fatih kısaparmak balon baskılı balon Hep Böyle Mi Olur Kürdün Hapse Girmesi? - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hep Böyle Mi Olur Kürdün Hapse Girmesi?


Ebuzer
09-02-2011, 18:13
Birkaç yıl önce eşimle birlikte Diyarbakır`dan dönüyorduk, otobüs hareket edeli yarım saat olmuştu, o müddet içerisinde aramızda sessizlik hakimdi. Sonra eliyle bana dokundu, normalden biraz sert bir ses tonuyla dedi ki:

-Hoca hoca, biliyor musun? Şu son misafir olduğumuz evde on beşe yakın bayanla birlikteydik hani? İşte o bayanlar içerisinde kocası cezaevinde yatmayan bir tek kişi bendim. İstisnasız hepsinin eşi en az beş yıl ile on iki yıl arasında cezaevinde yatmışlar. Sonra cezaevinde yatmanın dışında, arandıkları için yıllarca kaçak yaşamışlar, eşleriyle, çocuklarıyla bir birlerini görememişler…
-Evet öyle, biliyorum. Bu arada gördükleri işkenceleri de eşlerine ve çocuklarına hiç anlatmamışlar ki moralleri bozulmasın, dedim.
Elhamdülillah, son on yıl içerisinde bizzat cezaevine girip çıkan binlerce müslümanla bizzat ve yakinen tanışmayı nasip etti Rabbim, evet binlercesiyle.
Bir mitingten, bir konferanstan sonra bir evde, bir dernekte veya bir çay faslında yirmi yirmi beş kişiyle bir araya geliyoruz. Bu defa yakinen, bire bir tanışmalar başlıyor. Size hep “Hocam, Seydam…” diye tevazuyla hitab eden, görünüşte hiçbir özellikleri olmayan bu insanları yavaş yavaş öğreniyorsunuz. Her biri yıllarca İslam için cezaevinde kalmış, cezaevi öncesi korkunç işkencelerden geçmiş, içeri girdikten sonra da yıllarını müthiş bir şekilde değerlendirmiş müslümanlar. Onların yanında küçülüyorsunuz, küçülüyorsunuz. Artık siz susuyorsunuz ve onların konuşmasını istiyorsunuz. Çünkü sizin konuştuklarınız o andan itibaren sadece bir söz olarak kalıyor ve hiçbir değer ifade etmiyor.
Böyle müslümanlarla birlikte olduğunuz için müthiş bir sevinç ve ardından güven kaplıyor içinizi.
Ardından bir öfke, bir üzüntü. Bütün bunlardan Türkiye’nin batısı, hatta ortası niçin habersiz? Her biri ciddi bir roman ve belgesel olabilecek bu olaylardan, bırakın başkalarını, müslümanlar niçin habersiz?
Ve son olarak Abdülkadir Turan Kadir gecesinde cezaevine girdi, doğum gecesinde. Zaten o gece dünyaya geldiği için adını Abdülkadir koymuşlar. Beş yıla yakın cezaevinde kalacak. Ailesi ve çocukları nasıl bir bayram yaptılar bilemiyorum.
Yüzünden tebessüm hiç eksik olmayan, iyilikten ve güzellikten başka bir şey düşünmeyen müthiş bir eğitimci ve araştırmacı yazarımız.
Tutuklanışı ulusal basın ve medyada bir tek cümle ile yer almadı. Ya İslami medya ve basın? Müslümanların sesi soluğu olsun, müslümanların gözü kulağı olsun diye bizzat müslümanların öz sermayeleriyle kurulan medya niçin kör ve sağır?
Peki, aynı şey bu ülkenin batısında olsaydı? İslam için cezaevine girip çıkanlarımızı şöyle bir hatırlayı verin.
Hapishaneye girişleri ve çıkışları neredeyse bir mitinge dönüşenlerimizi hatırlamaya çalışın.
Sadece birkaç ay veya birkaç yıl cezaevinde yattığından dolayı meşhur olanlarımızı, bunu kendisi için tek sermaye edinenlerimizi, cezaevi hatıralarını kitaplaştıranlarımızı, artık o günden sonra bunu tek sohbet malzemesi yapanlarımızı düşünün
Bu insanlar niçin böyle sessiz sessiz girerler, yıllar yılı içerde kalırlar ve yine aynı şekilde sessiz sessiz çıkarlar?
Ne dersiniz bilmem, bu insanlar biraz da Kürt oldukları için mi? Hep böyle mi olur Kürdün hapse girişi çıkışı?
Biliyor musunuz, bir tavuk bir yumurta yumurtlar, bütün bir mahalleyi şamatasıyla ayağa kaldırır. Bir kısrak da koskoca bir tay dünyaya getirir, fakat duvarın ötesindeki bitişik komşunun bile haberi olmaz.
Müjdeler olsun, bu ülkede sesiz mi sessiz binlerce tay dünyaya getirildi. Varsın ilk etapta o tayların dünyaya gelişinden kimsenin haberi olmasın. Yarın her biri bir küheylan olarak meydanlarda yerini aldığında her şey anlaşılacak.
Hem hiç üzülmeye de gerek yok. O binlerce kısrağın doğum sancılarından Allah Teala haberdar ya, siz ona bakın, önemli olan odur.

