.. Tam dönüp komutanlarına bağıracağı sırada karşı sahillerden bir ses duyuyor...

"Bir iki üç çişşşşş..

Bir iki üç çişşşşşş..

Bir iki üç çişşşşşş.."

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:47
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir:  Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:55
Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş:
-Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler:
-Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses:  Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!  İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış:
-Güm Güm Güm !!!
- İçeriden sormuşlar: Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!
- İçeriden hemen cevaplamışlar: Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!
- Dışarıdan yine ses gelmiş:  Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:55
Bir ana okul da öğretmen kendisinin Fenerbahçeli olduğunu övünerek açıklamış ve büyük bir heyecanla çoğunluğu 4 yaşındaki
çocuklara, aralarındaki Fenerbahçe taraftarlarının ellerini kaldırmalarını söylemiş.

Taraftar kelimesinin ne olduğunu bilemeyen, fakat çok sevdikleri
öğretmenleri gibi olmak isteyen ufaklılar zıpkın gibi kollarını kaldırmışlar hemen, küçük bir kız hariç.

Öğretmen Zeynep'e neden diğerlerinden farklı olmak istediğini sormuş. "Ben Fenerbahçeli değilim de ondan", diye cevap vermiş Zeynep.

Öğretmen, biraz sinirli,"Peki sen nesin o zaman?" diye
sormuş."Galatasaraylıyım ben",demiş küçük kız gururla.

Öğretmen, biraz daha sinirlenerek, Zeynep'e neden
Galatasaray'ı tuttuğunu sormuş. "Benim annem de ,
babam da Galatasaraylı diye cevap vermiş gururla.

Öğretmen Artık epey kızmış, yanakları al al olmuş ve
dayanamayarak, "Böyle saçma Bir sebep olmaz, bir düşün
bakalım, annenle baban birer geri zekalı olsalardı,
sen ne olurdun?" Küçük kız önce duraklar , sonra
gülümseyerek cevap verir;
"Tabii ki Fenerbahçeli"

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:57
Süper markette alışveriş yapmakta olan genç adam,kendisini takip etmekte olan bir hanımı farkeder.Kadını görmezlikten gelsede,kadın dik dik bakmaya devam eder.
Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler.Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür.Kadın derki:''Özür dilerim.Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki adam şöyle cevap verir bunu duyduğuma çok üzüldüm.Sizin için yapa bileceğim birşey varmı?Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana güle güle anne diye seslene bilirmisin?tabiki der genç adam.Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona elsallar ve güle güle anne diye seslenir.adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince kasanîn 150 dolar yazdığını görür kasiyere sorar bu nasıl olur alt tarafı üç parça eşya aldım der.Kasiyer gayet sakin cevap verir "anneniz hesabını sizin ödeğeceğinizi söyledi"

Ngereklinsan
07-12-2007, 17:58
Amerikada 22 nolu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasindan yolu takip ederken, bir araba görmüs.
Bu araci radarla incelemis ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracin tam 22 km./saat'le gittigini farketmis.
Bu araba yolu tikiyormus. Ve araci durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermis. >Ve aracin pesinden gidip araci durdurmus, birde ne görsün.
Araci kullanan çok yasli bir teyze.
Ve aracin arkasindaki koltuklarda da çok korkmus 3 tane yasli teyze daha var.
Polisi görünce yasli sürücü: Polis bey çok mu hizli gidiyordum? diye endise ile sormus.
Polis demis ki; hanimefendi, hizli degil, aksine çok yavas gidiyorsunuz Ve bütün otoyol trafigini etkiliyor! Radardan gördügüm kadariyla 22 km. hizla gidiyorsunuz.
Yasli teyze: Ama, otoyolun girisinde 22 yaziyordu ve bende bu hizla uymak istedim!
Polis: teyzecigim demis, o 22 otoyolun numarasi. Bu yolda min.50 km hizla gitmelisiniz.
Kadin tamam, bundan sonra hizlanacagim demis.
Polis tam kendi arabasina giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konusmayan ve çok korkmus 3 yasli teyzeye kaymis. Ve sormaya karar vermis sürücüye.
Teyzecigim birsey sorabilirmiyim? Bu ardada oturan kislerin nesi var?
Çok korkmus gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuslar gibi!
Kadin söyle cevap vermis:
Valla bende anlamadim, 250 nolu karayolundan çiktiktan beri böyleler.

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:03
Amerikalilardan fikra gibi hatira...
Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait savas gemisi Missouri'nin gorevlileriyle, Newfoundland'da gorevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan ve tumuyle gercek olan bu telsiz gorusmesi Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafindan ayni yil aciklanmistir.
AMERIKAN GEMISI : Carpismayi onlemek icin lutfen rotanizi 15 derece kuzeye cevirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : carpismayi onlemek icin biz,sizin rotanizi 15 derece guneye cevirmenizi oneriyoruz,tamam.
AMERİKAN GEMİSI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin komutani konusuyor,tekrar ediyorum,rotanizi degistirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Hayir,biz rotamizi degistiremeyiz.Tekrar ediyorum, siz rotanizi degistirin, tamam.
AMERİKAN GEMiSİ : Burasi Amerikan ucak gemisi Missouri. Adimizi duymamis olanlara animsatiyoruz, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin buyuk savas gemisi Missouri'yiz. Lutfen sakanizdan yada inadinizdan vazgecin,derhal rotanizi degistirin,hem de hemen simdi, tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Peki USS/Missouri. biz de size kendimizi tanitalim. Burasi deniz feneri, tamam...

