fatih kısaparmak balon baskılı balon KARDEŞ KATLİ ? - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : KARDEŞ KATLİ ?


ENGİNEER
05-07-2008, 20:46
İslamiyette Hz. Muhammed döneminde ve yine 4 halife döneminde kardeş katli diye birşey yoktu.Aksine en doğru olan seçim sistemi vardı.

Peki şeriatla yönetilen Osmanlı Devletinde uygulanan Kardeş Katli İslam'a ne kadar doğru?

Ben bunu hocamıza sorduğumda ''devletin bekası içindi'' diyor ama bizim şartlar gerektirdi diye kuralları çarpıtma yada olmayan kuralları koyma gibi bir hakkımız var mı?

Osmanlı Padişahlarından Sultan İbrahim'in, 20'den fazla kardeşini annesinin etkisiyle öldürttüğü bilinir...Bu çok acımasızca değil mi?

maviinsan
05-07-2008, 20:52
devletin bekası için...

5-10 kardeşini boğmazsan memlekette iç savaş çıkar.Böyle olunca da nice koç yiğitler yere serilir...

ENGİNEER
05-07-2008, 20:57
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?

Üstlik bu kardeş katli davası yüzüncen Osmanlı Cem Sultan gibi bir şehzadeden her ne kadar öldürülmesede mahrum kaldı...

LüGaT
05-07-2008, 21:01
Öldürülmeler o kadar fazla mıdır, uygulamaya geçmiş midir vs..vs.. araştırılır ama islam anlayışı "devlet"i ya da halifeyi kutsamaz. Saf düzenini düşünelim, imam sadece bir adım öndedir o kadar...

Osmanlı da yapmış olsa yanlıştır diye düşünüyorum.

_Yeniden_
05-07-2008, 21:14
Osmanlı'da yöntimde en etkin kural, Türklerin daha Orta Asya'dan beri kullanmış oldukları "ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır" anlayışıydı...

Hiç kimse de bu hakkı başkasına vermek istemediğinden kanlı iktidar savaşları oluyor, sonunda devlet zayıflıyor, bölünüyor veya yıkılıyordu... Orta Asya'da kurulmuş olan Türk devletlerinin kısa ömürlü olmalarının temel nedeni de budur...


İnsanlığın ilk cinayeti de kardeş katli ile başlar…

Amaç, tahtta hak iddia edecek kişi sayısını ortadan kaldırmak olduğu gibi, kardeşler arasında doğabilecek bir iç savaşta binlerce kişinin ölmesine ve devletin zayıflamasına yol açmayı da engellemektir... Çünkü Osmanlı yöneticileri, devleti yıkacak en önemli sorunun bu olduğunu görüyorlardı...

lll. Mehmet 19 kardeşini öldürmüştür. Bunlardan bazıları daha henüz çocuk yaştaydı. Bayazıt ile kardeşi Cem Sultan arasındaki mücadeleyi de çoğumuz biliyoruz... Savaşı kaybeden Cem Sultan, hayatını kurtarmak için Rodos şövalyelerine sığınır. Rodos şövalyeleri de onu Papaya satarlar... Böylece bir Osmanlı Şehzadesi, Avrupalıların Osmanlı’ya karşı kullandıkları bir koza dönüşmüş olur...

Kardeş katlini meşrulaştıran Fatih olmuştur. Fatih kanunnamesinde şöyle der: "Fukehanın ekserisi evlad ve ahfad-i ecdadımdan calis-i taht olacak olanlar ammenin selameti içün kardaşlarını öldürebilecelerini beyan etmişlerdir... Binaenaleyh onlar da böylece hareket etmelidirler." Fakat, aslında kardeş katlini Fatih getirmedi. Sadece var olan fiili bir uygulamayı meşrulaştırmış oldu...

Kardeş katlini kaldıran l. Ahmet oldu... l. Ahmet 14 yaşında padişah olmuştu. Padişah'ın yaşının küçük olması ve henüz çocuklarının olmaması nedeniyle devlet adamları kardeşlerini öldürmeyi doğru bulmadı... Her ihtimale karşı kafeste birkaç yedek Padişah adayları bekletildi... Padişah büyüyüp yetişkin çağına gelince de artık kardeşlerini öldürmeyi doğru bulmadı... Böylece kardeş katli fiilen ortadan kaldırılmış oldu...

Bunun yerine Ekberiyet (en büyük) ve Erşediyet (en akıllı) kişinin padişah olması kuralı getirildi... Kardeş katlini kaldırarak doğru bir uygulama başlatmasına rağmen, şehzadelerin sancağa çıkmalarını yasaklayarak geleceğin padişahlarının iyi bir eğitim almalarını engellemiş oldu...

Sancağı çıkmanın yasaklanması üzerine şehzadeler gerçekten altın kafeste yaşayan birer tutsağa dönüşmüşlerdi. Bu tutsaklıktan kurtulmanın tek bir yolu vardı. O da padişah olmaktı...

l. Murat Kosova savaşında şehit düşünce oğlu Yıldırım, kardeşi Yakup beyi öldürerek tahta geçmeyi garantilemiş olduğu gibi kardeş katli geleneğini de başlattı... Yıldırım, ani olarak Timur'a esir düşünce meşhur fetret devri başladı...11 yıllık bu süreçte Yıldırım'ın dört oğlu arasında yoğun bir taht kavgası yaşandı...

Osmanlı iktidar mücadelesine sadece Padişahlar ve devlet adamları değil, Padişahın anneleri veya eşleri de katılmışlardır... Onlar da bir anlamda Padişah üzerinden devleti yönetmişlerdir... Bir Kösem Sultan ve Turhan Sultan bunun en bariz örneğidir... Duraklama ve gerileme dönemlerinde çocuk yaşta kişilerin padişah yapılmasının arkasındaki temel neden kadınlarının (sultanın annesi) ve devlet adamlarının ülkeyi yönetme arzusudur... Çocuk yaştaki Padişahın yetkilerini kullanarak kendilerine ait bir saltanat kurmuş olmaktadırlar... Fakat bu durum da uzun sürmemekte genellikle başka bir komplo sonucu geldikleri gibi gittiler...

Halbuki kuruluş ve yükselme dönemlerinde olduğu gibi Şehzadeler sancağa gönderilseydi (illere vali yapılsaydı) Padişahlar bu kadar oyuncak hale getirilmez ve bürokrasinin elinde oyuncak olmazlardı... Osmanlı Padişahlarına yönelik en büyük eleştiri, iyi yetişmemiş olmalarıdır... Ama bu padişahların suçu değil... Çünkü, sarayda gayri meşru bir şekilde yönetim yetkisini kullananlar özellikle Şehzadelerin bilgisiz ve cahil kalmaları için uğraş verdiler.. Ayrıca, iktidara gelen her Padişah, Şehzadeleri kendilerinin potansiyel bir rakibi olarak gördüğünden iyi yetişmelerini arzulamadılar...

Tüm bu iktidar mücadeleleri o dönem şartlarında onları bunları yapmaya zorlamış olabilir...

Ama asla İslam'da bir açıklamasının olabileceğini düşünmüyorum...Ne kadar mücadele olursa olsun, devletin bekası, sağlam otorite gibi bahanelerle insan katli asla kabul edilemez...

LüGaT
05-07-2008, 21:15
Hariciler Hazreti Ali döneminde "silahlı" mühalefet yapmaktadırlar. İlmin kapısı, Haydar ı Kerrar Hz. Ali mescidde namaz kıldıracaktır, kulağına suikast planı fısıldanır: "Ya Ali, falanca seni öldürecek, içeri attır.."

Hazreti Ali'nin cevabı kesindir: "Daha öldürmedi ki" Ve Allah'ın aslanı şehid edilir.

Asırlar öncesinden tüm liberallere, özgürlükçülere öğüt olsun.

ENGİNEER
05-07-2008, 21:17
Aslında her ne kadar adaletli bir yönetim ve huzur sağlanmış olsada Osmanlı'nın bu kuralla devletin tepesinde en büyük zulmü yaptığını düşünüyorum...

Bostancı
05-07-2008, 21:31
İleri'de o kardeşlerden birisi tahta geçmek için kendi yanına güç toplayıp savaş açabilir böyle bir şey olduğun'da devletin parçalanma riski bile var bunun için yapılıyordu kardeş katli o dönemin büyük ulemaları buna fetva vermişti...
Peygamberimiz'de Alimlere fetva izni vermiştir...
Zevk için öldürmüyorlardı önemli olan Devletin,Milletin geleceği :-*

Ak_Zeynep
05-07-2008, 21:35
Bu konuyu ablamla çok tartışırız o ilahiyatçı kimliğiyle ben hislerimle..O zamanın değer yargılarını hükümlerini bugüne göre düşünme der..Devletin bekası için :-\ Ama ben yanlış olduğunu düşünüyorum.Kuran da insan öldürmenin hükmü var.Ben başa geçebilmek için kardeşlerimi öldürüyorum çok korkunç bişey..Bi yandan da düşünüyorum Fatih Sultan Mehmet gibi bir padişah vacip olduğunu söylemiş ..Hoşgörüsüyle adaletiyle nam salmış osmanlının bunu yapması hep ilginç gelmiştir bana.

ENGİNEER
05-07-2008, 21:35
İleri'de o kardeşlerden birisi tahta geçmek için kendi yanına güç toplayıp savaş açabilir böyle bir şey olduğun'da devletin parçalanma riski bile var bunun için yapılıyordu kardeş katli o dönemin büyük ulemaları buna fetva vermişti...
Peygamberimiz'de Alimlere fetva izni vermiştir...
Zevk için öldürmüyorlardı önemli olan Devletin,Milletin geleceği :-*
Peki böyle bir durum Hz. Muhammed'in dönminde yada halifeler döneminde yok muydu?

O zaman neden böyle bir fetva çıkmadı?

Bu Orta Asya Türk geleneğinden gelen bir olay dine uymasınıda pek mmkün gmrmüyorum çünkü masum bir canın alınmasını Allah yasaklıyor...

