fatih kısaparmak balon baskılı balon İran İslam Cumhuriyeti'ni Doğru Anlamak - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İran İslam Cumhuriyeti'ni Doğru Anlamak


Ebuzer
12-02-2011, 23:47
Son günlerde İran, yeniden Batı’nın hedef tahtasında…
ABD ve Avrupa, kısacası Batı dediğimiz bu ülkelerde ki, İran’a karşı olan bu denli husumet, bu denli saldırı isteği, aslında İran’ın bizatihi kendisine yönelik değil.
İran, bu gün var olmuş değil ki! İran, binlerce yıldır kendi coğrafyasında var olan bir ülke…
Ama bu husumet, son Otuz yılda var olan bir durum!
Ne zaman ki İran’da, İslam Devrimi gerçekleşti; İran, “Kur’an Anayasamızdır” dedi; İran, batının gözünde, bir düşman oluverdi!
Bu değişim ve dönüşümü hangi ülke yapsaydı, o ülke düşman olacaktı. Başkası yapsaydı, başkası; biz yapsaydık; biz olacaktık.
Bundan hiç şüpheniz olmasın!
Nihai olarak; ne o ne şu, cümlenin tam ifadesi ile “Batı, aslında İslam’a düşman!”
Son zamanlarda ki her saldırılarında, “bu bir haçlı savaşıdır” narasını atarak, yürüdüler Batı’nın önderleri; sahipsiz mazlum ümmetin üzerine…!
Haçlı savaşlarının ne olduğunu, kimlere karşı ve niçin yapıldığını, her halde izahata gerek yoktur!
Son yıllarda, dört “İslam Devleti” vardı; Çeçenistan, Afganistan, Sudan ve İran.
Gel görün ki, İran’ın dışında ki İslam Devletleri yok edildi!
Çeçenistan’ı Ruslar işgal etti. Afganistan’ı Amerika işgal etti. Sudan’ı Amerika şu an ikiye bölmüş durumda. Ve akıbetinin ne olacağı meçhul!
Bunlar, birer tesadüf değil!
Ayakta kalabilmiş tek İslam Devleti, İran.
Batı, uzun zamandır, İran’a karşı da bir saldırı hazırlığı yapmaktadır.
Batı, Afganistan ve Irak’ı işgal ederken; aslında, “İran’ı doğu ve batıdan kuşatma” programını uygulamaya koymuş oluyordu.
ABD ve Avrupa’dan fazla, İsrail’in İran’a saldırısı konuşuluyor.
Hangi silahı, kullanırsa kullansın, “İsrail’in İran karşısında şansı yoktur.”
İsrail, daha yakın bir zamanda, Hizbullah karşısında yaşadığı hezimetin şokunu üzerinde atmış değil!
Gidip İran’a saldırması, olası şey değil! Akla ziyan…
Bu tür haberler, sadece birer spesifik propagandadan öteye geçmeyen şeyler!
Dünyada ki haber ajansları, ağırlıkla Siyonist kökenlidir. Konu İsrail ve Müslümanlar olunca, böyle uçuk haberler, en ciddi zannedilen ajanslar tarafından gündeme getirilebiliniyor.

Aslında Batı’da, İran’dan çekiniyor!
Çünkü İran’ın gerçek gücünü ve hangi silahlara sahip olduğunu yeterince bilmiyorlar…
En önemlisi de İran, ciddi yer altı kaynaklarına sahip.
Dünyanın en gereksinim duyulan, petrol ve doğal gaz gibi, iki yer altı kaynağının ikisinde de “dünya ikinciliği” rezervliğini elinde bulunduruyor…
Yılda, 140 milyar varil petrol üretimi ile tek başına, dünya petrol rezervinin % 11,2’ sine sahip. Yine, yılda 28 trilyon metreküp doğalgaz üretimi ile tek başına dünya doğalgaz üretiminin % 16’ sına sahip.
Tüm bu zengin yer altı kaynaklarına rağmen, İran’ın fert başına düşen milli geliri, uluslar arası listelerde çok düşüktür. Yıllık 4500 dolarla, fakir ülkeler arasında yer almaktadır.
Bu veriler, bizlere ciddi bir şey hatırlatıyor;
Demek ki İran, gelirinin önemli bir kısmını, silah yapımına yatırıyor.
Dolayısı ile bu gelirin, ekonomik dönüşüme katkısı olmuyor. Bu sebepten, sadece GSMH’ sı değil GSYİH da düşük kalıyor. Bunu, Batı gayet iyi bilmektedir.
Batının ne yapıp ne yapamayacağını anlamak için Batı’nın mantalitesini bilmek ve O’nu iyi tanımak lazım.. Batı’nın sürekli, olmazsa olmaz, kırmızıçizgileri vardır!
Bunların başında; “Dünya hegemonyasını kaybedebilecek, bir gelişmeye mahal veriliyor olması” gelir
Batı Âlemi, aslında İran’ı dize getirmeyi düşünmüyor değil; lakin, silah bakımından güçlü, hatta hangi silahlara ne kadar sahip olduğu da pek net olarak belli olmayan, böyle bir ülke ile kolay kolay savaşı göze alamadığı da belli!

Ayrıca, ABD ve Avrupa ekonomik bir kriz yaşamaktadırlar.
Bu gibi durumlarda, bu güçlerin yerine göre sığındıkları bir limanın da “savaş” olageldiğini biliyoruz.
Mutlak galip gelebilecekleri bir savaşın; çoğu sorunun üzerini örtebileceği, düşüncesinde de olabilirler!
Dolayısı ile Batı’nın böyle bir çılgınlığa girişmesi, bir ihtimal harici de değildir!
Dediğimiz gibi, dişlerine göre, bir ülke bulmaları gerekmektedir!
Sonuçta, Batı’nın son yıllarda savaştığı iki ülke, Irak ve Afganistan’dır. Bunların askeri gücü, hal-i pür melali ortadaydı. Dolayısı ile ciddi bir devletle kolay kolay savaşı göze alamadıkları alenen biliniyor…
Kaldı ki, ABD İran ile birkaç kez dalaştı! Ama her seferinde hezimete uğradı.
Rehineler krizini hatırlayınız!
Nisan 1980’da ABD hava komandolarınca, “Çöl-1. Kurtarma operasyonu” gerçekleştirilmiş; Ama ABD Ramboları, daha İran’ın çöl bölgesinde iken, kendi kendilerine; uçakları ile helikopterlerini çarptırmış; çölün ortasında, bir enkaz yığını haline gelmişlerdi!
İranlılar sabahleyin kalktıklarında; Süper Gücün, ileri teknolojiye dayalı ekipmanının çölde, kendi kendine nasıl enkaza dönüştüğüne şahit olmuşlardı.
Tıpkı, “fil vaka’sında” olduğu gibi; “yenilmiş bir ekin e dönmüşlerdi” ya!
Unutulmamalıdır ki, Ebrehe’ler azdıkça, Ebabiller üzerlerine uçmaya devam edecektir…
Anlaşılan, ABD bunları unutmuşa benziyor!
Ama bence bunları hatırlasa, kendisi için çok iyi olacaktır!

Biz bu ümmetin bir parçasıyız. Bizim aidiyetimiz ümmettin kendisinedir.
İslam Ümmetinin arasına çekilmiş, sun’i sınırlar, hafızalarına dayatılmış; ırka, dile dayalı sun’i ayrılıklar; İslam Düşüncesinin kabul edeceği şeyler değildir. Bir Müslüman için, İslam ümmetinin bir bölgesine yapılan saldırı, diğer bölgelerine de yapılmış gibidir.
Daha önce, Irak’a, Afganistan’a yapılan saldırıları kendimize saydığımız gibi…
İran’a yapılacak bir saldırıda, bütün ümmete yapılmış sayılır.
Her Müslüman, bunu böyle bilir ve böyle idrak eder.
İslami düşünce, İslami mantık budur.
Tabi ki, İslami olan…!

Efendim İran, Caferi mezhebindedir.
Evet… İran, İmama-ı Cafer-i Sadık’ın mezhebine tabi olanların söz sahibi olduğu bir ülkedir.
Burada tabii olmayan ne var ki?
İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Caferi Sadık’ın ders halkasına katılmış; O’nu dinlemiş, ondan ilim almıştır. İctihadlarında çok azda olsa bazı farklılıklar söz konusu olmuştur. Ama iki İmam arasında hiçbir zaman, saygı- sevgi ve birbirlerini takdir, eksik olmamışken; aralarında hiçbir sorun yokken; Onlardan Bin üç yüz yıl sonra gelmiş ve onlara tabi olmaya çalışan, bizlere ne oluyor?
Ehil olan Müctehid-i Kiram arasında ki, İctihad farklılığı, sadece fıkha gelen bir çeşitlilik, bir zenginliktir.
Müctehitler arasında ki görüş farklılığı, onlara tabi olanlar arasında neden bir sorun olsun? Bunun mantalitesini anlamakta sıkıntı çekmemek, mümkün değil.
Böyle bir sorunun “mantığı ve gerekçesi” yoktur.
Aslını sorarsanız, böyle bir sorunun kendisi da tabii olarak yoktur!
Bunlar, başkalarının bizim için özel ürettikleri sun’i olan sorunlardır! Bu sorunların, meselenin tabiatından kaynaklanıyor olması mümkün değil! Sakin bir mantıkla şöyle düşünelim;
İşin ehli olan ve Allah’ın Dininde samimi iki müctehit imam; Allah’ın Yüce Kelamı ve Peygamberinin Sahih Sünneti kaynak alınarak, iki farklı ictihad ortaya koymuşlarsa;
siz isterseniz birincinin; isterseniz de ikinci müçtehidin içtihatlarına tabi olursunuz. Siz birine tabi oldunuz; diğer bir kardeşiniz ötekine tabi oldu diye; aranızda bir sorunun mu çıkması gerekir?
Böyle bir sorunun mantığı olabilir mi?
Buradan bir sorun çıkararak, ayrılığa düşmenin izah edilebilinir bir tarafı var mıdır?
Altını çizerek söylüyorum,
Müslümanları kardeş yapan, Allah (c.c)’ın bizatihi kendisidir.
Hucurat Süresinde, “Muhakkak ki Müminler kardeştir” demiyor mu?
Allah’ın kurduğu böyle bir bağı, kim çözebilir?
İslam düşmanlarının, buna gücü yetmemeli! Yetmeyecek inşallah..

İslami İran’ın, böyle bir ayrılıkçı mantaliteyi taşımadığı kanaatindeyim…
Bütün yeryüzün de ki İslam düşmanı müstekbirlerin hasımlığını üzerine çekmek pahasına da olsa; Allah’ın yasalarını hayatın her alanına uygulayarak; O’nun rızasını her şeyin üstünde tutma kararlılığı içinde olanların; kendisinin tabi olduğu müçtehidin ictihadlarına tabi olmadı diye, Allah’ın rızasını çiğneyerek, diğer mezheplerde ki kardeşlerine farklı bir gözle bakabilecek bir seviyeye düşemez / düşmemeli..
Şayet, - İran, sun’i olarak üretilip servis edilen bu mezhepçilik girdabını aşamaz; içinde boğulursa, kendisine de İslam ümmetine de yazık etmiş olur!-
Ama İran’ın dakik siyasetinde, bu güne kadar böyle bir şeyi net olarak, müşahede etmedik.
Bu ve benzeri sun’i üretimler karşısında, İran’ın daha dinamik ve uyanık olduğuna şahit olduk. Rabbim, tüm İslam Ümmetine Nur-u ferasetini nasip eylesin…
Diğer taraftan bizler de, aynı mantık çerçevesinde, bütün İslam Ümmetini ve bütün Müminleri kardeş biliyor;
Ve dolayısı ile Caferi kardeşlerimizi de her yönü ile destekliyor ve yüreklerimizle yanında olduğumuzu belirtiyoruz.

Aslında İran, Ümmet için çok şey ifade ediyor!
Her şeyden önce İran, İslami bir Devlettir. Dolayısı ile İslam’ın 21.Asırda da devlet olacağının örnekliğini teşkil etmektedir.
Allah(c.c)’ın, yaratmış olduğu kullarının yaşamlarına, uygulamaları için indirdiği esaslara, gayet net olarak, İslam Devleti olma hasebi ile fert ve devlet bazında, bütün kurum ve müesseseleri ile uyan tek ülkedir.
Bu basite alınabilinecek, önemsiz addedilecek bir konu değildir. Bu konu, olmazsa olmaz; her konunun başında gelebilecek bir konudur!
Ayrıca, Siyonist-Haçlı ittifakının orta doğuda, istediği gibi at koşturmasına engel olabilecek bir güçtür.
Mazlum Filistin başta olmak üzere, tüm mazlumların hamisi olabilen bir ülkedir.
İran İslam Devleti’nin bölgede yok olması; baykuşların her tarafa üşüşmesi, ümmetin daha da ayaklar altı olmasının ifadesidir!

Yeni İran’ların doğması yolunda; Ümmetin kolu kanadı olması dileği ile Rabbim, müstekbirler karşısında, tüm İslam Ümmetini ve dolayısı ile İslami İran’ı da muhafaza etsin.
Rabbim tüm İslam Ümmeti’nin, yar ve yardımcısı olsun.

İslamigundem.com (http://www.islamigundem.com/irani-dogru-anlamak-makale-2476.html)-Fazlı Kayaduman

xhidayet
12-05-2011, 00:06
İran ümmetin yüz akıdır...

Ammar
12-05-2011, 00:42
AMİN İNŞ...

makalede değinildiği gibi İran islam'ın kalesidir !

EpiVaTeS
12-05-2011, 00:49
alakası yok...

Ammar
12-05-2011, 01:00
alakası kurulduğunu da değiştirdiği dengelere ve oluşturduğu kaygılardan bellidir.

EpiVaTeS
12-05-2011, 01:02
bana göre değil...

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 01:07
Benim iran konusunda çekincelerim var... açıkçası makalede yazdığı gibi iranı görmüyorum... iran K. Kerimi şiice yorumlayıp kendisini onunla yönetiyor... tarihe baktığımda da bu beni ürkütüyor....
Tarih boyunca iran bize hiçbir zaman güven veren bir ülke olmamış... biz onlar için bazı şeyleri göze alsak bile onlarda bir değişm yok... ve ben şu karayılan meselesinde bir iş olduğunu düşünüyorum... hepsi birleşince irana soğuğum... ve şunuda eklemek istiyorum ki iran o kadarda güçlü bir ülke değil. doğrudur çoğu işini kendi başına hallede biliyor fakat okadar...

onurcan
12-05-2011, 01:14
İran yazıdaki gibi tam bir ülke değil..
bence tam anlaşılan bir ülke değil...

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 01:16
Sünnilere baski yapan bir Iran Islamin kalesi olamaz.
Ancak SIIligin kalesi olur. Imami Caferi Sadik hazretlerimi demis onlara Imami Azam'in pesinden gidenlere baski yapin diye?

Buram buram propaganda kokan bir yazi.


Haksizlik karsisinda Iranin yaninda olalim...eyvallah...lakin iranida sütten cikma kasikmis gibi göstermeyelim.

EpiVaTeS
12-05-2011, 01:46
propagandanın kralı...
kızabilirisiniz...
ama nedense akabe vakfı vahdet adı altında resmen şii'cilik propagandası yapıyor...
değil diyenlerin mutlaka beni ikna etmesi gerek...

Ammar
12-05-2011, 01:50
iran her şeyden önce müslümandır. farklılıklarımı ortaya dökme zamanı olmadığı için kardeşlerimizdir. ve sonuna kadar seviyoruz destekliyoruz. ve zalime baş eğmeyen islamın kalesidir. müslümanaların yüzde 90'ı sunni bir tane devletleri yok hepsi ya laik yada diktatörlükle yönetiliyor ama irana gelince aslan kesiliyorlar. kurun bir sunni islam devleri Allah'ın hükümlerinin hakim olduğu bir bir sunni devlet sonra İranın kulağından çekin deyin ki bak böyle yönetilir.

iran güven vermiyormuş 1400 yıllarından beri ne zaman iran ile bir karga bir savaş yaşamızsınız da güven vermiyormuş . ab ye girmek için yırtıan türkiye ve vatandaşları daha dün savaştığınız kişiler güven veriyor bobcular güven veriyor ama iran vermiyor. kimine güçlü gelmeye bilir biz direnen kardeşlerimizin gücünü ALLAH tan biliriz onun için bizim çok güçlüdürler.

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 01:58
iran her şeyden önce müslümandır. farklılıklarımı ortaya dökme zamanı olmadığı için kardeşlerimizdir. ve sonuna kadar seviyoruz destekliyoruz. ve zalime baş eğmeyen islamın kalesidir. müslümanaların yüzde 90'ı sunni bir tane devletleri yok hepsi ya laik yada diktatörlükle yönetiliyor ama irana gelince aslan kesiliyorlar. kurun bir sunni islam devleri Allah'ın hükümlerinin hakim olduğu bir bir sunni devlet sonra İranın kulağından çekin deyin ki bak böyle yönetilir.

iran güven vermiyormuş 1400 yıllarından beri ne zaman iran ile bir karga bir savaş yaşamızsınız da güven vermiyormuş . ab ye girmek için yırtıan türkiye ve vatandaşları daha dün savaştığınız kişiler güven veriyor bobcular güven veriyor ama iran vermiyor. kimine güçlü gelmeye bilir biz direnen kardeşlerimizin gücünü ALLAH tan biliriz onun için bizim çok güçlüdürler.

o farklılıkları biz değil malesef her seferinde onlar döküyorlar ortaya.... ne yapalım yani şimdi sünni bir devlet yok diye bırakalım her şeyi yaşasım iran çığlıkları mı atalım... onlarda devam etsinler kıyımlarına... daha yeni paylaştım 34 kişi daha gitti suriyeden... esad tek başınamı yapıyor zannediyorsun...

tarihe bak bak kardeşim.... göreceğin tek şey var ki iranla hiç aramız düzgün olmamış... devamlı bi arıza çıkartmışlar...

EpiVaTeS
12-05-2011, 02:10
iran her şeyden önce müslümandır. farklılıklarımı ortaya dökme zamanı olmadığı için kardeşlerimizdir. ve sonuna kadar seviyoruz destekliyoruz. ve zalime baş eğmeyen islamın kalesidir. müslümanaların yüzde 90'ı sunni bir tane devletleri yok hepsi ya laik yada diktatörlükle yönetiliyor ama irana gelince aslan kesiliyorlar. kurun bir sunni islam devleri Allah'ın hükümlerinin hakim olduğu bir bir sunni devlet sonra İranın kulağından çekin deyin ki bak böyle yönetilir.

iran güven vermiyormuş 1400 yıllarından beri ne zaman iran ile bir karga bir savaş yaşamızsınız da güven vermiyormuş . ab ye girmek için yırtıan türkiye ve vatandaşları daha dün savaştığınız kişiler güven veriyor bobcular güven veriyor ama iran vermiyor. kimine güçlü gelmeye bilir biz direnen kardeşlerimizin gücünü ALLAH tan biliriz onun için bizim çok güçlüdürler.

hangi müslümanın zulmüne destek vermiş iran...?
bugün suriyeye niye destek veriyor...
mezhepsel bağlantılar yüzünden mi...
aynı iran değil miydi...
osmanlı içerisinde isyan çıkartıp müslümanları birbirine düşüren...
müslüman olmadığını kimse idda etmiyor...
ama efendimizin bahsettiği bir mevzuu var...
ümmetim kırk fıkraya bölünecek içlerinden biri doğru yolda olacak diye...
Hz.Ebubekir'e Hz.Ömer'e küfredenler mi İslamın lideri...
geçeceksiniz onu...
geçeceksiniz...

Cihannur
12-05-2011, 02:21
iran her şeyden önce müslümandır. farklılıklarımı ortaya dökme zamanı olmadığı için kardeşlerimizdir. ve sonuna kadar seviyoruz destekliyoruz. ve zalime baş eğmeyen islamın kalesidir.

Peygamber efendimizin hanımı ve Müslümanların annesi olan Hz. Aişe'ye ve Allah Resulü'nün halifeleri Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a ve pek çok sahabeye dil uzatan, hakaret eden İranlıların İran'ı mı İslam'ın kalesi! İtikadı bozuk İran'ın, İslam'ın kalesi olması asla ve kat'a mümkün değildir.

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 02:26
Islamin kalesi dediginiz iran önce güney azerbaycan eyaletindeki azeri türklerine yaptigi irkci politikasindan vazgecsin...
2006 tebriz kiyamini hala unutmadik.

Sonra Iranda yasayan ehli sünnet cemaate uyguladigi baskici politikasindan vazgecsin. Sünnilere Tahranda cami acilmasinda kolaylik saglasin.

Suriyede oynanan oyunda aktörlük yamasin.
Bir mezheb boyutuna götürmesin bu isi.

Islamin kalesiymis...
Bu söylem siilerin hüsnü kuruntusu.

Özgür Çağrı
12-05-2011, 02:38
Sünni fanatizmi yani emevi sünniliği
şia fanatizmi yani safevi şiası
'nın

birbirinden farkı yoktur. İki kesimde mezhepsel takıntıları yüzünden vahdetin önünde engel teşkil etmektedir. Şirkin bidatların kol gezdiği şıyhların mollaların müritleri koyun gibi güttüğü yapılanmalar yüzünden zaten bu haldeyiz.
Onun için orda burda suç aramaya gerek yok. Suç saksıyı çalıştırmayan sorgulamadan araştırmadan atalarının dinine inanan mürit kültürünü özümseyen müslümanlardadır.

EpiVaTeS
12-05-2011, 02:40
alakası yok...
benim atalarımın hiç biri ne Hz.Ebubekir'e nede Hz.Ömer'e küfretmez...

Adları geçtiğinde saygısından ayağa kalkan bir atanın torunuyum ben...

Ammar
12-05-2011, 02:42
o farklılıkları biz değil malesef her seferinde onlar döküyorlar ortaya.... ne yapalım yani şimdi sünni bir devlet yok diye bırakalım her şeyi yaşasım iran çığlıkları mı atalım... onlarda devam etsinler kıyımlarına... daha yeni paylaştım 34 kişi daha gitti suriyeden... esad tek başınamı yapıyor zannediyorsun...

tarihe bak bak kardeşim.... göreceğin tek şey var ki iranla hiç aramız düzgün olmamış... devamlı bi arıza çıkartmışlar...

biz süriye zalimlerini şimdi dile getirmiyoruz. ama sizde iran yeni eleştirmiyorsunuz süriyeyi öne sürüyorsunuz ! iran kaç dafa süriye yönetimine kanı durdurması için çağrı yaptık dedi ve bu forumdada bu konular açıldı. ve ayrıca iranın en ufak bir desteği asla kabul edimez bir durumdur. ancak iran bu durum üzerine eletirilebilir. ismail şahları ortaya atmaya gerek yoktur. biz müslüman kardeşlerimiz olarak görüyoruz ben onların görmediğine şahit değilim ama görmüyorsa da o onun sorunu herkesi kendi faalinin hesabını verir. kardeşlerimizdir. ve savunuyor ve seviyoruz. her farklılığa rağmen.

hangi müslümanın zulmüne destek vermiş iran...?
bugün suriyeye niye destek veriyor...
mezhepsel bağlantılar yüzünden mi...
aynı iran değil miydi...
osmanlı içerisinde isyan çıkartıp müslümanları birbirine düşüren...
müslüman olmadığını kimse idda etmiyor...
ama efendimizin bahsettiği bir mevzuu var...
ümmetim kırk fıkraya bölünecek içlerinden biri doğru yolda olacak diye...
Hz.Ebubekir'e Hz.Ömer'e küfredenler mi İslamın lideri...
geçeceksiniz onu...
geçeceksiniz...

ben destek verdiğine sahit değilim ama ses etmediğine yada gür etmediğine şahidim onun için siz o şahşitliğin sorumluğunu alabilirsiniz. bemde tutmunun yanliş olduğunu söliyorum ve kakıştımıyorum. bir müslüman ne olursa olsun bir müslümanın ölümüne seyirci kalamaz. süriye desteğini yukarda fikirlerimi ve eleştirlerimi yazdım.

osmalı içerisinde isyan çıkardığını nerden biliyorsun ? kaç defa isyan çıkarmış ? belkelerin nerde ? 1400 den beri tek sınırla ayrılmışlar ve savaşmamışlardır da. kaldı savaşmışta olsun bize bügün lazım onları hz Ali ile ilgili konuyu bu zaman taşıma saçmalığından daha aşağı değildir. osmanlıda ki sorunları bügüne taşıma bize lazım değil vahdet lazım.

caferilerin kırk'tan biri olduğunu söylüyorsanız siz bilirsiniz ben söylemiyorum.

sahabilere küfürre gelince o devlet politişkası değil kendini bilmez aşırı uçların ve bir sornu asırlar sonrasına taşıma ( isyan meselesi ) gafleti ve akılsızlığıdır. müslümanların gündemi bu olmamalı. ki sahabilere küfür konusunda İmam Humeyninin karşıt fetvası var. caiz olmadığına dair. onun için islami bir devleri bi kaç kendini bilmeze mal edemsiniz.

Peygamber efendimizin hanımı ve Müslümanların annesi olan Hz. Aişe'ye ve Allah Resulü'nün halifeleri Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a ve pek çok sahabeye dil uzatan, hakaret eden İranlıların İran'ı mı İslam'ın kalesi! İtikadı bozuk İran'ın, İslam'ın kalesi olması asla ve kat'a mümkün değildir.



küfür konusunda ben yukarda bildiklerimiz yazdım. islamın kalesi cümlesinin arkasındayım siz belki aikevi anlıyor olabilirisniz. ben o anlamda söylemiyorum. İran eksikte olsa yanlışta yapsa islamla yönetilen bir devlettir. ve bu karşı tüm barı birleşmiştiz ve islamı bertaraf etmek istemektedirler. bu anlamda kaledir. bu kale yıkıldı mı nasıl ki iran devrimi müslümanlara islami devrim ruhu aşılamışsa aynı şekide onları heycanların ın ve böyle bir devrimi gerçekleştirme arzuların ı yitirecektir. batı tüm gücünü ona yöneltmiştir. ki tek sebebi var oda islami olduğu için yoksa atom matom hepsi bahane ! başkasına niye birşey demiyorla r mesela güney kore deneme bile yapt neden yatırıma gitmediler. hedef islamdır. bu kale yıkılsa sunnilerde GIG bile diyemez ki şimdi bile demiyorlarda o yarı mesele !


Islamin kalesi dediginiz iran önce güney azerbaycan eyaletindeki azeri türklerine yaptigi irkci politikasindan vazgecsin...
2006 tebriz kiyamini hala unutmadik.

Sonra Iranda yasayan ehli sünnet cemaate uyguladigi baskici politikasindan vazgecsin. Sünnilere Tahranda cami acilmasinda kolaylik saglasin.

Suriyede oynanan oyunda aktörlük yamasin.
Bir mezheb boyutuna götürmesin bu isi.

Islamin kalesiymis...
Bu söylem siilerin hüsnü kuruntusu.

cennur için yazdıklarım sizin içidne geçerli.

eğer bir baskı varsa tabiki kabul edilemiz. hiç bir müslüman mezhep farkından dolayı baskı altına alınamz. ama cami konusunda kurusa bakmayın ama sizin gibi düşünmüyorum. kardeşim zaten merkezi cami anlayışı var. cami camidir. sunnisi şiisi olmaz merak etmesinler aynı kıbleye yöneliyorlar. cami ayırımı tam bir rezalettir gitsinler olan camilerde namazlarını kılsınlar. böyle anlayış olmaz ben kabul etmiyorum.


ben iranı her yanlışı ve akidesi ile kabul ediyorum demiyorum. kardeşimizdir. zalim ve kafirere karşı her halukarda destekliyoruz ve seviyoruz. şiiiiiiiii de olsa onu asla mezhepçiliğe kurban etmeyiz.

ayrıca : osmanlıda iç isyanlaradan bahsederken osmanlının islam halifesi ile savaştığınıda dillendirin osmanlı ak kaşık değil !

Özgür Çağrı
12-05-2011, 02:44
Ayrıca biz iranla 400 senedir savaşmıyoruz :)
Ki biz memlüklülerlede
Karamanoğullarıylada tarih boyunca çatışmalar yaşamışız.
Aynı şekilde akkoyunlularla karakoyunlularla

onlarda müslümandı.

400 yıl önce iranla yaşadığımız çatışmalar irana has bir durum değil ki .


Ondan tarih vurgusu yapılması son derece abes.

Ammar
12-05-2011, 02:48
Ayrıca biz iranla 400 senedir savaşmıyoruz :)
Ki biz memlüklülerlede
Karamanoğullarıylada tarih boyunca çatışmalar yaşamışız.
Aynı şekilde akkoyunlularla karakoyunlularla

onlarda müslümandı.

400 yıl önce iranla yaşadığımız çatışmalar irana has bir durum değil ki .


Ondan tarih vurgusu yapılması son derece abes.

aynen katılıyorum osmanlı savaşlarının büyük bölümü müslümanlarla olmuştur hatta islam halifesiylede savaşı halifelikle padişahlığı birleştirmiştir.islama bir abes zinciri oluşturmuştur. sarhoşlar bile halife olmuş başımıza. ama buna rağmen osmanlıyıd aseveriz ve saygı duyarız savunuruz. sonuç itibari ile islama hizmet etmiştir.

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 02:54
Ayrıca biz iranla 400 senedir savaşmıyoruz :)
Ki biz memlüklülerlede
Karamanoğullarıylada tarih boyunca çatışmalar yaşamışız.
Aynı şekilde akkoyunlularla karakoyunlularla

onlarda müslümandı.

400 yıl önce iranla yaşadığımız çatışmalar irana has bir durum değil ki .


Ondan tarih vurgusu yapılması son derece abes.

Bizim o saydığın devletlerle olan savaşlarımızla iranla olan savaş yada sürtüşmelerimiz bir değil ki... iran kendi mezhebini dayatıyor....
Şunu belirtmek isterim ki iran düşmenı falan değilim ama abartılmasından yanada değilim... Müslüman olmayanlara karşı irandan tarafım ama bu görüşle iranın İslam alemine bi faydası dokunacağını zannetmiyorum....

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 02:56
Cami ayirimi olmasin diye bugün Türkiyede caferi mescitleri, alevi cem evleri kapatilsa yeri yerinden oynatirlar Türklerin fasit damari atti diye...Ayri cami bir ihtiyacsa yapilmalidir.Sünniler bunu talep ediyorsa yapmalarina engel olmasinlar...senin veya benim fikrim önemli degil...

Iran Osmanlidan korktugundan yüzyillarca sesini cikaramiyordu...yoksa cok bariscil oldugundan degil.

Osmanli elbette türk beylikleriylede savasti.
Buda gösteriyorki,
Allah yolunda irk, dil ve mezhep gözetilmez. Dogru neyse o yapilir.

Özgür Çağrı
12-05-2011, 02:57
yıllarca İrana düşman kesildiğimiz kadar amerikaya düşman kesilseydik şu an natonun ortadoğuda ki gayrı meşru çocuğu gibi davranıyor olmazdık diye düşünüyorum.

depare
12-05-2011, 02:57
Van'da 4.9 büyüklüğünde deprem

http://im.haberturk.com/2011/12/05/694080_detay.jpg?1323039744


Konu yanlış yere taşınmış silmenizi rica ediyorum :)

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:01
Bugün iran'ı küfür olarak gören gruplar türkiyede şirk bataklığına saplanmış bidatlarıyla İslamı yozlaştırmaya çalışan rivayetlerini vahyin önünde tutan gruplardır. İşte bunlar emevi sünniliğinin devamıdır. İranda da buna benzer dolu grup vardır. Bunlarda şirk ve bidat ehli olmuşlardır. Onlarda safevi şiasının devamıdır.
Yani mantık ve icraat açısından bu grupların birbirinden farkları yoktur.
Türkiye'de emevi sünniliği tamamen etkin olmadığı gibi İranda'da safevi şiası tamamen etkin değildir.
Ondan genelleme yapmak bir ülkeyi küfürle itham etmek gereksizdir.
Hele hele Laik Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları olarak başka devletleri küfürle itham etmek ayıptır :)

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 03:02
yıllarca İrana düşman kesildiğimiz kadar amerikaya düşman kesilseydik şu an natonun ortadoğuda ki gayrı meşru çocuğu gibi davranıyor olmazdık diye düşünüyorum.

her zamanki hatani tekrar ediyorsun kardesim...
Iran'a düsman degiliz ...yalnizca oldugundan farkli gösterilmesine karsiyiz. islamin kalesi olamaz sebeplerini saydik.

onurcan
12-05-2011, 03:02
İlk olarak sizlere İran içinde nüfusun % 30′dan fazlasını oluşturan Sünni azınlığın yaşadıklarına dair gerçekten şok edici bir hadiseyi fotoğraf ve belgeriyle vererek paylaşmak istiyoruz.Önemli olan bir nokta da bu haber üzerine bazı yerlerde abartıya kaçacak şekilde yazı ve yorumların yapılmış olması; ancak görünenler bunların hiçbirinin bu meşum hadiseyi eleştirmedikleri ve neredeyse meşrulaştırmaya çalıştıkları yönünde. Oysa hadise tüm dünya basınında yer aldı. Hatta İran Devlet Başkanı Ahmedinecat’a Sünni Ulema konuyla ve Sünnilerin çektiği zulümlerle ilgili bir de mektup gönderdi.

Haberin İlki Şöyle:

İran’da Sünni Medreseye Baskın

Geçtiğimiz hafta düzenlenen baskında idarecilerle birlikte 300′e yakın öğrenci gözaltına alınırken bina da yerle bir edildi.

Baskın görüntülerinin yayınlandığı ‘sunnionline.net’ internet sitesinde yer alan habere göre olay, İran yönetiminin ülkede gayri resmî rakamlara göre yaklaşık 20 milyonu bulan Sünnilere yönelik son dönemde uyguladığı baskı politikasının son örneği.

Zaman’a konuşan yerel kaynaklar, Muhammed Hatemi döneminde Türkmen, Arap, Kürt ve Belucilerden oluşan Sünnilere karşı nispeten daha ılımlı bir siyaset izlendiğini; Mahmud Ahmedinejad’la birlikte bunun değiştiğini ifade ediyor. İran yönetiminin iki ay önce aldığı bir karar da bunun işareti olarak yorumlanıyor. Söz konusu karara göre, devletin hiçbir katkıda bulunmadığı Sünni medreselere İran’ın dinî lideri Ayetullah Ali Hamaney’in bir temsilcisi atanacak. Söz konusu temsilci, olağanüstü yetkilere sahip olup her şeye müdahale edebilecek. Bu durumun Sünniler arasında ciddi tepkiyle karşılandığı ifade ediliyor.

Sünniler, İran’ın 70 milyon nüfusunun 20 milyonunu oluşturmasına rağmen kabinede hiçbir Sünni bakanın bulunmamasından yakınıyor.

Kaynak: Zaman Gazetesi



İkinci haber ise yorumlarla birlikte şöyle:

İran Bir Sünni Okulu Yıktı

27 Ağustos 2008 tarihinde Sistan ve Belucistan bölgesinin güneybatısındaki Zebul şehrinin kenar mahallesinde yer alan Azimabad’taki bir Ebu Hanife Sünni Okulu İran rejimi tarafından ağır yapı makineleri ve buldozerleri tarafından yıkıldı.

Okul, İran rejiminin teokratik yönetiminin ilk günlerinden beri baskı altında tutulan Sünni Müslümanlara ait.Devlet güvenlik güçleri sabahın ilk saatlerinde yıkım ekipleriyle birlikte gelerek yatılı olarak okulda kalan yaz öğrencilerince kullanılan birkaç prefabrik evlerle beraber yıktı.

Yine İran güvenlik birimleri yerel halk tarafından ihtiyaç duyulan sınıf odalarına bağışlanan birkaç evi de yıktı.

Herhangi bir toplumsal protesto yaşandığında Mollaların Sünnilere saygı gösterdikleri iddiasına rağmen İran halkının geri kalan kısmı da aynı baskı altında yaşıyor.

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Sistan ve Belucistan bölgesi şiddetli baskılara maruz kaldı. Zahidan, İran-Şahr, Sarbaz ve diğer küçük kasabalarda birçok idam olayı yaşandı.

