Nurettin Durman, İsmet Özel´e bir türlü zengin olamadığından yakınınca Özel ona kayda değer bir soru sormuş:
“Zenginliğe niyet ettin mi?”
Durman olumsuz cevap verince de taşı gediğine koymuş:
“Tabii niyet etmeyince zengin de olamazsın.”
Olmak ya da yapmak derdindeki herkesin atacağı ilk adım bu işte:
Niyet etmek.
Niyet, eskimez ifadesiyle azm ü cezm ü kast eylemek demek.
Yani hedefe kilitlenmek, bir başka ifade ile adanmak.
Aslında yapıp ettiklerimizin hepsinin altında bir takım maksatlar var.
Hani Evliya Çelebi, bir senfoni orkestrasının konserine gitmiş de çıkışta “Hepsi tek tek güzel çaldılar da bir türlü icra-ı ahenk edemediler” demiş ya...
Önemli olan maksatlarımızın bir icra-ı ahenk etmesi, bir hedef birliği içerisinde uyumlu hale gemesi.
İşte niyet bunu sağlıyor.
Niyet ettiğimiz zaman ne oluyor biliyor musunuz?
Sırrına vakıf olamadığımız bir şekilde sanki kainattaki herşey bize yardıma koşuyor.
Hem de el birliği ile...
Yollar açılıyor yani.
Bu neden böyle oluyor?
Çünkü Rabbimizin vadi var:
O her isteyene istediğini verecek.
Bu yüzden ne istediğimizi iyi bilmeli ve buna “niyet ettim...” diyerek kendimizi adamalı.
O zaman başarı çabuk gelecek.
Mesela, “niyet ettim adam olmaya” demeli tez elden.
Hayat kısa, ömür emellere kafi değil.
Rabbimizin belki hayatta bir kez vereceği niyetimizi gerçekleştirme fırsatını gel-geç sevdalarla harcamamalı.

M. Lütfi Arslan -Genç-
__________________