fatih kısaparmak balon baskılı balon Nuray Bezirgan'ın Eşi İşinden Atıldı - Siyaset Forum

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Nuray Bezirgan'ın Eşi İşinden Atıldı


Enfal
02-09-2009, 20:14
http://www.8sutun.com/img/CJ1FFMCy.jpg

"Atatürk'ü sevmiyorum" diyerek gündeme gelen Nuray Canan Bezirgan'ın eşi Erol Bezirgan'ın bu sözlerin ardından işinden atıldığı iddia edildi.


Fatih Altaylı'nın Habertürk'te sunduğu Teke Tek programına katılan ve Altaylı'nın "Atatürk'ü seviyor musun?" sorusuna, "Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum." cevabını veren Nuray Canan Bezirgan'ın eşi bu sözlerin ardından işinden oldu.



Dış Ticaret Uzmanı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İSBAK A.Ş'de çalışan Erol Bezirgan'ın işinden çıkarıldığı öğrenildi. Selamhaber.com'un haberine göre Erol Bezirgan eşinin Fatih Altaylı'ya yaptığı açıklamanın ardından İSBAK yönetiminin rahatsız olduğu ve Bezirgan'ı Taşeron firmaya kaydırıldığı iddia edildi.

UYARILDI İDDİASI

Nuray Canan Bezirgan'ın değişik yayın organlarında yer alan özellikle AK Parti'ye yönelik eleştirilerinin bardağı taşırdığı iddia edildi. Şirket yönetiminin, Erol Bezirgan'ı çağırarak, eşinin susması için uyarıldığı da iddialar arasında...

ÇEÇEN KOMUTAN BARDAĞI TAŞIRDI

Tüm bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz süreçte Çeçen Komutan İmran Abdulazimov’un Atatürk Havalimanında Ruslara teslim edilmesine müdahale eden Nuray Canan Bezirgan’ın görüntüleri medyada yer alması bardağı taşırdı. İddiaya göre bu olayın ardından Erol Bezirgan'ın işine son verildi.


NURAY CANAN BEZİRGAN KİM?

İstanbul Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu'nda okuduğu dönemde başörtüsü yasaklarının başlamasıyla gündeme gelen Nuray Canan Bezirgan, söz konusu dönemde sembol isimlerden biri haline gelmişti. Daha sonra eğitimini Kanada'da sürdüren Bezirgan kısa bir süre önce eşiyle birlikte Türkiye'ye dönüş yapmıştı. Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılan Bezirgan, burada yaptığı açıklamaların ardından yine dikkatleri üzerine çekmişti.

8sutun

Beylerbeyi
02-09-2009, 20:27
"Atatürk'ü seviyor musun?" sorusuna, "Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum." cevabını veren Nuray Canan Bezirgan'ın eşi bu sözlerin ardından işinden oldu.

------------------------------------------------------------

ÇEÇEN KOMUTAN BARDAĞI TAŞIRDI

Tüm bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz süreçte Çeçen Komutan İmran Abdulazimov’un Atatürk Havalimanında Ruslara teslim edilmesine müdahale eden Nuray Canan Bezirgan’ın görüntüleri medyada yer alması bardağı taşırdı. İddiaya göre bu olayın ardından Erol Bezirgan'ın işine son verildi.



haberde yanlışlık yapılmış. kendi kendilerini yalanlamışlar.

redyellow
02-10-2009, 15:15
Bu olayı okumuştum.

Sebep nuray bezirganın bu sözleri ise yani bu haber doğru ise tabiki yetkilileri şiddetle kınıyorum... Yazıklar olsun diyorum.

"Atatürk'ü seviyor musun?" sorusuna, "Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum." cevabını veren Nuray Canan Bezirgan'ın eşi bu sözlerin ardından işinden oldu.

------------------------------------------------------------

ÇEÇEN KOMUTAN BARDAĞI TAŞIRDI

Tüm bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz süreçte Çeçen Komutan İmran Abdulazimov’un Atatürk Havalimanında Ruslara teslim edilmesine müdahale eden Nuray Canan Bezirgan’ın görüntüleri medyada yer alması bardağı taşırdı. İddiaya göre bu olayın ardından Erol Bezirgan'ın işine son verildi.



haberde yanlışlık yapılmış. kendi kendilerini yalanlamışlar.