İran’daki Ehli Sünnetin resmi sitesinde verilen ayrıntılar okulun aynı zamanda İran’daki Ehli Sünnetin en büyük dini merkezlerinden bir tanesi olduğuna yer verdi. Okulda 600 civarında öğrenci okumaktaydı.

Çirkin saldırı için 80 (seksen) civarında İran güvenlik güçlerine ait araçla gelindiği bildiriliyor. Gece yarısı yapılan baskında uyumakta olan öğrenci, hoca ve mevcut herkes odalarından alınıyor. Sonrasında sebep gösterilmeksizin bu büyük bina yerle bir ediliyor.

İran’da Ehli Sünneti hedef alan bu çirkin saldırılara dair acaba bu forumu ziyaret eden kardeşlerimiz tek bir kelime duydular mı şimdiye kadar? Ne yazıkki hayır? Peki bu, yaşanılan acı olayların olmadığı anlamına mı geliyor? Tabiki hayır!

Bizler sizlere bu olayları duyurmakla en azından mesuliyetimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Siteyi ziyaret edenler İran rejiminin Ehli Sünnet alimlerini nasıl hedef aldığını, kaç tanesini şehit ettiğini, kaç tanesini tutukladığını ve İran’daki Ehli Sünnet kardeşlerimizin nasıl bir zulme ve baskıya maruz kaldıklarını fotoğraf ve belge, hatta videolar ile göreceklerdir. Artık diğer kardeşlerimizi uyarmak da bu yazıyı okuyanların görevidir.

Vesselam

İşte Kur’an-ı Kerimlerin bile hedef alındığı çirkin saldırının belgesi. Lütfen dikkat bunu ne siyonist ne amerikalı yapmıyor? İran devletine bağlı askerler ve yetkililer gerçekleştiriyor? Bakınız da Ehli Sünnete nasıl bir düşmanlık besliyorlar görünüz! Slogancı gruplara duyurulur!


http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/291917_169447536472648_142729369144465_336339_1323 464190_n.jpg

http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/308170_169447359805999_142729369144465_336336_1239 024974_n.jpg


http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/302544_169447406472661_142729369144465_336337_1006 832091_n.jpg


http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/294786_169447476472654_142729369144465_336338_3045 18724_n.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 03:03
yıllarca İrana düşman kesildiğimiz kadar amerikaya düşman kesilseydik şu an natonun ortadoğuda ki gayrı meşru çocuğu gibi davranıyor olmazdık diye düşünüyorum.

bu halkı amerikan aşığı iran düşmanı zannediyorsun sanırsam furkan... ama öyle değil... amerikan düşmanı olduğumuz kadar dışarıya karşı iranıda savunuruz fakat bu onların zamanında nerler yaptığını ve aynı yolda ilerleyip fırsat bulunca neler yapacakları gerçeğini gizlemez....
Sana göre gayrimeşru çocuksak başka ama bence Rolünün farkında yiğit bir delikanlı..

Cihannur
12-05-2011, 03:08
İki kesimde mezhepsel takıntıları yüzünden vahdetin önünde engel teşkil etmektedir.

Yeryüzündeki Sünni-Şii nüfusun dağılımını gösteren şu haritaya bakarsan İslami vahdetin önünde kimin engel olduğunu rahatlıkla görürsün.

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

İtikadı bozuk olan % 10 civarındaki Şiiler, bozuk itikatlarından vazgeçip Ümmet-i Muhammedin % 80 civarında bölümünü oluşturan ve itikatları doğru olan Sünnilere dâhil oldukları zaman İslami vahdet sağlanacaktır inşaallah. İslami vahdetin önündeki en büyük engel bozuk Şiilik'tir.

Ammar
12-05-2011, 03:08
iran deyince bazılarının tüyleri diken diken oluyor başlıyor düşmanlık ama ABD deyince şerefsiz emperyalist demekle yetiniyorlar...

EpiVaTeS
12-05-2011, 03:09
irana düşman gözle felan bakmıyorum...
ama öyle islamın lideri önderi gibide kabul etmem...
napmışta önderlik etmiş...
destek vermiyormuymuş diye duydum az önce burda...
la desteğin kralını veriyor lübnan'da şiilere suriyede nusayrilere...
esat babasından mı alıyo desteğide kendine iman ettiriyor...???

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 03:12
iran deyince bazılarının tüyleri diken diken oluyor başlıyor düşmanlık ama ABD deyince şerefsiz emperyalist demekle yetiniyorlar...

Ben anlatamıyorum galiba... irana düşman olan yok konuya yazanlar arasında amerikayı seveninde olduğunu zannetmiyorum... benim demek istediğim İslamın kurtarıcısı gibi görmemek gerek.. çünki onların görüşü doğrultusunda eğer ellerine güç geçerse önce hedef biziz...

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:12
İranın liderlik palavralarına ve sonu gelmez blöflerine de
Kör bir iran düşmanlığınada
karşıyım.

Ertuğrul ÖZGÜL
12-05-2011, 03:14
İranın liderlik palavralarına ve sonu gelmez blöflerine de
Kör bir iran düşmanlığınada
karşıyım.

Tamda özet olmuş... iranın düşmanı değil abartının karşısındayım....

EpiVaTeS
12-05-2011, 03:15
demek istediğimi furkan söylemiş...
ertuğrulda deklare etmiş...
olay bu kadar basit...

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 03:18
İran ümmetin yüz akıdır...

Sahabeye hakaret edercesine siilikte ileri gitmeleri yüzünüzü hicmi kkizartmiyor muhterem...

iran deyince bazılarının tüyleri diken diken oluyor başlıyor düşmanlık ama ABD deyince şerefsiz emperyalist demekle yetiniyorlar...

Buyur kardesim...su manzara karsisinda tüylerin diken diken olmuyorsa bari hassas olanlara birsey demeyin.
Düsmanim yapsa sunu, düsman derim lanet ederim...Islamin KALESI!!! yapiyorsa ne diyeyim??





http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/291917_169447536472648_142729369144465_336339_1323 464190_n.jpg

http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/308170_169447359805999_142729369144465_336336_1239 024974_n.jpg


http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/302544_169447406472661_142729369144465_336337_1006 832091_n.jpg


http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/294786_169447476472654_142729369144465_336338_3045 18724_n.jpg

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 03:20
demek istediğimi furkan söylemiş...
ertuğrulda deklare etmiş...
olay bu kadar basit...

Aynen...katiliyorum.

depare
12-05-2011, 03:25
Gayet doğru anlıyoruz :)

Ammar
12-05-2011, 03:27
Yeryüzündeki Sünni-Şii nüfusun dağılımını gösteren şu haritaya bakarsan İslami vahdetin önünde kimin engel olduğunu rahatlıkla görürsün.

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

İtikadı bozuk olan % 10 civarındaki Şiiler, bozuk itikatlarından vazgeçip Ümmet-i Muhammedin % 80 civarında bölümünü oluşturan ve itikatları doğru olan Sünnilere dâhil oldukları zaman İslami vahdet sağlanacaktır inşaallah. İslami vahdetin önündeki en büyük engel bozuk Şiilik'tir.
bu haritaya göre sünnilerin utançlarından başlarını kaldırmaması gerekirdi bilem anlatabiliyor muyum ? sembolik bir devletleri bile yok islamla yönetilen şiiler yerleri bile görünmüyor haritada ama islami devlet kurmuşlar yönetiyorlar az çok doğru yanlış yada eksik tam fark etmz.

İranın liderlik palavralarına ve sonu gelmez blöflerine de
Kör bir iran düşmanlığınada
karşıyım.

ben kale dedim önder demedim. tüm küfür onlara yönelmiş. ki zaten diğer müslümanların küfrü rahatsız ettiği yok. iran düşerse müslüman iyicene batacaklar.

seni teyid edenler bunu iyi okusun :)

iran islam devrimlerin oluşması için ve bu zamanda da yapılabilirliliği ortaya koyması için bir idoldur kardeşim tabi böyle düşünceleri olmayanlar laiklik en iyi sistem diyenler varsa onlar haklı olabilir.

İntifada
12-05-2011, 03:28
la hayatında iranı gezmemiş dolaşmamış adamlardan iranı dinliyorsunuz...
irana gitmemiş adamların analizleriyle iranı değerlendiriyorsunuz...
öyleki geçen elemanın birisi şii karşıtı bi siteden alıntı gösterdi humeyniye ait dediği kitap humeyninin değil ;D
önce şu devletçiliği milliyetçiliği bi kenara atıp kendi ülkenizin pisliklerini konuşun sonra iranı...
dört dörtlük bir ülke değil üstelik şu an hiç değil...
muhalifleri susturuyorlar baskıcılık var ve suriye olayları imam humeyninin kemiklerini sızlatıyorlar...
mezhep fanatizmine dur deyin...
ben bir sünniyim ama madem resim mesim konuluyor kendi mezhebimi savunanları zora sokacak dolu şey koyarım...
bu mezhebimi bağlar onunla amel ettiğini sağlayanlarımı kararı siz verirsiniz...
humeyninin dediğini savunuyorum...
la şiiye la sünniye vahde vahde islamiye...

EpiVaTeS
12-05-2011, 03:31
la hayatında iranı gezmemiş dolaşmamış adamlardan iranı dinliyorsunuz...
irana gitmemiş adamların analizleriyle iranı değerlendiriyorsunuz...
öyleki geçen elemanın birisi şii karşıtı bi siteden alıntı gösterdi humeyniye ait dediği kitap humeyninin değil ;D
önce şu devletçiliği milliyetçiliği bi kenara atıp kendi ülkenizin pisliklerini konuşun sonra iranı...
dört dörtlük bir ülke değil üstelik şu an hiç değil...
muhalifleri susturuyorlar baskıcılık var ve suriye olayları imam humeyninin kemiklerini sızlatıyorlar...
mezhep fanatizmine dur deyin...
ben bir sünniyim ama madem resim mesim konuluyor kendi mezhebimi savunanları zora sokacak dolu şey koyarım...
bu mezhebimi bağlar onunla amel ettiğini sağlayanlarımı kararı siz verirsiniz...
humeyninin dediğini savunuyorum...
la şiiye la sünniye vahde vahde islamiye...



he işte reyis...:)
bende bunu diyodum...
akabe vakfına gidenler neden bunu diyor...

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:32
İranda bir İslam ınkılabı olmuş olabilir . Ama İran İslam ınkılabı İslam devrimleri için bir örnek olamaz çünkü İran İslam ınkılabının bugün geldiği noktada
insan hakları ihlalleriyle
günden güne artan mezhepsel takıntılarla
ve hiç demokratik olmayan iranda mazlumları ezen bir anlayışıda görüyoruz.

Humeyni der ki ben en çok mollalara karşı savaştım :)

Mollalar iranın ergenekonudur ki böyle bir İslam Cumhuriyeti diğer devletleri için örnek gösterilemez.

İntifada
12-05-2011, 03:33
he işte reyis...:)
bende bunu diyodum...
akabe vakfına gidenler neden bunu diyor...

ne diyo akabe vakfına gidenler ?

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:33
Ama iran'da bizim düşmanımız değildir.
Fanatik sünniler irana söverek egolarını tatmin ediyorlar. Aynı şekilde irandaki şiilerde sünnilere söverek egolarını tatmin ediyorlar.
Deminden beri diyorum ya
emevi sünniliği ile safevi şiasının farkı yoktur diye.

Ammar
12-05-2011, 03:35
valla öyle bir hava estirşiyorlar sanki iran mükemeldir hiç bir hatası yoktur her yanlış ve hatasıyla savunuyormuşuz gibi bir saldır var resmen. kardeşim yanlışıyla doğrusuyla akidesi ile her ne ise zalimlere ve kafirlere karşı irandan yanayız onu karartmaya çamurlamaya kötüleme hiç gerek yoktur bize birşey kazandırmaz ama zalimlere çok şey kazandırır. onların istediği de o zaten. var sayımlar üzerine gitmeyede gerek yok islamda yok öyle birşey ilerde bilmem ne yapmayacağı ne malum diye bir müslümana tavır takınılmaz. islam zahire bakar. biz kardeşlikten vahdetten yanayız. bu zaman bir birimize düşme zamanı değildir. sünniler bi iran gibi dik durmasın ı bilsinler islama hakkıyla sarılıp onunla yönetilsinler o zaman belki iranda kendine çeki düzen verir. beli eskiii osmanlıda olduğu gibi güçlü sunnilerden korkar. ama önce bi oraya gelelim bölük parçık olmuşuz bi derdimiz iran kalmış sanki.

İntifada
12-05-2011, 03:38
yo iranı çokça eleştiririm...
ama eleştiriye bunlar şii sapık olduğu için böyle yapıyorlar diye başlamam...
alakası yok çünkü...
politik hatalar yapıyorlar...
muhaliflere karşı sertler...
özgürlük kısıtlaması var muhaliflere...
saldırıya mezhepsel olarak başlanınca iranı savunurum...

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 03:38
öyleki geçen elemanın birisi şii karşıtı bi siteden alıntı gösterdi humeyniye ait dediği kitap humeyninin değil ;D

ben bir sünniyim ama madem resim mesim konuluyor kendi mezhebimi savunanları zora sokacak dolu şey koyarım...



Haksizlik ve adaletsizlik yapan sünni bile olsa telin ederiz...karsisindayiz...bundan ötürü kimse zora girmez.
Zora ancak, haksizliga karsi olamaynalar girer.


Sana gecenlerde bir konuda humeyni hakkinda bir kitap kaynagi vermistim...o eleman dedigin benmiyim?
Ve bahsettigin kitab mevzusu o mevzumudur?

İntifada
12-05-2011, 03:41
yok sen değilsin...
bu başka reelden bir arkadaşım ;D
valla ben hiç bi sünninin sünni dünyasında yapılan saçmalıklara ses ettiğini görmedim ;D
edenede itikadı bozuk diyolar işte ;D

Cihannur
12-05-2011, 03:42
İranın liderlik palavralarına ve sonu gelmez blöflerine de
Kör bir iran düşmanlığınada
karşıyım.

Bu, yeryüzündeki Sünni-Şii dağılımını gösteren harita:

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

Bu da, Hz. Ömer tarafından ortadan kaldırılan Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılındaki topraklarını gösteren bir harita:

http://img267.imageshack.us/img267/8154/sassanidempire620.png (http://imageshack.us/photo/my-images/267/sassanidempire620.png/)

1. haritadaki Şii nüfusun toplandığı alanla, 2. haritadaki Sasani İmparatorluğu'nun topraklarını gösteren alan arasındaki benzerliği görüyorsun değil mi? Şiilik, Sasanilerin, Hz. Ömer'in, Sasani Devleti'ni ortadan kaldırmasına duydukları tepki ve öfkeden dolayı bağlandıkları bir inanç olarak değerlendirilebilir.

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:42
yok sen değilsin...
bu başka reelden bir arkadaşım ;D
valla ben hiç bi sünninin sünni dünyasında yapılan saçmalıklara ses ettiğini görmedim ;D
edenede itikadı bozuk diyolar işte ;D


şekil bir a olarak akıncı34 ;D

Ammar
12-05-2011, 03:43
işte bütün mesele bu adam siyasi, politik bir hata yapıyor. eleştirinin ilk kelimesi "şii" ile başlıyor tamamd akardeşim benim bu mezhepsel bir mesele değil. bu müslümanlara zarar vermektedir. zalimlerin ekmeğine yağ sürmektir. eleştirleriniz biraz yapıcı olsun. var sayımlara üzerine yıkıcı olmasın.

Özgür Çağrı
12-05-2011, 03:43
Bu, yeryüzündeki Sünni-Şii dağılımını gösteren harita:

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

Bu da, Hz. Ömer tarafından ortadan kaldırılan Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılındaki topraklarını gösteren bir harita:

http://img267.imageshack.us/img267/8154/sassanidempire620.png (http://imageshack.us/photo/my-images/267/sassanidempire620.png/)

1. haritadaki Şii nüfusun toplandığı alanla, 2. haritadaki Sasani İmparatorluğu'nun topraklarını gösteren alan arasındaki benzerliği görüyorsun değil mi? Şiilik, Sasanilerin, Hz. Ömer'in, Sasani Devleti'ni ortadan kaldırmasına duydukları tepki ve öfkeden dolayı bağlandıkları bir inanç olarak değerlendirilebilir.


Yuh artık yahu ne alaka ya.

Kerbelayı
cemel vakasını

falan unut

sasanilerle şiayı bağdaştır

uf nutkum tutuldu.

İslam tarihi dersin kaçtı senin abey :)

Ammar
12-05-2011, 03:48
Bu, yeryüzündeki Sünni-Şii dağılımını gösteren harita:

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

Bu da, Hz. Ömer tarafından ortadan kaldırılan Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılındaki topraklarını gösteren bir harita:

http://img267.imageshack.us/img267/8154/sassanidempire620.png (http://imageshack.us/photo/my-images/267/sassanidempire620.png/)

1. haritadaki Şii nüfusun toplandığı alanla, 2. haritadaki Sasani İmparatorluğu'nun topraklarını gösteren alan arasındaki benzerliği görüyorsun değil mi? Şiilik, Sasanilerin, Hz. Ömer'in, Sasani Devleti'ni ortadan kaldırmasına duydukları tepki ve öfkeden dolayı bağlandıkları bir inanç olarak değerlendirilebilir.

ya Allah aşkına hikaye yazmayalım. ne alakası var. ozaman adamlar neden islamla yönetiyor. ateş perets olsalardı bu hikayeleri bırakalım. islamla savaşan istemediğin kadar sünni var nezheplerden bahsedip duruyoruz. kardeşler BİZE FAYDASI YOKTUUUUURRRR bırakalım şu şiii sunni meselelerini daha ciddi konular üğzerinde kafa yoralım mesela şuan inim inlim inleyen müslüman memeleketler var. iranı sonraya bırakalım.

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 03:50
yok sen değilsin...
bu başka reelden bir arkadaşım ;D
valla ben hiç bi sünninin sünni dünyasında yapılan saçmalıklara ses ettiğini görmedim ;D
edenede itikadı bozuk diyolar işte ;D


Seni bilmem ama haksizlik karsisinda susan dilsiz seytandir fehvasinca, haksizlik yapan sünni bile olsa biz onun karsisindayiz...

Iran düsmanligi yapmiyoruz.
Irani islamin kalesiymis gibi göstermelerine tepkiliyiz o kadar.

Iranin yaptigi fasistce davranislari,
Türkiyede görsek elestiririz...nitekim defalarcada elestirdik.

depare
12-05-2011, 03:53
Sırf İran ile Türkiye arasın da diplomatik kriz çıkartacağı gerekçesiyle yayınlanmayan kitaplar var :)

Yayınlansa keşke o zaman siz görün İranda ki yaptırımları Suriye solda sıfır kalır :)

Ammar
12-05-2011, 03:54
Seni bilmem ama haksizlik karsisinda susan dilsiz seytandir fehvasinca, haksizlik yapan sünni bile olsa biz onun karsisindayiz...

Iran düsmanligi yapmiyoruz.
Irani islamin kalesiymis gibi göstermelerine tepkiliyiz o kadar.

Iranin yaptigi fasistce davranislari,
Türkiyede görsek elestiririz...nitekim defalarcada elestirdik.

yaw kardeşim şu kaleye takıldınız kaldınız kaç defa açıkladım bi geri dönün bi tekarar okuyun ayrıca kalesi olsa kaybınız mı olacak ?? yoksa türkiyenin olduğunum mu idaa ediyorsunuz !

ayrıca islamı kalesi olamdığı konusunda karşı çıkanların hiç biri somut birşey söylemiyor şiii demekten başka.

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 04:02
yaw kardeşim şu kaleye takıldınız kaldınız kaç defa açıkladım bi geri dönün bi tekarar okuyun ayrıca kalesi olsa kaybınız mı olacak ?? yoksa türkiyenin olduğunum mu idaa ediyorsunuz !

ayrıca islamı kalesi olamdığı konusunda karşı çıkanların hiç biri somut birşey söylemiyor şiii demekten başka.

Olsa olsa ancak futbol kalesi olur....

Ben Türkiyenin Islamin kalesi oldugunu iddia etmedim...etmemde, cünkü sizin gibi bir hayal aleminde bir seyi oldugundan büyük görmem.

Size siiligi bir sebep olarak göstermedim.
Siz benim mesajlarimi okumuyormusunuz?

Güney Azerbaycan sorununa yaklasimini söyledim ki bu sizin tabirinizle politik bir mesele.
Sünnilerin camii talebi ile alakali ve sünni cematlerin cektigi sikintilarla alakali birsey yazdim ki buda idari bir mesele.
Size suriye münasebeti ile alakali yazdim ki buda siyasi bir mesele....

Siiligi ancak ümmetin yüz aki olarak görenler icin bir ikaz vazifesi olarak dile getirdim.
Yaptiklari yikimlari sordum...

Daha ne söyliyeyim SOMUT olarak?

Cihannur
12-05-2011, 04:08
ya Allah aşkına hikaye yazmayalım. ne alakası var. ozaman adamlar neden islamla yönetiyor. ateş perets olsalardı bu hikayeleri bırakalım. islamla savaşan istemediğin kadar sünni var nezheplerden bahsedip duruyoruz. kardeşler BİZE FAYDASI YOKTUUUUURRRR bırakalım şu şiii sunni meselelerini daha ciddi konular üğzerinde kafa yoralım mesela şuan inim inlim inleyen müslüman memeleketler var. iranı sonraya bırakalım.

Yuh artık yahu ne alaka ya.

Kerbelayı
cemel vakasını

falan unut

sasanilerle şiayı bağdaştır

uf nutkum tutuldu.

İslam tarihi dersin kaçtı senin abey :)

Niye Ümmet-i Muhammedin büyük çoğunluğu o acı olaylardan dolayı itikatlarını bozmamışlar ve İslam'ın doğru itikadı olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat itikadından olmuşlar da; Kerbela'dan, Cemel Vakası'ndan, Sıffın Savaşı'ndan dolayı itikatlarını bozup Şii olanlar niye büyük çoğunlukla Sasani İmparatorluğu'nun topraklarında yaşayan kişiler olmuşlar? Tesadüf demeyin sakın; gülerim ha!http://img213.imageshack.us/img213/8729/gozkirpanvegulensmiley1.gif (http://img213.imageshack.us/i/gozkirpanvegulensmiley1.gif/)

Ammar
12-05-2011, 04:10
Olsa olsa ancak futbol kalesi olur....

Ben Türkiyenin Islamin kalesi oldugunu iddia etmedim...etmemde, cünkü sizin gibi bir hayal aleminde bir seyi oldugundan büyük görmem.

Size siiligi bir sebep olarak göstermedim.
Siz benim mesajlarimi okumuyormusunuz?

Güney Azerbaycan sorununa yaklasimini söyledim ki bu sizin tabirinizle politik bir mesele.
Sünnilerin camii talebi ile alakali ve sünni cematlerin cektigi sikintilarla alakali birsey yazdim ki buda idari bir mesele.
Size suriye münasebeti ile alakali yazdim ki buda siyasi bir mesele....

Siiligi ancak ümmetin yüz aki olarak görenler icin bir ikaz vazifesi olarak dile getirdim.
Yaptiklari yikimlari sordum...

Daha ne söyliyeyim SOMUT olarak?

devrim yaptığında bazıları için ancak futbol oynayabiliyorlardı.
aramzıda çokça kullanılan bir cümle var " kudüs'ün kurtuluşu ümmetin kurtuluşudur " ne deniliyor bi nedeni var değil. ? evet benim için iran şuan islamın kalesidir. ve ümmetin yüz akıdır müslüman gibi dik duran taviz vermeyip ama fakat yalnız ve lakin deyim boyun eğemiyor bunun için bile olsa onu ümmetin yüz akı olarak görmek yeterdir. tüm kafir ve zalimlerin başına üşüşmesi tesadüfi değildir tamamen islami rejim düşmanlığıdır. ve onu rejimin yıkılması islamın kalesiz kalmasıdır.. savunmasız kalmasıdır kafir ve zalimlerin çirit ortamı bulması demektir.bu açıdan önemsiyor ve destekliyoruz.

Ammar
12-05-2011, 04:13
Niye Ümmet-i Muhammedin büyük çoğunluğu o acı olaylardan dolayı itikatlarını bozmamışlar ve İslam'ın doğru itikadı olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat itikadından olmuşlar da; Kerbela'dan, Cemel Vakası'ndan, Sıffın Savaşı'ndan dolayı itikatlarını bozup Şii olanlar niye büyük çoğunlukla Sasani İmparatorluğu'nun topraklarında yaşayan kişiler olmuşlar? Tesadüf demeyin sakın; gülerim ha!http://img213.imageshack.us/img213/8729/gozkirpanvegulensmiley1.gif (http://img213.imageshack.us/i/gozkirpanvegulensmiley1.gif/)

kerbela çoğrafyasından haberin var mı ? yok deme güleriz haa :)

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 04:17
tüm kafir ve zalimlerin başına üşüşmesi tesadüfi değildir tamamen islami rejim düşmanlığıdır

Bir yanilgi daha.

Batililar Iranin basina rejimi icin üsüsmüyor.
Tek gaye petroldür...
Sah devrinde oldugu gibi imtiyaz pesindeler.
Simdiki rejim imtiyaz muslugunu kesti.

Son derecede iddiali yaziyorum.
Bugün Iran batililara petrol imtiyaz hakki tanisa,
irandaki rejim TEK BIR batili ülkenin umrunda bile olmaz...

Ha dünya islami hareketine destek vermiyormu?...veriyor...vermekte zorunda...vermese varlik sebebini sorgulamak zorunda. Lakin perdenin arkasindaki oyunuda analiz etmezsen böyle hayal aleminde gözünüzde büyütürsünüz....

Cihannur
12-05-2011, 04:22
bu haritaya göre sünnilerin utançlarından başlarını kaldırmaması gerekirdi bilem anlatabiliyor muyum ? sembolik bir devletleri bile yok islamla yönetilen şiiler yerleri bile görünmüyor haritada ama islami devlet kurmuşlar yönetiyorlar az çok doğru yanlış yada eksik tam fark etmz.


Yeryüzünde şeriatla yönetilen hiçbir Sünni ülke olmadığını mi iddia ediyorsun? Pakistan'ın resmî adı Pakistan İslam Cumhuriyeti'dir mesela. Sudan şeriatla yönetiliyor diye biliyorum. Malezya'da da şeriatın geçerli olduğu eyalet ya da eyaletler var galiba. Libya'da şeriat hukukuna göre bir yönetim kurulacak inşaallah. Belki dünyada İslam Şeriatı'nın uygulandığı başka Sünni ülkeler de vardır.

İntifada
12-05-2011, 04:25
ben bu şeriatin şiisini sünnisini anlamıyorum ki...
iranın şeriatla yönetilmesini şiilikle bağdaştırmak yanlıştır zira imam humeyni şiilikle sunniliği birbirine en çok yaklaştıran alim olarak bilinir...
ki iranın anayasasında resmi mezhep olarak caferilik yazar...
malum imam cafer ebu hanifenin hocasıdır...

Cihannur
12-05-2011, 04:34
kerbela çoğrafyasından haberin var mı ? yok deme güleriz haa :)

Kerbela coğrafyasından bahsediyorsun de mi? Hani şu Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılında hâkim olduğu toprakları gösteren haritada Sasani İmpartorluğu'nun sınırları içinde bulunan Kerbela coğrafyasından.http://img835.imageshack.us/img835/7210/hinzirsmiley.gif (http://img835.imageshack.us/i/hinzirsmiley.gif/)

http://img267.imageshack.us/img267/8154/sassanidempire620.png (http://imageshack.us/photo/my-images/267/sassanidempire620.png/)

İntifada
12-05-2011, 04:44
adam sasani diyor yav ;D
hz.ömer diyor...
ona bakarsan hz.ömer hz.muhammedi öldürmeye gitmeye niyetlenirken müslüman oldu ne yapalım yani...
hidayet öncesini işin içine katıp fikir yürütmeyin...

Cihannur
12-05-2011, 05:07
adam sasani diyor yav ;D
hz.ömer diyor...
ona bakarsan hz.ömer hz.muhammedi öldürmeye gitmeye niyetlenirken müslüman oldu ne yapalım yani...
hidayet öncesini işin içine katıp fikir yürütmeyin...


Aynı soruyu sana da sorayım Akıncı. Niye Ümmet-i Muhammedin büyük çoğunluğu o acı olaylardan dolayı itikatlarını bozmamışlar ve İslam'ın doğru itikadı olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat itikadından olmuşlar da; Kerbela'dan, Cemel Vakası'ndan, Sıffın Savaşı'ndan dolayı itikatlarını bozup Şii olanlar niye büyük çoğunlukla Sasani İmparatorluğu'nun topraklarında yaşayan kişiler olmuşlar?

Hz. Ömer'in İran'ı fethi İranlıların içine öyle oturmuş ki, İranlılar Şii olup itikatlarını bozup ahiretlerini bile tehlikeye atarak sahabe düşmanlığı yapıp Allah Resulü'nün güzide sahabelerine dil uzatarak, hakaretler ederek İslam'ın doğru yolundan ayrıldılar.

Ammar
12-05-2011, 08:44
Yeryüzünde şeriatla yönetilen hiçbir Sünni ülke olmadığını mi iddia ediyorsun? Pakistan'ın resmî adı Pakistan İslam Cumhuriyeti'dir mesela. Sudan şeriatla yönetiliyor diye biliyorum. Malezya'da da şeriatın geçerli olduğu eyalet ya da eyaletler var galiba. Libya'da şeriat hukukuna göre bir yönetim kurulacak inşaallah. Belki dünyada İslam Şeriatı'nın uygulandığı başka Sünni ülkeler de vardır.

evet idaa ediyorum.

senin dediğin malezyada yerlerde Türkiyeki gibi müslümanlara baskı yok sadece. pakistanın adı resmiyette isterse ümmeti muhammed cumhuriyeti olsun. bize pratik lazım. sonuç itibari ile pratikçe şeriat değil ve ABD uşağı yönetimleri var. sudanın şeriatle yönetildiğini kanıtlasan çok sevineceğim. mutluda olacağım. bide sadece libyanın değil türkiye dahil tüm islam devletlerinin İslamın hükümleri ile yönetilsin istiyorum. olacak diyoruz umut ediyoruz inş. olur. sunnilerde sadeec şu var. devlet suudi kraliği gibi keyfine takılıyor bazı konularda şeriatta uyuyor güzel olabilir ancak devlet rejimi itibarile şeriat değil diktadır. ve islam bir bütündür. bir konuda laik olayım bir konuda müslüman olmaz öyle. şeriatle yönetileceksen tümden islamı kıstas alacaksın. onun için şeriatle yönetilen devlet yok :) biliyorum...

İntifada
12-05-2011, 14:07
Aynı soruyu sana da sorayım Akıncı. Niye Ümmet-i Muhammedin büyük çoğunluğu o acı olaylardan dolayı itikatlarını bozmamışlar ve İslam'ın doğru itikadı olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat itikadından olmuşlar da; Kerbela'dan, Cemel Vakası'ndan, Sıffın Savaşı'ndan dolayı itikatlarını bozup Şii olanlar niye büyük çoğunlukla Sasani İmparatorluğu'nun topraklarında yaşayan kişiler olmuşlar?

Hz. Ömer'in İran'ı fethi İranlıların içine öyle oturmuş ki, İranlılar Şii olup itikatlarını bozup ahiretlerini bile tehlikeye atarak sahabe düşmanlığı yapıp Allah Resulü'nün güzide sahabelerine dil uzatarak, hakaretler ederek İslam'ın doğru yolundan ayrıldılar.

Allah aşkına bu nasıl soru ?
ben cevap veremiyorum sen söyle neden ?


tikatlarını bozmamışlar ve İslam'ın doğru itikadı olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat itikadından olmuşlar da; Kerbela'dan, Cemel Vakası'ndan, Sıffın Savaşı'ndan dolayı itikatlarını bozup Şii olanlar

Size itikad tartısını kim verdi onu bilmiyorumda ehli sünnetim diyenlerin yaptıklarınıda görüyoruz...

BeldeiTAYYIBe
12-05-2011, 15:20
ki iranın anayasasında resmi mezhep olarak caferilik yazar...
malum imam cafer ebu hanifenin hocasıdır...


Üstadim,
kim hangi mezhepten beni artik pek ilgilendirmiyor.
Herkes birseyler demenin pesinde sinirlari zorlayip duruyorlar.
Biz diyecegimizi dedik...

Yalniz sunuda ilave edeyim...
Imami Caferi Sadik hazretleri evliyadandir, peygamger soyundandir yoluna canimiz feda olsun. Ayrica Ehli Sünnetin büyüklerindendir. Ki ben bugün Irandaki Caferiligin Imami Caferin yolu olmadigina inanirim...

velevki onun yolu...
Imami Caferi Sadikmi demis onlara sahabenin önde gelenlerine ileri geri konusun diye...hakaret edin diye...
Imamete inanmak,
Hilafeti red etmek demektir...hilafeti red etmek ise ilk üc halifenin hilafetini gayrimesru görmektir. Nitekim sianin ve caferiligin bu konudaki görüsleride bellidir.

Ben Hazreti Ebubekirin (R.A)
Hazreti Ömerin (R.A.)
Hazreti Osmanin (R.A.) Ve elbette Hazreti Ali (R.A.) efendimizin hilafetini tartismam bile...bunu tartismak basli basina bir hakarettir.


Konuyu mezhep meselesine götürmekte istemiyorum.
Kim hangi mezhebten veya mesrebten olursa olsun beni ilgilendirmez.

Konu günümüz Iranidir...
Iran ise fasist politikasindan vazgecmedigi müddetce degil islam aleminin kalesi olmak, kasimpasa spor kulübü stadinin kalesi bile olamaz....

Cihannur
12-05-2011, 15:20
Allah aşkına bu nasıl soru ?
ben cevap veremiyorum sen söyle neden ?

Size itikad tartısını kim verdi onu bilmiyorumda ehli sünnetim diyenlerin yaptıklarınıda görüyoruz...

Hz. Ömer'in İran'ı fethetmesinin içlerinde oluşturduğu acıdan. Meselenin özü budur. Kerbela bütün ümmetin ortak acısıdır; ama Kerbela'dan ve Cemel Vakası, Sıffın Savaşı gibi olaylardan dolayı itikatlarını bozanların pek çoğu Hz. Ömer'in devletlerini yıktığı İranlılar olmuştur. Niye İran'ın dışındaki neredeyse bütün İslam coğrafyası Sünni de, İran Şii? Sünni coğrafyanın insanları Hz. Ali'ye, Hz. Hasan'a ve Hz. Hüseyin'e kayıtsız mı; o büyük, o değerli, o güzel insanları sevmiyorlar mı hâşâ? Yok böyle bir şey! Kerbela'nın acısı Sünnilerin de içini yakar. Sünni coğrafya gezilirse tarih boyunca ve bugün Sünni coğrafyadaki milyonlarca erkek çocuğuna Ali, Hasan ve Hüseyin isimleri verildiği görülür.

İtikat tartısını Peygamber Efendimiz veriyor. Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, bu fırkalardan 72'sinin Cehennem'e gideceğini ve yalnızca birinin kurtulacağını, o kurtulan fırkanın da Peygamber Efendimizin ve onun ashabının yolunda olan fırka olduğunu buyurmuştur. Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkası, Allah Resulü'nün ve onun ashabının yolunda olan fırka olarak doğru yolda olan ve Cehennem'den kurtulan fırkadır inşaallah.

İntifada
12-05-2011, 15:37
o senin yorumun...
bir harita gösterip onun üzerinden yorum yapıyorsun...
ona bakarsan o sünni diye gösterdiklerinin hepsi tek mezhep mi ?
ehlü sünnet bir mezhep değil bir ekoldür...
hanefi sünni maliki hambeli selefi vahabi bir sürü mezhep var...
o mezheplerin içinde tarikatlar var sünneti farklı yorumlayan...
mesela cübbeli paso milleti ehli sünnet dışı sayıyor ne demekse...

yine fırka-ı naciye :)
o hadiste öyle senin anladığın gibi sünniler kast edilmiyor yada şii mollaların anladığı gibi şiiler kast edilmiyor yada bazı mezhepsizlerin anladığı gibi mezhepsizlik kast edilmiyor...
Ehli kıble olan sapıtmamış olan tüm ümmet fırkaı naciyedir...

bugün sadece sünniliği fırkai naciye sayanlar yarın hanefiliği ondan sonraki gün sadece kendi tarikatlarini fırkai naciye sayacak bunun sonu yok...

