Orijinalini görmek için tıklayınız : İran Devletine Sempati mi Antipati mi Besliyorsunuz?
Beylerbeyi
10-31-2008, 18:17
mahmud ahmedinejad yönetimindeki iran rejimini, nasıl buluyorsunuz? iran'ın emperyalist ülkelere karşı duruşunu beğeniyor musunuz? iran'ın enerji ve ekonomi alanlarında attığı adımları beğeniyor musunuz?
kısacası iran ülkesine yaklaşımınız nasıl ?
Beylerbeyi
11-04-2008, 18:29
güncelleme
Beylerbeyi
12-31-2008, 22:31
güncelle güncelle boş, koskoca İran konusunda yorum yapacak kimse yok mu?
İran diyoruz boru değil İran :=) :D
FarukARSLAN.
12-31-2008, 22:36
Şu an yumruğu en sağlam İslam ülkesi.. Tabii ki olumlu görüşüm..
bilgi müdavimi
01-01-2009, 00:27
AhmediNecat örnek bir politikacıdır.Tam bir halk adamıdır.
iran..içi ayrı dışı ayrı kabuklu meyveler gibi...duruşuyla yaşayışıyla günümüzde el altında desteklediği direniş hareketleriyle kendisine minettar olduğum bir ülke...
bence su anda en cesur islam ülkesi
Saltuk Buğra Han
01-01-2009, 21:04
Her ülke kendi milleti vatanı için ve elbetteki dini için kendi çıkarları ve bekaası adına elinden geleni ardına koymaz.Bunu bilmeyenemiz yoktur.En iyisini ister.Heleki, başlarında önce milletini düşünüp ,halkı için yemeyip yediren, içmeyip içiren ,giymeyip giydiren bir lider varsa ,ben böyle lidere şapka çıkarır eyvallah derim.
Fakat madalyonun İran tarafından Türkiye'ye doğru bakan bir de başka yüzü var.İrana hiç bir zaman sempati duymamışımdır.
Ve şu da bir gerçektirki,İran Türkiye'yi köpek kadar sevmez.Tarihden bu yana Türkiye ile sık sık didişmeleri,bu didişmelerin zaman zaman savaşa dönüşüp yenilmeleri , Türklerin Anadoluyu yurt edinmesinden bu yana bizleri her zaman tehdit olarak görmeleri,mezhep farklılıkları,bunların başında geliyor.Şu anda abd ve israil le uğraştıkları için bizlere pek vakit ayıramamaktadırlar.Eğer ki açık sözlü olarak bir anket yapsalar boğazlayacakları 3. devlet kim diye sorsalar ,bu kesinlikle biziz.Ha buna cesaret edebilirlermi? kesinlikle hayır.Bordo bereleriyle sat'ları ve sas'larıyla Dünyadaki bir çok ülkeye bile askeri eğitim veren güçlü ve deneyimli Türk ordusuna ve Cumhuriyetine bu cürreti gösteremezler.Çekinceleri budur.Yoksa biliriz ki menfaatleri gereği yıllarca ırakla savaşmakdan bile geri kalmamışlar ,milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Dünyamızda milyarlarca dolar para harcayıp ırakla savaşarak müslüman kanı dökmektende geri durmamışlardır.
Her zaman güçlü ve uyanık olmak zorunda olduğumuzu unutmamalı,çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmesini bilmeli ,her gülene gülücüklerle cevap vermek yerine bu gülümsemenin altında neler yattığını iyi hesap etmek zorunda olup ,çevremizde dolaşan çakalların hesaplarını bozmasını çok iyi bilmeliyiz.
Çocuklarımız ve torunlarımızın daha rahat ve huzur içinde yaşaması için kısacası HER ŞEY VATAN İÇİN.
Başka diyecek bir şey yok.
akgençlk
01-01-2009, 21:15
Tabiki sempati.. Müslüman bir ülkeye antipati beslenir mi hiç...
politikaci
01-01-2009, 21:17
Liderinin cesurluğundan,sağlamlığından ve bazı! ülkeler olmayıp bir gün türkiye'ye yaklaşıp bir gün aleyhimize açıklama yapmayan bi ülke olduğu için çok sevmekteyim,ayrıca ceza kanunlarına özenmiyorumda diyemem..Filistin açısından müslüman kardeşlerimizin katliamı konusunda çözüm bulabilecek ve gerekirse savaş ilan edebilecek en çok güvendiğim ülke..İnşAllah onlar ile dostluğumuz daimi olur..
Onlar bizim gibi -Ülkemizin malesefki geçmiş hükümetler itibariyle-,gerek ekonomik gerek teknolojik bağlamda dışa bağımlı değiller,Hem dini açıdan oldukça rahat. Gelişmişlik babındada dünya ile yarış edebilecek kapasiteye geldiler..Ve İmanla,ülkelerinin ileri olmasınıda göz önünde bulundurarak Avrupaya ve Amerika'ya meydan okumaları,Bence onların Müslüman ülkelerin lideri olduğunu gösteren bi kayide..
İran,Müslüman ülkelerin en büyük temsilcisi olarak gördüğüm için Allah güçlerine güç katsın demekten kendimi alamayacağım
ahmedi nejata hayranım....keşke bizde iran olabilsek desem ne demek istediğimi anlarsınız demi?:)
akgençlk
01-01-2009, 23:40
ahmedi nejata hayranım....keşke bizde iran olabilsek desem ne demek istediğimi anlarsınız demi?:)
Anlarız tabi.. Hükümete taş atıyorsun.:hmm
Beylerbeyi
01-02-2009, 16:39
ahmedi nejata hayranım....keşke bizde iran olabilsek desem ne demek istediğimi anlarsınız demi?:)
anlamaz mıyız anladık tabi :)
inşallah diyelim
anlamaz mıyız anladık tabi :)
inşallah diyelim
ya neden hükümete taş atim...:@
abim sen anladın ya teşekkürler.....gene diyorum bizde iran olabilecek kuvvet yok...;;)
Beylerbeyi
01-02-2009, 19:40
forumun %85 i İran'a olumlu bakıyor. olumsuz görüş bildirenlerin forumumuzda yer alan muhalefetten oluştuğunu düşünüyorum
Beylerbeyi
03-31-2010, 22:33
İran'ı tartışmaya devam edelim..
İran'ın emperyalist ülkelere davranışı dışındaki tutum ve davranışını beğenmiyorum
BlueMoon
04-01-2010, 00:03
iranlılar islamiyete en çok zarar vermiş milletlerin başında gelmektedirler...
Üç mevsim
04-17-2010, 13:01
İran'a tabi ki sempati besliyoruz, bu soruya başka nasıl cevap verilebilir ki...
Bu samimi konu için teşekkürler Murat.
İran bugün dünyaya kafa tutabiliyorsa bunun sebebi 1979 Humeyni Devrimidir. Osmanlı'nın dağılmasından sonra parçlanan bölgeye Batılı güçlerce ve onların desteğiyle yerleştirilen diktatörlüklerle kukla yönetimlerden biri de İran'daydı... İran ayağa kalkıp dur demeseydi bugün hala kukla yönetimle devam edecek ve kendi olamayacaktı..
Örnek: Şekil A...
Türkiye neden İran kadar olamıyor sorusunun cevabı bu kadar basit işte. İran ülkesini temizledi kendi olabildi. Biz ülkemizi temizleyemedik onun için kendimiz olamıyoruz...
İran'a antipatiyle bakmıyorum.Müslümanlar kardeşimizdir.Batı dünyasına karşı duruşunu da beğeniyorum.
Ancak bazı inanç meselerindeki tutumları olsun, yönetim düzeni olsun bunları yanlış buluyorum.
Terennüm
04-17-2010, 13:14
fethullah gülenin iran hakkında ki görüşleri
İran İslamı [1]
NS— İran üzerine Türkiye'de son zamanlarda çok yoğun tartışmalar yaşandı. İran konusunda sizin görüşleriniz nelerdir?
FG— İran baştan beri Sünni toplumlara reaksiyoner olmayı yeğlemiştir. İran tarihi ihtilaller tarihidir. İran Şiileri bir tepki cemaatidir. O nedenle doğru düşünmesi, dengeli karar vermesi, dünya konjonktürüne göre bir yol takip etmesi mümkün değildir. Devletlerarası münasebetler açısından komşumuzdur, bu açıdan nasıl ilişki kurulacaksa kurulmalıdır.
İran konusunda dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: Birincisi, din ve İslam devrimi adı altında mezhep ve bağnaz bir İslam anlayışı ihracı. Kendi mezhep ve yorumlarını gerçek dinin önünde tutarlar. Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. İkincisi: Ali muhabbeti, kendi anlayışlarına sadece bir renk kazandırmak için bahanedir. Ali sevgisi değil, Ebubekir, Ömer düşmanlığıdır ayakta tutan onları. Yanlış itikatlarını dini bir zemine oturtmak için güya Ali sevgisini bayraklaştırmışlardır. Bugün, bölgede Fars yayılmacılığı ve İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir denebilir. İran bölgede rahat duracağa benzemez. Irak'ta çok önemli miktarda Şii vardır, endişe ederim ben. Fransa İran'ı desteklemiştir. Humeyni'yi barındırmıştır. İrangate Amerika'nın durumunu da ortaya koydu. İran'la aramızda problem olmadığını söyleyenler de vardır. Fakat, İran'la olan münasebetlerimizin tarihi, daha çok problemler ve sürtüşmeler tarihidir.
NS— Mistisizmin toplum için gelecek vaat etmediğini söylediniz. İran'da ve Mısır'da mistisizm ağırlıkla vardır ve burada toplumun yüzü sanki ölüme dönüktür. Onun içinde kaybolma, ağlama olarak tezahür eder. Türklerin İslam anlayışı hayata bağlı, yaşamı seven bir anlayıştır. Toplumun yüzü hayata dönüktür. Ramazan'da eğlenen, bayramla onu şenlendiren ve bayramını 'şeker'e dönüştüren bir yaşama sevinci görülür. İslam âleminde Türkler böyle sadece. Ramazan'da yaşanan fark bile bizim diğer İslam anlayışıyla aramıza ciddi ayrımlar mı koyuyor? Dinde eğlenme var mı?
FG— İnsanın değişik yanları vardır. Hukuk sistemleri de bunu böyle kabul eder. Din eğlenmeyi meşru kılmıştır. Peygamberimizin (sav) olgunluğuna erişemediğimizi anlatan bir öykü: Zenciler camide kılıç mızrak oyunu oynamışlar, def çalmışlar. Ayşe validemiz de diyor ki: 'Ben de bakmak istedim, Allah Resulü'nün omzundan baktım onlara. Mescitte seyrettim onları' diyor. Yani 'Onlar oyun çıkarıyordu, ben de seyretmek istedim' diyor. Bugün herhangi bir camide bunu yapamazsınız. Fakat, mescidin o zamanki fonksiyonları çok yönlü, sonra bu daralmış. Ben bugün yapılsın demiyorum, fakat ortada ufuk enginliği ve darlığı meselesi var. Harp oyunları oynuyorlar camide. Bir defasında da kına gecesine geliyorlar. Buna kadar yani. Nikâh önemli bir hadisedir; 'mescitte yapın bunu' diyor. Herkes görsün. Nikâh gizli, kaçamak iki kişi arasında yapılan bir akit değildir; açıklık diyor.
NS— Kilisede olduğu gibi evlenme öneriyor yani?
FG— Çok daha zengin. Neden? Çünkü mescidin içinde o mesele aynı zamanda bir ruhaniyet kazanacak. Allah'a yakınlık içinde cereyan edecek, verilen sözler tutulacak. Böyle sağlam bir yerde yapmayı öneriyor. Demek ki, bazı şeyleri biz kısıtlamışız. Bu meseleler iyi tetkik edilmezse başka şekilde yanlış anlamalara yol açar. Dinin hayata bakan yanını teslim etmek 'deve çobanları'na kalır. Allah'ın Resulü, 'Bir gün deve çobanları yüksek binalarda çalım satacaklardır.' diye bugünleri mucizevi haber vermiştir.
İran'la Türkiye'nin Din Esprisi Farklı
NS— İran'da neden okulunuz yok? İzin vermediler mi?
FG— Devlet izin vermedi. Komşumuz, Türklük adına Azerbaycan'da bir okul açalım diye ısrar ettik. Bir komik teklifte bulundular: 'Öyle çok paranız varsa, yardım edecekseniz, siz parayı verin biz açarız.'
NS— Siz İran'ı Orta Asya'dan kovdunuz hatta alfabenin Latince olmasında rol oynadınız. İran Tacikistan haricinde tutunamadı, kimse Vahabiler'i ve onları inandırıcı bulmadı.
FG— İran hep fitneler tarihi olmuştur. İran İslam'ı zorla kabul etmiş, mukavemeti entrikada bulmuştur. Hz. Ali'nin Nehc'ül Belâğa isimli, hutbe, mektup ve sözlerinden derlenmiş kitabı, hukuki, siyasi kültürel muhtevasının yanı sıra tam bir edebi şaheserdir; Shakespeare gibi okunur. Hz. Ali büyük bir şahsiyettir, bizim için çok önemlidir. Ama Ali'nin büyüklüğü izafi bir büyüklük değildir. Ali'nin büyüklüğünü anlatmak için başkalarını küçültmeye ihtiyaç yoktur. Bir manâ eridir. Tüm tasavvuf erleri, Baba'ları onu severler. Fakat, Şia, Fars Aleviliği, Müslümanlığa karşı kin ve nefretini Hz. Ali'ye de yansıtır, Ali'yi kendi mitolojilerindeki Zaloğlu Rüstem haline getirmişlerdir. Mübalağa zihnî bir yalandır. Doğru olandan yalan insan haline dönüşmüştür. Türkiye çok dengelidir. Selçuklular'da, Osmanlılar'da da böyledir. Biz dergâhlarda 'Canım Ali' diye destanlarını dinleyerek büyüdük. Vahabiler de Ali'yi küçümser. Biz herkesi severiz. İran, tarihinde mübalağalarıyla ünlü. Hayatlarına sinmiştir. Ben Mekke'de bir kısım İranlı'nın dua ederken ağlıyor gibi göründüklerine şahit oldum, misafirhanede komşumuzdular. Akşam bunları teybe kaydetmiş olduklarına ve dinleyip eğlendiklerine şahit oldum. Samimi değillerdir. Bunlar komşumuz olması nedeniyle münasebete engel değil. Humeyni, Velayeti Fakih kitabında aynen şöyle der: 'İnsanlarla olan problem ve davalarında bizden, (yani mezhebimizden) olmayan kadılara, hâkimlere başvuran, Allah'a karşı gelmiş ve Allah'ın inkâr edilmesini emrettiği tağuta başvurmuş olur.' Fakihin devlet başkanlığı doktrini Humeyni ile Şii tarihine girmiştir. Humeyni, kıyametten önce geleceği beklenen Mehdi'nin vekili kabul ediliyordu. Şiiler 12 İmam'ı, Peygamberimiz dışındaki bütün peygamberlerden üstün görürler.
NS— İran Türkiye'de islamcılara eziyet edildiğini söylüyor, Cumhuriyet Dönemi'nde yapılanları örnek gösteriyorlar.
FG— Her şey kendi zamanı ve şartlarında değerlendirilmelidir. Kel Ali'ler, Kılıç Ali'ler ve mahkemelerinin daha mutedil olmasını yeğlerdim. Ben Mustafa Kemal'in ve İnönü'nün, Marx gibi, insanlığın rahat ve huzuru için din adına hiç bir şey kalmamalı tarzında dinin üstüne yürüdükleri kanaatinde değilim.
Son zaman bazı hadiseler oldu. Hatırlandığında bile insanı İslâm ve insanlık adına utandıran, hiç bir ağza yakışmayacak sözler, ifadeler sarf edildi. Üslup kişinin aynasıdır. Askerin son çıkışına sebep olan bazı hadiseleri de görmezlikten gelemeyiz.
NS— İran'ın siyaseti hep İslam içinde görmesi ve siyasi İslam olarak yönlendirmiştir. Türkiye İran gibi olur mu? Bizim din anlayışımızla Arap ve Fars anlayışı arasındaki farklar neler?
FG— İran o bölgede olmanın gereğini yerine getiriyor. O bölgede din olmadan hâkimiyet olmaz. Yayılmak dinle mümkün ancak. Onların din anlayışı farklı, imamlarla idare edilen, işin içinde ruhani bir şeyler olma zorunluluğu koyan bir anlayış. Asıl mesele Kur'an değil, Ali'dir. Türkiye İran gibi olamaz, bir kere din esprisi çok farklı. Kaynaklar itibariyle de çok farklı. Esas, imamet meselesi akideleridir. Dinin hükmüdür. Sünnilik'te böyle mesele yok. Din bir değildir ki, Türkiye İran olsun. Türkiye'de birtakım anlayış farklılıklarına rağmen, dine sahip çıkmak lazım. Dışarıdan gelecek yanlış din anlayışları ve dinin yanlışlara alet edilmesi de bu şekilde önlenebilir.