LüGaT
05-07-2008, 21:43
Mümin mümeyyiz bir akla sahiptir. Ayırt edebilmeliyiz, en kafirde müslüman bir amel en müslümanda kafir bir amel olabilir. Onlar tarihteki o şanlı makamlarından birşey kaybetmezler bence.

Bebeğin pis bezini çöpe atan anne bebeği de çöpe atmaz; ama bebeğini seven anne pis bezine de sarılmaz ;)

Yanlış uygulama yapmışlarsa Allah affetsin.

ENGİNEER
05-07-2008, 21:49
Ben tabi ki padişahları yargılama niyetinde değilim arkadaşlar..

Neticede bu insanlar İslam'a çok az kişinin edebileceği hizmeti verdiler!
Hayatlarını cihada harcadılar!

Ancak yapmak istediğim bu yaptıklarınında İslam'da yeri olup olmadığını yani günaha girip girmediklerini anlamak...

Hz. Muhammed en doğru şekilde seçim yönetimini miras bırakmışken neden Araplar ve Türkler tekrar babadan oğula yöntemini benimsemişler oda ilginç...

romakudüs
05-07-2008, 21:55
kardeş katli ne olursa olsun tasvip etmediğim bir durum devletin bekasına gelince kuran da geçenler devletin bekasından çok daha önemlidir adam öldürmek kuranda nasıl geçiyor kardeş öldrmek nasıl geçiyor buna bakıp karar verin arkadaşlar

_Yeniden_
05-07-2008, 22:05
Aslında taht kavgalarını önlemek için uygulandığından, kardeşlerin taraf toplayarak iç savaşlarla binlerce insanın ölümü engellendi...

Aynı Ankara savaşında olduğu gibi...Osmanlılar Timurlara karşı savaşı kaybettikten sonra devlet başsız kalmış ve 4 erkek kardeş arasında taht kavgaları ve savaşları başlamıştır.Bu savaşlarda tam sayısı belli olmamakla birlikte 80 000 civarında müslüman-türk birbirini öldürmüştür ve Osmanlı ülkesi ekonomik,siyasi açıdan tam bir çöküş devrine girmiştir...Sonunda kardeşi Musa Çelebininde yardımıyla tahtı ele geçiren Mehmed Çelebi diğer kardeşlerini öldürmek zorunda kalmıştır...Ancak öldürmezden evvel kendilerine rahat durup taht sevdasından vazgeçmeleri koşuluyla son bir af daha çıkarılmış ancak kısa zaman sonunda diğer beyliklerin(özellikle Karaman oğulları) ve Avrupa devletlerinin(özellikle Bizans ve Venedik) kışkırtmalarıyla tekrar taht sevdasına düşmüşlerdir ve sonunda katletmişlerdir.
Sonraları bu Fatih Mehmed zamanında fermanlaştırılmıştır,bu fermana cevaz veren konu ise ''Bağy'' yani devlete isyan suçudur...

Kanun I.Ahmed tarafından değiştirilmiş ve en yaşlı şehzadenin başa geçmesi kabul edilmiştir.Ancak bundan sonra özellikle ordu içerisinde Sultana karşı ayaklanmalar başlamış ve devlet geriye gitmiştir...
Diğer kardeşlerde sağ olduklarından sultanı beğenmeyen askerler onu tahttan indirme ve istedikleri şehzadeyi tahta çıkarma yolunu seçmişlerdir...


İç savaşlarla (Ankara savaşı) pek çok insanın ölmesi mi daha doğru, yoksa padişah dışındaki kardeşlerin mi?

Evet mantık bu...Ama yine de doğru bulmuyorum...Yani o dönem düşünülen bu mantık aklıma yatıyor ama vicdanen kabullenemiyorum...

ENGİNEER
05-07-2008, 22:10
Yeniden;

Düşündüğün şeyleri bende düşünebiliyorum zaten o fetret devrini biliyoruz hepimiz ve yukarda saydığın dönemlerinde farkındayım.Anlatmak istediğim onları değil..
Bir zulmü engellemek için başka bir zulüm yapılması mantıklı olamaz...
Ayrıca binlerce kişi ölmesin diye başka bir masum bedel olarak verilemez...
Kuran'da masum canı almanın hükmü varken bunu aykırı durumda olamaz..

Aslında yanlış olan şey en başta sanırım...Babadan oğula hükümdarlık kesinlikle büyük bir yanlış...

romakudüs
05-07-2008, 22:11
Yeniden;

Düşündüğün şeyleri bende düşünebiliyorum zaten o fetret devrini biliyoruz hepimiz ve yukarda saydığın dönemlerinde farkındayım.Anlatmak istediğim onları değil..
Bir zulmü engellemek için başka bir zulüm yapılması mantıklı olamaz...
Ayrıca binlerce kişi ölmesin diye başka bir masum bedel olarak verilemez...
Kuran'da masum canı almanın hükmü varken bunu aykırı durumda olamaz..

Aslında yanlış olan şey en başta sanırım...Babadan oğula hükümdarlık kesinlikle büyük bir yanlış...


buradan şunu çıkarabilirmiyiz demokrasi en iyi yol değil tek yoldur

ENGİNEER
05-07-2008, 22:14
Yeniden;

Düşündüğün şeyleri bende düşünebiliyorum zaten o fetret devrini biliyoruz hepimiz ve yukarda saydığın dönemlerinde farkındayım.Anlatmak istediğim onları değil..
Bir zulmü engellemek için başka bir zulüm yapılması mantıklı olamaz...
Ayrıca binlerce kişi ölmesin diye başka bir masum bedel olarak verilemez...
Kuran'da masum canı almanın hükmü varken bunu aykırı durumda olamaz..

Aslında yanlış olan şey en başta sanırım...Babadan oğula hükümdarlık kesinlikle büyük bir yanlış...


buradan şunu çıkarabilirmiyiz demokrasi en iyi yol değil tek yoldur
En iyi yol Kuran yoludur ama onu doğru şekilde uygularsan...

Ama saptırılmış bir şeriat yerine demokrasiyi tercih ederim..

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:18
Kardeş katli olayları bağy ( isyan ) suçu altında yapılmıştır. devlete isyan (bağy) suçlarından ibaret olan bu suçların, unsurları teşekkül ettiği takdirde, tatbik edilecek cezaları, Allah ve Resûlü tarafından tesbit edilmiştir. Bunlarda mühim olan, unsurların teşekkülüdür. Unsurlardan eksik olan biri olduğunda bu ceza tatbik edilemez. Yani suç sabit olmamıştır.
Bakıldığında uygulama efendimiz (s.a.v.) e dayandırılıyor. Bağy suçunun unsurları, devlete (imama, sultana) karşı ayaklanmak, kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi amaçlamak (muğalebe) ve açık bir isyan kasdı içinde bulunmaktır. Dönemin fetva makamları bunların teşekkülü oluştuğunda, uygulmanın mutlak şerri olduğunu fetva niteliğinde yayınlamışlar.Delillerden biri de...
İbn-i Abidin'in şu fetvası :

“Soruldu: Fesad çıkaran, jurnalcilik yapan, yeryüzünde fesad için koşuşturan, insanlar arasında şer ve fitne uyandıran, bâtıl yollarla insanların mallarını zabtetmeye gayret eden insanların canlarına kıyan ve hülasa eliyle ve diliyle müslümanları her zaman rahatsız edip de bu huyundan da idam dışında hiç bir ceza ile vazgeçmeyen bir adamın hükmü nedir?

Cevap: Böyle olduğu kesin ise ve yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadar çok müslüman da bunu tasdik ediyorsa, katledilir ve şerrini Allah'ın kullarından def' ettiği için vesile olana sevap ve mükâfât verilir”[19].


Peki ülkenin bekasını tehlikeye sokacak birine bu fetva verilebilirmi.? Bunun şer'an olduğu fıkıh kitaplarında adil bir yargılama sonucunda verilebileceği yönünde çıkıyor. Mahkeme kararırın üstüne sultanın da tasdiki ekleniyor.
Şunu unutmayalım ki, Osmanlı devleti ve onun kadıları ve şeyhülislamları, en az bizim kadar İslâm'a ve onun hukuk nizamının kaynakları olan fıkıh kitaplarına hürmet duyan insanlardı. Sultanlar da fetvalara uyan ve ona haiz davrananlardandı.
Siyaseten katl ile bağy suçundan doğan cezaları karıştırmamak gerek. Osmanlının işledikleri fiiller kardeş katli değil bağy suçuna uygun bir şerri uygulamadır. Bilmediklerimi de inşaallah sizlerden öğrenirim... ;)

_Yeniden_
05-07-2008, 22:21
Yeniden;

Düşündüğün şeyleri bende düşünebiliyorum zaten o fetret devrini biliyoruz hepimiz ve yukarda saydığın dönemlerinde farkındayım.Anlatmak istediğim onları değil..
Bir zulmü engellemek için başka bir zulüm yapılması mantıklı olamaz...
Ayrıca binlerce kişi ölmesin diye başka bir masum bedel olarak verilemez...
Kuran'da masum canı almanın hükmü varken bunu aykırı durumda olamaz..

Aslında yanlış olan şey en başta sanırım...Babadan oğula hükümdarlık kesinlikle büyük bir yanlış...


Evet zaten ben de senin gibi düşünüyorum...Kesinlikle karşıyım, bizdeki emanet canı ancak ALLAH alabilir....

Yanlış ordan başlıyor tabi...Ama seçim yolu varken neden böyle birşeye başvurdular orası da garip...
Sanırım kan bağı olmayan kişilerin tahta geçmesini istemediler...

Aslında bizim de şöyle bir hatamız var...Evet Osmanlı, tarih yazan şanlı bir impatorluk...Ama onun bu üstünlüğünü öyle kazıdık ki beynimize bu nitelikteki bir devlet asla hata yapamaz, yapmamıştır diye düşündük, tartışma gereği hissettik...