Arkadaşın söylediği gibi çeçen komutanın yurtdışı edilmesi, daha doğrusu ruslara tesli edilerek onnun idamına sebep olma olayına müdahale için işten atıldıysa yine aynı şekilde şiddetle kınıyorum..

ishakyilmaz
02-10-2009, 15:30
Zamanında islami değerlere pervasızca saldıran,ve şimdilerde provakatörlük yapmaya çalışan Fatih Altaylının kirli bir oyunlarından bir tanesi olsa gerek..!Benimde özelikle dikkatimi çeken bu olayda oldukça şüphelerim oldu..!Özelikle Başörtülü hanfendinin Fatih altaylıya konuk olması..!Tahrik edici açıklamaları..!Ertesinde yaşanılan hadiseler..!Bunların hepsi kafamda soru işaretlerine neden oldu.Özetle tüm bunlar akli salih bir şekilde düşülüp yapılan hareketler değildir.Özelikle kartel medyası önünde yapılan bu tarz haberlerin bence perde arkasında bazı gerçekler saklıdır..!

Cerrah
02-10-2009, 16:44
o kadın bizim binamızda oturuyor.Anlattığına göre altaylı ona hiç bir şey olmayacağını demiş oda söylemiş

son durak
02-10-2009, 16:48
o kadın bizim binamızda oturuyor.Anlattığına göre altaylı ona hiç bir şey olmayacağını demiş oda söylemiş
peki gercekten esi işinden atılmıs mı gercek durum nedir.......

redyellow
02-10-2009, 17:38
I’ve always thought of life as a spiraling staircase, gracefully wrapping around time and achievement, as opposed to the blunt vertical found on a ladder. Comparing life’s ascension to a set of stairs is often apt, but there are moments when life as ladder is far more fitting, such as maple story mesos (http://www.mesosoon.com) when we find ourselves stuck between rungs, mired in the middle of old pattern and new performance. This is when the decisive climb from one rung to the next must begin so that we may climb toward our tomorrow, while leaving yesterday behind.Steps may be clambered in wow power leveling (http://www.kaufen-wowgold.de/power-leveling.asp) tandem (my wife and I often fall into reflexive harmony when we find ourselves on stairs together), but climbing a ladder is a solitary endeavor. We begin at the bottom, then spend our lifetimes reaching for the top, each rung pulling us closer to dusk and further from dawn. Destinations are determined by our daily decisions, as is our grasp and the speed of our climb.Each of us finds ourselves wow power leveling (http://www.wowgoldvip.de/power-leveling.asp) at some point stuck between the rungs, pinned at an impasse. Perhaps success has halted, and our growth is no longer happening at the rate it once was. We can wrap our hands around the rung above, but we do not have the strength to pull ourselves upward. Often, it is the rung just archlord gold (http://www.gamcc.com/Archlord-Online/) below that is holding us hostage with insubordinate habit. It is then when we must lower our heel, shatter the habits to bits, and then continue to climb without looking behind.It is never too late to learn a new habit; never to early to shed the old like dead, useless skin. Bad habits are formed by the slow and steady accumulation of mindless minutes. As a million years of buy archlord gold (http://www.gamcc.com/Archlord-Online/) rainfall will smooth the slope of a mountain summit, so do a million misplaced moments warp our good intentions.


Hayırdır? bu ne arkadaşım?

ALPEREN4425
02-10-2009, 17:51
Zamanında islami değerlere pervasızca saldıran,ve şimdilerde provakatörlük yapmaya çalışan Fatih Altaylının kirli bir oyunlarından bir tanesi olsa gerek..!Benimde özelikle dikkatimi çeken bu olayda oldukça şüphelerim oldu..!Özelikle Başörtülü hanfendinin Fatih altaylıya konuk olması..!Tahrik edici açıklamaları..!Ertesinde yaşanılan hadiseler..!Bunların hepsi kafamda soru işaretlerine neden oldu.Özetle tüm bunlar akli salih bir şekilde düşülüp yapılan hareketler değildir.Özelikle kartel medyası önünde yapılan bu tarz haberlerin bence perde arkasında bazı gerçekler saklıdır..!

Aynen katılıyorum. Bu kadın bence Fatih Altaylının gündem değiştirme oyununa ya alet olmuş ya da kemdisi de içinde.

redyellow
02-10-2009, 18:23
Aynen katılıyorum. Bu kadın bence Fatih Altaylının gündem değiştirme oyununa ya alet olmuş ya da kemdisi de içinde.

