-53290680055816842
http://video.google.com/videoplay?docid=-53290680055816842

Akkuyu’da güneşli günler!
Yorum ekle
Bu sayfada
Yenilenebilir enerjiler 8 kat daha fazla istihdam yaratıyor
Açılışa Mersin Nükleer Karşıtı Platform ve GENSED de katıldı
Haber - 14 Kasım, 2010
http://www.greenpeace.org/turkey/ReSizes/Large/Global/turkey/image/2010/11/solar-mosk%20%20.jpg
Greenpeace Akdeniz’in, yenilenebilir enerjilerin ihmal edilen potansiyeline dikkat çekmek için Mersin Akkuyu’da kurduğu güneş panellerinin açılışı gerçekleşti. Büyükeceli Camisi artık güneşle aydınlanıyor.
Yakınlaş
Büyükeceli Camisi artık güneşle aydınlanıyor
Greenpeace Akdeniz’in, Akkuyu’nun yanı başındaki Büyükeceli Beldesi camisine kurduğu güneş enerjisi sisteminin açılışı bugün yapıldı. Açılışın ardından, güneş enerjisi kullanılarak sıkılan portakal suları dağıtıldı.

Güneş Enerjisi Sanayicileri Derneği [GENSED]’in teknik desteğiyle geliştirilen proje kapsamında yöre halkını güneş enerjisi sitemleri konusunda bilgilendirme çalışmaları yapıldı, yenilenebilir enerjiler hakkında söyleşiler gerçekleşti. Meclis önünde nükleere karşı geldikleri için yargılanan eylemciler ve geleceği güneşte gören gönüllüler de on gün süren proje boyunca Akkuyu’da, yöre halkıyla diyalog halinde çalıştı.

Maliyeti Greenpeace tarafından karşılanan sistem 2,25 kW kurulu güç kapasitesinde ve caminin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek durumda.

Yenilenebilir enerjiler 8 kat daha fazla istihdam yaratıyor
Greenpeace Akdeniz Proje Koordinatörü Alidost Numan, “Güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları enerji ihtiyacımızı doğayla barışık, bizim ve gelecek nesillerin sağlığını tehdit etmeden karşılamamız için yeterli. Hükümet ise kirli, tehlikeli ve pahalı bir nükleer santral ile Büyükeceli’nin ve tüm Türkiye’nin geleceğini karartmayı göze alıyor. Nükleer santral planlarıyla ekonomisi çökertilmiş Akkuyu’da hâlâ bir nükleer santral yok. Ancak bugünden itibaren Büyükeceli Camisi’nin panelleri güneşten tertemiz enerji üretmeye başlayacak. Hükümet enerji konusunda izlediği yıkım politikasını terk edip hepimizin geleceği için bir an evvel sürdürülebilir çözümlere yönelmelidir. Maalesef, bu hafta Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda temiz enerjilerin önünü açacak değişiklikler tam TBMM’de görüşülmek üzereyken kapalı kapılar ardında bir müdahaleyle gündem dışına itilerek bilinmez bir tarihe erteledi” dedi.

Yakınlaş
Büyükeceli Camisi artık güneşle aydınlanıyor
Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği çözümleri nükleer enerjinin tam sekiz katı daha fazla istihdam sağlıyor. Güneş ise en çok istihdam yaratan saha; hükümet bu santrali inşa edeceğine aynı güçte fotovoltaik güneş sistemlerine teşvik verse 120 bin yeni, temiz, vasıflı iş yaratılacak. Doğamızı, geleceğimizi ve refahımızın yaygınlaşmasını düşünerek acilen enerji politikamızı yenilenebilir enerjilerin önünü açmak üzere değiştirmeliyiz.

