Hanefi Avcı, Devrimci Karargâh soruşturması kapsamında gözaltına alındı, şu satırları yazdığım dakikalarda henüz tutuklanmamıştı, bana göre de Avcı tutuklanmamalı ve serbest bırakılmalı...

Devrimci Karargâh isimli örgüt 2008 yılının eylül ayında beni “ölüm listesi”ne yazmıştı, o günden beri polis korumasıyla gezmek zorundayım, biraz da bu sebepten bu örgütün içyapısını detaylı olarak bilirim... Hanefi Avcı’nın ideolojik olarak dönüşerek, Cüneyt Arkın’ın “Cemil” karakteri gibi “Marksist-Leninist bir polis” haline gelip bu terör örgütüne destek olma ihtimali yoktur. Bunu açıkça ifade edeyim. Dolayısıyla Avcı hiçbir şekilde bu örgütle ideolojik bir bağ neticesinde ilişki kurmamıştır, bu örgüte yardım ve yataklık etmemiştir. Bu konuda kanaatim net...

Öte yandan, “özel hayat kozu”nu kullanarak bu örgüt Hanefi Avcı’yı belli bir noktada sıkıştırmış olabilir, elindeki “koz”larla şantaj yöntemiyle Avcı’yı kendine yardım etmeye zorlamış olabilir... Tam bir eminlikle konuşamam ama bu dosyayı incelediğimde bu ihtimali çok çok kuvvetli görüyorum. Hanefi Avcı’nın örgüt üyesi Necdet Kılıç’la olan görüşmeleri de bu bağlama oturuyor olabilir...

Şu anki gerekçe ne olursa olsun Hanefi Avcı’nın tutuklanması tamamen yazdığı kitapla ilişkilendirilecektir. Dış medyada da bu durum tamamen böyle değerlendirilecektir. Avcı tutuklanırsa Soner Çağaptay gibilerin en itibarlı Batı gazetelerindeki yazılarına herkes hazır olsun. Hiç kimse “Devrimci Karargâh” falan takmaz, herkes “Gülen cemaatini eleştiren Emniyet’çiyi tutukladılar” diyecektir. Ne denirse densin genel imaj bu olur...

Hanefi Avcı tutuklanmamalıdır, gözaltı sonrası derhal serbest bırakılmalıdır. Avcı’yı “örgüt üyesi olmak” ya da “örgüte yardım ve yataklık etmekten” tutuklamak zorlama bir uygulama olur, ayrıca DK örgütünün de alt dosyalarından birini teşkil ettiği Ergenekon soruşturmasına da zarar verecektir bu tutuklama... Öte yandan Avcı’nın mahkeme kararıyla dinlenmiş telefon konuşmaları ve bir şantaj neticesinde bile olsa bu örgütle olan garip ilişkileri –eğer varsa-ifşa edilmelidir... Hanefi Avcı da “Cemaat hayatımı mahvedecek” tipi şov hareketlerini bırakmalı ve durum hakkında dürüstçe konuşmalıdır... Şundan kesinlikle eminim ki Avcı kendine karşı yapılabilecek bu operasyonu biliyordu, kitabın alelacele yazılmış ikinci bölümü Avcı’nın bir “cephe genişletme” karşı operasyonudur.
“Bilmem ne teşkilatına şunlar sızdı” gibi sözlerin edilemeyeceği özgür bir Türkiye yaratmadan bu Mario Puzo romanlarından çıkmış karmaşık ilişkiler mücadeleleri bitmez... Poliste “F tipi yapılanma, yargıda ve orduda “A tipi yapılanma” sözleri edilemez özgür bir ülkede... Hiçbir kurum ele geçirilemez çünkü daha evvel de “başka el”de değildir. Fethullah Gülen’e manen bağlı olan yurttaşlar da, İzzettin Doğan’ı “dede” olarak bilenler de bu kimliklerini saklama ihtiyacı duymadan her yere gelebilmelidirler... Şeffaflık, açıklık ve özgürlük hepimizi bu saçmalıklardan kurtaracak yegâne ilaçtır...

Bir ülkenin genelkurmayı herhangi bir hareketi/cemaati bitirmek için tetikte beklerse, o cemaat de kendini kurtarmak için KOM ve istihbarat içinde karşı-operasyonel örgütlenme meydana getirmeye çalışabilir, “hayatta kalma” endişesiyle yapılan bu refleksif hareket sonradan yer yer “güç zehirlenmesi” yaratabilir. “Savaşlar düşmanları birbirinin tıpkısı haline getirir” sözünü Genaral Patton boşuna söylememiş... Bu tür durumlarda hukuk yoktur, güçler dengesi ve savaşı vardır. Hanefi Avcı bu savaşın dışında tüm vicdanlı aydınlar tarafından desteklenecek çok doğru bir konum alabilirdi. Avcı, hayatı boyu nefret ettiği kesimlerin yanında saf tutup, kitabını zırh gibi kullanmak istedi. Hanefi Avcı’yı tutuklamak Avcı’nın ekmeğine yağ sürmek olacaktır... Avcı’nın da akamete uğratmak istediği asrın soruşturmasına zarar verir bu durum, savcılık ve soruşturma aynı zamanda PR faaliyetidir, yanlış stratejiyle nice haklı davaların kamusal ve uluslararası zemini kaymıştır hukuk tarihinde ve sonuçta adalet yerini bulmamıştır... Türkiye’nin vicdan cephesinin bu noktalara da dikkat etmesi gerekir...

