hiperaktif
05-22-2008, 17:22
Kristof Kolomb'un Gerçek Yüzü !?!
Kuran'da, çok dikkat çekici bir biçimde, sürekli olarak "İsrailoğulları"ndan söz edilir. Allah Kuran'da,
"İsrailoğulları"nın en çok "dünya hırsı"na sahip olan topluluk olduğunu (Bakara Suresi, 96); kendilerini
diğer insanlardan üstün gördüklerini (Cum'a Suresi, 6); diğer insanların "mallarını haksızlıkla yediklerini"
ve onları faiz yoluyla sömürdüklerini (Nisa Suresi, 161); peygamberleri "öldürdüklerini" (Al-i İmran
Suresi, 183); yeryüzünde savaş çıkarıp "bozgunculuğa çalıştıklarını" (Maide Suresi, 64); kendi soydaşlarını
da öldürdüklerini veya yurtlarından sürdüklerini (Bakara, 84-85); "zalim" olduklarını (Bakara Suresi, 59);
sıkça "ihanet" ettiklerini (Maide Suresi, 13); İslam'a "kin ve hınç" beslediklerini (Nisa Suresi, 46);
Müslümanlara karşı "düzen" kurduklarını (Al-i İmran Suresi, 54); Müslümanlar için "en şiddetli düşman"
olduklarını (Maide Suresi, 82); "küfre sapanlarla dostluklar kurdukları"nı (Maide Suresi, 80); insanlara
"zulüm" yaptıklarını ve onları "Allah'ın yolundan" alıkoyduklarını (Nisa Suresi, 160) bildirir.
Kristof Kolomb'un Bilinmeyen Öyküsü
Amerika'yı "keşfeden" ve kendisinden 5 yüzyıl sonra ortaya çıkacak olan Yeni Düzen'e bu şekilde bir anlamda "babalık"
yapan Kristof Kolomb kimdi acaba? Niçin çok daha önceden bulunmuş olmasına rağmen, asırlar boyu bu kıtayı yeni
"keşfetmiş" bir kişi olarak tanındı? Yola çıkarken amacı neydi? Hakkında sayısız kitap yazılan, filmler çevrilen ve bu
"resmi" bilgilerin hemen hepsinde bir Hıristiyan misyoneri olarak tanıtılan Kolomb, aslında bir Yahudi... Yahudi yazar David
M. Eichhorn, şöyle diyor: "Aslında ismi Colombus değildi. Genova'da doğmuş bir İtalyan da değildi. Asıl ismi Juan Colon
olan ve Pantevedra yakınlarında doğmuş olan bir İspanyol Yahudisiydi."
Kolomb ne bir misyoner, ne de bir maceracıydı. Yeni Dünya'nın kaşifi, gerçekte bir Yahudi... İşte Kolomb'un gerçek kimliğini açığa
vuran iki şifre: altta, İmzasında yer alan İbranice "bet" ve "he" harfleri, yani "Yehova kutsaldır". Üstte ise, sol eliyle yaptığı ve o
dönemde İspanya'daki Yahudi dönmelerinin (konversorlar) birbirlerini tanımak için kullandıkları işaret.
_313_
Standart
Kristof Kolomb'un Gerçek Yüzü !?!
Kuran'da, çok dikkat çekici bir biçimde, sürekli olarak "İsrailoğulları"ndan söz edilir. Allah Kuran'da,
"İsrailoğulları"nın en çok "dünya hırsı"na sahip olan topluluk olduğunu (Bakara Suresi, 96); kendilerini
diğer insanlardan üstün gördüklerini (Cum'a Suresi, 6); diğer insanların "mallarını haksızlıkla yediklerini"
ve onları faiz yoluyla sömürdüklerini (Nisa Suresi, 161); peygamberleri "öldürdüklerini" (Al-i İmran
Suresi, 183); yeryüzünde savaş çıkarıp "bozgunculuğa çalıştıklarını" (Maide Suresi, 64); kendi soydaşlarını
da öldürdüklerini veya yurtlarından sürdüklerini (Bakara, 84-85); "zalim" olduklarını (Bakara Suresi, 59);
sıkça "ihanet" ettiklerini (Maide Suresi, 13); İslam'a "kin ve hınç" beslediklerini (Nisa Suresi, 46);
Müslümanlara karşı "düzen" kurduklarını (Al-i İmran Suresi, 54); Müslümanlar için "en şiddetli düşman"
olduklarını (Maide Suresi, 82); "küfre sapanlarla dostluklar kurdukları"nı (Maide Suresi, 80); insanlara
"zulüm" yaptıklarını ve onları "Allah'ın yolundan" alıkoyduklarını (Nisa Suresi, 160) bildirir.
