Orijinalini görmek için tıklayınız : Müjde! Öğretmen olmak kolaylaşıyor
FarukARSLAN.
09-22-2009, 14:17
Fen-Edebiyat ve İlahiyat mezunlarının önündeki engel kaldırıldı
-
http://img32.imageshack.us/img32/6531/mjderetmenolmakkolaylay.jpg
--
http://img10.imageshack.us/img10/6531/mjderetmenolmakkolaylay.jpg
22 Eylül 2009 - İhlassondakika, Bugün
reyAKbay
09-22-2009, 15:09
Fakat anlayamadığım öğretmenlik bölümlerinden bir farkı olmayacak o halde.Yani bölüm okuyan ile öğretmenlik okuyan bir kişinin çizgisi aynı olacak.Yanılıyor muyum yoksa
ne farkedecek ki??? atama yapılmadıktan sonra binlerce fen edebiyat mezunu açıkta ve yığılma var bu yığılmaya çözüm bulacak yerde dahada batırıyorlar...
birisi01
09-22-2009, 16:22
neresi müjde bunun. o kadar puan alıp eğitim fakültesi kazananlar ne olacak. onların hakkı yenmiyormu şimdi.
neresi müjde bunun. o kadar puan alıp eğitim fakültesi kazananlar ne olacak. onların hakkı yenmiyormu şimdi.
evet kardeşim aynen öyle benim marmara matematiğe puanım yetiyordu 1.5 yıl fazladan okumamak için uşak ilköğretim matematik öğremenliğine yerleştim şimdi onlarda 4 yılda öğretmen olacaklar peki biz niye onlardan yüksek alıp eğitim fakültesi okuyoruz??? eğitim sistemini gittikçe batırıyorlar.
elif zeynep
09-22-2009, 16:33
Fen edebiyat okuyan biri olarak ; yüksek puan alarak öğretmenliğe yerleşenlerin hakkınada riayet etmek gerekir, diye dşünüyorum. Müjdeli bir nokta göremedim yani, sistemi iyice geriyorlar gibi. Önce öğretmen atamalarına bakmak gerekir, alım kapasitesini artırmadıktan sonra; fen edebiyatı geçelim; eğitim fakültesi mezunlarıda boşta kalıyor.
Bende bir Fen Edebiyat mezunuyum. Şuanda da yüksek lisans yapıyorum. Bazı arkadaşlarımız eğitim fakültesinden farkı nedir diye soruyor. Fen Edebiyat fakültesi, unutulmasın ki asıl amacı akademik personel yetiştirmektir. Buradan mezun olanlar, doçent, profesör gibi akademik ünvanlarla üniversitelerde eğitim veriyor, bilim üretiyor. Bu nedenle bu bölümün öğrencilerine verilen dersler, eğitim fakültesinden çok daha ağırdır.
Ülkemizde sektör iş bulmaya dayalı olduğu için lise öğretmenliklerinin puanları fen edebiyattan daha yüksek. İlkokul öğretmenliği de lise öğretmenliğinden yüksektir. Asıl tezatlık da işte buradadır. Bunun çözümü istihdamdır.
Onca Fen Edebiyatta öğrenci okurken, bunların akademik anlamda istihdam edilmesi mümkün değildir. Peki bu öğrenciler ne olacak?
Mecburen bu öğrencilere lise öğretmenliği yolu açılmalıdır. Formasyon denen eğitim ise ALES sınavı sonucunda 1,5 yılda sayılı üniversite tarafından veriliyor. Bu formasyon eğitimi öğrencinin kariyerinde bir engel olmamalıdır. Öğrenci formasyonunu da okurken alabilmelidir.