Bu hanımefendinin fatih altaylının programına çıkmasını kesinlikle onaylamıyorum. Fatih Altaylı gibi kaşarlanmış birisinin karşısında siz ne derseniz deyin mutlaka çarpıtılacaktır, mutlaka yanlış yerlere çekilecektir.

Bu altaylı denen kişinin muhsin yazıcıoğlu'na yaptğını da hatırlıyorum.

Fakat bu hanımefendinin bu yanlışlığı yapmış olması onu fatih altaylı ile bir tutmanızı haklı göstermez.

Bu hanımefendinin internet sitelerinde yazıları var...

Eylemleri var...

Görev aldığı dernekler vs. var.

Ve hepsinde de islami duyarlılığına hep sahip çıkıyor. İslami duyarlılıktan hiç taviz vermiyor.

Lütfen yazarken biraz daha dikkatli olun.

Vebal alırsınız... benden acizane bir kardeş uyarısıdır.

Gerisi sizin bileceğiniz şey.

ALPEREN4425
02-10-2009, 18:58
Bu hanımefendinin fatih altaylının programına çıkmasını kesinlikle onaylamıyorum. Fatih Altaylı gibi kaşarlanmış birisinin karşısında siz ne derseniz deyin mutlaka çarpıtılacaktır, mutlaka yanlış yerlere çekilecektir.

Bu altaylı denen kişinin muhsin yazıcıoğlu'na yaptğını da hatırlıyorum.

Fakat bu hanımefendinin bu yanlışlığı yapmış olması onu fatih altaylı ile bir tutmanızı haklı göstermez.

Bu hanımefendinin internet sitelerinde yazıları var...

Eylemleri var...

Görev aldığı dernekler vs. var.

Ve hepsinde de islami duyarlılığına hep sahip çıkıyor. İslami duyarlılıktan hiç taviz vermiyor.

Lütfen yazarken biraz daha dikkatli olun.

Vebal alırsınız... benden acizane bir kardeş uyarısıdır.

Gerisi sizin bileceğiniz şey.


Uyarınız için teşekkür ederim. Fakat 28 şubat öncesi dönemde de buna benzer durumlar ortaya çıkmıştı. İnsan, altında çapanoğlu arıyor. Güven vermdei açıkçası. Ama dediğiniz gibi yanılıyorda olabilirim. Uyarınızı dikkate alacağım. :):)

Üç mevsim
02-10-2009, 19:08
Bu olayın 28 Şubat dönemiyle içerik olarak benzerliği olsa da çok farklı.

Bu hanımlar tanıdğımız bildiğimiz kişiler. Özellikle de Nuray Canan Bezirgan hayatı başörtüsü mücadelesiyle geçmiş bir insan ve bir eylemde polis copuyla karnındaki bebeğini düşürmüş biri.

Sammiyetlerinden şüphe edilmesi keisnlikle doğru değil.

O günlerde biz konuyu burada tartıışırken biriler diyordu ki; bakalım görelim arkasından ne çıkacak.

Arkasından hiçbir şey çıkmayacak çünkü bu açık ve net bir olay demiştik onlara. Gerçekten de böyle oldu, çünkü böyleydi.

Bu hanımlar Özgür Der mensubu.. Özgür Der gözünü budaktan esirgemez, doğru bildiğinizi söylemekten çekinmez.

Cerrah
02-10-2009, 21:06
peki gercekten esi işinden atılmıs mı gercek durum nedir.......


evet gerçekten atılmış

redyellow
02-10-2009, 23:40
Uyarınız için teşekkür ederim. Fakat 28 şubat öncesi dönemde de buna benzer durumlar ortaya çıkmıştı. İnsan, altında çapanoğlu arıyor. Güven vermdei açıkçası. Ama dediğiniz gibi yanılıyorda olabilirim. Uyarınızı dikkate alacağım. :):)

Benden sonra diğer arkadaşlarda yazmışlar.

Nuray hanım şu ana kadar icraatlarıyla bir mümine hanımdır...

Ve bir mümine hanıma ters olacak bir şey yapmamıştır, duymadım, görmedim.

Özgür-Der de faaldir, çeçen komutanın rusyaya teslimi olayında çok aktif rol almıştır.

başörtüsü eylemlerinde sürekli eylemlerin içindedir.

İnternet sitesinde de yazılar yazıyor.

www.selamhaber.com tabi bazı görüşlerine katılmayabilirsiniz... ama fatih altaylı gibi bir din düşmanının tuzağına düştü diye hemen onunla bir tutmak çok büyük haksızlık olur.