Kristof Kolomb'un Bilinmeyen Öyküsü
Amerika'yı "keşfeden" ve kendisinden 5 yüzyıl sonra ortaya çıkacak olan Yeni Düzen'e bu şekilde bir anlamda "babalık"
yapan Kristof Kolomb kimdi acaba? Niçin çok daha önceden bulunmuş olmasına rağmen, asırlar boyu bu kıtayı yeni
"keşfetmiş" bir kişi olarak tanındı? Yola çıkarken amacı neydi? Hakkında sayısız kitap yazılan, filmler çevrilen ve bu
"resmi" bilgilerin hemen hepsinde bir Hıristiyan misyoneri olarak tanıtılan Kolomb, aslında bir Yahudi... Yahudi yazar David
M. Eichhorn, şöyle diyor: "Aslında ismi Colombus değildi. Genova'da doğmuş bir İtalyan da değildi. Asıl ismi Juan Colon
olan ve Pantevedra yakınlarında doğmuş olan bir İspanyol Yahudisiydi."
Kolomb ne bir misyoner, ne de bir maceracıydı. Yeni Dünya'nın kaşifi, gerçekte bir Yahudi... İşte Kolomb'un gerçek kimliğini açığa
vuran iki şifre: altta, İmzasında yer alan İbranice "bet" ve "he" harfleri, yani "Yehova kutsaldır". Üstte ise, sol eliyle yaptığı ve o
dönemde İspanya'daki Yahudi dönmelerinin (konversorlar) birbirlerini tanımak için kullandıkları işaret.
Ünlü bir İspanyol 'Kolomb uzmanı' olan Consuelo Varela'ya göre: 'Kolomb Eski Ahit'i neredeyse ezbere bilirdi. Aynı sosyal
sınıfa mensup bir Katolik için böyle bir şey sözkonusu olamazdı. Üstelik ünlü gemicinin en büyük düşü Kudüs Tapınağı'nı
yeniden inşa etmekti. Oysa Katolik kilisesine göre, İsa Yahudileri lanetlemişti, Tapınak bir daha asla inşa edilemeyecekti.
Altta "Süleyman (a.s.) Mabedi"nin bir resmi:
Bugün Kristof Kolomb'un Yahudiliği artık tartışma götürmez bir olgudur.
Kolomb'un Muharref Tevrat'ı ezbere bilecek kadar dindar bir Yahudi olmasının yanında,
kendine hedef olarak da Süleyman Tapınağı'nın yeniden inşasını seçmiş olması ilginç değil mi?
Kabalacı Kolomb, Kudüs Tapınağı'nı İnşa Etme Yolunda...
Kolomb'un "kutsal ve Siyonist" amaçları çeşitli Yahudi kaynaklarında vurgulanıyor. David M. Eichhorn, şöyle diyor:
"Kolomb, gerçekte Yeni Dünya için ayrılıyordu. Aslında bu Yeni Dünya'nın varlığını önceki Vikingli kaşiflerin
araştırmalarından biliyordu. Esas gizli amacı, güçlü Yahudi dostları için bir yer bulmaktı."
Amerikan The New Republic dergisinin yazdığına göre, Yahudi tarihçi Simon Wiesenthal da Kolomb'un İspanya'dan
sürülen Yahudilere yeni bir yurt bulmak için yola çıktığına inanır. Buna göre Kolomb'un amaçlarının başında Osmanlı (yani
İslam) karşıtı bir cephe oluşturma ve Kudüs'teki Kutsal Süleyman Tapınağını inşa etmek için "finansman" bulma özlemi
Geliyordu.