Mehmet Göktaş Hoca

Ahmet Yasin
09-03-2011, 04:54
Neden bu çifte standart...

İntifada
09-03-2011, 05:09
ne güzel anlatmış...

Cihannur
09-03-2011, 05:23
Neden bu çifte standart...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hukuk ve yasalar etnik kimliğe göre işlemez. O Kürttür bunu hapse atın, öbürü Lazdır bunu serbest bırakın diye bir uygulama olmaz.

Yukarıdaki yazıda bir zamanlar cezaevine girmek durumunda kaldıkları anlatılan kişiler ve yenilerde cezaevine girmiş olan kişi, olayın doğrusunu bilmememle birlikte tahminime göre, Türkiye Hizbullahı'nın üyesi veya o örgütlenmeyle ilişkisi olan kişiler olabilirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne göre Türkiye Hizbullahı terörist bir örgüt olarak değerlendirilmektedir bildiğim kadarıyla. Bu nedenle, Türkiye Hizbullahı'yla ilişkisi olanlar, terör örgütü üyeliği veya terör örgütü destekçisi olma suçlamasıyla cezalandırılıyor olabilirler.

İntifada
09-03-2011, 05:29
yav bu adamın bu yasalara maddelere bakarak olayları açıklaması beni kendimden geçiriyor :)
ırk ve din düşmanlığı her zaman olmuştur türkiyede...

Ahmet Yasin
09-05-2011, 03:02
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hukuk ve yasalar etnik kimliğe göre işlemez. O Kürttür bunu hapse atın, öbürü Lazdır bunu serbest bırakın diye bir uygulama olmaz.

Yukarıdaki yazıda bir zamanlar cezaevine girmek durumunda kaldıkları anlatılan kişiler ve yenilerde cezaevine girmiş olan kişi, olayın doğrusunu bilmememle birlikte tahminime göre, Türkiye Hizbullahı'nın üyesi veya o örgütlenmeyle ilişkisi olan kişiler olabilirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne göre Türkiye Hizbullahı terörist bir örgüt olarak değerlendirilmektedir bildiğim kadarıyla. Bu nedenle, Türkiye Hizbullahı'yla ilişkisi olanlar, terör örgütü üyeliği veya terör örgütü destekçisi olma suçlamasıyla cezalandırılıyor olabilirler.

Uzaktan davulun sesi hoş geliyor sana...

Beylerbeyi
09-05-2011, 03:25
cihannur bayılıyorum yorumlarına abicim :)

merak ediyorum hiç mi vicdanın sızlamıyor? yahu şeriat istiyorum diye müebbet hapis cezası aldı adamlar. ne yasasından hukukundan teröründen bahsediyorsun? son zamanlarda yorumların kusura bakma ama midemi bulandırıyor. abd nin türkiye üzerinde 4900 sorti yapıp ıraklı müslümanları katletmesi olayına da "adamlar saddam dikdatörlüğünü yıkmaya gittiler" diyerek amerikan ağzıyla konuşuyorsun. bu ülkede sosyalizm, komünizm ve zıkkımizm istiyorum dedikleri için hapis yatan var mı?

bu çifte standartlık vicdanı olan herkesi üzer. tüm zulme rağmen türkiye aleyhine bir söz söylemiyorlar, işleri güçleri din. gerçekleri ne zaman göreceksiniz?