Cihannur
12-05-2011, 15:41
evet idaa ediyorum.

senin dediğin malezyada yerlerde Türkiyeki gibi müslümanlara baskı yok sadece. pakistanın adı resmiyette isterse ümmeti muhammed cumhuriyeti olsun. bize pratik lazım. sonuç itibari ile pratikçe şeriat değil ve ABD uşağı yönetimleri var. sudanın şeriatle yönetildiğini kanıtlasan çok sevineceğim. mutluda olacağım. bide sadece libyanın değil türkiye dahil tüm islam devletlerinin İslamın hükümleri ile yönetilsin istiyorum. olacak diyoruz umut ediyoruz inş. olur. sunnilerde sadeec şu var. devlet suudi kraliği gibi keyfine takılıyor bazı konularda şeriatta uyuyor güzel olabilir ancak devlet rejimi itibarile şeriat değil diktadır. ve islam bir bütündür. bir konuda laik olayım bir konuda müslüman olmaz öyle. şeriatle yönetileceksen tümden islamı kıstas alacaksın. onun için şeriatle yönetilen devlet yok :) biliyorum...

Sudan'da sokakta kırbaçlanan kadın

Sudan’da ortaya çıkan bir görüntü, ülkeyi karıştırdı.

Görüntüde zina yaptığı gerekçesiyle bir kadının, Umdurman Karakolu önünde polisler tarafından halkın önünde kırbaçlandığı görülüyor.

Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan’da polisin, zina yaptığı öne sürülen bir kadına karakol önünde keyfi ceza vermesi Sudan’ı karıştırdı.

Görev yapan bir polisin paylaşması ile ortaya çıkan görüntülerin medyaya yansımasından sonra İçişleri Bakanlığı keyfi kırbaç cezasını veren kişiler hakkında soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığı ayrıca olaya şahitlik yapan kişilerin de ifadesine başvurulacağı açıklamasında bulundu.

Hartum Emniyet müdürlüğünden yapılan açıklamada bu görüntülerin geçtiğimiz sene çekildiği fakat yaklaşan referandum süreci içerisinde Sudan’ın bu görüntüler ile zorda bırakılmak istendiği ifade edildi.

Kaynak (http://newsweek.blogcu.com/sudan-da-sokakta-kirbaclanan-kadin/9305790)

Newsweek Blogcu 13.12.2010

depare
12-05-2011, 16:36
Ama öyle demeyin şimdi İran bizim için önemli orada 15 milyon kardeşimiz yaşıyor :)

Off harbi bölücü mezhepçiyim ben (:

Ammar
12-05-2011, 21:51
Sudan'da sokakta kırbaçlanan kadın

Sudan’da ortaya çıkan bir görüntü, ülkeyi karıştırdı.

Görüntüde zina yaptığı gerekçesiyle bir kadının, Umdurman Karakolu önünde polisler tarafından halkın önünde kırbaçlandığı görülüyor.

Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan’da polisin, zina yaptığı öne sürülen bir kadına karakol önünde keyfi ceza vermesi Sudan’ı karıştırdı.

Görev yapan bir polisin paylaşması ile ortaya çıkan görüntülerin medyaya yansımasından sonra İçişleri Bakanlığı keyfi kırbaç cezasını veren kişiler hakkında soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığı ayrıca olaya şahitlik yapan kişilerin de ifadesine başvurulacağı açıklamasında bulundu.

Hartum Emniyet müdürlüğünden yapılan açıklamada bu görüntülerin geçtiğimiz sene çekildiği fakat yaklaşan referandum süreci içerisinde Sudan’ın bu görüntüler ile zorda bırakılmak istendiği ifade edildi.

Kaynak (http://newsweek.blogcu.com/sudan-da-sokakta-kirbaclanan-kadin/9305790)

Newsweek Blogcu 13.12.2010


bası konular dedik bilmem anlatabildim mi senin gibilerin gözlerini böyle boyamak için ona bakarsan mübarek döneminde bile bazı kurallar şeriata uygun hazırlanmıştır bu onun şeriat olduğunu göstermez. !

suudi de de aynısı bazı mevzularda diktalarına ve onların zevk sefasına dokunmayan basit kuralları uygularlar. ama islam bir bütündür. zina yapanı cezalandırıken mesela zina yollarını da kapatmalı... Türkiyenin hiç bir yasaya dokunmadan zinayı yasaklayıp zina edenleri islama göre cezalandırması gibi bir şey yani bilmem anlatabildim mi ?

werret
12-05-2011, 21:59
Sünnilere baski yapan bir Iran Islamin kalesi olamaz.
Ancak SIIligin kalesi olur. Imami Caferi Sadik hazretlerimi demis onlara Imami Azam'in pesinden gidenlere baski yapin diye?

Buram buram propaganda kokan bir yazi.


Haksizlik karsisinda Iranin yaninda olalim...eyvallah...lakin iranida sütten cikma kasikmis gibi göstermeyelim.
:güzel:

Cihannur
12-05-2011, 22:08
bası konular dedik bilmem anlatabildim mi senin gibilerin gözlerini böyle boyamak için ona bakarsan mübarek döneminde bile bazı kurallar şeriata uygun hazırlanmıştır bu onun şeriat olduğunu göstermez. !

suudi de de aynısı bazı mevzularda diktalarına ve onların zevk sefasına dokunmayan basit kuralları uygularlar. ama islam bir bütündür. zina yapanı cezalandırıken mesela zina yollarını da kapatmalı... Türkiyenin hiç bir yasaya dokunmadan zinayı yasaklayıp zina edenleri islama göre cezalandırması gibi bir şey yani bilmem anlatabildim mi ?

Benim gibilerin gözlerini kolay kolay boyayamazlar, için rahat olsun. Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan'da deniliyor haberde. Sudan'ın hukukunu inceledin mi? Sudan'da şeriatı kısmen mi uyguluyorlar, tamamen uygulamıyorlar mı? Dünyanın bütün İslam ülkelerinin hukuklarını inceledin mi? Dünyadaki diğer İslam ülkelerindeki şeriat uygulamaları nasıldır? Hangi İslam ülkelerinde şeriat kısmen uygulanıyor?

werret
12-05-2011, 22:14
humeyni şiilikle sunniliği birbirine en çok yaklaştıran alim olarak bilinir...



Humeynicilik: İnançta sapıklık, tavırda sapıklık

Bu ümmetin ilim ehlinin Humeyni'nin ve Humeyniciliğin tehlikesini Müslümanlara mutlaka anlatması gerekiyordu...

NEBEONLINE, Suriyeli büyük alim Üstad Said Havva'nın hacmi küçük fakat değeri oldukça büyük eseri "Humeynicilik"i bölümler halinde yayınlıyor.

Türkiyeli okuyucuya ulaşmaması için adeta sansürlenen eserinde Üstad Said Havva, Humeynicilik'in iç yüzünü açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.

Önsöz

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ehli Beyti’ni sevmek her Müslüman’a farzdır. Kimler O’nun Ehli Beyti’dir ve sevginin doğru gösterileri nelerdir? Hiç şüphesiz Ehli Beyt, O'nun çağrısına katılan yakınlarıdır ve en yüksek sevgi gösterisi, kalpten sevmek ve zahiren onlara uymaktır. İslam Ümmeti, Rasululah sallallahu aleyhi ve sellem'in Ehli Beyti'ne sevgi besleyerek Allah'a yakınlaşmaya devam etmektedir. Fakat Ehli Beyt sevgisi sloganları arasında tarih boyunca bozuk inançlarla, tehlikeli ve hain tavırlarla kendini gösteren aykırı Şiilik de bulunmaktadır.

Humeyni devrim yapınca bu ümmetin samimi insanları Humeyniciliğin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ailesini (Ehli Beyt'i) sevme işini doğru noktaya döndüreceğini, Şiiliği asılsız inançlardan ve hain tavırlardan kurtaracağını zannettiler. Çünkü Humeyni devriminin ilk günlerinde onun mezhepçi bir devrim olmadığını ve İslami bir devrim olduğunu ilan etmişti. Devriminin mustazafların yararına olduğunu, genel olarak İslam Ümmeti'nin haklarının ve özel olarak da Filistin'in özgürlüğü yararına olduğunu söylemişti. Sonra samimi insanlar işin iç yüzünü farketmeye başladılar. Bir de ne görsünler, o Humeyni tarih boyunca gelen tüm aykırı Şia inançlarını benimsiyordu. Şia'nın aykırılığının yol açtığı hain tavırlar Humeyni'de ve Humeynicilikte kendini gösteriyordu. Büyük bir çöküş ve tehlikeli bir hayal kırıklığı meydana geldi.

Kuleyni'nin El-Kâfi kitabını eleştirenler gibi, Şia imamlarından bazıları Ali Şiasıyla Nebevi Sünniliğin uyuştuğu asıllara samimi bir şekilde dönmeye davet eden yazılar yazdılar ve hâlâ da yazmaktadırlar. Bunlar Şia ve Ehli Sünnet ve'l-Cemaat'in samimi insanlarının ortak bir söylemde buluşmasını sağlayacak araştırmalara ve incelemelere öncü olabilirdi. Humeyni'nin yapması gereken bu yönelimi desteklemekti. Fakat samimi insanlar Humeyni'nin bunu yapmak yerine bu yönelime karşı koyduğunu gördüler. Aykırılığı ve sapıklığı derinleştiren, anlaşmazlığı ve bölünmüşlüğü kökleştiren muhalif düşünce ve tavırları benimsediğini gördüler. Bu nedenle bu ümmetin ilim ehlinin Humeyni'nin ve Humeyniciliğin tehlikesini Müslümanlara mutlaka anlatması gerekiyordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: " Bu dini, her neslin adilleri taşıyacaktır. Onlar bu dini, aşırıya gidenlerin tahrifinden, sapkın görüşlerine delil getirmek için İslam kaynaklarının dışındaki kaynaklardan deliller getirip bunları İslam'danmış gibi gösterenlerin intihalinden ve cahillerin yorumundan arındıracaktır." Humeynicilik aşırıya gidip İslam'ı tahrif edenler, batıl intihalciler ve cahil tevilcilerden olduğu için bu ümmetin ilim ehlinin Humeyniciliğin gerçek yüzünü ortaya çıkaracak ve durumunu açıklayacak şeyler söylemesi gerekir ki kimse ona kanmasın. Allah'ın gazabına yol açan ve azabını hak eden bu büyük tehlikeden sakınmaya çağıran deliller kendisine ulaşmadan kimse helak olmasın. (Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.)

Bu risaleyi yazmaya sevkeden işte budur. Sözün kısası şudur: Yeryüzünün doğusundaki ve batısındaki Müslümanlar çağdaş İslami uyanış akımıyla ümitlendiler ve bu uyanışın kendilerine geçmişteki üstünlüklerini ve kaybettikleri egemenliklerini geri kazandıracağını düşündüler. Her yerde ve dört bir yandan kendilerini kuşatan çağın sorunları ile mücadelede kuşanacakları inanç birliğini yeniden sağlayacaklarını ümit ettiler.
İslam düşmanları bu olgun İslami uyanışın kendi çıkarları için tehlikeli olduğunu anladılar. Uzun zamandır planladıkları amaçlarına ulaşmalarını engelleyeceğini farkettiler. Bu nedenle eski oyunlarını yeniden sahneye koydular. İslam'a ve İslam ehline tuzak kurmak isteyen Mecusi kahinleri ve Yahudi hahamları aralarında istişare ettiler. Bu bilinçli uyanışı çarpıtmanın ve şerefli amacından saptırmanın ona darbe vurmanın ve İslami içeriğinden soyutlamanın en iyi ve en yararlı yolu olduğu sonucuna vardılar. Böylece İslami uyanışı amacından saptıracak ve temellerini yıkacaklardı. Bu planlarını uygulamak ve daha çok büyüyüp gelişmeden beşiğinde öldürmek üzere İslami uyanışa görünüşte İslam kisvesine bürünmüş kişileri musallat ettiler.

Durum böyleyken kendinden önceki aşırılık ve zındıklık hareketlerinin yolundan giden sapık Humeynicilik ortaya çıktı. Şuubiye düşüncesiyle sapık akideyi bir arada bulunduruyor, İslam'a tarihsel, akidevi ve kültürel bağlarla bağlı toplulukların duygularını istismar ediyordu. Sözde İslam gibi görünüyor fakat Ebâ Muslimilik, Bâbekilik ve Safevilik gibi helak olmuş akımların ortak kültürü ve özelliği olan bir sürü sapık inanç ve tavrı içinde gizliyordu. Müslümanların arasına bu sapık hareketlerin bünyesinde barındırdığı şirk, zındıklık ve isyan gibi tüm şer ve yıkım akımlarını yeniden soktular. Humeynicilik, tedlis ve telbis (aldatma) üzerine kurulu Batınilik'in planlarını akıllara getiriyordu. İslam'a destek iddiasında bulunuyordu fakat gerçekte İslam inancına, metoduna ve davranışına açılmış bir savaştı. İslam vahdetine duyarlı gibi görünüyordu fakat aykırı bir mezhepçi bakışla sabah akşam ümmetin temellerine darbe üstüne darbe vuruyordu. Yeryüzündeki mustazaflara destek iddiasında bulunuyordu fakat küçük yaşta çocukları zorla askere alıp ölüm tarlalarına sürüyordu. Humeynicilik bu kapkara şerle de yetinmiyor, felsefesini genel hatlarıyla ve tüm ayrıntısıyla İslam Tarihi'ni yalan ve aldatmacayla çarpıtan sapık bir tarih okuyuşu üzerine kuruyordu. İslam Tarihi'nin simge isimlerine ve kurucularına saldırıyor ve onları kötü göstermeye çalışıyordu. Samimi insanların geçmişte kaldığını düşündükleri, şerrinden herkesin kitaplara sığmayacak ölçüde acı çektiği ve yeniden açılması İslam'ın ve Müslümanların yararına olmayacak tarihin kara ve olumsuz sayfalarını ısrarla yeniden gündeme getiriyordu.


Humeynicilik bozuk ve yıkıcı metodunda gizli Batıni hareketlerin tüm yönelimlerini işte böyle harmanlıyordu. Bâtıni hareketlerin gizlice emir alma, takiyyeye sığınma ve Mecusilikten destek alma üzerine kurulu metotlarına sahipti. Böylece o da (tarihteki diğer kardeşleri gibi) harika bir ihanet ve sahtekarlık okuluna ve üç ayaklı bir şer sistemine dönüşmüştü: Akide bozukluğu, İslam'ın yol işaretlerini silmek ve amacından saptırmak, aldatıcı sloganlarla egemenlik kurma ve yayılma arzusu.


Bu risale iki bölümden ve sonsözden oluşmaktadır. Birinci bölümde Humeyni'nin benimsediği sapık inançlar anlatılmaktadır. İkinci bölümde ise Humeyniciliğin aykırı (şâz) tavırları anlatılmaktadır. Sonsözde ise bu ümmetin evlatları Ehli Sünnet ve'l-Cemaat inancına sarılmaya davet edilmektedir.
http://www.nebeonline.com/haber/humeynicilik-inancta-sapiklik,-tavirda-sapiklik-9331.htm

Ammar
12-05-2011, 22:15
Benim gibilerin gözlerini kolay kolay boyayamazlar, için rahat olsun. Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan'da deniliyor haberde. Sudan'ın hukukunu inceledin mi? Sudan'da şeriatı kısmen mi uyguluyorlar, tamamen uygulamıyorlar mı? Dünyanın bütün İslam ülkelerinin hukuklarını inceledin mi? Dünyadaki diğer İslam ülkelerindeki şeriat uygulamaları nasıldır? Hangi İslam ülkelerinde şeriat kısmen uygulanıyor?

bi bilgi yeter İslamla yönetilen devlet yok ! ya kısmıdır ya hiç değildir !

sanki sen çok araştırmışsın getirmişsin bir haber kesin kanıt sunmuş gibi.

Cihannur
12-05-2011, 22:20
bi bilgi yeter İslamla yönetilen devlet yok ! ya kısmıdır ya hiç değildir !

sanki sen çok araştırmışsın getirmişsin bir haber kesin kanıt sunmuş gibi.

Sudan'da şeriatın uygulandığına dair başka haberler de sunarım istersen. Senin bilgini nereden edindiğini soruyorum Ammar. Nereden biliyorsun dünyada İslam hukukuna göre yönetilen Sünni ülkeler olmadığını? O bilgiyi nereden öğrendin? Kaynağın nedir?

werret
12-05-2011, 22:26
Batı, Afganistan ve Irak’ı işgal ederken; aslında, “İran’ı doğu ve batıdan kuşatma” programını uygulamaya koymuş oluyordu.
Buna itirazım olacak. ABD'nin Irak'ı işgalinden önce Irak'ın başında İran'ın can düşmanı olan Saddam Hüseyin vardı.. ABD Irak'ı işgal ederek , Saddam Hüseyin'i devirdi ve Irak,'ın başına kendi işbirlikçilerinin geçmesini sağladı. Saddam Hüseyin'le can düşmanı olan İran yönetimi ise şuan, ABD kuklası olan şii , Irak hükümeti ile çok iyi geçinmektedir. Ayrıca artık ABD askerleri Irak'tan çekiliyorlar. Yani ABD askerleri Irak'tan çekildikçe Irak hükümeti , daha çok İran'ın güdümüne girecektir. Bu durum da ABD, İran'ı kuşatmak için Irak'ı işgal etti iddiasını yalanlıyor.

Yine Afganistan'da da İran'la arası iyi olmayan Taliban şeriat rejimi vardı. O zamanın İran yönetimi, Taliban'ı kendisine düşman olarak görüyormuş. (Ki ABD'nin, Afganistan'ı işgalinde İran'ın, ABD ile işbirliği yaptığı da birçok kişi tarafından söylenmektedir.) Yine Taliban da ABD işgaliyle devrildi. Şuan Afganistan'ın başında olan ABD işbilikçisi Karzai'nin ise İran yönetimi ile arası gayet iyidir.

Eğer, ben ABD başkanı olsaydım ve İran'ı gerçekten kendime büyük bir düşman olarak görseydim ve İran'ı işgal etmeyi planlıyor olsaydım; kesinlikle İran'ı işgal etmeden önce Afganistan'ı ve Irak'ı işgal etmezdim. Çünkü ABD, ABD Irak ve Afganistan'ı işgal ederek, İran yönetiminin düşman olarak gördüğü rejimleri ortadan kaldırıp bunların yerine İran'a daha yakın yönetilerin bu ülkede işbaşına geçmesini sağladı. Bu durum da ABD'nin (olası veya hayali) İran'ı işgalini zorlaştırmış oldu.

Bu yüzden, ABD'nin Afganistan'ı ve Irak'ı sırf İran'ı kuşatmak için işgal ettiği iddiası bana hiç mantıklı gelmiyor.

Ammar
12-05-2011, 22:30
Sudan'da şeriatın uygulandığına dair başka haberler de sunarım istersen. Senin bilgini nereden edindiğini soruyorum Ammar. Nereden biliyorsun dünyada İslam hukukuna göre yönetilen Sünni ülkeler olmadığını? O bilgiyi nereden öğrendin? Kaynağın nedir?

görünen köy kılavuz istemez. sen haberleri belge sayıyorsan vay halimize !

korkarım ki çıkarsın suudiyi de şeriatle yönetilen devlet diye haber getirirsin :)

Cihannur
12-05-2011, 22:36
görünen köy kılavuz istemez. sen haberleri belge sayıyorsan vay halimize !


Haberler de belgedir elbette. Haberlerin birkaç kaynaktan doğrulanması daha kuvvetli belge olur.

werret
12-05-2011, 22:38
Ammar, sen bir İran progopandisti misin ?

Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimi, tam gaz müslüman katliamlarına devam ediyor. İran'ın bir İslam devleti olduğunu iddia eden İran yönetimi ise mezhepsel ve stratejik çıkarlarını düşünerek İslam düşmanı Baas rejimine tam destek veriyor.

İran yönetimi, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine, neden Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine destek veriyor ?

Ammar
12-05-2011, 22:48
Ammar, sen bir İran progopandisti misin ?

Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimi, tam gaz müslüman katliamlarına devam ediyor. İran'ın bir İslam devleti olduğunu iddia eden İran yönetimi ise mezhepsel ve stratejik çıkarlarını düşünerek İslam düşmanı Baas rejimine tam destek veriyor.

İran yönetimi, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine, neden Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine destek veriyor ?


öyle değilim ama yok öylesin diyorsan canın sağ olsun seni mi kırcam.

ıran zalim ve kafirlere karşı destekliyorum ve seviyorum. zaman ihtilaf zaman değil diye bu tür konuları saçma ve yanlış buluyorum. eğer bunun için progopandisti veya şii isem kabulumdur. benim için fark etmez. onlarıda kardeş görüyorum çünkü.

İntifada
12-06-2011, 00:10
http://www.nebeonline.com/haber/humeynicilik-inancta-sapiklik,-tavirda-sapiklik-9331.htm

uzaklarda aramasaydınız...
Humeyni ve İslâm adlı bi kitap var türkiyede Mustafa Talip Güngörge isimli birine yazdırılmış...
aynı bu suriyedeki kitap gibi irana devrime humeyniye giydirir...
tabi bizim bazı sofiler çok tutmuşlardı bu kitabıda o dönem...
ne bilsinler talip güngörge denen adamın zekeriya beyazın ta kendisi olduğunu...
öyle kopyala yapıştırlar pek ilgimi çekmez o yüzden...

İntifada
12-06-2011, 00:21
Buna itirazım olacak. ABD'nin Irak'ı işgalinden önce Irak'ın başında İran'ın can düşmanı olan Saddam Hüseyin vardı.. ABD Irak'ı işgal ederek , Saddam Hüseyin'i devirdi ve Irak,'ın başına kendi işbirlikçilerinin geçmesini sağladı. Saddam Hüseyin'le can düşmanı olan İran yönetimi ise şuan, ABD kuklası olan şii , Irak hükümeti ile çok iyi geçinmektedir. Ayrıca artık ABD askerleri Irak'tan çekiliyorlar. Yani ABD askerleri Irak'tan çekildikçe Irak hükümeti , daha çok İran'ın güdümüne girecektir. Bu durum da ABD, İran'ı kuşatmak için Irak'ı işgal etti iddiasını yalanlıyor.




saddam,saddam ha hatırladım...
yıllar önce amerika tarafından silahlandırılıp iranın üzerine gönderilen şu amerikan köpeği öyle değil mi :)
evet...
mesela bu saddamın askerleri neredeydi amerika işgale geldiğinde ?
hmmm bide bu adam bi kuyuda yakalanmıştı öyle değilmi ;D
ralık ayında et ve meyva kurutuyormuş ağaçta resimlere bakılırsa ;D

werret
12-06-2011, 03:45
''Amerikan köpeği'' dediğin Saddam, iki büyük savaşta ABD'ye karşı savaştı ve ABD'nin Irak'ı işgali sonucunda ABD ve İran destekli şii militanlar tarafından idam edildi.

Ama İran ve yandaşları ısrarla Saddam Hüseyin'i ABD'nin adamı olarak damgalamaya çalışmaktadır.

Peki, senin şu öve öve bitiremediğin İran bir kez ABD'ye karşı savaştı mı ?

Ayrıca ABD'den silah satın almak, Amerikan köpekliği midir ?

Türkiye de ABD'den birçok silah satın alıyor.

Bir de o ''Humeynicilik'' isimli kitab büyük İslam alimi üstad , mücahid Said Havva'nın yazmış olduğu bir kitaptır. O kitaba karşı öyle Zekeriya Beyaz örneği vermen traji-komik olmuş sanki...

Said Havva'yı tanımıyorsan, bari o mesaja cevap yazmasaydın...

werret
12-06-2011, 03:49
Ama İran ve yandaşları ısrarla Saddam Hüseyin'i ABD'nin adamı olarak damgalamaya çalışmaktadır.

''İkinci çarpıcı misal de Taliban ile alakalıdır. İlk günlerden itibaren Taliban’a kara çalmışlardır. Nedeni, dini anlamda Taliban’ın İran eksenine yakın durmamasıdır. Dini anlayışının farklı olmasıdır. Bundan dolayı İran ve dünyadaki lobileri Taliban’ı sürekli olarak Amerikancılıkla suçlamıştır. Lakin Ziya ul Hak gibi Taliban da ABD tarafından devrilmiştir. Yine İran’ı ve siyasi edebiyatını tekzip eden hususların başında Taliban’ın devrilmesi gelmektedir. Taliban devrildikten sonra işgalle birlikte Karzai iktidara gelmiştir. Müseccel marka Amerikancı ve geçmişte beşinci tabur babından Taliban’la da bir biçimde irtibatı olan Karzai İran’ın en önemli bölgesel müttefiki haline gelmiştir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Hatta buna Amerikalılar bile hayret etmiştir. Zira İran yönetiminin çuvallarla Karzai’ye para sevk ettiği ortaya çıkmıştır. Karzai’nin öldürülen kardeşi Ahmet Karzai de CIA’nın bölgedeki en önemli işbirlikçilerinden birisiydi. Demek ki İran Taliban’ı açıktan Amerikan yandaşlığıyla suçlarken gerçek manada Amerikan yandaşı olan Karzai ile hem açıktan hem de örtülü ilişkiler geliştirebiliyor. Ülkesini ölümüne savunanlar Amerikancı, ülkesini ABD’ye peşkeş çeken ve satanlar yandaş ve müttefik olabiliyor. İran aynı tarzını Suriye’de de sürdürmektedir. Karzai’nin Amerikan yandaşlığını görmezlikten gelen İran, diktatör Esat hanedanlığına karşı çıkan Suriye halkını Amerikan yandaşı olarak göstermeye gayret etmektedir. Gerçek Amerikan yandaşlarıyla iş tutan İran işine gelmediğinde de hasımlarını veya stratejik rakiplerini Amerikan yandaşlığıyla karalamakta ve yaftalamaktadır. İran Sünni odakları Amerikancılık suçlamasıyla itibarsızlaştırmaktadır.

İran’ın zararlarını en iyi anlatanlardan birisi Mavi Marmara yolcularından olan Kuveytli İslamcılardan Velit Tabatabai’dir. Bir yazısında okurlarıyla şu çarpıcı gerçekleri paylaşmaktadır: “Biz, Basra Körfezine Basra Körfezi diyoruz. İran da Pers Körfezi diyor. Lakin gerçek manada körfez, Amerikan Körfezi haline gelmiştir. Zira İran’ın Körfez üzerine hegemonya iddiaları dolaylı olarak bu sonucu doğurmuştur. Hazar Denizini Rusya ile paylaşan ve Rusya’nın buradaki payını artıran İran, Körfez’in küçük ve Müslüman ülkeleri karşısında ise adale göstermektedir. Onları sindirmeye çalışmakta ve yabancı hami aramaya itmektedir. Körfez ülkelerini Amerikancılıkla suçlayan İran yayılmacı emellerinin de etkisiyle Körfez’e sınır olan ülkeleri korkutmuş ve bölgeyi ABD’nin müdahalesine açık hale getirmiştir. Dolayısıyla onun Körfez’i sahiplenmesi ve tekeli altına almak istemesi Amerikan yayılmacılığını körüklemiş ve bu yöndeki planlarına hizmet etmiştir...” Velhasıl İran’ın istimale veya kazanma politikaları yerine adale gösterme politikaları zincirleme kazalara neden olmuş ve fiiliyatta ‘Pers Körfezi’ni’ Amerikan Körfezi haline getirmiştir. Körfez ülkelerini ABD’nin kucağına itmek bir politika mıdır? Hama sabıkalısı Esat rejimini halkına karşı desteklemek ABD’ye karşı çıkmak mıdır yoksa yolunu döşemek midir?''

Mustafa Özcan - Yeni Akit

http://www.habervaktim.com/yazar/41172/kara_propaganda_ornekleri.html

Ammar
12-06-2011, 03:51
saddam irandan sonra abd ile savaştı çünkü köpekliğini 8 yılda bile yerine getiremedi o kadar desteğe rağmen onun için bir değeri kalmadığı için abd saldırdı o ABD'eye sadırmadı. kaldıki son savaşta hiç bir şey yapmadı.

Ammar
12-06-2011, 03:53
bence biraz daha sabır ederseniz iran'a attığınız için başınız göğe erecektir. çok az kalmış az daha dişinizi sıkın yeter.

werret
12-06-2011, 03:55
öyle değilim ama yok öylesin diyorsan canın sağ olsun seni mi kırcam.

ıran zalim ve kafirlere karşı destekliyorum ve seviyorum. zaman ihtilaf zaman değil diye bu tür konuları saçma ve yanlış buluyorum. eğer bunun için progopandisti veya şii isem kabulumdur. benim için fark etmez. onlarıda kardeş görüyorum çünkü.
Bu konudaki bütün mesajları okumadım. Ama anladığım kadarıyla; sen, İran'ın bir İslam devleti olduğunu savunuyorsun.

Eğer İran Devleti bir İslam devletiyse, o zaman İran yönetimi, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine, neden Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine destek veriyor ?

Ammar
12-06-2011, 03:58
Bu konudaki bütün mesajları okumadım. Ama anladığım kadarıyla; sen İran'ın bir İslam devleti olduğunu savunuyorsun.

Eğer İran Devleti bir İslam devletiyse, o zaman İran yönetimi, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine, neden Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine destek veriyor ?

bu onu dinden çıkarmaz onu islam devleti olmaktanda çıkarmaz kardeş ancak büyük bir hata ve ayıp olarak görüyorum. ve yakıştırmıyorum. he ne kadar siyasi statejik bilmem ne olursa olsun. bir müslüman çıkarları için müslümanların ölümüne razı olmamalı. lakin eşeltiri ile karalama eleştiri ile yıpratma eleştiri ile topa tutma ayrı konulardır. bende eleştiriyorum. bazen sövmüyorum da değil ama hakkımız olanı kullanmalıyız.

İntifada
12-06-2011, 04:01
''Amerikan köpeği'' dediğin Saddam, iki büyük savaşta ABD'ye karşı savaştı ve ABD'nin Irak'ı işgali sonucunda ABD ve İran destekli şii militanlar tarafından idam edildi.

Ama İran ve yandaşları ısrarla Saddam Hüseyin'i ABD'nin adamı olarak damgalamaya çalışmaktadır.

Peki, senin şu öve öve bitiremediğin İran bir kez ABD'ye karşı savaştı mı ?

Ayrıca ABD'den silah satın almak, Amerikan köpekliği midir ?

Türkiye de ABD'den birçok silah satıyor.

Bir de o ''Humeynicilik'' isimli kitab büyük İslam alimi üstad , mücahid Said Havva'nın yazmış olduğu bir kitaptır. O kitaba karşı Zekerariya Beyaz örneği vermen ayrıca traji-komik olmuş sanki...

abdnin iranla savaşması için abdnin irana saldırması lazım...
devrimden sonra
bunu bizzat yapamadı ama beslemesi saddamı silahlandırıp saldı iranın üzerine...
iranın adamlarıymış yakalanması bile komedi be saddamın ;D
hani nerede çok savaştıda hangi tankı topu tüfeği uçağı karşı koydu amerikaya :)
kendi silahlandırdıkları dünyanın 4.silahlı gücü yaptıkları şahı kendileri devirtti,sonra kendi elçiliklerini kendileri bastırdılar,kurtarmak için operasyon yaptılar ama o da oyundu,sonra saddamı silahlandırıp savaştırdılar ama oda danışıklı dövüştü değilmi gerçekten çok renkli bir hayal gücüymüş...
ha şunu açıkça söyleyebilirim türkiye yıllar yılı çok güzel amerika uşaklığı yaptı...
söylemekten çekinmem derdin buysa yani ;D
irana söz söylemeye yüzünüzün olması için devletçiliği bırakıp önce kendi memleketinizin yıllar yılı yaptıklarını bi eleştirin...
çok güzel alimmiş maşallah ilmini keşke ümmetin birliğine adasaydı humeyni biraz aşar onu...

BeldeiTAYYIBe
12-06-2011, 04:27
çok güzel alimmiş maşallah ilmini keşke ümmetin birliğine adasaydı humeyni biraz aşar onu...


Bu ümmetin birligi ne hikmetse hep sahabeye dil uzatanlari hosgörmekten geciyor...

werret
12-06-2011, 04:27
@AKıncı34 ben devletçi değilim , İslam şeriatını savunurum.

AKıncı34, anladığım kadarıyla sen baya yoğun bir şekilde, İran progopandasına maruz kalmışsın.

Saddam ''ABD'nin adamı'' olduğu için mi ABD ona karşı iki kez savaştı ? Ve ABD işgali sonucunda öldürüldü ?

ABD'nin, Irak'ı işgali sırasında İran yönetiminin, ABD ile işbirliği yaptığını da biliyorum..

Irak'ta ABD işgaline karşı direnen sünni direnişçilere karşı ABD askerleriyle birlikte savaşan birçok şii militan İran yönetimi tarafından destekleniyordu...

Ayrıca, Hz. Ebu Bekir'e ve Hz. Ömer'e söven , Hz. Aişe annemize kin güden , hatta ona ''fahişe'' diyen insanları kardeş olarak mı görmeliyiz ?

Humeyni denilen o adam da Üstad Said Havva'nın tırnağı olamaz!..

İntifada
12-06-2011, 04:44
Bu ümmetin birligi ne hikmetse hep sahabeye dil uzatanlari hosgörmekten geciyor...

humeyninin,şu anki dini lider hamaneyin sahabeye ve hz.aişeye hakaretle ilgili görüşleri bellidir...
fazla uzatmaya gerek yok...


@AKıncı34 ben devletçi değilim , İslam şeriatını savunurum.

AKıncı34, anladığım kadarıyla sen baya yoğun bir şekilde, İran progopandasına maruz kalmışsın.

Saddam ''ABD'nin adamı'' olduğu için mi ABD ona karşı iki kez savaştı ? Ve ABD işgali sonucunda öldürüldü ?

ABD'nin, Irak'ı işgali sırasında da İran'ın, ABD ile işbirliği yaptığını da biliyorum..

Irak'ta ABD işgaline karşı direnen sünni direnişçilere karşı ABD askerleriyle birlikte savaşan birçok şii militan İran yönetimi tarafından destekleniyordu...

Ayrıca, Hz. Ebu Bekir'e ve Hz. Ömer'e söven , Hz. Aişe annemize kin güden , hatta ona ''fahişe'' diyen insanları kardeş olarak mı görmeliyiz ?

Humeyni denilen o adam da Üstad Said Havva'nın tırnağı olamaz!..

maşallah sen çok şey biliyorsunda biz hiç birşey bilmiyoruz o yüzden :)
ben gaza gelmem propoganda,karalama gibi gaz gerektiren işlere girişmem...
okuyoruz,izliyoruz,dinliyoruz,araştırıyoruz öğreniyoruz onun bunun lafıya saf belirleyenlerden olmadık şükür...
çok güzel dezenformasyon yapıyorsunda mukteda sadrı ne yapacaz,onun direnişçilerini ne yapacağız ?
sen saddamın amerikaya karşı savaşıp amerika tarafından yakalanıp idam ettirildiğini düşünüyorsan sözüm yok ;D
lakin her yeri vuran amerikan uçakları neden saddamın saraylarını,karargahlarını vurmamış çok şaşırtıcıdır...
yada irandan ne istemiştirde devrimden kısa süre sonra saldırmıştır irana kimin gazıyla :)
saddam dediğiniz adam milliyetçi bir faşistti...
üstad saidin havvan kimdir tanımam etmem humeyniyi tanır bilirim...
bunu söyleyebilirim ;)
kendi kuklaları olan şahı humeynine niye devirttirirler manyakmı bu adamlar bilinmez ;D

BeldeiTAYYIBe
12-06-2011, 04:48
humeyninin,şu anki dini lider hamaneyin sahabeye ve hz.aişeye hakaretle ilgili görüşleri bellidir...
fazla uzatmaya gerek yok...



