Orijinalini görmek için tıklayınız : Hüseyin Çapkın, Gözyaşları İle Veda Etti
HÜSEYİN ÇAPKIN, GÖZYAŞLARI İLE VEDA ETTİ
http://www.aktifhaber.com/istanbul-yolsuzluk-ve-rusvet-operasyonu-istanbul-emniyet-muduru-huseyin-capkin-emniyet-mudurlugu-haber-haberler-662374h.jpg
Güncel - 19 Aralık 2013 19:21
istanbul merkezli yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu sonrası görevinden alınan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, mesai arkadaşları ile vedalaşarak emniyet müdürlüğünden ayrıldı.
Çapkın'ın vedasında duygusal anlar yaşandı. Ani bir kararla görevinden alınarak merkez valisi olarak atanan İstanbul (http://www.aktifhaber.com/istanbul/) Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, mesai arkadaşlarına veda etti. Daha önce yaptığı merkez valisi olarak görevlendirildiği yönündeki açıklamasının ardından eşyalarını toplayan Çapkın, akşam saatlerinde makamından ayrıldı. Ayrılırken çalışma arkadaşları ve polislerle vedalaşan Çapkın, kapıda nöbet tutan polislerle de selamlaşarak vedalaştı. Basın mensuplarına el sallayarak kendisini bekleyen araca yönelen Çapkın, şehit yakını olan Ayşe Mezzek ile de vedalaştı. Duygusal anların yaşandığı veda sırasında Mezzek, Çapkın'ı alnından öperek uğurladı.
Bu arada Çapkın, makamındaki eşyalarını da topladı. Toplanan eşyalar kolilere konularak Çapkın'ın aracına taşındı.
Görevini adam gibi yapan adamları haracmak ne kadar kolay. Allah yolunu açık etsin büyük müdür.
Gezi eylemlerinde, kck operasyonlarında mükemmel başarılara imza at, ama gel görevden alın.
Bu adamı getirmek için vali yaptılar, bilmem ne yaptılar. Sonra iki dakikada attılar Yazıklar olsun.
Cihannur
12-19-2013, 23:30
Hayırlısı olsun. Hüseyin Çapkın'ın da dediği gibi, onu bulunduğu makama getiren güç (Müslüman Türk Milleti'nin meşru iktidarı olan AK Parti), yeri ve zamanı geldiğinde de bulunduğu makamdan alabilir. Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olduğu kadar, Türk Tarihi'nin gelmiş geçmiş en güçlü iktidar partisi olan AK Parti, aziz milletimizden aldığı iktidar gücü ve yetkisini iktidarda bulunduğu son âna kadar kullanacaktır inşaallah.
Ya hocam İstanbul Emniyet Müdüründen tut bi sürü adam görevden alındı.
Ancak İstihbarat Şubedeb kimse alınmadı. Niye acaba? Bunlar haberdar mıymış da almamışlar.
Hayır başbakan kendi yandaşlarını dolduruyor, ört bas edip yargıyı önlemeye, polisin görevini engellemeye çalışıyor.
Cihannur
12-20-2013, 00:09
Ya hocam İstanbul Emniyet Müdüründen tut bi sürü adam görevden alındı.
Ancak İstihbarat Şubedeb kimse alınmadı. Niye acaba? Bunlar haberdar mıymış da almamışlar.
Hayır başbakan kendi yandaşlarını dolduruyor, ört bas edip yargıyı önlemeye, polisin görevini engellemeye çalışıyor.
Hocam, şu temelde anlaşmamız gerekiyor. Eğer demokrasi diyorsak ve demokrasiden yanaysak, ülkeyi halkın meşru temsilcilerinin yönetecekleri, iktidarın sadece ve sadece halkın meşru temsilcilerine ait olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Demokraside anlaştığımızda ise; polisin hükümetin polisi, hükümet de milletin meşru temsilcisi olduğu hasebiyle doğal olarak milletin polisi olmak zorunda olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Polisler elbetteki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yandaşları olacaklardır; çünkü şu anda iktidarda olan güç, 61. Cumhuriyet Hükümeti olarak 3. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti'dir.
Polis, hükümetin polisi olduğuna göre, hükümet, kendi polisi üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabilir. İdarenin bütün işlemleri hukuka tâbidir. Eğer birileri hükümetin işlemlerinin hukuka aykırı olduğu kanaatindeyseler gerekli yargı mercilerine müracaat edebilirler.