Herkesin olduğu gibi Osmanlı'nın da böyle bir hatası olmuştur...Devletin bekası için hiç bir alimin kardeş katli vaciptir diye fetva vermesi, padişahların bunu uygulaması doğru kabul edilemez....

Ben sadece o dönem düşünülenleri mantık çerçevesinde yazmak istedim....

LüGaT
05-07-2008, 22:22
Kardeş katli olayları bağy ( isyan ) suçu altında yapılmıştır. devlete isyan (bağy) suçlarından ibaret olan bu suçların, unsurları teşekkül ettiği takdirde, tatbik edilecek cezaları, Allah ve Resûlü tarafından tesbit edilmiştir. Bunlarda mühim olan, unsurların teşekkülüdür. Unsurlardan eksik olan biri olduğunda bu ceza tatbik edilemez. Yani suç sabit olmamıştır.
Bakıldığında uygulama efendimiz (s.a.v.) e dayandırılıyor. Bağy suçunun unsurları, devlete (imama, sultana) karşı ayaklanmak, kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi amaçlamak (muğalebe) ve açık bir isyan kasdı içinde bulunmaktır. Dönemin fetva makamları bunların teşekkülü oluştuğunda, uygulmanın mutlak şerri olduğunu fetva niteliğinde yayınlamışlar.Delillerden biri de...
İbn-i Abidin'in şu fetvası :

“Soruldu: Fesad çıkaran, jurnalcilik yapan, yeryüzünde fesad için koşuşturan, insanlar arasında şer ve fitne uyandıran, bâtıl yollarla insanların mallarını zabtetmeye gayret eden insanların canlarına kıyan ve hülasa eliyle ve diliyle müslümanları her zaman rahatsız edip de bu huyundan da idam dışında hiç bir ceza ile vazgeçmeyen bir adamın hükmü nedir?

Cevap: Böyle olduğu kesin ise ve yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadar çok müslüman da bunu tasdik ediyorsa, katledilir ve şerrini Allah'ın kullarından def' ettiği için vesile olana sevap ve mükâfât verilir”[19].


Peki ülkenin bekasını tehlikeye sokacak birine bu fetva verilebilirmi.? Bunun şer'an olduğu fıkıh kitaplarında adil bir yargılama sonucunda verilebileceği yönünde çıkıyor. Mahkeme kararırın üstüne sultanın da tasdiki ekleniyor.
Şunu unutmayalım ki, Osmanlı devleti ve onun kadıları ve şeyhülislamları, en az bizim kadar İslâm'a ve onun hukuk nizamının kaynakları olan fıkıh kitaplarına hürmet duyan insanlardı. Sultanlar da fetvalara uyan ve ona haiz davrananlardandı.
Siyaseten katl ile bağy suçundan doğan cezaları karıştırmamak gerek. Osmanlının işledikleri fiiller kardeş katli değil bağy suçuna uygun bir şerri uygulamadır. Bilmediklerimi de inşaallah sizlerden öğrenirim... ;)


Aydınlatıcı bilgiler için teşekkürler Levent Abi ;)

ENGİNEER
05-07-2008, 22:24
Levent abi açıklaman çok güzel...

Peki ama iki kardeş taht mücadelesi veriyorsa bu mücadeleyi isyan diye nitelemek ne kadar doğru?

Yani bu kardeş katli meselesi yüzünden öldürülen kardeşlerde tahtın kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlardı ki bunda haklılar...

Bu şeyhülislamlar hükümdarın hangi kardeş olduğunu belirleyemiyormuydu?
Eğer onlar belirlese zaten sorun çıkmazdı diye düşünüyorum..

_Yeniden_
05-07-2008, 22:28
Kardeş katli olayları bağy ( isyan ) suçu altında yapılmıştır. devlete isyan (bağy) suçlarından ibaret olan bu suçların, unsurları teşekkül ettiği takdirde, tatbik edilecek cezaları, Allah ve Resûlü tarafından tesbit edilmiştir. Bunlarda mühim olan, unsurların teşekkülüdür. Unsurlardan eksik olan biri olduğunda bu ceza tatbik edilemez. Yani suç sabit olmamıştır.
Bakıldığında uygulama efendimiz (s.a.v.) e dayandırılıyor. Bağy suçunun unsurları, devlete (imama, sultana) karşı ayaklanmak, kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi amaçlamak (muğalebe) ve açık bir isyan kasdı içinde bulunmaktır. Dönemin fetva makamları bunların teşekkülü oluştuğunda, uygulmanın mutlak şerri olduğunu fetva niteliğinde yayınlamışlar.Delillerden biri de...
İbn-i Abidin'in şu fetvası :

“Soruldu: Fesad çıkaran, jurnalcilik yapan, yeryüzünde fesad için koşuşturan, insanlar arasında şer ve fitne uyandıran, bâtıl yollarla insanların mallarını zabtetmeye gayret eden insanların canlarına kıyan ve hülasa eliyle ve diliyle müslümanları her zaman rahatsız edip de bu huyundan da idam dışında hiç bir ceza ile vazgeçmeyen bir adamın hükmü nedir?

Cevap: Böyle olduğu kesin ise ve yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadar çok müslüman da bunu tasdik ediyorsa, katledilir ve şerrini Allah'ın kullarından def' ettiği için vesile olana sevap ve mükâfât verilir”[19].


Peki ülkenin bekasını tehlikeye sokacak birine bu fetva verilebilirmi.? Bunun şer'an olduğu fıkıh kitaplarında adil bir yargılama sonucunda verilebileceği yönünde çıkıyor. Mahkeme kararırın üstüne sultanın da tasdiki ekleniyor.
Şunu unutmayalım ki, Osmanlı devleti ve onun kadıları ve şeyhülislamları, en az bizim kadar İslâm'a ve onun hukuk nizamının kaynakları olan fıkıh kitaplarına hürmet duyan insanlardı. Sultanlar da fetvalara uyan ve ona haiz davrananlardandı.
Siyaseten katl ile bağy suçundan doğan cezaları karıştırmamak gerek. Osmanlının işledikleri fiiller kardeş katli değil bağy suçuna uygun bir şerri uygulamadır. Bilmediklerimi de inşaallah sizlerden öğrenirim... ;)


Açıklama güzel de atladıımız ince bir nokta var...
Daha ayaklanmadan, devletin bekasını sarsmadan çok küçük yaşta, ileride tehlike oluşturacağı düşünüldüğü için katledilenler var...
Ne kadar vicdanidir bu?...
Eğer biri tahta geçecek ve diğerleri öldürülecekse tahta geçecek olan neye göre belirlenmeliydi?

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:31
Şeyhülislamlar, olayın niteliğine bakarlar ve fetvalarına ona haiz verirler. Tercih yapma aslında söz konusu değil...

Mesela; III. Murad, çevrenin de etkisiyle ve siyâseten katl esasına dayandırarak beş kardeşini idama mahkûm ettirmiştir. Bu idam hadiseleri, had cezası mahiyetinde değillerdir. Fıkıh kitaplarında tasvir edilen siyâseten katl kategorisine girdiği de şüphelidir.
Bunda şerri bir nokta varmıdır bunu alimler günümüz osmanlı aydınları diyorlar ki; Siyaseten katlr girdiğinden şerran olması zayıftır. Yani uygulama gayri meşrudur.

Bunlara bakıldığında bu konunun ucu açık... Aslında ehil olanların, osmanlı belgeleri ile ortaya koyup değerlendirmelidirler. Ben Ahmet AKGÜNDÜZ hocayı okudum... ;)

ENGİNEER
05-07-2008, 22:33
Yani buradan şeriat devleti olan Osmanlı'nın en tepesinde bile bir hata yapılmış olabileceğini anlamış oluyoruz...

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:35
Yani buradan şeriat devleti olan Osmanlı'nın en tepesinde bile bir hata yapılmış olabileceğini anlamış oluyoruz...




Sevgili kardeşim onu söylemek asla ve kat a bana düşmez... Dediğim gibi çok iyi araştırılıp ehil olna kişilerin sağlam dayanaklarla nitelendirmesi ve budur demesi gerekir. Benim aciz görüşüm budur... ;)

cartman
05-07-2008, 22:37
Adaleti ile nam salan imparatorluga mahkeme kararı olmadan ve yargılama yapılmadan sırf saltanat ve dünyevi menfaat uğruna Padişahın adam öldürtmesi tezat :-X Ben boyle dusunulerek hic bir katlin yapılmasına fetva verecek ulema olacagınıda dusunmuyorum..Yargısız hukum verılseydı 600 yıl bir imparatorluk nasıl ayakta kalırdı ::)

ENGİNEER
05-07-2008, 22:37
Abi neden haddine olmasın ki?

Neticede devleti yönetenlerde birer insandı ve hata yapmak insana mahsus bir özellik..

Eğer geçmişi tartışıp hataları bulmazsak gelecekte aynı yanlışlara düşmeyide göze almış oluruz...

_Yeniden_
05-07-2008, 22:39
Peki kardeş katiline son veren bu uygulama devlete negibi zaralar vermiştir:

Hayatlarını sarayda geçiren şehzadeler devlet yönetimi ve savaş teknikleri gibi idarecilik vasıflarından yoksun kaldılar.zamanlarının çoğunu haremde geçirdiklerinden "KADINLARIN DEVLET YÖNETİMİNE MÜDAHALELERİ" başladı...ve en kötüsü "KAFES SİSTEMİ" ile büyüyen bu şehzadeler öldürülme korkusu ile liyakatsız,hatta akli yönden rahatsız bireyler olabildiler..Tabi ki bu bir genelleme değildir...

Olaylara objektif bakmaya çalışıyorum...O sistemde kardeş katlinin kaldırılmasının da böyle bir zararı oldu tabi...

Her iki sistem de yanlış...Kesinlikle hata başında yani yönetimin babadan oğula geçmesiyle başlıyor...

O zaman neden babadan oğula yönetim şeklini, ülke hanedanın ortak malıdır anlayışını benimsediler bu irdelenmeli bence...

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:42
Abi neden haddine olmasın ki?

