EZEL
11-11-2012, 21:23
http://www.milatgazetesi.com/yazarresim/25042012_5341.jpg
Selman Maltaş
Milat
Kuzey Kore’nin devlet başkanı Kim Jong-il 2011 yılının Aralık ayında öldüğünde ülkede büyük bir yas ilan edildi.
Devletin en güçlü adamı için meydanlarda ağlama seansları düzenlendi.
Dünyaya yansıyan görüntülerde göz bebekleri yırtılırcasına kendinden geçenler vardı.
Başlarını taşlara vuranlardan, kaldırımlar üzerinde sürünerek ağlayanlar dikkatleri bir anda Kuzey Kore’ye çevirdi.
Kim Jong-il’in babası ve aynı zamanda Kuzey Kore devletinin kurucusu olan Kim İl-sung 1994’te ölmüştü.
Kim İl-sung’un ölümüne az ağladığı tespit edilenler o zaman hapse atılmıştı.
Koreliler 1994’teki acı tecrübelerini bir daha yaşamamak için bu kez Kim Jong-il’in ardından gözyaşlarının hakkını verdiler.
Bu görüntüler Türkiye’de de günlerce konuşuldu.
Laikçisinden dindarına kadar herkes Kuzey Kore’de yaşananların saçma olduğunda hemfikirdi.
Bu yüzden Kuzey Kore devletinin oluşturduğu suni yas atmosferini komik bulmayan bir kişiye rastlamadım.
9’u 5 geçe yürürken
http://imgz.vol.io/milat/imgsdisk/2012/11/10/101120121338297167524_3.jpg
Dün tarihler 10 Kasım’ı gösteriyordu.
Mustafa Kemal’i anma etkinliklerinin hazırlıkları günler öncesinden başladı.
Türkiye 74. kez suni bir yas havasına sokuldu.
Her zaman olduğu gibi gene aba altından “10 Kasım’da üzülmezseniz yanlış yaparsınız” sopasını gösterenler sahneye çıktı.
Gazetelerde 10 Kasım’ın faziletlerine dair methiyeler yazıldı.
O gün saat 9’u 5 geçe dışarıda olup küçük bir gözlem yapmaya karar verdim.
Sabah erkenden Fatih’e geçtim.
Yolda püfleyerek ilerleyen okul formalı çocuklar gördüm.
Kulaklığımı takıp radyo frekanslarında gezinmeye başladım.
Mustafa Kemal’in vatana yaptığı katkılara dair nutuk çeken radyo istasyonlarıyla karşılaştım.
Sirene 7 dakika kala telefonuma bir mesaj geldi.
Arkadaşım, “7 dakika kaldı, unutma!” yazmış. Ona “Merak etme, Kuzey Kore videoları izleyerek son hazırlıklarımı yaptım” diyerek cevap verdim.
Ve siren tam 9’u 5 geçe çalmaya başladı.
Kaldırımlarda yürüyenlerin bir kısmı put gibi olduğu yerde durdu.
Hazırola geçmeyenler adımlarını ağırlaştırdı.
Yürüyenlere yadırgayan gözlerle bakanlar az değildi.
Bazı işyerlerinin sahipleri kapıya çıkıp, ufaktan hazırol vaziyeti aldı.
Pek çok araç el frenini çekti.
Korna çalan araç sahiplerinin yolun ortasında el frenini çekenlere kızdığı mı yoksa sirene mi eşlik ettiği belli olmuyordu.
Yabancı turistler şaşkın gözlerle siren sesinden sonra hazırola geçenlere bakıyor, ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Ağzına kadar dolu bir İETT otobüsünde yer kapmayı başarmış birkaç kişinin siren sesiyle birlikte ayağa kalkması muhtemelen otobüs içinde gülüşmelere neden oluyordu.
Sabah vakti köpeğini gezdirmek için dışarı çıkan kadının köpeğini zaptetmeye çalışması ilgiyle izleniyordu.
Siren sesi biterken radyo istasyonlarından biriyse Mustafa Kemal’in “Beni unutturmaya çalışanlar olacaktır…” ile başlayan uyarı mahiyetindeki sözlerini aktarıyordu.