Kolomb'un yolculuğunun amaçları:
1. Hıristiyan Kral Prester John'a ulaşarak Osmanlı'ya karşı ikinci bir cephe açmak.
2. Kutsal yerleri kurtararak, 'Süleyman Tapınağı'nı yeniden inşa etmek...
Kolomb'un 1481 yılında tuttuğu günlüğünde Flavius Josephus'dan bölümler var. Josephus'un notları arasında 'Ophir'
ülkesinden bahsediliyor. (Altın ülke) Zengin altın yatakları olan bu ülkeden çıkaracağı altın ve elmas ile Süleyman Mabedi'ni
yeniden inşa ettirmeyi düşünüyordu.
Kolomb'un Kabalacı oluşu, yolculuğuna bir de metafizik boyut katmaktadır kuşkusuz. Bunun bazı görünür işaretleri de
vardır. "Yahudi Ansiklopedisi" Encyclopaedia Judaica, Kolomb'dan sözederken, onun yola çıkarken ilginç bir Yahudi
ritüelini uyguladığını bildiriyor: Kolomb, bütün hazırlıklar tamam olmasına rağmen, yola çıkmak için tam bir gün görünür
hiçbir neden olmamasına rağmen beklemişti. Judaica, Kolomb'un yola çıkmaktan uzak durduğu günün, Yahudi takvimine
göre Av ayının dokuzu olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü Av ayının dokuzu, Süleyman Tapınağı'nın yıkıldığı gündür ve bu gün
Yahudiler oruç tutarak Tapınak'ın yıkılışının yasını tutarlar.
Anlaşılan Kabalacı Kolomb, kutsal yolculuğunun tarihini de, kutsal Yahudi geleneklerine göre belirlemiştir. Mesih Planı'nın
anahtarı olan Süleyman Tapınağı ile ilgili geleneklere... Tapınak'ın yıkıldığı günü dini kurallara uygun olarak yas tutarak
geçiren Kolomb, ertesi gün Yeni Dünya'ya doğru yola çıkmıştır; Tapınak'ın bir kez daha inşa edilmesi için düzenlenen
Mesih Planı'nın ilk adımını atarak...
Üstte Kolomb'un Amerika topraklarına ayak basışını tasvir eden, 1493 tarihli "La lettera del isole che ha trovato il re di Spagna"
adlı bir gravür yer alıyor. İlginç olan, gravürün Kolomb'un gerçek kimliğini açığa çıkarır bir biçimde Kabalistik mesajlar taşıması.
8 Mart 1988 tarihli Şalom'a göre resmin sol alt köşesinde elinde asayla oturan ve Kolomb'un keşfini "kutsuyor" gözüken kişi,
"Kral David". Sol üst köşede bulutların üstünde yer alan şeklin ise, On Emir tabletlerini taşıyan Hz. Musa'yı temsil ettiği bildiriliyor.
Gravürün en can alıcı şekli ise, Kolomb'un gemisi Santa Maria'nın ortasına yerleştirilmiş olan Palmiye ağacı. Çünkü bu ağaç, Yahudi
mistisizmi uzmanı Gershom Sholem'in bildirdiğine göre, çok önemli bir şemayı temsil ediyor: SERİFOT'u, yani Kabalacıların "tarihe
yön verme" aygıtı olarak gördükleri büyü şemasını. Şalom, ayrıca gravürün değişik yerlerinde gizlenmiş olan bazı İbranice harflerin
varlığından söz ediyor. Çoğunun anlamı halen çözülememiş...
Mesih İçin Gerekli İlk Kehanet: 'Dünyanın Dört Bir Yanına Dağılmak'...
Yahudi inancına göre bu kehanetlerin başında ise, Yahudilerin tüm dünyaya yayılmış olmaları şartı geliyordu.
Encyclopaedia Judaica, bu inancı şöyle bildiriyor: "Mesih'in tekrar gelişine dair olan kehanet,
ancak Yahudilerin dünyanın dört bir yanına yayılmaları ile gerçekleşebilecekti."
Kendilerine başlıca hedef olarak Mesih'in gelişiyle ilgili kehanetleri gerçekleştirmeyi edinen Kabalacılar, kuşkusuz bu
önemli kehanete karşı kayıtsız kalamazlardı. O dönemde Yahudiler "dünyanın dört bir yanına" dağılmış durumda değildiler.