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:06
bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
- sizin köyün en akıllı adamı kim?
demiş. Köylülerde:
- nasreddin hoca demiş.
bunun üzerine keşiş köy meydanında
hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, nasreddin hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş,hocada
dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş,keşiş
elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış,hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşişde :
- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.
Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:35
hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek birşeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine hoca 'ben balığın sadece başını yiyecem' der. Hancı bunun nedenini sorar, hocada 'balık başı zekayı arttırır,balık başı yiyen insan akıllı olur' der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve hocaya 'balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve balığın koca gövdesini hoca yer ve bir güzel karnını doyurur, diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve sonra hocaya seslenir 'sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun ben sadece kafayı yedim aç kaldım ' der Hoca da bunun üzerine şunu der 'Bak nasıl akıllandın'

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:37
Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarci
"Istediginiz herseyi bu horoz yapar" diye azgin mi azgin bir horoz satar.Adam
çiftlige döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklamalar
baslar. Çiftçi çokmemnundur. Ama horoz çok azgindir, adam endiselenmeye
baslar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalisir, basaramaz. Neyse
der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil disarida
yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba ucusuyor. Çiftçi kendi kendine "eh iste
geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarim agizla
ve kisik sesle homurdanir. "Git lan git!.. Kaçiracan simdi akbabayi!.."

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:37
Çocuk peltekmis. Ögretmeni tahtaya kaldirmis ve tahtadaki "kedi sütü iç"
yazisini okumasini istemis. Çocuk "tedi tütü it" demis. Ögretmen bagirmis
"dogru söyle" demis. Çocuk yine "tedi tütü it" demis. Ögretmen acaip
sinirlenmis ve çocugu dövmüs, "dogru oku dedim sana sunu" demis.
Çocugun artik canina tak etmis ve bagirmis :"anatini tittimin tediti ittene tu
tütü!..

Ngereklinsan
07-12-2007, 18:38
Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor... Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km." Hızını o an 80'e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40." - "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km." Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: "YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500"

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:25
Babasi ogluna güzel bir is kurmak için kollari sivamis.
Ancak oglan salak oldugu için hiç bir isi beceremiyormus. Babasi ona ne is
bulduysa hepsini elini yüzüne bulastirmis berbat etmis. En sonunda babasi
komple bir sosis fabrikasi kurdurmus. Çocugunu elinden tutup, bari isi
ogrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinasinin basina götürmüs.
"Bak oglum" demis"burdan böyle öküzü yolluyosun.aha diger taraftansosis olarak çikiyor, bu kadar basit anladin mi?".
Çocuk dinlemeden basini sallamis, sonra babasinin yüzüne salak salak bakmis ve; "peki baba, burdan sosisi goysak, oteki taraftan öküz olarak çıkar mı?" diye merakla sormus. Babasi hemen cevaplamis:
"Maalesef evladim, o teknoloji bir tek senin ananda var..."

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:26
Bir gün Temel balığa çıkar. İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar. Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.

Temel dua etmeye başlar.Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden.

Hava bir zaman sonra düzelir.Temel evine dönmeye başlar.Bir tarafdanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla yarısını dağıtsam olur der. Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla, ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.

Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar.Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gökyüzüne diker ve şöyle der:

-Haçen sende şakadan heç anlamiyesun...

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:28
Kadinin biri bir hayvan dükkanına girmis.
Papaganlardan birini çok begenmis ve tezgahtara fiyatini sormus.
Adam: "100 milyon ama size o hayvani vermem çünkü genelevden geldi.Agzi çok bozuktur." demis.
Kadin "bosver, cok begendim bunu "diyip papagani satin almis.Eve getirmis, salonun bir kosesine yerlestirmis. Papaganin paketini acmasiyla papagan baslamis: "O0oo..yeni ev,yeni mama.."
Kadin bozuntuya vermemis.Sonra kadinin kizlari eve gelmis.Papagan:
"O0oo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye.."demis.
Kadin biraz bozulmus. Sonra kadinin erkek çocuklari eve gelmis.
Papagan:"O0oo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler "demis.
Kadin bu sefer bayagi bozulmus.Sonra kadinin kocasi gelmis.
Papagan yine baslamis: "O0oo..yeni ev..yeni mama..yenisermaye..eski müşteriler... HALIL ABI HOSGELDIN....!"

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:28
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:29
aslanın biri kafesinden kaçmış 1 hafta geçmiş yakalanmamış 2 hafta geçmiş yakalanmamış, diğer aslan arkadaşları merak etmiş...derken 3. haftada yakalamışlar getirmişler kafesine...diğerleri sormuş nası idare ettin bu kadar dışarda. demiş ki:

bir kışlaya saklandım her gün bir tane albay yedim 3 hafta kimse anlamadı...bir gün yanlışlıkla çaycıyı yemişim hemen yakaladılar...

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:30
Temel bir mağzadan çamaşır makinası çalmıştır aynı gün yakalnır mahkemeye çıkar. mahkeme temeli suçlu bulur 2 yıl hapis cezası verir temel kendinden emin gülümseyerek hakime bakmaktadır.
Hakim: Temel 2 yıl yedin çok rahatsın söyliyeceğin bir şey yokmu?
Temel: 2 yıl ceza alacağımı biliyordum onun için rahatım.
Hakim:Nerden biliyordun?
Temel:Bu çamaşır makinasını çalarken üstünde 2 yıl garanti diye yazıyordu.

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:32
Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi..Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım.. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor...İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı..Birinde "Ben koyu bir Hıristiyan'ım ,lütfen bana yardım ediniz " yazılı. Ötekinde ise sadece " Ben koyu bir Yahudi'yim " yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hıristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudi'yim " yazısı taşıyana sokuluyor.
- " Bana bak kardeş " diyor , "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hıristiyan kiliseden çıkarken , senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan , sen de su Hıristiyan gibi..." deyince , boynunda "Yahudi'yim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor:
- Heey !.. Salamon !.. Herife bak be !.. Gelmiş bize ticaret öğretiyor..

