Anayasa değişikliği maratonu ile başlayan ve bugünlerde Deniz Baykal’a düzenlenen kaset komplosu ile gittikçe yoğunlaşan bir gündemin etkisi altındaki Türkiye’de tüm dikkatler iç politikaya çevrildi. Bunun doğal sonuçlarından birisi olarak da dış politika bir süredir gündemin ön sıralarındaki yerini eskiye oranla yitirmiş durumda.
Hâlbuki birkaç gündür önce Suriye Devlet Başkanı Esad’ın, dün de Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in Türkiye ziyaretleri ile dış politikada önemli gelişmeler yaşanmakta. AKP döneminde Suriye ile kurulan iyi ilişkilerin ilerleyişini gözlemlediğimiz Esad ziyaretinin yanında özellikle Medvedev’in gelişi ve Rusya ile imzalanan 20 civarındaki ikili anlaşmayla hükümet kuzey komşumuzla da ilişkileri yakınlaştırma gayretleri içine giriyor. Bu gelişmeler, AKP’nin İran politikası, Filistin-İran-Irak vb. konular etrafında inşa ettiği Ortadoğu stratejisi bağlamında değerlendirildiğinde pek çok farklı açıdan yorumlanabilir.
Geçtiğimiz birkaç gün içinde Suriye ve Rusya ile olan görüşmeler basında sıklıkla yer aldı, köşe yazılarına konu oldu, tartışıldı. Ancak bir olay var ki, gündeme çok yeni düştü ve Türkiye-İsrail ilişkileri anlamında adeta bomba etkisi yaratacak düzeyde.

http://www.odatv.com/images/2010_05/2010_05_12/one-minutecilar-sasiracak-1205101200_l.jpg
Türkiye’den yeşil ışık
Türkiye, İsrail’in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyeliğine dün itibarıyla yeşil ışık yaktı ve İsrail Türkiye’nin bu desteği sayesinde OECD üyeliğini resmen elde etti. 1961’de kurulan örgütün ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi kurucu üyelerinden birisi olan Türkiye hâlihazırda grubun tek Müslüman ülkesi konumunda.

Ve örgütün iç mekanizması gereği, tüm üye ülkelerin yeni üye ülke katılımı sürecinde kullanabilecekleri bir veto hakları var. Bu bağlamda, teşkilat bünyesine katılacak her yeni üyenin adaylığının düşmesi için tek bir üye ülkenin veto hakkını kullanması yeterli.
Yani, eğer Türkiye veto hakkını kullansaydı İsrail 2007’den beri uğraştığı, türlü diplomatik hamleler geliştirdiği bu üyelik idealine ulaşamayacaktı. O bakımdan Türkiye’nin bu hakkından siyaseten feragat etmeyi seçmiş olması bir anlamda İsrail’in bu başarısına giden yolu açmış oldu.

Tarihi zafer
Sanayileşmiş-zengin ülkeler birliği olarak da bilinen OECD’ye katılım İsrail hükümeti tarafından sevinçle karşılandı. İsrail Maliye Bakanı devlet radyosunda bunun tarihi bir zafer olduğunu ilan ederek, artık kendilerinin de sanayileşmiş-zengin bir ülke olarak meşruiyetlerini ilan ettiklerinin altını çizdi. Dünyanın içinde bulunduğu küresel ekonomik kriz ortamında İsrailli yetkililer bu üyelik sonrasında ülkelerine ciddi anlamda bir sermaye akışı beklentisine girdiler bile. Tüm bunların ötesinde insan haklarını ve özgürlükleri kendisine temel ilkeler olarak belirlediğini ilan etmiş olan bir uluslar arası örgüte üye olmayı başaran İsrail, bir anlamda özellikle Filistin’de yürüttüğü aşırı güç kullanımından doğan insanlık dışı uygulamalarının üzerini örtme fırsatını da yakaladı. Bu bağlamda İsrail’in elde ettiği uluslar arası saygınlık da muhtemelen onlar tarafından büyük bir zafer olarak kabul edilmektedir.

Ne oldu da değişti
Peki, ne oldu da AKP ve dış politika karar vericileri İsrail’e böyle bir muazzam jesti layık gördüler? “One Minute” olayından beri yaşananları hatırlayınız. Filistin’de yaşananları bir insanlık dramı, bir katliam olarak değerlendirip, İsrail’in Başbakan tarafından açıkça devlet terörü uygulamakla suçlanması, TRT’de yayımlanan bir dizi yüzünden çıkan tartışma, İsrail Büyükelçisi Çelikkol nezdinde Türkiye’ye yapılan büyük saygısızlığın yarattığı diplomatik kriz, İsrail’in Anadolu Kartalı tatbikatından dışlanması ve son dönemde sıkça dillendirilen 1915 olaylarının İsrail parlamentosu tarafından da kabul edilebileceği yönündeki duyumlar. Bütün bu gelişmelere baktığımızda, aslında görünenden daha büyük bir kriz olduğu dahi söylenebilir iki ülke arasında.
Şimdi soruya dönelim tekrar: İlişkilerin bu denli soğuk olduğu bir dönemde hükümet niye şimdi böyle bir adım attı?
AKP uzunca süredir yakın ilişki içinde olduğu Arap dünyası ve Suriye’nin yanına son zamanlarda nükleer program kıskacı altındaki İran’ı arabuluculuk yapma kapsamında yanına çekmiş, en son Rusya’yı da yakınlaştırmış görünürken İsrail’e ve ABD’ye göz mü kırpıyor? Soğuk Savaş tabiriyle “aslında kamp değiştirmiyorum, benim yerim belli” mesajı mı gönderiliyor?

İsrail jesti düşündürücü
Yoksa durum daha mı derin? Örneğin, son malum kaset olayıyla bir alakası olabilir mi bu beklenmedik jestin? Deniz Baykal’ın başına gelenlerin bir “dış mihrak” projesi olduğunu düşünen hükümet çevrelerinin-ki Türkiye’de dış mihrak dendiği anda akla ilk kimlerin geldiği bellidir- “Türk siyasetine müdahale ediliyor, bu Baykal’la sınırlı kalmaz bize de sıçrar” korkusu olabilir mi bu “sürprizinin” arkasında? Bunlar hepsi birer soru ve yanıtlarına ulaşmak şuan için çok kolay değil. AKP’nin dış politikada bundan sonra tutturacağı söylemi takip etmek bu konuda oldukça yol gösterici olacaktır. Şuan için görünen, hükümetin sahnede başka oyunlar sergilerken, perde arkasında “ince ayarlara” başlamış olmasıdır. Bu anlamda, İsrail jesti, ilk ve son olmayacak gibi gözükmektedir.

