Orijinalini görmek için tıklayınız : Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Ngereklinsan
07-27-2007, 12:31
ŞAİR Sezai Karakoç’un meşhur “Mona Roza” şiirinde, Türk edebiyatının en mahrem akrostişi gizlidir.
Şiirin her kıtasının başındaki harfleri yan yana getirdiğinizde “Muazzez Akkayam” çıkar.
Karakoç, 1950’de Mülkiye’de öğrenciyken yazmıştır bu şiiri.
Ancak 2002 yılına kadar hiç yayınlamamıştır.
Buna karşın tam 50 yıl kuşaktan kuşağa aktarılmıştır bu etkileyici şiir.
60’larda daktiloyla, 70’lerde teksirle, 80’lerde fotokopiyle çoğaltılmıştır.
Bu efsane şiir, bir aşk acısının yürek burkan sesidir.
Şöyle başlar:
“Mona Roza siyah güller ak güller / Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak / Kanadı kırık kuş merhamet ister / Ah senin yüzünden kana batacak / Mona roza siyah güller ak güller.”
Ve şiirin tamamı ise buyrun paylaşalım
Mona Roza
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım uymaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten
Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller
Sezai Karakoç
harika bir şiir en sevdiğim şiir bile diyebilirim
Emegine saglık...
Ngereklinsan
07-27-2007, 12:44
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Ngereklinsan
07-27-2007, 12:47
http://img291.imageshack.us/img291/841/istpf0.jpg
http://img248.imageshack.us/img248/9742/istbasmy6.jpg
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
KAR YAĞIYOR ERİK AĞACINA
KAR YAĞIYOR KUMRULARIN ÜSTÜNE
DAĞ ZORBASI GİBİ HAİN VE UMARSIZCA
ERİK AĞACI ÖKSÜZ KUMRULAR EVSİZ KALIYOR
BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
BİRBEN ACIYORUM KUMRULARIN HALİNE
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
ANSIZIN BİR KEDİ GEÇİYOR PENCEREMİN ÖNÜNDEN
SÖYLENE SÖYLENE SİNİRLİ VE ISLAK BİR KEDİ
BELLİKİ ANSIZIN YAKALANDI BİR ÇATININ TEPESİNDE
VE MUHTEMELEN UYKUNUN EN TATLI YERİNDE
BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
BİRBEN ACIYORUM HALİNE
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
SEN MUHTEMELEN ENDERİN UYKULARDA
BEN PENCEREMİN ÖNÜNDE
İSTANBULA KAR YAĞIYOR KAR YAĞIYOR PENCEREME
O SEBEPSİZ GİDİŞİN GELİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNE
KAR CAMDAN GEÇİYOR TEN'DEN GEÇİYOR
USULCA DOLUYOR YÜREĞİME
VE BİR ÇİÇEK YEŞERİYOR KENDİLİĞİNDEN
DONMUŞ KALBİMİN ORTA YERİNDE
UZUN KIŞ GECELERİNDE YİTİRDİM SENİ
ÖLDÜNMÜ KALDINMI HABERİN GELMEZ
BİLMEMKİ BİR TANEM NERDESİN ŞİMDİ
HER YAĞAN KAR'DA KAYBEDENLER OLUR HEP
KİMİLERİ YUVALARINI KİMİLERİ RÜYALARINI
KİMİLERİDE SEVDALARINI
İSTANBULA KARYAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
Naki Kızıldağ
harıka olmus ellerıne saglık arkadasım
Ngereklinsan
07-31-2007, 18:23
Ngereklinsan ile Şiir paylaşımı
Ngereklinsan
07-31-2007, 18:37
Deniz Gözlüm
Bir dostum vardı
Derdi ki deniz özgürlüktür.
Gökyüzü özgürlüktür.
Mavi özgürlüktür.
Denizlerin mavisi kadar özgür ol derdi.
Düşünüyorum şimdi özgür müyüm diye..
Kayboldum deniz mavisi gözlerinde...
Özgürlük bir yana mahkumum artık.
Hapsoldum güzel gözlerinde
Müebbetim gözlerinde deniz gözlüm.
Kapatma yumma gözlerini artık;
Mahkumluğun üstüne ışıksız bırakma beni,
Karanlıkta bırakma.
İlk defa korkuyorum karanlıktan
İlk defa ürkütüyor beni yalnızlık ve sessizlik.
Ben sana ne kadar yakınım halbuki;
Gözlerinin hapsindeyim.
Oysa ki sen benden ne kadar uzaksın
Gönlün ne kadar uzak, kalbin ne kadar uzak.
Oysa ki ben sana bir gözyaşı kadar yakınım...
Uzaksın bana uzak.
Ya da feleğin kurduğu kahpe bir tuzak
Güvercin olmak istiyorum
Kaçmak istiyorum artık deniz gözlerinden
Gökyüzünü görmek istiyorum
Uçup kaçmak istiyorum kirpiklerin arasından..
Şimdi deniz gözlüm
Kurtar beni bu hapisten
Ya bırak sal beni gözlerinden,
Gözlerinin hapsinden
Ya da infaz et.
Yeter artıl deniz gözlüm bunca çile, bunca sefalet.
Yeter artık çektiğim eziyet
Kurtar beni deniz gözlüm
Ya özgür et ya da öldür
Deniz gözlüm beni bu derde düşüren
Bir çift büyülü gözdür...
İlyas Diken
Ngereklinsan
07-31-2007, 18:56
EMPERYAL OTELİ
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez
otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul'u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı
emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı'nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün.
Atilla İlhan
paylasım ıcın tesekkurler
Ngereklinsan
08-01-2007, 18:50
Ne Güzel Düşünmek Seni
Herhangi bir anda ya da şimdi fark etmez
Yüreğimin sokaklarında sonbahar rüzgarları var
Belki az sonra yağmur da yağar
Camlar buğulanır toprak kokar
Birkaç damla yaş akar gözlerimden
Tatlı bir hüzün havası sarar vücudumu
Hayalin gözlerimin önünden gitmez
Ne güzel düşünmek seni
Bazı bazı hayalinle konuşurum
Cama kuşlar konar
Onlar da şahit aşkıma ve de hayaline
Sıcak bir muhabbet havası
Ve taze bir çay kokusu evde
Yağmur bazen benim için ağlamayı unutur
Çıkar dolaşırım ıslanmış kaldırımları ıslanmış gözlerle
Ama her şeye rağmen
Ne güzel düşünmek seni
Ne güzel düşünmek seni
Seni düşündüğüm anda
Hayatın bütün güzellikleri benimle olur sanki
Bir sonraki gün seni görmek umuduyla yattığım geceler gibi
Yaşamak için bir sebebimin olması gibi
Ağlayan bir çocuğun aniden susması gibi
Aniden aklıma gelişin gibi
Ne güzel düşünmek seni
Hep sensiz yeni bir güne başladım
Arada bir bir eksiklik hissettim
Sanki sen yoktun sanki kalbim yoktu
Kalbimi sende unuttum sanırım
Ama sen hala yoktun
Yine düşündüm seni
Uzayıp giden yollar gibi şiirler yazdım
Her mısrada seni düşündüm
Yokluğun yumuşak bir yastık misali
Hafif bir ağırlık çöküyor üzerime
Başımı dayayabileceğim tek şey yokluğun işte
Başka kimim kimsem yok
Başka derman yok derdime
Ansızın gelsen beni kurtarsan
Ölümden kurtarır gibi
Ben hep seni düşünüyorum
Ne güzel düşünmek seni
Çaresiz senden ayrıldığım günden bu yana
Hep seni düşünüyorum
Ellerim boşta gözlerim ise nereye bakıyor bilmiyorum
Ben hep seni düşünüyorum
Sen hep benim yanımdasın
İçtiğim sıcak ve demli bir tavşan kanı çayda
Kan gibi damarlarımda
Hücrelerimde bile sen varsın
Sen hep benim aklımdasın
Ne güzel düşünmek seni
Resimlerin duvarın dört bir yanında
Bir anına bile ömrümü verebileceğim gülüşün aklımda
Ben hep seni düşünüyorum
İçerde dışarıda yatarken rüyada sofrada
Her yerde aklımda sen varsın
Seni görmesem bile bir umudum var benim
En azından hatıralar yanımda
Onlarla avunuyorum ve seni düşünüyorum
Ne güzel düşünmek seni
Geceleri bazen elektrikler kesiliyor
Beni uyku tutmuyor
Ben seni düşünüyorum
Geceleri sana yazdığım şiirlerle yatıyorum
Şiirlerin her mısrasında sen varsın
Okudukça seni daha da bir hatırlıyorum
Aklıma kazıdım seni
Kurtulamazsın unutturamazsın kendini
Ben hep seni düşünüyorum
Ne güzel düşünmek seni
Bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum
Kıyıya vurmuş bir balık gibi
Uçarken avlanmış bir kuş gibi
Kaçmayı düşünüyorum o anda yaralı yaralı
Canımı kurtarmayı düşünüyorum
Ve seni düşünüyorum her zamanki gibi
Ölüm gibi yaşam gibi hayal gibi
Ne güzel düşünmek seni
Kalbi yaralı bir güvercin geçiyor üzerimden
Gözyaşları yüzüme damlıyor
Haberler getiriyor senden
Unut onu artık diyor
O vazgeçmiş senden
Kalbi yaralı bir sevdalı geçiyor gecenin içinden
Gözyaşları geceyi aydınlatıyor
Hala aşkını düşünüyor
Her zaman yaptığı gibi
En zor zamanlarındaki gibi
Ne güzel düşünmek seni...