Bizim arkadaşların Asya'daki faaliyetleri için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Vehhabileri ve İranlıları uzak tutmak için tasavvufun enginliğinden de yararlanarak, kendi anlayışımızı toplumunun her kademesine hâkim kılmazsanız, o tür bağnazlıkların hâkim olmamaları için hiç bir sebep yok.
NS— İran'ın girebildiği bir Tacikistan oldu Farsça nedeniyle, sizin okullar gibi onlar rağbet görmediler.
FG— Orada da yine arkadaşların beş okulu var. Zengin bir arkadaşımız her şeyini sattı orada okulları açabilmek için. Onu kalpten kaybettik. Tacikistan 3,5 milyonluk Ankara kadar yer.
NS— Orta Asya'da insanlar sizin okullarınızda çocukları okusun istiyorlar. Öğretmenleri örnek insanlar olarak seviyorlar. Çağdaş olandan yana taleplerini koyuyorlar. Türk İslamının farklılığı bunu getiriyor mu?
FG— Bizim İslam anlayışımız daha derindir diyebiliriz. Bu Mevlana'lara, Yesevi'lere ışık tutan şey, ışık başka bir şeydir. Türk milletine yansıyan ışık Bişkek'te, Buhara'da prizma gibi yansıyarak ulaştı, manâ derinlikleriyle. Dini, yoruma açık yanlarıyla, çok engin yorumlamışlar. Dinin evrenselliğini Ebu Hanife'ler, Yesevi'ler kabul ettirir. Gel gör ki, başkalarının olumsuz imajları bize de gölge düşürüyor.
NS— Avrupa bunu değerlendirebilir mi?
FG— Luther döneminde yaptığı gibi Hıristiyanlık yeniden kendini restorasyona tabi tutmazsa, İslam'ın bazı dinamiklerinden yararlanmazsa gelişen şartlar içinde yaşaması zorlaşır. Türk kültürünün dünyaya katkısı kavgasının verilmesi lüzumuna inanıyorum. Bu kültür ve Türk dünyası, dünya kuvvetler muvazenesinde Allah'ın izniyle yine bir güce ulaşacaktır. Bakın, Bosna'da verilen kültür, savaşla bile onlardan geri alınamadı. Demek öyle zengin ki atamadılar, o dönemde İslam'ı benimsemişler. Bağnaz olan ölüp gidecektir. Bilinmemesi gerekenleri millet unutmuştur, millet ruhuyla Akşemsettin'i unutmaz. İşin cesedine talip olanlar, kabuğuyla uğraşanlar kendi kabukları içinde çürüyeceklerdir.
Kaderin Bir Cilvesi [2]
Kaderin bir cilvesi olarak, bugün Şia akidesini benimsemiş olan İran'la, İbn-i Teymiye kaynaklı Vehhabiliği sistem haline getirmiş bulunan Körfez ülkeleri, birbirleriyle hiç mi hiç geçinememekte. Dünya dengesinde güçlü bir devlet araya girinceye kadar bu çekişme -zannediyorum- daha bir süre devam edip gidecektir.
İran [3]
İran, tarihi boyunca İslam için hep hastalıklı bir uzuv olarak kalmıştır. O kadar ki, Farslar bazı dönemlerde Sünnîlerden daha çok, Allah, Peygamber tanımaz Nusayrîlere yakın olmuşlar ve bütün mücadelelerini, dıştan ziyâde, İslam dünyası içinde Sünnîlere karşı yöneltmişlerdir.
Bugünkü İran yönetimi, Şah dönemine nispetle Sünnî dünyaya daha ılımlı bir yaklaşım içinde midir, değil midir Allah bilir.. Ancak, birtakım İslami alâmet ve şeaire nispeten yer verdikleri için, Şah dönemini aşmış gibi bir görünüm sergilemekteler.
Öte yandan, şurası unutulmamalıdır ki, İran ihtilâli bütün dünyada müslümanları zor durumda bırakmıştır. Oysaki İran, hiç bir İslam ülkesi tarafından öncü kabûl edilmemiştir. İkinci olarak, hiç bir Sünnî İslam ülkesi, onları taklit etmez. Üçüncü olarak, Farslar tarihte sürekli Sünnîliğe karşı bir tavır aldıklarından İran'ın, sahabi anlayışı yerine farklı bir düşünceyi ön plâna çıkarması kaçınılmaz olmuştur. Batı, İran ihtilâlini bu yönleriyle istismar ettiği gibi, çıkarttığı karışıklıklarla, bu ihtilâli belli bir mecrâya çekmiş ve onun şahsında İslam'ı bir şiddet dini gibi gösterme yoluna girmiştir. Ayrıca, İran'ın ihtilâl ihracı arzusundan faydalanarak, bölge devletlerini korkutmuş ve İslam dünyasındaki bütün İslami hareketleri ciddî şekilde kontrol altına almıştır.
Meseleye bu yönleriyle bakıldığında, İran ihtilâlinin Batı'nın bilgisi haricinde yapıldığını kabûl etmek zor olsa gerek.
Neden Önce Sasani İmparatorluğu? [4]
Günümüzde bazıları İslâm'ın fütuhat dönemlerinde öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine değil de, Bizans'a gidilmesi gerekirdi diye konuşuyorlar. Halbuki bu tamamiyle öncelik-sonralık zaviyesinden bir tercih meselesidir. Zira o fütuhat devrinin Serdar-ı A'zam'ı Hz. Ebu Bekir 'Keşke Halid'i İran'a karşı gönderdiğimde, Ömer'i de Bizans'a gönderseydim' diyor. Demek ki Bizans'la yaka-paça olma da, o plân ve programda vardı. Ama İran tercih edildi. Neden?
1. O devreye göre dünyanın iki süper gücü sayılan bu iki imparatorluğa karşı yetecek miktarda askerî güç ve donanımın olmayışı.
2. İran ülkesini avuçlarının içi gibi bilen, Sasanilerin esareti altındaki Tağlibli Arapların 'Araplık' damarını kullanarak, İranlıları içten vurma, beri taraftan da bunları İslâmiyet'in içine çekme ihtimalinin değerlendirilmek istenmesi.
3. Arap yarımadasının güvenliğini ilk plânda tehdit eden Bizanslılardan ziyade İranlıların oluşu.
4. Arabistan'ın güneyinde bulunan Yemen'in uzun yıllar İran'a bağlı bulunması.
5. Su-i ahlâkın yaygın olduğu ateşgede İran'ın ahlâkî kaideler açısından İslâm ile çatışması ve çatışan bu kurallarının Müslümanları tehdit etmesi gibi sebeplere binaen öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine gidilmişti.
Muhabbet Fedaisi Olmak [5]
Bizim bu ifadelerimiz bazılarına inandırıcı gelmeyebilir. Bilhassa yakın geçmişte meydana gelen negatif görüntüler bizler için birer dezavantaj olmuştur. Ne var ki, onların yaptıkları yanlışları İslam'a mal etmek katiyen hatadır. Evet İran'da bir inkılâp yapılmak üzere yola çıkılmıştır ama, yapılanlar ihtilal çerçevesini aşamamıştır. Kaldı ki, dünyaya İslam imajını yanlış aksettiren sadece İran da değildir. Daha nice ülke ve liderler vardır ki, tutum ve davranışlarıyla sürekli olumsuz görüntülerin temsilcisi olmuşlardır. Tabii ki onların bu tutum ve davranışları hep karşı cephenin işine yaramıştır. Bütün bunlarla birlikte bizler, her zaman söylediklerimizde ısrarlı ve bunları temsilde de son derece kararlı olmalıyız. İçimiz insanlığa âit sevgi ve muhabbetle dolup taşmalı; kalplerimiz de her türlü düşmanlığa karşı kapalı kalmalıdır. Şunda hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, gelecek asır sevgi ve diyaloğun neşv u nema bulduğu bir muhabbet asrı olacaktır. Düşmanlıklar büyük bir ekseriyetle yok edilecektir. Hususiyle dünyanın globalleştiği bir dönemde bunun tahakkuku hiç de uzak bir ihtimal değildir. İnşaallah kudsîler bu misyonu da eda edeceklerdir.
[1] Nevval Sevindi İle New York Sohbeti, 20 Temmuz 1997
[2] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[3] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[4] Fasıldan Fasıla-2, Tarihi Prizma
[5] Fasıldan Fasıla-2, Perspektif
İntifada
04-17-2010, 13:17
imam humeyninin açtığı yoldan devam ettiği sürece iranın destekçisiyim
İran'ın nesine sempati besliyorsunuz anlamıyorum. İran'da baskıcı bir yönetim var, siz sanıyomusunuz ki halk bundan çok memnun, en basit örneği İran halkı ülke sınırından çıktığı anda başını açıyor, zina yapmak için tek gecelik evlilik yapıyorlar...Görüldüğü gibi baskı ters tepiyor ve çoğunun da bu baskıdan memnun olmadığı aşikar. Dış işlerine gelince Amerika'nın ambargosu var, fakat Rusya Fransa gibi ülkelerden ihtiyaçlarını karşılıyorlar, neyin dik duruşundan bahsediyorsunuz. Ahmedinejat sahte kabadayı :) Bu baskıcı rejim mutlak sona ermeli..Git gide dünyadan daha kopuk hale gelmeye başladı İran halkı..
Beylerbeyi
04-17-2010, 20:52
..................
Beylerbeyi
04-17-2010, 22:37
İran'ın ihtiyaçlarını Rusya ve Fransa'dan temin etmesi suç mu? Günah mı? O zaman bize yazıklar olsun ki ABD ile iyi ilişkiler geliştiriyoruz.. ABD ki 6 yılda Afganistan Irak ve Pakistan'da milyonlarca Müslümanı katletti..
bazılarımız İran'a karşı biraz fazla sert tutum gösteriyor. Ortadoğuda İran olmasaydı İsrail dilediği gibi top koştururdu coğrafyamızda. İsrailin kuzeyinde Hizbullah'ı, İsrailin batısında HAMAS'ı oluşturan İrandır.. biraz daha insaflı davranılmalı iran'a karşı..
Beylerbeyi
04-17-2010, 22:42
fethullah gülenin iran hakkında ki görüşleri
FG— İran baştan beri Sünni toplumlara reaksiyoner olmayı yeğlemiştir. İran tarihi ihtilaller tarihidir. İran Şiileri bir tepki cemaatidir. O nedenle (1) doğru düşünmesi, dengeli karar vermesi, dünya konjonktürüne göre bir yol takip etmesi mümkün değildir.
İran konusunda dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: Birincisi, din ve İslam devrimi adı altında mezhep ve bağnaz bir İslam anlayışı ihracı. Kendi mezhep ve yorumlarını gerçek dinin önünde tutarlar. Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. İkincisi: Ali muhabbeti, kendi anlayışlarına sadece bir renk kazandırmak için bahanedir. Ali sevgisi değil, Ebubekir, Ömer düşmanlığıdır ayakta tutan onları. Yanlış itikatlarını dini bir zemine oturtmak için güya Ali sevgisini bayraklaştırmışlardır. Bugün, bölgede Fars yayılmacılığı ve İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir denebilir. İran bölgede rahat duracağa benzemez. Irak'ta çok önemli miktarda Şii vardır, endişe ederim ben.
adem üstad, teşekkürler paylaşım için yalnız bu ifadeler beni hem şaşırttı hem üzdü. Fethullah Gülen'in İran konusunda olumsuz bir tavır takındığını az çok tahmin ediyorum ama bu kadar sert ifadeler kullanacağını hiç beklemezdim. Ben Fethullah Gülen Hocaefendinin gayri müslimlere, kafirlere, dinsiz imansızlara bile böyle sert tepki verdiğini hiç duymadım, okumadım, bilmiyorum. Neden İran konusunda böyle sert tepki vermiş onu düşünmeye başladım kara kara.
Kırmızı renk yaptığım kısımlar dikkat çekici. aslında hangisi dikkat çekici değil ki. hepsinde çok ağır ithamlar var. Öyle şeyler denmiş ki insanın "İran'ın Allah belasını versin" diyesi geliyor..
kırmızı yaptığım cümlelerden 1.sinde İran'ın dengeli bir karar vermesinin asla mümkün olmadığı söylenmiş. Nasıl bu kadar emin olunabiliyor? Gülen Cemaati gibi muminlerin gurur duyduğu bir grubun liderinin böyle açıklama yapmış olmasını nasıl değerlendirmek gerekir? Cemaatin yayın organlarında yoldan çıkmışların, ateistlerin, dinsizlerin gayrimüslimlerin hidayete erebileceği, bu tür kişilere bizlerin iyi davranması gerektiğinden bahsedilirken İranlılar için "bunlardan hiç bir cacık olmaz" diyerek kestirip atmak ne kadar doğru? Hıristiyan ülkelerle diyalog kapısını aralarken Hıristiyanlara hoşgörüyle yaklaşırken neden bu hoşgörünün İranlı Müslümanlara gösterilmediğini merak ediyorum..
İran kültüründe hurafeler olabilir, yanlış inanışlar olabilir, sapkınca düşünceler olabilir fakat 1969'da İran İslam Devriminden sonra Şia mezhebinin sapık düşüncelerinin büyük oranda temizlendiğini neden görmezden geliyoruz. İran halkı ve devleti için 1969 öncesi hakkında her türlü sert ifadeleri kullanılabilirdik ama 69 öncesinden İran'da eser kalmadı.. velev ki kalmış olsun, "bunlar asla doğru yola gelmez" deyip kestirip atmak bize düşer mi? nerden biliyoruz?
2.kırmızı cümleye dikkat: Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. denmiş. İran'ın Sünni HAMAS için yaptıkları ortadadır. Nüfusunun tamamına yakınını Sünnilerin oluşturduğu Filistin için yaptıkları ortadadır. Mısır'daki Sünni İhvan-ı Müslimle işbirliği yapmaktadırlar. ve bunlarla kardeş gibidirler.. Lübnan'da Hizbullah örgütü Şii'dir. Fakat çok sayıda üst düzey Sünni liderleri bulunmaktadır. İran Sünnilerden nefret etseydi neden Sünnilere yardım eder, Sünnileri üst düzey görevlere getirirdi?
İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir. denmiş. Halbuki dünya tarihine baktığımızda dünyada en uzun süre sınırları aynı kalan ve savaşmayan iki ırk Türkler ve İranlılardır. 1600 lü yıllarda Kasr-ı Şirin antlaşmasından beri İranlılarla savaşmıyoruz, sınırlarımız taa o zamandan beri çizilmiş durumda. bu bir dünya rekorudur. ortada böyle bir rekor varken İranlıların tehlikeli olabileceğinden bahsetmek ne kadar doğru olur ?
İran bölgede rahat duracağa benzemez. denmiş. Neden böyle bir tahminde bulunulmuş? Fal mı açılmış? Tarot mu yapılmış, insan anlayamıyor. bu söylem İsrail'in hergün dünya kamuoyuna söylediği ifadelere benziyor. İran komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmiş, Araplara her zaman kardeşlik çağrısında bulunmuş bir ülke. Neden rahat durmasın ? her cümlesi üzerine uzun uzun konuşulması gerekir aslında ama çok fazla vakit olmuyor. kısacası hayal kırıklığınauğramış bulunuyorum. Papa çıkıp tüm Hıristiyanları birleştirelim çağrısında bulunurken bizim üst düzey din adamımızın bu tür açıklama yapması, Şii- Sünni birleşmesinin mümkün olmadığını belirtip kestirip atması beni çok üzdü. Protestan- Katolik- Anglikan- Ortodoks din adamları beraber oturup kardeşlik mesajları veriyorlar. kaldı ki bu mezhepler arasında inanılmaz uçurumlar var. bizde ise iki mezhep hep çatışma içerisinde. Rabbim tüm Müslümanlar için hayırlısı nasip etsin..
İran'ın ihtiyaçlarını Rusya ve Fransa'dan temin etmesi suç mu? Günah mı? O zaman bize yazıklar olsun ki ABD ile iyi ilişkiler geliştiriyoruz.. ABD ki 6 yılda Afganistan Irak ve Pakistan'da milyonlarca Müslümanı katletti..
bazılarımız İran'a karşı biraz fazla sert tutum gösteriyor. Ortadoğuda İran olmasaydı İsrail dilediği gibi top koştururdu coğrafyamızda. İsrailin kuzeyinde Hizbullah'ı, İsrailin batısında HAMAS'ı oluşturan İrandır.. biraz daha insaflı davranılmalı iran'a karşı..