Ahmet Yasin
09-05-2011, 03:27
cihannur bayılıyorum yorumlarına abicim :)

merak ediyorum hiç mi vicdanın sızlamıyor? yahu şeriat istiyorum diye müebbet hapis cezası aldı adamlar. ne yasasından hukukundan teröründen bahsediyorsun? son zamanlarda yorumların kusura bakma ama midemi bulandırıyor. abd nin türkiye üzerinde 4900 sorti yapıp ıraklı müslümanları katletmesi olayına da "adamlar saddam dikdatörlüğünü yıkmaya gittiler" diyerek amerikan ağzıyla konuşuyorsun. bu ülkede sosyalizm, komünizm ve zıkkımizm istiyorum dedikleri için hapis yatan var mı?

bu çifte standartlık vicdanı olan herkesi üzer. tüm zulme rağmen türkiye aleyhine bir söz söylemiyorlar, işleri güçleri din. gerçekleri ne zaman göreceksiniz?

Kızma ya yeni yönetici olmuş ya :)

unnamed
09-05-2011, 03:43
kafasi guzel onun...
gecen seferde ocalan icin birseyler soyluyordu...

Beylerbeyi
09-05-2011, 03:43
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hukuk ve yasalar etnik kimliğe göre işlemez. O Kürttür bunu hapse atın, öbürü Lazdır bunu serbest bırakın diye bir uygulama olmaz.

yazıyı yazan kişi Kürt değil; vicdan sahibi Kayserili bir Türktür.. bu da ek bilgi olsun :)
1990-2000 yılları arasında ben ülkemizde gerçek manada hukukun olduğuna pek inanmıyorum. yapılan onca zulme bizzat şahit olduk.

Ammar
09-05-2011, 03:44
kanun manuk hak hukuktan bahsediyorlar. zamanında binlerce çocuk daha yaşı 17 bile olmamış gencecik kardeşlerimiz. tesbih sorumlusu, ayakkabı düzeltme sorumlusu, koku sürme sorumlusu vb gerekçelerde örgüt üyeliğinden 15 ile muebet hapis cezaları aldılar. sizlere çift günaydınlar.

Cihannur
09-05-2011, 04:07
Uzaktan davulun sesi hoş geliyor sana...

Türkiye'de hukuk var, demokrasi var. 9 yıla yakın bir süredir de ülkemizin yönetiminde AK Parti gibi demokrat bir siyasi parti var. Bazı savcı veya hakimler ırkçı olabilirler ve Kürt vatandaşlarımıza karşı olumsuz tutum içinde bulunabilirler; ama şunu unutmamak gerekir ki, üst mahkemeler var, Yargıtay var, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirildi. Bunlardan sonuç alınamasa bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurma hakkı var.

Kızma ya yeni yönetici olmuş ya :)

Yönetici olmadan önceki Cihannur neyse, yönetici olduktan sonraki Cihannur da odur. Yönetici olmamla tavırlarımda herhangi bir değişiklik olmamıştır.

Cihannur
09-05-2011, 04:13
cihannur bayılıyorum yorumlarına abicim :)

merak ediyorum hiç mi vicdanın sızlamıyor? yahu şeriat istiyorum diye müebbet hapis cezası aldı adamlar. ne yasasından hukukundan teröründen bahsediyorsun? son zamanlarda yorumların kusura bakma ama midemi bulandırıyor. abd nin türkiye üzerinde 4900 sorti yapıp ıraklı müslümanları katletmesi olayına da "adamlar saddam dikdatörlüğünü yıkmaya gittiler" diyerek amerikan ağzıyla konuşuyorsun. bu ülkede sosyalizm, komünizm ve zıkkımizm istiyorum dedikleri için hapis yatan var mı?

bu çifte standartlık vicdanı olan herkesi üzer. tüm zulme rağmen türkiye aleyhine bir söz söylemiyorlar, işleri güçleri din. gerçekleri ne zaman göreceksiniz?

Beylerbeyi, yorumlarımı dikkatlice okursan ne demek istediklerimi anlarsın. Bu konuda hakkında haber yapılan kişilerin Türkiye Hizbullahı'nın üyeleri olabilecekleri ve o sebeple ceza almış olabilecekleri tahmininde bulundum. Eğer tahminim doğruysa ceza alan o kişiler, Hizbullah üyesi olmak veya o örgütle irtibattan dolayı ceza almışlardır. Olayın farklı boyutları olabilir. Eğer bu insanların bazıları biz şeriat istiyoruz demeleri sebebiyle müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmışlarsa büyük bir adlî hata yapılmış demektir. O insanların Kürt oldukları için hapse atıldıklarına da ihtimal vermiyorum.