Açılışa Mersin Nükleer Karşıtı Platform ve GENSED de katıldı
Açılışta konuşan Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Arslan da “Rusya’nın tamamen sahip olacağı teknolojisi, hammaddesi ve çalışacak tüm personelin Rusya’dan sağlanacak olan bu nükleer santral, ülkemizin ekonomik ve sosyal geleceğini tehdit edecektir. Nükleer santralin ve nükleer atıkların yayacağı radyasyon ve diğer ağır metaller bölgemizde tarıma ve turizme çok büyük darbe vuracak ve sağlığımızı bozacaktır. Akkuyu’dan hükümete sesleniyoruz. Ülkemizi nükleer maceraya sürüklemeyiniz. Bizler ülkemizde nükleer santral kurulmasına, ülkemizin nükleer çöplük olmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Fotoğraflar: Alper Tunga Çatal

http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/akkuyuda-gunesli-gunler-141110/

ihtiyaçsa ve insanımız mutluluğu ve yarını için gerkiyorsa her türlü teknolojiden yararlanılmasının doğru olacağı kanaatindeyim..

ihtiyaçsa ve insanımız mutluluğu ve yarını için gerkiyorsa her türlü teknolojiden yararlanılmasının doğru olacağı kanaatindeyim..
yukardaki videoyu izledikten sonramı yazdın bu yazıyı yoksa izlmedinmi daha?

Vidioyu henüz izlemedim. Fakat özellikle Japonyadaki nükler faciayida göz önünde tutarak , nükler enerjinin getirisi ve götürüsü hakkinda bilim cevrelerinin tartismasi gerekir diye düsünüyorum.
Su anda batili ülkelerde alternatif enerji kaynaklarina gecis sürecinin hizlandirilmasi tartisiliyor.

Dalga Dalga geliyorlar!

‘Görünmez’ tehlike kapımızı çalıyor. Sadece Japonya’dan değil her an her yerden! iyibilgi özel