Avcı’dan daha üst düzey olan Emin Arslan tutuklandığında kamuoyunda doğru düzgün bir itiraz dahi olmamıştı, Avcı ise cepheyi genişletti ve kendince akıllı bir istihbarat stratejisiyle “Polis içindeki cemaat yapılanmasına karşı olduğum için bana bunları yapıyorlar” diyebileceği zemini hazırladı. Öte yandan Avcı ile ilgili geçmişten kalan ne kadar “işkence, fena muamele, garip bağlantı” datası varsa da bu aralar ortaya dökülmeye başlandı... Avcı, Devrimci Karargâh meselesinden ötürü kendine yapılacak muhtemel bir operasyonu engellemek için sağlam bir psikolojik harekât atağı yaptı bu kitapla (dolayısıyla bu kitap kendiliğinden çıkmış bir anı ve düşünceler kitabı değildi) kontrpiyede yakalanan karşı taraf ise elindeki epeyce malzemeyle karşı hamlelere girişiyor...

rasim.ozan@hotmail.com


http://taraf.com.tr/fotoraflar/yazarlar/rasim-ozan-kutahyali_7163_b.jpg (http://taraf.com.tr/rasim-ozan-kutahyali/)

ÖZGÜRLÜĞÜN ÇARPINTISI 29.09.2010
Rasim Ozan Kütahyalı (http://taraf.com.tr/rasim-ozan-kutahyali/)
Hanefi Avcı derhal serbest bırakılmalı!

haksız değil...
insanların kafasında ister istemez neden bu adamın iddialarını araştırmıyorsunuzda hapse atıyorsunuz sorusu belirebilir...
bunu çokta kullanacaklardır...

Şamiş Tayyarın bugünkü yazısı konuyu biraz olsun açıklığa kavuşturmuş tekrar okuyalım...


Hanefi Avcı neden Genelkurmay’a gitti?

Dün yaşanan Hanefi Avcı operasyonu, iktidar karşıtlığı üzerinden yürütülen ideolojik kampanyaları alevlendirdi. Avcı’nın kitabı nedeniyle böyle bir operasyona maruz kaldığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor.

Oysa üç emniyet genel müdür yardımcısı ve iki emniyet müdürü hakkındaki soruşturmalar, tutuklamalar yaşanırken onların siyasi iktidar veya cemaatle ilgili piyasaya çıkmış kitapları yoktu. Avcı’yı diğer emniyet müdürü dostlarından ayıran en önemli tarafı, kurnazlığıdır.

Devrimci Karargah Örgütü operasyonu kapsamında dinlenen Nejdet Kılıç’la görüşmelerinin dinlemeye takılması üzerine, anı kitabına cemaat bölümünü eklemesidir. Kitabı kendisine “zırh” yapmaya çalıştı, bu sayede olası bir operasyondan kurtulabileceğini umdu ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

Ancak, kabul etmek gerekir, diğer müdürlere göre kitap sayesinde kendisine kamuoyu desteği bulmayı başardı. Atatürkçü Düşünce Derneği ve İşçi Partisi sempatizanları Avcı’nın kitaplarını dağıtarak böyle bir algının oluşmasına katkıda bulundular. Kitabının yazımına emek harcayan bazı gazeteciler de gönüllüğü avukatlığına soyundu.

Kafalar karışmasın, zihinleri bulandıran bir iki soruya da cevap vermek gerekir. Soruşturmayı yürüten savcılık, Avcı’ya 27 Eylül pazartesi günü saat 12.00’ye kadar ifadesini vermek üzere süre tanıdı. Avcı ise sivil savcılığın bu çağrısına uymak yerine gizli bir şekilde Genelkurmay’a giderek askeri savcı Yavuz Şentürk’le görüştü, Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu da bu görüşmede hazır bulundu. Avcı’nın sivil mahkemedeki soruşturmaya direnerek askeri savcılığın yolunu tutması, üstelik bunu gizli şekilde yapması, manidar.

Sizce neden?

Şamil TAYYAR-Stargazete.com

ikisi de takip ettigim yazarlar.. şamil tayyar'ın ülke tv de sıradısında konusmalarına baya güldüm.. kütahyalı haklı ama baskası ne der tarzı olaylara biraz daha dikkatli bakmalıyız kanaatindeyim (:

bana göre de Avcı tutuklanmamalı ve serbest bırakılmalı...

Bana göre sana göre..hukuğu böyle mi ikame edeceğiz..kitap gazı ile rüzgarı alan avcı kirli ilişkilerini cemaate salvolar atarak örtbas edebileceğini sandı..yanıldı..kimin ne diyeceği ne düşüneceği çok önemli değil..halkın ne düşündüğü önemli..dışarıdakiler ne der falan bunlar evhamlar..

oldu hapishaneden çıkarken kırmızı halıda serelim...

kütahyaliyi severek okurum ve bir cok yorumuna katilirim ki bu yazisinda da katildigim noktalar var..
mesela avci hakkinda neden simdiye kadar bir iddaneme düzenlenmedide kitaptan sonra bir anda hedef tahtasina oturdu..
kaldiki avci daha öncede iceri girmis, cikmis birisi ve derin baglantilari var öyle tekin birisi degil o asikar ama neden simdi sorusu kafalari cok ama cok karistirir..

Dün gözaltına alınana ve çıkarıldığı 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan eski istihbaratçı ve Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı da Ergenekon tutuklularının bulunduğu Silivri'ye sevkedildi..