Yunus Emre Erzar
paylasımın ız ıcın teskklller
Çok güzel bir şiir ve çok usta bir yorumcu teşekkürler.
Sukût-u_Hayal
08-06-2007, 00:51
çok güzel ......sağol paylaşımın için......
Ngereklinsan
09-05-2007, 14:17
İstanbul Yoktu Sen Olmasan
Ben nice İstanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar
Kirli paçavralara benzerdi insanları
Dostluktan, vefadan yoksun.
Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış
Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun.
Yüzümde dolaşan birer iğrenç böcekti gözleri
Bir tutsam
Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri
Evlerinde bulduğum yalnızlık
Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı.
Günler boyunca
Bir başka karanlık gelirdi
Karanlığın biri kaybolunca
Güneşler doğardı görmezdim.
Bir ses durmadan ölüme çağırırdı beni
Bilmezdim bu şehirde senin yaşadığını.
Bilmezdim...
Zindandı bütün meyhaneler
Duvarlar karaydı
Köhne bir bizans eskisiydi İstanbul sensiz.
Semt semt bir ağır yorgunluktu
Sürekli bir aldanıştı sokak sokak
Benden en uzak sevgilerde yaşadım yıllarca
O büyük yalanlarda yaşadım.
Senden habersiz bir ölü gibi
Senden uzak zamanlarda yaşadım.
Mabetler yıkıldı içimde
Umutlar hayaller yıkıldı
Bir gün bütün İstanbul yıkıldı.
Sokaklar kaydı ayaklarımın altında
Gün oldu kalabalık meydanlarında inançlarım yıkıldı
Gün oldu
Gözlerime çiviler çakıldı merhametsiz.
Toz toz oldum, duman duman oldum
Aldığını geri vermedi yıllar
Yitirdim kendimi bu rezil şehirde
Seni buluncaya kadar.
Eskiden bir lale hatırlardım
Yada mavi mavi bir deniz İstanbul denince
Serin rüzgarlar okşardı saçlarımı
Rıhtımlar balık balık kokardı.
Ne zaman
Yumsam gözlerimi bir gemi kalkardı.
Vapur düdükleri durmadan öterdi.
Eskiden bir İstanbul vardı bilmediğim
Bana yeterdi.
Sonra kaç yıl yaralı bir hayvan gibi
Gezdim sokaklarında
Sonra kaç yıl bir sevgi aradım
İstanbul’u aradım.
Belki de seni aradım bilmeden
Ayaklarımın dibinde den,izler can çekişti
Şehirler parçalandı
Bir çağ öldü gözlerimin önünde
Benim en güzel çağım öldü.
Bizi topraktan yarattılar
Gel gör ki...
Bu şehirde
Benim toprağım öldü.
Seni aradım bu şehirde yıllarca
Yana yakıla seni..
Sen kimdin, sen neredeydin kimbilir.
Hep böyle sensizmiydi bu şehir.
Bu şehir İstanbul’muydu ?
Öyleyse sensiz yaşanmazdı bu şehirde
Gemiler demir almazdı
Trenler işlemezdi
Sen olmasaydın
Bir ömür bitip
Yepyeni bir ömür başlamazdı içimde
Bahar gelmezdi
Ağaçlar çiçek açmazdı
Seni bulmasaydım
Ve ben yoktum
İstanbul yoktu
Sen olmasaydın.
Ümit Yaşar Oguzcan
gusel bır sıır paylasım ıcın saolunn
Ngereklinsan
09-05-2007, 21:17
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yanyana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
ATAOL BEHRAMOĞLU
vuslat_19
09-05-2007, 21:23
çok güzel bi şiir paylaştığın için saol kardeşim
SAHILL35
09-05-2007, 21:46
ÇOK GÜZEL Bİ ŞİİR..
HATTA Bİ KAÇ ZAMANDIR DİLİME DOLANIYORDU,ANIMSIYORDUM AMA TAM ÇIKARTAMIYORDUM HAFIZAMDA..
ELLERİNE SAĞLIK VE BENDEN +1
Ngereklinsan
09-05-2007, 21:50
Bir su yılı denebilirdi geldi geçti
Üstünde durmuyorum
Terledim, bulanık baktım
Ne varsa kendiliğindendi
Hemen hemen evden çıkmadım.
Sanki avuçlarımda sürekli
Yıkanmış, tabağa konmuş bir meyvenin ellenmişliği
Ola ki makyajı bir oyuncunun karışmış gözyaşlarına
Yeni kireçlenmiş bir duvarın kireci
Avuçlarımda sürekli
Bir su yılı denebilirdi üstünde durmuyorum
Kalmışsa kalmıştır bir çomak gibi
Kuru
Artık kullanılmayan bir demiryolu
Kararmış, kırık dökük
Üstünde bir yük vagonu.
Mavi bir araba kapımın önünde
Bütün yıl
Bir su yılı
Kapısını kimse açmadı
Açıp kapamadı hiç kimse
Aslında mavi de sayılmazdı pek
Balkıyıp duruyordu kırmızı bir şakayığın renginde
Yani sabah güneşlerini denizde
Günbatımını denizde
Severek yaşayan bir balık da denebilirdi ona
Çünkü düşler gerçekle
Gerçekler düşle
Anlayınca bir gün buluştuğunu
Geçirir her günceye kısa bir yolculuğu
Ama bir takı eksik gibidir bir sözcükte
Damağın dudağın alışkanlığına karşı
Kalbin atışlarıyla çok uyumlu bir de.
Hadi anlat deseler anlatamam
Bir yere gidiyorken cayıp bir başka yere gitmeyi
Yani bir kunduzu karşıdan karşıya yüzdüren sezgi
Nedir ben bilemem ki
Belki bir raslantıdır da ondan mı sevdanın yeri
En yakın yeri
En uzak yeri
Bitmeyen yeri
Bitecek yeri
Farkedilmez zaten anlaşılmış sevdanın
Anlaşılmaz sevda ile bütün ekleri.
Gözlerim sevdim seni
Köklerim gözlerimin
Suyunu benden içen ıssız bir kasaba gibi
EDİP CANSEVER
Ngereklinsan
09-05-2007, 21:52
gece gözlüme
Kaderim hiç gülmedi aşktan yana
Hep uzak kaldım özlediğim mutluluğa
Aşkı aradım usanmadan yıllarca
İşte buldum derken kaybettim defalarca
Bazıları farkıma varmadı güldü geçti
Kimileri en umulmadık anda terk etti
Ben kovaladım onlar kaçtı benden
İstemem artık ne aşkı ne de mutluluğu
Ey gece gözlü yarim çektim seni sineye
Taş bastım senin için atan cefakar kalbime
Dayanmaz kalbim seni de kaybetmeye
Bırak da seni sensiz seveyim gecelerde
Ali Bulut
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:13
Giderim birgün
ay ışığında ellerimi ararsın
her sesde irkilir, uyuyamazsın
kabusun olurum gözlerini yumamazsın
giderim, çok uzağa değil, içinde kalır benliğim
Giderim birgün
gözlerin gözlerimi arar
içindeki kıvılcım seni yakar
dökülür yaşların, bir şey diyemezsin
Giderim birgün
gökyüzü ağlar haline, hissedemezsin
sevmek neymiş o zaman anlarsın
içinde bir yere kurulurum
giderim, umutlarını bir anda yıkmak istemezsin
Giderim birgün
özleminden yanınça kalbim
ellerin soğuk terler atınca ellerim
gözlerinde ıslanınça gözlerim
giderim, sana göre sebebsiz belki
giderim birgün
M. Tarık Fidan
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:22
Gitme Güzel Yüzlüm Beni Bırakıp
Karagözlüye
Sen, siyahlar içinde bana bakan,
İçimi alt üst etmeyi zevk sayan,
Seni sevdiğimi belki anlayan,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp.
Gözlerin içimi ısıtan kömür,
Bana bak daima, içten, bir ömür,
Aşkımı kalp değil o gözler görür,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp.
Eriyorum gül yüzünü gördükçe,
Bakıyorsun bana öyle yüzsüzce,
İçimde bir fenalık, kimsesizce,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp.
Hastalandım, derdimden bîçâreyim,
Senin güzelliğinden âvâreyim,
Aşkının düşürdüğü yerlerdeyim,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp.
Şimdilik boş geziyorum öylece,
Hayattan zehr alıyorum böylece,
Sensizlik ölüm soğukluğu bence,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp.
