Ak_Kelebek
04-11-2008, 11:05
Ankara’da Avrupa Birliği yoğun olarak gündemdeydi. İçeriğine bakmadan bile bu bizim için güzel haberdir. Çünkü bu memleketin güzel bir geleceğe sahip olmasının Avrupalı olmasına bağlı olduğunu düşünürüz
Yazının başlığına bakıp da AKP’yi kapatmak için açılan davayı herhangi bir şekilde desteklediğimiz sanılmasın.
Hayır; aksine inişli çıkışlı da olsa bir şekilde kendi yoluna girmiş giden Türk demokrasisine bu davanın zarar vereceğini ve bir ayıp olduğunu da düşünüyoruz.
Evet; iktidarı döneminde AKP’nin de bazı hataları olmuştur ve bu parti kendisine demokratik bilinçle destek veren insanları kıran, korkutan davranış içine de girmiştir zaman zaman ama bunun çözümleneceği yer mahkeme salonu olmamalıydı.
Demokrasinin bu tür korkuları çözücü, kendine mahsus yöntemleri vardır. Bunlar Türkiye’de de işler, halkın içgüdüsü doğru yolu buldurabilir partilere.
Umudumuz ve düşüncemiz hep böyledir, böyle olmuştur. Gerçi demokrasilerde çoğunluk oylarının hep makul olanı tercih etmeleri gibi genel bir doğru da yoktur. Bunu bilmemize rağmen bir ilkeyi teoride ve pratikte savunmayı sürdürmeliyiz ki sonunda özlediğimiz Batı demokrasisi standartlarına bir gün ulaşabilelim.
Peki bütün bu düşüncelerimize karşın bu başlığı neden attığımızı anlatalım.
Dün gördünüz, Ankara’da Avrupa Birliği yoğun olarak gündemdeydi. İçeriğine bakmadan bile bu bizim için güzel haberdir. Çünkü bu memleketin güzel bir geleceğe sahip olmasının Avrupalı olmasına bağlı olduğunu düşünürüz.
AKP’nin uzun zamandır unuttuğu Avrupa Birliği ilişkilerini yeniden canlandırmasının arka planında elbette bir hesap yatıyor.
Görünen o ki; AKP, Avrupa Birliği yetkililerinin ve kurumlarının, AKP’ye açılan kapatma davasına karşı olacaklarını ve kendilerine sahip çıkacaklarını düşünüyor. Çok da haklılar...
Bir Avrupa ülkesinin parti kapatma davasına kategorik olarak karşı olması neredeyse genetik bir tepkidir. Avrupalılık bunu gerektirir. Bizim açımızdan AKP’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri hangi nedenle canlandırdığının hiç önemi yok.
Neden ne olursa olsun, ilişkinin canlanması, yürümesi çok önemlidir.
Bir süredir Avrupa Birliği gündemimizden çıkmıştı. Bu da bizi çok rahatsız etmekteydi.
Dün Avrupalı dostların söylediklerinden MHP ve CHP rahatsız olsa da biz onların TBMM’de bulunmalarından bile mutlu olduk.
Avrupa lafı bile iç çekişmelerle gerilmiş ülkede bir meltem esintisinin ferahlığını yaratmaya yetti.
Barroso’nun konuşmasının bazı çevrelerde rahatsızlık yaratması da normaldir. Çünkü onlar Avrupalılık fikrine bir türlü alışamadılar. Doğal olarak demokrasiye de pek alışık değiller. Demokraside Avrupa’da farklı düşünceden korku duyulmaz. Farklıların uygarca tartışması normaldir. Türkiye’nin demokrasisini de bu ortama uyumlu hale getirmek bizlerin görevi.
Bu nedenle; AKP hangi sebepten olursa olsun Avrupa ile bağlantıları canlandırarak hem kendisine hem de ülkeye çok iyi bir iş yaptı. Bu gelişmeyi tüm kalbimizle destekliyoruz.
Serdar Turgut
Akşam
Yazının başlığına bakıp da AKP’yi kapatmak için açılan davayı herhangi bir şekilde desteklediğimiz sanılmasın.
Hayır; aksine inişli çıkışlı da olsa bir şekilde kendi yoluna girmiş giden Türk demokrasisine bu davanın zarar vereceğini ve bir ayıp olduğunu da düşünüyoruz.
Evet; iktidarı döneminde AKP’nin de bazı hataları olmuştur ve bu parti kendisine demokratik bilinçle destek veren insanları kıran, korkutan davranış içine de girmiştir zaman zaman ama bunun çözümleneceği yer mahkeme salonu olmamalıydı.
Demokrasinin bu tür korkuları çözücü, kendine mahsus yöntemleri vardır. Bunlar Türkiye’de de işler, halkın içgüdüsü doğru yolu buldurabilir partilere.
Umudumuz ve düşüncemiz hep böyledir, böyle olmuştur. Gerçi demokrasilerde çoğunluk oylarının hep makul olanı tercih etmeleri gibi genel bir doğru da yoktur. Bunu bilmemize rağmen bir ilkeyi teoride ve pratikte savunmayı sürdürmeliyiz ki sonunda özlediğimiz Batı demokrasisi standartlarına bir gün ulaşabilelim.
Peki bütün bu düşüncelerimize karşın bu başlığı neden attığımızı anlatalım.
Dün gördünüz, Ankara’da Avrupa Birliği yoğun olarak gündemdeydi. İçeriğine bakmadan bile bu bizim için güzel haberdir. Çünkü bu memleketin güzel bir geleceğe sahip olmasının Avrupalı olmasına bağlı olduğunu düşünürüz.
AKP’nin uzun zamandır unuttuğu Avrupa Birliği ilişkilerini yeniden canlandırmasının arka planında elbette bir hesap yatıyor.
Görünen o ki; AKP, Avrupa Birliği yetkililerinin ve kurumlarının, AKP’ye açılan kapatma davasına karşı olacaklarını ve kendilerine sahip çıkacaklarını düşünüyor. Çok da haklılar...
Bir Avrupa ülkesinin parti kapatma davasına kategorik olarak karşı olması neredeyse genetik bir tepkidir. Avrupalılık bunu gerektirir. Bizim açımızdan AKP’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri hangi nedenle canlandırdığının hiç önemi yok.
Neden ne olursa olsun, ilişkinin canlanması, yürümesi çok önemlidir.
Bir süredir Avrupa Birliği gündemimizden çıkmıştı. Bu da bizi çok rahatsız etmekteydi.
Dün Avrupalı dostların söylediklerinden MHP ve CHP rahatsız olsa da biz onların TBMM’de bulunmalarından bile mutlu olduk.
Avrupa lafı bile iç çekişmelerle gerilmiş ülkede bir meltem esintisinin ferahlığını yaratmaya yetti.
Barroso’nun konuşmasının bazı çevrelerde rahatsızlık yaratması da normaldir. Çünkü onlar Avrupalılık fikrine bir türlü alışamadılar. Doğal olarak demokrasiye de pek alışık değiller. Demokraside Avrupa’da farklı düşünceden korku duyulmaz. Farklıların uygarca tartışması normaldir. Türkiye’nin demokrasisini de bu ortama uyumlu hale getirmek bizlerin görevi.
Bu nedenle; AKP hangi sebepten olursa olsun Avrupa ile bağlantıları canlandırarak hem kendisine hem de ülkeye çok iyi bir iş yaptı. Bu gelişmeyi tüm kalbimizle destekliyoruz.
Serdar Turgut
Akşam