ABD'nin Irak'a yaptıkarı sortiler meselesine gelince... Yazdıklarım açıktır. O mesajlarımdan alıntılar yapayım da ne demek istediklerimi daha net olarak anlatayım. Bir mesajımda şunları söyledim:


Irak'a yapılan müdahaleyi desteklemedim. 1 Mart 2003 tezkeresine karşıydım. Konunun açıklığa kavuşması için Türkiye'den Irak'a yapılmış olan sortilerle ilgili olarak şu soruları sormak gereklidir. Türkiye'den Irak'a 4.900 sorti yapılmışsa, o 4.900 sorti Irak halkını öldürmek için mi yapılmıştır, yoksa oradaki faşist Baas diktatörlüğünü yıkmak için mi yapılmıştır? Yapılan o sortilerle sivil hedefler mi vurulmuş, yoksa askerî hedefler mi vurulmuştur? Bu konudaki detaylı bilgilere hükümet kaynaklarından ulaşılabilir diye tahmin ediyorum.


"Irak'a yapılan müdahaleyi desteklemedim. 1 Mart 2003 tezkeresine karşıydım." diyorum. Bu sözlerimle birlikte, Amerikan ağzıyla konuştuğum şeklindeki sözünün doğru olmadığı görülür.

Konuyla ilgili olarak başka bir mesajımda ise şunları şöyledim:


Irak'a karşı 4.900 sorti yapıldı denilince, sanki Irak'a yapılan sortiler Irak halkını öldürmek için yapılmış ve Türkiye'de iktidarda bulunan AK Parti Hükümeti de buna razı olmuş izlenimi çıkıyor. Türkiye'den Irak'a yapılan sortilere sadece askerî hedeflerin vurulması için izin verilmiş ve o sortilerle de askerî hedefler vurulmuş olabilir.

Irak'a yapılacak müdahaleye karşıydım. Türkiye'den Irak'a sortiler yapılmış olmasını da desteklemiyorum elbette. Ama sanki Türkiye'den uçaklar kalkmışlar ve o uçaklar gidip Irak halkının üzerine bomba yağdırıp sivilleri öldürmüşler şeklinde bir izlenim verilmesini de doğru bulmuyorum.


Yukarıdaki mesajımdan net olarak anlaşılacağı gibi, ABD'nin Irak'a yapmış olduğu savaşa karşı olduğumu şu sözlerimle vurguluyorum: "Irak'a yapılacak müdahaleye karşıydım. Türkiye'den Irak'a sortiler yapılmış olmasını da desteklemiyorum elbette." Böylelikle Amerikan ağzıyla konuşmadığım bir kez daha kanıtlanmıştır.

Diğer bir mesajımda ise şunları söyledim:

Ben o saldırıları desteklemediğimi söylüyorum. Irak'a karşı yapılan ne kara saldırılarını ne de hava saldırılarını desteklemedim ve desteklemiyorum. Bu yüzden söylediklerimi savunma yapıyorum olarak algılaman doğru olmaz. Olay netliğe kavuşsun diye sorular soruyorum.

Irak bombalandı; ama Türkiye ve ABD, hangi şartlarda anlaştılar ve Türkiye'den kalkan uçaklar Irak'ta nereleri vurdular? Türkiye ile ABD arasında belki de sadece askerî tesislerin vurulması için anlaşma yapılmış olabilir. Türkiye'den kalkıp Irak'ta bombalama yapan uçaklar o sortilerini sivil hedeflere değil de askerî hedeflere yapmışlarsa daha az kötü bir eylem yapmışlardır.

Türk Uçakları bugünlerde Kuzey Irak'ı bombalıyorlar. Yukarıda yazdıklarını bugünlerde Kuzey Irak'a yapmakta olduğumuz bombalamalar için de yazabilir misin? Yazamazsın. Niye? Çünkü Kuzey Irak'ta, Bölücü Terör Örgütü'nün üyelerini ve Bölücü Terör Örgütü'ne ait yerleri bombalıyoruz; sivilleri bombalamıyoruz. Demek ki bütün bombalamalar aynı değil, bombalamadan bombalamaya fark var.