Hatta Avrupa'nın pek çok ülkesinde bile Yahudi yoktu. Doğu Avrupa'da Aşkenaz Yahudileri vardı. En yoğun Yahudi nüfusu
ise Kabala diyarı İspanya'da yaşayan Sefarad Yahudileriydi. Eğer Mesih'in gelişi için gerekli olan kehanet yerine
getirilecek, yani Yahudiler "dünyanın dört bir yanına" yayılacaksa, bu İspanya'dan olmalıydı.
Ama bu iş nasıl olacaktı?... İspanya'da yaşayan Yahudiler, doğal olarak, sırf Kabalacılar öyle istedi diye evlerini bırakıp
"dünyanın dört bir yanına" gitmezlerdi ki. Hem Yahudiler idealist davranıp böyle bir göçü kabul etseler bile, Kabalacıların
isteğiyle gerçekleşecek bir yayılma biraz dikkat çekici olmaz mıydı? Böyle bir yolculuğun ardındaki niyet ortaya çıkmaz
mıydı? Hem sonra hangi ülkenin hükümdarı durup dururken kapısında bitiveren Yahudileri kabul ederdi? Yahudiler onlara
"kehanet gereği dünyanın dört bir yanına yayılmamız gerekiyor, bizi kabul eder misiniz" mi diyeceklerdi?
İşte işin asıl ilginç yanı buydu. Çünkü Kolomb "Yahudiler için iyi bir yer" aramak üzere yola çıkarken, İspanyol Yahudileri de
Mesih'in dönüşüyle ilgili kehanete uygun olarak İspanya'dan çıkıp "dünyaya yayılmak" üzereydiler: Sefaradlar, İspanya'dan
sürülüyorlardı... Şalom, bu "dramatik" sürgünü şöyle anlatıyor
1452'de (Yahudi tarihi) 2 Ağustos'u, 3 Ağustos'a bağlayan gece aslında olup bitenler neydi? O gece 'Taşa be av' dı, yani
Yahudilere İspanya'dan çıkmaları için tanınan sürenin son günüydü... O gece Kristof Kolomb bilinmeyene yolculuğunun
saatini hesaplamıştı... Amiral gemisinde gizlenerek yola çıkan bu insanlar kimdi? Hangi umutların taşıyıcılarıydılar?
İspanya'dan kovulduktan sonra hangi yeni barınakları düşlüyorlardı? Hangi 'Gan-Eden' (yeryüzü cenneti)di onları
bekleyen?
Evet, Kolomb, Mesih'in gelmesinin bir şartı olan Süleyman Mabedi'nin inşası için denize açılırken, Mesih'in gelmesinin bir
başka şartı da yanıbaşında gerçekleşiyor, Sefarad Yahudileri İspanya'dan sürgün edilerek "dünyanın dört bir yanına"
dağılıyorlardı.
Engizisyon'un bir numaralı ismine, üstte sözünü ettiğimiz Torquemada'ya baktığımızda yine ilginç bir gerçekle karşılaşırız:
Garip ama gerçek, sürgünü kışkırtan diğer iki önemli isim gibi, "büyük Yahudi düşmanı" Torquemada da Yahudi asıllıdır!
Gerçekten Kolomb mu Keşfetti?
İspanya'da bunlar olurken, Kolomb, emrine verilen üç gemiyle birlikte aylar sonra Batı Hint adalarına ulaşarak karaya çıktı.
O günden sonra da dünyanın resmi tarihine, zoru başaran korkusuz denizci, Yeni Dünya'yı bulan büyük kaşif ve de
dünyanın kaderini etkileyen unutulmaz isim olarak geçti. Peki acaba gerçekten Kolomb böylesine büyük bir iş başarmış
mıydı? Diğer deyişle, Amerika'yı gerçekten o mu keşfetmişti? Elinde hiçbir bilgi, harita, vs. yokken dünyanın bilinmeyen
denizlerine korkusuzca mı açılmıştı?... Hayır. Kolomb anlatıldığının aksine yola yalnızca cesaret ve önsezilerine
dayanarak çıkmadı. Yeni Dünya'nın yolunu ona gösteren, fakat gizli tuttuğu önemli haritalar edinmişti.