Aşkımız yıllarca daimi olsun,
Rüyalardaki gibi sonsuz olsun,
Sevildiğini bil, güneşler doğsun,
Gitme güzel yüzlüm beni bırakıp...
genellikle şiirler yeşil ve mavi gözlere yazılır bende bu durumdan şikayetçi olan biri olarak bu şiire ve bu şiiri yazdırana teşekkür ediyorum ;)
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:33
Mavi - yeşil - siyah - kahverengi ne olursa olsun önemli olan şiirin okuyucuya verdigi bırakacagi iz önemlidir. Bi konuda haklisin genellikle yeşil ve mavi gözler üzerinde durulur ama mavi gözlere yazılmış şiirler arasinda deniz gözlüm şiiride öyle yabana atılacak bir şiir degil. Yorumun için tşk ederim
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:37
Bana Bir İyilik Yap, Gamzelim
Ela gözlüm, birtanem
Ne olurdu benden bu kadar
Uzak olmasaydın
Beni yeniden hayata bağlamak için
Bir gülüşün bile yeter... gamzelim
Sadece bir gülüş, bir bakış
Her zaman hayalimde var oldun
Her zaman da orda kalacaksın
Bari hayallerimi çalma benden, bunu bana çok görme
Senin bana veremediklerini
Hayallerimde buluyor yaşıyorum
Zaten onlar da olmassa...
Ben şu an mezarlıkta gömülü olurdum
Bir gün çıkıp gelirsin diye
Her sabah başka bir heyacanla uyanırdım
Ve... üzgün bir şekilde yatardım
Hadi çık gel... Gamzelim, kurtar beni sensizlikten.
Hande Nur Önder
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:39
Nasıl Da Bilirdin
Eskiden beni beklediğin yollardan geçtim
Eskiden bir istasyon vardı oralarda
Nasıl da bilirdin geleceğim saatleri
Üçte beşte
Nasıl da bilirdin.
Beni nasıl severdin sen
Gözlerinin ucuyla bile
Bana dokunduğunu hissederdim
Dünyanın öbür ucundan
Ben de seni severdim
Senin beni sevdiğin kadar olmasa da
Hatırlıyor musun senin saçlarından güneş yaptığımız günleri
Yastığımızın üzerine yaydığım saçların
Güneşe benzerdi
Ne güzeldi saçlarının
Koyu kumralı
Canım...
Bülent Türksayar
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:40
Nasil Anlatacagim
Sana nasil anlatacagim
Seni görünce konuşamiyorum
Dilim tutuluyor agzimi açamiyordum
Sadece sana bakabiliyordum
Bu bakişlarla anla be
Sözlerle anlatamiyordum be
Gerçek aşk buydu belki de
Onu görünce kendimi kaybediyordum
Sadece bakmakla yetiniyordum
Haftada bir kaç kez
Bir kaç dakika bakmakla yetiniyordum
Onun sevip sevmedigini bilmeden
Ona danişmadan
Onu sevmiştim elimde olmadan
Ne yapabilirdim ki
Kalbime laf geçiremiyordum
Istedigini yapiyordu
O da gitti onu sevmişti işte
Şimdi korkuyordum ona
Aşkimi ilan etmekten
Söyledigimde ya reddederse diye
Şimdi hiç olmazsa onu
Hayallerimde istedigim gibi yaşatiyorum
Kadir Kavak
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:45
Ne Tarifi Ne de Mevsimi Olmadı Hiç Aşkın
Ne tarifi ve ne de mevsimi olmadı hiç bir Zaman aşkın...
Ama çokca yanlış adreslerde büyük bir savruluşlar, hüzne dokunuşlar
Bazen büyük bir firar alarmı, bazense acıda mut arayışlar
Ve ne yapılırsa yapılsın beklenmeyen bir Saatte çaldığında kapıyı
Renklerin adı, tadların tadı ve yalan bile olsa mutluluğun vaadi,
Bestelerce dilde, destelerce elde ve anlaşılmaz bir heyecan yürekte
Hedefine öylesine derin saplanan bir mızrak bakışın
İçine içine, ılık ılık, ırmak ırmak akışı haz ile
Bazen çocuksu bazen şuh zirveler, bazen
Çok emin, bazense şaşkın
Ama ne tarifi ne de mevsimi olmadı hiç aşkın...
Zeki Yüncüoglu
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:49
Kapat Kapıları Gece Girmesin
Kapat kapıları gece girmesin
Seninle kimsesizliğimin arasına
Bir demiryolunun uzadığı kadar,
Uza içime.
Kıvrıl.
Trensiz bir demiryolu kadar
İşlevsiz şimdi ellerim
Ellerim soğuk
En az raylar kadar.
Kapat kapıları gece girmesin,
Korkuluklar dışarıda
Yalnız kalmasın.
Bir yerlerde birleşeceğimiz yalan
Vazgeç, sessizce git
Kimse bilmesin.
Kimse bilmesin beni sevmediğini
Bekçi uyuyor
Bir yolcu arada yakıyor sigarasını
Ensesi üşüyor
Bunun bize faydası yok
Tren gelmiyor bizim şehrimize
Gelmesin.
Kapat kapıları gece girmesin
Işığa tutsak kelebekler
Ne kadar özgür
Sessiz ve davetsiz gelen ölüm
Uzak olsun senden
Ölüm gelmesin
Saçlarının yüzüne davetsiz düşüşü
Uza içime, alnına perçem
İstasyon büfecileri
İşsiz kalmasın
bizim şehrimize tren gelmesin
sen git, ellerim soğuk
raylar bilmesin.
Ellerim demiryolu
Sensizliğim tren
Kalbime doğru
Uza içime
Giderken ardından bıraktığın yolcu
Korkuluk artık bu şehre
Kuşlar gelmesin.
Özgür Ballı
Ngereklinsan
09-05-2007, 22:50
Kar Beyazım
Dün yine seni gördüm
Ben beyaz karlar içindeydin
Gülüyordun sevinçten uçuyordun sevgilim
Ve o beyaz karlar bir gelinlik gibi sarmıştı seni
De ki bu şiirimi sana
Ulu dağın karlı yamaçlarında yazıyorum
Ben beyaz bir cama yaslamışım sırtımı
Üşümemde içimde sen varsın sevgilim
De ki lapa, lapa kar yağıyor
Her kar tanesi yanağıma senden bir öpücük
Her kar tanesi benim sana olan sevgimin
Her kar tanesi saflığı, temizliği, masumiyeti sevgilim
Seni seviyorum sana aşığım kar tanesi
Bülent Mutlu
Ngereklinsan
09-14-2007, 20:37
Hep Senden son bir şans daha dilerken
Affettin sanmıştım bana gülerken
Tamam şimdi her şey yolunda derken
Gönlünden çıkarıp nasıl fırlattın
Gözyaşım döküldü bastığın taşa
Hep olmadık işler geldi bu başa
Neşeyle girdiğim yirmili yaşa
En acı anları sen nasıl kattın
Biraz merhamet et insaf et ayıp
Ne geçti eline aşkı saklayıp
Başını yastığa rahatça koyup
Halimi unutup sen nasıl yattın
Sen yeter ki dinle onama beni
Sahte tebessümle sınama beni
Kötü söz söylersem kınama beni
Beni bir alçağa sen nasıl sattın.
Elbet bir gün benim bileceğimi
Derdinden ne hale geleceğimi
Duyarsam acımdan öleceğimi
Adın gibi bilip nasıl aldattın
Oktay Yıldırım
Ngereklinsan
09-14-2007, 20:39
sana bir şiir yazacağım menekşe yaprağına
burcu, burcu sevgi kokacak her kelimesi
aşkın iksirini dökeceğim tüm hecelere
bekle
sevdasına kurban olduğum
simdi sisler çökmüş yüreğime
karlar yağar düşlerime
hele bir bahar gelsin
dallar tomurcuk versin
iste o zaman böyle kelepçede kalmayacak duygular
güvercinler uçuracağım senin göklerine
sana bir şiir yazacağım içinde hasret olmayan
güneş doğacak kaf dağından
geceler böyle avare, yaşanan saatler böyle
sessiz olmayacak
sana yemin gözbebeğim
artık aşkımızın ateş rengi gülleri solmayacak
bu son fasıl olacak gönlümüzde açıdan,
kederden yana
ben saçının bir teline sevapları satmışım
kalbinin her kösesine geçmiş gelecek
yıllarımı yazmışım
senin ırmaklarında yaşanacak en büyük
günahlar
şu bulutlar bir dağılsın
nerde olduğumuzu bilelim
dudakların kadehler de dudak izlerimi
aramayacak
hele dönsün su mevsim
bu yalnızlığın, kimsesizliğin uğultusunda
gidecek kulaklarımızdan
bir şarkı dinleteceğim sana sevdadan yana
kelimeler böyle kifayetsiz kalmayacak
böyle mühürlü olmayacak dudaklarım
sen yüreğimde sır değil, sözcüklerimde
yangınım olacaksın
bu sevda böyle sürgünlerde, böyle tutuklu
kalmayacak bi’ tanem
bekle sevdiğim
fidanlar yeşersin, acilsin su hasrete uzayan
yollar, karlı dağlar
göçmen kuşlar dönsün yuvaya
bu havanın nemidir bi’ tanem
sen nisan yağmurlarına sakla sevdayla
yanan bedenini
baharda ıslanmalı güz vurmuş dudaklar
istemem beni böyle perişan, böyle çaresiz
göresin
bahara bıraktım umutları
bir yeşersin su menekşeler, sümbüller
iste o zaman değmeli gözlerin gözlerime
iste o zaman bir şiir yazacağım sana menekşe
yaprağına
iste o zaman bir sevda getireceğim sana
sırılsıklam
Derya Yasemin
Ngereklinsan
09-14-2007, 20:46
Yağmurun Kızı
aşkın alevinde yanıyordu yüzün
yağmurun kızı, diyordu sana herkes
güneş, dudaklarını ısırıyordu, görmüştüm
mavinin ıslak tarihinde buluyordum seni
üşüyen ellerindi üşümüşlüğümü örten
aynaların bittiği yerdeydi güzelliğin
gecenin nemli göğsünde ıslanıyordu yüzün
lacivert şafakların kızıl ufkunda
fırtınanın sesiyle kaçıyordun
dönüşü olmayan denizlere...