Tüm bu curcuna sonunda ise aklıma tek soru geldi:
“Kuzey Kore’deki görüntüleri saçma bulanlar cidden bu insanlar mı?”
http://www.milatgazetesi.com/Kuzey-Kore-ve-10-Kasim--/36212#.UJ_glOSZbeM
Selman Maltaş
Milat
Kuzey Kore’nin devlet başkanı Kim Jong-il 2011 yılının Aralık ayında öldüğünde ülkede büyük bir yas ilan edildi.
Devletin en güçlü adamı için meydanlarda ağlama seansları düzenlendi.
Dünyaya yansıyan görüntülerde göz bebekleri yırtılırcasına kendinden geçenler vardı.
Başlarını taşlara vuranlardan, kaldırımlar üzerinde sürünerek ağlayanlar dikkatleri bir anda Kuzey Kore’ye çevirdi.
Kim Jong-il’in babası ve aynı zamanda Kuzey Kore devletinin kurucusu olan Kim İl-sung 1994’te ölmüştü.
Kim İl-sung’un ölümüne az ağladığı tespit edilenler o zaman hapse atılmıştı.
Koreliler 1994’teki acı tecrübelerini bir daha yaşamamak için bu kez Kim Jong-il’in ardından gözyaşlarının hakkını verdiler.
Bu görüntüler Türkiye’de de günlerce konuşuldu.
Laikçisinden dindarına kadar herkes Kuzey Kore’de yaşananların saçma olduğunda hemfikirdi.
Bu yüzden Kuzey Kore devletinin oluşturduğu suni yas atmosferini komik bulmayan bir kişiye rastlamadım.
9’u 5 geçe yürürken
http://imgz.vol.io/milat/imgsdisk/2012/11/10/101120121338297167524_3.jpg
Dün tarihler 10 Kasım’ı gösteriyordu.
Mustafa Kemal’i anma etkinliklerinin hazırlıkları günler öncesinden başladı.
Türkiye 74. kez suni bir yas havasına sokuldu.
Her zaman olduğu gibi gene aba altından “10 Kasım’da üzülmezseniz yanlış yaparsınız” sopasını gösterenler sahneye çıktı.
Gazetelerde 10 Kasım’ın faziletlerine dair methiyeler yazıldı.
O gün saat 9’u 5 geçe dışarıda olup küçük bir gözlem yapmaya karar verdim.
Sabah erkenden Fatih’e geçtim.
Yolda püfleyerek ilerleyen okul formalı çocuklar gördüm.
Kulaklığımı takıp radyo frekanslarında gezinmeye başladım.
Mustafa Kemal’in vatana yaptığı katkılara dair nutuk çeken radyo istasyonlarıyla karşılaştım.
Sirene 7 dakika kala telefonuma bir mesaj geldi.
Arkadaşım, “7 dakika kaldı, unutma!” yazmış. Ona “Merak etme, Kuzey Kore videoları izleyerek son hazırlıklarımı yaptım” diyerek cevap verdim.
Ve siren tam 9’u 5 geçe çalmaya başladı.
Kaldırımlarda yürüyenlerin bir kısmı put gibi olduğu yerde durdu.
Hazırola geçmeyenler adımlarını ağırlaştırdı.
Yürüyenlere yadırgayan gözlerle bakanlar az değildi.
Bazı işyerlerinin sahipleri kapıya çıkıp, ufaktan hazırol vaziyeti aldı.
Pek çok araç el frenini çekti.
Korna çalan araç sahiplerinin yolun ortasında el frenini çekenlere kızdığı mı yoksa sirene mi eşlik ettiği belli olmuyordu.
Yabancı turistler şaşkın gözlerle siren sesinden sonra hazırola geçenlere bakıyor, ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Ağzına kadar dolu bir İETT otobüsünde yer kapmayı başarmış birkaç kişinin siren sesiyle birlikte ayağa kalkması muhtemelen otobüs içinde gülüşmelere neden oluyordu.
Sabah vakti köpeğini gezdirmek için dışarı çıkan kadının köpeğini zaptetmeye çalışması ilgiyle izleniyordu.
Siren sesi biterken radyo istasyonlarından biriyse Mustafa Kemal’in “Beni unutturmaya çalışanlar olacaktır…” ile başlayan uyarı mahiyetindeki sözlerini aktarıyordu.
Tüm bu curcuna sonunda ise aklıma tek soru geldi:
“Kuzey Kore’deki görüntüleri saçma bulanlar cidden bu insanlar mı?”
http://www.milatgazetesi.com/Kuzey-Kore-ve-10-Kasim--/36212#.UJ_glOSZbeM