Yukarıdaki mesajmda da şunları söylüyorum: "Ben o saldırıları desteklemediğimi söylüyorum. Irak'a karşı yapılan ne kara saldırılarını ne de hava saldırılarını desteklemedim ve desteklemiyorum." Bu mesajımla birlikte, ABD'nin Irak'a yapmış olduğu ne hava saldırılarını ne de kara saldırılarını desteklemediğim ve böylelikle Amerikan ağzıyla konuşmadığım kesin olarak kanıtlanmıştır.

Allah izin ve imkân verdiğimi müddetçe gerçekleri daima görürüm. Bildiğim ve inandığım doğruları söylerim.

Ammar
09-05-2011, 04:19
Hizbullah üyesi olmak veya o örgütle irtibattan dolayı ceza almışlardır


böyle olunca adaletli mi oluyor hak etmiş mi oluyor devlet istediği gibi cirit mi atabiliyor. bir insanı bir örgütle bağlantılayıp suçlamak kadar basit birşey yok Türkiyede.

Cihannur
09-05-2011, 04:29
böyle olunca adaletli mi oluyor hak etmiş mi oluyor devlet istediği gibi cirit mi atabiliyor. bir insanı bir örgütle bağlantılayı suçlamak kadar basit birşey yok Türkiyede.

Grevs, bakın ben iyi olmuştur, doğru olmuştur demiyorum. Bir tespitte bulunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bizler tavrını, değerlendirmesini beğensek de beğenmesek de, Türkiye Hizbullahı'nı terörist bir örgüt olarak değerlendiriyor bildiğim kadarıyla. Bu yüzden de o örgütle irtibatlı olanlara da terörist veya terörizme yardım ve yataklık yapan kişiler muamalesinde bulunuyor herhalde.

Cihannur
09-05-2011, 04:45
kafasi guzel onun...
gecen seferde ocalan icin birseyler soyluyordu...

Kafam, bahsettiğin manada güzel değil unnamed.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan'la ilgili olarak geçenlerde söylediklerim şunlardı:

Hemen kara operasyonu lazım. Murat Karayılan ve Cemil Bayık isimli vatan hainlerinin ölü ya da diri olarak ele geçirilmeleri gerekiyor. Vatan haini Abdullah Öcalan'ı ele geçirdiğimiz gibi Murat Karayılan ve Cemil Bayık hainlerini de ele geçirebiliriz inşaallah.

Abdullah Öcalan'ı ABD'lilerden aldık; ama sonuçta ele geçirmiş olduk. Şu an elimizde ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çekiyor.

Evet, ağırlaştırılmış müebbet hapis. Abdullah Öcalan ölene kadar cezaevinde kalacak inşaallah.


Mevcut durumu söylüyorum. Elbette ben de asılmasını isterdim. Abdullah Öcalan'ın asılarak öldürülmesi gerekiyordu; Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci yüzünden maalesef onu asamadık.

İntifada
09-05-2011, 04:48
Türkiye'de hukuk var, demokrasi var. 9 yıla yakın bir süredir de ülkemizin yönetiminde AK Parti gibi demokrat bir siyasi parti var. Bazı savcı veya hakimler ırkçı olabilirler ve Kürt vatandaşlarımıza karşı olumsuz tutum içinde bulunabilirler; ama şunu unutmamak gerekir ki, üst mahkemeler var, Yargıtay var, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirildi. Bunlardan sonuç alınamasa bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurma hakkı var.






hatta şapka kanunu hala yürürlükte ;D
olması gerekeni çok güzel söylüyorsun keşke olsa da hukuk devleti olan yerde hukuk neyi yasaklayacağını bilir adil olur...
ne yazık ki bizim memleket başa gelenin borusu öter devleti...

Cihannur
09-05-2011, 05:08
hatta şapka kanunu hala yürürlükte ;D
olması gerekeni çok güzel söylüyorsun keşke olsa da hukuk devleti olan yerde hukuk neyi yasaklayacağını bilir adil olur...
ne yazık ki bizim memleket başa gelenin borusu öter devleti...