Ali BİLGENOĞLU
kaynak (http://www.wardom.org/link.php?url=http://www.odatv.com/n.php?n=one-minutecilar-sasiracak-1205101200)

Ne Kadar "One Minute" Densede Ortada Bir Gerçek Var. Türkiye amerikayla Ve israil İle Müttefiktir.

Tarihi zafer bumu...???
Ne yani Zafer mi kazandılar şimdi...???

Kaynak oda.tv olunca yazıyı okumak bile akla zarar

oda tv bilen biliyor chpli yazarların olduğu, internet sayfasında sürekli ak parti üzerine kurulu iftira, çarpıtıcı, yalan haberler yapılıyor.

oda tv bilen biliyor chpli yazarların olduğu, internet sayfasında sürekli ak parti üzerine kurulu iftira, çarpıtıcı, yalan haberler yapılıyor.
israilin oecd ye girdigini başka gazetelerde yazdı bırakın şimdi.
aşagıdaki habervaktimden alınmış haber.
İsrail Türkiye'nin desteğiyle OECD'de

İsrail Türkiye'nin desteğiyle OECD'ye kabul edildi. Filistinlilerin "Veto edin" çabaları yetmedi... http://www.habervaktim.com/resim/resim121509_2.jpg Türkiye ile İsrail arasında son 1.5 yıldır gergin yürüyen ilişkiler, Ankara'dan gelen beklenmedik bir jestle yumuşuma yoluna girdi. Ankara'nın İsrail'e jesti uluslararası alanda geldi; Türkiye, Filistinlilerin tüm itirazlarına rağmen, İsrail'in OECD üyeliğini veto etmedi.

İsrail, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'de (OECD) dün yapılan oylamada, Türkiye'nin de desteğini alarak, oy birliği ile örgüte kabul edildi.

OECD'de tüm üye ülkelerin, yeni üye kabul sürecinde veto hakkı bulunuyor. Ancak Türkiye, İsrail'in üyeliğinin görüşüldüğü dünkü toplantıda, bu hakkını kullanmadı.

FİLİSTİNLİLER ANKARA'YA MEKTUP YAZDI: VETO EDİN

Ankara'nın İsrail'e yönelik OECD jesti, Filistinlilerin “veto edin” mektubuna rağmen geldi.

Filistin yönetimi, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu tüm OECD ülkelerine mektup yazarak, İsrail'in üyeliğinin “reddedilmesi” çağrısında bulundu.

Ankara'ya geçen hafta ulaşan Filistin mektubunda, İsrail'in Filistin topraklarını işgal ettiği, bu işgal sürecince de “tüm OECD değerlerine aykırı hareket ettiği” vurgulandı. Mektupta, İsrail'in Gazze'ye yönelik ambargosunun ise, bu bölgede yaşayan sivillerin “insanlık onurunu ayaklar altına aldığı” mesajı verildi. Mektupta, “İsrail 2008 Aralık-2009 Ocak döneminde tüm Gazze'yi yıkan saldırısının ardından, bir de ambargo uygulayarak, buradaki sivillerin yaşamlarını devam ettirmek için bölgeyi yeniden inşa etmelerine bile izin vermemektedir” denildi.
http://www.habervaktim.com/haber/121509/israil_turkiyenin_destegiyle_oecdde.html

Halk Partisi: İsrail OECD'ye alınmasın

25.04.2010


(http://haber.sol.org.tr/print/enternasyonal-gundem/halk-partisi-israil-oecdye-alinmasin-haberi-27360)[/URL]

http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/makale_genel/images/palestinian_peoples_party_logo.jpg
Filistin Halk Partisi, OECD üyelerine yaptığı çağrıda İsrail'in başvurusunu reddedilmesini istedi. OECD Mayıs ayı sonunda İsrail'le ilgili bir karara varacak.
[URL="http://haber.sol.org.tr/haberleri/filistin-halk-partisi"]Filistin Halk Partisi (http://haber.sol.org.tr/printmail/enternasyonal-gundem/halk-partisi-israil-oecdye-alinmasin-haberi-27360) OECD (http://haber.sol.org.tr/haberleri/oecd) ülkelerine yaptığı çağrıyla, İsrail’in zengin ülkeler kulübüne üyelik başvurusunu reddetmelerini istedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün Mayıs ayının sonunda İsrail’i üye olarak kabul edip etmeyeceğine karar (http://haber.sol.org.tr/haberleri/karar) vermesi bekleniyor.
Filistin (http://haber.sol.org.tr/haberleri/filistin) Halk Partisi, “İsrail’in uluslararası hukuk (http://haber.sol.org.tr/haberleri/hukuk) ve insan hakları ihlalleri (http://haber.sol.org.tr/haberleri/insan-haklari-ihlalleri) ve OECD konvansiyonu ile örgütün resmi politikalarıyla çelişkili uygulamaları nedeniyle üyelik sürecinin dondurulması gerektiği” konusunda ısrar ediyor.
İsrail’in üyeliğinin 30 OECD ülkesinin lehte oyuyla mümkün olacağını belirten Filistin Halk Partisi, “sınırlı bir süremiz kaldığı halde Israil’i oldukça sarsabilecek gerçekleştirebilir bir hedefimiz var” dedi.
(soL – Dış Haberler)

eee simdi olay nedir onu anlayamadim!

eee simdi olay nedir onu anlayamadim!

olay: Filistinlilerin ve türkiyedeki-dünyadaki filistin dostlarının tüm taleplerine rağmen türkiye israilin OECD'ye alınmasını veto etmemiş.

Türkiyenin veto hakkı varmış. Ama maalesef tüm taleplere rağmen bunu kullanmayarak israilin oecd'ye üye olması sağlanmış.

Haberler bu şekilde.

olay: Filistinlilerin ve türkiyedeki-dünyadaki filistin dostlarının tüm taleplerine rağmen türkiye israilin OECD'ye alınmasını veto etmemiş.

Türkiyenin veto hakkı varmış. Ama maalesef tüm taleplere rağmen bunu kullanmayarak israilin oecd'ye üye olması sağlanmış.

Haberler bu şekilde.

özet icin tesekkürler bu gomunistin haberlerine pek itibar etmedigim icin icerigini okumuyorum!..
habere gelince isin icinde ülkenin cikarlari vardir ve ona göre hareket edilmistir daha olayin icyüzünü bilmiyoruz yalan haberleriyle ünlü bir siteye dayandirilan haberler üstünden ne kadar yorum yaparsak, yapalim havada kalir!

