fatih kısaparmak balon baskılı balon MHP ne kaybetti,ne arıyor?-Nasuhi Güngör - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : MHP ne kaybetti,ne arıyor?-Nasuhi Güngör


menes
08-24-2009, 10:21
Birbiri ardına gelen öfkeli açıklamalar ve sadece hükümetle değil, neredeyse ‘devlet aklı’yla bütün bağlarını koparan bir MHP.
Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısından ‘açılıma destek’ mesajının çıkması, MHP liderini daha da öfkelendirmiş görünüyor. Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanının yuhlanmasına tepki gösteren Bahçeli’nin, şimdi hem MGK’yı, hem de Cumhurbaşkanını hedef alması dikkat çekici.
***
Aslına bakarsanız Devlet Bahçeli’nin bu tavrı, açılım tartışmalarıyla birlikte başlamış değil.
Geçtiğimiz yıl Şubat ayında TSK tarafından Kuzey Irak’a düzenlenen kara harekatının, bir hafta içinde tamamlanmasına Bahçeli sert tepki göstermişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, harekatın bitişini eleştiren Deniz Baykal ve Bahçeli’ye ağır bir cevap vermişti:
‘Bu saldırılar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar vermektedir’
MHP lideri, kara harekatının sona ermesini ‘ABD’nin talimatı’na bağlamış, Başbakan Erdoğan’dan da yine bugünleri hatırlatan sertlikte bir cevap gelmişti.
Son iki yılda benzeri pek çok tartışma yaşandı. MHP, birbiriyle ilgisi olmayan unsurları, aktörleri aynı sepetin içine koyarak kamuoyuna mesaj vermeye çalıştı.
***
Geriye doğru baktığımızda bunları sıradan gelişmeler, günü birlik öfke patlamaları gibi görmek mümkün değil.
Tüm bunlar Türkiye’de devletin görünmeyen şemasında önemli değişimlere işaret ediyor. CHP ve TSK arasındaki geleneksel işbirliği, AK Parti iktidarlarında ortaya çıkan gelişmelerle birlikte kelimenin tam anlamıyla tarihe karıştı. Burada dış politikanın, özellikle de uluslar arası şartların rolünü de unutmamak gerekiyor.
CHP-TSK ittifakının çözülüşü, o sıralarda bir başka siyasi partinin gündeminde yer alıyordu.
O dönem MHP’de aktif siyasete başlayan iki emekli diplomat, ortaya çıkan bu boşluğu MHP’nin değerlendirebileceğini öngörüyordu.
İsim de verelim. Gerek Deniz Bölükbaşı, gerekse merhum Gündüz Aktan, TSK ile olan yakın ilişkilerini de devreye sokarak MHP’ye böyle bir yol açacaklarını düşünüyorlardı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan krizin MHP eliyle aşılması, türban konusundaki anayasa değişikliğine MHP’nin verdiği tuzak/destek hepsi bu sürecin bir parçasıydı.
MHP, ‘AK Parti’nin beslendiği kriz alanları’nı çözerek, elindeki avantajları almayı ve bu arada TSK ile paralel siyaset üretmeyi hedefliyordu.
Bu hamleler başarısız kaldı. MHP, ‘TSK’yla ittifak’ projesi sonuçsuz kalınca, en iyi bildiği alanda hareket etmeye başladı.
Geçen yıl TSK’ya, şimdilerde MGK’ya sert mesajlar veren, adeta ipleri koparan MHP’nin bu günlere nasıl geldiğini iyi okumak gerekiyor.
Acaba Bahçeli’nin bugün oluşturduğu ‘gergin’ ve ‘çatışmacı’ atmosfer, yeniden böyle bir hamleyi mi içinde barındırıyor?
Bunu anlamak için, Devlet Bahçeli’nin yazılı açıklamasındaki bazı sözlerin adresine bakmak gerekiyor.
‘Bu tarihi sapmaya onay verenler ve taşıyanlar kadar sessiz duranlar veya sesi çıkmayanlar da ağır tarihi vebal altında kalmaktan asla kurtulamayacaktır.’
Bu mesajın MGK’nın siyasiler dışındaki üyelerine, özellikle askerlere yönelik olduğu çok açık.
Yani, ittifak kurmayı başaramıyorsan, var olan ittifakı parçala.
Hayli tehlikeli, ama kesinlikle sonuçsuz kalacak bir hamle bu. Ama ülkeyi ne kadar gerdiği de ortada.