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:34
Bilgisayarların Cinsiyeti

Amerika'da kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişi mi yoksa erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış...

Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar. "Çünkü" demişler, "bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler... Daha da önemlisi, bunlardan bir tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz...."

Erkekler tabii tam ters görüşte... "Bilgisayar dişidir" diyorlar, "çünkü onun mantığını yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması mümkün değildir, bu bir. Yaptığınız en küçük hatayı bile derhal hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar bu ikiii... Ve bir bilgisayar aldıktan kısa bir süre sonra fark edersiniz ki, bir o kadar daha parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız, bu da üüüççç...."

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:35
Bir sarisin, bir kizil ve bir esmer kiz yanmakta olan bir binanin çatisinda mahsur kalmislar. Itfaiye hemen olay mahaline gelmis, gerekli cihazlari cikarmislar. Çatidan atlayanlari tutmak için yanlarinda getirdikleri çarsafi tuttuktan sonra çatiya dogru seslenmisler;
- "Atla. Bu tek sansimiz." Esmer olan kiz çatinin kenarina kadar gelmis ve kendisini asagiya birakmis. Tam çarsafa gelirken,
itfaiyeciler birden çarsafi kenara çekmisler. Esmer kiz domates salçasi gibi yere yapismis. Itfaiyeciler tekrar çatiya seslenmisler;
- "Hadi atla. Yoksa kurtulamayacaksin." Kizil saçli asagiya bagirmis;
- "Atlamam. Biraz once yaptiginiz gibi çarsafi çekersiniz siz". Itfaiyeciler;
- "Hayir, çekmeyiz. Biz sadece esmerler icin bunu yapariz". Boyle söylenince, kizil saçli da kendisini çatidan asagiya
birakmis. Itfaiyeciler esmer kizda oldugu gibi yine aniden çarsafi kenara çekince kizil saçli da elmali kek gibi yere serilmis. Çatida sadece sarisin kalmis. Itfaiyeciler daha önce de yaptiklari gibi;
- "Atla, atla.Yoksa yanarak öleceksin" demisler. Sarisin;
- "Kesinlikle atlamam. Iki arkadasim atladiginda çarsafi çektiniz. Ben atlarken de çekersiniz" Itfaiyeciler;
- "Kesinlikle çekmeyecegiz. Söz veriyoruz." Sarisin kiz;
- "Bakin, sizin çarsafi çekmeyeceginize güvenemiyorum. Simdi çarsafi yere birakin ve etrafindan çekilin..."

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:36
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım
yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek
için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz,
sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim. Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış.
Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:37
Kadin yatakta sevgilisiyle birlikteyken kocasinin eve girdigini duyar ve
- "Cabuk! Koseye gec ve bir heykel gibi davran..." diyerek adamin heryerine bebeyagi surerek bebe pudrasi serper,
- "Sakin kimildama ve bir heykelmissin gibi davran" der.
Kocasi gelir,
- "Bu nedir hayatim?..." diye sorar.
- "O mu? Sadece bir heykel hayatim. Smith' ler yatak odalari icin bir tane almislardi cok begendim bizim icin de bunu ismarladim." der Kadin...

Kimse o andan itibaren heykel hakkinda konusmaz ve daha sonra yatarlar.
Gece saat iki sularinda adam kalkar ve dogruca mutfaga gider. Sonra elinde bir sandvic ve bir kutu bira ile geri doner ve heykel gibi duran adama donup:

- "Al bakalim, bir seyler ye, ben 3 gun boyunca Smith'lerde salak gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemisti!"

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:38
Adam bakmış, küçük oğlu Hz. İsa'nin resmi önünde dua ediyor. - "Tanrım anneme, babama, büyük babama uzun ömür ver. Güle güle anneanne..." Bir anlam verememiş bu duaya... Ancak ertesi gün acı haber gelmiş. Anneanne sizlere ömür... Ertesi hafta adam bakmış çocuk yine duada: - "Tanrım anneme babama uzun ömür ver. Güle güle büyükbaba..." Ertesi gün büyük baba da ölmüş... Bir hafta sonra adam bakmış küçük çocuk yine duada: - "Tanrım anneme uzun ömür ver. Güle güle baba..." Adam ertesi sabah bir hastaneye gitmiş yatmış. Tetkikler, tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri... Sapasağlam. Bakmış karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor. - "Ne oldu hanım?" - "Bizim postacı", demiş hanım. "Ne iyi adamdı. Bugün haber aldım. Ölmüş!"

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:39
Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) secebilecekleri
>bir erkek dukkanı (magazası) acılmıstır. Magaza 5 katlıdır ve her
>kat cıkıldıkca, erkeklerin nitelikleri de yukselmektedir.
>Magazada sadece tek bir kural gecerlidir: herhangi bir katın
>kapısından iceri giren kadın, o kattan alıs-veris etmek zorundadır
>ve eger bir ust kata cıkmak isterse, tekrar asagı katlara inemez.
>Bir gun bir grup kız arkadas, kendilerine erkek secmek icin magazaya
>gider.
>Ve....
>1. KAT'ın kapısında sunlar yazılıdır: Bu kattaki erkeklerin
>calısacak bir
>isleri var ve cocukları da severler. Kızlar yazılanları okur ve
>soyle
>derler: Eh, hic yoktan iyidir ama bir de ust kata bakalım".
>2. KAT'ın kapısında yazılanlar: Buradaki erkeklerin iyi bir isleri
>var,
>cocukları severler ve son derece yakısıklıdırlar.
> Kızlar: Hmmm, hic fena degil ama acaba bir ust katta ne var ?
>3. KAT : Buradaki erkeklerin cok iyi birer isleri var, cocukları
>severler, son derece yakısıklıdırlar ve ev islerine de yardım
>ederler.
> Kızlar: Aman Tanrım, cok etkileyici ama yukarıda baska katlar da
>var.
>4. KAT : "Buradaki erkeklerin isleri cok iyi, cocukları cok
>severler, gayet yakısıklı olup, ev islerine yardım ederler ve ayrıca
>son derece romantiktirler. Kızlar cıglık atmaya baslarlar:
>"Inanılmaz, bir ust katta bizi neyin bekledigini bir dusunun!; Ve
>bir kat daha cıkarlar...
> 5. KAT'ın kapısında sunlar yazmaktadır: "Bu kat bostur ve sadece,
>kadınları memnun etmenin mumkun olmadıgını kanıtlamak icin
>konmustur. Cıkıs soldadır; umarız inerken merdivenlerden
>yuvarlanırsınız