Avcı'nın eşi, NTV'ye bağlandı ve koğuşunda tanıdık isimlerin olduğunu söyledi..

Eşinin verdiği bilgiye göre Hanefi Avcı, Ergenekon'un tutuklu sanıkları Tuncay Özkan, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Oktay Yıldırım ve Muzaffer Tekin'le beraber aynı koğuşta kalıyor..

Bu adamın tutuklanması diğer isimlerin tutuklanması ile bir tutulamaz. Toplumun hemen hemen her kesiminin güvenin kazanmış bir isim. Belkide insanların karşısına almasını isteyeceği en son kişilerden birisidir (bizlere ve topluma tanıtıldığı biçimi ile) Tutuklama gerekçesi inandırıcı bir gerekçe açıklanmalı yoksa bu tutuklama yukarıdaki yeni koğuş arkadaşlarının da tutukluluğunu sorgulanmasına sebebiyet verecektir ki en son isteyeceğim bir şey.

kütahyaliyi severek okurum ve bir cok yorumuna katilirim ki bu yazisinda da katildigim noktalar var..
mesela avci hakkinda neden simdiye kadar bir iddaneme düzenlenmedide kitaptan sonra bir anda hedef tahtasina oturdu..
kaldiki avci daha öncede iceri girmis, cikmis birisi ve derin baglantilari var öyle tekin birisi degil o asikar ama neden simdi sorusu kafalari cok ama cok karistirir..

ben muhalif olsam ve yargıda bir gülen ve ak parti baskısı var desem bunu aşırı derecede kullanırım...

adama derler bu adam madem bunca yıldır böyle pisliklerin içinde cemaati eleştirene kadar aklınız neredeydi derler...

Kitapta yazdıkları hakkında soruşturma yapmazken yazarı neden tutuklanıyor derler...

kitabini okumadim iddalarinida öyle internet sitelerinden takip ettim.. dogru yada yalan iddalarin kanitlanma yeri mahkemelerdir ancak bu sahsin su anda tutuklanmasi bence cok kafa karistirir..
kendisi derin devletin adamidir ki susurluktaki baglantilarida kendisi ifsa etmistir yani bir nevi devletin kara kutusudur ve söylediklerinin hepsi yalan, iftira ve karalama denilemez diye düsünüyorum..
daha öncede görevden el cektirildi ve hapse girdi sonra disari cikti garip iliskiler yumagi var ve ne garip ki bir günde gözaltina aliniyor, tutuklaniyor ve silivriye gönderiliyor..

Rasim tutuklanmaması gerektiğini öne sürerken çalışma arkadaşı Mehmet Baransu gibi önemli haberlere imza atmış bir isim zaten kitabı yazmasa da tutuklanacağını söylüyor. Komplo teorisi; tutuklanacağımı ve suçumu da biliyorsam kurtulmak ve dikkatleri başka yere çekmek için güzel bir düşünce bu tarz bir kitap yazmak.
Açıklama beklemekten başka çaremiz yok.

Kitap sadece hedef saptırmak için..adam zaten izleniyor dinleniyor.Devrimci Karargahtan insanlarla onlarca kez telefon görüşmeleri falan..bu adamları içeri alırken kitapta yazdığı gibi ben öyle sanıyorum gibi yaklaşımlarla olmaz..ha yarın salınır mı..elbet mümkün..zaten yargı bölünmüş vaziyette..bizden olanlar ve onlardan olanlar..tarafsız yok gibi..

Kitabı hiç bir delil içermiyor ! Hikaye desek yerinde olur ! Ayrıca Teknik Takipe yakalananlar gayet ciddi !!!

Evinden sahte pasaport ve nüfus cüzdanları çıktı

Terör örgütü Devrimci Karargah'a 'yardım ve yataklık' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın evinde yapılan aramalarda çok sayıda sahte belge ele geçirildiği öğrenildi.

Üzerinde Avcı'nın fotoğraf bulunduğu 'Süleyman Güzel' adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı, 'Sabit Kabaklı' ismine düzenlenmiş sahte pasaport ile sahte sürücü belgesinin yanı sıra B.A. adına sürücü belgesi, nüfus cüzdanı, pasaport, yabancı uyruklu M.A. ile S.G.A. ismine pasaport bulundu. Avcı'nın Eskişehir'deki evinde çıkan delil niteliğindeki belgeler İstanbul'a gönderilmişti. Polis şimdi bunların kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor. Avcı'nın sahte belgelerle yurtdışına kaçma ihtimali üzerinde duruluyor.

Ayrıca sahte pasaport ve belgelerin nerelerde kullanılmak için hazırlandığı da inceleniyor.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın emriyle Eskişehir Çevreyolu Esentepe mevkiinde Tepebaşı polis evi yanındaki Emniyet Müdürlüğü konutunda yapılan aramada 1 adet Kalaşnikof silah, 2 adet tabanca ve bunlara ait çok sayıda mermi ve fişek de ele geçirildi. Silahların ruhsatlı olduğu ancak, Kalaşnikof uzun namlulu silahın OHAL döneminde alındığı ve iade edilmediği ileri sürüldü.