AK Parti Hükümeti'nin, yürümekte olan yolsuzluk operasyonunu ört bas etmek gibi ne bir derdi ne de amacı vardır. AK Parti'nin temel ilkelerinden biri 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) ile mücadele ilkesidir. Daha önce size yazmış olduğum bir mesajımı burada tekrar alıntılamak isterim:
Abdestimizden şüphemiz falan yok! Türkiye, 2 Kasım 2002 ve öncesinin karanlık günlerinden AK Parti iktidarındaki aydınlık günlere nasıl geldi sanıyorsunuz? AK Parti Hükümeti, yolsuzluklara karşı mücadele verip yolsuzlukları azaltmasaydı, hem olağanüstü ve muhteşem hizmetler yapıp hem de Türkiye'nin ekonomisini 3'e katlayabilir miydi?
AK Parti'nin sadece 1 hizmetinin misalini vereyim de, AK Parti'nin sadece o 1 hizmetiyle bile, AK Parti'ye yolsuzluk iftirası atan vicdansız müfterileri fikren perişan edeyim inşaallah. Türk Siyasi Tarihi'nde 1908 yılından AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar 94 yıl boyunca iktidar olmuş tüm siyasi partiler 94 yılda sadece 6.000 kilometre civarında bölünmüş yol (duble yol) yapabilmişlerken, AK Parti, 11 yıllık iktidarında 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol yaparak, kendisinden önceki 94 yılın toplamında yapılmış olan bölünmüş yolun neredeyse 3 katı kadar bölünmüş yol yapmıştır Allah'a şükürler olsun. AK Parti'nin yapmış olduğu 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol, AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden sadece biridir. AK Parti'nin ülkemize ve milletimize, bölünmüş yollar gibi daha nice nice hizmetleri olmuştur ve ülkemize ve miletimize hizmetlerimiz artarak devam etmektedir.
Türkiye'nin sahibi kimdir? Türkiye'nin sahibi bu ülkenin milleti olan Müslüman Türk Milleti'dir. Türkiye'nin sahibi Müslüman Türk Milleti olduğuna göre, Türk Milleti, eğer AK Parti'nin yolsuzluk operasyonunu ört bas etmeye çalıştığı kanaatine varırsa, 2015 Genel Seçiminde iktidarı AK Parti'den alıp CHP-MHP faşizm koalisyonuna verebilir.
Demokrasilerde iktidarları alıp verme gücü milletlere aittir. Yaşananlar milletimizin gözü önünde ve kamuoyuna açık bir biçimde yaşanmaktadır. AK Parti Hükümeti, Türk Milleti'nden almış olduğu meşru iktidar gücü ve yetkisini, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda son âna kadar kullanacaktır inşaallah ve 2015 Genel Seçiminde söz yine milletin olacaktır. Demokrat Parti'nin, "Yeter; Söz Milletindir!" dediği gibi, AK Parti'nin de buna ilaveten, "Yeter; Karar Milletindir!" dediği gibi, 2015 Genel Seçiminde de söz de karar da milletimizin olacak ve Müslüman Türk Milleti, 2015 Genel Seçiminde, Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olan AK Parti iktidarıyla yola devam edeceğine mi, yoksa iktidara CHP-MHP faşizm koalisyonu nu mu getireceğine karar verecektir inşaallah.
Valla benim güvenim kırıldı.
Cihannur
12-20-2013, 00:18
Valla benim güvenim kırıldı.
Süreci takip edin lütfen. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı iyi tanıyamamışsınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sembol lideri olan AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk konusunda kimseye taviz vermez ve kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Eğer yolsuzluk yapan kişi kendi babası, kendi öz evladı olsa bile, Recep Tayyip Erdoğan, o kişiyi korumaz ve o kişinin cezalandırılması için gerekenleri yapar inşaallah.
manifesto
12-20-2013, 00:58
Benim polisim
Başbakan her defasında
Benim valim
Benim kaymakamım
Benim hakimim
Benim polisim
diye diye başlarını yedi bütün bu insanların
TEK PARTİ döneminde de
CHP nin valisi
CHP'nin kaymakamı
CHP'nin polisi askeri vardı
Hayır
Ne senin polisin
Ne senin valim
Bunlar MİLLETİN Polisi Valisi
Giderek TEK adam TEK parti ideolojisine yaklaştığının farkında bile değil
Hocam iş o dereceye geldi ki mümkün olsa Hanefi Avcı yı bile hapisten çıkarıp İstanbul Emniyet Müdürü yapacaklar neredeyse.
manifesto
12-20-2013, 01:20
Hocam iş o dereceye geldi ki mümkün olsa Hanefi Avcı yı bile hapisten çıkarıp İstanbul Emniyet Müdürü yapacaklar neredeyse.