güneşin yüreğinde isyan bayrağı açan
eski ve yaralı bir ülkeden geliyordun
şarabın gizemli gülüşünü gezdiriyordun
deniz kokulu ormanların yeşilinde çoğalarak
güne düşmüş mevsim gibi dans ediyordun
şimdi
sevginin yeşil kıyılarında kayboluşunu anlat
dudağında sarı bir kuş gezinsin, sevineyim
son martların ayak izlerine basarak
çekip gideyim, bu yakamoz şehrinden
kimsesizliğin, biriksin avuçlarımda
daracık sokakların ıslak kaldırımları
konuklasın küçük ayaklarını, övüneyim
ve yalnızlığımdan arta kalan soğuk gölgeyi
kiraz mevsiminde kuruyan kızıl tenine süreyim
Ahmet İnce
Ngereklinsan
09-14-2007, 22:32
YAZAMAMAK SENİ
(1)
…
Biraz da güzeldir nemli gözlerde
Aşkı ıslatmak..
Ve olgunlaştırmak tartamadığımız acıların
Hafif kalan yanlarını
Biraz da güzeldir
Bekleyiş,özleyiş ve anlamsız kelimeler yumağı..
Sen bilirmisin sevgili
Anlamlarını yükleyemediğin cümleleri
Kuramamanın yarım kalan sızısını..
Hiçbir cümleye sığdımı yaşamadığın ne varsa
..Bilmezsin ki..
Yaşayamadığım her şey düğümlenir boğazımda
Keşke yazmaya çalışmasaydım seni..
Demlendikçe koyulaşan bir çay gibi
Kararmazdın dünyamda..
(2)
..Sonra birkaç damla hüzün kaldı yazmam için
Hayır,söz verdim kendime
Bir daha gözlerine bakarken yazmıycam seni...
Zaten hep aciz kalmışlığımı sevdim karşında
Ve SENİ YAZAMAMAK BİLE GÜZELDİ ASLINDA
Kağıtlarda hiç yer kalmasa da
Yazdıklarımı karalıyorum yeni baştan
Kuramıyorum senli cümleleri
Bazen kusmak ister zorlarsın ya gırtlağını,
Ben de yüreğimi zorluyorum kusmak için birkaç cümle
(olmuyor)
Biliyorum hep aciz kalmışlığımı sevdim karşında
VE SENİ YAZAMAMAK BİLE GÜZEL(Dİ) ASLINDA..
İhsan GENÇ
Ngereklinsan
09-17-2007, 19:08
Ağla Yüreğim
Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...
Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...
İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.
Eğil başım
Sen..
Öne eğil....
Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....
Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.
Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..
Melih Baki
Ngereklinsan
09-17-2007, 19:15
Büyük Sevdalar
Son zamanların
En büyük sevdalarını,
Yaşıyorum ben.
Sokaklara indim
Kapı kapı.. dolaştım
Acıların sevdaların
Girmediği ev aradım
Bulamadım.!
Kendimi Dağlara vurdum
Ferhatı gördüm.
Koştum çöllere
Dolaşırken Mecnundan
Keremi sordum..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben.
Ay'a..Yıldızlara gittim
Şirin'i,Aslı'yı,Leyla'yı sordum
Kor Ateşler içinde
Yanan yürekleri
Güneşte gördüm..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..
En çok bahar kokulu
Kadınları sevdim.!
Buğulu gözlü kadınları
Bir başka sevdim..
Beni yakan her güzeli
Aslı,Şirin,Leyla sandım.!
Son zamanların
En büyük Sevdalarını
Yaşıyorum ben..
Ozanlara,şairlere
Eli kalem tutan kimi.
Gördüysem..
Acının ilacını sordum.!
Ateş yağmurundan
Kavrulmuş gözlerinde
Kendi yansımamı gördüm..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..
Dağa,taşa,karıncaya
Yaşayan her varlığa
Aşık oldum..!
Çılgınlar gibi sevdim
Büyük aşklar,ihanetler yaşadım.!
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..
Melih Baki
Ngereklinsan
09-17-2007, 19:21
Akdeniz Sevdası
Torosların karlı doruklarından,
Çağlayarak iner.
Bir çınar dibinden geçerken,
Başı dumanlı dağlar,
Çamsakızı kokusuyla uğurlar.
Yosun tutmuş kayalıklardan,
Bırakır kendini kanyona,
Ala geyiklerle vedalaşır,
İner,
Bayramlığını giymiş Çukurova'ya.
Salkım söğüte selam verir,
Akar nazlı nazlı.
Hiç acelesi yok,
Kavuşmuştur sarı sıcağına,
Portakal çiçeği kokusuna,
Pamuk tarlasına.
Yolunu uzatır artık.
Dolanır durur ovada.
Yüreği kaldı Toroslarda.
Gecikmiş de olsa,
Bir öpücük kondurur,
Akdeniz'in tuzlu dudağına
Murat Akcan
Ngereklinsan
09-17-2007, 19:22
Hıçkırık
Yar mavisi bir hıçkırıktı
Gözlerimden süzülen
Ve ben
Geçtim karanlıklarımı
Kayıt dışı
Yıldız yağmuruyla
Açık ve tek celsede
Tutundum yalnızlığa
Merhaba sabah
Hoşça kal kirli sarı
Açısal sapmalı
Bir yaşam dolusu
Merhaba
Ve hoşça kal bir daha
Kurşun askerlerimden uzak
Çok uzak bir yaşamak
Abajurdan hallice
Mutlu dingin
Sıralı
Ayakkabılarım ve ben
Acılı
Karmakarışık
Suat Seymen
paaylaşımın ıcın tesekurler
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:22
O Yılın Eylül Ayında Unutuldu Aşk
Endişeli soluk dar boğazda kaldı
çılgın kan yere saçıldı
Güz telaşı başladığında göçebe surat
yitirdi mevsimsiz gülümsemesini
Dokunulmaz buğday ambarı tıka basa doldu
uğradığı evleri kırdı geçirdi fesat
Karınca eylemi tavşansı korku
kendi duruşuyla yüzleştirdi nefsini
Yasını yedi kat derine indirdi toprak
o yılın eylül ayında unutuldu aşk
Gök gürültüsü düştü sokağa
Herkesin bir arada olduğu durağa
kırılgan bakış kuytusuz felaket
kirli akan su çekildi endişeyle
Dağların ardındaki şehrin ağıtı
verdi kesintisiz zehrini sele
alışkanlıklarımız geride kaldı
Suyun duruluğuna güvendi
toprağın göğsündeki kırılgan bereket
halkın düşü ertelendi
Sonrasında ülkenin eşkıyası oldu yalnızlık
korkunç kâbus ayaklarına sarıldı
unutuluşa tanık oldu ayrılık
Söz bolluğunun bittiği yıldı
tükendi kutsal ateşle çağrılan gecenin nefesi
dervişliğin acıtan çilesi
umarsızlıkla birlikte betona gömüldü
O yılın eylül ayında
umutsuz ağacın düş dalları öldü
.