Kezban Küçük: Necdet Kılıç'ı tanırdım, Avcı ile fikir sevgilisiydik

Devrimci Karargâh örgütüne yönelik yapılan soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan ve çıkarıldığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın ilişkisi olduğu iddia edilen Kezban Küçük, NTV televizyonuna konuştu. Küçük, Avcı ile sevgili olduklarını kabul etti; ancak 'fikir sevgilisi' olduklarını, kendisinin boşandığını Avcı'nın da boşanmak üzere olduğunu kaydetti. Hakkında, örgüt adına Avcı ile ilişkiye girip onu kullandığı yönündeki iddialara güldüğünü belirten Kezban Küçük, adı geçen örgütün adını bile söylemekte zorluk çektiğini belirtti. İddiaların asılsız olduğunu da söyleyen Küçük, Necdet Kılıç'ı tanıdığını; ancak iddia edildiği gibi bunun örgütle bir ilişkisinin olmadığını söyledi. Hanefi Avcı'nın eşi Şenay Avcı da yine aynı televizyona, polislerin evinde yaptığı aramayla ilgili ayrıntıları anlattı.

ZAMAN

Nerde defolu ve kusurlu insan var onlar derin yapı için vazgeçilmez oluyor . Kendilerini bir müddet sonra derin saflara atanlar halbuki kendi kirli düzenlerinin görülmemesi adına yapıyor.

Bu vatandaş madem teröristti kitap yazıncamı devletin aklına geldi bu adamın terörist olduğu. Mantıklı bir açıklama yapılmazsa insanlar iyice cemaat devleti kurulduğu senaryosuna inanacak toplu isyanlar bile başlayabilir.
Çok değerli bir abim zamanında demişti yakında müslülaman ergenekonu çıkacak hepiniz göreceksiniz demişti
Allah bizi korusun ...

Bu vatandaş madem teröristti kitap yazıncamı devletin aklına geldi bu adamın terörist olduğu. Mantıklı bir açıklama yapılmazsa insanlar iyice cemaat devleti kurulduğu senaryosuna inanacak toplu isyanlar bile başlayabilir.
Çok değerli bir abim zamanında demişti yakında müslülaman ergenekonu çıkacak hepiniz göreceksiniz demişti
Allah bizi korusun ...


:(:(:(

adama sormazlarmı niye sahte kimlik ve pasaport bulunduruyorsun diye?
hüseyin gülerce olayı gayet iyi izah etmiş..olay şuan yargıda....

Bu vatandaş madem teröristti kitap yazıncamı devletin aklına geldi bu adamın terörist olduğu. Mantıklı bir açıklama yapılmazsa insanlar iyice cemaat devleti kurulduğu senaryosuna inanacak toplu isyanlar bile başlayabilir.
Çok değerli bir abim zamanında demişti yakında müslülaman ergenekonu çıkacak hepiniz göreceksiniz demişti
Allah bizi korusun ...

bu nasıl bir yorum.kardeşim müslüman kedinden eminse hiç birşey olmaz merak etme..ama müslüman görünüp ergenekona çalışan sözde müslümanlarıda çok iyi biliyoruz..yıllardır irtica paranoyasını zaten bu kesimler üzerinden yaptılar..onlarda açığa çıkacak merak etmeyin..hatta onlarda birileri gibi cemaata ağlayacaklar işi...

adama sormazlarmı niye sahte kimlik ve pasaport bulunduruyorsun diye?
hüseyin gülerce olayı gayet iyi izah etmiş..olay şuan yargıda....

öyle ağabey sorarlar vede sorulmalı...
ama bence şu da sorulur madem bu adam yakalanacağını bildiğinden yazdı bu kitabı bana birşey olursa cemaatten bilin niyetiyle e o zaman bu adam ne diye evinde sahte kimlik ve pasaport bulundursun?

Üstüne üstlük bu adam polis amiri eskisi bu işleri en iyi bilen adam evinin didik didik aranacağını biliyor o kimlikleri ve pasaportları hangi mantıkla evde tutuyor sorusuda sorulur...

her ne ise bence bu süreçte kamuoyu çok yakından bilgilendirilmeli.hemde çok deliller halka açıklanmalı yoksa bu iş cemaatin üstüne yıkılmaya çok müsait...

Yav ne yıkılmaya müsait millet yıkmış bile bugün okulda önüne gelen gördünmü fettullah adamı nasıl hapise attırdı diyor kime ne anlatacaksın adamda akıllıymış valla gitti bir kitap yazdı yakında bu kahraman ilan edilir chp mhp belediyeleri heykelini diker sokaklara caddelere isimleri verilir. Siz görün şimdi şamatayı.

Yav ne yıkılmaya müsait millet yıkmış bile bugün okulda önüne gelen gördünmü fettullah adamı nasıl hapise attırdı diyor kime ne anlatacaksın adamda akıllıymış valla gitti bir kitap yazdı yakında bu kahraman ilan edilir chp mhp belediyeleri heykelini diker sokaklara caddelere isimleri verilir. Siz görün şimdi şamatayı.

öyle kemalist ve laik sayfalarda bir kahraman olmaya başlamış bile...

öyle ağabey sorarlar vede sorulmalı...
ama bence şu da sorulur madem bu adam yakalanacağını bildiğinden yazdı bu kitabı bana birşey olursa cemaatten bilin niyetiyle e o zaman bu adam ne diye evinde sahte kimlik ve pasaport bulundursun?