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:41
Bir adam, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekmektedir. Fırtına o kadar şiddetlidir ki, bir metre ilerisini zor görür.

Birden, yaklaşan bir otomobil fark eder, otomobil bizimkinin önünde durur. Eleman kendini arabaya atar ve hemen kapıyı kapatır, sürücüye döndüğü anda irkilir.

Direksiyonda kimse yoktur! Araba yavaşça hareket etmeye başlar. Adam şoktadır, yola bakar ve ileride bir viraj görür. Dua etmeye başlar... Viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü görür. Kafayı sıyırmak üzeredir, sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendirir !

Adam donup kalmıştır... Cesaretini toplamaya çalışır ve kendini arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlar. Kasabaya girdiğinde hala şoktadır. Bir bara dalar ve iki kadeh tekila isteyip, ağlayarak olanları oradakilere anlatmaya başlar.

Ortalığı bir sessizlik kaplar...Bir saat kadar sonra, aynı bara iki kişi girer. Girenlerden biri bizim elemanı görür görmez yanındakine döner ve şöyle der :

"Bak Pepe, biz arabayı iterken binen herif buydu işte!"

Ngereklinsan
07-12-2007, 19:45
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüş.

Cenazeleri dualarla, göz yaşlarıyla kaldırılmış.

İki üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor.
Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle, sonra bakmış zombi mombi değil, bayağı kanlı canlı, cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:
- Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün?
Anlatmış:
- Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer, rüşvet, haksızlık, yolsuzluk...
Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim.
- Eee, diğer iki arkadaş niye gelmedi?
- Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ 3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!' diye pazarlık ediyordu.
- Ya Diyarbakırlı?
- O mu? O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:56
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!.

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:56
::::Türk Basınının GerCekligi:::::

-Kaza yerinin etrafini once polis kordonu sonra da
buyuk bir merakli kalabaligi cevirmisti..
-Gazetesine,iyi bir kaza fotografi yetistirmek isteyen uyanik foto
muhabiri. cemberleri asamayinca
-"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbaninin ogluyum" diye bagirmaya
basladi. Kenara cekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklasti.

-Arabanin onunde bir esek yatiyordu.

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:57
Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten
kurtarmak istemektedir. Avukat Yargıca hitaben;
- "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı
almıştır. Müvekkilimin kolu, muvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece
bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi
cezalandırıyorsunuz." der...
Yargıç , gülümseyerek;
- "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl
hapse mahküm ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...
Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar
ve dönüp giderler...

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:58
3 kız kardes ölmüsler ve sorgu vakitleri gelmis.Sorgu melegi va bikac melek bu kızlara soru sormaya baslamıslar.en kücük kıza sormuslar:"Hayatın boyunca ii bi kızmıydn?"demisler.kızda:"bn hayatım boyunca hep cok ii bi kız oldm elime erkek eli degmedi,hicbi erkekle beraber olmadm."demis.melek yanındakilere dönp:"bu kıza altın odanın anahtarını verin."demis.sıra gelmis ortanca kıza.melek yine tekrarlamıs:"Hayatın boyunca ii bi kızmıydn?"demis.Kızda:"bn hayatım boyunca elmden geldigince ii bi kız olmaya calıstım,bi tek kocamla beraber oldm."demis.Melek yine yanındakilere dönp:"Bu kızada gümüs odanın anahtarını verin."demis.Sıra büyük kıza gelmis.melek yine tekrarlamıs sorusunu:"Hayatın boyunca ii bi kızmıydn?"demis.büyük kız:"walla bn hic kendimi zorlamadm.önüme gelen her erkekle beraber oldm,keyfime baktım."demis.melekte yanındakilere dönüp:"bu kızada bnm odanın anahtarını verin."demis

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:58
Ülkeler arasında bir ``sır tutabilme´´ yarışması düzenlenmiş. Bu yarışmaya Temel de katılmış. Temel'e, bir Amerikan'a ve bir İngiliz'e birer sır vermişler.
Amerika'lıya işkence yapmaya başlamışlar, üç günden fazla dayanamamış, sırrını söylemiş.
İngiliz'e işkence yapmaya başlamışlar, bir iki hafta sonra o da söylemiş sırrını.
Sıra Temel'e gelmiş; günler haftalar geçmiş ama nafile. Söylememiş sırrını ve kazanmış yarışmayı.
Birkaç dakika sonra Temel başlamış kafasını duvara vurmaya:
HATURLA ONİ DA,HATURLA ONİ...