özet icin tesekkürler bu gomunistin haberlerine pek itibar etmedigim icin icerigini okumuyorum!..
habere gelince isin icinde ülkenin cikarlari vardir ve ona göre hareket edilmistir daha olayin icyüzünü bilmiyoruz yalan haberleriyle ünlü bir siteye dayandirilan haberler üstünden ne kadar yorum yaparsak, yapalim havada kalir!
butun sitelerde var bu haber.
butun haber sitelerinde.

butun sitelerde var bu haber.
butun haber sitelerinde. hurriyet dahil.
Önerdiği siteye bak Hürriyet...;D

Neyse haber doğru evet...
Ama Filistin Meselesi ile Bu ayrıdır...
İsraile gerektiğinde en sert tepki verilir...

butun sitelerde var bu haber.
butun haber sitelerinde. hurriyet dahil.

demek bütün sitelerde hatta hurriyette bile var tamam o zaman hemen inandim heleki hürriyet yayinladiysa bu is kesindir!..
eee simdi neye varacagiz türkiyeyle, israil kardes ülke mi oluyor!

demek bütün sitelerde hatta hurriyette bile var tamam o zaman hemen inandim heleki hürriyet yayinladiysa bu is kesindir!..
eee simdi neye varacagiz türkiyeyle, israil kardes ülke mi oluyor!
ne farkeder hurriyet yada bir başkası lafı ne dolandırıyon.

Red oyu vermemesiyle ''israilin Filistin'e yaptıklarına sessiz kalmaya adayız'' veya ''sessiz kalacağız'' gibi bir şeyin ortaya çıkması söz konusu dahi değil.Ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa yapılır,ama çıkarımız için Filistin'i köşeye atmak söz konusu olamaz.

Red oyu verilse israil ne kaybedek ? Filistin ne kazanacak ?
Red oyu ne kadar etkilicek üye olmasını ? Uluslararası ticari meseledir bu,2 ülke arasındaki değil ve ülke çıkarı söz konusudur.Velev ki israil giremedi,Sanayileşmiş-zengin ülkeler birliği olarak da bilinen diye geçmekte haberde,sanki israilin sanayisi çökecek,zenginlikten kafir fukara hale gelecek.

Bazıları fena gaza gelmiş.Aksi halde israil ile birebir görüşmelere fena halde ''söven'' biriyimdir.

Novek sürekli aynı hizada gidiyorsun, konuyu değişik taraflara çektiğin anda kilitleyeceğim bilgine...

Red oyu vermemesiyle ''israilin Filistin'e yaptıklarına sessiz kalmaya adayız'' veya ''sessiz kalacağız'' gibi bir şeyin ortaya çıkması söz konusu dahi değil.Ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa yapılır,ama çıkarımız için Filistin'i köşeye atmak söz konusu olamaz.

noveke göre bu olay Filistin'i bir kenara atmak demektir...
İşte bu kadar sığ...

http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/05/12/erdogandan_israil_onayina_uc_serh

Birde bunu okuyalım...

özet icin tesekkürler bu gomunistin haberlerine pek itibar etmedigim icin icerigini okumuyorum!..
habere gelince isin icinde ülkenin cikarlari vardir ve ona göre hareket edilmistir daha olayin icyüzünü bilmiyoruz yalan haberleriyle ünlü bir siteye dayandirilan haberler üstünden ne kadar yorum yaparsak, yapalim havada kalir!


Sanırım biraz latife yazınız ama komunist de olsa arkadaşımızın komunistliğiyle değil yazdığıyla muhatap almak gerekir.

Bu konuda yüzde yüz haklı arkadaşımız.

Kaldıki habervaktimden de vermiş haberi ama niye dikkate almadan şahsına hucum ediliyor anlayamadım.

bende başka bir siteden aktarayım:





'Türkiye, İsrail'i OECD'de veto etsin'

İslami İnsan Hakları Komisyonu (IHRC) Genel Başkanı Mesud Şadcare, İsrail'in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) üyelik başvurusunun Türkiye tarafından veto edilmesi için Ankara'ya geldiklerini söyledi.




http://www.haber7.com/haber/20100511/Turkiye-Israili-OECDde-veto-etsin.php



İslami kuruluşlar Mayıs ayı sonunda OECD`de görüşülecek olan İsrail`in üyeliğiyle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı`na İsrail`in üyelik başvurusunun veto edilmesi yönünde çağrı yaptı.
Akabe Vakfı, AKDAV, Araştırma ve Kültür Vakfı, ASDER, Hikmet Vakfı, İHH, İnsan ve Medeniyet Hareketi, MAZLUMDER, Medeniyet Derneği ve Özgür-Der gibi İslami kuruluşlar Mayıs ayı sonunda OECD`de görüşülecek olan İsrail`in üyeliğiyle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı`na İsrail`in üyelik başvurusunun veto edilmesi yönünde çağrı yaptı.

İsrail`in alınacak olan üyelik kararıyla daha da güçleneceğini ifade eden STK temsilcileri bu yönde alınacak bir kararın İsrail`in yaptığı her türlü hukuksuzluğun desteklenmesi anlamına geleceğini, bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağını ifade ettiler.

Basın toplantısında, MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Av. Cihat Gökdemir konuyla ilgili kısa bir bilgilendirme yaptıktan sonra, hazırlanan ortak metni çağrıcı kurumlar adına Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci okudu. Açıklama sonunda bir konuşma yapan İHH Başkan Yardımcısı Osman Atalay ise "OECD Genel Sekreteri İsrail`in üyelik talebinin olumlu bir şekilde cevaplandırılması yönünde bir beyanda bulunmuştur, bunun böyle olmamasını umuyoruz. Aslında İsrail`in OECD üyeliğine İngiltere ve Yeni Zelanda`nın da karşı olduğunu biliyoruz ancak nasıl oy kullanacaklarını bilemiyoruz. Bu sebeple Türkiye`nin vereceği oy çok önemlidir." dedi.



http://www.payizdergisi.com/haber/478-israilin-oecd-uyelik-basvurusu-veto-edilsin.html





Maruf: Türkiye İsrail’in OECD üyeliğini veto etsin

Filistin Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, İsrail'in OECD üyeliğinin veto edilmesi için Türkiye'ye çağrıda bulundu




http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=113455


Bunlar taleplerdi, filistin dostlarının talepleri veriş şekliydi.

Ve sonuçla ilgili iki haber:




Davos'taki "One Minute" Fos Çıktı: İsrail OECD'de

Siyonist İsrail rejimi, aralarında Türkiye'nin bulunduğu hiçbir ülkenin veto etmemesi üzerine OECD'ye kabul edildi.

OECD ülkelerinin herhangi birinin veto etmesi durumunda İsrail OECD’ye giremeyecekti.