Hamaney'i bilmem ama humeyninin sahabe hakkindaki sözlerini seninlede paylasmistim....hala görmek istemiyorsan baska ne diyebilirimki kardesim.

werret
12-06-2011, 04:53
@AKıncı34, Humeyni 1979 İran devriminden önce Fransa'da kalıyormuş , değil mi ?

Hatta İran Şahı devrilince Humeyni, Fransa Havayollarına ait bir uçakla İran'a yollanmış...

Saddam hakkında söylediğin komplo teorilerine sen kendin inanıyor musun ?

Adam, ABD'nin Irak'ı işgaliyle devrildi , ve sonra ABD destekli şii militanlar tarafından idam edildi...

Ben, Saddam'ın faşistliğini filan savunmuyorum , senin ABD işgaliyle devrilen Saddam Hüseyin'i ABD'nin uşağı olarak göstermene karşı çıkıyorum..

Eğer Saddam'a ABD uşağı diyorsanız, Beşşar Esad'a da öyle demeniz lazım. Saddam İsrail'e füze fırlatmıştı , Beşşar Esad ise Golan tepelerini işgal eden İsrail askerlerine senelerdir bir tek kurşun bile sıktırtmadı!..

İntifada
12-06-2011, 05:05
@AKıncı34, Humeyni 1979 İran devriminden önce Fransa'da kalıyormuş , değil mi ?

Hatta İran Şahı devrilince Humeyni, Fransa Havayollarına ait bir uçakla İran'a yollanmış...

Saddam hakkında söylediğin komplo teorilerine sen kendin inanıyor musun ?

Adam, ABD'nin Irak'ı işgaliyle devrildi , ve sonra ABD destekli şii militanlar tarafından idam edildi...

Ben, Saddam'ın faşistliğini filan savunmuyorum , senin ABD işgaliyle devrilen Saddam Hüseyin'i ABD'nin uşağı olarak göstermene karşı çıkıyorum..

Eğer Saddam'a ABD uşağı diyorsanız, Beşşar Esad'a da öyle demeniz lazım. Saddam İsrail'e füze fırlatmıştı , Beşşar Esad ise Golan tepelerini işgal eden İsrail askerlerine senelerdir bir tek kurşun bile sıktırtmadı!..

evet türkiyedede bulunmuştur...
sürgün hayatı boyunce pek çok yer dolaşmıştır fransada 3-4 ay kalmıştır ve fransa bir çok siyasi mültecinin gittiği bir yerdir...
insanı işkillendirir mi bu ? başta emperyalistlerin petrolünü sömürdüğü ülkeyi laik ve dinsiz bir şekilde yöneten amerika tarafında dünyanın en büyük 4.silah gücü yapılmış şah pehlevi olmasa belki derdik ama...

he yakalandı,idam edildi onuda şiiler yaptı ;D
hatta kuyudaymış biliyormusun saddam...
amerikan askerlerinin daha önce kontrol ettiği ve temiz dediği bir evde yakalanıyor :)


yalnız saddam irana,kuveyte kimin gazıyla saldırdı onu iyi bilmek gerekir :)

beşar esedle saddam arasında en ufak fark görmüyorum :)
aynı dediğin gibi yıllardır golanın hesabını sormayan bir adamı savunmak yersiz...

werret
12-06-2011, 05:30
amerikan askerlerinin daha önce kontrol ettiği ve temiz dediği bir evde yakalanıyor :)
Bu yazdığına sen kendin inanıyor musun ?

ABD, Saddam'ın ölmesini istemeseydi, onun yakalanmasına izin vermezdi veya en azından onun idam edilmesine karşı çıkardı...

Ama ABD'nin çıkarları gereği Saddam'ın devrilmesi gerekiyormuş , mesela geçende yakalanan Kaddafi'yi de konuşmasın diye öldürttüler...

İntifada
12-18-2011, 21:58
Bu yazdığına sen kendin inanıyor musun ?

ABD, Saddam'ın ölmesini istemeseydi, onun yakalanmasına izin vermezdi veya en azından onun idam edilmesine karşı çıkardı...

Ama ABD'nin çıkarları gereği Saddam'ın devrilmesi gerekiyormuş , mesela geçende yakalanan Kaddafi'yi de konuşmasın diye öldürttüler...

yok inanmadan yazıyorum ;D
kuklaların sonu budur kullanılır atılırsınız...
makro düzeyde değil mikro düzeyde bile bakarsan bunu görürsün...
devlet yıllarca bazı adamları kullanır sonra tarihe gömer arasında hiç bir fark yoktur...
saddamın yakalanışı,liderliği yalandır haarp üstad vardı acaba nerelerde o çok daha iyi anlatırdı burada olsaydı...

Ebuzer
12-18-2011, 23:22
la bu konu ne ara bu kadar uçtu haberim yok..

Cihannur
12-20-2011, 05:01
o senin yorumun...
bir harita gösterip onun üzerinden yorum yapıyorsun...


Sen, Safevi Şiiliği deyince oluyor da, ben, Sasani Şiiliği deyince mi olmuyor?http://img835.imageshack.us/img835/7210/hinzirsmiley.gif (http://img835.imageshack.us/i/hinzirsmiley.gif/)

Haritalara dikkatlice bakınca Yemen'deki durum da dikkat çekiyor. Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılındaki topraklarını gösteren haritada Sasani topraklarında görülen Yemen, yeryüzündeki Sünni-Şii dağılımını gösteren haritada Şii nüfusun yaygın olduğu bir yer olarak görülüyor.http://img706.imageshack.us/img706/2226/basinisallayansmiley1.gif (http://img706.imageshack.us/i/basinisallayansmiley1.gif/)

Bu, yeryüzündeki Sünni-Şii dağılımını gösteren harita:

http://img193.imageshack.us/img193/6396/muslimdistribution.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/193/muslimdistribution.jpg/)

Bu da, Hz. Ömer tarafından ortadan kaldırılan Sasani İmparatorluğu'nun 610 yılındaki topraklarını gösteren bir harita:

http://img267.imageshack.us/img267/8154/sassanidempire620.png (http://imageshack.us/photo/my-images/267/sassanidempire620.png/)

Yukarıdaki haritalar arasındaki benzerlikleri tesadüf diyerek açıklayanlar olabilir. Ama kanımca haritalar arasındaki benzerliğin temel nedeni, Sasanilerin epey bir bölümünün -özellikle Sasani Devleti'nin merkezinde yer alan İranlıların-, İslam ordusunun onlara karşı elde ettiği zaferi içlerine sindirememelerinden dolayı Şii olmalarından kaynaklanmaktadır.

İntifada
12-20-2011, 10:09
ya hu bunu gorende ehli sunnet diye gosterdigi yerler tek mezhep bir siiler farkli sanacak :)

evet safevi siiligi yapanlar vardir iranda mezhepci tefrikaci...
bizim emevi sunnileri ile cok benzerdirler

werret
12-20-2011, 17:07
Nedense İrancılar, Emevileri ve Hz. Muaviye'yi sevmezler...

Ama birçok İrancı, Osmanlı'yı çok zarar uğratan Safevileri ise çok sevmektedir.

Cihannur, önemli bir konuya değinmişsin.

Acaba bazı şiilerin, İslam'ın adil ve cesur reisi olan Hz. Ömer (radıyAllahu anh)'a olan kinleri, İran'ın, Hz. Ömer'in halifeliği zamanında fethedilmesinden mi kaynaklanıyor ?

werret
12-20-2011, 17:10
yok inanmadan yazıyorum ;D
kuklaların sonu budur kullanılır atılırsınız...
makro düzeyde değil mikro düzeyde bile bakarsan bunu görürsün...
devlet yıllarca bazı adamları kullanır sonra tarihe gömer arasında hiç bir fark yoktur...
saddamın yakalanışı,liderliği yalandır haarp üstad vardı acaba nerelerde o çok daha iyi anlatırdı burada olsaydı...

Saddam Hüseyin, bazı Irak'lı şiiler tarafından ABD desteğiyle idam edilmiştir.

Sen bunu kabul etsen de etmesen de bu böyledir. Saddam'ın idam edilme görüntülerine de montaj mı diyorsun ?

werret
12-20-2011, 17:14
''Bir devir kapandı, öyle mi?


Obama, 2003’te başlattıkları Irak savaşının bittiğini ilan etti. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ise savaşı resmen sona erdirmek üzere Bağdat’a kadar giderek başkentteki en büyük Amerikan üssünde yapılan bir törenle, savaşın resmen bittiğini dünyaya ilan etti. Bunu temsilen de Amerikan askeri bayrağı gönderden törenle indirildi.

Misyon tamamlandı, Beyaz Adam’ın medenîleştirme görevi sona erdi!..

Irak’a yıkıcı askerî gücüyle saldırıp işgal ettikten sonra 170 bin asker konuşlandırmıştı. Bu işgal tasarlandığı gibi başarılı olsaydı Suriye ve İran sıradaydı. Amaçları Ortadoğu haritasını yeniden çizmek, bir yüzyıl daha bölgeyi kontrol etmekti. Demokrasi yalanlarına sığındıkları için çiçeklerle karşılanacaklarını umuyorlardı, ama güçlü bir mukavemet hareketi onları selamladı.

Saddam’ın zulmünden çok çekmiş Iraklı Şiiler ve Sünni Kürtler ise bazı istisnalara rağmen ABD ile işbirliğine giderek kalenin kapısını içeriden açtılar. Yüzde 25 civarında olan Sünni Araplar ise direndi. İslâmcılar ve Baascılar mukavemeti seçtiler. Nüfusun azınlıkta olan bu kesimi Amerika’ya Irak’ı dar etti.

Bunun sonucu olarak Amerika 4500 askerini kaybetti, 32 bin askeri de yaralandı. Tahminlere göre 800 milyardan fazla maddi bedel ödedi. Onlar, Irak’ta istediklerini tam olarak elde edemeseler de tamamen başarısız oldular da denemez.

Asıl kaybeden ise maalesef Irak oldu; toplumsal birliği, etnik yapısı dinamitlendi, dinî ve mezhebi fay hatları nefret merkezli harekete geçirildi, tarihî kültürel yapısı yağmalandı. Müzelerdeki tarihi eserlerden kütüphanelerdeki kitaplara kadar değerli ne varsa çalındı. Şimdilerde bu kitapların bir kısmının İsrail’de ortaya çıkması bizi şaşırtmıyor.

ABD ve şürekası 1 milyondan fazla insan öldürdü, 4 milyon insan hicret etmek zorunda kaldı. Farklı bilimsel alanlarda Irak’ın beyni niteliğindeki nice bilim adamı sûikastlarla ortadan kaldırıldı.

Farklı mezhep müntesiplerinin bir arada yaşama iradesi zayıflatıldı. Iraklı Sünni bir akademisyen dostum daha önceden Şii ve Sünni toplumlar arasında ilişkilerin mezhepsel farklılıklara rağmen karşılıklı kız alıp vermelere varana kadar tabii olduğunu ama artık bunların yaşanmadığını söylemişti. Aksine işgal sonrası çıkan fitnelerden dolayı daha önceden yapılmış evliliklerin varolan çocuklara rağmen boşanmayla noktalanabildiğinin de altını çizerek.

Saddam muhalifi İran çizgisindeki “hattı inkılap Şiî hareketleri” Amerika’yla işbirliği yaptı. İnkılapçı hareketlerin Irak halkının kanı pahasına çıkarcı konuşlanmaları ve arkasından at izinin it izine karıştığı bir vasatta onbinlerce sivilin hayatını kaybetmesi iki kesim arasında intikam duygularıyla örülmüş aşılması zor bariyerler yükseltti.

Aynı şekilde Iraklı Kürtlerin tavrı da Arap ve Kürt halkları arasında başka bir nefret hattını çizmiş bulunmaktadır.

ABD, bütün bunlara ek olarak Irak toplumuna sürekli birbiriyle sorun yaşayacakları bir de anayasa hediye etti. Sömürgeci güçler Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında coğrafyamızda haritaları tartışmalı çizerek komşu ülkeler arasında sürekli gerilim üretecek hatlar döşemişlerdi. Şimdi bu böl yönet kodlarını yeni yapılan Irak anayasasına dercettiler.

Irak’ın doğal zenginliklerini 2003’ten beri yağmalamakla yetinmediler, büyük şirketler üzerinden bu zenginliğin sürekli yağmalanabilmesi için anlaşma metinleriyle işi garantiye aldılar. Şimdi bütün bunlara rağmen bir devir kapandı diyebilir miyiz?''

Serdar Demirel - Yeni Akit - 18 Aralık 2011

İntifada
12-20-2011, 17:57
Saddam Hüseyin, bazı Irak'lı şiiler tarafından ABD desteğiyle idam edilmiştir.

Sen bunu kabul etsen de etmesen de bu böyledir. Saddam'ın idam edilme görüntülerine de montaj mı diyorsun ?

iki ihtimal var...ya dublajlarından birisidir ya kendisidir...
ama fark etmez...
idamda dünya müslümanlarına mesaj verilmeye çalışıldı...
o yüzden saddam yada dublörü olması fark etmez...
amerika işgal eder,kralıda asar mesajı verildi...
sadece onların o küstah tavırları canımı skıkıyor...
yoksa saddam köpeği defalarca gebermeyi hak etti inşallah dublörü değil kendisidir asılan...
çok ibretlik bir son değilmi...
yıllarca köpekliğini yaptığın amerika gelip sana kötü köpek muamelesi yapıyor

werret
12-20-2011, 18:31
yıllarca köpekliğini yaptığın amerika gelip sana kötü köpek muamelesi yapıyor


ABD'nin köpekliğini yapmakla itham ettiğin Saddam Hüseyin iki büyük savaşta ABD'ye karşı savaşmıştır. İlkinde Baba Bush'a , ikincisinde de oğul Bush'a karşı..

Eğer Saddam Hüseyin, 90'lı yıllarda ABD'ye karşı savaşmamış olsaydı, belki senin bu görüşüne katılabilirdim.

Ama iki büyük savaşta ABD'ye karşı savaşmış ve ABD'nin ülkesini işgali sonucunda idam edilmiş olan bir adama ''ABD'nin köpeği'' demek çok komik , hatta itici olabilir.

ABD'yi sözde ''büyük şeytan'' ilan eden İran yönetimi bir kez bile ABD'ye karşı savaştı mı ?

Aksine, İran yönetimi, Irak ve Afganistan'da ABD ile işbirliği yaptı...

werret
12-20-2011, 18:36
''Kara propaganda örnekleri


Murat Yetkin, ‘Esat herkesle dalga geçiyor’ başlıklı yazısının bir bölümünde şu değerlendirmede bulunuyor: “Esat herkesle dalga geçiyor ya dokuz canı olduğuna inanıyor ya da güvendiği bir şeyler var ki kim ne derse desin biraz geri çekilip sonra bildiğini okumayı sürdürüyor. Bunların başında Esat giderse yerine kimin geçeceği konusundaki belirsizlik, başka deyişle Esat’ın yerine geçecek kişinin her şeyi daha kötüye götüreceği yolundaki endişe geliyor. Bu endişe, bölgede birbirinden ayrı gündemleri olan pek çok oyuncuyu Esat’ın devrilmesini istememe çizgisinde birleştiriyor. Örneğin, İran ile İsrail’in aynı düşündüğü muhtemelen tek konu, en azından şu an itibarıyla Esat’ın gitmemesidir...” Yani Esat’ın bekası ve kalması konusunda İsrail ve İran’ın zımni bir mutabakat içinde olduğunu ifade ediyor. Esat’ın İsrail’e, duruşuyla ve dolaylı olarak yaptığı hizmeti Saddam yapmış olsaydı İran’ın dilinden asla kurtulamazdı. Kirpi yavrusunu severken ‘pamuk yavrum’ dermiş. Kimse ayranım ekşi demiyor. İran, devriminden sonra İslam dünyasında ideolojik, dini ve siyasi bir tekel kurmak istedi. Bundan dolayı da belirme ve öne çıkma potansiyeli olan Sünni odaklara siyasi ve ideolojik savaş açtı ve onları karaladı. Kara çalmada da maharetini gösterdi ve bütün Sünni kökenli ve bağımsız hareketleri Amerikancılıkla yaftaladı. İran, bölgede Sünni bir siyasi odağın ortaya çıkmasını istemiyordu. Sahanın kendisine kalmasını istiyor ve bunun için de beliren Sünni odakların meşruiyetini sorguluyordu. En temel meşruiyet sorgulama biçimi de Amerikancılık suçlamasıydı. Sünni liderlikle gölgelenmek istemiyordu ve bundan dolayı da Sünnilerin referanslarını sürekli olarak kara çaldı. Bu karalama kampanyasının başında Amerikancılık yaftası geliyor. Bu bağlamda iki örnek vermek mümkündür. Bunlardan birisi Ziya ul Hak’tır ve dünyadaki İran lobisi sürekli olarak Ziya ul Hak’ı karaladı ve onun bir Amerikan kuklası olduğunu ileri sürdü. Lakin Ziya ul Hak’ın sonu İran lobisinin tezyiflerini tekzip eden bir sahne oldu ve genel anlamda kabul gören teze göre Ziya ul Hak hem ideolojik hem de çıkar çatışması sonucu Amerikalılarca öldürüldü. Bunu teyit eden bir husus daha sonra Afganistan’ın Amerikan işgalinin hedefi olmasıdır. Afganistan’a göz diken ABD bu bölgeyi, Ziya ul Hak’a yar etmek istememiştir.

*

İkinci çarpıcı misal de Taliban ile alakalıdır. İlk günlerden itibaren Taliban’a kara çalmışlardır. Nedeni, dini anlamda Taliban’ın İran eksenine yakın durmamasıdır. Dini anlayışının farklı olmasıdır. Bundan dolayı İran ve dünyadaki lobileri Taliban’ı sürekli olarak Amerikancılıkla suçlamıştır. Lakin Ziya ul Hak gibi Taliban da ABD tarafından devrilmiştir. Yine İran’ı ve siyasi edebiyatını tekzip eden hususların başında Taliban’ın devrilmesi gelmektedir. Taliban devrildikten sonra işgalle birlikte Karzai iktidara gelmiştir. Müseccel marka Amerikancı ve geçmişte beşinci tabur babından Taliban’la da bir biçimde irtibatı olan Karzai İran’ın en önemli bölgesel müttefiki haline gelmiştir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Hatta buna Amerikalılar bile hayret etmiştir. Zira İran yönetiminin çuvallarla Karzai’ye para sevk ettiği ortaya çıkmıştır. Karzai’nin öldürülen kardeşi Ahmet Karzai de CIA’nın bölgedeki en önemli işbirlikçilerinden birisiydi. Demek ki İran Taliban’ı açıktan Amerikan yandaşlığıyla suçlarken gerçek manada Amerikan yandaşı olan Karzai ile hem açıktan hem de örtülü ilişkiler geliştirebiliyor. Ülkesini ölümüne savunanlar Amerikancı, ülkesini ABD’ye peşkeş çeken ve satanlar yandaş ve müttefik olabiliyor. İran aynı tarzını Suriye’de de sürdürmektedir. Karzai’nin Amerikan yandaşlığını görmezlikten gelen İran, diktatör Esat hanedanlığına karşı çıkan Suriye halkını Amerikan yandaşı olarak göstermeye gayret etmektedir. Gerçek Amerikan yandaşlarıyla iş tutan İran işine gelmediğinde de hasımlarını veya stratejik rakiplerini Amerikan yandaşlığıyla karalamakta ve yaftalamaktadır. İran Sünni odakları Amerikancılık suçlamasıyla itibarsızlaştırmaktadır.

*

İran’ın zararlarını en iyi anlatanlardan birisi Mavi Marmara yolcularından olan Kuveytli İslamcılardan Velit Tabatabai’dir. Bir yazısında okurlarıyla şu çarpıcı gerçekleri paylaşmaktadır: “Biz, Basra Körfezine Basra Körfezi diyoruz. İran da Pers Körfezi diyor. Lakin gerçek manada körfez, Amerikan Körfezi haline gelmiştir. Zira İran’ın Körfez üzerine hegemonya iddiaları dolaylı olarak bu sonucu doğurmuştur. Hazar Denizini Rusya ile paylaşan ve Rusya’nın buradaki payını artıran İran, Körfez’in küçük ve Müslüman ülkeleri karşısında ise adale göstermektedir. Onları sindirmeye çalışmakta ve yabancı hami aramaya itmektedir. Körfez ülkelerini Amerikancılıkla suçlayan İran yayılmacı emellerinin de etkisiyle Körfez’e sınır olan ülkeleri korkutmuş ve bölgeyi ABD’nin müdahalesine açık hale getirmiştir. Dolayısıyla onun Körfez’i sahiplenmesi ve tekeli altına almak istemesi Amerikan yayılmacılığını körüklemiş ve bu yöndeki planlarına hizmet etmiştir...” Velhasıl İran’ın istimale veya kazanma politikaları yerine adale gösterme politikaları zincirleme kazalara neden olmuş ve fiiliyatta ‘Pers Körfezi’ni’ Amerikan Körfezi haline getirmiştir. Körfez ülkelerini ABD’nin kucağına itmek bir politika mıdır? Hama sabıkalısı Esat rejimini halkına karşı desteklemek ABD’ye karşı çıkmak mıdır yoksa yolunu döşemek midir?''

Mustafa Özcan - Yeni Akit

İntifada
12-20-2011, 18:48
:)
saddamın iktidara nasıl geldiğini
baas partisini
ve saddamı irana kimin saldırttığını araştır :)

birinci körfez savaşı dediğiniz olay ırakın kuveyti işgaliyle başladı...
peki saddam kuveyte kimin emriyle saldırdı onu bir araştır istersen...
kimle görüştü işgalden önce bi öğren istersen...
amerika ve bm vurdu vurdu vurdu ama saddamın karargahlarına birşey olmadı,kendisine birşey olmadı...

ikinci savaşta yani amerikanın fiilen işgale başladığı saldırıda biz neden direnişi halkta ve islami örgütlerde gördük hep...
saddamın askerleri,silahları,uçakları neredeydi ?
kendi kürt vatandaşlarına kimyasal silah atmaktan çekinmeyen saddam o güçlü silahlarını neden amerikaya karşı kullanmadı ?
ve saddamın yakalanışı :)
komediydi,bushun seçim çalışmasına çok faydalı oldu...
amerikan halkı gibi gerizekalı bir halkı çok başarılı dizginledi...
benzeri bir olayı 5-6 ay önce gördük...
kriz,kaos içindeki halk nasıl birden ladinin öldürülmesiyle rüyalara boğuldu yine...

yazık kendi zalimimizi bile amerikaya yargılatıyoruz...

werret
12-20-2011, 18:58
AKıncı34, üste eklediğim ''Kara progopanda örnekleri'' başlıklı yazıyı dikkatlice okumanı tavsiye ederim. ''Amerikancılık'' yaftalaması İrancıların, sünni örgütlere ve sünni yönetimlere karşı çok sıkça ve ustaca kullandıkları bir silahtır ama İrancılar nedense bu silahı ABD ile işbirliği yapan İran yandaşlarına karşı yöneltmezler.


''Gelelim İran'a: İran bugün "Falanca Suriyeli muhalif Amerika'ya iltifat etti, filanca Suriyeli muhalif NATO müdahalesi istedi, demek ki Beşşar Esed'e muhalefetin arkasında CIA var, demek ki muhalifler emperyalist uşağı, demek ki Siyonistlere kök söktüren Esed'e karşı bir komplo sözkonusu" deyip duruyor, sürgündeki birkaç muhalifin angajmanlarından yola çıkarak Suriye Devrimi'ni lekelemeye çalışıyor, daha ortada ABD yahut NATO müdahalesi yokken Suriyeli devrimcileri işgalci emperyalistlerle işbirliği yapmakla suçluyor; ama Irak'ın işgaline giden yolda ABD'ye iltifat edip duran Ahmed Çelebi ve İyad Allavi gibi kimselerden hareketle "Saddam karşıtları emperyalistlere çalışıyıor, Irak'taki muhalefet hareketlerini CIA başlattı, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi de Amerikan uşağıdır, yaşasın antisiyonist kahramanımız Saddam Hüseyin" filan demiyordu. İşgal sürecinde emperyalistlerle siyasi, askeri ve iktisadi işbirliğine giden gönüldaşlarına da CIA yaftası yapıştırmadı. Zaten işgale de göz yumdu. Ara sıra Amerikalılara ayar vermek için gerginliği tırmandırıp çatışma çıkarmış olabilir, ama genel olarak işgalden istifade etmeye baktı. Menfaatleri öyle gerektirdiğinde Mukteda Sadr'a "İşgalcileri vurmayacaksın" bile dedi. İran'ı Amerikan uşağı yapar mı bu? Ahmedinejad'ı CIA ajanı yapar mı? Hayır, yapmaz. Ayetullah Sistani, El Hekim, işgalin bir sonucu olarak başbakanlık koltuğuna oturan ve Amerikalılarla petrol anlaşmaları imzalayan Nuri Maliki vs, vs, vs de CIA ajanı değil. Kendilerince bir maslahat siyaseti izlediler, Saddam ve Baas Partisi'inden kurtulmak için emperyalistlerden istifade ettiler veya onları düpedüz kullandılar. Onlar kullanınca iyi oluyor da Libyalı İslamcılar kullanınca mı kötü oluyor? İran devleti ve neredeyse blok halde Iraklı Şiiler "Hele şu Saddam bir devrilsin" diyerek ve kendilerine gün doğacağını umarak Amerikan işgaline göz yumarken, işgalcilerle beraber çalışırken veya en azından onlara tahammül ederken külliyen Amerikancı olmadıysa "Şu rejim bir devrilsin de nasıl devrilirse devrilsin" diyen Suriyeli rejim muhalifleri niye Amerikancı olsunlar?''

Hakan Albayrak

İntifada
12-20-2011, 19:09
irancı ne la...
iranı adam gibi eleştirenlerde yine bizleriz...
yok şöyle itikadı bozuk böyle sapık diye eleştirilerin değil iran tarafından bizim tarafımızdan bile itibarı yok...
özgürlük düşmanlığı yapıyorlar,muhalifleri susturuyorlar...
yeri geliyor imam humeynin kemiklerini sızlatıyorlar...
ama devlet politikası,liderlik düzeyinde hiç bir zaman emperyalistlerle ortak hareket etmediler...
zaten etselerdi şah devrilmezdi...
şah zaten emperyalist köpeğinin tekiydi...
Allah imam humeyniden defalarca razı olsun...
saddamın yıllarca amerikanın köpekliğini yaptığını ortadoğuyla ilgili araştırma yapmış herkes bilir...
birkere baas partisini bilir insanlar...
hakan albayrakın saddamla ilgili güzel bir yazısı var bul oku iyi tanımlamıştır saddamı...
amerikanın uşaklığını nasıl yaptığını güzelde anlatmıştır o yazıda...
suriye meselesiyle ilgili süper bir yorum yapmış hakan abi yine baas yancılığı yapanların okuması lazım...
sadr işgal sırasında amerikaya destek oldumu bilmiyorum ama saddamın ordusunun göstermediği direnişi gösterdiler yıllarca...
şu günlerde sadrda esadı desteklemekte allah akıl fikir versin...
iradesiz tavırlar bunlar...
tabi sizin gibi gençleri türkiye konusunda da iki çift laf ederken görmek istiyoruz...
malum 1.körfezdede 2.körfezdede üs açtık amerikaya...
iranın amerikan uşağı olduğu hakkında somut hiç bir delili olmayan kafası karışık mezhepçi takıntısı olan kardeşlerimiz söz konusu türkiye olunca yine devletçilik kisvesine bürünüp gık çıkarmazlar...

werret
12-20-2011, 19:29
Ben ''devletçi'' filan değilim. Daha önce de yazmıştım bunu.

İran'ın, Ermenistan-Azerbaycan savaşında Azerbaycan'a karşı Ermenistan'ı desteklemesine nasıl bakıyorsun ?

Aşağıdaki yazıda ABD-İran ilişkileri irdelenmiş...


''Son dönemde ABD - İran gerginliği yine sınırları zorluyor. Gerilim siyasetinin merkezinde İran’ın nükleer çalışmaları var. Şimdilerde; gerginliği artırmak için kullanılan bu argüman, bir zamanlar iki ülkenin yakınlaşması için kullanılmıştı. Nitekim İran, ilk nükleer çalışmalarını 1957 yılında ABD’nin desteğiyle başlatmıştı.

Pragmatik ABD siyaseti için bu tarz argümanlar bulmak hiçbir dönemde zor olmamıştır. Yakın tarih, ABD siyasetinin İran’a adapte olan yönlerini ortaya koyarken son derece net ve cömerttir. Petrol rezervlerinin büyüklüğü ve doğalgaz üretimi açısından dünyada ikinci sırada yer alan İran’a daima ilgi duyulmuştur. Nitekim ABD’nin İran’a yönelik politikasında değişmeyen şeyin ‘’amaç’’ yani ‘’enerji eşittir kapital’’ olduğu herkesin malumu. Buna bir de ‘’İsrail’in güvenliğini sağlama’’ amacı eklenebilir.

II. Dünya Savaşı’ndan (ABD’nin İran’da etkin olma çabaları bu dönemde başlar) 1979 İslam Devrimi’ne kadar geçen süreçte, İran’ın ABD politikalarına direnebildiğini söylemek pek mümkün değildir.

Öyle ki; II. Dünya Savaşı’nda İran’ı işgal eden Müttefik Devletler (SSCB, Britanya, ABD), iktidara Şah Muhammet Pehlevi’yi getirir. Yeni Şah iktidar olunca, müttefik devletler lehine petrol arama imtiyazları tanır. Böylece amacına ulaşan işgal sonlandırılır.

1951’de İran siyasetinde milliyetçi söylemleriyle öne çıkan Muhammet Musaddık, İran petrollerini millileştiren yasayı meclisten geçirir ve başbakan olmayı başarır. Seçimle gelen Musaddık, iki yıl sonra ABD destekli bir darbeyle devrilecek; Şah, petrol imtiyazlarını bir kez daha teslim edecektir.

1955’ten itibaren ABD – İran stratejik ortaklığı güçlenmeye başlar. 1957’de Barış İçin Atom Projesiyle ABD destekli nükleer çalışmalara başlayan İran’da, aynı yıl CIA bağlantılı gizli servis SAVAK kurulur. Arkasına ABD’yi alan Şah, ülkenin silahlanmasına ayrı bir önem verir. Devam eden süreçte, bu silahları ve güçlü istihbarat ağını muhalefete karşı baskı unsuru olarak kullanır. Zulme maruz kalan halk, Ayetullah Humeyni etrafında birleşmeye başlamıştır. Bunun üzerine Şah, Humeyni’yi sürgüne gönderir ve İran’ı tek partili sisteme geçirir.

1975’ten itibaren ABD – İran ilişkileri yavaş yavaş bozulmaya başlar. Bunun sebebi; halkın zulme uğraması, Humeyni’nin sürgün edilmesi ya da tek partili sisteme geçilmesi değildir. Asıl sebep; Şah’ın SSCB’yi çevreleme politikasında yetersiz kalacağına dair ABD kanaatidir. Misyonunu tamamlayan Şah, gözden çıkarılır ve ülkesinden kaçmak zorunda bırakılır.

Bunun üzerine ABD, hazırda beklettiği projeyi devreye sokar: Yeşil Kuşak Projesi. Sosyalizm tehdidine karşı en sağlam duvarlar, İslami ideoloji sayesinde inşa edilecektir. ABD’ye göre dini ideoloji dahi bir argümandır. Gerektiğinde lehte ya da aleyhte kullanılabilir. 1979’da devrim için uygun şartlar artık oluşmuştur. İran tarihinin ilk referandumu yapılır. İran İslam Cumhuriyeti böylece ilan edilir.

Humeyni’nin ilk icraatları, İsrail’le ilişkileri kesmek ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Tahran Bürosu’nu açmak olur. Ardından ABD Tahran Büyükelçiliği İranlı gençler tarafından basılınca, iki ülke arasında rehine krizi yaşanır. İlişkiler kopar. ABD – İran dostluğu sadece bir yıl içinde yerini düşmanlığa bırakır. İran, tahminlerin ötesine geçmiş ve ABD’nin tabiriyle ‘’Şer Ekseni’’ oluvermiştir. ABD ise İran’ın tabiriyle “Büyük Şeytan”.''

Av. Süleyman Akdoğan

http://www.haber7.com/haber/20111216/ABD-ve-Iran-artik-stratejik-ortak.php

Cihannur
12-20-2011, 21:26
Nedense İrancılar, Emevileri ve Hz. Muaviye'yi sevmezler...

Ama birçok İrancı, Osmanlı'yı çok zarar uğratan Safevileri ise çok sevmektedir.

Cihannur, önemli bir konuya değinmişsin.

Acaba bazı şiilerin, İslam'ın adil ve cesur reisi olan Hz. Ömer (radıyAllahu anh)'a olan kinleri, İran'ın, Hz. Ömer'in halifeliği zamanında fethedilmesinden mi kaynaklanıyor ?

Werret, Sasani İmparatorluğu 224-651 yılları arasında 427 sene gibi uzun bir zaman diliminde hüküm sürmüş. Bir nevi İranlıların Osmanlı İmparatorluğu denilebilir ona. İranlı şair Firdevsi, Sasani İmparatorluğu'nun yıkılışı üzerine şu şiiri söylemiş:

"Nereye gitti büyük Sasaniler?
Ne oldu Behram'a ve Samanilere?"

Türkiye'de şu an halkımızın büyük kısmı Osmanlı'ya gönülden bağlıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki karalamalara rağmen halkımızdaki Osmanlı'ya ve Osmanı Padişahlarına olan sevgi ve saygı azalmamıştır. Osmanlı bizim için her zaman şanlı tarihimizdir.

Forumumuzda paylaşmış olduğum Engin Ardıç'ın Osmanlı Partisi (http://www.akpartiforum.com/engin-ardic-osmanli-partisi-t158065.html) isimli makalesini okumanızı öneririm. O makalesinde Engin Ardıç, şunları söylüyor:

"(AK Parti'yi kastederek) Çünkü "yerli" partidir. Çünkü bu, Osmanlı Partisi'dir. ("Padişahçı" demedik budala!) Çünkü burası Osmanlı toprağıdır.

Bunlar bizim temennilerimiz değil, gerçeklerdir; hoşunuza gitse de gitmese de. Osmanlı halkı, Osmanlı'ya küfür edenleri, reddedenleri, yok sayanları iktidara getirmez."

Osmanlı Devleti yıkılalı 89 sene olmuş, Türkiye'nin önde gelen köşe yazarlarından birisi makalesinde halkımıza Osmanlı halkı, toprağımıza da Osmanlı toprağı diyebiliyor. Osmanlı Devleti, Türk Milleti nazarında ne manaya geliyorsa, Sasani Devleti de İran Milleti nazarında o manaya geliyordur zannediyorum. Çünkü dediğim gibi Sasaniler İranlıların bir nevi Osmanlısıdır. Şii İranlıların sahabe düşmanlığının temel sebebi, onların büyük imparatorluklarının İslam ordusu tarafından yıkılmasıdır.

Ebuzer
12-20-2011, 21:40
Vallaha sesimi çıkarmıyorum ama..
Atıp tutuyorsun be Nur Abi..
Yok 'zannediyorum', yok bilmem ne..
Sasani İran'ın Osmanlı'sıymış, sapık Şia'ların sahabe düşmanlığı burdan geliyormuş..
Daha neler..
Bi kendinize gelin yav..

İntifada
12-20-2011, 21:45
Ben ''devletçi'' filan değilim. Daha önce de yazmıştım bunu.

İran'ın, Ermenistan-Azerbaycan savaşında Azerbaycan'a karşı Ermenistan'ı desteklemesine nasıl bakıyorsun ?

Aşağıdaki yazıda ABD-İran ilişkileri irdelenmiş...


''Son dönemde ABD - İran gerginliği yine sınırları zorluyor. Gerilim siyasetinin merkezinde İran’ın nükleer çalışmaları var. Şimdilerde; gerginliği artırmak için kullanılan bu argüman, bir zamanlar iki ülkenin yakınlaşması için kullanılmıştı. Nitekim İran, ilk nükleer çalışmalarını 1957 yılında ABD’nin desteğiyle başlatmıştı.

