fatih kısaparmak balon baskılı balon Kaçtanesine Uyuyoruz Yoksa Zormu? - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kaçtanesine Uyuyoruz Yoksa Zormu?


islam
07-11-2008, 23:38
SÜNNET-İ SENİYYE (Tarik-i Muhammediyye)
“EY İNSANLAR! SİZE KENDİ İÇİNİZDEN ÖYLE BİR PEYGAMBER GELDİ Kİ, SİZİN SIKINTIYA UĞRAMANIZ ONA PEK AĞIR GELİR. O SİZE ÇOK DÜŞKÜN, MÜMİNLERE (karşı) ÇOK ŞEFKATLİ VE ÇOK MERHAMETLİDİR.”(Tevbe-128)
“MUHAKKAK Kİ SİZİN İÇİN, ALLAH’A VE AHİRET GÜNÜNE KAVUŞMAYI UMANLAR VE ALLAH’I ÇOK ZİKREDENLER İÇİN, RESULALLAH’TA PEK GÜZEL BİR ÖRNEK VARDIR.”(Ahzab-21)
“PEYGAMBER SİZE HER NE VERDİYSE ONU ALIN, O SİZE HER NEYİ YASAKLADIYSA ONDAN DA SAKININ. ALLAH’DAN KORKUN. ÇÜNKÜ ALLAH’IN AZABI ÇETİNDİR.”(Haşr-7)
“(RESULÜM!) DE Kİ: EĞER ALLAH’I (c.c.) SEVİYORSANIZ BANA UYUN Kİ ALLAH DA SİZİ SEVSİN.”(Al-i İmran-31)

Resul-i Ekrem aleyhissalatü vesselam buyuruyorlar ki: “Ümmetimin fesadı zamanında (ahirzaman, yani içinde bulunduğumuz zamanda) kim benim sünnetime yapışırsa; onun için yüz şehit sevabı vardır.”

