LâHuTî
02-02-2012, 19:32
http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/57907_426724777749_270290137749_5549489_804214_n.j pg
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724202749_270290137749_5549474_3058605_n. jpg
http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724207749_270290137749_5549475_2818167_n. jpg
http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724197749_270290137749_5549473_5507375_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/59299_426724212749_270290137749_5549476_8167471_n. jpg
http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57907_426724762749_270290137749_5549486_2068964_n. jpg
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57907_426724767749_270290137749_5549487_6842113_n. jpg
http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57965_426724472749_270290137749_5549485_7055352_n. jpg
http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/57965_426724467749_270290137749_5549484_3403936_n. jpg
http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57965_426724457749_270290137749_5549482_2567680_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57907_426724772749_270290137749_5549488_7552164_n. jpg
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57965_426724452749_270290137749_5549481_2851966_n. jpg
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/59299_426724192749_270290137749_5549472_4634825_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57965_426724462749_270290137749_5549483_6420850_n. jpg
“GÜZEL; BİR AYNADAN KENDİNİ SEYREDEN SONSUZLUKTUR.”*
Sözlerinizi dokuyan güzel olan olmadıktan sonra,
onun hakkında nasıl konuşabilirsiniz ki?
Gece indiğinde kentin gözcüsü: “Tan ağarınca, güzel doğu’dan görünecek,” der.
Gün öğleye erdiğinde çalışanlar ve sokakları dolduranlar:
“Güzel’i gördük, gurûbun* pencerelerine yaslanmış yeryüzüne bakıyordu.” derler.
Kışın, kar içinde yaşayanlar: “Mevsim bahara ersin, Güzel, tepelerden aşıp gelecek,” derler.
Ve yazın sıcağında ekin biçenlerin: “Güzel’i gördük,
güz yapraklarıyla dans ediyordu ve saçlarında bir tutam kar vardı,”
dediklerini duyarsınız.
Bir yürektir tutuşmuş, bir can’dır büyülenmiş.
Güzel; bir aynadan kendini seyreden sonsuzluktur.
(* Halil CİBRAN (Khalil Gibran), “ERMİŞ” ["The Prophet" (Nebi)],
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 3,Basım 1999 İstanbul s.87-88
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724202749_270290137749_5549474_3058605_n. jpg
http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724207749_270290137749_5549475_2818167_n. jpg
http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/59299_426724197749_270290137749_5549473_5507375_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/59299_426724212749_270290137749_5549476_8167471_n. jpg
http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57907_426724762749_270290137749_5549486_2068964_n. jpg
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57907_426724767749_270290137749_5549487_6842113_n. jpg
http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57965_426724472749_270290137749_5549485_7055352_n. jpg
http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/57965_426724467749_270290137749_5549484_3403936_n. jpg
http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57965_426724457749_270290137749_5549482_2567680_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57907_426724772749_270290137749_5549488_7552164_n. jpg
http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/57965_426724452749_270290137749_5549481_2851966_n. jpg
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/59299_426724192749_270290137749_5549472_4634825_n. jpg
http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/57965_426724462749_270290137749_5549483_6420850_n. jpg
“GÜZEL; BİR AYNADAN KENDİNİ SEYREDEN SONSUZLUKTUR.”*
Sözlerinizi dokuyan güzel olan olmadıktan sonra,
onun hakkında nasıl konuşabilirsiniz ki?
Gece indiğinde kentin gözcüsü: “Tan ağarınca, güzel doğu’dan görünecek,” der.
Gün öğleye erdiğinde çalışanlar ve sokakları dolduranlar:
“Güzel’i gördük, gurûbun* pencerelerine yaslanmış yeryüzüne bakıyordu.” derler.
Kışın, kar içinde yaşayanlar: “Mevsim bahara ersin, Güzel, tepelerden aşıp gelecek,” derler.
Ve yazın sıcağında ekin biçenlerin: “Güzel’i gördük,
güz yapraklarıyla dans ediyordu ve saçlarında bir tutam kar vardı,”
dediklerini duyarsınız.
Bir yürektir tutuşmuş, bir can’dır büyülenmiş.
Güzel; bir aynadan kendini seyreden sonsuzluktur.
(* Halil CİBRAN (Khalil Gibran), “ERMİŞ” ["The Prophet" (Nebi)],
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 3,Basım 1999 İstanbul s.87-88