Siyonist rejim tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in OECD’ye kabul edildiği, bunun İsrail’in ekonomisine büyük bir katkı sağlayacağı bildirildi.

İsrail’in OECD’ye kabul edilmesinin ülkenin kredisini yükselteceği ve yatırımcıların İsrail’e yönelmesini sağlayacağı belirtildi.

İsrail dışişleri bakanlığı sürdürdüğü bir kampanyada, İsrail’in OECD’ye alınmasını engelleme amaçlı girişimlerin etkisizleştirilmesine çalışmış, bu amaçla OECD ülkelerine mesajlar göndermişti.

Başkanlığını Londra merkezli İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Massoud Shadjareh’in yaptığı bir delege Türkiye’ye gelerek Başbakan Tayyib Erdoğan ile görüşme talebinde bulunmuş, bu talep başbakanlık tarafından kabul edilmişti.

Edinilen ilk bilgilere göre, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı, İsrail’in OECD’ye kabul edilmesi noktasında Türkiye’nin tavrının “olumlu” olacağı yönünde idi.

Hükümet kaynakları, Filistinlilerin de buna itirazı olmadığı iddiasını ileri sürerek bu kararlarına bir meşru gerekçe göstermeye çalışmıştı.

Halbuki Mahmud Abbas yönetimi bile, OECD ülkelerine bir mektup göndererek, siyonist rejimin Filistin’de insan hakları ihlallerini sürdürerek OECD değerlerini ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail’in OECD’ye alınmasını protesto etmesini istemişti.

Bunun üzerine İsrail dışişleri bakanlığı da, İsrail’in OECD’ye girmesinin engellenmesi için provokasyonların yapıldığını ileri sürerek, bu girişimlerin sonuçsuz bırakılmasını istemişti.

Türkiye hükümeti, Davos’ta sergilediği “One Minute” çıkışıyla siyonist rejim karşısında takındığı tavrın, stratejik bir tavır değil de taktiksel bir tavır olduğunu göstermiş oldu.

Halbuki Türkiye en azından, siyonist rejimin Gazze’de savaş ve insanlık suçu işlediğinin belgeleyen yüzlerce sayfalık BM Goldstone Raporunu göstererek, uluslar arası yasal bir meşruiyetle İsrail’in OECD’ye girmesini veto edebilirdi.

VELFECR




http://www.velfecr.com/index.php/davos-taki-one-minute-fos-cikti-israil-oecd-de-2373-haberi.html














Bu filistin dostlarının haberi veriş şekli.



Türkiye'den İsrail'e büyük jest

Türkiye ile İsrail arasında son 1.5 yıldır gergin yürüyen ilişkiler, Ankara’dan gelen beklenmedik bir jestle yumuşuma yoluna girdi. Ankara’nın İsrail’e jesti uluslararası alanda geldi; Türkiye, Filistinlilerin tüm itirazlarına rağmen, İsrail’in OECD üyeliğini veto etmedi.

OECD, 2007 yılından bu yana katılım müzakereleri yaptığı İsrail, Estonya ve Slovenya'nın üyeliğini Büyükelçiler Konsey toplantısında onaylamıştı. Ancak üyelikler 27-28 Mayıs'ta Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşecek OECD toplantısında tescillenecek.


İsrail, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'de (OECD) dün yapılan oylamada, Türkiye’nin de desteğini alarak, oy birliği ile örgüte kabul edildi.

OECD’de tüm üye ülkelerin, yeni üye kabul sürecinde veto hakkı bulunuyor. Ancak Türkiye, İsrail’in üyeliğinin görüşüldüğü dünkü toplantıda, bu hakkını kullanmadı.

FİLİSTİNLİLER ANKARA’YA MEKTUP YAZDI: VETO EDİN

Ankara’nın İsrail’e yönelik OECD jesti, Filistinlilerin “veto edin” mektubuna rağmen geldi.

Filistin yönetimi, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu tüm OECD ülkelerine mektup yazarak, İsrail’in üyeliğinin “reddedilmesi” çağrısında bulundu.

Ankara’ya geçen hafta ulaşan Filistin mektubunda, İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiği, bu işgal sürecince de “tüm OECD değerlerine aykırı hareket ettiği” vurgulandı. Mektupta, İsrail’in Gazze’ye yönelik ambargosunun ise, bu bölgede yaşayan sivillerin “insanlık onurunu ayaklar altına aldığı” mesajı verildi. Mektupta, “İsrail 2008 Aralık-2009 Ocak döneminde tüm Gazze’yi yıkan saldırısının ardından, bir de ambargo uygulayarak, buradaki sivillerin yaşamlarını devam ettirmek için bölgeyi yeniden inşa etmelerine bile izin vermemektedir” denildi.

"TÜRKİYE’DEN İSRAİL’İN OECD’DE VETO EDİLMESİNİ İSTEDİK"

İslami İnsan Hakları Komisyonu (IHRC) Genel Başkanı Mesud Şadcare, İsrail’in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) üyelik başvurusunun Türkiye tarafından veto edilmesi için Ankara’ya geldiklerini söyledi.

MAZLUMDER Ankara şubesinde açıklama yapan Şadcare, İsrail’in Filistin’de insan haklarını ihlal ettiğini ve bunu tüm dünyanın bildiğini belirterek, İsrail’in OECD’ye üyelik başvurusunun Türk hükümeti tarafından veto edilmesini istediklerini kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini ifade eden Şadcare, "Türkiye’nin Başbakanı İsrail’in OECD üyeliğini veto etmeyecek, üyeliğine bir şerh koyacaktır" dedi.

Türk hükümetiyle istişare etmek için Ankara’da bulunduklarını kaydeden Şadcare, İsrail’i böyle bir örgütün içerisinde görmek istemediklerini belirterek, "Bizi asıl üzen şeyin bütün Avrupa ülkeleri insan haklarından bahsederken bu konuda hiçbir şey yapmamalarıdır" dedi.

Şadcare, Türkiye’nin veto etmeme kararına üzüldüklerini kaydetti. Bununla birlikte Türkiye’nin elinden geleni yaptığını söyleyen Şadcare, "Biz bu konuda sadece Türkiye’ye yüklendik" diye konuştu.

"Avrupa’da yükselen İslamofobi ve faşizm sadece Müslümanları hedef alıyor" diyen Şadcare, Avrupa’da da İsrail’in üyeliğinin veto edilmesi için bazı siyasetçilerle görüştüklerini belirtti.

İHRC genel başkanı ve beraberindeki heyetin bugün birçok siyasi parti başkanıyla görüşmeleri öngörülüyor.