Babür Pınar
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:23
Kara Yara
Kara yara kapkara
ortasında can çekişiyor kırmızı
ve içinde kötücül irin
incinmiş beklentinin kabuğunu yakıyor
Kısa bir hayatın kör dibine kurşun
bıraksan uçacak narin susuşun
gül kurusu kahrını bırakıyor
Kızılca kıyamet kanıyor ağzı
umurunda değil hiç kimsenin
kara bir duruşa bürünmüş yara
Kara kapkara yara
etrafındaki mor halkalara
bulaşmış ölümcül erk
Derin öğürtüden süzülerek
dudağından aşağılara sarkıyor sızı
Akşam yemeğinden önce beylerin
iştah açtıran pembe şaraba
baktıkları gibi bakıyor
savaşçılar kan düşmüş kitaba
Konuşmayan kan ıssızlığında
yalnızlığın saydam örtüsü
savaşa çekip gitme çağında
mendilden çaldığı mor çiçekli süsü
kırılgan gövdeye sunuyor
Kara yara kapkara
zifiri endişeyle akan zaman gibi
beyaz gün içine çıkmaktan utanan
sözleri lanetli insan gibi
Sürükleyen sırrı içinde
kiralık düşler satan roman gibi
kara kapkara yara
İki göze tebelleş yalan
nasıl içeri sızmak isterse öyle
mavi bir çocuğun göğsüne tutunuyor
Bir çocuğun göğsünde zehir yara
kurşun yarası
kara kapkara
.
Babür Pınar
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:24
Zor Eylül
Ah can insan hangi dağda harmanlandınsa kal
benim gök yüreğim senin sevdanı saramaz
Yangın mevsimi harlanır gökyüzü düşer dal
bir alıcı kuş olursan avcılar vuramaz
İlkyaz sevdası bahar göğsünde açılır nar
yorgun yürekte bülbül susar kanar da ötmez
Kış yaz dinmez akar senin çavlanında sular
bir geniş nehir olursan ölüm yare gitmez
Gövdemde bir kuş gibi çırpınır lal cevahir
günler bize ayrılık getirir zaman durmaz
Yine zulüm çalar kapımızı eylül gelir
bir uzun türkü olursan sana kurşun varmaz
Babür Pınar
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:26
****Akşamlar****
Korkızıl bir renge dalınca ufuk
Yorgun düşmüş günü yutar akşamlar
Hicranı ruhuma salınca ufuk
Hüznü gözlerime katar akşamlar
Gül yüzüm semayı seyre dalıyor
Rüzgâr acıları ruha salıyor
Yokluğun öcünü böyle alıyor
Dertleri kalbime atar akşamlar
Sensizlik içime yalnızlık eker
Çaresiz özlemler boynumu büker
Gölgelerde beni kendine çeker
Sessiz ölümden de beter akşamlar
Hüzün kokar gurup güneş sönerken
Bir kıyamet kopar yürek kanarken
Kalemim hep ağlar içim yanarken
Böyle geldi böyle biter akşamlar
Gel içelim aşkı aynı kaseden
Nasıl vazgeçerim tatlı buseden
Anlar çekinmesin dertten, tasadan
Vuslata ermeye yeter akşamlar
.
Sevil Nizamoğulları
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:27
Eylül Sarısı
Yine eylül esti tenimde
sarısı yüzümde
damlayan gözümde...
Bakarsın kalmaz bile sancısı, demiştim.
Bir varmış bir yokmuş oluruz
Bak, kaldı mı sızısı?
Yüreğimizi dağladı demir halka
Bak bomboş özgür ellerimiz
Kalmadı değil mi izi?
Neresinden baksan acımasız haklılıktı
Vahşi zavallılık
İlkel bağlılık
Kalmadı değil mi manası?
En mutlusunu da seçsen anlardan
Giden geri gelmeyecek
Kalmadı değil mi anısı?
Hüzün sarısı,
Veda şarkısı şimdi eylül
Yıkılmadı dağ
Çatlamadı toprak
Yarılmadı deniz
Dünya aynı dünya...
Eylül de geçer sessiz
Ömür de geçiyor sensiz...
Bak bitti bile
Acımadı değil mi?
Nurdan Ünsal
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:27
Aşk Çıkmaz Sokakta Kirlenir
Yazıldığı can duvarını kurutur
“vermek aşkı yaratır” düsturu
Gönül gözüne bağlanan mendil
solgun ve sefil
bekler saygıyla inanılmaz kusuru
Kalbinin rüzgarı doldurur
açık denizde hoyrat yelkenleri
kendisi kıyıda oturur
Kaldıkça yeniden filizlenir esaret
O çok özlenen aşka has suret
bahçede gül ölürken görülür
Sadakatin çelik kutsallığı
kendi çöplüğüne gömülür
Kölenin bilenmiş antik bıçağı
ilk düştüğü yerde açar kozunu
kanar güz ömrün yaralı boynu
Ekmek teknesine taşır korkusunu
bedeni tarla sayılan kadının ufku
Teslim kapısını açar resmi kurum
açılan o aralıktan girer içeri
dipsiz kuyuya atılan şiir
Toprağın sırtında büyür uçurum
esirdir esir şehirde ahali
Aşk çıkmaz sokakta kirlenir
Cümle insanlığı özgür kılarak
çocuk sevincine kavuşabilir şehir
Özgür kadın ruhunu bularak
saf bereketle hayatı emzirebilir
o dem olduğunda ancak
aşkın tarihi
insanlığın tarihi olacak
.
Babür Pınar
Ngereklinsan
09-18-2007, 19:29
paaylaşımın ıcın tesekurler
rica edeirm
babur pinar in farkli bir tarzi var, paylasimlar icin tskler.
Ngereklinsan
09-19-2007, 16:34
Hasret
Bir ıslık duyarsan geceyarısı
Gözlerimin erittiği pencereden
Dudaklarına hasret bir çift dudağın
..........
..........
Altan Kaynak
Ngereklinsan
09-19-2007, 16:45
Elif
İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif, Elif deyi...
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif, Elif deyi...
Elif’in uğru nakışlı,
Yavrı balaban bakışlı,
Yayla çiçeği kokuşlu,
Kokar Elif, Elif deyi...
Elif kaşlarını çatar,
Gamzesi sineme batar.
Ak elleri kalem tutar,
Yazar Elif, Elif deyi...
Evlerinin önü çardak,
Elif'in elinde bardak,
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif, Elif deyi...
Karac'oğlan eğmelerin,
Gönül sevmez değmelerin,
İliklemiş düğmelerin,
Çözer Elif, Elif deyi...
Karacaoğlan
Ngereklinsan
09-19-2007, 18:34
ASk ve SeVGi YaLAN
Yalanlar içinde boguldum kaldim
Asklara inancim kalmadi benim
Gençligi hiç edip harcadim saldim
Asklara inancim kalmadi benim
Önce severler sonra da giderler
Yüregimi hiç yere mesgul ederler
Benden baska niceleri üzerler
Asklara inancim kalmadi benim
Kalbime derinden oklar saldilar
Aylarca izinsiz orda kaldilar
Ulasilmaz yerime aci bandilar
Asklara inancim kalmadi benim
Gidin artik benden acilar yeter
Kalbimi hiç yere edemem heder
Yalanlar dolanlar ölümden beter
Asklara inancim kalmadi benim
Ahmet EROĞLU
Ngereklinsan
09-19-2007, 18:36
Yeter Gözlerim
Gözlerim
gözlerim hain
yalan yüzler peşinde
yanıltma yarışlarında galip
sürükler peşinden ihanet çemberlerine
alışılmadık gözler arar
kaybolacak sahipsiz gözler
götürdüğü son hep boşluğa
uykusuz gecelere dayanır
ihanet çemberlerine...
Yeter gözlerim sus artık
ışığa götür beni
kurtar karanlıklardan
derin uykusuzluklardan
Ağıtlar arama şarkılarda
Baktığın hayat benim değil
Yeter çıkardığın
İhanet çemberlerine...
Gözlerim
hain gözlerim
huzurdur aradığım
sonsuzluk ülkelerinde
Bildiğim değişen aşklardır
suskun duvarlarda gözlediğim
yeter, yeter artık çıkardığın
İhanet çemberlerine...
Gel gözlerim
Barışalım artık senle
günahlara koşalım dilersen
huzur veren günahlara
Aşıkları gözleyelim sokak başlarında
derin uykulara batalım
hiç uyanılmayan
umuda koşalım,düşlere
Ve bildiğimiz değişen aşığın
Gelip bizi çıkarmasını bekleyelim
İhanet çemberlerine...
Mahmut Kuru
Ngereklinsan
09-19-2007, 18:37
* Sitem *
Sitem bu sitem
Seni benden çalana,
Seni benden ayırana sitem.
Başka kollarda olduğun,
Beni ayyaş yaptığın,
Dipsiz kuyuya attığın için sitem.
Bu yüreğin altına elini koyamadığın,
Bu yüreği bitirdiğin için sitem.
Hissedemediğin aşk,
Soldurduğun busem için sitem.
Denizlere sel olup akıttığım göz yaşlarımı
Dalgalar vurur sahiline diye günlerce beklediğim için
Aptallığıma sitem.
Riyasız, çıkarsız, sınırsız davranıp,
İhanete uğradığım için saflığıma sitem.
Başımı dik tutamayıp onurumu, gururumu
Ayaklar altına aldığım için
Kendime sitem...