Ben suç olarak göstermedim yanlış anladınız..Benim demek istediğim Amerika ambargo uyguluyor ona rağmen dimdik ayakta diyenlere İran'ın farklı temaslarını dillendirmekti. Yoksa tabiki en doğal hakkıdır.
Ben Müslümanım diyen hiçkimsenin 'antipati' beslememesi lazım İrana.
Bu sebepten tabiki de bakış açım olumlu benim de..
Beylerbeyi
04-17-2010, 22:57
Ben Müslümanım diyen hiçkimsenin 'antipati' beslememesi lazım İrana.
bence de öyle ama, Fethullah Gülen Hocaefendinin İran konusunda söyledikleri insanı üzüyor. İsrail ve batılı ülkelere karşı dik duran bir ülke bazı olumsuz durumları bünyesinde barındırsa da böyle nefrete maruz kalmamalı bana göre.
Arabistan'ı, Hüsnü Mübarekli Mısır'ı daha çok eleştirmemiz gerekirken, bu ülkelerde yapılan İslam karşıtlığı olaylara ses çıkarmazken İran'a yüklenmek adil değil.
Üç mevsim
04-17-2010, 23:29
fethullah gülenin iran hakkında ki görüşleri
İran İslamı [1]
NS— İran üzerine Türkiye'de son zamanlarda çok yoğun tartışmalar yaşandı. İran konusunda sizin görüşleriniz nelerdir?
FG— İran baştan beri Sünni toplumlara reaksiyoner olmayı yeğlemiştir. İran tarihi ihtilaller tarihidir. İran Şiileri bir tepki cemaatidir. O nedenle doğru düşünmesi, dengeli karar vermesi, dünya konjonktürüne göre bir yol takip etmesi mümkün değildir. Devletlerarası münasebetler açısından komşumuzdur, bu açıdan nasıl ilişki kurulacaksa kurulmalıdır.
İran konusunda dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: Birincisi, din ve İslam devrimi adı altında mezhep ve bağnaz bir İslam anlayışı ihracı. Kendi mezhep ve yorumlarını gerçek dinin önünde tutarlar. Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. İkincisi: Ali muhabbeti, kendi anlayışlarına sadece bir renk kazandırmak için bahanedir. Ali sevgisi değil, Ebubekir, Ömer düşmanlığıdır ayakta tutan onları. Yanlış itikatlarını dini bir zemine oturtmak için güya Ali sevgisini bayraklaştırmışlardır. Bugün, bölgede Fars yayılmacılığı ve İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir denebilir. İran bölgede rahat duracağa benzemez. Irak'ta çok önemli miktarda Şii vardır, endişe ederim ben. Fransa İran'ı desteklemiştir. Humeyni'yi barındırmıştır. İrangate Amerika'nın durumunu da ortaya koydu. İran'la aramızda problem olmadığını söyleyenler de vardır. Fakat, İran'la olan münasebetlerimizin tarihi, daha çok problemler ve sürtüşmeler tarihidir.
NS— Mistisizmin toplum için gelecek vaat etmediğini söylediniz. İran'da ve Mısır'da mistisizm ağırlıkla vardır ve burada toplumun yüzü sanki ölüme dönüktür. Onun içinde kaybolma, ağlama olarak tezahür eder. Türklerin İslam anlayışı hayata bağlı, yaşamı seven bir anlayıştır. Toplumun yüzü hayata dönüktür. Ramazan'da eğlenen, bayramla onu şenlendiren ve bayramını 'şeker'e dönüştüren bir yaşama sevinci görülür. İslam âleminde Türkler böyle sadece. Ramazan'da yaşanan fark bile bizim diğer İslam anlayışıyla aramıza ciddi ayrımlar mı koyuyor? Dinde eğlenme var mı?
FG— İnsanın değişik yanları vardır. Hukuk sistemleri de bunu böyle kabul eder. Din eğlenmeyi meşru kılmıştır. Peygamberimizin (sav) olgunluğuna erişemediğimizi anlatan bir öykü: Zenciler camide kılıç mızrak oyunu oynamışlar, def çalmışlar. Ayşe validemiz de diyor ki: 'Ben de bakmak istedim, Allah Resulü'nün omzundan baktım onlara. Mescitte seyrettim onları' diyor. Yani 'Onlar oyun çıkarıyordu, ben de seyretmek istedim' diyor. Bugün herhangi bir camide bunu yapamazsınız. Fakat, mescidin o zamanki fonksiyonları çok yönlü, sonra bu daralmış. Ben bugün yapılsın demiyorum, fakat ortada ufuk enginliği ve darlığı meselesi var. Harp oyunları oynuyorlar camide. Bir defasında da kına gecesine geliyorlar. Buna kadar yani. Nikâh önemli bir hadisedir; 'mescitte yapın bunu' diyor. Herkes görsün. Nikâh gizli, kaçamak iki kişi arasında yapılan bir akit değildir; açıklık diyor.
NS— Kilisede olduğu gibi evlenme öneriyor yani?
FG— Çok daha zengin. Neden? Çünkü mescidin içinde o mesele aynı zamanda bir ruhaniyet kazanacak. Allah'a yakınlık içinde cereyan edecek, verilen sözler tutulacak. Böyle sağlam bir yerde yapmayı öneriyor. Demek ki, bazı şeyleri biz kısıtlamışız. Bu meseleler iyi tetkik edilmezse başka şekilde yanlış anlamalara yol açar. Dinin hayata bakan yanını teslim etmek 'deve çobanları'na kalır. Allah'ın Resulü, 'Bir gün deve çobanları yüksek binalarda çalım satacaklardır.' diye bugünleri mucizevi haber vermiştir.
İran'la Türkiye'nin Din Esprisi Farklı
NS— İran'da neden okulunuz yok? İzin vermediler mi?
FG— Devlet izin vermedi. Komşumuz, Türklük adına Azerbaycan'da bir okul açalım diye ısrar ettik. Bir komik teklifte bulundular: 'Öyle çok paranız varsa, yardım edecekseniz, siz parayı verin biz açarız.'
NS— Siz İran'ı Orta Asya'dan kovdunuz hatta alfabenin Latince olmasında rol oynadınız. İran Tacikistan haricinde tutunamadı, kimse Vahabiler'i ve onları inandırıcı bulmadı.
FG— İran hep fitneler tarihi olmuştur. İran İslam'ı zorla kabul etmiş, mukavemeti entrikada bulmuştur. Hz. Ali'nin Nehc'ül Belâğa isimli, hutbe, mektup ve sözlerinden derlenmiş kitabı, hukuki, siyasi kültürel muhtevasının yanı sıra tam bir edebi şaheserdir; Shakespeare gibi okunur. Hz. Ali büyük bir şahsiyettir, bizim için çok önemlidir. Ama Ali'nin büyüklüğü izafi bir büyüklük değildir. Ali'nin büyüklüğünü anlatmak için başkalarını küçültmeye ihtiyaç yoktur. Bir manâ eridir. Tüm tasavvuf erleri, Baba'ları onu severler. Fakat, Şia, Fars Aleviliği, Müslümanlığa karşı kin ve nefretini Hz. Ali'ye de yansıtır, Ali'yi kendi mitolojilerindeki Zaloğlu Rüstem haline getirmişlerdir. Mübalağa zihnî bir yalandır. Doğru olandan yalan insan haline dönüşmüştür. Türkiye çok dengelidir. Selçuklular'da, Osmanlılar'da da böyledir. Biz dergâhlarda 'Canım Ali' diye destanlarını dinleyerek büyüdük. Vahabiler de Ali'yi küçümser. Biz herkesi severiz. İran, tarihinde mübalağalarıyla ünlü. Hayatlarına sinmiştir. Ben Mekke'de bir kısım İranlı'nın dua ederken ağlıyor gibi göründüklerine şahit oldum, misafirhanede komşumuzdular. Akşam bunları teybe kaydetmiş olduklarına ve dinleyip eğlendiklerine şahit oldum. Samimi değillerdir. Bunlar komşumuz olması nedeniyle münasebete engel değil. Humeyni, Velayeti Fakih kitabında aynen şöyle der: 'İnsanlarla olan problem ve davalarında bizden, (yani mezhebimizden) olmayan kadılara, hâkimlere başvuran, Allah'a karşı gelmiş ve Allah'ın inkâr edilmesini emrettiği tağuta başvurmuş olur.' Fakihin devlet başkanlığı doktrini Humeyni ile Şii tarihine girmiştir. Humeyni, kıyametten önce geleceği beklenen Mehdi'nin vekili kabul ediliyordu. Şiiler 12 İmam'ı, Peygamberimiz dışındaki bütün peygamberlerden üstün görürler.
NS— İran Türkiye'de islamcılara eziyet edildiğini söylüyor, Cumhuriyet Dönemi'nde yapılanları örnek gösteriyorlar.
FG— Her şey kendi zamanı ve şartlarında değerlendirilmelidir. Kel Ali'ler, Kılıç Ali'ler ve mahkemelerinin daha mutedil olmasını yeğlerdim. Ben Mustafa Kemal'in ve İnönü'nün, Marx gibi, insanlığın rahat ve huzuru için din adına hiç bir şey kalmamalı tarzında dinin üstüne yürüdükleri kanaatinde değilim.
Son zaman bazı hadiseler oldu. Hatırlandığında bile insanı İslâm ve insanlık adına utandıran, hiç bir ağza yakışmayacak sözler, ifadeler sarf edildi. Üslup kişinin aynasıdır. Askerin son çıkışına sebep olan bazı hadiseleri de görmezlikten gelemeyiz.
NS— İran'ın siyaseti hep İslam içinde görmesi ve siyasi İslam olarak yönlendirmiştir. Türkiye İran gibi olur mu? Bizim din anlayışımızla Arap ve Fars anlayışı arasındaki farklar neler?
FG— İran o bölgede olmanın gereğini yerine getiriyor. O bölgede din olmadan hâkimiyet olmaz. Yayılmak dinle mümkün ancak. Onların din anlayışı farklı, imamlarla idare edilen, işin içinde ruhani bir şeyler olma zorunluluğu koyan bir anlayış. Asıl mesele Kur'an değil, Ali'dir. Türkiye İran gibi olamaz, bir kere din esprisi çok farklı. Kaynaklar itibariyle de çok farklı. Esas, imamet meselesi akideleridir. Dinin hükmüdür. Sünnilik'te böyle mesele yok. Din bir değildir ki, Türkiye İran olsun. Türkiye'de birtakım anlayış farklılıklarına rağmen, dine sahip çıkmak lazım. Dışarıdan gelecek yanlış din anlayışları ve dinin yanlışlara alet edilmesi de bu şekilde önlenebilir.
Bizim arkadaşların Asya'daki faaliyetleri için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Vehhabileri ve İranlıları uzak tutmak için tasavvufun enginliğinden de yararlanarak, kendi anlayışımızı toplumunun her kademesine hâkim kılmazsanız, o tür bağnazlıkların hâkim olmamaları için hiç bir sebep yok.
NS— İran'ın girebildiği bir Tacikistan oldu Farsça nedeniyle, sizin okullar gibi onlar rağbet görmediler.
FG— Orada da yine arkadaşların beş okulu var. Zengin bir arkadaşımız her şeyini sattı orada okulları açabilmek için. Onu kalpten kaybettik. Tacikistan 3,5 milyonluk Ankara kadar yer.
NS— Orta Asya'da insanlar sizin okullarınızda çocukları okusun istiyorlar. Öğretmenleri örnek insanlar olarak seviyorlar. Çağdaş olandan yana taleplerini koyuyorlar. Türk İslamının farklılığı bunu getiriyor mu?
FG— Bizim İslam anlayışımız daha derindir diyebiliriz. Bu Mevlana'lara, Yesevi'lere ışık tutan şey, ışık başka bir şeydir. Türk milletine yansıyan ışık Bişkek'te, Buhara'da prizma gibi yansıyarak ulaştı, manâ derinlikleriyle. Dini, yoruma açık yanlarıyla, çok engin yorumlamışlar. Dinin evrenselliğini Ebu Hanife'ler, Yesevi'ler kabul ettirir. Gel gör ki, başkalarının olumsuz imajları bize de gölge düşürüyor.
NS— Avrupa bunu değerlendirebilir mi?
FG— Luther döneminde yaptığı gibi Hıristiyanlık yeniden kendini restorasyona tabi tutmazsa, İslam'ın bazı dinamiklerinden yararlanmazsa gelişen şartlar içinde yaşaması zorlaşır. Türk kültürünün dünyaya katkısı kavgasının verilmesi lüzumuna inanıyorum. Bu kültür ve Türk dünyası, dünya kuvvetler muvazenesinde Allah'ın izniyle yine bir güce ulaşacaktır. Bakın, Bosna'da verilen kültür, savaşla bile onlardan geri alınamadı. Demek öyle zengin ki atamadılar, o dönemde İslam'ı benimsemişler. Bağnaz olan ölüp gidecektir. Bilinmemesi gerekenleri millet unutmuştur, millet ruhuyla Akşemsettin'i unutmaz. İşin cesedine talip olanlar, kabuğuyla uğraşanlar kendi kabukları içinde çürüyeceklerdir.
Kaderin Bir Cilvesi [2]
Kaderin bir cilvesi olarak, bugün Şia akidesini benimsemiş olan İran'la, İbn-i Teymiye kaynaklı Vehhabiliği sistem haline getirmiş bulunan Körfez ülkeleri, birbirleriyle hiç mi hiç geçinememekte. Dünya dengesinde güçlü bir devlet araya girinceye kadar bu çekişme -zannediyorum- daha bir süre devam edip gidecektir.
İran [3]
İran, tarihi boyunca İslam için hep hastalıklı bir uzuv olarak kalmıştır. O kadar ki, Farslar bazı dönemlerde Sünnîlerden daha çok, Allah, Peygamber tanımaz Nusayrîlere yakın olmuşlar ve bütün mücadelelerini, dıştan ziyâde, İslam dünyası içinde Sünnîlere karşı yöneltmişlerdir.
Bugünkü İran yönetimi, Şah dönemine nispetle Sünnî dünyaya daha ılımlı bir yaklaşım içinde midir, değil midir Allah bilir.. Ancak, birtakım İslami alâmet ve şeaire nispeten yer verdikleri için, Şah dönemini aşmış gibi bir görünüm sergilemekteler.
Öte yandan, şurası unutulmamalıdır ki, İran ihtilâli bütün dünyada müslümanları zor durumda bırakmıştır. Oysaki İran, hiç bir İslam ülkesi tarafından öncü kabûl edilmemiştir. İkinci olarak, hiç bir Sünnî İslam ülkesi, onları taklit etmez. Üçüncü olarak, Farslar tarihte sürekli Sünnîliğe karşı bir tavır aldıklarından İran'ın, sahabi anlayışı yerine farklı bir düşünceyi ön plâna çıkarması kaçınılmaz olmuştur. Batı, İran ihtilâlini bu yönleriyle istismar ettiği gibi, çıkarttığı karışıklıklarla, bu ihtilâli belli bir mecrâya çekmiş ve onun şahsında İslam'ı bir şiddet dini gibi gösterme yoluna girmiştir. Ayrıca, İran'ın ihtilâl ihracı arzusundan faydalanarak, bölge devletlerini korkutmuş ve İslam dünyasındaki bütün İslami hareketleri ciddî şekilde kontrol altına almıştır.
Meseleye bu yönleriyle bakıldığında, İran ihtilâlinin Batı'nın bilgisi haricinde yapıldığını kabûl etmek zor olsa gerek.
Neden Önce Sasani İmparatorluğu? [4]
Günümüzde bazıları İslâm'ın fütuhat dönemlerinde öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine değil de, Bizans'a gidilmesi gerekirdi diye konuşuyorlar. Halbuki bu tamamiyle öncelik-sonralık zaviyesinden bir tercih meselesidir. Zira o fütuhat devrinin Serdar-ı A'zam'ı Hz. Ebu Bekir 'Keşke Halid'i İran'a karşı gönderdiğimde, Ömer'i de Bizans'a gönderseydim' diyor. Demek ki Bizans'la yaka-paça olma da, o plân ve programda vardı. Ama İran tercih edildi. Neden?
1. O devreye göre dünyanın iki süper gücü sayılan bu iki imparatorluğa karşı yetecek miktarda askerî güç ve donanımın olmayışı.