Neticede devleti yönetenlerde birer insandı ve hata yapmak insana mahsus bir özellik..

Eğer geçmişi tartışıp hataları bulmazsak gelecekte aynı yanlışlara düşmeyide göze almış oluruz...


Ama sıradan bir insan değildi... Biri hakkında ki biri dediğimiz Osmanlı sultanı ilayı kelimetullah adına ömür sürmüş bir kişilik ise bu benim haddim olamaz...
geçmişi tartışalım ama belge ile, sağlam kaynaklarla konuşalım ki bende o yok; ben bundan imtina ederim... Ama yinede konuşulmasında çok büyük faydalar görüyorum. Ama keskin nitelemelerden kaçarak. ;)

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:46
Lütfen devam edelim, çok şey öğreniyorum... ;)

Eşref
05-07-2008, 22:49
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.

_Yeniden_
05-07-2008, 22:52
Lütfen devam edelim, çok şey öğreniyorum... ;)


Abi birşey kalmadı sanırım...Ben neden ülke yönetimi için ülke hanedanın ortak malıdır anlayışının benimsendiği kısmında takıldım kaldım....Kardeş kavgalarına sebep olduğu, ileride kafes sistemiyle olumsuz sonuçların doğduğu görüldü, bilindi de niye hala ülke hanedanın ortak malıdır denildi?
İşte burası da beni aşıyor...Aydınlatırsanız çok sevinirim...

tayyipleyiz
05-07-2008, 22:58
Osmanlı Devleti'ni tehdid eden en büyük tehlike, yabancılara sığınan şehzâde veya diğer hânedan mensuplarının, tahtın mirasçısı olduklarını iddia etmeleri ve başta Bizans ve İran olmak üzere, düşman ülkelerin de bu fırsattan yararlanmak arzusudur. Osmanlı sultanları ve bilhassa Hz. Peygamber'in senâsına mazhar olan Fâtih, ülkenin parçalanıp, bunun kimlere yarayacağının ve i'lây-ı kelimetullâh hizmetinin nasıl sekteye uğrayacağının çok iyi farkında idiler. İşte onlar, böyle bir duruma fırsat vermemek için, şeyhülislâmdan aldıkları fetvalarla, kardeşlerini bile feda etmişlerdir. Bazan şer'î esasın tatbikinde, araya giren jurnalcilerin te'siriyle hata etmiş olabilirler. Ancak kendilerini, İslâm dinini dünyanın her tarafına yaymayı gaye edinen, ilây-ı kelimetullâhın en büyük temsilcisi kabul etmişlerdir.

Bostancı
05-07-2008, 23:00
İleri'de o kardeşlerden birisi tahta geçmek için kendi yanına güç toplayıp savaş açabilir böyle bir şey olduğun'da devletin parçalanma riski bile var bunun için yapılıyordu kardeş katli o dönemin büyük ulemaları buna fetva vermişti...
Peygamberimiz'de Alimlere fetva izni vermiştir...
Zevk için öldürmüyorlardı önemli olan Devletin,Milletin geleceği :-*
Peki böyle bir durum Hz. Muhammed'in dönminde yada halifeler döneminde yok muydu?

O zaman neden böyle bir fetva çıkmadı?

Bu Orta Asya Türk geleneğinden gelen bir olay dine uymasınıda pek mmkün gmrmüyorum çünkü masum bir canın alınmasını Allah yasaklıyor...

Kardeşim Halifeler babadan oğula geçmiyordu ki Osmanlı'da vardı babadan oğula Padişahlık...Kardeşler arasın'da kıskançlık olabiliyor..
Osmanlı'da yetişip buna fetva veren ve yanlış görmeyen Akşemseddin,Emir külal,Molla Gürani gibi büyük Alimlerde masum bir cana kıymanın çok büyük günah olduğunu bizden daha iyi biliyorlardır herhalde Devlet düzeninin bozulmaması,İslamın Dünyaya yayılmasının tehlikeye girmemesi için bunu uygun görmüşler ;)

tayyipleyiz
05-07-2008, 23:02
Üstad Bediüzzaman’ın görüşü de ;

“Hâkimiyetin en esaslı hâssası istiklâldir, infirâddır. Hatta hâkimiyetin zayıf bir gölgesi, âciz insanlarda dahi istiklâliyetini muhâfaza etmek için, gayrın müdâhelesini şiddetle reddeder ve kendi vazifesine başkasının karışmasına müsaade etmez. Çok Padişahlar, bu redd-I müdâhele haysiyetiyle ma’sum evlâtlarını ve sevdiği kardeşlerini merhametsizce kesmişler. Demek, hakiki hâkimiyetin en esaslı hâssası ve infikâk kabul etmez bir lâzımı ve dâimî bir muktezâsı, istiklâldir, infirâddır, gayrın müdâhelesini reddir.”

cartman
05-07-2008, 23:05
İleri'de o kardeşlerden birisi tahta geçmek için kendi yanına güç toplayıp savaş açabilir böyle bir şey olduğun'da devletin parçalanma riski bile var bunun için yapılıyordu kardeş katli o dönemin büyük ulemaları buna fetva vermişti...
Peygamberimiz'de Alimlere fetva izni vermiştir...
Zevk için öldürmüyorlardı önemli olan Devletin,Milletin geleceği :-*
Peki böyle bir durum Hz. Muhammed'in dönminde yada halifeler döneminde yok muydu?

O zaman neden böyle bir fetva çıkmadı?

Bu Orta Asya Türk geleneğinden gelen bir olay dine uymasınıda pek mmkün gmrmüyorum çünkü masum bir canın alınmasını Allah yasaklıyor...

Kardeşim Halifeler babadan oğula geçmiyordu ki Osmanlı'da vardı babadan oğula Padişahlık...Kardeşler arasın'da kıskançlık olabiliyor..
Osmanlı'da yetişip buna fetva veren ve yanlış görmeyen Akşemseddin,Emir külal,Molla Gürani gibi büyük Alimlerde masum bir cana kıymanın çok büyük günah olduğunu bizden daha iyi biliyorlardır herhalde Devlet düzeninin bozulmaması,İslamın Dünyaya yayılmasının tehlikeye girmemesi için bunu uygun görmüşler ;)


ama tum bu alimlerin ayrıca yargılanmadan katledilmesine musade etmedıklerınıde dusunuyorum

tayyipleyiz
05-07-2008, 23:07
Keskin hatlar delil gerektirir. Düşündüklerimiz değerlidir ama zan altında bırakmamalıdır. :)

Bostancı
05-07-2008, 23:13
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.

İşte bunu kabul etmek mümkün değil..Padişah zaten Şeriata uygun kanun koyuyordu Padişah bir kanun çıkarmadan yahut herhangi bir işi yapmadan önce Ulemaya soruyor onlar fetva verirse yapıyordu...
Padişahın sözü geçseydi Fatih sultan Mehmet bir hristyanın kendisini mahkemeye vermesi sonucu kolunun kesilmesi gibi bir tehlikeyle karşılaşmazdı.. ;)
Yine Yıldırım Bayezid bir kaç vakit Namazını camide cemaatle değilde kendi başına kıldığı için Mahkeme'de bir konu hakkında şahitlik yapacakken Emir külal hazretleri tarafından " Senin şahitliğin kabul olmaz Namazı cemaatle kılmayanın şahitliği kabul olmaz" diye azarlamış Yıldırım bayezidin'de yüzü kıpkırmızı olmuş bir şey diyememiştir...
Yani Dini kurallar'da padişah Ulemaya uymak zorundaydı Ulemalar'da Şeriata uymayan bir emir hiçbir zaman vermemişlerdir ;)

tayyipleyiz
05-07-2008, 23:16
Bakın bu çok doğru işte... ;)

Bostancı
05-07-2008, 23:17
İleri'de o kardeşlerden birisi tahta geçmek için kendi yanına güç toplayıp savaş açabilir böyle bir şey olduğun'da devletin parçalanma riski bile var bunun için yapılıyordu kardeş katli o dönemin büyük ulemaları buna fetva vermişti...
Peygamberimiz'de Alimlere fetva izni vermiştir...
Zevk için öldürmüyorlardı önemli olan Devletin,Milletin geleceği :-*
Peki böyle bir durum Hz. Muhammed'in dönminde yada halifeler döneminde yok muydu?

O zaman neden böyle bir fetva çıkmadı?

Bu Orta Asya Türk geleneğinden gelen bir olay dine uymasınıda pek mmkün gmrmüyorum çünkü masum bir canın alınmasını Allah yasaklıyor...

Kardeşim Halifeler babadan oğula geçmiyordu ki Osmanlı'da vardı babadan oğula Padişahlık...Kardeşler arasın'da kıskançlık olabiliyor..
Osmanlı'da yetişip buna fetva veren ve yanlış görmeyen Akşemseddin,Emir külal,Molla Gürani gibi büyük Alimlerde masum bir cana kıymanın çok büyük günah olduğunu bizden daha iyi biliyorlardır herhalde Devlet düzeninin bozulmaması,İslamın Dünyaya yayılmasının tehlikeye girmemesi için bunu uygun görmüşler ;)


ama tum bu alimlerin ayrıca yargılanmadan katledilmesine musade etmedıklerınıde dusunuyorum

Yargılama bir suç işlendiğin'de olur Kardeş katli ise ileri'de devlet düzenini bozacak bir girişim'de bulunmasınlar diye yapılıyordu ;)
Tabi ki yine Alimlerin fetvaları doğrultusunda yapılıyordu..
Yani eğer gerçekten ileri'de isyan çıkarıp tahta geçmesi kuvvetliyse o zaman katlediliyordu

Kafes
05-07-2008, 23:34
Zaten Osmanli Imparatorlugunda puruzler olmasiydi Allah helak olmasina izin vermezdi sanirim

cartman
05-07-2008, 23:39
Evdeki arkadaslarlada tartıstımda bugun anlamakta zorlansamda o zamanki sartları goz onunde bulundurmak sart ve anladım ki Padisah olan atesten gömlek gıymıs :-\ katledilenin de sucu var o da padisah soyundan olmak olsa gerek