Allah razı olsun... uyarım için dikkate alacağım demişsiniz.

Bu da sizin büyüklüğünüz.

Allah yar ve yardımcınız olsun, yolundan ayırmasın.



****


Nuray Bezirgan'ın bir yazısını paylaşmak istiyorum:



Katil Raşit Dostum ve Çeçen Komutan İmran
Nuray Canan Bezirgan
03 Ocak 2009 Cumartesi 13:35


İyi ki Doğdun İslam

Adı İslam, henüz 10 yaşında. Büyük idealleri olsa da o bir çocuk. Sarı saçlı, mavi gözlü, özgür Çeçenistan hayaliyle yatıp kalkan bir çocuk.

Bir gün parkta oynayan çocuklar arasında yarım Türkçesiyle “lütfen onu bana geri ver” cümlesini duyduğumda İslam’ın şapkasının çocuklardan birinin elinde olduğunu ve şaka yaptığını zanneden çocuğun gülerken, İslam’ın ağladığını gördüm. Zaten oyunlarına karışmıyor, bir kenarda durup hep düşünüyordu.

İslam ağlıyordu, gözlerinden boşalırcasına akan damlaların yerde tozlanan şapkası için olmadığını adım gibi biliyordum.

İnsanın doğduğu topraklardan sürgün edilmesinin mahzunluğunu, muhacirliğin ne demek olduğunu ve aynı onun gibi, bir bahaneyle ağlamanın insanı ne kadar rahatlattığını da biliyordum.

Ezanı duyunca gözlerinin içi gülerek caminin yolunu tutan, çikolata-şekerleme, ne ikram ederseniz edin teşekkür edip almak istemeyen, çok güzel Kur’an okuyan, hep ölçülü ve her zaman terbiyeli bir çocuk İslam. İki halası ve eniştesi Ruslarca katledilmiş bir çocuk.

Sadece o değil. Ablası, 11 yaşındaki ablası Nura’nın okulun evlerine yakın olmasına başta çok sevinip “Ne iyi birşey, Bakü’de metroyla gidiyorduk, burada evimizin karşısı” derken sorduğum bir soruyla allak bullak oluşu unutamadığım anlardan.

“Sen okula giderken başörtünü açacak mısın Nura?”

“Neden açayım ki?”

“Burada yasak var.”

“Nasıl yani?”

“Yani, bu ülkede başörtülü kızları okula kabul etmiyorlar.”

“Aaa, ama neden?” deyip, önüne bakışı, düşünüşü ve “namazlarımı da mı kılamam okulda” diye soruşu.

“Malesef Nura, üzgünüm ama aynen öyle” dediğimde, “Hımm, yok ben açmam başımı, gitmem okula, napayım” deyişi. Peki “neden” diye sorduğumda? Çünkü “Allah’ın isteği herşeyden daha önemli, onun için” deyişi.

Sonra gülerek “keşke metroyla gidebileceğim bir okul olsaydı, başörtümle yani” diye duruma dair bir espiri yapışı. Allah bu çocukları çok sevdirdi bana.

Ablaları Milanayla birlikte oturmuş konuşurken, Milana’nın telefonu çaldı bir gün. Polis eve gelmiş, önce elektiriklerini kesmiş, sonra evde arama yapıp babalarını gözaltına almış. Sebep yok. Birkaç soru sorup bırakacağız demişler.

Avukatlar, görüşmeler, git geller. Beş hafta geçti. Ne yaptıysak; ne gözaltına alınma sebebini, ne de olayın nasıl neticeleneceğini öğrenemedik.

Ve geçtiğimiz Cuma. Telefonda ağlamaktan konuşamayan Milana “babamı havaalanına götürmüşler, Ruslara verecekler” diye feryad ediyordu.

Arabaya binip havaalanına bir gidişimiz vardı ki çocukların ağlamaları, feryad figan okunan dualar.

Elleri kelepçelenmiş babanın ailesini gördüğündeki şaşkınlığı, ailenin feryatları ve çaresizlikten ağıran kalbim… Herşey bir kabus gibiydi.