Canan Palabıyık
Ngereklinsan
09-19-2007, 18:39
Bir Bedenin Şiiri
Kirpiklerini kaldırıp sürmeli ceylan gözlerinle bana baksan,
Bir gece vakti yıldızları toplayıp saçlarına toka yapsam,
Uzansam çilek kokan dudaklarından öpsem seni,
Dolasam elimi gül dalı beline sarsam seni tek beden olsak,
Başımı menekşe kokulu göğsüne yaslasam doya doya koklasam,
İçi sevda dolu yüreğini yüreğime alsam saklayabilsem,
Seni hiç kaybetmesem hep bende kalsan.........
Canan Palabıyık
Ngereklinsan
09-22-2007, 16:54
BEŞİNCİ MEKTUP
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.
Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını,
Kanunlara saygı göstermesini,
İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.
Ya o? Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yaşamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak
Ve yaşayıp beklerken ölmek!
Özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
Yaşantımız özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.
Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özlediğim içindir.
Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Ngereklinsan
09-22-2007, 16:55
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ngereklinsan
09-22-2007, 16:57
http://www.sevgidenizi.com/siir/images/siir002.gif
Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel...
Her baharda, gece gündüz, her saniye
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
SEVİYORUM SENİ
Diyebilmek ne güzel..
Çünküsü yok, nedeni yok sevmenin
Zamanı hiç yok,
Dakikalar zaman üstü...
Utangaç bir gecenin kucağında
Yağmurlar vuruyor pencereme,
Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına
Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında
Aşkın ayak seslerini duyuyorum yüreğimde
Ve hasretini içimde,
SENİ SEVİYORUM
Sesini duymak istiyorum uyumadan önce
Sabahlara kadar konuşmak,
Hiç kapatmamak telefonu...
Aynı düşlere uyumak sonra
Ve uyanmak aynı güneşe
SENİ SEVİYORUM
Daha bir güzelleştim son günlerde
Gözlerimin içi parlıyor
Kabına sığdıramıyorum aşkı.
Gülmek geliyor içimden
Sokaklarda koşar adım yürümek
Tanıdık, tanımadık herkese selam vermek,
Merhaba ülkemin güzel insanları,
Hepinize, hepinize merhaba
sizi de SEVİYORUM
Yağmuru, denizi, kokusunu toprağımın
Gök mavisinde güvercinleri, martıları,
Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı
Bindallılarıyla köy kızlarını,
Ve elleri hamur kokan anaları
Hepsini sende seviyorum
SENİ SEVİYORUM
Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı,
Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime
Ve daha çok seviyorum limonlu çayı
Senin sevdiğin her şeyi seviyorum
Türkülerini memleketin,
feneri, kara kartalı senin için,
Davamızı ve şiiri sende seviyorum.
SENİ SEVİYORUM
İyi ki doğdun iyi ki varsın.
Doğum günün kutlu olsun
SENİ ÇOK SEVİYORUM
SENİ ÇOK SEVİYORUM
Yaşamaksa seni sevmek,
Ben hiç ölmedim...
SENİ SEVİYORUM!
Şebnem Kısaparmak
akzeinebu
09-22-2007, 17:16
BENDE SEVİYORUM YAA BANANEEE :'(
akzeinebu
09-22-2007, 17:17
teşekkür ederiz çok güsellerr hepsii ::)
aşk-ı ilahi
09-22-2007, 17:22
ben hiç seni seviyorum demedimki..... :'( :'(
Ngereklinsan
09-22-2007, 18:43
Keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
bana göre değil pişmanlıklar
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
ben seni unuturum sevdiğim
ela gözlerini bir bardak rakıya gömerim
anıları içime
yıllar önce bir temmuz gecesinde
zamansız bir yağmur altında başlayan
o zamansız aşkımızı unuturum
ben seni unuturum sevdiğim
zaten hayat bir yalan.
gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha
üzerimde eskiden kalma bir sevdanın yorgunluğu
yüreğimin kara kaplı defterinde
sararmış sayfaların arasında
bir adamın yıllar arkasında kalmış
suskunluğu var
ve küskünlüğü hayata
o ki kapanmış bir kapı umutlarıma
çaresizliğe bir geçit
durma hadi gözlerimden de çekip git
çek git gecelerimden
bir daha girme düşlerime
kanıma girme artık
yeter git.
kimseler bilmez geceden başka yine yalnızım
sokaklar dolusu insan içinde
bir ben bir ben yalnızım.
gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha
ne fırtınalar kopar yine içimde
bu sevda yakar yüreğimi
yıkar derinden
susar içimdeki ağıtlar
geceler inadına susar
ben susarım.
an gelir
zamanlar dolusu ağlarım
ağlarım çocuk gibi
ihanet karası gecelerde
kıvrandırır bir sancı
kahpe bir kurşun gibi
arkadan vurur yalnızlık
sabahlara kadar ağlarım
ağlarım ölesiye.
neden içi karanlıktı bu kadar gecelerin
neden geceler umut taşımaz sabaha
ve neden ağlatır beni bu uzun yolculuklar
yeter artık yeter
buraya kadar
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil
bana göre değil yerli yersiz ağlamak
madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat
kılıcımı çektim kınından
kuşandım cesareti
ve bitirdim esareti
gömdüm denizlere.
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
anladım ki insan her an sevebilir
mevsimsiz açan bir çiçek gibi
dirilir yeniden
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
geleceksen bugün gel
yarın çok geç olabilir.
Şebnem Kısaparmak
madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat
kılıcımı çektim kınından
kuşandım cesareti
ve bitirdim esareti
gömdüm denizlere.
Teşekkür Ederim.. ;)
Artık Sevmeye Korkuyorum.. :-[
Teşekkür Ederim... ;) :)
akzeinebu
09-22-2007, 19:53
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
anladım ki insan her an sevebilir
mevsimsiz açan bir çiçek gibi
dirilir yeniden
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
geleceksen bugün gel
yarın çok geç olabilir.
ÇOK İYİ BEYENDİM ama ben keşkeleri çıkartamadım hayatımdan :(
Ak_Kelebek
09-24-2007, 12:01
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil
bana göre değil yerli yersiz ağlamak
madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat
kılıcımı çektim kınından
kuşandım cesareti
ve bitirdim esareti
gömdüm denizlere.
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
anladım ki insan her an sevebilir
mevsimsiz açan bir çiçek gibi
dirilir yeniden
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
geleceksen bugün gel
yarın çok geç olabilir.
paylaşımınız için teşekkür ederim.
Benimde çok sevdiğim bir şiir.
Ak_Kelebek
09-24-2007, 12:04
Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel...
Her baharda, gece gündüz, her saniye
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
SEVİYORUM SENİ
Diyebilmek ne güzel..
çok güzel bir şiir paylaşım için teşekkürler emğinize sağlık..
akgenclikkilis
09-24-2007, 12:28
PAYLASIM İÇİN TESEKKURLER
akgenclikkilis
09-24-2007, 12:29
GERÇEKTEN GUSEL BİR ŞİİR PAYLASIM İÇİN TESEKKURLER
Ngereklinsan
09-27-2007, 14:13
şiir gözlüm
Ne kadar da
Şiire benziyorsun sen
Şiir gibi gülüyor
Şiir gibi konuşuyor
Şiir gibi yürüyor
Şiir gibi bakıyorsun...
Usta bir şairin
Eseri olduğun belli
Teman harika
Kurgulama müthiş
Gözlerin ne kadar da
Şiire benziyor senin
Saçların başak tarlalarını anımsatıyor
Şiir gibi
Dalgalanıyorsun gönlümde...
Adın şiir olmalı senin
Hürriyet şiiri mesela
Ya da aşk şiiri
Tasavvufi aşk ama...
Aranmalısın sen
Şiir gibi olmalısın
Ulaşılmaz yerleri anlatmalısın
İyice şiire benziyorsun
Gün geçtikçe
Şiire benzedikçe
Ulaşılmaz oluyorsun
Şiir gibi bakma
Kıskanıyorum seni
Seni mısra mısra
Seni dize dize
Ezberlemek istiyorum
Sen şiire benzedikçe
Ben daha çok şair olmak istiyorum
Şiir gözlüm
Seni seviyorum...
ahmet köse
akzeinebu
09-27-2007, 23:35
;)
SAHILL35
09-28-2007, 00:48
şebnem kısaparmak evet..
şiirlerini dinledikçe gözyaşlarımın akmasına mani olamadığım şahıs..
bu yüzden gıcığım ona..
beni çok ağlattığı için..
birde iclal aydın..
oda çok dokunuyor yüreğime..
Ngereklinsan
09-30-2007, 17:07
YAGMURLARLA ÖPÜŞMEYE GİDİYORUM
Yüreğime bir beden büyük gelen umutları
Üzerimden çıkarıp gidiyorum."
Küçük bir çocuğun duası gibi
Masumluğunu sundum sana aşkın.
Ama sen,
“İmkansız bir aşk “ deyip sustun.
Oysa sana dair ne düşlerim vardı.