2. İran ülkesini avuçlarının içi gibi bilen, Sasanilerin esareti altındaki Tağlibli Arapların 'Araplık' damarını kullanarak, İranlıları içten vurma, beri taraftan da bunları İslâmiyet'in içine çekme ihtimalinin değerlendirilmek istenmesi.
3. Arap yarımadasının güvenliğini ilk plânda tehdit eden Bizanslılardan ziyade İranlıların oluşu.
4. Arabistan'ın güneyinde bulunan Yemen'in uzun yıllar İran'a bağlı bulunması.
5. Su-i ahlâkın yaygın olduğu ateşgede İran'ın ahlâkî kaideler açısından İslâm ile çatışması ve çatışan bu kurallarının Müslümanları tehdit etmesi gibi sebeplere binaen öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine gidilmişti.
Muhabbet Fedaisi Olmak [5]
Bizim bu ifadelerimiz bazılarına inandırıcı gelmeyebilir. Bilhassa yakın geçmişte meydana gelen negatif görüntüler bizler için birer dezavantaj olmuştur. Ne var ki, onların yaptıkları yanlışları İslam'a mal etmek katiyen hatadır. Evet İran'da bir inkılâp yapılmak üzere yola çıkılmıştır ama, yapılanlar ihtilal çerçevesini aşamamıştır. Kaldı ki, dünyaya İslam imajını yanlış aksettiren sadece İran da değildir. Daha nice ülke ve liderler vardır ki, tutum ve davranışlarıyla sürekli olumsuz görüntülerin temsilcisi olmuşlardır. Tabii ki onların bu tutum ve davranışları hep karşı cephenin işine yaramıştır. Bütün bunlarla birlikte bizler, her zaman söylediklerimizde ısrarlı ve bunları temsilde de son derece kararlı olmalıyız. İçimiz insanlığa âit sevgi ve muhabbetle dolup taşmalı; kalplerimiz de her türlü düşmanlığa karşı kapalı kalmalıdır. Şunda hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, gelecek asır sevgi ve diyaloğun neşv u nema bulduğu bir muhabbet asrı olacaktır. Düşmanlıklar büyük bir ekseriyetle yok edilecektir. Hususiyle dünyanın globalleştiği bir dönemde bunun tahakkuku hiç de uzak bir ihtimal değildir. İnşaallah kudsîler bu misyonu da eda edeceklerdir.
[1] Nevval Sevindi İle New York Sohbeti, 20 Temmuz 1997
[2] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[3] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[4] Fasıldan Fasıla-2, Tarihi Prizma
[5] Fasıldan Fasıla-2, Perspektif
Röportajın tarihine dikkatinizi çekiyorum 1997... Daha fazla konuşmayacağım anlayan anladı.
Tabiki Antipati besliyorum..
rizzelli
04-18-2010, 00:28
bence de öyle ama, Fethullah Gülen Hocaefendinin İran konusunda söyledikleri insanı üzüyor. İsrail ve batılı ülkelere karşı dik duran bir ülke bazı olumsuz durumları bünyesinde barındırsa da böyle nefrete maruz kalmamalı bana göre.
Arabistan'ı, Hüsnü Mübarekli Mısır'ı daha çok eleştirmemiz gerekirken, bu ülkelerde yapılan İslam karşıtlığı olaylara ses çıkarmazken İran'a yüklenmek adil değil.
Bilhassa yakın geçmişte meydana gelen negatif görüntüler bizler için birer dezavantaj olmuştur. Ne var ki, onların yaptıkları yanlışları İslam'a mal etmek katiyen hatadır. Evet İran'da bir inkılâp yapılmak üzere yola çıkılmıştır ama, yapılanlar ihtilal çerçevesini aşamamıştır. Kaldı ki, dünyaya İslam imajını yanlış aksettiren sadece İran da değildir. Daha nice ülke ve liderler vardır ki, tutum ve davranışlarıyla sürekli olumsuz görüntülerin temsilcisi olmuşlardır. Tabii ki onların bu tutum ve davranışları hep karşı cephenin işine yaramıştır. Bütün bunlarla birlikte bizler, her zaman söylediklerimizde ısrarlı ve bunları temsilde de son derece kararlı olmalıyız. İçimiz insanlığa âit sevgi ve muhabbetle dolup taşmalı; kalplerimiz de her türlü düşmanlığa karşı kapalı kalmalıdır. Şunda hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, gelecek asır sevgi ve diyaloğun neşv u nema bulduğu bir muhabbet asrı olacaktır. Düşmanlıklar büyük bir ekseriyetle yok edilecektir. Hususiyle dünyanın globalleştiği bir dönemde bunun tahakkuku hiç de uzak bir ihtimal değildir. İnşaallah kudsîler bu misyonu da eda edeceklerdir.
M--U--R--A--T,
hocaefendinin iran için gerçekleri dile getirmiş ve kalplerimiz düşmanlığa ,nefrete kapalı olmalı sevgi ve muhabbetle dolup taşmalı diye öğütlerini görmemişsiniz galiba.
Ömer Bekir
04-18-2010, 12:01
İran'a sempati duymak mı.?Hz.Ebû Bekir'e,Hz.Ömer'e ve Hz.Osman'a küfür etmek için Hz.Ali'yi sevdiklerini iddia eden,ancak Hz.Ali r.a'ın yaşantısının hiçbirini kabul etmeyen,Hz.Aişe annemize büyük iftiralar atan beyinsizlere sempati duymak hangi Müslüman için geçerlidir..
Şunu belirtmek istiyorum ki;ismini söylemek istemediğim büyük bir Allame'den işitmiştim ve bu doğrudur,buyurdu ki;"Yunanistan Trakya'dan Türkiye'ye saldıracak olsa İran Van'dan Türkiye'ye girmeye çalışır.."
Yeri geldiğinde Fethullah Gülen'i çok destekleyenler;bu konuda Fethullah Gülen Hoca'nın ağır konuşmasına laf edenlere söyleyecek hiçbirşey bulamıyorum..Ancak Fethullah Gülen'in bir kafire muhabbet beslediğini söyleyenler alçakça hareket etmektedirler..Fethullah Gülen dünya barışı için onlarla konuşmaktadır ve tebliğ etmek için onlarla görüşmektedir..Yoksa bir Kafire gidip M.İslamoğlu,Hayrettin Karaman gibi;"Sizde cennete gideceksiniz..","Bir Hristiyan yada Yahudi sadece Lailaheillallah dese cennete gider.."demiyor..Onlara İslam'ı anlatıp doğru yola sevketme gayreti gösteriyor..
o degilde cübbeli ahmet hoca, fethullah gülen hocaefendi gibi iki ayri düsünce insaninin iran gibi bir konuda birbirine yakin söylemlerde bulunmasi bende iran konusunda cok muallak düsüncelere neden oluyor..
Ömer Bekir
04-18-2010, 12:19
o degilde cübbeli ahmet hoca, fethullah gülen hocaefendi gibi iki ayri düsünce insaninin iran gibi bir konuda birbirine yakin söylemlerde bulunmasi bende iran konusunda cok muallak düsüncelere neden oluyor..
İki ayrı düşünce insanı mı.?Kim söylemiş bunu kendileri mi..İkisininde hizmet noktası aynı..Ve ikiside şunu açıkca belirtiyor;"Zaman ilim öğretme zamanı değil,zaman İman kurtarma zamanı.."İsterseniz size bunun hakkındaki son konuşmalarını vereyim Hocamızın..Buyurun;
http://www.cubbeliahmethoca.tv/sohbet/dismekan/363-cuebbeli-ahmet-hocann-said-nursi-hazretlerinin-hakkndaki-goerueleri.html
ömer kardesim evet iki ayri düsünce insani bakiniz hedefleri aynidir ikiside asri saadeti hedefliyorlar ancak bu saadete gidis noktasinda cok ayri düsündükleri noktalar var..
sonucta bu bence ayrisma degil aksine yorum farkindan kaynaklanan cesitliliktir zaten mezhepler arasindaki farklarda yorum farklarindan kaynaklanmiyor mu..
Ömer Bekir
04-18-2010, 12:29
ömer kardesim evet iki ayri düsünce insani bakiniz hedefleri aynidir ikiside asri saadeti hedefliyorlar ancak bu saadete gidis noktasinda cok ayri düsündükleri noktalar var..
sonucta bu bence ayrisma degil aksine yorum farkindan kaynaklanan cesitliliktir zaten mezhepler arasindaki farklarda yorum farklarindan kaynaklanmiyor mu..
Mezhep'te ve ibadette değişiklikler sadece mezhebi amellere göre olur..Ancak değişmeyen dini kurallarda değişiklik olmaz..Birileri Fethullah Gülen Hoca'yı;kafirlerle dialog kurarak onlara cenneti vadediyor,gibi söylemler çıkarıyorlar..Ancak bu dialogları yapan Fethullah Gülen değil,kendini onun cemaatinden olduğunu söyleyen bir takım çevrelerdir..Fethullah Gülen gayri müslimlerle biraraya geldiği zaman;hep İslam'ın engin hoş görüsünü anlatıp,diğer dinden olan kişilerle birlikte huzur içinde yaşamanın önemini zikretmektedir..
Sizin görüşünüz güzel;eğer iki büyük Alim bir noktada birleşiyorsa;bunda akıl yormaya çalışmak kâr mıdır.?Onlar bunu söylüyorsa bizim bunda tartışma çıkarmamız bile gereksiz kalır;ki zaten İran'ın tutumu ortadadır..
Evet kardesim Saidi Nursi, Esat Cosan, Süleyman Hilmi Tunahan, Mahmut Hoca efendi, Fethullah Gülen.. bunlarin hepsi bana göre bir cinardir ve ülkemizin maneviyatini ayakta tutan temel taslaridir..
ancak malesef gruplasma peygamberimizin vefat etmesiyle baslamis ve günümüzde devam etmektedir Cemal Vakasi olsun, Muaviyle Hz Alinin mücadalesi olsun emeviler, abbasiler derken günümüze kadar gelen yorumdan kaynaklanan farkliliklar malesef cemaatler arasi ucuruma neden oluyor.
Basimdan gecen ve beni cok yaralayan bir olayi sizle paylasmak isterim.. yurtidisinda bir cemaate bagli camideydik yaklasik 4-5 kisi dediler kim namaz kildirsin diye bende ihl mezunuyum ve ben kildirabilirim dedim oradan birisi "biz ihl nin arkasinda namaz kilmayiz" dedi..
inanin o andan basimdan kaynar sular döküldü gerci daha sonra bu husumetin nedenini arastirdim ancak bu önyargi, bu husumet, bu ayrilik beni ziyadesiyle üzdü..
malesef günümüzdede bu ayrimlar cok keskin yapiliyor ve bazen Müslümanlar arasi diyalogda kacinilmaz diye düsünüyorum..
Tabiki hepimizin düsüncelerini yakin buldugu, sevdigi, deger verdigi bir islam alimi vardir ancak bu digerlerini görmezden gelmemizi, onlari agir sekilde elestirmemizi ve onlara cok agir ithamlarda bulunmamamizi gerektirmez..
birde acaba biz o insanlari elestirirken bu konuda ehilmiyiz, onlarin ilminin yanindan gecebiliyormuyuz ki onlara agir ithamlarda bulunuyor, kendimizce fetvalar veriyor..
Ne diyeyim Rabbim bütün ümmete birlik, dirlik versin unutmayalim Peygamber efendimiz bizim coklugumuzdan, birligimizden övünc duyacakdir..
Üç mevsim
04-18-2010, 12:49
Bir kere Mustafa İSLÂMOĞLU adı ümmet bölücüsü mezhepçilerin ağzına hiç yakışmıyor, ayrıca İslamoğlu Hoca'nın öyle bir beyanını ben hiç duymadım. Mustafa İslamoğlu'nun bu bir kısım mezhepçilik çukurunda debeleşen çapsızlık abideleri tarafından saldırıya uğramasının sebebi, yani kabahati -Ümmetin Vahdetine İnanmasıdır- İftira atmak Cübbeli cemaatin yegane silahı çok normal karşılıyoruz.
Hayrettin Karaman Hoca'nın sözlerini Cübbeli zat bütün hocalara yaptığı gibi çarpıtıyor. Kendisi, Hayrettin Karaman Hoca'nın dengi değildir. Youtube'den İran'a, Fethullah Gülen hareketine karşı haykırışlarını Habertürk'te milletin önünde yapamaması ve bu çarkediş aslında iyi birşey olmakla beraber yıllar yılı çağı okuyabilmekten ne kadar aciz olduğunu göstermesi bakımından üzücü.
Fethullah Gülen Hoca feraset sahibi insandır genel olarak takdir ederim. Ancak beni buna mecbur ettiniz 28 Şubat'a ve sonrasına dönelim. Nur Cemaatinin Ergenekon'a karşı böyle ayaklanışı darbeye karşı en güçlü seslerden oluşu 28 Şubat sürecinde Nur Cemaatinin takındığı tavrın üstünü örtüyor. Tahlil yapabilmek için o dönemi hatırlamak lazım. 28 Şubat darbesine karşı çıt çıkarmayan cemaat sonraki seçimlerde DSP'yi ve Ecevit desteklemiştir. Ve Nur cemaatinin de oyuyla başbakan olan Ecevit, Türkiye'nin ilk başörtülü milletvekili Fazilet Partisi milletvekili Merve Kavakçı'yı TBMM'den -bu hanıma haddini bildiriniz- diye kovmuştur. Bu atmosferde kendi ülkesinde başörtülü birine bile sahip çıkamayanın İran için kötü şeyler söylememesi mümkün mü...
"Yunanistan Trakya'dan Türkiye'ye girse, İran Van'dan girermiş".. Allah Allah... İşte mezhepçilik böyle birşey... Bu da laf diye konuşulabiliyor.
Kim sövüyormuş Hz. Ebu Bekir'e Hz. Ömer'e ya... Sapkın şii kolları üzerinden koca bir müslüman milleti kötüleyemezsiniz. İran'da genel kabul görmüş ve devletin benimsediği şiilik Muhammediye koludur bu da ehli sünnete en yakın Şii koludur. İran'da Mezhepleri Yakınlaştırma Kurulu vardır İran'da diğer mezheplerin kendi fıkhını yaşaması için onlara tanınan imkanlar Türkiye'de yok. Bu konuda bizden ileriler.
Konu dönüyor dolaşıyor mezhepçiler tarafından boğuluyor. Allah'ı bir, Kitab'ı bir, Peygamber'i bir, Kıble'si bir müslüman milletlerin böyle bir mezhepçilik kavgasına düşmelerini kabul etmek mümkün değil. Bazıları bu düşmanlığı körüklesin, aklı başında, müslümanların birliğini ve beraberliğini savunanlar vahdet prensibiyle hareket edecek.
özgün kardesim bir yanlis var herhalde biz irandaki siilik ile Türkiye deki aleviligi karistiriyoruz ikisi arasinda bana göre ve alimlere göre ak ile kara kadar fark vardir!
Üç mevsim
04-18-2010, 13:06
özgün kardesim bir yanlis var herhalde biz irandaki siilik ile Türkiye deki aleviligi karistiriyoruz ikisi arasinda bana göre ve alimlere göre ak ile kara kadar fark vardir!
Yahu adamın biri youtube'de demiş ki -Lailahe İlallah Ali'en resulullah- kimdir nedir??? Bunlar da almış bunu koca koca yazmışlar -İşte Mustafa İslamoğlu'nun kafir şiası-... Zihniyet bu işte Galevera...
Sapkın şii kolları olabilir ne yapalım ya, onlar üzerinden istisnaya kaideyi mi bozduralım. Bunun üzerinden İran'a düşmanlık yapmanın alemi ne ya...
Kaldı ki mezheplerimiz ayrı olsun bırak bunun için iran'a kötü mü bakmamız lazım. Elin gavuruyla işbirliği yapıyoruz da mezhebi değişik diye niye İran'a böyle düşmanlık yapacağız öyle şey mi olur mu ya.
Ömer Bekir
04-18-2010, 13:15
Sana Hayrettin Karaman'la M.İslamoğlu'nun bu konudaki video ve söylemlerini kaynaklarla daha önce iletmiştim,ancak sen yine konuyu türlü türlü yerlere götürmüştün..İstersen yine veririm kaynaklarını..Ümmetçilik;m.islamoğlu ile Hayrettin Karaman daha iyi biliyor değil mi İmam'ı Rabbani'den,Abdûlkadir Geylani'den,İmam'ı Azam'dan,İmam'ı Şâfî'den,Es'ad Coşan'dan,Ali Haydar'dan, Mahmud Ustaosmanoğlu'ndan,Fethullan Gülen'den..Tabi canım,şialarda 3,5 kişi var bu söylediklerimiz sapkınlığı kabul edenler..Kardeşim İran'a mı gittiniz yada İran'ın temel din anlayışını mı gördünüz..Gidin İran'a herkesle tek tek görüşün;%90'ından fazlası 3 sahabeye sövüp Hz.Aişe annemize ağır iftiralar atıp,Muaviye r.a'ı (haşa)kafir ilan edeceklerdir..Bilmeden boş kaptan atmayalım lütfen..