Üstüne üstlük bu adam polis amiri eskisi bu işleri en iyi bilen adam evinin didik didik aranacağını biliyor o kimlikleri ve pasaportları hangi mantıkla evde tutuyor sorusuda sorulur...

her ne ise bence bu süreçte kamuoyu çok yakından bilgilendirilmeli.hemde çok deliller halka açıklanmalı yoksa bu iş cemaatin üstüne yıkılmaya çok müsait...
haklısın bilmek hatta bazen fazla bilmek insanı kör edebilir..yasak aşk yaşadığın kadının devrimci karargahdaki bir kişinin hattıyla görüşmeside ilginç bence pasaport olayında olduğu gibi bu kadınıda hatta hattıda cemaat ayarlamıştır...

haklısın bilmek hatta bazen fazla bilmek insanı kör edebilir..yasak aşk yaşadığın kadının devrimci karargahdaki bir kişinin hattıyla görüşmeside ilginç bence pasaport olayında olduğu gibi bu kadınıda hatta hattıda cemaat ayarlamıştır...

Yavuz cemaat yapmıştır yazmamışki 'cemaatin üzerine yıkılmaya çok müsait' yazmış, bende oldukça müsait olduğunu düşünüyorum.
Siz bu konuda hassassınız o yüzden farklı değerlendiriyorsunuz bence.

Yavuz cemaat yapmıştır yazmamışki 'cemaatin üzerine yıkılmaya çok müsait' yazmış, bende oldukça müsait olduğunu düşünüyorum.
Siz bu konuda hassassınız o yüzden farklı değerlendiriyorsunuz bence.
müsait değil yıklıdı zaten.bende bunu izah etmeye çalışıyorum..sizce nasıl bir yorum yapmalıyım merve?

Cevabınız bana çok sert geldi o yüzden alıntı yapma gereği hissettim yoksa beni ilgilendirmez.
Nasıl cevap vermeniz gerektiği hususunda yorum yapmak bana düşmez. Yanlış algılıyorsunuz.

Cevabınız bana çok sert geldi o yüzden alıntı yapma gereği hissettim yoksa beni ilgilendirmez.
Nasıl cevap vermeniz gerektiği hususunda yorum yapmak bana düşmez. Yanlış algılıyorsunuz.
bak güzel kardeşim yanlış algılyorsun diyorrsun ama yaptığım gayet uygun bir yorumu dahi sertlik olarak görüyorsunuz.yanlış algılayan ve yorumumu sert olarak gören sensin..bu kadar yıldır forumdayım ilk sizden duyuyorum böyle bir yorumu.başka bu konuda benim sert olduğumu düşünen varsa peşinen özür dilerim...

Bende kaç yıldır forumdayım ilk kez size yapıyorum böyle bir yorumu.
Forumun tansiyonu zaten bu konudan dolayı yüksek, sizin bir büyük olarak tansiyonu düşürmeye çalışmanız gerekmez mi? Zaten gergin olan ortamı daha çok germek gereksiz. Bende bu görevi üzerime aldım forumda bu konuyla ilgili sakinliği sağlayacağım bana destek olursanız sevinirim :)

Bende kaç yıldır forumdayım ilk kez size yapıyorum böyle bir yorumu.
Forumun tansiyonu zaten bu konudan dolayı yüksek, sizin bir büyük olarak tansiyonu düşürmeye çalışmanız gerekmez mi? Zaten gergin olan ortamı daha çok germek gereksiz. Bende bu görevi üzerime aldım forumda bu konuyla ilgili sakinliği sağlayacağım bana destek olursanız sevinirim :)
:) bende ellerinizden öper peşinizden yürürüm:)

Estagfurullah :):)

Estagfurullah :):)
Diyorum ki: forumda fikir olarak farklı düşünüp aslında özde samimi olan kardeşleri bir yerde toplayıp eşek sudan gelesiye kadar dövsek mi yoksa güzel bir yemekte güzel bir muhabbetmi yapsak:)
bence ilk seçenek bir kenarda dursun ikinciyle başlayalım derim:)olmadı birinci seçeneğe döneriz:)

2. seçeneği kabul ediyorum :) Yaşasın yemek yemek :w:
Ama 1. seçeneği görmedim kabul ediyorum ona göre :w: Şiddete karşıyım :hihi2::karizmatik:

bence on yargiyi biraksak...
aha bu adamin fikri belli deyip o sekilde yazmasak...
insanlara suanda empoze edilen nedir...
onu gorelim...simdiden halk icinde Gulen hoca bu adami iceri attirdi diye gozukuyor...
burda bize dusen gorev cemaatle hicbir alakasi olmadigini gostermek ve vatandasi dogru bilinclendirmek...
ama once icimizde ki kavgaya son verelim...
bu arada Adem abi....
buyrun goruselim....
inanin cok isterim yuzyuze sizlerle fikir alisverisi yapabilmek ve tartismak...

Şamiş Tayyarın bugünkü yazısı konuyu biraz olsun açıklığa kavuşturmuş tekrar okuyalım...


Hanefi Avcı neden Genelkurmay’a gitti?

Dün yaşanan Hanefi Avcı operasyonu, iktidar karşıtlığı üzerinden yürütülen ideolojik kampanyaları alevlendirdi. Avcı’nın kitabı nedeniyle böyle bir operasyona maruz kaldığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor.

Oysa üç emniyet genel müdür yardımcısı ve iki emniyet müdürü hakkındaki soruşturmalar, tutuklamalar yaşanırken onların siyasi iktidar veya cemaatle ilgili piyasaya çıkmış kitapları yoktu. Avcı’yı diğer emniyet müdürü dostlarından ayıran en önemli tarafı, kurnazlığıdır.