Ngereklinsan
07-12-2007, 20:59
Kirkor ve karısı orta yaşlarda bir çifttir. Birgün evlerinde musluk bozulur. Karısı Kirkor'a musluğu tamir etmesini söyler.Kirkor:
-Abe kadın ben muslukcumuyum der ve gider. Ertesi gün lambalar geçer. Karısı Kirkor'dan değiştirmesini ister. Kirkor:
-Abe kadın ben elektrikçimiyim der ve işi savar. Ertesi gün ve diğer günlerde bu tamirat işleri böyle sürer gider.
Birgün Kirkor eve geldiğinde bütün arızaların giderildiğini görür ve karısına bunun nasıl olduğunu sorar. Karısı:
-Bugün bakkalın çırağını çağırdım. Herşeyi tamir ederim ama ya bana çilekli pasta yaparsın yada benimle yatarsın dedi. Bende herşeyi yaptırdım demiş. Kirkor:
- Eeee yaptınmı bari çilekli pastayı? diye sorunca karısı:
- Abe Kirkor ben pastacımıyım? demiş.

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:00
>> >Temel komadadir... Yaninda ise karisi Fadime: Temel'in gozleri nemli,
>> > >kisik sesiyle karisina dogru bakar ve konusmaya baslar:
>> > >
>> > >"Ilk isten kovuldugum zaman yanimda idin...
>> > >
>> > >Iflas ettigim gun oradaydin...
>> > >Vuruldugum zaman ilk gozumu actigimda seni gordum...
>> > >
>> > >Trafik kazasi gecirdigimde hastanede hep basucumdaydin...
>> > >
>> > >Fadime takdir edilmenin mutlulugunda tabii.
>> > >
>> > >Simdi komadayim yine
>> > >basucumdasin...
>> > >
>> > >Sonunda anladim ama, cok gec oldu;
>> > >
>> > >ulan sen ne ugursuz karisin..."

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:00
Yağmur ve fırtına olan bir günde adam zar zor bir taksi çeviriyor. Taksi soforu adama nereye gidecegini soruyor ve cok yakin ben oraya gitmem diyerek kapiyi kapatip basip gidiyor.

Adam sirilsiklam sinirli bir sekilde evine gidiyor. Ertesi gun adam isine giderken gunluk guneslik cok guzel bir havada taksi duraginda onceki gun gordugu taksiciyi ucuncu sirada goruyor, adam ilk siradaki taksiye binerek havaalani ne kadar diye soruyor taksici 10 milyon diyor, adam ben sana 20 milyon verecegim ama yolda giderken seninle birlikte olucam diyor.

Taksici adama kizarak sapik in asagiya diyor ,adam inip ikinci taksiciyede ayni teklifte bulunuyor..ikinci taksicide kizarak adami kovuyor adamda sen yapmazsan yapacak biri vardir elbet diyor ve onceki gun onu taksiye almayan taksiciye sira geliyor.

Adam taksiye biniyor ve havaalani ne kadar diye soruyor.. Taksici 10 milyon diyor adam ben sana 20 milyon verecegim diyor
yalniz giderken duraktaki taksicilere el sallayacaksin.....

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:01
5 yolcusu ile seyahat eden uçak düşmek üzere. Ve fıkra bu ya maalesef 4 parasüt var.( Fıkranın orjinalinde uçak personelinden hiç bahsedilmiyor ne hikmetse ) 1. yolcu; , ben Shaquille O'Neill, NBA'in en kıymetli oyuncusuyum . Bana bir şey olursa LA Lakers zor duruma düşer,benim yaşamam lazım, diyor ve alıp 1. parasütü atlıyor. 2.yolcu ; ben Hillary Clinton , NY senatörü ve belkide geleceğin Amerika nın ilk kadın Başkan adayıyım, benim de yaşamam lazım diyor ve 2. parasütü alıp atlıyor. 3.yolcu ;ben George W. Bush . Amerika Başkanıyım. Dünya üzerinde politik sorumluluklarım , bombalayacağım yerler var daha .Aynı zamanda Amerika tarihinin gelmiş geçmiş en ZEKİ başkanının ölmesine izin vermezsiniz diyip ,alıp atlıyor. 4.yolcu Papa son yolcu olan 10 yaşındaki çocuğun gözlerinin içine bakıp evlat ben yaşlı bir adamım, yaşayacağımı yaşadım, bu son paraşütü alıp atlamak senin hakkındır diyince , çocuk Papa'ya bakıp, gerek yok amca geriye 2 parasüt kaldı , su Amerikanın en zeki başkanı benim okul çantamı alıp atladı...

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:02
Çok karizmatik ve yakisikli bir adam yaninda bir devekusuyla bara girmis, herkes saskin falan öööle adama bakiyolar, adam bara yanasmis...
- "Barmen bana bir viski, ona da büyük bir bardak su."
Barmen talepleri yerine getirmis, bir tek, iki tek, saatler ilerlemis, adam:
- "Hesap lütfen!" demis.
Barmen hesap pusulasini uzatmis, adam cebini boşaltmış, parayi çikartmis, tam hesapla ayni
Ertesi gece adamimiz yine gelmis, yaninda tabii devekusu da var.
- "Barmen bana bir viski, ona da büyük bir bardak su."
Barmen istediklerini vermis, bir tek iki tek, saat geç olmus, adam hesabi istemis, barmen hesabi göstermis. Adamimiz elini cebine atmiş, çikartmis, tam hesap miktari.
Barmen saskin ama nafile. Bikaç gece sonra adamimiz devekusuyla beraber geri gelmis. Barmenin içi içini yiyor. Adam:
- "Bana bir viski, ona da su ver."
Barmen emre amade, yerine getirmis, gece ilerlemis, adamimiz hesabi istemis, barmen bol küsüratli saçmasapan bir miktari hesap olarak adama vermis. Adam cebindeki tüm parayı boşaltmış, yine tam hesap. Barmen oynatmak üzere. Dayanamamis:
- "Beyfendi bir süredir barimiza gelip gidiyorsunuz, kusura bakmayin ama birsey sormak istiyorum, yoksa kafayi yiycem. Her gece cebinizden çikan para hesapla kurusu kurusuna ayni oluyor. Bunu nasil basariyorsunuz?"
Adamimiz gülümsemis:
- "Bir gün karsima bir cin çikti, üç dilegimi sordu. ilk olarak; karizmatik ve yakisikli tipim olmasini istedim. ikinci dilegimde, ne almak istersem isteyim, elimi cebime attigimda parasi aynen cebimden çiksin istedim."
Barmen:
- "Peki kizmayin ama bu kus ne is?"
Adamimiz:
- "Onu hiç sorma, son dilegim; beni hiç birakmayacak uzun bacakli bir piliçti. Yanlis anladi şerreffsizz.