Buna itiraz edip, ALES, formasyon ve ağır derslerle ezilen Fen Edebiyat mezunları birde işsizlikle daha da mağdur edilmemelidir. Ya da son bir çözüm olarak Fen Edebiyat fakültesine öğrenci alımları, akademik istihdam ile sınırlandırılmalıdır.
birisi01
09-23-2009, 16:22
eğitim fakültesi mezunlarıda lise öğrencilerini fen edebiyat mezunlarında cok daha iyi okutabilirler.o noktada fen edebiyat mezunlarına ihtiyac yok. zaten yeterince eğitim mezunu acıkta.. bence hükümetin amacı burda maduriyet gidermek değil oy toplamak. çnkü maduriyeti daha fazla arttırıcı bir karar bu. fen edebiyat bilim adamları için var demişsin. bende odtü eğitim mezunuyum ve fen edebiyat fakültelerinin nasıl eğitim verdiğini cok iyi bilirim. kesinlikle öğretmenliğe dair hiçbir eğitimleri yok.bir insanın iyi matematik öğrenmesi iyi matematik öğreteceği anlamına kesinlikle gelmez.hoş onu da öğrenemiyorlar ya... eğitim mezunlarına yapılan bi büyük haksızlık daha bu karar...
Bende bir Fen Edebiyat mezunuyum. Şuanda da yüksek lisans yapıyorum. Bazı arkadaşlarımız eğitim fakültesinden farkı nedir diye soruyor. Fen Edebiyat fakültesi, unutulmasın ki asıl amacı akademik personel yetiştirmektir. Buradan mezun olanlar, doçent, profesör gibi akademik ünvanlarla üniversitelerde eğitim veriyor, bilim üretiyor. Bu nedenle bu bölümün öğrencilerine verilen dersler, eğitim fakültesinden çok daha ağırdır.
Ülkemizde sektör iş bulmaya dayalı olduğu için lise öğretmenliklerinin puanları fen edebiyattan daha yüksek. İlkokul öğretmenliği de lise öğretmenliğinden yüksektir. Asıl tezatlık da işte buradadır. Bunun çözümü istihdamdır.
Onca Fen Edebiyatta öğrenci okurken, bunların akademik anlamda istihdam edilmesi mümkün değildir. Peki bu öğrenciler ne olacak?
Mecburen bu öğrencilere lise öğretmenliği yolu açılmalıdır. Formasyon denen eğitim ise ALES sınavı sonucunda 1,5 yılda sayılı üniversite tarafından veriliyor. Bu formasyon eğitimi öğrencinin kariyerinde bir engel olmamalıdır. Öğrenci formasyonunu da okurken alabilmelidir.
Buna itiraz edip, ALES, formasyon ve ağır derslerle ezilen Fen Edebiyat mezunları birde işsizlikle daha da mağdur edilmemelidir. Ya da son bir çözüm olarak Fen Edebiyat fakültesine öğrenci alımları, akademik istihdam ile sınırlandırılmalıdır.
. fen edebiyat bilim adamları için var demişsin. bende odtü eğitim mezunuyum ve fen edebiyat fakültelerinin nasıl eğitim verdiğini cok iyi bilirim. kesinlikle öğretmenliğe dair hiçbir eğitimleri yok.bir insanın iyi matematik öğrenmesi iyi matematik öğreteceği anlamına kesinlikle gelmez.hoş onu da öğrenemiyorlar ya...
Bu insanlar eğitime dair bir bilgisi yoksa, bu eğitim sisteminin bir sorunudur. Sonuçta bu insanları lise öğretmeni yapmasanız bile üniversitelerde hocalık yapaıyor. Sizleri üniversitelerde onlar eğitiyor, onlar yetiştiriyor. Mustafa Kemal bu fakülteyi açarken öğretmenlerin öğretmenleri oalcak diye açmıştır.
Ben edebiyat mezunuyum. Karahanlıca'dan, Kıpçak Türkçesine; Türkmenler'den Kırgızlara herşey öğretildi. Onlarca eğitim fakültesinden mezun birinin bunların hiçbirini bilmiyor bilemezde.
Benim yengem de edebiyat öğretmeni. Geçen dönem Isparta Senirkent'e (anadolu lisesi) yanına gitmiştim. Diğer bir eğtim fakültesi mezunu ve anadolu lisesi öğretmeni arkadaşıyla oturduk sobet ettik. Yengemle arkadaşı bir konuda tartışıyormuş. Bana sordular. Soru şu; "ödev" kök halinde mi değil mi? Bilmiyor ki Kıpçak Türkçesini -v ekini nerden bilsin
Aksaklık ancak sistemde olabilir. Sistemsel sorunu öğrenciye yıkmanın bir anlamı yok. Zaten alımlar da KPSS ile yapılıyor. Kim daha bilgiliyse, kim daha yetenekliyse, ona öğretmenlik yolu açılır.