Yahu adamın biri youtube'de demiş ki -Lailahe İlallah Ali'en resulullah- kimdir nedir??? Bunlar da almış bunu koca koca yazmışlar -İşte Mustafa İslamoğlu'nun kafir şiası-... Zihniyet bu işte Galevera...
Sapkın şii kolları olabilir ne yapalım ya, onlar üzerinden istisnaya kaideyi mi bozduralım. Bunun üzerinden İran'a düşmanlık yapmanın alemi ne ya...
Kaldı ki mezheplerimiz ayrı olsun bırak bunun için iran'a kötü mü bakmamız lazım. Elin gavuruyla işbirliği yapıyoruz da mezhebi değişik diye niye İran'a böyle düşmanlık yapacağız öyle şey mi olur mu ya.
ben o acidan hep sunu derim önce bir müslümanlar arasi diyalog yapalimda sonrasini hallederiz..
Malesef ümmet icinde cok büyük bölünmüslük var ve bu bölünmüslük dis güclerin fitnesiyle irakta kardes katliyle önümüzde duruyor..
her düsünce akimininin, mezhebin sapkinlari vardir, marjinalleri vardir onlar üzerinden bir zümreyi tamamen yok saymak, hedef tahtasina oturtmak ne kadar dogru olur orasinida bilemiyorum!..
Üç mevsim
04-18-2010, 13:36
Neden hocaları birbiriyle kıyaslıyorsun. Bu ulemanın hepsinin de çok önemli hizmetleri var, buna birşey diyen mi var. Yahudi ve Hristiyanların cennete girip girmeyeceği konusu Cübbeli zatın diğer hocalara saldırmak için diline doladığı birsürü fuzuli meseleden biridir. Ben de sana Hayrettin Karaman Hocanın bu konudaki cevabını vereyim, tek kelime: KARALAMA... Mustafa İslamoğlu'nun bu konuda bir beyanına rastlamadım. Benden çok videosunu izlemiş olamazsın.
Sen Muaviye'yi hazret sayarsan birinin de buna karşı çıkmasından daha normal birşey beklememelisin.
Sen gidip konuştun galiba İranlılarla onun için dolu sallıyorsun.
İşimiz olmayan lüzumsuz mevzularla birbirimizin zamanını harcamayalım daha fazla...
tamamen yorum farki mesela Yezid birileri tarafindan kinle, nefret anilirken birileri tarafindan islamin sancaktari bir halife olarak lanse ediliyor..
iste burada alimlerin yorumlari farkli olabilir ve sizde bu yorumlardan birine itibar edebilirsiniz ancak bu karsidakini yok sayma, din disi sayma gibi bir durum dogurmaz diye düsünüyorum..
Ömer Bekir
04-18-2010, 13:41
Heee,sana harcadığım boş zamana yazık...Çünkü Şia mezhebini kabul ettiğini söyleyemiyorsun..ama Muaviye r.a'a hakaret edecek kadar aşağılanmışsın..Allah kurtarsın ne diyelim..Bakalım Peygamberinden şefaat alabilecek misin ashabına sövmekle..
Üç mevsim
04-18-2010, 13:55
Allahım Allahım...
Höff
Terennüm
04-18-2010, 14:35
fethullah gülenin iran hakkında ki görüşleri
İran İslamı [1]
NS— İran üzerine Türkiye'de son zamanlarda çok yoğun tartışmalar yaşandı. İran konusunda sizin görüşleriniz nelerdir?
FG— İran baştan beri Sünni toplumlara reaksiyoner olmayı yeğlemiştir. İran tarihi ihtilaller tarihidir. İran Şiileri bir tepki cemaatidir. O nedenle doğru düşünmesi, dengeli karar vermesi, dünya konjonktürüne göre bir yol takip etmesi mümkün değildir. Devletlerarası münasebetler açısından komşumuzdur, bu açıdan nasıl ilişki kurulacaksa kurulmalıdır.
İran konusunda dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: Birincisi, din ve İslam devrimi adı altında mezhep ve bağnaz bir İslam anlayışı ihracı. Kendi mezhep ve yorumlarını gerçek dinin önünde tutarlar. Bir insan Şii değilse, adeta hiç bir şey değildir. İkincisi: Ali muhabbeti, kendi anlayışlarına sadece bir renk kazandırmak için bahanedir. Ali sevgisi değil, Ebubekir, Ömer düşmanlığıdır ayakta tutan onları. Yanlış itikatlarını dini bir zemine oturtmak için güya Ali sevgisini bayraklaştırmışlardır. Bugün, bölgede Fars yayılmacılığı ve İran'ın bizimle olan tarihi rekabeti, belli bir tehlike arz etmektedir denebilir. İran bölgede rahat duracağa benzemez. Irak'ta çok önemli miktarda Şii vardır, endişe ederim ben. Fransa İran'ı desteklemiştir. Humeyni'yi barındırmıştır. İrangate Amerika'nın durumunu da ortaya koydu. İran'la aramızda problem olmadığını söyleyenler de vardır. Fakat, İran'la olan münasebetlerimizin tarihi, daha çok problemler ve sürtüşmeler tarihidir.
NS— Mistisizmin toplum için gelecek vaat etmediğini söylediniz. İran'da ve Mısır'da mistisizm ağırlıkla vardır ve burada toplumun yüzü sanki ölüme dönüktür. Onun içinde kaybolma, ağlama olarak tezahür eder. Türklerin İslam anlayışı hayata bağlı, yaşamı seven bir anlayıştır. Toplumun yüzü hayata dönüktür. Ramazan'da eğlenen, bayramla onu şenlendiren ve bayramını 'şeker'e dönüştüren bir yaşama sevinci görülür. İslam âleminde Türkler böyle sadece. Ramazan'da yaşanan fark bile bizim diğer İslam anlayışıyla aramıza ciddi ayrımlar mı koyuyor? Dinde eğlenme var mı?
FG— İnsanın değişik yanları vardır. Hukuk sistemleri de bunu böyle kabul eder. Din eğlenmeyi meşru kılmıştır. Peygamberimizin (sav) olgunluğuna erişemediğimizi anlatan bir öykü: Zenciler camide kılıç mızrak oyunu oynamışlar, def çalmışlar. Ayşe validemiz de diyor ki: 'Ben de bakmak istedim, Allah Resulü'nün omzundan baktım onlara. Mescitte seyrettim onları' diyor. Yani 'Onlar oyun çıkarıyordu, ben de seyretmek istedim' diyor. Bugün herhangi bir camide bunu yapamazsınız. Fakat, mescidin o zamanki fonksiyonları çok yönlü, sonra bu daralmış. Ben bugün yapılsın demiyorum, fakat ortada ufuk enginliği ve darlığı meselesi var. Harp oyunları oynuyorlar camide. Bir defasında da kına gecesine geliyorlar. Buna kadar yani. Nikâh önemli bir hadisedir; 'mescitte yapın bunu' diyor. Herkes görsün. Nikâh gizli, kaçamak iki kişi arasında yapılan bir akit değildir; açıklık diyor.
NS— Kilisede olduğu gibi evlenme öneriyor yani?
FG— Çok daha zengin. Neden? Çünkü mescidin içinde o mesele aynı zamanda bir ruhaniyet kazanacak. Allah'a yakınlık içinde cereyan edecek, verilen sözler tutulacak. Böyle sağlam bir yerde yapmayı öneriyor. Demek ki, bazı şeyleri biz kısıtlamışız. Bu meseleler iyi tetkik edilmezse başka şekilde yanlış anlamalara yol açar. Dinin hayata bakan yanını teslim etmek 'deve çobanları'na kalır. Allah'ın Resulü, 'Bir gün deve çobanları yüksek binalarda çalım satacaklardır.' diye bugünleri mucizevi haber vermiştir.
İran'la Türkiye'nin Din Esprisi Farklı
NS— İran'da neden okulunuz yok? İzin vermediler mi?
FG— Devlet izin vermedi. Komşumuz, Türklük adına Azerbaycan'da bir okul açalım diye ısrar ettik. Bir komik teklifte bulundular: 'Öyle çok paranız varsa, yardım edecekseniz, siz parayı verin biz açarız.'
NS— Siz İran'ı Orta Asya'dan kovdunuz hatta alfabenin Latince olmasında rol oynadınız. İran Tacikistan haricinde tutunamadı, kimse Vahabiler'i ve onları inandırıcı bulmadı.
FG— İran hep fitneler tarihi olmuştur. İran İslam'ı zorla kabul etmiş, mukavemeti entrikada bulmuştur. Hz. Ali'nin Nehc'ül Belâğa isimli, hutbe, mektup ve sözlerinden derlenmiş kitabı, hukuki, siyasi kültürel muhtevasının yanı sıra tam bir edebi şaheserdir; Shakespeare gibi okunur. Hz. Ali büyük bir şahsiyettir, bizim için çok önemlidir. Ama Ali'nin büyüklüğü izafi bir büyüklük değildir. Ali'nin büyüklüğünü anlatmak için başkalarını küçültmeye ihtiyaç yoktur. Bir manâ eridir. Tüm tasavvuf erleri, Baba'ları onu severler. Fakat, Şia, Fars Aleviliği, Müslümanlığa karşı kin ve nefretini Hz. Ali'ye de yansıtır, Ali'yi kendi mitolojilerindeki Zaloğlu Rüstem haline getirmişlerdir. Mübalağa zihnî bir yalandır. Doğru olandan yalan insan haline dönüşmüştür. Türkiye çok dengelidir. Selçuklular'da, Osmanlılar'da da böyledir. Biz dergâhlarda 'Canım Ali' diye destanlarını dinleyerek büyüdük. Vahabiler de Ali'yi küçümser. Biz herkesi severiz. İran, tarihinde mübalağalarıyla ünlü. Hayatlarına sinmiştir. Ben Mekke'de bir kısım İranlı'nın dua ederken ağlıyor gibi göründüklerine şahit oldum, misafirhanede komşumuzdular. Akşam bunları teybe kaydetmiş olduklarına ve dinleyip eğlendiklerine şahit oldum. Samimi değillerdir. Bunlar komşumuz olması nedeniyle münasebete engel değil. Humeyni, Velayeti Fakih kitabında aynen şöyle der: 'İnsanlarla olan problem ve davalarında bizden, (yani mezhebimizden) olmayan kadılara, hâkimlere başvuran, Allah'a karşı gelmiş ve Allah'ın inkâr edilmesini emrettiği tağuta başvurmuş olur.' Fakihin devlet başkanlığı doktrini Humeyni ile Şii tarihine girmiştir. Humeyni, kıyametten önce geleceği beklenen Mehdi'nin vekili kabul ediliyordu. Şiiler 12 İmam'ı, Peygamberimiz dışındaki bütün peygamberlerden üstün görürler.
NS— İran Türkiye'de islamcılara eziyet edildiğini söylüyor, Cumhuriyet Dönemi'nde yapılanları örnek gösteriyorlar.
FG— Her şey kendi zamanı ve şartlarında değerlendirilmelidir. Kel Ali'ler, Kılıç Ali'ler ve mahkemelerinin daha mutedil olmasını yeğlerdim. Ben Mustafa Kemal'in ve İnönü'nün, Marx gibi, insanlığın rahat ve huzuru için din adına hiç bir şey kalmamalı tarzında dinin üstüne yürüdükleri kanaatinde değilim.
Son zaman bazı hadiseler oldu. Hatırlandığında bile insanı İslâm ve insanlık adına utandıran, hiç bir ağza yakışmayacak sözler, ifadeler sarf edildi. Üslup kişinin aynasıdır. Askerin son çıkışına sebep olan bazı hadiseleri de görmezlikten gelemeyiz.
NS— İran'ın siyaseti hep İslam içinde görmesi ve siyasi İslam olarak yönlendirmiştir. Türkiye İran gibi olur mu? Bizim din anlayışımızla Arap ve Fars anlayışı arasındaki farklar neler?
FG— İran o bölgede olmanın gereğini yerine getiriyor. O bölgede din olmadan hâkimiyet olmaz. Yayılmak dinle mümkün ancak. Onların din anlayışı farklı, imamlarla idare edilen, işin içinde ruhani bir şeyler olma zorunluluğu koyan bir anlayış. Asıl mesele Kur'an değil, Ali'dir. Türkiye İran gibi olamaz, bir kere din esprisi çok farklı. Kaynaklar itibariyle de çok farklı. Esas, imamet meselesi akideleridir. Dinin hükmüdür. Sünnilik'te böyle mesele yok. Din bir değildir ki, Türkiye İran olsun. Türkiye'de birtakım anlayış farklılıklarına rağmen, dine sahip çıkmak lazım. Dışarıdan gelecek yanlış din anlayışları ve dinin yanlışlara alet edilmesi de bu şekilde önlenebilir.
Bizim arkadaşların Asya'daki faaliyetleri için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Vehhabileri ve İranlıları uzak tutmak için tasavvufun enginliğinden de yararlanarak, kendi anlayışımızı toplumunun her kademesine hâkim kılmazsanız, o tür bağnazlıkların hâkim olmamaları için hiç bir sebep yok.
NS— İran'ın girebildiği bir Tacikistan oldu Farsça nedeniyle, sizin okullar gibi onlar rağbet görmediler.
FG— Orada da yine arkadaşların beş okulu var. Zengin bir arkadaşımız her şeyini sattı orada okulları açabilmek için. Onu kalpten kaybettik. Tacikistan 3,5 milyonluk Ankara kadar yer.
NS— Orta Asya'da insanlar sizin okullarınızda çocukları okusun istiyorlar. Öğretmenleri örnek insanlar olarak seviyorlar. Çağdaş olandan yana taleplerini koyuyorlar. Türk İslamının farklılığı bunu getiriyor mu?
FG— Bizim İslam anlayışımız daha derindir diyebiliriz. Bu Mevlana'lara, Yesevi'lere ışık tutan şey, ışık başka bir şeydir. Türk milletine yansıyan ışık Bişkek'te, Buhara'da prizma gibi yansıyarak ulaştı, manâ derinlikleriyle. Dini, yoruma açık yanlarıyla, çok engin yorumlamışlar. Dinin evrenselliğini Ebu Hanife'ler, Yesevi'ler kabul ettirir. Gel gör ki, başkalarının olumsuz imajları bize de gölge düşürüyor.
NS— Avrupa bunu değerlendirebilir mi?
FG— Luther döneminde yaptığı gibi Hıristiyanlık yeniden kendini restorasyona tabi tutmazsa, İslam'ın bazı dinamiklerinden yararlanmazsa gelişen şartlar içinde yaşaması zorlaşır. Türk kültürünün dünyaya katkısı kavgasının verilmesi lüzumuna inanıyorum. Bu kültür ve Türk dünyası, dünya kuvvetler muvazenesinde Allah'ın izniyle yine bir güce ulaşacaktır. Bakın, Bosna'da verilen kültür, savaşla bile onlardan geri alınamadı. Demek öyle zengin ki atamadılar, o dönemde İslam'ı benimsemişler. Bağnaz olan ölüp gidecektir. Bilinmemesi gerekenleri millet unutmuştur, millet ruhuyla Akşemsettin'i unutmaz. İşin cesedine talip olanlar, kabuğuyla uğraşanlar kendi kabukları içinde çürüyeceklerdir.
Kaderin Bir Cilvesi [2]
Kaderin bir cilvesi olarak, bugün Şia akidesini benimsemiş olan İran'la, İbn-i Teymiye kaynaklı Vehhabiliği sistem haline getirmiş bulunan Körfez ülkeleri, birbirleriyle hiç mi hiç geçinememekte. Dünya dengesinde güçlü bir devlet araya girinceye kadar bu çekişme -zannediyorum- daha bir süre devam edip gidecektir.
İran [3]
İran, tarihi boyunca İslam için hep hastalıklı bir uzuv olarak kalmıştır. O kadar ki, Farslar bazı dönemlerde Sünnîlerden daha çok, Allah, Peygamber tanımaz Nusayrîlere yakın olmuşlar ve bütün mücadelelerini, dıştan ziyâde, İslam dünyası içinde Sünnîlere karşı yöneltmişlerdir.
Bugünkü İran yönetimi, Şah dönemine nispetle Sünnî dünyaya daha ılımlı bir yaklaşım içinde midir, değil midir Allah bilir.. Ancak, birtakım İslami alâmet ve şeaire nispeten yer verdikleri için, Şah dönemini aşmış gibi bir görünüm sergilemekteler.