Akıl almaz bu cinayet, bu ihanet, işlenmesine ramak kala o günlük engellendi. İmran Komutan, Rusya ya iade edilmek üzere getirildiği havalimanında pasaportunu yırttı ve o günden bu yana yemiyor, içmiyor. Toprakları için savaşırken gazi olmuş, bir akciğeri, karaciğerinin yarısı ve bir dalağı olmayan bir insanın halkı Müslüman bir ülkeye sığınmış olmasının karşılığı; sebepsiz yere gözaltına alınıp, kendisinden başka kimsesi olmayan ailesinden uzak, günlerce gözaltında tutulup, ellerine kelepçe vurularak düşmanına teslim etmeye kalkışmak olmamalıydı. İmran Komutan yalnız değil, iadesi düşünülen başka komutanlar da mevcut.

Elindeki Müslüman kanı kurumamış katil General Raşit Dostum’a Türkiyede huzur içinde yaşayan ailesini ziyaret edebilmesi için özel uçak kaldırtanlar, İmran Komutan’a yapılan bu insanlık dışı muameleden rahatsız oldular mı acaba?

Olayın medyada geniş yankı bulması ve halkın tepkisine rağmen sınırdışı kararını onaylayan İçişleri Bakanlığından konuyla ilgili hala çıt yok.

Peki şimdi ne olacak? İçişleri Bakanlığı’nın kamuoyunda infiale yol açan bu olayla ilgili bir açıklama yapması ve son anda basına sızmasından dolayı engellenen bu talihsiz olay sebebi ile aileden ve komutandan özür dilemesi ve bir açıklama yapması gerekmez mi?

“Allah’tan korkun” diye bağırsam aralarından duyan olur mu acaba?

Günlerdir gözyaşlarına şahit olduğum bu çocukların ahları, yapıştığınız koltuklarınızı, makam ve mevkilerinizi tarumar eder beyler.

Bugün İslam bana “Babam hapisten kurtulacak mı” diye sordu yine?

Ben de yine, yani kırk gündür dediğim gibi “İnşaAllah” dedim, “uğraşıyoruz, kurtulacak” dedim.

“Babam bizi sabah namazına kaldırırdı hep, ama hep” dedi sonra. “Babam için çok üzülüyorum, teheccüde kalkıyor, namaz kılıyor, dua ediyorum. Onu çok özledim. Ya bir de bugün benim doğum günüm biliyor musun? Ama ben hiç mutlu değilim” diye sıraladı.

İnşaAllah Hepsi geçecek, üzülme dedim. Baban gelecek ve sana ‘İyiki doğdun İslam’ diyecek

Not: Bu yazıdan bir gün sonra Çeçen komutan serbest bırakıldı. Bu haksızlığa engel olmak için çaba sarfetmiş herkese teşekkürlerimi sunuyorum



Ve bu yazının altına yazılmış bir yorum:




Murat ALBAYRAK
destek ve minnet
İstanbul Alperen Ocaklarının Çeçen Komutan İmran Abdulazimov için yaptığı eylemle alakalı olarak internette haberlere bakarken fark ettim Nuray Canan Bezirgan hanımefendiyi. Humeyni, Atatürk derken medyanın ve çapsız Altaylının linç etmesine bizim cenahtan bir kanalında iştirak etmiş olduğunu gördüm. Allah Allah dedim bu nasıl iştir. Zamana da aboneyim ben. Bilenler bilir Samanyolunun mengeneye sıkıştırılmış bir yumurta reklamı vardır ve altında da Sorumluluğumuzun farkındayız yazar. Sonra Fadime Şahin teşbihini gördüm. Ve akabinde o meşhur fotoğrafı. Başörtüsü mücadelesinin içerisinde olan biri olarak, bu terkibi kuran aklın fukaralığına ve mesuliyet idrakine hayret ettim. Sorumluluklarının ne kadar farkında olduklarını gördüm. Artık hangi aklı evvelin fikri ise yedi düvele gösterilen hoşgörü ve tahammülün çok cüzi bir kısmını bu hanımefendiye gösterememişler. Ve hem kendilerine, hem bu davada bedel ödemiş birine yazık etmişler.Kendi kendime böyle hayıflanırken ve kızarken, Teke tek programından sonra tvlerde izlerken haberleri o kadar küfrettik kartelcilere de bir destek mesajı bile iletemedik o programdaki arkadaşlara diye düşündüm. Ve selamhaber de yazı yazdığını fark ettim. Keşke Altaylının mukayese tuzağına düşmemiş olsa idik, ama canlı yayınları bilirim, bazen maksat artniyetlere ram olur. Her neyse biz 28 Şubatları ve akabinde tel tel dökülenleri gördük. İnançları için mücadele edenlerin daha evvelkileri ayetlerle tekfir ettikleri halde kendilerinden birileri iktidar olunca ısrarla tevil mekanizmasını işlettiklerini gördük. O günlerde tırsanların, kaçanların, ortalıkta olmayanların şimdi adamlık mertebesinde izzet, itibara gark olduklarını gördük. Ve bunlar halihazırda mevcutken Canan Hanımın selamhaber deki yazısını okuyunca mütebessim oldum. Bir şeylerin hala diri olması ziyadesiyle memnun etti beni. Zira biz teşkilat yapılarımızda kemiyet-keyfiyet babında diriliğe ve adamlığa ehemmiyet veririz.Yeni evli biri olarak babalığın anneliğin nasıl birşey olduğunu bilmiyorum lakin bir evlat kaybetmenin, vatandan sılaya gitmeye mecbur olmanın ne olduğunu idrakten de aciz değilim. Canan Hanıma ve eşine kaybettikleri evlatlarını veremeyiz muhakkak ama şunu bilmelerini isterim ki, biz Müslüman Kardeşleriniz nezdinde ki onurunuz ve itibarınız sizi mahkum etmeye ve ortalıkta yem etmeye kalkanların cümlesinin adamlığını katmer katmer tartar. Programdan sonra yapmam gereken şeyi gecikmişte olsa şimdi yapıyorum. Resim sergilerimizdeki sembolleşmiş fotoğraflardan birinin hani şu sedyedeki Nuray Canan hanıma ait olduğunu öğrendiğimde bu fotoğrafın defaaten içimi acıtması sebebiyle alelacele içimdekileri paylaşmak istedim. Çok sevdiğim ve mücadelesine değer verdiğim eşimin de başörtüsü mağdurelerinden biri olması hasebiyle, bir destek mesajı boynumun borcu oldu. Ve Gerek Canan Hanıma Gerek diğer kardeşlerimize acizane ricam şudur ki medya önünde ve röportaj vesaire verirken azami dikkat, azami itina. Zira bu çakal sürülerinin bir leke çalmaya matufen kaç takla attıklarını izaha gerek yok. Bizler dün bugün yarın arkanızda değil yanınızda olduk ve olacaz.(Elbette ki bu kardeşlerimizi öne sürüp arkadan sıvışanları kastediyorum) Lakin mücadelenin artık Müslümanlar için bir psikolojik kale olduğunu düşünüyorum. Sistemin bizleri hapsettiği bu kaleden çıkmak için her meşreb ve yapının kendini sorgulaması ve sıgaya çekmesi elzemdir. Ve binbir zorlukla inşa etmiş olduğumuz kimliğimizin muhafazası başlıbaşına bir tevhid mücadelesidir. İşte bu noktada Canan Hanım Gibi göz önünde olan arkadaşlarımızın kartelin salyalarına tekrar tekrar maruz kalmamaları için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bir e-posta da mevzubahis kanala göndereceğim. Yaptıkları ayıp kabul edilemez. Ve hala aşikar bir şekilde olmasa bile Canan Hanımdan bir özür dahi dilememişlerse yazıklar olsun. Her zaman söylerim yine yeri geldi. Evvela Müslümanlar arası diyalog, Müslümanlar arası hoşgörü. Zaten biz Hristiyanları, Yahudileri kör testere ile keselim demiyoruz. Gazzede içimizin acıdığı şu günlerde bile zünnarlı, kippalı bir Museviyi farzedelim ki sokakta kalmış olsun ve kapımıza gelsin, yedirir içirir, Mescid-i Aksa tablosu altında misafir eder, cebine parasını koyar memleketine yollarız. Neyse fazla uzatmayalım, içim dolu yazdıkça yazasım gelir. Kanala göndereceğim metni de daha sonra burada yayınlanması için yollayacağım. Her şeyi işiten ve gören Rabbimin adaletine güvenen bir mümin olarak başörtüsü mücadelesinde çile çekmiş ter akıtmış cümle kardeşlerimize saygı ve hürmetlerimi sunarım. Her şart ve mekanda, zamanda yanlarında olduğumuzun da bilinmesini isterim.