Ama ne derse densin, Eğitim fakültesi mezunlarının hoşuna gitmeyecek bir haber. Çünkü artık onlar için öğretmenlik daha zor.
Ben ailemin öğretmeniyim bunun için kimseden torpil almadım bu bana yeter. :)
Çocuklarımı hayatta başarılı olabilecek kadar yetiştirebilirem ne mutlu bana.
birisi01
09-23-2009, 17:38
arkadaşım kac tane fen edebiyat mezunu bilim adamı oluyor bana söylesene. hadi bilmeyenler buna inanırda ben sana odtü mezunuyum diyorum. ha onları aşağılamıyorum kücükde görmüyorum. onların hali eğitim mezunlarndan daha kötü durumda. ama eğitim mezunlarıylada fen mezunları bir tutulamaz. sen bilmem neleri biliyorum demişsin. biliyosunda ne işine yarıyorki. daha nabiyi bakiyi fuzuliyi bilmeyen adamlara sen kıpçak türkcesini öğretebileceğinimi sanıyosun. hem öğrense ne olacak türkiye türkcesini bilmeyen adam.
sen onları bilebilirsin birşey demiyorum. ama benim öyle edebiyat öğretmeni arkadaşlarım varki......
mustafa kemal şunu demiş bunu demiş. demişte çözümü dememiş nasıl olacağını dememiş. bak arap saçı oldu herşey...fen edebiyat öğrencileri neden fen edebiyatı seciyor. kendinden söyle. öss de puanın yetse eğitim secmeyecekmiydin. puanınız yetmediği için fen edebiyatı seciyosunuz. sonrada bilim adamlığı bilmem be falan filan.... hak maduriyeti var kardeşim. ak parti eğitim mezunlarının acık ve secik bir şekilde hakkını yiyor.
Bu insanlar eğitime dair bir bilgisi yoksa, bu eğitim sisteminin bir sorunudur. Sonuçta bu insanları lise öğretmeni yapmasanız bile üniversitelerde hocalık yapaıyor. Sizleri üniversitelerde onlar eğitiyor, onlar yetiştiriyor. Mustafa Kemal bu fakülteyi açarken öğretmenlerin öğretmenleri oalcak diye açmıştır.
Ben edebiyat mezunuyum. Karahanlıca'dan, Kıpçak Türkçesine; Türkmenler'den Kırgızlara herşey öğretildi. Onlarca eğitim fakültesinden mezun birinin bunların hiçbirini bilmiyor bilemezde.
Benim yengem de edebiyat öğretmeni. Geçen dönem Isparta Senirkent'e (anadolu lisesi) yanına gitmiştim. Diğer bir eğtim fakültesi mezunu ve anadolu lisesi öğretmeni arkadaşıyla oturduk sobet ettik. Yengemle arkadaşı bir konuda tartışıyormuş. Bana sordular. Soru şu; "ödev" kök halinde mi değil mi? Bilmiyor ki Kıpçak Türkçesini -v ekini nerden bilsin
Aksaklık ancak sistemde olabilir. Sistemsel sorunu öğrenciye yıkmanın bir anlamı yok. Zaten alımlar da KPSS ile yapılıyor. Kim daha bilgiliyse, kim daha yetenekliyse, ona öğretmenlik yolu açılır.
Ama ne derse densin, Eğitim fakültesi mezunlarının hoşuna gitmeyecek bir haber. Çünkü artık onlar için öğretmenlik daha zor.
Bu insanlar eğitime dair bir bilgisi yoksa, bu eğitim sisteminin bir sorunudur. Sonuçta bu insanları lise öğretmeni yapmasanız bile üniversitelerde hocalık yapaıyor. Sizleri üniversitelerde onlar eğitiyor, onlar yetiştiriyor. Mustafa Kemal bu fakülteyi açarken öğretmenlerin öğretmenleri oalcak diye açmıştır.
