http://i.sabah.com.tr/sbh/2011/10/11/475x250/361850323766.jpg

YAKALANDIĞI SÖYLENEN 2 NUMARALI İSİM HALA AÇIKLANMADI

Murat Karayılan'ın yakalandığı haberi bir heyecana vesile olmuştu. İran rejiminin etkili isimlerinden Meclis Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi de Karayılan'ın yakalandığını teyit etmişti.

Bu haber, heyecanın artmasına neden olurken 24 saat sonra İran, "İki numaralar karışmış" şeklinde bir açıklamayla yetindi. O iki numaranın kim ve akıbetinin ne olduğunu da bir türlü öğrenemedik.


BÜLENT ARINÇ: GARİPLİKLER VAR

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç bile, Karayılan olayında bir takım gariplikler yaşandığına dikkat çekme gereği duydu. Karayılan daha sonra ortaya çıktı, açıklama yaptı. Hatta Ahmet Altan'a mektup yazacak kadar varlığını hissettirdi.


İRAN İLE İSTİHBARAT PAYLAŞIMI YAPILIYORDU

O sıralarda İran, PJAK'a yönelik etkili operasyonlar yapıyordu. Kandil'in büyük bölümü İran topraklarında. O dönemde İran'la istihbarat paylaşımı yapıldı. Bunu terörle mücadeleden sorumlu Başbakan yardımcısı Beşir Atalay da teyit etti. İran'ın ortak askeri hareket önerdiğini ama bizim istihbarat paylaşımını tercih ettiğimizi belirtti.


TÜRKİYE KARAYILAN'IN YERİNİ TESPİT ETTİ. KANDİL'E OPERASYON YAPACAKKEN KARAYILAN YAKALANDI HABERİ GELDİ

Karayılan'ın yerinin koordinatları MİT tarafından İran'a iletilmiş. Ancak istihbaratı değerlendiren İran tarafı verilen koordinatlarda Karayılan ile bir grup PKK yöneticisinin toplantı halinde olduğunu tespit etmiş. Bu bilgiye itiraz edilmiyor.

Kandil'e hava operasyonları 18 Ağustos'ta düzenlenmişti, Karayılan'ın yakalandığı haberi ise 16 Ağustos'ta duyuldu.

Ama ilginç olanı şu: Bizim ilk hava harekatımız başladığı sırada Karayılan ve bir grup PKK yöneticisi İran'ın kontrolü altındaymış. Bu ne anlama geliyor? İran'ın kontrolü altındaki PKK yöneticileri aynı zamanda hava harekatından da kurtulmuş oluyor.

Ankara'nın üzerinde durduğu nokta bu.

İran yakalıyor, Türkiye'ye bilgi vermiyor, Türkiye kendi kanallarından bu bilgiye ulaşıyor ama İran, yakaladığı Karayılan ve bir grup PKK yöneticisini Türkiye'ye iade etmiyor. Orada bir "oyun" dönüyor.










Kaynak (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/10/11/iran-karayilani-yakalamis-sonra-birakmis)

Ah şu siyaset ah....Deveye hendek bile atlatıyor.

Türkiyenin abd ve ab ye yakınlık göstermesine misilleme olarak yapmış olabilir kokusu yakında çıkar.

ses kayıtları gösteriyor ki devlet pkk ile diyalog halinde ve bu diyaloğun sürmesi için karayılana ihtiyaç var...
bahoz denen itle diyalog şansı yok...
o yüzden iranın bu konuda bizim devletten habersiz bir adın atacağını sanmam...
pkkyı türkiyeye karşı koz kullanıcak bir devlet pjakı bitirmezdi

Devlet pkk ile kurulduğu günden bu yana diyalog halinde.
Habersiz iş yaparmı bilmem ama haber vereceğini de pek sanmam daha geçen gün Türkiye natonun füze kalkanını kabul etmesini stratejik hata olarak nitelemesi bence ortada bir diplomasi restleşme var.

karayılan pjakında yöneticisi

zannetmem karayılan konusunda türkiyeden habersiz bir adım atıldığını sanmam...
şu bir gerçekki (bir çok analist söylüyor) bahoz denen eleman başa geçerse diyalog kesilir...

zannetmem karayılan konusunda türkiyeden habersiz bir adım atıldığını sanmam...
şu bir gerçekki (bir çok analist söylüyor) bahoz denen eleman başa geçerse diyalog kesilir...