Pragmatik ABD siyaseti için bu tarz argümanlar bulmak hiçbir dönemde zor olmamıştır. Yakın tarih, ABD siyasetinin İran’a adapte olan yönlerini ortaya koyarken son derece net ve cömerttir. Petrol rezervlerinin büyüklüğü ve doğalgaz üretimi açısından dünyada ikinci sırada yer alan İran’a daima ilgi duyulmuştur. Nitekim ABD’nin İran’a yönelik politikasında değişmeyen şeyin ‘’amaç’’ yani ‘’enerji eşittir kapital’’ olduğu herkesin malumu. Buna bir de ‘’İsrail’in güvenliğini sağlama’’ amacı eklenebilir.

II. Dünya Savaşı’ndan (ABD’nin İran’da etkin olma çabaları bu dönemde başlar) 1979 İslam Devrimi’ne kadar geçen süreçte, İran’ın ABD politikalarına direnebildiğini söylemek pek mümkün değildir.

Öyle ki; II. Dünya Savaşı’nda İran’ı işgal eden Müttefik Devletler (SSCB, Britanya, ABD), iktidara Şah Muhammet Pehlevi’yi getirir. Yeni Şah iktidar olunca, müttefik devletler lehine petrol arama imtiyazları tanır. Böylece amacına ulaşan işgal sonlandırılır.

1951’de İran siyasetinde milliyetçi söylemleriyle öne çıkan Muhammet Musaddık, İran petrollerini millileştiren yasayı meclisten geçirir ve başbakan olmayı başarır. Seçimle gelen Musaddık, iki yıl sonra ABD destekli bir darbeyle devrilecek; Şah, petrol imtiyazlarını bir kez daha teslim edecektir.

1955’ten itibaren ABD – İran stratejik ortaklığı güçlenmeye başlar. 1957’de Barış İçin Atom Projesiyle ABD destekli nükleer çalışmalara başlayan İran’da, aynı yıl CIA bağlantılı gizli servis SAVAK kurulur. Arkasına ABD’yi alan Şah, ülkenin silahlanmasına ayrı bir önem verir. Devam eden süreçte, bu silahları ve güçlü istihbarat ağını muhalefete karşı baskı unsuru olarak kullanır. Zulme maruz kalan halk, Ayetullah Humeyni etrafında birleşmeye başlamıştır. Bunun üzerine Şah, Humeyni’yi sürgüne gönderir ve İran’ı tek partili sisteme geçirir.

1975’ten itibaren ABD – İran ilişkileri yavaş yavaş bozulmaya başlar. Bunun sebebi; halkın zulme uğraması, Humeyni’nin sürgün edilmesi ya da tek partili sisteme geçilmesi değildir. Asıl sebep; Şah’ın SSCB’yi çevreleme politikasında yetersiz kalacağına dair ABD kanaatidir. Misyonunu tamamlayan Şah, gözden çıkarılır ve ülkesinden kaçmak zorunda bırakılır.

Bunun üzerine ABD, hazırda beklettiği projeyi devreye sokar: Yeşil Kuşak Projesi. Sosyalizm tehdidine karşı en sağlam duvarlar, İslami ideoloji sayesinde inşa edilecektir. ABD’ye göre dini ideoloji dahi bir argümandır. Gerektiğinde lehte ya da aleyhte kullanılabilir. 1979’da devrim için uygun şartlar artık oluşmuştur. İran tarihinin ilk referandumu yapılır. İran İslam Cumhuriyeti böylece ilan edilir.

Humeyni’nin ilk icraatları, İsrail’le ilişkileri kesmek ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Tahran Bürosu’nu açmak olur. Ardından ABD Tahran Büyükelçiliği İranlı gençler tarafından basılınca, iki ülke arasında rehine krizi yaşanır. İlişkiler kopar. ABD – İran dostluğu sadece bir yıl içinde yerini düşmanlığa bırakır. İran, tahminlerin ötesine geçmiş ve ABD’nin tabiriyle ‘’Şer Ekseni’’ oluvermiştir. ABD ise İran’ın tabiriyle “Büyük Şeytan”.''

Av. Süleyman Akdoğan

http://www.haber7.com/haber/20111216/ABD-ve-Iran-artik-stratejik-ortak.php


yahu şu yazıyı objektif bir gözle okuyun Allah aşkına...

al yazıdan alıntılıyorum...



Nitekim İran, ilk nükleer çalışmalarını 1957 yılında ABD’nin desteğiyle başlatmıştı.



II. Dünya Savaşı’ndan (ABD’nin İran’da etkin olma çabaları bu dönemde başlar) 1979 İslam Devrimi’ne kadar geçen süreçte, İran’ın ABD politikalarına direnebildiğini söylemek pek mümkün değildir.


Öyle ki; II. Dünya Savaşı’nda İran’ı işgal eden Müttefik Devletler (SSCB, Britanya, ABD), iktidara Şah Muhammet Pehlevi’yi getirir. Yeni Şah iktidar olunca, müttefik devletler lehine petrol arama imtiyazları tanır. Böylece amacına ulaşan işgal sonlandırılır.

1951’de İran siyasetinde milliyetçi söylemleriyle öne çıkan Muhammet Musaddık, İran petrollerini millileştiren yasayı meclisten geçirir ve başbakan olmayı başarır. Seçimle gelen Musaddık, iki yıl sonra ABD destekli bir darbeyle devrilecek; Şah, petrol imtiyazlarını bir kez daha teslim edecektir.

gördüğün gibi paylaştığın yazıda şahın gelişinden icraatlerine kadar herşeyi amerikan emriyle yaptığı yazıyor...
hemde bizimde dile getirdiğimiz somut gerçekler paylaşılmış...

işte birde humeyni dönemiyle ilgili kısmı alıntılıyorum...

Humeyni’nin ilk icraatları, İsrail’le ilişkileri kesmek ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Tahran Bürosu’nu açmak olur. Ardından ABD Tahran Büyükelçiliği İranlı gençler tarafından basılınca, iki ülke arasında rehine krizi yaşanır. İlişkiler kopar. ABD – İran dostluğu sadece bir yıl içinde yerini düşmanlığa bırakır. İran, tahminlerin ötesine geçmiş ve ABD’nin tabiriyle ‘’Şer Ekseni’’ oluvermiştir. ABD ise İran’ın tabiriyle “Büyük Şeytan”.''


ahanda bu da imamın dönemiyle ilgili alıntı...
şimdi efendi şahı anlatmış çünkü tarih yalan söylemez bunlarıda söylemezse madara olur...
iğrenç bir amerikan kuklası...
sonra devrimi amerikayla ilişkilendirmeye kalkışmış ama humeyni dönemini yazınca onunda iftira olduğu ortaya çıkmış...

Allah aşkına şu benim alıntıladığım kısımları objektif bir gözle okuyun...
teşekürler yazı için...
imama sevgim pekişti...

yazar yazısına şahın halka gösteri yapmaya devam ederseniz sizi öldürürüm dediğinde halkın beyaz kefen giyip sokağa döküldüğünüde anlatsın...

Cihannur
12-20-2011, 21:56
Vallaha sesimi çıkarmıyorum ama..
Atıp tutuyorsun be Nur Abi..
Yok 'zannediyorum', yok bilmem ne..
Sasani İran'ın Osmanlı'sıymış, sapık Şia'ların sahabe düşmanlığı burdan geliyormuş..
Daha neler..
Bi kendinize gelin yav..

Hangi söylediğim atıp tutma Azap, söyler misin lütfen?

Sasani İmparatorluğu'nun 224-651 yılları arasında 427 sene hüküm sürdüğü mü atıp tutma!

427 sene hüküm süren Sasani İmpartorluğu'nun, 623 sene hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük bir imparatorluk olduğu mu ve böylelikle Sasanilerin İranlıların bir nevi Osmanlısı oldukları mı atıp tutma!

Şiilerin sahabe düşmanlığı mı atıp tutma! Şiiler; Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Hz. Osman'a ve başka pek çok sahabeye ve Hz. Aişe'ye düşmanlık yapmıyorlar mı? Bu mu atıp tutma!

Sapık Şia demedim hiçbir mesajımda; sapık kelimesini kullanmaktan kaçınıyorum. Şia'nın itikadı bozuk diyorum ve bu sözüm doğrudur ve itikatları bozuktur. İtikadı doğru olan fırka Ehl-i Sünnet Ve'l Cemaat fırkasıdır inşaallah.

Benim kanaatime göre Şiilerin sahabe düşmanlığının temel sebebi sahabelerin, İranlıların büyük impartorluğu olan Sasani İmparatorluğu'nu yıkmasıdır. Sahabelerin onların impartorluğunu yıkmaları İranlıların içlerine öyle oturmuş ki sahabe düşmanı olmuşlar. Kanaatim budur ve bu kanaatimin doğru olduğuna inanıyorum.

Cihannur
12-20-2011, 22:26
Vallaha sesimi çıkarmıyorum ama..
Atıp tutuyorsun be Nur Abi..
Yok 'zannediyorum', yok bilmem ne..
Sasani İran'ın Osmanlı'sıymış, sapık Şia'ların sahabe düşmanlığı burdan geliyormuş..
Daha neler..
Bi kendinize gelin yav..

Şu iki hususu da ilave etmemde fayda var:

1- Bazı Müslümanlarda şöyle bir anlayış var. Birine mesela kızarak Şii dersen neredeyse o kişiye küfür etmişsin gibi algılanıyor. Müslümanlardaki Şii karşıtlığının temel sebebi, Müslümanların Allah Resulü'ne ve onun temiz ashabına olan büyük sevgi ve saygılarından kaynaklanmaktadır.

2- Şiilerin her ne kadar itikatları bozuk olsa da sonuçta onlar Müslümandırlar ve bizim Müslüman kardeşlerimizdirler. İtikatlarında küfre varmayan Şiilerin gidecekleri yer de Cennet'tir inşaallah.

İntifada
12-20-2011, 22:31
2- Şiilerin her ne kadar itikatları bozuk olsa da

Allah özgüveninizi arttırsın ne diyeyim ben size başka be...
ya hu ne haddinize milletin itikadını değerlendirmek...
kimden alıyorsunuz bu garantiyi bilmiyorum ki...

Cihannur
12-20-2011, 22:41
Allah özgüveninizi arttırsın ne diyeyim ben size başka be...
ya hu ne haddinize milletin itikadını değerlendirmek...
kimden alıyorsunuz bu garantiyi bilmiyorum ki...


Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde kurtulan fırkanın onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu bildiriyor. Doğru yolda olan ve kurtulan fırka, peygamber efendimizin ve onun ashabının yolunda olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır inşaallah.

Ebuzer
12-20-2011, 22:42
Hangi söylediğim atıp tutma Azap, söyler misin lütfen?

Sasani İmparatorluğu'nun 224-651 yılları arasında 427 sene hüküm sürdüğü mü atıp tutma!

427 sene hüküm süren Sasani İmpartorluğu'nun, 623 sene hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük bir imparatorluk olduğu mu ve böylelikle Sasanilerin İranlıların bir nevi Osmanlısı oldukları mı atıp tutma!

Şiilerin sahabe düşmanlığı mı atıp tutma! Şiiler; Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Hz. Osman'a ve başka pek çok sahabeye ve Hz. Aişe'ye düşmanlık yapmıyorlar mı? Bu mu atıp tutma!

Sapık Şia demedim hiçbir mesajımda; sapık kelimesini kullanmaktan kaçınıyorum. Şia'nın itikadı bozuk diyorum ve bu sözüm doğrudur ve itikatları bozuktur. İtikadı doğru olan fırka Ehl-i Sünnet Ve'l Cemaat fırkasıdır inşaallah.

Benim kanaatime göre Şiilerin sahabe düşmanlığının temel sebebi sahabelerin, İranlıların büyük impartorluğu olan Sasani İmparatorluğu'nu yıkmasıdır. Sahabelerin onların impartorluğunu yıkmaları İranlıların içlerine öyle oturmuş ki sahabe düşmanı olmuşlar. Kanaatim budur ve bu kanaatimin doğru olduğuna inanıyorum.


Bu ne la böyle Allah aşkına..
Masal anlatır gibi sahabe düşmanlıklarını anlatıyorsun..
He İranlı Müslümanlar da..
Zertüşt ataları (!) üzerinden sahabe düşmanlığı yapacak..
Saçmalamayın bu kadar..

İntifada
12-20-2011, 22:48
Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde kurtulan fırkanın onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu bildiriyor. Doğru yolda olan ve kurtulan fırka, peygamber efendimizin ve onun ashabının yolunda olan Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır inşaallah.

;D;D;D;D
ne diyor kendilerine ehli sünnet vel cemaat diyen bir grup çıkacak onlar fırkaı naciyedir mi diyor...
yahu o tek fırka sünni mezhepçilerin anladığı gibi sadece sünniler değil...
yada şii mollaların anladığı gibi şiiler değil...
yada mezhepsizlerin iddia ettiği gibi mezhepsizlik değil...
ehli kıble fırkaı naciyedir...
öyle artistliğe lüzum yok...
bugün bu lafı ehli sünnet ki bu bir mezhep değil ekoldur için kullananlar yarın sadece kendi tarikatları için kullanıcak...
bu belli...
hatta yapıyorlar bile nakşiliğin halidi koluna bağlı olursanız sorgu melekleri bile yanaşmıyormuş diyorlar :)

Cihannur
12-20-2011, 22:50
Bu ne la böyle Allah aşkına..
Masal anlatır gibi sahabe düşmanlıklarını anlatıyorsun..
He İranlı Müslümanlar da..
Zertüşt ataları (!) üzerinden sahabe düşmanlığı yapacak..
Saçmalamayın bu kadar..

Hiç de saçmalamıyorum ve masal da anlatmıyorum. Bu konuda yazmış olduğum mesajlarımı ve paylaştığım haritaları dikkatlice incelersen söylediğimin doğru olabileceğini sen de görürsün. Benim kaanatim böyledir. Şiilerin sahabe düşmanlığının temel sebebinin Sasani İmparatorluğu'nun sahabeler tarafından ortadan kaldırılması olduğunu düşünüyorum.

Benim görüşüm böyle. Peki sana göre açıklaması nedir? Şiiler neden Müminlerin annelerinden olan Hz. Aişe'ye düşmanlık yapıyorlar? Şiiler neden Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Hz. Osman'a ve pek çok sahabeye düşmanlık yapıyorlar? Şia'nın sahabe düşmanlığının temel sebebi nedir sence?

Ebuzer
12-20-2011, 22:58
Ya sabır..
Çıkarın artık şu at gözlüklerini..
Yok efendim Şia böyle, Şia şöyle..
Yeter bırakın şu genellemeleri..
Sana öyle sapıklar gösteririm ki Ehl-i Sünnet'i benimseyenlerden (!)..
Şimdi kalkmış birkaç mezhepçinin tavrını, Ümmet'i zedeleyecek şekilde Ehl-i Şia'ya yayma çabasındasın..
Ne oldu?..
Ah bakın hele şu Sünni'ye, Allah Allah bunların da bozuk la itikadı !..

Cihannur
12-20-2011, 23:05
ehli kıble fırkaı naciyedir...
öyle artistliğe lüzum yok...


Artistlik yapmıyorum. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde kurtulan fırkanın hangisi olacağını söylemiştir.

"Ebû Hüreyre’nin (ra) ve Abdullah bin Amr’in (ra) ayrı ayrı rivâyetleriyle Peygamber Efendimizin (asm) “Ümmetin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini, bunlardan yalnız birinin kurtuluş fırkası olacağını” beyan buyurduğunu Dârimî’nin Siyerinden, Tirmizî’nin Süneninden, Süyûtî’nin Câmiü’s-Sağir’inden öğreniyoruz. Hadis şöyledir:

“İsrâiloğullarının başına gelen her şey, pabucun pabuca denkliği gibi, tıpa tıp ümmetimin başına da gelecektir. İsrâil oğulları yetmiş iki fırkaya ayrılmışlardı. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Onlardan bir fırkanın dışında hepsi Cehennem’dedir.”
Ashab-ı Kiram sordu: “Yâ Resûlallah! O kurtulan fırka kimlerdir?”

Peygamber Efendimiz (asm): “Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır” buyurdu. (Câmiü’s-Sağîr, 3/3292; Tirmizî, Îmân, 18)"

(Alıntıdır)

Yukarıda paylaşmış olduğum hadis-i şeriften görüleceği gibi peygamber efendimiz ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını kurtulan fırkanın ise onun ve ashabının yolu üzere olan fırka olacağını bildiriyor. Peygamber efendimizin ve onun ashabının yolunda olan fırka Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır. Doğru yolda olan ve Cehennem'den kurtulan fırka Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır inşaallah.

İntifada
12-20-2011, 23:12
Allah Allah :)
okuyorum okuyorum hadisi o anlam çıkmıyor...
sünniler cennete diğerleri cehenneme ha...
çok ilginç...
inneddine indallahil islam ayetini bilen herkes tek dinin islam olduğunu,islam olanın peygamberin ümmetinden olacağını ve o dine dönmeyenlerin nübüvvetide inkar edeceği için islam ümmetinden,ehli kıble fırkasından olmadığını bilir...
o tek fırka ehli kıbledir...
peygamberim mezhepçi değildi,olamazdı...
kendi mezhepçi fantezilerinize peygamberimizi alet etmeyin...
sırf siz değil bu hadisi kendisine göre evirip çeviren tüm mezhepçileredir bu söz...

Cihannur
12-20-2011, 23:38
Allah Allah :)
okuyorum okuyorum hadisi o anlam çıkmıyor...
sünniler cennete diğerleri cehenneme ha...
çok ilginç...
inneddine indallahil islam ayetini bilen herkes tek dinin islam olduğunu,islam olanın peygamberin ümmetinden olacağını ve o dine dönmeyenlerin nübüvvetide inkar edeceği için islam ümmetinden,ehli kıble fırkasından olmadığını bilir...
o tek fırka ehli kıbledir...
peygamberim mezhepçi değildi,olamazdı...
kendi mezhepçi fantezilerinize peygamberimizi alet etmeyin...
sırf siz değil bu hadisi kendisine göre evirip çeviren tüm mezhepçileredir bu söz...

Mezhepçi diyerek mezhep taassubunu kastediyorsan mezhep taaasubu içinde olmadığımı bildirmek isterim. Mezhepliyim elbette, mezhepsiz değilim Allah'a şükürler olsun. Peygamberimizi herhangi bir şeye alet etmekten Allah'a sığınırım; o sözün iftiradır.

O hadis-i şerifte belirtilen kurtulan fırkanın Ehl-i Kıble olduğunu iddia ediyorsun. Ümmetin içindeki bütün fırkalar Ashab-ı Kiram'ın yolunda değildir ki! Şia mesela açıkca sahabenin epey bir bölümüne karşıdır. Biz Sünniler bu hadis-i şerifin işaret ettiği fıkranın Ehl-i Sünnet fırkası olduğuna inanıyoruz. Ahirette gerçek ortaya çıkacak, adil olan Allah adaletiyle hüküm verecektir.

İntifada
12-20-2011, 23:42
ula nasıl iftiradır ?
açık açık sünni olmayan cehenneme gidecek demeye getiriyorsun bundan daha baba bir mezhep taasubçuluğu olurmu...
ehli kıbleden kastım tevhid nübüvvet mead ilkesinde olan ve inkar içinde olmayandır...
şimdi kuranın eksik olduğunu iddia eden şii fırkalar olduğu gibi,kuranda fazla ayet olduğunu ve 2 tanesini inkar eden 19 cular gibi fırkalarda var...
bak bunların hepsi birer fırkadır..
ümmetin kardeşliğine inanıyorum bazen beni sinirlendirenler yüzünden istemediğim belki iftiraya varan haddini aşan defalarca af dilendiğim sözler söylesemde müminleri çok seviyorum ve tırnaklarını değişmem...

Cihannur
12-20-2011, 23:50
Ya sabır..
Çıkarın artık şu at gözlüklerini..
Yok efendim Şia böyle, Şia şöyle..
Yeter bırakın şu genellemeleri..
Sana öyle sapıklar gösteririm ki Ehl-i Sünnet'i benimseyenlerden (!)..
Şimdi kalkmış birkaç mezhepçinin tavrını, Ümmet'i zedeleyecek şekilde Ehl-i Şia'ya yayma çabasındasın..
Ne oldu?..
Ah bakın hele şu Sünni'ye, Allah Allah bunların da bozuk la itikadı !..

At gözlüğü takmıyorum. Ümmeti zedeleyecek bir tavrın içinde olduğum şeklindeki sözün doğru değildir; iftiradır. Şia'da olmayan bir şeyi mi söylüyorum! Şia'da genel olarak bir sahabe karşıtlığı var. Konuyu daha detaylı olarak inceleyelim istersen. Şia'nın Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Hz. Osman'a, Hz. Aişe'ye ve diğer pek çok sahabeye bakışları nasıldır? Şia, o insanları büyük ve değerli insanlar olarak görüp sevip saymakta mıdır? Bu konuda Şia'nın sahabe hakkındaki görüşlerini söylersen konu daha da açıklığa kavuşmuş olur. Cevabını bekliyorum.

Ayrıca Kadir Mısıroğlu'nun Şia hakkındaki şu videosunu seyretmeni öneririm:

xkmt89

Kadir Mısıroğlu'nun bu videoda söylediklerinin bazıları şunlarıdır:

"Bana göre Şia, Hıristiyanlıktan daha pahalıya mal olmuş İslam Tarihi'nde bir ihanettir. ...Ama sen dini doğru olarak bilmezsen Humeyni'yi alkışlarsın. Hz. Osman'a hayatı mutfakla 100 numara arasında geçmiştir diyen bir adamı alkışlarsın. Hz. Ebubekir'i kâfir ilan eden bir adamı alkışlarsın; çünkü Şia nedir bilmezsin."

İntifada
12-21-2011, 00:01
Mü’minlerin anneleri olan Hz. Peygamber’in eşleri ve Ehli Sünnet’in sembol isimleri hakkında aşağılayıcı, hakarete varan ifadelerin kullanılması haramdır
"Ehli Beyt’i savunmak için Ehli Sünnet’e mensup kardeşlerimize hakaret ve ithamlarda bulunanlar, esasında Ehli Beyt-i değil Amerika’yı ve Siyonizm’e savunmaktadırlarçok derin bir araştırma yapmadım bile...
buyrun iran dini lideri imam hamaneyin sözleri...
gerçekliğinden şüphe eden araştırabilir...
daha konuşmazsın sanırım...

ayrıca humeynininde sahabeye,ehli sünnete hakareti ve küfrü yasaklayan fetvası vardır...
iranın resmi mezhebide caferiliktir bu arada...

hani senin ve benim mezhep imamım olan imam hanefiye hadis dersi veren imam cafer...

Cihannur
12-21-2011, 00:04
ula nasıl iftiradır ?
açık açık sünni olmayan cehenneme gidecek demeye getiriyorsun bundan daha baba bir mezhep taasubçuluğu olurmu...


Peygamber efendimiz hadis-i şerifinde ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını kurtulan fırkanın onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu bildiriyor. 72 fırkanın Cehenneme gideceğini yalnız 1 fırkanın kurtulacağını peygamberimiz bildiriyor. Ehl-i Sünnet, sahabelerin hepsini büyük bilip sever ve onlara saygı duyar. Peygamberimizin ve onun ashabının yolunda olan fırka Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır. Kurtulan fırka Ehl-i Kıble'nin hepsidir dersen sahabelerin pek çoğuna karşı olan fırkaların da kurtulacağını iddia etmiş olursun ki, o sözün peygamberimizin hadisinde kurtulan fırkayı anlatırken bildirdiği, "Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır." sözüne aykırı olur.

İntifada
12-21-2011, 00:09
Peygamber efendimiz hadis-i şerifinde ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını kurtulan fırkanın onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu bildiriyor. 72 fırkanın Cehenneme gideceğini yalnız 1 fırkanın kurtulacağını peygamberimiz bildiriyor. Ehl-i Sünnet, sahabelerin hepsini büyük bilip sever ve onlara saygı duyar. Peygamberimizin ve onun ashabının yolunda olan fırka Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasıdır. Kurtulan fırka Ehl-i Kıble'nin hepsidir dersen sahabelerin pek çoğuna karşı olan fırkaların da kurtulacağını iddia etmiş olursun ki, o sözün peygamberimizin hadisinde kurtulan fırkayı anlatırken bildirdiği, "Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır." sözüne aykırı olur.


http://www.akpartiforum.com/showpost.php?p=974517&postcount=129
he uzat uzat...
ya hu sünniler harici cennete gidemeyecek diyen bir kafayı anlayamıyorum...
açın kuranı kerimi okuyun cennete kimlerin girip kimlerin giremeyeceği açıkça yazıyor...
ümmeti bölmeyi bırakın artık...
o sevmediğiniz şii mollalarla o kadar benziyorsunuz ki aslında...
onlarda kendilerini fırkayı naciye görüyor...
Allah akıl fikir izan versin...

Cihannur
12-21-2011, 00:21
ümmeti bölmeyi bırakın artık...


Ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı bunların 72'sinin Cehenneme gideceğini sadece 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını söylemek ümmeti bölmek değildir. Peygamberimiz böyle olacağını yani ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını hadis-i şerifinde bildiriyor. Ümmetin birliği için bütün Müslümanlar Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasında birleşmelidirler.

Feride
12-21-2011, 00:35
Ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı bunların 72'sinin Cehenneme gideceğini sadece 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını söylemek ümmeti bölmek değildir. Peygamberimiz böyle olacağını yani ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını hadis-i şerifinde bildiriyor. Ümmetin birliği için bütün Müslümanlar Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasında birleşmelidirler.

Doğru:güzel:

İntifada
12-21-2011, 00:43
Ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı bunların 72'sinin Cehenneme gideceğini sadece 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını söylemek ümmeti bölmek değildir. Peygamberimiz böyle olacağını yani ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını hadis-i şerifinde bildiriyor. Ümmetin birliği için bütün Müslümanlar Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasında birleşmelidirler.

aynı cümleleri yazmaktan bıkmadı adam...
sonrada taassubçu değilmiş...
kuranda ve sahih sünnette birleşelim diyoruz zaten vahdet diyoruz...
ama şu fırkayı naciye hadisini sömürmekten bıkmadınız...
fırkayı naciye iman ehlidir müslümanlardır...
mezhepe indirgemek hoş değil...
http://www.akpartiforum.com/showpost.php?p=974526&postcount=131
buyur bunuda sormuştun...
sabahtan beri adamları itikadı bozuk ilan ettin,cehennemlik ilan ettin...
yeter uzatma daha fazla...

Cihannur
12-21-2011, 01:39
Mü’minlerin anneleri olan Hz. Peygamber’in eşleri ve Ehli Sünnet’in sembol isimleri hakkında aşağılayıcı, hakarete varan ifadelerin kullanılması haramdır
"Ehli Beyt’i savunmak için Ehli Sünnet’e mensup kardeşlerimize hakaret ve ithamlarda bulunanlar, esasında Ehli Beyt-i değil Amerika’yı ve Siyonizm’e savunmaktadırlar

Humeyni bunları söylemişse doğru bir davranışta bulunmuştur; bu sözlerinden dolayı onu tebrik ederiz. Ehl-i Sünnet'in Şia'yla olan temel meselelerinin başında Şia'nın sahabe karşıtlığı gelir. Şiiler sahabelere hakaret etmeyi, sövmeyi bırakırlarsa Sünniler ve Şiiler daha iyi anlaşırlar.

ya hu sünniler harici cennete gidemeyecek diyen bir kafayı anlayamıyorum...

Bu konuda daha önceki bir mesajımda şunları yazdım:


2- Şiilerin her ne kadar itikatları bozuk olsa da sonuçta onlar Müslümandırlar ve bizim Müslüman kardeşlerimizdirler. İtikatlarında küfre varmayan Şiilerin gidecekleri yer de Cennet'tir inşaallah.

Yukarıdaki yazdıklarımla Sünniler harici Cennete gidemeyecek demediğimi anlamışsındır umarım. Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını ve kurtulan fırkanın sadece onun ve onun ashabının yolunda olan fırka olduğunu peygamberimiz söylüyor.

İslam'ın ölçüsü bellidir. İmanında küfre varmayan Müslümanlar Cennete gideceklerdir inşaallah. Şiiler arasında da imanında küfre varmayanlar Cennete gideceklerdir inşaallah. Böyle söyleyen bir Sünni'ye mezhepçi, taassupçu demek doğru olmaz. Mezhepçi ve taassupçu biri bütün Şiiler Cehennemliktir der mesela. Ayrıca Şia'nın itikadına her ne kadar karşı olsam da onlara sapık kelimesini kullanmıyorum; bidat sahibidirler diyorum. Şiileri rencide etmemeye dikkat ediyorum.


kuranda ve sahih sünnette birleşelim diyoruz zaten vahdet diyoruz...
ama şu fırkayı naciye hadisini sömürmekten bıkmadınız...
fırkayı naciye iman ehlidir müslümanlardır...


Peygamberimizin hadisini hâşâ sömürmüyoruz. Peygamberimizin o hadisinden anladığımız, ümmetin kurtulan fırkasının Ehl-i Sünnet fırkası olduğu yönündedir; doğrusunu Allah bilir.

Ehl-i Sünnet'in inancı, Kur'an ve Sünnet'tir. Ehl-i Sünnet Âlimleri, Kur'an-ı Kerim'den ve Hadis-i Şeriflerden çıkardıkları doğru bilgileri Müslümanlara bildirmişlerdir. Kur'an'a ve Sünnet'e tam uymak isteyenler Ehl-i Sünnet İtikadına göre yaşamalıdırlar.

Ümmetin vahdeti, doğru olan itikattan (Ehl-i Sünnet Vel Cemaat) ayrılıp mezhepsiz olmakta değildir asla. Mezhepsizlik öyle kötü ve berbat bir bataklıktır ki, o bataklığa düşen Allah korusun ki imanını bile kaybedebilir. Çünkü mezhepsiz olursan elinde kendi aklından başka ölçün kalmaz. Her mezhepsiz kendi aklına göre bir din uydurabilir ve böylelikle ortaya binlerce, milyonlarca ayrı din çıkabilir. A mezhepsizinin Kur'an'dan ve Sünnet'ten anlayacağıyla B mezhepsizinin Kur'an'dan ve Sünnet'ten anlayacağı farklı olacaktır çünkü. Ümmetin vahdeti için mezhepsizlik yolunu göstermek Ümmet-i Muhammed'e yapılmış çok büyük bir kötülük olur. Ümmetin vahdetinin yolu, Wikipedia sitesine göre İslam ümmetinin % 83'ünü oluşturan Ehl-i Sünnet'e, ümmetin Ehl-i Sünnet dışı % 17'sinin de katılmasından geçer. Gerçek rakamlar belki biraz farklı olabilir. Ümmetin % 83'ü değil de % 75'i Ehl-i Sünnet'tir belki; ama bu da pek bir şey değiştirmez. Ümmetin doğru yolda olan büyük çoğunluğuna (Ehl-i Sünnet'e), ümmetin bidat yolunda olan küçük azınlığının (Ehl-i Sünnet'in dışındakiler) katılmasıyla Ümmet-i Muhammed'in vahdeti sağlanır inşaallah.

İntifada
12-21-2011, 02:16
İslam'ın ölçüsü bellidir. İmanında küfre varmayan Müslümanlar Cennete gideceklerdir inşaallah. Şiiler arasında da imanında küfre varmayanlar Cennete gideceklerdir inşaallah

arkadaş sen ne kadar düşünmeden konuşan bir adamsın ya...
hem hadise ehli sünnet harici cehenneme gidecektir manası veriyorsun...
sonrada şiilerde cennete gidecek diyorsun :)
ilk söylediğinle çelişiyorsun...
arada az düşün yazda çelişip durma kendinle...

Ümmetin vahdeti için mezhepsizlik yolunu göstermek Ümmet-i Muhammed'e yapılmış çok büyük bir kötülük olur.
öyle birşeymi diyorum ?
mezhebinde yine dur kuran ve sünnette birleşelim diyorum insanlara mezheplerini reddedmi diyoruz...
ayrıca tanıdığım bir mezhebe mensup olmayan hanif müslümanlar var hiç bir sapıklıklarınıda görmedim...
her taraf ilim yuvası...
adam kuranı okuyor,hadis kitaplarını okuyor gidip...
ama mezhepli olmak caizdir ve ben gereklidir diye düşünüyorum...
her insan araştırmayı sevmez zira...
ama mezhepçilik caiz değil...

Wikipedia sitesine göre İslam ümmetinin % 83'ünü oluşturan Ehl-i Sünnet'e, ümmetin Ehl-i Sünnet dışı % 17'sinin de katılmasından geçer.
10 yaşında çocuk mantığı bu kusura bakmada...

Tayyib
12-21-2011, 02:26
bir Şii ülkesi olmasına rağmen İranı çok severim bizim onlardan alacamız çok örnekler var...Keşke Türkiyenin ismide Türk İslam Cumhuriyeti veya Osmanlı Türk Cumhuriyeti olsa

Özgür Çağrı
12-21-2011, 02:28
Ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı bunların 72'sinin Cehenneme gideceğini sadece 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını söylemek ümmeti bölmek değildir. Peygamberimiz böyle olacağını yani ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını hadis-i şerifinde bildiriyor. Ümmetin birliği için bütün Müslümanlar Ehl-i Sünnet Vel Cemaat fırkasında birleşmelidirler.

Ehli sünnet vel cemaat dışında olanlar cehennememi gideceklermiş yani
hadi yaa ;D

haşa Allah oldunuz hükmü verdiniz yani öylemi.

cennetten arsa almak istiyorum hocam ne kadar fiyatlar ?

nakşibendilere günah yazılmıyormuş doğrumu ?

;D

werret
12-21-2011, 02:47
Aşağıdaki videoda bizzat İran'ın eski Cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi, Afganistan'da ABD ile işbirliği yaptıklarını itiraf ediyor...

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Taliban düşmanımızdı. ABD de Taliban'ı düşman olarak görüyordu. Onların, Taliban'ı devirmesi İran'ın çıkaranaydı.''

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Afganistan'da yaptıklarımızı Irak'ta da yapalım dedik. 6+6 diye bir plan önerdik. Irak'ı çevreleyen 6 ülke ve ABD , diğer güvelik konseyi ülkeleri ve Mısır bir araya gelelim dedik.''


LOWv-XJBkrY

''BBC'DE yayınlanan videoya göre diplomatik olmasa da dolaylı yollardan ABD ile görüşen İran Devleti Afganistanı işgal etmesi için ABD 'ye haritalar (verir) ve vuracağı yerleri gösterir. İran, çok önemli istihbarat paylaşımlarını yapmış. Ve bu hadiseden 1 yıl sonra İran'nın düşmanı olarak gördüğü Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in devrilmesi için ABD'ye işbirliği teklif edilmiş...

İran'ın İngiliz ve Amerikalı yetkililerle kapalı kapılar ardındaki görüşmelerinin sadece bununla sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. İranlı ve Amerikalı yetkililerle yapılan mülakatlarda, 11 Eylül saldırılarının ardından Tahran yönetiminin Afganistan'da Taliban yönetiminin devrilmesine yardımcı olmak ve El Kaide'yi bölgeden silmek için Amerikalılara bombalanacak yerleri harfiyen gösteren istihbarat bilgileri sağladığı anlaşılıyor.''

werret
12-21-2011, 02:51
''Maliki’nin üç komplosu!



Amerikan tanklarıyla birlikte İran nüfuzunu Irak’a taşıyan Nuri Maliki geçenlerde Washington’da Türkiye ile ilgili ilginç bir değerlendirmede bulundu ve Irak’ta İran nüfuzundan çok Türkiye nüfuzundan endişeli olduklarını söyledi. Doğru söze ne denir ki? İran’ın nüfuzunu kendi nüfuzu saydığından başka ne diyecekti ki? İran nüfuzu kendi konumunu güçlendirici. ABD hâlâ 1 Mart tezkeresi kazığını unutmuş olamaz. İran ise tersinden 1 Mart tezkeresi geçirmiş ve nüfuzu altındaki Irak İslam Yüksek Konseyi gibi milis güçlerini ABD’nin yardımına Irak’a salmış bir ülkedir. Paul Bremen’in hatıratında dile getirdiği gibi Ayetullah Ali Sistani Amerikalılar lehinde ve Saddam aleyhinde işgal fetvası vermiştir.