Ben edebiyat mezunuyum. Karahanlıca'dan, Kıpçak Türkçesine; Türkmenler'den Kırgızlara herşey öğretildi. Onlarca eğitim fakültesinden mezun birinin bunların hiçbirini bilmiyor bilemezde.
Benim yengem de edebiyat öğretmeni. Geçen dönem Isparta Senirkent'e (anadolu lisesi) yanına gitmiştim. Diğer bir eğtim fakültesi mezunu ve anadolu lisesi öğretmeni arkadaşıyla oturduk sobet ettik. Yengemle arkadaşı bir konuda tartışıyormuş. Bana sordular. Soru şu; "ödev" kök halinde mi değil mi? Bilmiyor ki Kıpçak Türkçesini -v ekini nerden bilsin
Aksaklık ancak sistemde olabilir. Sistemsel sorunu öğrenciye yıkmanın bir anlamı yok. Zaten alımlar da KPSS ile yapılıyor. Kim daha bilgiliyse, kim daha yetenekliyse, ona öğretmenlik yolu açılır.
Ama ne derse densin, Eğitim fakültesi mezunlarının hoşuna gitmeyecek bir haber. Çünkü artık onlar için öğretmenlik daha zor.
başta şunu belirteyim size saygım sonsuz...
bu bilgiler lise müfredatında öğretiliyor mu? şimdi ödev kelimesini örnek vermişsiniz ödev bildiğim kadarıyla ösym onu kök kabul ediyor ve lise öğrencilerine ödev kök dür diye anlatıyolıyor. şimdi siz çıkıp kıpçak türkçesiyle anlatırsanız öğrencinin aklı karışır gider öss de ödev kelimesini gövde kabul eder yanlış yapar :)
beni yanlış anlamayın ben fen edebiyat fakülteleri öğretmen olmasın demiyorum tabiki onlarada iş alanı lazım ama birde çıkıp biz daha bilgiliyiz öğretmenlik başta bizim hakkımızda demesinler bir zahmet. (sizin için demiyorum bir çok fen edebiyatcı bunu yapıyor)
inanın çoğu fen edebiyat mezunu nedense kendini eğitim fakültesinden üstün görüyor benim kızdıran bu...
hayat üniversite mezunuyuz..daha ne olsun ???
güzel oldu bence yani en azından benim işime yarayacak...
doğru ilahiyat için bende sevindim bu habere ama açıkcası fen edebiyatlar için aynı duyguyu taşımıyorum :)
niye onlar da istediği bölümü seçebilecek?değil mi?
o zaman eğitim fakültelerinin anlamı ne kapatalım gitsin herkes fen edebiyat okusun :)
arkadaşım kac tane fen edebiyat mezunu bilim adamı oluyor bana söylesene.
işte sorun burada. Eğer bu ülkede bilim adamına ihtiyaç çok olsa veya bilim adamı ihtiyacı kadar Fen Edebiyat fakülteleri alım yapsa, eminim o zaman bu bölümün puanı uçar.
İş yok, güç yok. Bu bölümü bitirip de bilim adamı olan insan sayısı yok denecek kadar az. Bunu herkes biliyor. Bu nedenle daha kolay iş bulabilmek için öğrenciler eğitim fakültesine yöneliyor. Daha az başarılı öğrenciler ise ilim irfan yuvasına yani Fen edebiyata gidiyor.
Çalışkan insan eğitime, daha az çalışkan olan fen edebiyat'a giderse, bu ülkede elbette eğitim sistemi çöker. Elbette gençlerimiz işsiz kalır. Bunun faturasını Fen Edebiyat mezunlarına kesmeyelim.
başta şunu belirteyim size saygım sonsuz...
bu bilgiler lise müfredatında öğretiliyor mu? şimdi ödev kelimesini örnek vermişsiniz ödev bildiğim kadarıyla ösym onu kök kabul ediyor ve lise öğrencilerine ödev kök dür diye anlatıyolıyor. şimdi siz çıkıp kıpçak türkçesiyle anlatırsanız öğrencinin aklı karışır gider öss de ödev kelimesini gövde kabul eder yanlış yapar :)
beni yanlış anlamayın ben fen edebiyat fakülteleri öğretmen olmasın demiyorum tabiki onlarada iş alanı lazım ama birde çıkıp biz daha bilgiliyiz öğretmenlik başta bizim hakkımızda demesinler bir zahmet. (sizin için demiyorum bir çok fen edebiyatcı bunu yapıyor)
inanın çoğu fen edebiyat mezunu nedense kendini eğitim fakültesinden üstün görüyor benim kızdıran bu...