Kuran'da, çok dikkat çekici bir biçimde, sürekli olarak "İsrailoğulları"ndan söz edilir. Allah Kuran'da,
"İsrailoğulları"nın en çok "dünya hırsı"na sahip olan topluluk olduğunu (Bakara Suresi, 96); kendilerini
diğer insanlardan üstün gördüklerini (Cum'a Suresi, 6); diğer insanların "mallarını haksızlıkla yediklerini"
ve onları faiz yoluyla sömürdüklerini (Nisa Suresi, 161); peygamberleri "öldürdüklerini" (Al-i İmran
Suresi, 183); yeryüzünde savaş çıkarıp "bozgunculuğa çalıştıklarını" (Maide Suresi, 64); kendi soydaşlarını
da öldürdüklerini veya yurtlarından sürdüklerini (Bakara, 84-85); "zalim" olduklarını (Bakara Suresi, 59);
sıkça "ihanet" ettiklerini (Maide Suresi, 13); İslam'a "kin ve hınç" beslediklerini (Nisa Suresi, 46);
Müslümanlara karşı "düzen" kurduklarını (Al-i İmran Suresi, 54); Müslümanlar için "en şiddetli düşman"
olduklarını (Maide Suresi, 82); "küfre sapanlarla dostluklar kurdukları"nı (Maide Suresi, 80); insanlara
"zulüm" yaptıklarını ve onları "Allah'ın yolundan" alıkoyduklarını (Nisa Suresi, 160) bildirir.
Kristof Kolomb'un Bilinmeyen Öyküsü
Amerika'yı "keşfeden" ve kendisinden 5 yüzyıl sonra ortaya çıkacak olan Yeni Düzen'e bu şekilde bir anlamda "babalık"
yapan Kristof Kolomb kimdi acaba? Niçin çok daha önceden bulunmuş olmasına rağmen, asırlar boyu bu kıtayı yeni
"keşfetmiş" bir kişi olarak tanındı? Yola çıkarken amacı neydi? Hakkında sayısız kitap yazılan, filmler çevrilen ve bu
"resmi" bilgilerin hemen hepsinde bir Hıristiyan misyoneri olarak tanıtılan Kolomb, aslında bir Yahudi... Yahudi yazar David
M. Eichhorn, şöyle diyor: "Aslında ismi Colombus değildi. Genova'da doğmuş bir İtalyan da değildi. Asıl ismi Juan Colon
olan ve Pantevedra yakınlarında doğmuş olan bir İspanyol Yahudisiydi."
Kolomb ne bir misyoner, ne de bir maceracıydı. Yeni Dünya'nın kaşifi, gerçekte bir Yahudi... İşte Kolomb'un gerçek kimliğini açığa
vuran iki şifre: altta, İmzasında yer alan İbranice "bet" ve "he" harfleri, yani "Yehova kutsaldır". Üstte ise, sol eliyle yaptığı ve o
dönemde İspanya'daki Yahudi dönmelerinin (konversorlar) birbirlerini tanımak için kullandıkları işaret.
_313_
Standart
Kristof Kolomb'un Gerçek Yüzü !?!
Kuran'da, çok dikkat çekici bir biçimde, sürekli olarak "İsrailoğulları"ndan söz edilir. Allah Kuran'da,
"İsrailoğulları"nın en çok "dünya hırsı"na sahip olan topluluk olduğunu (Bakara Suresi, 96); kendilerini
diğer insanlardan üstün gördüklerini (Cum'a Suresi, 6); diğer insanların "mallarını haksızlıkla yediklerini"
ve onları faiz yoluyla sömürdüklerini (Nisa Suresi, 161); peygamberleri "öldürdüklerini" (Al-i İmran
Suresi, 183); yeryüzünde savaş çıkarıp "bozgunculuğa çalıştıklarını" (Maide Suresi, 64); kendi soydaşlarını
da öldürdüklerini veya yurtlarından sürdüklerini (Bakara, 84-85); "zalim" olduklarını (Bakara Suresi, 59);
sıkça "ihanet" ettiklerini (Maide Suresi, 13); İslam'a "kin ve hınç" beslediklerini (Nisa Suresi, 46);
Müslümanlara karşı "düzen" kurduklarını (Al-i İmran Suresi, 54); Müslümanlar için "en şiddetli düşman"
olduklarını (Maide Suresi, 82); "küfre sapanlarla dostluklar kurdukları"nı (Maide Suresi, 80); insanlara
"zulüm" yaptıklarını ve onları "Allah'ın yolundan" alıkoyduklarını (Nisa Suresi, 160) bildirir.