Esselam Murat ALBAYR AKALPEREN OCAKLARI Bursa Eski İl Başkanı

http://www.selamhaber.com/koseyazisi?id=331

redyellow
02-11-2009, 01:02
Ayrıca Nuray Bezirgan kimdir diye bir dosya var.. okumak isteyenler için linki:

http://www.mumsema.com/bizi-ilgilendiren-haberler/49237-nuray-bezirgan-kim.html

ALPEREN4425
02-11-2009, 01:19
Bu başlık altındaki haberi okuduğumda ne yalan söyleyeyim Nuray Bezirgan hakkında fazla bir bilgiye sahip değildim. Hatta ikinci yorumumda da 28 Şubat öncesi olaylardan bahsetmiştim. Söylemek istediğim Ali Kalkancının eşi ve Fadime Şahinin hergün bir kanalda çıkıp İslamiyete darbe vuran konuşmalarıydı. Fadime Şahin vakasında dilimiz yandığı için bu tür durumlara daha temkinli yaklaşır olduk. Ki zaten Bursa Alperen Ocakları Eski BAşkanı Murat Albayrak'ta benim gibi aynı tuzağa düşmüş. Nuray Bezirganda bu önyargmızın kurbanı oldu.

Başörtüsü ve Türk milletinin hassas olduğu konularda mücadele veren bir kişinin haklarını savunarak bizleri aydınlattığınız ve bir yanlıştan çevirdiğiniz için teşekkür ederim redyellow...

Eşref
02-11-2009, 01:41
Nuray hanım'ı birkaç gün önce bir TV kanalında izledim. Kendisi işten çıkarma olayını şu şekilde anlattı; Önce chp'nin çarşaf açılımı ile Ak Partimizin uygulamalarını eleştirmiş. Bundan rahatsızlık duyan patron, kocasından Nuray hanımı susturmasını istemiş. Hatta Nuray hanım patronunun "sustur" emrini kayda bile almış.

Patronun bu isteğine rağmen Nuray Hanım hükümetimizi eleştiren tavrını devam ettirmiş. En son Çeçen Komutan olayındaki Ak Partiye yönelik tavrından dolayı, patron siyasi geleceğini sebep göstererek eşinin görevine son vermiş.

Zaten kendisi başbakanımıza oldukça tepkiliydi. Konuya ilişkin başbakanımıza olan tepkisini ise şu şekilde ifade etmişti;

“Fikir özgürlüğü, düşünceyi özgürce ifade etme hakkı denilince sadece solcular mı aklınıza geliyor? Sayın Başbakan ‘Türkiye artık Çetin Altan’a dava açan, Nazım Hikmet’i hapseden Türkiye değil” diyerek Altan’a ödül veriyordu. Konuşan Türkiye bu mu? Ben konuştum, eşim ve çocuklarım cezalandırılıyor. Göbeğini kaşıyan adam tanımlamasından rahatsız olunuyorsa, bu kraldan çok kralcı işgüzar bürokrakratların ya eğitilerek rehabilite edilmesi ya da insanların yaşamlarına dair hayati kararlar alacak noktalardan uzaklaştırılmalarını öneriyorum. Bizimkisi basına yansıdığı için biliniyor. Ya yansımayanlar.“

redyellow
02-11-2009, 09:29
Bu başlık altındaki haberi okuduğumda ne yalan söyleyeyim Nuray Bezirgan hakkında fazla bir bilgiye sahip değildim. Hatta ikinci yorumumda da 28 Şubat öncesi olaylardan bahsetmiştim. Söylemek istediğim Ali Kalkancının eşi ve Fadime Şahinin hergün bir kanalda çıkıp İslamiyete darbe vuran konuşmalarıydı. Fadime Şahin vakasında dilimiz yandığı için bu tür durumlara daha temkinli yaklaşır olduk. Ki zaten Bursa Alperen Ocakları Eski BAşkanı Murat Albayrak'ta benim gibi aynı tuzağa düşmüş. Nuray Bezirganda bu önyargmızın kurbanı oldu.

Başörtüsü ve Türk milletinin hassas olduğu konularda mücadele veren bir kişinin haklarını savunarak bizleri aydınlattığınız ve bir yanlıştan çevirdiğiniz için teşekkür ederim redyellow...


Müslümanlar kardeşdir.

Kardeş kardeşin hatasını, eksikliğini, yanlışlığını görünce dostca uyarır... Ben de sadece bu görevimi yaptım.

Siz de kendinize yakışanı yapıp hatanızı anladınız.

Baki selamlarımla.