Hz. Muhammed'in veda hutbesinden:

"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! müslüman müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün müslümanlar kardeştirler. bir müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır."

idamların kafa kesmek yerine boğarak uygulanmasının sebebi bu veda hutbesindeki sozlerden dolayı oldugu dusunulmus

Yâren
05-07-2008, 23:55
Demekki, babadan oğula gecen krallık sistemi yanlış. Osmanlıda bürokrasi dine dayalı kurallarla işliyordu, genel olarak dine tam itaatkar bir devletin din dışı icraat yapması olmazdıd. Peki ne yapılmalıydı? Kolay, fetva kurumlarından ulemalardan,şeyhulislamdan dine uygunluğunu söyletip halka meşruluğunu göstererek yapılan işin legal olduğu izlenimi verilir. Kısaca, Hep devlet işleri dine uyacak değil ya, bi kaç seferde dini devlet işlerine uydurmak gerekiyordu.

tayyipleyiz
05-08-2008, 00:06
Buna inanmak realiteye ters geldi bana... Osmanlının hangi sultanı, şeyhülislamın siyasi bir yorum yapmasını istemiş... Böyle bir şeyin tezahürü osmanlıyı anlamamaktan geçer sanırım... ;) :)

Kırık_Çocuk
05-08-2008, 00:23
Sanırım mezhep imamlarının da yorumları farklı
oysa kuranda size apaçık ayetler indirdik,apaçık ayetler vardır demiyor mu.Demekki yoruma gerek yok apaçık.
ne alakası var demeiyin ikisi de yorum çünkü osmanlı da öyle yorumlamıs demekki..

Yâren
05-08-2008, 00:27
Buna inanmak realiteye ters geldi bana... Osmanlının hangi sultanı, şeyhülislamın siyasi bir yorum yapmasını istemiş... Böyle bir şeyin tezahürü osmanlıyı anlamamaktan geçer sanırım... ;) :)


Yavuz Sultan Selim'in Mekke-Medine ve diğer Arap ülkelerinin fethi için fetva verdirdiği saklanmayan bir gerçek. Dediğim gibi Osmanlıda yapılan tüm işler dine dayandırılırdı, İslam dini için yapılırdı. İslamla alakası olsun veya olmasın ama dine uygun olması gerekir ve sehyülislam'ın dine uygunluğunu onaylaması lazımdı

özgürtutsak
05-08-2008, 00:29
Sanırım mezhep imamlarının da yorumları farklı
oysa kuranda size apaçık ayetler indirdik,apaçık ayetler vardır demiyor mu.Demekki yoruma gerek yok apaçık.
ne alakası var demeiyin ikisi de yorum çünkü osmanlı da öyle yorumlamıs demekki..

kuran genel yargılar koyar..hadisler de kuran'ın açıklayıcılarıdır.hadisler olmazsa kuran'ı anlamazsın

tayyipleyiz
05-08-2008, 00:31
" Ümmetimin alimleri arasındaki ihtilaf rahmettir." Alim ise; müçtehid ise yorum farkı rahmettir. Apaçık olan ayet; okuyanın anladığı kadardır. Yorum farkı da buradan ortaya çıkar. Eğer alim ise bildikelrini sentezleyip; birleştirip yorumunu ona haiz bir anlayış farkı ile ortaya koyar. Asla meal veya tefsir Kur'an ın gerçek manası değildir. onu yorumlayanın anlayışı kadardır. Kuranı en iyi yorumlayan ve hayatına tatbik eden efendiler efendisidir (s.a.v). Acizane, ben bu kadar biliyorum... ;) :)

tayyipleyiz
05-08-2008, 00:37
Buna inanmak realiteye ters geldi bana... Osmanlının hangi sultanı, şeyhülislamın siyasi bir yorum yapmasını istemiş... Böyle bir şeyin tezahürü osmanlıyı anlamamaktan geçer sanırım... ;) :)


Yavuz Sultan Selim'in Mekke-Medine ve diğer Arap ülkelerinin fethi için fetva verdirdiği saklanmayan bir gerçek. Dediğim gibi Osmanlıda yapılan tüm işler dine dayandırılırdı, İslam dini için yapılırdı. İslamla alakası olsun veya olmasın ama dine uygun olması gerekir ve sehyülislam'ın dine uygunluğunu onaylaması lazımdı

"İslamla alakası olsun, olmasın..." derken "din" kavramını da kullanmışsınız. Osmanlının dini islam değilmiydi ki...Şeyhülislam dine uygun olması için İlay-ı Kelimetullah nazarından bakıldığında fetva vermiş olabilir. Dine uygunluğuda bu nazardan olmuş olabilir.

_Yeniden_
05-08-2008, 00:38
Osmanlı'yı eleştirmek tabi ki haddime değil...O dönemin padişahları sonuçta o dönem şartlarını düşünerek belirli kararlar aldılar...

Şimdi bu işin ucu saltanata dayanıyor...Saltanat gibi bir sistem yerleşmemiş olsa, taht kavgaları, kışkırtmalar, iç çekişme ve savaşlar çıkmayacak dolayısıyla kardeş katli ve kafes sistemi de uygulanmayacaktı...

Peki saltanat olmasaydı ne uygulanmasaydı ne uygulanacaktı?
Belki bugünkü gibi her vatandaşın gidip oy kullnması çok zor olucaktı...Çünkü ülkeyi yönetmek isteyecek aday sayısı çok fazlaydı...Elbette her kim olsa babasının yerini almak isterdi..

Ya da ülke yönetiminde ileri gelenlerin toplanıp yöneticiyi seçmesi olabilir miydi?
Ama burda da diğer kardeşler yine kabullenmez, kendilerinin seçilmesini ister, belki de adam kayırma girerdi işin içine...

Padişahta ülke yönetimini elbette kendi oğluna bırakmak ister...

O zaman saltanattan başka yol zor gibi görünüyordu demekki...

ENGİNEER
05-08-2008, 01:04
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.
Kardeş bence sen padişahların Kuran'dan ayrı hareket edebildiğini düşünerek asıl yanlış yapıyorsun...Şeyhülislamlar vardı padişahın yaptıklarını ve yapacaklarını araştıran ve karar veren...

Müntesip
05-08-2008, 15:55
evet işin aslına bakılırsa kardeş katli osmanlı devletinde varolan bir kanun.ancak kaç kere yürülüğe girdi orası meçhul veyahut hangi sebeplerden dolayı uygulamaya konuldu orası araştırılması gerekne bir husus.ayrıca bildigim kadarıyla kanunlarda hangi çocugun tahta geçeceği bellidir buna itiraz eden kardeşler kanuna karsı gelmektedir buradan çıkışla kardeş katline cevaz veren bir sistem kurallara aykırı olmasa gerek...sultan ibrahim'in 20'den fazla kardeşi örneği pek dogru gelmiyor ama olabilme ihtimalide söz konusu muhakkak...

isimsiz
05-08-2008, 16:36
bunu bize tarih hocamız sormuştu. kardeş katlini çıkaran FATİH SULTAN MEHMETTİR. Fatih çok dindardır hatta Efendimiz (S.A.V) in hadisinde bahsettiği komutan olma şerefine nail olmuştur. ben hocaya FATİH çıkarmışsa devletin huzuru için bence kötü birşey değil demiştim. oda bana sen kardeşini öldürebilir misin diye sordu ben öldüremem ama ben padişahta olamam cevabını vermiştim. tam dinde varmı bilmiyorum ama din kültürü öğretmenimizden şöyle birşey duymuştum: toplumun huzuru için şahsın katli vaciptir :-*

burada çok güzel açıklamış isteyen okuyabilir:

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=3920

Eşref
05-08-2008, 16:45
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.
Kardeş bence sen padişahların Kuran'dan ayrı hareket edebildiğini düşünerek asıl yanlış yapıyorsun...Şeyhülislamlar vardı padişahın yaptıklarını ve yapacaklarını araştıran ve karar veren...


Sadece danışıyorlardı. Padişahın kararına din adamları da bir şekilde uyuyordu. Yoksa Fatih şeriatin bir hükmü olarak kardeş katlini koydurmuş olsa, nasıl kaldırılacak bu yasa? Hem niye o zaman peygamber efendimiz döneminde böyle bir yasa yoktu? Osmanlıda karar veren, kanun koyan, her şeyin sahibi padişahtı. Din adamları sadece padişahın kararlarına (tabir-i caizse) kılıf uyduruyordu.

Bostancı
05-08-2008, 16:59
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.
Kardeş bence sen padişahların Kuran'dan ayrı hareket edebildiğini düşünerek asıl yanlış yapıyorsun...Şeyhülislamlar vardı padişahın yaptıklarını ve yapacaklarını araştıran ve karar veren...


Sadece danışıyorlardı. Padişahın kararına din adamları da bir şekilde uyuyordu. Yoksa Fatih şeriatin bir hükmü olarak kardeş katlini koydurmuş olsa, nasıl kaldırılacak bu yasa? Hem niye o zaman peygamber efendimiz döneminde böyle bir yasa yoktu? Osmanlıda karar veren, kanun koyan, her şeyin sahibi padişahtı. Din adamları sadece padişahın kararlarına (tabir-i caizse) kılıf uyduruyordu.

Kardeşim sana yukar'da iki tane örnek verdim Padişahlar bir kanun koymadan önce Ulemaya soruyorlardı eğer izin verirseler öyle yapıyorlardı...
Yanılıyorsun bak Fatih Sultan Mehmedin kardeş katli ile ilgili sözü:
"Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdlr. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar".
Eğer Ulemanın ekserisi buna fetva vermeseydi Fatih Sultan Mehmet böyle bir kanun çıkaramazdı... ;)
Hatta ulemanın verdiği fetvalara uymasaydı Kadı tarafından yargılanırdı..
Ulemanın yeri çok büyüktü Osmanlı'da..
2.Selime kadar ki Padişahların hiç birisi Şeyhülislamların fetvası üzerine hacca gitmemiştir eğer Padişahın dediği olsaydı çok rahat bir şekil'de hacca giderlerdi.. ;)

Eşref
05-08-2008, 17:07
Diyelim ki fetva alıyordu. Şeriati uyguluyordu. Şeiatin dışına osmanlı çıkmıyordu. Para cezası uygulamasına ne diyeceksiniz?