Yaparlarsa şaşırmam
Şuan da sağlıklı düşünemiyorlar
Bir savunma psikolojisi
Kurban vermem mantığıyla kendilerini kurban ediyorlar
Cihannur
12-20-2013, 01:23
Hocam iş o dereceye geldi ki mümkün olsa Hanefi Avcı yı bile hapisten çıkarıp İstanbul Emniyet Müdürü yapacaklar neredeyse.
Demokrasi diyoruz kardeşim. Eğer demokrasi diyorsak icranın milletin meşru temsilcisi olan hükümetlerde olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Hükümetler, hukukun sınırları içinde kalmak kaydıyla istediklerini istedikleri makamlara getirebilirler ve istediklerini istedikleri makamlardan alabilirler. Hükümetler ise siyaseten millette hesap verirler. Siyasi sorumluluk hükümetlere aittir ve siyasi hesabın görüleceği yer de serbest ve demokratik seçimlerdir.
Hocam aslında gizli bir sırda ortaya çıktı. İran'a uygulanan ambargo tarafımızca delindi. İranın kara paraları aklanıyor ülkemizde.
Bu ülkemizi hem BM, hem AB, hemde müttefik ülkelerce sorgulanmamıza neden olacak ki bu dış politikada başarısızlıktır.
2. si katil Esad'ın bir numaralı destekçişi İran' para kazandırıyoruz ki o da Esed'e katliam için silah ve para olarak dönüyor.
Bu yüzden başbakan bu paraların ne olduğunu söyleyemiyor.
Demokrasi diyoruz kardeşim. Eğer demokrasi diyorsak icranın milletin meşru temsilcisi olan hükümetlerde olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Hükümetler, hukukun sınırları içinde kalmak kaydıyla istediklerini istedikleri makamlara getirebilirler ve istediklerini istedikleri makamlardan alabilirler. Hükümetler ise siyaseten millette hesap verirler. Siyasi sorumluluk hükümetlere aittir ve siyasi hesabın görüleceği yer de serbest ve demokratik seçimlerdir.
Demokrasinin ihlal edildiği durumlarda demokrasinin bekçileri hakimler ve savcılar, kolluk kuvvetleri devreye girer. Demokrasi tıkanmıştır. Durum budur.
Herşeyi çin seçim beklenmez. Ani müdahale gerekir. Yargı bunun için vardır.
manifesto
12-20-2013, 01:28
İran'ın kasası olmuşuz
İran kim?
Katilin taşeronu
Bu nasıl MİLLİ DEVLET anlayışı anlamadım
Emniyet müdürlerini değiştir
Savcıları pasifleştir
Adalet Bakanını Başsavcıya gönder
Bu telaş ne?
Bırak adalet yerini bulsun
Kim hırsız kim temiz ortaya çıksın
Türkiye senin 3 bakanından daha mı önemsiz?
Bakanlar mesele değil. Muhtemelen sakince devre dışı kalacaklar. Olay eğer büyürse devletler krizi çıkabilir diye düşünüyorum.
Şu an yapılan delillerin temizlenmesi ve soruşturmanın durağanlaşması, sonra da kapatılması.
Zaten bakanlar bırakınca bu iş unutulur.
Cihannur
12-20-2013, 01:47
Demokrasinin ihlal edildiği durumlarda demokrasinin bekçileri hakimler ve savcılar, kolluk kuvvetleri devreye girer. Demokrasi tıkanmıştır. Durum budur.
Herşeyi çin seçim beklenmez. Ani müdahale gerekir. Yargı bunun için vardır.
Demokrasinin bekçileri mi! Çok cafcaflı bir söz. Demek ki milletin dışında demokrasinin bekçileri varmış: Milletin iradesinin üstünde, milletten daha iyi bildiğini düşünen birileri!
Bak sevgili kardeşim. Demokrasilerde demokrasinin bekçisi asker de değildir, yargı da değildir. Demokrosilerde demokrasinin bekçisi, ülkenin sahibi olan millettir; yani sensin, yani benim, yani hepimiz, yani halk.
O asker denilenlerin ekmeklerini, o yargıç dediklerinin ekmeklerini BEN VERİYORUM BEN (ÜLKENİN SAHİBİ OLAN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ). Askerlerin ya da yargının, milletin iradesinin yerine geçerek milletin meşru iktidarlarına karşı savaş açmaları, yedikleri kaba pislemeleri demektir. Ekmeklerini benim (Müslüman Türk Milleti) verdiğim subaylar, ekmeklerini benim verdiğim yargıçlar, benim meşru iktidarımı yıkmaya çalışarak, demokrasiyi katletmeye çalışarak, ülkelerine ve halklarına ihanet edemezler! Çoluk çocuklarını, milletin verdiği parayla besleyen kamu görevlileri, milletin iradesine saygı duymak zorundadırlar.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.