Öte yandan, şurası unutulmamalıdır ki, İran ihtilâli bütün dünyada müslümanları zor durumda bırakmıştır. Oysaki İran, hiç bir İslam ülkesi tarafından öncü kabûl edilmemiştir. İkinci olarak, hiç bir Sünnî İslam ülkesi, onları taklit etmez. Üçüncü olarak, Farslar tarihte sürekli Sünnîliğe karşı bir tavır aldıklarından İran'ın, sahabi anlayışı yerine farklı bir düşünceyi ön plâna çıkarması kaçınılmaz olmuştur. Batı, İran ihtilâlini bu yönleriyle istismar ettiği gibi, çıkarttığı karışıklıklarla, bu ihtilâli belli bir mecrâya çekmiş ve onun şahsında İslam'ı bir şiddet dini gibi gösterme yoluna girmiştir. Ayrıca, İran'ın ihtilâl ihracı arzusundan faydalanarak, bölge devletlerini korkutmuş ve İslam dünyasındaki bütün İslami hareketleri ciddî şekilde kontrol altına almıştır.
Meseleye bu yönleriyle bakıldığında, İran ihtilâlinin Batı'nın bilgisi haricinde yapıldığını kabûl etmek zor olsa gerek.
Neden Önce Sasani İmparatorluğu? [4]
Günümüzde bazıları İslâm'ın fütuhat dönemlerinde öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine değil de, Bizans'a gidilmesi gerekirdi diye konuşuyorlar. Halbuki bu tamamiyle öncelik-sonralık zaviyesinden bir tercih meselesidir. Zira o fütuhat devrinin Serdar-ı A'zam'ı Hz. Ebu Bekir 'Keşke Halid'i İran'a karşı gönderdiğimde, Ömer'i de Bizans'a gönderseydim' diyor. Demek ki Bizans'la yaka-paça olma da, o plân ve programda vardı. Ama İran tercih edildi. Neden?
1. O devreye göre dünyanın iki süper gücü sayılan bu iki imparatorluğa karşı yetecek miktarda askerî güç ve donanımın olmayışı.
2. İran ülkesini avuçlarının içi gibi bilen, Sasanilerin esareti altındaki Tağlibli Arapların 'Araplık' damarını kullanarak, İranlıları içten vurma, beri taraftan da bunları İslâmiyet'in içine çekme ihtimalinin değerlendirilmek istenmesi.
3. Arap yarımadasının güvenliğini ilk plânda tehdit eden Bizanslılardan ziyade İranlıların oluşu.
4. Arabistan'ın güneyinde bulunan Yemen'in uzun yıllar İran'a bağlı bulunması.
5. Su-i ahlâkın yaygın olduğu ateşgede İran'ın ahlâkî kaideler açısından İslâm ile çatışması ve çatışan bu kurallarının Müslümanları tehdit etmesi gibi sebeplere binaen öncelikle Sasani İmparatorluğu üzerine gidilmişti.
Muhabbet Fedaisi Olmak [5]
Bizim bu ifadelerimiz bazılarına inandırıcı gelmeyebilir. Bilhassa yakın geçmişte meydana gelen negatif görüntüler bizler için birer dezavantaj olmuştur. Ne var ki, onların yaptıkları yanlışları İslam'a mal etmek katiyen hatadır. Evet İran'da bir inkılâp yapılmak üzere yola çıkılmıştır ama, yapılanlar ihtilal çerçevesini aşamamıştır. Kaldı ki, dünyaya İslam imajını yanlış aksettiren sadece İran da değildir. Daha nice ülke ve liderler vardır ki, tutum ve davranışlarıyla sürekli olumsuz görüntülerin temsilcisi olmuşlardır. Tabii ki onların bu tutum ve davranışları hep karşı cephenin işine yaramıştır. Bütün bunlarla birlikte bizler, her zaman söylediklerimizde ısrarlı ve bunları temsilde de son derece kararlı olmalıyız. İçimiz insanlığa âit sevgi ve muhabbetle dolup taşmalı; kalplerimiz de her türlü düşmanlığa karşı kapalı kalmalıdır. Şunda hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, gelecek asır sevgi ve diyaloğun neşv u nema bulduğu bir muhabbet asrı olacaktır. Düşmanlıklar büyük bir ekseriyetle yok edilecektir. Hususiyle dünyanın globalleştiği bir dönemde bunun tahakkuku hiç de uzak bir ihtimal değildir. İnşaallah kudsîler bu misyonu da eda edeceklerdir.
[1] Nevval Sevindi İle New York Sohbeti, 20 Temmuz 1997
[2] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[3] Fasıldan Fasıla-1, Tarihi Prizma
[4] Fasıldan Fasıla-2, Tarihi Prizma
[5] Fasıldan Fasıla-2, Perspektif
sorduğunuz soruların bütün cevapları bu yazıda vardır..hakkaniyetli bir şekilde ve ön yargısız okursanız istifade edeceğinize eminim...
Hz.Ömeri (r.a) şehit eden zındığa koca türbe yaptırıp 7-24 dua ettiren ve 2007 yılın'da Dünyada ki Müslümanlardan gelen yoğun baskılar sonucu sadece geçici olarak ziyarete kapayıp yıkmayan ülkeden bahsediyoruz değil mi..?
http://4.bp.blogspot.com/_JMVLPtw7BME/STUCAKQYlFI/AAAAAAAAKNY/C3oCDpZ7gWk/s400/18b431c103714f800065bb3475c007b9.jpg
Dudaktan öpüşerek(üstelik geneli alim kesimi) selamlaşanların ülkesinden bahsediyoruz değil mi yani illa konuşturacaksınız adamı..!
Bazen kendi kendime diyorum şu İran Arabistan'ın hakimiyetini eline geçirip Hz.Aişe,Hz.Ömer,Hz.Ebu Bekir ve 1500 küsür sahabenin kabrini yok etse hala ölüp gitmiş iki sahabe için Ümmetin vahdetini bozamayız dermisiniz acaba..!
rizzelli
04-18-2010, 15:21
bu öpüşmede nerden çıktı...;D..hayatımda ilk defa görüyorum..;D
o öpüsme olayini cidden ilk defa görüyorum.. demek ki her toplumun farkli örf ve ananeleri var bizde bu öpüsme olayi kan cikarir mesela..
Beylerbeyi
04-18-2010, 19:30
soldaki kişi ABD eski dışişleri bakanı Colin Powell değil mi ?
ABD ile İran arasında 30 yıldır diplomatik ilişki bulunmuyor !! bu adamın ne işi var orda ?
milletinadami
04-18-2010, 19:34
Hz.Ömeri (r.a) şehit eden zındığa koca türbe yaptırıp 7-24 dua ettiren ve 2007 yılın'da Dünyada ki Müslümanlardan gelen yoğun baskılar sonucu sadece geçici olarak ziyarete kapayıp yıkmayan ülkeden bahsediyoruz değil mi..?
http://4.bp.blogspot.com/_JMVLPtw7BME/STUCAKQYlFI/AAAAAAAAKNY/C3oCDpZ7gWk/s400/18b431c103714f800065bb3475c007b9.jpg
Dudaktan öpüşerek(üstelik geneli alim kesimi) selamlaşanların ülkesinden bahsediyoruz değil mi yani illa konuşturacaksınız adamı..!
Bazen kendi kendime diyorum şu İran Arabistan'ın hakimiyetini eline geçirip Hz.Aişe,Hz.Ömer,Hz.Ebu Bekir ve 1500 küsür sahabenin kabrini yok etse hala ölüp gitmiş iki sahabe için Ümmetin vahdetini bozamayız dermisiniz acaba..!
İMZAMI ATTIM...
:gül::gül::gül:
Üç mevsim
04-18-2010, 20:52
Bu açıklama değil belaltına inmek. Konuştuğunuz laflar kendi kendinize oluşturduğunuz öcüden korkmaktan başka birşey değil. İşte bunun temelinde de beslendiğiniz kaynakların size dayattığı mezhep holiganlığı yatıyor. İran'ın yanlışları ayrı şeydir, İran'a düşman olmak başka şeydir. Sizin derdiniz olaylar üzerinden sonuca varmak değil, kendi sonucunuz üzerinden olayları yorumlamak...
Ayetullah Hamanei: Ehli Sünnet’e Saldırmak Amerika ve Siyonizme Hizmettir
Khamanei 2008
"Geçmişten şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla, emperyalistlere bağlı tek bir merkez tarafından hem Şia ve hem de Ehli Sünnet aleyhinde küfür ve iftiraların yer aldığı nice kitaplar basılmıştır. İşte bu tehlikeli gerçek bile bir ihtar ve bir uyanış vesilesi değil midir ? Bu kitapların yayınlanması Amerika ve siyonizmin hedeflerine katkıda bulunmaktadır. Herkes şunu bilsin ki, bu tür kitaplar hiç bir şiiyi sünni yapmayacağı gibi, hiç bir sünninin gönlünü de şia inançlarına çekemeyecektir. Ehli Sünnet'e saldırıp iftira atmakla Şia'yı savunabileceklerini sananlar bilsinler ki, bu eylem düşmanlık ateşini körüklemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bu tür hareketler, Velayet'in savunulması olmayıp, Amerika ve siyonizmi savunmak demektir.'
Beylerbeyi
04-18-2010, 21:07
Hizbullah : Sünnilerle Şiiler Arasındaki Fitnenin Başı Ezildi
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Sünnilerle Şiiler arasındaki fitnenin başının ezildiğini söyledi.
http://www.velfecr.com/resim.php?resim=resim/haber/2180.jpg&en=200&boy=150 Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Sünnilerle Şiiler arasındaki fitnenin başının ezildiğini söyledi.
Ümmet ve vatan uğruna tüm fedakarlıkları yapan örnek alim ve davetçiler sayesinde fitnenin üstesinden gelindiğini belirten Şeyh Naim Kasım, "coğrafyamızda elde edilen başarıların belli bir gruba ait olmayıp, İslam birliğinin eseri olduğunu hatırlattı ve bu başarıların ümmetin maslahatını gözeten tüm çabaların bir sonucu" olduğuna dikkat çekti.
Davetçiler Cemiyeti Başkanı Şeyh Muhammed Ebu’l Kat’ı kabulü sırasında Kasım, "üstlendiği yapıcı rol, özellikle Siyonist küstahlığına karşı direnişin önemine yaptığı vurgudan" dolayı Davetçiler Cemiyetini kutladı.
Şeyh Muhammed Ebu’l Kat’ ise İslami ilkelere bağlılık ve ulusal bütünlüğü koruma esasına dayalı olarak safların ve sözlerin bir olduğunu söyledi. Kat' “Direnişin önemi de tam burada. Hepimiz problemin direniş değil işgal, Lübnan’ı ve mukaddesatını savunan silahlar değil İsrail’in nükleer silahları olduğunu düşünüyoruz. Lübnan’ın Müslüman Arap haritasındaki varlığı ve devamı Allah’tan sonra direnişin garantisi altındadır" dedi.
Ebu’l Kat’ sözlerine şöyle son verdi: “İran’a karşı yürütülen saldırı kampanyasına gelince, İsrail elçiliğini kapatıp yerine Filistin elçiliğini açana böyle mi teşekkür edilir? İyiliğinin karşılığı bu mudur? İslami ve Arap mukaddesatımızı yeniden kazanmamıza yardım eden İran’ın konumunu desteklemeliyiz. Üzülerek söylüyorum ki, bazıları Şii Hilali fobisine kapıldı ve Büyük Ortadoğu Projesi’nde hayata geçen, tüm varlığımızla direnmemiz gereken Siyonist projeyi unuttu, yok saydı.”
Lübnan'daki sünni alim Ebu'l Kat', Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın Şam'da gerçekleştirdikleri üçlü zirve hakkında da "Bu tablo ümmetin geleceğini müjdelemektedir" demişti.
İSRA HABER
crownless king
04-18-2010, 21:52
olumsuz. ülkedeki hristiyanların başlarını bile zorla örttürüyorlar :D zina yasak tek gecelik nikahla onun da üstesinden geliyorlar.ahmedinecad annesi yaşındaki öğretmenine sarıldı diye eleştirilerin hedefi olmuştu :) ben iranın islamı yanlış tanıttığını islamafobi yi kuvvetlendirdiğini düşünüyorum. kaldıki iranda şiilik hakim, şiiliğin kuranı farklı açıdan ele aldıklarınıda biliyoruz.
İntifada
04-18-2010, 22:29
İran İslam Cumhuriyeti
başka hiç birşey söylemiyorum şii-sunni tartışmalarından daha büyük sorunları olduğunu düşünüyorum İslam dünyasının
Özgür Çağrı
04-18-2010, 22:36
Öpüşme olayını ilk defa görüyorum ama bence iğrenç öğğğ :S
İsraille'de diplomatik ilişkisi yok bu İran'ın öyle değil mi..?
Herhalde sadece öpüşmek için buluşmuşlar :)
Bunlar neki bizi desteksiz atanlardan sananlar için bir kaç numune sadece...
Ömer Bekir
04-19-2010, 11:28
Bu açıklama değil belaltına inmek. Konuştuğunuz laflar kendi kendinize oluşturduğunuz öcüden korkmaktan başka birşey değil. İşte bunun temelinde de beslendiğiniz kaynakların size dayattığı mezhep holiganlığı yatıyor. İran'ın yanlışları ayrı şeydir, İran'a düşman olmak başka şeydir. Sizin derdiniz olaylar üzerinden sonuca varmak değil, kendi sonucunuz üzerinden olayları yorumlamak...
Ayetullah Hamanei: Ehli Sünnet’e Saldırmak Amerika ve Siyonizme Hizmettir
Khamanei 2008
"Geçmişten şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla, emperyalistlere bağlı tek bir merkez tarafından hem Şia ve hem de Ehli Sünnet aleyhinde küfür ve iftiraların yer aldığı nice kitaplar basılmıştır. İşte bu tehlikeli gerçek bile bir ihtar ve bir uyanış vesilesi değil midir ? Bu kitapların yayınlanması Amerika ve siyonizmin hedeflerine katkıda bulunmaktadır. Herkes şunu bilsin ki, bu tür kitaplar hiç bir şiiyi sünni yapmayacağı gibi, hiç bir sünninin gönlünü de şia inançlarına çekemeyecektir. Ehli Sünnet'e saldırıp iftira atmakla Şia'yı savunabileceklerini sananlar bilsinler ki, bu eylem düşmanlık ateşini körüklemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bu tür hareketler, Velayet'in savunulması olmayıp, Amerika ve siyonizmi savunmak demektir.'
Siz Hz.Ebû Bekir'e,Hz.Ömer'e ve Hz.Osman'a laf atan,Hz.Aişe annemize iftiralar atan bir toplumu savunacaksınız,biz Peygamber Efendimiz s.a.v'in güzel ashabını savunmayacağız öyle mi..Bel altı vurmakmış..Onlar bel altı değil,kalplerinden mühürlenmişler..İmam'ı Rabbani'nin bu sözünede laf atarsınız siz,şöyle ki;
"Şia mezhebi Müslümanlara kafirlerden daha çok zarar vermiştir ve verecektir.."
Hüdaverdi
04-19-2010, 12:53
İsraille'de diplomatik ilişkisi yok bu İran'ın öyle değil mi..?
Herhalde sadece öpüşmek için buluşmuşlar :)
Bunlar neki bizi desteksiz atanlardan sananlar için bir kaç numune sadece...[/QUOTE]Yok hacım o din adamları israilin yaptıklarını kınayan kişiler yahu.Hamas lideri'de görüşüyor basın önünde vs. (=:
İsrailin yaptığını kınayan böyle insanları İran ve Hamas iyi değerlendiriyor.
Şu israilli tarihçinin kitabı çıksın Türkçesi alıp okucam tavsiyede ederim :=)
http://www.tevhidhaber.com/author_article_detail.php?id=3499
İran...
Yiğit yiğit!
Aslan gibi maşaAllah...
Hiç İslamı tam yaşamıyor felan demeyelim, hangi ülke bunu başarabiliyor ki?
Ama mevcut devlerler arasında dinine sıkı sıkı sarılmış en güçlü devlettir İran,
diğer arap ülkeleri gibi doğal kaynakları ile şımarmamış teknolojiyede büyük önem vermiştir ki bu yüzden Amerika'ya Avrupa'ya karşı yaman politikalar izleyebilmektedir.