İSRAİL’DE "TARİHİ BAŞARI" OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) İsrail’in üyeliğe kabul edilmesi, ülkede "tarihi başarı" olarak değerlendirildi.

İsrail Maliye Bakanı Youval Steinitz devlet radyosuna yaptığı açıklamada, ülkenin dünyanın önde gelen 31 ekonomisinin yer aldığı örgüte katılımının "tarihi bir başarı" olduğunu vurgulayarak, katılımın ülkeye ekonomik anlamda gelişmiş bir ülke olduğu yönünde meşruiyet kazandırdığını söyledi.

Steinitz, OECD’ye katılımın mevcut küresel ekonomik kriz ortamında çok zor elde edildiğine dikkati çekerek, bunun, dört yıllık bir çabanın meyvesi olduğunu söyledi.

Diplomatik kaynaklara dayandırılan habere göre, OECD, 2007 yılından bu yana katılım müzakereleri yaptığı İsrail, Estonya ve Slovenya’nın üyeliğini bu sabah düzenlenen Büyükelçiler Konsey toplantısında onaylamıştı.

Birliğin kararı bugün resmi olarak açıklaması bekleniyor.

-"TÜRKİYE TARİHİ BİR VEBAL ALTINA GİRMİŞTİR"- .


Filistin sorununun yalnız Müslümanları değil, demokrasiden, milletlerin eşit haklarından, uluslararası hukukun temel normlarından bahseden herkesi ilgilendirdiğini vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkanı Numan kurtulmuş, , İsrail’in Filistin’e yönelik tutumunu engelleyecek diplomatik girişimlere ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Bu diplomatik çabalardan birinin de İsrail’in OECD’ye üyeliğinin engellenmesi olacağını dile getiren Kurtulmuş, ancak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin İsrail’in OECD üyeliğine hiçbir itirazı olmadığı söyledi. İsrail’in 26-27 Mayıs’ta Paris’te yapılacak toplantıda Slovenya ve Hırvatistan ile birlikte OECD’ye kabul edileceğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Bütün İslam dünyasının hemen hemen bütün partilerinin ortak meselesi olan İsrail saldırganlığının durdurulması ve Filistin meselesine sahip çıkmak konusunda Türkiye’nin tarihi bir vebal altına girdiğini, Hükümet’in bu kararla asla bedelini ödeyemeyeceği, millet karşısında, tarih karşısında ve Allah indinde asla hesabını veremeyeceği büyük bir sorumluluğa imza attığının bilinmesini isterim.





http://www.milliyet.com.tr/turkiye-den-israil-e-buyuk-jest/dunya/sondakika/11.05.2010/1236622/default.htm

Bu da israil dostlarının haberi veriş şekli: TÜRKİYEDEN İSRAİLE BÜYÜK JEST.

Türkiye hükümeti bu konuda büyük yanlış yapmıştır ve filistinlilerin taleplerini görmezden gelmiştir.

Türkiyeye yakışmamıştır bu tutum.

Bunu komunist de olsa başkası da olsa söylüyorsa o kişiye sen komunistsin diyerek tepki göstermek yanlıştır.

Asıl tepki gösterilmesi gereken hükümetir, iktidardır.

Türkiye, Filistinlilerin tüm itirazlarına rağmen, İsrail’in OECD üyeliğini veto etmedi.

Filistin bir devlet değil ki itiraz etsin...
En azından uluslararası areneda devlet olarak görülmüyor...?

Lütfen Filistine en çok desteği veren Lider Tayyip Erdoğan...
Farklı konuları birbirinin aynısı gibi sunmanız çok mantıksız...

herkesin bakis acisidir size göre yanlis yapmis olabilir, baskalarina göre diplomasinin geregidir o yüzden cok üstünde durulacak bir olay görmüyorum..
daha olayin icyüzü belli degil, nasil oldugu belli degil, hükümet kanatinin aciklamasi belli degil herkes kendince yorum yapiyor, buyursun yapsin..
acikcasi marjinal gruplarin bizi iran gibi herseyden soyutlama cabasini ibretle izliyorum,sonucta ortada türkiye nin cikarlari varsa diplomaside degisimler olabilir..
ancak birileri olaylara tamamen duygusal yaklastigi icin keskin bir cikis yapilmasi gerektigini söylüyor..
bakkal yönetilmiyor, devlet yönetiliyor ve basbakanimiz, hükümetimiz gereken yerde tepkiyi verir ancak birileri hala daha türkiye nin cikarlarini gözardi edip olayi baska boyutlara cekiyor..
kendi adima bu marjinal söylemleri dikkate deger bulmamakla beraber, saygiyla karsiliyorum sonucta herkesin görüsüne saygimiz var!

Ben bu taviz verislerin kamu`ya aciklanamayacak sebepleri oldugu düsüncesindeyim.
Ayni durum Rasmussen icinde sözkonusu olmustu Nato genel sekreterligi icin verilen onaya sart konmustu kimse taktimi ayri bir konu :)
bence serh koymak kendi secmenine vermek zorunda oldu hesabin makul aciklamasi.

Sanırım biraz latife yazınız ama komunist de olsa arkadaşımızın komunistliğiyle değil yazdığıyla muhatap almak gerekir.

Bu konuda yüzde yüz haklı arkadaşımız.

Kaldıki habervaktimden de vermiş haberi ama niye dikkate almadan şahsına hucum ediliyor anlayamadım.

bende başka bir siteden aktarayım:


Bu filistin dostlarının haberi veriş şekli.
Bu da israil dostlarının haberi veriş şekli: TÜRKİYEDEN İSRAİLE BÜYÜK JEST.

Türkiye hükümeti bu konuda büyük yanlış yapmıştır ve filistinlilerin taleplerini görmezden gelmiştir.

Türkiyeye yakışmamıştır bu tutum.

Bunu komunist de olsa başkası da olsa söylüyorsa o kişiye sen komunistsin diyerek tepki göstermek yanlıştır.

Asıl tepki gösterilmesi gereken hükümetir, iktidardır.
Abicim bende sizin yazınızda ima ararım o zaman, öncelikle Ülke'ninde kendi çıkarlarını düşünmesi lazımdır, olayı proveke etmek amaçlı nerde kaldı one minute denirse, olay başka taraflara meyil eder. Hükümet hiçbirzaman Filistin davasına yabancı kalmamıştır, gerek görülürse tekrardan Filistin için elinden geleni yapar.

Erdoğan'dan İsrail onayına üç şerh...