1- Her işine dua ile başlar ve dua ile bitirirlerdi.
2- Sözlerine, ALLAH Teala’ya hamd ederek başlar, kelimeleri sayılabilecek kadar tane tane konuşur ve sözlerini tövbe ve istiğfar ile tamamlarlardı.
3- Hutbe esnasında konuşurken gözleri kızarır, yüksek sesle konuşur ve celallenirlerdi.
4- Ana fikir mahiyetindeki cümleleri üçer defa tekrar ederlerdi.
5- Konuşurken el hareketleri yapar, mesela sol elinin başparmağını sağ elinin avucu içine vururlardı.
6- Kimsenin sözünü kesmez, kimseyi kınamaz ve kimseyi ayıplamazdı.
7- Birine bir şey söylemek istediğinde, sadece kafasını çevirmez, bütün vücuduyla o kişiye yönelirlerdi.
8- Kaş göz hareketi yapmazlar ve arada sırada ashabıyla şakalaşırlardı. Fakat şakalarında dahi yalana tenezzül etmezler, mesela (Hz. Enes’e dedikleri) “Ey iki kulaklı adam” gibi, gerçekle bağlantılı şakalar yaparlardı.
9- Bir şeye işaret etmek istedikleri zaman parmakları ile değil, bütün eliyle işaret ederlerdi.
10- Şahsına karşı yapılan bir haksızlıktan dolayı kızmazlar, fakat ALLAH’ın haram kıldığı şeylerden biri çiğnendiğinde aşırı derecede celallenirlerdi. Günde en az 70 defa istiğfar ederlerdi.
11- Gülüşü tebessümden ibaretti. Sevindikleri zaman mübarek gözlerini yumarlardı. Ömrü boyunca hiç kahkaha ile gülmedi.
12- Çok sıkıntılı bile olsalar, bunu dışarıya yansıtmaz ve sahabilere karşı hep tebessüm ederlerdi.
13- Çevresindekilere öylesine candan davranırdı ki, hepsi de ResulALLAH Aleyhissalatü Vesselamın katında en değerli insanın kendisi olduğu görüşüne kapılırdı.
14- Özür beyan edenin özrünü kabul ederlerdi. Kötülüğe kötülükle mukabele etmezler, bilakis affeder ve müsamahakar davranırlardı. Yanında başkasını gıybet edeni sert bir dille uyarırdı.
15- Hoşlanmadığı bazı isimleri değiştirdiği olurdu.
16- Hayvanlarına isim takarlardı.
17- Mescit yapma, hendek kazma gibi işlerde ashabına iştirak ederdi. Bazen ashabına kalkıp su dağıttığı olurdu.
18- Kendisinden her hangi bir şey istendiğinde, hiçbir zaman “hayır!” demez, varsa verir, yoksa vaad eder, vaad edemeyecekse de üzüntüsünden susardı.
19- Kendisini öldürmeye kast edenlere karşı dahi yumuşak davranırlardı.
20- Bir arkadaşını üç gün görmediği zaman sorar, hastaysa ziyaretine, vefat etmişse cenazesine giderdi.
21- Akrabalarının hiçbirini diğerlerinden üstün tutmadan ziyaret ederdi.
22- Yürürken hayasından, yokuş iner gibi başı önüne eğik ve çok hızlı olarak yürür, etraflarına bakınmazlardı.
23- Ashabı ile yürüdüklerinde önde yürümez, ya yanlarında veya arkalarında yürürdü.
24- Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır, merkebe biner, arkasına adam bindirir, yoksulları ziyaret eder, kölelerin davetine icabet eder ve sahabilerin arasında oturduklarında meclisin ta dibinde otururlardı.
25- Kim elini sıkmak isterse büyük küçük demeden o kimsenin elini sıkar ve o kimse elini çekmedikçe o elini çelmezdi. Kim kendisine bir şey söylemek isterse ona kulak verir ve o kimse dönmedikçe o dönmezdi.
26- Yanlarında tarak, ayna, misvak, koku, kürdan ve makas bulundururlardı.
27- Hediye kabul ederler ve hediye getirenlere fazlasıyla karşılığını verirlerdi.
28- Ashabının çocuklarını kucağına oturtup severlerdi. Çocuklara karşı çok şefkatli idi.
29- Hayvanlara karşı da çok şefkatliydi. O yüzden hayvanlara eziyet edenlere engel olurlardı.
30- En çok beyaz, sonra yeşil rengi tercih eder, cuma günleri ise bazen siyah bazen de beyaz giyerlerdi.
31- Mübarek saçlarını icap ettikçe, zaman zaman yağlayıp tararlardı.
32- Yarın endişesiyle erzak ve saire saklamazlardı. Hiçbir yemeği övmez ve kötülemezdi.
33- Evinin kırık döküğünü elden geçirir, elbisesini yamar, düğmesini diker, pabucunu tamir eder, kendine ait özel işlerini görür, evi süpürür ve hayvanları yemlerdi.
34- Bazen dizlerini karnına doğru iyice çekip ellerini önden bağlayarak, bazen bağdaş kurarak, bazen çömelerek, bazen diz çökerek, bazen de yüksek bir yere oturup ayaklarını boşluğa sarkıtarak oturduğu olurdu.
35- Yatmadan önce gözlerine sürme çeker, kalktıklarında ise yıkarlardı.
36- Yatmadan önce “İhlas, Felak ve Nas” surelerini okur, yummuş olduğu avuçlarına üfleyerek, vücudunda ulaşabildiği her noktayı üç defa sıvazlarlardı.
37- Yüzünü kıbleye dönerek sağ tarafının üzerine uzanır, sağ elinin ayasını sağ yanağına dayar ve dizlerini hafif bükerlerdi. Uyumadan önce ve uyandıktan hemen sonra ve her abdest aldığında misvak kullanırlardı.
38- Çoğu zaman hasır üzerinde uyurlardı.
39- Bazen öğlen ile ikindi arası, gece ibadetine yardımcı olması için bir saate yakın uyurlardı.
40- Acıkmadan yemek yemez ve sofradan doymadan kalkarlardı. Genel olarak günde en fazla bir öğün yerlerdi.
41- Evde ikinci bir günün yemeğini bekletmezlerdi.
42- Kurtlu hurmaların kurtlarını ayıklayıp yerlerdi.
43- İki gün üst üste arpa ekmeğini doyasıya yediği olmamıştır. Bazen açlıktan karınlarına taş bağlamışlardır.
44- Bazen üç, bazen beş, bazen de on beş gün boyunca yemek yemediği de olmuştur.
45- Evlerinde 1 ay boyunca sıcak bir yemek pişmediği olurdu.
46- Yemekten önce ve sonra ellerini yıkar, suyu, oturarak, üç yudumda, dinlene dinlene içerlerdi.
47- Üç parmağı ile yemek yer, yemeğin bitiminde o üç parmağını yalarlardı.
48- Yemeğin ve suyun içine üfürülmesini yasaklar ve herkesin önünden yemesini emrederlerdi.
49- Bir yere yaslanarak yemek yemez ve su içmezlerdi. Kırık ve dibi görünmeyen bardaktan da bir şey içmezlerdi.
50- Sirke, zeytin, hurma, kabak, salatalık, karpuz, kavun, et, tavuk eti, üzüm, ayva, helva ve bal yediği olmuştur.
51- Bal şerbeti, soğuk tatlı şerbeti ve süt içmiştir. Turp, soğan, sarımsak gibi ağız kokutucu şeyleri sevmezlerdi.
52- Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutar, kuşluk, evvabin ve teheccüd namazı kılarlardı.
53- Cuma günleri (namaza hazırlık olarak) koku sürünür, gusül abdesti alır, tırnaklarını keser ve güzel giyinirdi.
54- Üzüntülü olduklarında namaz kılarlardı.
55- Farz namazı bitince, edebinden dolayı hemen kalkmaz, kadınların çıkmasını beklerlerdi.
56- Başları önünde yürür, önüne göz ucuyla bakar ve asla haram nazar etmezlerdi