Dans edecektim yağmurlarda seninle.
Yıldızların saçlarına düştüğünde,
Bir gökkuşağı çizecektim beyaz tuallere.
Asla kırgın değilim sana...
Özgürdün, hürdün elbet.
Güneşte yaşamak varken,
Karanlıklarda boğulmayı göze alamazdın sen...
Gözlerine sakladığım baharlara
Veda busesini yapıştırıp gidiyorum.
Aslında bir teşekkür borçluyum sana,
Yarım bir adamın karanlıklarına
Rüya misali baharlarınla konakladın..
Her nefesinde,
Mevsimleri soludum gözlerinde.
Kırılmış bir gönül mabedine
Bir gülüş ekledin ya,
Bir ömür yeter bana..
Hep ağladığımda öper dururum
Baharda açmış o gülüşlerini......
Gittiğim yerlerde,
Kim bilir belki de alışırım.
Alışacağım; gözlerinin yokluğu değil elbet.
Bahçemde ezilmiş güllerin çığlıklarına ,
İçimdeki çocuğun gözlerindeki ıslaklığına,
Elbet bir gün alışırım....
Gidiyorum,
Aynalara ağlamaklı suretimi bırakıp
Masum çocukların dualarına gidiyorum...
Senin uyuduğun saatlerde ben,
Bu şehri, bu yüreği sana bırakıp
Yağmurlarla öpüşmeye gidiyorum.
İsmail Sarıgene
Ngereklinsan
10-04-2007, 10:53
Topal Sevda
Dün sahilde karşılaştık.
Bir an gözüm ısırdı,
Sonra birden tanıdım.
Düşmemek için zor tuttum kendimi
Bacaklarım titredi,
Bir ağaca yaslandım.
Yırtılan bir mektup gibi,
Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu.
Eski bir sevdanın
Durulmamış nehirleri,
Çırpınarak yüreğime akıyordu.
Hatırladığım,
Bir sonbahar günüydü,
Karşımızdaki yeni eve taşındılar.
Bütün gün bakışıp duruyorduk.
Gözleri...
Gözleri sanki birer kurşundular!..
O zamanlar ben,
Zıpkın gibi bir çocuktum,
Liseye yeni başlamıştım.
Onun, saçlarını geriye savurup
Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım.
Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda
Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu
Ne zaman buluşalım, desem,
Olmaz, diyordu.
Mektuplaşmak ona yetiyordu.
Bir Temmuz akşamıydı,
Unutmam...
Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı,
Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm,
İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı.
Sonraları çok konuştuk, gezdik.
Bazen ağlaşıp bazen de gülüştük.
Çılgın gibiydik,
her firsatta buluştuk.
Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük.
Ailesi baş edemedi,
Mersin’deki halasına gönderdi.
Hiç arayıp sormadım.
Ben o sıralar eylemci oldum;
Mahalleden ayrılıp
Yıllarca eve de uğramadım.
Dünyam değişmişti artık...
Memleketin gidişatını
Hiç mi hiç beğenmiyordum.
Forumlara, yürüyüşlere katılıyor,
Durmadan şiir okuyup,
Ajitasyon çekiyordum.
Ah o gençlik rüzgarı, ah...
Ezilen insanları, tek başıma
Kurtaracağımı sandım...
Anarşik bir eylem sırasında,
Seken kurşunlarla
Bacağımdan yaralandım.
Ameliyatın ardından
Yıllarca yattım içerde...
Dosyam bir hayli kabarmıştı.
Beni, o nemli koğuşlarda,
Vefakar anamdan başka
Hiç kimse aramamıştı...
İçerden çıkınca, onu sordum,
Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti.
Oysa, kibrit ağusuyla
Koluma dağladığım ismi,
Hala silinmemişti...
Hayat devam ediyordu...
İçkiye vurmuştum,
Unutmayı deniyordum.
Pencerenin önünde,
Kuruyan bir çiçek gibi
Günden güne tükeniyordum...
Anam çökmüştü artık,
Ölmeden mürüvvet istiyordu
Bazen oturup dertleşirdik.
Kimsesiz bir kadın varmış, körmüş,
Olur, demiş.
Ben de fazla uzatmadım, evlendik.
Geçmişe ait ne varsa,
Mektuptu, resimdi;
Bir-bir ayırıp yaktım ateşte.
Nasıl gittiğini sorarsanız,
Ne bileyim,
Kör-topal gidiyor işte...
Ne var ki, o hırçın saçları
Hep yüzüme savruluyor,
Balkona her baktığımda.
Pişmanlık, bir eski yara gibi
Hala kımıldayıp duruyor
Onu hatırladığımda.
Biliyorum, onunla olsaydım
Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.
Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım,
Ben öldürdüm
Bu hoyrat ellerimle!..
Dün, sahilde karşılaştık.
Bir an boş bulundum,
Sendeler gibi oldum.
Öyle bir baktı ki,
Ben o gözlerde
Bir ömrün bütün acılarını buldum...
Bir şeyler söylemek ister gibiydi.
Başını eğip gitti, çocuklarının yanına
Nedendir bilmiyorum, fakat
Girmek istemedi sanki,
Kocasının koluna...
Ardından koşup durduramadım,
Ona soramadım.
Öylece donakaldım...
Çünkü o anarşik eylemden beri
Ben artık
Değnekli bir topaldım!..
Yusuf Hayaloğlu
Ngereklinsan
10-04-2007, 12:10
Hayat Nedir Anne?
benim hiç sapanım olmadı anne,
ne kuşları vurdum,
ne de kimsenin camını kırdım...
çok uslu bir çocuk değildim ama,
seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
ben hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum! ..
suskun görünsem de,
fırtınalı ve mağrurdum anne.
bir mızrak gibi,
aynada hep dik durdum anne! ..
ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
leke sürmedim.
ama göğsümü çok hırpaladım,
kalbimi çok yordum...
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...
benim hiç sevgilim olmadı anne,
ne bir yuva kurdum,
ne bir gün şansım güldü...
öpemeden bir bebeğin gidişini,
tükendi gitti çağım...
kimi yürekten sevdiysem,
yüreğini başkasına böldü...
bir muhabbet kuşum vardı,
o da yalnızlıktan öldü...
sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne?
yoksa evlat diye,
koca bir taş mı doğurdun anne?
eziyet degilim, zahmet değilim,
musibet hiç değilim;
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
doğurdun da beni,
ne ile yoğurdun anne?
benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
BİR MUTLULUK FOTOĞRAFI BİLE ÇEKTİRMEDİ BU HAYAT!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...
say ki yollardan akan,
şu faydasız çamurdum anne...
say ki ıslanmaktım, üşümektim,
say ki yağmurdum anne!
bunca yıldır gözyaşlarını,
hangi denizlere sakladın?
oy ben öleyim,
SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ?
Yusuf Hayaloğlu
Ngereklinsan
10-04-2007, 12:18
Gizemli Şiir
Bir adın vardı, bir o kadar güzel ve temiz
Adını duydu mu erirdi bu garip bu çaresiz
Bir saçın vardı,sanki tel tel pamuk ipliği
Bir bakışın vardı,sanki baktığı yerde bırakırdı kurşun deliği
Bir yürüyüşün vardı,sanki yıldızlar yürürdü peşinde
Bir gülüşün vardı,sanki ölüler dirilirdi önünde
Saçının teli kırılsa canım acırdı
Ayağın taşa takılıp burkulsa,feryadım cihanı sarardı
Düşünmezdim başka diyar başka yar,seni görünce
Ölecek olsam dirilirdim o güzel adını işitince
Konuştu mu bülbüller ağlardı önünde
Güller yalvarırdı ne olur bize de gülümse diye
Bana bu sevdadan hayır yokmuş,olmasa ne yazar
Adın kazılı ya gözbebeklerimde bu bana yeter de artar
Ömrüm senin yolunda bitecekmiş,izin ver de öyle bitsin
Sen ol da yanı başımda dünya yerin dibine girsin
Sana çıkmayan yolun asfaltını tırnaklarımla kazarım
Sen yeter ki emret sana altın tabaklarda canımı sunarım
Bana Mecnun diyorlar sana aşık oldum olalı
Çağırın Mecnun’u mezarından,soralım bakalım hangimiz daha sevdalı
Sana Leyla diyorlar,izin vermem asla buna
Güzelliğin adındadır,ayağın tozun olamaz Leyla
Adında saklıdır bütün güzellikler,yalnız ben bilirim
Azrail canını almaya gelirse,gönder bana ben senin yerine canımı veririm
Adın bende kalsın gizli
Adını söylersem güzelliğini
Başkaları da fark eder belki
SADECE SAHİBİ ANLAR BU GİZEMLİ ŞİİRİ
Murat CEYLAN
Ngereklinsan
10-04-2007, 12:23
Ölümcül Son Hediye
Git…
Ne denir hiç bilmem ki
Gidenin ardından
Ben bir filmlerde, romanlarda
Olur sanırdım
Ölümcül ayrılıkları
Nerden bilirdim seninde benden
Bir kuru yaprak misali
Sonbaharda bir rüzgara
Kapılıp gidercesine
Beni benden edercesine
Yüreğimi sökercesine
Acımasızca öldürürcesine
AYRILACAĞINI
Nerden bilirdim
Git…
Gitme derim ama gülünç olsa gerek
Sen bir kere ayrılığı düşünerek
İhanet ettin en temiz duygularımıza
Durma hadi git…
Seni bekliyor kapılar, yollar,yolculuklar
Hiçbir şeyini bırakma bana
Al sıkıştır çantana ya da bavuluna
İçinde biz olan o mutlu zamanları
Dönmen için bir sebep kalmasın arkanda
Git….