Devrimci Karargah Örgütü operasyonu kapsamında dinlenen Nejdet Kılıç’la görüşmelerinin dinlemeye takılması üzerine, anı kitabına cemaat bölümünü eklemesidir. Kitabı kendisine “zırh” yapmaya çalıştı, bu sayede olası bir operasyondan kurtulabileceğini umdu ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

Ancak, kabul etmek gerekir, diğer müdürlere göre kitap sayesinde kendisine kamuoyu desteği bulmayı başardı. Atatürkçü Düşünce Derneği ve İşçi Partisi sempatizanları Avcı’nın kitaplarını dağıtarak böyle bir algının oluşmasına katkıda bulundular. Kitabının yazımına emek harcayan bazı gazeteciler de gönüllüğü avukatlığına soyundu.

Kafalar karışmasın, zihinleri bulandıran bir iki soruya da cevap vermek gerekir. Soruşturmayı yürüten savcılık, Avcı’ya 27 Eylül pazartesi günü saat 12.00’ye kadar ifadesini vermek üzere süre tanıdı. Avcı ise sivil savcılığın bu çağrısına uymak yerine gizli bir şekilde Genelkurmay’a giderek askeri savcı Yavuz Şentürk’le görüştü, Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu da bu görüşmede hazır bulundu. Avcı’nın sivil mahkemedeki soruşturmaya direnerek askeri savcılığın yolunu tutması, üstelik bunu gizli şekilde yapması, manidar.

Sizce neden?

Şamil TAYYAR-Stargazete.comAcayip bir şey.
Kitabı dağıtanlar da bir o kadar acayip parti ve dernekler.

Yanılmıyorsam bu adamın bir de evlilik dışı ilişkisi var.
ntv ye çıktı soy adı 'küçük' olan bir kadın.Karşısında ki muhabirde şiir yazan tipe benzeyen duygusal takılan ve gülerek kadını izleyen birisi.
Kadın,hanefi avcıyla ''necdet kılıç'ın evinde buluştukları'' iddiasını yalanlamadı,ama necdet kılıç'ı tanımadığını da söyledi.

''Siyaset konuşmayız'' diyordu kadın,ama hanefi avcının kendisine ''çok şeyler oluyor haksızlık yapılıyor'' diye sitem ediyormuş.Eee bunu diyen bazı şeyleride konuşur elbet.

Programdan çıkardığım sonuç adamın x aşkını ekrana yansıtım o kadının masum güler yüzüne karşın insanların duygularımı sömürmek,hoş göstermek.

Hanefi avcı soruşturmada ''cemaat yapılanması var'' demiş.Buna karşın belge ve kanıt istenmiş ama susma hakkını kullanmış.Bana şimdi polis ''kimliğin var mı'' diyecek, ''var' diyeceğim,'' ver'' diyecek ama veremeyeceğim böyle iş mi olur ?

Madem bir şey söyledin sözün arkasında duracaksın.Veya kitabında kanıtını göstereceksin.
Veya çıktığın tv kanallarında bunu açıklayacaktın.Veya gözaltına alıncağını biliyorsun madem,o zaman bir avukat tutacaktın önceden veya bir yakınına anlatacaktın sen içerideyken o basına açıklama yapacaktı ama yok böyle bir şey,neden yapmadı ?
Tabi adam polis,emniyet müdürü,plan yapmadan aslam hareket etmez.

Sanırsam kitapla ilgili de bir soruşturma değil,örgütle alakalı göz altına alındı kendisi.
Zamanla kokusu daha da netleşecek elbet.

Derin devletin yapmış olduğu hukuksuzluklara karşı can simidi olarak Gülen hareketinin kullanması alışılagelmiş şey olmuş. Ülkemizde ne zaman karmaşık olaylar vuku bulsa bunun sorumlusu Gülen hareketin büyüyen hizmetine kesilir olmuş.

Kartel basının bilincli olarak bunu yapması belli bir ideolojinin , korkunun istenmeyen iktidarları zor duruma düşürmenin alt çalışmasıdır. Zamanında bu zihniyet aynı şeyi Said nursi hzleri ile o günki iktidarı zor duruma düşürmek için kullanmıştır şimdi ise aynı zihniyetin uzantıları Fethullah gülen hareketi ile siyasi alanı daraltma insanalrın demokrasi hevesini kursağında bırakma mücadelesidir.

Bu durum halkta iyi ve kötü de olsa latife şeklinde kullanılır oldu. Ben bir şekilde bir esnafa gitsem hizmete karşı olan sempatimden ötürü bana bu şekilde takılırlar. Bir ara polis arkdaşlarımız vardı bölgemizde görev yapan bu kardeşlerimiz Zaman gazetesine abone idiler. Birgün vali eskortluğunda kusur işlediler diye vali beyin talimatı ile ikisin yerleri değiştirildi . Halbuki yolun durumu hata yapmaya müsait bir yerde vali bey nefsi davranarak ani karar verip bu olayı emniyet amirine iletmiştir . Arkdaşlarımız bu durumdan bir hayli zarar gördüler. Durum bir şekilde vali beye iletildi vali beyin iyi niyeti ile arkadaşlar tekrar görevlerine geri dönmüşlerdir. Bu durumda bile halk arkdaşlar zaman gazetsine abone oldukları için görevlerine döndüler diye detikodu yapmışlardır. Bunu neden anlattım inanın medya ak parti iktidarının korku imparatorluğu kurmak için mücadele verdiğinin hissi adına böyle haberleri maksatlı yapıyor. Milletin basireti hukukun üstünlüğü zaten yaşanılan her şeyi su üzerine çıkaracaktır.