AK Parti iktidarında TCK'nın 301. maddesi de değişti. Fikir ve ifade özgürlüğü genişletildi. 301. maddeden dolayı soruşturma yapılması Adalet Bakanı'nın iznine bağlandı. Türkiye'de fikir ve ifade özgürlüğünün daha da güçlendirilmesi için, Şapka Kanunu'nun ve 5816 sayılı Atatürk'ü Koruma Kanunu'nun da yürürlükten kaldırılması gerekiyor. Ama bu değişiklikleri AK Parti Hükümeti tek başına yapamaz diye tahmin ediyorum.

AK Parti Hükümeti iktidardan gidip de, AK Parti'nin yerine iktidara CHP-MHP faşizm koalisyonu gelirse Allah korusun, Türkiye o zaman fikir ve ifade özgürlüğü ve hukuk devleti uygulamaları yönünden geriye gidebilir. Ama milletimiz; demokrasi, hukuk ve özgürlüğe bağlı olduğu için, ileride muhtemel bir CHP-MHP faşizm koalisyonu Türkiye'yi çok fazla geriye götüremez inşaallah. Ve öyle faşist bir koalisyon hükümeti kurulursa, milletimiz bir sonraki seçimde tekrar AK Parti'yi iktidara getirerek ülkemizde tekrardan; demokrasinin, hukukun ve özgürlüğün gelişmesini sağlayabilir.

İntifada
09-05-2011, 05:19
AK Parti Hükümeti iktidardan gidip de, AK Parti'nin yerine iktidara CHP-MHP faşizm koalisyonu gelirse Allah korusun, Türkiye o zaman fikir ve ifade özgürlüğü ve hukuk devleti uygulamaları yönünden geriye gidebilir

bir memleket hukuk devleti olsaydı bu sözü etmezdin...

Cihannur
09-05-2011, 05:49
bir memleket hukuk devleti olsaydı bu sözü etmezdin...

İdeal ölçülerde değil elbette, ama yine de hukuka göre işleyen bir devletimiz var. Eğer böyle olmasaydı Ergenekon ve Balyoz türü davalarda darbeye teşebbüs ettikleri iddia edilen muvazzaf ve emekli generalleri yargılayamazdık.

İntifada
09-05-2011, 06:11
sanki bugünkü olayı yargılıyorsun
Yılların olayını yargılıyorsun nerede imiş hukuk adalet zamaninda ?

Cihannur
09-05-2011, 06:54
abd nin türkiye üzerinde 4900 sorti yapıp ıraklı müslümanları katletmesi olayına da

Daha açık konuşalım Beylerbeyi. ABD uçakları, Türkiye üzerinden 4.900 sorti yaparak Iraklı Müslümanları katletti diyorsun. ABD savaş uçakları, Türkiye'den kalkıp Irak'a sortileri yaparlarken iktidarda olan siyasi parti hangi partiydi? AK Parti'ydi. Başbakan kimdi? Recep Tayyip Erdoğan'dı. Dışişleri Bakanı kimdi? Abdulllah Gül'dü. ABD uçaklarının Türkiye üzerinden Irak'a sortiler yaparak senin söylediğine göre Müslümanları katletmesine, o ABD uçaklarının kalmasına izin ve imkân sağlayanlar olarak; dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dönemin AK Partili bakanları ve dönemin AK Partili milletvekilleri ortak olmuşlardır.

Ben ise bunun böyle olmayabileceğini söylüyorum. Türkiye ile ABD arasında, Türkiye'den kalkıp Irak'ta sortiler yapmış olan ABD uçaklarının yalnızca askerî hedefleri ve / veya askerî tesisleri vurmaları konusunda bir anlaşma yapılmış olabilir diyorum.

merak ediyorum hiç mi vicdanın sızlamıyor? kusura bakma ama midemi bulandırıyor.

Senin sözlerinle sana sorular soruyorum:

1- ABD savaş uçaklarının Iraklı Müslümanların üzerlerine sortiler yaparak onların katledilmelerine ortak olduğunu dolaylı olarak iddia ettiğin AK Parti'ye, eğer o sortiler yapıldıkları zamanlardan sonraki seçimler olan; 28 Mart 2004, 22 Temmuz 2007, 29 Mart 2009 ve 12 Haziran 2011 seçimlerinden birinde veya birden fazlasında oy verdiysen, Iraklı Müslümanların katledilmelerine ortak olduğunu dolaylı olarak iddia ettiğin AK Parti'ye oy verdiğin için hiç mi vicdanın sızlamadı, hiç mi miden bulanmadı?