Müntesip
05-08-2008, 17:19
cezaların paraya çevrilmesi çağın getirdiği bir gereklilik olabilir.peygamber efendimiz(sav) zamanında ise köle azad etmeyle cezalar veriliyordu ancak zamanla köle ticareti ortadan kalktı ve bu sistemde degişti.bu olayı dine aykırı göremeyiz...

ENGİNEER
05-08-2008, 17:22
İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.
Kardeş bence sen padişahların Kuran'dan ayrı hareket edebildiğini düşünerek asıl yanlış yapıyorsun...Şeyhülislamlar vardı padişahın yaptıklarını ve yapacaklarını araştıran ve karar veren...


Sadece danışıyorlardı. Padişahın kararına din adamları da bir şekilde uyuyordu. Yoksa Fatih şeriatin bir hükmü olarak kardeş katlini koydurmuş olsa, nasıl kaldırılacak bu yasa? Hem niye o zaman peygamber efendimiz döneminde böyle bir yasa yoktu? Osmanlıda karar veren, kanun koyan, her şeyin sahibi padişahtı. Din adamları sadece padişahın kararlarına (tabir-i caizse) kılıf uyduruyordu.
Bu söylediği çok ağır bir itham aslında...Direk olarak diktatör oluyor senin söylemine göre padişahlar...

tayyipleyiz
05-08-2008, 17:27
"Fâtih Sultan Mehmed, kendi koyduğu kanunun nizâm-ı âlem için fesâda sa'y ihtimalinin bulunması sebebiyle siyâseten katl müessesesini ilk defa kendisi tatbik etmiş ve küçük kardeşi Ahmed'i katl ettirmişti. Bu, isyan tahakkuk etmediğinden, bir had cezası değildir. Belki nizâm-ı âlem için siyâseten katl müessesesine girmektedir. Burada aranan fesâdın şer'ile tahakkuku şartının, ne derece gerçekleştiğini bilmiyoruz. Ancak Hz. Peygamber'in senâsına mazhar olmuş bir Padişah'ın, şartları tahakkuk etmeyen bir cezayı tatbik edeceğine de ihtimal vermiyoruz. Önemle ifade edelim ki, 11 aylık bir bebenin öldürülmesini Fâtih’in idam ettiridğine inanmak istemiyoruz. Zaten Evrenos-zâde Ali Bey isimli bir zatın Padişah’ın haberi olmadan böyle bir cinâyeti işlediğini bazı kaynaklar haber vermektedirler. "

tayyipleyiz
05-08-2008, 17:28
Görüldüğü üzere, çok açık delillerle konuşulamıyor... ;)

Eşref
05-08-2008, 17:38
cezaların paraya çevrilmesi çağın getirdiği bir gereklilik olabilir.peygamber efendimiz(sav) zamanında ise köle azad etmeyle cezalar veriliyordu ancak zamanla köle ticareti ortadan kalktı ve bu sistemde degişti.bu olayı dine aykırı göremeyiz...


Tazminat ayrı bir husus. Şeriatte bir ceza nasıl iptal edilip paraya çevrilir? Atıyorum kırbaç yerine şu kadar para cezası ile kurtulsun şeklinde bir mantık şeriatte düşünülemez bile.






İyi ama bir şeriat devletinde Kuran'da yada Sünnette olmayan bir uygulama yapılabilir mi?...


Engineer kardeşim, düşüncelerindeki hata, Osmanlıyı "Şeriat Devleti" olarak kabul etmenden kaynaklanıyor. Osmanlı sadece dinin etkisi altındaydı. Ama şeriat devleti değildi. Amme hukukunda sadece padişahın sözü geçerliydi. Şeriat olsa padişah kanun bile koyamazdı. Kardeş katli gibi olaylarda bundan kaynaklanıyordu. Padişahların koyduğu kanunlardan. Medeni hukuk sistemi tamam, dine dayalıydı ama onda bile tam bir şeriat anlayışı yoktu. Örneğin cezalar paraya çevrilebiliyordu.

Kardeş katli olayında ülke monarşiyle yönetildiği için böyle bir ihtiyaç doğmuş. Zaten bu uygulamanın kaldırılması da o devirde sorunu çözmemişti. Demek ki o sisteme gerekliymiş. Ama yanlış tabi. Şeriat olsaydı, böyle bir kanun çıkarılamaz, kardeş katli de olmazdı.
Kardeş bence sen padişahların Kuran'dan ayrı hareket edebildiğini düşünerek asıl yanlış yapıyorsun...Şeyhülislamlar vardı padişahın yaptıklarını ve yapacaklarını araştıran ve karar veren...


Sadece danışıyorlardı. Padişahın kararına din adamları da bir şekilde uyuyordu. Yoksa Fatih şeriatin bir hükmü olarak kardeş katlini koydurmuş olsa, nasıl kaldırılacak bu yasa? Hem niye o zaman peygamber efendimiz döneminde böyle bir yasa yoktu? Osmanlıda karar veren, kanun koyan, her şeyin sahibi padişahtı. Din adamları sadece padişahın kararlarına (tabir-i caizse) kılıf uyduruyordu.
Bu söylediği çok ağır bir itham aslında...Direk olarak diktatör oluyor senin söylemine göre padişahlar...


Diktatör denemez. Ama şeriatte denemez.

Bostancı
05-08-2008, 17:41
Diyelim ki fetva alıyordu. Şeriati uyguluyordu. Şeiatin dışına osmanlı çıkmıyordu. Para cezası uygulamasına ne diyeceksiniz?

Dediğiniz para cezası uygulaması Osmanlının hangi dönemlerin'de başladı son 200 yılı için'de olduysa zaten Osmanlı son 200 yılında çöküşe geçti...
Bu dönemde ulemalara,Şeyhülislamlara değer verilmemeye başlandı,Batılılaşmanın ilk adımları atıldı onun için bu dönemi delil olarak sunamazsınız...
İkinci sorumsa hangi cezaları paraya çeviriyorlardı mesela Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ama başka tür Kuranı Kerim'de ve Peygamberimizin Sözlerin'de geçmeyen bir suçun cezasını isterlerse paraya çevirirler isterlerseler hapise çevirirler yine Ulemanın fetvasıyla tabi ki...
650 yıllık Osmanlı dönemi içerisin'de yalnızca 9 defa hırsızlık vakasıyla karşılaşılmış ve dokuzunda'da hırsızın eli kesilmiştir...
Bakın birde şöyle bir şey var mesela bir adam aç kaldığı için hırsızlık yaparsa onun eli keslimez hapis yahut para cezası verilebilir...
Senin dediğin para cezalarıda bu şekilde olabilir...

Müntesip
05-08-2008, 17:43
cezaların paraya çevrilmesi çağın getirdiği bir gereklilik olabilir.peygamber efendimiz(sav) zamanında ise köle azad etmeyle cezalar veriliyordu ancak zamanla köle ticareti ortadan kalktı ve bu sistemde degişti.bu olayı dine aykırı göremeyiz...


Tazminat ayrı bir husus. Şeriatte bir ceza nasıl iptal edilip paraya çevrilir? Atıyorum kırbaç yerine şu kadar para cezası ile kurtulsun şeklinde bir mantık şeriatte düşünülemez bile.


peki bu para cezasına çevrilirken şikayetçi olan razı olmadan mı yapılıyordu(-ki şikayetçi olan razı olduktan sonra yapılacak birşey yok ) ???hiç sanmıyorum çünkü rum ustayla hz.FATİH 'in mahkeme olayını biliyorsunuzdur.sonuç ders niteliğinde !!

ENGİNEER
05-08-2008, 17:44
Ya kardeş...Biz bugüne kadar Şeriat devleti diye yanlış mı bildik Osmanlıyı yani?

Allahaşkına yapma...

Bak kardeş katlinede mantıklı cevaplar geldi 5 sayfa boyunca...

Yani her türlü dini donanıma sahip olan padişahlarıda şeriatı uygulayamadılar diye eleştirmek ayıbımız olur heralde...

Bostancı
05-08-2008, 17:45
"Tazminat ayrı bir husus. Şeriatte bir ceza nasıl iptal edilip paraya çevrilir? Atıyorum kırbaç yerine şu kadar para cezası ile kurtulsun şeklinde bir mantık şeriatte düşünülemez bile. "

Yanılıyorsun bak bir adam hırsızlık yaparsa cezası Allahın emrettiği gibi elinin kesilmesidir...
Ama yukarda'da söylediğim gibi eğer aç kaldığı için yahut mecbur bırakıldığı için yaptıysa eli kesilmez daha hafif bir ceza verilir hapis yada para cezası olabilir bu...
Her hırsızlık yapanın eli kesilmez ,Ya da her zina işleyene 100 sopa vurulmaz eğer mecbur kalmadıysa,zorla yaptırılmadıysa o zaman Had cezası uygulanır..

Müntesip
05-08-2008, 17:45
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]

ENGİNEER
05-08-2008, 17:46
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???
Peki erkeğe neden ölüm cezası yok zine suçunda?

Zinada asıl suç kadında mı?

isimsiz
05-08-2008, 17:47
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???
Peki erkeğe neden ölüm cezası yok zine suçunda?

Zinada asıl suç kadında mı?


iffetini koruması gereken kadındırda ondan :-*

Bostancı
05-08-2008, 17:47
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???

Eğer kadın bekarsa cezası 100 sopa evliyse recmdir...
40 sopa diye bir şey yok onu nerden çıkardın :)

ENGİNEER
05-08-2008, 17:49
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???
Peki erkeğe neden ölüm cezası yok zine suçunda?