Kristof Kolomb'un Bilinmeyen Öyküsü
Amerika'yı "keşfeden" ve kendisinden 5 yüzyıl sonra ortaya çıkacak olan Yeni Düzen'e bu şekilde bir anlamda "babalık"
yapan Kristof Kolomb kimdi acaba? Niçin çok daha önceden bulunmuş olmasına rağmen, asırlar boyu bu kıtayı yeni
"keşfetmiş" bir kişi olarak tanındı? Yola çıkarken amacı neydi? Hakkında sayısız kitap yazılan, filmler çevrilen ve bu
"resmi" bilgilerin hemen hepsinde bir Hıristiyan misyoneri olarak tanıtılan Kolomb, aslında bir Yahudi... Yahudi yazar David
M. Eichhorn, şöyle diyor: "Aslında ismi Colombus değildi. Genova'da doğmuş bir İtalyan da değildi. Asıl ismi Juan Colon
olan ve Pantevedra yakınlarında doğmuş olan bir İspanyol Yahudisiydi."
Kolomb ne bir misyoner, ne de bir maceracıydı. Yeni Dünya'nın kaşifi, gerçekte bir Yahudi... İşte Kolomb'un gerçek kimliğini açığa
vuran iki şifre: altta, İmzasında yer alan İbranice "bet" ve "he" harfleri, yani "Yehova kutsaldır". Üstte ise, sol eliyle yaptığı ve o
dönemde İspanya'daki Yahudi dönmelerinin (konversorlar) birbirlerini tanımak için kullandıkları işaret.
Ünlü bir İspanyol 'Kolomb uzmanı' olan Consuelo Varela'ya göre: 'Kolomb Eski Ahit'i neredeyse ezbere bilirdi. Aynı sosyal
sınıfa mensup bir Katolik için böyle bir şey sözkonusu olamazdı. Üstelik ünlü gemicinin en büyük düşü Kudüs Tapınağı'nı
yeniden inşa etmekti. Oysa Katolik kilisesine göre, İsa Yahudileri lanetlemişti, Tapınak bir daha asla inşa edilemeyecekti.
Altta "Süleyman (a.s.) Mabedi"nin bir resmi:
Bugün Kristof Kolomb'un Yahudiliği artık tartışma götürmez bir olgudur.
Kolomb'un Muharref Tevrat'ı ezbere bilecek kadar dindar bir Yahudi olmasının yanında,
kendine hedef olarak da Süleyman Tapınağı'nın yeniden inşasını seçmiş olması ilginç değil mi?
Kabalacı Kolomb, Kudüs Tapınağı'nı İnşa Etme Yolunda...
Kolomb'un "kutsal ve Siyonist" amaçları çeşitli Yahudi kaynaklarında vurgulanıyor. David M. Eichhorn, şöyle diyor:
"Kolomb, gerçekte Yeni Dünya için ayrılıyordu. Aslında bu Yeni Dünya'nın varlığını önceki Vikingli kaşiflerin
araştırmalarından biliyordu. Esas gizli amacı, güçlü Yahudi dostları için bir yer bulmaktı."
Amerikan The New Republic dergisinin yazdığına göre, Yahudi tarihçi Simon Wiesenthal da Kolomb'un İspanya'dan
sürülen Yahudilere yeni bir yurt bulmak için yola çıktığına inanır. Buna göre Kolomb'un amaçlarının başında Osmanlı (yani
İslam) karşıtı bir cephe oluşturma ve Kudüs'teki Kutsal Süleyman Tapınağını inşa etmek için "finansman" bulma özlemi
Geliyordu.