Irak’ta zalime karşı ABD ile birlikte olunabileceğine dair fetva verenler aynı fetvayı neden Suriye’den esirgiyorlar? Esat rejimi direniş rejimi imiş? Allah aşkına Saddam’ı devirmek isteyen güçler aynı güçler yani direnişe hedef güçler değil miydi? Şiilerin Irak’ta neden ABD’ye direnmedikleri sorulduğunda Hasan Nasrullah Irak’ın özel bir durum olduğunu söylemiş. Demek ki Suriye’de başka bir özel alan! Anlaşılıyor ki, Sünnilik adına zulüm işleyenler zalim ama Şiilerin müttefiki zalimler adil? Arap deyimiyle: Hem eksik tartı hem kötü hurma (E haşefen ve sue kile!)!

Çift yönlü hareket eden Abdulaziz Hekim de Pentagon’a gittiğinde aynı yönde bazı İranlı liderlerin benzeri fetvalarını Amerikan yönetimine iletmiştir. Bunun somut meyvesi olarak Irak’ta iktidarın karakteri değişmiş ve laik karakterli Saddam gitmiş ve mezhebi karakterli Şii bir anlayış ülkenin böğrüne çöreklenmiştir. Şimdi Amerikan askerleri çekilirken mahut çevrelerin beslemesi olan Nuri Maliki Irak’ın siyasi olarak iyice Şiileştirilmesi için üç yönlü bir komplo içine girmiştir. Bu yönlerden birisi doğrudan Türkiye ile alakalıdır. Komplonun ikinci boyutu dahilidir. Üçüncü boyutu ise Suriye ile alakalıdır. Bu üç boyutlu komplonun boyutları muhkem biçimde birbirleriyle irtibatlıdır.

*

Nuri Maliki, İran nüfuzundan ziyade ülkesinde bir Türkiye nüfuzundan endişe ettiğini söylemiştir. Yine de Nuri Maliki, Celal Amca’dan daha tutarlı sayılır. Celal Talabani ise Suriye’ye yabancı müdahaleye karşı çıkıyor. Yabancı müdahalenin kucağında yabancı müdahaleye karşı çıkmak! Utanmazsan dilediğini söyle ve yap! Şu vatanpervere bakın da biraz vatanperverlik dersi alın! Aynı günlerde İran eski Dışişleri Bakanı ve Hamaney’in dış politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti Türkiye’nin Arap Baharına model olamayacağını söyledi. Adamların dertleri ve hesapları Ortadoğu’yu kendi nüfuz çemberi altına almak. Hesapları karıştıkça Türkiye’ye yükleniyorlar. Hesaplarını bozan iki husus var. Bunlardan birisi Arap Baharının Şamlı müttefiklerinin de kapısını çalmasıdır.

İkinci olarak Arap Baharının yüzünü Türkiye’ye doğru dönmüş olması ve İran’ın esamisinin okunmamasıdır (Obama is lagging on Egypt By Jackson Diehl, Published: December 12, 2011). Bazılarının kerameti kendinden menkul olduğu gibi İran da kendisine kendinden menkul bir rol biçerek Arap Baharının modeli olduğunu düşlüyordu. Bu düşler Arap Baharı gerçeği karşısında tuz buz oldu.

*

Amerikalıların çekilme mevsimiyle birlikte büyük bir oyun içine giren işgal işbirlikçisi Nuri Maliki kendini aşan roller peşine düştü. İran’ın vekilharcı olarak yeni dönemde Irak’taki taifiyye sistemini pekiştirmek isteyen Nuri Maliki, Baascılığı kökünü kurutma adı altında direnişçi oldukları için başları ezilen Sünnilerin başlarına kaldırmasına imkan vermiyor. Mezhep kürsüsüne oturmuş Maliki gibiler Sünnilerin mezhepçiliğinden endişe ediyorlar! Suriye’de Beşşar ve çetesi gibi. Yeni dönemde varlıklarını daha da pekiştirmek ve İran’a daha sağlam uydu olabilmek için kampanya üzerine kampanya düzenliyorlar. Önce Baasçıları temizleme adı altında Sünnilere yönelik büyük bir tutuklama kampanyasına giriştiler.

Ardından da Sünni kökenli Iraklı siyasetçilerden ve cumhurbaşkanı yardımcılarından Tarık Haşimi aleyhinde direnişçilere yardım ve yataklık etme suçlamasıyla tutuklama fezlekesi çıkardılar. Irak’taki bir numaralı Sünni siyasetçiyi siyasi piyasadan silmeye çalışıyorlar. Bilindiği gibi Irak yönetimi içinde Türkiye’ye en yakın isimlerden birisi Tarık Haşimi’dir. Tarık Haşimi’ye isnat edilen suçlama ne anlama gelmektedir? Tarık Haşimi’nin tutuklanmasıyla Nuri Maliki’nin suçlaması arasında yakın bir ilişki var.

*

Tarık Haşimi’ye yönelik suçlama veya kurulu komplo dolaylı olarak Türkiye’yi de hedef almaktadır. Zira suçlamayı yapan cihet zaten dolaylı olarak Türkiye’yi de suçlamaktadır. Kasım Ata ve Nuri Maliki’nin vekillerinden Hüseyin Esedi sadece Tarık Haşimi’yi suçlamakla kalmamış aynı zamanda direnişçilere kol kanat geren Tarık Haşimi’nin bürosunun civar ülkelerden birisiyle ortak hareket ettiğini ileri sürmüştür. Bu ülkenin ismi verilmemiştir. Lakin Tarık Haşimi’nin en irtibatlı olduğu ülkenin Türkiye olduğu dikkate alındığında ve Nuri Maliki’nin önceki açıklamaları da üst üste konulduğunda Türkiye’ye işaret edildiği açıkça görülüyor (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2011/12/17/140096.html).

Yani İran, Irak ve Suriye rejimleri bölgedeki mezhebi hegemonyalarını ve iktidarlarını güçlendirebilmek için Türkiye’yi zayıflatmaya çalışmakta ve bu uğurda komplolardan medet ummaktan da çekinmemektedirler.

Komplonun üçüncü boyutu da Suriye meselesiyle ilgili. Nuri Maliki kendi adına hareket etmemesine rağmen Suriye muhaliflerine arabuluculuk teklif ediyor. Bu şu anlama geliyor: İran yanlısı bir rejimi kurtarmak için yine diğer İran yanlısı bir başka rejim devreye giriyor. Muhalifler bunu yutar mı? Muhalifler Nuri Maliki’nin yanlı ve yandaş olduğunu ve tarafsız bir arabulucu sayılamayacağını ifade etmişlerdir. Suriyeli muhalif Bessam Ceare, Nuri Maliki’nin Şam’a göndermiş olduğu heyetin Arap Birliği’nin girişiminin önünü kesmeye matuf olduğunu ve bunun da bir İran komplosu olduğunu ifade etmektedir (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2011/12/18/140109.html). İran, Arap Baharına sulanacağına kendisine baksa ve kendi evini düzene koysa daha iyi olmaz mı?

Zira herkesin de bildiği gibi İran ve Irak yönetimleri dünyanın en yolsuz hükümetleri arasında sayılmaktadır. Sürekli mali skandallarla çalkalanmakta ve anılmaktadırlar.''

Mustafa Özcan - 20 Aralık 2011 - Yeni Akit

werret
12-21-2011, 02:54
ABD'nin eski Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad'ın, 'Afganistan ve Irak'ta İran'ın düşmanlarını bertaraf ettik; işgal İran'ın işine yaradı' demesine mukabil İranlılar da, 'Biz olmasaydık ve işbirliği yapmasaydık, Afganistan ve Irak istikrara kavuşmazdı ve İran'ın yardımları olmasaydı ABD iki ülkede de bataklığa saplanmıştı" diye böbürlenmişlerdir! (El Ahram gazetesi, 26/2/2008).

.....

Cihannur
12-21-2011, 02:54
arkadaş sen ne kadar düşünmeden konuşan bir adamsın ya...
hem hadise ehli sünnet harici cehenneme gidecektir manası veriyorsun...
sonrada şiilerde cennete gidecek diyorsun :)
ilk söylediğinle çelişiyorsun...
arada az düşün yazda çelişip durma kendinle...


öyle birşeymi diyorum ?
mezhebinde yine dur kuran ve sünnette birleşelim diyorum insanlara mezheplerini reddedmi diyoruz...
ayrıca tanıdığım bir mezhebe mensup olmayan hanif müslümanlar var hiç bir sapıklıklarınıda görmedim...
her taraf ilim yuvası...
adam kuranı okuyor,hadis kitaplarını okuyor gidip...
ama mezhepli olmak caizdir ve ben gereklidir diye düşünüyorum...
her insan araştırmayı sevmez zira...
ama mezhepçilik caiz değil...


10 yaşında çocuk mantığı bu kusura bakmada...

Düşünmeden konuşmuyorum; bilerek konuşuyorum. Peygamberimizin hadis-i şerifini eğer, kurtulan fırkanın dışında kalan herkes ebedî Cehennemlik olarak yorumlarsan o zaman Sünnilik dışında kalan Müslümanların ebedî Cehennemlik olacağına hükmedersin. Ehl-i Sünnet'e göre Ehl-i Kıble tekfir edilemez. Yani namaz kılan bir Müslümana açık bir küfrü görülmedikçe kâfir denilemez. O hadis-i şerifin, Ehl-i Bidat'ın itikatlarındaki bozukluktan dolayı Cehenneme gidecekleri, onların aralarında imanını koruyanların ise daha sonra Cennete gidecekleri şeklinde yorumlanması uygun olur kanaatindeyim.

Niye 10 yaşındaki çocuk mantığı olsun? Yeryüzündeki Müslüman dağılımını gösteren haritayı Şiiler de görebilirler. Şiiler kendi kendilerine şöyle sorabilirler: "Bizim dışımızda kalan neredeyse bütün Müslümanlar Sünni (% 80 civarında). Biz niye küçük bir azınlık olarak (% 10 civarında) Şiiyiz? Sünnilik ne diyor?" Bunları kendi kendine soran bir Şii, Ehl-i Sünnet hakkında bilgi sahibi olmaya başlayıp doğru itikadın Ehl-i Sünnet İtikadı olduğunu anlayarak Şiilikten vazgeçip Sünni olabilir. Bütün Şiilerin böyle yapmaları gerekiyor. Dünya üzerindeki Müslüman nüfusun % 10'u civarında bir bölümü oluşturan Şiiler, Sünni olurlarsa İslami vahdet büyük oranda sağlanmış olacaktır inşaallah.

werret
12-21-2011, 02:56
Aşağıdaki videoda bizzat İran'ın eski Cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi, Afganistan'da ABD ile işbirliği yaptıklarını itiraf ediyor...

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Taliban düşmanımızdı. ABD de Taliban'ı düşman olarak görüyordu. Onların, Taliban'ı devirmesi İran'ın çıkaranaydı.''

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Afganistan'da yaptıklarımızı Irak'ta da yapalım dedik. 6+6 diye bir plan önerdik. Irak'ı çevreleyen 6 ülke ve ABD , diğer güvelik konseyi ülkeleri ve Mısır bir araya gelelim dedik.''


LOWv-XJBkrY

''BBC'DE yayınlanan videoya göre diplomatik olmasa da dolaylı yollardan ABD ile görüşen İran Devleti Afganistanı işgal etmesi için ABD 'ye haritalar (verir) ve vuracağı yerleri gösterir. İran, çok önemli istihbarat paylaşımlarını yapmış. Ve bu hadiseden 1 yıl sonra İran'nın düşmanı olarak gördüğü Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in devrilmesi için ABD'ye işbirliği teklif edilmiş...

İran'ın İngiliz ve Amerikalı yetkililerle kapalı kapılar ardındaki görüşmelerinin sadece bununla sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. İranlı ve Amerikalı yetkililerle yapılan mülakatlarda, 11 Eylül saldırılarının ardından Tahran yönetiminin Afganistan'da Taliban yönetiminin devrilmesine yardımcı olmak ve El Kaide'yi bölgeden silmek için Amerikalılara bombalanacak yerleri harfiyen gösteren istihbarat bilgileri sağladığı anlaşılıyor.''

Suriye Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) Örgütü Lideri Riyad Şukfa: ''İran ile ABD'nin ilişkisi iki yönlüdür. İki ülke basın önünde düşman gibidirler, ama Afganistan ve Irak'ın işgali sürecinde gördük ki aslında masa altında iş birliği de yapmaktadırlar''

http://www.timeturk.com/tr/2011/11/17/suriye-ihvanindan-istanbul-da-basin-toplantisi.html

Cihannur
12-21-2011, 02:58
Ehli sünnet vel cemaat dışında olanlar cehennememi gideceklermiş yani
hadi yaa ;D

haşa Allah oldunuz hükmü verdiniz yani öylemi.

cennetten arsa almak istiyorum hocam ne kadar fiyatlar ?

nakşibendilere günah yazılmıyormuş doğrumu ?

;D

Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, o 73 fırkanın 72'sinin Cehenneme gideceğini ve yalnızca 1 fırkanın Cehennemden kurtulacağını peygamber efendimiz bildiriyor:

"Ebû Hüreyre’nin (ra) ve Abdullah bin Amr’in (ra) ayrı ayrı rivâyetleriyle Peygamber Efendimizin (asm) “Ümmetin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini, bunlardan yalnız birinin kurtuluş fırkası olacağını” beyan buyurduğunu Dârimî’nin Siyerinden, Tirmizî’nin Süneninden, Süyûtî’nin Câmiü’s-Sağir’inden öğreniyoruz. Hadis şöyledir:

“İsrâiloğullarının başına gelen her şey, pabucun pabuca denkliği gibi, tıpa tıp ümmetimin başına da gelecektir. İsrâil oğulları yetmiş iki fırkaya ayrılmışlardı. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Onlardan bir fırkanın dışında hepsi Cehennem’dedir.”

Ashab-ı Kiram sordu: “Yâ Resûlallah! O kurtulan fırka kimlerdir?”

Peygamber Efendimiz (asm): “Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır” buyurdu. (Câmiü’s-Sağîr, 3/3292; Tirmizî, Îmân, 18)"

(Alıntı)

werret
12-21-2011, 03:04
''Annenize ‘Fahişe’ derlerse ne yaparsınız?


Düşünün ki kapı komşunuz annenizin adını anarak ‘Fahişe’ dedi… İşittiğiniz anda ne yaparsınız? ‘En azından babama küfretmedi’ mi dersiniz? Yoksa ‘bu, onun görüşü, saygı duyuyorum’ mu dersiniz?

Ya da ; ‘kavgaya gerek yok. Doğrularda birleşelim yeter.’ mi dersiniz? ya da; ‘Kendisi gibi düşünmüyorum. Der başka konular mı konuşursunuz? (Ya da’ları biraz çoğaltmak istiyorum)

Ya da; ‘bunlar küçük mesele olduğu için önemsemem mi dersiniz? Ya da; ‘gerçekten öyle bir şey olabilir mi acaba’ diye endişelenir misiniz? Ya da;’ haklısın kardeş’ mi dersiniz? Ya da; ‘ Fahişenin sözlük anlamını mı sorarsınız?’ Ya da; ‘ Haklısın kardeş deyip siz de annenize mi küfredersiniz!’

Yemin edebilirim ki bunlardan hiçbirini yapmazsınız… En kötü ihtimal yakasından tutar ispat et. İspat etmezsen…’ Dersiniz… Şimdi yeni bir ‘ya da’ serisine daha başlayalım;

Bu kimseyle bir daha karşılaşmak ister misiniz? Ya da komşunuzu yemeğe değil de sadece çaya mı davet edersiniz? Ya da gayet sıcak karşılayıp; ‘ Hay ağzına sağlık, bi daha anneme küfretsene’ mi dersiniz? Ya da ; ‘ Biz hala komşuyuz’ der sarılır mısınız?

Yine yemin ederim ki bunlardan hiç birini yapmazsınız… Biz anlık yanıldığımı varsayarsam, derim ki, siz;

Ya, annenizi sevmiyorsunuz, ya, gerçekten de komşunuz haklı, ya, fahişe kelimesinin ne manaya geldiğini bilmiyorsunuz, ya, çok ama çok korkaksınız, ya, sizde ar ve namus yok, ya annenize küfredilirken siz duymadınız, ya dalgındınız da anlayamadınız, ya da herhangi bir sebep…

Allah-u Teala annenize çok değer verirken, Kur’an ve sahih hadislerde defalarca annenize itaat edin diyerek annenize önem vermeniz gerektiğini hatırlatırken, annenizin üzerinde o kadar çok hakları bulunurken, geceli gündüzlü arkanızda sizlere dua ederken birileri kalkıp annenize küfredecek! Hem de çok iğrenç bir yakıştırmayla!

Değerli okuyucular;

Geçen haftaki yazımda sizin öz annenizden daha değerli olan, sizin kendi nefsinizden sizin için çok daha değerli olan peygamber efendimiz aleyhisselamın eşlerinden olup yeryüzündeki tüm mü’minlerin annesi olan Aişe annemize yazımın başlığına koyduğum yakıştırmayı yapan birilerinden bahsetmiştim…

O birilerinin tepkilerini çok normal karşılıyorum… Çünkü bunlar Allah’u tealayı sevmiş ve Allah’u tealaya iman etmiş olsalardı mü’minlere anne seçerken seçimde hata yapmayacağını bilirlerdi… Mü’minlerin annesine küfretmekle yapılan tahribatları sıralayalım;

1-Peygamberde güzel örnekler vardır. ayetinden yola çıkarak ‘fhşe’ vasıflı kimselerle evlenmek sünnet olurdu. Ki, böyle bir sünnet ameli hiçbir zaman olmadı olmaz da…

2-Her konuda peygamber efendimizi örnek almaya çalışan Allah’ın razı oldum dediği sahabeler aynı vasıfta kimselerle evlenmeyi tercih ederlerdi. Ki, böyle bir şey hiç yaşanmadı.

3-o vasıf, faziletli bir vasıf sayılacağından dolayı önerilen bir vasıf olurdu… ama İslam o vasfı hiç sevmez ve iftira atanlara da ceza verir.

Değerli okuyucular,

O tarihten günümüze kadar bu iğrenç yakıştırmayı Şii’lerden başka kimse söylemedi… Şimdi;

Allah’u Teala’nın şu sözüne kulak verdikten sonra Allah için biraz düşünelim:

‘Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır…’(Ahzab-6)

Annemiz dediğiniz Hz. Aişe radıyallahu anha’ya yapılan hakaretlerden dolayı tüyleriniz diken diken olmuyorsa;

1-Siz de Allah’ı sevmiyorsunuz demektir.

2- Siz de Allah’u Tealayı suçluyorsunuz demektir.

3- Siz de efendimiz aleyhisselamın eşine o iğrenç yakıştırmayı uygun görüyorsunuz demektir.

4- Peygambere iman etmenin gereklerini bilmiyorsunuz demektir.

5- Siz de bu ayeti hafife alıyorsunuz demektir.

6- Siz de efendimiz aleyhisselamı sevmiyorsunuz demektir.

Değerli okuyucular;

Boş bir a4 kağıdının sol köşesine annenizin adını, tam yanına da Aişe radıyallahu anha validemizin adını yazıp her iki annenize yapılan hakaretleri tekrardan düşünün… Eğer sizi dünyaya getiren annenize yapılan hakaret sizi çok daha fazla öfkelendiriyorsa burnunuza cehennem kokusunun geldiğini hissedip akidenizi tekrardan gözden geçirin derim.

Ya rabbi sen bu iftiralardan münezzehsin!’''

Feyzullah Birışık

http://www.habervaktim.com/yazar/37307/annenize_fahise_derlerse_ne_yaparsiniz.html

İntifada
12-21-2011, 03:07
suriye ihvanımı söylemiş bunu :)
kendileri masa altından siyonist toplantılara katılıyor ama :)
kimse çıkıp laf etmiyor onlara politik mesele deyip :)
http://www.velfecr.com/suriye-ihvani-bu-konferansin-hesabini-verebilecek-mi-4705-haberi.html

Özgür Çağrı
12-21-2011, 03:09
Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, o 73 fırkanın 72'sinin Cehenneme gideceğini ve yalnızca 1 fırkanın Cehennemden kurtulacağını peygamber efendimiz bildiriyor:

"Ebû Hüreyre’nin (ra) ve Abdullah bin Amr’in (ra) ayrı ayrı rivâyetleriyle Peygamber Efendimizin (asm) “Ümmetin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini, bunlardan yalnız birinin kurtuluş fırkası olacağını” beyan buyurduğunu Dârimî’nin Siyerinden, Tirmizî’nin Süneninden, Süyûtî’nin Câmiü’s-Sağir’inden öğreniyoruz. Hadis şöyledir:

“İsrâiloğullarının başına gelen her şey, pabucun pabuca denkliği gibi, tıpa tıp ümmetimin başına da gelecektir. İsrâil oğulları yetmiş iki fırkaya ayrılmışlardı. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Onlardan bir fırkanın dışında hepsi Cehennem’dedir.”

Ashab-ı Kiram sordu: “Yâ Resûlallah! O kurtulan fırka kimlerdir?”

Peygamber Efendimiz (asm): “Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır” buyurdu. (Câmiü’s-Sağîr, 3/3292; Tirmizî, Îmân, 18)"

(Alıntı)

ehli sünnet vel cemaat dışında olanlar peygambere inanmıyorlar mı yolunda değiller mi ? bunun ölçüsünü kim belirliyor.
bizi cennete ve cehenneme kim koyacak.
şıhlar hacılar hocalarmı
yoksa Allah mı

bu din hangi din ve ne ara bu kadar sistematize bir şekilde skolastik ve çıkarcı hale büründürülmüş.

bu yozlaşmayı ve tekfiri yapanlar İslam'ı yozlaştıracaklarını zannediyorlarsa yiyorlar ki onlar İslam'ı yozlaştıramazlar ancak kendilerine yeni bir din oluştururlar.

Lanet olsun ümmet arasında bölücülük yapıp aralarına nifak sokanlara.

ben acaba ehli sünnet vel cemaatmıyım la

geçen vakıfta muhabbeti olmuştu bizim ekip ehli sünnet vel cemaatmiş

yinede bir babama sorayım

belki kafir olmuşumdur kim bilir ;D

ama dedemin itikadı çok sağlamdır

neyin kafası la bu

hay sizin zihniyetinize

İntifada
12-21-2011, 03:14
Aşağıdaki videoda bizzat İran'ın eski Cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi, Afganistan'da ABD ile işbirliği yaptıklarını itiraf ediyor...

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Taliban düşmanımızdı. ABD de Taliban'ı düşman olarak görüyordu. Onların, Taliban'ı devirmesi İran'ın çıkaranaydı.''

İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Afganistan'da yaptıklarımızı Irak'ta da yapalım dedik. 6+6 diye bir plan önerdik. Irak'ı çevreleyen 6 ülke ve ABD , diğer güvelik konseyi ülkeleri ve Mısır bir araya gelelim dedik.''


LOWv-XJBkrY

''BBC'DE yayınlanan videoya göre diplomatik olmasa da dolaylı yollardan ABD ile görüşen İran Devleti Afganistanı işgal etmesi için ABD 'ye haritalar (verir) ve vuracağı yerleri gösterir. İran, çok önemli istihbarat paylaşımlarını yapmış. Ve bu hadiseden 1 yıl sonra İran'nın düşmanı olarak gördüğü Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in devrilmesi için ABD'ye işbirliği teklif edilmiş...

İran'ın İngiliz ve Amerikalı yetkililerle kapalı kapılar ardındaki görüşmelerinin sadece bununla sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. İranlı ve Amerikalı yetkililerle yapılan mülakatlarda, 11 Eylül saldırılarının ardından Tahran yönetiminin Afganistan'da Taliban yönetiminin devrilmesine yardımcı olmak ve El Kaide'yi bölgeden silmek için Amerikalılara bombalanacak yerleri harfiyen gösteren istihbarat bilgileri sağladığı anlaşılıyor.''


;D;D;D
akıl alıyor değilmi hatemi amerikaya yardım teklif edicek amerika reddedicek :)
hatemi vatan hainliği damgası yemiş bir adamdır...
birdaha görev başına gelirsek hamas ve hizbullaha yapılan yardımları kesip hazineye bağışlayacağız diyen adam...
taliban-iran münasebeti bu adam döneminde bozuldu zaten...
talibanında hatası oldu o dönemde sırf bunun değil...
iranlı yetkililer katledildi afganistanda sorumluları bulunmadı...
hadi videoya inandın ahmedinecat yönetimimin amerikan karşıtı olduğu söyleniyor videoda hala neyin derdindesin yarımmı güveniyorsun yokta ;D

depare
12-21-2011, 03:15
Cihannur bu hadisler uydurmaya benziyor hiç Peygamber (s.a.v) ümmetini 73 parçaya böler mi vahdete ters bir defa :)

Birde 72'si cehenneme gidecek diyor bu ayrılıkçı ağızları bırakıp vahdet eksenin de birlik olmaya yönelmeliyiz..

Hüdaverdi
12-21-2011, 03:17
Bu konuda neden yorumum yok benim :S
Ahanda oldu ;D

İntifada
12-21-2011, 03:17
hadis sahih değildir diyen yok...
hadiste her mezhebin,tarikatin kendisini fırkayı naciye görmesini gerektiren bir anlam yok diyoruz...
şirke düşmemiş,sevapları günahlarından çok mezhebi olmayan bir müslüman var...
hadi bakalım sizin manaya göre bi değerlendirin şu adamı...

Özgür Çağrı
12-21-2011, 03:19
Bu konuda neden yorumum yok benim :S
Ahanda oldu ;D

panpa sen ehli sünnet vel cemaatmisin
la ben cemaatlere karşıyım ya
ehli sünnet vel cemaatede karşımı olmuş oluyorum yani
ama hocamızda diyor ki biz ehli sünnet vel cemaat çizgisinde çalışıyormuşuz

çok ilginç problemlerim oluştu panpa bunalıma girdim yardım edin :(

werret
12-21-2011, 03:19
suriye ihvanımı söylemiş bunu :)
kendileri masa altından siyonist toplantılara katılıyor ama :)
kimse çıkıp laf etmiyor onlara politik mesele deyip :)
http://www.velfecr.com/suriye-ihvani-bu-konferansin-hesabini-verebilecek-mi-4705-haberi.html

velfecr.com isimli site koyu bir İrancı sitedir. İran yönetimi mezhepsel ve stratejik çıkarlarını düşünerek Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine destek veriyor diye bu sitede Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimini ve Beşşar Esad kafirini temize çıkartmak amacıyla birçok haber yayımlanmıştır.

Ve yine aynı amaçla bu sitede, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanları karalayan , iftira içerikli haberler de yayımlanmıştır. Bu sitenin editörü olan Nurettin Şirin, Türkiye'deki İran lobisindendir.

İran yönetimi , Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine tam destek veriyor . Türkiye'deki İrancılar da bu yüzden, Suriye'deki halk ayaklanmasına karşı Beşşar Esad'a destek veriyor.

Cihannur
12-21-2011, 03:19
ehli sünnet vel cemaat dışında olanlar peygambere inanmıyorlar mı yolunda değiller mi ? bunun ölçüsünü kim belirliyor.
bizi cennete ve cehenneme kim koyacak.
şıhlar hacılar hocalarmı
yoksa Allah mı

bu din hangi din ve ne ara bu kadar sistematize bir şekilde skolastik ve çıkarcı hale büründürülmüş.

bu yozlaşmayı ve tekfiri yapanlar İslam'ı yozlaştıracaklarını zannediyorlarsa yiyorlar ki onlar İslam'ı yozlaştıramazlar ancak kendilerine yeni bir din oluştururlar.

Lanet olsun ümmet arasında bölücülük yapıp aralarına nifak sokanlara.

ben acaba ehli sünnet vel cemaatmıyım la

geçen vakıfta muhabbeti olmuştu bizim ekip ehli sünnet vel cemaatmiş

yinede bir babama sorayım

belki kafir olmuşumdur kim bilir ;D

ama dedemin itikadı çok sağlamdır

neyin kafası la bu

hay sizin zihniyetinize

İslam, skolastik ve çıkarcı değildir. Sana peygamber efendimizin hadis-i şerifini söylüyorum. Peygamberimizin sözünü mü reddediyorsun? Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, bu fırkaların 72'sinin Cehenneme gideceğini, yalnızca 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını, kurtulan fırkanın ise onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu peygamber efendimiz bildiriyor. Kafamız, Kur'an ve Sünnet kafasıdır. Zihniyetimiz, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler'dir.

Ammar
12-21-2011, 03:23
seyirci olmak güzel oluyor ya tuttum bunu :)

werret
12-21-2011, 03:23
''Gelelim İran'a: İran bugün "Falanca Suriyeli muhalif Amerika'ya iltifat etti, filanca Suriyeli muhalif NATO müdahalesi istedi, demek ki Beşşar Esed'e muhalefetin arkasında CIA var, demek ki muhalifler emperyalist uşağı, demek ki Siyonistlere kök söktüren Esed'e karşı bir komplo sözkonusu" deyip duruyor, sürgündeki birkaç muhalifin angajmanlarından yola çıkarak Suriye Devrimi'ni lekelemeye çalışıyor, daha ortada ABD yahut NATO müdahalesi yokken Suriyeli devrimcileri işgalci emperyalistlerle işbirliği yapmakla suçluyor; ama Irak'ın işgaline giden yolda ABD'ye iltifat edip duran Ahmed Çelebi ve İyad Allavi gibi kimselerden hareketle "Saddam karşıtları emperyalistlere çalışıyıor, Irak'taki muhalefet hareketlerini CIA başlattı, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi de Amerikan uşağıdır, yaşasın antisiyonist kahramanımız Saddam Hüseyin" filan demiyordu. İşgal sürecinde emperyalistlerle siyasi, askeri ve iktisadi işbirliğine giden gönüldaşlarına da CIA yaftası yapıştırmadı. Zaten işgale de göz yumdu. Ara sıra Amerikalılara ayar vermek için gerginliği tırmandırıp çatışma çıkarmış olabilir, ama genel olarak işgalden istifade etmeye baktı. Menfaatleri öyle gerektirdiğinde Mukteda Sadr'a "İşgalcileri vurmayacaksın" bile dedi. İran'ı Amerikan uşağı yapar mı bu? Ahmedinejad'ı CIA ajanı yapar mı? Hayır, yapmaz. Ayetullah Sistani, El Hekim, işgalin bir sonucu olarak başbakanlık koltuğuna oturan ve Amerikalılarla petrol anlaşmaları imzalayan Nuri Maliki vs, vs, vs de CIA ajanı değil. Kendilerince bir maslahat siyaseti izlediler, Saddam ve Baas Partisi'inden kurtulmak için emperyalistlerden istifade ettiler veya onları düpedüz kullandılar. Onlar kullanınca iyi oluyor da Libyalı İslamcılar kullanınca mı kötü oluyor? İran devleti ve neredeyse blok halde Iraklı Şiiler "Hele şu Saddam bir devrilsin" diyerek ve kendilerine gün doğacağını umarak Amerikan işgaline göz yumarken, işgalcilerle beraber çalışırken veya en azından onlara tahammül ederken külliyen Amerikancı olmadıysa "Şu rejim bir devrilsin de nasıl devrilirse devrilsin" diyen Suriyeli rejim muhalifleri niye Amerikancı olsunlar?''

Hakan Albayrak


.....


http://img685.imageshack.us/img685/9199/13997.jpg

Özgür Çağrı
12-21-2011, 03:24
İslam, skolastik ve çıkarcı değildir. Sana peygamber efendimizin hadis-i şerifini söylüyorum. Peygamberimizin sözünü mü reddediyorsun? Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, bu fırkaların 72'sinin Cehenneme gideceğini, yalnızca 1 fırkanın Cehennem'den kurtulacağını, kurtulan fırkanın ise onun ve ashabının yolunda olan fırka olduğunu peygamber efendimiz bildiriyor. Kafamız, Kur'an ve Sünnet kafasıdır. Zihniyetimiz, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdir.

peygamberimizin yolundan sadece ehli sünnet vel cemaatin üyelerimi gidiyor.
mezhebi olmayan hanif müslümanlar nereye gidiyor
ehli sünnet vel cemaatten olmayanlar peygamber yolunda değil mi

ben sorularımın cevabını alamadım ki

hadisi nasıl reddederim haşa hiç hadis reddedilir mi bilakis bütün hadisler doğrudur hepsine gözü kapalı inanırız

hatta ve hatta ben bilmem şeyhim bilir

hocalarımızın her anlattığınada inanırız

reddedenlere diyorum ki

zayıf hadis falanda yoktur

hadi ordan sensin zayıf

zındık kafir itikadı bozuk şey

werret
12-21-2011, 03:27
;D;D;D
hatemi vatan hainliği damgası yemiş bir adamdır...


''vatan haini'' dediğin Hatemi, İran'da iki kez (üst üste) Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak Cumhurbaşkanı olmuş ama.

Hem de ikinci seçilişinde aldığı oylar 8 puan artmış , Hatemi, yüzde 77 oy oranıyla tekrar seçilmiş. Ve Hatemi, İran'da tam 8 sene Cumhurbaşkanlığı yapmış.

Mayıs 1997'de yapılan seçimlerde oyların % 69'unu alarak cumhurbaşkanı seçildi.

Hatemi, 2001 Haziran’ın da yapılan seçimde de bu kez yüzde 77 oy oranıyla yeniden seçildi.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhammed_Hatemi

werret
12-21-2011, 03:30
hatemi vatan hainliği damgası yemiş bir adamdır...

Hatemi, İran'ın Cumhurbaşkanı'yken Taliban'a karşı ABD ile işbirliği yapması yüzünden mi bazı kişiler tarafından vatan haini olarak görülüyor ?

Yoksa, o, İran'ın ABD ile Afganistan'da işbirliği yaptığını açıkladığı için mi vatan haini olarak görülüyor ?

Veya her iki durum yüzünden mi ?

werret
12-21-2011, 03:32
ABD'den ülkesini işgal etmesini istedi

Wikileaks belgeleri Amerika'nın Körfez ülkelerindeki Şii azınlıkla ilişkilerini gözler önüne seriyor.

http://b1109.hizliresim.com/11/9/19/4532.jpg

05 Eylül 2011 Pazartesi 22:40

Suudi Arabistanlı Şii din adamı Adil Buhamsin'in Amerikan konsolusundan El-Ahsa'da yapılan gizli toplantında Suudi Arabistan'ın da Irak gibi işgal edilmesini istediği ortaya çıktı.

Wikileaks belgelerine göre, ABD Zahran Konsolosu'yla görüşen Şii azınlığın önde gelen isimleri Irak'ın işgalini "fetih" olarak nitelendirerek ABD'ye teşekkür etti.

Wikileaks belgeleri ayrıca, Bahreyn'deki Şiilerin ABD Büyükelçiliği'yle sürekli irtibat içinde olduklarını, büyükelçilikten mali ve teknik yardım talep ettiklerini ve hükümete karşı kendilerini ABD korumasında hissettiklerini gösteriyor.

İsmail YAŞA'nın konuyla ilgili yazısı:


''Mollaların 'Büyük Şeytan'la dansı!

Yer: Suudi Arabistanlı Şii iş adamı Hüseyin Ali El-Ali'nin El-Ahsa'daki çiftlik evi...

Zaman: 28 Aralık 2005...

Amerika'nın Zahran konsolosu Suudi Arabistan Şiilerinin önde gelen isimleriyle akşam yemeğinde...

Yemek sırasında El-Ahsa'daki havzanın başı Haşim Es-Seyyid Muhammed Es-Selman, Şii din adamı Adil Buhamsin ve avukat Sadık El-Cebran ABD konsolosuna hararetle ve coşkulu bir şekilde teşekkürlerini sunuyorlar.

Teşekkürlerinin sebebini de, "Amerika'nın Irak'ı "fethederek" Irakılılara özgürlük ve demokrasi getirmesi ve Iraklı Şiilerin bundan fazlasıyla yararlanmaları" olarak açıklıyorlar.

Ardından Şii din adamı Adil Buhamsin öyle bir talepte bulunuyor ki, Amerikalı konsolos bile şaşırıyor.

Buhamsin, "Amerika, Irak'a yaptığının aynısını niçin Suudi Arabistan'a yapmıyor?" diye soruyor.