http://www.iyibilgi.com/images/haber/45831.jpg Japonya’daki deprem ve tsunami sonrası yaşanan nükleer santral faciası insanları dehşete düşürdü. Mesafenin uzak ya da yakın olmasına bakmadan herkes ‘acaba nükleer serpintinin ucu bana da dokunur mu?’ sorusunu soruyor. Nükleer serpinti dediğimiz aslında bildiğimiz radyasyon. Üstelik sınıflandırma olarak en tehlikelisi yani ‘iyonlaştıran radyasyon’. Bu radyasyon tipi çarptığı ortamın (sözgelimi vücudumuzun) atomlarının yapısını değiştirdiği için aniden öldürebiliyor, sakat bırakabiliyor, ölümcül hastalıkları tetikleyebiliyor.
Çoğumuz Japonya felaketiyle nükleer risk ve radyasyon tehlikesini bir kez daha hatırladık. Ama bir şeyi daha hatırlamakta fayda var: Zaten hâlihazırda bir radyasyon denizinde yüzdüğümüzü! Aslında Japonya’daki reaktörden yayılanın daha düşük dozlarını günün her saatinde alıyoruz! Uyurken, çalışırken, hastanelerde şifa ararken, facebook’ta eski arkadaşları ararken! Fişi çekip kapsama alanı dışı ıssız bir adaya kaçmadığımız sürece bu radyasyon dalgalarından da kaçış yok!
Radyasyon çok sinsi! Gözle görünmüyor, varlığını hissetmek kolay değil. Genellikle ‘birlikte yaşadığımız’ cihazlardan yayılıyor. Dalgalar halinde yol alıyor, çocukların, insanların içine giriyor! Onların organlarına temas ediyor, ısıtıyor, yakıyor! Kansere ve baştan hesaplanamaz bir sürü biyolojik etkiye neden olabiliyor!
Radyasyon çağımızın en tehlikeli ‘şey’i. Çünkü teknolojinin ikiyüzlülüğünü kullanıyor. Teknolojinin sadece iyi tarafını gören birçok insan, radyasyon yayan aletlerin hasta eden, ölümcül tarafını görmemezlikten geliyor. Cep telefonları, telsiz telefonlar, kablosuz internet, bluetooth, bilgisayar monitörleri, plazma televizyonlar, tasarruflu ampuller, mikrodalga fırınlar, saç kurutma makineleri, tıbbi görüntüleme cihazları ve uzayıp giden bir liste. İlk bakışta hepsi faydalı, hepsi hayatı kolaylaştırıyor. Ama hepsi de radyasyon kaynağı.
http://www.iyibilgi.com/images/haber/45830.jpg
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı'nda öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Süleyman Daşdağ, Hayykitap’tan yayınlanan Dalga Dalga Geliyorlar! (http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=578539&sa=78071601) adlı kitabında önce radyasyon çetesinin tüm elemanlarını tek tek tanıtıyor. Sonra bu radyasyonların olası risklerinden nasıl korunacağımızı, ‘görünmez’ tehlike kapımızı çaldığında hangi tedbirleri almamız gerektiğini anlatıyor.
Elektromanyetik alanların biyolojik etkileri, son yıllarda kamuoyunu fazla meşgul eden bir konudur. Kamuoyunun bu konularla ilgileniyor oluşu da gelişmekte olduğumuzun bir göstergesidir. Ancak toplumumuz, elektromanyetik alanlar denince hemen cep telefonları ve baz istasyonlarının zararları konusuna odaklanıyor; oysa elektromanyetik alanlar sadece cep telefonları ve baz istasyonlarının iletişim sağladığı mikrodalga veya radyofrekanslar ile sınırlı değil! Bu tür alanların etkileri tartışılırken üç ana başlıktan söz etmek gerekiyor.
Bunlar sırasıyla elektrik alanlar, manyetik alanlar ve elektromanyetik alanlardır. Bu üç ana başlık altında toplanan alanların da özellik ve etkiler açısından alt grupları bulunmaktadır. Örneğin elektrik alanlar incelenirken, statik alanlar ve statik olmayan alanların etkileri ayrı ayrı incelenmektedir. Benzer durum hem manyetik hem de elektromanyetik alanlar için de geçerlidir. Elektromanyetik dalgalar, iyonlaştırıcı ve iyonlaştırmayan olmak üzere iki grupta değerlendirilmektedir. İyonlaştırmayan dalgalar, radyofrekanslar, mikrodalgalar, infrared, görünür ışık ve ultraviyole ışınlarını kapsar. İyonlaştırıcı ışınlar ise geçtikleri ortamlarda iyonlar oluşturan elektromanyetik dalgalardır. Bu grupta yer alan ışınlar, X ve gamma ışınları, kozmik ışınlar, nötronlar, alfa ve beta parçacıkları olarak özetlenebilir.
İyonlaştırıcı radyasyonların kontrolsüz kullanımının ciddi sağlık problemlerine neden olacağı bilimsel olarak ortaya konmuştur. İyonlaştırmayan radyasyonların biyolojik etkileri konusunda da ciddi bilimsel kanıtlar mevcuttur.
Burada sözü edilen alan ya da ışınların olumlu veya olumsuz etkilerinin bilinmesi, öncelikle insan ve tabiattaki tüm canlıların sağlığı açısından son derece önemlidir.




http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=202527

Ama Acizane derinliği olan bir bilgi aktarıyım size ;

http://www.greenpeace.org/turkey/ReSizes/Large/Global/turkey/image/2010/11/solar-mosk%20%20.jpg

Bunun altında yatan mesaj şudur : Dün Haçı Aydınlatan 'İlümine eden' İlluminati bugün Camiyi 'Sun'=Güneş ile yani Ramon Tanrısı şle aydınlattı ! Yani İllumine etti ! demektir !

Kaynaklarınıza Dikkat Acizane !!! (Kastım Güneş enerjisi ile ilmi çalışmaya değildir ! Verilmeye çalışılan mesajadır !)

Üstadim, verilmek istenilen mesaja dair tesbitiniz dogru olabilir.
Lakin sizinde paylastiginiz mesajda yansitildigi gibi Radyasyon büyük bir tehlikedir. Cevremizdeki radyasyon ile bir felaket sonucu nükler santralden sizabilecek radyasyon oraninin arasindaki fark kiyaslanilamiyacak derecede büyüktür sanirim.