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:02
Bir müfettiş, ilköğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için girer.
Arka sıralarda oturan mahcup bir öğrenci müfettişin dikkatini çeker:
"Kalk bakalım evladım. Alfabemizde kaç harf var, söyler misin?"
Öğrenci "25" der ve başlar harflerin adını söylemeye. Yalnız 4 harfi söylemeden geçer.
Müfettiş "Olmadı, 29 harf olması lazım" der ve harfleri yeniden söylemesini ister.
Öğrenci harfleri tekrar söyler. Sonuç yine aynı: 25...
Bu sırada uyanık bir öğrenci söz alır.
"Öğretmenim o Fener'lidir... U, E, F, A'yı bilemez..."

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:03
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak:
- Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!!!
Ögrenci:
- O zaman ben uçuyorum...
Profesör bu cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavının başarısız geçmesi için elinden geleni yapmiş, yanlız sınavda öğrenci tüm sorulari mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye sana son bir soru soracağım demiş.
- Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var.Hangi çuvali alirsin?
Ogrenci:
- Para olan çuvali seçerdim...
Profesör:
- Ben akıl olan çuvalı seçerdim...
Öğrenci:
- Normal! Kimde ne eksikse onu seçer...
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alip içine "Öküz" yazmis.
Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapiyi aralamiş:
- Sayin profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmussunuz. demiş. ;D

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:04
NEYE BASIYOR?
Temel, kahvehanede arkadaşlarına av maceralarını anlatmaktadır:
- Geçenlerde ormana ava gittum. Birden bi ayi ile karşulaştum. Tüfeği atıp kaçmağa başladum. O da beni kovalamaya başladi. Tam ayinun nefesini ensemde hissettuğum anda ayi kayup yere düşti. Bu durumu fırsat bilip arayi açmağa çaliştum. Ama ayi gene peşima düşti. Gene tam nefesini ensemde hissettuğum anda ayi tekrar kayup yere düşti. Ben tekrar arayi açmağa çalıştum.
O arada Dursun, dayanamayarak sorar:
- Ula Temel, çok cesaretli adamsun. Ben senun yerinde olsam, altuma ederdum.
Temel atılmış:
- Ula sen ayinun neye basup kayduğunu zannedeysun?

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:04
Temel Trabzon'da bir kahveye girer ve hemen kahveciye sorar
Soğuk Çay var mı ?
Kahveci : YOk
2.gün yine Temel Aynı kahveye gelir ve yine sorar
Soğuk Çay var mı ?
Kahveci : YOk
3.gün TemeL yine gelir kahveye sorar
Soğuk Çay var mı ?
Bundan bıkan Kahveci iyice sinirlenerek
Kahveci : Var uLan VARRRR!
Temel : 'ISITTA iÇELiM O ZAMAN ' demiş.

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:06
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.doğum haneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
-içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?
-evet,eşim.
-ama bayan 25 yaşlarında...
-tamam işte,eşim o.niye şaşırdınız,baba olamaz mıyım yani?
-yoo,aklıma benim dedem geldi de.
-nesi varmış dedenizin?
-kendisi av meraklısı idi.sürekli ava çıkardı.ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı.bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık,aman yapma dedecim,sen yaşlandın,ava gidemezsin diye.kendisi ısrar etti ve
hazırlandı.e,tabi yaşlılık,çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.ben de kendisiyle gittim.ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük.dedim ya,dedem yaşlı.bastonu omzuna koydu,doğrulttu ve geyiğe
bastonla ateş etti.geyik o anda vurulup yere düştü...
-olur mu,başkası vurmuştur onu.
-ben de onu demeye çalışıyorum işte

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:08
Konu : anneden kaçar mı?
>>
>>
>> > Mehmet ile Handan,
>>
>>>ögrenci olup, ayni evi paylasmaktadirlar. Bir gün handan ve Mehmet,
>>
>>>mehmetin annesini yemege davet ederler, mehmetin annesi aksam yemegi
>>
>>>süresince handani uzun uzun süzer ve aslinda handanin çok alimli ve
>>
>>>güzel bir kiz oldugunu ve acaba aralarinda ev arkadasligindan daha
>>
>>>ileri bir boyutta bir iliskinin mevcut olup, olmadigini merak eder.
>>
>>>
>>
>>>Aklini okumusçasina Mehmet annesine der ki:
>>
>>>"Ne düsündügünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadasiyiz, ötesi
>>
>>>yok."
>>
>>>
>>
>>>Aksam yemeginden sonra mehmetin annesi evine döner.
>>
>>>
>>
>>>Aradan bir iki gün sonra handan der ki:
>>
>>>"Mehmet, annen bize yemege geldiginden beri gümüs çorba kasesini
>>
>>>bulamiyorum."
>>
>>>
>>
>>>Mehmet yanitlar:
>>
>>>"Annemin almis olabilecegini tahmin etmiyorum ama ben yine de
>>
>>>kendisine bir mektup yazayim."
>>
>>>
>>
>>>Oturur ve yazar: "Annecigim, Gümüs çorba kasesini sen aldin demiyorum
>>
>>>ama almadin da demiyorum. Fakat konu su ki:
>>
>>>sen bize yemege geldiginden beri gümüs çorba kasesi kayip."
>>
>>>sevgiler oglun Mehmet.
>>
>>>
>>
>>>Bir hafta sonra mehmetin annesinden mektup gelir: Sevgili oglum:
>>
>>>"Handan la yatiyorsun demiyorum, ama yatmiyorsun da demiyorum.
>>
>>>Fakat konu su ki: Handan kendi yataginda yatiyor olsaydi, gümüs çorba
>>
>>>kasesini çoktan bulmus olurdu."
>>
>>>Sevgiler annen.