Kolomb'un yolculuğunun amaçları:
1. Hıristiyan Kral Prester John'a ulaşarak Osmanlı'ya karşı ikinci bir cephe açmak.
2. Kutsal yerleri kurtararak, 'Süleyman Tapınağı'nı yeniden inşa etmek...
Kolomb'un 1481 yılında tuttuğu günlüğünde Flavius Josephus'dan bölümler var. Josephus'un notları arasında 'Ophir'
ülkesinden bahsediliyor. (Altın ülke) Zengin altın yatakları olan bu ülkeden çıkaracağı altın ve elmas ile Süleyman Mabedi'ni
yeniden inşa ettirmeyi düşünüyordu.
Kolomb'un Kabalacı oluşu, yolculuğuna bir de metafizik boyut katmaktadır kuşkusuz. Bunun bazı görünür işaretleri de
vardır. "Yahudi Ansiklopedisi" Encyclopaedia Judaica, Kolomb'dan sözederken, onun yola çıkarken ilginç bir Yahudi
ritüelini uyguladığını bildiriyor: Kolomb, bütün hazırlıklar tamam olmasına rağmen, yola çıkmak için tam bir gün görünür
hiçbir neden olmamasına rağmen beklemişti. Judaica, Kolomb'un yola çıkmaktan uzak durduğu günün, Yahudi takvimine
göre Av ayının dokuzu olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü Av ayının dokuzu, Süleyman Tapınağı'nın yıkıldığı gündür ve bu gün
Yahudiler oruç tutarak Tapınak'ın yıkılışının yasını tutarlar.
Anlaşılan Kabalacı Kolomb, kutsal yolculuğunun tarihini de, kutsal Yahudi geleneklerine göre belirlemiştir. Mesih Planı'nın
anahtarı olan Süleyman Tapınağı ile ilgili geleneklere... Tapınak'ın yıkıldığı günü dini kurallara uygun olarak yas tutarak
geçiren Kolomb, ertesi gün Yeni Dünya'ya doğru yola çıkmıştır; Tapınak'ın bir kez daha inşa edilmesi için düzenlenen
Mesih Planı'nın ilk adımını atarak...
Üstte Kolomb'un Amerika topraklarına ayak basışını tasvir eden, 1493 tarihli "La lettera del isole che ha trovato il re di Spagna"
adlı bir gravür yer alıyor. İlginç olan, gravürün Kolomb'un gerçek kimliğini açığa çıkarır bir biçimde Kabalistik mesajlar taşıması.
8 Mart 1988 tarihli Şalom'a göre resmin sol alt köşesinde elinde asayla oturan ve Kolomb'un keşfini "kutsuyor" gözüken kişi,
"Kral David". Sol üst köşede bulutların üstünde yer alan şeklin ise, On Emir tabletlerini taşıyan Hz. Musa'yı temsil ettiği bildiriliyor.
Gravürün en can alıcı şekli ise, Kolomb'un gemisi Santa Maria'nın ortasına yerleştirilmiş olan Palmiye ağacı. Çünkü bu ağaç, Yahudi
mistisizmi uzmanı Gershom Sholem'in bildirdiğine göre, çok önemli bir şemayı temsil ediyor: SERİFOT'u, yani Kabalacıların "tarihe
yön verme" aygıtı olarak gördükleri büyü şemasını. Şalom, ayrıca gravürün değişik yerlerinde gizlenmiş olan bazı İbranice harflerin
varlığından söz ediyor. Çoğunun anlamı halen çözülememiş...
Mesih İçin Gerekli İlk Kehanet: 'Dünyanın Dört Bir Yanına Dağılmak'...
Yahudi inancına göre bu kehanetlerin başında ise, Yahudilerin tüm dünyaya yayılmış olmaları şartı geliyordu.
Encyclopaedia Judaica, bu inancı şöyle bildiriyor: "Mesih'in tekrar gelişine dair olan kehanet,
ancak Yahudilerin dünyanın dört bir yanına yayılmaları ile gerçekleşebilecekti."
Kendilerine başlıca hedef olarak Mesih'in gelişiyle ilgili kehanetleri gerçekleştirmeyi edinen Kabalacılar, kuşkusuz bu
önemli kehanete karşı kayıtsız kalamazlardı. O dönemde Yahudiler "dünyanın dört bir yanına" dağılmış durumda değildiler.