Çok güzel politikaları var, mesela;
İran, Batı'nın Avrupa (http://www.haberpan.com/haberleri/avrupa/)'daki hesaplarını dondurma tehdidine karşı, bu ülkelerdeki banka hesaplarından yaklaşık 75 milyar Euro'yu çektiğini açıkladı. Açıklamayı Tahran yönetimi adına İran'ın ekonomiden sorumlu dışişleri bakanı yardımcısı Mohsen Tale yaptı. Tale, İran'ın Avrupa (http://www.haberpan.com/haberleri/avrupa/)'daki varlıklarının bir kısmının altına çevrildiğini, bir kısmının da Asya (http://www.haberpan.com/haberleri/asya/) bankalarına transfer edildiğini söyledi. Haber (http://www.haberpan.com/haberleri/haber/) İran'da yayımlanan Şahrevand Emruz gazetesinde de yer aldı.
REZERVLER ASYA (http://www.haberpan.com/haberleri/asya/)'YA TAŞINACAK
Yok hacım o din adamları israilin yaptıklarını kınayan kişiler yahu.Hamas lideri'de görüşüyor basın önünde vs. (=:
İsrailin yaptığını kınayan böyle insanları İran ve Hamas iyi değerlendiriyor.
Şu israilli tarihçinin kitabı çıksın Türkçesi alıp okucam tavsiyede ederim :=)
http://www.tevhidhaber.com/author_article_detail.php?id=3499
Sade bu değil ki hocam tonla resim,belge var Amerikalı,İsrailli bakanlarla vs...
Evet o Yahudileri biliyorum Filistin konvoyuna da katılmıştılar paso röportaj yapıp Mısıra varmadan da kaybolmuştular ortadan onlara da güven olmaz (:
Ariel Şaron bile İranı hiç bir zaman düşman olarak görmedim diyor..
Medya karşısın da değil üstelik yazdığı kitabın da diyor :)
Hiç güven olmaz bu İrana tarihte bile hep Müslümanların başına bela oldular..
Unutmazsam eğer o dediğin kitabı çıktığın da almayı düşünüyorum (:
Hüdaverdi
04-19-2010, 14:10
Hacım valla insan sadece kendisine güvenecek bu devirde :=) Anen ben gibi.Kimseye inancım kalmadı valla :S
Üstad Sagopa Kajmer'in (Yunus Özyavuz) dediği gibi:
''Aklımı kaçırmak üzereyim,Ben çürük bir düzeneğin üzerindeyim
Neyin beni beklediğini bilmemekteyim,Her yerde bilinmezlik var ''
Durum bundan ibaret resmen.
Hacım valla insan sadece kendisine güvenecek bu devirde :=) Anen ben gibi.Kimseye inancım kalmadı valla :S
Üstad Sagopa Kajmer'in (Yunus Özyavuz) dediği gibi:
''Aklımı kaçırmak üzereyim,Ben çürük bir düzeneğin üzerindeyim
Neyin beni beklediğini bilmemekteyim,Her yerde bilinmezlik var ''
Durum bundan ibaret resmen.
Askerlik sana yaramış :hihi2:
xhidayet
04-19-2010, 14:48
İran bir yürektir.. Bir sevda...
Şuan Türkiye'de islami dinamizimden söz ediyorsak İran İslam İnkılabının kutlu mekanizması ve sürekliliğine borçluyuz. Şu zamanın gençleri pek bilmezler ama ilk defa başörtüsüne özgürlük feryatlarının duyulmasında tüm olanaklarıyla biz Türkiye müslümanlarına yardımcı olmuş. Afgan, Çeçenistan, Bosna ve diğer islami hareketlerde yine biz müslümanları yalnız bırakmamışlardır.
İmam Humeyni, 'Şeytan Ayetleri' yazarı, 'Salamon Rüşdi' ye karşı onurlu bir şekilde duruken diğer 'müslüman halkalara' da farklı bir dinamizim hareketi getirmişdi.
İmam Humayni BM Genel sekreterini Peraz C. 'ı evindeki döşeğe oturttuğunda tüm Türkiyeli müslümanlar bu vakur karşısında gözyaşlarına boğulmuşlardı.
Hiç bir şey, değil Mili Nizam hareketini hep desteklemşler ve hatta AKP 'nin seçim zaferini gözyaşları içinde kutlamışlardı.
İran Devrimi ne karşı olmak....
Ben bunu düşünemiyorum bile...
Ömer Bekir
04-19-2010, 14:53
İran bir yürektir.. Bir sevda...
Şuan Türkiye'de islami dinamizimden söz ediyorsak İran İslam İnkılabının kutlu mekanizması ve sürekliliğine borçluyuz. Şu zamanın gençleri pek bilmezler ama ilk defa başörtüsüne özgürlük feryatlarının duyulmasında tüm olanaklarıyla biz Türkiye müslümanlarına yardımcı olmuş. Afgan, Çeçenistan, Bosna ve diğer islami hareketlerde yine biz müslümanları yalnız bırakmamışlardır.
İmam Humeyni, 'Şeytan Ayetleri' yazarı, 'Salamon Rüşdi' ye karşı onurlu bir şekilde duruken diğer 'müslüman halkalara' da farklı bir dinamizim hareketi getirmişdi.
İmam Humayni BM Genel sekreterini Peraz C. 'ı evindeki döşeğe oturttuğunda tüm Türkiyeli müslümanlar bu vakur karşısında gözyaşlarına boğulmuşlardı.
Hiç bir şey, değil Mili Nizam hareketini hep desteklemşler ve hatta AKP 'nin seçim zaferini gözyaşları içinde kutlamışlardı.
İran Devrimi ne karşı olmak....
Ben bunu düşünemiyorum bile...
O senin görüşün kardeşim,Osmanlı devletine savaş ilan eden hiçbir devlete borcumuz yok bizim..İran'a borçluymuşuz;önce herifler kendi düzenlerini sağlasınlar,İnançlarını düzeltsinler..Ondan sonra Türkiyeyi başka ülkelerle mukayese edersin..Türkiye;Osmanlı Devletinin son parçasıdır,Osmanlı Devleti ise;Asr'ı Saadet'ten sonra İslam'a en çok hizmeti olan devlettir..
xhidayet
04-19-2010, 14:54
Bu ara nedir bu öpüşme yazısı...
Bu ne iğrençlik yaa...
Bu ne ahlaksızlıktır!..Üç beş kaynağı belirsiz resim.
İranın onca Şehid ve Gazisine hakaret..
Yazıklar olsun!....KINIYOR VE LANETLİYORUM......
Üç mevsim
04-19-2010, 14:57
İran bir yürektir.. Bir sevda...
Şuan Türkiye'de islami dinamizimden söz ediyorsak İran İslam İnkılabının kutlu mekanizması ve sürekliliğine borçluyuz. Şu zamanın gençleri pek bilmezler ama ilk defa başörtüsüne özgürlük feryatlarının duyulmasında tüm olanaklarıyla biz Türkiye müslümanlarına yardımcı olmuş. Afgan, Çeçenistan, Bosna ve diğer islami hareketlerde yine biz müslümanları yalnız bırakmamışlardır.
İmam Humeyni, 'Şeytan Ayetleri' yazarı, 'Salamon Rüşdi' ye karşı onurlu bir şekilde duruken diğer 'müslüman halkalara' da farklı bir dinamizim hareketi getirmişdi.
İmam Humayni BM Genel sekreterini Peraz C. 'ı evindeki döşeğe oturttuğunda tüm Türkiyeli müslümanlar bu vakur karşısında gözyaşlarına boğulmuşlardı.
Hiç bir şey, değil Mili Nizam hareketini hep desteklemşler ve hatta AKP 'nin seçim zaferini gözyaşları içinde kutlamışlardı.
İran Devrimi ne karşı olmak....
Ben bunu düşünemiyorum bile...
Eyvallah Hidayet abi...
Onların derdi başka, onlar din değil mezhep derdindeler.
Ömer Bekir
04-19-2010, 14:59
Bu ara nedir bu öpüşme yazısı...
Bu ne iğrençlik yaa...
Bu ne ahlaksızlıktır!..Üç beş kaynağı belirsiz resim.
İranın onca Şehid ve Gazisine hakaret..
Yazıklar olsun!....KINIYOR VE LANETLİYORUM......
Hangi şehit hangi gazi...Birkaç kaynakmış;gidin İran'a gezin bakalım halkın çoğunluğu ve neredeyse bütün devlet erkanı böyle öpüşüyor mu öpüşmüyor mu görürsünüz..
Üç mevsim
04-19-2010, 15:20
Bak kardeşim bölücü bir muhabbeti sürdürmeye zorlama insanları. Siz buna alışkınsınız çünkü mezhepçiliğe dayalı milliyetçi din anlayışınız sizi böyle sorumsuz hale getirebiliyor, tarihsel vakaların kini ve nefretini kıyamete kadar götürmeye and içmiş de olabilirsiniz, bunun için müslümanların birliğini ve beraberliğini de göz ardı edebilirsiniz. Lakin bugün basiret sahibi müslümanlar bu kuyuya düşmeyecekler. Sizde inşallah bir an evvel müslüman bölücülüğü yapmaktan kurtulursunuz. İşte o zaman Şiilerin yanlışları üzerine konuşabiliriz. Bu halinizle değil.
Yukarıda bir çirkeflik segileyerek dudaktan öpüşme resimleri koymuşsunuz ve her yoldan İran'a saldırmaya çalışıyorsunuz. Oysa bilmediğiniz birşey var. Bu öpüşme meselesi İran'la özgü İranla alakalı birşey değil bazı doğru toplumlarında nasıl olmuşsa samimiyet göstergesi bir örf olagelmiş. Önyargı ile saldırmaya güdümlü bir zihinle değil objektif bakış ve müslümanların birlik beraberliği kurgulu bir gözle azıcık araştırırsanız rahmetli Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın da böyle görüntüleri var. Yaser Arafat İranlı mı, Şii mi şimdi...
İntifada
04-19-2010, 15:36
arkadaşlar mezhbepçiliği ileri götürüp kavimiyetçiliğe götürmeyelim olayı.
Adı İran İslam Cumhuriyetiyse bir ülkenin sonuna kadar gönlümde yeri vardır.
http://tevres1.sitemynet.com/mynet_resimlerim/image010.jpg
http://tevres1.sitemynet.com/mynet_resimlerim/image004.jpg
http://www.netpano.com/haber/702/%C4%B0ran/Lideri/Ahmedinejat%C4%B1n/Busha/MektubununTam/Metni
xhidayet
04-19-2010, 16:04
arkadaşlar mezhbepçiliği ileri götürüp kavimiyetçiliğe götürmeyelim olayı.
Adı İran İslam Cumhuriyetiyse bir ülkenin sonuna kadar gönlümde yeri vardır.
http://tevres1.sitemynet.com/mynet_resimlerim/image010.jpg
http://tevres1.sitemynet.com/mynet_resimlerim/image004.jpg
http://www.netpano.com/haber/702/%C4%B0ran/Lideri/Ahmedinejat%C4%B1n/Busha/MektubununTam/Metni
Şehid Metinim Devrimi sonuna kadar desteklemiş. Afiş broşürlerle Laik devletle, İslami bir devlet arasındaki farkları anlatmaya çalışmıştır.
O dönemde dahi, hocalarımız ; Nerden geldiğini bilmedikleri, evlerin kapı altlarından atılan; 'İran Şİİ Devleti'nin tehlikesi' nden bahseden kitapçık ve broşürlerin elden ele dolaştığını söylerlerdi.
Bu forumda bile bu broşür ağızlı insanları görmek gerçekten;
Garip ve düşündürücü..
İntifada
04-19-2010, 16:20
şehit metin yüksel şehadetinden günler önce izmirde iran devrimini anlatan bir program için arkadaşlarıyla birlikte gönüllü koruma olmaya gitmişlerdi
Ömer Bekir
04-19-2010, 17:42
Siz sevin kardeşim,sizin sevginize birşey diyen mi var...Sizde bizim sevmememize karışmayın..Bölücülük yapan sensin,edebini takın ÖZGÜN GENÇ..Burada sadece kaynaklarla yazı yazıyoruz,bu yaptığımızı bölücülükle suçlamakla en büyük bölücülüğü yapmış olan siz oluyorsunuz..Sizde İran'ın iyi yanlarını kaynaklarla belirtin,tartışma usülüne göre tartışma devam etsin..Ben ne mezhepcilikten nede bir İslami görüşten bahsettim..Allah Resûlü s.a.v'in ashabını sevmeyeni bende sevmiyorum dedim..Lafı debelemenin lüzumu yok..
İran'a sempati duymak mı.?Hz.Ebû Bekir'e,Hz.Ömer'e ve Hz.Osman'a küfür etmek için Hz.Ali'yi sevdiklerini iddia eden,ancak Hz.Ali r.a'ın yaşantısının hiçbirini kabul etmeyen,Hz.Aişe annemize büyük iftiralar atan beyinsizlere sempati duymak hangi Müslüman için geçerlidir..
Şunu belirtmek istiyorum ki;ismini söylemek istemediğim büyük bir Allame'den işitmiştim ve bu doğrudur,buyurdu ki;"Yunanistan Trakya'dan Türkiye'ye saldıracak olsa İran Van'dan Türkiye'ye girmeye çalışır.."
Yeri geldiğinde Fethullah Gülen'i çok destekleyenler;bu konuda Fethullah Gülen Hoca'nın ağır konuşmasına laf edenlere söyleyecek hiçbirşey bulamıyorum..Ancak Fethullah Gülen'in bir kafire muhabbet beslediğini söyleyenler alçakça hareket etmektedirler..Fethullah Gülen dünya barışı için onlarla konuşmaktadır ve tebliğ etmek için onlarla görüşmektedir..Yoksa bir Kafire gidip M.İslamoğlu,Hayrettin Karaman gibi;"Sizde cennete gideceksiniz..","Bir Hristiyan yada Yahudi sadece Lailaheillallah dese cennete gider.."demiyor..Onlara İslam'ı anlatıp doğru yola sevketme gayreti gösteriyor..
O senin görüşün kardeşim,Osmanlı devletine savaş ilan eden hiçbir devlete borcumuz yok bizim..İran'a borçluymuşuz;önce herifler kendi düzenlerini sağlasınlar,İnançlarını düzeltsinler..Ondan sonra Türkiyeyi başka ülkelerle mukayese edersin..Türkiye;Osmanlı Devletinin son parçasıdır,Osmanlı Devleti ise;Asr'ı Saadet'ten sonra İslam'a en çok hizmeti olan devlettir..
imzamı atıyorum bu yorumlara...
milletinadami
04-19-2010, 18:09
İran'ı tartışmaya devam edelim..
hayrola bu merak neden???
çakma hesaplarla amket şişirmiyorsunuz umarım...
İntifada
04-19-2010, 18:11
hayrola bu merak neden???
çakma hesaplarla amket şişirmiyorsunuz umarım...
murat bey olayın kargaşaya dönüşmemesi için uyarıyor iranın sevdiğimiz ve sevmediğimiz yönlerini tartışalım diyor olayı şii-sünni kavgasına dönüştürmeyelim diyor.
Anket zaten ortalıkta çakma hesaba ne gerek var?
Ömer Bekir
04-19-2010, 18:14
Oylamanın adil olduğunu bende zannetmiyorum zaten..Ay'ın üyesi seçilirken bile 20,30 kişi zar zor oy verirken,bir anda 38 kişinin bu oylamaya katılması ilginç..
milletinadami
04-19-2010, 18:15
Siz Hz.Ebû Bekir'e,Hz.Ömer'e ve Hz.Osman'a laf atan,Hz.Aişe annemize iftiralar atan bir toplumu savunacaksınız,biz Peygamber Efendimiz s.a.v'in güzel ashabını savunmayacağız öyle mi..Bel altı vurmakmış..Onlar bel altı değil,kalplerinden mühürlenmişler..İmam'ı Rabbani'nin bu sözünede laf atarsınız siz,şöyle ki;
"Şia mezhebi Müslümanlara kafirlerden daha çok zarar vermiştir ve verecektir.."
İMZA...
:çiçek::gül::çiçek:
İntifada
04-19-2010, 18:17
Oylamanın adil olduğunu bende zannetmiyorum zaten..Ay'ın üyesi seçilirken bile 20,30 kişi zar zor oy verirken,bir anda 38 kişinin bu oylamaya katılması ilginç..
çok eski bir oylama ama bu
bence az bile katılım olmuş :)
Ömer Bekir
04-19-2010, 18:21
Eski konu,yeniden güncellendiğinde sadece 15 kişi falan vardı,birgün sonra bir baktım 36 kişi oluvermiş..Neyse,bu beni ilgilendirmiyor zaten..
milletinadami
04-19-2010, 18:22
Arkadaşlar size dini olarak bu şia mezhebinin hükmü ve tarihi gelişiminden başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum...