Üstadim, verilmek istenilen mesaja dair tesbitiniz dogru olabilir.
Lakin sizinde paylastiginiz mesajda yansitildigi gibi Radyasyon büyük bir tehlikedir. Cevremizdeki radyasyon ile bir felaket sonucu nükler santralden sizabilecek radyasyon oraninin arasindaki fark kiyaslanilamiyacak derecede büyüktür sanirim.

Elbette Lakin Nükleer enerji Dünyada şeytani projelerle Askeri Silah alanında Askeri teknoloji babında çok tehlikelidir ! Örneğin Japonyadaki zarar gören Nükleer Tesis Dünyadaki en tehlikeli olanlardan bir kaçıdır !

Önce çok dayanıklı binalar yap 9'luk,10'luk depremleri tiiye al ondan sonra kur santrali kimse bir şey demez :)

Sen daha 6.0'lık depreme dayanamıyorsan ne işin olur santralle...

Japonların yanlışı reaktörleri okyanus kıyısına kurmaları yoksa deprem hiç bir etki yaratmadı her şey tsunami yüzünden oldun..

Tehlikeli ve çok riskli bunu teknoloji devi Japonya ile gördük daha bu felaketin boyutları nereye varacak belli değil bugün Japonya başbakanı açıklama yaptı durumun çok vahim olduğunu her şeye hazırlıklı olmaları gerektiğini söyledi...

Radyasyon Fransaya kadar geldi bir kaç gün sonra Türkiyeye ulaşacak insan sağlını etkileyecek düzey de değil miş kimse garantisini veremez..

http://i.sabah.com.tr/sbh/2011/03/26/468x128/88740028572.jpg?109184243527

Arkadaşlar Japonyada sorun çıkaran Nükleer santral 1970'li yıllarda ilk yapılan 1.nesil santral Bizim yaptıracağımız depreme ve tsunamiye dayanıklı olan 3. nesil santral Eleştirlerimizi 3.nesil santraller üzerinden bilimsel olarak yapalım .

Bizim nükleer santral bitince nükleer santraldeki dayılar maaşlarına zam diye greve çıkarlar hepimiz memleketçe havaya uçarız :)

japon yadaki santral bile patlama riski var japonlar bile korkuyor hele bize nolur acaba japonlar kaç senedir bu işin içinde birde

Bir de Mersine yapacaksın Antakyan'ın tarihinde ki 1 milyon kişinin,500 bin kişin'in öldüğü büyük depremler den haberleri yok sanırım..

10'luk deprem Mısır'dan Trabzona kadar her yer silinmiş santral mi kalacak..?

Bilimsel olarak bakalım yapılacak santralin yakınların da yaşayan insanlar da 10 yıl civarın da dışarı atılan radyasyona bağımlı kanser vakaları çoğalacak bunun örnekleri Dünyan'ın her yerin de var :)

Yine bilimsel olarak bakalım ülkemiz de depremler Japonya da ki,Şilide ki,Endonezyada ki gibi yerin 100,150 ve daha fazla km altın da olmuyor 2 ila 20 kilometre altın da oluyor hasar da o yüzden çok fazla oluyor...

Konya,Karaman civarına yapsalar büyük deprem olmayan nadir yerler kanserle işi yırtarlardı :)

nükleer enerji ve özellikle fizyon enerji tabiatda denge ile oynamaktır...


tabiat da da denge laikle zaten bozulmuş...


nükleer tehlikemi? laiklikmi ? dense laiklik daha tehlikelidir...

einsitien demişki enerji kaybolmaz ,suyu yani hidrojeni patlatırsan enerji salınımı dünyaya yayılır...


dingil dingil hiçlik yapan bu yahudi dümbük, suyu yok ettiğinin farkına dahi varmamış...


bir bardak suyun , dünyada yok edilmesi demek,tabiatla dalga geçe geçe oynamakdır...

tabiat da kendisi ile oynayanı affetmez...

tusunamiler , tufan lar , depremler, yanardağ patlamaları, çekirge istilaları birer örnekdir...
antilaiklerin de laikleri asla affetmeyeceği ve cezalandıracağı gibi...


sadece oto yollara yapılacak br sistemle üzerinden geçen arabaların basma gücü ile 20 nükleer enerji santrali enerjisi elde edilir...


rüzgar, dalga ve güneş enerjisi de cabası...