Bence bahoz denen şerefsiz, pkk'nın başına geçmelidir. Çünkü Karayılan, sevmesek de bilgili, akıllı bir kişi. Ayrıca tam bir yılan. Çok sinsice hareket ediyor. Bu adam Bahoz'dan daha tehlikelidir. Çünkü bölge halkını kandıran, tuzağa düşüren, Karayılan'ın uyguladığı sözde güvercin görünümlü politikadır.

Bahoz ise tabir-i caizse kalas tipli bir terörist. Ne düşünüyorsa açıkça söyleyip uyguluyor. Zeka düzeyi düşük olanların, strateji nedir bilmeyenlerin yapacağı şeyleri yapıyor. Sevilecek bir tip değil. Karayılan gibi yılanlık yapmasını da bilmiyor. Başa geçse, kalaslığı ve zalimliği ile kısa sürede hem Kürt halkını pkk'dan uzaklaştırır, hem de pkk içindeki kaçışlar-çözülmeler artar.

Ayrıca Türkiye'nin atacağı her adımda, haklı olduğu sonucu ortaya çıkar. Bu da Türkiye'nin elini güçlendirir.

çözülmemi artar...
siz pkk sempatizanlarının git git daha radikal bir hal aldığını görmüyormusunuz...
ben en basitinde facebook sayfalarında gözlemliyorum bunu...
daha fazla eylem isteyen bir yığın insan var...
bahoz gelse belki fikri bakımdan yetersiz kalır ama çok kan döker...

şuraya bak artık başına kim gelecek diye tartışır olduk...
kim bunların kökünü kurutacak acaba....

çözülmemi artar...
siz pkk sempatizanlarının git git daha radikal bir hal aldığını görmüyormusunuz...
ben en basitinde facebook sayfalarında gözlemliyorum bunu...
daha fazla eylem isteyen bir yığın insan var...
bahoz gelse belki fikri bakımdan yetersiz kalır ama çok kan döker...



Radikalleşenler, bizim kanımızı dökmek için radikaleşiyor. Ama Bahoz pkk içinde de çok kan akıtır. Hani derler ya; keskin sirke küpüne zarar diye. Bizim amacımız da küpe zarar vermek.

valla eşref pek öyle olmuyor...
bilmem hiç başına geldi mi ama benim sokağımda 4 sene önce bomba patladı 18 kişi öldü...
pkk gece biz yapmadık dedi ama bi şekilde üstlendi sonra...
ergenekon kuklalığı yapıyorlar zaten kritik bi dönemdi...
mesele o değil...
bomba patlayan yerin üzerinden 4 sene geçti ben bakıyorum insanlara hala o patlayan yerin yakınındaki bannklara oturmuyorlar,tam bombanın patladığı yere basmıyorlar yanından geçiyorlar...
herkeste bi tedirginlik orada yürürken...
yani bu tür kahpece saldırıların izi psikolojik olarakta maddi olarakta çok zor atlatılıyor...
bu bahoz denen adam gelse her yanda patlayacak bu bombalardan...

Bahoz gelirse, muhtemelen daha çok kan akacaktır. Ama Karayılan ile de yıllardır kan akmıyor mu? Kan aktıktan sonra az akmış, çok akmış önemli değil. Önemli olan kanın akıyor olması.