2- ABD savaş uçaklarının Iraklı Müslümanların üzerlerine sortiler yaparak onların katledilmelerine ortak olduğunu dolaylı olarak iddia ettiğin AK Parti'nin, forumlarından biri olan AK Parti Forum'da bulunup, Iraklı Müslümanların katledilmelerine ortak olduğunu dolaylı olarak iddia ettiğin AK Parti'nin, bir forumunda paylaşımlarda bulunmaktan dolayı hiç mi vicdanın sızlamıyor, hiç mi miden bulanmıyor?

Ammar
09-05-2011, 08:23
bu video çok şey anlatıyor...

xgp02r_turkiye-maalesef-hukuk-devleti-deyildir_news
konuşan abimiz Şuan tutuklu.

Cihannur
09-05-2011, 08:28
amerikan ağzıyla konuşuyorsun.

Müslüman Türk ağzıyla konuşurum. Amerikan ağzıyla konuşmam. Amerikan ağzıyla konuşmayacak bir insan olduğumun delillerinden ikisi, bu forumda daha önce Protesto bölümünde, "Silahsız Usame Bin Ladin'i Teslim Almayıp Öldüren Katil Amerika'yı Protesto Ediyorum" başlığıyla açmış olduğum konuda yazmış olduğum iki mesajımdır. O iki mesajımı buraya alıntılamak isterim:

Katil Amerika, silahsız Usame bin Ladin'i teslim almayıp öldürerek bir cinayet daha işlemiş; katil, zavallı ve aşağılık bir devlet olduğunu bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiştir. Silahsız Usame bin Ladin'i teslim almayıp öldürerek; katilliğini, zavallılığını ve aşağılıklığını bir kez daha ilan etmiş olan Amerika'yı protesto ediyorum.

Amerika zalim ve katil olduğu için, zalimlik ve katillik yaptığı için onu protesto ediyorum ve Amerika'nın; katil, zalim ve aşağılık olduğunu haykırıyorum. Kâfir, zalim ve katil Amerika kazanamayacaktır. Kazanan İslam ve Müslümanlar olacaktır inşaallah.

Amerika hakkında şu sözleri ben söylüyorum: Amerika'nın; katil, zavallı ve aşağılık bir devlet olduğu, Amerika'nın, silahsız Usame bin Ladin'i teslim alamayıp öldürerek; katilliğini, zavallılığını ve aşağılıklığını bir kez daha ilan etmiş olduğu, Amerika'nın zalim ve katil olduğu, Amerika'nın zalimlik ve katillik yaptığı, Amerika'nın; kâfir, zalim ve katil olduğu.

Ve mesajlarımın bir yerinde: "Amerika'nın; katil, zalim ve aşağılık olduğunu haykırıyorum." diyorum. Yani Amerika'nın; katil, zalim ve aşağılık olduğunu sadece normal olarak söylemekle kalmadığımı, Amerika'nın; katil, zalim ve aşağılık olduğunu haykırdığımı vurguluyorum.

Yukarıda yazmış olduklarım, Amerikan ağzıyla konuşmayacak bir insan olduğumu kesin olarak kanıtlamaktadır.

AK Parti Forum'da Amerika'yı eleştirdiğim ve kınadığım mesajlarım sadece bunlar değildir. Forumumuzda, Amerika'nın kötülüklerini ve zalimliklerini eleştiren ve kınayan başka mesajlarım da vardır.

ALmi´
09-07-2011, 02:30
Konuyu paylaşan kardeşimizden de, yazıyı yazan Mehmet göktaş hocamızdan da Allah razı olsun, çok güzel anlatmış..

Cihannur
09-08-2011, 06:37
son zamanlarda yorumların kusura bakma ama midemi bulandırıyor.

Mide bulandırma konusuna gelince... Üslubum ve yorumlarım nezihtir. AK Parti Forum'da, "Özellikle Bayan Üyeler / Rahatsız olduğunuz konu ve mesajları şikâyet ediniz!" konusunda yazmış olduğum bir mesajım şöyledir:

Eyvallah kardeşim, sağolasın. Bu konu önemli! Hanım üyeler bizler gibi değiller; onlar bizlere göre daha hassaslar. Forumumuzun bazı hanım üyeleri forumumuzda; kaba, çirkin söz, argo kelimeler okudukları zaman, forumumuza katılımda bulunup paylaşımlar yapmaktan imtina edebilirler.