bence on yargiyi biraksak...
aha bu adamin fikri belli deyip o sekilde yazmasak...
insanlara suanda empoze edilen nedir...
onu gorelim...simdiden halk icinde Gulen hoca bu adami iceri attirdi diye gozukuyor...
burda bize dusen gorev cemaatle hicbir alakasi olmadigini gostermek ve vatandasi dogru bilinclendirmek...
ama once icimizde ki kavgaya son verelim...
bu arada Adem abi....
buyrun goruselim....
inanin cok isterim yuzyuze sizlerle fikir alisverisi yapabilmek ve tartismak...
bütün meselede önyargı ve nefislererimizi konuşturduğumuz için çıkıyor zaten.adam devrimci karargah üyeleriyle telefonla görüşüyor bilgi veriyor..derin bir yapının içinde yakalanacağını anlıyor 300sayfayı gayet normal bir şekilde son 200sayfayı ise iddialar ve töhmetlerle yazıyor...niye zekice bir hamleyle niye referandumdan önce çıkarıp medya desteği alıyor..hayırları artırmak için.sandıktan hayır çıksaydı şuan hükümet sallanıyor olacaktı..yapılan birçok şey akim kalacak yine darbelerin zemini açık kalacaktı..hayır çıksaydı kendini birşekilde kurtaracaktı.. yeni düzenlemeler olmayacaktı..
emin olun zamanla herşey meydana çıkacak kpssde olduğu gibi cemaat dendi olay farklı yere gitti..
bekir kerdeşim içimizde kavga yok şahsım kavgacı bir insan değildir.o yüzden kavga ettiğimi kendi adıma kabul etmiyorum.ama inandığım değerler için son ana kadar ayakta duran biriyim..hayatımda birsürü yanlışım olmuştur ama şu iki konuda yanılmadığımı şimdilik söyleyebilirim..1-akparti 2- cemaat.(akpartinin kurulduğu günündn beri içindeyim)belki usulumuz uslubumuz farklı o yüzden yanlış anlaşılıyorum..kaldıkı tartışmadan ziyade beyin fırtınası fikir teatisinde bulunursak daha isabetli olur.
bitiriken sanada bir soru sormak istiyorum kardeşim.
tanıdığın samimi bir gülen talebesi varmı?varsa bu insanın vatanına milletine dinine ihanet edebileceğini düşünüyormusun?
saygılarımla..

bütün meselede önyargı ve nefislererimizi konuşturduğumuz için çıkıyor zaten.adam devrimci karargah üyeleriyle telefonla görüşüyor bilgi veriyor..derin bir yapının içinde yakalanacağını anlıyor 300sayfayı gayet normal bir şekilde son 200sayfayı ise iddialar ve töhmetlerle yazıyor...niye zekice bir hamleyle niye referandumdan önce çıkarıp medya desteği alıyor..hayırları artırmak için.sandıktan hayır çıksaydı şuan hükümet sallanıyor olacaktı..yapılan birçok şey akim kalacak yine darbelerin zemini açık kalacaktı..hayır çıksaydı kendini birşekilde kurtaracaktı.. yeni düzenlemeler olmayacaktı..
emin olun zamanla herşey meydana çıkacak kpssde olduğu gibi cemaat dendi olay farklı yere gitti..
bekir kerdeşim içimizde kavga yok şahsım kavgacı bir insan değildir.o yüzden kavga ettiğimi kendi adıma kabul etmiyorum.ama inandığım değerler için son ana kadar ayakta duran biriyim..hayatımda birsürü yanlışım olmuştur ama şu iki konuda yanılmadığımı şimdilik söyleyebilirim..1-akparti 2- cemaat.(akpartinin kurulduğu günündn beri içindeyim)belki usulumuz uslubumuz farklı o yüzden yanlış anlaşılıyorum..kaldıkı tartışmadan ziyade beyin fırtınası fikir teatisinde bulunursak daha isabetli olur.
bitiriken sanada bir soru sormak istiyorum kardeşim.
tanıdığın samimi bir gülen talebesi varmı?varsa bu insanın vatanına milletine dinine ihanet edebileceğini düşünüyormusun?
saygılarımla..
evet var abim...
bir kaç kerede ifade etmişimdir bu konuyu, ben her topluluğun içerisine giren bir insanım...
cemaatin içinde nasıl anlatsam sohbet başkanı diyeyim, bu tür görevi olan abilerden baya bir tanıdığım var..
sürekli oturur ve bu konular üzerinde gerekli tartışmaları yaparız...
vatan, millet satacağına inanmıyorum...
bizim düşüncemiz, cemaat içerisinde ki insanlar sadece Allah rızası için hizmet ediyor..
farkındaysanız bunun aksini hiçbir zaman söylemedim...
tepeye doğru çıkıldıkça, yapılan yorumlar neticesinde ve farklı kişilerin(cemaat harici) düşüncelerini dinlediğiniz de size sunduğu belgeler ışığında kendinize göre gerçeği yakalıyorsunuz...
ve bu gerçekler neticesinde fikirlerinizde çok değişimler oluyor..
.bu gerçeklerin üstüne birde yapılan yorumlar eklenince olay kopuyor...