Daha sonra da konsolosa Suudi Arabistan'daki okulların ve eğitim programının nasıl radikal yetiştirdiğini anlatıyor.

Sadık El-Cebran ise Suud televizyonlarında yayınlanan cihatçıların pişmanlık hikayelerinin Amerikalıların gözünü boyamak için uydurulduğunu ve düzmece olduğunu söylüyor.

Sarıklı-cübbeli mollalar "Suudi Arabistan'ı da Irak gibi işgal edin" diye adeta Amerikalı konsolosun ayaklarına kapanıyorlar.

Bütün bu bilgiler, yayınlanan Wikileaks belgelerinden...

Yine Wikileaks belgelerinden Bahreyn'deki İran yanlısı Şii liderlerin ve özellikle El-Vifak Derneği'nin ABD Büyükelçiliği'ni kıble edindiğini ve sıksık ziyaret ettiğini öğreniyoruz.

8 Mart 2007 tarihli ve Manama çıkışlı belgede, Bahreyn Şiilerinin önde gelen liderlerinden Ali Selman'ın Amerikan Büyükelçisi'yle yaptığı gizli toplantıda Bahreyn'in geleceğiyle ilgili düşüncelerini ve nasıl bir Bahreyn istediklerini anlattığı bildiriliyor.

19 Temmuz 2007 tarihli belgede ise Ali Selman'ın Bahreyn Parlamentosu'ndan şikayetçi olduğu ve Washington'dan yardım istediği anlatılıyor.

Mollaların "Büyük Şeytan" ile sıkı ilişkilerini gösteren böyle daha birçok belge var.

Örneğin, 08Manama168 nolu ve 16 Mart 2008 tarihli belgede, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın Bahreyn'i ziyareti sırasında El-Vifak başta olmak üzere muhalefet temsilcileriyle bir toplantı yaptığı ve toplantıya katılanların ABD Büyükelçiliği'yle işbirliği ve koordinasyon isteklerini dile getirdikleri belirtiliyor.

Toplantıya katılanlardan biri de Bahreyn İnsan Hakları Derneği'nden Abdullah Ed-Derazi...

Ed-Derazi ve diğer bazı katılımcılar, ABD Büyükelçiliği'nin mali ve teknik yardımına ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

09Manama628 nolu ve 28 Ekim 2009 nolu belgede ise oldukça ilginç bilgiler var.

Konu, Bahreyn Parlamentosu'na sunulan ve İsrail ile her türlü ilişkinin cezalandırılmasını isteyen, El-Vifak üyesi milletvekillerinin de katkıda bulunduğu kanun teklifi...

El-Vifak Derneği'nin Başkan Yardımcısı ABD Büyükelçiliği'ne giderek kanun teklifinde İsrail ile ilişkilere bazı istisnalar koymak istediklerini fakat Goldstone Raporu sonrası milletvekillerinin bunu kabul etmeyeceklerini düşündüklerini anlatıyor.

ABD Büyükelçiliği'ndeki yetkiliye kaygılanacak bir durum olmadığını söylüyor ve kanun teklifini parlamentodan geçirmeyecekleri garantisini veriyor.

Bahreyn'deki Şiilerin yıllardır ülkede bulunan ABD deniz üssünden ve Amerikan askerlerinden hiç rahatsız olmadıkları halde Dir'u'l-Cezira'yı "işgal gücü" olarak görmeleri kimi dost kimi düşman gördüklerini ortaya koyuyordu aslında...

Gerçek yüzlerini görmek için Wikileaks belgelerine falan ihtiyaç yoktu.

Yine de bu belgelerin ortaya dökülmesi iyi oldu.''

İsmail Yaşa - 05 Eylül 2011 Pazartesi

http://www.nebeonline.com/yazi/mollalarin-...-dansi-3839.htm (http://www.nebeonline.com/yazi/mollalarin-buyuk-seytanla-dansi-3839.htm)

NEBEONLINE

http://www.nebeonline.com/haber/abdden-ulk...stedi-11238.htm (http://www.nebeonline.com/haber/abdden-ulkesini-isgal-etmesini-istedi-11238.htm)

Cihannur
12-21-2011, 03:35
peygamberimizin yolundan sadece ehli sünnet vel cemaatin üyelerimi gidiyor.
mezhebi olmayan hanif müslümanlar nereye gidiyor
ehli sünnet vel cemaatten olmayanlar peygamber yolunda değil mi

ben sorularımın cevabını alamadım ki

hadisi nasıl reddederim haşa hiç hadis reddedilir mi bilakis bütün hadisler doğrudur hepsine gözü kapalı inanırız

hatta ve hatta ben bilmem şeyhim bilir

hocalarımızın her anlattığınada inanırız

reddedenlere diyorum ki

zayıf hadis falanda yoktur

hadi ordan sensin zayıf

zındık kafir itikadı bozuk şey

Doğru olan itikat Ehl-i Sünnet itikadıdır. Ehl-i Sünnet'in dışındaki yollar bidat yollarıdır. Ümmetin çoğunluğu % 70 - % 80 civarında bölümü (Wikipedia sitesine göre % 83'ü) Ehl-i Sünnet'tir Allah'a şükürler olsun. Ehl-i Sünnet'in dışındakiler kâfirdir demiyoruz ki! Ehl-i Sünnet dışında olan ve imanında küfre varmayanlar da Müslümandırlar. Müslüman olarak ölenlerin gideceği yer de eninde sonunda Cennet olacaktır inşaallah.

Hüdaverdi
12-21-2011, 03:37
panpa sen ehli sünnet vel cemaatmisin
la ben cemaatlere karşıyım ya
ehli sünnet vel cemaatede karşımı olmuş oluyorum yani
ama hocamızda diyor ki biz ehli sünnet vel cemaat çizgisinde çalışıyormuşuz

çok ilginç problemlerim oluştu panpa bunalıma girdim yardım edin :(Anladıysam siyonist olayım ;D
Sünnet vel cemaati ne hacı ?

İntifada
12-21-2011, 03:38
velfecr.com isimli site koyu bir İrancı sitedir. İran yönetimi mezhepsel ve stratejik çıkarlarını düşünerek Suriye'deki İslam Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine destek veriyor diye bu sitede Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimini ve Beşşar Esad kafirini temize çıkartmak amacıyla birçok haber yayımlanmıştır.

Ve yine aynı amaçla bu sitede, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanları karalayan , iftira içerikli haberler de yayımlanmıştır. Bu sitenin editörü olan Nurettin Şirin, Türkiye'deki İran lobisindendir.

İran yönetimi , Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanlara destek vermek yerine Suriye'deki laikçi , Arap ırkçısı , camileri bombalayan , müslüman kadınlara tecavüz eden , müslüman katliamlarına tam gaz devam eden , sosyalist , İslam düşmanı Baas-Esad rejimine ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad kafirine tam destek veriyor . Türkiye'deki İrancılar da bu yüzden, Suriye'deki halk ayaklanmasına karşı Beşşar Esad'a destek veriyor.

yahu sen irananalizden kopyala yapıştır yapıyon diye herkesi öylemi sanıyorsun ;D
bi kere ezbere konuşma nureddin şirin hakkında...
suriye devriminin en hararetli savunucusu adem özköse abi onunla aynı fikirde olmasalarda onun samimi olduğunu söyledi...
ayrıca öyle bu adam irancı falan filan deyip geçiştirecek adam değildir sizler,size akıl verenlerin gıkı çıkmazken bu adam 28 şubattan sonra 8 sene hapis yattı...
çıktı durmadı islamcı gençliğin,islamcı hareketin sesi oldu...
gittinmi hiç bilmemde az mitingi konuşması olmadı...
bilmem izledinmi nureddin şirin ve adem özköse beraber programa çıkıp tartıştılar suriye konusunu...
ikiside şahsiyetli isimler olduğundan konuyu tartışlılar birbirlerini değil...
ve şu konuda hem fikirler ikiside sokaktaki halkı düşünüyor...
suriye konusunda 3 fikir var türkiyede...
1 devrime destek veren ki bende bu cephedeyim...
2 halkın talepleri karşılansın diyen ama emperyalist güçlerin halkı galeyena getirmeye çalıştığını düşüneneler ki bu görüşte olan çok değerli isimler vardır ve güçlü argümanlarıda vardır...
3 baas çığırtkanlığı yapıp halka karşı dezenformasyon yapanlar...
nureddin abi 2.kategoride yer alıyor hemen hemen iran çizgisi gibi çünkü iranda dışişleri bizzat halkın çağrısına kulak ver açıklaması yaptı esada...

ha bunları okuyacağını düşündüğümden yada ders vermeye çalıştığımdan yazmıyorum öyle bol keseden bu böyledir şu şöyledir yazıyorsunya ondan bi giriş olsun istedim...
şimdi haberin gerçekliğidir önemli olan...
velfecrin yada nureddin abinin tavırları değil...
bu haberi başka kaynaklardanda verebilirdim lakin arşivime bu linki kopyaladığım için bunu koydum...
suriyedeki bazı muhalif önderleri ve ihvanda haberde görüldüğü gibi bu seminere katılmıştır...
politik bir meseledir yanlıştır sokaktaki halkın üzerine leke kondurmaktır bu ama yapmışlar...
belki izahları vardır bilmiyorum...

ve de istersen bana suriye konusunda ders vermeye çalışma...
kimin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi biliyorum...
suriyede yaşananları bizzat devrimin içinden gelenlerden,suriyeyi görenlerden dinledim,okudum...
eyyama lüzum yok...
iranda hata yapıyor hizbullahta...
baas çığırtkanlarıda...
bunun hesabı kalır üzerlerine haberleri yok...
Allahın izniyle o zalim devrilecek...

werret
12-21-2011, 03:46
yahu sen irananalizden kopyala yapıştır yapıyon diye herkesi öylemi sanıyorsun ;D

Bu foruma şuana kadar irananaliz sitesinden hiç bir alıntı eklemedim.



bi kere ezbere konuşma nureddin şirin hakkında...
suriye devriminin en hararetli savunucusu adem özköse abi onunla aynı fikirde olmasalarda onun samimi olduğunu söyledi...
yahu sen irananalizden kopyala yapıştır yapıyon diye herkesi öylemi sanıyorsun ;D

TV'de Adem Özköse ile Nurettin Şirin, Suriye hakkında tartışırlarken, Adem Özköse, Nurettin Şirin'e: ''İran sevgisi bu kadar mı gözünüzü kararttı'' demişti... :)

depare
12-21-2011, 03:46
Hadisteki fırka kavramı Nakşi,Kadiri vesaire kavramını içermez bunun için hadisi bir cemaat,bir tarikat üstüne alınıpta bizden başka herkes sapıtmıştır gibi bir söz zaten söyleyemez..

Bu hadisi Ehli Sünnete uyanlar üstüne alınır tabiki uyduğunu zannedip uymayan,yahut uymayıpta kendini kurtulacak fırkada zannedenler oldukça boldur :)

Ehli Sünnetin itikadı (Vehhabi ve Şia itikadı gibi) kendilerin den olmayan ve açıktan inkara gitmeyen hiç kimseyi kafir ve cenennemlik olarak görmediği için zaten kimseyi cehenneme postalama meraklısı değildir :)

werret
12-21-2011, 03:50
Vehhabi

''Vehhabi'' ne demek ?

İntifada
12-21-2011, 03:53
Hatemi, İran'ın Cumhurbaşkanı'yken Taliban'a karşı ABD ile işbirliği yapması yüzünden mi bazı kişiler tarafından vatan haini olarak görülüyor ?

Yoksa, o, İran'ın ABD ile Afganistan'da işbirliği yaptığını açıkladığı için mi vatan haini olarak görülüyor ?

Veya her iki durum yüzünden mi ?

2001 yılında kazandı hatemi 2.seçimi...
amerikanın ıraka saldırısından önce...
zaten iran halkı bir yanlış görmemiş olsa 2005te hatemiyle aynı zihniyette olan rafsancaniyi seçerdi ahmedinejat yerine...
hateminin vatan haini gibi lanse edilmesinin sebebi direnişe destek vermeyip amerika yanlısı sözleri ve liberal tutumu olabilir...
afganistan konusunda kimlerin parmağı var o da tartışmalı...
önce afganistanda iranlılar öldürülüyor sonra bunun intikamını alan ve talibana öfke kusan bir hatemi...
ama öyle hateminin biz şöyle istedik,böyle yaptık demesi önemli değil...
iranda dini lider hamaneyde biter öyle mühim bir iş dış politikada bu kadar mühim bir amerikan desteği hamlesi hamaney varken devlet politikası halini alamazdı ki aldığına dair bir kanıtta yok...

depare
12-21-2011, 03:54
''Vehhabi'' ne demek ?

Vehhabiliği kuran Abdülvehhab'ın isminden uyarlanan bir kelime olduğu açık :)
Allahın ismini bu sapıklığa alet etmeleri ayrı bir dava..

İntifada
12-21-2011, 03:55
TV'de Adem Özköse ile Nurettin Şirin, Suriye hakkında tartışırlarken, Adem Özköse, Nurettin Şirin'e: ''İran sevgisi bu kadar mı gözünüzü kararttı'' demişti... :)



ertesi gün şöyle yazdı...
kardeşler nureddin şirin ağabey bazı konularda farklı düşünsekte samimi bir müslümandır. suriye konusundaki değerlendirmelerine katılmasam da nureddin ağabeyi kimseye harcatmam. bu böyle biline...

İntifada
12-21-2011, 03:57
ABD'den ülkesini işgal etmesini istedi







Suudi Arabistanlı Şii din adamı Adil Buhamsin'in Amerikan konsolusundan El-Ahsa'da yapılan gizli toplantında Suudi Arabistan'ın da Irak gibi işgal edilmesini istediği ortaya çıktı.



şakamı bu ;D
yahu suudi arabistan değilmi bizim suudi amerika dediğimiz ülke ;D
amerikanın ortadoğudaki jandarması olan suudi arabistan ;D
daha nasıl işgal edilecekmiş ;D

hem wikileakse itibar ediyorsanız wikileaksta iranın bugünki yönetiminin talibana füze ve silah yardımı yaptığına dair sağlam deliller vardı ;D

İntifada
12-21-2011, 04:03
vahabile muhammed b.abdulvahhabin yolundan gidenlerin oluşturduğu bir mezhep...
amelde hanbelidirler ehli sünnettirler yani...
sonraları acayip işler yapmışlardır lakin imam muhammed abdulvahhabın bulunduğu döneme göre çok güzel görüşleri vardır...
hepten yok sayıalcak bi adam değildir...
ha şimdiki vahabiler çok ilginç hareketler yapıyorlar o ayrı...

werret
12-21-2011, 04:08
afganistan konusunda kimlerin parmağı var o da tartışmalı...
önce afganistanda iranlılar öldürülüyor sonra bunun intikamını alan ve talibana öfke kusan bir hatemi...


O İran'lılar kim veya kimler öldürmüş olabilir ?

Bu suikastlar kimin işine yaradı ?

O (kimler tarafından öldürüldüğünü tam olarak bilmediğimiz) İran'lıların öldürülmesi üzerine, İran'ın Taliban'a öyle tavır alması doğru muydu ?


Taliban, iranlı diplomatların akıbetini öğrenmek için heyet oluşturdu

Son güncelleme : 10 Eylül 1998

Afganistan'ın büyük bir kısmını elinde bulunduran Taliban hareketi, Mezar-ı Şerif'in işgali sırasında ortadan kaybolan İranlı diplomatların akıbetini öğrenmek için bir komisyon oluşturduğunu açıkladı. Taliban Sözccüsü Vekil Ahmed Mütevekkil, yaptığı…

Afganistan'ın büyük bir kısmını elinde bulunduran Taliban hareketi, Mezar-ı Şerif'in işgali sırasında ortadan kaybolan İranlı diplomatların akıbetini öğrenmek için bir komisyon oluşturduğunu açıkladı.

Taliban Sözccüsü Vekil Ahmed Mütevekkil, yaptığı açıklamada, komisyonun araştırmalarını ciddiyetle sürdüreceğini ve araştırmanın önümüzdeki hafta tamamlanmasını beklediklerini söyledi. İranlı diplomatlarla ilgili herhangi bir bilgi buldukları takdirde Tahran'a ileteceklerini belirten Mütevekkil, her türlü yanlış anlaşılmayı barışçıl bir yoldan çözüme kavuşturmak istediklerini ifade etti.

Bilindiği gibi, Taliban'ın Mezar-ı Şerif'i işgali sırasında buradaki İran Başkonsolosluğu'nda görevli 11 İranlı diplomat, 35 kamyon şöförü ve bir gazeteci ortadan kaybolmuş, Tahran yönetimi, vatandaşlarının Taliban'ın elinde esir olduğunu ileri sürmüştü. Taliban'ın bu suçlamayı reddetmesi ve esirlerden haber alınamaması üzerine Taliban-İran arasındaki gerginlik iyice tırmanmış ve İran, Afganistan sınırına 70 bin asker yığıp tatbikat yapmıştı. Taliban da İran'ı, Afganistan'ın kuzeyindeki şii muhaliflere silah yardımı yapmakla suçlamış ve bu yardımlarını durdurmasını istemişti. Taliban, Afganistan'ın tamamını ele geçirerek iktidarının tanınmasını istiyor. Taliban yönetimini şu ana kadar Suudi Arabistan, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri resmen tanırken, BM ve diğer ülkeler halen devrik Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani yönetimini resmi iktidar olarak tanıyor.
http://www.porttakal.com/ahaber-taliban-iranli-diplomatlarin-akibetini-ogrenmek-icin-heyet-olusturdu-45634.html



İranlı diplomatların cenaze törenlerine onbinlerce kişi katıldı

Son güncelleme : 18 Eylül 1998 00:00

Taliban güçlerince Afganistan'ın Mezar-ı Şerif kentinde öldürülen İranlı diplomatlar için başkent Tahran'da düzenlenen törene onbinlerce İranlı katıldı. İranlı diplomatlar ve İRNA muhabiri için düzenlenen cenaze törenine katılan onbinlerce kişi…

Taliban güçlerince Afganistan'ın Mezar-ı Şerif kentinde öldürülen İranlı diplomatlar için başkent Tahran'da düzenlenen törene onbinlerce İranlı katıldı.

İranlı diplomatlar ve İRNA muhabiri için düzenlenen cenaze törenine katılan onbinlerce kişi, "İntikam intikam", "Taliban'a ölüm", "Amerika'ya ölüm", "Biz savaşa hazırız", "Pakistan utan", "Nevaz Şerif'e ölüm" sloganlarını attı. İran bayrağına sarılı cenazeler, Tahran Üniversitesi Camii'nden Tahran Adli Tıp Kurumu'nun morguna kadar halkın elleri üzerinde taşındı.

Öte yandan, bu haftaki cuma hutbesinde konuşan İran Koruyucular Konseyi üyesi Ayettullah Şeyh Ahmed Ceneti, Afganistan konusunda Pakistan'ın izlediği politikayı sert bir dille eleştirerek, Taliban'ın Afganistan'da tam yerleştiği zaman hiçkimseye, hatta Pakistan'a bile acımayacağını dile getirdi. Pakistan güçlerinin Afganistan'da Amerika yararına çalıştığını ileri süren Ceneti, "Pakistan Ordusu'nun bir bölümü Afganistan'da Taliban'ı destekleyerek, Afgan halkını bastırmaya çalışıyor. Dünya için köktendinciliği tehdit sayan Amerika, neden Taliban'a karşı bir girişimde bulunmuyor. ABD yönetimi ve petrol şirketleri, Afganistan'da kendi çıkarlarına uygun bir hükümetin işbaşına gelmesini istiyor. Taliban Hükümeti geçicidir ve bu hükümetten sonra Amerika'nın istediği bir hükümet işbaşına getirilmeye çalışılacak" diye konuştu. Ceneti cuma hutbesinde ayrıca, ABD Devlet Başkanı Bill Clinton'un "Cinsi sapık" olduğunu söyledi.http://www.porttakal.com/ahaber-iranli-diplomatlarin-cenaze-torenlerine-onbinlerce-kisi-katildi-47731.html

ABD, bu haberden 3 sene sonra Afganistan'ı işgal edip, Afganistan'daki anti-emperyalist ve bir İslam rejimi olan Taliban rejimini devirdi.


Dünya için köktendinciliği tehdit sayan Amerika, neden Taliban'a karşı bir girişimde bulunmuyor.

Bu sözü söyleyen ve o zaman İran Koruyucular Konseyi üyesi olan ''Ahmed Ceneti'' isimli şahıs, ABD'nin Afganistan'ı işgal edip , Taliban rejimini devrimesi üzerine mutlu olmuş mudur acaba ?




ama öyle hateminin biz şöyle istedik,böyle yaptık demesi önemli değil...
iranda dini lider hamaneyde biter öyle mühim bir iş

Hatemi madem vatan hainliğiyle suçlandıysa, Hamaney onu neden görevden almadı ?

Hamaney'in onu görevden alma yetkisi yok muydu ?

Bildiğim kadarıyla İran Devleti'nde protokol ve yetki olarak en yüksek rütbe İran Dini Lideri'nin. Yani Hamaney'in.


dış politikada bu kadar mühim bir amerikan desteği hamlesi hamaney varken devlet politikası halini alamazdı ki aldığına dair bir kanıtta yok...

İran'ın, Taliban mücahidlerine karşı ABD destekli Kuzey İttifakı'nı desteklediği zaten biliniyor.

Ayrıca, Taliban'la iyi geçinmeyen veya geçinemeyen İran yönetiminin, Afganistan'ın ABD işbirlikçisi lideri Karzai ile arası gayet iyidir.

Bunlar bilinmeyen şeyler değil.

depare
12-21-2011, 04:10
İngilizlerin yolundan demek daha doğru olur sonuçta Abdülvehhab arada bir piyondur Vehhabiliği İngiliz casusların kurdurduğu belgelenmiştir..

depare
12-21-2011, 04:13
Konuyla ilgili ilginç bir resim İran'ın Suriyeyi neden desteklediği anlaşılıyor üzerinden zaman geçmiş ama kafa aynı :)

http://www.arastiralim.com/wp-content/uploads/2011/08/K%C3%BCrt-Katliam%C4%B1-%C4%B0ran-1980.jpg

Humeyni taraftarları ayaklanan Sünni Kürtleri katlederken (1979 İran)

werret
12-21-2011, 04:15
Vehhabiliği kuran Abdülvehhab'ın isminden uyarlanan bir kelime olduğu açık :)
Allahın ismini bu sapıklığa alet etmeleri ayrı bir dava..
Senin ALLAH'ın güzel isimlerinden olan ''Vehhab'' ismini kullanarak ''Vehhabi'' dediğin insanlar kendilerine ''Vehhabi'' demezler ki!...

''Vehhabi'' dediğin insanlar ehli sünnettir...

werret
12-21-2011, 04:16
İngilizlerin yolundan demek daha doğru olur sonuçta Abdülvehhab arada bir piyondur Vehhabiliği İngiliz casusların kurdurduğu belgelenmiştir..
Bu iftiradır.

İntifada
12-21-2011, 04:19
onların kimler tarafından öldürüldüğünü bulması gereken talibandır...
fitneye mahal vermemesi için bulmak zorundaydı...
zira fitneye çok açık bir meseledir...

talibanın iktidarı döneminde hataları vardı ama amerika gelsin işgal etsin demek büyük bir gaflettir hainliktir...
zaten iran halkı böyle görmüş olmasa 2002 ve 2003 işgallerinden sonraki ilk seçimde hatemi zihniyetini al aşağı etmezdi...
vatan hainliğiyle suçlanmak resmi bir olay değil olanlar karşısında halkın düşüncesidir...
ki 2.seçimde oy oranını yükseltmiş bir zihniyet bir dahaki seçimde mağlup oluyorsa bu başlı başına bir mesajdır...
eğer hatemi dediklerini eyleme dökseydi ki videoda da o konuda bir kanıt yok sadece hateminin iranı zor durumda bırakma çabaları var hamaneyin bu pratiğe izin vereceğini sanmıyorum...
iranın devrim muhafızları vasıtayısla talibana silah sağladığıda söyleniyor...
karzai konusunda türkiyenin ve iranın tavrı ortak...
bizim bilmediğimiz bir garantimi vardi karzai bu iki büyük devlete bilinmez ama karzaiyi zerre sevmem...

İntifada
12-21-2011, 04:20
vay vay ;D
abinin şia düşmanlığının altından vahhabilikmi çıktı yoksa selefilikmi :)
evet bencede iftiradır...

werret
12-21-2011, 04:21
@AKıncı34

İran, Taliban mücahidlerine karşı ABD destekli Kuzey ittifakını desteklemiştir.

Yine İran yönetimi, Taliban'a karşı ABD işbirlikçisi Karzai yönetimini desteklediğini resmi olarak açıkça ilan etmiştir.

İntifada
12-21-2011, 04:24
@AKıncı34

İran, Taliban mücahidlerine karşı ABD destekli Kuzey ittifakını desteklemiştir.

Yine İran yönetimi, Taliban'a karşı ABD işbirlikçisi Karzai yönetimini desteklediğini resmi olarak açıkça ilan etmiştir.

iranın ö dönemki lideri hatemi böyle bir düşüncede olabilir yanlıştır...

karzai yönetimini bizim hükümette destekliyor ona bakarsan diyorum bende niye iranı görüyor sırf gözün...

ve de her kopyala yapıştırcı gibi wikileakstan bi belge alıyorsun ama aynı wikileaksta iranın talibana silah yardımı yaptığı yazan kısmını yok sayıyorsun...
her dezenformasyoncu gibi itici geliyorsun kusura bakma...

werret
12-21-2011, 04:33
karzai yönetimini bizim hükümette destekliyor ona bakarsan diyorum bende niye iranı görüyor sırf gözün...
Ben burada T. C.'nin Afganistan politikasını savunmadım. Burada konumuz T. C. değil , İran'dı.

T. C. zaten ABD'nin müttefiğidir ama İran rejimi resmi olarak ABD'nin müttefiği değildir.

Bu yüzden T. C. ile İran yönetiminin ABD ile işbirliği yapmalarının aynı tepkiyi görmemeleri normaldir.

Madem konuyu Türkiye'ye çekmek istiyorsun o zaman ben şu haberi de ekleyim. :)


İran'dan Türkiye'ye İsrail suçlaması

Son dönemde Türkiye’ye sık sık füze kalkanı konusunda eleştiriler yönelten İran’dan bu kez İsrail’le ilgili bir iddia geldi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in askeri danışmanı Orgeneral Yahya Rahim Safevi, Türkiye ile İsrail’in perde arkasında görüşmelere devam ettiğini öne sürdü.

27 Eylül 2011 Salı - 20:37

Fars Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Safevi, "Türkiye’nin Siyonistlere karşı çıkışları siyasi bir gösteri. Türkler Siyonist rejimle ilişkilerini perde arkasında yürütmeye devam ediyor" diye konuştu.

Ajans, Türkiye’nin görünüşte aldığı İsrail karşıtı pozisyona karşılık, İran ve Suriye’nin, Türkiye’deki NATO füze kalkanının İsrail’i korumaya yönelik olduğuna inandığını belirtti.

Tehran Times'ın haberine göre, Hamaney'in askeri danışmanı Safevi konuşmasında ayrıca, Türkiye'ye yerleştirilecek füze savunma sisteminin İran'a değil, Rusya'ya karşı bir tehdit oluşturacağını ifade etti.

Safevi, dış güçlerin İran'a karşı bir savaşa girmesi ihtimalinin ise zayıf olduğunu belirtti. İranlı yetkili, "Çünkü Tahran'a karşı dış tehdidi genellikle ABD ve İsrail yöneltiyor. Ama bu ülkeler şu anda kendi içlerinde farklı sorunlarla mücadele ediyorlar" dedi.

hurriyet

http://www.timeturk.com/tr/2011/09/27/iran-dan-turkiye-ye-israil-suclamasi.html

depare
12-21-2011, 04:39
Bu iftiradır.



Sen öyle san :)

Vehhabiler Namaz kılmayanlara kafir derler bu görüş onları Ehli Sünnetin dışına çıkartır..

Şimdi tam ortaya karışık oldu birisi Şii yandaşı ötekisi Vehhabi yandaşı ama Şii karşıtı beriki ikisine de karşı :)

Vehhabi nasıl Ehli Sünnet olacak senin hiç mekkeye giden yakının yokmu adamlar Peygamberin kabri başında bile dua etmene izin vermez o ölü onun başın da dua etmek şirktir diyerek kovalar...

Peygamber (s.a.v) benim kabrime gelip kim bana selam verirse ona karşılık veririm buyuruyor adamlar o ölü ondan size fayda gelmez diyor :)

werret
12-21-2011, 04:50
Sen öyle san :)

Vehhabiler Namaz kılmayanlara kafir derler bu görüş onları Ehli Sünnetin dışına çıkartır..

Cabir ibn Abdullah (ra)'den rivayet edilmiştir. Nebi (sav) buyurmuştur ki: "İman'la küfür arasındaki şey namazı terk etmektir." [1]


Bureyde (ra)'den rivayet edilmiştir. Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Bizlerle münafıkların arasındaki (savaşmaya engel) sözleşme 'namaz'dır. Kim bu namazı terk ederse kafir olur." [2]


Enes ibn-i Malik (ra)'dan rivayet edilmiştir: Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim ki kasden namazı terk ederse açıkça küfre düşmüştür."[3]


Enes (ra)'dan rivayet edilmiştir: Enes (ra) Rasulullah (sav)'i şöyle derken işittim: "Kişi ile küfür veya şirk arasındaki şey 'namaz'dır. 'Namaz'ı terk ettiği zaman kafir olur." [4]


Ebu'd-Derda (ra)'den: "Dostum Muhammed (sav) bana şöyle tavsiyede bulundu: Parça parça kesilsen de yakılsan da Allah (cc)'a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse o kimseden Allah (cc)'ın koruması kalkmıştır."[5]


İbn-i Mes'ud (ra) dedi ki: "Kim namazı terk ederse kafir olur." [6]


"Muhammed (sav)'în ashabı namazdan başka hiçbir amelin terk edilmesini küfür saymazlardı." [7]


Mücahid ibn-i Cebr (ra)'den rivayet edilmiştir. Cabir ibn Abdullah El-Ensari Rasulullah (sav)'e arkadaşlık yapmış birisidir. Kendisine dedim ki: Rasulullah (sav)'in zamanında sizce amellerden iman ile küfrün arasını ayıran ne idi? O'da 'Namaz' diye cevab verdi." [8]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizi: 2618 Kitabu's-Salat: 887 ve İbni Ebi Şeybe İman: 44 sahih olarak rivayet etmişlerdir.

[2] İbn Mace: 1079 Müsned: 5/346

[3] Taberani/Evsat Mecmeu'z-Zevaid: 1/295

[4] Muhammed ibn Nasr/Kitabu's-Salat: 889

[5] Taberani Mucemu'l-Kebir'de rivayet etti.

[6] Acurri Şeria: 133 rivayet sahih'dir.

[7] Tirmizi Kitabu'l İman: 2757

[8] Usulu's-Sünne:1538 Şeyh El-Bani Terğib


Şimdi tam ortaya karışık oldu birisi Şii yandaşı ötekisi Vehhabi yandaşı ama Şii karşıtı beriki ikisine de karşı :)

Vehhabi nasıl Ehli Sünnet olacak senin hiç mekkeye giden yakının yokmu adamlar Peygamberin kabri başında bile dua etmene izin vermez o ölü onun başın da dua etmek şirktir diyerek kovalar...

Peygamber (s.a.v) benim kabrime gelip kim bana selam verirse ona karşılık veririm buyuruyor adamlar o ölü ondan size fayda gelmez diyor :)
Ben Mekke'ye gittim. :)

depare bak fotoğrafını imzana ve avatarına koyduğun Cübbeli Ahmet ne diyor ? :)

İzle bakalım Cübbeli Ahmet, kimlere ''Vehhabi'' diyormuş ?

Konu da senin bahsettiğin, namaz konusu...

DSNkvs0N-pc

Cihannur
12-21-2011, 04:51
Vehhabiler Namaz kılmayanlara kafir derler bu görüş onları Ehli Sünnetin dışına çıkartır..


Bir hatırlatmada bulunmak isterim kardeşim. Bazı Ehl-i Sünnet Âlimleri de namaz kılmayanların kâfir olacakları yönünde görüşlere sahiptirler diye biliyorum.

İntifada
12-21-2011, 04:54
cübbeli bir sohbetinde sahabenin namazsızlığın dışında hiç bir günahın kafirlikle eş tutulmadığını söylüyor :)
kasten bir namazı terk eden muhakkaki kafir olmuştur diye sahih bir hadis söylüyor sohbetinde :)

bide vahabiler bu mezar olayını falan yasakları abartıyorlar ama
cübbeli hocada peygamberin mezarı kabeden üstündür diyor :)
burada kabul olmayan dua başka yerde kabul olmaz diyor o ne oluyor üstad :)

vahabi yandaşı bu kardeşimiz...
hem şia hem vahabi karşıtı sen...
bu şia yandaşı kim oluyor onuda bi söyle benmiyim ;D
eğer öyle ise benim düşmanım ancak kafirlerdir :)
söyleyeyim başta...

İntifada
12-21-2011, 05:03
yuh adam suudçu olduğundan iranı eleştiriyormuş yav ;D
ula reel politikte bir ülkeyi amerikancılıkla suçlayacak son ülke suudi amerikadır yav ;D

neyse abiler size doyum olmaz dünyayı yarın kurtarmaya devam ederiz doktora moktora gidicem kitap mitap alıcam sabah iş çok hadi allah rahatlık versin...

depare
12-21-2011, 05:06
Cabir ibn Abdullah (ra)'den rivayet edilmiştir. Nebi (sav) buyurmuştur ki: "İman'la küfür arasındaki şey namazı terk etmektir." [1]


Bureyde (ra)'den rivayet edilmiştir. Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Bizlerle münafıkların arasındaki (savaşmaya engel) sözleşme 'namaz'dır. Kim bu namazı terk ederse kafir olur." [2]


Enes ibn-i Malik (ra)'dan rivayet edilmiştir: Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim ki kasden namazı terk ederse açıkça küfre düşmüştür."[3]


Enes (ra)'dan rivayet edilmiştir: Enes (ra) Rasulullah (sav)'i şöyle derken işittim: "Kişi ile küfür veya şirk arasındaki şey 'namaz'dır. 'Namaz'ı terk ettiği zaman kafir olur." [4]


Ebu'd-Derda (ra)'den: "Dostum Muhammed (sav) bana şöyle tavsiyede bulundu: Parça parça kesilsen de yakılsan da Allah (cc)'a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse o kimseden Allah (cc)'ın koruması kalkmıştır."[5]


İbn-i Mes'ud (ra) dedi ki:"Kim namazı terk ederse kafir olur." [6]


"Muhammed (sav)'în ashabı namazdan başka hiçbir amelin terk edilmesini küfür saymazlardı." [7]


Mücahid ibn-i Cebr (ra)'den rivayet edilmiştir. Cabir ibn Abdullah El-Ensari Rasulullah (sav)'e arkadaşlık yapmış birisidir. Kendisine dedim ki: Rasulullah (sav)'in zamanında sizce amellerden iman ile küfrün arasını ayıran ne idi? O'da 'Namaz' diye cevab verdi." [8]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizi: 2618 Kitabu's-Salat: 887 ve İbni Ebi Şeybe İman: 44 sahih olarak rivayet etmişlerdir.

[2] İbn Mace: 1079 Müsned: 5/346

[3] Taberani/Evsat Mecmeu'z-Zevaid: 1/295

[4] Muhammed ibn Nasr/Kitabu's-Salat: 889

[5] Taberani Mucemu'l-Kebir'de rivayet etti.

[6] Acurri Şeria: 133 rivayet sahih'dir.

[7] Tirmizi Kitabu'l İman: 2757

[8] Usulu's-Sünne:1538 Şeyh El-Bani Terğib



Ben Mekke'ye gittim. :)

depare bak fotoğrafını imzana ve avatarına koyduğun Cübbeli Ahmet ne diyor ? :)

İzle bakalım Cübbeli Ahmet, kimlere ''Vehhabi'' diyormuş ?

Konu da senin bahsettiğin, namaz konusu...