Zinada asıl suç kadında mı?


iffetini koruması gereken kadındırda ondan :-*
İyide erkek beynini kullanamayan içgdüleriyle yaşayan bir hayvan değil..

Oda bir sınav içinde ve iradesine hakim olmayı bilmeli...

İkisinde de evli olana recm diye biliyodum ben...

Müntesip
05-08-2008, 17:53
"Dinleyin beni. Allah zina işleyen kadınlar hakkında `başka bir yol' gösterdi. Evli erkeğin evli kadın ile ve bekar erkeğin bekar kadınla işleyeceği zinalar hakkında. Evlilerin cezası yüz değneklik dayak ile taşa tutularak öldürülmek; bekarların cezası ise yüz değneklik dayak ile bir yıllık sürgündür."

önceki sadece bir duyumdu !!!üzgünüm :(

Bostancı
05-08-2008, 17:53
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???
Peki erkeğe neden ölüm cezası yok zine suçunda?

Zinada asıl suç kadında mı?

Kim demiş erkeğe ölüm yok diye eğer erkekte evliyse recm edilir yani öldürülür..

Müntesip
05-08-2008, 17:54
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."

isimsiz
05-08-2008, 17:55
Bir kadın zina yaptığı zaman Şeriata göre 100 sopa cezası var bunu paraya çeviremezler ...[/b]


ben bu olayın cezasının ölüm oldugunu biliyorum.bekar erkege 40 sopa evli erkeğe 80 sopa yanlışmıyım ???
Peki erkeğe neden ölüm cezası yok zine suçunda?

Zinada asıl suç kadında mı?


iffetini koruması gereken kadındırda ondan :-*
İyide erkek beynini kullanamayan içgdüleriyle yaşayan bir hayvan değil..

Oda bir sınav içinde ve iradesine hakim olmayı bilmeli...

İkisinde de evli olana recm diye biliyodum ben...


google dan araştırdım erkeğinde cezası ölümmüş. haklısınız yani :-*

Müntesip
05-08-2008, 17:56
arkadaslar yanlışım düzelttim sanıyorum hakkınızı helal edin !!!

isimsiz
05-08-2008, 17:56
estağfirullah ne hakkı varsada helal olsun :-*

ENGİNEER
05-08-2008, 17:57
Tamam eğer evlilerse ikiside ölüme çarptırılır benim demek istediğimde o zaten birader...
Üste bir arkadaş yanlış yazdı sanırım..
Herneyse...

Bu arada ''asimov'' nickli arkadaşın yazdığıda ilginç...
Tevbe ederlerse kabul edilme imkanı varmış ama İran ve Arabistan'da uygulamalar böyle değil.
Bu ülkeler gerçekten şeriatı yanlış tanıtıyor o zaman...

Bostancı
05-08-2008, 17:58
arkadaslar yanlışım düzelttim sanıyorum hakkınızı helal edin !!!

Kardeşim köle'ye 40 sopa vuruluyormuş :)

YavuzSultanSelim
05-08-2008, 17:59
bunu çok sefer söyledim burada. Fatih Kanunnamesinde :

EĞER DEVLETE İHANET EDEN KARDEŞİNİZ DAHİ OLSA BAŞINI VURUNUZ maddesi vardır...

Eşref
05-08-2008, 18:00
Ya kardeş...Biz bugüne kadar Şeriat devleti diye yanlış mı bildik Osmanlıyı yani?

Allahaşkına yapma...

...


Bakın, sözlerimi sanırım dikkatli okumuyorsunuz. Size söylemek istediğim şey, Osmanlıda alınan kararlar padişahın isteği doğrultusundaydı. Yani mutlaka din adına izin alınırdı. Zaten herşey Osmanlıda din adına yapılıyordu. Yavuz Sultan Selim bir fermanında

"Şer'î hükümlerden kıl ucu kadar ayrılanları ve insanlara zerre kadar zulüm ve haksız muâmele edenleri en şiddetli ceza ile cezalandıracak"

demiş. Ama din adına yapılması yinede Osmanlıdan gerçekten şeriatin olduğu anlamına gelmiyor. Sistem çok çarpıktı çünkü. Aklıma şuan sizi ikna edecek örnekler gelmiyor. Araştırıp eklerim sonra. Ama şöle bir örnek vereyim. Bugün Türkiye laik. Öyle söyleniyor. Peki ne kadar doğru uygulanıyor? Baş örtüsüne yasak laikliğin gereği mi? Değil. Bu bir çarpıklık. Bunun gibi onlarca çarpıklık daha olsa Türkiye laik kabul ediebilir mi? Hayır. Şimdi bile laik kabul etmeyenlerimiz var. Osmanlıdaki durumda şeriat anlamında bunun çok daha ileri boyuttaki durumuydu. Osmanlı dini kullanıyordu fakat şeriat devleti değildi. Şeyhülislamlık, padişahın kararlarını onaylayan, devletin icraatlarını Müslüman halkın gözünde din adına meşrulaştıran basit bir makama dönüştü. Mesela ikinci Mahmut reformlara başladığında, 'Benim yaptıklarımı meşru göstermek için bana hadisler bulun' diye emir vermemiş miydi? Vermişti. Bunun gibi.

Müntesip
05-08-2008, 18:00
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."(NİSA-16)

isimsiz
05-08-2008, 18:01
Tamam eğer evlilerse ikiside ölüme çarptırılır benim demek istediğimde o zaten birader...
Üste bir arkadaş yanlış yazdı sanırım..
Herneyse...

Bu arada ''asimov'' nickli arkadaşın yazdığıda ilginç...
Tevbe ederlerse kabul edilme imkanı varmış ama İran ve Arabistan'da uygulamalar böyle değil.
Bu ülkeler gerçekten şeriatı yanlış tanıtıyor o zaman...


ben dünya üzerinde gerçek anlamda islam devleti olmadığını birtek çeçenistanın olduğunu onunda bağamsız olmadığını duymuştum :-*

LüGaT
05-08-2008, 18:09
Bu konuda genel manada ifrat ve tefrit yaklaşımları terketmek lazım.

Osmanlı uyguladı diye, Osmanlı uleması fetva verdi diye herhangi bir uygulama şerren uygundur diye almak da; Osmanlı hükümdarları külliyen şeriatı kendi arzularına uygun kullanmışlardır diye almak da yanlış bana göre.

Allah hepimize mutedil bir bakış versin.

Paylaşım sahiplerine teşekkürler.

Bostancı
05-08-2008, 18:14
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."

Kardeşim bu ayet normal çiftlerden bahsetmiyor..
Tefsir alimleri bu ayette bahsedilen çiftin Eşcinseller olduğunu söylüyor bunun cezası ile normal bir erkekle kadının cezası ayrı...
Yani bu ayet Normal erkek ile kadının zinasından bahsetmiyor eşcinsel sapıklardan bahsediyor...
Onun için cezası farklı..İşkence cezası var tevbe ederse kurtuluyor..
Ama normal zinada 100 sopa cezasından tevbeyle kurtuluş yok.. ;)

Eşref
05-08-2008, 18:23
arkadaslar yanlışım düzelttim sanıyorum hakkınızı helal edin !!!

Kardeşim köle'ye 40 sopa vuruluyormuş :)


Kanunname-i Sultani Ber Muceb-i Örf-i Osmani'de zina suçunun cezası sadece paraydı. Hapis cezası bile yok. Nerdeyse tüm Osmanlı kanunnamelerinde içki içmek yasak değildi. Cezası yoktu. Bunların neresi şeriat?



Bu konuda genel manada ifrat ve tefrit yaklaşımları terketmek lazım.

Osmanlı uyguladı diye, Osmanlı uleması fetva verdi diye herhangi bir uygulama şerren uygundur diye almak da; Osmanlı hükümdarları külliyen şeriatı kendi arzularına uygun kullanmışlardır diye almak da yanlış bana göre.

Allah hepimize mutedil bir bakış versin.

Paylaşım sahiplerine teşekkürler.


Lügat kardeşim, vallahi tüm kitaplarımı döktüm. Konu çok iyi oldu bizim için. Tekrar araştırma şansı bulduk.

Enfal
05-08-2008, 18:24
Saraydaki kadınlar padişah hanımı olmak için değil padişah olacak çocuğun validesi olmak için uğraşıyorlardı. Bu yüzden rakiplerini zehirledikleri söylenir. Yani Lügat'ın da dediği gibi bakılmalıdır olaya.

Eşref
05-08-2008, 18:35
Bu konuda genel manada ifrat ve tefrit yaklaşımları terketmek lazım.

Osmanlı uyguladı diye, Osmanlı uleması fetva verdi diye herhangi bir uygulama şerren uygundur diye almak da; Osmanlı hükümdarları külliyen şeriatı kendi arzularına uygun kullanmışlardır diye almak da yanlış bana göre..


Benim kesin ifadeler kullanmamın sebebi şeriatin kurallarının mutlak olmasıdır. Eğer bir kısmını uygular, bir kısmını uygulamazsanız bence şeriati uyguladığınızı söyleyemezsiniz. Mesela imanın şartları mutlaktır. 5 vakit namaz bile kılsa, bir insan hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmıyorsa, müslüman olamaz. Bunun gibi. Din ince bir konudur ama. Yanlış düşünüyorsam Rabbimin affına sığınırım. Sadece kendi fikrim.

Bostancı
05-08-2008, 18:38
arkadaslar yanlışım düzelttim sanıyorum hakkınızı helal edin !!!

Kardeşim köle'ye 40 sopa vuruluyormuş :)


Kanunname-i Sultani Ber Muceb-i Örf-i Osmani'de zina suçunun cezası sadece paraydı. Hapis cezası bile yok. Nerdeyse tüm Osmanlı kanunnamelerinde içki içmek yasak değildi. Cezası yoktu. Bunların neresi şeriat?



Bu konuda genel manada ifrat ve tefrit yaklaşımları terketmek lazım.

Osmanlı uyguladı diye, Osmanlı uleması fetva verdi diye herhangi bir uygulama şerren uygundur diye almak da; Osmanlı hükümdarları külliyen şeriatı kendi arzularına uygun kullanmışlardır diye almak da yanlış bana göre.