Ne enerji kaynakları varmışta haberimiz yok.
Tüm ileri teknolojiye sahip ülkeler halkını yok etmek için mi var etmek için mi kullanıyor bu enerji kaynağını?
Böyle bir enerji kaynağı bizi bağlı mı kılar bağımsız mı ?
Nükleer teknolojide bizim de katkımız olur mu olmaz mı ?

Ülkeler....................Nükleer Reaktör Sayısı..................Kurulu Gücü (MW)..........Enerji Payı (%)
Arjantin.......................................2.. ..............................................935. .........................................6,18
Ermenistan...................................1.... ............................................376... ......................................39,35
Belçika........................................7.. ............................................5.824. .......................................53,76
Brezilya.......................................2.. ............................................1.766. .........................................3,12
Bulgaristan...................................2... ...........................................1.906.. ......................................32,92
Kanada......................................18.... ........................................12.577.... ...................................14,80
Çin.............................................11 .............................................8.438 ..........................................2,15
Ç.Cumhuriyeti.............................6....... .......................................3.634...... ..................................32,45
Finlandiya....................................4... ...........................................2.696.. .......................................29,73
Fransa........................................59.. .........................................63.260... ......................................76,18
Almanya.....................................17.... .......................................20.470..... ....................................28,82
Macaristan...................................4.... .........................................1.859.... ......................................37,15
Hindistan....................................17... ..........................................3.782... ........................................2,03
Japonya......................................55... ........................................47.278.... .....................................24,93
G.Kore.......................................20... ........................................17.647.... .....................................35,62
Litvanya.......................................1.. ...........................................1.185.. .......................................72,89
Meksika......................................2.... ..........................................1.300... ........................................4,04
Hollanda......................................1... .............................................482.. .........................................3,80
Pakistan.......................................2.. ..............................................425. ..........................................1,91
Romanya.....................................2..... ........................................1.300..... .....................................17,54
Rusya.........................................31.. .........................................21.743... ......................................16,86
Slovakya......................................4... ..........................................1.711... .......................................56,42
Slovenya......................................1... .............................................666.. ........................................41,71
G.Afrika.......................................2.. ............................................1.800. ..........................................5,25
İspanya........................................8.. ...........................................7.450.. .........................................18,27
İsveç..........................................10. ............................................8.996. .........................................42,04
İsviçre..........................................5 .............................................3.220 ..........................................39,22
İngiltere......................................19. ..........................................10.097.. .......................................13,45
Ukrayna.....................................15.... .......................................13.107..... .....................................47,40
ABD.........................................104... ......................................100.683..... ....................................19,66


Tüm bunlardan sonra siz depremdeki nükleer sızıntı değil üzerimize atılacak nükleer silahlar bizi yok edecek sanırım tek tebrik eden suan greenpeace fark ettiniz mi :)

Teknolojinin eski olmasi, santrallerin deprem bölgesinde bulunmasi veya tsunami riskine maruz kalmasi elbette gözden kacmamasi gereken faktörler. Fakat bunun haricinde insan faktörünüde unutmamak lazim. 100% kusursuz hicbirsey yoktur. Insan hatasi reaktörün yeni veya eski ayirimi yapmaz. Feci sonuclara yol acabilir...nitekim cernobilde oldugu gibi.