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:09
Akilli Kopek
Adamin birisi Afrika'da safariye cikarken yanina minik kopegini de almis. Minik kopek bir gün ormanda dolasip, kelebekleri kovalar, cicekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.

Ne yapacagini duşunurken bir de bakmis ki karsidan leopar geliyor, belli ki gunluk yiyecegini ariyor. "Simdi basim dertte" diye dusunmus minik kopek. Etrafina bakmis yerde kemik parcalarini gormus.

Hemen arkasini leoparın geldigi yone donerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye calisiyormus. Leopar tam saldıracakken minik kopek kendi kendine konusmus; "Ne kadar lezzetli bir leoparmis, acaba bundan bir tane daha var mı?" Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakindaki agaca tirmanmis. "Tam zamaninda kurtardim yoksa bu kopege yem olacaktim" diye dusunmus.

Butun bunlar olup biterken bir baska agacin ustundeki maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak leopardan nasil kurtulacagini dusunmus. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis, leopar çok sinirlenmis ve maymuna "atla sırtima gidip sunu yakalayalim" demis.

Ancak minik kopek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla beraber hizla kendine geldigini fark etmiş, "simdi ne yapacagim" diye dusunurken kacmaya tesebbüs etmemis, bunun yerine arkasini yine leopara donerek kemikleri kemirmeye devam etmis.

Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus; "bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat once bir leopar daha getirsin diye gonderdim hala haber yok

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:10
kucuk mustafa okula basladigindan beri her gun ogretmeni güler'e gidip ';
"efendim beni yanlis sinifa koydunuz. benim yerim birinci sinif degil. ablam ucuncu sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim. hic olmazsa beni ucuncu sinifa alin" diye sikayet edermis.

bundan sıkılan güler ogretmen bir sabah mustafa'yı kaptigi gibi okul mudurune goturmus ve hadiseyi anlatmis. okul muduru "peki " demis "bu cocugu bir imtihan edelim, eger yeri ucuncu sinifsa o sinifa sokalim" ve sormaya baslamis,
"iki kere iki ? " mustafa hemen "dort" diye cevap vermis.
"sekiz kere dokuz?" mustafa "yetmis iki" demis. "kac mevsim var?" mustafa "dort" demis.

sinif hocasi mudure "musade ederseniz ben de birkac sual sorayim" demis ve sormus ;
"soyle bakalim ineklerde dort tane ama ben de iki tane var, bu nedir?"
mustafa "ayak " demis.
güler ogretmen sormus "peki senin pantalonunda olup da benim pantalonumda olmayan nedir ?"
mustafa hemen " cep " demis.

bunun uzerine mudur güler ogretmen'e donmus ve "hocam" demis "bu cocugu uc degil besinci sinifa koyalim, cunku son iki suale ben dogru cevap veremedim ama o verdi".

Ngereklinsan
07-12-2007, 21:43
SMANLI döneminde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliği'ne gitmiş...

Memur başlamış sormaya:

"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadeniz'den!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsel'e!"

MEMUR, ya sabır demiş:

"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?

"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karaman'da Karadağlı, Karamustafa'yı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerreme'ye gidip, kara donlu Baytullah'a yüz süreceğim!"

Memur lahavle çekmiş:

"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"

"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"

Memur dayanamamış:

"Zift mi kesildin be mübarek

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:10
Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmis,;
- E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmis,?
- Bizum kari.

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:11
Yaşlı kadın, lüks otelin en üst katından iniyordu. Ara katlardan birinde asansör durdu. Kapı açıldı, genç ve güzel bir kız içeri girdi. Onunla Birlikte asansörü yoğun bir parfüm kokusu da doldurdu. Yaşlı kadın, parfüm kokusunu derin derin içine çekince Genç kız mağrur bir eda ile kadına baktı ve Giorgio beverly hills dedi Küçücük bir şisesi bile 100 milyon lira!.. Biraz sonra asansör gene durdu. Gene çok şık genç bir Kadın girdi. O da buram buram parfüm kokuyordu. Yaşlı kadın yine koklamaktan kendini alamadı. Yeni binen genç kadın da yaşlı kadina dönerek kibirli bir tavırla Chanel 5 numara dedi Mini mini bir şisesi bile 150 milyon lira! Biraz sonra asansor yaşlı kadının ineceği katta durdu. Kadın asansörden çıkmadan büyük bir gürültü çıkartarak yellendi. Sonra da asansörde kalan iki alımlı genç kadına dönerek:
- Ayşe kadın fasulye.....! Yarim kilosu 450 bin lira

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:11
http://img80.imageshack.us/img80/1529/orijinalfm3dz5wd2.png

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:12
adamin biri issiz bir adaya duser, birden calilarin arkasinda kazanin etrafinda dans eden yerlileri gorur.
aha simdi b.ku yedik! der.
o anda yaninda en ak sakallisindan bir dede belirir:
dur evlat, daha b.ku yemedin. der
al su ta$i, su suslu koltukta oturan adamin kafasina tum gucunle at.
bizim adam dedenin dedigini yapar, kabile reisinin basina tasi atinca dans eden butun yerliler bi anda buna dogru doner.
ve ak sakalli dede finali yapar:
aha evlat! simdi b.ku yedin.