Allah hepimize mutedil bir bakış versin.

Paylaşım sahiplerine teşekkürler.


Lügat kardeşim, vallahi tüm kitaplarımı döktüm. Konu çok iyi oldu bizim için. Tekrar araştırma şansı bulduk.

Kardeşim Osmanlı Devletinin ceza hukuku tanzimattan önce ve tanzimattan sonra olarak ikiye ayrılmaktadır. Tanzimattan önce genel olarak İslam hukukuna göre karar alınırken tanzimattan sonra ise Avrupaya özgü bir ceza hukuk sistemine yönelme olmuştur.
Osmanlı'da işlenen zina ve hırsızlık gibi suçlara uygulana şeri cezalara bir çok örnek vardır...
Senin dediğin ceza sistemi muhtemelen tanzimattan sonradır.. ;)

Eşref
05-08-2008, 18:43
Hayır, 2. Beyazid dönemine ait. Fatih'in ölümünden hemen sonra çıkarılmış.

LüGaT
05-08-2008, 18:44
Karaeşref kardeşim dediğin gibi şeriate uygun kararlar verilmişse, verilmemiştir. Ki 600 yıllık bir medeniyette en bilginlerinden bile yanlış fetva vermiş olanlar olabilir.

Yanlış fetva verenleri minnetle saygıyla anarız ama yanlışlarını bilmek de boynumuzun borcudur. Çünkü biz "atalarımızın dinine" inanmıyoruz ;)

Osmanlıyı sevelim ama hakikati daha da çok sevelim. En çok hakikati sevelim ;)

ENGİNEER
05-08-2008, 18:46
Karaeşref kardeşim dediğin gibi şeriate uygun kararlar verilmişse, verilmemiştir. Ki 600 yıllık bir medeniyette en bilginlerinden bile yanlış fetva vermiş olanlar olabilir.

Yanlış fetva verenleri minnetle saygıyla anarız ama yanlışlarını bilmek de boynumuzun borcudur. Çünkü biz "atalarımızın dinine" inanmıyoruz ;)

Osmanlıyı sevelim ama hakikati daha da çok sevelim. En çok hakikati sevelim ;)
Konuyu açmamın nedeni tam olarak buydu işte...Atalarımızı sevelim ama varsa yanlışlarını söyleyelim...

Gerçi ben kardeş katli konusunda gayet doyurucu cevaplar aldım fakat yinede bu kanun aslında hiç olmamalıydı çünkü dopru olan seçimle birilerini başa getirmek...

Eşref
05-08-2008, 18:55
Karaeşref kardeşim dediğin gibi şeriate uygun kararlar verilmişse, verilmemiştir. Ki 600 yıllık bir medeniyette en bilginlerinden bile yanlış fetva vermiş olanlar olabilir.

Yanlış fetva verenleri minnetle saygıyla anarız ama yanlışlarını bilmek de boynumuzun borcudur. Çünkü biz "atalarımızın dinine" inanmıyoruz ;)

Osmanlıyı sevelim ama hakikati daha da çok sevelim. En çok hakikati sevelim ;)


Hiçbir zaman hakikatten sapmamayı Allah nasip etsin bize. Çok güzel yazmışsın.

Müntesip
05-08-2008, 19:01
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."

Kardeşim bu ayet normal çiftlerden bahsetmiyor..
Tefsir alimleri bu ayette bahsedilen çiftin Eşcinseller olduğunu söylüyor bunun cezası ile normal bir erkekle kadının cezası ayrı...
Yani bu ayet Normal erkek ile kadının zinasından bahsetmiyor eşcinsel sapıklardan bahsediyor...
Onun için cezası farklı..İşkence cezası var tevbe ederse kurtuluyor..
Ama normal zinada 100 sopa cezasından tevbeyle kurtuluş yok.. ;)


konu sogumasın :)
şimdi bu ayet kur'an-ı kerimde açıkça belirtilmemekle beraber dediğiniz gibi tefsir alimlerince eşcinsel sapıklara indirilmiştir. ancak;
nisa suresi 15. ayet'(Zina suçu işleyen kadınlarınızın aleyhinde dört kişinin şahitliklerine başvurunuz. Eğer dört kişi aleyhte şahitlik ederse o kadınları, ölünceye kadar ya da Allah kendileri hakkında başka bir yol gösterinceye kadar evlerinizden dışarı salmayınız.)te normal sapıklara verilen hükmün ardında yazılması ve sonunda da "Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir." ayetinin bulunması acaba normal sapıkları bu kapsama sokmaz mı ?

Müntesip
05-08-2008, 19:02
Osmanlıyı sevelim ama hakikati daha da çok sevelim. En çok hakikati sevelim ;)


çok orjinal ve hakkaniyetli bir söz kardeşim :-* +1

LüGaT
05-08-2008, 19:04
Osmanlıyı sevelim ama hakikati daha da çok sevelim. En çok hakikati sevelim ;)


çok orjinal ve hakkaniyetli bir söz kardeşim :-* +1


Bana ait değil :-[ Orijinalini söyleyen zatı şuan hatırlayamadım. Sağolun :-*

Bostancı
05-08-2008, 21:09
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."

Kardeşim bu ayet normal çiftlerden bahsetmiyor..
Tefsir alimleri bu ayette bahsedilen çiftin Eşcinseller olduğunu söylüyor bunun cezası ile normal bir erkekle kadının cezası ayrı...
Yani bu ayet Normal erkek ile kadının zinasından bahsetmiyor eşcinsel sapıklardan bahsediyor...
Onun için cezası farklı..İşkence cezası var tevbe ederse kurtuluyor..
Ama normal zinada 100 sopa cezasından tevbeyle kurtuluş yok.. ;)


konu sogumasın :)
şimdi bu ayet kur'an-ı kerimde açıkça belirtilmemekle beraber dediğiniz gibi tefsir alimlerince eşcinsel sapıklara indirilmiştir. ancak;
nisa suresi 15. ayet'(Zina suçu işleyen kadınlarınızın aleyhinde dört kişinin şahitliklerine başvurunuz. Eğer dört kişi aleyhte şahitlik ederse o kadınları, ölünceye kadar ya da Allah kendileri hakkında başka bir yol gösterinceye kadar evlerinizden dışarı salmayınız.)te normal sapıklara verilen hükmün ardında yazılması ve sonunda da "Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir." ayetinin bulunması acaba normal sapıkları bu kapsama sokmaz mı ?

Kardeşim bu ayette Kadının kadınla olan ilişkisinden bahsediyormuş:)
Şimdi fıkıh kitabına baktım Nisa 15 hakkında şu yazıyor..
"Nisa 15'de geçen fuhuş yapan kadınlar,ifadesi kadının kadına teması demek olan seviciliktir.Onlara erkeklerden 4 şahit bulunuz.Eğer 4 erkek şahitlik yaparsa temasda bulunduğu kadından ayrı olarak ölünceye kadar veya Allah onlara tevbe ile bir çıkış yolu verinceye kadar veya böyle bir kadınla evlenecek bir erkekle evleninceye kadar onları evlerinde hapsediniz demektir"(Hayatı ve hayatımızı saran İslam)
Yani bu ayette'de Eşcinsel kadınlardan bahsediliyor ;)

Eşref
05-09-2008, 12:23
"Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir."

Kardeşim bu ayet normal çiftlerden bahsetmiyor..
Tefsir alimleri bu ayette bahsedilen çiftin Eşcinseller olduğunu söylüyor bunun cezası ile normal bir erkekle kadının cezası ayrı...
Yani bu ayet Normal erkek ile kadının zinasından bahsetmiyor eşcinsel sapıklardan bahsediyor...
Onun için cezası farklı..İşkence cezası var tevbe ederse kurtuluyor..
Ama normal zinada 100 sopa cezasından tevbeyle kurtuluş yok.. ;)


konu sogumasın :)
şimdi bu ayet kur'an-ı kerimde açıkça belirtilmemekle beraber dediğiniz gibi tefsir alimlerince eşcinsel sapıklara indirilmiştir. ancak;
nisa suresi 15. ayet'(Zina suçu işleyen kadınlarınızın aleyhinde dört kişinin şahitliklerine başvurunuz. Eğer dört kişi aleyhte şahitlik ederse o kadınları, ölünceye kadar ya da Allah kendileri hakkında başka bir yol gösterinceye kadar evlerinizden dışarı salmayınız.)te normal sapıklara verilen hükmün ardında yazılması ve sonunda da "Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir." ayetinin bulunması acaba normal sapıkları bu kapsama sokmaz mı ?

Kardeşim bu ayette Kadının kadınla olan ilişkisinden bahsediyormuş:)
Şimdi fıkıh kitabına baktım Nisa 15 hakkında şu yazıyor..
"Nisa 15'de geçen fuhuş yapan kadınlar,ifadesi kadının kadına teması demek olan seviciliktir.Onlara erkeklerden 4 şahit bulunuz.Eğer 4 erkek şahitlik yaparsa temasda bulunduğu kadından ayrı olarak ölünceye kadar veya Allah onlara tevbe ile bir çıkış yolu verinceye kadar veya böyle bir kadınla evlenecek bir erkekle evleninceye kadar onları evlerinde hapsediniz demektir"(Hayatı ve hayatımızı saran İslam)
Yani bu ayette'de Eşcinsel kadınlardan bahsediliyor ;)


Kur'an ne kadar ince, ne kadar derin. Sözlerin bunu bizlere birkez daha hatırlattığı. Sağolasın Bostancı +1

mehmetakif24
10-14-2008, 23:58
yaw düşününki eğer kardeşin ölmezse islam dini tehlikeye girecek şeriat diye bişey kalmayacak siz hala şeriatla yönetilen bir devlette bu nasıl olur diye tartısıyorsunuz. Devletin bekası için kardeş katli vaciptir kelimesi çok doğrudur gel gelelim Osmanlı Allahın kılıcı olarak nitelendiriliyordu.