Başbakan, Türkiye'nin, İsrail'in OECD üyeliğini veto etmesini isteyen İslam İnsan Hakları Komisyonu üyelerine "İsrail'in OECD üyeliğine üç şerh koyduk" dedi
Türkiye,İsrail'in yirmi yıldır politikasını izlediği Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) üyeliğine şartlı onay verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İsrail'in OECD üyeliğine şerhli onay verdiğini, önceki akşam kabul ettiği İngiltere'deki Müslümanların en büyük çatı örgütü İslam İnsan Hakları Komisyonu (IHRC) yöneticilerine açıkladı. Erdoğan kabulde "OECD, İsrail'in üyeliğini onayladı. Ancak biz bu üyeliğe üç şerh koyduk" dedi. Türkiye'nin OECD'ye, "OECD'nin Ortadoğu'ya yönelmesini bölge barışının güçlenmesi adına destekliyoruz. İsrail'i de bu kapsamda değerlendiriyoruz. Ancak İsrail'le ilgili çekincelerimiz var" dediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin üç şerhini şöyle anlattı: 1. İsrail'in 1967 sonrası işgal ettiği topraklarda yaptığı yatırımlar, o toprakların İsrail'e ait olduğu anlamına gelmeyecek. 2. OECD'ye üye ülkeler demokrasi ve insan haklarını korumakla yükümlü. İsrail'in OECD üyesi olması halinde buna uyması gerekecektir. 3. İsrail, OECD üyesi olması halinde Gazze'ye yönelik ablukasını kaldırmak zorundadır. İslami İnsan Hakları Komisyonu Genel Başkanı Mesud Şadcare de dün MAZLUMDER Ankara şubesinde yaptığı açıklamada İsrail'in OECD'ye üyelik başvurusunun Türkiye tarafından veto edilmesi için Ankara'ya geldiklerini söyledi. Şadcare, Türkiye'nin veto etmeme kararına üzüldüklerini, Avrupa'da da İsrail'in üyeliğinin veto edilmesi için bazı siyasetçilerle görüştüklerini belirtti.

ANKARA 2004'TE ENGELLEMİŞTİ
İsrail'in OECD üyeliğinin 27-28 Mayıs'taki zirveyle açıklanması bekleniyor. Türkiye, İsrail'in yaklaşık 20 yıldır elde etmek istediği OECD üyeliğiyle ilgili 2004'te olumsuz görüş bildirmiş, o tarihte üyelik gerçekleşmemişti. Ancak Türkiye'nin arabuluculuğunda Suriye ile İsrail arasında yapılan dolaylı görüşmeler sırasında Ankara'da İsrail'in üyeliği ile ilgili olumlu görüş ortaya çıktı. İsrail'in Gazze'ye saldırması üzerine Ankara, bu kez OECD üyeliğini ahde vefa ilkesi çerçevesinde engellemedi, ancak şerh koydu.


Okunmaya değer bence bu konu için...

öyle ironik bir durum varki.. filistin daha kendi icinde ayriliga düsmüsken, kardesleri tarafindan hor görülmüsken bu davaya sahip cikmak sadece türkiye nin göreviymis gibi hava olusturuluyor..
tabiki filistin kardesimizdir,onun bir yeri kanasa acisini biz hissederiz ancak bu konunun israil-filistin eksenindeki catismayla alakasini ben hala daha kavrayamadim!

ben önce lafa bakarim laf laf mi diye sonrada lafi söylene bakarim adam mi diye.. benim gözümde adamlik degeri olmayan birinin söylediklerinede itibar etmem!..

kendi adima bu marjinal söylemleri dikkate deger bulmamakla beraber, saygiyla karsiliyorum sonucta herkesin görüsüne saygimiz var!

istemeyerek katiliyorum ama ilk cümlenizden pek saygi okunmuyor :)

Abicim bende sizin yazınızda ima ararım o zaman, öncelikle Ülke'ninde kendi çıkarlarını düşünmesi lazımdır, olayı proveke etmek amaçlı nerde kaldı one minute denirse, olay başka taraflara meyil eder. Hükümet hiçbirzaman Filistin davasına yabancı kalmamıştır, gerek görülürse tekrardan Filistin için elinden geleni yapar.

Sevgili unnamed:

Hay hay ima arayabilirsiniz, aradığınız imayı söylerseniz ben size yardımcı olurum.

Filistin davasına yabancı kalmıştır diyen var mı?

onu munite olayında ben tam destek vermedim mi? başbakanı alkışlamadım mı? bunu da forumda defalarca yazmadım mı?

O zaman nasıl destek vermiş alkışlamışsak bu sefer bu konuda yanlış yapılmıştır diyoruz.

demeyelim mi?

Yanlış yapılmamış mıdır?

Hayır yanlış yapılmamıştır diyorsanız buyrun deyin ama biz yanlış yapıldığını düşünüyoruz, tüm filistinliler gibi!

Şu ülkenin kendi çıkarlarını düşünmesi lazım laflarına acaip gıcık oluyorum, one munite derken ülkenin çıkarlarını niye düşünmedik?

yapmayın lütfen.

Eğriye eğri doğruya doğru diyelim.

one munite derken o kadar sert tepkiyi gösterirken bu ülkenin çıkarlarını düşünmediyse varsın şimdi de düşünmeseydik!

Yok o zaman düşünmüş ve onu gene yapmışsak demek ki böyle şeylerin ülkeye zararı yokmuş.

ben ikincisi olduğunu düşünüyorum, yani böyle şeylerin ülkenin zararına olmadığını düşünüyorum.

Asıl ülke böyle şahsiyetli politikalar yürütülürse fayda görür, gerektiği zaman one munite diyeceksiniz veto da edeceksiniz.

Ha bu arada hala bitmiş bir şey yok ben öyle anladım haberlerden.

Daha sonraki tarihlerde tekrar oylama olacakmış sanıyorum. Bilmiyorum veto hakkımız sürüyor mu, sürüyorsa tekrar değerlendirilmeli.