Hatta Avrupa'nın pek çok ülkesinde bile Yahudi yoktu. Doğu Avrupa'da Aşkenaz Yahudileri vardı. En yoğun Yahudi nüfusu
ise Kabala diyarı İspanya'da yaşayan Sefarad Yahudileriydi. Eğer Mesih'in gelişi için gerekli olan kehanet yerine
getirilecek, yani Yahudiler "dünyanın dört bir yanına" yayılacaksa, bu İspanya'dan olmalıydı.
Ama bu iş nasıl olacaktı?... İspanya'da yaşayan Yahudiler, doğal olarak, sırf Kabalacılar öyle istedi diye evlerini bırakıp
"dünyanın dört bir yanına" gitmezlerdi ki. Hem Yahudiler idealist davranıp böyle bir göçü kabul etseler bile, Kabalacıların
isteğiyle gerçekleşecek bir yayılma biraz dikkat çekici olmaz mıydı? Böyle bir yolculuğun ardındaki niyet ortaya çıkmaz
mıydı? Hem sonra hangi ülkenin hükümdarı durup dururken kapısında bitiveren Yahudileri kabul ederdi? Yahudiler onlara
"kehanet gereği dünyanın dört bir yanına yayılmamız gerekiyor, bizi kabul eder misiniz" mi diyeceklerdi?
İşte işin asıl ilginç yanı buydu. Çünkü Kolomb "Yahudiler için iyi bir yer" aramak üzere yola çıkarken, İspanyol Yahudileri de
Mesih'in dönüşüyle ilgili kehanete uygun olarak İspanya'dan çıkıp "dünyaya yayılmak" üzereydiler: Sefaradlar, İspanya'dan
sürülüyorlardı... Şalom, bu "dramatik" sürgünü şöyle anlatıyor
1452'de (Yahudi tarihi) 2 Ağustos'u, 3 Ağustos'a bağlayan gece aslında olup bitenler neydi? O gece 'Taşa be av' dı, yani
Yahudilere İspanya'dan çıkmaları için tanınan sürenin son günüydü... O gece Kristof Kolomb bilinmeyene yolculuğunun
saatini hesaplamıştı... Amiral gemisinde gizlenerek yola çıkan bu insanlar kimdi? Hangi umutların taşıyıcılarıydılar?
İspanya'dan kovulduktan sonra hangi yeni barınakları düşlüyorlardı? Hangi 'Gan-Eden' (yeryüzü cenneti)di onları
bekleyen?
Evet, Kolomb, Mesih'in gelmesinin bir şartı olan Süleyman Mabedi'nin inşası için denize açılırken, Mesih'in gelmesinin bir
başka şartı da yanıbaşında gerçekleşiyor, Sefarad Yahudileri İspanya'dan sürgün edilerek "dünyanın dört bir yanına"
dağılıyorlardı.
Engizisyon'un bir numaralı ismine, üstte sözünü ettiğimiz Torquemada'ya baktığımızda yine ilginç bir gerçekle karşılaşırız:
Garip ama gerçek, sürgünü kışkırtan diğer iki önemli isim gibi, "büyük Yahudi düşmanı" Torquemada da Yahudi asıllıdır!
Gerçekten Kolomb mu Keşfetti?
İspanya'da bunlar olurken, Kolomb, emrine verilen üç gemiyle birlikte aylar sonra Batı Hint adalarına ulaşarak karaya çıktı.
O günden sonra da dünyanın resmi tarihine, zoru başaran korkusuz denizci, Yeni Dünya'yı bulan büyük kaşif ve de
dünyanın kaderini etkileyen unutulmaz isim olarak geçti. Peki acaba gerçekten Kolomb böylesine büyük bir iş başarmış
mıydı? Diğer deyişle, Amerika'yı gerçekten o mu keşfetmişti? Elinde hiçbir bilgi, harita, vs. yokken dünyanın bilinmeyen
denizlerine korkusuzca mı açılmıştı?... Hayır. Kolomb anlatıldığının aksine yola yalnızca cesaret ve önsezilerine
dayanarak çıkmadı. Yeni Dünya'nın yolunu ona gösteren, fakat gizli tuttuğu önemli haritalar edinmişti.