GENAR Genel Müdürü Mustafa Şen, SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı ve VARYANS Araştırma Direktörü Recep Sazkaya ile İskele Sancak'ta konuşulacak. Programda ayrıca AK Parti'nin yaptırdığı araştırmanın sonucu, anket sonuçlarından olası seçim sonucu tahminleri, medyaya yansıtılan olaylardaki gerçeklik payı ve tüm bu olaylar karşısında sessizliğini koruyan kesimlerin düşüncelerine değinilecek.http://magazine.com.tr/
http://the-polis.com/

GENAR Genel Müdürü Mustafa Şen, SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı ve VARYANS Araştırma Direktörü Recep Sazkaya ile İskele Sancak'ta konuşulacak. Programda ayrıca AK Parti'nin yaptırdığı araştırmanın sonucu, anket sonuçlarından olası seçim sonucu tahminleri, medyaya yansıtılan olaylardaki gerçeklik payı ve tüm bu olaylar karşısında sessizliğini koruyan kesimlerin düşüncelerine değinilecek.http://magazine.com.tr/
http://the-polis.com/

nükleer konusunda mı ??

nükleer enerji ve özellikle fizyon enerji tabiatda denge ile oynamaktır...


tabiat da da denge laikle zaten bozulmuş...


nükleer tehlikemi? laiklikmi ? dense laiklik daha tehlikelidir...

einsitien demişki enerji kaybolmaz ,suyu yani hidrojeni patlatırsan enerji salınımı dünyaya yayılır...


dingil dingil hiçlik yapan bu yahudi dümbük, suyu yok ettiğinin farkına dahi varmamış...


bir bardak suyun , dünyada yok edilmesi demek,tabiatla dalga geçe geçe oynamakdır...

tabiat da kendisi ile oynayanı affetmez...

tusunamiler , tufan lar , depremler, yanardağ patlamaları, çekirge istilaları birer örnekdir...
antilaiklerin de laikleri asla affetmeyeceği ve cezalandıracağı gibi...


sadece oto yollara yapılacak br sistemle üzerinden geçen arabaların basma gücü ile 20 nükleer enerji santrali enerjisi elde edilir...


rüzgar, dalga ve güneş enerjisi de cabası...

müslüman ülkelerdede birsuru banka var banka kesinlikle yasak olmasına ragmen.
sen hala laikliklikten bahset dur.

çok geç kalınmış bir proje nükler enerji. deprem sel tutsunami gibi düşünceleri beyinlere sokan karşıt olan kuruluşlar bu gripis midir nedir bu zihniyetler bence bize enerji satan ülkelerden para ve destek almaktadırlar ki bize pazarladıkları enerjinin sürekliliği olsun diye. birde bizde laışkanlık olmuş kopyla yapıştır yapmak biri birşey dedimi hemen inanmayacaksın araştıracaksın ne denli doğrudur diye ondan sonra yorum yapacaksın
zamanında su akar türk bakar derlerdi bu zihniyetler şimdi baraj yapınca yine karşı çıkarlar neden mi doğanın dengesini bozar.
senin çevreni sarmış nükler tüm komşularında var sınırlarında radyoaktif perde engelimi var? da zarar görmeyeceksin bir afet olursa yok koçum bunların derdi başka bozgunculuk. sen sakal dersin onlar bıyık sen bıyık dersin onlar sakal
çevre diyorsunda haberin yok galiba 1gram uranyum kaç ton kömürün yakılmasına eşdeğer enerji verir acaba hangisi cevreyi daha çok kirletir. knser vakaları deniyor peki elektrik enerjisi çok pahalı olduğundan ısınmada kömür kulanan vatandaşım karbonmonoksit gazından ölenlen gariban insanımı ne yapacaksın? benim doğduğum ülkede 2 adet nükler santral vardı biz tüp gaza eve sokmazdık bomba derdik doğalgaz halen yok kışın elektrikle paşalar gibi ısınır ocağımızda elektrikliydi evimizdede saray gibi heryerde lambaları açık tutardık gelen faturda o zaman babamın yarım günlük yövmiyesiydi.
bu yaz ziyaret ettim 17 yıldan sonra vatandaşlar hala ocakları elektrikli ve ısınmada elektrikli biz canımızdan oluyoruzda farkında değiliz

yapılmasın diyen ihanet eder vatanıma

Avrupa bizim bu santrallerden vazgecmemizi istiyor biz bu santralleri kapatiyoruz deyip.
Halbuki onlarda kullanim sureleri doldu varin siz düşünün geri.

Nükleer santral yerine elektromanyetik silahlar üretmeliyiz