Yok sürmüyorsa yani atı alan üsküdarı geçmişse yapacak bi şey yok demektir, geçmiş olsun filistin!

istemeyerek katiliyorum ama ilk cümlenizden pek saygi okunmuyor :)

yok gayet saygili kardesim sonucta o söz Mevlanaya ait ve gayet yerinde bir söz..
sonucta bir hakaret degil benim kriterlerime göre bakis acisidir ;)

yok gayet saygili kardesim sonucta o söz Mevlanaya ait ve gayet yerinde bir söz..
sonucta bir hakaret degil benim kriterlerime göre bakis acisidir ;)

o sözün muhatabı kimdi yazınızda?

o sözün muhatabı kimdi yazınızda?

bu soruyu sormanizi bile kendime ve size hakaret görüyorum!.. sizinle ne kadarda ayri fikirlerde olsak lafiniza ve adamliginiza laf demek haddimde degildir...
o sözün adresi amaci ortaligi karistirmak, ortami provoke etmek, konulari saptirmak, zihinleri bulandirmak, üzüm yemek degil bagciyi dövmek olan bir sahsiyettir ;)

bu soruyu sormanizi bile kendime ve size hakaret görüyorum!.. sizinle ne kadarda ayri fikirlerde olsak lafiniza ve adamliginiza laf demek haddimde degildir...
o sözün adresi amaci ortaligi karistirmak, ortami provoke etmek, konulari saptirmak, zihinleri bulandirmak, üzüm yemek degil bagciyi dövmek olan bir sahsiyettir ;)

Estağfurullah... ben şahsıma olmadığını biliyorum ama o arkadaşımıza da olsa bu şekilde yazmanızı size yakıştıramadım.

Arkadaşımızın en azından bu konudaki tutumu bence haklı. Ve işin ilginci siz öyle tarif etmişsiniz ki böyle birisinin şimdiye kadar çoktan banlanması lazımdı ama bakıyorum 600 kusuryazısı olan bir arkadaşımız.

Yönetim sizinle aynı düşünmüyor demek ki:)

SİZE YAKIŞTIRAMADIĞIMI tekrar ifade ediyorum.

Selamlarımla.

ANKARA 2004'TE ENGELLEMİŞTİ

İsrail'in OECD üyeliğinin 27-28 Mayıs'taki zirveyle açıklanması bekleniyor. Türkiye, İsrail'in yaklaşık 20 yıldır elde etmek istediği OECD üyeliğiyle ilgili 2004'te olumsuz görüş bildirmiş, o tarihte üyelik gerçekleşmemişti. Ancak Türkiye'nin arabuluculuğunda Suriye ile İsrail arasında yapılan dolaylı görüşmeler sırasında Ankara'da İsrail'in üyeliği ile ilgili olumlu görüş ortaya çıktı. İsrail'in Gazze'ye saldırması üzerine Ankara, bu kez OECD üyeliğini ahde vefa ilkesi çerçevesinde engellemedi, ancak şerh koydu

http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/05/12/erdogandan_israil_onayina_uc_serh

Sabah gazetisindeki 3 ŞERH KOYDUK haberinin altındaki bir cümle dikkatimi çekti.

Hükümet 2004 yılında bu veto olayını kullanmış demek ki...

demek ki israilin oecd'ye alınmasını engellemek ülke zararına değilmiş.

en azından 2004 de:)

bakiniz ben küfür etmedigi sürece, hakaret etmedigi sürece kisielrin banlanmasina karsiyim kaldiki yönetimde bende ayni dogrultuda düsünüyor..
ancak actigi konularin yarisi kilitlenen, yarisinda tartismlarin seviyesi düsen bir sahsin söylemlerinde birakin pravakatörlük arayalim!..
Kendi adima bu sahsin fikirlerine katilmam ama fikirlerini özgürce söylemesini sonuna kadar savunurum..
bu sahsiyetle bir cok tartismaya girdim, bir cok yalanini ortaya cikardim ama her seferinde görmezden geldi, demogoji yapti, konulari baska yerlere cekti..
Nasilki sizde bazi sahsiyetleri muhatab almiyor, sözlerini dikkate almiyorsaniz bende bu hakkimi kullaniyorum..
Bu konuda hakli olup,olmadigi görecelidir size göre haklidir bana göre degildir..

Redyellow abi altını değil üstünü oku lütfen...
2004 te ne one minute vardı ne elçi krizi o zaman iptal etmişiz demek ki bu şerhlere dair bir onay alamadık demek ki...

Şimdi bence eğer bu şerhlere dair bir onay aldıysak ki bence aldık bu maddeler israilin oecd üyesi olmasından çok daha önemli..

Redyellow abi altını değil üstünü oku lütfen...
2004 te ne one minute vardı ne elçi krizi o zaman iptal etmişiz demek ki bu şerhlere dair bir onay alamadık demek ki...

Şimdi bence eğer bu şerhlere dair bir onay aldıysak ki bence aldık bu maddeler israilin oecd üyesi olmasından çok daha önemli..

Peki bu serhlerin yaptirim gücü nedir ? Yani bu sehrlere uymaz ise üyelik iptalmi olacak ? Israil verdigi hangi sözü tutmuski bunlari tutsun ? Bence bu sehrlerin hicbirini israil kabul etmez

Peki bu serhlerin yaptirim gücü nedir ? Yani bu sehrlere uymaz ise üyelik iptalmi olacak ? Israil verdigi hangi sözü tutmuski bunlari tutsun ? Bence bu sehrlerin hicbirini israil kabul etmez
Etmez ise Veto hakkımız devam ediyor...
Vetoda edilebilir pekala...

Peki bu serhlerin yaptirim gücü nedir ? Yani bu sehrlere uymaz ise üyelik iptalmi olacak ? Israil verdigi hangi sözü tutmuski bunlari tutsun ? Bence bu sehrlerin hicbirini israil kabul etmez

illaki yaptirim gücümü olmali!.. hic degilse ülkemiz bu konuda düsüncülerini dile getiriyor ve ona göre tepkisini koyuyor..
mesela yastan ihrac edilenlere hükümet serh koyuyor ama degisen birsey varmi hayir..
peki birde su yönden bakalim biz veto edince israilin secilmeme durumu var mi!

Eğer bu şerhler var ise ki İnşAllah vardır bunu lafta bırakıp kabul ediyormusun ediyorum diyip imza attıracaklarını sanmıyorum...
Elbette bir sözleşme yapılmıştır eğer var ise bu şerhler ilerki günlerde daha çok bilinçleniriz bu konuda

illaki yaptirim gücümü olmali!.. hic degilse ülkemiz bu konuda düsüncülerini dile getiriyor ve ona göre tepkisini koyuyor..
mesela yastan ihrac edilenlere hükümet serh koyuyor ama degisen birsey varmi hayir..

israile karsi türkiyenin tutumu belli zaten bu tutum neticesinde verilen onay garipseniyor ya . Daha tam icerigini bilmiyoruz ilk bakisdaki düsüncelerim bunlar

peki birde su yönden bakalim biz veto edince israilin secilmeme durumu var mi!

Haberde yazdigina göre var ben sahsen grubu cok iyi tanimiyorum :)

eger bizim oyumuza göre secilmeme durumu varsa iste o zaman o serhler cok önemli oluyor..
rasmussene sunulan bazi serhler yerine getirildi, digérleride sürece birakilmisti tabiki tam anlamiyla söz verildigi gibi yapilmadi ama sunuda kabul edelim Türkiye nin serhi ve tepki süreci bir müddet tikasada sonucta son durum degismez..