bu cemaat hakkında kimin hangi düşüncede hangi cdleri hangi amaçla cami avlularında dağıttığını çok iyi biliyorum.hangi kitapların hangi internet sitelerinin kara propagana için yayın yaptıklarını da az çok takip ediyorum..o yüzden size bu konuda ne söylesem çokta etki edeceğini düşünmüyorum..son olarak bu ülkede korkulması gereken cemaat değil bilakis millet üzerine korku salarak eski günlerinde ki karanlık güçlerini geri kazanmaya çalışan çevrelerdir...bunuda aklı selim tüm müslümanlarında bilmesidir..bü ülkeyi yıllardır sağ-sol,alevi-sünni.Türk-Kürt.laik-dindar diye ayrıştıranların şimdide cemaatçi-anti cemaatçi bir oyunuyla karşı karşıyayız.ben bu ülkede müslümanların söz sahibi olmasından korkmuyorum..sizde korkmayın...

bu cemaat hakkında kimin hangi düşüncede hangi cdleri hangi amaçla cami avlularında dağıttığını çok iyi biliyorum.hangi kitapların hangi internet sitelerinin kara propagana için yayın yaptıklarını da az çok takip ediyorum..o yüzden size bu konuda ne söylesem çokta etki edeceğini düşünmüyorum..son olarak bu ülkede korkulması gereken cemaat değil bilakis millet üzerine korku salarak eski günlerinde ki karanlık güçlerini geri kazanmaya çalışan çevrelerdir...bunuda aklı selim tüm müslümanlarında bilmesidir..bü ülkeyi yıllardır sağ-sol,alevi-sünni.Türk-Kürt.laik-dindar diye ayrıştıranların şimdide cemaatçi-anti cemaatçi bir oyunuyla karşı karşıyayız.ben bu ülkede müslümanların söz sahibi olmasından korkmuyorum..sizde korkmayın...
Abim şimdi güvenilecek kaynak ile güvenlmeyecek kaynağın ne olduğunu çok iyi biliyoruz...
her önüne gelenede müslüman kardeşim için pabuç bıraktırmam...
amenna seninle tartışırım ancak, dinsiz birinede laf söyletmem o kardeşlere...
ben cemaatçi yada değil gibi bir ayrıam gitmiyorum...
gitmem de!!!
bana ters gelen fikirleri her daimde tartışırım..
saygılar abim....

bence on yargiyi biraksak...
aha bu adamin fikri belli deyip o sekilde yazmasak...
insanlara suanda empoze edilen nedir...
onu gorelim...simdiden halk icinde Gulen hoca bu adami iceri attirdi diye gozukuyor...
burda bize dusen gorev cemaatle hicbir alakasi olmadigini gostermek ve vatandasi dogru bilinclendirmek...
ama once icimizde ki kavgaya son verelim...
bu arada Adem abi....
buyrun goruselim....
inanin cok isterim yuzyuze sizlerle fikir alisverisi yapabilmek ve tartismak...

Neden Cemaat yapınca kötü oluyor yıllardır kendini Atatürkçü zanneden sözde kemalistler yapınca neden kimse ses çıkaramıyor.Eğer Devleti sahiplenmek isteyen birileri varsa bunun ne idüğü belirsiz sözde kemalistler olacağına en azından dilinden ALLAH ismi düşmeyen cemaatın olmasını isterim.

Tutklanmanın gerekçeleri yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Çok çarpıcı ses kayıtları var sanırım...

Yani bence bu ülkede bir güruh var ve bu tayfanın inanç, din, cemaat, iktidar -ya da her neyse- karşıtlığı, düşmanlığı o kadar muazzam ki, vaktiyle taşladıkları kendi şeytanlarını bile sevebilecek duruma itiyor!
Gelelim yukarıdaki sorunun cevabına. Suç mu kitaptan çıktı, yoksa kitap mı suçtan? Aslında cevabı bizzat Hanefi müdür kitabında veriyor. Diyor ki: 'Beni 7 Kasım 2009 tarihinde dinlemeye başladılar... 6 Ocak 2010'da da ben hakkımda birtakım dinlemeler yapılıyor diye suç duyurusunda bulundum.' Kitap ne zaman çıkıyor? Referandumdan hemen önce, Ağustos 2010... Üstelik bizzat Hanefi Bey ısrarla diyor ki: "Kitabı kendi çocuklarımdan bile gizledim." Kimsenin ruhu bile duymamış...
Şimdi soruyu şöyle sorayım da, Ergenekon amigoları da net anlasın: 7 Kasım 2009 tarihinde dinleme yapan, suçu araştıran emniyet, Hanefi Bey'in kitap yazacağını rüyalarına giren aksakallı dededen mi öğrendiler? Mesele bu kadar basitken, Ergenekoncuların başka tutunacağı dalın kalmamasıdır düşündürücü olan... Diğer sorunun cevabına gelince; elbette kırmızı yandığı için dururuz ve 'bakın işte ben durdum diye kırmızı yandı' diyenlere de 'saçmalama' deriz ama onları savunan bir Ergenekon muvazzafı çıkar emin olun!

Yazarın biri bu konuya hoş cevap vermiş.

Zaten olayın ilk çıktığı anda avcı'nın tavırları kendisini ele veriyordu.İki ayrı tv kanalına birbirini yalanlayan sözler sarfetmesi başlamadan mağlup olmasına yetti.Devrimci Karargah ile ilişkileri ortaya çıkınca sağa sola çırpınan hanefi avcı var karşımızda.