Yakışırdı şimdi sana şöyle fiyakalı bir elveda
Ama şimdi diyemem inanmam ki ayrılığa
Hem dedim ya ne denir gidene bilmem amma
Yüreğimden yaralı yorgun çarpan dudaklarıma
Uğrama artık ne dünyama ne de rüyama
Git…
Bil ki sen şu odadan çıktığın anda
İçimde sana aşık biri kalmayacak
Sanma ki sana vurgun, sana deli divane olan
Gözlerim buğulanıp kahırdan ağlayacak
Sen şu kapının önünde durduğunda
Sana dair bütün duyguların katili olacak
Bir eski tanıdık kalacak ardında
Git…
Dur hemen gitme bekle bir zahmet
Bekle de o sana aşık yüreğimle
Göz bebeklerine bir beddua
Saçlarının her teline bir bela
Ve bütün vücuduna koca bir lanet
Bırakayım son bir defa
Gittiğin yerlerde söylersin herkese
Bunlar, ölümsüz bir aşktan kalan
Ölümcül son hediyeler diye….
Git…
Artık vazgeçsen de benden uzaklaştın bir kere
Sana kal dersem yüzüme hatıralar tükürsün
İnan ki bu ayrılığa ben değil, üzülecekse
Sensiz kalan boynu bükük mazimiz üzülsün
Murat CEYLAN
Ngereklinsan
10-06-2007, 14:12
************Aglama Süheyla*************
.
seni sevmemek için
sebep ariyordum ya,
buldum Süheyla.
saçlarin hiç adil degil senin,
saçlarin zifiri karanlik.
ben karanliktan korkarim.
gözlerin çok derin üstelik
sonsuz bosluk Süheyla.
sirt üstü düsüyorum ben
o bosluktan uykularimda.
kaç dizemi kaybettim böyle
biliyor musun?
imgelerim arap saçi
yoklugun yoklugum
varliginsa....?
yok, kaldiramam.
aglama Süheyla.
gelirsen buzullarim erir,
sularim alt üst.
gidersen donarim
beni böyle isit.
günesim ol
ne bir santim uzak
ne bir santim yakin.
geceleri aydan ulas bana
gündüzleri perdemi isit.
aglama......
agla anasini satayim
pinarlarin süzülsün yine
gamzene dolsun
tassin sonra
gözlerime damlasin.
ve karisalim
iki denizin ayrildigi yerde,
ama senin baliklarin senin olsun
benimkiler benim.
biliyorsun saçlarin zifiri karanlik senin.
dünya da öyle.
bak çocuklar dograniyor hergün,
ama idama karsiyiz inadina
hangi medeniyet için Süheyla,
aglama...
ben de ülkem gibiyim galiba.
adil olmayan dünya degil aslinda.
hangimiz bilir ötekinin derdini,
hangimiz çocuguna küser
bir yetimin yaninda.
ayagin tasa takilsa sebep ara
ama aglama Süheyla
aglama...
isterdim ölümsüz siirler yazayim
adam gibi sevdalarin üstüne.
kimsenin söylemedigi sözler edeyim
de ölümsüz sevdalar nerde.
sonsuzluk dedigin
ölümle basliyor Süheyla.
ölümse tepe üstü açiyor gözlerini
bir bebegin ingaaa...larinda.
sen o bebek gibi agla Süheyla.
ne güzel bir ucumun sende olmasi bak!
istersen sehpalar kur bana
ve sen çek ayagimin altindan iskemleyi.
istersen hiç düsünme beni
ya da ne olacak bu siirin sonu.
düsünme.
ve aglayacaksan,
dedim ya
bebek gibi agla Süheyla.
mutlu yarinlara
yalansiz aydinliklara.
cennet içimizde
içimizde Süheyla....
.
Ugur Balcioglu
Ngereklinsan
10-09-2007, 10:36
Insandan Bir Uçurum
.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpip ölmesi gibi
özgürlügüne uçan bir kusun. Anlamin
dügüm oldugu zamanlar. Bütün yaralari
denedim. Agzimda kan tadi. Saklanacak
o su kiyisi uzakta. Dagildim
yaslandigim yol için. Hangi çaga gittiysem
gülünçtü tarih baktikça insanlara.
Acinin yurdu asklar, yagmurun kirdigi
görüntü, cinayetlerin karaladigi atlas.
Gelmeyisindi aslinda bekledigim
derimin altindasin iste,
içindeki tuzaklar ezberimde
karninda büyüttügün aci
çigliktan daha agir ama yankisiz.
Kirikti isaret, harfler uçucu
Dünyanin gördügü kapkara düs
içimizde olusan girdap
katranla naylon arasinda pihtilasan insan
silinen bir bakima
gövdesi kadar bir bosluk daha dogrusu.
Her kum tanesinin sakladigi çölde
korkakligimin tek nedenisin sen.
Unutmadim, herkese bir akarsu borçluyum.
Veysel Çolak
Ngereklinsan
10-09-2007, 10:37
Unuttum
.
Her zaman yanimizda olacak kadinin
her yerde yaninda olmaya ant içtigimiz
üç ayakli dünya adaletiydi sevdamiz;
sen,
ben,
gölgen-gölgem..
Uçurtmanin ucuna baglanmis ipi tutan el… (degil) …
Baglanmis ipinin ucundan tutulan bir uçurtma..,
bulutun kabartmalarina teget kus bakisi kararsizliga yürüyen
adin,
adim,
adim adim..
Ben durgunluga söz kesmis bir gölüm..,
kilim, çamurum, yatagimda yumusak ölüm..
Korkumdan kaçmiyorum ve aciyorum
sana,
bana,
baktikça...
…………………………
Unuttum..,
nasil sevilirdin sen..(?)
nasil severdim seni..(?)
.
Yalçin Giray Kaya
Ngereklinsan
10-11-2007, 11:39
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince
Rüzgarlar esmiyor mu serince
Bir sigara yakıyorum efkarlanarak
Çıkıp karşıma sen geliyorsun
Saçların ıslanmış oluyor
“Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü
Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor
Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden
Ellerim boşlukta kalıyor.
Bir gün çıkıp gideceksin
Sonra arkandan yine ince bir yağmur yağacak
Cadde cadde,sokak sokak
Sayıklar gibi dolaşıp seni arayacağım
Beni bir köşe başında ağlıyor bulacaklar.
Saklamak zor olacak,çaresiz kalacağım
Seni sevdiğimi anlayacaklar.
Üstüme yağmurlar yağacak
İnce bir dal gibi birden kopup kırılacağım
Kaldırım taşlarında sıcaklığım kalacak
Kahrolacağım.
Bu şiiri yağmur yağarken yazdım
Ezanlar okunuyordu minarelerden
Seni düşünmeseydim yağmurlu havalarda
Sokaklara çıkmayı göze almazdım.
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince
Rüzgarlar esmiyor mu serince
Bir sigara yakıyorum efkarlanarak
Çıkıp karşıma sen geliyorsun
Saçların ıslanmış oluyor
“Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü
Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor
Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden
Ellerim boşlukta kalıyor.
Yavuz Bülent Bakiler
anatolia
10-11-2007, 11:52
çok güzel paylaşım için tşk
Ngereklinsan
10-11-2007, 12:12
anatolia-shatarra rica ederim. Paylaşmak güzeldiir
Ngereklinsan
06-23-2008, 21:33
Ask Ayriligi da Bilir
.
Benden sonra bu gün
kalbinizde büyüdükçe küçülen sorular
kendi yokluguyla sevisip ayrilan çag
sizden sonra ben
nefes alabilsin diye yasli bir adam
ayisigiyla çocuk
Kayiplarla büyürken karanlik, kan
önce atesle su arasinda eksiklik
kirik kapilar düs çöplükleri eski yildizlar
sizden sonra ben
kardes ölüleri menekse kurulari kirik vazolar
son sözleri günes
Haritalarin küçüldügü her yerde
kumu kariyorum cam cami kiriyorum kum
orada etini yiyen insan, firavun
her aksam kuskusuyla yikayisi ellerini
benden sonra belki siz:
-anne bu sehir hiç gülmedi bana
-anne ne olur sevismeyi anlatsana
Beden sonra bugün
konusulmamis bir dili kaldiysa askin
ask ayriligi da bilir
.
Aydin Simsek
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.