Yukarıdaki bu mesajımdan da anlaşılacağı gibi, forumumuzda üslubun nezihliğine dikkat edilmesini istiyorum ve kendi üslubumun da nezih olmasına özen gösteriyorum.

Son zamanlarda tahminimce üç konudaki yorumlarım seni rahatsız etti. O konulardaki yorumlarımın mide bulandırıcı bir tarafı yoktur. Sorun benim o yorumlarımda değil, ya senin benim yorumlarımı algılayışında, ya da senin anlayışın dünyandadır.

1- Türkiye Hizbullahı'nın terörist örgüt olduğu meselesi... Bu konudaki yorumum seni rahatsız etmiş olabilir. Türkiye Hizbullahı'nın terörist bir örgüt olup olmadığına ben karar vermiyorum ki! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne göre, Türkiye Hizbullahı terörist bir örgüt olarak nitelendiriliyor bildiğim kadarıyla. O konudaki yorumumla bu durumun tespitini yapıyorum ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörist bir örgüt olarak kabul ettiği Türkiye Hizbullahı'nın üyelerinden özür dilemesinin mümkün olmadığını vurguluyorum. Bu konudaki yorumlarımda mide bulandıracak herhangi bir şey söz konusu değildir.

2- Lübnan Hizbullahı'nın Suriye'deki yönetime asker desteği sağlayarak Suriye'nin Müslüman halkına müdahale edeceği iddiası meselesi... Bu konudaki yorumlarımda da Lübnan Hizbullahı'nı direkt olarak suçlamıyorum ve Lübnan Hizbullahı'nın bazı askerlerinin Suriye Ordusu'na destek için Suriye'ye geçecekleri şeklindeki haber doğruysa diye ihtiyat payı bırakarak yorum yapıyorum. Şii Lübnan Hizbullahı'nın Suriye'nin Nusayri yönetimiyle iş birliği yaparak Suriye'deki Sünni halkı katletmesi mezhepçilik yapması anlamına gelir. Lübnan Hizbullahı'nın böyle bir şey yapmasına karşı olduğumu, eğer haberdeki iddialar doğruysa Lübnan Hizbullahı'nın bu yanlışından vazgeçmesini, Suriye'deki diktatörlükle iş birliği yapıp Müslüman Suriye halkının katledilmesine ortak olmamasını söylüyorum. Bu konudaki yorumlarımın ana fikri, Suriye'deki Müslümanların katledilmemesidir. Bu konudaki yorumlarımda da mide bulandıracak herhangi bir şey söz konusu değildir.

3- ABD uçaklarının Türkiye'den Irak'a yaptıkları sortilerle Irak halkını mı yoksa Irak'ın askerî hedeflerini mi vurdukları meselesi... Bu konuda yer alan daha önceki mesajlarımda açıkladığım gibi, Türkiye'den kalkıp Irak'a sortilerden bulunan ABD uçaklarının sivil hedefleri değil, askerî hedefleri vurmak için sortiler yaptıklarını tahmin ediyorum. Böyle olmuşssa da eğer elbette bunu da onaylamıyorum; ama bunun Müslüman Irak halkının bombalanmasına göre daha az kötü olduğunu vurguluyorum. ABD'nin Irak'a yapmış olduğu müdahaleye başından sonuna kadar karşıydım. Irak'a yapılmış olan kara harekâtına da hava harekâtına da karşıydım. Irak'taki diktatörlüğü yıkmak için silahlı dış müdahale olmamalıydı ve masum insanlar ölmemeliydiler. Diktatörler kendi halklarını öldürmeye başlarlarsa onlara dış müdahale yapılabilir. Libya'da olduğu gibi ve Suriye'de olması gerektiği gibi vb. Irak eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in diktatörlüğündeki yönetim kendi halkını öldürür bir durumuda değilken Irak'a müdahale yapıldı ve Irak'ta maalesef yüz binlerce Müslümanın ölmesine sebebiyet verildi. Bu konuda daha önce yazmış olduğum mesajlarımdan ve yukarıdaki açıklamalarımdan da net olarak anlaşılacağı gibi, bu konudaki yorumlarımda da mide bulandıracak herhangi bir şey söz konusu değildir.