Acikcasi benim icimde ak parti ve tayyip erdogana karsi en ufak bir güvensizlik yok egerki onay verilirse mutlaka anlamli bir aciklamasi vardir. Ben sadece gazatelerin yazdigi ile konusuyorum , perde arkasinda olanlardan bircogumuzun haberi yok, politika medyadan takip edilenden cok ama cok daha fazlasidir . Bu sebeple bize düsen konulari olabildigince , yeterince incelemek kendimizi , bilgimiz aktuel tutmak secim zamani oyumuzu dogru yere vermek fazlasini zaten yapamayiz.

ben yinede veto etmesini tercih ederdim.
Rivayet odur ki,Nemrut İbrahim Peygamberi(as) ateşe atacağı zaman herkesten ateşe odun taşımalarını istemiş.Bundan maksadı da Hazreti İbrahim’e düşman olanlara O’na taraftar olanları tespit etmekmiş.Herkes olanca gücüyle ateşe odun taşırken,küçük bir karınca ağzına aldığı bir damla suyla yola koyulmuş.Karıncayı görenler nereye gittiğini sorduklarında , “İbrahim’in ateşini söndürmeye gidiyorum” demiş.Etrafındakiler karıncaya alaycı gözlerle bakmışlar ve “Senin gücün o ateşe kadar yürümeye yetmez.Hem ateşe ulaşsan da alevleri gözleri bulan bu ateşi senin bir damla suyun mu söndürecek?” diye sormuşlar.Bahtiyar karınca hepimize ders olacak şu cevabı vermiş: “Bu suyun ateşi söndüremeyeceğini ben de biliyorum. Hiç Değilse Safım beli olur.

ben önce lafa bakarim laf laf mi diye sonrada lafi söylene bakarim adam mi diye..
Düşüncesini hakaret etmeden söyleyemeyen birisi.
zaten beni adam yerine koysaydı, kendimden şuphe ederdim.

Bazı arkadaşlarımız ŞERHlerden bahsetmişler.

ŞERHin hiç bir YAPTIRIM GÜCÜ yoktur.

Bknz: Yaş kararlarına konulan şerhler.

Şerh koydular ama subaylar çatır çatır ordudan atıldı.

Bknz. ANayasa mahkemesinin parti kapatma ile ilgili kararlarındaki şerhler.

Üyelerin bazıları şerh koymuştur ama çoğunluk ne demişse o yürürlüğe girmiştir.

Şerh sadece tarihe not düşmektir, yaptırım gücü yoktur.

(en azından ben böyle biliyorum, yanlış ise hayır şerhin yaptırım gücü vardır diyen varsa düzelsin lütfen)

(kesinlikle veto edilmeliydi, bu yapılmalıydı, ama bu konuda görüşümü daha önce yazdığım için uzatmak istemiyorum)

http://hizliresimyukle.com/showoriginal-6551/clipboard01.jpg


Bugünkü YENİ ASYA gazetesinin manşeti.

Yorumsuz.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), İsrail, Estonya ve Slovenya'nın üyeliğini kabul etti. Üç ülkenin 31 üyeli OECD'ye katılım müzakereleri 2007 yılında başlamıştı. Uzun süredir İsrail'in üyeliğine karşı çıkan Türkiye, Paris'te dün yapılan oylamada 'evet' dedi. Türkiye, böylece İsrail üzerinde denetimin artmasını hedefliyor. Kaynaklar, OECD üyeliğinin İsrail'i, başta Gazze olmak üzere işgal altındaki topraklarda daha fazla şeffaflığa zorlayacağını belirtti. Türkiye'nin OECD Temsilcisi Ahmet Erozan yaptığı konuşmada "İsrail, üyeliğinden doğan sorumlulukları eksiksiz olarak ifa etmek ve uluslararası hukuk ihlallerine son vermek zorundadır" dedi. İsrail Maliye Bakanı Yuval Steinitz, OECD üyeliğinin ülkesi için tarihi bir başarı olduğunu söyledi.


OECD-Ekonomik ve Kalkınma İşbirliği Örgütü

Organisation for Co-Operation and Develepmont (OECD) ya da Türkçe karşılığı Ekonomik ve Kalkınma İşbirliği Örgütü, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kuruldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün yerine kurulan OECD, üye ülkelerin refah ve kalkınması için çalışmalarda bulunurken, üye ülkelerin dış ticaretinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor. Örgüte üye olan ülkelerin demokrasi, insan hakları ve yurttaş özgürlüğüne bağlı olması şartı koşuluyor.
Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu OECD'nin diğer üyeleri ise şöyle: Avusturya, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Macaristan, Japonya, Meksika, Yeni Zelanda, Polonya, Slovakya, Güney Kore.
Avrupa Komisyonu da OECD'de temsil ediliyor.
OECD'ye üye veya bu örgüte üyelik talebinde bulunan ülkelerin, sosyo-politik ve ekonomik yaşamda, demokrasi, insan haklarına ve yurttaş özgürlüğüne bağlılık ile açık pazar ekonomisi çerçevesinde istikrarlı gelişimi vazgeçilmez değerler olarak benimsemiş olmaları gerekiyor.

İsrail OECD şartlarına uymazsa çok rahat şekilde bu örgütten atılır .

İsrail OECD şartlarına uymazsa çok rahat şekilde bu örgütten atılır .

İsrail BM'nin onlarca kararını pas pas etti, tanımadı, uygulamadı.

Atıldı mı?

hayır.

Eğer israil şimdiye kadar BM'den atılmış olsaydı evet derdim bu yazılanlara inanırdım.

niye ictigim seyden sende mi istiyorsun :)..
kendi actigi konuyu saptirmak iste buna denir merak ediyorum ne zaman konuya döneceksin :)

OECD(Ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü) üyeliğinin bir cazip unsuru
oluşturduğunu düşünmüyorum.Zira bu kuruluşa üye olan YUNANİSTAN ve İRLANDA'nın ekonomik krizle pençeleşerek iflasa sürüklenmesi bunun bir göstergesidir.

Batı'nın bir parçası ve ABD'nin yaramaz çocuğu olan İSRAİL'in de bu üyeliği bir zafer nidası ile kutlamasını enteresan buldum.Ayrıca Bağımsız bir FİLİSTİN devleti'nin kurulmasını her uluslararası toplantılarda deklare eden ve israil'in terör devleti olduğuna inanan AKPARTİ hükümeti'nin bu üyeliğe onay vererek bu düşüncesinden vazgeçtiğini düşünmek ahmaklıktır.