Estağfirullah. Sizi yanlış anlamıyorum. Birincisi fen edebiyatın, eğitime göre daha ağır dersler alması normaldir. Çünkü bu gençler, lise öğretmeni olacak şekilde değil, üniversitelerde eğitim verebilecek veya bilim adamı olacak şekilde yetiştiriliyor. Eğitim fakültesinde öğrenciler ise, orta öğrenimde ders verecek şekilde eğitiliyor.
Şimdi çok daha ağır derslerle ezilen Fen Edebiyat mezunlarına iş kapısı açılmıyor. Ben kendimden örnek vereyim. Eğitimimde 6. yılıma girdim. Hala önümü göremiyorum. Üstüne 4 yıl da doktora yaptığımı düşünsem, 10 yılım gidecek. Yine iş garantisi var mı? Yok! Sadece 4 yıllık lisans düzeyinde bir mezunun ise hiç iş şansı yok.
Ne yapacak bunlar? Ya dersanalerde haftanın 7 günü asgari ücretle çalışacak. Ya da diplomasını duvara asıp fabrikada şurda burda işçi olarak çalışacak. İş sahası yok!
Peki yıllarını harcayan bu gençlerin suçu ne? Ne yapsın bu üniversiteli gençler?
Diğer bir nokta. Ben liseden mezun olduktan sonra benimle mezun olup benden çok daha başarılı arkadaşlarım vardı. Onlar eğitim fakültesine gitti. Bugün lise öğretmeni olup çıktılar. Bense fen edebiyata gittim. Allah nasip ederse yarın da eğitim fakültesine asistan hoca olarak gireceğim. Bu normal birşey mi?
Yani sistemin neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalıyor. Başarılı öğrenci lise öğretmeni oluyor, daha az başarılı olanlar ya işsiz kalıyor ya da başarılı olan öğrencinin başına hoca olarak geliyor.
Bana kalsa, ben tüm Fen Edebiyatı kapatırım. Hepsini eğitim yaparım. Uzmanlık isteyen, çalışkan olan, ihtisasını yüksek lisans ve doktora eğitimiyle yapsın. Fen Edebiyat gereksiz bir bölüm.
birisi01
09-24-2009, 01:09
fen edebiyat fakültelerimi ilim irfan yuvası... türkiyede quantumu okutan fen edebiyat fakültesi yok daha sen iliminden irfanından bahsediyosun???
Ruh-i zar
09-24-2009, 01:28
Fen Edebiyatta okuyan biri olarak söylüyorum;
Bu sene Kpss sınavı birincisi Fizikçi 99 puan aldı ve atama yapılmadığı için açıkta kaldı.
Kimyadan yılda 14 civarı öğretmen atanıyor.
Bence bu kanun öğretmenlikte okuyanlara haksızlıktır...
Zaten yetince zorken iyice zorlaştırılmış...
Başlıkta pek manidar zaten..(:
Şunuda es geçmemek lazım Fen edebiyat oldukça ağır..
Ve mezun olduktan sonra bazı bölümler için yapıcak pek bişey yok...
Onların önünü açmak ve iş imkanı sağlamak için başka çareler düşünülmesi gerekir...
bu bilgiler lise müfredatında öğretiliyor mu? şimdi ödev kelimesini örnek vermişsiniz ödev bildiğim kadarıyla ösym onu kök kabul ediyor ve lise öğrencilerine ödev kök dür diye anlatıyolıyor. şimdi siz çıkıp kıpçak türkçesiyle anlatırsanız öğrencinin aklı karışır gider öss de ödev kelimesini gövde kabul eder yanlış yapar :)...