Meşhur bir kurbağa testi vardı. Bilirsin, kurbağa kaynar suya atılınca sıçrayıp kurtuluyor. Ama su yavaş yavaş kaynatılınca kurbağa haşlanıp ölüyordu. Kendimizi kurbağaya benzetmiş gibi olmayayım ama Bahoz kaynar su kullanıyor, Karayılan ise suyu yavaş yavaş kaynatıyor. Aslında arada bir fark yok. İkisi de öldürmek istiyor. Biri bu işi sinsice yapıyor diğeri bodoslama yapıyor.

akıyor ama bence hepsinin talimatını o vermiyor...
pkkda ayrı ayrı kollar var...
öyleki apo dahi eylemsizlik derken eylem yapıyorlar...
ama büyük bir kitle hala karayılanın emrinde...
ve devlet onunla diyalog kuruyor yeri gelince...
bahoz gelince o bile olmayabilir...
ehveni şer diyorlarya karayılan iti galiba ehveni şer...
açıkçası devletteki,askeriyedeki hainler temizlenmeden pkkyı silahla susturamayacağız bu gerçek...
ha silahla sustursanda bitiremeyeceksin oda gerçek...
hem maddi hem manevi çözüm yollarını aynı anda deneyeceksin...
ama bu güvenlik güçleriyle olmaz...
bakalım gelecek bize neler göstericek...

İRAN İLE İSTİHBARAT PAYLAŞIMI YAPILIYORDU

İran'ın ortak askeri hareket önerdiğini ama bizim istihbarat paylaşımını tercih ettiğimizi belirtti.


Kaynak (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/10/11/iran-karayilani-yakalamis-sonra-birakmis)

türkiye istihbaratı paylaşıyormuş iran paylaşmıyormuş. bak hele. İran pkk konusunda samimi olmasaydı türkiyeye "gelin bu işi beraber halledelim" demezdi. alıntıladığım cümle önemli. biz iran tarafında bir samimiyetsizlik arıyorsak onlar da yukarıdaki cümleye bakıp "türkiye pkk konusunda samimi değil, çünkü askeri harekata karşı çıktı" diyebilirler. madem güvenmiyorsun irana git kendi işini kendin hallet. askeri harekata katıl, karayılanı git kendin yakala.

türkiye karayılanın yerini tespit ediyor ve irana "git sen yakala" diyor. türkiye karayılanın yerini tespit etse anında jetlerini gönderip bombalar orayı. zaten o dönemde tam bir savaş hali söz konusuydu. diyelim ki türkiye tespit etti iran yakaladı. iran karayılanı koruma politikası güdecekse neden çıkıp "karayılanı yakaladım" desin? belki de yakalamıştır sonra da türkiye araya girip "diyalog" halindeyim deyip iranla masaya oturmuştur. o günlerde siyasilerimizin söylemlerine dikkat ettin. nedense iranın yakaladık, sonra da yakalamadık demesine pek de şaşıran olmamıştı! bülent arınçın "işin içinde gariplikler var" demesi de yeni bir açıklama. ilk açıklamaları çok olumluydu, değiştirmiş ifadesini.

haberde iranın pjak konusunda samimi olmadığı mesajı verilmeye çalışılmış. youtube'a girin, iran kaç tane pjaklıyı idam etti, kaç kez operasyon yaptı. terörün üstüne iran mı daha cesur gidiyor türkiye mi? adamlar 2 aylık operasyonla pjakı irandan sildiler. biz ise terörle mücadeledeki başarısızlığımızı saçma sapan nedenlere bağlıyoruz. her defasında muhakkak bir sebep buluyoruz.

sabah gazetesi de cemaate yakın kişiler tarafından satın alındı. keşke cemaat, kardeş ve komşu ülkelerle uğraşıp duracağına enerjisini islami faaliyetlere harcasa. türkiyenin en büyük sorunu İranla komşu olmasıdır diyen ve Humeyniyi yerden yere vuran Hocaefendinin talebelerinin bu tür konulara medyalarında yer vermeleri insanlarımızda İrana karşı nefret uyandırmaya çalışmaları çok üzücü.

iran füze kalkanından dolayı bize tepki gösterdi diyerek irana sövmekten geri durmayan insanlara sormak istiyorum. aynısını İran yapsaydı ne tepki verirdiniz? kaldı ki füze kalkanına ülkemizden de çok tepki gelmedi mi? İran'ın tepki göstermesi normal değil mi?