DSNkvs0N-pc


Bu hadislerin hepsin den haberim var merak etme hadisler bir bütündür iki üç tane hadis yazarak bir konuyu ispatlayamazsın..

Bütün hadisleri tartacak ve arasın dan anlam çıkartacak seviyede bir Muhaddis değilsen bu konuda ki Ehli Sünnet alimlerin'in tesbitleri dışın da bir beyan vermek senin de benim de haddime değildir..

Ehli Sünnet alimlerin'in ekserine görede namaz kılmayan kafir olmaz Ehli Sünnete göre şirk dışın da hiç bir günah insanı kafir etmez..

Vehhabiysen söyle yok değilsen boşuna Cübbeli hocanın güya çelişkili sözlerini birbiriyle çarpıştıran İbni Teymiyye imzalı videoları paylaşma ben senin kıvama getireceğin aylaklardan değilim bu oyunları yutmam :)

İmamı Hanbelin'in görüşüne göre namaz kılmayanın kafir olacağını zaten biliyorum bazı alimlere göre kafir olduğunu zaten kabul ediyoruz ve onlara saygımız sonsuzdur Hanefi mezhebine ve ekseri Ehli Sünnet alimlerine göre namaz kılmayanın kafir olmayacağı açıktır..

Vehhabilik şurada 2 yüzyıllık bir mevzu gelipte burada İmamı Hanbeli gibi bir alimi bu konuya dahil etme acizliğini göstermiş zevatın videosunu boşuna paylaşma :)

depare
12-21-2011, 05:10
Aynı Şii kafası onlar da namazı cem etmekle ilgili bir kaç hadisi bahane edip namazı 3 vakite indirdiler halbuki hadisler bütün olarak ele alınır yoksa bu kadar alim bizim kadar ahmak değil :)

Bende burada size öyle hadisler yazarım ki aklınız durur nevriniz döner uydurma demekten başka çıkar yol bulamazsınız

Peygamberi(s.a.v) övenlere bile kafir diyor Vehhabiler Peygamberi (s.a.v) övmücem de Ebu Cehili mi övecem :)
Bunlara kalırsa ortada Müslüman kalmıyor onun için kendilerin den başka herkese kafir diyorlarya:)

Özgür Çağrı
12-21-2011, 18:41
Anladıysam siyonist olayım ;D
Sünnet vel cemaati ne hacı ?

bende bilmiyom hacı
ama cübbeli giller kendilerine ondan diyorlar ondan antipati oluştu la belki iyi bir şeydir
geçen birine sordum boşver napacan dedi müslümanlık neyine yetmiyor dedi
bende sustum

ama vakıftaki hocalar ehli sünnet vel cemaat olduğumuzu söylüyorlar

yani öyleymişiz

sende batıdasın büyük ihtimal ehlisünnet vel cemaatsındır

la şu apaçık duru olan şu güzel dinimizi niye bu kadar karmaşık hale getirirler bilmem ki :)

werret
12-22-2011, 01:55
yuh adam suudçu olduğundan iranı eleştiriyormuş yav ;D

Ben suudçu değilim. Lütfen bana iftira atma.

İntifada
12-22-2011, 01:59
selefimisin ?

werret
12-22-2011, 02:03
selefimisin ?

Evet. Elhamdulillah, ehli sünnet bir müslümanım.

İntifada
12-22-2011, 02:07
Evet. Elhamdulillah, ehli sünnet bir müslümanım.

Maşallah kardeşim...

werret
12-22-2011, 02:36
Bu hadislerin hepsin den haberim var merak etme hadisler bir bütündür iki üç tane hadis yazarak bir konuyu ispatlayamazsın..

Bütün hadisleri tartacak ve arasın dan anlam çıkartacak seviyede bir Muhaddis değilsen bu konuda ki Ehli Sünnet alimlerin'in tesbitleri dışın da bir beyan vermek senin de benim de haddime değildir..

Ehli Sünnet alimlerin'in ekserine görede namaz kılmayan kafir olmaz Ehli Sünnete göre şirk dışın da hiç bir günah insanı kafir etmez..

Vehhabiysen söyle yok değilsen boşuna Cübbeli hocanın güya çelişkili sözlerini birbiriyle çarpıştıran İbni Teymiyye imzalı videoları paylaşma ben senin kıvama getireceğin aylaklardan değilim bu oyunları yutmam :)

İmamı Hanbelin'in görüşüne göre namaz kılmayanın kafir olacağını zaten biliyorum bazı alimlere göre kafir olduğunu zaten kabul ediyoruz ve onlara saygımız sonsuzdur Hanefi mezhebine ve ekseri Ehli Sünnet alimlerine göre namaz kılmayanın kafir olmayacağı açıktır..


Şu cümleyi sen yazmıştın.

Vehhabiler Namaz kılmayanlara kafir derler bu görüş onları Ehli Sünnetin dışına çıkartır..


Ben de bu yüzden o videoyu eklemiştim.

İstersen bir de şurdan dinle Cübbeli Ahmet'in o sözlerini.

http://www.facebook.com/video/video.php?v=120272648048022

O videonun başında Cübbeli Ahmet ''namaz kılmayanları kafir sayıyorlar'' diyerek ''Vehhabi'' dediği insanları eleştiriyor..

Cübbeli Ahmet, o videonun devamında da ''Sahabelerin ve İmam Ahmed bin Hanbel'in namaz kılmayanları kafir saydığını'' söylüyor..

Cübbeli Ahmet, sahabelere ve İmam Ahmed bin Hanbel'e (dolaylı yoldan da olsa) ''Vehhabi'' demiş yani... :)

İntifada
12-22-2011, 02:41
tefrikaya yol açıcak sidik yarışlarına bi son verin desem beyler...
şu mezhep kavgalarınız adamı hasta ediyor...
hanefi olduğu için vahabileri silmekle,selefi olduğu için şiileri silmek aynı şeydir...

werret
12-22-2011, 02:53
Aynı Şii kafası onlar da namazı cem etmekle ilgili bir kaç hadisi bahane edip namazı 3 vakite indirdiler halbuki hadisler bütün olarak ele alınır yoksa bu kadar alim bizim kadar ahmak değil :)
Ben Mekke ve Medine'ye gitmiştim , orada farz namazlar 3 vakit değil , 5 vakit olarak kılınıyordu. Yani bu da senin iftiran.

Ayrıca ''aynı şii kafası'' demişsin ama selefilere göre; tasavvufçuların, şiaya/şiilere daha yakın olduğunu da hatırlatmak isterim. :)


Peygamberi(s.a.v) övenlere bile kafir diyor Vehhabiler Peygamberi (s.a.v) övmücem de Ebu Cehili mi övecem :)
İftira atmak iyi bir şey değildir.

Şu videoda konuşan kişi de senin, ''Vehhabi'' dediğin insanlardan...

6MUufNtimIY

Bu arada, buradaki konumuz İran'dı.

werret
12-22-2011, 02:53
Cübbeli Ahmet'ten Suriye hakkında bir Açıklama...

XMmY0DBPb3E

Sünniler; selefisiyle , tasavvufçusuyla, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine , İsrail'in favori diktatörü olan Beşşar Esad'a , Siyonist İsrail rejimine ve Beşşar Esad'a destek vererek Afganistan'dan ve Irak'tan sonra Suriye'de de müslümanlara ihanet eden Safevi-İran hükümetine karşı tek yürek olmuş vaziyette!

werret
12-22-2011, 03:10
ABD'den ülkesini işgal etmesini istedi

Wikileaks belgeleri Amerika'nın Körfez ülkelerindeki Şii azınlıkla ilişkilerini gözler önüne seriyor.

http://b1109.hizliresim.com/11/9/19/4532.jpg

05 Eylül 2011 Pazartesi 22:40

Suudi Arabistanlı Şii din adamı Adil Buhamsin'in Amerikan konsolusundan El-Ahsa'da yapılan gizli toplantında Suudi Arabistan'ın da Irak gibi işgal edilmesini istediği ortaya çıktı.

Wikileaks belgelerine göre, ABD Zahran Konsolosu'yla görüşen Şii azınlığın önde gelen isimleri Irak'ın işgalini "fetih" olarak nitelendirerek ABD'ye teşekkür etti.

Wikileaks belgeleri ayrıca, Bahreyn'deki Şiilerin ABD Büyükelçiliği'yle sürekli irtibat içinde olduklarını, büyükelçilikten mali ve teknik yardım talep ettiklerini ve hükümete karşı kendilerini ABD korumasında hissettiklerini gösteriyor.

İsmail YAŞA'nın konuyla ilgili yazısı:


''Mollaların 'Büyük Şeytan'la dansı!

Yer: Suudi Arabistanlı Şii iş adamı Hüseyin Ali El-Ali'nin El-Ahsa'daki çiftlik evi...

Zaman: 28 Aralık 2005...

Amerika'nın Zahran konsolosu Suudi Arabistan Şiilerinin önde gelen isimleriyle akşam yemeğinde...

Yemek sırasında El-Ahsa'daki havzanın başı Haşim Es-Seyyid Muhammed Es-Selman, Şii din adamı Adil Buhamsin ve avukat Sadık El-Cebran ABD konsolosuna hararetle ve coşkulu bir şekilde teşekkürlerini sunuyorlar.

Teşekkürlerinin sebebini de, "Amerika'nın Irak'ı "fethederek" Irakılılara özgürlük ve demokrasi getirmesi ve Iraklı Şiilerin bundan fazlasıyla yararlanmaları" olarak açıklıyorlar.

Ardından Şii din adamı Adil Buhamsin öyle bir talepte bulunuyor ki, Amerikalı konsolos bile şaşırıyor.

Buhamsin, "Amerika, Irak'a yaptığının aynısını niçin Suudi Arabistan'a yapmıyor?" diye soruyor.

Daha sonra da konsolosa Suudi Arabistan'daki okulların ve eğitim programının nasıl radikal yetiştirdiğini anlatıyor.

Sadık El-Cebran ise Suud televizyonlarında yayınlanan cihatçıların pişmanlık hikayelerinin Amerikalıların gözünü boyamak için uydurulduğunu ve düzmece olduğunu söylüyor.

Sarıklı-cübbeli mollalar "Suudi Arabistan'ı da Irak gibi işgal edin" diye adeta Amerikalı konsolosun ayaklarına kapanıyorlar.

Bütün bu bilgiler, yayınlanan Wikileaks belgelerinden...

Yine Wikileaks belgelerinden Bahreyn'deki İran yanlısı Şii liderlerin ve özellikle El-Vifak Derneği'nin ABD Büyükelçiliği'ni kıble edindiğini ve sıksık ziyaret ettiğini öğreniyoruz.

8 Mart 2007 tarihli ve Manama çıkışlı belgede, Bahreyn Şiilerinin önde gelen liderlerinden Ali Selman'ın Amerikan Büyükelçisi'yle yaptığı gizli toplantıda Bahreyn'in geleceğiyle ilgili düşüncelerini ve nasıl bir Bahreyn istediklerini anlattığı bildiriliyor.

19 Temmuz 2007 tarihli belgede ise Ali Selman'ın Bahreyn Parlamentosu'ndan şikayetçi olduğu ve Washington'dan yardım istediği anlatılıyor.

Mollaların "Büyük Şeytan" ile sıkı ilişkilerini gösteren böyle daha birçok belge var.

Örneğin, 08Manama168 nolu ve 16 Mart 2008 tarihli belgede, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın Bahreyn'i ziyareti sırasında El-Vifak başta olmak üzere muhalefet temsilcileriyle bir toplantı yaptığı ve toplantıya katılanların ABD Büyükelçiliği'yle işbirliği ve koordinasyon isteklerini dile getirdikleri belirtiliyor.

Toplantıya katılanlardan biri de Bahreyn İnsan Hakları Derneği'nden Abdullah Ed-Derazi...

Ed-Derazi ve diğer bazı katılımcılar, ABD Büyükelçiliği'nin mali ve teknik yardımına ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

09Manama628 nolu ve 28 Ekim 2009 nolu belgede ise oldukça ilginç bilgiler var.

Konu, Bahreyn Parlamentosu'na sunulan ve İsrail ile her türlü ilişkinin cezalandırılmasını isteyen, El-Vifak üyesi milletvekillerinin de katkıda bulunduğu kanun teklifi...

El-Vifak Derneği'nin Başkan Yardımcısı ABD Büyükelçiliği'ne giderek kanun teklifinde İsrail ile ilişkilere bazı istisnalar koymak istediklerini fakat Goldstone Raporu sonrası milletvekillerinin bunu kabul etmeyeceklerini düşündüklerini anlatıyor.

ABD Büyükelçiliği'ndeki yetkiliye kaygılanacak bir durum olmadığını söylüyor ve kanun teklifini parlamentodan geçirmeyecekleri garantisini veriyor.

Bahreyn'deki Şiilerin yıllardır ülkede bulunan ABD deniz üssünden ve Amerikan askerlerinden hiç rahatsız olmadıkları halde Dir'u'l-Cezira'yı "işgal gücü" olarak görmeleri kimi dost kimi düşman gördüklerini ortaya koyuyordu aslında...

Gerçek yüzlerini görmek için Wikileaks belgelerine falan ihtiyaç yoktu.

Yine de bu belgelerin ortaya dökülmesi iyi oldu.''

İsmail Yaşa - 05 Eylül 2011 Pazartesi

http://www.nebeonline.com/yazi/mollalarin-...-dansi-3839.htm (http://www.nebeonline.com/yazi/mollalarin-buyuk-seytanla-dansi-3839.htm)

NEBEONLINE

http://www.nebeonline.com/haber/abdden-ulk...stedi-11238.htm (http://www.nebeonline.com/haber/abdden-ulkesini-isgal-etmesini-istedi-11238.htm)

şakamı bu ;D
yahu suudi arabistan değilmi bizim suudi amerika dediğimiz ülke ;D
amerikanın ortadoğudaki jandarması olan suudi arabistan ;D
daha nasıl işgal edilecekmiş ;D

Kardeşim, şu yazınla senin daha önce yazdığın bazı yazılarının çeliştiğinin farkında değil misin ?

ABD, Irak'ı işgal etmedi ? etti...

ABD, Irak'ı işgal edip, İran'in can düşmanı olan Saddam Hüseyin'i devirmedi mi ? devirdi..

ABD, Saddam Hüseyin'i devirerek Irak'lı şiilere bir devlet ve böylelikle İran'a da yakın bir müttefik olan bir devlet hediye etmedi mi ? etti...

Sen de bu konuda, Saddam Hüseyin'i, ABD'nin köpekliğini yapmakla itham etmedin mi ? ettin...

Yani, sana göre; ''ABD'nin köpekliğini yapmış'' olan Saddam Hüseyin'in başında bulunduğu bir rejimi, ABD işgal yoluyla yıktı..

Eee, o zaman üstteki bu haberin nesine şaşırdın ?

werret
12-22-2011, 03:20
http://www.habervaktim.com/yazar/45739/maliki%E2%80%99nin_uc_komplosu.html

http://www.timeturk.com/tr/2011/12/19/bir-devir-kapandi-oyle-mi.html

werret
12-22-2011, 03:28
Beşşar Esed = Firavun, Beşşar Esed'ın askerleri zorla Beşşar Esed Adına kelime-i tevhid getirtiyorlar!!!

xOkdSrEUeNQ

werret
12-22-2011, 03:33
''Müslüman Katliamına Destek Olan “İran İslam Cumhuriyeti!”


(Türkiye’deki İran müdafilerine ithaf olunur!)

Türkiye’de İran İslam devriminden kalma, İran’ı hala doğru okuyamayan bir nesil var ve bunlar İslami duyarlılıkla İran’ı savunmaya devam ediyorlar. İran’daki devrimin İslam’la pek alakasının kalmadığının, devrimin “İslam” tarafının tedavülden kalkıp,“devrim” tarafının bizdeki Kemalizm’e benzer otoriter bir rejim olarak sürdürülmeye çalışıldığının farkında değiller. İran’a dokunan yazı ve yorumlarda bazı “Kek Müslümanlar”[i] ümmet bilincinden girip İslam birliğinden çıkıyorlar ve İran’ı müdafaa yarışına giriyorlar. İran destekli son Suriye katliamlarına rağmen hala İran’ı müdafaa edenler olacak mı bilmiyorum. Şia propagandasına maruz kalanlara ve Şiilik eğilimi taşıyanlara sözüm yok. Ama ortalama ve samimi Sünni Müslümanlardan da bu ağa takılanlar ve İslam adına İran’ı müdafaa edenler az çıkmıyor.

30 yıl sonra Suriye ordusu Hama’da ve yeni bir katliama daha imza atıyor. Aylardır zalim Baasçı, Nusayri rejimi tarafından kuşatma altında tutulan Hama’ya dün tam teçhizatlı ordular girdiler ve şehri tekrar kana buladılar. Tanklar rastgele evlere, mahallelere ateş etti. İnsanlar kan revan içinde kaldı; yüzlerce ölü var. 21. Yüzyılda dünya ve Türkiye bu manzarayı sadece seyrediyor.

Hama’nın derdi ne?

Hama kökenlerinde Türkmenlik olan Araplaşmış samimi, Sünni duyarlı Müslümanların yaşadığı, zulme başkaldıran bir kent. Hama’lıların tek suçu Müslüman olmak, İslam’ı yaşamak ve %10’la %90’a hükmeden Esad diktatörlüğüne boyun eğmemek. Tanklar Hama’ya bu nedenle girdi. Rejime, orduya, devlete hükmeden Nusayriler (Nusayri, Nasara’dan “Hristiyancık” anlamına gelir) bu insanları başka değil, Müslüman oldukları ve zulme diklendikleri için öldürüyor. İslamcı(!) İran, Baasçı (Arap milliyetçisi, pozitivist, ateist) Suriye rejiminin arkasında siyaseten durmakla kalmıyor. Katliam yapan Suriye ordusuna bizzat ve aktif destek de veriyor.

Peki, bu nasıl bir İslamcılıktır?

Bu nasıl Müslümanlıktır?

Nusayri, ırkçı, İslam’la alakası olmayan bir rejim hangi İslam, hangi Müslümanlık adına desteklenebilir?

İran’ın yaptığı nedir?

İran’ın yaptığı bir mezhep dayanışmasıdır. Suriye, Ortadoğu’da İran’ın müttefikidir. Nusayrilerin Şia ile hatta İslam’la uzak-yakın bir alakası olmamasına rağmen, Suriye yönetimi İran yanında ve Şia ekseninde yer aldığından dolayı “İran İslam Cumhuriyeti!” Suriye diktatörlüğünün Müslümanlara karşı işlediği katliamlara göz yummanın ötesinde destek vermekte, kana ortak olmaktadır.

Başka?

İran’ın yaptığı Türkiye karşıtlığıdır. Türkiye’deki “Kek Müslümanların” basireti bu konuda bağlanmış olabilir; ancak İran, Türkiye söz konusu olduğunda Müslümanlığı, İslam’ı bir yana bırakır ve Türkiye’ye verebileceği zararın azamisini vermeye çalışır. Tarih buna şahittir. Türkiye, Suriye konusunda biraz sesini yükseltince, geçen aylarda bunu bir defa daha yakından görmüş; İran’ın tehdidine maruz kalmıştır. İran Suriye rejimiyle işbirliği yaparak Türkiye’yi kuşatmaktadır. Zira Irak Şiileşmiştir ve şu anda İran’ın tabii müttefikidir. Suriye ve Lübnan’ı da bu pakta kattığınızda Türkiye’nin doğudan ve güneyden İran tarafından kuşatıldığını görürsünüz. Ama ne hükümet, ne de “kek Müslümanlar” bunu görmeye hazır değillerdir. Türkiye’yi kuşatmak ve Türkiye’ye zarar vermek İran’ın temel, tarihi politikasıdır. Bu politikasını takiyye ile iyi perdelediğinden, bizimkilerde kandırılmaya hazır ve yatkın olduklarından İran’ın gerçek niyetleri devletlûlarımızca sezilememekte, gerekli tedbirler alınamamaktadır.

İran’ın bir başka derdi de Sünni karşıtlığıdır. İran İslam coğrafyasında Şii bir eksen oluşturmakla ve kendisine paktlar kurmakla meşguldür. Bu konuda İran ABD-İsrail’in desteğiyle ciddi mesafe almıştır; Irak Şiileşmiştir. Yüzde 90’ı Sünni olmasına rağmen Nusayri yönetimi sayesinde Suriye Şii eksende tutulmaktadır. İran Lübnan’da Hizbullah üzerinden etkinlik kurmaktadır. Pakistan ve Afganistan’da yine ABD-İsrail desteğiyle Şiiler ciddi mevzi ve üstünlük kazanmışlar, yönetimde etkin olmuşlardır. İran, batılılara, ecnebilere değil, ama Türkiye dâhil Müslümanlara Şii misyonerliği yapmaktadır. Batının tersinden katkısıyla İran, İslam dünyasında “batıya kafa tutan kahraman!” havasıyla sempati toplamakta, hızla (Müslümanlar arasında!) Şiiliği yaymaktadır.

Bu gün İran’ın İslam tarafı kalmamıştır. İçi boş, kof bir hale gelmiştir. Bizde Kemalizm ne kadar toplumsal tabana, desteğe sahipse, ne kadar etkinse İran’da İslam devrimi o kadar etkindir. Ama İran’ın yeni misyonu zaten İslam’ı yaymak filan değildir. İran’ın misyonu,“İslam” etiketini kullanarak Müslüman kitleler üzerindeki etkinliğini artırmak, Şiiliği yayarak siyasi güç ve hâkimiyet alanını genişletmektir.

İran’ın Suriye’de Müslüman kıyımına destek vermesini ancak bu pencereden bakarsanız anlamlandırabilirsiniz. İran, İslam rejimi deforme olduğu için bunu yapıyor değil. İran devrimi, başlangıcından itibaren sakat doğmuş, yukarıda saydığımız hedefler gözeterek yaptırılmış bir devrimdir. Zira daha devrimin 3. yılında, yani 1982 Hafız Esad’ın Hama-Humus’ta 60-80.000 Müslüman’ı katlettiği dönemde, İran, Suriye rejimine ses çıkarmamış, destek olmuştu. “İran sonradan değişti” argümanının altı boştur.

21. yüzyılda ateist, diktatör, Nusayri Suriye rejimi katliam yapıyor, kan akıtıyor. Bir İslam Cumhuriyeti olma ve İslam’ı yayma iddiasındaki İran bu katliama aktif destek veriyor. Bizim İran etkisinde kalmış, radikallik bulaşmış “İslamcı” aydınlar gözlerini yummayı, susmayı tercih ediyorlar.''

Yusuf Gezgin - 1 Ağustos 2011

http://www.yusufgezgin.com/musluman-katliamina-destek-olan-%E2%80%9Ciran-islam-cumhuriyeti%E2%80%9D/

El Emin
12-22-2011, 13:09
İran dış politikası: Din devleti mi, araçsalcılık mı?
İran'ın dış politikasını değerlendirirken tamamen Şii eksenli bir politika izlediğini söylemek ne kadar yanlışsa İran'ın Şii faktöründen bağımsız bir politika izlediğini belirtmek de o kadar yanlış olacaktır. Dış politika ulusal çıkarlara göre yürütüldüğü için İran'ın dış politikasında Şii faktörünü araçsalcılık yöntemi ile açıklamak gerekir. Etnik ve dini grupların aidiyet duyguları ve grup içi ilişkileri fayda ile doğru orantılı gelişir. Hem İran'ın hem de diğer Şii grupların bunu özellikle 11 Eylül ve 2003 Irak işgali sonrası Siyonizm, ABD ve Batı karşıtlığında görebiliriz. İran'ın "Şii Hilali" iddialarını destekleyen birçok argüman olduğu gibi çelişkilerini ortaya koyan iddialar da mevcuttur.
1979 İran İslam Devrimi'nin ardından Ayetullah Humeyni ve devrimci hükümetler dış politikalarında Şiilere öncelik vererek İran'ı Şiilerin lideri ilan etmiş ve ilk Şii uyanışını gerçekleştirmişlerdir. İran-Irak Savaşı'nın sona ermesiyle İran'ın içeride yeniden yapılanma politikasına öncelik vermesi, devrimci dış politika vizyonunu 1990'lar itibarıyla yitirmeye başlamasına ve milli çıkarlarını ön plana alan statükocu bir güç haline gelmesine sebep olmuştur. 2003 Irak işgali sonrasında ise İran'ın dış politikadaki radikal söylemi artık Batı ile yakın ilişkileri olan Körfez ülkelerindeki monarşilerden İsrail ve ABD'ye yönelmiştir. Böylelikle İran, İsrail ve ABD karşıtlığı üzerinden bölgesel politikalarında mezhep engelini aşarak daha geniş kesimlere ulaşmayı planlamıştır.
Araçsalcılık ve İsrail karşıtı cephe mi?
Ortadoğu'da İsrail ile yapılan savaşlara bakıldığında 3 ayrı aşama dikkatleri çekmektedir. İlk aşamada (1948-73), İsrail'in karşısında Arap milliyetçiliğini benimseyen Arap ülkelerinin ortak mücadelesi vardır. İkinci aşamada (1973-2004), Arap-İsrail sorunu İsrail-Filistin sorununa dönüşmüş ve İsrail karşıtı mücadeleyi sadece Filistinli militan gruplar yürütmüştür. Üçüncü ve son aşamada ise İsrail-Filistin sorunu İsrail-İslamcı çatışmasına dönüşmüştür. Bu aşamada İran, İsrail ve Batı karşıtı bloğun liderliğini amaçlayarak dış politikada elini güçlendiren Şii kartını kullanmaya devam etmiş, bir yandan da nükleer faaliyetlerine bölgede ortak düşmanla mücadele kimliği altında akredite imkânı aramıştır. Her ne kadar Hizbullah, Suriye ve İran'ın dâhil olduğu bir eksen gibi görünse de; bu bir Şii ittifakından ziyade İsrail karşıtı cepheyi temsil etmekte ve Sünni Hamas'ı da içermektedir. İran liderliğindeki bu blok; "ılımlı Arap devletleri"ne karşı "radikal devletler" veyahut "Amerikan yanlıları"na karşı "Amerikan karşıtları" olarak da tanımlanabilir.
Öte yandan İran, farklı Şii topluluklarının kendilerine göre özellikleri olduğunu belirterek "Şii Hilali" söylemini kabul etmemektedir. Şii eksenli bir İran dış politikası komşu ülkelerde tehdit olarak algılanacağından; İran, Şiiliği dış politikasının temeline koymaktan kaçınmaktadır. Nükleer programı sebebiyle uluslararası kamuoyundan baskı gören İran, Arap devletlerinden destek almak için mezhepçi bir dış politikadan ziyade ABD ve İsrail karşıtlığı üzerinden siyaset geliştirmeye çalışmaktadır.
Neden "Şii Hilali"?
1- İran'daki Şii âlimlerin diğer ülkelerdeki Şii gruplar tarafından dini otorite olarak kabul edilmesi Şii Hilali iddialarını desteklemektedir. Lübnan siyasetinde ağırlığı giderek artan Hizbullah'ın İran ile çok sağlam ve organize bağları vardır ve İran dini lideri Ayetullah Hamenei, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın dini lideridir.
2- İran, 2003 Irak işgali sonrası Irak'ta etkinliği artan Şiilerin pratikte en büyük destekçisi ve müttefiki konumuna gelmiştir. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, Hasan Nasrallah ve Ahmedinejad gibi Suriye'de ayaklanan halka silahlı müdahale yapılmasını destekler açıklamalar yapmıştır.
3- Irak ve İsrail meselelerinde ortak çıkarları bulunması nedeniyle Suriye, İran'a 30 yıl boyunca yakın bir dış siyaset izlemiştir. İran'ın sekiz yıl süren Irak Savaşı boyunca Suriye, Irak ile kötü ilişkileri nedeniyle İran'a destek vermiştir. İran ise Arap ülkelerindeki otoriter rejimlere karşı yayılan halk ayaklanmalarını desteklerken Suriye'de olan biteni ABD ve İsrail tarafından tahrik edilen "terörist gruplar" olarak tanımlamaktadır.
4- Körfez ülkelerindeki otokratik rejimler demokratikleşmeye tabi tutulduğu vakit mevcut Şii tabanın etkisi yönetimde etkinlik kazanacak ve İran bu ülkelerle yakın ilişkiler kurabilecektir. Kimilerine göre İran, Şii alanını genişletecek ve dünyada tüketilen petrolün % 20'sinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nın kontrolünü ele geçirecektir.
5- Şii inanışında ulus ötesi bağlar vardır ve bir Şii, bağlı bulunduğu imamını seçerken etnik kaygılarla hareket etmez. Tüm dünyada Irak'ın Necef ve İran'ın Kum kentleri Şiilik öğretilerinde önemli merkezlerdir. Ancak son dönemde Kum kentinin öne çıkmasıyla İran'ın Şii otoriteleri merkezileştirme çabalarının olduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır.
"Şii Hilali"nin çelişkileri
1- Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Irak işgali sırasında Şiileri Saddam'la işbirliği yapmaya davet etmiş ve Irak'ın işgalini İsrail'in varlığı gibi gayri meşru ilan etmiştir. İran ise en büyük düşmanlarından ve Sünni blokta olan Irak'ın radikal Sünni yönetiminin yıkılmasından memnun olmuştur. Ayrıca Hizbullah, dini ve siyasi konuları birbirinden ayırmakta ve Lübnan milliyetçiliği politikasını güçlendirerek Hıristiyan partilerle de yakın işbirliği yapmaktadır.


2- İran'ın Mısır ile ilişkilerinin özellikle Mübarek döneminde bozuk olması, birinin Şii diğerinin Sünni olmasından değil, Mısır'ın Camp David'i imzalaması ve ABD'nin bölgedeki müttefiki haline gelmesi nedeniyledir.
3- İran-Suudi Arabistan rekabeti dini birtakım nedenlere dayandırılabilirse de, ilişkileri belirleyen temel faktör, iki ülkenin bölgesel rekabeti ve S. Arabistan'ın ABD ile çok yakın ilişkiler içinde olmasıdır.
4- İran'ın Suriye ile ittifakında da Suriye yönetiminin Alevi olması değil, İsrail ve Irak karşıtı olması etkili olmuştur. Zira, Esed yönetimi bugüne kadar dış politikada daha çok Arap milliyetçiliğini ön plana çıkaran söylemler çerçevesinde bir siyaset izlemeye çalışmıştır.
5- "Şii Hilali" iddialarının en önemli çelişkilerinden birisi ise Sünni Hamas ile Şii İran'ın işbirliğidir. Sünni ve Selefi bir örgüt olan Hamas ile Şii İran arasında ciddi bir ideolojik ayrışma söz konusudur.
6- 2003 yılında ABD'nin Irak'a müdahalesi sonucu Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesinden sonra güçlü bir siyasi unsur olarak ortaya çıkan Iraklı Şiiler tarafından, İran İslam Devrimi'nin bir Şii devrimi değil de milli bir mesele olarak görülmesi ve İran-Irak Savaşı'nda Iraklı Şiilerin İran'a karşı savaşması Iraklı Arap Şiilerin İran ile ilişkilerini sorgulatan önemli bir örnektir.
7- İran, Kafkasya'nın önemli sorunları olan Çeçenistan ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan Dağlık Karabağ sorunu ve Orta Asya sorunlarında dini söylemi ve "rejim ihracını" bir tarafa bırakıp, ulusal çıkarlarına göre hareket etmektedir. Öyle ki 1990'ların başında tek taraflı bağımsızlığını ve şeriatı ilan eden Çeçenistan'ı desteklememiş, kendisi gibi Şii olan ve aynı Şii koluna bağlı olan Azerbaycanlı Şiilere gereken önemi vermemiştir. Lübnan'da "şahin", Kafkasya'da "güvercin" rolü oynayan İran'ın dış politikada araçsalcılık benimsediği apaçık ortadadır.
Yükselen İran
İran, Ortadoğu'da geleneksel diplomatik ilişkilerini, kamu diplomasisi faaliyetleri yürüterek devletten Ortadoğu halklarına yönelik yenilemiştir. Ortadoğu'da Müslüman halk, başta ABD ve İsrail olmak üzere, Batı ile iyi ilişkileri olan laik ve otoriter rejimlere karşıdır. İran da ABD, İsrail ve otoriter Arap yönetimlerini kendi bölge politikaları önünde engel olarak gördüğü için genel bir dini söylem kullanarak bölgedeki Müslüman halkı kazanmak istemektedir. Ortadoğu'da gücünü kaybeden Baasçılık ve Arap milliyetçiliğinin yerini doldurmak isteyen İran'ın, Ortadoğu'ya yönelik politikasındaki dini retoriğin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır.

Bekir Aydoğan Ekopolitik Araştırmacısı



Okumadan alimiz hepimiz..Sırf şeriat devleti diye (ki sözde muta nikahı ile zinayı allaha mal eden şerefsiz bir devlet -benim nezdimde-.) seviyoruz..Tek dertleri şiilik olan bir devleti kendimize abi ümmete kale yapıyoruz..Gülerim hey hat...

depare
12-22-2011, 19:27
Benim hemen her sene hacca giden tanıdığım bir Hocaefendi var Hz.Osman (r.a) mezarı başın da dua ediyor diye Vehhabiler tarafın dan polise şikayet edilip müşrik(!) suçlamasıyla göz altına alınıyor sonra mahkeme de kuvvetli arapçası ile kadıyı bir çok ayet ve hadis deliliyle mors edip serbest bırakılıyor ben olayların bir çok şahidini biliyorum internette dolaşan güya Vehhabi videolar ile kimseyi ikna edemezsin :)

İmamı Hanbeli bir Müçtehiddir onun namaz kılmayanların kafir olacağı yönünde bir içtihad bildirmesi ile İngiliz güdümün de ortaya çıkmış bir Mezhep arasın da nasıl bağlantı kurdunuz ilginç..

Bir defa Vehhabileri Vehhabi yapan sadece Namaz kılmayanlara kafir demeleri değilki onların binlerce sapkın görüşü arasın da bu en iyimseri :)

Ben sadece bir örnek olarak namaz mevzusunu verdim yoksa 100 tane de verebilirim saymakla bitmez..!

Vehhabilerin muteber bir kitabında ki ifade aynen şöyledir;

"Ehl-i sünnete âyet, hadis gösterilince, bunlardan yüz çevirip mezhep imamlarına uymakta ısrar ediyor, müşrik oluyorlar (Feth-ül mecid, s.393)

Şimdi "Ehli Sünnete" ibaresini kullanan insanlara sen nasıl Ehli Sünnet diyorsun neye dayanarak diyorsun bak adamlar Ehli Sünneti tenkit ediyor :)

İmamı Hanbeli ile bunları nasıl bir tutacan adamlar diğer 3 Mezhebi müşrik ilan ederken İmamı Hanbelin'in hepsine sonsuz saygısı vardı..!

Bir başka nutukta şöyle;

"Haremeyn halkı şimdiye kadar kubbelere, duvarlara tapındı.Sünniler ve Şiiler bunun için müşriktir. Bunları öldürmek, mallarını yağma etmek helaldir, kestikleri leş olur." (Feth'ül Mecid)

Vehhabiler değilmi ki Mekke ve Medineye saldıran bütün sahabelerin mezarlarını tarumar edip belirsiz hale getiren hatta Hz.Muhammed'in (s.a.v) mezarını da yıkmaya çalışırken Allahın inayetiyle vazgeçen..?

Süud bin Abdülaziz melunu değilmi ki Mekkeye girdiğinde "Vehhabiliğin gelmesi ile, dininiz şimdi tamam oldu. Allah sizden razı oldu. Babalarınız kâfir idi, müşrik idi. Onların dinlerine uymayınız! Onların kâfir olduklarını herkese anlatınız! Resulullahın türbesi önünde durup, Ona yalvarmak yasaktır. Türbenin önünden geçerken, Esselamü âla Muhammed denir. Ondan şefaat istenmez" diyerek kendisin den önce yaşamış milyarlarca Müslümanı kafir ilan eden..?

Bu Abdülaziz değilmi ki Mekkeyi tarumar ederken oradan kaçan Ehli Sünnet alimlerin peşine kiralık katiller takıp onları öldürmenin ne kadar büyük sevap olduğunu anlatan..?

Senin Vehhabiliğin tarihin den haberin yok kalkmış burda suvunuyorsun..