Konu dağılmasın diye bu konuya cevabımı pm ile atacaktım ama sanırım pm almıyorsunuz. Buradan yazayım.
Bizim ösym'miz o kadar akıllı ki TDK filan umurlarında değil. TDK gövde der ama işin teferruatına girmek istemeyen ösym kök der geçer. Madem teferruata girmeyeceksin, bari yanlış öğretme. Hem ödev'e kök dedik, söylev'e ne diyeceğiz? Ona gövde :)
Ösym'nin eğitim anlayışı. Suçlusu sanırım yine biz olduk.
Ruh-i zar
09-24-2009, 02:02
KaraEşref oldukça haklı...
Okul hayatınız boyunca en basitinden ''0'' size doğal sayı olarak öğretilir.
Üniversiteye adımınızı attınız eğer sayısal öğrenciyseniz ve matematikle alakalı bi ders alcaksanız,
Size ilk söylenen sıfırın aslında doğal sayı olmadığıdır. (:
Bu kadar basit şeyleri bile öğrencilere yanlış aksettiren ve bunu bile bile yapan bir kurumdan adam gibi bi adım beklemek saçma zaten..
Fasl-ı Gül
09-25-2009, 18:57
Haberi okuduğumda bende çok sevindim.. Normalde formasyon için 1,5 yılımız giderken şimdi fakülte içinde bu derslerin okutulması çok iyi olacak öğrenciler için.
KaraEşref'in görüşleri çok doğru. O Fen-Edebiyatçılar için söylemiş ben İlahiyatlılar için söyleyeyim. DİKAP ile ilahiyat arasında 5-6 puan oynuyor, daha fazla puanla DİKAPlar fakülteye yerleşiyor ama hocalarımız da söylüyor, arakdaş sohbetlerinde bizde farkediyoruz ki, bir ilahiyat mezunun mesleki bilgisi DİKAPlardan çok çok yüksek. Bizlerin hem akademik açıdan, hem genel mesleki bilgi açısından liyakatımız daha yüksek. Onlar ise öğretmenlik ve eğitim konularında daha fazla blgiye sahip. Eğitim bilimlerinde bilgisi olan bir ilahiyatçının DİKAPlılardan "donanım" açısından daha iyi olacağına inanıyor ve bu kararı destekliyorum.. Ve keşke biz mezun olmadan bu yasa çıksaydı demeden de edemiyorum.. :)
Hayırlı olsun arkadaşlarımız için..
Özgür Çağrı
09-25-2009, 19:00
Bildiğim kadarıyla fen edebiyat fakültelerinde daha güzel eğitim verilir . eğitim fakültesinin müfredatı dardır . yanlış biliyorsam düzeltin
zeynep20
09-25-2009, 19:04
öğretmen olmak kolayda başörtülü olmak zor ....başörtülü öğretmen olmak zor.ne olursan ol el gel ,başörtülüysen gelme..:karizmatik:
Ruh-i zar
09-25-2009, 19:07
Bildiğim kadarıyla fen edebiyat fakültelerinde daha güzel eğitim verilir . eğitim fakültesinin müfredatı dardır . yanlış biliyorsam düzeltin
Evet daha iyidir...
Ama şöyle bişey var Eğitim Fakültesinde ne kadar anlatılıyosa sen ne kadar fazlasını bilirsen bil yine müfredattakini anlatırsın..
Bi eğitimci olarak bilgilerinin tamamını kullanman pek mümkün değil..
Boşuna kafa patlatmak gibi bişiy...
birisi01
09-26-2009, 20:02
Bildiğim kadarıyla fen edebiyat fakültelerinde daha güzel eğitim verilir . eğitim fakültesinin müfredatı dardır . yanlış biliyorsam düzeltin
her acıdan ezeriz fen edebiyatcıları... kac puanla girmişler fakültelere.. acıkta kalmamak için secilen bölümler...herkes haddini yerini bilsin...siz eğitimci olamazsınız.. yerini dahi tutamazsınız...daha formasyon bilginiz yok..
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.