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:13
Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam Peder dir. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek Peder e sorar:
- Hiç günahın var mı Peder ?
- Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
- Melek : Çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı der ve sonra Hidayet'e döner. Senin hiç günahın var mı Hidayet?
- Hidayet : Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
- Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz. Çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...
- Peder bu olaya sinirlenir. Ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?
- Melek gülerek.. "Oğlum sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:14
Kadının biri doktora gitmiş:
-"Doktor bey benim biraz garip bir problemim var ben çok sık ve fazla osuruyorum, ancak neyse ki hiç ses ve koku çıkmıyor, yine de her dakika her dakika bayağı rahatsız olmaya başladım lütfen bir çare bulun." demiş.Doktorda birkaç ilaç yazmış ve 1 ay sonra kontrole gelmesini rica edip kadını yollamış. Aradan 1 ay geçer geçmez kadın yine pat damlamış.
-"Doktor bey ne yaptınız? Yine çok sık gaz çıkarıyorum ama bu sefer bir koku çıkıyor bir koku çıkıyor, dayanılır gibi değil istediğiniz kadar cam kapı acın saatlerce gitmek bilmiyor." Doktor memnuniyetle cevap vermiş:
-"Hmmm güzel, demek burnunuzu tedavi edebildik şimdi sıra kulağınızda."

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:16
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya
karar verir.
Fakat yazdığı mesaji farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından
geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür:
Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 25 Nisan 2006
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var
ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve
kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğin düşünülerek
hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi
sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.


BU EN GÜZELİYDİ

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:17
YENİ HİZMETÇİ
Adam evine telefon acar, telefonu yabancı bir bayan acar.Adam
karşıdaki sesi duyunca şaşırır, bayana sorar:

- "Sen kimsin?" Kız cevaplar:
- "Evin hizmetçisiyim."
- "Iyi de bizim hizmetçimiz yok ki!"
- "Evin hanımı beni bu sabah işe aldi."
- "Ya. Öyle mi? Ben de evin beyiyim. Hanımı cağırır mısın?"
- "Hanımınız şu an yatak odasında kocası sandığım bir adamla beraber."
Adam şaşırır, sinirlenerek,
- "Elli bin dolar kazanmak istermisin?" Kiz,
- "Tabii ki isterim.Kim istemez..."
- "O zaman çekmeçedeki silahı al, yukarı çıkıp o cadi ile o sümsük
herifi vur!"
Once ayak sesleri duyulur, sonra iki el silah sesi. Hizmetçi telefona
geri gelir:
- "Öldürdüm efendim, cesetleri ne yapayım?" Adam,
- "Cesetleri havuza at." Kadın duraklar:
- "Ama burada havuz yok ki?" Adam bir süre düşünür ve cevap verir:
- "Orasi 112 43 44 değil mi?
- "Hayir!!!!!
- "Pardon! Yanlış numarayı aramışım!!!!!"

Ngereklinsan
07-13-2007, 18:17
DEVAMI YARIN

eczacı
07-13-2007, 19:21
;D

Ngereklinsan
07-27-2007, 12:05
Geliyor Devami bekleyin bi 10 fikradaha atayim söyle güzellerinden

Ngereklinsan
09-06-2007, 22:39
Topicde fıkrayı 100'e tamamlayana bi yüz fıkralık topic bedava

hayat
09-06-2007, 22:43
ŞAPLAK

Adamin biri sinemaya gider. Tam sinemada film baslarken önüne saçini
kazitmis biri oturur ve sinemanin isiklari bu saçini kazitmis adamin
kafasina vurur... Arkasindaki adam bir turlu filmi izleyemez. Adam
içinden "sunun ensesine bi tane yapistirayim" der sonra
"Oglum adam iri yari... Ellese bile beni parçalar" diyip vazgeçerken yanina
Temel oturur..
Adam Temel'e donup "Su kafasini kazitmis adamin ensesine bi tane vur
sana 5 milyon verecem" der. Temel de dayanamaz adamin ensesine bi tane
yapistirir ve devam eder "Ulan Hasan sen burada miydin" der. Adam donup
"Ne Hasani kardesim" der Temel de "Pardon kardesim karistirdim" der ve
adam onune donunce 5 milyonunu alir.
Adam dayanamaz ve Temel'e donup "Kardes bi tane daha yapistir sana 10
milyon verecem" der. Temel bi tane daha adamin ensesine vurur ve ilave
eder "Hasan sensin be yeme beni" Adam donup "Hasan degilim kardesim be "
diyip on koltuklardan birine oturur.
Temel'in yanindaki adam artik filmi birakip bu kafasini kazitan adami
aramaya baslar ve bulur hemen Temel'e donup "Bak kardesim iste oraya
oturmus. Git ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayi
verecem" der. Temel hemen kafasini kazitmis adamin arkasina geçip
ensesine bi tane yapistirip

"Ulan Hasan burda miydin, ben de yarim saattir arkadaki adami sen sanip ensesine vuruyorum" der...

hayat
09-06-2007, 22:44
İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler.
Biri ötekine:

"Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız arkadaşım çünkü hiç dikenli tel yok!"

Ngereklinsan
09-06-2007, 22:45
dikenli tel süpermiş tşkler