fatih kısaparmak balon baskılı balon Latif abi Solun başına geçmeli - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Latif abi Solun başına geçmeli


Ak_Kelebek
04-14-2008, 11:17
Açık toplumlarda kamuoyunu ve seçmeni kandırmak kolay değildir.




İnsanlar kimin ne söylediğine değil, neyi hangi niyetle söylediğine bakar, ona göre tutumunu belirler.





Bizdeki psikolojik harp teknikleri, siyaset mühendisliği yöntemleri, kapalı toplumlarda başarıya ulaşabilen örnekler üzerine geliştirilmiştir.




Henüz “açık toplum” mertebesine terfi etmediğimiz dönemlerde, bu yöntemlerin bazen herhangi biri, bazen de hepsi birden uygulanır ve bir şekilde amaca ulaşılırdı.





Ama Türk toplumu için “tek seslilik” dönemi artık çok gerilerde kaldı.




Ankara’daki “düğme başındakilerse”, işin bu yönünü yaşanmış tecrübelere rağmen henüz “keşfedemedikleri” için, ha bire “çuvallayıp durmaktadırlar”.









Açık toplumlarda siyasetçinin en büyük sermayesi “samimiyeti”dir.




Böyle ülkelerde seçmen, içten pazarlıkçı politikacıları pek sevmez.




Abdüllatif Şener, nam-ı diğer Latif Abi, başbakanın “biz on kişiydik” diye ayrıcalıklı bir yere koyduğu grubun içinde yer alan isimlerden biriydi.




“Dürüst” kişiliğiyle, partisinden hiç hazzetmediği kesimlerin bile hayranlığını kazandı.





Üstelik 22 Temmuz’da “ben yokum arkadaş” diyerek siyasetin “ölene dek yapılmayabileceğini” de gösterdi.









14 Mart tarihi itibariyle Ankara’da “Siyaset Mühendisliği Kurumu” yeniden iş başı yapmıştır.





Yapılan hesap şudur.





Ak Parti kapatılacak, partinin lideri başta olmak üzere önde gelenlere siyaset dünyasından uzaklaştırılacaktır.





Bu durumda bu partiye en son yüzde 47 oranında oy vermiş olan seçmene oy verebileceği yeni bir parti, yeni bir lider gerekmektedir.




İşte bu ortamda SMK, bu rolü Latif Abi’ye vermek istemiş ve Latif Abi biraz da “erken düşerek” bu rolün sahibi olmaya razı olmuştur.









Peki yüzde 47, bu olup bitenleri nasıl okumakta, nasıl yorumlamaktadır.




İşte soru budur.





Ve yazının kalan bölümü, bu yüzde 47 üzerinde yapılmak istenen operasyonun artık “nafile” çabalar olduğunu anlatmaktan ibarettir.




Yüzde 47, demokrasi dışındaki yöntemlere prim verilerek yapılan her türlü operasyonu bir tür “mirasyedi” tavrı olarak görmekte ve ellerini ovuşturup kendisine sıra geldiğini düşünenlere fena halde bozulmaktadır.









Bu nedenle şu son gelişmeler üzerine Latif Abi’nin “ben zamanında demiştim” demesi, yüzde 47 nezdinde kendisine kredi kazandırmaz.




Ve yine bu nedenle siyaset sahnesinde yeni bir perde almak istiyorsa eğer, (bence almalıdır) Latif Abi’nin yeri yüzde 47’nin mirasına konma çabası değil, kendisini de hayranlıkla izleyen sol seçmen olmalıdır.




Mülkiyelikten gelen Komünistlik damarını biraz harekete geçirirse, sol seçmen kendisinde Deniz Baykal’dan çok daha fazlasını bulabilecektir.




Biliyorum zor bir seçim olur ama açık toplumlarda seçmen “meşakkatli yollardan geçmemiş” işin “kolaycılığına kaçan” politikacılara pek itibar etmez.





Son gelişmeler üzerine “balkondan düştü, damdan düştü” diye ağdalı cümleler kullanarak Tayyip Erdoğan döneminin sona erdiğini yazanlar, Erdoğan’ın düştüğü yerden kaç kere kalktığını görmezler mi acep.




En kötü senaryoyu koyun önünüze ve dönüp şu soruyu bir sorun bakalım.




Böyle bir durumda bile “en güçlü siyasi figür” kim olur sizce?




Mehmet Acet