Bu millet irana ve şia mezhebine her zaman antipati ile baktı ve hiçbir zaman sıcak bakmadı ve bakmayacak...
Şia propagandası yapmak isteyenler olabilir ama bu propagandayı akparti forumda yaparsanız yarın birgün bu şia meselesini akpartiye nisbet edenler olurki bu iş partiye zarar verir...
Yani taraftar toplamak isteyen varsa bu işi akparti forumun dışında yapsın..
Bu konu ihtilafa ve tartışmaya döndüğü için gene zararlıdır...
Ben iran ve şia mezhebi aleyhinde yüzlerce belge ve resim paylaşabilirim ama bunu bu forumda yapıp tartışma çıkarmak istemiyorum...
Ama bazı arkadaşlar şia propagandasına devam ederse bizde bazı paylaşımlarda bulunuruz...
Ömer Bekir
04-19-2010, 18:24
Arkadaşlar size dini olarak bu şia mezhebinin hükmü ve tarihi gelişiminden başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum...
Bu millet irana ve şia mezhebine her zaman antipati ile baktı ve hiçbir zaman sıcak bakmadı ve bakmayacak...
Şia propagandası yapmak isteyenler olabilir ama bu propagandayı akparti forumda yaparsanız yarın birgün bu şia meselesini akpartiye nisbet edenler olurki bu iş partiye zarar verir...
Yani taraftar toplamak isteyen varsa bu işi akparti forumun dışında yapsın..
Bu konu ihtilafa ve tartışmaya döndüğü için gene zararlıdır...
Ben iran ve şia mezhebi aleyhinde yüzlerce belge ve resim paylaşabilirim ama bunu bu forumda yapıp tartışma çıkarmak istemiyorum...
Ama bazı arkadaşlar şia propagandasına devam ederse bizde bazı paylaşımlarda bulunuruz...
Katılıyorum..
Üç mevsim
04-19-2010, 18:28
Yani yuh be. Ankettteki oylara kadar uzandınız ya pes vallahi...
İşte zihniyet bu..
Yazıklar olsun bunu laf diye konuşanlara.
---
Muhterem, İRAN Erbakan Hocanın kurduğu D8'in de içindeydi Hükümetimizin de ABD'ye yedirmediği bir komşu ve dost ülkedir. Bu ülkenin İran'la dostluğu ilelebet sürecek İnşallah.
Ömer Bekir
04-19-2010, 18:31
Yani yuh be. Ankettteki oylara kadar uzandınız ya pes vallahi...
İşte zihniyet bu..
Yazıklar olsun bunu laf diye konuşanlara.
---
Muhterem, İRAN Erbakan Hocanın kurduğu D8'in de içindeydi Hükümetimizin de ABD'ye yedirmediği bir komşu ve dost ülkedir. Bu ülkenin İran'la dostluğu ilelebet sürecek İnşallah.
:)Ne o,birden sıçradınız hemen..Babanın uşağı mı İran..Size oylamanın benim için hiç önemli olmadığını söyledim..Asıl size yuh,İslami düşünce ile Ülke çıkarlarını birbirine karıştırdınız..Biz ABD ve İsraille'de,İngiltere ile İspanya ile de,İtalya ilede masa üstünde dostuz..Bu sadece ülkeler arası dostluk,din dostluğu değil..Daha siyasetin S'sini öğrenememişsiniz..
Beylerbeyi
04-19-2010, 19:18
:)Ne o,birden sıçradınız hemen..Babanın uşağı mı İran..Size oylamanın benim için hiç önemli olmadığını söyledim..Asıl size yuh,İslami düşünce ile Ülke çıkarlarını birbirine karıştırdınız..Biz ABD ve İsraille'de,İngiltere ile İspanya ile de,İtalya ilede masa üstünde dostuz..Bu sadece ülkeler arası dostluk,din dostluğu değil..Daha siyasetin S'sini öğrenememişsiniz..
babasının uşağı değil İran, haddinizi bilin, adam gibi yorum yapın. Kimse size İran'ı sevmeniz konusunda zorlama yapmıyor. siz de içinizdeki nefreti millete aşılamaya kalkmayın. İran coğrafyasında tarihte yaşananlara baksanız Şii mezhebinin içerisinde geçmişte yer alan bazı İslam dışı öğelerin kaynağının nerden geldiğini öğrenirsiniz.
Günümüzde olduğu gibi Batı'nın en korktuğu ülkelerin başında geliyor İran.. Bu yüzden İran için yapmadıkları soytarılıklar, etmedikleri pislikler kalmadı. İran'da Bahailik inancının yayılmasını bizzat İngilizler sağlamıştır 19. yüzyılda. Bugün İsrail ve ABD başta olmak üzere Batı devletleri İran hakkında nasıl konuşuyorlarsa sizin söylemleriniz daha iğrenç.. Söylemlerinizle emperyalist, siyonist devletleri aratmıyorsunuz, tebrik ederim..!!
Gayrimüslim ülkeler yüzyıllardır Şii- Sünni gerilimi yaratmaya çalışıyorlar. Şiileri sevmiyor olabilirsiniz ama yeter ki batının bu hamlesine ortak olmayın.. yeter ki onların ekmeğine yağ sürmeyin.. İrandaki Şii inancını 1969 öncesi ve 1969 sonrası diye iki bölüme ayırmak gerekiyor. 1969 yılından sonra İslam güzel bir şekilde yaşanmaya başladı. Humeyninin Şii mezhebinde yer alan bazı sapkın düşünceleri ortadan kaldırdığını biliyouz. Namaz kılıyorlar, Hacca gidiyorlar. İslam'ın şartlarını yerini getiriyorlar. Onları dinsiz veya Müslüman olmamakla suçlamak haddinize değil..!!
Şimdi siz Şiileri bazı sebepleri ortaya atarak sevmediğinizi söylüyorsunuz. Ortaya attığınız sebeplerin onlarca hatta yüzlerce katını biz Sünniler ypmıyor muyuz? Zinadan bahsetmişsiniz. Türkiyede mi daha çok zina yapılıyor İrandamı? Şimdi bir Şii çıkıp Türkler sapık insanlar zina serbest, alkol serbest, uyuşturucu kullanırsan 5-6 ay yatar çıkarsın.. Kumar yasallaşmış durumda, başörtüsü yasak.. Sakal yasak, Kuran öğrenmek belli yaştan sonra yasak, okullarda mescit bulunması müdürün okuldan atılma sebebi, bazı illerde genelevleri bulunuyor, gece kulüpleri, barlar discolar almış başını gidiyor, tecavüz edene en fazla bir iki yıl ceza veriliyor vs vs... sizin bir iki iddia ortaya atarak Şiileri sapık olmayla, yıldan çıkmayla suçluyorsunuz ya, işte Şiilerin bizleri yoldan çıkmış insanlar olarak nitelendirmeleri gereken onlarca sebep...
Sünni Tunusta kamusal alanda başörtüsü kullanmak bile yasak.. Suudi Arabistan'da kralın kızı evlilik dışı ilişkiden İngiliz bir gayrimüslimden hamile kaldı.. Pakistan yönetimi katil ABD ile el ele verip terörist diy niteledikleri insanların üzerine bomba yağdırıyor.. Moritanya'da camiye gidenler bile tutuklanıyor.. Orta Asya devletlerinde fuhuş başta olmak üzere ahlaksızlıklar almış başını gidiyor.. Hangi ülkede İslam tam mnasıyla yaşanıyor?? İran'dan daha iyi İslam'ı yaşayan ülke var mı?
Sünni Saddam yıllarca Şii öldürdü.. ABD ye meydan okudu altın kaplama saraylarından.. Savaş oldu ne oldu?? Sünnilerden oluşan 150 bin kişilik ordusu otadan kayboldu.. Kimler savaştı Irak'ta? Kimler direndi ABD ye? yıllarca Saadam'dan zulüm görmüş Şiiler direndi. Mukteda El Sadr'a bağlı kişiler savundu Irak'ı
Sünni HAMAS'ı İsrail hiçbir zaman rahat bırakmadı? Kim yardımına geldi Hamas'ın ? Kim Sünni kardeşleri için savaşı göze aldı? Sünni Arabistan mı? Sünni Ürdün mü? Sünni Mısır mı? Hayır.. Şii Hizbullah savaştı İsraille. Şii Hizbullah İsraille savaşırken Sünni Araplar Lübnanın kuzeyinde eğlencedeydiler..
Gördüğünüz gibi olumsuz özellik isterseniz her iki kesim de olumsuz örnekler sırayalabilir.. Şiiler 1969dan sonra hep kardeşlik çağrıları yaptılar. Gerek İran gerek Hizbullah; Sünnilerle - Şiilerin kardeş olduğunu söylediler.. Siz hala kalkıp İran'ın hiçbir zaman Müslümanlardan rahat durmadığını söylüyorsunuz. 400 yıldır İranla savaşmıyoruz.. Dünya sınır rekoru Türkiye- İran sınırı. başka hiçbir sınırın ömrü bu kadar uzun olmamışken, İranlıları ne hakla kavgacı, fitneci, bozguncu göstermeye kalkıyorsunuz ??
milletinadami
04-19-2010, 19:23
babasının uşağı değil İran, haddinizi bilin, adam gibi yorum yapın. Kimse size İran'ı sevmeniz konusunda zorlama yapmıyor. siz de içinizdeki nefreti millete aşılamaya kalkmayın. İran coğrafyasında tarihte yaşananlara baksanız Şii mezhebinin içerisinde geçmişte yer alan bazı İslam dışı öğelerin kaynağının nerden geldiğini öğrenirsiniz.
Günümüzde olduğu gibi Batı'nın en korktuğu ülkelerin başında geliyor İran.. Bu yüzden İran için yapmadıkları soytarılıklar, etmedikleri pislikler kalmadı. İran'da Bahailik inancının yayılmasını bizzat İngilizler sağlamıştır 19. yüzyılda. Bugün İsrail ve ABD başta olmak üzere Batı devletleri İran hakkında nasıl konuşuyorlarsa sizin söylemleriniz daha iğrenç.. Söylemlerinizle emperyalist, siyonist devletleri aratmıyorsunuz, tebrik ederim..!!
Gayrimüslim ülkeler yüzyıllardır Şii- Sünni gerilimi yaratmaya çalışıyorlar. Şiileri sevmiyor olabilirsiniz ama yeter ki batının bu hamlesine ortak olmayın.. yeter ki onların ekmeğine yağ sürmeyin.. İrandaki Şii inancını 1969 öncesi ve 1969 sonrası diye iki bölüme ayırmak gerekiyor. 1969 yılından sonra İslam güzel bir şekilde yaşanmaya başladı. Humeyninin Şii mezhebinde yer alan bazı sapkın düşünceleri ortadan kaldırdığını biliyouz. Namaz kılıyorlar, Hacca gidiyorlar. İslam'ın şartlarını yerini getiriyorlar. Onları dinsiz veya Müslüman olmamakla suçlamak haddinize değil..!!
Şimdi siz Şiileri bazı sebepleri ortaya atarak sevmediğinizi söylüyorsunuz. Ortaya attığınız sebeplerin onlarca hatta yüzlerce katını biz Sünniler ypmıyor muyuz? Zinadan bahsetmişsiniz. Türkiyede mi daha çok zina yapılıyor İrandamı? Şimdi bir Şii çıkıp Türkler sapık insanlar zina serbest, alkol serbest, uyuşturucu kullanırsan 5-6 ay yatar çıkarsın.. Kumar yasallaşmış durumda, başörtüsü yasak.. Sakal yasak, Kuran öğrenmek belli yaştan sonra yasak, okullarda mescit bulunması müdürün okuldan atılma sebebi, bazı illerde genelevleri bulunuyor, gece kulüpleri, barlar discolar almış başını gidiyor, tecavüz edene en fazla bir iki yıl ceza veriliyor vs vs... sizin bir iki iddia ortaya atarak Şiileri sapık olmayla, yıldan çıkmayla suçluyorsunuz ya, işte Şiilerin bizleri yoldan çıkmış insanlar olarak nitelendirmeleri gereken onlarca sebep...
Sünni Tunusta kamusal alanda başörtüsü kullanmak bile yasak.. Suudi Arabistan'da kralın kızı evlilik dışı ilişkiden İngiliz bir gayrimüslimden hamile kaldı.. Pakistan yönetimi katil ABD ile el ele verip terörist diy niteledikleri insanların üzerine bomba yağdırıyor.. Moritanya'da camiye gidenler bile tutuklanıyor.. Orta Asya devletlerinde fuhuş başta olmak üzere ahlaksızlıklar almış başını gidiyor.. Hangi ülkede İslam tam mnasıyla yaşanıyor?? İran'dan daha iyi İslam'ı yaşayan ülke var mı?
Sünni Saddam yıllarca Şii öldürdü.. ABD ye meydan okudu altın kaplama saraylarından.. Savaş oldu ne oldu?? Sünnilerden oluşan 150 bin kişilik ordusu otadan kayboldu.. Kimler savaştı Irak'ta? Kimler direndi ABD ye? yıllarca Saadam'dan zulüm görmüş Şiiler direndi. Mukteda El Sadr'a bağlı kişiler savundu Irak'ı
Sünni HAMAS'ı İsrail hiçbir zaman rahat bırakmadı? Kim yardımına geldi Hamas'ın ? Kim Sünni kardeşleri için savaşı göze aldı? Sünni Arabistan mı? Sünni Ürdün mü? Sünni Mısır mı? Hayır.. Şii Hizbullah savaştı İsraille. Şii Hizbullah İsraille savaşırken Sünni Araplar Lübnanın kuzeyinde eğlencedeydiler..
Gördüğünüz gibi olumsuz özellik isterseniz her iki kesim de olumsuz örnekler sırayalabilir.. Şiiler 1969dan sonra hep kardeşlik çağrıları yaptılar. Gerek İran gerek Hizbullah; Sünnilerle - Şiilerin kardeş olduğunu söylediler.. Siz hala kalkıp İran'ın hiçbir zaman Müslümanlardan rahat durmadığını söylüyorsunuz. 400 yıldır İranla savaşmıyoruz.. Dünya sınır rekoru Türkiye- İran sınırı. başka hiçbir sınırın ömrü bu kadar uzun olmamışken, İranlıları ne hakla kavgacı, fitneci, bozguncu göstermeye kalkıyorsunuz ??
Dersini iyi çalışmışsın...
Ama inandırıcı değil maalesef...
Beylerbeyi
04-19-2010, 19:24
Dersini iyi çalışmışsın...
Ama inandırıcı değil maalesef...
hangisi inandırıcı değil ?
milletinadami
04-19-2010, 19:26
Dostum bak şia propagandası yapma özgürlüğü var birşey demiyoruz...
Ama bu işi bu forumda yapma çünkü partiye nisbet edilme riski var dedik...
Ben yukarıda yaptığın kelime oyunlarına ve demogojine tek tek cevap veririm ama bu tartışmayı büyütüp düşman sevinderecek...
Anladın mı beni???
Ömer Bekir
04-19-2010, 19:28
Ne o,hani kimseyi yaftalamadan yorum yapmayı istiyordunuz..Söylediklerinizin hangisi kaynaklı söyler misiniz..Söylediklerinize dikkat ediniz,Türk halkını ve Ehl'i Sünnet müslümanlarına ZİNAKAR yakıştırması yapıyorsunuz..Türk halkının çoğunluğu Zinanın günah olduğunu bilmekte ve kabul etmektedir..Biz Şiaların mute nikahlarından söz ediyoruz,sapıklar bunu caiz hatta sevap olarak görüyor..Birgün ilişkiye gir sonra yallah..
Gayri Müslim ülkeler İranla uğraşmışlar mış mış mış..Yahu güldürmeyin adamı;İran coğrafyası değil İran'ın yasalarından veya tarihinden hiçbirşey bilmiyorsunuz,bana oku diyorsunuz..Söyler misin,İran(çakma)şeriat İslam ülkesi tarihinde hangi Gayri Müslim ülke ile savaşmıştır..İsterseniz ben size İran'ın Müslüman ülkelerle yaptığı savaşları kaynakları ile vereyim..Özellikle Osmanlı döneminin şahlanış zamanında,Yavuz Sultan Selim'e kafa tutan,Osmanlı Devletine karşı harp fetvası veren İran İslam liderlerini bilmiyorsunuzdur...
Ömer Bekir
04-19-2010, 19:39
Gereken cevaplar tarafımca verilmiştir..Seven sevmeye devam eder,sevmeyende sevmemeye..
Gönülden
04-19-2010, 19:46
Konu amacının dışına çıkıp forum içi polemiğe yol açmasından ötürü kilitlenmiştir.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.